DEDE KORKUT KİTABINI OLUŞTURAN DESTANLARDAKİ ORTAK ÖZELLİKLER

Benzer belgeler
A. Bütün boylarda geçen kahramanlar: B. ikiden çok boyda geçip bütün boylarda geçmeyen kahramanlar:

ASıL ADı KITAB-ı DEDE KORKUT ALÂ LISAN-ı TAIFE-I OĞUZAN (OĞUZLARıN DILIYLE DEDE KORKUT KITABı)

International Journal of Languages Education and Teaching

Türk Edebiyatı nın Paha Biçilemeyen Mücevheri: DEDE KORKUT

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Doç. Dr. Salahaddin BEKKİ *

DEDE KORKUT KİTABI NDA GÖRÜLEN OZAN TİPLERİNİN TÜRKİYE SAHASI ÂŞIKLIK GELENEĞİNİN OLUŞUMUNA ETKİSİ

GELENEĞİ GELECEĞE TAŞIYAN OĞULLAR: DEDE KORKUT KİTABI NDA BABA - OĞUL İLİŞKİSİ

DEDE KORKUT HİKÂYELERİNDE TUTSAKLIKTAN KURTARMA MOTİFİ VE BEY OĞULLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 4/ s , TÜRKİYE DEDE KORKUT TA İKİ YAZIM YANLIŞI İLE İLGİLİ İKİ TAMİR TEKLİFİ

DEDE KORKUT KİTABI'NDA DİNÎ-MİTOLOJİK YARDIMCI KAHRAMAN MOTİFİ. The Religious-Mythological Assistant Hero Motif in Dede Korkut Literary Work

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

DEDE KORKUT HĐKÂYELERĐNDE SAVAŞÇI KADIN TĐPĐ VE ANĐMUS KAVRAMI Kürşat ÖNCÜL TYPE OF COMBATANT WOMAN IN DEDE KORKUT BOOKAND ANIMUS CONCEPT

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Türk Hikayesi. Kategori: Türk Hikayesi Salı, 27 Nisan :40 tarihinde yayınlandı. Gösterim: 5830

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

KANLI KOCA OĞLU KAN TURALI BOYUNUN AXEL OLRĐC ĐN EPĐK YASALARI ÇERÇEVESĐNDE ĐNCELENMESĐ Ali KARADAVUT *

Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali YOLCU 1

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

DEDE KORKUT HĐKAYELERĐ BAĞLAMINDA DUA PRAY ON DEDE QORQUD TALES

DEDE KORKUT HİKÂYELERİNDE SÖZ KALIPLARI 1 Pattern Utterances in Tales of Dede Korkut. Rıza GÜL 2

Prof.Dr. Naciye Yildiz Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Völümü

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

TÜRK DESTANLARINDAKİ AİLE ALGISI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME. Halil İbrahim Şahin *

OĞUZ KAĞAN DESTANI METİN-AKTARMA-NOTLAR-DİZİN-TIPKIBASIM

HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Dede Korkut Kitabı nda Erginlenme ve Bireyleşme Sürecinde Sınamaa Motifinin İşlevi

Gelişim Analizi P P P P P P P P P P P P P P P P P ÖZ BAKIM BECERİLERİ BİLİŞSEL GELİŞİM Ocak. Tehlikeli olan durumları söyler.

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

DEDE KORKUT HİKÂYELERİ İLE BEOWULF DESTANI NDA YER ALAN TOPLUMSAL HAYATA AİT MOTİFLERİN SAPTANMASI VE KARŞILAŞTIRILMASI

Metin Edebi Metin nedir?

DEDE KORKUT HİKAYELERİNDEN BEĞİL OĞLI EMRENÜN BOYI NIN TAHLİLİ *

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KĐTAB-Đ DEDE KORKUT TAKĐ TUTSAKLIK DURUMU KARŞISINDA OĞUZ UN TUTUMU Seyran GAYIBOV*

ARTUKOĞULLARI ZAMANINDA DEDEKORKUT KİTABI NDAKİ KİŞİ ADLARI

AXEL OLRİC İN EPİK YASALARI IŞIĞINDA SALUR KAZANUN EVİ YAGMALANDUGI BOYU BEYAN EDER İSİMLİ HİKÂYENİN OKUNMASI

Yrd. Doç. Dr. Atıf AKGÜN Arş. Gör. Mehmet Emre ÇELİK

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

KÜLTÜRÜMÜZDE DEDE KORKUT KİTABI

WOMAN and CHILD EDUCATION in DEDE KORKUT TALES

DEDE KORKUT HİKÂYELERİ NDE KOMPOZİSYON VE TASVİR. Ö m e r F a r u k A k ü n. T ü r k D i l i ve E d e b i y a t ı Z ü m r e s i İ S T A N B U L

