fiimîoterapide boya maddeleri tarihçesi

Benzer belgeler
D R î M. Behring ve eseri


Ekran resmi usulü ve Akciappleer tüberkülozu ile mücadelede rolü

Muaveneti içtimaiye ve kanser mes'elesi, günün en. Muaveneti içtimaiye ve kanser mes'elesi

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

ARB BOYAMA NASIL YAPILIR

Birinci Bölüm : İşletme faaliyetlerinin muhtelif safhmları 1

Son on sene zarfında inti ar eden tıbbî eserler, Vilâdî frengi

Extrahepatique safra yollarının tetkikinde modern röntgen te hisinin vazifesi

Kitabın içindekiler. Sahife.

Bibliûgrafya 237 se yerinde olan, eserin zenginliği ve derinliği hakkında kâfi bir fikir verebileceğini ümit etmekteyim. Kısa bir girişten sonra, kita

Bu günkü malûmatımıza nazaran bir frengilinin evlenmesine ne vakit müsaade edilebilir?

Elberfeld laboratuvarlarmda yılı zarfında yapılan ilmî çalı malar

Ġ.Ü. MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

Biyosidal Ürünler ve Ara Ürünler. Abdullah YILMAZ Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü. Ankara

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

Pannus Trachomatosus tedavisine umumî bir bakı

CELAL ESAD ARSEVEN, BUGÜNKÜ SAHNE, HAYAT MECMUASI, C.I, S. 19, ANKARA, 7 NİSAN 1927, s (OSMANLICADAN ÇEVİRİ)

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI SİVİL HAVACILIK DAİRESİ UÇUŞ TEKNİSYENLERİ LİSANS VE SERTİFİKAYÖNETMELİĞİ (SHD: T-43)

Doç. Dr. Çetingil, Arif smet

Dr. İsmail TOPUZOĞLU İşçi Sigortaları Kurumu İşçi Sağlığı ve îş Emniyeti Müdürü

SAĞLIK MESLEK LİSELERİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ XII. SINIF BULAŞICI HASTALIKLAR VE BAKIMI DERSİ İŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİ PROGRAMI

A ırı Obez Tip 2 Diyabetlilerde Kombinasyon Tedavisi Etkili Olmaktadır

SİRKÜLER NO: POZ-2013 / 107 İST, ELEKTRONİK DEFTER HAKKINDA AÇIKLAMALAR YAPILDI

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

Kanser taharriyatına ait hâlledilmi ve edilmemi mes'eleler. Kanser ve enfeksiyon

FARMAKOLOJİYE GİRİŞ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İMPORTE sitma TÜRKİYE İÇİN TEHDİT MİDİR? Dr. GÜNAY TUNCER ERTEM SBÜ Ankara Sa lık Uygulama Ara tırma Merkezi

10.HAFTA Ulusal sağlık politikaları

İçindekiler GENEL PRENSİPLER. Birinci B ö l ü m : HUKUK NİZAMI :

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

Çeviren : Orhan Zeki DEMİRAY Y. Müh. E.E.Î.M.

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

ENFEKSİYON ETKENLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ. Öğr. Gör. Blm. Uzm. F. Özlem ÖZTÜRK

Ebû Dâvûd un Sünen i (Kaynakları ve Tasnif Metodu) Mehmet Dinçoğlu

Mycobacterium. Mycobacterium hücre duvarının lipid içeriği oldukça fazladır ve mikolik asit içerir

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

PETROL RAFİNERİ SAHASINDA, AMERİKAN ORGANİK BÜYÜK ENDÜSTRİSİNİN MODERN ESASLARINI TEŞKİL EDECEK MAHİYETTE YENİ USULLER [*]

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )

RUAM HASTALIĞINA KARŞI KORUNMA VE MÜCADELE YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİGA YARIMADASINDA TARİHİ TRUVA HARABELERİNİN GÜNEYİNDEKİ RADYOAKTİF SAHİL KUMLARININ MİNERALOJİSİ VE BUNLARIN ANA KAYAÇLARININ PETROLOJİSİ

Bu gün, tecrübevî taharriyat. ve tıbbî tatbikata, Kanser meselesi. kanser kadar hâkim olan hiç bir mes'ele yok gibidir.

