Diana Taurasi olayından DERS çıkarmak



Benzer belgeler
TÜRKİYE TAEKWONDO FEDERASYONU DOPİNGLE MÜCADELE TALİMATI

NORVEÇ DOPİNGLE MÜCADELE SİSTEMİ

TEDAVİ AMAÇLI KULLANIM İSTİSNASI (TAKİ) TALİMATI

İTİRAZ VE ŞİKAYET DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü...

TÜRKİYE BASKETBOL FEDERASYONU BASKETBOLDE DOPİNGLE MÜCADELE YÖNERGESİ EKİ CEZAİ YAPTIRIMLAR SEZONU

WADA 2014 TEST RAKAMLARI RAPORU (I)

HAK MAHRUMIYETI CEZA SÜRESINCE GEÇERLI OLACAK DURUM KAPSAMINDA SPORCUNUN KAYITLI DOPİNG KONTROL HAVUZUNA ALINDIĞINA DAİR BİLDİRİM

e) Disiplin Kurulu: İşbu talimat hükümlerine göre disiplin cezası verme hususunda yetkili kılınmış olan kurulu,

İÇ DENETİM PROSEDÜRÜ

WADA 2014 TEST RAKAMLARI RAPORU (II)

İTİRAZ VE ŞİKAYET DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

PROSEDÜR MAKİNE GÜVENLİK MUAYENESİ. REVİZYON İZLEME TABLOSU Revizyon Revizyon Açıklaması Tarih

T.C KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ MERKEZİ ARAŞTIRMA LABORATUVARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

T.C. ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI GENÇLİK VE SPOR HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Birinci Bölüm AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

Laboratuvar Akreditasyonu

ÜLKE SPORCU POTANSİYELİNİN BELİRLENMESİNDE YÖNTEMLER VE YEREL YÖNETİMLER

BRİSA BRIDGESTONE SABANCI LASTİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. VERİ SAHİBİ BAŞVURUSU GENEL AÇIKLAMALAR

LC-MSMS ile Sularda. Bromat İyonu Tayini

A. BAŞLANGIÇ HÜKÜMLERİ

YURT DIŞI ÜRETİM TESİSLERİNİN GMP DENETİMİ İÇİN YAPILACAK MÜRACAATA DAİR KILAVUZ

Sorular/Cevaplar. Şirket kaynaklarının kötüye kullanımı ve suiistimal edilmesi. Kişisel bilgilerin gizliliğine ve korunmasına riayet edilmemesi

Belgelendirme Müracaatı ve Sözleşme Yapılması Prosedürü

TÜRKİYE DENETİM STANDARTLARI RİSKİN ERKEN SAPTANMASI SİSTEMİ VE KOMİTESİ HAKKINDA DENETÇİ RAPORUNA İLİŞKİN ESASLARA YÖNELİK İLKE KARARI

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU PERSONELİ GÖREVDE YÜKSELME SINAVI DUYURUSU

TÜRKİYE YÜZME FEDERASYONU BAŞKANLIĞI TÜRKİYE YÜZME FEDERASYONU BAŞKANLIĞINDAN

DERS KAYIT PROGRAMI HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

UYGUNSUZLUK YÖNETİMİ, DÜZELTİCİ FAALİYETLER PROSEDÜRÜ

POLİETİLEN BORU KAYNAKÇI SINAV ŞARTNAMESİ Ş-PBS-02

PROSİS in tüm kayıtlı ve belgeli müşterileri ve eğitim katılımcıları için geçerlidir.

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

TSE den Aldığınız Helal Gıda Uygunluk Belgesi İle Tüketicilere Güvenle Ulaşın. TSE Helal Gıda Belgeli Ürünleri Güvenle Tüketin STANDARD ÇALIŞMALARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

TALEPLERİN, TEKLİFLERİN VE SÖZLEŞMELERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ PROSEDÜRÜ

AK-TAŞ DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İNTERNET SİTESİ GİZLİLİK POLİTİKASI

Sayın Başkan, Amacımız; kulüplerimizin daha dikkatli ve temkinli olmalarına yardımcı olmaktır.

