Türk Eğitim Tarihi. 4. Osmanlılarda Eğitim.

Benzer belgeler
OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

Türk Eğitim Tarihi. 5. Osmanlı Klasik Dönemde Eğitim.

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PDR ANA BİLİM DALI 2018 BAHAR YARIYILI TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİ İZLENCESİ

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 9. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 8. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Klasik Dönemde Osmanlı Eğitimi

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Ülkemizde Tıp Fakültelerinin tarihi

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Editör. Din Eğitimi. Yazarlar Doç.Dr. Hacer Aşık Ev. Doç.Dr. Hasan Dam

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

AKADEMİK YILI

11. Sınıf Tarih Türklerde Eğitim Ders Notları

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

Osmanlı nın ilk hastanesi:

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türk Eğitim Tarihi. 2. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Dr.

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

YÖNETMELİK. Kastamonu Üniversitesinden: KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ MUHAMMED İHSAN OĞUZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

Şerif Kocadon için mevlit

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS BİLGİ PAKETİ

3. 18.yy da Grek ve Dakya projesi ile Osmanlıyı paylaşmayı planlayan Avrupalı iki devlet aşağıdakilerden hangisidir? I. Rusya. II.

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

a. Merkez Yönetiminin Bozulması

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

İBRAHİM ŞİNASİ

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Değerli İlim Talibi, Kadın erkek her Müslüman ın hayatını İslamin kuralları çerçevesinde idame ettirerek ebedi saadete yelken açması, İslam dininin

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

TARİH BOYUNCA ANADOLU

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Transkript:

Türk Eğitim Tarihi 4. Osmanlılarda Eğitim -Kuruluştan, Eğitimde İlk Yenileşme Hareketlerine Kadar (1299-1776)- Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU www.agurbetoglu.com agurbetoglu@yahoo.com

4. Osmanlılar da Eğitim -Kuruluştan, Eğitimde İlk Yenileşme Hareketlerine Kadar (1299-1776) Osmanlılarda Eğitimin Genel Özellikleri Dönemin Örgün Eğitim Kurumları Meslek ve İhtisas Medreseleri Medreselerin Bozulma Nedenleri Saray Mektepleri Askeri Eğitim Kurumları Azınlık ve Yabancı Okullar Memur Yetiştiren Kurumlar Vakıflar Matbaanın Gecikmesinin Olası Nedenleri Eğitime Katkıda Bulunan Düşünürler 2

3

4

Osmanlılarda Eğitimin Genel Özellikleri Medreseler çok yaygın ve güçlü örgün eğitim kurumları haline gelmiş, toplumun derinden etkilemişlerdir. Azınlıkların çocuklarını üst düzey yönetici olarak yetiştirmek için Enderun adında örgün eğitim kurumu oluşturulmuştur. İlköğretim 19.yy kadar basit düzeyde kalmıştır. Osmanlılar son dönemine kadar ilkokul üstünde sadece erkekler okumuş Eğitim-öğretimin temel amacı dininidir ve yöntem de nakilci, ezbercidir. 5

Eğitim, Tanzimat'a kadar ücretsizdi ancak vakıf gelir olmayan okullarda az bir ücret talep edilmekteydi. Azınlık ve yabancılara eğitim hakkı tanınmıştı. Yaygın eğitim din adamları, ahlakçılar, edipler tarafından yapılmıştır. Eğitimde yenileşmelere 1776 ta açılan askeri okullarla başlanmıştır. Medrese, 1776 dan sonra açılan askeri okullarda kısmen, sivil okullarda geniş ölçüde etkisini sürdürmüştür. 6

7

Kuruluştan, Eğitimde İlk Yenileşme Hareketlerine Kadar (1299-1776) Eğitim Beylikler döneminde özellikle Candaroğulları, Karakoyunlular, Akkoyunlular medreselere önem vermişler, bilimseverlikleri ile ün salmışlardır. Osmanlıların ilk dönemlerinde Osmanlı Sultanları bilimsever ve bilim adamlarına saygılı ve onları koruyan hükümdardı. Osmanlılarda ilk medrese Orhan Gazi döneminde İznik te kurulmuştur. En önemli medreseler II.Murat döneminde Darülhadis ve Üç Şerefeli Medrese dir. Fatih dönemine kadar, Osmanlı uleması Şam, Mısır, İran gibi bölgelerde yetişmekteydi. 8

Fatihin yaptırdığı önemli medreseler sayesinde Osmanlı aydını ülke dışında eğitime gitme ihtiyacından kurtulmuştur. Fatih döneminde felsefi ve bilimsel düşünüş kısmen medreselere girmiştir. Bu dönemde bilim geniş bir alana yayılmış, Matbaa bu dönemin sonlarına doğru alınmıştır. Önceleri aktif ve gazi insan tipi gözde iken, askeri ve sosyal duraklama ve gerilemenin başlaması ile 18. yy itibaren orta ve pasif insan tipi ortaya çıkmıştır. Yaygın eğitim kurumu olan kahvehaneler bu dönemde ortaya çıkmıştır. Osmanlıca denilen, Arapça-Farsça-Türkçenin karışımından oluşan yapay bir dil ortaya çıkmıştır. 9

