m m mm mühendis 386 v e



Benzer belgeler
formülü zamanı da içerdiği zaman alttaki gibi değişecektir.

Paslanmaz Çeliklerin. kaynak edilmesi. Özlem Karaman Metalurji ve Malzeme Mühendisi Kaynak Mühendisi

Basınç Düşürücü Vanalar

Kaynak yöntemleri ile birleştirilen bir malzemenin kaynak bölgesinin mikroyapısı incelendiğinde iki ana bölgenin var olduğu görülecektir:

CERRAHİ İĞNE ALAŞIMLARI. Microbiologist KADİR GÜRBÜZ

YORULMA HASARLARI Y r o u r l u m a ne n dir i?

Hidroliğin Tanımı. Hidrolik, akışkanlar aracılığıyla kuvvet ve hareketlerin iletimi ve kumandası anlamında kullanılmaktadır.

İŞLETMELERİN EKONOMİDEKİ ÖNEMİ IMPORTANCE OF ENTERPRISES IN THE ECONOMY


tmmob makina mühendisleri odası uygulamalı eğitim merkezi Buhar Sistemleri Hatırlama Eğitimi


Paslanmaz Çeliklerin Kaynak İşlemi Esnasında Karşılaşılan Problemler ve Alınması Gereken Önlemler Paslanmaz çeliklerin kaynak işlemi esnasında

SERBEST ŞAMANDIRALI KONDENSTOP

Küçük terminal ünitelerin kontrolü ve balanslanması için kombine vanalar

Pik (Ham) Demir Üretimi

AYTEK COOLING SYSTEMS SU SOĞUTMALI CHILLER + TCU

BÖLÜM 4 KAYNAK METALURJİSİ

YTÜMAKiNE * A305teyim.com

Prof. Dr. HÜSEYİN UZUN KAYNAK KABİLİYETİ

Temel Semboller. Sürekli Çizgi - Akış hattını gösterir. Kesik Çizgi - Pilot veya drenaj hattını gösterir

Hidrolik devre sembolleri Hidrolik Devre Kontrol ve Ekipman Sembolleri


KAZAN ÇELİKLERİNİN KAYNAK KABİLİYETİ 1. Kazan Çeliklerinin Özellikleri

Daire Isıtma Üniteleri. Daire İçi Isı Dağıtımı ve Kullanma Suyu Isıtması İçin

CİMRİ MODÜL EKONOMİZER ve YOĞUŞTURUCULAR

Yüksek Mukavemetli Düşük Alaşımlı Çeliklerin Kaynağı. Özlem Karaman Metalurji ve Malzeme Mühendisi Kaynak Mühendisi

m3/h, Pa. Kavrama, kayış-kasnak veya direk tahrik Eurovent e göre Kısa/Uzun gövde; kılavuz giriş kanatlı/kanatsız

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ HASAR ANALİZİ YÜKSEK LİSANS - DOKTORA DERS NOTLARI. Doç.Dr.İrfan AY BALIKESİR

Konu: Yüksek Hassasiyetli Yağ Keçelerinin Takviye Bilezik Kalıplarının Üretiminde Kullanılan Takım Çelikleri ve Üretim Prosesleri

Kovan. Alüminyum ekstrüzyon sisteminin şematik gösterimi

SIVI VE GAZ YAKITLI MERKEZİ SİSTEM KALORİFER KAZANI KULLANMA KLAVUZU

3.1. Proje Okuma Bilgisi Tek Etkili Silindirin Kumandası

3. MALZEME PROFİLLERİ (MATERİALS PROFİLES) 3.1. METAL VE ALAŞIMLAR. Karbon çelikleri (carbon steels)

HİDROLİK VE PNÖMATİK KARŞILAŞTIRMA

ENERJİ VERİMLİLİĞİ EĞİTİM MERKEZİ

Regutec F. Geri dönüş vanaları Radyatör geri dönüş vanası

Hızlı, sessiz ve son derece ekonomik hava alma

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

Soğutma suyu doldurulması. Soğutma suyu doldurma koşulları. Aracın soğutma sistemi üzerinde çalışma UYARI!

ENERJİ VERİMLİLİĞİ EĞİTİM MERKEZİ

TEMEL HİDROLİK BİLGİLER ŞEMSETTİN IŞIL

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

7. KAYNAKTA ORTAYA ÇIKAN PROBLEMLER ve KAYNAK HATALARI

ADB (AIR DISC BRAKES/HAVALI DISK FRENLERI) HATA ARAMASI İÇIN TEMEL ESASLAR. Bakınız 1. c)

PRES ĐŞLERĐNDE HĐDROPNÖMATĐK OLARAK ÇALIŞAN YÜKSEK GÜÇ ARTIRICI ÜNĐTELER

TA-COMPACT-P. Küçük terminal ünitelerin kontrolü ve balanslanması için kombine vanalar Basınçtan bağımsız balans ve kontrol vanası (PIBCV)

Isı İstasyonu Ürün Kataloğu

ENERJİ VERİMLİLİĞİ EĞİTİM MERKEZİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ EĞİTİM MERKEZİ

DENEYİN ADI: Çeliklerin Isıl İşlemi. AMACI: Çeliklerde ısıl işlem yoluyla mikroyapı ve mekanik özelliklerin değişiminin öğretilmesi.

BAZI KAYNAK PARAMETRELERİNİN SIÇRAMA KAYIPLARINA ETKİSİ

KAYNAMALI ISI TRANSFERİ DENEYİ. Arş. Gör. Emre MANDEV

People. Passion. Performance. RX Hidrolik Kırıcılar Her Türlü Zorlu İş İçin

The Power to Save Energy.

SIERRA DALDIRMA TİP VORTEKS BUHAR SAYACI

tmmob makina mühendisleri odası uygulamalı eğitim merkezi Buhar Kazanı Verim Hesapları Eğitimi

TIG GAZALTI KAYNAK YÖNTEMİNDE KULLANILAN GAZLAR VE ÖZELLİKLERİ PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ODAM9Z WEB SİTESİ

Hidrostatik Güç İletimi. Vedat Temiz

GEMİ SİSTEMİ VE DEVRELERİ. Prof.Dr.Adnan Parlak

STATİK BALANS VANASI / DİŞLİ

ÇELİK YAPILAR (2+1) Yrd. Doç. Dr. Ali SARIBIYIK

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Eczacıbaşı - Lincoln Electric ASKAYNAK. Düşük Alaşımlı Yüksek Dayanımlı Çelikler İçin MIG/TIG Kaynak Telleri

MKT 204 MEKATRONİK YAPI ELEMANLARI

PNOMEK. Safe pressure materials.. KULLANMA KILAVUZU TC1 SERİSİ

JEOTERMAL BÖLGE ISITMA SİSTEMLERİNDE SICAKLIK KONTROLUNUN DÖNÜŞ SICAKLIĞINA ETKİSİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

METAL KAYNAĞI METALİK MALZEMELERİ,

Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil

Harekete daha fazlasını katıyoruz. Yüksek verimli su temini pompaları.

MIT PAKET SİSTEMLER AKILLI ÇÖZÜMLER SORUNSUZ SİSTEMLER

Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından

90 kw kw YENİ SERİ EKO PLUS

KONDENSTOPSUZ KAPALI BUHAR ÇEVRĠMĠ

1.0. OTOMATİK KONTROL VANALARI UYGULAMALARI

JOMINY DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

Geleneksel sıcaklık ayarı: Önce emniyet Elektronik kontrollü termostat Daha fazla verimlilik için güvenli bir seçim

HİDROLİK GÜÇ ÜNİTESİ Valf bloğu

Prof.Dr.Muzaffer ZEREN SU ATOMİZASYONU

VANALARIN HĐDROLĐK KARAKTERĐSTĐKLERĐ

RTL. Yerden ısıtma kontrol sistemleri Geri dönüş sıcaklık sınırlayıcısı

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Hidromekanik ve Hidrolik Makinalar Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Kompresör Deneyi Çalışma Notu


Kaynak nedir? Aynı veya benzer alaşımlı maddelerin ısı tesiri altında birleştirilmelerine Kaynak adı verilir.

Metal yüzeyinde farklı korozyon türleri

9. PNÖMATİK SEMBOLLER

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015

Eksenel pistonlu üniteler kendinden emişlidir. Bununla beraber bazı özel durumlarda emiş tarafı alçak basınçla beslenir.

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY - 5 PSİKROMETRİK İŞLEMLERDE ENERJİ VE KÜTLE DENGESİ

Daha Yeşil ve Daha Akıllı: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Çevre ve İklim Değişimi

Mühendislik Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

AYTU YÜKSEK ISI VE TEKNİK TEKSTİL ÜRÜNLERİ SAN.TİC.LTD.ŞTİ.

