ARTIK UYAN ÜLKEM!!! güncel gastroenteroloji 18/4



Benzer belgeler
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Mehmet Haberal. Yani havaalanları ve ameliyathane. Prof. Dr. Atatürk Cumhuriyeti ve İnsanlığa Adanmış Bir Yaşam;

Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI. 1. Adı Soyadı : Abbas Karaağaçlı 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4.

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

1974 Kıbrıs Barış Harekatı ndan sonra uygulanan silah ambargosu, ülkemizde savunma sistemlerinin temininde ve askeri haberleşme ihtiyaçlarının

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

10.HAFTA Ulusal sağlık politikaları

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRKİYE'DEKİ MUHTARLAR ANITKABİR'DE BULUŞTU. hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Pazar, 13 Şubat :49 - Son Güncelleme Pazar, 13 Şubat :06

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Nasıl? Fark etmez! Ne kadar? Sonsuza kadar! Niçin? Çünkü böyle mutlu olabilirsin!

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

EĞİTİMİN TARİHİ TEMELLERİ - 1 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

ATATÜRK ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ HERKES OKUSUN DİYE! PROJESİ ATATÜRK ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ

Çocukların karnesini elimize aldığımız zaman karnedeki notları görmekten öte bizler, bu çocuklar için neler yaptık? diye düşünmemiz gerekir.


YABANCI DİL ULUSLAR ARASI MIDIR? BAŞARILI BİR HAREKETLİLİK İÇİN ÖN ŞART MIDIR?

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

DERS 2. Aylin in Eğitim Hikâyesi

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI. I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri 2+0 4,5 Z I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri MS

'MASALLARA DOKUN' KSS PROJESİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

TÜBİTAK 1000 Mersin Üniversitesi Araştırma Proje Potansiyelinin Geliştirilmesi ve Sürdürülebilirliği. 11 Aralık 2014

T.C. Tarih: :10:21 Sayfa:1/11 GÜN KARAGÖZ Yrd.Doç.Dr. Kadir KASALAK. Yrd.Doç.Dr. Kadir KASALAK1891 TAR-404-A-Türkiye KASALAK

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM

KTÜ RİZE İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ARAŞTIRMA FAALİYETLERİNE İLİŞKİN RAPORDUR.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

TEOG YAZ TATİLİNDE KAZANILIR

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

Yerli Malı Haftası. Dr.Didem Özgür İstanbul Teknik Üniversitesi Avrupa Birliği Merkezi Araştırma Ofisi


Ders Adı : OSMANLI TÜRKÇESİ I Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

Taliban Esaretinden İslam a

DİNAMİK OKUMA. Eğitimin Amacı: Kimler Katılmalı? Katılmak İçin 7 Neden:

İTÜ Rektörlüğü ne, Saygılarımızla, İTÜ Araştırma Görevlileri Temsilcileri

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Nasıl Bir Deniz Feneriyiz?

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Halil Kurt'tan Esnafı Sevindirecek Talep

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

GENÇLİK: BİR KELİMENİN TELAKKİSİ


Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

ÇOCUĞUMUN OKUMA ALIġKANLIĞINI VE DÜġÜNME BECERĠSĠNĠ DESTEKLĠYORUZ

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Prof.Dr. Ahmet SALTIK 1

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN. Yazar Editör Pazartesi, 28 Ekim :34

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Performans Görevi. Talha, Furkan, Gizem, Zeynep Merhaba Çocuklar

DERS BİLGİLERİ. Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKİLAP TARİHİ I AİT Yok. Ön Koşul Dersleri.

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

TARİH BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ ARASINAV PROGRAMI ÖRGÜN ÖĞRETİM I.SINIFLAR ( A-B ŞUBELERİ)

A: Algılama gücü ve mantık yürütme kabiliyeti yüksek kişiliği temsil eder.

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

İktisat Tarihi II

SADECE BİR ÇANKAYALI DEĞİLİM; ULTRA ÇANKAYALIYIM

T.C. Tarih: :56:14 Sayfa:1/11 GÜN Kadir KASALAK. Tarihi Yrd.Doç.Dr. Kadir KASALAK. Kadir KASALAK. Hayri ÇAPRAZ

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

Sağlık ve Salgın Hastalıklar Kaynakçası

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur.