Dönemin Örgün Eğitim Kurumları a. Sıbyan Mektepleri b. Medreseler c. Enderun Mektebi d. Askeri Eğitim Kurumları e. Azınlık ve Yabancı Okullar 10

Sıbyan Mektepleri Günümüz ilköğretim düzeyindeki kurumlardır. Halk arasında mahalle mektepleri olarak da bilinir. Varlıklı kişilerce veya vakıf yoluyla kurulurlardı. Bazı yerlerde köy ve mahalle halkı ortaklaşa mektep yapar, masrafını da karşılarlardı. Programları; Kur an okuma, Temel dini bilgiler, İbadet ve dualar, Basit düzeyde okuma ve yazma 11

Hocalar; Biraz medreselerde okumuş, temel bilgisi olan kişiler, Kendiliğinden okuma yazma ve dini bilgiler edinmiş kişiler, Az yada çok Kur an öğrenmiş ağır başlı kişilerden seçilir, Genellikle mektebe bitişik caminin imamı idiler. Fatih, sıbyan mektebi hocası olacaklar için ayrı bir program uygulatsa da zamanla bu uygulamadan vazgeçilmiştir. 12

Öğrenciler; Sıbyan mekteplerine gitmek zorunlu değildi. Buralara 5-6 yaşlarında kız ve erkek çocuklar devam ederdi. Süreleri ortalama 3-4 yıl idi, Çocuklar mektebe her zaman başlayabilirdi, Mektebe başlama halkın amin alayı dediği dualarla yapılan bir törenle olurdu, Bu tören, çocukları mektebe gitmeye özendirir, ailelerde, çocuklarını okutma arzusu uyandırırdı. II. Mahmut un 1824 tarihli fermanıyla, sıbyan mekteplerine devam zorunlu hale getirilmiştir. 13

Öğretim Araç-Gereçleri; Çocuklar hasır, kilim, pösteki veya evden getirdikleri minderlerde otururlardı, Önlerindeki rahle denen sehpalar üzerine koydukları Kur an ve dua kitaplarını koyup okurlardı, Hoca onların önünde bağdaş kurarak minderde otururdu. Öğretim Yöntemi; Her çocuk hocanın önüne giderek dersini okurdu Yerine dönünce hocanın verdiği dersi tekrar edip dururdu, Çeşitli yaş ve seviyede öğrenciler bir arada ders görürdü, Bu durum bireysel öğretim yöntemini zorunlu kılıyordu. Hocalara bazen kalfa denen yardımcılar da bulunurdu. Kalfa bulunmadığı durumlarda çalışkan bir öğrenci hocaya yardımcı olurdu. 14

Disiplin; Hocaya çocuğunu teslim eden aile eti senin kemiği benim derdi, Dayak çocukların okuması ve yetişmesi için gerekli görülürdü, Hocalar çocukları, tokatla, değnekle, falaka ile döverlerdi, Kız çocukları falakaya yatırılmaz, onların değnekle ellerine vurulurdu O dönemlerde Avrupa da okullarda dayak çok yaygındı. Çocuklar bazen kırbaçla, sakatlanıncaya kadar dövülürdü. 15

Medreseler Sıbyan mekteplerinden sonra gidilen ve toplumda yaygın olan kurumlardır. Düzeyleri günümüz orta ve yüksek öğretim düzeyidir. Varlıklı kişilerce ve vakıflarca kurulur, masrafları da kurucularca karşılanırdı Devlet, bu sistem üzerinde koruyucu bir fonksiyon görürdü. Medreseye hayat veren vakıf mallarına müdahaleyi devlet önler. Vakfiye-namenin uygulanmasını sağlardı. 16

Programları; Medreseler orta ve yüksek öğretim kurumlarıdır. Programları düzeylerine göre değişirdi. İlk medrese İznik'te 1330 da Orhan Bey tarafından kuruldu. Fatih zamanında İstanbul da Tetimme denen orta düzeyde, Sahn denen yüksek düzeyde medreseler kuruldu. Bu medreseler Fatih külliyesi denilen eğitim ve sosyal amaçlı yerleşke oluştururdu. Fatih külliyesinde, felsefe, matematik gibi akli ilimler okutulmuş, Orta Asya'dan getirtilen Ali Kuşçu matematik dersleri vermiştir. Kanuni zamanında da Süleymaniye külliyesi oluşturuldu. Burada orta ve yüksek düzeyde medreselerle darüttıp denilen tıp öğretimine mahsus yüksek düzeyde bir medrese vardı Medreselerde akli bilimler, dini-hukuki bilimler ve alet bilimleri okutulmuştur. 17

Müderrisleri; Müderrisler en üst düzey (Sahn) medreselerden mezunların arasından seçilirdi. Başvuranlar arasında sıra bekleme yoluyla veya sınavla atanırlardı. Sıra bekleyerek atama sistemine Mülazemet denirdi. Bir medreseye genellikle bir müderris atanır, bütün dersleri o müderris verirdi. Önce alt düzeyde bir medreseye atanan müderris zamanla daha yüksek medreselere atanırdı. 18

