MAKAMSAL TÜRK MÜZİĞİ EĞİTİMİ VE İCRASINDA BATI ARMONİSİ

Benzer belgeler
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 61, Aralık 2017, s

GENEL MÜZİK EĞİTİMİNDE TÜRKÜ YA DA TÜRKÜ KAYNAKLI OKUL ŞARKILARININ ÖĞRETİLMESİNDE OKUL ÇALGISI OLARAK GİTARIN YERİ VE ÖNEMİ

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi I. Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi 4-6 Mayıs 2005 Van

PROGRAMLAR. Türk Din Musikisi Lisans Programı

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

TÜRK MÜZİĞİ MAKAM DİZİLERİNİN MODERN ARMONİYLE ÇOK SESLENDİRİLMESİ HARMONIZING THE TURKISH MAQAM MUSIC SCALES USING MODERN HARMONY

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı : ORKESTRA / ODA MÜZİĞİ I Ders No : Teorik : 1 Pratik : 2 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

NECİL KÂZIM AKSES İN ALLEGRO FEROCE ADLI YAPITINDA MAKAMSAL ÖĞELER, AKOR YAPILARI VE BİÇİM

Yorgo Bacanos un Ud İcrasındaki Aralıklar ve Arel Ezgi- Uzdilek Ses Sistemi ne Göre Bir Karşılaştırma

ÇOKSESLİ SAZ ESERLERİ II

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T+U Kredisi AKTS Türk Sanat Müziği Tür ve Biçim Bilgisi MÜZS012 V Ön koşul Dersler - Dersin Dili

YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLERE YÖNELİK ÇOKSESLİ TÜRK MÜZİĞİ ÖĞRETİM MODEL ÖNERİSİ VE UYGULAMADAKİ GÖRÜNÜMÜ: MAKEDONYA ÖRNEĞİ

MUSİQİ DÜNYASI 4 (73), 2017 PEŞREVLERDE TESLİM

Özgün Makamsal Parçalar Piyano İçin Hazırlanmış 10 Özgün Parça

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

GİRİFTZEN ASIM BEY İN HİCAZ MAKAMINDAKİ BESTELERİNİN MAKAM AÇISINDAN İNCELENMESİ Cevahir Korhan Işıldak 1 Dr. Gamze Köprülü 2

Necdet Yaşar 1953 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi.

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

20. Yüzyıl Türk Müziğine Farklı Bir İz Bırakan M. Reşat Aysu nun Hayatı ve Bestecilik Kimliği

KIBRIS HALK TÜRKÜLERININ BAZI

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

İşlevsel Piyano Becerilerinin Müzik Öğretmenleri İçin Önemi. Importance of Functional Piano Skills for Music Teachers

Giriş Geleneksel Türk Sanat Müziğinde her makam belli bir perdede tasarlanmış, adlandırılmış ve başka perdelere göçürülmesine de

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI TÜRK SANAT MÜZİĞİ BUSELİK MAKAMI VE REPERTUARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

DOI: /sed sed, 2019, Cilt 7, Sayı 1, Volume 7, Issue 1

TSM ÇOCUK KOROSU KONSER PROGRAMI

KONSERVATUVARLAR IÇIN ORTAK BIR NAZARI SISTEM. Yarman (Başkent Üniversitesi) IÜ Devlet Konservatuvarı 7 Nisan 2014

TÜRKÜ DERLEMELERİNDE YAPILAN YANLIŞLAR ve DÜZELTİLMESİNE İLİŞKİN ÖNERİLER Arş. Gör. A. Serdar YENER 1

KEMANÎ HIZIR AĞA, TÜRK MÜZİĞİNDE BATILILAŞMANIN BAŞLANGICI MI?

İstanbul Darül Bedayi. Sanatın ve Sanatçının Toplum Yapısında Önemi. Bir Atatürk Dersi. Bilmek Gerek A. Erdem Akyüz

Zeki Arif Ataergin'in Dilkeşhaveran Makamında Bestelemiş Olduğu 2 Eserin Makam, Usûl ve Ezgisel Yönden İncelenmesi

AKADEMİK YILI TÜRK MÛSİKÎSİ BÖLÜMÜ

Barış MANÇO ya. Doğum Günü Hediyelerimiz ODTÜ GELİŞTİRME VAKFI DANIŞMANLIĞINDA ALP KOLEJİ. 2 Ocak ALP KOLEJİ

Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Cilt:9, sayı:2, (2007)

CUMHURİYET İN İLK YILLARINDA MÜZİKTE MODERNLEŞME HAREKETLERİ VE MÜZİK POLİTİKALARI ( )

TÜRK MUSİKİSİ DEVLET KONSERVATUARI

Bu beş sanatçının ortak özellikleri sadece klasik müziğe gönül vermiş olmaları değildir. Hepsi 1900 lü yılların başında doğmuş olan değerli