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ BIE DELEGESİNİN ODAMIZI ZİYARETİ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

AKOFiS ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN. Halkla İlişkiler Başkanlığı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Transkript:

güncel gastroenteroloji 18/4 ARTIK UYAN ÜLKEM!!! EY HALKIM, ÖNEMLİ OLAN İKTİDARLARIN DEĞİŞMESİ DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN, BİZİM DEĞİŞMEMİZDİR. UNUTMA; DOĞA SÜREKLİ DEĞİŞİMLE VARLIĞINI SÜRDÜREBİLMEKTEDİR. Prof. Dr. Ali ÖZDEN Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı (Emekli Öğretim Üyesi), Ankara Bilimin olmadığı yerde ot bile bitmez! ARTIK DURMAK YOK, DURANI DA AFFETMEK YOK!! İNSAN DA, İNSANLIK DA DARDA, BİZİ BEKLİYOR. GÜNEŞ MUTLAKA ZAPT EDİLECEK, HERKES KADERİNİ KENDİSİ YAZACAK. Her türlü engele rağmen çağcıl karakterimizle her şeyi biz yarattık. Bir şeyler yapmak, kurmak elbette ki önemlidir ama daha da önemli olan yapılanı, kurulanı devam ettirmek, yaşatmaktır. Herşeyin bizim tarafımızdan yapıldığını anladığınız an, siz de birşeylerin nasıl yapılabileceğini kavrayacaksınız. Sakın olaki yıkmaya kalkmayın! Cumhuriyetin yarattığı eseri göremeyenlere, anlamayanlara elbette ki sözümüz olacaktır. Osmanlının sonunu belirleyen Sevr Antlaşması nda (10 Ağustos 1920) Osmanlıya ayrılan bölgede yaklaşık 7 milyon nüfus olacağı öngörülmüştür. İstanbul daki Türkleri boşaltmayı düşünmüşlerse de sonradan vazgeçmişlerdi. Osmanlıyı Sevr Antlaşmasına zorlayan batılı ülkeler Osmanlıya bırakılan bölgedeki Türk nüfusunun da 5 yılda yok edileceğini böylece Anadolu daki Türk varlığına son vereceklerini planlamışlardı. Amaç Türkü yok edip Kürdü de Ermeni ye yem edip Ermenistan Devleti ni kurmaktı. Fakat hesapları tutmadı, bu millet yedi düvel ile savaşarak ülkesini düşmandan temizlemiştir. Bu ülke şehitler, gaziler ve kahramanlar ülkesidir. Bu ülke hainlerin ve savaştan kaçanların ülkesi değildir. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek var olacaktır. Kurtuluşta cepheden kaçanların ektiği tohumlara rağmen güneşin zaptı mutlaka gerçekleşecektir. Şehitlere borcumuz ancak güneşin zaptıyla ödenebilir. Artık uyumak yok! 1923 de Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ülkemizin nüfusu yaklaşık 12 milyon idi. Bu nüfusun %90 dan fazlasının okuması yazması yoktu (Erkeklerin %90, kadınların %98). Toplum aç ve sefildi. Yıllardır devam eden Balkan, Kafkas, Filistin, 385

