Vedat AVCİ 1 COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ (CBS) İLE GÖKDERE HAVZASI VE ÇEVRESİNİN (BİNGÖL) EROZYON DUYARLILIK ANALİZİ

Benzer belgeler
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. Journal of Agricultural Faculty of Gaziosmanpasa University

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) İle Hasret Dağı ve Çevresinin (Elazığ) Erozyon Duyarlılık Analizi

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

ArcGIS ile Tarımsal Uygulamalar Eğitimi

Araştırma Görevlisi İSMAİL ÇÖLKESEN

T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI

EROZYONUN KANTİTATİF OLARAK BELİRLENMESİ. Dr. Şenay ÖZDEN Prof.Dr. Nuri MUNSUZ

İNEBOLU HAVZASI NIN ICONA MODELİ İLE TOPRAK EROZYON RİSK DEĞERLENDİRMESİ. *

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

Sevim Yasemin ÇİÇEKLİ 1, Coşkun ÖZKAN 2

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ YARDIMIYLA HAVZA KARAKTERİSTİKLERİNİN BELİRLENMESİ

T.C. MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Fen-Edebiyat Fakültesi

ÖZET: Dünyanın bir çok yerinde görülen en önemli çevre sorunlarından birisi de toprak erozyonudur.

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ VE ÇOK DEĞİŞKENLİ İSTATİKSEL ANALİZ TEKNİKLERİ İLE KADİRLİ - ASLANTAŞ (OSMANİYE) ARASININ HEYELAN DUYARLILIK DEĞERLENDİRMESİ

Sakarya Porsuk Sarısu havzasında CORINE, LEAM ve USLE metodolojilerinin kullanılarak erozyon risk haritalarının hazırlanması

Şehir Plancıları için İleri Seviye ArcGIS Eğitimi

EROZYON MODELİNİN GELİŞTİRİLMESİ & HAVZA VERİTABANININ OLUŞTURULMASI. Doğu Karadeniz Havzasının Su Çerçeve Direktifi Sınıflandırma Sistemi

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLERİ SEVİYE EĞİTİMLERİ 3D-SPATİAL ANALİZ ve MODEL BUİLDER

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDA COĞRAFİ BİLGİ SİSTEM TARIMSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE TAMAMLANMIŞ VEYA MEVCUT OLAN ÇALIŞMALAR

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/ GÜN

BOLU ÇEVRESĐNĐN HEYELAN DUYARLILIK ANALĐZĐ

ICONA EROZYON RİSK BELİRLENME YÖNTEMİNDE ZAMANSAL OLARAK NDVI ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Türkiye nin Yüzey Suyu Kaynakları (Nehirler, Göller, Barajlar) Usul (2008)

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ 3D&Spatial Analyst ve ModelBuilder Eğitimi

EFFECT OF SPATIAL RESOLUTION ON WATERSHED CHARACTERISTICS: AFYONKARAHISAR CAY STREAM WATERSHED

TÜRKİYE NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ DEĞİŞİMİNİN NOAA UYDU VERİLERİ İLE BELİRLENMESİ*

Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul KARAŞ

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

18. ESRI KULLANICILAR KONFERANSI

Toprak Taşlılığı 1 > %10 2 > %10 Potansiyel Toprak Erozyon Riski. Gerçek Toprak Erozyon Riski Fournier-Yağış İndeksi a

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ

5. SINIF FEN BİLİMLERİ YER KABUĞUNUN GİZEMİ TESTİ

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

YUKARI HAVZA SEL KONTROLU EYLEM PLANI VE UYGULAMALARI

Jeoloji Mühendisleri için ArcGIS Eğitimi

KENTSEL GELİŞİM VE DEPREM ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİNE BİR ÖRNEK: İSKENDERUN (HATAY)

TÜRKİYE ULUSAL HİDROLOJİ KOMİSYONU YÜRÜTME KURULU TOPLANTISI ve ÇALIŞTAYI

Curriculum Vitae. Degree Profession University Year. MSc Remote Sensing Gebze Institute of Technology 2009

Uzaktan Algılama Verisi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Tekirdağ&Ziraat&Fakültesi&Dergisi&

MANAV DERESİ HAVZASI NIN (BİNGÖL) HEYELAN DUYARLILIK ANALİZİ ANALYSIS OF LANDSLIDE SUCCEPTIBILITY OF MANAV STREAM BASIN (BİNGÖL) Vedat AVCİ *

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 35, Aralık 2016, s

Karadeniz Teknik Üniversitesi, GISLab Trabzon.

T.C. BALIKESĠR ÜNĠVERSĠTESĠ FEN-EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ COĞRAFYA BÖLÜMÜ HAVZA YÖNETĠMĠ DERSĠ. Dr. ġevki DANACIOĞLU

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

CORINE LAND COVER PROJECT

SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURAKLIK YÖNETİMİ İHTİSAS HEYETİ 2.TOPLANTISI

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Bülten No 2: Ekim 2011-Mayıs 2012

PORSUK HAVZASINDA HEYELAN RİSK HARİTALARININ COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE OLUŞTURULMASI

DETERMINATION, MAPPING AND ANALYSIS OF LAND-USE CHANGES IN ÇORLU RIVER BASIN (THRACE PENINSULA)

Tarımsal Meteorolojik Simülasyon Yöntemleri ve Uzaktan Algılama ile Ürün Verim Tahminleri ve Rekolte İzleme

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

2016 YILI AKADEMİK TEŞVİK BAŞVURUSU FAALİYET TÜRÜ HAM PUAN NET PUAN PROJE ARAŞTIRMA 0 0 YAYIN

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Arazi örtüsü değişiminin etkileri

CBS KULLANARAK KEMALPAŞA DAĞI'NDAKİ ORMAN YANGIN GÖZETLEME KULELERİNİN GÖRÜNÜRLÜK ANALİZLERİNİN YAPILMASI VE ALTERNATİF GÖZLEM NOKTALARININ SAPTANMASI

DOĞAL PEYZAJ ÖZELLİKLERİNİN KIRSAL YERLEŞİMLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: BARTIN ÖRNEĞİ

Kentsel Dönüşümde Coğrafi-Kent Bilgi Sistemleri

Ülkemizde Yaşanan Doğal Afetler

YUKARI HAVZA ISLAHI VE ÇAKIT HAVZASI ÖRNEĞİ. Prof.Dr. Doğan Kantarcı İ.Ü.Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Abd.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

ALACA HAVZASINDA UYGULANAN RUSLE EROZYON MODELİNDE, C FAKTÖRÜNÜN (ARAZİ ÖRTÜSÜ /ARAZİ KULLANIMI) ZAMANSAL DEĞİŞİMİ VE TOPRAK KAYBINA ETKİSİ

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

KARAMAN ve KARAPINAR IN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TRENDLERİ


GÜNEŞ ENERJİSİ II. BÖLÜM

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

Biyocoğrafya özelliklerinin Belirlenmesinde Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Entegrasyonu : Kasatura Körfezi Hidrolojik Havzası

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Yardımıyla Kilis Merkez İlçesinin Erozyon Risk Alanlarının Belirlenmesi

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİNİN İNŞAAT ALANINDAKİ UYGULAMALARI

ŞEHİRSEL GELİŞMENİN İSTANBUL SELLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

CBS DESTEKLİ TAŞKIN ALANLARININ BELİRLENMESİ: KAVAKÖZÜ DERESİ ÖRNEĞİ GIS AIDED DETERMINATION OF FLOOD AREAS: KAVAKÖZÜ CREEK CASE STUDY

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

ArcGIS ile Su Yönetimi Eğitimi

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

ŞEPKER ÇAYI AŞAĞI HAVZASI NIN (ADIYAMAN BATISI) HEYELAN DUYARLILIK ANALİZİ

Muğla, Türkiye mermer üretiminde önemli bir yere sahiptir. Muğla da 2008 yılı rakamlarına göre 119 ruhsatlı mermer sahası bulunmaktadır.