Öğrencileri; Öğrencilere genellikle talebe-i ulüm, ayrıca softa ve danişmend de denirdi. Öğrenciler, 2-3 kişilik odalarda barınır, ihtiyaç giderleri ve harçlıkları vakıfça karşılanırdı. Medreselere sıbyan mekteplerini bitirenler, ya da en az o kadar özel öğrenim gören erkek öğrenciler girmekte idi. Öğrenci sayısı binanın büyüklüğüne bağlı olarak değişirdi. Öğretim Yöntemi; Belli bir öğretim süresi yoktu. Amaç belli kitapları okumak ve öğrenmekti. Sınıf geçme değil, ders geçme sistemi uygulanırdı. Öğretim, özellikle bozulma döneminde nakilci ve ezberci yöntemle yapılırdı. 19

Meslek ve İhtisas Medreseleri Darülhadisler; Hadis ilminin okutulduğu medreselerdir, Darüttıplar; Tıp biliminin öğretildiği yerlerdir. Dâruttib, Dâruşşifa, Dârussihha, Dârulmerza, Şifahâne, Mâristan, Bimaristan, Dârulafiye ve Bimarhane gibi isimler kullanılmıştır Darülmesneviler; Mesnevi okutulan medreselerdir. Darülkurralar; Hafızların yetiştirildiği Kur an ilimlerinin okutulduğu medrese 20

Medreselerin Toplumdaki Etkileri Aydınları, önemli devlet görevlilerini ve ilmiye sınıfını yetiştiren bir kurum olarak; Ulema sınıfını yetiştirmiştir, Sıbyan mektebi hocası yetiştirmiştir, İmam vaiz yetiştirmiştir, Devlet memurlarını yetiştirmiştir, Cer yolu ile, en ücra köşelerde halkça tanınmıştır, Padişah üzerinde bir tür siyasal denetimi ile etkin olmuştur. 21

Medreselerin Bozulma Nedenleri 16 yy. bozulmaya başlayan medreselerin bozulma nedenleri: Siyasetin bilim anlayışını baskı altına alması Sisteminin iç dinamikleri bilimsel gelişmeyi zorlaştırıcıydı (yükselmek için araştırma yapma, eser yazma vb. gerekmiyordu) Batıyla karşılaştırma yapılmadığından geri kalışın farkedilmemesi, Medreseler hayır kurumu haline gelerek eğitimden uzaklaşması Devletin maliye, ordu vb. alanlarda bozulmaya başlaması Rüşvet, hatır gönül, adam kayırmanın çoğalması, Öğretim sisteminin daha çok nakilci ve ezberci yol izlemesi Ekonomik sıkıntılar nedeniyle sıklıkla başka mesleklere geçmeleri Koçibey in padişaha sunduğu raporunda rüşvet, hatır, iltimasın müderrislerin atamalarında etkin olduğu belirtilmiştir 22

Medreselerin Bozulma Alanları Öğretim yöntemlerinde; Akli, müspet ve felsefi bilimlerin programdan çıkarılması. Dini hukuki bilimlere ağırlık verilmesi Ezberciliğin aşırı önemsenmesi Müderrisliğe atanma yönetimlerinde; Mülazemet sisteminin bozulması Beşik ulemasının ortaya çıkması Adam kayırmacılığın yaygınlaşması Disiplin alanında bozulmalar; Müderrislerin görevlerinde ciddiyetsiz olmaları Öğrencilerde disiplinin bozulması 23

Medrese Sisteminin 20.yy Eğitim Düşüncesiyle Karşılaştırılması Bina düzeni olarak camilerin etrafında medreseler yer alırlardı Bu durum kent mimarisinin güzel ve önemli parçası idi. Burs ve sosyal yardımlar öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamaktaydı. Programlar ders geçme sistemi ele alınırdı yani çağdaş görüşlerle uyuştuğunu gösterir. Herkes kendi işini kendisi yapardı ve halktan kopmazlardı. 24

Saray Mektepleri Osmanlı saray mektepleri iki tanedir; Şehzadegan Mektebi Enderun Mektebi 25

Şehzadegan Mektebi Osmanlı şehzâdelerinin okudukları mekteptir. Bu mektep, Topkapı Sarayı'nın Harem dairesinde Dârus-saade Ağası'nın bulunduğu binadadır. Mektebin âmiri, adi geçen ağadır. Tahsil derecesi, halka açık olan ve halk çocuklarının devam ettikleri "Sıbyân Mektebi" seviyesindedir. Osmanlı hanedan mensupların bir kısmının ilimde ileri olmaları, devrin en bilgili hocaları tarafından yetiştirilmiş olmalarındandır. Sıbyan mekteplerindeki gibi burada da okuma-yazma, Kur'an-ı Kerim, dört işlem gibi basit bilgiler verilirdi. Sehzâdelerin ilk defa derse başladıkları zaman ve onlar için yapılan tören, şehirde halk tabakası çocuklarının mektebe ilk başlama zamanında yapılan ve "Bed-i Besmele" denilen törenden daha parlak ve muhteşem olurdu. 26

