The Piety in Poems of Abu al-'atahiya



Benzer belgeler
Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Azrail in Bir Adama Bakması

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)


1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

HARUN REŞİT İLE BEHLÜL DÂNA Cuma, 18 Haziran :37

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

ALTININ DEĞERİNİ SARRAF, KELAMIN DEĞERİNİ ERBAP ANLAR!.. - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

APOCRYPHA KRAL JAMES İNCİLİ 1611 SUSANNA. Susanna

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Siz, Kimi Seviyorsunuz? Perşembe, 07 Ekim :38

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Birinci İtiraz: Cevap:

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

HİTİT ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2007 VE SONRASI MÜFREDAT PROGRAMI AKTS KODU

İsmail Aybars Tunçdoğan

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? By Alia RİOR. Alia RİOR

semih yalman hayal et ki ol çünkü hayalin kadarsın ve hayalin olacaksın dreamstalk hayal peşinde

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

İNSANLARIN NİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAİMA

ZEKÂTIN FARZ KILINMASININ HİKMETİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

3 Her çocuk Müslüman do ar.

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Ruhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

TÜRK EDEBİYATINDA 26 DURAK 254 ŞAİR VE YAZAR

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Transkript:

EBU'L-'ATAııiYE'NİN ŞÜRLERİNDE ZÜHD ANLAYlŞI Faruk Çiftçi* Özet: Bu makalede, Abbasi dönemi şairlerinden Ebu'l-'Ataııiye'nin zühd temiıh şiirleri, konu ve üslup bakımından incelenmektedir. Cahiliye döneminden itibaren, şairler tarafından zühd konusıı işiense de çok kapsamlı ve derinlemesine olinamıştır. Ebu'l-'Ataııiye ise bu tarzın gelişmesi ve toplumda kabul görmesinde büyük çaba harcaınıştır. Ayrıca bu tür, o dönemde yaygın olan mucuiı ve gazel tarzına bir tepki olarak doğmuştur. Ebu'l-' Atrurlye de zühd ve hikmet şiirin kurucusu olarak kabul edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ebu'l-'Ataııiye, Abbasi şiiri, Zühd, Hikmet, Mucfuı The Piety in Poems of Abu al-'atahiya Suinmary: In this article, the pietic poetıy of Abu al-' Ataııiya who is one of the poets of Ab b asi d period has. been exaınined. Although poets have touched sjnce pre-islaınic pagan (al-jahiliyya) area: this approach hasn't been more extensive..and deeply insight. But Abu al-' Ataııiya attempted for this style in the way of developing and widespreeding in his society. On the other hand this style has emerged as a contrary to common wanton and profane poetıy. Abu al-' Ataııiya also has been considered to be fonnder of the piety and wisdom poetıy. Key words: Abu al-'ataııiya, Abbasid Poetıy, Verses of Piety, wisdom, W anton poetıy, Yard. Doç. Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Uahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belagatı Anabilim Dalı (fciftci@ksu.edu.tr). NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 75

EBU'L-'ATAHiYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLA YIŞI 1- Hayatı Asıl adı İsmail b. el-kasım b. Suveyd b. Keysan el-' Anezi, künyesi EbU İshak ve meşhur olduğu adı ise ' çılgın" aıılamıııa gelen Ebu'l-'Ataııiye'dir. Kaynaklar, kendisine bu lakabın veriliş nedenini, şairin şöhreti, eğlenceyi ve hareketli Kayatı sevmesi olarak belirfinektedir. 1 Babası Aneze kabilesinin mevlalarındandır. Ebu '1-' Atahlye 130/747 yılında Irak topraklarında yer alan Aynu't-temr'de doğmuş, eğlence ve çirkinliklerin yaygın olduğu bir dönemde Küfe'de yetişiniştir. Babasının mesleği hacamatcılık 2 olan Ebu'l- ' Atahlye toplumun alt kesiinine mensup birisi olarak yaşamış, kardeşiyle birlikte testi yapım-satım işleriyle meşgul olınuştur. Bu nedenle bazı kaynaklarda el-cerrar (çömlekçi) lakabıyla anilmışt:ı.c. Ebu'l-'Ataııiye şiir söylemeye Kufe' de başlamış ve şiirleriyle burada saygın bir yer elde etıniş, isini bölge çapında duyulmuştur 4 Ebu'l-'Ataııiye'nin yetiştiği yer olan Küfe'deki eğlence ve işret dolu hayattan nasıl etkilendiği ve hayatını nasıl sürdürdüğü konusunda yeterli bilgiye salıip değiliz. Ancak şiir söylemedeki şöhreti yayılınca, İbrahim el Mavsıli ile olan arkadaşlığı, onu Bağdat'ta kendisine yeni bir dünya aramaya götürınüştür. Bu ilk denemelerinde İbrahim ei-mavsıli başarılı olup ve Bağdat'ta kalırken, Ebu'l-'Ataııiye orada tutunamayarak Bire'ye dönmüş, ancak arkadaşı İbrahim el-mavsıli'nin de katkılarıyla ikinci denemesinde halife el-mehdl'nin (158-169/775-785) sarayında kalmayı başarmıştır 5 Halifeyi büyük beğeni toplayan methiyeleriyle överek bol İhsan, teveccüh görmüş ve itibarlı bir mevkiye salıip olınuştur. Ne var ki, Halifeel-Mehdi'nin sarayında tanıdığı 'Utbe adlı bir earlyeye ilgi duymuş, onun adına bir gazel söylemesi yüzünden Halife tarafindan hapse atılmış, ancak şairin iyi dostlan olan vezirlerin yardımıyla daha sonra affediliniştir. Ebu' 1-' Atahlye, şiirlerinde ele aldığı temalar değişmesine rağmen, Abbasi sarayıyla olan yakınlığım Harun er-reşid (170-193/786-809) ve el Me'mı1n'un (198-218/813-833) bilafeti döneininde de sürdürmüşve sarayın beğenisini kazamnıştır. Ebu'l-'Atahlye gazel ve şarap şiirleri söyleme döneininin ardından hayatında köklü değişim olarak kabul edilen yeni dönemde zühdü bir hayat tarzı ve şiirlerine konu olarak seçiniş ve ömrünün geri kalan son otuz yılında hazcı bir hayattan uzak yaşamıştır 6 Ebu'l-'Ataııiye, tutulduğu bir hastalık sonucunda 210/825 yılında vefat etiniştir 7. 2- Düşünce Dünyası Ebu'l-'Atahiye, çeşitli kültür ve unsurların birbirine girdiği, akıl ve zihin kanşıklığımn ortaya çıktığı bir dönemde yetişiniştir. Doğal olarak bu karmaşadan Ebu'l-'Atahiye denasibini almıştır. Yetiştiği Küfe'de şiirleriyle ünlennıeye başladığında Muti' b. İyas (öl.169/785), Ebı1 Nuvas (öl.198/813) ve Valibe b. el-hubiib (öl. 1601777) gibi mucı1n adı verilen sefahat ve işreti konu alan müstehcen şiirler söyleyen şairlerin arasına katılmıştır. Bu dönem, adı geçen şairlerin yam sıra Hammad 'Acred (öl. 161/778), Hammad er- 76 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ Raviye (öl. 1701786) ve Beşşar (öl. 167/784) gibi birçok ünlünün de itharn edildiği zindıklık ve ilhadın, bir takım dini prensipiere duyulan tereddütlerlu yaygın olöuğu ~ir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu akımla, bizzat el Mehdi, el-hadi, er-reşid gibi dönemin halifeleri ile mücadele etmiş ve kelam bilginlerinden bu yıkıcı düşüneeye karşı cevap vermelerini isternişlerdir 8. Ancak mucfin türündeki şiirlerin söylendiği bu meclisiere gittiği dönemlerde bile Kufe' deki mescitlerde yapılan ilim ve tartışma toplantılarına katılmıştır. Bu meclisierin onun zilıin ve inanç dünyasnun oluşunınnda büyük katkısı olduğu şüphesiz bir gerçektir. Bu dönemde şarkı ve eğlence kulüplerine sık sık katılırken beğenilen duygusal aşk şürleri söylemekten de geri kalmamış ve aralarında dönernin meşhur musikişinası İbrahim el Mavsıli'nin de bulunduğu birçok şarkıcıyla arkadaşlıklar kurmuştur. Başlangıçta sarayda dünya lezzetlerinin her türünden istifade etmişse de bu uzun süre devam etınenıiş, sarayda yaşanan hafif meşrep hareketlerden tiksinti duymaya başlamıştır. Belki de onun düşünce dünyasında yeni ufuklann belirmesinde, cariye 'Utbe'ye duyduğu aşkın karşılıksız kalışımn hayal kınklığı ile hapse girişinin payı büyük olmuştur. Bu dönemde şair, kelama ilişkin konulara ilgi duymaya başlamıştı.?. Dünya nimetlerinin geçiciliği anlayışına salıip olarak zühd hayatına yönelıniştir. Ebu'l-'Atahiye halife Harun er-reşid ile birlikte Rakka'ya geldiğinde, artık gazel tarzı şüri terk edip 'Ziihd ve tasavvufa yönelerek bu konularda şür söylemeye başlamış, Halife kendisinaen gazel söylemesini istediğinde ise bunu kabul etınenıiş, bunun üzerine ikinci kez hapsedilnıiştir. Ebu'l-'Atahiye de halifeye şu beyitlerle seslennıiştir 10 :(Tavil) -s~ I...J.l,ıji 1... ~ bl!j (.SJ&-:! w ~ı~ J ~ly\ Kendisiyle arama engel koyduğum şeyi yapmakla mükellefkıldın beni, senin isteyip arzu/adığın şeyin peşinden gideceğimi söyledim diye. ki kalbi m olsaydı, birini ayırırdım arzuna senin, boş olanını da bırakırdım arzusuna kendisinin. Görünen o ki, halife şairin bu beytiyle onu affederek serbest bırakmış, şair artık eski şür tarzına bir daha dönmeyeceğini ve yeni tercihinin zühd olduğunu edebi bir üslupla dile getirerek halifeyi ikııa etmiştir 11 Kederli bir nılı haline sahip olan şairin, yaşadığı iniş ve çıkışlı olayların sonunda ruh dinginliği aradığım ve sonunda da dünya nimetlerinden uzaklaşmayı öngören zühd hayatını tercih ettiğini görmekteyiz. Buna rağmen halife nezdindeki konumunu muhafaza etınesi, dönemin birçok edip ve şairlerinin onu kıskanmalanna yol açmıştır. Muhtemeldir ki bunun sonucu olarak da cimrilikle, zındıklık ve bozuk inanç salıibi olmakla suçlanmıştır. NÜSHA, YIL: VI, SA YI: 23, GÜZ 2006 77