Dumlupınar Gaz Atomizasyonu Ünitesi

HİDROLİK EĞİTİM SETİ ÖRNEK DEVRE UYGULAMALARI

SÜPER ALAŞIMLAR Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER Prof.Dr.Ayşegül AKDOĞAN EKER

Transkript:

mühendis m m mm v e 386

.~ı *..;, SEÇERKEN DUŞUNUN! VANA BİRKEZ ALINIR. % loosızdırmazlık Enerji tasarruf u sağlar. Çevreyi kirletmez Akışkan kaybına neden oimaz Çok kısa zamanda kendini amorti etmesi nedeniyle EKONOMİKTİR. MANOMETRE ve DRENAJ MUSLUKLARI SEVİYE GÖSTERGELERİ KLINGER YAKACIK YAKACIK MAKİNE FABRİKASI POKÜMVALF.SANAYİveTİCARETA.Ş.»I F MERKEZ. Kemeraltı Cd. Bankalar Han. K.5 80030 Karaköy-İst. Tel: 151 02 96 (4 Hat) Telex: 25304 ymf tr. Fax: 149 34 42 FABRİKA.Ankara Asfaltı Üstü Kartal-İstanbul Tel: 377 09 95-96 Fax: 377 28 62 MAĞAZA. Necatibey Cad. Karantina Sok. N.7 Karaköy-İstanbul Tel: 144 33 71-151 18 23 ANKARA.Tel: 2302375-23046 36 Fax: 231 04 23 İZMİR.Tel: 146852 ADANA.Tel: 1922BURSA.Tel: 14 1496

kondenstop ve kontrol cihazlarında dünyada lider.. spira / sarco K- ı BASINÇ DÜŞÜRÜCÜ * TERMOSTATÎK VANA KONDENSTOPLAR Termodinamik Basınç Dengeli Termostatik Şamandralı Ters Kovalı Bimetalik NEMLENDİRİCİ ı BUHAR SAYACI «HAVA ATICI (Air vent) AIR TRAP (Hava Kapanı) ŞİRKET MERKEZİ Kemeraltı Cd. Bankalar Han K.5 80030 Karaköy-istanbul Tel : 151 02 96 (4 Hat) Tlx : 25304 ymf tr Fax: 149 34 42 YAKACIK MAKİNE FABRİKASI DÖKÜM, VALF SANAYİ ve TİCARET A.Ş. FABRİKA Ankara Asfaltı Üstü Kartal-istanbul Tel : 377 09 95-96 Fax : 377 28 62 MAĞAZA NecatibeyCad. Karantina Sk. No.7 Karaköy-istanbul Tel: 144 33 71 151 18 23 ANKARA Strazburg Cad. No: 32/3 Sıhhiye-Ankara Tel : 230 23 75 230 46 36 Fax : 231 04 23 İZMİR Akdeniz Cad. Anba iş Hanı No:8 1/107 Pasaport-izmir Tel: 14 68 52 Fax : 41 03 49 ADANA Abidinpaşa Cad. Bakır İş Hanı Kat: 2 No: 202 Adana Tel. 12 03 07 Fax: 19 22 69 BURSA Ulu Cad. Onur iş Hanı No: 16 Kat: 1 Bursa Tel: 14 14 96

; TERMOSTATİK RADYATÖR VALFI inyaca ünlü HEIMEIER lisansıyla ve ileri E.C.A. teknolojisiyle rkiye'de üretilen E.C.A. Termostatik Radyatör Valfleri, sahip Juğu hassas termostat grubu sayesinde; Drtam sıcaklığındaki değişiklikleri anında algılayarak adyatörden geçen su miktarını otomatik olarak düzenler. îöylece, hem bulunduğunuz ortamın sıcaklığını istediğiniz Jerecede sabit tutar... iem de sağlıklı bir ısınma sağlamasının yanı sıra enerji kaybını inler. (Çünkü, sıcaklıkta meydana gelecek VC'Iik bir artış )ile %6'ya varan enerji kaybına yol açmaktadır.)»ol yedek parça ile E. C. A. bakım servislerinin güvencesi altındadır. nel Dağıtım: ELMOR TESİSAT MALZEMESİ TİCARET A.Ş. İSTANBUL Tel: 151 70 06 (6 hat) "YILLARCA BERABER"

Yeni HP Apollo iş istasyonları ile bırakın yeniden rakamlar konuşsun. Güvenilir iş ortağınız HP size rakipleriniz karşısında güç kazandınyor, avantaj sağlıyor. Ve şimdi de HP Apollo 700 serisinin yeni modelleri 705 ve 710 RISC İş İstasyonlarını sunuyor. Model 705 Model 710 MIPS SPECS MFLOPS 35 34 8 57.9 49.7 12.2 Fazla söze gerek yok. Yukarıda da okuduğunuz gibi rakamlar kendi kendine konuşuyor... Bu rakamlara ulaşmak için sadece şu rakamları çevirmeniz yeterli! Tel: (1) 224 59 25 - (4) 125 83 13 HEWLETT PACKARD İHTİMALLERİ GERÇEKLEŞTİRİR. * Disksız 19" Greyscale 8 MB Model 705 için Türkiye satış fiyatıdır. Fiyatlara KDV dahil değildir.

Mikronel 320,220 Mikronel 320L,220L TPl Torna, Freze, Bohnverk ve Benzeri Tezgahlar için... EAE Electronics 'güvenilir yardımcınız" 30.0! 553.53 aso.\fepyeni ve Üstün Olanaklar. EAE Elektronik A.Ş. sektöideki 6 yıllık deneyimi ile mükemmeli yarattı. Yeni Mikronel Serisi Digital Koordinat Okuma ve Kontrol Üniteleri konvansiyonel tezgahlara alışılmışın çok ötesinde, yepyeni boyutlar kazandırıyor. Yeni Mikronel'ler, konvansiyonel tezgahlardan alınabilecek faydanın üst sınırlarını zorluyor."yeni Mikronel'ler ile hem üretiyor hem de kalite kontrol yapabiliyorsunuz. Artık pek çok uygulama için 'divizör' gerekmiyor. Üstelik yeni Mikronel'ler EAE nin alışılmış fiyat ve ödeme şartlan ile satılıyor. Lütfen bizi arayın. Size, yepyeni ve üstün olanaklar hakkında bilgi vermekten mutluluk duyacağız. toooo 5.0000 0 0 3*4$&TI - İ2ZHS6 7 - IB3.HSS Bol Yedek Parça, Stoktan Teslim, Üretici Garantisi. EAE Elektronik A.Ş. Merkez ve Fabrika Sancaklı Cad. Öznur Sok. 40 Güngörm 34610 İstanbul Tel : (1) 5535360-5079053 Fax: (1) 5841035 İç Anadolu Bölgesi Olgunlar Sokak 20/24 Bakanlıklar Ankara Tel.: (4) 1188150-1174961 Fax.: (4) 1174961-1174962 Ege Bölgesi Hırdavatçılar Çarşısı 1145/9 Sokak No: 9 Yenişehir izmir Tel.: (51) 580190 Fax.: (51) 339993 İta Ut