Revizyon hedefleri ve mevzuları

Ceybi cebhî mükosellerinin kliniapplei ve bir mü ahede

GİBİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM : TİCARİ HESAP A. YÜZDE HESAPLARI 3

YTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Mikrobiyolojisi 1 Laboratuarı

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) 2015 Yılı İlk Altı Aylık Web Sayfası Ziyaretçi İstatistik Bülteni

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21

"ARAŞTIEMA" DA İŞBİRLİĞİ (*)

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Zonguldak ve Kilimli kömürlerinin Devlet Demiryolları lokomotiflerinde yapılan mukayeseli tecrübeleri

Vakit vakit, kanserin amili marazîsi yeniden ke fediliyor.

istanbul Teknik Üniversitesi kuruluş kadroları Kanununa ek kanun tasarısı ve Millî Eğitim ve Plân komisyonları raporları (1/310)

MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI ÇALIŞILAN TESTLER

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

Tarihi: Sayısı:1059 T.C SAĞLIK BAKANLIĞI. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

UMUMA AÇIK KULLANIM ALANLARI VE İNSANLARIN TEMAS ETTİĞİ YÜZEYLERDEN BULAŞMA ETKENİ BAKTERİLERİN ARAŞTIRILMASI

İÇİNDEKİLER. Çizelgelerin ele alınışı. Uygulamalı Örnekler. Birim metre dikiş başına standart-elektrod miktarının hesabı için çizelgeler

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I I. KURUL

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

AROMATİK BİLEŞİKLER

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Psöriyaziste yeni tedavi

PERIFER K FAS AL PARALIZILI HASTALARDA ODYOLOJ K BULGULARIN DE ERLEND R LMES

ÜRÜN KULLANIM KILAVUZU

BİRİNCİ BÖLÜM: Umumî esaslar 1 A. Sigorta mefhumu 1 B. Hasar ihtimali 3

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

İŞLETMELER DAHİLİNDE BEŞERÎ MÜNASEBETLER

Elektrik Motorları ile Tahrik Edilen Pistonlu Kompresörlerde Çalışma Karakteristikleri

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Müslüman Ahmediye Cemaatinin bugünkü durumunu şöyle özetleyebiliriz: o Şimdiye kadar bu Cemaatin yerleştiği ve merkez kurduğu ülkeler sayısı: 193

Histoloji ve Embriyolojiye Giriş. Histolojiye Giriş

MESLEKİ HASTALIKLARIN TAZMİNİ HAKKINDA SÖZLEŞME

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

Yüksekokul Öapplerencilerinde Sigara Kullanım Sıklıappleı

B.M.M. Yüksek Reisliğine

PNÖMOKONYOZ II. Mütahassıs Dr. Erdoğan LOSTAR

Tarımsal mikrobiyoloji; tarımsal üretimi artırmak için mikroorganizmalardan yararlanılır.

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I HÜCRE BİLİMLERİ 2 KOMİTESİ. Histolojide kullanılan Yöntemler ve Temel Prensipler. Doç.Dr.

KONFRUT GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Kemal LOKMAN. Petrol Dairesi, Ankara

Cenâb-ı Hak geçmiş ümmetleri çeşitli cezalar ile cezalandırmış,ağır imtihanlarla,ince elekten eler gibi elemiştir.

TÜRKİYE MADENCİLİK FAALİYETİ

SİRKÜLER 2013/23. : Vadesi Gelmemiş İleri Tarihli Çeklere Senetler Gibi Reeskont Uygulanabilecek

PROJE GRUBUMUZ. * Ayla TAMAÇ * * Ayşe AKPINAR * * Betül AYHAN * * Emre SEYHAN *

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

TÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş

MADEN SANAYİİ BAKIMINDAN İLMİ ARAŞTIRMA VE

KOMİTE II KOD DİSİPLİN TEORİK PRATİK TOPLAM MED ANATOMİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ 3- TIBBİ BİYOKİMYA TIBBİ MİKROBİYOLOJİ

Yüksek Kıymette Çelik İstihsalindeki İnkişaf Seyri.

