ISSN 1308-1810. Yıl 3 Sayı 6 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Ücretsizdir - 2009/OCAK. Lütfen Randevu Alınız. 315 55 45 (pbx) 1



Benzer belgeler
CERRAHİYE GENEL BAKIŞ. Prof. Dr. Mehmet KAYA ÖZEL SAYI (pbx) NASIR SİĞİLLER MEME KANSERLERİ CİLT KANSERLERİ TIRNAK HASTALIKLARI

Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Her memeli canlı gibi insanlarda yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir.

Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları Yıllar

ÇOCUKLULARDA TÜBERKÜLOZ

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI VE VEREM HAFTASI

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

Endometriozis. (Çikolata kisti)

Hepatit B ile Yaşamak

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2. Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

Sigaranın Vücudumuza Zararları

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

Emzirme dönemindeki beslenmeniz en az hamilelikte beslenmenize dikkat etmeniz kadar önemlidir.

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

GRİP İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ 2008

HEPATİTLER (SARILIK HASTALIĞI) VE KRONİK BÖBREK HASTALIKLARI VE

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

VEREM HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ Hazırlayan: Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ

HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI HEPATİT B AŞISI KİMLERE YAPILIR? HEPATİT B RİSKİ OLAN KİŞİLER

Verem Eğitim ve Propaganda Haftası

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

Hisar Intercontinental Hospital

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Meme Sağlığı Merkezi

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Romatizma BR.HLİ.066

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PCOS)

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

KANSER TANIMA VE KORUNMA

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

KALP DAMAR SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI RİSKLERİNDEN KORUNMA

Vitaminlerin yararları nedendir?

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

HİPERLİPİDEMİ TEDAVİ KILAVUZU VE YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Hemoroid (Basur) Nedir?

Menopozda Öz-bakım. Doç.Dr.Nevin Hotun Şahin İ.Ü Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Öğretim Üyesi

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

EKLEM HASTALIKLARI. Romatizmal Eklem Hastalığı

KALP DAMAR HASTALIKLARI VE BESLENME

PLASTİK CERRAHİ MEME ESTETİĞİ

Okul Hastalık Getirmesin!

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

Hepatit C ile Yaşamak

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

DIABETES MELLITUS NEDİR? NEDENLERİ VE SONUÇLARI. Mümkün olduğunca normal bir yaşam. Lilly Deutschland GmbH Werner-Reimers-Straße Bad Homburg

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

Transkript:

Yıl 3 Sayı 6 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Ücretsizdir - 2009/OCAK ISSN 1308-1810 Lütfen Randevu Alınız 315 55 45 (pbx) 1

2 315 55 45 2 Yıl 2 Sayı 5 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Ücretsizdir - 2008/4 ISSN 1308-1810 Yıl 3 Sayı 6 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Ücretsizdir - 2009 ISSN 1308-1810 Beni Türk hekimlerine emanet ediniz. Lütfen Randevu Alınız Lütfen Randevu Alınız 315 55 45 (pbx) (pbx) Yıl 3 Sayı 6 ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR - Ücretsizdir - 2009/OCAK İMTİYAZ SAHİBİ ÖZEL BÜYÜK ORTADOĞU TIP MERKEZİ adına Dr. Eyüp ÖZEREN GENEL YAYIN YÖNETMENİ Uğur C. SEVİM EDİTÖR Uz. Dr. Metin ÖZSOY YAZI İŞLERİ SORUMLUSU Aslı ÇALIŞKAN acaliskan@buyukortadogutip.com.tr YAYIN KURULU ÜYELERİ Op. Dr. Sadi KAYA Op. Dr. Süleyman GÖKDUMAN Prof. Dr. Metin ORHAN Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK Doç. Dr. Mitat KOZ Doç. Dr. Mehmet İLERİ Prof. Dr. Mustafa ALTINBAŞ Prof. Dr. Derviş YILMAZ Dr. Mustafa KÖSE Uz. Dr. Ayşe YÜRÜMEZ Fatma KOÇAK Ahmet YILDIZ web: www.buyukortadogutip.com.tr Yazışma Adresi İvedik Caddesi No:338/A-B Yenimahalle/ANKARA Grafik Tasarım-Baskı Kuşcu Matbaa (0312) 341 95 19 Büyük Ortadoğunun Sesi Dergisi Basın ve Meslek İlkelerine Uyar. Kaynak Gösterilerek Alıntı Yapılabilir. Dergimizdeki yazı ve reklam içeriğinin sorumluluğu sahibine aittir. Bu konuda idare sorumlu tutulamaz. Gönderilen yazılar iade edilmez. İÇİNDEKİLER BAŞYAZI GÖREVLİ KADROMUZ RÖPORTAJ GENEL CERRAHİ ORTODONTİ AMELİYATHANE KARDİYOLOJİ ÇOCUK HASTALIKLARI GÖĞÜS CERRAHİ GERİ DÖNÜŞÜM SERBEST KÖŞE PSİKİYATRİ KADIN HASTALIKLARI KBB BULMACA FİZİK TEDAVİ BİZDEN HABERLER DÖRT ELEMENT 1 3 4 6 8 11 12 14 16 19 20 22 24 26 29 30 32 33