MART/MARCH CiltVol: 33 Sayı/No.: 386 M.M.O adına Sahibi (Publisher): Murat ÖNDER Sorumlu Yazı İşleri Müdürü (Managing Editör): Suat Sezai GÜRÜ Yayın Sekreteri (Publishing Secretary): Nihat ANGI Yayın Kurulu (Publishing Board): Barbaros TUNCER Yusuf TEKİN Müfit GÜLGEÇ Vedat HAKSAL YunusYENER Melih ŞAHİN Grafik (Grafhist) Orhan ŞAPÇI Reklam Yönetmeni (Advertising Representative): Nermin ÖZBAKİ Dizgi (Type Setting) ARTI Ltd 118 63 80 Baskı (Priting by) Ersa Matbaacılık Yönetim Yeri (Head Office): Sümer Sokak No : 36'1-A 06440 Demırtepe/ANKARA Tel : 231 31 59 Fax: (4) 231 31 65 Baskı Sayısı 30.000 Fiatı : 15.000.-TL. Abone (Yıllık): 180.000.-TL. I r^ll1 D BİCİLIİİİ Çevreye Uygun Ekonomik Kalkınma _ Meral Dinçer NAZLIOĞLU * Kaynaklı Birleştirmelerde Korozyonun Anlaşılması ve Önlenmesi D.N. Noble Çev: Tamer DEMİRKOL Hidrolik Devrelerde Kullanılan Basınç, Akış Kontrol ve Sıralama Valflerinde ArızaTespiti Yaşar PANCAR Güneş Enerjili Soğutma Sistemleri ve Kullanım Olanakları İbrahim DİNÇER 22 Bilgisayar Kontrollü Tezgahlarda Kullanılan Adım Motorları i)ç\ Karekteristikleri ve Kontrol Çevrimleri ~** Erdem KOÇ Hidayet ÖZTÜRK Osilasyon Haraketi Yapan Yerlerde Kullanılan Katı Yağlayıcı Maddeler J. Gansheimer Çev: Yılmaz GÜRLEYİK 17 35 Yıl Önce Mühendis ve Makina A/y Economical Improvement Preserving Environment Understanding and Preventing Corrosion in VVelded Joints Troubleshooting in Hydraulic Systems, Pressure, Flovv Çontrol and Sequence Valves. Solar-Driven Refrigeration Systems and Utilization Possibilities The Characteristics of Stepping Motors Used on Computer Controlled Machine Tools and Gontrol Çycles Solid Lubricants Used İn Machine Parts VVhich Oscillateo 35 Years Ago Mühendis ve Makina Yayım Koşulları: - Yazılaı daktilo ile iki satır atalıkla iki kopya yazılmış olaıak 70-100 sözcükten oluşan Türkçe ve İngilizce özeti, yazı başlığının ingilizcesi yazarın kısa özgeçmişi, adreslen ve telefon numaıaları ile birlikte Dergi Yönetim Yen Adresi'ne gönderitmefidir. - Yazılar 12 daktilo sayfasını (yaklaşık 3000 sözcük) geçmemelidir (12 daktilo sayfasını aşan yazıların 2 bölüm halinde, birbirini izleyen sayılarda, yayımlanacağının düşünülerek bölümlere ayrılmış olarak gönderilmesi gerekir.) - Yazılarda kullanılan fotoğraflar net ve temiz olmalı, şekiller aydınger veya beyaz kağıda çini mürekkebi ile çizilmelidir. - Yazılarda SI birimleri kullanılmalı /azıların sonuna yararlanılan kaynakça eklenmelidir. - Özgün ve derleme yazılardaki görüşler yazarına çevlrinrden doğacak sorumluluk ise çevirene aittir. - Yazılar başka tın sureli yayın organında yayımlanmış olmamalı herhangi bir toplantıda tebhş olarak sunulmuş veya sunulacak ise bu açık olarak belirtilmelidir - Dergide yayımlanan yazılara bir dergi sayfası için özgün ve derleme yazılarda 35 000 - TL. çeviri yazılarda 25.000.- TL. net ödeme yapılır. - Dergideki yazılardan kaynak gösterilmek koşuluyla alıntı yapılabilir Yazıların Değerlendirilmesi Oeıgıye gönderilecek yazılar öncelikle Yayın Kurulu tarafından ön elemeden geçirilmekte daha sonra kurulun belirlediği uzmanlar tarafından değerlendirilmektedir Uzmanlann yaptığı değerlendirme sonuçları yazara da iletilecek, uzmanlaıın öneıdığı ve Yayın Kurulu'nun uygun gördüğü düzeltmelerin yapılması yazardan istenecektir. Bu düzeltmelerin yazaı tarafından yapılması duıumunda yazı yayınlanabilecektir. GENaMERKEZ S Ş 3» ûn»şo 8$4«fismirtej»/ Anlara' T* (#2313189 fcâsh3165 MiKARA ŞUBESİ Sümer S & W 0 Ankara Tef. (4)Z31 80 20 ktimm,w 'Ankara t?!» Kat: 4 80060 8<^) to/ista«l)ui T(i)W5Sa«314585 İZM ŞUBESİ «IÇütmtayfa W; 10.1 35SÎOSB«toğdu, «tantale-izmir SMSois» r«t (24); 121(90(3 Kat) KûCAEÜŞUBSSf»JK^.isfe Pastan» Sok. Be» Ifh. 11/5 41200 EMI Tel (21) 12664? 0İYAR8AKIR ÖSTEMSU «C a d l W mi DİYMİSAKİR Tel: (öl) 24167 32230 TIMSİLCİÜİSI O l t m Kal: 4 07100 Tel: (31) 1177334 SAMSUH 8ÖLGE TEMSİLCİLİĞ) Islıklat CM. No: 35 î«l: 125130 $AMSUH KBNYA 80UST Hastane Caa.Oofctorfer!stantNo:402Kat:2 13083 Tat (391) KONVA.»JSWyl Vatan Cad Ha*-is Apt. MA $8010IOWSERİ Tel: (^117838 TRABZON B&tGS TEMSİLCİLİĞİ UaS(E So(,E»Ç Kat-480:33611 Tel- (031) 17768

"Mühendis ve Makina" yayın yaşamında Türkiye'de özellikle teknik alandaki yayın boşluğunu doldurmaya 35 yıl öncesinden başlamış ve bu sürekliliğini her koşulda sağlayabilmiş, alanında öncü olmuş bir yayın organı. "Mühendis ve Makina" dergisi 35 yuını aşan yayın yaşamı boyunca değişik yönetimler, değişik yaym kurulları ü, \z nişti, tanışıyor ve tanışacak. İnsanların görüş ve düşünceleri ne olursa olsun, "Mühendis ve Makina" mesleğimizi ve meslektaşlarımızı ilgilendiren konularda bilimsel ve teknik yazılarla beraber sosyal, ekonomik içerikli yazılarıyla da siz üyelerimizin ilgi odağı, yardımcısı, kaynakçası, yol göstericisi ve iletişim organı olmaya çalışacak. "Mühendis ve Makina" yayın organlarının kapandığı ve okuma oranının çok düşük olduğu ülkemizde ürettiğimiz bilim ve teknolojiyi üretildiği çağında yakalamak, bilgi aktarımı ve bilginin ulaşılabilirliğini sağlamak, onları saklamak ve geleceğe aktarmak misyonuyla görev yapıyor ve yapacak. Bilimin gerektirdiği bilimsel içerikli yazıların yanı sıra teknolojinin gerektirdiği teknik ve uygulamaya yönelik içeriğini de siz değerli üyelerimizin katkılarıyla artıracaktır. "Bilim ve teknolojiye katkı koymak için gerekli olan ulusal politikalarımızın belirlenmesi çalışmalarını tüm meslektaşlarımıza ulaştırmak, bilim ve teknolojiye katkı koyarak sanayileşme yolunda etkinlik göstermek, değişik ama aynı konudaki çalışmaları bir potada eritmek ve mühendislik eğitiminde yol gösterici olmak" ilkelerini sürdürecektir. Dişli, malzeme taşıma, kaynak, yağlama, üretim planlama, akışkanlar mekaniği, verimlilik, havalandırma, iklimlendirme, hidrolik vb. tüm teorik ve uygulamalı mühendislik disiplinlerinde gelişmiş ülkelerde yayın çeşitliliği yaşanırken; Türkiye'nin kısır ortamında üniversite, sanayi, oda, kamu kuruluşları, mühendislik büroları gibi çeşitli yerlerde üretilen bilimsel ve teknolojik çalışmaları disiplinlerine bakılmaksızın bünyesinde toparlayabüen ve geniş meslektaş kitlesine aktarmaya çalışan "Mühendis ve Makina". İmalat işlemlerinin büyük ölçüde robotlarla gerçekleştileceği geleceğin fabrikalarını çalıştıracak mühendislerin yetiştirilmesinde, teknolojilerin geliştirilmesinde ve bilimsel politikaların belirlenmesinde katkılarımızı koyalım; mesleğimize dinamizm kazandıralım. Ülkemizin, mesleğimizin ve kendimizin aynası olan "Mühendis ve Makina"yı üretkenliğimizle, katılımcılığımızla ve çalışmalarımızla daha ileri bir noktaya taşıyalım. Bu sayımızda bilimsel ağırlık olarak mühendisliğin en önemli konularından korozyonun kaynaklarda yarattığı problemler ve korozyon dayanımlı alaşımlar, meyve sebzelerin saklanması için kullanılan önsoğutma yönteminin küresel şekilli domateslerde uygulanması, buradaki sıcaklık dağılımlarının yanısıra termoflziksel değişkenlerin de belirlenmesi; bir rüzgar tüneli simülasyonu ile atmosferik sınır tabakası içine yerleştirilen çeşitli engellerin etrafında oluşan akışlarla ilgili yazılar yer almıştır. Günümüzün en çok tartışılan ve güncel konularından çevre ve sanayileşme ikilisine "Çevreye Uygun Ekonomik Kalkınma" başlıklı yazı ile değişik bir bakış getirildiğini okuyacaksınız. Saygılarımızla Mühendis ve Makina

