TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÜMİT BOYNER İN TÜRKONFED ORDU BAŞKANLAR KONSEYİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Benzer belgeler
Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

TÜSİAD Gençlik Platformu

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

ANKARA KALKINMA AJANSI.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI VE YÖNETİŞİM. Prof.Dr.Bülent GÜLÇUBUK, Ankara Üniversitesi 13.Aralık.2012

T.C. Kalkınma Bakanlığı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

2. BÖLÜM Sinop Kent Konseyi Gençlik Meclisi Amacı, İlkeleri, Oluşumu ve Organları

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Levent SÜMER, PMP, Torunlar GYO Planlama Müdürü, UPYE Kurucu YK Üyesi

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN VİZYON 2050 TÜRKİYE: SÜRDÜRÜLEBİLİR TEDARİK ZİNCİRİ TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ VE BİLGİ TOPLUMU, BİT VE İNOVASYON KOMİSYONU BAŞKANI ESİN GÜRAL ARGAT IN RAPOR TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI EROL BİLECİK İN X. KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Küresel Eğilimler ve Türkiye

Türkiye dönüşüm geçirerek kırsal bir tarım ekonomisinden küresel ölçekte yılında Türkiye nin kentsel nüfusu ülkenin toplam nüfusunun sadece

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ METİN AKMAN IN KUZEY YILDIZI AİLE ŞİRKETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Kalkınma İçin Yapısal Reformlar

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN ÇÖZÜM SÜRECİNİN İKTİSADİ BOYUTUNA KATKI: ALTERNATİF TURİZM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Kriz sonrası döneme nasıl bakmak gerekir?

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÜMİT BOYNER İN İSİFED TÜRKİYE EKONOMİSİNDE FIRSATLAR - TEHDİTLER, GİRİŞİMCİLİK VE SİVİL TOPLUMUN ROLÜ

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Yerel veya Bölgesel Kalkınma? Mevcut kaynakların en etkin ve verimli şekilde kullanımı/paylaşımı Koordinasyon ve güç birliği (daha az enerji ile daha

Uluslararası 15. MÜSİAD Fuarı ve 18. IBF Kongresi Lansmanı Yazın başlangıcını hissetmeye başladığımız Haziran ayının bu ilk

Türkiye 2025 yılına gelindiğinde, dünyada önemli ülkelerden biri olacak. - Haberler - Gizli ilimler Sitesi

Türkiye de Yeşil Büyüme : Zorluklar ve Fırsatlar. Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU YATIRIMCI DANIŞMA KONSEYİ TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

Konuşmamda sizlere birkaç gün önce açıklanan İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı hakkında bilgi vereceğim.

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI


İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

ENTEGRE DÜŞÜNCE YAKLAŞIMI KADIKÖY BELEDİYESİ ENTEGRE RAPORU 11 Ocak 2019

Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN VII ULUSLARARASI KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

ANKARA KALKINMA AJANSI

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ

Vizyon 2050 Türkiye Raporu Özet Bulgular

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

ELÇİN ÜNER GfK Türkiye Yönetici Ortağı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

Nüfus ve Kalkınma İlişkisi: Türkiye (TÜİK'in Yeni Nüfus Projeksiyonları Işığında)

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÜMİT BOYNER İN TÜRKONFED 16. GİRİŞİM VE İŞDÜNYASI ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

1. Gün: Finlandiya Hükümetinin Strateji Araçları

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bu yıl altıncısını düzenlediğimiz Kurumsal Yönetim Zirvesi ne hoş geldiniz.