Enderun Mektebi Amacı, kuruluşu; Hıristiyan Osmanlı vatandaşlarından yetenekli olanları devlet hizmetlerine kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Kaynağı II. Murat a kadar çıksa da Fatih döneminde düzenlenip geliştirilmiştir. Padişahın oturduğu Topkapı sarayı içinde, doğrudan padişaha bağlı bir okuldur. Öğrencileri; Özellikle Avrupa toraklarındaki Osmanlı Hıristiyan tebaanın çocuklarından seçilirdi Devşirme yoluyla ortalama 40 evden bir çocuk alınmaktaydı Türkçeyi öğrenmeleri için 3-5 yıl Anadolu da çiftçi ailelerinin yanına verilirlerdi. Sonra Acemioğlanlar mektebinde askeri eğitimden geçirilirlerdi. Yetenekli olanları Enderun'a alınırdı. Ailelerini, asıllarını ve ana dillerini unutmazlardı. 27

Eğitim-Öğretim düzeni; Hizmet Yoluyla Eğitim; Yedi oda içinde verilirdi, Öğrenciler her bir odada 1-2 yıl hizmet ederdi En son 7. odaya gelenler gece gündüz padişahın hizmetinde bulunurdu. Kuramsal Eğitim-Öğretim; Yüksek medreseler düzeyinde eğitim yapılırdı Medreselerde yaygın olmayan Türkçe, Farsça, edebiyat, tarih, matematik gibi dersler önemliydi Beden ve Sanat Eğitimi; Yeteneklerine göre, ok, cirit atma, ata binme, güreş gibi sporlar yapılırdı Musiki, minyatür, hat, cilt gibi sanatlar öğretilirdi 28

Etkisi Enderun mektebine alınan gençlere iç oğlanları denilirdi. Devletin üst düzey bürokratları ve en önemli devlet adamları burada yetişmiştir. 1850 lere kadar Enderun dan; 79 Sadrazam 3 Şeyhulislam Pek çok vezirler Pek çok üst düzey bürokrat yetişmiştir. 29

Padişahların Yetişmesi Şehzade doğunca bakımıyla Usta denen genç kızlar ilgilenirdi. Sütten kesilince Has Odadan Ağalar görevlendirilirdi. Baş mürebbi sayılan en yaşlı ağaya Baş Lala denirdi. Şehzade 5-6 yaşlarında Şeyhülislam tarafından törenle muallim-i sani denilen hocaya verilerek derslere başlatılırdı. Bu hocadan Kur an okumayı öğrenir ve onunla Şehzadegan mektebine giderdi. 15 yaşlarında Lala eşliğinde sancağa çıkarlardı. III. Mehmet döneminde,16. yüzyıldan itibaren (1595) sancağa çıkma son bulmuş, kafes uygulaması başlamıştır. 30

Askeri Eğitim Kurumları Başlıca Askeri Eğitim Kurumları; Acemi oğlanlar mektebi Başlıcalar; Galatasaray mektebi, İbrahim Paşa Saray mektebidir. Tophane Top ve döküm işleri Tüfekhane Tüfek yapımı işleri Kılıçhane Kılıç yapımı mekanı Mehterhane Askeri marşların öğretildiği yer 31

Azınlık ve Yabancı Okulları Azınlık Okulları: Fatih İstanbul un fethinden sonra Rumlara inançlarında, ibadetlerinde, mahalli idarelerinde serbesti tanımıştı Ermeni ve Yahudiler de bu imtiyazlardan yararlanmıştır. Özgür bırakılan bu gruplar, ibadethanelerini kurup geliştirmişlerdir. Eğitim-öğretim dini karakterli olduğu için azınlıklar kendi okullarını da kurup geliştirmişlerdir. Bu kurumlar zaman içinde çok güçlenmiş, devlet için tehlike oluşturur hale gelmişlerdir. 32

Yabancı Okullar; Bu okullar kapitülasyonlarla başlamıştır. Kapitülasyonlar ekonomik olmakla birlikte, ekonomik ve hukuki ayrıcalıkları, eğitim alanına taşımış, pek çok okul açmışlardır. Bilinen en eski okul, Fransız rahiplerin 1553 te Galata da açtığı okuldur. Misyonerlik faaliyetleri bu okulların en önemli özelliğidir. Bu okulları açan devletler, okullar yoluyla Osmanlı üzerinde etkili olmaya çalışmışlardır. Bu çalışmalarda genellikle Rahiplerden yararlanmışlardır. Misyonerlik; din adı altında ekonomik, kültürel, siyasi amaçları bulunan ve ilgili ülkeyi etki altına almayı amaçlayan çok yönlü bir faaliyettir. 33

Memur Yetiştiren Kurumlar Osmanlı da memurluk, katiplik önemli işlerden sayılırdı. Medreselerde az çok okumuş olanlar ve kendini yetiştirmiş olanlar memur olabilirdi. Bunlar esas itibariyle iş başında kendilerini yetiştirirlerdi. Ancak İstanbul da bazı önemli devlet kurumlarında memur yetiştirmek için kurslar açılmaktaydı. Bu kurslar da mektep olarak adlandırılmışlardır. Önemlileri; Babıali mektebi; Kethüdabey Dairesi ve Divanı Hümayun Kalemi ne memur yetiştirirdi Babı defterdari mektebi; Maliye memurları, mahkeme memurları, tercümanlık işleri 34