Hayat Boyunca Yapılan Fiziksel Aktivite Meme Kanseri Riskini Azaltıyor Olabilir

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

MÜŞTERİ BİLGİLENDİRME REHBERİ FORMU MÜŞTERİ BİLGİLENDİRME REHBERİ ÇEVRE KORUMA KONTROL LABORATUVARI ANTALYA

Hastanelerde Su Kullanımı. M.Ali SÜNGÜ Amerikan Hastanesi Bakım ve Onarım Müdürü

Transkript:

D R M 31 bile, bütün hastalıappleın seyri, münaka asız bir Bang vakası olduappleunu ve dü üappleün sebebinin de alelade infection'larda olan mekanizma ile deappleil, doapplerudan doappleruya hayvanlarda olan patogeni ile bu kadında dü ük husule getirdiappleini kabul ettirecek mahiyettedir. Memleketimizde imdiye kadar Bang'dan ileri gelme dü ük yazılmamı tır. Esasen bütün dünya literatüründeki vakaların sayısı, son senelerde ne redilen ve klinik ve bacteriologique tetkiklerle tasdik edilen 15-2 0 vakadan ibarettir. Memleketimizde bu suretle dü ük yapan Bang mevcudiyeti sabit olduktan sonra, sebebi bilinmeyen ve birçok defa frengi veya bilhassa sıtmaya atfolunan vazıh veya müphem ate li dü üklerde daima bu noktanın gözönüde tutulması icap edeceapplei fikrindeyim. Esaslı bir tetkik, belki hem daha geni bir sirayet tehlikesini menetmeapplee, hem de birçok spontan dü üklerin önüne geçmeapple e yardım edebilir. fiimîoterapide boya maddeleri tarihçesi Dr. Frik, Feridun C on seneler zarfında tedavi sahasında eldeedilen ^ ^ ba arıların, belki de en mühimmini boya maddeleri te kil eder. Bu sebepten boya maddeleri tarihçesinden kısaca bahsetmeapplei faydalı buldum. 1875 te Weigert, histologik preparatlarda mikro organismaları boyamak için anilin boyalarını kullandı. 1877 de Robert Koch, bakteriologi sahasındaki derin çalı malarında, bilhassa tüberküloz basilini tesbit hususunda metylen mavisinden istifade etti ve bu çalı malar boyama metodlarına bir disiplin verdi. Paul EhT ich, Löffier, Gram, Ziehl ve Neelsen gibi ahsiyetler aynı sahada ehemmiyetli terakkiler eldeettiler, namlarına izafe edilerek yadedilmekte bulunan Triazit - muhtelit Ehrlich usulü, Löffier metylen mavisi, Ziehl-Neelsen usulü tüberküloz basili aranması, Gram usulü boyama gibi metodlar bugün bile raapplebetle kullanılmaktadır. 1888 de Chenzinsky, ilk defa olarak malarya parazitlerini, eosin - metylen mavisi mahlûlü ile boyamaapplea muvaffak oldu. 1891 de ise Romanowky, muzaaf boyama metodunu buldu. Bu metod biraz karı ık olduappleundan, bunun ıslâhı ile temin edilen, Giemsa metodu bugün kullanılan metoddur. 1889 da E. Behring ve 1890 da R. Koch tarafından Triphenyl - Methane gurupundan bazı boya maddelerinin, bakterileri öldürücü tesirleri tesbit edildikten sonra, boya maddelerinin tıbda kullanılması fikri doappledu ve methyl-