IJIIIII) 111111 İM 11111111MI M Mil IIIIII111IIIIIIIIIIIIIII li 111IUII t II UM HIIII İlli III İli III Ogz Çevreye Uygun Ekonomik Kalkınma Meral»inçer NAZLKHİLI K»alkınmanın ana sektörlerinden biri olan sanayi ile çevre arasında sıkı, çok yönlü ve birbirini etkileyici bir ilişki vardır. Bu etkileşimin olumlu sonuçları yanında, çevre koruma açısından önlemler alınmadığı takdirde, çevre üzerinde olumsuz sonuçlar doğuran sorunlar ortaya çıkmakta, giderek çevrenin hızla kirlenmesine ve sanayiden kalkınmada beklenen yararların kaybolmasına neden olmaktadır. Böylece sanayi, beklenen yararlar yerine, kaynakları ve çevreyi tahrip eden, telâfisi imkânsız, ekonomik olmayan çevre sorunları yaratmaktadır. Çevre kirlenmesinde, kalkınmanın sürükleyici gücü olan sanayinin ağırlıklı rolü olduğu görülmektedir. Sanayileşme sürecinin ulaştığı boyut, uygarlığa kazandırdığı dinamizmin yanısıra, insanlık için son derece ciddi ve yaşamsal önemde bir tehdidi de beraberinde getirmiştir ki bu da çevre kirliliğidir. Kalkınma olumlu boyutlarda geliştiği taktirde, çevre sorunlarından uzaklaşıp, kontrollü bir çevresel yaşam olabileceği fikrine yaklaşmak mümkün olabilir. Bir toplumda, bütün üretim koşullarına gerekli kontrol getirilse bile, nüfus artışı nedeni ile çevreye yapılan baskı ortadan kalkmayacaktır. Sanayi seçimlerini, teknoloji seçimlerini, eko teknoloji-eko sanayi dediğimiz bir şekle getirmek mümkün müdür? Üretim yapan birimler, artık üretimlerini, kullanmış oldukları kaynakları mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde değerlendirmek ve atıkları sınırlandırmak ve bunları, yeniden kullanmak ve kaynakları temiz tutmak konusunda yeni teknolojiler geliştirmelidirler. Ekonomik başarının koşulu, ekonomik büyümedir. Ancak sanayileşme yoluyla ekonomik büyüme, (*) Türkiye Çevre Sorunları Vakfı daha fazla üretmek ve daha fazla tüketmek anlamına geldiğinden, doğadan daha fazla hammadde alarak daha fazla atık üretmek zorunlu olarak ortaya çıkar. Çevrenin olumsuz değişimi, ekonomiyi büyük ölçüde etkilemekte ve doğal kaynakların bozulması da, gelecek açısından çok tehlikeli bir durum arzetmektedir. Eğer çevre kirliliğini önleyecek tedbirler, şimdiden alınmazsa, ileride daha büyük boyutlara ulaşacak bu sorunları çözmek için yapılacak harcamalar artacaktır. Ekonomiyi olumsuz yönde etkileyecek olan bu durumu, çevre sorunlarının Fayda- Maliyet konusu içinde değerlendirmek gerekecektir. Çevredeki doğal dengeyi bozduktan sonra, düzeltme yaklaşımı yerine, sürekli çevreyi koruyucu bir yaklaşımın tercih edilmesi gerekir. Tahrip edilmiş çevreyi yenilemek, hem çok masraflı, hem de bazen olanaksızdır. Başlangıçtan itibaren, çevreyi koruyucu tedbirler alınarak gerçekleşecek bir sanayileşme ve kalkınma ileride karşımıza ödenmesi güç faturalarla karşılaşmamak için şarttır. Her tür çevre doğal dengesi bozulmasının, çeşitli ve bedeli ağır nedenleri vardır. Bunlardan bir çoğu çevre bozulma sınırı bedelini ekonomik sistem içine hatalı yerleştirme ve çevrenin korunması için kaynak sağlamadaki başarısızlıktan kaynaklanmaktadır. Ekonomik sistem geliştirilemediği, kaynak kullanımı, doğal yenileme hızı seviyesine indirilemediği sürece, kaynakların tükenmesi kaçınılmazdır. Yoksulluğu önlemek, refah düzeyini yükseltmek ve yaygınlaştırmak, ekonomik büyümeyi hedeflemek her ülkenin temel uğraşlarıdır. Ancak, kalkınma, çevreden bağımsız olarak ele alınırsa, ekonomik büyüme tehlikeye düşer. Makro açıdan bakıldığında, belirli bir ürünün üretimi sırasında, çevreyi kirletici durumda olan sanayici, doğal olarak bir başka ürünün de tüketicisidir. Tükettiği ürüne ödediği bedel içinde, bu ürünün üretiminden oluşan kirliliğinin çevreye zarar vermeyecek şekilde arıtılması halinde belirli bir pay ödemiş olacaktır. Bu bir doğal döngüdür. Herkes tüketiyor ve sonuç olarak herkes tüketime bağımlı olarak neden olduğu kirliliğin bedelini ödemekle karşı karşıya kalıyor. Böylece sanayici tarafından çevreyi koruyarak üretim yapmak için alınan önlemlerin maliyeti, üretim maliyetine ilâve edilmekte, bu da ürünün satış fiyatına yansımaktadır. Çevre koruma önlemlerinin maliyeti bu şekilde tüketiciye dönmektedir. Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı :386 Mart 1992 7

Çevre koruma önlemlerinin maliyetini, sadece kirletenin ödemesi halinde ise, sanayicinin o üretimi yapmaması, vazgeçmesi söz konusu olabilir. Bunun anlamı, o üretim miktarı kadar topluma az üretim arzedilecek ve bu arz talep dengesini olumsuz etkileyecektir. Sanayicinin yaptığı üretimden tüketici ve kullanıcı faydalanmaktadır. Bunun sonucunda çevre koruma ile ilgili harcamalar üretici ve tüketiciye dengeli bir şekilde bölüştürülmelidir. Çevre ile ilgili yatırımların maliyetini belirlemek kolaydır da sağladıkları yararları sayıyla ifade etmek zordur. insanoğlunun doğaya attığı her bir madde, şu ya da bu biçimde tekrar kendisine döner. İnsanlık kirliliği yaratacak teknolojileri geliştirirken, o kirliliği arıtacak teknolojileri de geliştiriyor. Fiziki ve beşeri sermayeye yapılan yatırımların değeri, kullanılan doğal kaynakların değerine en az eşit olmalı ki kalkınma sürdürülebilir olsun. Doğal kaynakların miktarları azaldıkça fiyatları artmakta ve bu kaynağın korunması ve ikamesinin bulunması yönündeki yatırımlar artmaktadır. Yatırım yapacaklara uygulanacak standartların, eski firmalara göre yüksek olması, bunun yaratacağı maliyet nedeniyle yatırım şevkini kırabilmektedir. Kirliliği standartlarla kontrol etme yerine vergilendirme de bir yoldur. Çevre yatırımları çok para götüren, para getirmeyen yatırımlar değildir. Yatırımdan sonra sistem, belki de hemen 1 senede kendini öder. Kalkınmış olmaktan, çağdaş toplum olmaktan maksat nedir? İleri teknoloji, daha çok elektrik, daha iyi ulaşım, beslenme, sağlık, eğitim, kişi başına gelir... Fakat en önemlisi karşılaştığı sorunlara çözüm bulabilen, kaynakların korunması, toplumun mutluluğunu düşünen toplumdur. Günümüzde en önemli "sorun çevre sorunu diyorsak, buna çözüm üretebilme kapasitemiz, çağdaşlığımızın göstergesi olacaktır. Son gelişmelerden, kalkınma ve çevre kavramlarının birbirleriyle çatışır biçimde değil, birbirlerini destekleyici şekilde ele alındığı görülmektedir. Bu anlayış düzeyi, kalkınmanın çevre aleyhine, çevre korumanın da kalkınma aleyhine olmadığı görüşünü benimseyen bir gelişme ve oluşum göstermektedir. Dengeli ve sürekli kalkınma, gelecek nesillerin sahip olacağı imkânları tehlikeye sokmadan bugünkü neslin ihtiyaçlarını karşılamayı hedef alan bir kalkınma tarzıdır ve kalkınmayı çevre değerlerini tahrip etmeden gerçekleştirme düşüncesi, alışkanlık haline getirilmelidir. Çevre korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın, bütün hükümet kuruluşlarının, uluslararası kuruluşların ve özel kuruluşların görev alanlarının ayrılmaz bir parçası olması kaçınılmazdır. Bu konuyu Türkiye ciddiye almalıdır. Türkiye'nin bu gelişmelere ayak uydurması, politikacıların, bilim adamlarının, eğitimcilerin ve halkın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Çevreyi tahrip etmeyen kalkınma anlayışı uluslararası kredi kuruluşlarının da temel düşüncelerinden biri olmaktadır. Dünya Bankası başta olmak üzere birçok finansman kuruluşu, destek sağlayacakları projelerde çevre faktörüne dikkat edilmesini şart koşmaya başlamıştır. Türkiye'nin kalkınma temposunu aksatmaması için bu gelişmeleri mutlaka dikkate alması gerekmektedir. Sorunun temelden çözümü için gerekli ve etkili tedbirler alınmadıkça, izlenim ve yayınlara rağmen sorunlar giderek artar, toplumu içinden çıkılması güç bir duruma getirir. Kişiler, toplumlar, hükümetler kalkınma gayretleri esnasında, çevreyi korumayı kalkınmanın ayrılmaz bir parçası halinde kabul eden bir anlayışa ulaşmadıkça, çevrenin giderek artan bir hızla kirlenmesi ve tahrip edilmesini önlemek mümkün olmayacaktır. Öyle bir kalkınma süreci bulunmalı ki, bunda her ülke kendi kalkınma teknikleri içinde belirli sürekliliğisağlamış olsun. Bununla birlikte gelecek kuşakların haklarını tüketmeden, sadece bugünü düşünen anlayıştan uzaklaşıp, gelecek kuşaklara külfet, bugünkü kuşaklara nimet anlayışından da vazgeçilmiş olmalı. Sürdürülebilir kalkınma, bir yandan doğal kaynakları tahrip etmeden kalkınmanın devam ettirilmesini, öte yandan da işgücü dediğimiz kaynağın iyi değerlendirilmesini gerektirmektedir. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, nüfus artışının hızlı olması dolayısıyla işgücü fazlası mevcuttur. Bu işgücünü istihdam, kalkınma hızının yükseltilmesini gerektiriyor. Kalkınma hızının yükseltilmesi, bir yandan kıt kaynakların tahsis edilmesi sorununu, öte yandan da çevrenin kirlenmesini arttıran bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, kalkınma hızının arttırılması, bir yandan çevre kirliliğini arttırırken, öte yandan da kalkınmanın sürdürülebilmesi zorlaştıran bir unsur olarak görüleb : lilyor. Meseleye, sürdürülebilir kalkınma açısından baktığımızda, kıt kaynakların tahsisi biçiminde ele almak ve kaynakların Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı: 386 Mart 1992