Dönemin Yaygın Eğitim Kurumları Camiler Genel eğitim ve konferans yerleri Siyasi eğitim yeri Tekke, zaviye ve dergahlar Cem evleri, yaren sohbetleri, sıra geceleri Kütüphaneler Sahaflar, kitapçılar Devlet adamlarının ve zenginlerin konakları Bilginlerin, ediplerin, sanatçıların evleri Halktan bazı insanların evleri Kahvehaneler Çırakların eğitimi Orta oyunu, karagöz 35

Vakıflar Vakıf; kişinin özel servetini, toplum yararına bağışlamasıyla oluşan hukuki sitemdir. İslam'ın kabulünden sonra, başta eğitim olmak üzere pek çok hizmet vakıflar yoluyla yürütülmüştür. 18. yy da Osmanlı bütçesinin yarısına eşdeğer bir vakıf bütçesinden söz edilmektedir. Vakıfların bütçesinin %30 u ibadet, %28 i eğitim için harcanmıştır. Vakıflar sadece eğitim kurumları oluşturmakla kalmamış, vakıfname ve mütevelli heyetleri yoluyla eğitim yönetimi ve denetiminde de etkili olmuşlardır. Vakıf yoluyla mektep ve medreseler gibi örgün eğitim kurumları oluşturulduğu gibi, cami, kütüphane, tekke gibi yaygın öğretim kurumları da oluşturulmuştur. Vakıflar ilgisizlik, kötü yönetim, suistimal gibi çeşitli nedenlerle zayıflamıştır. Fuzuli nin selam verdim rüşvet değildir deyu almadılar sözünün, vakıf yöneticilerinin içine sürüklendiği ahlaki çöküntüyü ifade için söylendiği ileri sürülmektedir. Bu oalyın Kanuni zamanında olması da ayrıca dikkat çekicidir. 36

Matbaanın Alınışı ve Etkisi Uygurların matbaayı bulması ve kullanmasına rağmen bu daha sonra sürdürülememiştir. Matbaa 1727 de III. Ahmet zamanında Avrupa dan alınmıştır Nevşehirli Damat İbrahim Paşayı matbaanın önemine inandıran İbrahim Müteferrika dır. 1450 lerde Avrupa da kullanılan matbaa, yaklaşık 300 yıl sonra alınmıştır. Halkın bilgi ve görgü düzeyinin yükselmesinde olumlu etki yapmıştır. Osmanlı azınlıkları, çok önceden matbaayı kullanmışlardır. 1492 de İspanya dan kaçan Yahudiler, matbaayı da beraberlerinde getirmişlerdir. Ermeniler 1567, Rumlar 1627 de İstanbul da matbaayı kullanmaya başlamıştır 37

Matbaanın Gecikmesinin Olası Nedenleri 1590 da III.Murat, İtalya da Arapça olarak basılan din dışı eserlerin satışına izin vermiştir. Ancak matbaanın kullanımı neden gecikmiştir? Matbaanın dine aykırı görülmesi, Müstensihlerin işsiz kalması endişesi, Ülkede yaygın bir okuma alışkanlığının bulunmaması Kitapların elle yazılarak çoğaltılmasının bir tür ibadet olarak görülmesi, Yazma eserlerin, basılı eserlere göre daha göz alıcı, kaliteli ve hatasız olması, Azınlıklardan bir şeyi örnek almanın gurur meselesi yapılması 38

Etkisi; Sosyal ve kültürel nedenlerden kaynaklanan gecikme, Osmanlıda eğitim ve bilimi olumsuz etkilemiştir. Osmanlı da azınlıklar 1492 den itibaren matbaayı kullanmışlardır. Azınlıkların kültür ve etkinliklerinde matbaa sayesinde geliştirdikleri eğitimlerinin etkisi büyüktür. Müteferrikaya verilen izin, dini kitapları basmama şartına bağlanmıştır. Sosyal-kültürel eserlerin basılması, ilk olumlu etkisidir. İlk basılan kitap 1729 da Vankulu adlı bir sözlüktür. Matbaa ülkede eğitim ve öğretimi, bilgi ve haber iletişimini kolaylaştırdı. Halkın bilgi ve görgü düzeyinin yükselmesinde olumlu etki yapmıştır. 39

Bu Dönemde Eğitime Katkıda Bulunan Düşünürler 40

KEYKAVUS Kābusnâme 11. yüzyılda Farsça olarak yazılmıştır. Yazarı, Keykavus bin İskender dir ve soylu bir hanedandan gelmektedir. Dedeleri gibi zamanında padişah olup olmadığı tam açık değildir. Keykavus, oğlu Gilan Şah a nasihatlerini Kābusnâme adlı eserde toplamıştır. Bu kitap hem bir siyasetname, hem de nasihatnamedir. Kitap, Sultan II. Murad ın emri ile Türkçe ye kazandırıldı. Osmanlı Sultanları ve beylerinin yetiştirilmesinde bu kitaptaki öğütlerden yararlanılmıştır. Kābusnâme 44 bölümden oluşmaktadır. Kitapta, hükümdarın davranışları, günlük hayata dair adap kuralları gibi pek çok konuda tavsiyeler bulunmaktadır. Aileyi eğitimin temel ocağı olarak görür, öğretmenin eğitim amacıyla azalama ve dayağa başvurabileceğini söyler. Yeteneği yok gerekçesiyle çocuk eğitimden mahrum bırakılmamalı, Asil aileler de çocuklarının zanaat öğrenmelerini sağlamalıdır. 41

