Görülüyor ki en mühim ve en verimli vazifelerimiz eğitim işleridir. Eğitim işlerinde derhal muvaffak olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu surette olur. Bu zaferin temini için hepimizin tek can ve tek fikir olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence bu programın esas noktaları ikidir: 1. Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olması 2. Çağdaş gerekliliklere uygun olmasıdır. 27.10.1922, Bursa, Öğretmenlere Hitap.
İÇİNDEKİLER 2011 YGS ve ŞİFRELİ KOPYA TARTIŞMALARI...3 ÖZ-DE-BİR TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVLARI...7 TOBB 4. EĞİTİM KONGRESİ... 8 ÖZ-DE-BİR 25. YIL EĞİTİM ETKİNLİKLERİ...16 ÖZ-DE-BiR EĞİTİM DERGİSİ Yıl: 15 Sayı: 51 MAYIS 2011 ÖZ-DE-BİR Özel Dershaneler Birliği Derneği Yayın Organıdır. Sahibi ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Adına Faruk KÖPRÜLÜ Yayın Kurulu Sezai ÖZEL Sabri YILDIZ Vahap ERDOĞDU Yayına Hazırlayan Başak GÖKTAŞ MEF-EBAV 20. ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI...37 BASINDA ÖZ-DE-BİR...38 Grafik - Tasarım Sevtap SEVİÇ İletişim Yönetim Yeri ÖZ-DE-BİR G.M.K. Bulvarı 99-1 Maltepe / ANKARA Tel: 0 312 229 49 25-230 60 52 Faks: 0 312 230 51 46 www.ozdebir.org.tr ozdebir@ozdebir.org.tr ÖZ-DE-BİR Eğitim Dergisi 3 Ayda Bir Yayımlanır Yerel, Süreli ve Ücretsizdir. ÖZ-DE-BİR YAYINLARI YENİ YAYIN DÖNEMİNE HAZIR... 46 ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARIYLA İLGİLİ YÖNETMELİKLERDE DEĞİŞİKLİK...47 Baskı Ertem Basım Yayım Tel: 0312 284 18 14 Faks: 0312 284 31 66 Baskı Tarihi 25.05.2011 Dergideki yazılar, kaynak gösterilerek kullanılabilir.
BAŞYAZI 25. Yılımız 2010 u geride bırakırken 2011 in geçtiğimiz aylarında da 25. Yıl Eğitim Etkinliklerimiz sürdürüldü. 2009-2010 Öğretim Yılında Adana, Hatay, Sakarya, Konya, Eskişehir, Denizli, Antalya illerinde gerçekleştirdiğimiz eğitim etkinliklerimiz 2010-2011 Öğretim Yılında 32 il ve ilçe Merkezinde yapıldı. Bu Öğretim Yılında 11 Aralık 2010 da Zonguldak ta başlayan ve 30 Nisan 2011 de Kayseri de sona eren Eğitim Etkinlikleri yolculuğumuzda 32 il ve ilçemize gidilerek üyelerimizin veli ve öğrencilerine yönelik konferanslar düzenlendi. Önceki sayımızda haberleştirdiğimiz Zonguldak, Karadeniz Ereğli, Manisa, Salihli, Kocaeli, Gölcük, Faruk KÖPRÜLÜ Yönetim Kurulu Başkanı Mersin, Aksaray, Muğla, Marmaris, Aydın, Kuşadası, Nazilli il ve ilçelerinden sonra bu sayımızda da Bursa, Edirne, Çanakkale, Tekirdağ, Çorlu, Kırklareli, Lüleburgaz, Edremit, Balıkesir, Mengen, Bolu, Amasya, Çorum, Malatya, Erzincan, Giresun, Ordu, Kırıkkale, Kayseri Eğitim Etkinliklerine yer verdik. Bu çalışmaların sürdürüldüğü il ve ilçelerimizdeki üyelerimiz, veli ve öğrencilerine yansıttıkları bu etkinliklerle eğitim hizmetlerine bir çeşitlilik katarken kurumlarını tanıtma fırsatı da buldular. Üyelerimizin kurumlarında çalışan yönetici ve öğretmenlerimizin yanı sıra özellikle konferanslara katılan veli ve öğrencilerimizin çok olumlu izlenimlerle ve bu katılımdan duydukları memnuniyetle ayrıldıklarını gözledik. Bu etkinliklerimizde Kurumumuza destek veren iki üniversitemiz, İstanbul Bilgi Üniversitesine ve İstanbul Kültür Üniversitesine, etkinliklerimizin tümünde verdiği konferanslarla katılımcılara İyi ki gelmişim. dedirten Sayın Doç. Dr. Hasan YILMAZ a ve bazı illerdeki etkinliklerimizde Üniversite öğrencilerimize konferans veren İstanbul Kültür Üniversitesi ArGe Yöneticisi Sayın Burak KILANÇ a özellikle teşekkür ediyorum. Ayrıca Etkinlik Merkezlerinde bu çalışmalarımızı kolaylaştıran millî eğitim müdürlüklerimize, belediye başkanlarımıza, salonlarını açan kurumlarımıza; Kurumlarındaki işlerini bir yana bırakarak ilden ile giderek etkinlikleri yöneten Yönetim Kurulu Üyelerimize; Etkinliklerin başarılı geçmesi için emek veren Üye dershanelerimiz kurucu, yönetici öğretmen ve çalışanlarına; yoğun bir tempo içinde yaklaşık 20 bin km lik yol kateden ve etkinlikleri her aşamada organize eden ÖZ-DE-BİR çalışanlarımıza ve tüm katılımcılara çok teşekkür ediyorum. 