BAŞYAZI Sağlıklı Yıllar Merhaba, Sizlerle birlikte yeni bir yıla girmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu vesile ile de size, ailenize ve tüm sevdiklerinize nice mutlu ve başarılı yıllar diliyorum. Sevgili Dostlar son zamanlarda sağlık sistemimizde yaşanan büyük değişimlerin sonunda tek kaldığımız ve kendi başımızın çaresine bakmak zorunda bırakıldığımız günleri yaşıyoruz. Ancak 25 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olmamız, birlik ve beraberlik içerisinde bir ekip çalışması ruhuyla hareket etmemiz nedeniyle bu zorlukları da en kısa sürede aşacağımıza inanıyorum. Sizin gayretinizle ve desteğinizle çok verimli bir yılı geride bıraktık. Şöyle geriye dönüp baktığımızda birlikte neler başardık bir görelim. Büyük Ortadoğu nun Sesi Dergisi ve Gazetesi ile tıp alanındaki güncel gelişmeleri anında aktarmak, Tıp Merkezimizin çalışmaları hakkında halka açılmak ve halkımızın sağlıkla ilgili cevap bulamadığı konulara ışık tutmak amacıyla 1,5 yıldır yayın hayatındayız. Üç ayda bir yayınlanan dergimiz 10.000 adet, ayda bir yayınlanan gazetemiz ise 2.500 adet basılmaktadır. Asıl görevimiz sağlık alanında ise; tam teşekküllü hizmet veren mevcut polikliniklerimize yenilerini ekledik, ayrıca tomografi, mamografi, endoskopi vb. yeni teknolojik cihazlar alarak hizmet kalitemizi daha da güçlendirdik. Tüm bunları tecrübeli ve bilgili kadromuz ile beraber gerçekleştirdik. Mesleğinde 5-10-25 yılını dolduran Ortadoğu mensubu yöneticilerimize ve çalışanlarımıza ödül törenleri tertipledik. Çeşitli vesilelerle çeşitli tarihlerde çalışanlarımız için moral geceleri düzenleyerek birlikte sevindik birlikte hüzünlendik ve güldük. Hizmet kadromuzu her geçen gün daha da güçlendirdik. Periyodik olarak hizmet içi eğitim ve sohbet toplantıları yaparak hizmet kalitemizi istikrarlı bir şekilde yükselttik. Her ay artan hasta potansiyeli ve verilen kaliteli hizmet anlayışı ile Ankara da en başarılı Tıp Merkezi konumuna geldik. Kısacası 2008 yılı için planladığımız tüm hedeflere büyük oranında ulaştık. Sağlık hizmeti emek ve bir o kadar da fedakarlık gerektirir. Sağlık için atılan her adım mutluluğa atılmış bir adımdır. Bunun bilincinde olan Tıp Merkezimiz çalışmalarında her zaman bireyin mutluluğunu hedef almakta ve sağlıklı bir toplum için sağlıklı nesiller yetiştirme gayreti içindedir. Hedefimiz herkes için sağlıklı bir yaşamdır. 2009 Yılında da bu hedefe ulaşmak için emin adımlarla yürüyoruz. Bir sonraki sayımızda buluşmak üzere... Sağlıcakla Kalın Dr. Eyüp ÖZEREN 1

ZG Restoran Üstün hizmet anlay ve enfes lezzetleriyle Yemek Kültürünün de i en yüzü Dü ün Salonu ve Catering hizmeti ile alternatif tercihler için de en do ru adres.

TIP MERKEZİMİZİN KURULUŞUNDA KATKIDA BULUNANLAR ve ORTAKLARIMIZ Op. Dr. Sadi Kaya Dr. Eyüp Özeren Op. Dr. Süleyman Gökduman Doç. Dr. Mustafa Öztürk Ekrem Tamer Ekrem Aksoy Prof. Dr. Metin Orhan Prof. Dr. Derviş Yılmaz Prof. Dr. Mustafa Altınbaş Prof. Dr. Ali Kemal Özdemir Doç. Dr. Serdar Üşümez Doç. Dr. Ercan Cenk Doruk Doç. Dr. Mitat Koz Dr. Alaattin Keykubat Uz. Dr. Nazım Ergün Doç. Dr. Mehmet İleri Prof. Dr. Mehmet Kaya Dr. Mustafa Köse Dr. İsmail Ceyhan Ortadoğu Ailesi olarak, 25 Yılı Aşkın Tecrübe Dr. Mustafa Ersöz Uz. Dr. Ayşe Yürümez Op. Dr. Ömer Faruk Recep Uz. Dr. Metin Özsoy Uz. Dr. M. Ali Aksoy Doç. Dr. Metin Yıldırımkaya Op. Dr. Zeliha Hamurcu Dr. Tülay Demirtaş Dt. Deniz Aycan Dt. Habibe Başayar Ecz. H. Sadık Demirbaş Uğur C. Sevim Ali Rıza Koçak Filiz Çelik Av. Emre Üşümez Ahmet Yıldız Murat Öztürk Fatma Koçak GÖREVLİ KADROMUZ Mesul Müdür: Uz. Dr. Ayşe Yürümez Genel Tababet: Dr. Eyüp Özeren Göğüs Cerrahi: Op. Dr. Sadi Kaya Gastroentroloji: Uz. Dr. Mehmet Ali Aksoy Dahiliye: Uz. Dr. Alper Ak Genel Cerrahi: Prof. Dr. Mehmet Kaya Çocuk Hastalıkları: Uz. Dr. Ayşe Yürümez Çocuk Hastalıkları: Uz. Dr. İsmail Dursun Kadın Hastalıkları: Op. Dr. Şükran Erdoğan Kardiyoloji: Doç. Dr. Mehmet İleri Kardiyoloji: Uz. Dr. Ülgen Merdanoğlu Psikiyatri: Uz. Dr. Meral Güngör Psikiyatri: Uz. Dr. Şaziye K. Çevik Üroloji: Uz. Dr. Mustafa Şen Üroloji: Uz. Dr. Hasret Topaç Radyoloji: Dr. Karabekir Ercan KBB: Op. Dr. Murat Yurduner Terzi KBB: Op. Dr. M. Aziz Sütbaş KBB: Op. Dr. Kürşat Murat Özcan Göz Hastalıkları: Op. Dr. Zeliha Ç. Hamurcu Göz Hastalıkları: Op. Dr. Fatih Ç. Gündoğan FTR: Uz. Dr. Canan Ağırlar FTR: Uz. Dr. Füsun Aytaç Anestezi Uzmanı: Uz. Dr. Ayşegül Demirci Mikrobiyoloji: Doç. Dr. Mehmet Yapar Acil Hekimi: Dr. Mustafa Köse Acil Hekimi: Dr. Hatice Taşyürek Acil Hekimi: Dr. Fatma Özkan Acil Hekimi: Dr. Mehmet Nesim Aktaş Acil Hekimi: Dr. Mehmet Özdemir Acil Hekimi: Dr. Ahmet Kılınç Diş Hekimi: Dt. Habibe Başayar 3

