ŞEMSİANA ANAOKULU OKUL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ 2016 NİSAN AYI AİLE BÜLTENİ OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI
YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI Okul öncesi dönem çocuklarında gerçek olmayan ifadelere başvurdukları ara sıra rastlanır. Fakat bu noktada yalandan söz etmek güçtür. Çünkü bu yaş diliminde ki çocuklar algısal bazı hatalar yapabilirler. Bunun altında yatan en önemli faktör yalanla gerçeği ayırt edememekten ve gerçeklik kavramının çocuklarda henüz gelişmemiş olmasından geçer. Çocukların söylemiş olduğu yalanlar aldatma amacı taşımaz. Çocuklar gerçeği henüz değerlendiremediğinden ötürü çevresindeki kişilere uydurarak veya eklemeler yaparak durumu aktarabilirler. Özellikle bu dönemde ki çocuklarda abartma ve uydurma davranışı çok sık görünmektedir. Örneğin; Benim babamın iki tane arabası var diyen bir çocuğun arkadaşı, Benim anemin de üç tane arabası var cevabını verdiği görülmektedir. Ayrıca çocukların geçmişe dönük olayları hatırlamada zorlanması ve dikkat azlığı sebebiyle de gerçeğin karıştırılması mümkündür. Hayalle gerçeği ayırt edememelerinden ötürü de yalan söyleme davranışlarına rastlayabiliriz. Eğer çocuğunuz gerekli bilişsel düzeye ulaştığı halde hayalle gerçeği ayırt etmeye başladıktan sonra gerçek dışı ifadelere başvuruyorsa, kullanıyorsa bu davranış alışkanlık haline gelmiş demektir. Çocukların söylemiş olduğu yalanın birçok çeşidi vardır: HAYAL ÜRÜNÜ YALANLAR: Çocuğun hayal kurmasından dolayı ve bunu gerçekleşmiş gibi düşünmesi sonucu söylenen cümlelerdir. TAKLİT ÜRÜNÜ YALANLAR: Tamamen ilgi çekmek ve çevresini eğlendirmek, güldürmek için söylenen cümlelerdir. ABARTARAK SÖYLENEN YALANLAR: Çocuğun ortama heyecan katması amacıyla ve olayları olduğundan büyüterek anlatmasına denir.
SOSYAL YALANLAR: Çocuklarda en yaygın olan yalan türüdür. Kapıya gelen misafirimize evde olmadığını söyleten anne ve baba bu tip yalanlarla çocuklarına zemin hazırlamış olurlar. Cep telefonumuzdan arandığınız zaman evde olduğunuz halde şuan dışarıdayım, evde yokum demek de buna örnektir. SAVUNMA YALANLARI: Çocuklara keskin sınırlar ve aşırı yasaklar konulduğunda, mükemmele zorlandığında, sık sık sorguya çekildiğinde, anne ve babanın beklentilerini karşılayamadığında, başarısızlığı karşısında affedilmediğinde çocuk kendini korumak adına söylemiş olduğu yalanlardır. Çocuk çok sık yalan söylüyorsa bu önemli bir durumdur. Anne baba arasındaki güven sarsılmış demektir. Çocuk anne basısının beklentileri gücünü aştığında ya da ceza verecekler korkusuyla yalan söyleyebilir. Çocuğun yalan söyleme sıklığı ve dozu dikkate alınarak bir uzman başvurulmalıdır. Çocukta Yalan Söylemenin Nedenleri * Anne ve babasından yeterli ilgi görmeyen çocuk yalan başvurabilir. Cezalandırılmaktan, anne babasının baskısından korkan çocuk yalan başvurabilir. * Başkalarının ilgi ve dikkatini çekmek isteyen çocuk yalana başvurabilir. * Çevresinde yalan söyleyen bir yetişkinin varlığı çocuk yalan söylemede model oluşturur. * Ailenin beğenisini kazanmak isteyen çocuk yalan söyleyebilir. Bu durum anne-babanın beklentisinin yüksek olduğu durumlarda daha çok gözlenir. * Anne-babanın aşırı baskıcı, otoriter ve mükemmeliyetçi bir tutum sergilemesi * Sürekli başkalarıyla kıyaslanan çocuk yalana başvurabilir. * Erken çocukluk döneminde aşırı ödüllendirilen ya da hiçbir davranışı ödüllendirilmeyen çocuk yalan söyleme gereksinimi duyabilir.