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

DEDE KORKUT HİKÂYELERİNDEN HAREKETLE TÜRK KÜLTÜRÜNDE ERKEK EVLAT OLARAK OĞUL KAVRAMI

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı


IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

DEDE KORKUT HİKÂYELERİ VE ÂŞIK GARİP HİKÂYESİ NDE YER ALAN MADDİ KÜLTÜR ÜRÜNLERİ

DEDE KORKUT DESTANINDA DUA

AXEL OLRİC İN EPİK YASALARI IŞIĞINDA SALUR KAZANUN EVİ YAGMALANDUGI BOYU BEYAN EDER İSİMLİ HİKÂYENİN OKUNMASI

Dede Korkut Hikâyelerindeki Alkış ve Kargışlara İşlevsel Bir Yaklaşım

DEDE KORKUT HİKÂYELERİNDEKİ ŞAHIS KADROSUNUN KARAKTER YAPILARI BAKIMINDAN İNCELENMESİ

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

DEDE KORKUT DESTANLARINDA, AŞAMALI TEKRARLARIN ÜSLUP ÖZELLİKLERİNİ BİÇİMLENDİRİŞİ ÜZERİNE

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

DEDE KORKUT TALES STATUS OF WOMEN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Dede Korkut Anlatmalarından Hareketle Ağıt Türü Üzerine Bir Değerlendirme

Uluslararası Dede Korkut Konferansı

METİNDE KATILANLAR (ACTANTS) NASIL BULUNUR? -BİR UYGULAMA-

Semih Tezcan, Dede Korkut Oğuznameleri Üzerine Notlar, Yapı Kredi Yayınlan: 1457; Edebiyat: 394, İstanbul 2001, 424 s. İSBN

DEDE KORKUT KİTABI VE MANGHOL-UN NİUÇA TOBÇA AN [İki metnin benzerlikleri üzerine bir inceleme]

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Sevilen Oğul bir Köle Oluyor

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

WARRIOR TRAINING IN DEDE KORKUT STORIES

ISLAMIC ELEMENTS IN DEDE KORKUT STORIES

DEDE KORKUT ANLATMALARINDA KÜÇÜK DÜŞME MOTİFİ

KKTC de ilkokulda zihin engelli öğrencilere okuma öğretiminde uygulanan yöntem cümle çözümleme yöntemidir. Bu yöntem Türkiye deki Eğitim Uygulama

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi/Journal of Turkish World Studies 15/2 Kış-Winter Dede Korkut ve Göç. Dede Korkut and Migration

NOKTALAMA İŞARETLERİ Yazılanları daha kolay okuyabilmek için, yazılanların yanlış anlaşılmasını önlemek için. Nokta (. ) Annem bana meyve getirdi.

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 21, Sayı 1, 2012, Sayfa

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

LORD RAGLAN IN GELENEKSEL KAHRAMAN KALIBI VE BOĞAÇ HAN

DEDE KORKUT KİTABI BAĞLAMINDA ANAERKİL YAPIDAN ATAERKİL YAPIYA GEÇİŞ SÜRECİNDE AVANKULAT (DAYI KÜLTÜ) KAVRAMI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Ana Dili Eğitimi Dergisi Journal of Mother Tongue Education

Dede Korkut Kitabı nda Kahramanların Problem Çözme Yöntemleri ve Dede Korkut Kitabı nın Eğitimde Kullanılması

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM 6. SINIFLAR FEN BİLİMLERİ DERSİ İL GENELİ I. ORTAK YAZILI SINAVI BELİRTKE TABLOSU

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU. Ankete Katılan Toplam Kişi Sayısı :1426. Cinsiyetiniz?

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

VIII. BÖLÜM- DOĞUM. 8. Doğum

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

KOD 45 GELİŞİM MR (61-72 AY) xxxxxxx. "Çocuğun gelişimini takip edin."

55. Yılında, Ege Üniversitesi Yayınları. Yayıma Hazırlayan; C. Orhan ÇETİNKALP EÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı İZMİR

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

BİREYSELLEŞME SÜRECİNDE DİRSE HAN OĞLU BUĞAÇ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Transkript:

DEDE KORKUT KİTABINI OLUŞTURAN DESTANLARDAKİ ORTAK ÖZELLİKLER Kerime ÜSTÜNOVA ÖZET Metinlerde ortak özelliklerin bulunması; olay akışının, kahramanların, gelenek ve göreneklerin, olaylar karşısında izlenecek yolun, tutum ve tavırların birbirlerine çok benzediklerini; bunların âdeta her metinde tekrar edildiklerini gösterir. Metinlerde değişen, yalnız adına öykü dizilen kahramandır. Her metin aşağı yukarı birbirini tekrarlar. Sonuçta tekrar hareketinin Dede Korkut Destanlarında bir sistem gibi ele alınıp işletildiği, tekrarların çok güçlü olduğu ve bunların hem metnin hem makro metnin oluşmasında büyük rol oynadığı ortaya çıkar. Ayrıca tekrarlar, Dede Korkut Destanlarının bir bütün olarak görülmesinde de büyük görev üstlenir. Çünkü konu, zaman, mekân, kişi adları, gelenek, olayların akış sırası vb. konularda karşımıza çıkan tekrarlar, destanlara içerik olarak bütünlük kazandırır. Diğer yandan her metnin benzer tarzda kurgulanması, destanlarda kompozisyon açısından tam bir bütünlük sağlanamadığının göstergesi olarak belirir. Anahtar sözcükler: metin, makro metin, benzerlikler, tekrarlar COMMON QUALITIES IN STORIES THAT MAKE UP DEDE KORKUT EPIC ABSTRACT Presence of common qualities in texts shows that the flow of events, heroes, traditions and customs, the course lead upon the events, attitudes and behaviors are very similar and repeated nearly in all texts. The only thing that changes is the hero that the story is arrayed in the name of. Every text more or less repeats itself. At the end, it is found that repetition movement is handled and executed in Dede Korkut epics like a system; repetitions are very strong and play a great role in constitution of both text and macro text. In addition, repetitions serve greatly in view of Dede Korkut epics as a whole. Repetitions that we see in the subject, time, place, character names, tradition, order of event flow etc. give wholeness to the epics as content. On the other hand, construct of every text in a similar style appears as an indication that integrity has not been achieved in epics in terms of composition. Key words: text, macro text, similarities, repetitions Türk dili ve edebiyatının kültür mirası olan, on iki hikâye ve bir ön sözden oluşan Dede Korkut Destanlarında her bir hikâye, ayrı bir boy beyinin öyküsünü ele aldığı hâlde bunları bir bütünün parçaları olarak görüyor, hikâyelerin her birine metin, tümüne de makro metin diyoruz. Muharrem Ergin, hikâyelerin bir bütünün parçaları oluşunu şöyle dile getirir: Hikâyeleri bir bütün teşkil edecek şekilde birbirine bağlayan asıl nesne, hikâyelere dağıtılmak suretiyle bütün esere yerleştirilmiş olan içtimaî tablodur. Kitabın, hikâyelerin bütünü ile çizmiş olduğu bu tablo aynı devirde, aynı bölgede, bir hanın etrafında belirli bir hanlık düzeni içinde toplanmış bulunan Oğuz derebeylerini canlandırmaktadır. (Ergin 1989: 23) Metinlerin aynı çatı altında toplanmasının en büyük nedeni çeşitli tekrarlardır. Bunlar; olaylarla, kişilerle, olayların geçtiği mekânla, geleneklerle, kahramanların davranış biçimleriyle ilgili olabilir. İşte bu tekrarlar, birbirinden bağımsız izlenimi veren on iki destanı bir araya getirerek aynı bütünün parçaları Doç. Dr., Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

