Türkiye küçük Millet Meclisleri MART 2014 O.P. Raporu 1 1 Kadına Yönelik Şiddet Dinleme Operasyonları www.tkmm.net
2
Ortak Paydalar Ortak payda bulunamadı Hazırlayan: Yakup Kadri Karabacak Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinatörü,25.03.2014 Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir. TkMM Girişimi, Uncular Cad. 28/2, TR- 34672 İSTANBUL 3
Panaroma Mart 2014 yerel seçimlerine kısa bir süre kaldı. TkMM ler seçimler öncesi son toplantılarını gerçekleştirdiler. Yerel seçimler her zaman biraz da genel seçim olmuşlardır; ancak yerel adaylıkların bu denli ülke siyasetinin gölgesinde kaldığı nadir deneyim vardır. 17 Aralık tan bugüne ülkede ve siyasetin gündeminde fırtınalar dinmedi. Yolsuzluk iddialarıyla başlayan gözaltılar, tutuklamalar, salıvermeler, dinlemeler, okyanuslar aşan monologlar... Siyaset gerildikçe, toplum da geriliyor... Diyalog ve çözüm imkanları zaten sınırlıyken, iyice kullanılamaz hale geliyor. TkMM ler son üç toplantılarında belediye başkan adaylarını bir araya getirmek için ciddi bir çaba sergiledi. Bazı illerde daha başarılı sonuçlar elde edildi; adyların büyük çoğunluğu bir araya geldiler. Ancak ülke siyasetindeki gerilimin bu tablonun ortaya çıkması için daha fazla çabalamamızı gerektirdiğini de not edelim. Mart ayında da bu çabamızı sürdürdük. Her ne kadar başka iki genel konu başlığımız olsa da, yerel konu olarak TkMM lerin büyük çoğunluğu yerel seçimleri gündemlerine aldılar. 4
Mart toplantıları için Mutfağın önerisi kadına yönelik şiddet oldu. 8 Mart, hem kamuoyu hem de siyasetin kadın politikalarına olan ilgisini tetikliyor. Olağanüstü (!) siyaset gündemimiz bu sene bu görünürlüğü düşürdü. Yine de Adıyaman, Ankara, Diyarbakır, Eskişehir, Hatay, İzmir, Muş, Şanlıurfa küçük Millet Meclisleri yerel konularının dışında bu başlıkla toplandılar. Elazığ, Iğdır ve Sakarya kmm leri tarafından kabul gören konu ise dinleme operasyonları oldu. Daha önce de hem Türkiye nin, yakın zamanda da dünyanın tartıştığı bu konu hukuki ve ahlaki boyutlarıyla toplantılarda ele alındı. ********************* Mart ayında 17 ilde gerçekleşen toplantılara katılan milletvekillerinin isimleri ise şöye: Sinan Oğan (Iğdır- MHP), Hülya Güven (İzmir- CHP), Aylin Nazlıaka (Ankara- CHP), Melda Onur (İstanbul- CHP). 5
Failin adı yok Ortak Payda olarak işaret etmesek de, kimse kadına yönelik şiddeti meşru görmüyor. Ancak tartışma özgürlükler bağlamında ele alındığında farklı görüşler ortaya çıkıyor. Kadına yönelik şiddet, TkMM lerin daha önce de gündemine geldi. Konuşmalar, bütün toplantılarda içerik ve öneriler olarak benzerdi. Bu nedenle elimizden geldiğince, diğer raporlarımıza daha az yansımış alt başlıklara daha fazla yer ayırmaya gayret edeceğiz. Tartışmanın ontolojik boyutu temel teşkil ediyor: eşitlik. Seküler yorumlar eşitliği, hukuki ve maddi temeller üzerinden tarif ederken, mütedeyyin yaklaşıma sahip olduğunu belirten katılımcılarımız fiziksel ve varoluşsal eşitliğin olamayacağından yola çıkıyorlar. Her iki esaslı yaklaşımın, sorunun neden ve çözümlerine ilişkin tespitleri de doğal olarak ciddi farklılıklar gösteriyor. Birinci (seküler) yorum, eşitsizliği üretenin ve devamlılığını sağlayanın ataerkil toplum yapısı olduğuna dikkat çekiyor. Kadının ikinci cins olmasının bir kader olmadığını, eşitliğin doğru adımlarla sağlanabileceğine vurgu yapmaktalar. 6
İkinci (mütedeyyin) yorum ise, zaten mutlak bir eşitliğin mümkün olamayacağını belirtirken, erkek ve kadının fıtrat (yaradılış özellikleri) bakımından farklılıklarına inanmaktalar. Birinci yorum çözüm için hukuki ve sosyal düzenlemelerin gerekliliği üzerine bir tartışma yürütmekte iken; ikinci yorum İslam ın emirlerine uygun yaşandığı takdirde sorunun aşılacağını belirtiyor. Kadının anne, kardeş tanımlamalarına yapılan vurgu yine bu yorumda daha net olarak görülüyor. Birinci yorum, tartışmada devletin sorumluluklarını istekle hatırlatırken, ikinci yoruma dahil katılımcılarımızın devlet, sorunun bir tarafı ya da aktörü olarak görmediği ya da çok önemli görmediği anlaşılıyor. İkinci yorum da ise ailenin kutsiyetine ve birliğine özel bir vurgu yapılmakta. Hatta sığınma evleri gibi devlet müdahalelerinin bu bütünlüğü bozduğu belirtilmekte. Evliliğe hazırlık kurslarının açılması Diyarbakır kmm katılımcımız tarafından önerilmiş ve destek görmüş. Tahmin edileceği gibi birinci yorum mensupları ise öncelikle daha fazla sayıda sığınma evi açılmasını, TCK da kadın örgütleri ile işbirliği içerisinde yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtiyor. Kadına yönelik şiddet vakalarında failin kimlerden(!) olduğu ise hayli tartışmalı görülmekte. Alevi toplumunda kadına yönelik şiddet vakalarının görülmediği birden fazla katılımcı tarafından dile getirilmiş. Benzer bir genellemenin Çerkez toplumu için de yapıldığı 7