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

HARPUT (ELAZIĞ) ÇEVRESİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN DOĞAL VE BEŞERİ ORTAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Harita Okuma ve Yorumlama. Yrd. Doç. Dr. Müge Kirmikil

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

Uzaktan Algılamanın Tarımda Kullanımı ve Uydu Verileri Tabanlı Vejetasyon İndeksi Modelleri ile Tarımsal Kuraklığın Takibi ve Değerlendirilmesi

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 26, Mart 2016, s. 170-193 Vedat AVCİ 1 COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ (CBS) İLE GÖKDERE HAVZASI VE ÇEVRESİNİN (BİNGÖL) EROZYON DUYARLILIK ANALİZİ Özet Bu çalışmada Gökdere Havzası ve çevresinin erozyon duyarlılık analizinin yapılması amaçlanmıştır. Gökdere, Murat Nehri nin yan kollarından olup, Beyhan I Barajı nın kuzeyinde yer almaktadır. Gökdere Havzası ve çevresinde aglomera, tüf ve marn litolojiyi oluşturmaktadır. Bu litolojinin akarsular tarafından yarılması engebeli bir topoğrafyanın oluşmasına neden olmuştur. Eğim değerlerinin yüksek olduğu havza ve çevresinde bitki örtüsü seyrek olup, orman tahribatı fazladır. Bu faktörlere bağlı olarak havza ve çevresinde erozyon şiddeti yüksektir. Gökdere Havzası ve çevresinin erozyon duyarlılığı Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) yazılımları kullanılarak belirlenmiştir. Bu çalışmada ağırlıklı çakıştırma yöntemi kullanılmış olup, eğim, bitki örtüsü, litoloji, drenaj yoğunluğu ve toprak parlaklığı (tekstürü) katmanları kullanılmıştır. Erozyon duyarlılık analizi için bu katmanlar alt sınıflara ayrılmış, erozyon üzerindeki etki dereceleri belirlenmiş ve ağırlık değeri atanmıştır. Ağırlık değeri atanan haritalar toplanarak erozyon duyarlılık haritası oluşturulmuştur. Analiz sonuçlarına göre inceleme alanının batısında ve kuzeybatısında erozyonun şiddetli olduğu görülmektedir. Havza ve çevresinde erozyon duyarlılığı yüksek olan alanlarının oranı % 22, orta duyarlı alanlarının oranı ise % 33 dür. Orman tahribatının devam ettiği inceleme alanında yüksek duyarlı erozyon sahalarının oranının artacağı tahmin edilmektedir. Havza ve çevresinde erozyonla taşınan malzeme Beyhan I Barajı na ve tarım alanlarına zarar vererek ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Bu nedenle havza ve çevresinde erozyonla mücadele çalışmalarının başlatılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Bingöl, Gökdere Havzası, Beyhan I Barajı, Erozyon Duyarlılık Analizi, Coğrafi Bilgi Sistemleri. 1 Yrd. Doç. Dr., Bingöl Üniversitesi, Coğrafya ABD., vedatcografya@mynet.com

171 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi EROSION SUSCEPTIBILITY ANALYSIS OF GÖKDERE BASIN AND ITS SURROUNDINGS (BİNGÖL) BY GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM (GIS) Abstract In this study it has been aimed to analyze erosion susceptibility analysis of Gökdere Basin and its surroundings. Being one of the tributaries of Murat River, Gökdere is located in the north of Beyhan I Dam. Agglomerate, tuff and marl has formed lithology in Gökdere Basin and its surroundings. This lithology s being split by streams have caused a rugged topography. Vegetation is sparse in the basin and its surroundings, where slope values are high, and the destruction of forests is much. Erosion intensity is high in the basin and its surroundings due to these factors. Erosion susceptibility of Gökdere Basin and its surroundings has been determined using Geographic Information Systems (GIS) and Remote Sensing (RS) software. In this study weighted overlay method has been used and slope, vegetation, lithology, drainage density and soil brightness (texture) layers have been used. These layers have been divided into subclasses for erosion susceptibility analysis and the impact degree of each on erosion has been determined and weight values have been assigned. Collecting the maps whose weight values assigned, erosion susceptibility map has been created. According to the results of analysis, erosion in the west and northwest of the research area has been determined to be severe. In the basin and its surroundings, while 22% of the area is high susceptible to the erosion, 33% of it is medium susceptible to the erosion. In the research area, where destruction of the forests continues, the rate of erosion fields with high susceptibility is thought to increase. The material carried by erosion in the basin and its surroundings has damaged Beyhan I Dam and agricultural lands and has caused economic losses. For this reason the efforts combating erosion must be started in the basin and its surroundings. Key Words: Bingöl, Gökdere Basin, Beyhan I Dam, Erosion Susceptibility Analysis, Geographic Information Systems 1.GİRİŞ Binlerce yılda oluşan toprak, dünyanın bir çok bölgesinde bugün yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır (Vrieling vd., 2008; Nigel ve Rughooputh, 2010). Her yıl erozyon nedeniyle dünyada 75 milyar ton (Pandey vd., 2009: 399), Türkiye'de ise 500 milyon ton (Türker ve Yüksel, 1989; İrvem vd., 2007) toprak kaybı meydana gelmektedir. Toprak erozyonu kurak ve yarı kurak bölgelerde en önemli çevresel problemlerden biridir. Kurak ve yarı kurak sahaların geniş alan kapladığı Türkiye de erozyon önemli bir sorundur. Türkiye nin büyük bir bölümü erozyon tehlikesi ile karşı karşıyadır (Gülersoy, 2008; Tağıl, 2009; Doğan, 2011; Tunç ve Çelik, 2014). Ülkemizin jeolojik ve jeomorfolojik yapısı da, erozyon oluşumuna elverişlidir. Ayrıca ülkemizde yanlış arazi kullanımı ve bitki örtüsü tahribatı fazladır. Bunların doğal sonucu olarak toprak, su ve bitki arasındaki doğal denge bozulmuş ve erozyonun şiddeti artmıştır (Dutkuner ve Fakir, 1999; Çepel, 1997). Erozyonla mücadele çalışmalarının başlatılabilmesi için erozyona duyarlı alanlarının belirlenmesi gerekmektedir.