NUMUNE KABUL, KORUMA, TAŞIMA ve İMHA PROSEDÜRÜ

OMOPHORUS Kalite Yönetim Sistemi Yazılımı ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ ULUTEK AR-GE PROJESİ

İNŞAAT İŞÇİSİ S2 ŞARTNAMESİ

Analitik Kalite Güvence: Minimum gereksinimler

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı:24026)

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNSAN ARAŞTIRMALARI ETİK KURUL YÖNERGESİ. Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kuruluş

ÖZEL NİTELİKLİ KİŞİSEL VERİLER İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER İLE İLGİLİ KARAR

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU ÖLÇME TEKNİĞİ VE KALİBRASYONLAR SEKTÖR KOMİTESİNİN YAPILANMASI, ÇALIŞMA USULLERİ VE ÇALIŞMALARI

Belgelendirme Müracaatı ve Sözleşme Yapılması Prosedürü

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

TÜBİTAK Başlangıç Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı

Türkiye Doping Kontrol Merkezi

TFF NİN ŞİKE VE TEŞVİK PRİMİ SORUŞTURMASINDA VERECEĞİ MUHTEMEL KARARLAR VE SONUÇLARI

AVRUPA KONSEYĐ BAKANLAR KONSEYĐ

Türk Akreditasyon Kurumu TÜRKAK PERSONELİNİN EĞİTİM İHTİYACININ BELİRLENMESİ TALİMATI. Doküman Adı: Doküman No.: T Revizyon No: 02

TİTCK/ DESTEK VE LABORATUVAR HİZMETLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI/ ANALİZ VE KONTROL LABORATUVAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI KALİTE KONTROL PROSEDÜRÜ PR17/KYB

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulu Başvuru Formu

HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

NOKIA ASHA 300 VE NOKIA ASHA 303 CİHAZ KAMPANYASI TAAHHÜTNAMESİ

İÜ ONKOLOJİ ENSTİTÜSÜ TIBBİ BİYOKİMYA LABORATUVARI İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

Doküman Kontrol. İyi Dokümantasyonun Temelleri ve Doküman Kontrol Sistemleri

MÜHENDİSLİKTE DENEYSEL METODLAR. BÖLÜM 3 Deneysel Sonuçların Analizi

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

PROGRAM YAZILIMI İZLEME ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME TALİMATI

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Öz geçmiş, insanın hayatını, kabiliyetini, yeteneğini, iş yapma gücü ve tecrübelerini ortaya koyan bir belgedir. Yani insanın o güne kadar elde

TÜBİTAK. TEKNOLOJI ve YENILIK DESTEK PROGRAMLARI BAŞKANLIĞI (TEYDEB) BAŞVURU FORMU

TC. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü

UNESCO DOPİNGE KARŞI ULUSLARARASI SÖZLEŞME EK II TEDAVİ AMAÇLI KULLANIM İSTİSNASI VERMEK İÇİN STANDARTLAR (WADA

Yaş Doğrulama Metotları

SÜREÇ EL KİTABI. Lisansüstü Programlarına Öğrenci Alımı Süreci. Başarılı bir şekilde lisansüstü programların açılması süreci sayısı

MALZEME TEST MAKİNASI KUVVET KALİBRASYONU KARŞILAŞTIRMA RAPORU

13UY ÖN TERBİYE OPERATÖRÜ (Seviye 3) BELGELENDİRME PROGRAMI

LABORATUVARLAR ARASI KARŞILAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZ DÖNEMİ PROSEDÜRÜ

Belgelendirme Müracaatı ve Sözleşme Yapılması Prosedürü

FUTBOLDA DOPİNGLE MÜCADELE TALİMATI

(2. AŞAMA) SAHA TETKİKİ PROSEDÜRÜ

11UY İPLİK OPERATÖRÜ (Seviye 4) BELGELENDİRME PROGRAMI

MEVLANA ÜNİVERSİTESİ İNSAN ARAŞTIRMALARI ETİK KURUL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ISO 14001:20014 ve ISO 14001:2015 Şartları Arasındaki Eşleştirme Eşleştirme Kılavuzu

SÖZLEŞMELİ SUBAY BAŞVURU İŞLEMLERİ

TÜRKİYE OTOMOBİL SPORLARI FEDERASYONU

PLASTİK KAYNAKÇI SINAV ŞARTNAMESİ Ş-PBS-02

Hamit TİRYAKİ İş Hukuku Uzmanı, Avukat

HiF TURNUVALARI TALİMATI

ŞİKÂYET ve İTİRAZ REHBERİ

11UY ÖN İPLİK OPERATÖRÜ (Seviye 3) BELGELENDİRME PROGRAMI

İTİRAZ, ŞİKAYET ve ANLAŞMAZLIKLAR PROSEDÜRÜ

oe(i!!!!!iillilll~ov;iwıj"mfiı11/ iii

DOĞAL GAZ ISITMA VE GAZ YAKICI CİHAZ SERVİS PERSONELİ SINAV ŞARTNAMESİ

TURKCELL TÜRKİYE UZUN KULVAR YILDIZ GENÇ VE AÇIK YAŞ MİLLİ TAKIM SEÇME MÜSABAKASI- (50m)