EBU'L-'ATAHiYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYlŞI 3- Edebi Kişiliği Ebu'l-'Atahiye'nin edebi kişiliği ve şairliğini, sosyal hayatına paralel olarak iki dönemde değerlendirmek yerinde olur kanaatindeyim. İlk dönemj, gençlik devresi olarak, şöhret olmayı ve Abbasi sarayına girebilmeyi başardığı dönemdir. Bu dönemde şairimizi gazel, medih ve hiciv tarzı şiir söylerken görmekteyiz. Ebu'l-'Atahiye bu süreçte döneminin önde gelen şairleri arasında yerini almıştır. Ve şiirlerinde özellikle üzerinde durduğu Konular aşk ve şarap tasvirleri olmuştur. Belli bir süre sonra divanındaki şiirlerin büyük bir bölümünü oluşturan zühd ve hikmet şiirleri yazmaya başlamıştır. Şair, Arap edebiyatındaki ününe tamamen bu şiirleri sayesinde ulaşmıştır. Bu şiirler, herhangi bir mezhttp ya da düşünce sisteminin ürünleri olmaktan çok, dünyanın faniliği, ölümün gerçekliğini anlama, geçici şeyleri küçük görme ve kalıcı koşma gibi ahlaki değerler doğrultusundadır. şeylerin peşinden Ebu'l-'Atahiye'nin şiir alanındaki üstünlüğü, kendi dönemindeki birçok şair ve şiir alanında ileri gelenler tarafından da kabul edilmiştir. el-ağani'de geçen bir rivayet bu durumu ortaya koymaktadır; el-hasan b. Ali, Ahmed b. Zuheyr'in şu rivayetini aktarmaktadır: Mus'ab b. 'Abdillah, Ebu'l-'Atahiye'nin en iyi şiir söyleyen kişi olduğunu söylediğinde, sence bu niteliği nasıl hak etıniştir dedim. O da, şu beyitleriyle dedi: (Hezec) J.T 'ii JıJ h J. :'! 'ii 1.. ı. JL..-.lıJ J_.;.._.ı, YI ı.:;ı_;----..9.:.~ı 0---< JL-.=. ~ Jl lı il.'j ~.l.--..jı ı..:ı le,, l;9i.j J j S? 'j ı~ t,ıi ~~ıu-----..l.--..1 ~ - Uzun enzellere takı/dım kaldım, hem de ne emeller - Israrla dünyaya sarı/dım, hem de ne sarı/ış - Ey neftim, aile ve maldan ayrılışa hazırlıklı ol - Ölüm kaçımlmaz bir duraktır Mus'ab şiiri okuduktan sonra "bu, ne abartılı ne eksik, aklı başında insanlarm anlayacağı cahillerin de onaylayacağı gerçekten doğru bir sözdür", dedi. 12 Ebu'l-'Atahiye'nin şiirlerinin ve şairliğinin değerlendirilmesi yukarıdaki örnekle sınırlı değildir. Ebu'l-'Atahiye'nin çağdaşı birçok edip ve şair tarafından yapılan değerlendirmeler kaynaklarda yar almaktadır. Ebu'l 'Atahiye'nin çağdaşı şair Selm el-hasir, onun insan ve cinler arasında en usta şair 13 olarak nitelemektedi;r. Ca'fer b. Yahya ve Yahya b. Ziyfıd el-ferra, onun döneminin en iyi şairi olduğunu 14 kabul etmektedir. Bir başka rivayette, şair Davud b. Zeyd b. Raz!n'e kimin iyi şair olduğu sorulduğqnda, Ebı1 Nuvas cevabını verdiği, Ebu'l-'Atahiye ile ilgili düşüneesr sorulunca da onun insan ve cinlerin en iyisi olduğunu 15 belirttiği 78 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ aktanlmaktadır. Şair İbnu'l-A'dibi, Ebu'l-'Atahiye'nin şıınmn zayıf olduğunu belirten kişiye: "zayıf olan şiir değil senin aniaman zayıf, and olsun, onun gibi rahat, doğal-matbu- güçlü, beyit/ere hakim ve etkili ifadeler kullanan bir şaire rastlamadım" 16 demiştir. - Ebu'l-'Atahiye'nin usta bir şair olduğunu Beşşiir b. Burd, Ebu Nuvas ve EbU Ternınarn da teslim etmiştir 17 Zikredilen rivayetler vb. örneklerde yapılan tespitler, Ebu'l-'Atahiye'nin edebi kişiliği ve şiirdeki konumunun çağdaşlan tarafından kabul edildiğinin delili olarak değerlendirilebilir. Ebu'l-'Atahiye çok rahat şiir söyleyebilen velftd bir şairdir. Bunu, arkadaşı İbn Münazir ile aralarında geçen bir konuşmadan anlamak münıkündfu; Ebu'l-'Atahiye İbn Münazir'e şiirle arasının nasıl olduğunu sormuş, o da, bir gecede on ila on beş beyit söyleyebildiğini ifade etmiş, bunun ~rine Ebu'l-'Atahiye, "bir gecede bin beyit şiir söylemek istesem söylerim" derniştir. 18 Ebu'l-'Atahiye her ne kadar ideolojisiyle sufi şairler grubu içinde yer almasa da bu dönemin tipik zahid şairidir. Belki de ilk filozof şairdir 19 Şiir söylemede kendine özel bir yol tutmuş olup, herkes tarafından kolay anlaşılan bir üslupla, uyumlu fakat, kaside tarzına pek iyi gitmeyen basit ve sade bir dil kullanmışt.ıi 0. Şiirlerinin çoğunun zühdiyata ait olduğunu ifade edişimiz, şiirlerinde başka temalan ele almadığı anlamına gelmemektedir. Şairin söylediği şiirlerin bir kısnunın bize ulaşmadığı ifade edilmekle birlikte, divanında ve diğer klasik edebiyat kültür kitaplannda yer alan şiirlerine baktığınuzda başlıca şu türlerde şiir söylediğini görmekteyiz: a) Methiyeler: halife el-mehdi, Hadi, Harun ve Me'mun için söylediği şiirlerden oluşmaktadır. şiirler) b) Gazel: (el-mehdi'nin cariyesi 'Utbe ve başka kadıular için söylediği c) Hicivler d) Mersiyeler e) Öği!t ve hikmetler f) MuhtelifKonular Başlangıçta gazel, medih, hiciv tarzı şiirler söylerken, hangi sebep ya da sebeplecin onu zühd ve vaaz tarzı şiire yönelttiği konusunda kaynaklarda bir bilgiye ulaşanuyoruz. Ancak cariye 'Utbe'ye karşı beslediği duygıılann karşılıksız kalması ve melankolik mizacı, şairde dünyanın sonlu ve aldatıcı olduğu, dünya hayatının iyi ve kötünün mücadelesi biçiminde cereyan ettiği fikrini hakim kıldığı kanaatindeyiz. Nitekim Ebu'l-'Atahiye'nin bu halini, aşk-ı mecaziden şifa bularak hakiki aşka dönüşü şeklinde yorunılayanlara rastlamak münıkündür 1. 3.1. Zühd Şiiri Edebiyatın, ortaya çıktığı çevrenin tarihi, coğrafi, sosyal ve kültürel şartlan ile yakıdan ilgili olduğu bir gerçektir. Abbasiler devrinde gördüğümüz edebiyat bu gerçeği en güzel şekilde yansıtmaktadır. Bir yandan NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 79