TANBURÎ CEMİL BEY İN TAKSîM İCRALARI VE HÜSEYİN SADETTİN AREL İN NAZARİYATINDAKİ HÜSEYNî MAKAMI UYGULAMALARININ KARŞILAŞTIRILMASI

MÜZİK EĞİTİMİNDE KULLANILAN ŞARKILARIN MÜZİK ÖĞRETMENLERİ TARAFINDAN PİYANO İLE EŞLİKLENMESİ

16. ULUSAL EĞİTİM BİLİMLERİ KONGRESİ, 5-7 EYLÜL 2007 GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ, EĞİTİM FAKÜLTESİ TOKAT/ TÜRKİYE

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

MÜZİK YAZISININ NESİLLER ARASI YOLCULUĞU: NAYÎ OSMAN DEDE VE ABDÜLBAKİ NASIR DEDE

12. Yürüyüşler 1. İng. sequence; Alm. Sequenz; Fr. marche. Türkçede sekvens ve marş isimleri ile de ifade edilir.

Y. Lisans Türk Müziği İst. Teknik Üniv Sanatta Yeterlilik Türk Müziği İst. Teknik Üniv. 1994

YETİŞKİN ve ÇOCUKLAR İÇİN YAZ DÖNEMİ SANAT KURSLARI. Kayıt Başlangıç

NEYZEN ERCAN IRMAK yılında Eskişehir de doğdu. He was born in 1956, in Eskişehir.

SELAHATTİN PINAR BESTELERİNDE HİCAZ MAKAMININ İŞLENİŞİ VE ÇAĞDAŞI BESTEKARLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

TANBURİ CEMİL BEY İCRASININ ANALİZİ VE KURAMSAL DEĞERLER İLE KARŞILAŞTIRILMASI. Öğr. Gör. Eren Özek *

MÜZİKTE ULUSAL ROTAMIZ NE OLMALIDIR? BİR SÖZLÜ TARİH PROJESİNİN ARDINDAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Müzik Öğretmenliği Anabilim Dallarında Uygulanan Armoni-Kontrpuan-Eşlik Derslerinde Piyanonun Kullanım Durumunun İncelenmesi

AĞRI YÖRESİNE AİT TÜRKÜLERİN MAKAMSAL ve RİTMİK YÖNDEN İNCELENMESİ

MUAMMER SUN UN YURT RENKLERİ 1. ALBÜMDE YER ALAN PİYANO ESERLERİNİN ARMONİK ANALİZİ

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Ağustos 2017 Cilt: 6 Sayı: 3 Makale No: 36 ISSN:

Makam Dağarımız ve Müfredat Programımız. Our Makam (modes in Turkish classical music) Repertoire and Curriculum Program

TRT REPERTUARINA KAYITLI BERGAMA TÜRKÜLERİNİN FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

T.C. ANAYASASI MADDE 64: Devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. TC. ANAYASASI MADDE 27: Herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme,

GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİNDE MAKAM GEÇKİLERİ

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI MÜZİK BÖLÜMÜ TÜRK HALK MÜZİĞİ ANASANAT DALI DERS İÇERİKLERİ

MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI UD EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Turkish National Anthem by Giriftzen Asim Bey in a Hundred Years Old Music Book

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) AKTS Kredisi (ECTS Credits)

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

GELENEKSEL ÇALGILARDAN UD UN MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİNDE KULLANILMASI

Niyazi Karasar. (2007). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s.77 3

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Eğitim Fakülteleri Müzik Eğitimi Bölümlerindeki Piyano Eğitiminde Çağdaş Türk Piyano Müziği Eserlerinin Yeri

Hoca Abdülkadir e Atfedilen Terkipler Erol BAŞARA *

Çağdaş Türk Müz ğ P yano Eserler ne Yönel k Hazırlayıcı Etüt Yazma Yöntem. Yrd. Doç. Dr. Ahmet Suat KARAHAN

Fikri Soysal Dicle Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Ses Eğitimi Bölümü Türkiye

GTSM BAĞLAMINDA SAZ MÜZİĞİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Karadeniz Bölgesi Halk Ezgilerinin Müzikal Yapılarına Yönelik Analiz Çalışması

Turan SAĞER 1 Ozan EROY 2 TÜRK MÜZİĞİ MAKAM DİZİLERİNİN MODERN ARMONİYLE ÇOK SESLENDİRİLEREK PİYANO EĞİTİMİNDE KULLANILMASI

T.C. KADIKÖY BELEDİYESİ 18. KADIKÖY TÜRK SANAT MÜZİĞİ BESTE (ŞARKI) YARIŞMASI-2019 ŞARTNAME SON MÜRACAAT TARİHİ: 10 NİSAN 2019

MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI LİSANS ALAN DERSLERİNDE KLASİK GİTARIN YERİ VE ÖNEMİ

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

İki Sesli Solfej ve Dikte Çalışmaları. Em n Erdem KAYA Şenol AFACAN

( Özet - Abstract ) 1-8 s ind

Turkish Jazz Week #5 Edition 2016 Official Concert Program

Türk Musikisinde Nazariyatçılara ve Bestekârlara Göre Çargâh Makamının Karşılaştırılması

İLKÖĞRETİM II. KADEME MÜZİK DERSLERİNDE GELENEKSEL MÜZİK REPERTUVARINA AİT ESERLERİN ÖĞRETİMİNDE HAFTALIK MÜZİK DERS SAATİNİN YETERLİLİĞİ

GÜZEL SANATLAR LİSESİ

Muallim İsmail Hakkı Bey in Bestecilik Yönü ve Ferahfeza Peşrevinin İncelenmesi İrfan KARADUMAN *

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

POLİFONİK NİHAVENT BİR PİYANO ESERİNİN SESLENDİRİLMESİNE YÖNELİK ÖĞRENCİ PERFORMANSLARININ İNCELENMESİ

ÖĞRETİM YILI İTÜ TÜRK MUSİKİSİ DEVLET KONSERVATUARI YARI ZAMANLI MİNİ KONSERVATUAR PROGRAMI BAŞVURU KILAVUZU

İTÜ DERS KATALOG FORMU (COURSE CATALOGUE FORM) Ders Uygulaması, Saat/Hafta (Course Implementation, Hours/Week) Kodu (Code)

CUMHURİYETİN YAPILANMA SÜRECİNDE MÜZİK EĞİTİMİ*

INVESTIGATION OF SEKERCI UDI HAFIZ CEMIL EFENDI S UD IMPROVISATION IN TERMS OF TUNE AND OVERAGE

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DİLEK SABANCI DEVLET KONSERVATUVARI SAHNE SANATLARI BÖLÜMÜ OPERA ANASANAT DALI YILI ÖĞRETİM PLANI

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ MÜZĠK ÖĞRETMENLĠĞĠ LĠSANS PROGRAMI DERS ĠÇERĠKLERĠ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 7, Sayı: 88, Şubat 2019, s ISSN: Doi Number:

YOZGAT MÜZİK KÜLTÜRÜ VE GELENEKSEL DÎNÎ MÛSİKÎ KÜLTÜRÜMÜZ (MUKAYESELİ BİR DEĞERLENDİRME)

Transkript:

DOI: 10.7816/idil-05-24-06 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 24, Volume 5, Issue 24 MAKAMSAL TÜRK MÜZİĞİ EĞİTİMİ VE İCRASINDA BATI ARMONİSİ Togay ŞENALP 1 ÖZET Bu yazıda Makamsal nitelikteki Türk Müziği nin tampere seslerden oluşan Batı Çoksesli Müziği ile nasıl ve ne zamandan beri bir etkileşime girdiği incelenmiştir. Bu etkileşim eğitim, icra ve beste açısından değerlendirilmiştir. Makamsal müzik ve batı müziği eğitiminin ayrı ayrı yürütülüyor olmasının, iki dili birden kullanan besteci yetişmesini engellediği ileri sürülmüştür. Beste üretiminin tek kişilik oluşuna dikkat çekilerek eğitimin aynı bireye bu iki dilin bilgisini birlikte vermesi gerektiği fikri savunulmuştur. Öte yandan eğitimde değilse de icrada batı armonisinin otuz yıldır makamsal müziğe dâhil edildiği örneklerle ortaya konmuştur. Zeki Müren, Barış Manço,Sezen Aksu ve İnci Çayırlı nın çalışmaları bu açıdan incelenmiştir. Makamsal yapı ve armoninin birlikte kullanımının 1970 li yıllarda başladığı görülmüştür. Makamsal Türk Müziği geleneğinin çokkültürlü yapısı hatırlatılmış dolayısıyla farklı bir kültürü kendi içine dâhil edebilmesinin mümkün olduğunun altı çizilmiştir. Nasıl ki geçmişte Arap, Acem ve Bizans kültürlerinin izleri bu müziğe dahil olduysa, günümüzde de Batı Avrupa kültürünün izlerinin dahil olmasının doğal karşılanması gerekttiği savunulmuştur. Bu fikrin sonucu olarak tampere seslerden oluşan çoksesli armoninin makamsal müzik eğitimine dahil edilmesi önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Makamsal Müzik, Batı Müziği, Çokkültürlülük, Müzik Eğitimi, Armoni 1 Yrd. Doç. Dr., Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi / Sahne Sanatlarıı Bölümü, togaysenalp(at)mu.edu.tr. 1145 www.idildergisi.com