32 D R M violett, Dahlia mavisi, Cyanin ve Malachite ye ili gibi boyalar tedavide kullanılmaapplea ba landı, bunların bir kısmı bugün dahi kullanılmaktadır. 1891 de Ehrlich ve Guttmann, methylen mavisini imioterapik olarak malarya parazitlerine kar ı ilk defa zerk suretinde tatbik ettiler. 1897 de Ehrlich ve çalı ma arkada ları malarya parazitleri üzerine imik maddelerin tesirlerini öapplerenmek ve hastalık amiline kar ı tevcih edilen spesifik tesirli bir madde bulmak hususunda sistematik tecrübeler yaptılar, fakat bu sahada devam etmediler. Sonraları Trypanosom ilâcı ve Salvarsan bulmak hususunda Ehrlich'in takipettiapplei metodlar ise, imioterapi prensiplerinden ba ka bir ey deappleildi. Ehrlich ve çalı ma arkada larının sistemli imioterapi çalı maları, Trypanasomlarla enfekte olan hayvan vücutlarında, uzviyet hücrelerine zarar vermeden Trypanosomları imha etmek esasına dayanıyordu. Laveran -ve Mesnil tarafından tecrübe objekti olarak kullanılan ve trypanosomla enfekte edilmi bulunan sıçanlarda, önceden Benzo - purpurin grupu boya maddeleri kullanıldı ve bu hususta Trypan kırmızısı boya maddesinin iddetli trypanosom öldürücü olduappleu tesbit edildi. Bununla beraber eldeedilen bu neticeler tedavi bakımından hiç de tatmin edici deappleildi. Bir Benzidin boya maddesi olan Trypan mavisi ise bu sahada bir terakki hatvesi oldu ve bilhassa cenubî afrikadaki intan t hayvan hastalıklarile mücadelede uzun yıllar mühim hizmetler ifa etti. Diappleer bir boya grupundan olan Tryphenil methan'dan istihsal edilen Tryparosan ise, trypanosom intanlarına kar ı muntazam ve devamlı profilaksiyi temin etti. rburaya kadar zikredilen, çalı malar ve bundan sonra «Bayer» 205 (Germanine) bulunması suretile eldeedilen terakkiler her ne kadar esaslı tecrübelerden sayılamazlarsa da, tıpkı sarı renkli olmasına raapplemen bir boya maddesi olmayan ve bu mevzu ile alâkası bulunmayan Salvarsan'm ke finde takip edilmi olan büyük tecrübe serileri gibi, çok mühim nazım ve öappleretici roller ifa etmeleri bakımından, tarihî kıymeti haizdirler. Ehrlich tarafından, tam bir surette tekemmül etmi, Nagana intanı ile hasta sıçanlarda, ilk defa olarak bir arsenik müstahzarı olan Arsacetine tatbikile, ölümlerinden 12-24 saat evel ifa temini,. (Therapia sterilisans magna) gayesini tahakkuk ettirince, bugünkü imioterapide de sterilisatio magna gayesi tedaviye esas te kil etmi tir. Mal de Caderas'lı bazı sıçanlarda eldeedilen ve ntiküssüz ifayı temin eden Trypan kırmızısı, boya maddeleri için ümit uyandırmaapplea yol açtı (Paul Ehrlich-Festschrift 1914, sayfa 564). fiimioterapide mühim bir hâdiseyi de, Tryparosan maddelerinin, aynı istihsal artlarına uygun olarak hazırlanmalarına raapplemen, eski imâl edilenlerle yenileri arasında tesir bakımından görülen farkların ara tırılması te kil eder. Bu ara tırmalar neticesinde, bu farkın, fabrikasyon esnasında talî bir reaksiyonun husule getirdiapplei ve Akridin serisine dahil bulunan ve daha iyi tesir temin eden bir maddeden ileri geldiapplei anla ıldı. Bu Akridin, aslında henüz bir boya maddesi deappleildi, bilâkis organik bir base olup 3 nüveli bir karbon hydrat olan anthrazene'e azot ilâvesile bir metyl gurupu (CH-) girmesinden husule gelmi ti. Ta