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN SYMES IN " TÜRKİYE DE ENFLASYON DİNAMİKLERİ: FIRSATLAR VE RİSKLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

16,85 14,61 6,74 1,12 2,25

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği

ISLAMIC FINANCE NEWS ROADSHOW 2013-TURKEY

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI

İSTANBUL BÖLGE PLANI. 27 Haziran 2013

Avrupa Yeşil Çevre Eğitimi Ağı: GREEEN

KENTİNİZ DÜNYAYA İLHAM VERSİN

TÜRKİYE DE ÇATILARIN DURUMU 11 EKİM 2016

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YENİLİKÇİ TARIM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Küresel Ekoloji. Yrd. Doç. Dr. Aslı Sade Memişoğlu

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

MDT 225 Türkiye Ekonomisi ve Avrupa Birliği TÜRKİYE NİN SOSYO-EKONOMİK GÖSTERGELERİ

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

hemşehri hukuku: Hemşehri hukuku: Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliye

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

Transkript:

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÜMİT BOYNER İN TÜRKONFED ORDU BAŞKANLAR KONSEYİ AÇILIŞ KONUŞMASI 30 Eylül 2011 ORDU

Bugün burada kısaca küresel ekonomideki ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelere dikkat çekerken, bir parça da TÜSİAD ın gelecek vizyonundan bahsetmeye çalışacağım. İçinde bulunduğumuz küresel ekonomik krizin, 2008 yılının başından beri çeşitli evrelerini yaşıyor, tanıklık ediyoruz. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, ekonomiler potansiyel üretimlerinin çok altında bir üretim düzeyi ile boğuşuyor. Çok doğru bir ifadeyi biz de sıklıkla kullanıyoruz, bu kriz ilk defa tüm küre tarafından çeşitli ölçütlerde hissediliyor, yani bu aslında ilk küresel kriz. Dolayısıyla bu süreci çeşitli tarihi krizler ile karşılaştırmanın hiçbir faydası yok. Krizin başından bu yana tabiri caiz ise, sahipsiz, başıboş bir küresel kriz ile mücadele anlayışı izliyoruz olmamızın da nedeni bizce bu tespitin altında. Kendi ülkelerinde de sorun yaşayan siyasi liderler, küresel yönetişimde daha da tecrübesizler ve ortada küresel ölçekte çözülmesi gereken bir dizi sorun var. Yani içinde geçtiğimiz krizin iki aşaması var; birincisi iktisadi analiz ile süratle çözüm bulabileceğimiz aşaması, bu aşamanin teshisinde bir problem yok Yunanistan ın ihtiyacı olan destek ve alması gereken önlemler, ABD nin ihtiyacı olan mali düzeltme veya Çin Merkez Bankasının rekabetçi