EBU'L-'ATAııiYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYıŞI i,., yeni bir coğrafyada yeni bir devletin kuruluşu, diğer yandan toplumu teşkil eden unsnrlann Arap, İran, Aram ve Süryan gibi farklı kültürlere bağlı milletlerden oluşması 22 genelde edebiyatın, özelde şürin çeşitlenınesinde pay sahibi olmuştur. Ebu'l-'Atalıiye'nin zühde ilişkin temalan yoğun olarak ele almasının nedenlerini daha iyi anlayabilmek için dönemin sosyal yapısına kısaca göz atınak yerinde olacaktır. Ebu'l-'Atalıiye'nin yaşadığı dönemde sosyal hayatta olduğu gibi edebi hayatta da hakim unsurlardan birisi, eğlence, hayattan zevk alına, konfor arzusu, aşınlık ve ahlaki bozulmadır. Bu tarz eğiliınler edebi türlere, özellikle de şiire yansınııştır. Yalnız bu dvruınun, sosyal hayata hakiın tek olgu olduğunu söylemek doğru değildir. Zira toplumun tüm kesiıni aynı düzeyde bolluk ve refah içiııde değildir ve insanlar arsındaki sosyal farklılaşmalar kendini iyice belirginleşıniştir 3. Böyle bir sosyal yapı içerisinde Ebu'l-'Atalıiye'nin zühd tarzı şiirler söylemesi ve bunu temel hedef olarak belirlemesi, çağdaşlan arasında şüpheyle karşılanmıştır. Zühd anlayışının ve ele aldığı konulann kaynağı konusunda eleşprilere maruz kalmıştır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu yüzden zındıklıkla ve bozuk inançlılıkla suçlanmıştır. Bu suçlamalann temeliııde "mani" anlayışına ait bazı öğelerin şairin şililerinde motif olarak yer alması yatınaktadır. Bunlardan birisi ölüm motifidir. Şair, şiirlerinde ölümü sıkça işlediği ve fakat cennet ve cehennemden balısetınediği gerekçesiyle "mani" inancına sahip olmakla suçlanmıştır. Oysa şairin şiirleri arasında yapılan iyilik ve kötülüğün ahiret hayatında bir karşılığının olduğunu ifade eden beyitler de yer almaktadır. Belki de şairin bu inanca bulaştığı suçlamasına neden olan daha önemli bir husus şairin, bu dünyanın nnr ve zulmet, aydınlık ve karanlık olan iki unsurdan oluştuğuna dair beyitleridir. Bilindiği gibi bu ikili yapıda tüm iyilikler, aydınlıktan, kötülükler ise karanlıktan neş'et etınektedir. İyiliğin ve kötülüğün cevheri farklıdır. Şairin aşağıda sunacağımız beyiderinde bu ikiliği çağrıştıran ifadeleri bulmak mümkün görünmektedir. Ancak şiirleri bir bütün olarak ele alındığında Manihaizm ya da Zerdüştlük İlianeında yer alan iyilik ve kötülük tanrısının varlığı gibi bir inancı taşımadığı anlaşılmaktadır. Şair nrcfizesinin bir bölüntünde,2öyle söylüyor 24 : (Recez) ~ij~jj.ı..._..,)j.fi.~ J..., ~.?--i ı..s.:ı..._qji~,,:ıi,jl ; _,i-...ji 4 J_y... i! \.:ii i.l j J ~ i.l j uı~ L-...ı. ~J ~ L...:..,ı..J f~ ı.):l_..:ii 4-...:i~J ~~~u,.; ı a ıjı..ja.j-'?-j ı.j.u... >'~ J,..S.l..JA ~ ıj-::. ';/ >'~ J,.._S J ı..s~j ).:ı L...ll \.;ll--ji ü...ji jl... i!ijjl ~ yl.jij..>--:pji u1 ~ ııı.. uı..., jj J._S,l ~ı~ _,_ı.l;j.1~1...1~) yl.jij..>--:pjij 80 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ Büyük, küçük her şeyin bir cevheri bir madeni vardır Her şey cevherine bağlıdır, küçüğü de büyüğüne Dünf;a bizij!l için temizin kirliyle karıştığı eziyet yurdudur İyilik de kdtülük de dünya ile evli dir, böylece çoğa/ır, ürün verir f!er insanın birbirine zıt iki tabiatı vardır; hayır ve şer - Eğer açgözlüyil bir ko k/asan en iğrenç kokuyu onda bulursun Hayır la şer ölçüldüğünde arasında çok uzun bir mesafe vardır. Bu beyitlerde Ebu'l-' Atahiye'nin; düşünce tarihi boyunca bütün inanç ve düşünce sistemlerinin temel problem alanlanndan biri olan hayır ve şer problemini, zihinsel bir kannaşanın yaşandığı bir dönemde, şair üslubuyla değerlendirmeye çalışmasına şahit olmaktayız. Ancak burada iddia edildiği gibi Manihaizm veya Zerdüşt inancında olduğu gibi, hayır ve şer ilalıı veya aydınlık ve karanlık ilalıı gibi ikili bir tanrı anlayışımn izlerini göremiyoruz. Aksine şairin başka bir şiirinde tevhide inandığım beyan ettiği şu beytini görmekteyiz: 25 (Mütekarib) ~~ r.ılı.? iı (ilj.ı._,...j\.ı:,. ~_)u---ll ~J..ı..._:..l;Jı ' ""?J, 5 rl.ı,ı,~:iı;<. ;J_..S~J ;.~ı_,ıı 4...-...jl ~ J.ı_...:i.l...-..i4l.._l!S L-!lj Yi r-tu i.j-- wl..s ra.j~j 4-J'!I ~ u...fo L..;;..c. L.;! L...S.,ı_;:.:ı J.-.S ~ Jiı J L,ıl4...J --~ J_S ~J mı? tanımaz. Dikkatinizi çekeri m, bizler hepimiz yok olacağız, kalıcı insanoğlu var Hepsi rablerinden geldi ve herkes ona dönecek Şaşılası bir durum! Nasıl olur da Allah 'a isyan eder veya inkarcı onu Her duran ve hareket eden şeyin gerisinde Allah 'ın varlığına bir şahit Ve her şeyde onun tek olduğunu gösteren işaretler varken Şairin "mani" anlayışına sahip olduğunu iddia edenlerin yam sıra, bu görüşleri, İslam inancıyla Manihaizm arasında yeni bir düşünce oluşturma çabalan olarak yoruınlayanlann da varlığı gözükmektedir. Bu yorumu yapanlar arasında, son dönemde yaşamış Arap edebiyatı tarihçisi Şevki Da)f da bulunmaktadır 6 Şairin zühd şiirleri söyleme çabasını, İslam ile maniheist düşünceyi birleştirme girişiminden ziyade, ulaşmış olduğu hayat görüşünü halife dahil herkesle paylaşmaya çaba gösterme ve bunlan bir şair üslubuyla dile getirme girişimi olarak.neğerlendirmenin yerinde olacağı kana3tindeyiz. Kaldı ki büyük bir coğrafyadaki fetilılerle meydana gelen kültürel çeşitliliğin ve sosyal farklılaşmalann ortaya çıkardığı zihinsel kannaşayı. birkaç neden ve olguyla izah etmeye çalışınanın bizi doğmya NÜSHA, YIL: VI, SA YI: 23, GÜZ 2006 81