Şenalp, T. (2016). Makamsal Türk Müziği Eğitimi Ve İcrasinda Bati Armonisi. idil, 5 (24), s.1145-1152. WESTERN HARMONY IN THE PRACTICE AND EDUCATION OF TURKISH MAKAM MUSIC ABSTRACT In this paper, the interaction between Turkish Makam Music and Western Music who is composed from tampered sounds has been discussed and the interaction has been situated in a historical period. This interaction has been evaluated in three domains which are; education; performance and composition. The education on this two musical language has been done detachedly in Ottoman Empire and in Turkey as well and this fact may interrupt the formation of composers who can compose with both languages. As composition process is an individual process this two musical knowledge has to be given to one same person. At the other hand even the education goes detachedly the performers has used the western harmony with makam at the last 40 years. This has been showed with different examples from the albums of artists such as Zeki Müren, Barış Manço, Sezen Aksu, İnci Çayırlı. All this examples has showed that this period starts at 1970 s. The multicultural character of this music has been underlined for showing how this music is able to adapt himself to a different culture. After adapting Arabic, Persian and Byzantine music characteristics to himself, this music can and should embrace western music harmony system at the end of 200 years of intense interaction. Keywords: Makam Music, Maqam Music, Western Music, Multiculturality, Music Education, Harmony Şenalp, Togay. "Makamsal Türk Müziği Eğitimi Ve İcrasinda Bati Armonisi". idil 5.24 (2016): 1145-1152. Şenalp, T. (2016). Makamsal Türk Müziği Eğitimi Ve İcrasinda Bati Armonisi. idil, 5 (24), s.1145-1152. www.idildergisi.com 1146

DOI: 10.7816/idil-05-24-06 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 24, Volume 5, Issue 24 Makamsal Türk Müziği ve Çoksesli Batı Müziği nin karşılaşması iki yüz yıldan fazla bir süredir Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti kültür tarihini ilgilendiren en önemli konulardan biri olmuştur. Özellikle de resim, heykel gibi sanat dallarına kıyasla müziğin bu toplumda ne kadar yaygın olduğu da göz önünde bulundurulursa müzikteki kültürel çatışmanın toplumda ne kadar önemli bir yer tuttuğu daha iyi anlaşılabilir. Gelenekle batılılaşmanın bir arada yürümesi için Batı müziği ile geleneksel müziğimiz nasıl bir araya getirilmelidir? Bu sorunun cevabını bulmak için Osmanlı İmparatorluğu ndan bu yana farklı dönemlerde farklı devlet politikaları güdülmüştür. Guisepe Donizetti örneğindeki gibi Avrupa dan eğitimci getirildiği gibi Türk Beşleri örneğindeki gibi besteciler Avrupa ya eğitim almak üzere gönderilmiştir: Bu dönemde (1920 lerde) eğitim amaçlı yurtdışına öğrenci gönderilmesi, müzik eğitimi açısından da önemli bir noktadır. Yurtdışında müzik eğitimi almak, sanatçı ve müzik öğretmeni olarak yetiştirilmek üzere seçilen yetenekli öğrencilerden, 1924 yılının sonbaharında Ekrem Zeki Ün ve 1925 yılında Ulvi Cemal Erkin ve Cezmi Erinç Paris e, 1926 yılında Necil Kâzım Akses ve 1927 yılında Hasan Ferit Alnar Viyana ya, 1928 yılında Cevad Memduh Altar Leipzig e, Ahmet Adnan Saygun Paris e, Halil Bedii Yönetken Prag a gönderilmiştir. Bu yıllarda Nurullah Şevket Taşkıran ve Bayan Afife de Avrupa ya şan eğitimi için gönderilmiştir. Bu gençler 1930 lardan sonra yurda dönerek ülkenin müzik eğitim kurumlarında yer almış ve dönemin müzik eğitim anlayışında büyük bir öneme sahip olmuşlardır. (Şahin ve Duman, 2008) Kuşkusuz bu yatırımlar batılı ve çağdaş olduğu kadar kimlikli de olan bir müzik devrimi hedeflenerek yapılmıştır. Tüm bu çabalara rağmen bir müzik türüne hâkim olanın diğerine uzak kaldığı çift kutuplu bir eğitim alışkanlığı yerleşmiştir ve bu anlayış günümüzde sürmektedir. Batı Müziği ve Türk Müziği konservatuarlarında öğrenciler kendi alanlarında uzmanlaşmakta ve sentez çalışmalarında ise diğer alana dair sınırlı bilgi ve tecrübe ile yol almaktadırlar. Hâlbuki toplumda bu iki müzik zevki birlikte yaşamaya devam etmektedir. İnsanların kulakları, müzik algıları batı armonisine ve tampere seslere alışmış olduğu gibi bir yandan da beğenileri geleneksel ezgilere ve ritim kalıplarına hala bağlıdır. Geleneğin teksesli ve ezgi öncelikli beste anlayışı ile batı müziğinin akor ve kontrpuanla çoksesli olarak örülen bestecilik anlayışı tüm bu süre boyunca kaynaştırılmaya çalışılmıştır. Bunu devlet politikaları da desteklemiş öte yandan toplumsal dönüşüm de beraberinde getirmiş, bu yol kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmıştır:...kendi coğrafyasının malzemesini Avrupalı tekniklerle harmanlama, yukarıda değindiğimiz gibi Osmanlı İmparatorluğu nun son dönemlerinden beri yapılmaktadır. Cumhuriyetin ilanı ve sonrasındaki reformlar, daha oturaklı bir sanat anlayışının gelişmesi için çaba sarf etmiş, milli sanat görüşü benimsenmiştir. Genç sanatçılar yurtdışına yollanarak yüksek medeniyet seviyesinin yakalanması için gerekenler yapılmıştır. Besteciler, farklı ülkelere gönderildiği için dönüşlerinde yerel malzemenin kullanımına ilişkin farklı görüşler gelişmiştir. Ne yazık ki ortak bir dil oluşturulamamış, Rus Milli Okulundan 1147 www.idildergisi.com