D R M 35 kömürü katranında mevcut olduappleu gibi, ayrıca sentetik olarak da istihsal edilebilir. K I : : is Karakterinde bulunan yüksek semmiyet ve iddetli lokal tahri tesirlerine raapplemen, imioterapik maddelerin ana mahsulü olması bakımından, pek büyük bir ehemmiyete maliktir. Ehrlich mektebi, daha o zaman, akridin sarısı, akridin orange, diamant phosphin v.s. gibi istihsali kolay ve sanayide kullanılan akridin boyalarının tesirlerini tecrübe ederek, bunlardan bir kısmının cidden müessir olduklarını, fakat imioterapi indekslerinin elveri li olmamasından dolayı insanlarda kullanılamıyacaappleını tesbit etmi ti. Bütün bu mürekkepler amin gurupunu ihtiva ettikleri gibi, aynı zamanda methyl gurupunu da ihtiva etmekte idiler. lk tecrübelerden çıkarılan hükümlere göre, karbon nüvesine baapplelı methyl'in tedaviye elveri li olmadıappleı zannedilerek, methyl ihtiva etmeyen terkipler ihzarına çalı ılmı ve birçok emekler sarfedildikten sonra 1917 de Trypaflavine (3,6 diamino - acridin) boya maddesi hazırlanmı tır. t ı i P i r n ı Trypafiavine'in ilk iki hecesi alan Trypa, trypanosom üzerine olan iyi tesirinden, ve son iki hecesi olan flavine ise iddetli sarıya boyamasından mülhem olmu tur. Trypanosom ilâcı olarak Trypaflavine mühim bir mevki kazanamami olmakla beraber, 1917 de Browning tarafından yapılan ara tırmalar neticesinde, fevkalâde bakterisid tesirinden dolayı yaralarda mükemmel bir antiseptik olduappleu tesbit edildi. Sonraları bu tesir Kolle, Ritz, Schlossberger tarafından teyit edilmi ti-. Büyük dünya harbinde ingilizler Trypaflavine'i seyyar hastanelerde intanların tedavisinde büyük muvaffakiyetlerle kullandılar. Habis ödem amili (E. Frankel), streptokok, gonokok, meningokok, mikrokokküs melitensis, difteri basilleri (Braun, Neufeld, Schiemann, Fürstenau) ve bunlardan ba ka stafilokok v.s. üzerine olan parlak tesiri her tarafta tasdik edildi. Vücut hücrelerine herhangi bir zararlı tesiri olmadıappleı ve kan deveranında canlı olarak bulunan bakterileri imha edici tesire malik olduappleu, yalnız adale zerklerinin lokal zararlar husule getirdiapplei hakkındaki esaslı travay 1919 da Robert Koch enstitüsünden Neufeld ve Schiemann tarafından yazılmı tır. Try- i n

34 D î R t M paflavine tesirinin serum muvacehesinde arttıappleı ve diappleer birçok dezenfeksiyon maddelerinde olduappleu gibi tesirinin kaybolmadıappleı Browning tarafından ispat edilmi tir. Daha sonraları yapılan etraflı ara tırmalar, köpek ve sıappleırlardaki Piroplasmose (Domagk, Kikuth) ve yakın zamanlarda ise Psittacose gibi diappleer bazı hastalıklarda da müessir olduappleunu (Koch, D. M. W. 1940, sayı 32, sayfa 877) gösterdi. 1919 da Roser ve Jensch tarafından mühim bir Akridin derivesi olan Rivanol ( 6,9 diamino - acridin ) bulundu. Rivanol dahi kuvvetli bir dezenfektan olarak kısa bir zamanda revaç budu. Ticarette lactate halinde bulunur. I V A I O I Rivanol'ün tesiri dahi serum muvacehesinde azalmaz, nesiçler ve mafsalların hassas sahalarında 1 : 400 kesafetindeki Rivanol hiçbir zarar husule getirmeden tahammül edilir (intanlı mafsal bo lukları yıkamaları, Klapp 1921). Cerrahîde pek çok istitbap sahasına malik olduappleu ve septik hastalıklarda kıyhli prsoslere zerk v. s. eklinde kullanı yeleri olduappleu da kısa bir zamanda meydana çıktı. Urchs ve Peter tarafından amipli dizanteriye olan tesiri ke fedildi ve Schaumann tarafından iltihaplı barsaklarda spasmolitik müessir olduappleu görüldü. Morgenroth, bilhassa yara intanlarında kullanmak suretile yüksek dezenfektan tesirini isbat etti. 1924 te Schulemann, Schönhöfer ve Wingler ile Röhl tarfından methylen mavisinin malaryadaki bazı güzel tesirleri göz önünde tutularak, bazı moleküllerini sistematik bir surette deapplei tirmek sureti te yapılan etüdler neticesi nihayet müessir Akridin derivesi eldeedildi. Bu suretle önce Chinolin gurupundan Plasmochine ve bunu müteakip Acridin gurupundan Atebrine ise Mietseh ve Maus tarafından ihzar edildi. caj.îa.-^.cbj.ea,.» I C.,, CH,.Ca.CHj.CHj.CH 2.S "^H^l i p u a o ı ı i ı A T E a R I Her iki müstahzarda amin gurupunun basique bir alkyl nüve molekülü mevcut olup, bu molekül methylen mavisinde müessir olan aynı nüve melekülüdür. Plasmochine, gametler üzerine olan spesifik tesiri haricinde ba ka bir