Gafilin gafleti hainin ihanetine kapı aralar. Hicaz, Yemen, Kuzey Afrika savaşları halkı tüketmişti. Birinci Dünya Savaşı nda sayısız cephede kahramanca savaşan halkımız sonuçta her şeyini kaybetti. Halkımız evlatlarının yanı sıra topraklarını da kaybetti. Yoksul ve bitkin kalan halkımız nerdeyse tükenme noktasındaydı. Halkımızın %70-80 i aç, sefil ve hasta idi. Osmanlıdan geriye kalan yoksul halkımız sıtma, verem, frengi, trahom, bel soğukluğu, tifo, tifüs, dizanteri gibi bulaşıcı hastalıkların esiri idi. Bu hastalıkların pençesi altında inleyen halkımız hem perişan hem de çaresizdi. Osmanlının ordusu dağıtılmış, silahları ellerinden alınmıştı. İnsanımız çaresizlik içinde ölümünü bekliyordu. Bit, pire, sinek dağı taşı sarmıştı; insanlar insan içine çıkamıyordu. Neredeyse dört kişiden biri veremliydi. Zaten dış düşmanlar ve onların ne idüğü belirsiz işbirlikçileri bulaşıcı, salgın hastalıklar nedeniyle Türk halkının 5 yılda yok olup gideceğini hesaplamaktaydılar. Çocuk ölümleri inanılmaz oranlardaydı. Genel olarak çocuk ölüm oranları %40 olarak bildirilse de bazı bölgelerde bu oran %70-80 lere çıkmaktaydı. Halk mevcut hastalıkları için ya üfürükçülere gidiyor ya da muska yazıcılara gidiyorlardı. Çaresizlik içindeki halk her yerde türeyen üfürükçülere ve muskacılara gitmek zorundaydı. 1923 de Türkiye de 554 doktor, 69 eczacı, 560 sağlık memuru, 136 ebe, 4 hemşire olduğunu söylersek Osmanlı dan geriye kalan çok iyi anlaşılacaktır. Pozitif bilime yüzlerce yıl sırt çevirmiş bir imparatorluğun yarattığı tablo işte buydu. Mevcut şartlar nedeniyle genel ölüm oranı da her yaş grubunda oldukça yüksek idi. Cumhuriyeti kuran kadrolar bilim ve akıl yolunda hızla sorunlara çözüm üreterek umut ışığını yaktılar. Yok olmakta olan Türk halkını yaşama döndüren Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Kısa zamanda bir avuç tıp insanı gece gündüz çalışarak dünyayı şaşırtan büyük başarılar ortaya koydu. Elde edilen başarılı sonuçlar dünya tıp tarihine geçmiştir. O dönemin insanları tarih yazarak adım adım ülkemizi geleceğe taşımışlardır. İşte Atatürk 10 yılda 15 milyon genç yaratmıştır her yaşta. Atatürk hem Türkü, hem de Türkçe yi yok olmaktan kurtarmıştır. Düşman Türkü yok edemediği için hala Atatürk düşmanlıkları devam etmektedir. İslam dünyasındaki bilimsel gelişmeye (batı dünyasındaki bilimsel eserlerin Arapçaya tercüme edilmesinin) önemli katkısı olmuştur. 