Enterokoklar ve Enterokoklarla Gelisen Infeksiyonlar. Enterococci and Infections caused by Enterococci

Benzer belgeler
DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

Fekal ve Klinik Örneklerden İzole Edilen Enterokok Suşlarının Antibiyotiklere Duyarlılıkları

Klinik Örneklerden İzole Edilen Enterokok Türlerinin Antimikrobiyal Duyarlılığının Belirlenmesi

ÇEŞİTLİ KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOK SUŞLARININ ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI

Çocukluk Çağı Enterokok Bakteriyemilerinde Vankomisin Direncininin Klinik Parametreler ve Prognoz İle İlişkisi

İDRAR KÜLTÜRLERİNDEN İZOLE EDİLEN ENTEROCOCCUS TÜRLERİ VE ANTİBİYOTİK DİRENÇLERİ*

ENTEROKOKLARDA VANKOMİSİN DİRENCİ

GRAM POZİTİF BAKTERİ ANTİBİYOGRAMLARI

İnfektif Endokarditin Antibiyotik Tedavisinde Antimikrobiyal Direnç Bir Sorun mu? Penisilin

Vankomisine Dirençli Enterokokların Dünyada ve Türkiye deki Epidemiyolojisi. Dr. Mine Erdenizmenli Saccozza

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE VANKOMİSİN DİRENÇLİ ENTEROKOK TAŞIYICILIĞININ ARAŞTIRILMASI

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi

Stafilokok Enfeksiyonları (1 saat)

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOK SUŞLARININ TÜR DÜZEYİNDE TANIMLANMASI VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ ÇEŞİTLİ YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

Dr Recep ÖZTÜRK.

Çeşitli Klinik Örneklerden İzole Edilen Vankomisin Dirençli Enterokokların Antibiyotik Duyarlılıkları

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

METİSİLİNE DİRENÇLİ STAPHYLOCOCCUS AUREUS VE VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOK SUŞLARININ İN VİTRO LİNEZOLİD DUYARLILIĞI

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Düzce.

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOK SUŞLARININ ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI

Vankomisine Dirençli Enterokok Enfeksiyonları: Sekiz Olgunun İrdelenmesi

Klinik Örneklerden İzole Edilen Enterokok Suşlarının Antibiyotik Direnç Oranları

İdrar Kültüründen İzole Edilen Enterokok Türlerinin Antibiyotik Direnç Profillerinin Değerlendirilmesi

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Kln. Mik Ana Bilim Dalı, Adıyaman 2

Hastane Personelinde Fekal Vankomisin Dirençli Enterokok Kolonizasyonunun Arastirilmasi

Direnç hızla artıyor!!!!

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA GÖRÜLEN VANKOMİSİN DİRENÇLİ ENTEROKOKLARIN DAĞILIMI VE İRDELENMESİ

Enterokok Suşlarının Antimikrobiyal Duyarlılıklarının Belirlenmesinde Mikrodilüsyon Yöntemi ile Phoenix Otomatize Sisteminin Karşılaştırılması*

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Prof.Dr.Murat YILDIRIM

Yoğun Bakım Ünitesinden İzole Edilen Enterokok Suşlarında Antibiyotik Direnci

Yoğun Bakım Ünitesinde Gram-Pozitif Mikroorganizmalar ve Direnç Sorunu

Çeşitli klinik örneklerden izole edilen Enterococcus faecalis ve Enterococcus faecium suşlarının antibiyotik direnci

YOĞUN BAKIM BİRİMLERİNDEN İZOLE EDİLEN GRAM POZİTİF KOKLARDA DAPTOMİSİN DUYARLILIĞI*


Fusidik Asitin Enterokoklar ve Streptococcus Pyogenes Suşlarına Etkinliğinin Araştırılması

KAN KÜLTÜRLERİNDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOKLARIN ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI

OLGU SUNUMU: VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOKA BAĞLI BİR HASTANE ENFEKSİYONU

Kolistine Dirençli E. coli Suşuyla Gelişen ÜSİ Olgusu ve Sonuçlar

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ MİKROORGANİZMA PROFİLİNDEKİ DEĞİŞİMDE GRAM POZİTİF BAKTERİLER. Doç.Dr. Bülent BEŞİRBELLİOĞU GATA Enfeksiyon Hst. ve Kl. Mik.

