BUSİAD Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği... Yüksek Danışma Kurulu Bildirisi

Benzer belgeler
MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MART 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

BAKANLAR KURULU SUNUMU

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye ekonomisi 2012 yılında net ihracatın ve kamu sektörünün katkısıyla %2.2 büyüdü.

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZİRAN 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAFTALIK RAPOR 14 Aralık 2015

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Ekonomi Bülteni. 6 Şubat 2017, Sayı: 6. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Aralık

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYA EKONOMİSİ

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

HAFTALIK RAPOR 17 Eylül 2018

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYA EKONOMİSİ

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

Kültürpark İçi Arkeoloji Müzesi Yanı BURSA Tel: 0 224 233 50 18 (pbx) Fax: 0 224 235 23 50 Web: www.busiad.org.tr e-mail: busiad@busiad.org.tr BUSİAD Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği.......... Yüksek Danışma Kurulu Bildirisi 22 Aralık 2014

22 Aralık 2014 Yüksek Danışma Kurulu Bildirisi DÜNYA EKONOMİSİ 15-16 Kasım 2014 tarihlerinde Avustralya da toplanan G-20 Liderler Zirvesi, küresel ekonomik büyümenin zayıflığı ve ülkeler arasında dengesiz dağıldığı üzerinde durmuş ve 2018 yılına kadar küresel ekonominin 2 trilyon dolar civarında büyümesine yönelik adımların atılması kararını ortaya koymuştur. Nitekim IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşlar, önümüzdeki iki yıla yönelik olarak dünya ekonomisi için yüzde 4 ün altında büyüme öngörmektedir. Bu durum, gelişmiş ülkelerde uzun sürebilecek bir düzenli durgunluk (secular stagnation) ve düşük büyüme dönemini işaret etmekte, gelişmekte olan ülkelerin de potansiyelin altında büyüme ile karşı karşıya olduklarını ortaya koymaktadır. ABD ekonomisinde gözlenen iyileşme karşısında FED in Ekim 2014 te parasal genişlemeyi sonlandırdığı ve 2015 yılında para politikasını normalleştireceği (faiz artırımına gideceği) görülmektedir. Euro alanında ise parasal genişlemeye yönelik atılan adımlara rağmen, bankacılık sektöründeki sorunların sürmesi, yüksek kamu borçları ve yüksek işsizlik deflasyonist eğilimleri güçlendirerek iktisadi faaliyetteki toparlanmayı olumsuz etkilemektedir. 2014 yılının ikinci yarısından itibaren, yıl ortasında 115 dolar civarında seyreden Brent tipi ham petrolün varil fiyatının yılsonuna doğru 70 doların da altına gerilediği gözlenmiştir. Bu durum, enerji ithal eden ülkelere yönelik bekleyişleri olumlu kılarken, enerji ihraç eden ülkelere yönelik bekleyişlerin bozulmasını beraberinde getirmiştir. Gelişmekte olan ülkeler açısından yapılabilecek en önemli tespit, önümüzdeki süreçte büyüme performansının geçmişteki gibi yüksek düzeylerde olmayacağının anlaşılmasıdır. Bu bağlamda, söz konusu ülkeler arasında küresel dengelenme sürecine yönelik uygun politika bileşimlerini tasarlayan ve yapısal sorunlarına ilişkin politikalar üreten ülkelerin pozitif olarak ayrışabileceğini belirtmek gerekmektedir. TÜRKİYE EKONOMİSİ Türkiye ekonomisi için 2014 yılı, iç talebin zayıflığı karşısında büyümenin ihracatın desteğiyle gerçekleştiği bir yıl olarak sonlanmaktadır. Genel makroekonomik çerçeve ise, cari açığın azaldığı, buna karşın enflasyonun yüksek, büyümenin ise potansiyelin altında gerçekleştiği bir görünüm 2