2010-2011 yılında üç SBS, iki YGS bir LYS denemesi yaparak bu öğretim yılı deneme sınavlarımızı da beklenen katılımla ve başarıyla tamamladık. Bu çalışmamızda Kurumumuza duydukları güvenle sınavlarımızı uygulayan dershanelerimizin, eğitim kurumlarımızın ve öğrencilerimizin güvenlerine layık olmaya çalıştık. Onlara da verdikleri katkı ve duydukları güven nedeniyle teşekkür etmek istiyorum. Bu sayıda yer alan konulardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı ve üyesi olduğumuz TOBB Türkiye Eğitim Meclisinin 15-16 Nisan 2011 tarihlerinde ortaklaşa düzenlediği Hayat Boyu Öğrenme ve Özel Öğretim Kurumlarının Rolü Konulu 4. Eğitim Kongresi Organizasyon sürecinde çalışmalarına katkı verdiğimiz özel öğretim kurumları ve dershanelerimizin geleceği açısından bir ilk olan bu kongreyi önemsedik ve iki gün süren kongrede özel dershaneler adına görüşlerimizi sunduk. Kongrede Derneğimizi Yönetim Kurulumuzla, Ankara dan ve farklı illerden katılan üyelerimizle temsil ettik. Sonuçlarının olumlu olacağını umuyoruz. 2
2011 YGS ve ŞİFRELİ KOPYA TARTIŞMALARI 27 Mart 2011 de uygulanan Yükseköğretime Geçiş Sınavı nda Şifre İddiaları haberleri 1 Nisan 2011 de üyemiz Artvin Fen Sınav Dershanesi kurucularından Fahri AKYÜZ tarafından; en az 100 sorunun belli bir formüle göre cevaplandığında rahatlıkla çözülebildiğini ileri sürmeleri üzerine ortaya çıktı. Yaşanan tartışmaların ardından ÖSYM Başkanlığı, 2 Nisan 2011 de Adaya Özgü Soru Kitapçığı ve Kamuoyuna Dağıtılan Soru Kitapçığı başlıklı bir Basın Duyurusu yayınladı. Söz konusu Basın Bülteninde; iddialara konu olan kitapçığın, sınav sonrasında basına vermek ve internet sitesinden duyurmak üzere hazırlanmış, ana soru kitapçığından türetilmiş, tek bir soru kitapçığı olduğu, hiçbir adaya verilmediği ve her adayın soru kitapçığının tek bir tane olarak basıldığı açıklaması yapıldı. Aynı gün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı YGS Soru Kitapçığında Şifreleme iddialarına ilişkin inceleme başlattı. 3 Nisan 2011 de ÖSYM Başkanı Ali DEMİR, bir Basın Toplantısı yaparak iddialara ilişkin olarak; basına dağıtılan kitapçıklarda şifrelemenin söz konusu olmadığını söyledi. Demir, ayrıca sınavda en yüksek puan alan adayların soru kitapçığı numarasının kamuoyuna duyurularak, incelenmesine olanak sağlayacaklarını bildirdi. Adayların ve velilerin rahat olmalarını ve sınavdan şüphe etmemelerini isteyen DEMİR, Hiçbir adayı haksız bir şekilde diğerinin önüne geçirecek herhangi bir uygulama asla oluşmamıştır. Bu nedenle tüm adaylarımızın ve velilerin son derece rahat olmalarını ve gerçekleşmiş olan sınavdan şüphe etmemelerini istiyorum. dedi. Demir, bütün soru kitapçıklarının (yaklaşık 1 Milyon 700 bin adet kitapçığın) internet üzerinden kamuoyuna sunulacağını da bildirdi. Basın Toplantısının ardından ÖSYM, 3 Nisan 2011 de internet sitesinde 2011 YGS ye giren adaylara ait soru kitapçıklarını yayınlamaya başladı. YGS de şifre tartışmaları sürerken devlet ve hükümet temsilcilerinden, Sivil Toplum örgütlerinden, akademisyenler ve konunun uzmanlarından iddialara yönelik açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, ÖSYM Başkanı Ali DEMİR in açıklamalarından tatmin olduğunu belirtirken Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin ÇELİK, sınavın iptalini gerektirecek bir durumun olmadığını, tartışmaların seçim öncesinde hükümeti yıpratmaya yönelik bir linç kampanyası haline getirildiği açıklaması yaptılar. ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ, yazılı ve görsel basın temsilcilerine konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda; kamuoyunun gözünde en güvenilir kurumlardan biri olan ÖSYM nin, üzerindeki bu şaibeden kurtulması için en kısa zamanda konunun aydınlatılması ve veli ve öğrencilerin rahatlatılması gerektiğini belirtti: 3
Gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerek ÖSYM, uyguladığı merkezi sınavlarda önemli bir güven telkin etmişken yakın geçmişte yaşanan Polis Kolejleri Giriş Sınavları ile ilgili iddialar, daha sonra KPSS de soruların çalınması skandalıyla iptal edilen sınav, ÖSYM nin önceki Başkanı nın görevden ayrılmak zorunda kalması ve ÖSYM de yaşanan yapısal değişim kamuoyunda merkezi sınavlara ilişkin bir güven yitimine yol açmıştır. Son YGS sorularının şifreli çözümüne ilişkin iddialar bu güven yitiminin üzerine gelmiş, ÖSYM Başkanı Sayın Ali DEMİR in Basın Toplantısında yaptığı açıklamalar oluşan kuşkuları gidermeye yetmemiştir. Bir tane üretilmiş olsa bile açıklanan master soru kitapçığının şifreli cevap anahtarının hangi gereksinimle ve böyle bir şifrelemeyle oluşturulduğu, buna neden ihtiyaç duyulduğu anlaşılamamıştır. Sınav güvenli olsun. gerekçesiyle her öğrenciye özel soru üretme anlayışının sakıncaları yeterince değerlendirilmeden mi bu uygulamaya geçilmiştir? Bu uygulama, yarın böyle şifreli cevap anahtarları üretmeye ve bu şifreleri bilen/çözen adaylara ayrıcalık fırsatı vermeye yol açabilecek midir? Bu soruları çoğaltmak mümkün olabilir ve akla gelebilecek her sorunun ikna edici yanıtlarının verilmesi gerekir. Çünkü ülkemiz eğitim sisteminin mevcut yapısıyla ayrılmaz bir parçası haline gelen merkezi yerleştirme sınavlarına olan güvenin yeniden tesis edilememesi/ daha fazla zarar görmesi sınava hazırlık sürecindeki öğrencilerin motivasyonunu bozabilecek, özellikle gençlerin yeni umutsuzluklarına neden olabilecektir. Sorun bir Basın açıklamasıyla geçiştirilemeyecek kadar önem taşımaktadır. ÖSYM, toplumun güvensizliğini ortadan kaldıracak, üzerindeki şaibeyi silecek açıklığı göstermelidir. Konunun kamu vicdanını rahatlatacak biçimde yargı denetimi ile açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Savcılık tarafından yapılacak inceleme sonunda bu konunun netleşeceğini, öğrenci ve velilerimizin rahatlatılacağını umuyoruz. Gerek üyelerinden gerek konuya duyarlı çevrelerden gelen pek çok bilgiyi değerlendirdiklerini belirten KÖPRÜLÜ, Türkiye genelinde üyeleriyle işbirliği yaparak soru kitapçıklarının incelendiğini söyledi. ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu 2. Başkanı Nazmi ARIKAN ise şu açıklamalarda bulundu: Sınavda 5-10 soru kitapçığı kullanmak daha sağlıklıydı. Kişiye özel kitapçıkla ÖSYM istediği kişiyi birinci yapabilir. O soruların üzerinde cevap anahtarı olabilir. ÖSYM, Türkiye nin en güven duyulmayan kurumlarından biri haline getirildi. Bakıyorsunuz, bir okulda sınava sadece kızlar giriyor. Tesadüf mü, bilerek mi yapıldı, açıklama yok! O okulda sınava girenlerin kitapçıkları üzerinde cevap anahtarı konulmuş olabilir mi, bilmiyoruz. ÖSYM Başkanı nın da açıklamalarını ne tatmin edici ne de yeterli buldum. 1 milyon 700 bin kitapçığı kim, nasıl inceleyecek? Öğrencilerin ve velilerin kafasını rahatlatmak gerekir. Eğer sınav iptali bunu gerçekleştirecekse sınav iptal edilmeli. 4
5 Nisan 2011 de Milliyet Gazetesi yazarı Abbas GÜÇLÜ köşesinde, İşte sınavın Şifresi: Mod Medyan başlıklı bir yazı yazdı. Güçlü, ilgili yazısında sınavdan birkaç gün önce internette Mod Medyan başlıklı aramaların ve mail trafiğinin artışına dikkat çekerek, bazı yerlerde öğrencilere : YGS deki seçenekleri, büyükten küçüğe doğru sıralayın, üstteki seçenekle hangisi çıkışıyorsa, o mod medyandır. bilgisinin verildiğini ileri sürdü. Aynı gün ÖSYM nin gerçekleştirdiği sınavların sorularını basan Meteksan ın Genel Müdürü Bilal Aydın bir Basın toplantısı düzenleyerek şifreleme iddialarını reddetti. 7 Nisan 2011 de Konya da bir lise öğrencisi 2011 YGS ile ilgili yürütmenin durdurulması ve sınavın iptal edilmesi için ÖSYM hakkında Danıştay a dava açtı. 12 Nisan 2011 de Danıştay, Yükseköğretim Geçiş Sınavı nın iptali istemiyle açılan davada, görevsizlik kararı vererek, dosyayı Ankara İdare Mahkemesine gönderdi. Aynı gün Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN da ÖSYM Başkanı Ali DEMİR in açıklamalarından tatmin olduğunu belirten bir açıklama yaptı. 