kur politikasının sürdürülemezliği Ancak bu çözüm önerilerinin herbiri, küresel işbirliği ve eşgüdümü sağlayacak bir mekanizma olmaz ise sadece teorik tespitler olarak kalacaklar. Dolayısıyla sorunun ikinci boyutu, ülkeler düzeyinde politik sorunlar yanısıra, yeni bir küresel yönetişime olan acil ihtiyaç. Özellikle ABD ve Avrupa Bölgesi politikacıları, yerel sorunlarını çözme ve küresel ekonominin toparlanma sürecini destekleme maharetini eşanlı olarak gösteremezlerse, krizden çıkış çok uzun sürebilir; nitekim her geçen gün 2012 dünya büyümesini aşağı doğru revize ediyoruz. Bu açıdan, ülkelerin ve dünyanın siyasi liderliğe en çok ihtiyacı olduğu anda önemli bir irade boşluğu ile karşı karşıyayız. Kısa aralıklar ile değişen politika tercihleri ve sürekli başa dönme görüntüsü bunun en temel göstergesi. Ayrıca özellikle bu piyasalardaki güven bunalımı parasal genişleme ile verilen destekleri yetersiz hale getiriyor. Güven duymayan, işini kaybetmekten korkan tüketici harcamıyor, yatırımcı yatırım yapmıyor, istihdam ve büyüme sorunu çözülemiyor. Küresel çözüm ihtiyacı, G-20 nin önemini kritik derecede artırdı. Dünya ekonomisinin % 87 sini üreten ve dünya nüfusunun üçte ikisini temsil eden G-20 yapısı önümüzdeki dönemde daha da büyük bir önem kazanacak. Zaten görünür gelecekte G20 nin başarılı olması dışında başka şansımız da yok Geçen sene Seul da ilk defa özel sektörün de kurumsal olarak yer aldığı G-20 devlet ve hükümet başkanları zirvesi bu sene Kasım ayı başında Fransa ev sahipliğinde Cannes da düzenlenecek ve hemen öncesinde G-20 bünyesinde özel sektörü temsil eden B-20 İş Zirvesi gerçekleştirilecek. TÜSİAD da, iş dünyasının gönüllü temsil örgütü olarak, B-20 oluşumunda Türk iş dünyası temsilcisi olarak sürece katkı sağlıyor. G20 yapısındaki bir kurum sadece mevcut krizin çözülmesi için değil belki de daha önemlisi küreyi bekleyen ve sistemik öneme haiz birçok problemin çözümü için de şart gözüküyor. Yapılan hesaplamalar, 2050 yılında şu anki refah seviyemizi korumak için 2.3 dünyaya ihtiyacımız olacağını gösteriyor. Böyle bir ihtimal imkânsız olduğuna göre, ya kontrolsüz bir şekilde bu düzeltme yapılacak ya da tüm üretim, tüketim ve mekan anlayışımızı sürekli yenilenebilir bir anlayışla hemen şimdiden dönüştürmeye başlayacağız. TÜSİAD olarak 40. yılımızı kutladığımız bugünlerde, sözünü ettiğim bu anlayış ihtiyacından ilham alarak, Vizyon 2050 raporumuzu kamuoyu ile paylaştık. Büyümeyi konuşmanın yeterli olmadığı,