TÜRKİYE ATICILIK VE AVCILIK FEDERASYONU HAVALI SİLAHLAR FEDERASYON KUPASI ŞUBAT 2016 ERDEMLİ / MERSİN YARIŞMA REGLEMANI

/ 151 &152 ebuyukbay@iso.org.tr (ÖDÜL Konu başlığı ile)

İTİRAZ VE ŞİKAYETLER PROSEDÜRÜ

RS CTA GIDA TEKSTİL SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ KİŞİSEL VERİ SAHİBİ BAŞVURU FORMU

İDARİ YARGILAMA USULÜNDE İSPAT

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Aydınlatma Metni

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Sosyal Paylaşım Siteleri & Web Sitesi aracılığıyla aday. bulma kuralları. Tıklayarak ilerleyiniz Copyright 2010 by Oriflame Cosmetics SA

BAŞVURU FORMUNUN DOLDURULMAS DİCLE KALKINMA AJANSI

: tarih ve B.05.1.EGM (64028)-1439 sayılı Bakanlık Oluru.

Transkript:

Diana Taurasi olayından DERS çıkarmak Av. Kısmet ERKİNER Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) Üyesi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Üyesi Türkiye Milli Paralampik Komitesi (TMPK) Hukuk Kurulu Başkanı İstanbul - 2011 1

Diana Taurasi olayından DERS çıkarmak Av. Kısmet ERKİNER Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) Üyesi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Üyesi Türkiye Milli Paralampik Komitesi (TMPK) Hukuk Kurulu Başkanı Önce DERS çıkartılacak olayın ne olduğunu anlatalım: Diana Lorena Taurasi, Fenerbahçe Spor Kulübü nün Kadın Basketbol Takımında oynayan ABD vatandaşı bir profesyonel basketbolcudur. 13.11.2010 tarihinde oynanan Fenerbahçe İstanbul Üniversitesi TKBL müsabakası bitiminde doping kontrolüne alınmış ve vermiş olduğu idrar numunesinin Türkiye Doping Kontrol Merkezi nce yapılan analizinde A numunesi POZİTİF çıkmıştır. Durum, Kontrol Merkezi nce ilgili federasyonuna (TBF) bildirilmiş. TFB de sporcunun kulübüne (FBs.k), A numunesi sonucunu bildirerek, sporcunun B numunesinin açılmasını isteyip istemediğinin sorulmasını talep etmiştir. Sporcunun talebi üzerine B numunesi de açılarak analiz edilmiş ve bu numunenin de pozitif olduğu saptanmıştır. Bu saptama 3 Ocak 2011 tarihinde yapılmış; sonra 17 Şubat 2011 tarihinde (yani B analizinden 45 gün sonra) bu tahlilleri yapan Türkiye Doping Kontrol Merkezi, yanlışlık yaptığını, sonucun pozitif değil, negatif olduğunu; yani Diana Lorena Taurasi nin doping yapmamış olduğunu ilgililere ve kamu oyuna duyurmuştur. İncelememizin çerçevesi: Yukarıdaki olayı biz burada sadece DOPİNG olayı olarak inceleyeceğiz. Bu olayın yol açtığı sonuçlara ve bu sonuçların nasıl giderilebileceğine girmeyeceğiz. Yani somutlarsak, Sporcu Kulüp; Kulüp Federasyon; Sporcu, Kulüp, Federasyon Doping Kontrol Merkezi hukuki ve mali hesaplaşmaları bizim bu incelememizin dışındadır. O konuyu ilgili kişi ve kuruluşlar ve hukukçularının en iyi şekilde çözümleyeceklerine inanıyoruz. İncelememiz: İncelememizin birinci unsuru B numunesinin açılmasıdır. 1. B numunesi: Bilindiği üzere, bir sporcudan doping kontrol analizi amaçlı idrar numunesi alındığında, bu numune bizzat sporcu tarafından A ve B numunelerini oluşturmak üzere iki ayrı özel kabına konur ve mühürlenir. Bu numuneler daha sonra, sevk usulüne uygun şekilde, 2