139 Kerime ÜSTÜNOVA hâline sokar. Bu da Dede Korkut Destanlarının ortak özellikleri olarak karşımıza çıkar. Dede Korkut Hikâyeleri arasındaki ortak özellikleri şöyle sıralayabiliriz: 1. Dede Korkut, bütün metinlere aynı adı verir: Oguz-nâme. 2. Hemen her metnin (hikâyenin) başlayışı aynıdır. Metinlerin açışı tam ya da eksik tekrar niteliği gösterir. Dirse Han Oglı Bugaç Han Boyı, Salur Kazanun İvi Yagmalandugı Boy, Kam Pürenün Oglı Bamsı Beyrek Boyı, Kazan Beg Oglı Uruz Begün Tutsak Oldugı Boy, Kazılık Koca Oglı Yigenek Boyı, Begil Oglı Emrenün Boyı, aşağı yukarı aynı tarzda Bayındır Han ın iki metinde Kazan Bey in- ala sayvanını diktirip verdiği ziyafetle açış yapar: Kam Gan oglı Bayındır yirinden turmış-idi Kara yirün üstine ag ban ivin dikdürmiş-idi Ala sayvanı ipek halıçası döşemiş-idi İç Oguz Taş Oguz Bigleri Bayındır Hanun sohbetine dirilmiş-idi Beyrek Boyu, Yigenek Boyu, Emren Boyunda açılışlar arasında tam tekrar özelliği vardır. Bugaç Boyunda ise bunlardakine ek olarak yapılan toyun ayrıntıları yer alır. Ayrıntılar bakımından da Salur Kazan Boyu ile Uruz Boyu ortaktır. Diğer yandan Deli Dumrul, Kan Turalı, Segrek Boyları da kendi aralarında ortaklık gösterirler. Oguz zamanında... dirler-idi bir gürbüz er varidi / yetişmiş bir cılasun oglı var-idi / adına... dirler-idi tarzında açılırlar ki bu, bize mukaddimenin açılışını düşündürür: Oguz zamanında Bayat Boyından Korkut Ata dirler bir er var-idi. Ancak Uruz¹, Basat ve Bamsı Boyları, diğerleriyle uygunluk göstermez. Uruz¹ ve Bamsı Boyları, sanki başı olmayan bir başka öykünün devamı niteliği gösterir. Uruz ve Beyrek, adına iki öykü düzenlenen kahramanlar olduğundan belki de bu iki metnin açılışları farklıdır. Basat Boyunda ise baş tarafı unutulmuş, eksik kalmış bir şeyler var gibi doğrudan konuya girilerek metne başlanıyor: Üç Ok Boz Ok yıgnak olsa Kazan ivin yagmaladur-idi. 3. Hanlar Hanı Bayındır Han, genellikle metinlerin başında anılır ve bir daha geçmez. Çünkü olayların gerisindedir, öne çıkarılmaz. Yetkileri olan ama kendi pek ortada olmayan gölge biri durumundadır. 4. Metinlerin hepsinde kurgu bakımından da ortak noktalar vardır. Her metnin başında kahraman bazı haksızlıklara ya da kötülüklere uğrar ve bunlarla baş etmeye çalışır. Metinlerin ortalarında kahramanlar birbirine benzer tehlikelerle karşılaşırlar. Bu tehlike genelde kâfirdir. Kahramanın başı derde girer, kahraman tutsak olur. Metnin sonuna doğru birileri ki bunlar adını yalnız kurtarma operasyonlarında duyduğumuz, adına öykü dizilmemiş, sonra başlarına nelerin geldiğini, yaşamlarını nasıl tamamladıklarını bilmediğimiz Oğuz yiğitleridir- kahramanı kurtarır, kahramanlar her türlü zorluğu yener. 5. Kahramanlar, bir insanda bulunması gereken özelliklerden çok, olağanüstü varlıklarda bulunan yeteneklere sahiptir. Her şeyden önce kahramanlar çok güçlüdür; öyle ki bir orduyla tek başına savaşacak güçte ve yetenektedirler. Örneğin; Oğuz un baş edemediği Tepegöz ü Basat tek başına alt eder. Kan Turalı, kimselerin yenemediği canavarı öldürür. Segrek, altmış Bu çalışmada hikâyelerin adları için kısaltma kullanılacaktır. Dirse Han Oglı Bugaç Han Boyı (BUGAÇ BOYI), Salur Kazanun İvi Yagmalandugı Boy (SALUR KAZAN BOYI), Kam Pürenün Oglı Bamsı Beyrek Boyı (BEYREK BOYI), Kazan Beg Oglı Uruz Begün Tutsak Oldugı Boy (URUZ BOYI), Kazılık Koca Oglı Yigenek Boyı (YİGENEK BOYI), Begil Oglı Emrenün Boyı (EMREN BOYI), Duha Koca Oglı Deli Dumrul Boyı (DELİ DUMRUL BOYI), Basat Depegözi Öldürdügi Boy (BASAT BOYI), Uşun Koca Oglı Segrek Boyı (SEGREK BOYI) Kanlı Koca Oglı Kanturalı Boyı (KANTURALI BOYI), İç Oguza Taş Oguz Asi Olup Beyrek Öldügi Boy (BAMSI BOYI), Salur Kazan Tutsak Olup Oglı Uruz Çıkardıgı Boy (URUZ¹ BOYI)