ancak sürdürülebilir bir büyümenin anlam ifade ettiği 21. yüzyılda oluşan yeni dünya düzeninde, sürdürülebilir bir Türkiye yi gündeme getirmek istedik. İş dünyasının bakış açısıyla, insani kalkınma, enerji, şehirleşme, kentsel ulaştırma, üretim ve tüketim eğilimleri çerçevesinde sürdürülebilir bir Türkiye ye ulaşma yönündeki önerileri bir araya getirdik. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olma hedefi, ancak kalkınmamızı sürdürülebilir kılmamız ile mümkün. Bu konuda iş dünyasına, hükümetlere, sivil topluma ve uluslararası kuruluşlara çok önemli sorumluluklar düşüyor. Bu süreç aynı zamanda, iş dünyası için de çok önemli fırsatları beraberinde getiriyor. Bugün, TÜRKONFED in bölgesel ve sektörel düzeyde örgütlenmiş iş dünyasının temsilcileri ile de bu gündemimizi paylaşmak istiyorum. Bu konu aslında, bugünkü panelde de ele alınacak olan, nasıl bir büyüme, nasıl bir sanayi politikası, nasıl bir paylaşım ve nasıl bir katılımcılık ve demokrasi ortamı sorularına da bir bakış açısı getirecektir. Türkiye'nin sosyal ve ekonomik refahını arttırmak için yıllık %5-6 civarında büyümesi gerekmektedir. Ancak, büyümeyi sağlarken kalkınmayı sağlayamazsak büyüme sürdürülebilir olmuyor. Hemen belirtelim Türkiye, sürdürülebilirlik tercihini bir çok gelişmiş ülkeye göre daha rahat hayata getirebilecek şartlara sahiptir, yani başlangıç koşulları olarak Türkiye nispeten avantajlı durumdadır. 2050 yılı Türkiye sine baktığımızda, nüfusu 100 milyona ulaşan, çalışma çağındaki nüfusu 2000 yılında yüzde 64.5 luk seviyeden 2020 de 68.6 ile en yüksek seviyesine ulaşan, bu tarihten sonra azalmaya başlayarak 2050 de yeniden yüzde 64.5 değerine ulaşan bir Türkiye görüyoruz. Bu dönemde eğitim çağındaki nüfusta ise yüzde 8 e yakın bir azalma olacak ki, bu da eğitim yükünü azaltacak. Doğru yönlendirildiğinde çok büyük bir fırsat olabilecek bu gelişme, ancak ciddi bir eğitim politikası ile birlikte, istihdamı teşvik edici, yeni istihdam alanları açan, kayıtdışı istihdamı önleyen politikalar uygulandığı takdirde bizi başarıya götürecek. Bu hızlı nüfus artışının beraberinde çok hızlı tüketiyoruz. Artan nüfusun su, gıda, enerji, altyapı ihtiyaç ve talebini karşılamak, ciddi bir enerji açığını, enerjinin sürdürülebilirliğini, çevreye karşı duyarlı olmasını gündeme getiriyor. Doğanın dengesini tahrip etme konusunda maalesef insanlığın başı çok dik değil. Eskiden çevreye yaptığımız ve geri dönüşü çok zor olan tahribatın vebalini çocuklarımızın, torunlarımızın ödeyecek olmasından endişe duyarken ve açıkça söylemek gerekirse bunu biraz uzak görüp çok da ciddiye almazken, bugün artık yoğunluğun artmasıyla, doğrudan bizler, hemen yarın bireysel, toplumsal, sosyal ve ekonomik hayatlarımızda ağır bedeller ödemek durumundayız. Yani tehdit aslında düşündüğümüzden çok daha hızlı bir şekilde bize yaklaşıyor. Bu sebeple, enerji projelerine bakarken, belki enerji projelerinin her birini kendi getirdiği koşullar açısından ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekebilir. Aynı çerçevede diğer önemli konu ise enerji verimliği. Bugün Türkiye de bir birim üretmek için gerekli enerji OECD ortalamasının iki katı. Çevre dostu, yeşil ürünlerin gereğine, sadece söylemlerimizde vurgu yapmak yeterli olmuyor. Uygulamada, kullanımda da bu ürünleri tercih etmeli, edilmiyorsa bunu teşvik edecek yeni mekanizmalar geliştirmeliyiz. Özellikle, yerel düzeydeki bilinçlendirme sürecinde, iş dünyasının bölgesel düzeydeki sivil toplum kuruluşları ciddi bir rol oynayabilir. Burada, pek çok farklı illerden gelen iş insanlarımız var. Bu vesile ile, hepinizden, bölgelerinizde sürdürülebilir kalkınma politikalarında daha fazla inisiyatif alma ve farkındalık yaratma konusunda destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