Vedat Avci 172 Coğrafi Bilgi istemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) teknolojileri ile yüksek duyarlı erozyon alanları kolaylıkla belirlenebilmektedir. CBS teknolojisi depolama, üretim, analiz gibi çeşitli yeteneklere sahip olduğundan sorunları yönetmede ve çözüm bulmada büyük bir potansiyele sahiptir (Zhang vd., Fung, 2012). Doğal kaynakların planlamasında ve korunmasında CBS nin önemi günden güne artmaktadır. Türkiye ve Dünya da CBS ve UA verileri entegre edilerek erozyon çalışmaları yapılmaktadır (Kheira vd., 2008; Alexakis, 2013; Conoscenti vd., 2014; Yüksel ve Avci, 2015a, b; Gülersoy ve Çelik, 2015; Pektezel, 2015). Havza ölçeğinde erozyon duyarlılık haritaları oluşturulurken lojistik regresyon modeli, istatistiksel yöntemler ve ağırlıklı çakıştırma yöntemi kullanılmaktadır (Begueria, 2006; Evrard vd., 2007; Akgün ve Türk, 2010; Raissouni vd., 2012; İkbal ve Khan, 2014) Bu çalışmada Gökdere Havzası ve çevresinde erozyon duyarlılığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gökdere Havzası ve çevresinin erozyon duyarlılığı ağırlıklı çakıştırma yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Bu yöntemde erozyon üzerinde etkili olan katmanlar belirlenmiş ve alt gruplara ayrılmıştır. Alt gruplara erozyon üzerindeki etki derecelerine göre 1 ile 5 arasında puan verilmiştir. Ağırlık değeri atanan haritalar toplanarak erozyon duyarlılık haritası oluşturulmuştur. 2.Gökdere Havzası ve Çevresinin Genel Fiziki Coğrafya Özellikleri Gökdere, Murat Nehri nin yan kollarından olup, Bingöl ün güneybatısında yer almaktadır. İnceleme alanı kuzeyden Karaömer Dağı nın uzantıları tarafından, güneyden Beyhan I Barajı ile sınırlandırılmıştır. İncelenen alanın suları Gökdere, Aldere, Hazzaz Deresi ve Suvaran Deresi vasıtasıyla güneyde Murat Nehri ne taşınmaktadır (Şekil 1). Şekil 1:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) lokasyon haritası

173 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi Gökdere Havzası ve çevresinde yükselti 960-2373 m arasında değişmekte, ortalama yükselti 1406 m ye ulaşmaktadır. Havza ve çevresinde yükselti genelde güneyden kuzeye doğru artmaktadır. İncelenen alanın en yüksek noktaları kuzeyde yer almaktadır. Karaömer Dağı nın uzantıları olan bu zirvelerde yükselti 2373 m yi bulmaktadır. Gem Tepe (1733 m), Har Tepe (1757 m), Serban Tepe (1878 m) diğer yükseltileri oluşturmaktadır (Şekil 2). İnceleme alanının kuzeyi ile güneyi arasında belirgin yükselti farkı dikkati çekmektedir. Buna bağlı olarak akarsular yataklarına gömülmüş ve erozyon artmıştır. Şekil 2:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) fiziki haritası Araştırma sahasının kuzeyinde yer alan dağlık saha akarsular tarafından derince yarılmış, buna bağlı olarak dağlık alanlarda ve akarsu vadilerinde eğim değerleri yükselmiştir. Eğim değerlerinin 0-56 o arasında değiştiği havza ve çevresinde ortalama değer 15 o dir. Kuzeyde ve batıda vadi yamaçlarında eğim değerleri yükselmektedir. Eğim değerlerinin yüksek ve bitki örtüsünün seyrek olması, tüflü ve killi-marnlı kayaçların yüzeylemesi yarılmanın derecesini artırmıştır. Havza ve çevresinde yarılmanın miktarı SYM kullanılarak zonal istatistikle tespit edilmiştir. Bu işlem havza 1 km 2 lik gridlere bölünerek yapılmıştır. Havza ve çevresinde yarılma 0-400 m arasında değişmekte, kuzeybatıda en yüksek değerine ulaşmaktadır (Şekil 3).

Vedat Avci 174 Şekil 3:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) yarılma derecesi haritası Gökdere Havzası ve çevresinde Kretase yaşlı Yüksekova Karmaşığı, Oligosen yaşlı Gevla Çayı Formasyonu, Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı Solhan Formasyonu, Pleyistosen yaşlı Palu Formasyonu ve Kuvaterner birimleri yüzeylenmektedir (Sümengen, 2011). Ultrabazik kayaçlar, marn, kumtaşı, kiltaşı, aglomera, tüf, konglomera, çakıltaşı, çamurtaşı ve alüvyonlar litolojiyi oluşturmaktadır. Gökdere Havzası ve çevresi tektonik olarak Doğu Anadolu Fay Zonu ile Gökdere Yükselimi arasında yer almaktadır (Herece, 2008). Bingöl Meteoroloji İstasyonu nun (1177 m) verilerine yıllık ortalama sıcaklık 12 C ve yıllık yağış miktarı 891 mm dir. Yükseltinin 2400 m ye ulaştığı Karaömer Dağı nın güneye bakan yamaçlarında yağış miktarının oldukça fazla olacağı kaçınılmazdır. Kış ve ilkbahar en yağışlı dönemlere karşılık gelmektedir. Havza ve çevresinde toplam yağışların % 43 ü kış mevsiminde % 35 i ilkbahar mevsiminde düşmektedir (Tablo 1, Şekil 4). Buna bağlı olarak düzensiz yağış rejimi görülmektedir. Kış yağışlarının büyük bir bölümü kar şeklindedir. Yağış miktarının fazla olduğu havza ve çevresinde bu yağışlar sağanak şeklinde düşmektedir. Tablo 1: Gökdere Havzası ve Çevresinde (Bingöl ) Yağışın Mevsimlere Dağılışı (1975-2013, DMİ Verileri) Mevsim Yağış Miktarı (mm) Yüzde (% ) Kış 385,9 43 İlkbahar 308,8 35 Sonbahar 166,1 19 Yaz 30,9 3

Yağış (mm) Sıcaklık ºC 175 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi 160 140 120 100 80 60 40 20 0 30 25 20 15 10 5 0-5 Yağış (mm) Sıcaklık (0C) Şekil 4:Bingöl de uzun yıllar aylık ortalama sıcaklık ve yağış grafiği (1975-2013, DMİ Verileri) Gökdere Havzası ve çevresinde bitki örtüsü oldukça seyrektir. Landsat ETM+ uydu görüntüsünden elde edilen Normalize Fark Bitki İndeksi ne (NDVI) göre incelenen alanının % 30 u bitki örtüsünden yoksundur. Buna neden olan faktör bitki örtüsünün tahrip edilmesidir. Bitki örtüsünü step türleri (sığırkuyruğu, geven) ve meşelerden oluşan kuru ormanlar oluşturmaktadır. Havzanın güneyinde bitki örtüsü nispeten yoğunlaşmaktadır. Ancak bu sahada da orman tahribatı yaşanmaktadır. Yerleşmelere yakın olan bu sahalarda yakacak odun ihtiyacı orman tahribatına yol açmaktadır. Eğimli yamaçlarda toprağı tutabilecek bitki örtüsünün bulunmayışı erozyonun şiddetli olmasına neden olmaktadır. Gökdere Havzası ve çevresinde litolojinin aşınıma karşı dayanıksız oluşu, bünyesine su aldığında kolay çözülüp dağılması, eğimin yüksek, bitki örtüsünün seyrek olması ve mevsimlik karakterdeki akarsuların fazla olması erozyonun şiddetli olmasına neden olmaktadır. 3.Materyal ve Yöntem Erozyon üzerinde iklim, topoğrafya, akarsu yoğunluğu, ana kaya, toprak, bitki örtüsü ve beşeri müdahaleler etkili olmaktadır. Topoğrafik özellikler, toprak erozyonunun oluşmasında ve oluşacak erozyonun şiddet derecesinde etkili olmaktadır. Özellikle dağlık araziler, yüksek derecede eğime sahip sarp ve geniş yamaçlar erozyonu arttıran yeryüzü şekilleridir. Genel bir yaklaşımla, arazinin bitki örtüsü ve toprak özellikleri ne olursa olsun, eğimin başladığı noktadan itibaren yüzey akışı ve dolayısıyla erozyon da başlamaktadır. Böyle ortamlarda yağışın karakteristikleri ve yüzey toprak özelliklerinin de olumlu veya olumsuz etkileri ile birlikte toprağın aşınma riskini eğimin derecesi (diklik), eğimin uzunluğu ve eğimin şekli gibi özellikler belirlemektedir (Şahin, 1987; Mater, 1987; Çeliker ve Anaç, 2003). Gökdere Havzası ve çevresinde erozyon duyarlılık analizinde eğim, bitki örtüsü, litoloji, drenaj yoğunluğu ve toprak parlaklığı (tekstürü) katmanları kullanılmıştır. Bu katmanlar arazi gözlemleri ve literatürde yer alan çalışmalar (Vrieling vd., 2008; Gülersoy ve Çelik, 2015; Yüksel ve Avci, 2015 a, b) dikkate alınarak belirlenmiştir.