analizleri yapacak olan WADA akreditasyonlu Kontrol Laboratuarına gönderilir ve Laboratuar, önce A numunesini analiz eder. Bu analizi yaparken Laboratuar sadece numunenin hangi spor federasyonundan veya Olimpiyat komitesinden geldiğini ve numunelerin üzerinde bulunan BarKod numaralarını bilir. (En azından kural budur). Numune sahibinin kim olduğunu bilmez (bilmemesi gerekir). Şayet A numunesi negatif çıkarsa; şu kod numaralı numune negatif çıkmıştır diye Laboratuar, numuneyi göndermiş olan mercie bildirimde bulunur. Şayet A numunesi pozitif çıkmışsa, işte o zaman ilgili spor kuruluşu (ulusal uluslararası federasyon) B numunesi üzerinde prosedürü başlatır. Ne demektir B numunesi prosedürünü başlatmak? Doping Kontrol Merkezi (Laboratuar) A numunesi pozitif çıkmış sporcudan (kendisi kim olduğunu bilmeksizin), ilgili Federasyon doğrudan (milli takımda numune alınmışsa) veya Federasyon Kulüp kanalı ile (ulusal yarışmada numune alınmışsa) sporcudan B numunesinin açılmasını isteyip istemediğinin sorulmasını talep eder. Bu konudaki WADA kuralı ve ona uygun şekilde çıkartılmış olan uluslararası spor federasyonları ve ulusal spor federasyonları dopingle mücadele mevzuatları uyarınca sporcudan B numunesini açtırmak isteyip istemediğini on gün içerisinde bildirmesini. B numunesini açtırmak istiyorsa, bu numune üzerinde işlem yapılacak olan Laboratuar oturumunda kendisinin ve/veya temsilcisinin hazır bulunabileceği bildirilir. Şimdi, bu hak bildirimi ve talebin ne demek olduğuna değinmeden önce, bu konuda yakın yıllara kadar geçerliliğini koruyan bir şehir efsanesinden (!) bahsetmek istiyorum. Deniyordu ki: < A numunen pozitif çıkarsa, sakın B numunesinin açılmasını talep etme, zira, B numunen de pozitif çıkarsa, cezan iki misli katlanır. > Bu söyleme inanış o kadar yaygın bir halde idi ki sporcular, sporcu velileri, hatta kulüp yöneticileri ve federasyon yöneticileri - başkanları dahi bana bunu defalarca ifade ettiler. Bu inanışla da o yıllarda birçok sporcumuz B numunesinin açılmasını talepten kaçındılar, sakındılar. Bu inanışın yaygınlığı, beni bunun kaynağını aramaya yöneltti; ve gördüm ki, bol madalyalı, çok şöhretli bazı şampiyonlarımız, maalesef bulundukları il veya ilçede Oxford da okuyamamış olduklarından, bu söylemi bir yerlerden kapmışlar ve inançla yayıyorlar. Neyse ki şimdilerde bu sanı gittikçe azalmakta. B numunesi ve bu numunenin açılması neden önemlidir: Birincisi B numunesi analizi, doğrulatma analizi adını da taşır. Yani A numunesinin bulgularının B numunesinde de elde edilip edilmeyeceği kontrol edilir. Esas olan da bu ikinci analizdir. Yani A numunesinin pozitif çıkmış olmasına karşın B numunesi negatif çıkarsa bu ikinci sonuca itibar edilir ve sporcunun doping yapmamış olduğuna hükmedilerek, başkaca hiç bir işlem yapılmaz. Şayet sporcu tedbirli ise tedbiri hemen kaldırılır. (Unutulmamalıdır ki, başından A numunesi negatif ise, zaten sporcuya karşı bir doping prosedürü başlatılamaz). İkincisi: A numunesi Laboratuar tarafından, numunenin kime ait olduğu bilinmeksizin, dolayısı ile gıyapta ve anonim olarak analiz edilirken; B numunesi bizzat sporcunun ve/veya temsilcisinin huzurunda yapılmaktadır. Işte bu analiz prosedürünün en önemli noktası buradadır. 3