13 Nisan 2011 de ÖSYM, 27 Mart ta yapılan YGS deki şifreli kopya iddiaları ile ilgili öğrencilere gönderdiği mektupta, sınavda sehven (yanlışlıkla) şifreleme yapıldığını kabul etti. 14 Nisan 2011 de 2011-YGS ye Danıştay da ikinci kez dava açıldı. Ankara Barosu na kayıtlı Avukat Bilal Kolbüken, YGS nin ve adaya özgü soru kitapçığına ilişkin sınav yönergesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay da dava açtı. 21 Nisan 2011 de Ankara 7. İdare Mahkemesi, YGS deki şifreli kopya iddialarıyla ilgili ÖSYM den savunma istedi ve 15 gün süre verdi. 22 Nisan 2011 de YGS deki şifre iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında soru kitapçıklarının basıldığı METEKSAN da bilirkişi heyeti inceleme yaptı. 24 Nisan 2011 de ÖSYM, 25 Nisan 2011 günü başlaması planlanan 2011-LYS başvuru tarihlerinin YGS sonuçlarının açıklandığı andan itibaren açıklanacağını bildirdi. 27 Nisan 2011 de 8 cezaevinde yapılan YGS de Fen Bilimleri testinin hatalı kitapçıklar nedeniyle iptal edildiği ve tekrarlanacağı açıklandı. 28 Nisan 2011 de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, YGS deki şifre iddialarıyla ilgili incelemesini tamamladı. 1 Milyon 700 bin adaya ait cevap kâğıdının incelendiğini belirten Savcılık, sınav sonuçlarının açıklanabileceğine karar verdi. Aynı gün ÖSYM, 2011-YGS sonuçlarını ve LYS başvuru tarihlerini açıkladı. Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ, basın mensuplarına yaptığı açıklamada Bu aşamadan itibaren, kasıt olmasa dahi bir hata olduğu kabul edildiğine göre bu sınavı tekrarlamalarına ihtiyaç vardı diye düşünüyorum. Ancak bu yapılmadı. Ülke bir aydır kaos ortamında yaşatılıyor. Öğrenciler ve veliler tedirgin. Sonuçların açıklanmış olması bu karmaşayı sükunete erdirmeyecek, bana göre daha da artıracak. İyi yönetilemeyen bir kriz söz konusu dedi. 4 Mayıs 2011 de ÖSYM, YGS de adaya özgü kitapçık uygulamasının yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay a açılan davada savunma yaptı. Savunmada, adaya özgü kitapçık uygulamasının, ÖSYM nin teknolojik olanakları kullanılarak daha güvenli yöntemler ve sistemler geliştirmeye yönelik çalışmalarının bir parçası olduğu belirtildi. Soru kitapçıklarında soruların tamamen aynı olduğu, ancak sorular veya seçeneklerinin sıralanışı ile doğru cevap seçeneğinin yerinin değiştirildiği belirtilen savunmada, her adaya özgü cevap kâğıdının da bulunduğu hatırlatıldı. Bu cevap kâğıdında da adayın resminin bulunduğunu belirten ÖSYM, bunun da güvenlik ve eşitlik açısından hiçbir sorun yaratmayacağını savundu. 5
1 Nisan 2011 de şifre ile kopya çekildiği iddiaları ile gündeme gelen ve ülke genelinde öğrenciler tarafından protesto edilen 2011-Yükseköğretime Geçiş Sınavı, sonuçların açıklanmasının ardından da puanların yanlış hesaplanması ve sıralamaların yanlış yapıldığı iddialarıyla tartışma konusu oldu. Binlerce aday itiraz için ÖSYM ye dilekçe verdi. 6 Mayıs 2011 de ÖSYM, 29 Nisan - 6 Mayıs 2011 de sona ereceğini duyurduğu LYS başvuru işlemlerinin 11 Mayıs 2011 e kadar uzatıldığını bildirdi. 9 Mayıs 2011 de ÖSYM, Yükseköğretime Geçiş Sınavı nda (YGS) şifre skandalı üzerine sınavın iptali istemiyle açılan dava ile ilgili savunmasını Ankara 7 nci İdare Mahkemesine verdi. Mahkeme, ÖSYM ye savunma yapması için 15 günlük süre vermişti. ÖSYM, kendisine verilen sürenin son gününde savunmasını mahkemeye verdi. Bu savunmada: Geliştirilen yazılım çalıştırıldığında, her soruda rastgele verilmesi gereken değerler yanlışlıkla sıralı verildiğinden, kitapçıklarda bazı sorularda en büyük değerli seçeneğin hemen sağındaki seçeneğin doğru cevap olması gibi bir durum ortaya çıktı. Bugüne kadar defalarca yapılan incelemelerde de kopya izine ve bu dizilişi fark ederek cevap seçeneğine yönelen tek bir adaya bile rastlanmadı. ifadelerine yer verildi. 