Vedat Avci 176 Çalışma alanına ait eşyükselti eğrilerinden ArcGIS 10.1 Programı-3D Analiz-Data Management-TIN toolu kullanılarak TIN elde edilmiş, TIN to Raster toolu ile Sayısal Yükseklik Modeli (SYM) oluşturulmuştur. SYM den eğim haritası oluşturulmuş ve yeniden sınıflandırılmıştır. Çalışma alanına ait 29 Mayıs 2013 tarihli Landsat ETM+ uydu görüntüsünden bitki örtüsünü değerlendirebilmek amacıyla Normalize Fark Bitki İndeksi (NDVI) oluşturulmuştur. (1) NDVI = Band4 Band3 Band4+Band3 NDVI değerleri teorik olarak ( 1) ile (+1) arasında değişmektedir. Bitki örtüsünün fazla olduğu alanlarda indeks değeri +1 e doğru yaklaşırken, bulutlar, su ve kar düşük (eksi) NDVI indeks değerlerine sahiptir. Çıplak toprak ve zayıf bitki örtüsü durumunda ise sıfıra yakın NDVI değeri gösterir (Hatfield vd., 1985). Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) Genel Müdürlüğü 1/100.000 ölçekli jeoloji haritaları Elazığ K 44 Paftası kullanılarak çalışma alanına ait litoloji haritası oluşturulmuştur. Topoğrafya haritaları kullanılarak akarsular sayısallaştırılmış ve drenaj yoğunluğu haritası oluşturulmuştur. Bu işlem için Spatial Analiz-Density-Line Density toolu kullanılmıştır. Yoğunluk (Density) kavramı, nokta veya çizgi biçimindeki verilerin, bir birim alan içerisindeki sayılarının, o birim alanın toplam alan değerine oranı olarak ifade edilmektedir (ESRI, 2002). Toprak parlaklığı için uydu görüntüsüne Tasseled Cap dönüşümü uygulanmıştır. Tasseled Cap dönüşümü uydulardaki algılayıcılar tarafından farklı tayflarda algılanan sinyal tepkisi ile yeryüzünde olan, fiziksel olaylar arasında doğrudan bir ilişki kurulmasını sağlamaktadır (Kauth ve Thomas, 1976; Crist ve Kauth, 1986; Garg ve Harison, 1992; Huang vd., 2002). Tasseled Cap dönüşümü Landsat bantlarını Parlaklık, Yeşillik ve Nemlilik adı verilen üç ortogonal indekse dönüştürür (Crist ve Cicone, 1984; Kauth ve Thomas, 1976). Tasseled Cap dönüşümü için ArcGIS 10.1 yazılımının Arcmap masaüstü yazılımı içerisinde araç kutusu olarak geliştirilen Landsat Toolbox kullanılmıştır. Bu programda parlaklık indeksi otomatik olarak elde edilmektedir. Bu çalışmada ağırlıklı çakıştırma yöntemi kullanılarak havza ve çevresi için erozyon duyarlılık analizi yapılmıştır. Bu yöntem farklı giriş değerlerinin aynı hücre boyutunda değerlendirilmesi tekniğidir. Çakıştırma veya bir çok hücresel analizde yeniden sınıflanmış veya tamsayı değer içeren raster veriler kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Bundan dolayı analizde kullanılmak istenen rasterlerin yeniden sınıflandırılması veya doğrudan tamsayı değer içermesi gerekmektedir (Arcgis Desktop). Bu nedenle ondalıklı sayı değerine sahip raster verilerin tam sayı değerine dönüştürülmesi için yeniden sınıflandırmaları gerekmektedir (Çabuk vd., 2010). Erozyon duyarlılık haritası için katmanlar yeniden sınıflandırılmış (Reclassify) ve alt sınıflara ayrılmış ve katmanların alt gruplarına ağırlık değeri verilmiştir. Ayrıca her katmana erozyon üzerindeki etki derecesine göre ağırlık değerleri atanmıştır (Şekil 5). Ağırlık değeri atanan haritalar Raster Calculator ile toplanmış ve sonuç haritası elde edilmiştir. Bu harita çok düşük, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek duyarlı olarak 5 sınıfa ayrılmıştır. (1)

177 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi Şekil 5: Erozyon duyarlılık analizinde kullanılan katmanlar ve ağırlık değerleri (p=puan) 4. Bulgular 4.1 Eğimin Erozyon Üzerindeki Etkisi Eğim, erozyon şiddetini düzenleyen ve organize eden faktörlerin başında gelmektedir. Yüzey üstü akışı ile toprak kaybı arasındaki karşılıklı ilişkileri belirleyen başlıca faktör eğimdir. Eğimli bir sahada diğer faktörler aynı kalmak koşuluyla yalnızca eğim derecesi yer üstü akışının fazla olmasına, buna bağlı olarak da erozyonun artmasına neden olur. Eğim değerleri arttıkça erozyon şiddetlenmekte, azaldıkça erozyon hafiflemektedir (Ekinci, 2004). Yamaç eğiminin artması yüzeysel akışın hızlanmasına ve dolayısıyla eğime uygun olarak, erozyonun şiddetlenmesine sebep olmaktadır. Çünkü buharlaşma az ve suyun yer altına sızması genellikle hemen hemen yok gibidir. Böylece suyun enerjisi erozyona harcanacaktır (Selçuk Biricik, 1985). Gökdere Havzası ve çevresinde eğim değerleri 0-56 o arasında değişmekte, ortalama eğim 15 o yi bulmaktadır. SYM kullanılarak oluşturulan eğim haritasına göre 5-15 o ve 15-25 o arasında eğime sahip sahalar geniş alan kaplamaktadır (Şekil 6). Karaömer Deresi nin kuzeyi, Yumaklı batısı ve doğusu, Har Tepe (1757 m) batısı ve akarsu vadilerinde eğim değerleri yükselmektedir. Gök Dere, Karaömer Deresi havzaları ile Serik Deresi Yukarı Havzası ve batıda Aldere Yukarı Havzası nda eğim değerleri artmaktadır.