Sporcuya, B numunesinin açılması talebinde bulunması için de ON GÜN süre verilmektedir. Sporcunun B numunesinin açılmasını istemesi demek, A numunesinin sonucuna itiraz anlamını taşımakta; böyle bir talepte bulunmaması halinde ise A numunesi analiz sonucunu kabul ettiği, diğer bir deyişle pozitif çıkmasını, doping yapmış olduğunu kabullendiği anlamını taşır. Bu durumda da, sonucunda alacağı cezaya karşı hiç bir hukuki yolu kullanamaz, deneyemez. Bunun içindir ki sporcuya danışabilmesi, bilgilenebilmesi için on gün süre tanınmıştır. Bu süre aynı zamanda savunmasını üstlenecek hukukçusunu, bilimsel danışmanını bulabilmesi; B numunesinin açılışında kendisi ile birlikte veya kendisinin yerine kimin bulunacağını tespit edebilmesi içindir. Burada, bizde bu prosedürün genelde nasıl cereyan ettiğine değinelim. Sporcu, B numunesinin açılmasını istemekte, analiz günü Laboratuara bizzat gitmekte ve bakıp gelmektedir. Veya, tanıdık bir hukukçudan, komşu, akraba, ağabey abla herhangi bir hukukçudan, hatta bazen hukukçu dahi olayan bir kişiden, adına bakıp gelmesini istemektedir. Hukukçu genelde, spor hukukçusu olmadığı gibi, özelde de doping konusunda uzman değildir. Veya, sporcunun kulübü (şayet kulüp için önemli bir sporcu ise) bir spor hukukçusunu devreye sokmakta, o da, B numunesinin açılışında ya bizzat gitmekte ya da bu konunun önemine vakıfsa, ülkenin imkânları ile sahip olunan bir tıp doktoru, eczacı, kimyager, en iyi beklenti ile bir biyo-kimyacıyı, analizde hazır bulunmak üzere yurt içinde veya yurt dışında görevlendirmekte, O da BAKIP GELMEKTEDİR. Ben şimdiye kadar, böyle bir uzman gözlemcimizden, aşağıda tam metin tercümesini vereceğimiz bir raporu ne gördüm ne de okudum. Şimdi bu Raporu aşağıda vereceğim ve sonrasında, yorumlarımla birlikte bu olaydan alınması gereken BİRİNCİ DERSİ belirtmeye çalışacağım. Olayımız, bu yazımın başında belirtmiş olduğum gibi, Diana Taurasi olayı. B numunesinin açılmasında ABD li Avukatının (dünyada, benim de tanıdığımız, doping konusunda en iyi uzman avukatlardan birisi) görevlendirdiği, İsviçreli uzman temsilcisi. Kim olduğunu hemen belirtmeme gerek yok, zira Raporu her şeyi anlatıyor. Bakın Uzman raporunu nasıl ve neleri içerecek şekilde yazmış (İngilizce den tercümesini bizzat yaparak buraya koyuyorum. K.E.). << B numunesi analizi Tanık Raporudur. Ankara 2 Ocak 2011 Ben, L.R. ikâmetgâhım İsviçre dedir. Bu zaptı, aksini açıkça ifade etmediğim sürece, kendim için tutmuş bulunuyorum. Ancak kullanılması halinde, içeriğinde vermiş olduğum bilgilerin, bulguların ve enformasyonların doğruluğunu beyan ederim. Öz geçmişim: Lisans diplomamı kimya dalında ve doktoramı da fen alanında Lozan Üniversitesi nden aldım. Lisans üstü çalışmalarım olarak Stockholm /İsveç in Karolinska Enstitüsü nde toksikoloji ve İngiltere nin Bristol Üniversitesi Kimya Departımanı nda analitik kütle spektrometresi analytical mass spectrometry 4

alanlarında araştırmalar yönettim. Esas uzmanlık alanım adli tıp toksikolojisi - forensic toxicology dir. 1984-2001 yılları arasında Lozan Adli Tıp Enstitüsü Analitik Toksikoloji Laboratuarı nın sorumlusu idim; aynı zamanda, 1989 2001 yılları arasında, İsviçre Doping Analizleri Laboratuarı nın Müdürü idim. Halen, 2002 den beri İsviçre de.. adresindeki büromdan Adli Tıp Toksikolojisi alanında bağımsız uzman olarak çalışmaktayım. İsviçre Araştırmalar Vakfı ve Avrupa Araştırmalar Konseyi nin finanse ettikleri birçok araştırmayı yönettim. biyoaktif ajanların analitik fen alanındaki etkileri ve kütle spektrometresi ile gaz kromatografisi kullanılarak doping maddelerinin bulgulanması ve muhtelif endojen hormonların bulgulanmasında sabit izotopların kullanılması konulu birçok makale neşrettim. Toksikolojide kitle spektrometresi konulu yeni yayınlanmış olan ders kitaplarının birden çok bölümünü yazarak katkıda bulundum. 1987-2008 yılları arasında Lozan Üniversitesi Biyoloji Departımanı nda Eylemsiz Doçent ve 2003-2007 yılları arasında da Norveç in Tromsoe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi nde Yardımcı Profesör sıfatıyla ders verdim. Halen Lozan Spor Bilimleri ve Teknolojileri Uluslararası Akademisi (AISTS) nde Spor Yönetimi Yüksek Lisans dersleri vermekteyim. Aynı zamanda AISTS Yönetim Kurulu üyesiyim. 2000 den 2008 e kadar, ISO 17025 ve ISO 17020 sandartları uyarınca İsviçre Adli Tıp ve Kriminal Teknikler Sektörü (adli tıp toksikolojisi ve kimyası dahil) alanında İsviçre Akreditasyon Hizmetleri için 15 i aşkın çalışma grubunda yer aldım. Görevlendirilmem: 12 Aralık 2010 da ABD den Avukat H.L.J. beni e.posta ile aradı ve bir sporcu namına bir B numunesi açılmasında tanık olarak bulunup bulunamayacağımı sordu. Söz konusu olan, seyahat edip Ankara/Türkiye ye gitmem ve 13 Kasım 2010 tarihinde 2491653 kod numaralı, Bayan Diana Taurası ye ait olan, Modafinil bulgulanmış olan pozitif numune ile ilgili Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi nde (bundan böyle Laboratuar diye anacağım) hazır bulunmam idi. Taraflar arasında yapılan görüşmeler sonunda, B numunesinin 3 Ocak 2011 tarihinde mahalli saatle 10.00 da açılıp, tahlile başlanmasına karar verildi. Modafinil küçük bir molekül olup, sıvı kromatografi yöntemi ile analiz edildiğinde acidic metabolite i her hangi bir değişimi gerektirmemektedir. Dolayısı ile uyarıcılarla ilgili prosedür de uzun işlemleri gerektirmemektedir. Ankara Laboratuarı tarafından kullanılmış olan kesin metodoloji ve A 5