Dede Korkut Kitabını Oluşturan Destanlardaki Ortak Özellikler 140 teçhizatlı kâfiri tek başına yenip uykuya yatar, üzerine gelen yüz kâfiri atının uyandırmasıyla yine yenip tekrar uyur, sonunda kardeşi Egrek ile koca kâfir ordusuyla baş edip savaşı kazanır. 6. Kahramanlar o kadar sıcak ve sevecen, olumlu sunulur ki, okuyucu her zaman yanlarındadır. Metin kahramanlarıyla üzülür, onlarla sevinir, heyecanlanır. Çünkü anlatıcı taraf tutar. Kahramanlarını okuyucunun beğeneceği kimlikle sunar. Örneğin; Beyrek, yidi kızun umudı, Kalın Oğuzun imrençesi diye tanıtılır. 7. Kahramanlar pek hastalanmazlar; ya yaralanır ya attan düşüp bir yerlerini kırar ya da tutsak olurlar. Duygularını kopuzları aracılığıyla soylama adı verilen manzumelerle ifade ederler. Bundan önce de mutlaka... soyladı görelüm hanum ne soyladı aydur yapısı kullanılır. Bazen yalnız aydur ya da görelüm ne soyladı gibi kısaltılmış biçimleriyle, bazen de daha çok sözcükle zenginleştirilmiş biçimleriyle karşılaşılır. 8. Kahramanlar gözü pek, iyi yürekli, soğukkanlı, asi, çabuk öfkelenen tiplerdir. Çok iyi at biner, kılıç kuşanırlar. Çok küçük yaşlarda mutlaka kan dökmüşlerdir. Büyük başarı göstermedikleri takdirde adları konmaz. Ad koyma işi Dede Korkut a aittir. Yiğitlerin kahramanlık niteliklerinin başkalarınca onanması çok önemlidir. Kahramanlık, yalnız erkeklere ait değildir. Kızlar da erkekler kadar yiğit olmalıdır. Beyrek, babasına evleneceği kızın niteliklerini sayarken, Ben yerimden kalkmadan o kalkmış olmalı, ben ata binmeden o binmiş olmalı, ben düşmanıma varmadan o baş getirmiş olmalı. der. Beyrek, Banı Çiçek in kadın oluşuna bakmadan onunla at koşturur, ok atar ve güreşir. Selcen Hatun, Kan Turalı yı kâfir elinden kurtarır. Dirse Han ve Begil, eşlerinin kendilerine akıl vermelerine izin verdikleri gibi onların önerilerine uyarlar. 9. Metinlerde Oğuz Beyleri, sıklıkla kâfirlerin tutsağı olur ve yıllar sonra mutlaka onu kurtarmaya bir yakını gider. Örneğin; Uruz, Toman ın Kalesinden babası Kazan ı; Segrek, on altı yıl sonra Alınca Kalesinden kardeşi Egrek i; Yigenek, Düzmürd Kalesinde on altı yıl tutsak kalan babası Kazılık Koca yı kurtarır. Üstelik kurtarıcılara yakınlarının tutsak olduğu daha önce söylenmemiştir. On beş, on altı yaşına gelince kendilerine kızan biri tarafından söylenir; onlar da hemen kurtarma operasyonuna başlarlar. Savaş sahnelerinin tekrarı hemen her metinde karşımıza çıkar. Oğuz yiğitleri,... çal kılıcın... yetdüm kalıp yapısıyla seslenerek savaşa katılırlar. 10. Metinlerdeki kişiler, ya oldukça iyi ya da oldukça kötüdür. Adına boy koşulan kahramanlar iyiler sınıfına girerler. Kâfirler ise mutlaka kötüler sınıfındadır. Onlardan söz edilirken hep bedduayla yarımasun yarçımasun diye söze başlanır. Yalnız kâfir kızları çok güzeldir. Oğuz Beylerinin onlarla evlenmesi doğaldır. 11. Metinlerde aynı adlı kişilerle karşılaşmak mümkündür. Boz Atlı Beyrek, Kara Göne, Şir Şemseddin, Uruz, At Ağızlı Aruz, Alp Rüstem, vb. Bunları kendi içlerinde ikiye ayırmak mümkündür: a. Her metinde karşılaştığımız Bayındır Han ve Dede Korkut; b. Adına öykü söylenen Oğuz yiğitleri: Dirse Han, Bugaç, Salur Kazan, Beyrek, Kan Turalı, Uruz, Basat, Deli Dumrul, Yigenek, Begil, Emren; c. Yalnız metinlerde adları geçen, haklarında çok fazla şey bilmediğimiz sonlarının ne olduğunu kestiremediğimiz yiğitler ve bu yiğitlerin babaları. Örneğin; Oğuzda nikap ile gezen dört yiğitten ikisi Kara Çekür ve oğludur. Oğlanın adını öğrenemediğimiz gibi bunlara başka bir metinde de rastlanmaz. Duha Koca, Kam Püre Big, Pay Piçen Big, Kazılık Koca, Uşun Koca, Ense Koca, Eylik Koca, Kıyan Selçük adları babalar sınıfını; Dülger, Alp Rüstem, Delü Turdar, Kara Budak, Kara Göne, Aruz, Ters Uzamış, Okçı, Dülek Evren, Alp Eren adları savaş anlarında ortaya çıkan oğullar sınıfını; Delü Karçar, Yalançı Oglı Yartaçuk, Kılbaş, Ozan, Karaçuk Çoban, Konur Saru Çoban, Kıyan Güçi, Demir Güçi,

