Eskiflehir Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası ESK fieh R YUNUS EMRE nsanl k tarihinin ilk ça lar ndan bu güne binlerce kültürü ba r nda yaflatan, büyük mutasavv f velî Yûnus Emre nin flehri Eskiflehir de Eskiflehir Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftas çerçevesinde bu y l ilki düzenlenen Tasavvuf Müzikleri Festivali, 2-7 May s 2011 tarihleri aras nda, Eskiflehir Osman Gazi Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi salonlar nda gerçekleflecek, halka aç k Festival konserleri, ücretsiz olarak izlenebilecek. XIII. yüzy lda Anadolu da yaflayan Hac Bektafl- Velî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Yûnus Emre, Türk tasavvuf düflünce ve anlay fl n n Anadolu co rafyas nda ayr renkler bulmas n sa lam fllard r. Festival, dünya tasavvuf müziklerini tan tmay, tasavvufî hayat n farkl co rafyalardaki yerel kültürlerle karfl l kl etkileflimleri sayesinde ulaflt benzersiz çeflitlili i vurgulamay ve müzi in etkili gücü sayesinde Müslüman halklar ve medeniyetler aras ndaki diyalogu en üst seviyede sa lamay amaçlamaktad r. Festivalin ilk y l program haz rlan rken bir müzikal form ve uygulama olarak zikir gelene inin temel özellikleri sergilenmek istenmifl ve tasavvufî anlay flta kad nlar n önemine vurgu yap lmaya çal fl lm flt r. Tasavvuf Müzikleri Festivali nin dünyan n önemli festivalleri aras na girmesi için yo un çaba gösterilmektedir. Tasavvuf Müzikleri Festivali Düzenleme Kurulu Mehmet K l çlar (Vali, Kültür, Sanat ve Turizm Vakf Baflkan ) Nurullah Naci Kalkanc (Vali Yard mc s ) Soner fienel (Mahmudiye Kaymakam, Kültür, Sanat ve Turizm Vakf Müdürü) Ali Osman Gül ( l Kültür ve Turizm Müdürü) Dr. Timuçin Çeviko lu (Kültür Bakanl Sanatç s, Festival Sanat Yönetmeni) Tasavvuf Müzikleri Festivali Haz rl k Komitesi Festivalin Sanat Yönetmeni Dr. Timuçin Çeviko lu nun yard mc l klar n Feridun Gündefl ve Burak Kaynarca üstlenmifllerdir. Teknik uygulamalar ise Muammer Ero lu, smet Filizfidano lu ve Halil brahim Günefl yürütmektedir.
2 May s 2011 Pazartesi Gnawa Âyini Maâlem Hamid el Kasri FAS Eski zamanlarda baflta Moritanya olmak üzere Kuzey Afrika n n tümünde yerleflik bir etnik grubun ad olan Gnawa, bugün yerel halk n ba l oldu u tasavvufî ak mlar adland rmak için kullan lmaktad r. Arap-Bedevî geleneklerinin özgün bir bileflimi olmakla beraber Afrika etkisini de yo un bir flekilde hissettiren bu ak mlar, bugün baflta Fas ve Cezayir olmak üzere Kuzey Afrika n n tümünde yayg n bir flekilde yaflamaktad r. Gnawa müzik ve dans n n slâm öncesi dönemin animist geleneklerinden esinlendi i söylenebilir. Müzik ve dans, bu inan fllara mensup Afrika toplumlar nda hastal klar iyilefltirmek ve bir vecd hâli yaratarak ruhlarla irtibata geçmek için yap lan törenlerle benzerlik içindedir. Derdeba ad da verilen Gnawa Âyinleri, insan rûhunu hemen sar veren, h zl ve heyecanl ritimleri ve bu ritimlere uygun akrobatik danslar içerir. Gnawa Âyinleri, maâlem ünvân tafl yan ustalar taraf ndan idare edilir. Maâlemler, dînî müzikleri yerel dillerde hajhuj, guimbri ya da tidinit ad verilen telli bir saz eflli inde sesleriyle icrâ ederler. Âyine kat lan di erleri ise davullar ve krakeb ad verilen zillerle, maâleme efllik ederek söylediklerini tekrarlarlar. Köklü bir Gnawa ailesinin mensûbu olarak Fas n kuzeyindeki Ksar El-Kebir de do an Maâlem Hamid El Kasri, bu müzi in günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biridir. Dünyan n birçok ülkesinde Gnawa müzi ini sergileyen sanatç, ayn zamanda guimbri saz n n önde gelen icrâc lar ndand r. Hamid El Kasri ve 8 seçkin icrâc n n yer ald topluluk, renkli giysileri, h zl ritimleri ve heyecanl akrobatik danslar ile tüm dünyada ilgiyle izlenen ve be eni toplayan derdeba sûfî gelene ini sahneye tafl yor.