EBU'L-'ATA:Hi:YE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYIŞI ulaştırmayacağı ya da eksik kalacağı düşüncesindeyiz. Buna ek olarak, büyük bir yokluktan sonra servet ve iktidarın getirdiği refah, lüks ve botluğa kavuşan topluında bozulma ve yozlaşmanın yaşandığı bilinen bir gerçektir. Bu durum karşısında insanları uyaran, dünyanın geçici olduğunu ve nimetlerinin aldatıcılığım, esas yurdun ve insanların yaptıklanmn hesabım vereceği bir ahiret yurdunun varlığım dile getiren ve bunu bir görev sayan kimselerin varlığım görmekteyiz. Ebu'l-'Atalıiye bu görevi yerine getirirken, ahiret hayatımn varlığına ve dünya hayatımn da ancak ahiret hayatının varlığıyla anlam kazandığına inandığım şu beyitlerle ortaya koyınakwdır 7 : (Seri') ' L-:ib'-! ~.ı~ ô'jal-.li:ı öj--:..'jı u~~ r---3 Allah 'a ve onun gizli açık şahitlik eden ayetlerine yemin olsun ki Bu danyanın hiçbir değeri yoktur, Ahiret hayatının şerefi onu izlemese Ebu'l-'Atalıiye'ye kadar toplumu uyarma ve sade bir hayatı özendirme görevi, sonraki döneınierde oluşan tasavvuf gibi henüz kunınısal bir nitelik kazanmasa da, Hasan el-basri, Abdullalı b. el-mübarek (öl.l81/797) ve Rabia el-adeviye (öl.l85/801) gibi kişilerin çabasıyla kişisel düzeyde devam etınektedir. Ebu'l-'Atalıiye bu çizgiyi geliştirerek sürdürmüş ve yaşadığı dönemin güçlü sesi haline gelmiştir. Şairin hayatımn belli bir döneminden sonra sadece dini nasihat da diyebileceğimiz bu şiir tarzım seçmesinin nedenlerinden birini, halife Harun Reşid ile arasında geçen şu hadiseden anlayabiliriz: Daha.önce de ifade ettiğimiz üzere gazel söylemeyi reddeden şair hapse atılmış ve halifeden affım isteyen bir beyit söylemesi üzerine halife şairi huzuruna almış ve şöyle demiştir: Dün halife el-mehd~ seni gazel söylemeden men etti. Sen ona karşı inat/aştın ve söyledin~ Bugan ben gazel söylemeni istiyorum, bu defa da bana karşı çıkmaya cüret ediyorsun. Ebu'l 'Atahiye: İyilikler kötü/akleri yok eder, ben gençken ve gacü kuvveti yerindeyken gazel söyledim ancak artık yaşlı ve güçsüz bir insanım; benim gibi birine bu tarz şiirler söylemek yakışmaz" diyerek halifenin isteğini geri çevirir ve ikinci kez hapse konulur 8 3.2.1. Zühdiyyata İlişkin Ele A:ldığı Konular Ebu '1-' Atalıiye 'nin şiir divanını incelediğimizde, şiirlerinin büyük bölümünün zühd ekseninde yer aldığım görebiliriz. Zühd şiirlerinde ele aldığı belli başlı konulan şu şekilde sıralayabiliriz: Zenginlik ve fakirlik Ölüm ve acısı Dünyanın al.datıcılığı, iyiliğe teşvik süratle yok oluşu 82 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

Dünya sevgisi Ahirethayatı Takva Dünya malı ve kölelik Kabir, mezar FARUK ÇİFTÇİ Şimdi bu konuların belli başlılarını ve şairin örneklerinden bir kaçını burafia ele alacağız. 3.2.1.1. Ölüm Yukandaki temalar arasında daha sıklıkla ele aldığı konulardan birisi, ölüm, ölümün kaçınılmaz bir son olduğu ve geride bıraktığı ölüm acısıdır. Bu konu kimi zaman tek başına bir şiirde işienirken kimi zaman da farklı şiirlerde farklı mevzular arasında yer almaktadır. Ölüm bazen de arzulanan bir şeyin elde edilerneyişine bir reaksiyon olarak belirir. Ama ölümle ilgili bütün değiniler, ona özlem duyma tarzında değil de eninde sonunda yüzleşile~k bi[ gerçeğe karşı tavır alma şeklindedir. Bu, ölmeyi isternek değil ona karşı:hazırlıklı bulunmak gerekir mesaj ıdır. Ölüm konusundaki aşağıdaki şiirini Harun Reşid'e söylemiştir. Bunu kendisi şöyle anlatıyor: Halifenin huzuruna girdim. Beni görünce: Bu Ebu '1- 'Atiihiye mi? dedi. Ben de evet o dedim. Halife: Şu şiir söyleyen mi? dedi, ben de: Şiir söyleyen dedim. 0: Öyleyse şiirin/e beni irşad et, bana nasihat et, yalnız veciz bir biçimde dedi. Bende şu beyitleri okudum 29 : (Basit) U"~ı.J!:,J~ r. ;1.; _,..l..ı u.ii c)..ı...ay, c) <.:.ı _,..lı W:.l.:i 'J U"~.J u... t_;l...:. ~ ~ ~L.!u ;.::..ı_,_.jı r~ uı_)...-j L...A u-f..wı 0---- (J~ y...wı ~;.J ~~ ui ~y ia ı1 ~ L.JLı L... ~ı~ ~'ıyl.jı.bıwı y.bw\s ~ ':l..ı...al.!.,;~ ~ı) ~u--k '-i~ 'i ~ı u! ~~r-j..ı L..:;..llı _,...;..; Ölüme karşı bir soluk bir an bile kendini güven içinde görme, korumalar ve nöbetçilerle korunsan da Ölüm oku çelikten zırh giyenimizi de del er geçer Dinine oluyor! Onu kirletmeye razı oluyorsun, giydiğin zaman elbisesi pislikten temizlf!_nmişken Görüyorum ki sen dikkatli ve uyanık değilsin, karanlıkta el yordamıyla odun toplayan kimse gibi Elde etmek için çaba harcamadan kurtuluşu umuyorsun, oysa gemi karada yol alnıaz. Ölüm ve sonrası hayatta insanları nelerin beklediğinin bilinnıezliğini herkesi anlayabileceği sadelikte bir şiirinde şöyle dile getirmektedir: (Basit) ',ı:.l\ L. wl.ıl; :...ı :,Ş~ <.::.ı:ıli..ı ;-,"li. :.:- - :ı. '"'- -.. ' _)<...l.i"' ''-'~LU,.;..;f ~_;:: U;.. ı.ı._,.u; D-s..ı y\...ı.:::..~~~ L>; ~ wı ;ı..l>. '4 ~ıi...!ı NÜSHA, YIL: VI, SA YI: 23, GÜZ 2006 83