10 Mayıs 2011 de YGS deki şifre iddiaları üzerine sınavın iptali istemiyle Konyalı bir öğrenci adına Ankara 7. İdare Mahkemesine dava açan avukat Ahmet Gürol Şağban, ÖSYM nin mahkemeye verdiği savunmada Şifrenin yalanlandığını söyledi. 11 Mayıs 2011 de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı YGS deki şifre iddialarıyla ilgili kararını açıkladı. Başsacılık, soruşturma sonucunda Kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. 16 Mayıs 2011 de Avukat Gürol Şağban, Ankara 7. İdare Mahkemesi Başkanı ve üye hâkimlerin; davada tarafsızlıklarını yitirdikleri gerekçesiyle çekilmeleri yönünde reddi hâkim isteminde bulundu. 24 Mayıs 2011 de Avukat Gürol Şağban ın reddi hâkim talebinin en geç bir ay içinde karara bağlanacağı açıklandı. ÖZ-DE-BİR DEN YGS DE HATALI SORU İTİRAZI ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ, 7 Nisan 2011 de bir Basın Açıklaması yayınlayarak basına verilen YGS kitapçığının Fen Bilimleri Testi (Kimya) 25. Sorusunun II. öncülünde çelişkili bir ifade kullanıldığına ve sorunun hatalı olabileceğine ilişkin görüşlerini ÖSYM ye ilettiklerini ve anılan sorunun ÖSYM tarafından incelenmesini istediklerini duyurdu. Basın Açıklaması 07.04.2011 Kurumumuz 27 Mart 2011 de uygulanan Yükseköğretime Geçiş Sınavı sonrasında ortaya çıkan sorunlara ilişkin süreci yakından izlemekte, gerek üyelerimizden gerek konuya duyarlı çevrelerden gelen pek çok bilgiyi değerlendirmekte; basın kuruluşlarımız aracılığıyla görüşlerini kamuoyuyla paylaşmaktadır. Yargıya intikal eden bu konunun kamu vicdanını rahatlatacak biçimde bir an önce açıklığa kavuşturulması ve sonuçlandırılması gerekmektedir. YGS ile ilgili bu süreci takip ederken basına verilen YGS kitapçığının Fen Bilimleri Testi (Kimya) 25. Sorusunun II. öncülünde çelişkili bir ifade kullanıldığına ve sorunun hatalı olabileceğine ilişkin görüşlerimizi ÖSYM ye ilettiğimizi ve anılan sorunun ÖSYM tarafından incelenmesini istediğimizi basınımız aracılığıyla saygıdeğer kamuoyuna duyururuz. 28 Nisan 2011 de ÖSYM nin ÖZ-DE-BİR e gönderdiği yazılı açıklamada itiraz dilekçeleri üzerine sorunun incelenmiş olduğu ancak herhangi bir hataya rastlanamadığı belirtildi. 6
ÖZ-DE-BİR TÜRKİYE GENELİ DENEME SINAVLARI UYGULANDI ÖZ-DE-BİR Deneme Sınavları öğrencilerimizin sınav sistemini tanımaları, düzeylerini belirleyebilmeleri ve eksiklerini görüp giderebilmelerine fırsat vermek amacıyla Derneğimizin kurulduğu yıldan bu yana ülke genelinde uygulanmaktadır. Sınav Uygulama ve Değerlendirme Merkezi nde ÖSYM ve MEB ölçütlerinde gerçekleştirdiği, yeni teknolojilerle donatılmış, kamuoyunun takdirini kazanarak bir marka haline gelen ÖZ-DE-BİR Türkiye Geneli Deneme Sınavları 2011 yılında da kurumlar tarafından büyük ilgi görerek Ocak-Mart-Mayıs 2011 tarihlerinde uygulandı. ÖZ-DE-BİR Türkiye Geneli Deneme Sınavları; SBS I. Deneme 16 Ocak 2011 SBS II. Deneme 20 Mart 2011 SBS III. Deneme 15 Mayıs 2011 YGS I. Deneme 23 Ocak 2011 YGS II. Deneme 13 Mart 2011 LYS Deneme Sınavı ise 22-23 Mayıs 2011 tarihlerinde uygulandı. ÖZ-DE-BİR in 2011 yılında uyguladığı SBS Deneme Sınavları 160 bin, YGS Deneme Sınavları 190 bin, LYS Deneme Sınavları 65 bin öğrenci katılımıyla Türkiye genelinde başarıyla uygulandı. 2011 yılında sınavları uygulayan kurumlar, www.ozdebir.org.tr adresinden indirdikleri Sınav Otomasyon Programı üzerinden kendilerine verilen Kurum Kodu ve Kurum Şifresi ile giriş yaparak soru kitapçıkları siparişinde bulundular. Sınavları uygulayan kurumların sınav sonuçları sınav tarihinden 10 gün sonra ÖZ-DE-BİR İnternet sitesinden ve Sınav Otomasyon Programı üzerinden açıklanırken öğrenci karneleri ve toplu sonuç listesi de ayrıca kurumlara posta ile gönderildi. 7