ESK fiEH R YUNUS EMRE 3 May s 2011 Sal Deba Deba Mayotte, Afrika aç klar nda Mozambik ile Madagaskar aras nda küçük bir adad r. K ta Afrikas üzerinden gelen sûfî ak mlar n etkisiyle slâmlaflm fl olan Mayotte nin dînî ve günlük hayat nda, sûfî gelenekleri oldukça önemli bir yer tutar. MAYOTTE Bu geleneklerin en önemlilerinden biri olan deba, sadece kad nlar n ifltirak etti i dînî bir toplant ve bu toplant da yap lan Afrika müzik ve danslar ndan esinlenmifl bir tür zikirdir. Baflta Ramazan ay olmak üzere di er baz önemli günlerde, içeri i günün anlam na uygun olarak de ifliklik gösteren bu zikir, ayn zamanda inan fl ve gelene in kuflaklar aras nda iletimini sa layan, kad nlar n bir araya geldi i önemli bir sosyal yap d r. Eskiflehir Yunus Emre Deba, Afrika halklar na özgü melodi, ritim ve danslar eflli inde okunan Kur ân- Kerîm e dayal Arapça metinler ve çeflitli menkîbelerden oluflur. Parlak renkli yerel k yafetler içindeki han mlar n yer de ifltirmeden, nârin hareketlerle ritme efllik ettikleri danslar, zerâfet ve uyumun mükemmel bir bileflimi olarak göze çarpar. Sadece bendir ve zillerin kullan ld, insan rûhunu saran müzikleri ile deba, kendine özgü, orijinal ve ilgi çekici bir kültürel de erdir. Mayotte adas ndan gelen 13 han mdan oluflan ve ayn ad tafl yan topluluk, köklü deba gelene ini sahneye tafl yor.
ESK fiEH R YUNUS EMRE 4 May s 2011 Çarflamba Qawwali Mehr Ali & Sher Ali Qawwal PAK STAN X. yüzy lda Çifltî (Chishti) derviflleri aras nda ortaya ç kan ve günümüze kadar de iflim göstererek gelen Kavvalî (Qawwali), dînî mesajlar müzik yard m ile nakletmeyi ve bir çeflit rûhî coflkunluk, yani vecd hâli meydana getirerek dinleyenleri Yüce Yarat c ya yaklaflt rmay amaçlar. Büyük mutasavv f velîlerin fliirleri ile Hint müzik gelene inin bir bileflimi olan bu müzi in tüm dünyada tan nmas n sa layan ünlü sanatç merhûm Nusrat Fateh Ali Khan (Nusret Fatih Ali Han) d r. Festivale kat lan kavvalî toplulu unun bafl nda bulunan Mehr Ali (Mer Ali) ve Sher Ali (fier Ali) kardefllerin müzikal flecereleri Nusrat Fateh Ali Khan a dayan r. 10 kifliden oluflan Mehr Ali & Sher Ali Qawwal Toplulu u, harmonyumlar ve tabla eflli inde insan sesleriyle icrâ edilen bu bafl döndürücü müzi i geleneksel tarzda icrâ eden ender topluluklardand r. Eskiflehir Yunus Emre
5 May s 2011 Perflembe Sûfî Müzik ve Danslar Sanggar Seni Seulaweuet ENDONEZYA Dünyan n en genifl Müslüman nüfusunu bar nd ran Endonezya, inanç bak m ndan büyük çeflitlilik ve zenginli e sahiptir. Sûfî ak mlar n etkisiyle yay lan slâm, Sumatra (Sumatera) ve özellikle Açe (Aceh) de yo unlukla yaflanmaktad r. Bölgede yaflayan sûfîlerin törenlerinde yayg n olarak icrâ edilen Tari Rapa i Geleng, Tari Saman, Tari Seudati gibi danslar, müzikçi ve dansç lar n her birinin ayr ayr icrâ ettikleri parçalar n bir bütünü oluflturmas gibi özellikleriyle bölgedeki slâm d fl di er geleneklerle benzerlikler gösterir. Ayr ca gittikçe h zlanan ritimleri ve topluca tekrarlanan sözlü bölümleri, di er zikirlerle ortak noktalar olarak göze çarpar. Rapa i Geleng, bölgede rapa i ad verilen bendirlerle yap l r. Tari Saman Bin eller dans nda ise tek s ra hâlinde dizilen dervifller, ilâhîleri ellerini bedenlerine vurmak suretiyle oluflturduklar ritimler eflli inde okurlar. Bu esnada ellerin havada çizdi i kavisler, âhenkli ve etkileyici görüntüler oluflturur. Festivale Endonezya dan kat lacak olan Said Rahmat yönetimindeki 18 kifliden oluflan Sanggar Seni Seulaweuet, dünyan n henüz tan maya bafllad bu orijinal kültürü sahneye tafl yor.