ADT Sonuçları Yorumlu ve Kısıtlı Bildirim, EUCAST Uzman Kurallar. Prof. Dr. Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

Minimum Bakterisidal. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu Mart 2010, Aydın

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM)

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ

KISA BİLDİRİ: BESİCİ VE SIĞIRLARDAN İZOLE EDİLEN ENTEROKOK TÜRLERİNİN DAĞILIMI VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI

T.C. TRAKYA ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ TIBBĠ MĠKROBĠYOLOJĠ ANABĠLĠM DALI YÜKSEK LĠSANS PROGRAMI. Serap KESKĠN

ANTİBİYOTİKLER. Antibiyotikler, bakterileri öldüren veya onların üremelerini durduran maddelerdir. Bakterileri öldüren antibiyotiklere bakterisidal,

Özlem MENTEŞ 1, İclal BALCI 1

Antibiyotik Direnci: Global Problem

Antimikrobiyal Direnç Testlerinin Yorumlanması. Prof. Dr. Ayşe Willke Topcu 7 Ekim 2016 İstanbul

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Vankomisine Dirençli Enterokoklar

T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Şef: Dr.

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

Son yirmi y l içinde, hastanede edinilmifl infeksiyonlar n. Nozokomiyal Enterokok Bakteriyemisi. Hastane nfeksiyonlar Dergisi 1998; 2:

Doç. Dr. Gülçin BAYRAMOĞLU KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı TRABZON

Akılcı Antibiyotik Kullanımı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

AMİNOGLİKOZİD ANTİBİYOTİKLER Aminoglikozid antibiyotikler Streptomyces veya Micromonospora türü mikroorganizmalardan elde edilirler.

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu

Uzm. Dr. Bora ÇEKMEN. Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi İstanbul İli Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Vankomisine Dirençli Enterokok İnfeksiyonu: Klinik Değerlendirme ve Sürveyans

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları

Emrah Salman, Zeynep Ceren Karahan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Hastane ve Toplum Kaynaklı Metisiline Dirençli Staphylococcus aureus Suşlarının Çeşitli Antibiyotiklere Duyarlılığı *

Çocuk Kliniği ve Yenidoğan Yoğun Bakim Ünitesınde Yatan Hastalardan İzole Edilen Enterokok Suşlarında Antibiyotik Direnci

İnfektif Endokardit (Yeni Rehberler)

Dirençli Gram-Pozitif Bakteri İnfeksiyonlarında Güncel Tedavi

Özgün Çalışma/Original Article. Mikrobiyol Bul 2009; 43: Erdinç GÜLDEN 1, Şafak ERMERTCAN 1 ÖZET

Fenotipik yöntemlerden direnç mekanizmasına. Antibiyotik direnç mekanizmasını bilmek neden önemli?

PERİTON DİYALİZİNDE ENFEKSİYÖZ KOMPLİKASYONLAR

Enterokok Suşlarında Antibiyotik Duyarlılığı: CLSI ve EUCAST Disk Difüzyon Klinik Sınır Değer Yorumlarının Karşılaştırılması

ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTLERİ: LABORATUVARDAN KLİNİĞE

Karbapenemlere dirençli Bacteroides fragilis grubu bakterilerin varlığını araştırmak için rektal sürüntü örnekleriyle tarama

Dirençli Pnömokok Menenjiti. Dr. Okan Derin VM Medical Park Hastanesi Kocaeli

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Antibiyotik Duyarlılık Testleri Yorumları. Dilara Öğünç Gülçin Bayramoğlu Onur Karatuna

EUCAST tarafından önerilen rutin iç kalite kontrol Sürüm 3.1, geçerlilik tarihi

Fahriye EKŞİ İclal BALCI Efgan D. GAYYURHAN Goncanur ÇEKEM

KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ENTEROKOKLARDA ANTİBİYOTİK DİRENCİNİN YILLAR İÇİNDEKİ DEĞİŞİMİ*

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONLARINDA MİKROORGANİZMA PROFİLİ VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIK DURUMU* ÖZET SUMMARY

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

KL N K ÖRNEKLERDEN ZOLE ED LEN ENTEROKOK SU LARININ ANT B YOT K DUYARLILIKLARI

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

KISITLI BİLDİRİM. ADTS grubunun hazırladığı Kısıtlı Bİldirim Tabloları ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken konular.

DİRENÇLİ GRAM-POZİTİF BAKTERİLERDE LİNEZOLİD/ERTAPENEM KOMBİNASYONUNUN İN VİTRO AKTİVİTESİ

AMAÇ. o Sefoperazon-sulbaktam (SCP), o Ampisilin-sulbaktam (SAM), o Polimiksin-B (PB) o Rifampin (RİF)

Gram pozitif bakteriler giderek artan s kl kta. Dirençli Gram Pozitif Bakteri nfeksiyonlar. Hastane nfeksiyonlar Dergisi 1999; 3:

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

Menenjit Ön Tanılı Hastaların BOS Örneklerinin Bir Yıllık Bakteriyolojik İnceleme Sonuçlarının

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bolumu 2017

Transkript:

Enterokoklar ve Enterokoklarla Gelisen Infeksiyonlar Mustafa YILDIRIM Düzce Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Düzce ÖZET Enterokoklar tekli, ikili veya kisa zincirler olusturan gram pozitif koklardir. Bu mikroorganizmalar insan ve hayvanlarda normal barsak florasinin önemli bir kismini olustururlar. Enterokoklar hastane içi ve hastane disi infeksiyonlara sebep olabilirler. Bu bakteriler kalp kapakçiklarina ve böbrek epitel hücrelerine tutunma yetenegine sahiptirler. Enterokoklarin üriner sistem infeksiyonlarina, bakteriyemiye, endokardite, intraabdominal infeksiyonlara, yumusak doku infeksiyonlarina ve neonatal sepsise neden olduklari gösterilmistir. Bu mikroorganizmalar çok sayida antimikrobiyal ajana (özellikle, sefalosporinler, klindamisin, kotrimoksazol) intrensek olarak dirençli oldugu gibi; plasmid ve transpozonlar yoluyla yeni direnç mekanizmalari gelistirebilecek yetenege sahiptirler. Üriner sistem infeksiyonlari, peritonit ve yara infeksiyonlari gibi enterokok infeksiyonlarinin tedavisinde öncelikle penisilin G veya ampisilin tercih edilmelidir. Penisiline allerjisi olan hastalarda veya penisiline yüksek düzey dirençli mikroorganizmalar için vankomisin (veya teikoplanin) alternatif tedavi seçenekleridir. Vankomisin dirençli enterokok (VRE) larin neden oldugu enterokok infeksiyonlarinin tedavisinde quinupristin-dalfopristin veya linezolid en uygun tedavi rejimidir. Enterokokkal endokardit yada menenjit için kombinasyon tedavisi uygulanmalidir. Anahtar kelimeler: Enterokoklar, klinik infeksiyonlari, antibiyotik direnci, tedavi Summary Enterococci and Infections caused by Enterococci Enterococci are gram-positive cocci that occur in singles, pairs, and short chains. The major habitat of these microorganisms appears to be the gastrointestinal tract of humans and of other animals, Where they make up a significant portion of the normal gut flora. Enterococci are capable of causing infections both in and out of the hospital setting. These microorganisms are able to adhere to heart valves and renal epithelial cells. Enterococci have been shown to cause urinary tract infections, bacteremia, endocarditis, intraabdominal infections, soft tissue infections, and neonatal sepsis. Not only are these microorganisms intrinsically resistant to a large number of antimicrobial agents (especially, cephalosporins, clindamycin, and co-trimoksazole), but they also show a remarkable ability to acquire new mechanisms of resistance via plasmid and transposones. As noted previously, penicilin Gor ampicillin remain the antibiotics of choice for treating enterococcal infections such as urinary tract infections, peritonitis, and wound infections. Vancomycin (or teicoplanin) is the alternative agent in patients who are allergic to penicillin or for organisms with high-level penicillin resistance. Quinupristindalfopristin or linezolid are the most relevant treatment regimens for the treatment of vancomycin resistant enterococcus (VRE) infections. Combination therapy is optimal for enterococcal endocarditis and enterococcal meningitis. Key words: Enterococci, clinical infections, antibiotic resistance, therapy. Giris Insan gastrointestinal sistem normal flora mikroorganizmalari olan enterokoklar in agiz boslugu, safra yollari ve genitoüriner sistemde kolonizasyon gösterdigi bilinmektedir. Immunsüpressif hastalarda, hastanede uzun süre kalanlarda ve daha önceden antibiyotik kullanan hastalarda enterokok enfeksiyonlarina egilim artmaktadir(1). Enterokoklarin vankomisin dirençli kökenleri son yillarda nozokomiyal enfeksiyonlara neden olabilmektedir (2). Enterokoklar tekli, ikili ya da kisa zincirler Mustafa YILDIRIM 46