nereye tahsis edileceğini, tahsis edildiği yerden de ne ölçüde fayda sağlanacağını, buna karşılık ne gibi maliyetlerin ortaya çıkabileceğini düşünmek ve sürdürülebilir kalkınma açısından da, konuya maliyetyarar şeklinde bakmak gerekiyor. Türkiye, hızlı kalkınmanın ortaya çıkardığı sorunları azaltarak, kalkınmayı sağlama politikalarını uygulama durumundadır. Hızlı nüfus artışı, elbetteki ön planda düşünülmesi gereken bir faktör. %2,5 oranındaki nüfus artışıyla, kaynak kullanımını arttırma gayretleri istenilen düzeyde yürütülse dahi, çevre sorunlarının boyutları çeşitli bölgelerde artarak sürecektir. Türkiye'nin önümüzdeki yıllar için belirleyeceği çevre politikalarında, kalkınmayla birlikte çevrenin korunması politikalarının iyice ortaya konması ve uygulanması gerekmektedir. Türkiye'de çevreyle ekonomi ve kalkınma arasında ilişkiyi kurarken, bugüne kadar yapılan bir yanlıştan kendimizi sıyırmamız gerekir. Sanki birbiriyle savaş veren gruplar var sanayiciler-çevreciler. Bunlar arasında diyalog kurulmadığı takdirde, çevre ile ilgili sorunları, politikacının, kalkınmaya öncelik veren iktidar sahibinin, hükümetin, devletin gündeminde önde gelen bir sıraya oturtma olanağımız yoktur. Anayasamız iki önemli ögesiyle bize, vatandaş olarak yaşama kalitemizin yükseltileceğini, refahın arttırılacağını bir taraftan belirtirken, bir taraftan da sağlıklı bir ortamda yaşama hakkımızın bulunduğu/, nu belirtiyor ve bu hakkı da devlete ve vatandaşlara bir ödev olarak veriyor. Bu iki amaç birbiriyle çatışır gibi gözüküyor, oysa bu amaçların birbiriyle çatışır değil, bilakis destekleyici bir ilişki içinde olduğu kabul edilmektedir. Bu anlayış düzeyi, kalkınmanın çevre aleyhine, çevre korumanın da, kalkınma aleyhine olmadığı görüşünü benimseyen bir gelişme göstermektedir. Plan stratejilerinde, sanayileşme, kentleşme ve tarrmda modernleşme politikalarının sosyal, kültürel, ejsolojik yapıyı koruyucu, çevre kirliliğini önleyici, sektörler arası ekonomik dengeyi sağlayıcı yönde uygulanması temel ilkeler arasındadır. 6. Beş Yıllık Plan'ın çevre politikası, 2000 yılı ve ötesi çevre perspektifi raporunun önerilerinden büyük bir kısmı ile paralellik taşımaktadır. SK ilkesinin en önemli öğeleri olan doğal kaynakların rasyonel kullanımı, sektörel kararlara çevre politikasının dahil edilmesi ve koordinasyonu gibi konular 6. plan hedeflerine dahil edilmiş, bu amaçları gerçekleştirebilmek için çevre sektörü özel ihtisas komisyonları oluşturulmuştur. Temel ihtiyaçlar karşılandıktan, sağlık ve sosyal hizmetlere kavuşulduktan sonra, daha yüksek yaşam kalitesine, tüketim maddelerini arttırarak kavuşacağımızı sanırız. Oysa insanın gerçek ihtiyaçları, sağlıklı bir doğa, sağlıklı bir toplum içinde yaşamakla karşılanır. Kalkınırken çevreyi korumak, ileride karşımıza ödenmesi çok zor külfetler getirecek faturalarla karşılaşmamak için şarttır. ODA DERGİLERİ 1992 YILI ABONE FORMU Adt t Soyadı ' " ' ı Adrîgş ve P&sia Kûdu KayİHı mdağurm TMÜOBye Q Mühendis ve Makina (180.000 TL) Q^etatavel4ttb«dİ»(l8O.OOOTL) ve Uy^ulam (60.000 fl)»üjıeadibiiğm20.0 0TL) ödeme ŞeM Gereğini bilgilerinize sunarız. Tarih / /199... İmza: Mühendis Makina Ekidir

Kaynaklı Birleştirmelerde Korozyonun Anlaşılması ve Önlenmesi**) Yazan: D N Noble Çeviren: Tamer DEMtRKOL Yazar bu yazıda ferritik, sertleşebilir C/Mn ve paslanmaz çeliklerin kaynağında korozyon performanslanyia birleşmiş bazı genel problemleri anlatıyor. in this puper the aııthor describes some of the more, common problems associated with the corrosion performance ofwetds inferritic, hardenable ClMn and stainless steels Methods ofpreventig corrosion by the selection of appropriate design and weldin}> parameters a re also discussed. Kayaynaklı yapının servis dayanımı korozif ortamlarda çoğunlukla kaynağın korozyon dayanımıyla sınırlanmıştır. Nadiren hatta hiçbir zaman kaynak bölgesi birleştirilen ana metallerden daha fazla korozyon dayanımına sahip değildir. Bunun birçok sebebi vardır. Birincisi, kaynak ısıl çevriminde ana metale komşu kaynak metalinde (örnek HAZ) sıcaklık aralığı olarak ergime sınırında (ergime kaynağında) ergime noktası, birleşme hattından biraz uzaktaki bölgelerinde metalurjik bazı değişimleri oluşturacak sıcaklıktan çok düşüktür. Faz değişimleri gösteren çelik için örnek olarak C, C/Mn ve düşük alaşımlı çelikler bunun sonucu olarak mikroyapı ve özelliklerinde değişimlere uğrarlar (sertlik, süneklik vs.). İkincisi, kaynak ilave metali kullanıldığında kaynak metalinin ana metalden farklı kompozisyonda oluşu değiştirilemez, bu da sonuçta farklı korozyon dayanımı oluşturur. Üçüncü olarak bölgesel ısıdan dolayı kaynak metali akma sınırı oranında kaynak artık gerilimleri oluşacaktır. Dördüncüsü, kaynağın varlığı ya da borunun içindeki akış ya da kaynak çevresindeki çelik yüzeyinden oksit filminin kaynağa karışması gerilim etkisi yaratacaktır. Bundan dolayı imal edilmiş parçaların korozif çevre koşullarında ki dayanımları belirlenmeye başlandığından beri Kaynak Korozyon davranışının kontrolü ve korozyonun, korozyon dayanımının optimizasyonu ile önlenmesi başarılmıştır. Bu yazı ferritik sertleşebilir C/Mn ve alaşımlı malzemeler ve paslanmaz çeliklerin her ikisinin de kaynağın korozyon performansı ile birleşmiş genel bazı problemleri anlatacaktır. Bunun yolu, korozyonu bazı metodlarla önlemek, daha ziyade uygun kaynak parametreleri seçimi ve dizayndır. Üretimde kullanılan yapı parçalarının büyük çoğunluğu çelik olduğu için sadece bu gözönünde bulundurulacaktır. Burada C, C/Mn ve alaşımlı çeliklerin östenitik bölümleri Korozyonun tarifi ve korozyon kontrolü açısından ele alınmıştır: C, C/Mn ve DÜŞÜK ALAŞIMLI ÇELİKLER (Seçimli Kaynak Korozyonu) Ferritik yapı çeliklerinin ilave malzemelerinin seçiminde temel alınan, ihtiyaç olan mekanik özelliklerle biraz da gözönünde tutulan korozyon dayanımlarıdır. Bununla birlikte genel korozyonun oluşabildiği örneklerde önemli olan Kaynak metali veya HAZ'ın anod olmamasıdır ki böyle olursa ana çelikten daha fazla koroze olur. Sadece Kaynak Korozyonu oluşumu değil eğer aynı zamanda arzu edilmeyen anod, katod yüzey (*) VVelding Metal & Fabrication / July 1991 Şekil -1 ClMn çeliklerinden boru hattında seçimli kaynak korozyonu. 10 Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı: 386 Mart 1992