141 Kerime ÜSTÜNOVA Yapağulu Koca, Kapak Han adları ise çeşitli durumlarda ortaya çıkan çok ender rastlanan bir grubu oluşturur. Ayrıca üçüncü grupta yer alması gereken, adı çok az geçen kâfir beyleri vardır: Şökli Melik, Kara Tekür, Yayhan Keşiş, Sofi Sandal Melik, Kapçak Melik, Ağ Melik, Kara Tüken Melik, Buğacuk Melik, Kara Aslan Melik, Direk Tekür. 12. Dede Korkut Destanlarının hepsi, aynı temel çizgi üzerinde gelişip sonuçlanır. Metinlerde bol bol kan akar, kafa göz yarılır, başlar kopar, savaşlar yapılır. Metinlerin sekizinde savaş, Oğuz Beyleriyle kâfirler arasında; ikisinde (Bugaç, Bamsı) Oğuzlar arasındadır; ikisinde (Deli Dumrul, Basat) de savaş yoktur, ama zorlu mücadele söz konusudur. 13. Oğuz Beyleri ile kâfir beylerinin tanıtımında kullanılan kalıplar da metinlerde ortaktır. Oğuzlar için;... oglı...: Eylik Koca Oglı Döne bilmez Dülek Evren ;... kızı... : Pay Piçen Big kızı Banı Çiçek ;... Koca : Uşun Koca ;... Big : Kazan Big ;... Han: Dirse Han ;... Hatun : Burla Hatun. Bunlardan başka adların önünde gelen unvan sıfatlarının kullanımı yaygındır. Boz Atlı Beyrek, At Ağızlı Aruz, Saru Donlu Selcen, Boyu Uzun Burla vb. Kâfirler için sıklıkla... Melik, ender olarak... Tekür yapısı kullanılır. 14. Kadına verilen önem, gösterilen saygı tüm metinlerde öne çıkar. Hatta kadının ön planda olduğu anaerkil devrini düşündürür. Mukaddime de Dede Korkut un dediği Oğul kimden olduğun ana bilir. sözü, bize bunun ipuçlarını verir. Bu söz bile Oğuz toplumunda kadının yeri ve konumunun yükselen değerler arasında sayılması gerektiğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir. 15. Metinlerde oğulun anasına, ananın oğluna bağlı oluşunun örnekleri sıklıkla görülür. Salur Kazan, kâfirden tutsaklar içinden yalnız anasını ister. Karısını, oğlunu feda etmeye hazırdır. Kâfir ise Kazan ın anasını Yayhan Keşiş e verip ondan oğlan doğurmasını sağlayarak Kazan a karım koyacak, böylece intikam alacaktır. Kâfirin intikam için anayı kullanması, çobanın isyanı, oğlun anaya verdiği değerin en güzel örneğidir. Dirse Han ın karısı, oğlunun ilk avı için hazırlıklar yapar, oğlunun geri dönmeyişi ile çaresiz dertlere düşer ve oğlunu aramak için yola koyulur. Her şeyi yapmaya hazırdır. Aynı şekilde ava giden oğlu için hazırlanan Burla Hatun, oğlanın geri dönmeyişi üzere perişan olur, dayanamayıp oğlunu ve kocasını aramaya gider. Yigenek in anası, kocasının tutsak olduğunu çocuğunu koruma amacıyla oğlundan saklar. Aynı endişeyle Segrek ten de kardeşi Egrek in tutsak olduğu saklanır. İki oğlundan birini Tepegöz e veren bir ananın hayattaki oğlunu kurtarmak için Basat ın karşısına çıkıp yalvarması analık içgüdüsünün sonucudur. Peri kızı da tehlikelerden koruması için yüzük vermiştir (çocuğuna) Tepegöz e. 16. Kadınlar, kocalarına da çok saygılıdır. Âdeta onların koruyucuları, danışmanları durumundadırlar. Onlardan desteklerini esirgemezler. Begil in ve Dirse Han ın karılarının eşlerini teselli edişleri; Deli Dumrul un eşinin kocasına anasının babasının bağışlamadığı canı bağışlaması, Selcan Hatun un uyuyan Kan Turalı yı düşmanların saldırısından korumak için beklemesi, Burla Hatun un yaralı Kazan a yardımı, ölen ya da tutsak olan kocanın, sevgilinin ardından yaşananlar, aynı temanın değişik örnekleridir. 17. Metinlerde tekrarlanan bir özellik de av sahneleriyle ilgilidir. Dirse Han, Beyrek, Uruz, Emren, Uruz ¹ Boyları. Oğullar ya da kocalar ava gider. Analar oğullarını ilk avı için hazırlar. Avdan dönmeme, yaşanan sıkıntılar, Melik, yalnız kâfirler için kullanılan bir unvan. İslam memleketinde Selçuklular ve Moğollar devrinde medeni ülkeleri idare eden yerli, çoğu Türk olmayan vasallara denir, Rum hududundaki Tekürler de böyledir. bkz. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı, C. I, s. Giriş CCXXXVI