6 May s 2011 Cuma ran Klâsik Tasavvuf Müzi i Mohammad Reza Lotfi & Shayda Ensemble RAN ran Klâsik Müzi i nin esas, belki de en iyi mistik fliir gelene inde bulunabilir. Tarih boyunca bölge sakinleri felsefî ve sanatsal anlay fllar n fliir ve müzik arac l ile ifâde etmifllerdir. ran Klâsik Müzi i nin makâm sistemi dastgâh ve ezgi hazînesi redif, fliirdeki ölçüler temel al narak, fliire efllik etmek ve fliirdeki uhrevî dünyaya fl k tutmak için gelifltirilmifltir. Haftan n yedi gününü hat rlatan yedi dastgâh n her biri, bu müzi in insanlar n günlük hayatlar yla olan yak nl n gösterir. Adlar ise tarihî süreklili in bir iflâretidir (fiûr, Mâhûr, Humâyûn, Navâ, Segâh, Çahârgâh ve Râst-Pençgâh). Sonuç olarak bu sistem, anlat lan hikâyelerde kullan lan sanatsal dilin, kelime da arc n ve dilbilgisini teflkîl eder. Ayn zamanda bu hikâyeler ço u kez ranî esteti in temelini oluflturur. E er gazel naz m flekli, ran fliir gelene inin en parlak mücevheri ise, redife dayal ezgiler de gazelin esrâr n en iyi flekilde ortaya ç karan müzik çeflididir. Klâsik müzikteki anlat m tarzlar, kendi dünyas n tan mlamak için ço u kez mecâzî anlat mlar ve gizemli sözlere baflvuran flairin mesaj n en iyi flekilde iletmek üzere gelifltirilmifltir. Melodik cümlelerin eflit olmayan uzunluklar ve usûlleri, fliirde kullan lan vezin esas al narak tasarlanm flt r. crâ esnâs nda, müzik önce bir hiçlikte bafllay p yavafl yavafl fl a ve ayd nl a do ru yönelir. Müzi i ve efllik etti i fliirleri dinlerken bir gizem dünyas gözler önüne serilir. Kuzeydo u ran n Gorgan flehrinde do an Mohammad Reza Lotfi (Muhammed R za Lütfi), erken yafllarda müzi e bafllam fl, Abdollah Davami (Abdullah Devâmî), Said Hormozi (Said Hurmûzî), Ali Akbar Shahnazi (Ali Ekber fiehnâzî) ve Nour Ali Boroumand (Nûr Ali Burûmend) gibi ran n birçok ünlü müzisyeninden dersler alarak redif, tar ve setar ö renmifltir. Lotfi, ran Klâsik Müzi i nin hemen tüm sazlar n en üst düzeyde icrâ etmekte, bilhassa tar ve setar n en büyük icrâc lar ndan biri olarak gösterilmektedir. Gelene e ba l l ve bu konudaki titizli i ile tan nan Lotfi, mezuniyetinden sonra bir süre Tahran Konservatuar nda bölüm baflkanl yapm fl ve gelene in devam n sa lamak amac yla birçok ö renci yetifltirmifltir. 80 li y llarda ran dan ayr larak talya ve ABD de çal flmalar n sürdüren Lotfi, daha sonra yeniden ran a dönmüfltür. Lotfi, Mohammad Reza Shajarian (Muhammed R za fieceryan), Shahram Nazeri (fiehram Nazerî), Hossein Alizadeh (Hüseyin Alizâde) ve merhûm Parviz Meshkatian (Perviz Meflkâtiyan) ile baraber ran Klâsik Müzi i nin son dönemdeki en büyük üstâdlar ndan biri olarak kabûl edilir. Mohammad Reza Lotfi, Festival e 9 seçkin han m sanatç dan oluflan kendi kurdu u Shayda Ensemble ile kat lacak.