Kısa Özgeçmiş 1952 yılında Yozgat ın Boğazlıyan ilçesinde doğan İbrahim ÇAY, ilk,orta ve lise öğrenimini burada tamamlamış, 1975 yılında ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ni bitirmiştir. İçişleri Bakanlığı nın açtığı Kaymakamlık sınavıyla başlayan memuriyet hayatında, ülkemizin çeşitli bölgelerinde Kaymakamlık ve Vali Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. İçişleri Bakanlığı tarafından eğitim amaçlı gönderildiği Amerika da ise 6 ay süre ile kalmıştır. Son olarak Aydın ili Söke ilçesi Kaymakamı iken; Ankara ili Yenimahalle İlçesi Kaymakamlığı na atanmış olup, buradaki görevine 01.10.2004 tarihinde başlamıştır. Evli, 2 kız ve 1 erkek çocuk sahibidir. İbrahim ÇAY Yenimahalle Kaymakamı RÖPORTAJ İLÇEMİZ YENİMAHALLE 1- Yenimahalle ilçesi ne zaman kuruldu? İlçeyi sizin ifadenizle tanıyabilir miyiz? İlçemiz 1946 1949 yıllarında Ankara Belediye Başkanı Ragıp TÜZÜN tarafından Ankara nın yakın yerleşim alanı olarak planlanmış ve 1950 yıllarında dar gelirli işçi ve memur vatandaşlarımızı konut sahibi yapmak gayesiyle ikişer katlı konutların inşaası ile kurulmaya başlanmış, bugün de olduğu gibi hızlı bir gelişme gösteren İlçemiz 1 Eylül 1957 tarihinde İlçe Merkezi halini almıştır. 359 km2 lik yüzölçüme sahip olan İlçemiz, Keçiören İlçesi ile Kurdini Deresi, Halil Sezai Erkut Caddesi, Etlik Caddesi ve Çubuk Çayı hattı, Altındağ İlçesi ile Çubuk Çayı, Hipodrum Caddesi, Çankaya İlçesi ile Tandoğan meydanı, Bahriye Üçok Caddesi, Konya Yolu, Eskişehir yolu, Söğütözü Yolu, Etimesgut İlçesi ile Anadolu Bulvarı, Tren Yolu, Gazi İstasyonu Söğütözü Caddesi olarak belirlenmiştir. İlçemiz, Ankara nın 15 merkez ilçelerinden biri olup, 1 (bir) belediye başkanlığı ve 64 Mahallesi bulunmaktadır. 4

2- İlçemizin sosyoekonomik durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? İlçemiz Ümitköy-Çayyolu bölgesinde gelir seviyesi üst seviyede olan aile grupları, Batıkent, Yenimahalle merkez bölgesinde orta gelir grubu aileler, Demetevler, Şentepe, Karşıyaka, Yahyalar bölgesinde ise orta-alt gelir grubu aileler yaşamaktadır. Yakacık bölgesinde alt gelir grubuna mensup aileler yaşamaktadır. İlçemizde Ragıp Tüzün, İvedik ve Akın Caddesi boyunca ekonomik faaliyetlerin gelişmesine izin vermektedir. İlçemiz çevresinde bulunan 13 mahallenin genellikle tarımla uğraştığı, son yıllarda E5 Devlet Karayolu çevresinde yerleşim alanları ve sanayi ağırlık kazanmaktadır. Batıkent yerleşim alanı dışında, ASELSAN ile Tüzel ve Özel kişilere ait fabrikalar özellikle Macun Mahallesi sınırları içerisinde kurulan Ostim ve İvedik Organize Sanayi bölgesi ve Gimat bulunmaktadır. Hurdacılar sitesinde 1200 e yakın işyeri bulunmaktadır. İç Anadolu Bölgesinde önemli yer teşkil eden Ankara ilimize sanayi ili özelliği kazandıran ilçemizde bulunan fabrika ve iş yerleri büyük yer teşkil etmektedir. Bu fabrikaların çoğaltılması için alt yapısı yapılmış, organize sanayilerin çoğaltılması, düşük faizli ve uzun sürekli teşvik kredilerinin sağlanması ve ihracatın arttırılması için her türlü önlemlerin alınması kanaatindeyim. 3- Yenimahalle ilçesi için yaptığınız ve yapmayı planladığınız ekonomik, eğitim, sağlık ve kültürel faaliyetler hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? İlçemizde yaşayan halkımızın ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik olarak rahat ve müreffeh bir toplum olarak yaşayabilmeleri için başta eğitim, sağlık ve kültürel faaliyetlerin ön plana çıkarılması gerekmektedir. Bu konularda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze bağlı okullarda komisyonlar oluşturularak sosyal ve kültürel faaliyetlerin hızlandırılması amacıyla ilçe belediyesinin desteği de alınarak İlçemizde bulunan insanların sosyal ve kültürel yönden üst seviyelere çıkarılması için İlçe Halk Eğitim Merkezi Sivil Toplum Kuruluşlarının çalışmalarının desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle ilçemizde milli bayramların coşkulu bir şekilde kutlanabilmesi için başta ilçe belediyesi ve diğer kamu kurum ve kuruluşların işbirliği yapmaları, ilçemizdeki tiyatro, her türlü spor, resim, müzik, folklor vb. gibi faaliyetlerin etkin ve verimli bir şekilde uygulanması için başta okullarımıza gerekli desteğin sağlanması kanaatindeyim. 4- Özel sektör girişimcileri ve sivil toplum örgütleri hakkında bu kuruluşların topluma ne gibi katkıları vardır anlatır mısınız? Sivil toplum kuruluşları devamlı olarak lokomotif görevi gören kuruluşlar olup, bunların her türlü olumlu çalışmaları toplumun ekonomik, sosyal, kültürel yönden gelişmesine katkıları olmuştur ve bundan sonrada olacağına yürekten inanmaktayım. Her türlü faydalı, projeli, planlı çalışmaların toplumun refah seviyesini yükselterek yaşam kalitesini arttıracağı kanısındayım. İlçemiz hakkında bizleri aydınlattığınız için sizlere teşekkür ederiz. 5