halinde bulunan gram pozitif koklardir. Son zamanlara kadar streptokok cinsi içinde siniflandirilmislardir. Streptococcus faecalis 1906 yilinda Andrewes ve Horder tarafindan, Streptococcus faecium ise 1919 yilinda Orla - Jensen tarafindan tanimlanmistir. Schleifer ve Kilpper-Balz 1984 te S. faecalis ve S.faecium un streptokoklardan ayrilarak Enterococcus cinsine aktarilmasini önermislerdir. Daha sonra bu cins içindeki bakteriler E. faecalis, E. faecium, E. durans, E. avium, E. casseliflavus, E. malodoratus, E. hirae, E. gallinarum, E. mundtii, E. raffinosus, E. pseudoavium, E. flavescens, E. dispar, E. sulfureus, E. saccharolyticus, E. columbae ve E. cecorum gibi çesitli türlere ayrilmislardir (3). Enterokoklar 10-45 o C de üreyebilen, %6.5 NaCl lü ortamlarda üremeyi sürdürebilen, 60 o C de 30 dakika canli kalabilen ve eskülini hidrolize edebilen bakterilerdir. Ayrica ph 9.6 da, %40 safra tuzu içeren besiyerinde üreyebilirler. Fakültatif anaerop bakterilerdir. Sitokrom enzimleri olmadigindan katalaz negatiftirler. Glikozdan gaz olusturmazlar. Kanli jelozda enterokok kolonileri büyükçe, gri, parlak, bugulu görünümde olup alfa, beta hemolitik ya da non-hemolitiktirler. E. cecorum, E. columbae ve E. saccharolyticus disinda kalan tüm kökenler pirolidonil betanaftilamid (PYR) maddesini hidrolize ederler. E. flavescens, E. casseliflavus, ve E. gallinarum gibi bazi kökenler hareketlidirler. E. faecalis, E. faecium un tersine %0.04 tellürit içeren ortamda ürer ve agarda siyah koloniler yaparlar. Bu özellikleri enterokoklari tanimlamada yeterli ise de, daha az rastlanan Lactococcus, Aerococcus, Pediococcus ve Leuconostoc türleri gibi bazi gram pozitif, katalaz negatif koklarda da benzer özellikler bulunur. Lactococcus ve Aerococcus türleri grup D antiserumu ile reaksiyon vermemeleri; Pediococcus ve Leuconostoc türleri de PYR negatif olmalari ile enterokoklardan ayrilirlar (4). Patojenite ve virulans Enterokoklar düsük virulansli mikroorganizmalar olmalarina karsin toplum kaynakli ve özellikle hastane kaynakli enfeksiyonlarda önemli etkenlerdir. E. faecalis ve E. faecium un bazi suslari tarafindan üretilen sitolizin insan ve hayvan eritrositleri için hemolizin aktivitesi gösterir. E. faecalis ve E. faecium türleri tarafindan üretilen agregasyon maddesi nin enterokoklarin kalp kapaklari ve renal hücrelere baglanmasini kolaylastirdigi bilinmektedir. Ayrica E. faecalis te görülen biyofilm olusumu bu mikroorganizmalarin üriner sisteme, vasküler kateterlere ve kalp kapaklarina kolonize olmasini kolaylastirmaktadir (1). Epidemiyoloji Yakin zamanlara kadar enterokok infeksiyonlarinin, insanlarin kendi floralarindan endojen olarak kaynaklandigi düsünülmekteydi. Ancak son zamanlarda, enterokoklar hastane infeksiyon patojeni olarak adlandirilmaya baslamislardir. Vankomisin, sefalosporin ve aminoglikozid gibi antibiyotiklerin sik kullanimi nozokomiyal enterokok infeksiyonlarindaki artis ile iliskili oldugu belirtilmektedir (1). Enterokokal infeksiyonlar içerisinde E. faecalis ile olusan infeksiyonlarin orani diger türlere göre 10 kat fazladir. Ancak son yillarda, vankomisine dirençli enterokok (VRE) larin ortaya çikmasi nedeniyle bu oran gittikçe düsmüs ve E. faecium izolatlari ön plana çikmaya baslamistir. Bugün, National Nosocomial Infections Study System (NNIS) sonuçlarina bakildiginda, Amerika Birlesik Devletleri (ABD) nde infeksiyon etkeni olarak izole edilen enterokoklar içerisinde VRE lerin oraninin %20 leri buldugu görülmektedir. Avrupa da VRE nin muhtemel rezervuari hayvan çiftlikleridir. ABD de ise VRE kaynagi; hastane çalisanlari ve hastalarin elleri, steteskop, termometreler ve bunun gibi birden fazla hastaya kullanilabilen tibbi cihazlardir. ABD de asiri antibiyotik kullanimi Avrupa da ise hayvanlarda büyümeyi arttirici olarak kullanilan ve bir glikopeptid türevi olan avoparsin in kullaniminin vankomisin direncinin artmasina neden oldugu kabul Mustafa YILDIRIM 47