sunmaktadır. Dünya ekonomisinin düzenli durgunluk sürecine girdiği bir konjonktürde, Türkiye ekonomisinin önündeki en temel sorun, potansiyelin altında bir büyüme trendi ile karşı karşıya bulunulması olarak görülmektedir. Büyüme ve İstihdam Türkiye ekonomisi, 2014 yılının üçüncü çeyreğinde tarım sektöründeki olumsuz performansın da etkisiyle bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.7 ile beklentilerin oldukça altında bir büyüme performansı sergilemiştir. Bu çerçevede 2014 yılsonu büyümesinin yüzde 3 düzeyini aşmayacağı görülmektedir. İç talebin, daha sonra gerçekleştirilen indirimlere rağmen 2014 yılı başındaki sert faiz artırımı ve özel tüketimi kontrol altına almaya ve cari açığı azaltmaya yönelik makro ihtiyati tedbirler nedeniyle sınırlanması karşısında, 2014 yılı büyüme performansında net ihracatın önemli katkısı olduğu belirtilmelidir. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre ise tarım dışı işsizlik, Eylül 2014 döneminde bir önceki döneme kıyasla yüzde 0,3 puan artarak 12,8 seviyesine yükselmiştir. Temmuz 2014 itibariyle yükseköğretim mezunu gençlerin işsizlik oranı yüzde 29.3, lise ve dengi okul mezunu gençlerin işsizlik oranı ise yüzde 20.2 olarak gerçekleşti. Enflasyon ve Para Politikası Kasım 2014 itibariyle TÜFE yüzde 0.18 olarak gerçekleşmiş ve yıllık enflasyon yüzde 9.15 düzeyine ulaşmıştır. 2014 yılı sonunda yüzde 9 civarında gerçekleşmesi beklenen enflasyonun, yüzde 5 olan 2014 yılı hedefinin oldukça üzerinde gerçekleşeceği görülmektedir. TCMB, 2014 yılı boyunca, enflasyondaki yükseklikte, yılın ilk yarısında etkisini hissettiren döviz kurundaki değer kaybı ve kuraklığa bağlı olarak gıda fiyatlarındaki artışların rol oynadığı üzerinde durmuştur. Enflasyonun uzun süredir yüzde 5 olarak benimsenen hedefe bir türlü yakınlaşamaması, sorunun yapısal bir niteliğe büründüğünü, ekonominin rekabetçiliği ve verimlilik düzeyi ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun ötesinde, gıda fiyatlarından kaynaklanan etkilerin azalması, petrol ve emtia fiyatlarında meydana gelen azalışların enflasyon için öngörülen düşüşe katkı vereceği beklenmektedir. Bu faktörlerin ve gelişmiş ülke merkez bankalarının zayıf küresel talep karşısında gevşek para politikası uygulamalarını belirli bir süre daha sürdürmesinin de etkisiyle, TCMB nin 2015 yılı için faiz indirimine yönelik manevra imkânı olduğu görülmektedir. Bütçe ve Maliye Politikası Maliye Bakanlığı nın verilerine göre, 2014 yılı Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre; bütçe gelirleri yüzde 13,8 artarak 34.2 milyon TL, bütçe giderleri ise yüzde 12,0 artarak 37.2 milyon TL olmuş ve bütçe açığı 3.010 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Son yıllarda bütçe hedeflerini sürekli aşan faiz dışı harcamaların Ocak-Ekim 2014 döneminde yüzde 12.7 arttığı, buna karşın aynı dönemde vergi gelirlerinin yüzde 7.6 arttığını belirtmek gerekir. 3