EBU'L-'ATAHiYE'NİN ŞİİRLERİNDEZÜHD ANLAYlŞI Ölüm bir kapıdır ve herkes buradan içeri girer, keşke bu kapının ardında nasıl bir yurt olduğunu bilebilseydim Orası ebedi cennet yurdudur, eğer Tanrının hoşuna giden işler yaptıysan, ya da cehen~j_enı, ona karşı geldiysen. Bir diğer beyitte ölümün sıradanlaşmasını ve artık insanın bunu umursamayışını şöyle ele almaktadı.f3 : (Vatir) ~~ ~_;--i;: ı..w...ı ~.S) '1 ı;;ls. ~ ~~L:i '1 ~..-1 LA t~-:.r, :U~ W~i ;... ;,., i ~ ~ -:ı...,ı~.c. t.ı:,._.j\ :_~i : ı> ; ı!' 1 D aldığım unutkanlık girdabında ölümü unuttum,sanki ölen bir tek kişiyi görmüyormuşçasına! Oysa ölüm, her canlının varacağı son nokta, bana ne oluyor da geçip gidenleri düşünmüyorum Şairin divanında ve diğer klasik kaynaklarda divan dışında kalınış ölüm konusu ele alan onlarca şiir yer almaktadır. Biz bu konuda zikrettiğimiz örneklerle yetineceğiz. 3.2.1.2. Dünya Hayatının Geçicifiği İnsan, dünya nimetleri ve uğraşlannın yoğunluğu altında, yaşadığı bu dünyanın sürekli bir yurt olduğu ve salıip olduklannın hiç yok olmayacağı duygusuqa kapılaqilmekte ve davranışianna bunu yansıtabilmektedir. Bu durum günümüzde daha yoğun hissedildiği gibi, tarihin her döneminde gözlenmektedir. Ebu'l-'Atahiye yaşadığı dönemde gördüğü bu olguya sık sık vurgu yapmakta ve insaniann dikkatini bu konuya çekmek için tarih içinde güç ve saltanatlanyla tanınan kişilerin akıbetierini dile getirmekte ve dünyanın geçiciliği üzerine düşünmeye çağınnaktadıfl 1 : (Remel) ~~ w-:ıi, 1.5~ w-:ıi :.J ss;; '1 L-...ıl L... L...ll ~ ~ ~ 0---:ıi fol! JL-.JI c---' J ~..J ' y.i.l.-..ll ~ <$"'~ t:jl. S 0----:.. ü----,ıi ~i "---.1. f~ ~ 'f~ lji!ı.,ş.j--;ı w..._,ıl ~.l..-...:l.! 0---o ı~ ~ Jıı.ı.. lll..j,ıi.j ~...>'-"---"-' t)l. S 0------- 'ij 'i :.)~ J::ı... i;j ~ Bize ne oluyor da düşünmüyoruz: nerede Kisra? Sezar Nerede? Atfa! üstüne mal yığıp çağaltanlar nerede? Nerede _dünya zenginlikleriyle üstünlük k,urmaya çalışıp övünen/er? Bileydim de, neleri nelerin izlediğini göreydim! Görd.ük ki zaman, toplumlarıpeşpeşe yok ediyor Ne z;ngin '!'le fakir geride kimse kalmıyor Bir başka şiirinde dünyanın kalıcı bir yurt olmadığını, insanın ve bu dünyanın geçici olduğunu, ona bağlanılıp kalınmaması gerektiğini, insarun yaratılışıru hatıriayarak çalımla hareket etinemesi gerektiğini dile getinniştir: 84 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ (Tavil) 32 yl.:l! ;.~ 9~,L...:ı_, Hayatına and olsun ki dünya baki bir yurt değildir; ölüm yurdu, geçici bir konak olarak sana yeter J)ünyaya tu tu/ma, aşık olma, kardeşim, dünya kendine aşık olana. ancakr;musibetleriyl? görünür Onun tadı acılarıyla, rahatı da sıkmtılarıyla iç içedir Asla hayal-gurur elbiseleri içinde yürüme, şüphesiz sen çamurdan ve sudan yaratıldın. Ebu'l-'Atahiye, dünyanın insanı aldatan bir özelliğe sahip olduğunu halife Harun er-reşid ile arasıda geçen bir sohbette veciz biçimde dile getirmektedir. el-asma'i'nin rivayetine göre bir gün Harun er-reşid, mükellef bir sofra hazırlatarak Ebu'l-'Atahiye'yi çağırmış ve içinde bulunduğumuz şu dünya nimetlerini bize tasvir et deıniş, şairiıniz de şu beyti söyleıniştir: (Remel) Yüksek sarayların gölgesinde güven içinde dilediğin gibi yaşa Bu beyti~ ardından Halife: "Güzel devam et" dedi. Ebu'l-'Atahiye:. - - :-- Arzu/adığın şeyler gece gündüz sana sunulmakla Halife: "Güzel, başka?" deyince, Ebu'l-'Atahiye:.JJ~i.:i~_ı-h 0-l:> ~ c)j~ ~~J~ı- Canlar göğüs kafesinden çıkarken çatırtılar çıkardığında (ölüm anında) İşte o an iyice anlarszn, sadece kendini aldatmış olduğunu Halife bunun üzerine hüzünlenip ağlıyor, yanındakiler şaire: "O seni eğlendiresin diye çağırdı, sen ise onu üzdün" diye çıkıştıklarında Halife: "Bırakın onu o bize unuttuğumuz şeyi hatırlattı" diyor. 33 Dünyanın geçiciliğini anlatan ve bunu daha da etkili kılma amacıyla tarihte büyük ün ve saltanat salıibi olmuş insanların bugün artık hayatta olmadıklarım ve ölümün onları da bu dünyadan aldığım dile getiren şu ifadesi dikkate değer beyitlerdi2 4 (basit) NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 85

EBU'L-~ATAıriYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYlŞI ~(~ J ~~.. ~trji 0.;~ ~Li 'i J 4-lc- ~tc. '1 ~ ~ vıl.s.it; ~y.:,wı ~.;.i<~ ı...j:i ı., Nerede ölümden korunmak üzere şehirlerini muhafızlarla çepeçevre kuşatan krallar! Onu unutmayan ve gafil davranmayanların ölüm kasesi ellerinde dolaşırken, Şüphesiz bir gün ben de yere savrularak ölüm kasesinden içeceğim i unu/tum, bu kaseden geçenlerin içtiği gibi Şair kimi zaman da ayn başlıklar altında ele almaya çalıştığımız birkaç konuyu ayın ştir içerisinde işlemektedir'l 5 (Seri') IJY-"-!j ~~ 1_,_..6. Jj IJ_;-S9 _,..J U"Ull ~ l..,ı ~ ~ ı.tı.--jı L-..ı}-9 t-..a _r.i:. ~) y.ıl..lı IJ.r--:c-J :,;.~:"... ıı M-",;., 1~) ı~ ~ı J..-..Ai.,.ı--:..5 ':1!.,.ı--:..5 'i Y,.:.ı...,ı L... J--:!i>. L...ltS >-ıjij ~1 ti U"\ jjl tj.. ; l ~.>--ıs ı,r--9 t.l.j. >.-AJ ~~u~~ :,;.; oj ~T 4 ixu L..ll..ı.ı...Jjl ı.:ı---o ~ L... :,;~ L.. _;.,ı:;.l.:ı 'ij _,...,...):! L-~ L-L.,ı 'i~~ ~ L...J ~ı.._.. u...s ı,rl.,;---:.i:- ~!..>--"YI ~~J Şu insanlar ne tuhaf! Şayet düşünsefer ya da kendini hesaba çekseler, görecekler, İnsanlar bu dünyadan başka bir dünyaya göçtüler, bu dünya onlar için yalnızca bir geçit/i. Yarın mahşerde insanlar bir araya toplandığında takva/ı/ıktan başka övüniiiecek bir şey yoktur. İnsanlar şunu bilsinler lô, takva ve iyilik, birikimi yapılacak en hayırlı iki şeydir İnsanın övünmesine şaştım kaldım, yarın kabrinde gömülecekken Ewe~ bir damla su, sonu ise bir kadavra iken neyine övünüyor Dilediğini 'line alamaz sakındığını da erteleyemez hale geldi Durum tersine döndü, hükmedile.n ve takdir olunan her şeyde Ebu'l-'Atahiye'nin şiir iliyanında dünya hayatına ilişkin çok sayıda şiir yer almak1adır. 3.2.1.3. Takva Ebu'l-'Atahiyenin en çok üzerinde durduğu bir diğer konu da takvadır. Ona göre takva erdemli olmak, güzellikleri çoğaltınak, eziyet etınekten sakınmak ve nefsin isteklerine boyun eğmemektir. Nefsin arzulanna boyun eğmemek en çetin ve zorlu mücadeledir. Hz. Peygamberin bedir savaşından dönüşte dediği gibi. Şair bunu şöyle dile getinnektedir'l 6 : (Mütekarib) 86 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ ts:,-..e.lı UJ'_j:.J. j~,ı~ı Ui ~ı c;~ ~~J En sıkı mücadele, arzularla yapı/andır, insanı takvadan başka_şey yüceltmez "Erdemli insanın ah/akı güzelliğe çabası ve. eziyet vermekten sakınmasıy/a belli olur. Şairin takva ile ilgili başka bir beyti de şöyledir: ;.~ıj~ı.j-a ı;ıwı4j i>'.filı::,~ı ~ts~ıwj'ji Dikkat et takva onur ve şereftir, dünya sevgisi ise zillet ve yokluk 3.2.1.4. Dünya Malı ve Onun Kölesi Olma Takva ile ilgili de bu örneklerle yetinerek dünya malına hakim olma ya da köle olma konusundaki beyitlerine geçmek istiyorum. Ebu'l-'Atahiye, Sümame b. Ji;şres'e bu konuda şu beyitleri okuyot'l 7 : (Tavil) <LS.~\... ra c;:wı JL,Jı.ı...sl.:i.ı...:ii JWı U.. ~ ı-j y yjı ı~j. u.jt:i ul c;:wı JL,Jı ı,rl u-:ı-j J ~ Wl c;:ı...jı ~ L...iJ 'Jj.- ~.ı;<tô~.. ı 'i!j ~ c;.llı.t...ı.j.lw Jt- ı~ ü...1s ı~j Kişi malını kendi buyruğu altına almazsa, sahip olduğu mal onun hakimi olur Benim ma/un ancak benim harcadığımdır, terk edip gideceklerim değil Mal sahibi olduğımda yapman gerekeni iyi hesapla, aksi takdirde onufelaketler tüketir. Ebu'l-'Atahiye burada, dünyaya sırt çevirmeyi ve uzleti tavsiyeden daha çok insanın, sahip olduklarının kendisini esir almasına izin vermemesi gerektiğini ve sahip olduklarını yerli yerinde kullanmalarının ancak yarar sağlayacağını önemle vurgulamaktadır. 3.2.1.5. Nefsin Arzulanna Boyun Eğme Şairin ele aldığı bir diğer konu da nefsin sahip olduklarıyla yetinıneyip onlan kü~ük görmesi, yasaklara meyli, hırsının kölesi olma durumudur. Bu konuda şöyle sö.ylemektedi2 8 : (VMir) L+,ı1:. ~ J._.$ y...l63 J ~ L..o...,._.i.:.:i ~ı..::.ı...,ıi.j L...+,ı!J y:..l..-.j ~ J_._S.l ı-4=- ı..::..ı...a ~_,... ı.::ı..c. Jlb u)-! NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 87