edilmektedir (5). Enterokoklarla gelisen infeksiyon hastaliklari 1-Üriner sistem enfeksiyonlari: Üriner sistem enfeksiyonlari enterokoklarin yol açtigi klinik hastaliklarin en sik görülen tipidir ve klinik mikrobiyoloji laboratuvarinda izole edilen enterokoklarin en sik kaynagi idrar kültürleridir (1). Enterokoklarin etken oldugu üriner sistem enfeksiyonlarinin çogu nozokomiyaldir ve çogunlukla üriner kateterizasyon ile birlikte bulunur. Özellikle yapisal bozuklugu veya tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonu olan hastalarda siktir (6). Enterokoklar hastanede yatmayan genç, saglikli kadinlarda komplike olmamis sistit gibi üriner enfeksiyonlarin %5 inden azini olusturur (7). 2-Endokardit: Enterokoklar viridens streptokoklar ve Staphylococcus aureus dan sonra üçüncü en sik rastlanan infektif endokardit etkenidir (8). Enterokoklar bakteriyel endokarditlerin yüzde 5-15 ini olustururlar (1). Enterokok endokarditi süt çocuklarinda nadirdir, çocuklarda bazen görülebilir. Erkeklerde ve 50 yas üzeri popülasyonda daha siktir. Siklikla etken E. faecalis dir. Vakalarin çogunda altta yatan bir kalp kapak hastaligi veya prostetik kapak bulunmakla beraber, enterokoklar normal kapaklarda da infeksiyona yol açabilirler. IV ilaç bagimlilarinda %5-53 oraninda etken olabildikleri gösterilmistir (6,8). Hastalik cerrahi yolla ya da manüpülasyonlarla gastrointestinal sistemden veya çogunlukla da genitoüriner infeksiyon ve genitoüriner bölgeye tibbi girisim uygulanmasindan kaynaklanir. En sik aort ve mitral kapak tutulur. Enterokoklar genellikle subakut bakteriyel endokardite neden olurlar (1). 3-Bakteriyemi: Enterokok bakteriyemisi enterokok endokarditinden daha sik görülen bir enfeksiyondur ve sikligi giderek artmaktadir. Endokardit hastane disi kaynakli enterokok bakteriyemilerinin 1/3 ünde görülürken nozokomiyal bakteriyemilerde endokardit orani %1 in altindadir (6). Nozokomiyal enterokok bakteriyemileri genellikle polimikrobiyaldir ve siklikla üriner sistem enfeksiyonlarindan ve karin içi infeksiyonlardan kaynaklanir. Pelvik sepsis, yaralar (özellikle termal yaniklar, dekübitus ülserleri veya diyabetik ayak enfeksiyonlari), intravenöz veya intraarteriyal kateterizasyon veya kolanjit diger giris yollarini olusturmaktadir (1). 4-Karin içi ve pelvik enfeksiyonlar: Enterokoklar karin içi ve pelvik enfeksiyonlarda siklikla miks aerob ve anaerobik floranin bir parçasi olarak bulunurlar. Ancak bu enfeksiyonlardaki rolü tartismalidir. Bu enfeksiyonlarda çogu zaman enterokoklara etkisi olmayan antimikrobik ilaçlarla yapilan tedavi ile basarili sonuç almak mümkün olmustur (1,8). Bununla birlikte enterokoklarin nefrotik sendrom ya da sirozlu hastalar ile ayaktan sürekli periton diyalizi gören hastalarda peritonit yaptigi, akut salpenjit, peripartum maternal enfeksiyonlar (endometrit gibi) ile sezeryan sonrasi apseye neden olduklari bilinmektedir (1,6). 5-Yara ve yumusak doku enfeksiyonlari: Enterokoklar nadiren selülit veya diger derin doku enfeksiyonlarina yol açarlar. Siklikla cerrahi yara enfeksiyonlari, dekübitus ülserleri ve diyabetik ayak enfeksiyonlarinda alinan klinik örneklerden gram negatif basil ve anaerob bakteriler ile birlikte izole edilebilirler. Ancak bu olgularda enterokoklarin klinik önemini degerlendirmek karin içi apselerinde oldugu gibi zordur (1). 6-Menenjit: Enterokok menenjiti genellikle santral sinir sisteminde anatomik bir defekt, önceden geçirilmis beyin ameliyati ya da kafa travmasi gibi predispozan faktörlerin varliginda görülür (1,8). Ayrica bakteriyemi düzeyi yüksek olan endokardit ve neonatal sepsisli hastalarla, AIDS ve akut lösemi gibi immunsüprese hastalarda bazen enterokoklara bagli menenjitler görülebilmektedir (9). Neonatal dönem disinda enterokokal menenjit çok nadir görülür ve bu dönemde olgular genellikle epidemiler seklinde ortaya çikar. Mustafa YILDIRIM 48