Kısa Özgeçmiş 1974 de Hacettepe Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1974 1976 yılları arasında Kara Harp Okulu Baştabipliği yaptı. 1976-1981 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Genel Cerrahi Asistanlığını tamamlayarak 1981 de Genel Cerrahi Uzmanı oldu. 1981-1984 yılları arasında aynı fakültede Başasistanlık ve Yardımcı Doçentlik yaptı. 1984 1986 yılları arasında ABD nde Mississippi Üniversitesi Jackson da Organ Transplantasyonları konusunda çalıştı. 1986 1988 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde Yardımcı Doçentliğe tekrar döndü. 1988 de Üniversite doçenti, 1994 de aynı Fakültede Üniversite Profesörü oldu. Prof. Dr. Mehmet KAYA nın şimdiye kadar 260 yerli ve yabancı yayınları mevcuttur. Pratik Cerrahi adlı bir Texbook kitabı mevcuttur. 4. ciltte tıbbi ve felsefi konuları içeren Düşünceler adlı kitapları mevcuttur. Prof. Dr. Mehmet KAYA halen Özel Büyük Ortadoğu Tıp Merkezinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışmaktadır. İngilizce bilmektedir. DERİ ÜZERİNDEKİ PATOLOJİK OLUŞUMLAR Hepimizin bildiği gibi deri; vücudumuzu dış etkenlere karşı koruyan, dış görünüşümüzü ve estetik yapımızı etkileyen tüm vücudumuzu örten bir örtü ve duyu organımızdır. Derimiz; yaşımızın, cinsimizin, sıhhatimizin ve güzelliğimizin de bir göstergesidir. Deri üzerindeki benler, lekeler, yara izleri, iyi ve kötü huylu patolojik oluşumlar, hepimizin beden ve ruh sağlığımızı etkileyen oluşumlardır. Deri üzerindeki patolojik oluşumlar, başta iyi huylu olsalar da yaş ilerledikçe, dış ve iç etkenlerle kötü huyluya dönüşebilir. Bu durum da doğrudan sağlığımızı olumsuz yönlerde etkiler ve belkide tedavisi mümkün olmayan patolojik oluşumlara dönüşebilirler. Bahsettiğimiz nedenlerle, cildimizde bugün zararsız gibi görünen, ben, hemangiom, yara izi veya siğil ve diğeri patolojik oluşumların, zararlı veya kötü oluşumlara dönüşmeden usulüne uygun şekilde cerrahi girişimlerle uzman hekimlerce çıkartılmasında ilerisi için sayısız faydası vardır. Cildimiz üzerindeki patolojik oluşumların cerrahi olarak çıkartılması, kötüye dönüşümlerini önlediği gibi, mevcut kötülüklerin de tedavisini sağlamış olur. Bu yazımızda cildimiz üzerinde oluşabilecek bir çok patolojik oluşumların bazılarından bahsedeceğiz. 6

Bening Nevus: Deriden kabarık, deriye göre daha koyu renkli kitlesel oluşumlar olup, zamanla büyürler, travmatize olurlar, kanserleşme oranı azda olsa mevcut olup tedavileri cerrahidir. Bening nevusların cerrahi olarak çıkarılması ile hasta estetik açıdan daha iyi olacağı gibi ileride kötü bir hastalığa çevrilmesi de önlenmiş olur. Rekürran Mavi Nevus: Mavi renkte, siyaha yakın olan lezyonlardır. Ciltten hafif kabarık, makül ve papüllü lezyonlardır. Kafada ve ayakta olurlar. Üzerinde kıllar olduğu gibi kanamada olabilir. Ani değişmeleri olabilir. Tedavisi cerrahidir. Cerrahi olarak çıkarmak ilerideki olumsuzluklar giderdiği gibi estetik açıdan da olumlu sonuçları olacaktır. Bazal Hücreli Karsinoma: Deride daha çok güneş gören, alında, elde ve boyunda, saçlı deride, kafada olan bir deri kanseridir. Önceleri normal bir deri çıkıntısı şeklinde, bir ben gibi başlayabilir. Daha sonra birden büyümeye, kanamaya başlar, bu tür deri kanserlerinin tek tedavisi cerrahidir. Cerrahi olarak tam olarak çıkartıldığı zaman ilaç tedavisine (Kemoterapi ye) ve radyoterapiye (Işın tedavisine) gerek kalmaz. Keratozlar: Keratozlar, genellikle güneş gören bölgelerde ortaya çıkar ve skuamöz hücreli kanserleri taklit eden hızlı seyirli tümöral oluşumlardır. Bazen keratozlar kontrolsüz üremeye uğrayıp büyük boyutlara erişebilirler. Bu tür keratözlar en çok ellerde, kollarda, kafada ve boyunda olurlar. 7

Kısa Özgeçmiş 1971 Yılında Kayseri de doğdu. Kayseri de ki Salih Avgunpaşa İlkokulu, Sümer Ortaokulu ve Sümer Lisesi ni bitirdikten sonra 1992 yılında Gazi Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi nden mezun oldu. 1994-1996 yılları arasında vatani vazifesini yerine getirdi. 2003 yılında Gazi Üniversitesi nden ortodonti doktorası aldı. Evli ve bir kız bir erkek olmak üzere iki çocuk babası olan KEYKUBAT, halen Kayseri de bulunan serbest muayenehanesinde mesleğini icra etmektedir. PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI Neredeyse tüm bebeklerde rastlanan parmak emme davranışı anne karnında öğrenilmiş olmasından dolayı çok güçlü bir refleks olarak karşımıza çıkmaktadır. Diş hekimliği kliniklerimizde sıklıkla karşılaşılan bu alışkanlık, bir çok diş ve çene bozukluğuna sebep olduğu için kötü alışkanlıklar arasında başı, çekmektedir. Oysa bu alışkanlığın 3-4 yaşlarına kadar görülebilen normal bir olgu olduğunu düşündüğüm için kötü olarak adlandırılmasının yanlış olacağını savunmaktayım. Bebeklerin gelişim süreci nde ORAL Dönem diye adlandırılan ilk 10-12 ay boyunca çok güçlü olan emme refleksi bu alışkanlığın devamında çok önemlidir. Yine 9.ayda uykuyla parmak emme arasında yakın bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. 1.5 yaş civarında sıklaşabilen parmak emme alışkanlığının 4 yaşına doğru kaybolması beklenmektedir. Bu döneme kadar herşeyin normal olduğu kabul edilmelidir. Parmak emme refleksi, psikolojik rahatlamaya ve bebeğin özgüveninin artmasına sebep olmaktadır.bu amaçla yurtdışında bazı ülke kreşlerinde bebeklerin parmak emmesi neredeyse teşvik edilmektedir. Araştırmalar 5.5 yaşı gibi terkedilen bu alışkanlığın kalıcı deformitelere yol açmadığını göstermektedir. 8