Alan (km 2 ) Vedat Avci 178 Şekil 6: Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) eğim haritası Gökdere Havzası ve çevresinde 25-45 o arasında eğime sahip sahalar % 15 lik bir orana sahiptir (Şekil 7). Genelde akarsu vadileri eğimin arttığı sahalara karşılık gelmektedir. Bu sahalarda akış gücü yüksek akarsular erozyona neden olmaktadır. Güneyde Murat Nehri Vadisi nin genişlediği alanlarda eğim ve buna bağlı olarak erozyon azalmaktadır. 35 30 25 20 15 10 5 0 0-5 5-15 15-25 25-45 45> Eğim Grupları (Derece) Şekil 7: Gökdere Havzası ve Çevresinde (Bingöl) eğimin alansal dağılışı

179 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi Eğim değerlerinin yüksek olduğu yamaçlar fazla miktarda yağış almaktadır. Bitki örtüsünün seyrek olması, yağışın sağanak karakterde olması yüzeysel akışın hızlı olmasına ve erozyonun şiddetlenmesine neden olmaktadır (Foto 1). Foto 1:Yumaklı Kuzeyinde eğim değerlerinin yükseldiği ve litolojinin killi-marnlı kayaçlardan oluştuğu alanlarda erozyon şiddeti artmaktadır. Gökdere Havzası ve çevresinde erozyon haritası ile eğim haritası arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Eğimin yüksek olduğu Karaömer Dağı nın güneye bakan yamaçları ile batıda Gem Tepe (1733 m) ile Serban Tepe (1878 m) arasında kalan sahalar aynı zamanda erozyonun da şiddetli olduğu alanlara karşılık gelmektedir.

Vedat Avci 180 Foto 2:Gökdere Havzası ve Çevresinde eğim değerleri yüksek olduğundan şiddetli erozyon yaşanmaktadır. a) Gökdere Kuzeyi. b) Yumaklı Kuzeybatısı (Aldere Yukarı Havzası) Eğim değerlerinin azaldığı güneyde erozyon şiddeti de azalmaktadır. Bu sahalar Murat Nehri Vadisi ndeki sekilere ve vadi tabanına karşılık gelmektedir. Hazzaz Deresi Havzası, Gökdere ve Serik Deresi Aşağı havzalarında erozyon azalmaktadır. 4.2. Bitki Örtüsünün Erozyon Üzerindeki Etkisi Bitki örtüsü toprağı koruyarak erozyon üzerinde doğrudan etkili olmaktadır Hudson (1958), aynı özelliklere sahip iki toprak zeminden birisinin üzerini tel kafesle örterek yaptığı çalışmada yağış yoğunluğunun aynı olmasına rağmen, yüzey akışı ve toprak agregatlarının taşınma miktarının, telle örtülü zeminde çıplak zemine göre çok daha az olduğu sonucunu ortaya koymuştur (Ekinci, 2004). Gökdere Havzası ve çevresinde doğal bitki örtüsünü step türleri ve meşelerden oluşan ormanlar oluşturmaktadır. İncelenen alanın güneyinde orman örtüsü, kuzeye nispeten daha yoğundur. Gökdere Havzası ve çevresinin en büyük yerleşmesi olan Gökdere kuzeyde yer almaktadır. Bu durum özellikle yakacak odun temini amacıyla orman tahribatını artırmıştır. Kuzeyde killi litoloji ormanın seyrek olmasının diğer bir nedenidir. İncelenen alanın büyük bir

181 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi kısmı bitki örtüsünden yoksundur. Gökdere Havzası ve çevresinde bitki örtüsünün dağılışı NDVI değerleri ile değerlendirilmiştir. NDVI değerleri güneyde Bahçeköy-Suvaran ve Yeniköy arasında Aldere, Hazzaz Deresi, Suvaran Deresi Havzaları ile Serik ve Gökdere Aşağı havzalarında artmaktadır. Bu alanlar dışında Murat Vadisi ne yakın alanlarda NDVI değerleri yükselmektedir (Foto 3, Şekil 8). Kuzeyde ise bitki örtüsü seyrekleşmekte ve arazi tamamen çıplaklaşmaktadır. Foto 3:Gökdere Havzası ve Çevresinde bitki örtüsü güneyde yoğunken, kuzeyde seyrektir. a) Yeniköy Batısı. b) Yumaklı Kuzeyi Şekil 8:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) NDVI haritası Yumaklı batısında Gem Tepe (1733 m) ile Serban Tepe (1878 m) arasındaki saha tamamen çıplaktır. Buna bağlı olarak erozyon şiddeti yüksektir. Har Tepe (1757 m) ile Gökdere

Alan (km 2 ) Vedat Avci 182 kuzeyinde bitki örtüsünün seyrek oluşuna bağlı olarak şiddetli erozyon yaşanmaktadır. Güneyde Yeniköy, Bahçeli ve Suvaran arasında bitki örtüsünün yoğunlaşması erozyon şiddetinin azalmasına neden olmuştur. 29 Mayıs 2013 tarihli Landsat ETM+ uydu görüntüsünden elde edilen NDVI değerlerine göre havzanın % 30 undan fazlası bitki örtüsünden yoksundur (Şekil 9). 30 25 20 15 10 5 0 <0 0-0,2 0,2-0,4 0,4> NDVI Şekil 9:Gökdere Havzası ve Çevresinde (Bingöl) NDVI değerlerinin alansal dağılışı Havzada bitki örtüsünün seyrek olduğu alanlar ile erozyonun şiddetli olduğu alanlar arasında paralellik bulunmaktadır. Bunun yanında yakacak odun kesimi, anız yakma nedeniyle meydana gelen yangınlar nedeniyle orman tahribatı devam etmektedir (Foto 4). Foto 4:Yumaklı Doğusu nda seyrek olan orman alanları tahrip edilmektedir. Gökdere Havzası ve çevresinde erozyonu önlemek amacıyla orman tahribatının önüne geçmek ve ağaçlandırma çalışmaları yapmak, insanları bilinçlendirmek gerekmektedir.

183 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi 4.3. Litolojik Özelliklerin Erozyon Üzerindeki Etkisi Gökdere Havzası ve çevresinde ultrabazik kayaçlar, marn, kumtaşı, kiltaşı, aglomera, tüf, konglomera, çakıltaşı, çamurtaşı ve alüvyonlar litolojiyi oluşturmaktadır. Batıda Kretase'de oluşan Yüksekova Karmaşığı ürünü olan ultrabazik kayaçlar, aglomera ve tüf yüzeylenmektedir. Oligosen yaşlı Gevla Çayı Formasyonu birimleri marn, kumtaşı, kiltaşı ve kumlu kireçtaşından oluşmakta olup, batıda sınırlı bir alanda yüzeylenmektedir. Gökdere Havzası ve çevresinde Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı Solhan Formasyonu ürünü olan aglomera ve tüfler geniş alanlarda yüzeylenmektedir. Araştırma sahasının güneyinde Pleyistosen yaşlı Palu Formasyonu birimleri yüzeylenmektedir. Formasyon konglomera, çakıltaşı ve çamurtaşlarından oluşmaktadır. Güneyde Murat Nehri Vadisi nde Kuvaterner birimleri yüzeylenmektedir. Kuvaterner birimlerini alüvyonlar oluşturmaktadır (Sümengen, 2011) (Şekil 10). Tüf, kiltaşı, marn ve çamurtaşının aşınmaya karşı direnci düşüktür. Buna bağlı olarak bu birimlere yüksek duyarlılık değeri atanmıştır. Çünkü toprağın kil oranı küçüldükçe erozyona karşı dayanıklılık derecesi de artmaktadır (Irmak, 1968; Gülçur, 1974; Sönmez, 1994). Şekil 10:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) litoloji haritası Araştırma sahasında marn, kiltaşı, aglomera ve tüfler üzerinde erozyon şiddeti yüksektir. Solhan Formasyonu ürünü olan aglomera ve tüfler kuzeyde Gökdere Yukarı Havzası, Karaömer