* Çocuklar arkadaşlarının dikkatini çekmek ve beğenisini kazanmak, arkadaş edinmek için de yalana başvurabiliriler. * Anne-babanın çocuğu küçümsemesi ve aşağılaması çocuğun yalan başvurmasına neden olabilir. * Çocuklar kaygı duydukları, gerginlik, sıkıntı ve korku yaşadıkları durumlardan kaçmak için yalan söyleyebilirler. * Anne-babaya bağımlı olan çocuk anne-babanın ilgi ve sevgisini kaybetme korkusuyla yalana başvurabilir. * İsteklerini gerçekleştiremeyen çocuklar hayallerini gerçekmiş gibi sunarak yalana başvurabilirler. * Çocuk çekingenlikle de yalan söyleyebilir. Bu tip yalanını oluşumunda heyecana kapılma önemli rol oynar. Anne Babalara Öneriler * Anne-baba çocuğa baskıcı, otoriter bir tutumla yaklaşmamalı, çocuğu tehdit etmemelidir. * Yetişkinlerin çocuğa iyi bir model olması, çocuğa ve çocuğun önünde diğer insanlara da dürüst davranmaları, çocukları da yalanlarına katılmaya zorlamamaları önemlidir. * Çocuğun çevresindeki kişiler ne kadar dürüst olursa ise çocukta o kadar dürüst olacaktır. * Çocuklar hangi yaşta olursa olsun yaşına uygun bir dille doğruyu söylemek gerekir. * Anne-babalar çocuktan yapabileceğinin üzerinde davranışlar, başaramayacakları şeyler beklememelidir. * Onların yetenekleri doğrultusunda isteklerde bulunun. Bunun için de çocuğunuzu tanımaya çalışın. Çocukla konuşmak, iyi bir iletişim kurmak önemlidir. Çocukla hayalleri ve yaşantıları paylaşılmalıdır.
* Çocuk hatalı bir davranış yaptığında bağırmak, kızmak yerine onunla bu davranışı hakkında konuşulmalıdır. Bu, çocuğun korkuyla yalana başvurmasını önler. Çocukların yaptıkları hatalara karşı anlayışlı olmaya çalışın. Hatalarının karşılığını hemen cezalandırma yoluna gitmeyin. Onu dinleyin ve açıklama yapmasına imkan tanıyın. Çocuğunuzun yaptığı hatalar karşısında, ona samimi olarak neler hissettiklerinizi anlatın. Anlamayacağını düşünmeyin. Aşırı tepki göstermek, çocuğun sizin öfkenizden korunmak için, yalan söylemeye devam etmesine yol açar. * Anne-babalar çocuğu başka çocuklarla ya da kardeşleriyle kıyaslamamalıdır. * Çocuğun hayatının ilk dönemlerinde söylediği küçük yalanlar, hayaller hoş görülebilir, çok eleştirel olunmamalıdır. * Çocuk iyi olan davranışlarından dolayı takdir edilmelidir. * Çocuğunuz yalan söylediğinde ona bu söylediğinin yalan olduğunu anladığınızı hissettirmeniz önemlidir. Anne-baba bir avcı gibi çocuğun yalanını yakalamaya çalışmamalıdır. Bu çocuğa güvenmediğinizi gösterir ve çocuk nasıl olsa güvenmiyor diye yalan söylemeye devam edebilir. * Çocuklarınızın ufak tefek yalanlarını önemli değil diyerek geçiştirmeyin. Yalan yalana itecektir. Bunu görmezlikten gelmeyin. * Çocuklarınız arasında, ayrım veya kıskançlığa neden olabilecek söz ve davranışlardan kaçının. Çocuklarınız kardeşleri veya arkadaşları ile kıyaslamayın. * Fazla baskıdan kaçınmalı ve koyduğumuz kurallarla çocuğun yaşamını fazla sınırlamamalıyız. * Çocuk istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini bizimle konuşabilmelidir.çocuğu dinlemek ve çözüm yollarını kendisinin bulmasına yardımcı olmak gerekir. * Yalan söylemeyi önlemenin zor ve uzun bir yol olduğunu bilin. Ama tedavi edilebilir olduğunu da aklınızdan çıkarmayın. Bu konuda yeter ki kararlı ve istekli olun. * Çocuğunuzun ne zaman yalan söylediğine dikkat edin. Belki de küçük bir inceleme ile çocuğunuzun yalan söylemesinin önleyebilirsiniz. *Küçük çocuklarımız yalan söyledikleri zaman, bunun doğal olduğunu bilerek davranın. * Çocuklarınıza gerçek ile hayal kavramlarını açıklamaya çalışın.