TOBB 4. EĞİTİM KONGRESİ GERÇEKLEŞTİ Yardımcısı Tibor VARADİ, TOBB Başkanı Rıfat HİSARCIKLIOĞLU ve Millî Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU tarafından yapıldı. Hayat boyu öğrenmenin, yaş ve eğitim düzeyi gözetmeksizin, okullarda, üniversitelerde, evde, işte ve toplumun her alanında ulaşılabilir olması gerektiğini vurgulayan Milli Eğitim Bakanı Nimet ÇUBUKÇU, şöyle konuştu: Günümüzün bilgi ve iletişim teknolojileri, vatandaşlarımızın bilgi toplumuna uyum sağlamaları ve yaşamlarını daha iyi yönetebilmeleri için sosyal ve ekonomik olarak hayatın tüm evrelerine aktif bir şekilde katılmalarına imkan vermektedir. Bu nedenle hayat boyu öğrenme, bireylerin hayatın standardının yükseltilmesinde önemli bir araçtır. 8 Milli Eğitim Bakanlığı ve TOBB Eğitim Meclisinin iş birliğiyle düzenlenen Hayat Boyu Öğrenme ve Özel Öğretim Kurumlarının Rolü konulu 4. Eğitim Kongresi, 15-16 Nisan 2011 de gerçekleşti. Kongreyi; Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB Eğitim Meclisi, Özel Öğretim Kurumları Temsilcileri, akademisyenlerden oluşan geniş bir katılımcı grubu izledi. Derneğimiz de Kongre'de Yönetim Kurulumuz ve Üyelerimizden oluşan 50 kişiyi aşkın bir grupla temsil edildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Konferans Salonlarında yapılan Kongre nin protokol konuşmaları: TOBB Eğitim Meclis Başkanı Necdet DOĞANATA, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet KÜÇÜK, AB Türkiye Delegasyonu Başkan Dolayısıyla meslek odaları, profesyonel sektör örgütleri, kendi sektörlerindeki teknolojik gelişmeleri daha yakından izlemeli ve değerlendirmelidir. Bu kapsamda eğitim ihtiyaçları belirlenmeli, eğitim sunabilecek veya mevcut eğitim birimlerini yeniden yapılandıracak birimler oluşturmalıdır. Bakan ÇUBUKÇU, Milli Eğitim Bakanlığının gözetimi ve denetiminde resmi ve özel sektör tarafından yürütülmekte olan hayat boyu öğrenmeye ilişkin çalışmalar, ülke genelinde halk eğitim, çıraklık eğitimi, uzaktan eğitim, açık ilköğretim okulu, açıköğretim lisesi, mesleki ve teknik açıköğretim okulu, özel dershaneler, özel kurslar, özel mesleki ve teknik kurslar, özel motorlu taşıt sürücüleri kursları yoluyla gerçekleştirilmektedir. dedi.
Uluslararası Uzmanlar Arjen DEIJ ve Rosita Van MEEL, AB Yeterlilikler Çerçevesinde Hayat Boyu Öğrenme Stratejileri ve AB Yeterlilikler Çerçevesinde Özel Öğretim Kurumlarının Yeni Rolleri konulu konuşmalarının ardından MEB Müsteşar Yardımcısı Remzi KAYA nın yönettiği AB Yeterlilikleri ve Hayat Boyu Öğrenme Stratejileri başlıklı panelde: Prof. Dr. Oğuz BORAT (İstanbul Ticaret Üniversitesi) Hayat Boyu Öğrenme ve Kalite Güvence Sistemlerinin Kurulması Sevinç ATABAY (TED Genel Müdürü) Çağın Gerektirdiklerine Uyumda Hayat Boyu Öğrenmenin ve Özel Sektörün Rolü Prof. Dr. Mustafa BALCI (Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Eğitim Birimi Sorumlusu) Nerede Öğrenildiğine Bakılmaksızın Kazanımların Belgelendirilmesi Prof. Dr. Yunus ÇENGEL (Yıldız Teknik Üniversitesi) Hayat Boyu Öğrenme Türkiye ve Diğer Ülke Örnekleri başlıklı konuşmalarını sundular. Öğleden sonraki AB Yeterlilikler Çerçevesine Göre Türk Eğitim Sisteminin Yeniden Yapılandırılması başlıklı 2. paneli Talim Terbiye Kurulu Başkan Vekili Sami ZEYBEK yönetti. Konuşmacılar: Ünal AKYÜZ (MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanı) Hayat Boyu Öğrenme Projelerimiz Stratejilerimiz Mahmut TUNCEL (Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü) Hayat Boyu Öğrenme Kapsamında Uzaktan Öğrenmenin Rolü ve Kazanımların Belgelendirilmesi Eyyüp KILCI (TOBB Eğitim Meclis Başkan Yardımcısı) Okul Dışında Alınan Eğitimler ve Özel Dershanelerde Kazanılanlar Hasan TERZİ (Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdür Yardımcısı) Yaygın Eğitim Faaliyetleri ve Hayat Boyu Öğrenmenin Değerlendirilmesinde İzlenecek Yöntemler konularında konuştular. 2. gün ilk oturumda Hayat Boyu Öğrenme ve Özel Öğretim Kurumlarının Üstlenebileceği Rol konusu tartışıldı. Kongrenin bu son panelini Gazi Vakfı Okulları Kurucu Temsilcisi ve Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı Dr. Yusuf EKİNCİ yönetti. ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ, Dershanede Kazanılanların Kredilendirilmesi, Belgelendirilmesi Hayat Boyu Öğrenmeye Katkısı konusunda görüşlerini sundu. Panelin diğer konuşmacıları; Cem GÜLAN (Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı) Eğitimin Hayatın Her Aşamasına Yayılmasında Özel Okulların Yapabilecekleri Musa CEYLAN (Ulusal Ajans Hayat Boyu Öğrenme Programı Genel Koordinatörü) Hayat Boyu Öğrenme Alanında Uluslararası Hareketlilik ve İşbirliği Metin ÖZER (Sınav Dershaneleri Temsilcisi) Özel Dershanelerin Başarılı Olduğu Alandaki Birikimi ve Sinerjisinden Yararlanma Mekanizmaları Dursun ÖNAL (Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı) Sürücü Eğitimi İçin Yapılacaklar ve Sürücü Belgesi Olanların Periyodik Eğitimi Hilmi ALPAN (ÖZKURDER Dernek Başkanı) Özel Kursların Hayat Boyu Öğrenmede Üstleneceği Rol konularında görüşlerini sundular. 9
3. Panelin konuşmacılarından ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ, Dershanede Kazanılanların Kredilendirilmesi, Belgelendirilmesi Hayat Boyu Öğrenmeye Katkısı başlıklı bir sunum yaptı. KÖPRÜLÜ, konuşmasının ilk bölümünde Türkiye Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi Belgesi - 2009 2013 Dönemi Türkiye Hayat Boyu Öğrenme Faaliyet Planı na vurgu yaparak Hayat Boyu Öğrenmenin kapsamına, gelişmesine ve politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu, Hayat Boyu Öğrenme sürecinde özel öğretim kurumlarının, dershanelerin önemine değindi. Türkiye Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi Belgesi nde özel sektörle ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine yer verilmesi anlamlıdır. Özel öğretim kurumlarının, zaten Hayat Boyu Öğrenme kavramından ayrı düşünülemeyeceği gerçeği, bu belge ile somut hale gelirken bu yaklaşım bir ölçüde de olsa özel öğretim kurumlarının Milli Eğitim Sistemimiz içindeki önemini ve değerini artıracak; sistem içinde daha geniş yer edinmesine katkı verecektir. Gerek Bakanlığımızın koordinesinde Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi nde yer alan konuları hayata geçirme sürecinde, gerek Hayat Boyu Öğrenme kapsamında yapılacak çalışmalara ilişkin görüşlerin dile getirilip tartışıldığı bu Kongrenin özel öğretim kurumlarımıza, ülkemiz eğitim sisteminde daha etkili ve yararlı işlevler yükleyebileceğine inanıyorum. Özel dershaneler hepimizin bildiği gibi; Öğrenci ve mezunları bir üst okula veya yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlamak; istedikleri derslerde yetiştirmek; onların bilgi, beceri, yetenek ve deneyimlerine katkıda bulunmak, düzeylerini yükseltmek amacıyla faaliyet gösteren özel öğretim kurumlarıdır. 4000 i aşkın dershanede 50 binin üzerinde öğretmen, 1 milyon 200 bin öğrenciye eğitim-öğretim hizmeti vermekte ancak öğrencilerin bu faaliyetlere katılarak elde ettikleri kazanımlar belgelendirilmemekte, belirtilen amaçlara hizmet etmenin dışında, dershanelerden edindikleri kazanımları başka alanlarda kullanılamamaktadır. Sunumuna Dershanede Kazanılanların Kredilendirilmesi, Belgelendirilmesi Hayat Boyu Öğrenmeye Katkısı na İlişkin tespitlerle devam eden KÖPRÜLÜ, dershanelerde öğrenilenler, hayatın başka alanlarında geçerli sayılabilmelidir, bu geçerliliği sağlayacak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. bakışıyla yaklaştıklarını belirterek Hayat Boyu Öğrenme sürecinde özel dershanelerin üstlendiği rollere değindi. KÖPRÜLÜ bu konuda şunlara yer verdi: Dershaneler, öğrencilere başarılı olmak için karşılaştıkları engelleri aşmada fırsatlar sunmakta, başarma isteğini artırarak onları daha yüksek hedeflere yöneltmekte, elde edilen sonuçlarla da tercih edilmektedir. Dershaneler okulların alternatifi kurumlar gibi görülmemelidir. Okulda sunulan olanakların yanı sıra dershanelerde