Eriskinlerde bildirilen olgularin çogu enterokokal endokarditi veya üriner sistem infeksiyonu olan, beyin cerrahisi ile ilgili girisim uygulanan ya da immun sistemi baskilanmis hastalardir. Enterokokal menenjit olgularinda serebrospinal sivida her zaman pleositoz bulunmayabilir (çogunlukla < 200/mm 3 ) (10). 7-Pediatrik enfeksiyonlar: Bakteriyolojik olarak konfirme edilmis neonatal sepsis ve menenjit olgularinin %13 ünde enterokoklarin etken oldugu bildirilmistir. Düsük dogum agirligi, erken dogum, uzun süreli nonumbilikal santral venöz kateterizasyon, bagirsak rezeksiyonu veya diger abdominal cerrahi girisimler, uzun süreli hospitalizasyon ve sefalosporin grubu antibiyotik tedavileri yenidogan yas grubunda enterokokal sepsis gelisimi için önemli risk faktörleridir (10). Enterokoklarda antibiyotik direnci Enterokoklardaki antibiyotik direnci intrensek (türe özgü) ve kazanilmis olmak üzere iki gruba ayrilabilir. Intrensek dirence örnek olarak sefalosporinlere, antistafilokokal penisilinlere (metisilin, nafsilin gibi), aminoglikozidlere (düsük düzeyde) ve klindamisine (düsük düzeyde) olan direnç gösterilebilir. Enterokoklar plazmid ve transpozonlar yoluyla son yillarda belirgin bir sekilde kazanilmis direnç gelistirmistir. Bunlar arasinda en önemli olanlari yüksek düzey aminoglikozid direnci, beta laktamaz yapimi veya diger mekanizmalarla gelisen yüksek düzey penisilin direncidir. Su anda enterokoklarin çok önemli bir kismi bu yol ile eritromisin, klindamisin ve tetrasiklinlere direnç kazanmis durumdadir (8). 1. Beta-laktam direnci: Bu dirençte rol oynayan asil mekanizma, düsük afiniteli penisilin baglayan protein (PBP) lerin üretilmesi ile iliskilidir. Düsük afiniteli PBP lerin (özellikle PBP 5) asiri üretiminin penisilin direncine neden oldugu gösterilmistir. Betalaktamaz üretimi ise oldukça nadir görülen, edinsel ve inokuluma bagimli bir dirençtir (5). Genellikle sefalosporinler enterokoklara karsi penisilinden daha az etkilidir ve sefalosporinlerin hiçbirisinin klinikte enterokoklara karsi kullanilmasi uygun degildir (1). 2. Aminoglikozid direnci: Enterokoklarda aminoglikozid direnci üç farkli mekanizma ile meydana gelir. a. Permeabiliteye bagli direnç: Aminoglikozidlere karsi kromozomal mutasyon sonucunda membrandaki permeabilitenin azalmasi ile olusan direnç yüksek düzeyde olmamakla birlikte tüm aminoglikozidlere karsi çapraz direnç seklindedir. Bu tip direnç beta-laktam antibiyotikler ile birlikte kullanilarak bertaraf edilebilir (5). b. Aminoglikozid modifiye edici enzimlere bagli direnç: Aminoglikozidlerdeki en sik gözlenen yüksek düzeydeki ( 2000 µg/ml) edinsel direnç, plazmid veya transpozon kaynakli asetiltransferaz (AAC), adeniltransferaz (ANT), fosfatransferaz (APH) gibi modifiye edici enzimlerle antibiyotigin inaktive edilmesidir (5). Yüksek düzey gentamisin direncine neden olan enzim 6 asetiltransferaz-2 fosfo-transferaz enzim kompleksi olup streptomisin hariç klinik kullanimda olan tüm aminoglikozidlere (gentamisin, tobramisin, amikasin ve netilmisin) yüksek düzeyli direncin ortaya çikmasinda etkilidir. Streptomisine enzimatik yoldan kazanilan yüksek düzey direnç ise 6 adeniltranferaz (AAD 6) enzimi ile olmaktadir. Bu enzim varliginda sadece streptomisine karsi yüksek düzeyde direnç gelismektedir (11). E. faecalis kökenlerinde yüksek düzeyde aminoglikozid direnci yoksa penisilin ile aminoglikozid antibiyotikleri arasinda sinerjizm görülür. E. faecium kökenlerinde ise yüksek düzey aminoglikozid direnci bulunmasa da penisilin ile sadece gentamisin ve streptomisin sinerjistik etkili olabilir. Çünkü E. faecium kökenleri intrinsik olarak tobramisin, netilmisin, kanamisin ve sisomisini modifiye eden 6 asetiltransferaz (AAC-6 ) enzimini olustururlar. AAC 6 enzimi aac(6 )-li geni Mustafa YILDIRIM 49