11. yüzyılın sonuna dek İslam dünyasında önemli bilimsel gelişmeler kaydedilmiştir. Haçlı seferlerinin de olumsuz etkisiyle radikal dinci anlayış süratle gelişip bilimsel yaklaşımları gündemden düşürmüştür. Gazali gibi âlim bir kişinin (1058-1111) pozitif bilime sırt çevirmesi İslam dünyasında bilimin sonunu getirmiştir. Böylece bilim geldiği batı dünyasına geri dönmüştür. Osmanlı Devletinin kuruluş dönemi İslam dünyasının bilimde gerilediği bir döneme rastlar. Osmanlı, İslam dünyasından İslami bilimler, tasavvuf felsefesi, İslam hukuku, İslami anlayış vs. konularında eğitim veren medrese eğitim sistemini almıştır. Osmanlı da az sayıda pozitif bilimle ve doğa bilimleriyle ilgilenen bilim adamı yetişmişse de ilgi gösterilmemiş hatta çalışmaları engellenmiştir. Dinin de etkisiyle pozitif bilimlerde hiçbir açılım sağlanamamıştır. Yüzlerce yıl batı dünyasında olup bitenleri izlemedikleri gibi uzak durmayı da yeğlemişlerdir. Osmanlı son yüzyılında bazı şeylerin farkına varsa da iş işten çoktan geçmişti. Osmanlı Rönesans ve Reform anlayışını ülkesinde gerçekleştiremediği için bilime karşı tavır alarak sanayi devrimini de yakalayamamıştır. Böylece bilim ve teknolojiye ayak uyduramadığı için de kendi sonunu kendisi getirmiştir. 1683 de yaşanan II. Viyana Kuşatmasındaki yenilgiden sonra Osmanlı kaybetmeye devam ettikçe İmparatorluk da çökmeye ve yanmaya devam eder. İkinci Dünya Savaşı sonrası da Osmanlı kendi külleri arasında yok olur. Osmanlı kendisinin yok oluş belgesini (Sevr) kabul etse de aydınlanmacı Osmanlı subayları kabul etmedi. Yüzyıllarca ortaçağ karanlığında kalan toplumu aydınlığa çıkaran Osmanlının aydınlıkçı subaylarıdır. Osmanlı Devleti isminden de anlaşıldığı gibi adına sadık bir imparatorluktu. Bu imparatorluğun resmi dili Osmanlıca alfabesi de Arapça idi. Osmanlıca; Farsça, Arapça ve Türkçeden oluşan bir dil idi. Bu dili Osmanlı Devletinde yaşayan Türkler öğrenememiştir çünkü Osmanlıca nın öğrenmesi, Arapça nın da yazması zor idi. Bu nedenle de halkın %90 nından fazlasının okuması yazması yoktu. Osmanlı yarattığı dille İmparatorluğunu sonsuza dek yaşatacağını düşündü. Osmanlı da Rumlar, Ermeniler, Kürtler dilini koruduğu halde Osmanlı Türkçe yi koruyamadı. Osmanlı zaman içinde Türklüğe yabancı kaldı. Türkiye Cumhuriyetini kuranlar ulusal kimliğin oluşturulması için dilin Türkçeleştirilmesine, alfabenin de 386 ARALIK 2014