SADİ İran'ın Şiraz kentinde doğmuş (1185-1283), Bağdat Nizamiyesi nde öğrenim görmüştür. Gülistan ve Bostan adlı eserleri ile tanınır. Bu eserler 1928 yılına kadar okullarda Farsça dersleri için örnek metinler olarak okutulmuştur. Mistik konulara ağırlık vermiş, ayet ve hadislerle öğütler sunmuştur. Eğitimin 8 yaştan itibaren önemsenmesini ister, çocukların TAKVA, BİLGİ ve HÜNER sahibi olarak yetiştirilmesini önemser. Kaliteli, ahlaklı öğretmenlerin gerekliliğini savunur Eğitimsiz insanın tutkularına esir olacağını düşünür. Ona göre; Öğretmenden tokat yemeyen, felekten tokat yer. 42

Göğse. giren hava hayatı uzatır, çıkan hava vücuda ferahlık verir. Şu halde bir nefeste iki nimet mevcut ve her nimete bir şükür vaciptir. Bilgelerden birini dinledim. Diyordu ki: "Hiçbir kimse cahilliğini itiraf etmez; biri konuşurken daha sözünü bitirmeden lafa başlayan kimse müstesna". Ey akıllı kişi, sözün başı, sonu vardır. Sözün ortasında söze başlama. Akıllı, tedbirli, bilgili insan, eğer susan yoksa söze başlamaz. Sadi Şirazi "Gülüstan" 43

Çoktandır koşmaktan yoruldum, bittim Dinleneyim diye hamama gittim Yıkanmak üzere uzandım kile Sanki elim temas etti bir güle Kil değil adeta bir dilber teni O güzel kokusu mest etti beni -"Nesin?" dedim, "Amber misin, gül müsün? Yoksa basit toprak mısın, kil misin? -"Toprağım ben, bir tarladan alındım Uzun zaman gül dibinde bulundum." Kamil ile bulunan olgunlaşır En azından onun kokusun(u) taşır. Sadi Şirazi "Gülüstan" 44

AMASYALI HÜSEYİNOĞLU ALİ İstanbul'un fethi sonrası, 1453 te yazdığı Tariku'l-Edeb adlı eseriyle ünlüdür. Sıbyan mektebi öğretmeni olup, Sadi nin eserlerinden nakiller yapar. Eserde; doğumdan ölüme kadar adab-i muaşeret konularını işler. Kitabın yazılma amaçlarından biri, yazarın ifadesiyle Edep öğrenmeyi bildirmek tir. Hüseyinoğlu Ali ye göre her Müslüman edebin bilmekle yükümlüdür. Çocukların uyması gereken toplumsal kurallardan bahseder fakat çocuklara değil ailelerine hitap eder. Anne babaların, çocuklarına sevgiyle yaklaşmalarını, kızlara pozitif ayrımcılık yapılmasını tavsiye eder. Gerçi kızlar er oğlan gibi cüret edip hükümlerini geçiremezler ; yine de sevgi ve şefkatten daha çok pay almalıdırlar. Öğretmende; bilgi, tecrübe, sabır ve dindarlık niteliklerini önemser. Öğretmen çocuğa karşı şefkatli olmalı, onun yaratılış özelliklerini iyi tanımalıdır. Konuların tekrarını önemsemeli, zor ödevler vermemelidir. Çocuğu araştırmaya yöneltmelidir. Ona göre araştırma, anlama güçlüğü yaşayan çocukların daha iyi öğrenmelerini sağlar. Ayrımcılık yapmamak koşuluyla dayağa başvurulabilir, ki; dayakla yabani canavarlar bile eğitilir. 22.3.2016 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu 45

HACI BAYRAMI VELİ Anadolu sufilerinin en önemlilerinden biridir. Ankara nın Solfasol köyünde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olmamakla birlikte kaynaklarda 1352-53 yılları olarak belirtilir. Ankara da Kara Medresede ve 1394 de Bursa da Çelebi Sultan Mehmet (Yeşil Medrese) medresesinde de müderrislik yaptı. 46

Edirne de Sultan II.Murad Han 1421 yılında tahta geçince Hacı Bayram-ı Veliyi Edirne ye davet eder. Bu yolculuk esnasında Gelibolu ya uğrar ve burada Yazıcıoğlu Ahmet ve Muhammed kardeşlerle görüşür onları tasavvuf yoluna sokar Hacı Bayram-ı Veli nin doğduğu ev Meşhur öğrencileri;damadı Eşrefoğlu Rumi, Yazıcıoğlu kardeşler ile Fatih in hocası Akşemseddin dir. 1429 tarihinde Ankara'da vefat etti 47

YAZICIOĞLU MEHMET VE AHMET Yazıcıoğlu Mehmet; Muhammediye (1449) Yazıcıoğlı Ahmet; Envarul Aşıkin (1453) Bu eserler, dini ve tasavvufi içeriklidir. Yüzyıllarca halk arasında etkin olmuş, halk sohbetlerinde okunmuş eserlerdir. Eserlerde bilim adamı ve öğrenci tutumları değerlendirilmiştir. Gösteriş olsun diye ilim tahsil etmenin günah olduğu fikri işlenir. Alim kişi, Tanrı ya giden yolları bilir ve halkı da bu yola yönlendirir. Bilginin sonu yoktur. Ben biliyorum diyen cahildir 48