tarafindan kodlanir. Bu durumda yüksek düzey aminoglikozid direnci olmamakla beraber (MIK<2000 mg/l) hücre duvarina etkili antibiyotikler ile sayilan bu 4 aminoglikozid arasindaki sinerji bozulmaktadir (12). c. Ribozomal direnç: Bir ribozomal proteinde olusan tek bir aminoasit degisikligi, o ribozomun antibiyotige karsi düsük afinite göstermesine neden olur. Bu direnç tipi klinik olarak oldukça nadir görülmekte ve diger aminoglikozidlere karsi çapraz direnç olusmamaktadir (5). 3. Vankomisin direnci: Enterokoklarda glikopeptid antibiyotiklere direnç ilk kez 1988 yilinda Uttley ve arkadaslari (13) tarafindan bildirilmis ve daha sonra tüm dünyada hizla yayilmistir. Türkiye de ise ilk VRE susu Antalya da saptanmis olup 1998 yilinda Vural ve arkadaslari (14) tarafindan ANKEM kongresinde sunulmustur. Vankomisin direncinde farkli genler rol oynamaktadir. VanA tipi, vankomisine ve teicoplanine yüksek düzeyde direnç gösteren (vankomisin için 64 µg/ml, teikoplanin için 16 µg/ml) ve enterokok-larda en sik görülen direnç tipidir. Dirence neden olan membran proteini ancak vankomisin varliginda bakteri üretilirse sentezlenir. VanB tipi direnç ise vankomisin ile indüklenirken, teikoplaninden etkilenmez. Ancak vankomisin ile indüklenme teikoplanin direncine de neden olabilmektedir. VanC tipi direnç özelligine sahip suslar sadece vankomisine düsük düzeyde konstitütif direnç gösterir, teikoplanine duyarlidirlar. VanD tipi izolatlar ise konstitütif olarak vankomisin (64-256 µg/ml) ve teikoplanine (4-32 µg/ml) dirençlidirler. Yeni ortaya çikarilan VanE ve VanG tipi dirençte düsük düzeyde vankomisine direnç (16 µg/ml) mevcut olup bu suslar teikoplanine duyarlidir (0.5 µg/ml) (15). Enterokok enfeksiyonlarinda tedavi Sefalosporinler, aminoglikozidler (yüksek düzey disinda), klindamisin ve ko-trimoksazol invitro olarak etkin gözüke-bilir, ancak klinik olarak etkisizdirler ve enterokok infeksiyonlarinin tedavisinde kullanilmamalidirlar (16). Florokinolonlar, eritromisin, tetrasiklin ve kloramfenikol için de klinik basarisizliklar bild irilmistir (1). Günümüzde enterokoklarin neden oldugu üriner sistem enfeksiyonlari, peritonit ve yara enfeksiyonlarinin çogu ampisilin, penisilin G ya da vankomisin gibi tek ilaçla tedavi edilebilir (16). Enterokok endokarditi ve menenjiti için kombinasyon tedavisi gereklidir. Bu enfeksiyonlarda standart tedavi bakterisidal etkili olmalidir. Kombinasyon tedavisi hücre duvarina etkili ajanla (penisilin G, ampisilin veya vankomisin) aminoglikozid (streptomisin veya gentamisin) antibiyotigin beraber verilmesi ile uygulanir. Penisilin allerjisi olan hastalarda veya yüksek düzey penisilin direnci oldugu zaman penisilin G veya ampisilinin yerine vankomisin kullanilabilir (1). Yüksek düzey gentamisin dirençli enterokoklarla olusan menenjit veya endokarditli hastalarda yüksek düzey streptomisin direnci aranmalidir. Streptomisine karsi yüksek düzey direnç yoksa kombinasyon tedavisinde gentamisinin yerine kullanilir. Streptomisine yüksek düzey dirençli endokardit veya menenjit durumunda gentamisine direnç saptanmadiysa kombinasyon tedavisinde streptomisin yerine gentamisin kullanilir. Gentamisin ve streptomisinin her ikisine karsi da yüksek düzeyde direnç içeren suslarin olusturdugu endokardit gibi bakterisidal tedavi amaçlanan durumlarda IV ampisilin ile uzun süre (8-12 hafta) devamli infüzyon tedavileri önerilmektedir (1). Ancak sadece intravenöz ampisilin tedavisinin yeterli oldugu olgularin yanisira kapak replasmani gerektiren olgular ve relapslar da bildirilmistir (10). Beta-laktamaz üreten enterokok enfeksiyonlarinda vankomisin, ampisilinsulbaktam ve amoksisilin-klavulanat gibi betalaktam+beta-laktamaz inhibitörleri kullanilabilir (10). VRE lerin bir kismi (özellikle E. faecalis) Mustafa YILDIRIM 50