EBU'L-'ATAHİYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYıŞI Görüyorum ki n efi s, elindekileri küçümsüyor ve yasaklanan her şeyi istiyor Hırsma boyun eğersen, çağıran her türlü kötülüğün kölesi olursun. Bir diğer beyit ise şöyle söylüyoi' 9 : (Vatir) ı~ ' """"'.)~ ' ~ :) ;.ıs ' """"') ~ y:;...,..ıı 6:.ı:lb ıj..l.. ~h ':.;!~ı _,_J.J ~~1.! ı.,r-ou... ~ı Her yerde sürekli kalabileceğim bir yer aradım, fakat kendime kalacttğım bir yer bulamadım Arzularıma boyun eğdim, o da beni kendisine köle yaptı, eğer kanaat etseydim o zaman hür-bağımsız olurdum. 3.2.1.6. Din ve Dünya Dengesi Şair din ve dünya dengesinin gerekliliğine değinrnektedir. Bu dengeyi kuramayanlan veciz bir dille uyanr. Aksi takdirde, dinin de dünyanın da elden gideceğinin altını çizmektedir 40 : c-l y L.. 'J.J ~ L..U,ı.ı )U L..U,ı.ı ~j.o!; L...ıl;.l.ı c--! y Dünyamızı yamıyoruz yırtarak dinimizden, geriye ne dinimiz kalıyor nede yamadığımız Aynı konuda bir başka beyit: Dünyamızın bir bölümünü başka bölümüyle yamıyoruz ve yamadığımızı da tel'k edij2 gidiyoruz. 3.2.1. 7. Zamanın Hızla Tükenişive Her Şeyin Aslına Dönüşü Zamanın ve örnrün süratle tükenişi şairin işlediği bir başka konu olmuştur:.. ~i ~ı;:--11,.şj-"h._;a:i...ji ~~~Y't-~i., 0-< ~...;:..,... ~.J--":"Y. L.:..S ~i.ji (:--<.;~IJ ~~~r-j ~~i ~ ~W'.lı t.~._..ı L. :i..j,;.:.. u:-,- ı j1 0---::J ~ Ll:ı3.. t...:. ~.).~! c-" bu ~~ L;S ~iji0-il...: ~ Ay içinde günler ne çabuk geçmekte, ömür içinde de aylar, Elinde bir çaresi olmayan için sabırdan daha iyi bir şey yoktur Adımlarını zamanın adzmlarma uydur, zamanın akışma bırak kendini, Zamanla yarışan yüz üstü kapak/amr, zamanın adımları yavaşlamaz Bu beyit).erde zamanın luzlı akışını ve insanın ona yetişemeyişini içieri ürperten bir üslupla gözler önüne sermektedir. Her ş~yin ashna döndüğü gibi insanın da aslına döneceğini ve tekrar 88 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ toprak olacağını bir şiirinde şöyle ifade etınektedir 41 : (Vafir) ;.,.ıla:ı ~j ~ ~ ;.,.ıl_;---j 0-- Ui.l.-..! L...S.l~ ;.,.ıi_;..-:j.li_hi.j..:.ı_,_.jlly...j yi _;-..:ili ıs-lj W--=>J.J ~ u-j Ölüme mahkum çocuklar yapın, harap olmaya mahkum binalari Hepiniz sonunda çelı.ip gideceksinizi Peki, kimin için binalar dikiyoruz, hepimiz topraktan geldiğimiz gibi, ona dönecekken. birisi olan zenginlik 3.2.1.8. Fakirlik-Zenginlik Ebu'l-'Atiihiye, zühdün temel konularından fakirlikle ilgili de şiir söylemiştir 42 : Fakirliğin zenginliğe karşı üstünlük ve şerefindendir,,eğer doğru düşünürsen: Fakir kalırken Allah 'a isyan etmezken, zenginliği isterken Allah 'a isyan ettiğini, Yine şair fakirlik endişesiyle mal biriktirme arzusundaki insanların Allah' a karşı iyi kul olma konumundan uzaklaşmasını şiirine konu etmektedir. 43.ı...:.~ Jl...YI.J JL,JI ~4 L,ı ~ t#:wı-.iiıt...ı ~ d... ı Ey fakirlik ve yokluk korkusuyla mal biriktirip, aldahcı emeller besleyen kişi! Boyun eğdiğin Allah 'a karşı art niyetle bulundun ve kalbine kötülük karıştı 3.2.1.!). Belalara Sabır göstermek İnsarin bu7'dünyaya denenmek ve imtihan için geldiğini, insanın da meşakkatlerin de bir sonu olduğunu beyanla, insana düşenin bunlara sabır göstermek olduğunu şu beyitlerde dile getirıiıektedir 44 : (Kamil) ~..>-#- "..rj ı ul..ı r-1:. ı.j.ı...~;..j_, ~ J...,.s.J Y----'-"'ı ~~.l~ :L..,ıWı ı.5_;--1_, t...;. yjl...::ı...l wl ı.s~ L... _,ı.l. i.._ı.ı..._,!..::.ı...j.1.. ı~ 1'~,, Li. l...l.w:ı...j- ı..r---: - U:!-!--"".....,.r- t.j-""1 - r- (.)--".l-:>.}ji.ı...jill.ı ~:ı:l... ~\.! ~~~~i ı:ıj_, Her türlü belalara sabret, direnç göster, bil ki insan sonsuz değildir lvfusibetlerin sayısız olduğunu ve ölümün insanları bir pusuda beklediğini görmez misin? NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 89