Şenalp, T. (2016). Makamsal Türk Müziği Eğitimi Ve İcrasinda Bati Armonisi. idil, 5 (24), s.1145-1152. benzetmeyle alıntılanan Türk Beşleri deyimi yalnızca ilk bestecilerimizin sayısını belirtmekten öteye gidememiştir. Batı müziği kökenli eğitim alan müzisyenlerin eğitimlerinde ne yazık ki geleneksel müzik eğitimi olmadığından, bazı kavramlar karışmış ya da oturmamıştır. (Özer, 2013) Makamsal Müzik Eğitiminde Armoni Kişinin teksesli yapıdaki kendi kültürünü çoksesli yapıyla birlikte ifade etmesi için iki alana da hâkim olması gerekmektedir. Elbette bu iki ayrı uzmanlık alanının ikisine birden hâkim olmak büyük ve zorlu bir hedeftir. Müzikolog Hüseyin Saadettin Arel, Türk Müziği ni ileriye taşıyacak bestekâr modelini 1940 larda ortaya koymuş ve kültürel çatışmayı aşma gerekliliğinin altını çizmiştir: Ben bestekârdan şu sıfatları isterim: 1. Doğuştan musikiye istidatlı olmak 2. En az yüksek tahsilini bitirmiş bulunmak ve bununla da kanmayarak umumi kültürünü genişletmek 3. Türk Musikisini ve Garp musikisini, her ikisinde bestekârlık yapabilecek kadar iyi bilmek 4. Musikiden başka bir meslekle uğraşmamak Bu dört şart bestekârlık arabasının dört tekerleğidir: Bir tanesi eksik veya bozuk olunca araba aksar.(...) Yukardaki şartlar arasında sebebi anlaşılamayacak olanı yoktur. Yalnız üçüncü şart biraz ağır gibi görülebilir. Vakıa her milletin bestekârı kendi musikisini öğrenmekle iktifa ederken Türk bestekârının omuzlarına iki büyük yükün birden yükletilişi fazla gibidir. Lâkin ne yapalım ki Türk bestekârının Garp musikisinden alacağı feyizler bizi muvakkat bir müddet için bu külfete sevkediyor. Ne zaman o feyizler Türk musikisinin çevresine girerek kendi mameleki olursa ancak o vakit Türk bestekârı da diğerleri gibi kendi musikisini öğrenmekle iktifa edecektir. Tampere seslerden oluşan Batı Müziği armoni ve kontrpuan sisteminin bu yüzden makamsal müzik müfredatına alınmasında ve hatta makamsal müziğin günümüzdeki asli oluşturanlarından biri olarak görülmesinde büyük fayda vardır. Toplumda bu iki alanda ayrı ayrı uzmanlar yetişmesi bu iki yüzyıllık çatışmanın çözüme ulaştırılmasına pek de katkı sağlamamaktadır çünkü iş üretime yani beste yapmaya geldiğinde müzik üretim sürecinin bireysel oluşu gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla iki dili yani makamsal dil ve tampere seslerden oluşan çoksesli batı müziği dillerini bir arada kurgulayacak olan bir tek kişi ise toplumun değil o bir tek kişinin o iki dili birden öğrenmesi gözetilmelidir. Öte yandan eğitim tarihimize baktığımızda bir dilin ya da diğerinin öğretildiği kurumlar vardır. Batı www.idildergisi.com 1148