numunesinin analizinde Laboratuarca uygulanmış olan test bilgilerine havi dokümantasyon hareketimden önce bana ulaştırılmadı. Analizleri tamamlamak için bir tam günün yeterli olacağı kanaatini taşımaktaydım. Konuşlanma: Ankara ya 2 Ocak ta gece geç vakit geldim ve Laboratuar dan hiç kimse ile herhangi bir ön temasım olmadı. 3 Ocak Pazartesi Laboratuar a 09.45 te vasıl oldum. Şehrin merkezinde Hacettepe Hastanesine yakın bir yerde bulunuyor. Kendi binasında yerleşik bulunan Laboratuar ın analiz birimlerinin tamamı 1. katta konuşlandırılmış durumda. Güvenlikli, temiz, oldukça modern ve, her ne kadar tamamını görmek olanağına sahip olamadıysam da, gördüklerim kadarı ile iyi donatılmış durumda. Ziyaretçi defterini imzaladım ve Laboratuar ın Müdürü Prof. Dr. Nursabah Başçı ile tanıştırıldım (tam adresi Ek 1 de görülecektir). Aynı zamanda Av. Sami Dinç Fenerbahçe Spor Kulübü nün avukatı olarak bana takdim edildi (bakınız Ek 1). 10 dakika kadar Prof. Dr. Rüştü Güner in gelmesini bekledik. (bakınız Ek 1). Kendileri görünüşe göre Türk Anti Doping Ajansı nın (Türk NADA sı) temsilcisi imişler. Ancak bu teşkilatın tam ismini ve statüsünü öğrenemedim. Laoratuar, yani Türk Doping Kontrol Merkezi (TDKM), birçok yıldan beri WADA tarafından akredite edilmiş olup, son defa 6 Temmuz 2010 tarihinde Birleşik Krallık Akreditasyon Servisi (UKAS) tarafından denetlenmiştir (bakınız Ek 2) TDFM in akreditasyon belgesi web sitesi www.tdkm.hacettepe.edu.tr internet adresinden görülebilir. Bu belge aynı zamanda, çerçeveli olarak Laboratuar Müdürü nün makamında da teşhir edilmektedir. Şişelerin açılması ve içeriklerinin alınması: Saat 10.05 de dördümüz, yandaki ofise B numunesinin açılışı için geçtik. Laboratuara mensup üç kişi odada hazır bulunuyorlardı ve numuneleri içeren şişeler bir masanın üzerinde bulunmaktaydı. Bay Güner (Prof. Dr. Rüştü Güner i kasdediyor K.E.) bana ve hazır bulunan diğer tanıklara doping kontrol ajansı tarafından düzenlenmiş olan ve sporcunun adının kayıtlı olduğu resmi evrakı gösterdi. (Bu raporda belirtilen kurumların adlarını tercüme ederken, yazar uzmanın (L.R.) ünvanları ifade ederken kullanmış olduğu sözcükleri aynen yansıtmaya özel bir dikkat gösterdiğimi vurgulamayı gerekli görüyorum. K.E.); numunenin alınmış olduğu tarih ve saati 13.11.2010 19.05 olarak yazılı idi. Kodlar doğru idi ve B numunesini içeren soğuk ancak donmuş olmayan Berlinger sistemli şişe doğru şekilde kapalı ve mühürlü idi. Diğer yandan, B 6