Vedat Avci 184 Deresi Havzası ile Serik Deresi Yukarı Havzası nda geniş alan kaplamakta ve bu litoloji üzerinde erozyon şiddeti yüksek olmaktadır. Gem Tepe (1733 m), Serban Tepe (1878 m) ve Har Tepe (1757 m) arasındaki alanda tüf, marn ve kiltaşından oluşan litoloji üzerinde erozyon şiddetlidir. 4.4. Drenaj Yoğunluğunun Erozyon Üzerindeki Etkisi Bir su toplama havzası için drenaj ağı, ana akarsuyun, su aldığı bütün yan kolların meydana getirdiği akarsu şebekesidir. Akarsu şebekesi su aldığı yan kollara göre derecelendirilmektedir (Usul, 2001). Drenaj yoğunluğu, birim alana düşen akarsu uzunluğu olarak tanımlanmaktadır (Bayazıt, 1999). Bu yoğunluk, su toplama havzasındaki yan kolların uzunluklarının toplamını, havzanın alanına bölerek elde edilmektedir. Drenaj yoğunluğu birçok faktörden etkilenmektedir. Kayaçların direnci, geçirimlilik özelliği ve iklim koşulları bu faktörler arasında yer almaktadır. Dirençli kayaçların bulunduğu alanlarda drenaj yoğunluğu düşükken dirençsiz kayaçların bulunduğu alanlarda drenaj yoğunluğu yüksektir (Verstappen, 1983). Genel olarak drenaj yoğunluğunun yüksek olduğu yerler yüksek relief özellikleri, seyrek bitki örtüsü ve düşük toprak geçirgenliğinin görüldüğü alanlara karşılık gelmektedir. Yoğunluğun az olduğu yerlerde alçak relief özellikleri, yoğun bitki örtüsü ve yüksek toprak geçirgenliği gibi özellikler görülmektedir. Yukarıdaki ilişkiler nedeniyle, drenaj yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerde erozyon olasılığı yüksek, yoğunluğun az olduğu alanlarda olasılık daha zayıftır (IIRS, 2005). Gökdere Havzası ve çevresinde drenaj yoğunluğu Karaömer Deresi ve Gökdere nin su toplama alanında yüksek çıkmaktadır. Bu durum hem eğim değerlerinin yüksek olmasına hem de bitki örtüsünün seyrek olmasına bağlıdır. Killi litoloji de drenaj yoğunluğunun yüksek çıkması üzerinde etkili olmuştur. İnceleme alanının güneydoğusunda Murat Vadisi yatağının genişlediği yerde drenaj yoğunluğu yüksek olup, erozyon şiddeti vadi yamaçları dışında düşüktür. Bu durum Murat Nehri Vadisi nin genişlemesine dolayısıyla eğimin azalmasına bağlıdır. Aldere Havzası nın batısında, güneyde Hazzaz ve Serik Deresi havzalarında drenaj yoğunluğu nispeten düşüktür (Şekil 11). Bu durum ise bitki yoğunluğunun artmasına bağlıdır.

185 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi Şekil 11:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) drenaj yoğunluğu haritası Gökdere Havzası ve çevresin drenaj yoğunluğu 0-6 km 2 /km olan sahalar geniş alan kaplamaktadır (Şekil 12). İncelenen alanın % 50 sinden fazlasında drenaj yoğunluğu 0-6 (km 2 /km) arasında, % 20 sinde ise 6-12 arasında değişmektedir. Drenaj yoğunluğu değerleri havza ve çevresinde değişirken genel olarak bu değerler yüksektir.

Alan (km 2 ) Vedat Avci 186 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 0-6 6-12 12-18 18-24 24> Drenaj Yoğunluğu Şekil 12: Gökdere Havzası ve Çevresinde (Bingöl) drenaj yoğunluğunun alansal dağılışı Gökdere Havzası ve çevresinde drenaj yoğunluğunun yüksek olması, şiddetli erozyonu göstermektedir. Drenaj yoğunluğu ile şiddetli erozyon arasında doğrudan bir ilişki olup, yoğunluğun fazla olduğu alanlarda erozyon da şiddetlenmektedir. Drenaj yoğunluğunun yüksek olması ve şiddetli erozyon nedeniyle taşınan sediment miktarı artmaktadır. Şiddetli yağışlar sonrasında taşınan sedimentler Beyhan I Barajı na ve Serik Vadisi tabanında yer alan tarım arazilerine zarar vermektedir (Foto 5). Foto 5:Gökdere Havzası ve Çevresinde erozyon barajlara ve tarım alanlarına zarar vermektedir. a) Yumaklı Güneyi. b) Suvaran Batısı 4.5. Toprak Parlaklığının (Tekstür) Erozyon Üzerindeki Etkisi Toprak parlaklığın düşük olduğu alanlarda kaba tekstürlü, yüksek olduğu alanlarda ince tekstürlü topraklar görülmektedir (Torrent ve Barro n, 1993; Sanchez-Maran on, 2004; Günal ve Erşahin, 2006). Gökdere Havzası ve çevresinde toprak parlaklığı arazi gözlemleri ve uydu görüntülerine göre belirlenmiş ve sınıflandırılmıştır. Gökdere Havzası ve çevresi için uygulanan parlaklık sınıflandırmasına göre, incelenen alanın yarıdan fazlasında parlaklık çok düşük çıkmıştır. Batıda Gem Tepe (1733 m), Serban Tepe (1878 m) arasında parlaklığın yüksek olduğu görülmektedir (Şekil 13, 14).

Alan (km 2 ) 187 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi Şekil 13:Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) toprak parlaklığı haritası Havza ve çevresinde toprak parlaklığının düşük olması (Şekil 14) kaba tekstürlü toprakların yaygın olduğunu göstermektedir. Bu durum inceleme alanında yaşanan şiddetli erozyonu kanıtlamaktadır. Bunun yanında litolojik yapının tüf ve marndan oluştuğu Yumaklı batısında toprak parlaklığı yüksek çıkmıştır (Foto 6). 80 70 60 50 40 30 20 10 0 55-71 71-87 87-106 106-129 129-135 Toprak Parlaklığı Şekil 14:Gökdere Havzası ve Çevresinde (Bingöl) toprak parlaklığının alansal dağılışı