---------- EBU'L-'ATAHiYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYlŞI Kim bir belaya maruz kalmamış bildiklerinden? Bu senin tek başına Qlduğım bir yol değildir Seni t/lsalal)dıran bir bela gelirse başına, Tek olan Allah 'a sığın Dünyaya karşı sabn öğütleyen beyitlerinden birisinde, kendisini bu dünyada hesaba çeknıeyenlerin, nefsinin istekleri peşinde koşturanıann sonlanmn kötü olacağım ve kazancın ancak sabırla gerçekleşeceğini ifade. etmektedir 45 : (Tav!l).w.-...Lı,;.i~~ ;ş-.. 'ii'j - '-" ~--------------~-~~ ~i;~ ~ i::ih.j ~Y~ 4fo ~'::~'.. ~fo~~~~ i'.)ls..ji Jt...,:b.lj.;..!~!..:..~ Dünyaya karşı di ren, arzularının peşinde çöller gezen şaşkın ve yolunu kaybetmişleri bırak Dünyayı kimi köpek dişleriyle kimi ağızlarıyla yakalanıaya çalışan insanları da dünya ile baş başa bırak Yaptığı işlerden dolayı kendisini hesaba çekmeyen kimse biiyük Js_armaşa ve açmaziara düşer Erdeniii insanlar ancak nefislerinin arzusıma ve kötüiiik/ere karşı sabır göstererek kazanabilirler Son olarak insaniann hayatlannda düstur olarak alabilecekleri temel ahlaki kurallardan bahseden, kaynağını Kur' an ve hadislerderi alan altın öğüt sayılabilecek beyitleri zikretmek istiyorum. Bu beyitler Ebu'I-'Atiilıiye'nin hayatımnikinci evresinin en olgun meyvelerindendir 46 : (Recez) :~ ;t i.,.-.ıl.l!! ~~ ~ ~ ;..,L.ıJ; ~L... ;:,----:.. ~~) :_;.,L..lii ~);.)-..o.~i i.,.ul...1li f--.11:ı ~...:. f<_r-j,. ~~ı;.,~ -~.,;p. ~J ~~ Y---J.b ~ ~ ~~::.~i..:.'-"!~j~!~0----.:..?-le. ~i y...j1:. ~ :L-..c. ;.!ı!~ 0------ f.:...: ~~ t.. ~,.:..._. ;.;:,...C. ~)! w.lt...i. 0------ fl-1'-.~y:jl...; JU ~ \...+! l::l.~., i! ~<ı-..j ~ f.-.-!1 ~~~~-,LS:) c< ~~j~~ ıı ' :LJı ~ :, :;. ~ ~ L - ıı.t...:....:,... r-+.. JA '-" ~ t J~ ı.,.,..., t f ~... ', -.. ı ~ ~ :.S.J---" ;.S.).) ~ j.),..... r- Fnsanlflra iyi davranana iyi davranılır, insanlara sövene de söviilür İnsanlara eziyet eden üzülür, merhamet edene merhamet edilir Erdemsizden erdem isteyen mahrum olur Sözünde duran borcunu öder, iyi dinleyen anlar Allaha karşı doğru olan yüce/ir, ilmi isteyen öğrenir 90 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ Doğruluğa karşı çıkan yolunu kaybeder, günaha sapan pişman olur Susmayı bile kurtulur, hayn söyleyen kazanır Sakınıp korunan arınır, hakkı reddeden günaha batar. Zarara uğrayan şikayet eder, zamanın ısırdığı acı duyar Her canlının rızkı vardır, kendisine ayrıldığı kadar Buraya kadar Ebu'l-'Ataııiye'nin zühd temasını işlerken ele aldığı belli başfı koınıiara sınırlı sayıda örnekler verdik. Belki de bu konu bir kitap oluşturacak kaaar zengin malzerneye sahip olup, bir makalenin boyutunu aşmaktadır. Bu yüzden konu başlıklarını ve örnekleri yukarıdakilerle sınırlı tutmanın uygun olacağı k~tindeyiz Ebu'l-' Ataııiye zühd konusunda yimıi bin beyit söylediğini bizzat kendisi ifade etıniştir 47 Bu şiirlt~rin, özellikle de insanlara öğüt ve nasihat veren, zühde ilişkin olanlarının,-tefsir, hadis, tasavvuf, ahlak, tarih, kültür, edebiyat, dil alanındaki klasik kaynakların muhtelif bölümlerinde yer aldığını belirtidekle yetiniyoruz. 3.2.2. Şiir Üslubu Ebu'l-'Atahiye bu dönemde şiirdeki klasik üslup anlayışındaki değişiinin öncüsü olmuştur. Şiirlerinde klasik şiirin la:fız ve anlamlarını tekrar etmeyi bırakarak, yeni konu ve yeni üsluplar kullarunıştır. EbU Nuvas, Beşşar gibi birçok şairin medihlerinde hala varlığını sürdüren, klasik kaside üslubunun vazgeçilmezi kabul edilen terk edilen diyariarın tasviri, anılara ağıt, çekilen sıkıntılar gibi konuları çekinmeden terk etmiş ve bu üslubu taklit kolaycılığına düşmeiniştir 48 Buna bağlı olarak da eski şiirin güçlü ve sağlam biçimi yerine kendi döneinine uygun, daha yumuşak ve kolay bir üslup seçtiği gqrülmektedir. 49,.. Şairin üslubuyla ilgili bazı hususlan şu şekilde tespit edebiliriz: a) Ebu'l-'Ataııiye birçok şiirinde edebi kurgunun temel unsurlarından biri olan soyut olgulan somutlaştırarak aniatma tekniğini kullanmaktadır. Divanında yer alan beyitlerden birinde İslam'ı, al;:ıllı, canlı ve duygulan olan bir insana benzetmektedir;o: (Tavil).U\.S.ı ü..o l_,l_; t.:...i.pfol W.U~ 0.o ~)'1 ~~ ~ İslam, alimlerine duyduğu tasadan ağladı da onun bu ağlamasını gördakleri halde alimler bir üzantü duymadılar. Şair yine uzun sayılabilecek şiirlerinin birinin başlangıç beytinde ölümü, avını bulmak için her yeri arayıp gözetleyen, saldırmaya hazulanan ve yok eden vahşi birisi olarak tasavvur etmektedir 51 : (Hafif),ı~l tj.-s ~ yu..ll_,,l)i..:.ji t)..s U,. _,_..:ı y\.wi 0/iim bütün ülkeyi didik didik arıyor, üzerine saldırıyor; ölüm ~ütün j]tsanları yok ediyor NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 91

EBU'L-'ATAHİYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYlŞI Şair burada Kuran'da yer alan "_;y.ılı J)l;. ı_,..\::;jı" 52 (Evlerin arasında dolaşarak didik didik aradılar) ifade kalıbım kullanarak şiiri daha da etkili kılmayı amaçladığı görülmektedir. Ebu'l-'Atill:ıiye birbaşka şiirinde de insamn sahip olduğııkontrolsüz istek ve arzulanın ele almakta ve bu arzularla insan arasındaki ilişkw, efendi-köle ilişkisine benzetmekte ve bunu şu beyitlerle dile getirmektedir 3 : (Vafir) 'ı,.;.:.j-1 '~) ;...J! 'ı,.;.:.) us. :; ~,..ıı t..;jb ı- --. ~~\! c..r"lb... t.ı...j:ıi ı~~<-, ;._:;~i _,.J _, Her yerde sürekli kalabileceğim bir yer aradım, fakat kendime kalacağım bir yer bulamadım Arzularıma boyun eğdim, o da beni kendisine köle yaptı, eğer kanacıretseydim o zaman hilr-bağımsız olurdum. İnsamn arzu ve istekleriyle mücadelesini şiirlerine konu olarak seçen Ebu' 1-' Atillıiye, arzu istekleri insan karşma çıkııuş müşalıhas bir varlık, insana zarar veren bir düşman olarak talıayyül etmekte ve bunlarla mücadeleyi somut bir rakjple mücadele biçiminde tasavvur etmektedir 54 : (Kfunil) Jl_.:jŞ (J...S ~UA ~ı.j--a (J.._.,ı1.! Jl.-.iı:. (J._S ~ 0--L.:rilbi!l-J:iil ~~.l ı~j ~ı.j-a (J.._.,ı1.! Hıfo ı.:ı---c- ~ı~ U-lic. ı:ıı_, Arzuların seni ayarlmaya çalıştığında, onunla milcadele et, orada arzulamıla adam akıllı savaş, Arzularının yaniışiarına gem vurduğunda, onun tüm kusur/arına karşı savaş açmaktasm. b) Şair edebi kurgunun bir diğer öğesi olan ima ve canlandırma yoluyla anlatundan da istifade etmiş, duygu ve düşüncelerini başkalanna ulaştırma ve onlarla paylaşmada bir araç olarak ima ve canlandınnayı etkin biçimde kullanııuitlr. Muhatabı üzerinde etkili olmayı amaçlarınş ve bunda da kayda değer bir"başarrsağlarmştır. Kabide konuşması bunun tipik bir örneğini oluşturmaktadıf 5 :(Kamil) ~ 4.;..H-_, c.,f.l..=..ı t.::..hl L... >;ili ~L.. ~ı ~~ı_,_;~..a...,.:ıy ~_)b~: ~4\.! ôj;..a--.il..\~~ıul...5. ~~.l~l~i_, -.. - ı:.~ i '. 1" - - - L..=... - i. ı ~ ı-- _, CJ-"' c...l"":l-! '-'-'..J"' ~...r==- ~ r- Benden sonra toprağa bulanmış yüzler ne yaptı diye sordum da mezara Dedi ki: seni rahatsız eden kokularım değiştirdi m, güzel kokularla Bolluk içinde yaşamış cesetler yedim, refahın kendilerini sarstığı parıltısıyla, 92 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006