alan oranları (ör: kaynakmetali yüzeyi boru hattı çevresinde boru yüzeyi) tatminkar değilse seçimli korozyon olayı gelişecektir (Şekil-1). Genel anlamda en çok sözü edilen Ni ve Cu gibi alaşım elemanlarının miktarlarının artırılması kaynak metaline ana metalden daha fazla katodik özellik kazandıracağıdır ve C ve C/Mn çeliklerinde genel kullanılan elektrodlar metal aktivitesinden kaçınmak için yaklaşık % 0,5 Cu verirler. Bununla birlikte alaşımlama derecesinin aşırılığı korozyon bölgesinin kaynak metalinden leb'ye kaymasına yol açar (Şekil-2). Bundan dolayı kaynağın herhangi bir bölgesinde tercihli korozyonun oluşmamasını sağlayacak ana metalle kaynak metali arasında Cu ve Ni seviyelerinin optimum farkı gözönünde bulundurulmalıdır. Şu da gözönünde bulundurulmalıdır ki leb'de oluşan korozyon yapıya bağımlıdır, daha ziyade düşük sıcaklık değişimlerinde ilerler. Kaynaklı boru spesifikasyonlarında çevrenin hasarları hakkında artarak söylenen örnek olarak deniz suyu emme sistemlerinde kaynağın ve çevrenin bağıl potansiyelleri konusunda kaynak bölgesinin katod olarak kalmasıdır. Ana metalin alaşım miktarının artımı gibi kaynak metalinin Ni ve Cu seviyelerinin sürekli artırılması da diğer faktörler gözönünde bulundurulmadan her zaman mümkün değildir. Yüksek Ni ve Cu seviyeleri sertleşebilirliğin birazcık artmasına neden olur ve diğer bazı problemlerde oluşabilir. Bundan dolayı hemen birçok durumda ana malzemenin alaşım miktarı artışı seviyesinde alaşım miktarını arttırmak çekici olur ancak bunu yapmak genellikle imkansızdır. Kükürtlü Gerilim Korozyon Çatlağı (SSCC) Malzemelerin sertlik veya dayanımları ile bağıl SSCC hassasiyetleri arasındaki ilişki iyice belirleri- Şekil-J Ana nıckıl ve kaynak metalındekı derişik Ni ve Cu.seviyelerinin etkilen re Deniz suyu içindeki C ve C/Mn edikleri için korozvon bölgeleri. mistir. Kaynak parametresi / malzeme kombinasyonunun değişik elemanları sonuçtaki kaynak sertliğini etkileyeceklerdir. Temel olarak malzemenin sertleşebilirliği alaşım içeriği, kaynak ısıl çevrimi ve en son olarak da sonuçta elde edilen mikroyapının sertliği ile oluşan SSCC hassasiyetine göre belirlenenin ısıl işlem ile kontrol edilir. Kükürt iyonları içeren ortamlardaki sertleşebilen ferritik çelik cihazların çatlakları hidrojen gevrekliğiyle kontrol edilir ve katodik gerilim korozyon çatlağı olarak vasıflandırılır. Çürümede örnek olarak H 2 S- temelli ortamda çelik vasıtasıyla hidrojen çıkışı ivmelendirilir. Bundan dolayı çevrenin şiddeti de ilave edilir. Belirli sertlik seviyesindeki çeliğin toleransı farklı şiddetteki birkaç ortamda Şekil-4'te gösterilmiştir. 100 0 e 10.0 % V o * \. I ro *&\ V i 0,,I -- - 3.5X NsCi Omni MHU 20C İOO tcc âcd 1000 Serltt Şekil 2 C/Mn çeliğinden tozaltı kavnağıvla imal edilmiş asitli su boru hattında seçimli IEB korozyomt Şekil-4 C/Mn çeliklerinin üç derişik ortamda sertlikteki hata tolerans parametreleri Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı : 386 Mart 1992 11

$0 e «o İjl e dom* * - -30» 20 32 3* >?? o 1?««30 33 3* 36 MAHRCdMigi Şekil-5 CIMn çeliklerinin elle ark kaynağımla SSC çatlağı. Şekil-6 NACE MR-01-07 test sıvısı içindeki SSCC çatlağı ve sertliğin etkisi Görünen H 2 S'le doyurulmuş NACE solüsyonu bunlar arasında en saldırgan olanıdır. Çeliğin SSCC'ye hassasiyetinin direkt sertlikle bağımlı olduğunun anlaşılmasından beri kaynağa bitişik yüksek sertliğe ulaşmış bölgede - genel olarak iri taneli HAZ dikişaltı çatlakları oluşacaktır. Çünkü sertlik metalin SSCC hassasiyetini belirlemede güvenilir bir belirleyicidir. Metalin bu özellikleri çatlak kontrolünde belirtilmiştir. Örnek olarak NACE MR-01-75 spesifikasyonu H : S ile ilgili başarısızlıkların düşük seviyede tutulmasını özellikle başarmıştır. Gerçi MR-01-75 başlangıç olarak geniş denemelerle yürütülmüştür ve geçerliliği son laboratuar korozyon testleriyle oldukça iyi saptanmıştır (Şekil-6). Aynı zamanda daha az saldırgan ortamlarda korozyon ortamıyla direkt temasta bulunmayan sert bölgelerinde (ör: Boru kaynaklarında kapak sürücüleri) sertliği sınırlanmıştır. Sertliğin kontrolü için sadece ark enerjisinin gözönünde tutulması yetmez aynı zamanda çeliğin kaynağında JSTI çevrime katkıda bulunan diğer olayları da gözönünde bulundurmalıdır. Özellikle öntav, dikiş hareketleri, ara sıcaklık, kaynak sonrası ısıl işlem sonuçtaki kaynak sertliğini etkileyecektir. Kaynak sonrası ısıl işlem operasyonunun esas önemi sadece sertlikteki etkisi değil fakat aynı zamanda artık gerilmeleri düşürmesidir. Bu da SSCC problemlerinin giderilmesinde kaynak sonrası ısıl işlemin başarısıdır. Şekil-7 «009 «00 tet Yüksek alaşımlı östenitik çeliklerinin kaynağında dentrit tanelerinin seçimli korozyonu * ruıuııfcl *** ' B PASLANMAZ ÇELİKLER Tercihli Kaynak Korozyonu Her ne kadar tercihli kaynak korozyonu paslanmaz çeliklerin kaynağında genel olarak gözönünde bulundurulmasa da bazı durumlarda kaynak meta- Şekil-8 :» » PMngîncM» 40 «5 TIG kaynağında pitting potensiyeli. Test sıvısı 50 C 'ta deniz suyu 12 Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı: 386 Mart 1992

linde oluşabilir. Paslanmaz çelikler kaynaklanacağında uygun dolgu teli kompozisyonları genellikle belirlenmiştir. Bununla birlikte % 20 NiCr, % 18-25 Ni ve % 4-6 Mo içeren yüksek alaşımlı paslanmaz çeliklerin kaynağında uygulanan kaynak metalinin tercihli korozyona yöneldiği bazı örnekler vardır. Dentritler arası Cr, Mo toplanmalarının belli bir seviyede oluşabildiği (birinci östenit katılaşması değil) belirli kompozisyonda dolgu metaliyle yapılmış kaynaklarda dentritler arası korozyon hassasiyeti, Cr ve Mo'nin belli bölgelerde belli seviyelere düşmesiyle oluşur. EDAX analizi (Tablo-1) kullanılarak seçimli korozyonun mikroyapı üzerinde belli bölgelerde sonuçları ölçülmüş ve etkileri gösterilmiştir. Yüksek alaşımlı östenitik çeliklerin kaynağında genel eğilim yaklaşık % 9 Mo ihtiva eden Ni bazlı dolgu metallerinin kullanımıdır. Bununla birlikte alaşım toplanmalarının nedeni ortadan kaldırılarak alternatif bir yaklaşım belirlenebilir (ergitme). Katı fazda örnek olarak karışmış kaynakların korozyon da- yanımı ana metalindekiyle karşılaştırılabilir (Şekil-8). Bu saptama yüksek alaşımlı paslanmaz çeliklerin kullanıldığı boru kaynaklamaların korozyon dayanımında oldukça önemlidir. Östenitik paslanmaz çeliklerin belirli bazı problemleri ile sıcak çatlak ve mikro çatlakların önlenmesi için belirli miktarda ferrit fazı içerirler. Ferritin tercihli korozyonu sıkça kullanıcı ve uygulayıcıların artmasıyla ilgilidir fakat nadiren haklıdır. Pratikte yapılanların büyük kısmı kaynağın bir miktar arzu edilen ferrit içeriği bakımından oldukça tatminkardır. Çoğunlukla üre alanları gibi belirli ortamlarda ferritteki tercihli korozyonun artışı problemdir. İlave olarak üretim hatalarından kaçınmak için, aşağıda tartışıldığı gibi ferrit: Östenit faz sınırları yüzey alanlarının çok geniş tutulmasıyla kaynak metali hassasiyeti olasılığı ferrit tarafından azaltılacaktır. Ferrit aynı zamanda diğer alaşım elemanları tarafından azaltılan kaynak metali CL- gerilim korozyon çatlak dayanımını azaltır. Kaynak Çürümesi Belkide paslanmaz çeliklerde başlıca östenitiklerde en iyi bilinen saldırı şekli kaynak çürümesi veya duyarlılığıdır. Bu duruma hassas çelik yanlış sıcaklık aralığında belirli bir zamanın üzerinde tutulursa östenit tane sınırları arasında kromkarbid (Cr 23 C 6 ) oluşumu neden olur. Karbid oluşum hızı belirli faktörlere bağlıdır. Bunlardan biri çeliğin bileşimindeki karbon miktarıdır (Şekil-9). 50 100 SOû 1000 Şekil-9 Değişik C içerikli IS Cr/9 Ni çeliklerinde zaman - sıcaklık hassasiyet di\oiiranu > C- 1 / W ^ Uzattk Şekil-10 Bölgesel Cr luıssasiyetinin gösterimi. 1 Tablo-1 Yüksek Alaşımlı östenitik çeliklerin kaynağında dentrit taneleri ve dentrlt içi bölgelerin EDAX miktar analizi Dentrit tanesi (Dendrite core) Dentrit içi bölge (Interdendritic region) Miktar Analizi (Bulk Analysis) Cr 21.1 22.4 21.0 Element, Ma 3.4 6.5 4.7 wt% Ni 24.5 24.8 24.7 Mn 1.1 1.5 1.3 Si 0.7 1.3 0.9 Şekil-9'dan görünen, çelik % 0,08 C ihtiva ettiğinden % 0,02 C ihtivasına göre çok daha hızlı bir hassasiyet kazanıyor ve bu gerçekten hareketle hassasiyete dayanıklı çelik üretimi örnek olarak L sınıfı östenitik paslanmazlar geliştirilmiştir. Başta Cr 2J C 6 çökelmesi oluşur ve çeliğin komşu bölgele- Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı : 386 Mart 1992 13