DOI: 10.7816/idil-05-24-06 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 24, Volume 5, Issue 24 Müziği eğitimi verilen devlet konservatuarları ve Türk Müziği eğitimi verilen Türk Müziği konservatuarları günümüz müzik eğitimindeki bu çift kutuplu yapıya işaret eder. Tarihimizde bazen bir kurum kapatılıp yeni kimlikle yeni bir kurum açılmış, çift kutuplu yapı devam ettirilmiştir. Örneğin geleneksel müzikle işleyen Mehterhane nin kapatılıp batı müziği eğitimi vermeyi önceleyen Muzıka-i Humayun un 1826 da açılması, bu anlamda önemli bir değişimdir. Askeri olmayan alanda da eğitimde benzer çiftkutuplu değişimler yaşanmıştır: Nağmeler evi anlamına gelen Darülelhan Osmanlı da kurulan ilk sistemli konservatuardır. Darülbedayi deki mûsiki şubelerinin kapatılmasının ardından kurulmasına karar verilen okulun ilk amaçlarından biri Klasik Türk Mûsikisi repertuarını notaya almak ve gerekli tashihatları yapmaktır. Bu görev Darülbedayi de düşünülmüş ancak yerine getirilememişti. Ayrıca Batı Mûsikisi ve Türk Halk Mûsikisi sahasında da araştırma ve uygulamalı eğitim öngörülmüştür. (Özden, 2013; 19) 1908 Meşrutiyeti nden sonra beliren devlet konservatuarı ihtiyacı, 1914 ün Maarif Nezareti ne Darü-l Elhan (Nağmeler Sarayı) adlı ilk tiyatro ve müzik okulunu kurdurdu. Müzik bölümünün başına getirilen Berlin Kraliyet Akademisi Mezunu, bestekâr Musa Süreyya Bey de, 1926 da bakanlık makamına Zeki Üngör le birlikte verdiği raporda bugünkü kültürümüz için gereksiz olan Şark musikisinin bu kurumdan çıkarılarak adının İstanbul Konservatuarı na çevrilmesi ni talep ederek, başında bulunduğu bir devlet müessesesinden kendi musikisinin öğretimini kendi raporuyla kaldırttı. Yine de, eğitim amacı taşımamak şartıyla ve ders olmayan günlerde Konservatuar da çalışmasına lütfen izin verilen Rauf Yekta Bey başkanlığındaki bir Tedkik ve Tasnif Hey eti, klasik eserlerden 180 inin notasını Darü l-elhan Külliyatı başlığı altında yayımlamış ve bazılarının plaklarını da yapmıştır. (Tanrıkorur;30) Bu yaklaşımlarda bir müziği öncelemek diğerini ikinci plana atmak ortaya çıkmaktadır. Eğitimde ikinci plana düşen makamsal müzik de olsa ki genellikle öyle olmuştur- batı müziği de olsa her durumda sadece bir kişi olan besteci aldığı tekyönlü eğitim sonucu iki dilin zevkini birden yaşatan bir eser üretmekte zorlanacaktır. Günümüzde Türkiye ve Dünya da makamlar konusunda bilgi sahibi bir öğrencinin armoni ve kontrpuan bilgisinden uzak olması ve bunun tam tersi olarak armoni ve kontrpuan bilgisi olan bir müzik öğrencisinin makamları tanımaması gayet sıradandır. Arel in de belirttiği üzere özel durumumuz bu alandaki bilgilerin bir batı ülkesinde değilse de özellikle ülkemizde ortak olarak bilinmesini gerekli kılmaktadır. Makamsal Müzik İcrasında Armoni Bu çift kutuplu durum, eğitim alanından çıkıp gündelik hayattaki müzik icrası alanında incelendiğinde farklı sonuçlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Armoni ve makamsal ezgilerin birlikteliği eğitimdekinden farklı olarak popüler icrada 1970 lerden beri sıkça uygulanan bir icra yöntemidir.bu açılardan örneğin Barış 1149 www.idildergisi.com