FARUK ÇİFTÇİ Bir şey bırakmadım geriye, parlayan, bembeyaz ve çatırdayan soyu/muş. kafatasla~mdan başka. Burada mezan canlı bir kişilik olarak kabu1 etmiş ve olı.unla soru cevap taızında diyalogunu tasvir etmiştir. Yine mezan, kokuyu değiştiren, cesetleri yiyen iskelet üzerinde et, deri ve saç bırakmayan bir varlık şeklinde canlandınlarak insan zilıninde kalıcı bir etki bırakınayı başarmıştır. Yine aynı yolla iyilik görmek için iyilik yapmamn gerekliliğini ifade için iyili~ veya kötülüğü ekilip biçilen ürüne benzeterek, hem dolayiama yoluyla hem de canlandırma yoluyla konu üzerine insaniann dikkatini çekmiştif 6 : (Münserih) LS J.J U.JJ yl.b _;->-"1 ıs...-11 4---!..Jc. uu: ~ U" >.ı=ji t:jj ~.isı.ı..-11 y.ll \).4 t...j:! ü4,ıhll ~ '1. H am d olsun, kişi iyilik ektiğinde ekini se rp ilir ve büyür Diken eken bir el, elı.1iğinden hiç bir gün iyilikleri hasat edemez Özellikle'? ikinci beyitte, diken ekenin gül deremeyeceğini ifadeyle, ima yoluyla iyiliğin ancak iyilikle elde edilebileceğini belirnniştir. c) Şairin, edebi kurgunun öğelerinden mübalağa ve tevessu' olarak adlandınfaıı, ~onuyu abartarak ele alma sanatını da zaman zaman kullandığına şahit oluyoruz. Mübalağa sanatı beyan sanatlan arasında yer alınakta olup daha çok istiare sanatıyla ilişkilidir. Buradan amaç istiare yoluyla anlam genişiiği sağlamaktır. Ebu'l-'Atahiye ise şiirieriride ölçülü bir mübalağa sanatı ku1lanmıştır. Şair, bir beytillde cehaleti, alçaklığı, zelil alınayı tasvir yoluyla ele alırken bu özellikleri tenıizlenilınesi gereken bir pisliğe benzetmiştif 7 : (Tav11).Y-ı lb.ı ~1 _)ll f' jc. u-b ü..j! J-e.;JI 0-o ~ ~ ü..jj I~J.. ı_, Sen cehalet ve ahlaksızlıktan temizlenmezsen, Fırat nehrine dalsan da temiz olamazsın Ahlaksızlığı ve cehaleti insanın bu1aştığı pisliğe benzetiyor. Mübalağa ve anlamı genişletme tekniğini kullanarak 4lsamn dikkatini buna çeken şair, manevi kirl~rden anmnamn Fırat'ta yıkanmakla sağlanamayacağım, ancak bunlardan kurtulina iradesini göstermek suretiyle olacağım öğütlemektedir Yine dünyamn peşinden gidilmemesi gerektiğini, şayet dünyaya bel bağlarup ~eklef_!tiler içine girilirse geriye acı, ıstırap, hayal kırıklıklan ve hüzünden başka bir şeyin kalınayacağım biraz da karamsar bir bakış açısıyla ele almıştır. Halife el-mehdi'yi de cömertlik ve ilisanda bu1unınada örnek ve ideal insan olarak sunarken de mübalağa ve anlamı genişletme yönteminden yararlandığı görülınektedir. Ebu'l-'Atahiye'nin mübalağayı seviyeli, aşırıya kaçmadaıı, akla yatkın NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006 93

EBU'L-'ATAHiYE'NİN ŞİİRLERİNDE ZÜHD ANLAYlŞI ~. olmayan ve imkfuısız olan şeylere yer vermeden kullandığım görmekteyiz. Şairin şiir üslubuyla ilgili bazı hususlar söyle ifade edilebilir: Klasik şiir geleneğiıfuı oluşturduğu katı kalıplarm dışına çıkarak bazı lafız ve anlamlan gereksiz tekrardan kaçınmıştır. Ele aldığı konuyu dolandırmadan söyleme yolunu seçmiş ve bu konuda da o zamana kadar gelen şairlerden aynlnuştır. Aynca dili oldukça sade, kolay anlaşılabilen, tekellüf ve zorlamadan uzak bir şiir örgüsüne sahiptir. ifadeleri birbiriyle uyumlu, insan üzerinde etki bırakan, tatlı ve büyülü musikiyi banndırmakta, doğal, coşkulu ve güçlü bir hayal kurgusuna sahiptir. Seçtiği lafızlar ve dilinin yalınlığı, şiirin dinieyenin ve okuyarun zihninde daha kolay kalmasına ve mesajının anlaşılınasına katkı sağlamaktadır. Üslubunun öğretici özelliğe sahip oluşu ve zühd konulanın insanın gönül telini titreten ve uzun süre yankı bırakan derin bir duygusallıkla mezcetrııesi şairin ve.üslubunun en önemli ayırt edici niteliği olarak karşıınızda durmaktadır. Ebu'l-'Atfıhi.ye, şiiri, üslubu ve ele aldığı konular itibariyle başkalanna benzemek yerine kendisi olma yolunu seçmiştir. Bu konuyu, kendisine sorulan bir soruya verdiği cevap açıkça ortaya koymaktadır. Şaire"- Nasıl şiir.söyiüyors/jn?" diye sorulduğunda, "- Sadece kendim gibi olmak istiyorum. İstediğimde söylüyorum, istemediğimde söylemzvorum." 58 diyerek şiir anlayışını ve şiirden beklentisini açıkça ortaya koymuştur. 4.Sonuç Bir Şairin şiirinde ele aldığı konulan seçme nedenlerini doğru aniayıp isabetli biçimde yorumlayabilmek için, şairin fikri kökeni ve yetiştiği çevre arasında bir bağın olduğu gözden uzak tutulınamalıdır. Bu noktada Ebu'l-'Atalıiye'niıı zühd anlayışıyla ilgili sonuç olarak tespitimizi ifade edeceğiz. Şairin şiirlerinde işlediği düşünceleri, yaşadığı çağdaki lüks, israf ve ahlaki düşüşe karşı bir tepkidir ki, çağdaşı Ebu Nuvas'ın dünyadan haz alına felsefesini savunup, mucı1n denilen ayartma ve müstehcenliği şiirine konu edinirken Ebu'l-' Atfıhi.ye, döneme damgasını vuran bu hayata ve yaygın anlayışa tepki göstenniştir. Şüphesiz bu konular kendisinden önce de bazı şairler tarafından ele alınmıştır. Ne var ki, hiçbir şair şiirlerinin büyük bir bölümünü Ebu '1- 'Atalıiye kadar bu konulara hasretrnemiş ve onun gibi zühdü şiirinlerine ana tema olarak seçmemiştir. Bir diğer n,gkta, şairin şiirlerinde ele alıp ortaya koyduğu bu fikirlerlu arkasında durinası hususiyetidir; Önun bu tavn, bir noktada zühdün felsefesini kurma girişimi dir. Üçüncü bir nokta, şairin hayata ilişkin karamsar bir düşüneeye sahip olması, kimi zaman onu bu karamsarlıklannı şiirine yansıtmaya sevk etmiştir. Dördüncü nokta, çağnsını şürin tabiatında yer alan duygulara yönlendirmeden ziyade akıl ve mantığa yönlendirmesi ve bunu deliller eşliğinde sunmasıdır. Bu durum da onun içinde bulunduğu akıl, cedel ve tartışma döneminin yöntemini kullandığım göstemıektedir. Zihiıı dünyasım 94 NÜSHA, YIL: VI, SAYI: 23, GÜZ 2006