Amerikan Stratejik Yazımından... DR. IAN LESSER
Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Jeopolitik Aldatma veya bağımsız bir Kürt Devletinden yana olmadığını ve NATO müttefiklerinin bağımsızlığını ve güvenliğini kimsenin tehdit edemeyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Bu konuda sık sık tekrar edilen güvenceler Amerika'nın Kuzey Irak'taki politikalarına karşı var olan geniş çaptaki Türk şüphesini azaltmak konusunda fazla işe yaramamıştır. Amerika'nın birleşik Irak ve Türkiye'nin güvenliği konusundaki taahhütlerinin en somut göstergesi PKK'nın tabanına ve liderlerine karşı gerçekleştirilecek ortak harekât olabilirdi. Birçok Amerikalı stratejist de bu görüşü paylaşmaktaydı. Fakat, zaten Amerika'nın dikkat ve kaynakları istikrarsızlığın hala hüküm sürdüğü Irak'ta iken ülke içinde özellikle Washington açısından nispeten güvenilir bir bölgede yeni cepheler açmak konusunda çok az siyasa oluşturucusu istekli olacaktır. Sonuç olarak Amerikan siyasa oluşturucuları, tüm çabalarını Türkleri Birleşik Devletlerin politikaları konusunda rahatlatmak için harcamak zorunda kalmışlardır (2005 Aralığında, Amerikan istihbaratının üst düzey yetkililerinin, muhtemelen bu konunun tartışıldığı Ankara ziyaretinin Türk gözlemciler tarafından hoş karşılanmasına rağmen). Amerikan ve Türk tarafının tercihlerine bakılmaksızın, iki tarafın da, Irak'ta devam eden kargaşadan bağımsız bir Kürt devleti çıkabileceği ihtimalini hesaba katması gerekmektedir. Bu senaryo Türkiye'nin stratejik tartışmalarında da tabu olmaktan çıkmıştır ve bazı analistler kalıcı Kürt devle21. YÜZYIL Nisan / Mayıs / Haziran 2007 [205]
Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve Jeopolitik Aldatma gılarının ağırlık merkezi durumundayken, Türkiye Avrupa savunması açısından belirli ve öngörülebilir bir yere sahipti. Rusya ile daha yoğun rekabet içeren ilişkilere bir dönüş gerçekleşmedikçe, Amerikan stratejisi esasen küresel bir tabiatın fonksiyonel zorlukları çerçevesinde ifade edilmeye devam edecektir. Bir süre sonra, Çin ve Asya-Pasifik bölgesine yönelik ABD ilgisinde yapısal bir kaymanın gerçekleşmesi için gerçek bir potansiyel ortaya çıkacaktır. Avrupalı gözlemciler periyodik olarak bu olasılığı gündeme getirmektedirler. Çin'in birçok sektörde büyüyen bir tehdit olarak algılanması ve Tayvan'da artan kriz riski ile birlikte ABD'nin Ortadoğu ve Avrasya'daki angajmanının içerikleriyle önümüzdeki yıllar uzak doğuya yönelik göze çarpan bir ilgiye sahne olacaktır. Türk perspektifinden bakıldığında, bu durum bölgesel bir aktör olarak ABD varlığının daha az öngörülebilir olduğu bir dünya anlamına gelmektedir ve kıta çevresinde genişleyen bir Avrupa rolüne duyulan ihtiyaç artabilir. Körfez gibi bazı alanlarda Türkiye'nin işine gelenden çok daha fazla Amerikan etkisi olabilir. Balkanlar ya da Kıbrıs gibi Türk çıkarlarının olduğu diğer alanlarda ABD bağlantısı, çok az olacaktır. İşbirliği İçin Yeni Rotalar Jeopolitik çevrede gelişmeler devam ederken her ki taraf içerisinde dış 21. YÜZYIL Nisan / Mayıs / Haziran 2007 [211]