* Yalan söyleyen çocuğun yardıma ihtiyacı olduğunu kavrayın. Yalan söylediği için çocuğu suçlamamak gerekir. Yalancı etiketi yapıştırılmış olan bir çocuk, bu etiketin gereklerini yerine getirecektir, çünkü yaptığı işin kendini yansıttığına inanır. Bu davranışı onaylamasak bile, çocuğumuzun kişiliğini bu davranıştan ayrı tutmak gerekir.salt kendisi olduğu için onu sevdiğinizi çocuğunuzun anlamasına yardımcı olun. Anne-babaların çocuğun hangi yaşta karşılaştığı sorunların normal, kısa süreli ve geçici olduğunu tespit edebilmesi için bu konularda bilinçli ve bilgili olması gerekmektedir. Çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda çok okuyan bilinçli aileler bile bu tip sorunları fark etmekte güçlük çekmektedirler. Bu nedenle tüm anne-babaları insanın kişilik gelişiminde çok önemli olan 0-6 yaş döneminde, 6 ayda bir bile olsa, çocuklarının gelişimlerini kontrol ettirmek, anne-babanın farkına varamadığı bir sorun olup olmadığını öğrenmek ve ortaya çıkabilecek olası uyum ve davranış bozukluklarına karşı önlem almak için bir uzmanlara başvurmalarında fayda olacaktır. Çocuğun kendine model aldığı annebabanın kendilerinin yalan söylemesi veya bazı nedenlerle çocuğun söylediği yalanları pekiştirmesi kalıcı bir davranış bozukluğu oluşturur. Davranış bozukluklarını oluşturan sebeplerin büyük bir kısmı önceden alınan veya alınabilecek tedbirlerle önlenebilir. Diğer davranış bozukluklarında olduğu gibi. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri davranış bozukluklarının erken teşhisidir. Çünkü davranışlar tekrarlandıkça pekişebilir ve derinleşebilir. Bu da davranışların ortadan kaldırılmasını daha da zorlaştıracaktır.
Ailelerin uyum ve davranış bozuklukları konusunda çok bilinçli ve dikkatli olmaları, böyle bir sorundan şüphelendiklerinde bir uzmana başvurmaktan çekinmemeleri gerekir. Anne-baba ve çocukla yapılan ayrı ayrı görüşmelerle sorunun sebeplerini tespit edebilir. Çocuğun yaş dönemine, sorunun çeşidine ve şiddetine göre aileye gerekli önerilerde bulunur ve gerek görürlerse çocukla belirli bir süre düzenli olarak görüşerek sorunun ortadan kalkması sağlanabilir. Uyum ve davranış bozukluklarının çözümünde ailelerin amacı uzmanların amacıyla paralel olmalıdır; amaç, davranış bozukluğunu ortadan kaldırmak değil, bu bozukluğu ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmaya çalışmak olmalıdır.