Ancak daha ileriki dönemlerde hatta gençlik dönemine kadar bu alışkanlığın devam etmesi diş ve çene bozukluklarına sebep olacaktır. Halk arasında Balık Ağız denen bozukluğun sebebinde genellikle geç dönemde parmak emme alışkanlığı vardır. Günümüzde halen bu alışkanlığın engellenmesi için, dişhekimleri ve özellikle ortodontist ler, telkin metodu, parmağa tadı oje gibi hoş olmayan şeylerin sürülmesi, akrilik parmak ucu apareylerin yapılması veya ağız içinde kullanılan apareylerin uygulanması ile sonuca gitmeye çalışmaktadır. Son dönem çocuk psikologları; Parmak emme alışkanlığına sahip çocukların oyalanma ve meşgul etme taktiği ile bu alışkanlıklarından vazgeçirilmeye çalışılması gerektiğini, aksi halde onlara baskı yapmanın çözüm olmayacağını söylemektedir. Psikologlar bu alışkanlığın sorun olup olmayacağını ailenin tutum ve davranışlarının belirlediğini, yanlış tutum ve davranışların çocukların gençlik dönemlerine kadar parmak emme alışkanlıklarını sürdürmelerine sebep olabileceğini bildirmektedirler. Çocukları parmak emerken gördüğümüzde O na elini ağzından çekmesini sağlayacak bir iş vermeli ve meşgul etmeliyiz. Örneğin: Şu dergileri annene götür gibi iki elini kullanarak yapabileceği bir istekte bulunmanın ona parmak emmeyi o an unutturabileceği söylenmektedir. Çocuğa parmağını emme demek bu konuda yapılmaması gerekenler listesinde yeralmaktadır. Bu arada çocuk eğer uyurken parmağını emiyorsa uykuya daldığında parmağını yavaşca ağzından çekmeniz yeterli olacaktır. Uykudan önce oyuncak ile oynatarak çocukların uyutulmasında da fayda olduğu belirtilmektedir. 9

AMELİYATHANE GENEL CERRAHİ Hemoroid, Anal fissür Sinüs Pilonidalis İngunal, Epigasrik Fıtıklar Deri - Derialtı Tümörlerin Eksizyonu Memeden Biopsi Alma Tırnak Çekilmesi Higroma Eksizyonları Kist ve Lipom Ameliyatları KADIN HASTALIKLARI ve DOĞUM Ön - Arka Onarım (Sarkma ameliyatları) Anti İnkontinans Operasyonları (İdrar tutamayanlar için) Mini Laparotomi ile Tubal Ligasyon (Tüplerin bağlanması) Servikal Yara Dondurma - Yakma GÖZ Katarakt (Fako) Glakom (Göz tansiyonu) Şaşılık Göz Kapağında Kist Piterjium DSR (Gözyaşı kanalı) KULAK - BURUN - BOĞAZ Tükürük Bezi Geniz Eti ve Bademcik Kulak Ameliyatları Horlama Cerrahisi Burun Ameliyatları ÜROLOJİ Sünnet Varikosel, Hidrosel Sistoskopi Üretra Darlığı Epididim Kisti Mesane Lökoplaki Genital Siğil Hipospadias Mesane Boynu Rezeksiyonu İnmemiş Testis, Vazektomi 11

Kısa Özgeçmiş Hacettepe Üniversitesi Tıp (İngilizce) Fakültesinden 1994 yılında mezun oldu. Kardiyoloji ihtisasını 1999 yılında Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesinde tamamlayarak aynı hastanede 2005 yılına kadar uzman olarak görev yaptı. 2004 yılında doçent ünvanı aldı. 2005 yılında Erciyes Üniversitesi kardiyoloji anabilim dalında doçent olarak çalıştı. Aynı yıl Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi kardiyoloji kliniğine şef muavini olarak atandı. Halen aynı hastanede görev yapmaktadır. Girişimsel kardiyoloji uygulamaları (koroner anjiyografi, PTCA-stend vb) mesleki ilgi alanlarındandır. Yurtdışı bilimsel dergilerde yayınlanmış 40 dan fazla makalesi mevcuttur. KOLESTEROL NEDİR? Kolesterol nedir? Kolesterol vücudumuzun bütün hücrelerinde bulunan yağ benzeri bir maddedir. Kanda fazla miktarda bulunması zararlıdır. Kolesterol bir yandan karaciğerde üretilirken, besinlerle de alınır. Kolesterol neden önemlidir? Kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse, kalp hastası olma ihtimali de o kadar yüksektir. Türkiye de birinci sırada gelen ölüm nedeni kalp-damar hastalığıdır. İyi kolesterol (HDL kolesterol) ve kötü kolesterol (LDL kolesterol) nedir? LDL kolesterol, kanda, kolesterolü taşıyan başlıca pakettir. Kanda yüksek olduğu zaman damarların iç yüzüne yapışıp, plaklar oluşturur. Kolesterol dışındaki bazı maddelerin de eklenmesiyle bu plaklar büyür ve bunlar üzerinde oluşan çatlaklarda gelişen pıhtılar damarları tıkar Çağımızda çok yaygın olan bu hastalık damar sertliği olarak bilinir. Damar tıkanıklığı kalp damarlarında oluşmuşsa kalp krizine, beyin damarlarında oluşmuşsa felce neden olur. Kandaki kolesterolün bir bölümü de HDL kolesterol adı verilen paketlerin içinde taşınır. Kimler kolesterol ölçtürmelidir? 20 yaşın üzerindeki kişiler, kan kolesterol düzeylerini bilmeli ve bunun gerektirdiği yaşam tarzı değişikliklerini uygulamalıdır. Özellikle anne, baba veya kardeşlerinde erken yaşta kalp hastalığı olduğu bilinen kişiler ve şeker hastaları mutlaka kan kolesterollerini ölçtürmeli ve gereken önlemleri almalıdır. 12