numunesinin yanına konmuş olunan A numunesini içeren şişe ise mühürsüz ve soğuk idi. Prof. Başçı (Doping Kontrol Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nursabah Başçı yı kasdediyor. K.E.), numuneler üzerinde 5A analiz prosedürünün uygulanacağı bilgisini bana verdi. Evraklarından, DA027 Prosedürü çalışma diagramının bir kopyasını aldım (bakınız Ek.3). Bu DA027 prosedürü UKAS sertifikası metodlar listesine dahildir. Daha sonra bu evrakı daha detaylı inceleme olanağım oldu, ve konumuz açısından, ismen belirtmem gerekirse B numunesinde Modafinil asit (Modafinil metaboliti) bulgusunun doğrulanması bakımından önemli olduğunu saptadım. Şöyle ki: İç standart olarak Mefrusid ilavesi Etil-Asetat içerisinde 2 ayrı ph da (5.2 ve yaklaşık 9) sıvı-sıvı elde edilmesi Birleşik organik fazlarda kuruluğa kadar buharlaştırma Kalıntının 100ul HPLC mobil fazda eritilmesi Elde edilen her kalıntının UPLC-MS/MS veri sekanslarında uygun şekilde zerk edilmesi İç standart için 2 çift iyon geçişi ve 3 çift iyon geçişinde MRM yoluyla her analizde bulgulanması Modafinil asit moleküler iyonunda ikinci kütle tam taraması ile nihai doğrulamanın elde edilmesi Bu kadar bilgi ile metodun, UKAS denetiminin doğru yapıldığını ortaya koyan ISO 17025 standardı talepleri olan hassasiyet, tekrarlanabilirlik, güçlülük hususlarını göz önünde bulunduran analiz yönteminin uygunluğu hakkında kanaat sahibi oldum. Bu andan itibaren bütün numuneleri, kendi içerikleri ile ve/veya gruplamalarında her an yakından, analizlerinin sonuna kadar yakından takip edebilme imkânına sahip oldum. Teknisyen Bay Sinan Çakan, baştan kauçuk eldiven geçirmiş, fakat ne laboratuar önlüğü giymiş ne de emniyet gözlüğü takmayarak; B numunesi şişesini açmış ve ikişer kere 5 ml sıvıyı A ve B numuneleri şişelerinden çekerek 4 ayrı cam tüpe geçirmiştir. İlaveten 3 kere 5 ml boş idrar veya Nagatif Kontrol İdrarı (NUC) 2 kere keskin idrar veya İdrar Referans Standardı (RU) 1 kere boş su tüplere çekmiştir. Ayrıca, B numunesinden alınan 5 ml lik bir tüp de sadece ph ölçümü için elde tutulmuştur. Takip edilen prosedür, bana, amacına uygun gözüktü. Daha sonra adına Tutanak dedikleri bir formu bana çok kısaca ve yaklaşık şekilde tercüme ettiler ve doldurdular. Bu belgeyi diğer tanıklar imzaladıklarından ben de imzalamaya 7

karar verdim. Bir kopyasını almış olduğum bu Tutanak adlı formda (bakınız aşağıda Ek 4) yazıldığına göre 2491653 numaralı numuneye Laboratuar tarafından verilmiş olan dahili Kod numarası D1003212 idi. A numunesinin analiz sonuçlarının hiç birisi bana izah edilmedi. A numunesi sonuçlarına bakmak istediğimi ifade ettim; ancak bu konudaki dokümantasyon, Laboratuar henüz böyle bir talebi resmen almamış olduğundan, ulaşılabilir değilmiş. Daha sora teknisyen A ve B numunelerini muhafazaları için tekrar mühürlemeden soğuk odaya koydu. Bu saklama odası başka birçok Berlinger stropor kutusu ile nerede ise tamamen dolu idi; ancak termometresinde soğukluk derecesini okuyamadım. Numunelerin hazırlanması: A ve B sıvı numunelerini içeren tüpler başka bir Teknisyene, Bay Ahmet Tetik e verildi. Kendisi, ph larını ölçmeye başka bir odaya gitti. Değer, kalibre edilmiş ph-metre ye göre 5.20 idi. Bay Ahmet Tetik de Laborant gömleği giymediği gibi güvenlik gözlüğü de takmamıştı, fakat kauçuk eldivenli olarak sporcunun A ve B numunelerini içeren tüpleri diğer iki ilave numune seti ile birlikte ellemeye başladı. 5A prosedürü, DA027 dokümanına, 1 den 27 e kadar kadar adım adım, dikkatlice takip edilerek uygulandı. Bu rutubetli kimya odasında diğer 3 veya 4 erkek ve kadın teknisyen de, onlar da Laborant gömleksiz olarak bazen yanlız, bazen birlikte, birçok numunenin ellenmesinde biribirleri ile de yardımlaşarak çalışmakta idiler. Bir alan da bizim çalışmamıza ayrılmıştı Santrifuj, evaporatör ve solvent şişeleri burada bulunmaktaydı. Lisan sorunlarından dolayı biribirimizle konuşamadık, ne de ben, aralarında ne konuştuklarını anlayabildim. Gördüğüm kadarı ile analiz prosedürleri bizim uyguladıklarımızdan farklı idi. Sadece, belki Etil-Asetat solventinin nitrojen püskürtmesi ile buharlaştırıldığı zaman hariç, bir bulaşıklılık (contamination) riskinin hemen tamamen imkânsız olduğunu gözlemledim. Şayet böyle birşey olsaydı LC-MS/MS in bunu hemen göstermesi gerekirdi. Ancak, birisi, doğrulama prosedürü için doğrudan gerekli olmayan bu kadar çok kişinin aynı odada bulunmasının tavsiye edilir bir durum olmadığını ileri sürebilir. Bu işlemler sırasında, numunelerin ne zaman UPLC-MS/MS cıhazından geçirileceklerini sordum. Beni çok şaşırtan, cıhazın, başka numunelerin işlemleri ile ertesi gün sabahına kadar çok dolu olduğu cevabının verilmesi oldu. Hemen, cıhazın kullanılma planının değiştirilmesini talep ettim; zira, bir tanık olarak prosedürün bu cıhazla ilgili aşamasını da gözlemlemem gerektiğini ileri sürdüm. 8