Dede Korkut Kitabını Oluşturan Destanlardaki Ortak Özellikler 142 arama çabaları birbirine benzer. Ayrıca ava gidilmeyen hikâyelerde de kahramanların yiğitleriyle birlikte yeme-içmeye dayalı eğlencelerine mutlaka yer verilir. 18. Olayların geçtiği yerler metinlerde aynıdır. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde Pasinler, Dervend, Sürmelü, Hamid, Mardin vb. Muharrem Ergin, Oğuz ülkesinin sınırlarının açık bir biçimde belli olmadığını, her beyin bir yurdu, bir ordusu olduğunu, ama bunların da sınırlarının ve yerlerinin hiçbir şekilde belirtilmediğini bildirir. Ergin e göre bu karışıklığın nedeni; olayların belirtilen yerlerde geçmeyişi, asıl Oğuz ülkesinin Orta Asya da oluşu, dolayısıyla hikâyelerin buralarda oluşmayışı ve yer adlarının hikâyelerin tespiti sırasında uyduruluşudur. (Ergin 1989: 26, 51-54) Orhan Şaik Gökyay, Oğuz destanının çok eski bazı parçalarının daha Oğuzların Orta Asya daki yurtlarında teşekkül edip söylendiğinin bazı rivayetlerden çıkarılabileceğini belirtir. (Gökyay 1939: Giriş XLIX) Pertev Nali Boratav da olayların tek bir mekâna ve zamana bağlanmasının yanlışlığına dikkat çekerek iki ayrı tarihî an ile iki ayrı coğrafyanın varlığını ileri sürer. (Boratav 1933: 31-62) 19. Metinlerde işlenen ayrılık teması da ortaklık gösterir. Yurttan, anadan, atadan, sevgiliden, kavim kardeşten ayrılık söz konusudur. Ancak sonunda -Bamsı boyu hariç- mutlaka evlilik, şenlik gibi bir olay yaşanır ve bu, Dede Korkut tarafından resmîleştirilir. 20. Metinlerde olayların anlatıldığı bölümler nesir, karşılıklı konuşmaların büyük bir bölümü ise nazımla aktarılır. Öykülemenin diyalogla iç içe girerek, birbirini döne döne tekrarlayarak verilmesi, metinler boyunca sıkça görülür. Nazım bölümlerindeki sağlam ölçü ve kafiyenin olmayışı, çok şeyde olduğu gibi manzum parçalarda da nazmın ilkin biçimini görmekte olduğumuzdan kaynaklanmaktadır. Hem nazım hem nesir bölümlerinin aynı karakterde olması, nesrin nazma yaklaşmasıyla; manzum bölümlerin yetkin nazım özelliği göstermemesi, manzum bölümlerinin ilk olma özelliği göstermesiyle açıklanabilir. 21. Metinde daha önce verilen bir bilgi sıkça gündeme getirilir. Aynı yöntem tüm metinlerde görülür. Örneğin; Dirse Han Boyunda, Bayındır Han ın yılda bir kez verdiği toyda oğlu olanı ağ otağa, kızı olanı kızıl otağa, oğulu kızı olmayanı kara otağa oturtup altına kara keçe, önüne kara koyun yahnisi konma emri Dirse Han a iletilir. Dirse Han, evine gelince bunu aynen karısına aktarır. Salur Kazan Boyunda, Kazan Han ın evinin yurdunun yağmalanıp yakınlarının tutsak gidişi önce öykülenir, sonra iki kez kâfir tarafından diyaloglarla tekrarlanır, ardından çobana söylettirilir, en sonunda Kazan Han ile kâfirin karşılıklı söyleşilerinde iki kez daha tekrarlanır. 22. Metinler mutlu sonla biter. Dede Korkut gelir, iyi dileklerde bulunur. Artık kahramanların başarısı onaylanmış, ilgi görmüştür. Metinlerin kapanışları da birbirinin benzeridir. Kapanışlar, Dede Korkut ağzından söylenmiş sözlerle yapılır. Kimi daha uzun, kimi daha kısa olsa da; aralarında ufak tefek ayrılıklar bulunsa da hepsinde ortak olan, Dede Korkut un gelip şadlık çalması, boy boylayıp soy soylaması ve gazi erenlerin başına ne geldiğini söylemesidir. Metinler kapanışlarına göre dört grupta toplanabilir. a. Dedem Korkut (gelüben / gelüp) boy boyladı soy soyladı... Bugaç, Salur Kazan, Deli Dumrul, Yigenek, Segrek Boylarında; b. Dedem Korkut (gelüben) şadılık çaldı... Beyrek, Uruz, Basat, Bamsı, Emren Boylarında; c. Dedem Korkut (gelüben) şadılık çaldı boy boyladı soy soyladı... Kan Turalı, ç. Dedem Korkut geldi kopuz çaldı... Uruz¹. Bu cümlelerle başlayan kapanış bölümünün sonunda mutlaka günahunuzı adı görklü Muhammede (Muhammed Mustafa yüzi suyuna) bagışlasun hanum hey kalıp yapısı gelir.