Şenalp, T. (2016). Makamsal Türk Müziği Eğitimi Ve İcrasinda Bati Armonisi. idil, 5 (24), s.1145-1152. Manço, Sezen Aksu, Zeki Müren, İnci Çayırlı gibi birçok farklı sanatçınınseslendirdiği albümler incelendiğinde armoni eşliğinin makamsal müzikle ne zaman nasıl buluştuğu örneklendirilebilir ve böylece tarihsel olarak makamsal müzik icrasında armoni eşliği konusu somutlaştırılabilir. Sezen Aksu nun 1978 tarihli Serçe adlı albümünde kendi bestelerinin yanı sıra makamsal nitelikte dört şarkıya yer verilmiştir. Bir ud taksimi ile başlayan şarkılar sırası ve makamları ile şöyledir; Ölürsem Yazıktır (Segâh), Olmaz İlaç (Segâh), Akasyalar Açarken (Hüzzam) ve Karam (Segâh). Bu eserlerin icrasında armoni kullanılmamışsa da aynı albümde hem makamsal müzik örneklerinin hem de batı tampere sesleri ve armoni anlayışı ile yapılan Türkçe bestelerin birlikte var olması açısından albüm önemlidir. Seçilen makamsal eserlerin ağırlıklı olarak bir makamda olması ve ağırdan başlayıp hareketli bir türkü ile sona ermesi açısından geleneksel fasıldan izler taşır. Sonraki albümlerinde bu alışkanlığı devam ettirmemiş olsa da bestelerinde hicaz çeşnisine sıkça rastlanmaktadır. Barış Manço nun 1976 tarihli Sakla Samanı Gelir Zamanı albümütatyos Efendi nin Uşşak makamındaki bestesi Gamzedeyim Deva Bulmam ile açılır. Albümde Selahattin Pınar bestesi olan Hicaz makamındaki Bir Bahar Akşamı parçası da bulunmaktadır. Bu iki eser de Barış Manço nun müzik anlayışı ile ve batı armonisi ile icra edilmiştir. Estergon Kalesi türküsü de Barış Manço tarafından batı armonisi eşliği ile yorumlanmış Hicaz makamlı bir türküdür. Zeki Müren in 1977 tarihli Nazar Boncuğu albümünde teksesli ve fasıl geleneğine uyumlu bir repertuar seçimi vardır. Rast ve Hüseyni makamlı şarkılar yoğunluktadır. Teksesli icra tercih edilmiştir. 1982 tarihli Eskimeyen Dost albümünde ise makamsal repertuar olduğu gibi geleneksel müziği hatırlatan ama makamsallık gözetilmeden bestelenmiş eserler de vardır. İcrada batı müziği sazları bazen teksesli olarak bazen de armoni ile Zeki Müren e eşlik etmiştir. İnci Çayırlı nın 1974 tarihli albümünde yer alan Kara Kara Gözler in düzenlemesinde de armoni eşliği vardır. Bu icralar ve o dönemdeki benzer icralarda teksesli eşlik ön plandadır fakat yine de armoni eşliği de artık başlamıştır. Batı sazları ve armoni bilgisi ile üretilen bas eşliği ise dönemin genel tınısı gibidir ve birçok şarkı eşliğinde vardır. Bu örnekler kuşkusuz çoğaltılabilir ve sadece bu konu üzerine bir çalışma yapılabilirse de bu çalışmanın amacını ve sınırlarını aşacağından tarihsel dönemin tespiti bu örneklerle sınırlandırılacaktır. Özetle tampere seslerden oluşan Batı Müziği,Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti müzik hayatına 200 yıl önce girmiş vemakamsal müzik olmadan kendi başına kullanılabildiği gibi makamsal nitelikteki üretimlerde de son 30 yıldır sıklıkla kullanılagelmektedir. Bu durumda icradan yola çıkarak eğitimde de yer alması ve hatta makamsal müziğin devir itibari ile asli unsurlarından biri olarak kabul görmesi yerinde bir öneri olarak kabul edilebilir. Bu konu ile ilgili yapılan bir çalışmada da benzer öneriler görülmektedir: www.idildergisi.com 1150

DOI: 10.7816/idil-05-24-06 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 24, Volume 5, Issue 24 - Türk müziğinin öğretiminde, hem geleneksel müziklerimiz hem de çoksesli Türk müziği bir bütün halinde verilmelidir. - Geleneksel müziklerimizle ilgili beste ve icra çalışmalarında, geleneksel ses sistemlerinin kullanımında bir sakınca görülmemeli, benzer bir yaklaşımla geleneksel müziklerimiz kaynaklı çoksesli Türk müziği yapıtlarının bestelenmesi ve icrasında da tampere ses sistemini kullanmaktan çekinilmemelidir. - Geleneksel müziğimiz kaynaklı çokseslilik yaklaşımlarına ilişkin olarak; özellikle eğitim müziği besteciliği alanında farklı diğer diziler üzerinde de denemeler yapılmalıdır. (Albuz, 2011) Ezgi ya da bir değişle yatay elemanlar makamsal müziğin birincil unsuru olsa da dikey elemanlar da bu müziği ileriye taşıyacaktır. Sonuç Ritim ve ezgiden sonra müziğin en önemli öğesi olan armoniyi rastlantılara terk etmek bu, mimari bir yapının planlanmasını yalnızca yatay elemanları düşünerek yapmaya benzemez mi? Mimarın tasarladığı yapı ister bir kule, ister bir baraka olsun, yatay elemanlardan olduğu kadar düşey elemanlardan da kaçınamaz. Bunlardan birini vurgulayıpdiğerini ona bağımlı kılabilir ama hiçbirini bütünüyle dışlayamaz. Aynı şekilde, müzikte de ezgisel çizgiler ne kadar ilgi odağı olursa olsun armonik özellik gözardı edilemez. (Hindemith, 2007: 148-149) Makamsal müzik geleneksel olarak elbette yatay olanla yani ezgisel olanla ilgilidir. Ona, tampere dışı olan, segâh sesi gibi incelikli lezzetlerde ısrar etme ayrıcalığını da bu yatay olma özelliği sağlar. Öte yandan günümüzde dikey yapının 1970 lerden bu yana bu müziğin icrasında kabul görmeye başladığı dikkate alınmalıdır. Bu sebeple eğitimde de yer alması zamanla uyumlu bir yenilik olacağı gibi armonilendirme işinde kaliteyi arttırıcı bir unsur olacaktır. Klasik icra teksesli yapıda devam ederken, armonilendirilmiş bir icranın da daha bilinçli ve sistematik bir şekilde buna eklenmesi kentli Türk Müziğine katkı sağlayacaktır. Bu teknik mesele aynı zamanda kimlik tanımı ile de desteklenebilir. Belki de kentli ve makamsal nitelikteki Türk Müziği nin biricikliği saf Türk kalmak gibi bir yaklaşımla içine kapalı olmak yerine etkileşime girdiği kültürlerle zenginleşen evrensel, dışa açık, bütünleyici müzik anlayışında aranmalıdır. Bu yüzden, 200 yıllık bir etkileşimin ardından Makamsal Türk Müziğinde armoniyi en son eklenmiş asli unsurlardan biri olarak görmek bu müziğe kişiliğinden bir şey kaybettirmeyecek ve çokkültürlülükten beslenen zenginliğini arttıracaktır. Klasik icrayı veya armonilendirilmiş icrayı tercih etmek elbette bir tercih olacaktır ama bu seçimin bilinçli olarak yapılabilmesi için öncelikle armoninin makamsal müzik eğitimine dâhil edilmiş olması gerekmektedir. Arap, İran, Bizans etkisinin ardından Batı Avrupa etkisini de sahiplenmek bu müziğin biricikliğini bozmaz hatta etki almaya açık olup yine de kendisi olabilmeyi beceren yönünü perçinler, ses dünyasını, müzikal ifade olanaklarını zenginleştirir, kültürel bir denge sağlar. Tampere dışındaki seslerin nasıl armonize edileceği ise bu alanda üretime devam ettikçe çözülecektir. Bu noktada tampere olmayan sesleri yakın 1151 www.idildergisi.com