Açıklık Bindirme kaynak AçıU* -11 Östenitik paslanmaz çeliklerde taneler arası korozyon sonucu oluşan Itassasiyet rinde Cr azalması nedeniyle saldırı dayanımı düşer. Çoğunlukla bu oluşum tane sınırları seçimli korozyonu olarak açıklanır (Şekil -10 ve 11). Kaynak esnasında özellikle çok pasolu kaynaklarda toplam kaynak ısısı çevriminin kritik sıcaklık aralığında kalmasıyla oluşur. Her paso ek bir etki yapar. Kaynak etkisiyle leb'de oldukça dar bir bölge hassaslaşır ve saldırıya hassas bir bölge oluşur. Soğuma hızını yavaşlatan ön ısıtma veya yüksek pasolar arası sıcaklık gibi bileşkeler problemi şiddetlendirir. Uzunca bir sürede sıcaklık altında servis şartlarında kesitteki Cr seviyesi üniform hale gelebilir. Kaynak çürümesi bir çok yıldır potansiyel bir problem olarak tanınmıştır ancak günümüz endüstrisinde nadiren karşılaşılır. Bu paslanmaz çeliklerin kaynaklanmalarında ısı girdisinin kontrolünün artarak uygulanması fakat daha ziyade de düşük C seviyeli çeliklere doğru eğilim nedeniyledir. Paslanmaz çeliklerin kaynağın genel rehber pasolar arası sıcaklığın max. 150 C ile sınırlandırılmışıdır. KAYNAK GEOMETRİSİ VE KAYNAK UYGULAMASI Birçok örnekte kaynaklı yapının dizaynı onu özellikle korozif olmayan ortamlarda bile korozyona hassas yapabilir. Bunun sonucunda paslanmaz ya da paslanmaz olmayan çeliklerin her ikisinde de kapalı bölgelerde veya aralıklarda saldırının hızlanarak artmasıdır. Şekil-12'de görülen bindirme veya kendi malzemesi ile kaynak gibi belirli bazı birleştirme tipleri aralık oluşumu açısından aralık korozyonu önleyici bazı öntedbirler alınmadıkça uygun değillerdir. Şekil-12'de alının tüm kesitinin kaynak edilmiş hali tercih edilebilir. Çeliğin klası gibi olaylara dikkat edilmedikçe ortamda metal kayıpları önemli boyutlarda oluşacağından dizaynda malzeme seçimi açısından aralık korozyonu özellikle zordur. Açıldık Kendi malzemesi Üe kaynak Şekil -12 Bindirme ve kendi malzemesi ile kaynak gösterimi Paslanmaz çeliklerde kaynağın kök pasosunun durumu kaynak korozyon davranışı açısından çok önemlidir. Bu sadece kaynak esnasındaki temizlikle ilgili değildir. Aynı zamanda kök pasonun çekilişi, temizliği, kaynak sonrası ısıl işlem, fırçalaması veya asidik temizlenmesiyle de ilgilidir. Temiz gazın önemi ve kökün pitting dayanımına oksijen katışkısının etkileri Şekil-13'te gösterilmiştir. Bunlardan görünen düşük seviyede oksijen katışkısı bile kaynağın korozyon dayanımının düşmesine neden olur. Oksijenin zararlı etkileri açısından yüksek sıcaklıkta oluşan oksitlerin düşük sıcaklıkta oluşan oksitlere oranla daha az koruyucu etkisi olduğu sanılmaktadır. CPT, X (3% NaCI, +300 mv SCE) 100 ' " SAF 2205 904L Parent Art<5 Ar*25 Ar*50 Ar+150 NH10 ppmo, PpmO, ppmo, ppm O, Şekil - 13 Duplex paslanmaz çelikler (SAF 2205) ve yüksek alaşımlı östenitik paslanmaz çeliklerdeki (904L) CPT fırın gazının oksijen içeriği. Not: NH10 %90 Nz, %10 Hz içerir. 14 Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı : 386 Mart 1992

Hl IIMIİ JJ111 İMİ II11111 fi 11II11II111M1111IIIII111M11111111II111111II11111II Mİ 1111II 1111 141 IIHllniltlMitlMIlllHUlHMIlMIIMM Korozyon dayanımı için azotlu alaşımlandırılmış bazı paslanmaz çelikler için son zamanlarda tartışılan konu, kök pasoda bir miktar oksijen katışkısı olması biçimindedir (oksijen katışkısının havadan olduğu varsayılıyor). Aynı zamanda kaynak metalinin azot seviyesinde de kayıp olmaması açısından bir miktar da azot içermesidir. Halihazırda bu bakış açısını destekleyen bazı veriler vardır fakat yine de azot temelli gazların azot.a alaşımlandırılmış paslanmaz çeliklerin kaynağında (örn: UNS S 31803 ve UNS S 31254) koruyucu gaz ya da fırınlama gazı olarak kullanımında ilave önlemler alınması gerekir. SONUÇLAR Ferritik ve paslanmaz çeliklerin kaynaklarının tercihli korozyonundan kaçınmada kısaca genel tavsiyelerde bulunuldu. Olaya kaynak işlemi, uygun malzeme seçimi, yerdeğişimi ve bileşenlerde oluşacak erken başarısızlık sonucu gelen potansiyel bedele müsaade etmeyecek korozyon dayanımına sahip dolgu açısından bakılmıştır. Son yıllarda kaynağın korozyon dayanımı ihtiyacıyle önceki bölümlerde belirlenmiş ana metalde yeni malzeme gelişmeleri ve kaynak korozyon çalışmalarına paralel geliştirilmiş alternatif uygulamalar uygulanmıştır. Kaynaklı birleşmenin korozyon dayanımını etkileyerek umulmadık servis başarısızlıklarının izlendiği potansiyel farkının öneminin anlaşılması malzeme gelişiminden akılcı ve metodik yaklaşımlar sağladı. Bununla birlikte korozyon özellikle duplex ve yüksek alaşımlı östenitik çelikler olarak sınıflandırılabilen korozyon dayanımlı alaşımların uygulamalarında esas önemli husus olacaktır. SUNGURLAR KIZGIN YAĞ KAZANI Uluslararası standartlarda üretilmiştir. 300-350 <ı C'de atmosferik olarak çalışır. 400.000 Kcal/h ile 6.000.000 Kcal/h arasındaki ısı gücü sayesinde yüksek verim sağlar. Bu özellikleri ile ülkemizin dört bir yanında, yıllardır, güvenle kullanılmaktadır. Türkiye'nin ilk kızgın yağ kazanı üreticisi Sungurlar A.Ş.'nin garantisi altındadır. İL > SUNGUN AR SSK GENEL MAKİNA SANAYİİ A.Ş. ENERJİ LTD. ŞTİ. Merkez: Yıldız Posta Caddesi 23-25 80700 Beşıktaş-İstanbul Santral: (1) 259 22 53 259 22 54-258 53 29 irtibat Tel: (1)258 53 26-258 53 27 Telgraf: Sunaş- İstanbul irtibat Faks. (1)258 53 30 Fabrika: Fevzi Çakmak Caddesi 109 Alıbeyköy - istanbul Tel (1)563 21 71-545 91 43 Ankara Bürosu: Atatürk Bulvarı Beler Apt 175/22 Bakanlıklar - Ankara Tel: (4) 125 46 05 Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı : 386 Mart 1992 15

TMMOB Makina Mühendisleri Odası ENDÜSTRİYEL ROF GU Urünfo-Hizmetler '92 The Chamber Of Mechanical Engineers Industrial Activities Catalogue Products & Services '92