penisilin G veya ampisiline duyarli olabilir. Bu nedenle, VRE infeksiyonlarinin tedavisinde penisilin G yada ampisilin denenebilir. Hem penisilin G ye hem de vankomisine yüksek düzeyde dirençli enterokoklarin (genellikle E. faecium) neden oldugu infeksiyonlarin tedavisi büyük bir sorundur. Vankomisin + penisilin G veya ampisilin kombinasyonunun bu mikroorganizmalarin bazilari üzerinde in vitro kosullarda bakteriyostatik etki gösterdigi; ampisilin + vankomisin + gentamisin kombinasyonunun hayvan modellerinde bakterisidal etki gösterdigi bilinmektedir (10). Van B fenotipli VRE ler in vitro olarak teikoplanine duyarli olsalar da, bu tür mikroorganizma enfeksiyonlarinin tek basina bu antibiyotikle tedavisi sirasinda genellikle direnç gelisir. Teikoplanin + aminoglikozid kombinasyonu bu tür olgularda daha basarili bulunmustur (10). Günümüzde VRE lerin neden oldugu enterokok infeksiyonlarinin tedavisinde quinupristin-dalfopristin ve linezolid yaygin olarak kullanilma ya baslanmistir. Quinupristin-dalfopristin kombinasyonu E. faecalis intrensek olarak dirençli oldugu için yalnizca E. faecium infeksiyonlarinda kullanilmaktadir. Linezolid hem E. faecium hem de E. faecalis e karsi in vitro aktivite göstermektedir. Her iki antibiyotik te enterokoklara karsi bakteriyostatik etkili olmasi nedeniyle endokardit gibi ciddi enfeksiyonlarin tedavisinde dikkali kullanilmalidir. Son zamanlarda daptomycin ve oritavancin (LY333328) gibi enterokoklara karsi bakterisidal etkili ajanlar gelistirilmis olup bu ilaçlarla ilgili deneysel çalismalar devam etme ktedir (1). Yazisma adresi: Uzm. Dr. Mustafa YILDIRIM Düzce Üniversitesi Tip Fakültesi, Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Konuralp, DÜZCE Tel: 0.380.5414107 / 2134Fax: 0.380.5414105 e-mail: mustafayildirim81@yahoo.com.tr KAYNAKLAR: 1. Moellering RC, JR: Enterococcus species, Streptococcus bovis and Leuconostoc species. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. Fifth edition. New York. Churchill Livingstone. pp: 2411-2421, 2005. 2. Yüce A, Karaman M, Gülay Z, Yulug N. Yenidoganlarda vankomisin dirençli enterokoklarin fekal tasiyiciligi. ANKEM Derg. 13:7-l 1, 1999. 3. Facklam RR, Teixeria LM : Enterococcus. In Collier L, Balows A, Sussman M (eds). Topley & Wilson s Microbiology and Microbial Infections, Vol 2 (Systematic Bacteriology). 9th edition. London. Edward Arnold. pp: 669-682, 1998. 4. Teixeira LA, Facklam RR. Enterococcus. In: Murray PR, Baron EJ. Pfaller MA, Tenover FC, Yolken RH (eds). Manual of Clinical Microbiology. Eighth edition, Washington. ASM Pres. pp: 422-433, 2003. 5. Basustaoglu A, Aydogan H: Enterokoklar. Infeksiyon Hastaliklari Serisi. 5:45-60, 2002. 6. Murray BE. Enterococci. In Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR (eds): Infectious Diseases. Second edition, Philadelphia: W. B. Saunders Comp any. pp: 1723-1730, 1998. 7. Söyletir G, Çerikçioglu N: Streptokok infeksiyonlari. In Willke TA, Söyletir G, Doganay M (eds): Infeksiyon Hastaliklari. Ikinci baski, Istanbul: Nobel Tip Kitabevleri Ltd. Sti, pp: 2:1467-1497, 2002. 8. Korten V: Enterokoklar. In Willke TA, Söyletir G, Doganay M (eds). Infeksiyon Hastaliklari. Ikinci baski, Istanbul. Nobel Tip Kitabevleri Ltd. Sti. 2:1497-1506, 2002. 9. Eroglu C, Aydogan S, Pekbay A : Nozokomiyal Enterococcus faecium menenjiti: Olgu sunumu. Infeksiyom Dergisi (Turkish Journal of Infection). 17:205-207, 2003. 10. Çetinkaya Sardan Y: Enterokoklarla Gelisen Infeksiyonlar. Infeksiyon Hastaliklari Serisi. 5:61-67, 2002. 11. Leclercq R, Dutka-Malen S, Brisson-Noel A, Molinas C, Derlot E, Arthur M, Duval J, Courvalin P: Resistance of enterococci to Mustafa YILDIRIM 51

aminoglycosides and glycopeptides. Clin Infect Dis. 15:495-501, 1992. 12. Simjee S,Gill MJ: Gene transfer, gentamicin resistance and enterococci. J Hosp Infect. 36:249-259, 1997. 13. Uttley AHC, Collins CH, Naidoo J, George RC: Vancomycin-resistant enterococci. Lancet. l:57-58, 1988. 14. Vural T, Sekercioglu AO, Ögünç D, Gültekin M, Çolak D, Yesilipek A, Kocagöz S, Ünal S, Mutlu G: Vankomisine dirençli Enterococcus casselifavus susu. ANKEM Derg. l2:113, 1998. 15. Courvalin P: Vancomycin Resistance in Gram- Positive Cocci. Clinical Infectious Diseases, 42:S25 34, 2006. 16. Antimikrobik Duyarlilik Testleri için Uygulama Standartlari; Onbesinci Bilgi Eki. CLSI dökümani M100-S15. CLSI, Ankara. TMC Yayini. 2005. Mustafa YILDIRIM 52