Dış Ticaret ve Cari Denge TİM in açıkladığı Kasım ayına ait ihracat verileri, geçen yılın aynı ayına göre ihracatta yüzde 6.4 düzeyinde bir azalışın olduğunu ve toplam olarak Ekim ayına ait 12.9 milyar dolarlık düzey korunsa da Ekim 2013 ten bu yana ihracatın ilk kez düştüğünü gösteriyor. Cari açık ise yılın ilk 10 aylık dönemi itibariyle yüzde 36,8 oranında azalarak 33,1 milyar dolara gerilerken, 12 aylık kümülatif cari açık son 4 yılın en düşük seviyesi olan 45,7 milyar dolar düzeyine inmiştir. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksinin Mart 2013 itibariyle gördüğü 120 değerinden önemli bir düşüş göstererek Mart 2014 itibariyle ulaştığı 102 değerine gerilemesi, dış ticaretin dengelenmesinde rol oynamıştır.2014 yılının ilk yarısında alınan makro ihtiyati tedbirler ile iç talebin sınırlanmasının da ithalatın azalmasında rol oynadığını söylemek mümkündür. Ancak, kurdaki değer kaybının doğurduğu fiyat rekabeti avantajının 2014 yılının ikinci yarısından itibaren azalması ve Euro alanındaki deflasyonist eğilimlerin güçlenmesi, Rusya pazarında yılın sonuna doğru meydana gelen türbülans ve Ortadoğu pazarında varlığını sürdüren jeopolitik riskler 2015 yılında, 2014 yılı ihracat performansının altında kalınacağına işaret etmektedir. 2015 YILINA İLİŞKİN BEKLEYİŞLER Türkiye ekonomisinin 2014 yılı makroekonomik performansı, sermaye girişleri aracılığıyla yurtdışı tasarrufları kullanan ve iç talebe dayalı büyüme modelinin, sınıra dayandığını göstermektedir. Burada asıl sorunun, sanayinin üretim yapısı ve mevcut tasarruf düzeylerinin düşüklüğü olduğunu belirtmek gerekir. Bu nedenle, dünya ekonomisinin düşük büyüyeceği ve FED in faiz artırımlarının global likiditeyi daraltacağı bir konjonktürde, Türkiye ekonomisi için 10. Kalkınma Planı nda yer alan yapısal önlemlerin uygulamaya konulması ve ülke içi tasarruf düzeyinin artırılmasına yönelik politikaların önem kazandığı görüşündeyiz. Türkiye ekonomisinin makroekonomik performansı açısından 2015 yılının kolay bir yıl olmayacağı görülmektedir. Başlıca ihracat pazarlarındaki gelişmelerin ihracat performansını olumsuz etkilemesi karşısında petrol fiyatlarındaki gerilemenin cari açığı ve enflasyonu olumlu etkileyeceğini söylemek mümkündür. Bununla birlikte, FED faiz artırımını 2015 ortasından itibaren düşük dozda ve zamana yayarak gerçekleştireceğini belirtse de faiz artırımına bağlı olarak dış finansman koşullarında daralma ve kur değişmelerini dikkate almak gerekmektedir. Dünya ekonomisinin ve gelişmiş ülke merkez bankalarının 4

yukarıda çizilen çerçeve dahilinde hareket edeceği ve Türkiye ye yönelik risk algılamasının mevcut görünümünü koruduğu varsayımıyla, temel makroekonomik büyüklüklere ilişkin 2015 tahminleri aşağıdaki tabloda sunulmaktadır: SEKTÖREL DEĞERLENDİRME OTOMOTİV Otomobile bakıldığında Kasım 2014 itibariyle üretim bir önceki yıla göre %1 artarak 1,049,852 adet olmuştur. Üretilen araçların % 76 sı ihraç edilmiş olup iç pazar satışları ise ikinci yarıda toparlanmasına rağmen bir önceki yıla göre %14 düşmüştür. Satılan otomobil sayısı 656,493 adettir ve bunun %66 sı ithaldir. Aralık ayında yoğun kampanyalarla satışların biraz daha artması beklenmektedir. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre, sektör ihracatı yılın 11 aylık döneminde, bir önceki yıla kıyasla sadece yüzde 2,62 artışla 17 milyar 968.9 milyon $ olarak gerçekleşmiş, 11 aylık araç ihracatımız ise bir önceki yıla göre adetsel olarak %5 artmıştır. Otomotiv sektörü açısından Türkiye önemli bir üretim üssü ve ihracatın %80 i AB pazarına yapılıyor.2015 yılı için AB pazarındaki daralma mevcut ihracat görünümünü olumsuz etkileyebilir. 2014 yılında AB otomobil pazarı 2013 e göre % 6, ticari araç pazarı ise %10 büyümüştür. Türkiye nin gerek Uzakdoğu pazarından Avrupa ya girmeyi düşünenler gerekse BRIC ülkelerinin AB pazarına girmeleri için önemli bir giriş kapısı olduğunu ve üretim üssü olarak bir fırsat penceresine sahip olduğunu belirtmek gerekir. 2014 yılının ilk onbir aylık rakamları ile ifade etmek gerekirse Türkiye ekonomisine 18 milyar $ civarında ihracat geliri sağlayan otomotiv sektörünün iç talepten de beslenmesi global ekonominin yaratacağı olası riskleri minimuma indirecektir.iç pazardaki satışların ivmelenmesi için sektörün üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerekliliği ortadadır. Aynı zamanda kamu kurumlarında kullanılan araçların iç piyasada üretilen araçlar olması da sektöre canlılık getirecektir. Ülkemizde yatırımı olan üreticilerin yeni model yatırımları ve AR-GE harcamalarının arttığını göz önüne aldığımızda ortaklıkların stratejik ortaklıklara geçiş sürecinde 5