KINALIZADE ALİ 1516 senesinde Isparta da doğdu. Dedesi,Abdülkadir Hamidi, Fatih Sultan Mehmed Hanın hocalarındandır Yazı(hat) sanatında usta olup, tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerinde söz sahibi oldu. Edirne de ve çeşitli medreselerde ve Süleymaniye Medresesinde müderrislik yaptı, Şam, Kahire, Bursa, İstanbul kadılığı yaptı. Fen, felsefe ve hikmet ilminde de iyi yetişmiştir. İslam ahlakının esasları üzerine Ahlak-ı Alai adlı eserini yazmıştır. Eseri medreselere cumhuriyet yıllarına kadar okutuldu. Ameli ve teorik ahlaktan, aile ve devlet ahlakından söz eder. Ahlaki eğitimde ayna benlik duyarlılığını önemli görür. Oyunu çocuk için önemli bir ihtiyaç olarak değerlendirir. Eğitimin çocuğu, hayatın güçlüklerine karşı hazırlamasını ister. Eğitim amaçlı olarak dayağa başvurulabileceği görüşündedir 49

KATİP ÇELEBİ Babası, Enderun kurumunda yetişmiş bir asker olan Katip Çelebi, 1609 İstanbul da doğdu. Ordu kâtipliğinde bulunduğu için ulema ve halk arasında Kâtip Çelebi diye tanındı. On dört yaşına kadar çeşitli hocalarından dini ve pozitif bilim eğitimi aldı. 1645 te Girit seferine katılması sayesinde haritaların nasıl yapıldığını öğrendi Osmanlı Devleti'nde Batı bilimleriyle fazla ilgilenen ve Doğu bilimleriyle karşılaştırıp sentezini yapan ilk Türk bilim adamlarından biridir Medreselerin bozulma nedenlerini incelemiştir. 20 kadar eseri içinde çok bilinenler; Keşfü'z-Zünûn; 15 000 civarında kitabı ve on bine yakın müellifi tanıtmıştır. Cihannüma; En eski Osmanlı coğrafya kitabıdır Tuhfet-ül Kibâr fî Esfâr-il Bihâr: Osmanlı deniz savaşlarını ele alır. Öğretmen; şefkatli, bilgili, tecrübeli, ahlaklı, bireysel özellikleri görebilen niteliklere sahip olmalı. Ona göre öğrenci; genç, sağlıklı, varlıklı, ahlaklı, güvenilir olmalı Yöntemde; yeteneğe göre eğitim, tedrici eğitim önemsenmeli, Yerine göre eğitimde ezbere de yer verilmelidir. 22.3.2016 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu 50

MUSTAFA ALİ Babası Hırvat kökenli bir muhtedi olup 1541 tarihinde Gelibolu'da doğmuştur. 1561 yılında Şehzade Selim'in (II. Selim) yanına kâtip olarak girmiştir Cidde Sancakbeyliği görevi sırasında 1600 de Cidde'de ölmüştür. İrili ufaklı, manzum ve mensur 50 kadar eserin sahibidir Eserleri konularına göre; tarih, edebiyat ve sosyal konular ile ilgili olup Osmanlı eğitim sistemini de incelemiştir. "Künhü'l-Ahbâr" başta olmak üzere birçok eseri vardır. Künhü'l-Ahbâr, Türkçe genel bir eser olup, eserde sırasıyla Peygamberler tarihi, İslam Tarihi, Türk ve Moğol tarihi ve en son olarak Osmanlı Tarihi anlatılır. Kadı ve müderrisliğin parayla alınıp satıldığını, müderrisliğin hak edene değil rüşvet verene verildiğini söyler. Bilen-bilmeyen, erdemli-erdemsiz ayrımı yapar. Giyim kuşamın vücudu örtmekle birlikte cehaleti örtmediğini söyler. 51

KOÇİ BEY Gençliğinde Rumeli den devşirilerek Enderun a alınmış olup doğum ve ölüm tarihleri bilinmemektedir. Devlet idaresinde gördüğü yolsuzlukları rapor hâlinde padişaha arz etti (1631). Meşhur eseri Koçibey Risalesi dir IV. Murad'a verdiği 'arzlar dan oluşan risalesinde (kitapçığında) Osmanlı Devleti'nin gerileme ve zayıflama sebeplerini anlatır. Bunu yaparken geçmişteki başarıları ve yaşadığı devrin zaafını iyice incelemiş, sebep ve çareleri cesaretle göstermiştir. Bu yüzden o, bir âlim ve tarihçi olmaktan çok, devletteki hataları rapor eden bir aydındır. Koçibey Risalesi devrin sosyal, idarî ve iktisadî durumu hakkında bilgi vermesi bakımından önemli bir eserdir. Eserde Osmanlı eğitim sistemini ve Medreselerin bozulma nedenlerini incelemiştir. Alim ile cahilin bir tutulduğunu, Mülazimet esasının bozulduğunu, Müderrisliğin parayla alınıp satıldığını söylemektedir. 52