sunulan olanaklarla öğrenciler yeni eğitim öğretim fırsatları yakalamaktadır. Bu bakımdan dershanelerde sunulan fırsatlar bir zenginlik olarak görülmelidir. Sınavların varlığının dershanelere ilgiyi artırdığı gerçeği okullara olan ilginin azaldığı tartışmalarını getirmektedir. Oysa bu çelişki okulda ve dershanede yapılacakların çeşitlendirilmesi ve birbirini desteklemesi, öğrencilere ilgi ve istek duydukları alanda sunulacak eğitim öğretim fırsatlarının artırılmasıyla aşılabilir; okullar da dershaneler de ilgi ve ihtiyaca uygun olarak tercih edilir. Okullar ve dershanelerde kazanılanların bir değerle ifade edildiği, başka bir deyişle kredilendirildiği ve belgelendirildiği sistemler kurulursa okul ve dershanelerde yürütülecek etkinlikler çeşitlenebilecek, bu çeşitlilik hayat boyu öğrenme kavramı içinde daha anlamlı hale gelecektir. 10
Bu yolla kredilendirilmiş, belgelendirilmiş, hayat boyu öğrenme kavramı içinde daha anlamlı ve ilgi duyulan etkinliklere talep çoğalacak; sınavların yanı sıra bu etkinliklere yöneliş de artacaktır. Kredilendirilmiş ve belgelendirilebilecek etkinlikler yoluyla, okullar ve birer yaygın eğitim kurumu olan özel dershaneler arasındaki ilişki güçlendirilebilecektir. Özel dershaneler, gerek fiziki koşulları, birikim ve deneyimleri, mevcut olanakları ile gerek oluşturulacak yeni düzenlemeler ve yaratılabilecek yeni olanaklarla yaşam boyu öğrenmede önemli roller üstlenebilecektir. Hayat Boyu Öğrenmede roller, görev ve sorumluluklarının belirlenmesi için yapılacak yasal düzenlemelerde Özel dershanelerin rolleri, görev ve sorumluluklarına da yer verilmesi beklenmektedir. KÖPRÜLÜ, Özel dershanelerde edinilen kazanımların Kredilendirilmesi ve Belgelendirilmesi, Kurumlar Arası Yatay Dikey İlişki üzerine şu açıklamalarda bulundu: Özel Dershanelerde uygulanan programlarla elde edilen kazanımların kredilendirilmesi ve belgelendirilmesi sorunu; Hayat Boyu Öğrenme kavramı içinde tüm eğitim öğretim kurumlarında sürdürülen eğitim öğretim faaliyetlerinin de kredilendirilmesi ve belgelendirilmesi için yeni düzenlemelerin yapılmasıyla ilişkilidir. Bu düzenleme, bir yandan örgün eğitim öğretim kurumlarında kazanılanların kredilendirilmesi, sertifikaya/belgeye dönüştürülmesine olanak tanıyacak bir düzenlemeyi içerirken; diğer yandan özel dershanelerin kurumsallık ve uygulayacakları programlar açısından akreditasyonunu da gerekli kılmaktadır. Yani özel dershanelerdeki etkinliklerin kredilendirilmesi ve tanınır olması için hem bu kurumların ve programların uygun koşulları taşıması gerekir; hem de ilgili eğitim öğretim kurumlarında, tüm öğrenme etkinliklerini kredilendirmeye olanak tanıyan bir sistem oluşturulmalıdır. Böylece uygulanan programlar, karşılıklı olarak tanınabilecek ve benzer programlar arasında ilişki kurulabilecek bir yapı/sistem oluşturulabilecektir. Bunun için konunun eğitim öğretim kurumlarının özeliklerine göre tartışılması gerekmektedir. Söz gelimi ortaöğretim kurumlarımız düzeyinde soruna yaklaştığımızda Ortaöğretimde Hayat Boyu Öğrenme çerçevesinde yeni bir model oluşturulması ve şekillendirilmesi için Sınıf Geçme Sistemi nin tartışılması gündeme gelebilecektir. Bunu biraz daha somutlamak istediğimizde geçmişte liselerde uygulanan halen Açıköğretim Lisesi ve Mesleki Açıköğretim Lisesinde uygulaması devam eden ders geçme ve kredi sistemi nin ve son yıllarda özellikle mesleki ve teknik öğretimde uygulanan Modüler Sistem gibi modeller akla gelmektedir. Hatırlanacağı gibi ders geçme ve kredi sistemi, sınıf geçmenin değil, ders geçmenin esas olduğu; derslerin yıl değil, yarıyıla göre düzenlenip değerlendirildiği ve haftalık ders saati sayısına göre kredilendirildiği; zorunlu ortak dersler ve seçmeli derslerden oluşan, diplomaya erişimin belli krediyi sağlamakla mümkün olabildiği eğitim öğretim sistemidir. Bu sistemin; Lise birinci sınıfının yöneltme sınıfı olması, İlk iki yarıyıl- 11