olduğunu, komşu coğrafyalarda yaşanmakta olan siyasi ve ekonomik sıkıntıların ise tehdit oluşturduğunu görmekteyiz. TEKSTİL, KONFEKSİYON ve HAZIR GİYİM AB ülkeleri halen Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün ana pazarı olmaya devam ediyor. Tekstil ihracatının yüzde 50 si, konfeksiyon ihracatının ise yüzde 82 si AB ülkelerine yapılıyor. 2013 yılına göre tekstil ihracatımız yüzde 8, konfeksiyon ihracatımız ise yüzde 14 arttı. Sağlanan artışlar konfeksiyonda, Almanya, Birleşik Krallık, İspanya ve Ortadoğu ülkelerinde, tekstilde ise Bulgaristan, Polonya, Hollanda ve İspanya da gerçekleşti. AB ülkelerindeki finansal, Rusya ve Ortadoğu da ise politik istikrarsızlıklar maalesef Türkiye nin ana ihracat pazarı olan bu bölgelerde satış kaybı yaşanmasına sebep oluyor. Sadece Rusya da; Avrupa ya uyguladıkları önleyici tedbirlerden dolayı, fırsatı Türk tekstilcisi değerlendirebilir. İç piyasa ise, düşük büyüme rakamlardan dolayı, önümüzdeki yıl da çok pozitif görünmüyor. Tekstil ve konfeksiyon hala, Türkiye nin en büyük ihracatçı sektörü olma konumunu sürdürüyor. Sektörün en temel sorunu; küçük ve orta ölçekli işletme ağırlıklı olunduğundan, kurumsal yönetime geçilememesi Bunun sonucunda, yüksek kayıt dışılık, haksız rekabeti körüklüyor. Aynı zamanda AR-GE yatırımlarının gelişimi de bu şekilde engellenmiş oluyor. Sektörde ciddi oranda bilgi ve deneyim birikimi olmasına karşın kayıt dışılık; genç neslin bu iş dalında kariyer planlaması yapmasının da önünde engel İstihdam şartları ile çalışma hukukunun daha olumlu bir zemine oturtulması halinde bu sektör, ülke ekonomisine daha uzun yıllar hizmet edecektir. İNŞAAT Türkiye ekonomisi 2014 yılının ilk yarısında yüzde 3,3 büyürken, Türk Yapı Sektörü Raporu na göre, ekonominin lokomotiflerinden inşaat sektörü söz konusu dönemde yüzde 3,8 büyüdü. Yılın tamamında inşaat sektörünün yüzde 3,5-4,0, yapı malzemeleri sanayi üretiminin yüzde 5,0, yapı malzemeleri iç pazarının ise yüzde 10-12 arasında büyümesi öngörülüyor. Son dönemde artış eğilimine giren konut kredisi faizleri, konut satışlarındaki oranı bir önceki yıla göre geriletse de, yeni projelere başlama iştahı sürdü ve altı aylık süreçte alınan yeni konut yapı ruhsatı sayısı artış gösterdi. Otel, ofis, ticaret binaları ile sanayidepo binalarının tamamında, alınan yapı ruhsatlarındaki önemli artış oranı da dikkat çekti. 2013 yılında ülke genelinde yüzde 10 büyüyen hazır beton sektörü ile ilgili olarak, 2014 yılında da yüzde 10 büyüme hedefledi. Bu büyüme beklentisinde en önemli etken, hükümetin hayata geçirdiği kentsel dönüşüm hareketi oldu. Öte yandan; otoban, hızlı tren, teleferik, BursaRay, turistik tesis yatırımları, stadyum ve ulusal boyutlu inşaat firmalarının Bursa için planladıkları büyük konut projeleri nedeniyle 2013 yılı itibariyle kentimiz de inşaat sektöründe hızlı bir büyüme içine girdi. Bu büyümeden hem yapı malzeme sektörü hem de müteahhit firmalar olumlu yönde etkilendi. Sektördeki büyüme beklentisi, hem yapı malzeme markaları hem de ulusal boyutlu inşaat firmaları için Bursa yı hedef pazar haline getirdi. 6