dikkatimizi çekti. Şiddetin faili çok; ancak kimse faili tanımıyor tanımı yanlış olmayacaktır. Şiddet tanımının da farklılıklar gösterdiği ilk bakışta anlaşılmakta. Erkek katılımcılarımızın büyük çoğunluğunun şiddet tanımının ölüm ve fiziksel yaralanma ile sınırlı olduğu anlaşılmakta. Ancak kadın katılımcılarımız şiddetin tanımını çok daha geniş yapmaktalar: sözel şiddet, hatta konuşmamak şiddet eylemi olarak tanımlanıyor. Farklı konuların ele alındığı toplantılarımızda da, raporlarımıza konu olan şiddet sarmalı, bu bahiste de sıklıkla ifade ediliyor. Şiddet yüklü bir toplum olduğumuz (ekonomik, siyasal, vb.. nedenlerle), üstelik aileden devlete kadar bu şiddetin sürekli yeniden üretildiği, bir vakada mağdur olanın başka bir vakada ya da zamanda fail olduğu belirtiliyor. Yargının ve kolluk güçlerinin aterkil yaklaşımı çok sayıda katılımcımız tarafından eleştiriliyor. Özellikle şiddet vakalarında ilk müdaheleyi yapan kolluğun, barıştırma, önemsizleşetirme muhtemel çabalarının ölümle sonuçlanan bir çok olayda varolduğunun altı çizilmiş. Yargıya olan genel güvensizliğin de ötesinde bir güvensizliğin kadınların mağdure olduğu davalar için geçerli olduğunu belirtelim. Hem birinci derece mahkemelerin hem de Yargıtay ın, basına da yansıyan bir çok davada, erkek yararına verdikleri kararların, hali 8
hazırdaki TCK hükümlerine bile aykırı olduğu belirtiliyor. Yargı ve kolluğun erkekliğinin devletin erkekliği olarak genellenmesi, bu açıdan bakıldığında yanlış olmayacaktır; zira bu görüşteki katılımcılarımız kadınların, devletin karar mekanizmalarının dışında tutulmasının da bu döngüyü beslediği fikrindeler. Yaklaşan yerel seçimler için partilerin gösterdiği kadın aday oranları da sıklıkla eleştiriliyor. Kadının siyasette olmadığı gibi halen ekonomik ve sosyal yaşamda da ikinci cins muamelesi gördüğünün altı çiziliyor. Bir katılımcımız engelli kadınların duruma dikkat çekmiş. Kim O? 3 küçük Millet Meclisinde dinleme operasyonlarının gündeme alındığını başta belirtmiştik. Toplantılarda ele alınan konunun çerçevesinin yayınlanan teyplerin içeriği, doğruluğu yanlışlığı değil, yasadışı dinlemelerin hukuki ve ahlaki değerlendirmesini kapsadığını belirtmek gerekir. Katılımcılarımızın ekseriyeti elbette bu çerçeveyi aşmışlar. 9
Çerçevenin dışına çıkılan konulardaki ayrımların ve tartışma içeriğinin, kamuoyunun genel eğilimlerinden hiçbir farkı yok. Bir taraf yolsuzluğa, diğer taraf komplolara dikkat çekiyor. Yine de yasadışı dinlemeler noktasında akla ilk gelebilecek olan ortak tepkiden bahsetmek mümkün değil: Çoğunluk, bu dinlemeleri ve sızdırmaları kabul edilemez görmekte; alenen bir şantaj siyaseti yapıldığında da hemfikir. Bu noktada düşülen tek şerh, daha önce başka siyasi partilerin vekil ve genel başkanlarının da muhatabı olduğu bu durumun, o vakitler bizzat Başbakan tarafından kamu yararı var diyerek meşrulaştırılması. Bu genel ifadeye külliyem karşı olan katılımcılarımız da var: bu yasadışı dinlemelerin, yaşadığımız teknoloji çağında kaçınılmaz olduğunun bilinmesinin, siyasetçiler ve diğer önemli şahsiyetler açısından bir otokontrol faydası olduğu. Bu katılımcılarımız, yasadışı da olsa dinleme faaliyetlerinin, faydasının da olabileceğinden son derece emin görünüyorlar. 10
11
Sayılarla TkMM MART 2014 Toplantıları Gerçekleşme sayı ve oranları: Yapılması gereken toplantı sayısı: 20 İptal edilen toplantı: 3 (Adana, Bursa, Mersin) Yapılan toplantı sayısı: 17, Toplantı gerçekleşme oranı: %85 Sivil Toplum katılımı: Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 340 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 214, %62,9 Seçilmişlerin katılımı: Katılması gereken milletvekili sayısı: 110 Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 4, %3,6 Katılan belediye başkan adayı sayısı: 25 Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: 0, - Medya ilgisi: Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 46 Toplantı başına düşen medya muhabiri sayısı: 2 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı? Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 10, % 58,8 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 1, % 5,8 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 5, % 29,4 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı:, 1 % 5,8 Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları: Katılımcı meslek odaları sayısı: 19, %8,8 Katılımcı sendika sayısı: 17, %7,9 Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 178, %83,1 İzleyiciler: İzleyici olarak katılanlar: 260 Kanaat Önderi: 71 12