7 May s 2011 Cumartesi Yûnus Emre lâhîleri ve Semâ Âyini Konya Türk Tasavvuf Müzi i Toplulu u Yusuf Kayya TÜRK YE Dr. Timuçin Çeviko lu Festival Sanat Yönetmeni +90 539 859 9696 timucincevikoglu@yunusemrefest.com Türk Tasavvuf Müzi i, repertuarlardaki eser say s bak m ndan baflta Yûnus Emre olmak üzere Niyâzî-i M srî, Azîz Mahmûd Hüdâyî ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî gibi büyük mutasavv f velîlerin manzûm sözleriyle bestelenmifl eserlerden oluflur. Bu eserlerin beste formu olarak en yayg n olanlar çeflitli amaçlarla bestelenen lâhî ler, en hacimli olanlar ise semâya efllik amac yla bestelenen Mevlevî Âyinleri dir. Semâ, sözcük olarak iflitmek anlam ndad r. Mevlevîler aras nda ise, mûsikî na melerini dinlerken vecde gelip hareket etmek, kendinden geçip dönmek anlam na gelir. Sembolik olarak kâinât n oluflumunu, insan n âlemde diriliflini, Yüce Yarat c ya olan aflk ile harekete geçiflini ve kullu unun idrâkine vararak, nsan- Kâmil yani Olgunlaflm fl nsan olmaya yöneliflini anlat r. Semâ ayakta, sessizce ve dönerek yap lan bir zikirdir. Semâzenler her dönüflte içlerinden sessizce Allah diyerek zikrederler. Kültür ve Turizm Bakanl n n 1990 y l nda kurdu u Konya Türk Tasavvuf Müzi i Toplulu u, bu müzi in tek resmî toplulu udur. Topluluk, Konya da düzenlenen Hz. Mevlânâ y Anma Haftas ndaki programlar d fl nda, Mevlânâ Kültür Merkezi nde gerçeklefltirdi i periyodik konserlerde Tasavvuf Müzi i örnekleri sunmakta ve Semâ Âyini icrâ etmektedir. Ayr ca yurtiçi ve d fl nda yapt say s z programlarla Türk Tasavvuf Müzi i gelene ini tan tmaktad r. Toplulu un yönetmeni Yusuf Kayya Kütahya da do mufl, erken yafllardan itibaren gelene in günümüzdeki son temsilcilerinden neyzen Ahmed Yakubo lu dan ney meflk etmifltir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Co rafya Fakültesi Arap Dili ve Edebiyat Bölümü nden mezun olduktan sonra TRT ye girmifl, Ankara Radyosu nda neyzen ve Müzik Dairesi nde uzman olarak görev yapm flt r. 1990 y l nda Kültür ve Turizm Bakanl Konya Türk Tasavvuf Müzi i Toplulu u na neyzen olarak nakleden Kayya, 2004 y l ndan beri topluluk genel yönetmenli i görevini yürütmektedir. Türkiye nin en önemli müzik icrâ kurumlar ndan biri olan Konya Türk Tasavvuf Müzi i Toplulu u iki bölümden oluflacak program n n birinci bölümünde Yûnus Emre Hz. nin sözleriyle bestelenmifl eserlerden örnekler sunacak, ikinci bölümde ise Semâ Âyini icrâ edecektir.