Vedat Avci 188 Foto 6:Yumaklı Kuzeyinde litolojinin marndan oluşması nedeniyle toprak parlaklığı yüksek çıkmaktadır. Bu alanlar aynı zamanda şiddetli erozyonun görüldüğü sahalardır Gökdere Havzası ve çevresinde toprak parlaklığı ile erozyon şiddeti arasında ters orantı bulunmaktadır. Akarsu vadileri ve Karaömer Dağı nın güney yamaçlarında erozyon şiddeti yüksek olup, toprak parlaklığı düşüktür. 5. Sonuçlar Erozyon, doğal ve beşeri birçok faktöre bağlı olarak meydana gelmektedir. Bu nedenle duyarlılık analizlerinde erozyona neden olan faktörlerin doğru olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada kullanılan faktörler arazi gözlemleri ve literatürde yer alan çalışmalar dikkate alınarak belirlenmiştir. Ağırlıklı çakıştırma yöntemi ile eğim, bitki örtüsü, litoloji, drenaj yoğunluğu ve toprak parlaklığı (toprak tekstürü) katmanları kullanılarak oluşturulan erozyon duyarlılık haritasında en düşük değer 209, en yüksek değer 615 tir. Sonuç haritasının histogram verisi kullanılarak harita 5 sınıfa ayrılmıştır. Buna göre erozyon duyarlılığı çok düşük olan alanların oranı % 13, düşük olan alanların oranı % 32, orta olan alanların oranı % 33 ve yüksek olan alanların oranı % 22 dir (Şekil 15). Yüksek 22% Çok Düşük 13% Orta 33% Düşük 32% Şekil 15:Gökdere Havzası ve Çevresinde (Bingöl) erozyon duyarlılığının oransal dağılışı

189 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi Yapılan değerlendirmelere göre Gökdere Havzası ve çevresinde erozyon üzerinde eğim, bitki örtüsü, litoloji ve drenaj yoğunluğunun etkisinin fazla olduğu sonucuna varılmıştır. İncelenen alanın kuzeybatısı ile güneyi arasında erozyon duyarlılığı açısından belirgin fark bulunmaktadır. Eğim değerlerinin yüksek ve bitki örtüsünün seyrek olduğu alanlarda erozyon şiddetlenmektedir. Eğim değerlerinin arttığı vadi yamaçlarında da erozyon duyarlılığı yüksektir. Bu nedenle büyük akarsu vadileri aynı zamanda duyarlılığın yüksek olduğu alanlara karşılık gelmektedir (Şekil 16). Gökdere, Karaömer, Serik deresi havzalarında erozyon duyarlılığı yüksek iken, Hazzaz ve Suvaran deresi havzalarında duyarlılık düşüktür. Bu farklılık eğim, litolojik yapı ve bitki örtüsüne bağlıdır. Şekil 16: Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) erozyon duyarlılık haritası Erozyon üzerinde bitki örtüsü faktörünün etkisi belirgin olarak görülmektedir. Geçmişte meşelerden oluşan kuru ormanların tahrip edilmesi bitki örtüsünün erozyonu önleyici özelliğini kaybetmesine neden olmuştur. Bitki örtüsünün yoğun olduğu inceleme alanının güneyi aynı zamanda erozyon duyarlılığının düşük olduğu alana karşılık gelmektedir. Havza ve çevresinde son dönemlerde de bitki örtüsündeki tahribat yaşanmaktadır. Anız yakma nedeniyle görülen orman yangınları ve yakacak odun kesimi bu duruma neden olmaktadır. Bu nedenle duyarlılık haritasında orta duyarlı sınıfta yer alan alanların yakın zamanda yüksek duyarlı olacağı öngörülmektedir. Bu nedenle havza ve çevresinde orman tahribatının önüne geçilmeli, Bahçeli ile Yeniköy ün kuzeyinde Gökdere, Serik deresi havzalarının yukarı bölümünde ve Karaömer deresi havzasında ağaçlandırma çalışmaları başlatılmalıdır. Bitki örtüsünün tahrip edilmesi ve

Vedat Avci 190 sağanak yağışlar zaman zaman sellere yol açmaktadır. Buna bağlı olarak taşınan toprak miktarı artmakta ve tarım alanları zarar görmektedir. İnceleme alanında erozyonun şiddetli olması üzerinde litolojik yapının da etkisi bulunmaktadır. Erozyona en fazla maruz kalan aşınmaya ve taşınmaya karşı direnci düşük olan Solhan Formasyonu na ait tüfler ile Gevla Çayı Formasyonu na ait kumtaşları, kil taşları ve marnların bulunduğu alanlardır. Bu alanlarda özellikle oyuntu erozyonu gelişmiştir. Gökdere Havzası nda erozyon ile toprak örtüsü aşındırılmakta ve erozyon tarım alanlarını tehdit etmektedir. Bunun yanında Beyhan I Barajı na kavuşan akarsu kolları aracılığıyla malzeme taşınması yani siltasyon söz konusudur. Erozyonun etkilerinin azaltılması için havza ve çevresinde erozyonla mücadele çalışmalarının başlatılması gerekmektedir. KAYNAKLAR AKGÜN, A; TÜRK, N, (2010), Mapping erosion susceptibility by a multivariate statistical method: a case study from the Ayvalık region, NW Turkey, Computers & Geosciences, 37, 1515 1524. ALEXAKİS, D. D; HADJİMİTSİS, D. G; AGAPİOU, A, (2013), Integrated Use of Remote Sensing, GIS and Precipitation Data for the Assessment of Soil Erosion Rate in the Catchment Area of Yialias in Cyprus, Atmospheric Research, 131, 108 124. ARCGIS Desktop Help, (2015), Environmental System Research Institute (ESRI). BAYAZIT, M, (1999), Hidroloji. İstanbul Teknik Üniversitesi Yayınları, İstanbul. BEGUERİA, S, (2006), Identifying erosion areas at basin scale using remote sensing data and GIS: a case study in a geologically complex mountain basin in the Spanish Pyrenees, International Journal of Remote Sensing, 27 (20), 4585 4598. CONOSCENTİ, C; ANGİLERİ, S; CAPPADONİA, C; ROTİGLİANOA, E; AGNESİ, V; MÄRKER, M, (2014), Gully Erosion Susceptibility Assessment by means of GIS-Based Logistic Regression: A Case of Sicily (Italy), Geomorphology, 204, 399 411. CRİST, E. P; CİCONE, R. C, (1984), Application of the Tasseled-Cap concept to simulated Thematic Mapper data, Photogrammetric Engineering and Remote Sensing, 50, 343 352. CRİST, E. P; KAUTH R. J, (1986), The Tasseled Cap Demystified, Photogrammetric Engineering & Remote Sensing, 52(1), 81-86. ÇABUK, S. N; UYGUÇGİL, H; ÇABUK, A; İNCEOĞLU, M, (2010), Using GIS and RS Tecniques for the determination of Green Area Proirities within the context of SEA, International Journal of Civil & Environmental Engineering 10(2), 47-58. ÇELİKER, S. A; ANAÇ, H, (2003), Erozyon, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Dergisi, 4(1), 1-3. ÇEPEL, N, (1997), Toprak Kirliliği, Erozyon ve Çevreye Verdiği Zararlar, İstanbul: Matbaa Teknisyenleri Kollektif Şirketi.