Latin alfabesi olmasına karar verdiler. Oluşturulan yeni alfabe ile hem okumak hem de yazmak daha kolaydı. 1928 de gerçekleştirilen dil ve harf devrimiyle bu millet öz diline kavuşmuştur. Bu millete dilini de, dinini de öğreten Cumhuriyettir. Araplaşanlar ve aşırı dinci kesimler Türkçeden de alfabeden de hoşlanmadılar. Din elden gidiyor diye karşı tavır gösterdikleri gibi ektikleri tohumlarla da kin üretmeye koyuldular. 1928 de toplumun %11 i okur yazarken bu oran yıllar içinde süratle artmıştır. Dilsiz bir toplum kutsalı olan diline Atatürk sayesinde kavuşmuştur. Böylece konuşan, okuyan, yazan toplumun temelleri atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı nın elinde perişan olan, yok olan Türkçe yi yeniden yaratmıştır. Türkçe aşağılana aşağılana iyice dışlanmış ve kaybedilmişken Türkiye Cumhuriyeti onu yeniden bulup ortaya çıkarmıştır. Bakın tarih bunu doğruluyor. Âşık Paşa Zade (1272-1333) Türk diline kimseler bakmaz idi Türklere hergiz gönül akmaz idi Türk dahi bilmez idi bu dilleri İnce yolu ol ulu menzilleri dizeleriyle dilimizin içinde bulunduğu durumu ortaya koymuştur. Karamanoğlu Mehmet Bey 15 Mayıs 1277 de çıkardığı bir ferman ile Bugünden sonra divanda, dergâhta, barigahta, meclisde ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır dese de bazı ozanlar, düşünürler, âlimler, din adamları inadına Farsça, Arapça kullanmaya devam etmişlerdir. Osmanlı larda Türkçeyi değil kendi dilleri olan Osmanlıca yı kullanmışlardır. Bizi biz yapan, farklılaştıran kutsalımız olan dilimizdir. Dilimizi geliştirmeye ve bilim dili haline getirmeye mecburuz. Dilimizdir bizi geçmişten geleceğe taşıyacak olan. Bir dilin varlığını devam ettirebilmesi, yaşaması onun gelişmesi ve çağdaş gelişimlere ayak uydurabilmesi, uyum sağlayabilmesiyle mümkündür. Yaşamın her alanındaki gelişmelere ayak uydurabilmesi için dilin zenginleştirilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Tüm bilim insanlarının bunda sorumluluğu vardır, herkes elinden gelen çabayı göstermelidir. Tıp alanındaki hızlı gelişmeye dilimizin ayak uydurabilmesi için konu ile ilgilenen dil bilimcilerine ihtiyaç vardır. Dilimizin gelişmesi için özellikle dili yazın hayatında kullanmamız gerekir. Dilin gelişimini; dil bilimciler, edebiyatçılar, yazarlar, düşünürler, bilim adamları sağlayacaktır. Sağlık bilimlerinde yayınlanan süreli yayınlarda Türkçe makalelere yer vererek katkıda bulunulmalıdır. Bu yaklaşım dilimizin bilim dili olmasına zemin hazırlayacaktır. Türkçenin bilim dili olması için Türkçe yazılmış makalelerin yayınlanmasına öncelik vermemiz gerekir. En azından Türkçe yazılmış makaleleri dışlamamamız, aşağılamamamız gerekir. 1990 yılında hem gastroenterolojinin hem de bilimin gelişimi için bilimsel dergi yayıncılığına karar verdik. Tüm zorluklara tüm karşı koymalara rağmen 1990 da yayın hayatına soktuğumuz TJG yi önce Türkçe yayınlamaya başladık bazı çevreler Türkçe diye destek olmadılar. Hatta Türkçe dergilerde yayınlanan makaleleri refere etmediler. Bilimsel derginin İngilizce olması gerekirmiş. Yıllar içinde o dergi tüm yazılarını İngilizce kabul eder hale geldi. O dergimiz SCI e girince dost düşman yazı göndermeye başladı ama benim içimdeki büyük acı da kök salmaya başladı. Daha sonra Türkçe makale kabul eden iki yeni dergiyi devreye soktuk. Çünkü bizim en temel amaçlarımızdan biri de Türkçeyi bilim dili haline getirmekti. 1990 dan beri yayın hayatında olan Endoskopi Dergisi nin 2009 dan bu yana tüm sorumluluğu Türk Gastroenteroloji Vakfı na aittir. Hem Endoskopi hem de 2002 den bu yana yayınladığımız Akademik Gastroenteroloji hem Türkçe hem de İngilizce makale kabul etmektedir. Böylece hem İngilizce hem de Türkçe yayın yapmak isteyenlerin isteği yerine getirilmiş oldu. Her iki dergimiz de TÜBİTAK-ULAKBİM Türk Tıp Dizini nde indekslenmektedir. En çok izlenen Güncel Gastroenteroloji dergimiz derleme makalelere öncelik vermektedir. Çünkü bu dergimizin temel amacı birinci basamakta çalışan hekimlerimize güncel bilgileri ulaştırmaktır. Okumak da, anlamak da, yazmak da kolay değildir. Araştırma yapmak ise ömür tüketen bir iştir. Ülkemizde okumak, yazmak, araştırma yapmak akademik yaşamın olmazsa olmazı olamamıştır. Bu işler akademik veya idari bir pozisyon ya da unvan almak için yapılmaktadır. Daha açıkçası köprüden geçene kadar yapılmaktadır. Daha sonra bu işler bırakılıp köprü satışı yapılmaktadır. Batı dünyasında eğitim yaşam boyu eğitim olarak planlanmaktadır. Çünkü insan olmanın sorumluluğu artmıştır. Çağımız sürekli bilgilenme ve eğitilme çağıdır. Ayakta durabilmek yarışta yer alabilmek için sürekli bir şey ortaya koymak, üretmek gerekiyor. Bu gelişimin ve anlayışın yaşama geçirilmesini zorlayacak bir sistem kurulmadığı için insanımız uyku formun- GG 387