Şenalp, T. (2016). Makamsal Türk Müziği Eğitimi Ve İcrasinda Bati Armonisi. idil, 5 (24), s.1145-1152. tampere seslere dönüştürerek bir armoni çalışması yapılabileceği gibi armonide ve orkestrasyonda çarpışan seslerden kaçınarak düzenleme yapılması da denenebilir. Bu iki yolun ikisi birden denenerek farklı kazanımlar elde edilebilecektir. Tampere seslerden oluşan Batı Müziği Armonisi nin Makamsal Türk Müziği nin asli konularından biri olarak kabul edilmesi, icra ve eğitim alanında olduğu gibi bestecilik alanında da kazanımlara yol açacaktır. Böylelikle bestecilikte ezgi öncelikli üretim dışında armonik dizi öncelikli bir yöntem de tercih edilebilecek ve bu yeni yöntemle dahi makamsal lezzet üretilebilir olacaktır. Hatta günümüzde gençler arasında makamsal bilginin yeniden beste üretiminde kullanıma girmesini, bu armonik diziler kolaylaştırabilir. Tüm bu sebeplere ek olarak en temelde müziğin üretim sürecinin bireysel oluşu da dikkate alınmalıdır. Osmanlı dan Cumhuriyet e dek devam eden müzik eğitiminde ise çift kutuplu bir yaklaşım benimsenmiş olduğu ve halen böyle devam ettiği bilinmektedir. Bestecilik ağırlıklı olarak bireysel bir üretim şekli olduğuna göre ancak iki dilin olanaklarını aynı anda içselleştirmiş besteciler artarsa daha kimlikli eserler ortaya konabilecek ve Arel in umut ettiği yeni ufuklar belirginleşebilecektir. KAYNAKLAR Albuz, Aytekin,(2011), Türk Müziğinde Çokseslilik Yaklaşımları, İnönü Üniveristesi Sanat ve Tasarım Dergisi, Cilt 1 Sayı 1 Arel, Hüseyin Saadettin.1969, Türk Musikisi Kimindir, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul Hindemith, Paul. 2007, Ses İşçiliği, Norgunk Yayınları, İstanbul Sayı 2 Özden, Erhan. 2013. Osmanlı nın Musiki Okulları, Rast Müzikoloji Dergisi Cilt 1 Özer, Mehmet Can. 2013, Modernizm ve Avrupalılaşmanın Makamsal Müziğe Etkileri ve Günümüz Bestecilerinde Yansımaları, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi Yıl1 Sayı 1 Şahin, Mustafa ve Duman, Ruşen. 2008, Cumhuriyetin Yapılanma Sürecinde Müzik Eğitimi, ÇTTAD VII/16-17 İstanbul Tanrıkorur, Cinuçen. 2003, Osmanlı Dönemi Türk Musikisi, Dergâh Yayınları, www.idildergisi.com 1152