191 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi DOĞAN, O, (2011), Türkiye de Erozyon Sorunu Nedenleri ve Çözüm Önerileri, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, 134, 62-69. DUTKUNER, İ; FAKİR, H, (1999), Erozyon kontrolü ve ağaçlandırma, Ekoloji, 8, 32, 14-16. EKİNCİ, D, (2004), Gülüç Çayı Havzasının Uygulamalı Jeomorfolojisi, İstanbul Üniversitesi, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul. ENVİRONMENTAL SYSTEM RESEARCH INSTİTUTE (ESRI), 2002. Using ArcGIS 9.1., Redlands CA, ESRI, Inc. EVRARD, O; BİELDERS, C. L; VANDAELE, K; VAN, W, B, (2007), Spatial and temporal variation of muddy floods in central Belgium, off-site impacts and potential control measures, Catena 70, 443 454. GARG, P. K; HARRİSON, A. R, (1992), Land Degradation and Erosion Risk Analysis in S. E. Spain: A Geographic Information System Approach, CATENA, 19, 411-425. GÜLÇUR, F, (1974), Toprağın Fiziksel ve Kimyasal Analiz Metodları, İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Yayın No. 201, İstanbul. GÜLERSOY, A. E, (2008), Relationships between Natural Environment Conditions and Land Use in Bakırçay Basin. Institute of Educational Sciences, D.E.U.,Unpublished Doctoral Dissertation, Izmir (in Turkish). GÜLERSOY, A. E; ÇELİK, M. A, (2015), Determınıng of Areas wıth Hıgh Erosıon Rısk ın Küçük Menderes Rıver Basın (West Anatolıa, Turkey) by Usıng Multı- Crıterıa Decısıon Makıng Method, Fresenius Environmental Bulletin, V: 24-1a. GÜNAL, H; ERŞAHİN, S, (2006), Toprak Özelliklerinin Tahmininde Sayısallaştırılmış Renk Parametrelerinin Kullanımı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bilimleri Dergisi, 12(1), 85-92. HATFİELD, J. L; KANEMASU, E. T; ASRAR, G; JACKSON, R.. D; PİNTER JR, P. J; REGİNATO, R.J; IDSO, S. B, (1985), Leaf area estimates from spectral measurements over various planting dates of wheat, Int.J. Remote Sens., 6, 167 75. HERECE, E, (2008), Doğu Anadolu Fayı Atlası, Maden Tetkik Arama Enstitüsü Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara. HUANG, C; WYLİE, B; YANG, L; HOMER, C; ZYLSTRA, G, (2002), Derivation of a tasseled cap transformation based on Landsat 7 at-satellite reflectance, International Journal of Remote Sensing, 23, 1741 1748. IIRS (Indıan Instıtute of Remote Sensıng (2005), RS and GIS Aplications in WaterResources, LecturesNotes, Dehradun, India. IKBAL, M. F; KHAN, A. I, (2014), Spatiotemporal Land Use Land Cover change analysis and erosion risk mapping of Azad Jammu and Kashmir, Pakistan, The Egyptian Journal of Remote Sensing and Space Sciences, 17, 209 229. IRMAK, A, (1968), Toprak İlmi, İstanbul Üniversitesi Yayın No: 1268, İstanbul.

Vedat Avci 192 İRVEM, A; TOPALOĞLU, F; UYGUR, V, (2007), Estimating Spatial Distribution of Soil Loss Over Seyhan River Basin in Turkey, Journal of Hydrology, 336: 30 37. KAUTH, R. J; THOMAS, G. S, (1976). The Tasseled Cap a graphic description of the spectral-temporal development of agricultural crops as seen in Landsat, In Proceedings on the Symposium on Machine Processing of Remotely Sensed Data, West Lafayette, Indiana, 41-51. KHEİRA R. B; ABDALLAHA, C; RUNNSTROMB, M; MARTENSSONB, U, (2008), Designing erosion management plans in Lebanon using remote sensing, GIS and decision-tree modeling, Landscapeand Urban Planning, 88, 54 63. MATER, B, (1987), Toprak: Oluşumu, Erozyonu ve Korunması, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü Yayın No:6. NİGEL, R; RUGHOOPUTH S. D. D. V, (2010), Soil Erosion Risk Mapping with New Datasets: An Improved Identification and Prioritisation of High Erosion Risk Areas, Catena, 82, 191-205 PANDEY, A; MATHUR, A; MİSHRA, S. K; MAL, B. C, (2009), Soil erosion modeling of a Himalayan watershed using RS and GIS, Environmental Earth Sciences, 59: 399-410. PEKTEZEL, H, (2015), Gelibolu Yarımadası nda CBS Tabanlı Rusle (3D) Yöntemiyle Erozyon Duyarlılık Analizi, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 17, 131-151. RAİSSOUNİ, A; ISSA, K. L; ARRİM, A. E; MAATOUK, M; PASSALACQUA, R, (2012), GIS-Based Model to Assess Erosion Sensitivity in Northern Morocco. Laou Watershed Case Study, International Journal of Geosciences, 3, 610-626. SANCHEZ-MARAN ON, M; SORİANO, M; MELGOSA, M; DELGADO, G; DELGADO, R, (2004), Quantifying the effects of aggregation, particle size and components on the colour of Mediterranean soils, European Journal of Soil Science, 51, 551-565. SELÇUK BİRİCİK, A, (1985), Sarayköy civarında Erozyon ve Önlemleri (Konya), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Dergisi, 1, 173-181. SÖNMEZ, K, (1994), Toprak Koruma, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 169, Erzurum. SÜMENGEN, M, (2011), 1/100000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritaları, Elazığ K44 Paftası, Maden Tetkik Arama Enstitüsü Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi, Ankara. ŞAHİN, C, (1987), Erozyon-Toprak erozyonu-yarıntı Erozyonu, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3(1), 189-222. TAĞIL, Ş, (2009), Spatial Distribution and Affecting Factors of Soil Loss on Çakırdere and Yahu Dere Stream Basins (Balıkesir), Balıkesir University Journal of Institute of Social Sciences, 22, 23-39.

193 Coğrafi Bilgi Sistemleri (Cbs) ile Gökdere Havzası ve Çevresinin (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi TORRENT, J; BARRON, V, (1993), Laboratory measurement of soil color: theory and practice, In: Bigham, J.M., Ciolkosz, E.J. (Eds.), Soil Color. Soil Science Society of America, Madison, WI, 21-34. TUNÇ, E; ÇELİK, M. A, (2014), Monitoring The Effects of Rainfall Conditions on Wheat (Triticum Aestivum L.) Fields Using Modis Data in Araban/Gaziantep, Turkey, Fresenius Environmental Bulletin, 23 (3), 728-737. TÜRKER, F; YÜKSEL, O, (1989), Erozyon ve Ekonomik Önemi, Orman Mühendisliği Dergisi, 110, 16-19. USUL, N, (2001), Engineering Hydrology, Department of Civil Engineering, Middle East Technical University, METU Press, Ankara. VERSTAPPEN, H. T. H, (1983), Applied geomorphology. International Institute for Aerial Survey and Earth Science( I.T.C.) Enschede, The Netherlands, Elsevier. VRİELİNG, A; JONG S. M; STERK G; RODRİGUES, S. C, (2008), Timing Of Erosion and Satellite Data: A Multi-Resolution Approach To Soil Erosion Risk Mapping, International Journal of Applied Earth Observation and Geoinformation, 10, 267-281. YÜKSEL, A; AVCİ, V, (2015a), Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama İle Yamaç Havzası'nın (Bingöl) Erozyon Duyarlılık Analizi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 32(2), 116-128. YÜKSEL, A; AVCİ, V, (2015b), Erosion Risk Mapping of CapakcurStreamWatershed Using Geographical Information System and Remote Sensing, Fresenius Environmental Bulletin, Volume: 24, No: 10. ZHANG, Y. J; Lİ, A. J; FUNG, T, (2012), Using GIS and Multi-Criteria Decision Analysis For Conflict Resolution in Land Use Planning Original Research Article. Procedia Environmental Sciences, 13, 2264-2273.