D R M 35 kullanı sahası bakmadıappleı halde, Atebrine izontlar üzerine olan parlak tesirinden ba ka son zamanlarda Lamblic ve Leishmania hastalıklarında da müessir olduappleu ispat edilmek suretile (Brumpt 1937 ve Fiarer 1938) yeni endikasyon sahaları kazandı. Daha yeni diappleer bir akridin derivesi de Acranil (Chlor methoxyacridylaminopropanol) olup, Lamblialara kar ı spesifik tesire malik olduappleu tesbit edilmi tir. Buraya kadar zikredilen imioterapi ilâçlarının tesir mekanizması hastalık «milleri üzerine az çok doapplerudan doappleruya tesir eklinde vuku bulduappleu, gerek in vitro olarak ve gerek Jancso tarafından elegant bir ekilde yapılan tecrübelerle trypanosomlarda teraküm eden Trypaflavine fluoresansının isbatı suretile teyit edilmi tir. Halbuki diappleer imioterapik boya maddeleri gurupunda ise bamba ka bir ekilde tesir husule gelmektedir. Her ne kadar akridin dezenfektan maddelerinin hepsinde aynı mü terek tesir mekanizması olmadıappleı ve bazılarına göre bunlardaki tesirin vücudun müdafaa kuvvetlerini tahrik etmek suretile, bazılarına göre de antikorlar husule getirmek suretile vukua geldiapplei kabul edilmekte ise de, akridin dezenfektan maddelerinin in vitro tesirleri münaka a kabul etmeyecek kadar a ikâr ve hastalık amilleri üzerine direkt olarak vaki olmaktadır. Bu tesir gonokok ve meningokokların 1/300,00-30.000.000 nisbetide Trypaflavine ile buyon kültürlerinde öldürülmesi veya ne vünemalarının durdurulması ile isbat edilir. fiimioterapik ilâçların tesir mekanizması, azo boya maddeleri gurupunda tamamile ba ka bir ekildedir. Azo kelimesi azot kelimesinin ilk hecesinden alınmı tır. Her azo terkibinde 2 azot atomu - N = N - birbirine kilitlenmi bir halde bulunur. Azo boya maddelerinin en mühimi Prontosil' ( 4-Sulfonamid - 2', 4* - diaminoazobenzol ) dir.» B-0 S T 0 3 M Bu madde in vitro hemen hiçbir tesire malik olmadıappleı halde, ancak in vivo olarak, enfekte bir uzviyette antibakteriel kudreti haizdir. Bu hususiyet imioterapi ile uapplera anların tecrübelerini güçle tirmeapplee bir sebep olmu ve Domagk ise, bakteriel hastalıkların imioterapisinde kendinden evel hayal sukutuna uappleramı olanlar tarafından tesbit edilen, bazı terkiplerin muayyen bazı sahalardaki hususî ba arılarını göz önünde bulundurarak, nihayet birçok güçlüklerle uapplera tıktan sonra imioterapi meselesinin bu karanlık kısmını da aydınlatmaapplea muvaffak olmu tur. Prof. Domagk, 1924, Virchow ar ivinin 235. ci sayısında bu husustaki fikirlerini ne retmi, fakat ProntosiTin bulunması için daha 11 sene geçmesi icap etmi tir. Prontosil rubrum'un ceddi olan Chrysoidin veya 2,4 diaminoazobenzol, daha 1913 senesinde Eisenberg tarafından tecrübe edilmi ti. Bu madde in vitro bakterisid karakter gösterdiapplei halde, enfekte hayvanlarda mühim bir