MAKİNE Türkiye nin genel makine sektör ihracatının 2014 yılsonu itibariyle 13.1 milyar dolar, 2015 yılında ise 14.3 milyar dolar olması bekleniyor. Sektörün, genel ülke ihracatındaki payının da 2014 te yüzde 7.52, gelecek yıl ise yüzde 8.21 olması öngörülüyor. Makine sektörü açısından önemli bir sorun, ikinci el makine ithalatının yerli makine üreticisinin büyümesine engel oluşturması olarak karşımıza çıkıyor. 5-10 yıllık makinelerin yeni teknolojiye karşı yurtdışında fiyatının çok düşmesi ve kullanılmayan makinelerin özellikle Avrupa da birikmesi, yerli alıcı için bir fırsat gibi gözükse de, eski teknolojinin getirdiği dezavantajlar ve yedek parça, servis hizmetleri için dışa bağımlılığın devam etmesi, karlı görünen bu alışverişi, ülke ve sanayicimiz için kalıcı zarar veren bir yatırıma dönüştürebiliyor. Bu nedenle, yerli makine üretimini teşvik etmek açısından ikinci el makine ithalatının önüne geçilmesi, sektörün en önemli beklentisi olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, makine yatırımlarının bölge farkı gözetmeksizin yatırım teşvik programına alınması ve teşvikten yararlandırılmasının gerek katma değer üretimine gerekse ileri teknoloji üretimi için önemli bir ivme etkisi yaratacağını düşünüyoruz TARIM Bursa dan yapılan yaş meyve sebze ihracatındaki azalışla birlikte, yaşanan dönemsel gelişmelerin de ihracatçıyı olumsuz etkilemeye başladığı görülüyor. AB üyesi ülkeler ve ABD nin Rusya ya uyguladığı yaptırımların ardından rublenin önemli ölçüde değer kaybetmesinin ihracatımız üzerinde ciddi olumsuz etkileri olacağını öngörüyoruz. Tarıma dayalı sanayi, özellikle Bursa gibi verimli topraklara sahip bir kentte, bu iş kolunda faaliyet gösteren büyük ihracatçı kuruluşlarla birlikte önemini her geçen gün artırıyor. Sektör olarak yüzde 100 döviz girdisi sağlayan tarıma dayalı sanayinin, Türkiye nin cari açığını azaltmak için önemli potansiyele sahip bir fırsat penceresi olduğunu düşünüyoruz. TURİZM TÜİK verilerine göre, 2014 yılının ilk 8 aylık döneminde elde edilen turizm geliri, bir önceki yıla oranla yüzde 10 artarak 28 milyar dolara ulaştı. Yılsonu itibariyle 36 milyon ziyaretçi ve 34 milyar dolar turizm geliri bekleniyor. Bölgedeki jeopolitik gelişmelere rağmen talepte bir daralma yaşanmadığı ve Ortadoğu ülkelerinden turist akımında bir azalma olmadığı, buna karşın ruble deki değer kaybının sürmesi halinde Rus turist sayısının önümüzdeki dönem azalacağı görülüyor. Öte yandan, İl Kültür Turizm Müdürlüğü verilerine göre, 2013 te 670 bin ziyaretçi ağırlayan Bursa için Ekim ayı verileri, yaklaşık 40 bin kişilik azalışı ifade ediyor. Bu yıl yabancı turist artışında istediği performansı yakalayamayan Bursa, 2014 yılında yerli turist sayısında da yüzde 10 luk bir düşüş yaşadı. 2015 yılı için Ortadoğu dan Bursa ya gelen turist sayısında bir artış olacağı öngörülüyor. Bursa nın daha fazla turizm girdisi sağlayabilmesi için oda ve yatak kapasitesini genişletme yanında Bursa ya önemli kongrelerin taşınması, uluslararası bilgi paylaşımına imkan verecek organizasyonların yapılması, yine uluslararası boyutta fuarların yenilenmiş bir fuar alanında gerçekleştirilmesi hızla hayata geçirilebilecek önemli adımlardır. Sağlık turizminin de bu çerçevede yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç vardır. Yurt dışı örneklerde de olduğu gibi sigorta sektörü ile sağlık turizminin ortak payda yaratabileceği alanlar bulunmaktadır. 7