LÜTFİ PAŞA On altıncı yüzyıl kumandan, tarihçi, ilim ve devlet adamıdır. Ailesi, doğum yeri ve tarihi bilinmeyip, Enderun'da öğretim görerek yetiştirilmiştir. Kastamonu ve Aydın sancakbeyliklerinde bulundu, 1533 te Karaman, daha sonra Anadolu ve ardından Rumeli beylerbeyliğine getirildi(1536). Kısa bir müddet sonra, üçüncü vezirliğe tayin olundu. 1539'da sadrazam olup yaklaşık iki sene bu görevde kalan Lütfi Paşa, Mayıs 1541'de azledildi. Arap edebiyatı, fıkıh, hadis, tarih ve diğer ilimlerin yanında tıp ilmine vakıftı. Arapça ve Türkçe kitaplar yazmış, tercümeler yapmıştır. Yaklaşık 20 kadar eseri vardır. 1554 e kadar Osmanlı tarihini ihtiva eden Tevârih-i Âl-i Osman, Vezirlerin ve devlet adamlarının uyacağı kaidelerden bahseden Âsafnâme, Tıp ve dini konu edinen Tuhfetü t-tâlibîn adlı eserleri ile bilinir. 53

NAİMA Asıl adı Mustafa Naim olup 1655'te Halep'te doğmuştur. Genç yaşta İstanbul'a gelmiş ve Beyazıt Camii'ndeki derslere de devam etmiştir. Saraya, vakanüvis (resmi tarih yazıcısı) olarak girmiştir. Kendi adını taşıyan tarihin (Naima Tarihi) önsözü, zamanın Sadrazamı tarafından çok beğenildi. Bu önsöz, tarihçilikte usul konusunda değerli bilgiler içerdiğinden gerçekten önemlidir. Çünkü, o zamana kadar gelen bütün tarihçilerden farklı olarak bu önsözde Naima, olaylara nasıl baktığını, nasıl değerlendirdiğini anlatmaktadır. Tarih yazımında, İbni Haldun'un sosyolojik tarih metodunu kullanacağını söylemektedir. Naima'nın, bilimsel bir tarihçi olması ne kadar önemli ise, o dönemde bir sadrazamın, bilimsel tarihin önemini kavraması ve Naimâ'yı arkalaması da o kadar önemli bir konudur. 54

SARI MEHMET PAŞA Küçük yaşta maliye bürolarında çalışmaya başlamış ve Baş defterdarlık makamına kadar yükselmiştir. Çeşitli yerlere devlet hizmetlerinde bulunmuştur. Rakiplerinin, aleyhindeki faaliyetleri sonucu 1717 senesinde idam edilmiştir. En önemli eseri Nesayi ül-vüzera V el-ümerâ (Devlet Adamlarına Öğütler) dır. Devlet adamlığının yanısıra bir diğer özelliği de tarihçiliğidir. 1656-1704 yıllarını kapsayan Zübde-i Vekayiat adlı bir eseri daha mevcuttur. Eserinde bizzat kendi yaşadığı dönemi yazması bakından önemli bir kaynaktır 55

NABİ 1641 senesinde, Şanlıurfa'da doğmuş, 24 yaşında İstanbul da eğitimine devam ederek, şiirleri ile tanınmaya başlamıştır. Eserlerinin çoğunu yaklaşık 25 yıl devlet görevlisi olarak bulunduğu Halep'te kaleme almıştır. Daha sonra İstanbul da çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş, 1712 yılında vefat etmiştir. Duraklama devrinde yaşamış bir şair olarak devlet yönetiminde ve toplumdaki dejenerasyona ve bozukluklara şahit oldu. Eserlerinde devleti, toplumu ve sosyal hayatı eleştirmiştir. 10 kadar eseri arasında Hayriyye adlı, nasihat kitabı ünlüdür. Ahlâkî yönden Türk edebiyatında, çocuğa hitap eden ilk eserdir. Eser, özelde oğluna, genelde o günün Osmanlı toplumuna ve gelecek kuşaklara öğüt vermek amacıyla kaleme alınmıştır. Onun öğütleri tüm Osmanlı Müslüman çocukları için uygun görülmüş ve benimsenmiştir Öğütlerinde de hayat tecrübelerini aktarmıştır. Devrinin önemli buhranlarına parmak basmış ve çözüm önerileriyle topluma moral vermiştir. 56

İBRAHİM HAKKI 18 Mayıs 1703 yılında Erzurum'a bağlı Hasankale'de dünyaya gelmiştir 9 yasındayken Tillo da Şeyh İsmail Fakirullah dan dersler aldı. Yeniden Erzurum'a dönen İbrahim Hakkı, sürekli olarak dinî ve bilimsel konularla ilgilenmiştir. 40 tan fazla eser bırakmış, 1780 de vefat etmiştir. Eserleri içinde 1754 de tamamladığı İlahiname adındaki divanı meşhurdur. En meşhur eseri ise Marifetname dir Topluma müsbet bilimleri sevdirmiştir. Kısa ve kolay öğrenilir kurallarla bilginin öğrenilmesini kolaylaştırmıştır. Anne-baba, çocuk ilişkileri konusunda öğüt ve öneriler sunmuştur. Öğretmen ve öğrenci davranışları ile ders verme kurallarına ilişkin esaslar ortaya koymuştur 57