143 Kerime ÜSTÜNOVA 23. Metinlerin Dede Korkut la kapanması tam tekrardır. Kemal Abdullayev in Gizli Dede Korkut adlı çalışmasında Dede Korkut ve Bayındır Han ın kimlikleriyle ilgili öne sürdüklerini doğru olarak kabul ettiğimizde ortaya çok ilginç bir görüntü çıkar. Metinler, aşikâr Bayındır Han yani gizli Dede Korkut la açılıp aşikâr Dede Korkut la kapanmaktadır. 24. Metinlerin açılış ve kapanışlarında tekrarlanan kalıp yapılardan biri de hanum hey dir. Salur Kazan, Emren, Segrek, Bamsı Boyları bu kalıpla açılmayıp yalnız kapanışta söz konusu kalıba yer verir. Uruz¹ Boyı nda ise meger hanum kalıbı vardır. Gökyay, hanum hey kalıbının kullanımını kitabın bir yazar tarafından değil de destanları anlatan birinden dinleyen bir kişi tarafından yazıya geçirilmiş olabileceğine bağlar. (Gökyay 1939: Giriş I) Sonuç: Dede Korkut Destanlarının bir bütün olarak görülmesinde tekrarların rolünün büyük olduğu kendini kanıtlamaktadır. Konu, zaman, mekân, kişi adları, gelenek, olayların akış sırası vb. konularda karşımıza çıkan tekrarlar, destanlara içerik olarak bütünlük kazandırmaktadır. Metinlerde ortak özelliklerin bulunması; kahramanların hem kadın, hem erkek, hem ana, hem ata, hem eş olarak birbirlerine çok benzediklerini, âdeta her metinde tekrar edildiklerini gösterir. Bir metni okuyup bir başka metne geçen okuyucu kendini bildik, tanıdık bir ortamda bulur. Gelenek ve görenekler artık öğrenilmiştir. Çünkü kişilerin özellikleri aynı, olaylar aynı, izlenen yol aynı, savaşılan kâfir beyleri bile aynı. Hatta ölenleri, bir başka metinde görebiliriz. Salur Kazan Boyu, Beyrek Boyu ve Uruz Boylarında Şökli Melik, Kazan tarafından öldürülür. Şökli Melik in üç ayrı hikâyede öldürülüşü bir başka deyişle her hikâyede yeniden diriltilişi, kompozisyon bakımından sağlam bir bütünlüğün varlığından söz etmemizi engellemektedir. Abdulkadir İnan, bu durumu destanların meçhul sanatkârının her hikâyeyi ayrı ayrı işlemeye önem verişine, bir hikâyeyi düzenlerken yalnız onu düşündüğüne, elindeki malzemeyi keyfince kullanmaktan çekinmediğine bağlar. (İnan 1988: 194) Tekrarların metinlerde kullanım biçimleri değerlendirildiğinde ortaya ilginç bir durum çıkar. Metinlerde değişen, yalnız öykü dizilen kahramanın adıdır. Diğer motifler, hepsinde ortak kullanılan unsurlardır. Her metin, aşağı yukarı birbirini tekrarlar. Sonuçta tekrar hareketinin Dede Korkut Destanlarında bir sistem gibi ele alınıp işletildiğini, tekrarların çok güçlü olduğunu ve bunların hem metnin hem makro metnin oluşmasında büyük rol oynadığını söyleyebiliriz. KAYNAKÇA Abdulkadir İnan, Türk Destanlarına Genel Bir Bakış, TDAY-Belleten 1954, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TDK Yayınları, Ankara 1988, s. 189-206. Abdulkadir İnan, Dede Korkut Kitabındaki Eski İnanışlar ve Gelenekler, Makaleler ve İncelemeler, TTK Basımevi, Ankara 1991, s. 233-252. Abdulkadir İnan, Dede Korkut Kitabındaki Bazı Motifler ve Kelimelere Ait Notlar, Makaleler ve İncelemeler 2, TTK Basımevi: Ankara 1991, s. 213-214. Ahmet Bican Ercilasun, Dede Korkut Kitabı ile Oğuz Destanı Arasındaki Münasebetler, TDAY-Belleten, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TDK Yayınları, Ankara 1988, s. 69-89. Dursun Yıldırım, Dede Korkut ve Yunus Emre de Hayat, Tabiat, Tanrı ve Ölüm, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Matbaası, İstanbul 1973.

Dede Korkut Kitabını Oluşturan Destanlardaki Ortak Özellikler 144 Kemal Abdullayev, Gizli Dede Korkut, (Türkiye Türkçesine aktaran: Kerime Üstünova) Ekin Yayınları, Bursa 1995 Kerime Üstünova, Dede Korkut Destanlarında Cümleden Büyük Birlikler ve Bunların Oluşumunda Tekrarların Rolü, Alfa Yayınları, İstanbul 1998. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı I, Giriş-Metin-Faksimile, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TDK Yayınları, Ankara 1989, S. 169. Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı II, İndeks-Gramer, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TDK Yayınları, Ankara 1991, S. 219. Nurer Uğurlu, Dede Korkut Hikâyeleri, İstanbul 1992. Orhan Şaik Gökyay, Dede Korkut, Arkadaş Basımevi, İstanbul 1939. Ömer Faruk Akün, Dede Korkut Hikâyelerinde Kompozisyon ve Tasvir, Türkiyat Enstitüsü, İstanbul 1947, T.240. Pertev Naili Boratav, Folklor ve Edebiyat, İstanbul 1939. Pertev Naili Boratav, Türk Halk Bilimi I- 100 Soruda Türk Halk Bilimi, Gerçek Yayınevi, İstanbul 1973. Pertev Naili Boratav, Dede Korkut Hikâyelerindeki Tarihi Olaylar ve Kitabın Telif Tarihi, Türkiyat Mecmuası XIII, 1933, s. 31-62.