56 D R M tesir ifa etmemi ti. drar dezenfektanı olarak tavsiye edilmi olan azo mürekkeplerinden phenyl azo 2,6 diaminopyridin dahi 1914 te Tschitschibadin ve Seide tarafından kullanılmı ve pyridium adıyla tanınmı tı. Dohrn ve Diedrich tarafından sentetise edilen 2-' butoxy-pyridyl - 5,5 azo-2,6 diaminopyridin ve 1930 da Ostromyslensky tarafından eldeedilen 4 ethoxy 2,4 diaminobenzol ise, streptokok ile enfekte hayvanlarda tamamile tesirsiz kalmı lardı. Elberfeld laboratuvarlarında kimyaker Mitsch ve Klarer ile Prof. Domagk'ın birlikte çalı maları neticesi, nihayet Sulfonamide ihtiva eden azo mürekkebi eldeedildi ve sıçanlarda streptokoklara kar ı müessir maddenin bulunması suretile nihaî zafere varıldı ( 1935 ). Sulfonamide'ii azo boyaları 1909 senesinde dahi «Bayer» kimyakerleri tarafından kullanılmı tı. Fakat o zamanki kullanı sahası sınaî boyacılık idi. Prof. Hörlein, müdürü bulunduappleu «Bayer» ara tırma laboratuvarlarında (Elberfeld), «Bayer» 205 tecrübelerde tanınmı kimyaker Dr. Dressel ve Dr. Kothe ile birlikte bu gurupa ait boya maddelerini sentetise etmeapplee muvaffak oldu. Ancak Klarer ve Mietsch tarafından Prontosil rubrum ve bunun daha komplike bir ekli olan münhal Prontosil solubile bulunmasından sonra, büyük bir muvaffakiyet eldedümi oldu. H,»-0, S n t n o s ü s u ı ı t ı ı t Bu ke iften sonra sulfonamide müessir maddesini ihtiva eden ve diappleer bazı cezirler ilâvesile te kil edilen yeni bazı boya maddeleri dahi tababette deappleerli mevkiler eîdeettiler. Bunlar meyanmda beyaz Prontosil olan Prontalbin, ( p- Aminoplenyl - Sulfonamide ), N 0 1' t A l ( I ve gonokoklar üzerine spesifik tesiri olan Uliron 4 -( 4'- amino benzol - Sulfonamido - benzol - Sulfondimethylamid ) ve daha müessir olmakla beraber, daha iyi tahammül edilen ekli olan Neo-Uliron,

y D R M 37 v u e o ı» :..;.-. I * < ve son zamanlarda pnomokoklar üzerine spesifik tesiri görülen Sulfapyridin s{p-aminobenzolsulfonamido pyridin) en ba ta gelirler. Bununla beraber Leva- *2<^ ^ > S V n r i P H i t diri tarafından 1938 de teyit edilen ve hastalık mihrakı üzerine elektif absorption karakterine malik olan Prontosil rub- rum, daima aynı deappleerli mevkii muhafaza etmektedir. Prontosil'in streptokoklu hastalıklar haricinde dahi yüksek tesirlere malik olduappleu, ne redilen birçok makalelerle tasdik edilmektedir. Bilhassa trahomda ve son zamanlarda ise çiçek hastalıappleında (Hinojar ve Corvacho, Archiv. L Schiffs-und Tropenhygiene, Tom 44, sayı, 8-9, 1940) parlak tesirleri görülmek suretile kullanı sahası giittikçe geni lemektedir. Boya maddelerinden bilhassa sulfonamide gurupunu ihtiva edenler hakkında henüz son söz söylenmi deappleildir. stikbal, bu maddeler için büyük vaitlerîe dolu görünmektedir. Biz, doktorlar için buna sevinmemek mümkün deappleildir. Harpte Nöro - Psi iyatri Prof. Dr. Gökay, Fahrettin Kerim Tıb fakültesi Asabiye kliniapplei 1914-1918 ve 1939 dünya harplarinden alınan dersler arasında sava alanında ve cephe gerisinde Nöro-psi iyatrinin oynadıappleı ehemmiyetli hizmet ilk safta gelmektedir. Bu defaki dünya harbi ba langıcında Polonya muharebelerini müteakip Paris'te yapılan Cerrahî Cemiyeti toplantılarında, bilhassa kıhıf,..**; 1 cerhalarının ehemmiyeti noktasından Nöro - irürji Ba Mt mevzuları üzerinde hararetli konu malar yapılmı tı. j*;^j Harpte Nöro-psi iyatri'nin rolü iki cihetten mühimdir. Bunların biri harp mm akasında çarpı anlara, diappleeri de cephe gerisi vatanda larına aittir, ikinci dünya sava ının bir hususiyeti de, ba langıçta sinir harbi ismile adlanmasıdır. Halk ruhiyatı bakımından telkinin insan maneviyatı üzerindeki tesirini göze