Hidrolik Devrelerde Kullanılan Basınç, Akış Kontrol ve Sıralama Valflerinde Arıza Tespiti Yaşar PANCAR* Hidrolik sitemlerdekulümttan basınç, kontrol ve sıratmm valfîeri genelde pompadan iwxa mott>r)*s&nra. unu elemanları olarak bfumrle oluşacak ayrı Irasın^ Laurolu..sisteme gerektiğinden juzla debi akfanmtndfi debinin kontrolü \c sistemde işirr öiehiğine göre debin, n.\iru\ia aktarımı butüürdem valflerdey<ıpıl>tbhir. Yazıdan da' anlaşılacağı û:ere bu türdeki vö^erdc arıza tespiu /<, m hiehiı ön yargtyş ' gitmeden sttdcı e sunulan diyagramları takip etmeh \tıerlı ohn aktar. İn Hydrauıır S\stcms. prm.\uıe.flfnn' control and.\equem c valves are known#s main elementi just after H\\lrau8c vutrtps ı or motors ı Eı ı essive pressure nrjlator ar distribution of thefhm can be contrttlled wüh such vajves. As seen beton, mithottf any pre-deiennıned Uiea, troubleshouting can befulftlil'j bv onl\ folhmingsıûtable diagrams. (*) Doç. Dr., Anadolu Üniv. Müh Mim. Fak. Makina Bölümü ESKİŞEHİR H hidrolik sistemlerin ana elemanlarından olan bu üç valfteki ortaya çıkabilecek arızaların tespitinde kullanılacak diyagramlarıyla birlikte valfler hakkında genel bilgi verilmeye çalışılmıştır. Görüleceği üzere önce basınç kontrol valfîeri daha sonra akış ve sıralama valfîeri ele alınmıştır. BASINÇ KONTROL VALFLERİ Hidrolik sistemlerde kullanılan basınç kontrol valfîeri genelde güç kontrolü ve basınç tayininde kullanılır. Kullanım amaçlarına göre çeşitli adlar alan bu cihazların tanımları oldukça zordur. Değişik basınç değerine ulaşmak için, yüksek basınçlı sıvıyı düşük basınçlı bölgeye akışın geçişini engelleyebilirler. Basınç kontrol valfîeri aşağıdaki fonksiyonları gerçekleştirmek için kullanılırlar: a) Ana veya yardımcı basıncı sınırlamak, b) Devredeki bir bölümden diğerine (veya yardımcı devrelerde) basınç şiddetini azaltmak veya kademeli olarak düşürmek, c) Düşünülen basınç değerlerinde değişken veya seçilebilir akışta hataları tayin etmek, d) Seçilmiş basınç değerlerinde sıvı akışına direnç sağlamak, e) Devrelerde damperleme yapmak veya hidrolik şoklara karşı modulasyon yapabilmek. Yukarıda bahsedilen fonksiyonları yerine getiren valfler, relief, sıralama, dengeleme, tutma, yük düşürme ve şok suppresörler olarak sınıflandırılır. Hemen hepsinde görülen ortak eleman popet (doğrudan etkili - iki kademeli) ve bobindir (doğrudan etkili - iki kademeli). İki yollu olmak şartıyla normalde kapalı (N.C.) ve normalde açık (N.O) olurlar. Her valfin kendine has özelliği vardır. Bunlar kısaca aşağıdaki gibi özetlenebilir. Relief Valf: Normalde kapalı iki yollu valflerdir. İstenilen basınç seviyesi orifis oluşturup, sıvı daha küçük basınç değerine by-pass yapılır. Bu türdeki valfler genellikle içten boşaltmalı yapılırlar. Enmiyet Valf i: Normalde kapalı iki yollu valflerdir. Bu türdeki valf kullanımındaki amaç, max. basınç değerine kolaylıkla ulaşmaktır. Fonksiyonel güvenirlik çok önem taşımaktadır. Bazen de ses şiddeti önem taşıyabilir. Basit ve ucuz valfler yay yüklü yapılır. Mühendis ve Makina Cilt: 33 Sayı : 386 Mart 1992 17

Basınç Düşürücü Valf: Normalde açık iki yollu valflerdir. Bobin veya kontrol mekanizmasıyla akış primer delikle sekonder delik arasında önceden tayin edilmiş basınçta kısıtlanır. Boşaltma genellikle dıştandır. Sıralama Valf i: Normalde kapalı iki yollu vaflerdir ve konstrüksiyonlarında bir çek valf bulunur. Boşaltma içten ve dıştan yapılabilir. Bu türde bir valfle dışa çıkacak sıvının giriş bölgesinde basıncı belli değerde tutulabilir. Dengeleme Valf i: Normalde kapalı iki yollu valflerdir. Konstrüksiyonlarında bir çek valf bulunur. Çek valf ünitede geri dönüşler için kullanılabilir. Boşaltma içten ve dıştan yapılabilir. Pilot basınçta içten ve dıştan tatbit edilebilir. Bu türdeki valfle ise istenilen belli bölgede basınç tutulması söz konusudur. Yük Düşürme Valfi: Normalde kapalı iki yollu valflerdir. Çok nadir olarak konstrüksiyonlarında çek valf bulunabilir. Her zaman dıştan kumandalıdırlar. İçten boşaltmalı imal edilirler. Basınç düşürücü valfler çeşitli şekillerde arıza gösterebilirler. Arıza tespiti yapabilmek için giriş ve çıkışa basınç ölçer tespit edilerek işlemlere başlanır. - Ayarlanmış basınçta bozulma gözleniyor; (2 nolu manometrede düşük basınç değeri tespit ediliyor), Çıkrş deliğindeki basınç istenen ayarlanmış basınç değerinin altına düşecek olursa pilot bobini ve oturma yüzeyinin aşınması kontrol edilmelidir. Zira aşınma aşırı boşalmaya neden olacaktır. Bu bölümdeki aşırı basınç ana bölmedeki basınç gereksinimini düşürecektir, böylece hattaki çalışma basıncı da düşecektir. - Valf düşürülmüş basınç ayarını tutmamaktadır; (2 nolu noktada yüksek basınç değeri). Basınç değeri istenilen değerin üstüne çıkacak olursa aşağıda-yazılı noktalara dikkat edilmesi gerekir. Bunlar sırasıyla, pilot boşaltma hattı tıkalı olabilir, zira tıkalı hat bölmedeki basıncı arttıracak olursa ana bobin önündeki basınçta artmış olacak, sonuçta artmış basınç sisteme dağılacaktır. İkinci halde ana bobin açık halde sıkışmış olabilir. Buna neden olarak kirlilik gösterilebilir. Pislikler bobin ile silindir iç cidarı arasında sıkışmalara neden olabilmektedir. Pisliklerin iç cidarda çizilmelere de yol açabileceği unutulmamaladır. - Valf istenilen düşük basınç değerine ayarlanamamaktadır; (2 nolu noktada yüksek basınç değeri mevcut) Ayar düğmesi kapalı konumuna getirilmesine rağmen istenilen basınca ülaşılmıyorsa, bobin veya silindir iç cidarında aşınma söz konusu olabilir, zira aşınma ana sistem basınçlı sıvısının kollara kaçmasına neden olabilmektedir. Ayrıca düzenekteki kırık yay ayarlamada sorun yaratabilir. - Basınçta dalgalanma veya çıkış noktasında basınç bulunmamaktadır; (2 nolu noktada basınç değeri okunamıyor, yok). Bu takdirde, ana bobin kapalı halde sıkışmış olabilir. Böylece sisteme basınçlı sıvı gitmemektedir. Bu da bobinin iki ucunun irtibatını sağlayan orifis kanalının tıkanmasından ortaya çıkabilir. Alt ve üst odacıklarda basınç dengesizliği dolayısıyla ortaya çıkmış olur. Son olarak sıvı içindeki kirlenmenin ve cidarlardaki çizilmelerin bobinin kapalı halde sıkışmasına neden olabileceği düşünülebilir. Basınç düşürücü valfler pratikte en çok arıza gösteren valfler olarak bilindiğinden, onlardaki arıza tespiti için belli bir kontrol şekli araştırılmış ve aşağıdaki yöntem ortaya çıkarılmıştır. Sunulan diyagram adım adım takib edilecek olursa arızalara çözüm mutlaka bulunacaktır (Şekil-1). Şekil-1 Ivt 2 noktalarına kwun. ıı'sicm basncı var mı? :VET 1 noktasında vatsı? EVEI basıncı okuyunut. Okunan EVET doğru mır»' PreUcmckbJ prffrsbllgpm EVEI Boşaltma ddmvvmı EVE! VtaHı kontrd «dinft. UYtR «m SlsUm yüklü mü? Htftkıl war mı? EVE! tfavkdduuv ca ba*neı k»*olf*rt. HAYIR Listedeki d$r İnflcycbdam LM«hl«d>r ÜnHtYtbakn «KTçdtrını rökteyinie. Şistimde \hhaytfi togru mu' EVET Boşalıma tatlı tta* tn EVET VdlikaıM «Hnit. \blfl taknroyalo Basınç kontrol valflerinde arıza tespit diyagramı. 18 Mühendis ve Makina Cilt: 33 Say t : 386 Mart 1992