BİLİŞİM Bilişim sektörüne ve iş hayatına 2014 yılında, devlet tarafından zorunlu olarak e-fatura ve e-defter uygulamaları dahil edildi. 2015 yılında bu alanlardaki sektörel ve cirosal kısıtlar genişletilerek daha fazla mükellefin bu uygulamaları kullanması sağlanacak. Aynı şekilde e-arşiv de zorunlu olarak iş hayatına girecek. Öte yandan, e-imza nın da, yaşantımıza daha fazla gireceğini ve bazı yerlerde kullanımının zorunlu hale getirileceğini söyleyebiliriz. Sektör açısından, Kalkınma Bakanlığı nın açıkladığı 2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı nı olumlu değerlendirmek gerekiyor. BEKLENTİLER Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesini yukarı çekebilmek açısından sektörlere yönelik politikalar büyük önem taşımaktadır. Diğer bir açıdan sürdürülebilirliğin sağlanması kaynakların etkin kullanımı ile de doğrudan ilintilidir. Bunun için sanayi envanterinin süratle çıkarılması gerekmektedir. Böylelikle yatırımlar sektörlerin arz talep dengesi gözetilerek planlanabilecek, kapasitesinin doğru planlanması ile de kaynaklarımızın çok daha isabetli kullanılması mümkün olacaktır. Sektörlerin dinamikleri yakından takip edilmeli ve değişimlere hassasiyetleri arttırılarak riskler dengelenmelidir. Sanayimizin gelişmesi, daha fazla katma değer yaratması ve rekabet gücünün artması için AR-GE, yenilikçilik ve yaratıcılık (inovasyon) kapasitesinin artırılması daha çok teşvik edilmelidir. Yapısal sorunumuz olan cari açığın azaltılması yanında, büyümenin sürdürülebilir olmasına katkıda bulunacak 10. Kalkınma Planı çerçevesinde tasarlanan politikaların uygulamaya konulmasının gerekliliğine inanıyoruz. Bununla birlikte, Aralık ayında 19. Milli Eğitim Şurası nda yapılan tartışmalar ve ortaya konulan perspektiflerin, iktisadi ve toplumsal açıdan rekabet gücü yüksek ekonomi hedeflerine uygun bir çerçeve sunmadığı ve sanayinin ihtiyaçları ile örtüşmediği görülmektedir. Bu nedenle, iktisat politikalarının doğru tasarlanması ve uygulanması yanında, ülkenin geleceği için eğitime yönelik çağdaş politikaların tasarlanmasının, yapısal sorunlarımız ve Türkiye ekonomisi için var olan orta gelir tuzağına saplanmamamız açısından kritik bir öneme sahip olduğu gerçeğinin en ön planda tutulmasının gereğine inanıyoruz. 8