Kan kolesterol düzeyinin düşürülmesi kalp-damar hastalığı olasılığını azaltır mı? Kan kolesterol düzeyinin diyetle veya ilaçlarla düşürülmesinin kalp hastalığı bulunmayanlarda hastalığın oluşma olasılığını azalttığı, kalp hastalığı bulunanlarda da yaşam süresini uzattığı kesin olarak gösterilmiştir. Kalp hastalığından koruyucu bir diyetin özellikleri nelerdir? Kilosu olması gerekenden fazla olan kişiler toplam kalori alımını azaltıp hareketlerini artırarak kilo vermelidir. Kilo artışı, kolesterol yükseltici bir faktördür. Etlerdeki görünen yağlar pişirilmeden önce ayrılmalı, sakatat tüketimi çok azaltılmalıdır. Sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri de az tüketilmelidir. Tavuk, hindi ve balık eti, koyun ve sığır etine tercih edilmelidir. Kızartma yerine ızgara, haşlama, buğulama gibi pişirme şekilleri kullanılmalıdır. Balık eti kalp sağlığı açısından en yararlı ettir. Karides ve kabuklu deniz hayvanları kolesterolden zengindir. Tahıl, sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Bu besinler yağ bakımından fakir, vitamin ve posa bakımından zengindirler. Eriyebilen posanın kolesterolü düşürdüğü çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir. Yulaf, çavdar, fasulye, bezelye, pirinç kabuğu, turunçgiller ve çilek eriyebilen posadan zengindir. Kepek, havuç, turp, lahana, karnabahar, meyve kabukları ise erimeyen posa içerirler; bu tür posanın kolesterol üzerine etkisi yoktur, ancak bağırsakların normal çalışmasını sağlar. Tam yağlı sütten hazırlanmış süt ürünleri yerine, az yağlı veya yağsız sütten hazırlananlar tercih edilmelidir. Pasta, krema, dondurma çoğunlukla doymuş yağlar ve yumurta sarısı içerdiğinden az tüketilmelidir. Haftada iki veya üç adetten fazla yumurta yenmemelidir. Kolesterolü düşürmek için tüm bunların dışında neler yapılabilir? Sigara, kolesterolün damar duvarında birikmesine ve biriken yağ plaklarının çatlayarak damarı tıkamasına neden olduğundan kullanılmamalıdır. Sigara içmek kandaki iyi kolesterol düzeyinin düşmesine neden olur. Fizik aktivitenin artırılması da kötü kolesterolün düşmesine, iyi kolesterolün yükselmesine yol açar. Az miktarda alınan alkolün iyi kolesterol düzeyini yükselttiği çeşitli araştırmalarda gösterilmiştir. Ancak bu şekilde yükseltilen iyi kolesterolün kalp damar hastalığından koruyucu etkisi bilinmediğinden ve alkolün diğer zararlı etkileri nedeniyle kalp hastalığından korunmada alkol kullanımı önerilmez. Diyet ve diğer yaşam tarzı değişikliklerine rağmen kolesterol oranları istenen düzeye indirilemezse, hekimler tarafından verilen ilaçların kullanılması gerekir. 13

Kısa Özgeçmiş Tokat ın Turhal ilçesinde doğdu. İlk, orta ve liseyi Turhal da bitirdi. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. Erciyes Üniversitesinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları İhtisasını yaptı. 1986-1991 yıllarında Samsun/Terme Devlet Hastanesinde çalıştı. 1987-1991 yıllarında Terme Sağlık Grup Başkanlığı ve Hastane Başhekimliği yaptı. 1991 yılında Ankara 6 no lu AÇSAP Merkezinde çalışmaya başladı. 1993 yılından 2007 yılında emekli oluncaya kadar AÇSAP Merkezinin Başhekimliği görevini yaptı. 2007 yılı Mayıs ayında emekli oldu. Aralık 2006 yılından itibaren Özel Büyük Ortadoğu Tıp Merkezinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Mesul Müdür olarak çalışmaktadır. 20 yılı aşkın süredir sağlık çalışmalarında yönetici olarak görev almaktadır. Evli ve 3 çocuk annesidir. ÇOCUK HASTALIKLARI Her canlının sütü kendi yavrusu için en uygundur. Her memeli canlı gibi insanlar da yavrusunu doğumdan hemen sonra emzirmelidir. Anne sütünün önemini anlatmak için 1-7 Ekim "Dünya Emzirme Haftası" olarak kabul edilmiştir. Anne sütü ile emzirme dönemi ne kadar uzun ise anne sütünün bebek ve anne için faydaları da o kadar fazla oluyor ve bir o kadar uzun sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Akademisi anne sütüne mümkün olduğunca uzun, en az 1 yıl devam edilmesi yönünde tavsiyelerde bulunuyor. Doğa mucizesi olan anne sütü, bebek için en ideal ve mükemmel besindir. Bebeğin anne ile ilk teması emzirme ile başlamaktadır. Doğum şekli normal veya sezeryan olsun emzirmeye doğumdan hemen sonra başlanmalıdır. Bebeğe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmeli, 6. aydan sonra uygun ek gıdalarla birlikte emzirme en az 2 yaşına kadar sürdürülmelidir. Anne sütü; doğal, taze, temiz, sindirimi kolay ve ekonomik olup bebeğin ilk 6 ay su dahil tüm ihtiyacını karşılayacak niteliktedir. İçerdiği bağışıklık faktörleri sayesinde bebeği enfeksiyonlara karşı korur ve bebeğin ilk aşısıdır. Anne sütü alan bebeklerin zeka düzeyi anne sütü almayan bebeklere göre 8 puan daha yüksektir. Emzirme bebek sağlığını koruduğu gibi annenin sağlığını da korur. Emziren kadınlar, emzirmeyen kadınlara göre meme, rahim ve yumurtalık kanserlerine daha az yakalanırlar. Emzirme anne ve bebek ilişkisini güçlendirerek bebeğin ruhsal gelişimini olumlu yönden etkiler. Çünkü tüm bebekler kucaklanmayı isterler. Yapılan çalışmalar sonucunda kucakta tutulmayan prematüre bebeklerde ölüm riskinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bir bebeğin ruhsal gelişimi için bu son derece önemlidir. Yenidoğan bebek için anne sütünün yerini tutan başka hiçbir mama yoktur. Doğumdan sonra kendinize gelir gelmez emziriniz. İlk günler anne memesinden gelen Ağız Sütü mutlaka bebeğe verilmelidir. Bebek her ağladığında emzirilmelidir. Bebek iyi emiyor, büyüme ve gelişmesi düzgün gidiyorsa 4-6 aya kadar hiçbir şey vermeyin. 14 ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ

Anne Sütü ile Beslenme Sırasında Annenin Sağlık Durumu Annede meme iltihabı (mastit): Anne sütü verilmesine engel değildir. Mastit şişlik, ağrı, kızarıklık ve ateş ile belirir. Mastitli göğüste çok ağrıya neden olmuyorsa anne bebeğini emzirmeye devam eder. Çok ağrılı ise meme elle sağılarak süt bebeğe verilir. Mastit sırasında anne sütü aniden kesilirse, memede apse gelişebilir. Böyle bir durumda emzirme sağlam göğüsle sürdürülür. Apseli meme de sık aralıklarla boşaltılır. Annede ilaç tedavisi: Süt veren annelerde ilaçla tedavisi gerekiyorsa doktor kontrolünde verilmelidir. Genelde emziren annelere doğum kontrol hapı kullanmamaları önerilir. Hamilelik: Anne hamileliği sırasında bebeğini emzirebilir ancak beslenmesine çok dikkat etmesi gerekir. Annenin kötü alışkanlıkları: Emziren annenin sigara içmesi sakıncalıdır. Çünkü sigara içen annenin sütünde bebek için zararlı toksik maddeler yüksek oranda bulunur. Yine emziren annenin alkol almaması, çay ve kahve gibi içecekleri aşırı miktarda ve yemekler ile tüketmemesi gerekir. Emzirmenin diğer yararları ise şunlardır; Doğumdan hemen sonra emzirmeye başlama ile annede doğum sonrası kanamalar da azalacaktır. Loğusalık döneminde sütün bol bir şekilde gelmesi için annenin yapması gereken iki konu vardır: Bebeğini sık sık emzirmek ve bol miktarda sıvı tüketmek.. Sütün bol ve uzun süreli gelebilmesi için bebek her istedikçe ve de sık sık emzirilmelidir. Emzirmede her iki göğüs birden kullanılmalıdır. Daima bir önceki emzirmede kullanılan son göğüsten başlanmalıdır. Emzirme meme başından değil, meme başı çevresindeki koyu renkli kısmı kaplayacak şekilde yaptırılmalıdır. Göğüs temizliğinde sık sık sabun kullanılmasından kaçınılmalıdır. Bebekler doğduklarında hayatlarının ilk 4 gününde kendilerine yetecek kadar vücutlarında yedek su ile birlikte doğarlar. Bu nedenle anne sütü bollaşana kadar dışardan su veya diğer içeceklerin verilmesine gerek yoktur. Anne sütü, bebeklerin normal büyümesini ve gelişimini sağlayacak en ideal yapıdadır. Hiçbir yiyecek veya içecek anne sütünün yerini tutmaz. Annenin ilk 4-5 günlük sütü olan Ağız sütü nün (Kolostrum) bebeğe verilmesi çok önemlidir. Çünkü ağız sütü adeta bebeğin ilk aşısı gibidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde alerjik hastalıklar çok daha az görülür. İlk 4 ay içerisinde bebeklere anne sütü dışında su dahil hiçbir ek gıda verilmemelidir. Emzirme sırasında anne ile bebek arasında aynı zamanda bir duygusal bağ oluşur ve bu güven bağının, bebeklerin çocukluk dönemlerini dahi olumlu yönde etkilediği saptanmıştır. Bebeklerini emziren kadınlarda ileri yaşlarda göğüs kanseri görülme riski azaldığı tesbit edilmiştir. Yapılan araştırmalarda bebekliklerinde anne sütü ile beslenen gençlerin mama ile beslenenlere göre zeka düzeylerinin daha yüksek olduğu ve okulda daha çok başarı gösterdikleri saptanmıştır. Mama ile beslenen bebekler anne sütü ile beslenenlere göre daha yüksek oranda alerjik bünyeye sahiptirler. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, aşılardan sonra görülen bağışıklık cevabının daha güçlü olduğu saptanmıştır. Uygun şekilde yapılan bir emzirme gebelikten en az 3 ay süreyle gebelikten korunmayı sağlar. Bulgular emzirmeyen kadınlarda kemik erimesinin 4 kat fazla görüldüğünü ortaya koymuştur. Anne sütünün içerdiği bazı kimyasal maddeler bebeğin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur. Sinirli bebekler daha kolay sakinleşir. Memeden emmek, biberondan emmeye göre bebeğin diş ve çene gelişimi için daha uygundur. Emziren annelerin bebeklerinde mide içeriğinin yemek borusuna kaçması (reflü) daha kısa süreli ve daha az olur. 15