Sürdürülebilir büyümenin, bir diğer önemli bir boyutu ise kentleşme. 2050 de Türkiye için yaklaşık yüzde 80 lik bir kentleşme oranı hesaplanıyor. Bu, hem ekonomik hem de toplumsal yapıda önemli değişikliklere neden olacak. Kentlere olan talep, hızla yeni yaşam alanları yaratmamızı gerektiriyor. Ancak, burada da dikkate almamız gereken bir sürdürülebilir kentler kavramı ile karşı karşıyayız. Sürdürülebilir kentleşme, sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin, katılımcı bir planlama anlayışı ile biçimlendirilmesini öngörüyor. Bu süreçte, teknolojik gelişmelerin bize sunduğu fırsatlardan yararlanmayı ve yerel yönetimlerin kapasitesinin artırılmasını da çok önemli görüyoruz. Burada, ülkenin dört bir yanından gelen iş dünyası temsilcileri bir aradayken, kentleşme konusunda dikkatimi çeken bir konuyu daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Kentleşme sürecinde, yapılaşma ihtiyacının hızla karşılanmasında, kentlerin kültürel dokularının göz ardı edilebildiğini görüyoruz. Bugün ülkemizin farklı illerini ziyaret ettiğimizde, yeni yapılaşmalara baktığımda, bölgelerin, illerin, kültürel, mimari mirası, tarihsel birikimle meydana gelen kentsel dokusu göz ardı edilerek, her ilde aynı tip yapıların yükseldiğini, kentlerin kimliklerinin yavaş yavaş bozulduğunu görüyoruz. Zaten yılların getirdiği bir bozulma var olsa da, bugün artık çok ileri teknolojilerin, iletişim kanallarının elimizin altında olduğu bir çağda yaşıyoruz. Kültürel sürdürülebilirlik açısından farklı yerel yapıların şehirleşmeye yansımasını önemsiyoruz. Bu yüzden, planlama yapılırken tasarım ve tasarımın kentsel doku ile uyumu boyutunun da göz önünde bulundurulması gereğini düşünüyorum. 2050 Vizyonumuzda, aynı zamanda, iş dünyasına da önemli fırsatlar sunan akıllı ekolojik şehirlerin planlanması için sürdürülebilir planlama ve tasarım hedefleri öngörüyoruz. Bu kapsamda, doğal kaynakların kullanımında ekolojik dengenin gözetilmesi, kültürel varlıkların korunması ve geliştirilmesi, kamu hizmetlerinden faydalanmada fırsat eşitliğinin sağlanması, yerel düzeyde ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın gerçekleştirilmesi, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik sürdürülebilir kent, ulaşım ve enerji kullanımının geliştirilmesi, yerel yönetimlerin hizmet sunumunda şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık ve verimliliğin esas alınması gibi pek çok hedef koyuyoruz. Bu dönüşümde büyüme kadar önemli olan paylaşma sorunu da önümüzde ciddi bir mesele. Bölgelerin ve vatandaşların bu büyümeden adil bir pay almaları için de gerekli adımların atılması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması gerekiyor. İş dünyası örgütleri olarak bizler de, bu konuda bölgelerimizdeki diğer aktörlerle ve özellikle Kalkınma Ajansları ve bölge üniversiteleri ile çok daha sıkı çalışıp çözüm önerilerimizi sunmaya devam etmeliyiz. TÜRKONFED ve bölgesel federasyonları bu çalışmalar için çok uygun bir platform oluşturuyor. Küresel düzeyde, sivil inisiyatiflerin karar alma süreçlerindeki etkinliğinin hızla arttığı bu dönemde, iş dünyasının gönüllü ve bağımsız sivil toplum kuruluşlarına yukarıda bahsettiğim bu dönüşümde büyük rol düşüyor. Son olarak, tüm bu büyüme ve sürdürülebilirlik vizyonunun gerçekleşmesi, öncelikle, katılımcı ve demokratik bir müzakere süreci ile uzlaşıya varılmış toplumsal bir mutabakat sağlanmadan mümkün görünmüyor. Ülkemiz için önümüzde gerekli koşullar sağlandığında fırsatlarla dolu bir dönem var. Bu dönemdeki küresel gelişmelerden faydalanmamız ve fırsatlara odaklanmamız için uzun yıllardır enerjimizi ve kaynaklarımızı tüketen, çözümsüzlüğün bizlere hiç bir şey kazandırmadığı, aksine rekabet içinde olduğumuz ülkelerin çok daha gerisinde kalmamıza neden olan sorunlarımızın azami uzlaşı ile çözülmesi konusunda mutabık kalmamız gerekli.

Şu ana kadar sürdürülebilir kalkınmanın uzun dönemli koşullarından bahsettim. Ancak önümüzde kısa ve orta vadeli hedeflerin de olduğunu unutmamalıyız. Kısa vade hedefleri, bağımsız Merkez Bankacılığı ve kamu maliyesi açısından tasarrufların arttırılmasıdır. Ayrıca sağlam finans sektörü ve nispeten sağlıklı kamu maliye yapısının yanısıra bizi AB'den ve ABD'ye göre avantajlı hale getiren önemli kazanımımız olan tüketici ve yatırımcı güveninin devam ettirilmesidir. Ülkemizi görünür gelecekte farklı kılacak olan ise orta vade hedeflerimizdir. Bu hedeflerin büyük bir kısmı, bugün burada bizleri katılımlarıyla onurlandırmakta olan Sanayi Bakanımızın öncülüğünde hazırlanmış bulunan Sanayi Strateji Belgesi ile ilişkilidir. Bu belgenin harfiyen hayata geçirilmesi suretiyle Türkiye, potansiyel büyüme oranını yukarılara çekebilecek ve 2023 yılında ilk on ülke arasına girme hedefini gerçekleştirebilecektir.