Bir insan cahil olduğunun farkında değilse hem kendisine hem de ülkesine sorun olmuş demektir. Devlet bu konuda önlem almak zorundadır. da kalmayı yeğlemektedir. Bu nedenle ülkenin ve toplumun geleceğini belirleyecek bilimsel çalışmalar sürekli yapılmamaktadır. Bilimsel gelişimde devamlılık esastır. Bilimsel gelişime uyum sağlayamayan yani evrimleşmeye direnen toplumları ya devrim şekillendirecek ya da yok olup gideceklerdir. Bizim 30 yıl önceki amacımız gastroenteroloji alanında okuyan, anlayan, yazan, araştırma yapma sevdalısı örnek bilim insanı topluluğu yaratmaktı. Maalesef başarılı olamadık. Çünkü ülkenin iklimindeki değişiklikler tüm iyi niyetimizi yok etti. Ama her şeye rağmen yine de ayakta durmaya çabalıyoruz. Maalesef dergilerimize bile kaynak olacak yazı akışı nerdeyse durmak üzere. Neden kalemler kırıldı anlamıyoruz. Tüm imkânları seferber ettiğimiz halde, hatta devletin bile sunamadığı olanakları sunduğumuz halde insanımız yalnızca kendini düşünür hale geldi. Oysa ülken yoksa sende yoksun! Ülkeni satsalar haberin olmayacak çünkü uyku formundasın. Kimse kimseyi dinlemiyor herkes her şeyi daha iyi biliyor, o zaman en iyisi yazmak, kalem söyleyince kâğıt dinliyor. Süreli tıp yayıncılığı bizim gibi bilimde geri kalmış ülkelerde en zor işlerin ilk sırasındadır. Üniversiter yapı ve sağlık kurumlarındaki sistem hekimlerimizi okumaya, düşünmeye, yazmaya, araştırmaya yönlendirmemektedir. Akademik tıp ve hekimlik sanatı pozitif bir bilimdir. Bu nedenle uzmanlaşmış hekimlerimizin de araştırmaya zaman ayırmaları gerekir. Hekimlerimiz bilim adamı olduklarını unutursa her şey işte böyle olur. Hekimler sorumluluklarına sahip çıkmalıdır. Azda olsa bize hala destek vermeye devam eden bilim inancına sahip genç insanlarımız var. Bizim bilimden yana bir Türkiye yaratmak için yaptığımız yolculukta bizi yalnız bırakmayan insanlarımız var. Onlara bir şeyi hayata geçirmenin önemli olduğunu ama daha da önemlisinin yapılanın, yaşatılması olduğuna inandırmak istiyoruz. Tarım devriminin yarattığı imparatorluklar sanayi devrimini yaşamamışsa yavaş yavaş çökmüşlerdir (I. ve II. Dünya Savaşı). Onların yerine oluşan ulusal devletler de bilim ve akıl yoluna girmediklerinden parçalanma yolundadırlar. Çünkü bilişim, iletişim devrimine uyum göstermekte direnmektedirler. Bilim ve akıl yolundan sapanlar, çağımıza uyum gösteremeyenler, orta çağ özlemi içinde olanlar, günümüz bilgileriyle düşünemeyenler insanımızı felakete sürüklemektedir. Uyan ey ülkem! Osmanlı zamanında kapılarını aydınlanmaya açmadığı için kendi yarattığı karanlıkta yok olmuştur. Hala her konuda en gerilerdeyiz, neden mi? Evet, Dünyevi bir devlet olamadığımız için. Bu toplum kendi mezarını kazdığını fark etmelidir. Bizi uyutuyorlar. Ey Milletim! UYAN artık. YAŞAM yemek, içmek ve çoğalmaktan ibaret değil, yoksa yine büyük felaket geliyor. Bakın kitap okumada dünya sıralamasında 86.cıyız. Türkiye de bin kişiden biri kitap okurken Avrupa da yüz kişiden 21 i okuyor. Çağımızın temel gücü olan üniversitelerimizi çağcıl hale getirmek için yeniden yapılanma kaçınılmazdır. Tüm kurumlar için yenilenme projeleri hazırlanmalı bilime-akla uygun olmayan her şey yok edilmelidir. Osmanlı nın borçlarını ödeyerek, küllerini alıp ondan kurduğumuz devleti yaşatmak istiyorsak yola çıkmalıyız, yoksa cehalet ve bilim dışılık bizi de yok edecek. Temel sağlam olsa da çatı çatırdamaya başladı. UNUTMAYIN, BATI SEVR DEN HALA VAZGEÇMİŞ DEĞİL!!! Onların hedefinde olan kürtler, ermeniler, islam değil olanlar Atatürk ve Türklüğü yok etmek istiyorlar. Ey ülkem ışığa kavuşmanın yolu bilim ve akıl yoludur. KAYNAKLAR 1. Yılmaz Orhan Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık TÜBİTAK Yayınları, 2013. 2. Bahadır Osman Osmanlılardan Cumhuriyete Bilim Cumhuriyet Kitapları, 2012. 3. Breton R. Dünya Dilleri NTV Yayınları, 2007. 4. Levend AS. Şemsettin Sami Can Yayınları, 2010. 5. Turan Ş. 75. Yılda Türkçe nin ve Dil Devriminin Öyküsü Dil Derneği, 2007. 6. Özdemir E. Dil Devrimimiz TDK, 1969. 7. Heid Uriel Türkiye de Dil Devrimi IQ Yayıncılık, 2001. 8. Aksoy Ö.A. Atatürk ve Dil Devrimi Milli Eğitim Basımevi, 1963. 9. Hatipoğlu V. Ölümsüz Atatürk ve Dil Devrimi Türk Dil Kurumu, 1981. 388 ARALIK 2014

GG 389