Kısa Özgeçmiş 1953 Ankara Çamlıdere Elmalı köyünde doğdu. İlköğrenimini Elmalı Köy İlkokulu, ortaöğrenimini Ankara Etlik Ortaokulu ve Yıldırım Beyazıt Lisesinde tamamladı. 1976 da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Aynı üniversitede Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı oldu. Askerliğini İstanbul Çamlıca Hastanesinde yaptıktan sonra Ankara Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesinde başasistan olarak göreve başladı. Başhekimlik ve başhekim yardımcılığı görevinde bulundu. Halen aynı hastanede Göğüs Cerrahi klinik şefi olarak çalışmaktadır. 25 yılı aşkın süredir sağlık çalışmalarında yönetici olarak görev almaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır. Tıpta Tüberküloz olarak adlandırılan Verem hastalığına halk arasında ince hastalık da denmektedir. Tüberküloz esas olarak akciğerlerde hava yolu ile yerleşen, fakat kan damarları ve lenf damarları yoluyla tüm vücuda dağılabilen mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz bilinen en eski hastalıklardan birisidir. 50 yıldır tedavisi mümkün olan bir hastalık olmasına karşın, halen dünyada en yaygın ve ölümcül bulaşıcı hastalıklardan birisidir. Dünyada yılda üç milyonu aşkın kişi tüberküloz hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Halen her yıl 8 milyon yeni tüberküloz hastası teşhis edilmektedir. Türkiye tüberkülozun sık görüldüğü ülkeler arasında yer almaktadır. Hastalığa sebep olan mikrop (Mycobacterium tuberculosis) veremli hastadan sağlam kişiye solunum yoluyla bulaşır. Çok daha nadir olarak mikrop taşıyan sığırların süt ve sütlerinden yapılan süt ürünleri ile de bulaşır. Balgamında mikrop bulunan hastalar bulaşmadan sorumludur. Tüberküloz hastasıyla teması olup mikropla karşılaşan ve hatta mikrobu soluyan kişilerin az bir kısmında da hastalık gelişir. Hastalık solunan mikrobun sayısına, mikrobun hastalık yapma gücüne (bazı mikroplar ölü veya zayıf olup hastalık yapmaz) ve sağlam kişinin direncine, savunma sisteminin kuvvetine bağlı olarak kişiden kişiye farklılık gösterir. Sigara içen, alkol kullanan, beslenmesi bozuk ve kötü yaşam koşullarına sahip kişilerde; başta akciğer hastalığı, şeker hastalığı, bazı kan hastalıkları, AİDS ve böbrek hastalıkları gibi hastalığı olanlarda verem oluşma olasılığı daha yüksektir. Tüberküloz belirtileri: Hastalık ani ve belirgin belirtiler göstererek ortaya çıkmaz. Sinsi ve yavaş ilerler. Hastalar genellikle aylardır devam ede gelen halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla hekime başvururlar. Zamanla bunlara öksürük ve balgam çıkarma da eklenir. Balgamdan kan da gelebilir. Ağrıya pek rastlanmaz. Bu şikayetleri olan hastaların ilgili uzman hekime başvurmaları ve göğüs röntgeninin çekilip araştırılması gerekir. 16 TÜBERKÜLOZ

Tüberküloz Teşhisi: Kişinin tüberküloz olduğu ancak vücut örneklerinde (balgam, idrar, mide açlık sıvısı, beyin omurilik sıvısı, plevra-periton sıvısı, lenf bezi aspirasyonu vb ) tüberküloz mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle söylenebilir. Bazen alınan doku biopsilerinde tüberküloza özgü değişikliklerin izlenmesiyle de tanı konabilir. PPD veya tüberkülin deri testi, tüberküloz mikrobuyla karşılaşıp karşılaşmama durumunu ortaya koymak için yapılır. Hastalığın olup olmadığını göstermez. Ancak söz konusu kişi tüberküloz hastası olabilir de olmayabilir de. Bu nedenle pozitiflik tek başına tedavi gerektirmez. Tüberküloz Tedavisi: Elimizdeki tedavi imkanlarıyla uygun şekilde tedavi edilmek koşuluyla artık tüberküloz %100 e yakın tedavi edilebilir bir hastalık haline gelmiştir. Ancak bu pratikte tüberküloz tedavisinde sorun olmadığı anlamına gelmemektedir. Günlük uygulamalarda maalesef birçok hastanın tedavisi yetersiz kalmakta ve hastalık ilerleyebilmektedir. Bunun nedeni yanlış veya eksik tedavilerdir. Tüberlülozu, konunun uzmanı bir hekimin tedavi etmesi gereklidir. Hastanın düzenli olarak takip edilebilmesi, ilaçlarını ücretsiz alabilmesi ve ülkemizdeki tüberküloz sorunu hakkında dökümantasyonların yapılabilmesi açısından dispansere kayıt yaptırması gereklidir. Zaten tüberküloz teşhisi konan hastayı bildirmek yasal bir zorunluluktur. Ayrıca ülkemizde Sağlık Bakanlığı verem ile savaşmak üzere Verem Savaş Başkanlığı altında bir örgütlenme kurmuştur. Verem Savaşı Grup Başkanlıkları, yataklı kurumlar, dispanserler hemen her bölgede, il ve ilçelerde mevcuttur. Tüberküloz teşhis, tedavi ve takibi ile aşılamalar buralarda ücretsiz olarak yapılmaktadır. Öncelikle hastadan mikrop üretilerek teşhis kesinleştirilmeli ve mikrobun hangi ilaçlara duyarlı, hangilerine dirençli olduğunu gösteren ilaç direnç testleri mümkünse yapılmalıdır. En az dört ayrı ilacı aynı anda birlikte kullanacak şekilde bir tedavi başlanmalıdır. Tedavi süresince ilaçlar mutlaka uygun doz ve sürelerde tedaviye ara vermeden, aksatmadan kullanılmalıdır. Günümüzde en kısa süreli tüberküloz tedavisi 6 ay devam etmek zorundadır. Fakat hastanın durumuna göre bu süre 9 ay, 12 ay, 24 aya kadar hekim tarafından uzatılabilir. Kullanılan ilaçların bazı yan etkileri olabilir. Bu yan etkiler en sık karaciğer olmak üzere gözler, böbrekler ve sindirim sistemi üzerinedir. Tüberkülozdan korunma: Öncelikle hasta kişilerin teşhis edilip tedavi edilmesi gerekir. Çünkü kaynak onlardır. Bir hasta yılda ortalama 10 sağlam kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. İkinci olarak hasta kişiden sağlam kişiye geçişin önlenmesi gerekir. Bunun için hastanın yaşadığı mekanın havalandırılması, negatif aspiratörlerle havanın temizlenmesi, ultraviyole ışınlama yapılması, hastanın maske kullanarak mikrop saçılmasının önlenmesi faydalı olabilir. Üçüncü olarak sağlam kişilerin direncinin arttırılması için aşılama yapılmalıdır. Eğer evde bir kişi tüberküloza yakalandı ise o hane halkı taranmalı ve gereken kişilere koruyucu tedavi uygulanmalıdır. Doğumu takiben ikinci ay sonunda ve ilk okula başlayan her çocuğa BCG aşısı denen tüberküloz aşısı yapılmalıdır. Balgamından mikrop saçan tüberküloz hastasıyla yakın teması olan her kişi koruyucu ilaç tedavisi açısından uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir. Koruyucu ilaç tedavisi genellikle tek ilaçla (isoniazide) 6 ay müddetle uygulanır. 17