Prof. Başçı, talebimi olumlu karşıladı ve numunelerin, öğleden sonranın başlangıç saatlerinde LC-MS/MS cıhazında analiz edilebileceklerini bildirdi. LC-MS/MS yöntemi, bu Laboratuar için de olduğu gibi, oldukça yeni ve modern cihazlarla gerçekleştirilen, çok güvenilir, hassas ve güvenlikli bir metoddur. Bulgulamanın belirleyiciliği o kadar yüksekdir ki, kromatografi ile ayrıştırma süreleri çok kısaltılabilir. 50 den çok bileşken, gerek nötr gerekse kutuplanmış olsunlar, 10 dakikadan az zamanda ayrıştırlabilirler. UPLC nin anlamı Aşırı Basınçta Sıvı Kromatografisi (Ultra Pressure Liquid Chromatography) dir ve keskin zirveler ve yüksek duyarlılıklar gösterir. MS/MS bulgulamak istediğiniz molekülleri, büyük bir hassasiyetle süzüp ortaya çıkarma yöntemidir. Böyle bir UPLC-MS/MS, kuşkusuzdur ki hâli hazırdaki durum için, modern doping analizleri için en iyi seçenektir. Araç zamanlaması: UPLC-MS/MS cihazı başka bir odada bulunmaktaydı ve çalıştırılması Bn. Sada Olgaz ın sorumluluğundaydı. Kendisi, alanında ehil gözükmekteydi ve İngilizcesi zayıf olsa da, sorularıma doğru şekilde cevaplar verdi. LC-MS/MS prosedürü muhtemelen Köln Laboratuarı için tasarlanmış bir uygulama yöntemidir. Hem görüntüleme, hem de doğrulama için kullanılır. Analitik veriler kaydedilir ve Laboratuarın ihtiyacına göre değişikliğe uğratılmış marcos yöntemi ile çıktıları basılır. Bu nedenle Modafinil asit analitik doğrulaması (teyidi) 5 dakika almaktadır. Cıhazın kullanıma hazır olduğu önce bir ad hoc sıvı üzerinde kontrol edildi. Numunelerin işleme alınması doğru şekilde yapıldı ve A ve B numunelerine ilaveten, negatif idrar kontrolu (NUC), Methanic Referans Standardı (RS) ve İdrar Referans Standardı (RU)da dahil olmak üzere sonuçlar bir ilk denetimden geçirildi; llk iki dozun üzerindeki toplam iyon geçişini ekranda takip ettim ve daha sonra cihazı, işlemi sonuna kadar otomatik tamamlaması için terk ettik. Sonuçların yorumlanması: Saat 03.00 da Bn. Sada Olgaz, o ana kadar elde edilmiş olan sonuçların ilk verilerinin otomatik çıktılarını sundu. Bunlar, Modafinil asit ile İç Standart için MRM izlerini de içermekteydi. Buna göre: Boş idrar sonucu (NUC) A numunesi sonucu B numunesi sonucu 9

Modafinil asit (RU) bulunduğu varsayılan idrar sonucu WADA 0029 bulgulama verileri sonucu Bu çıktılar, makro programlama ile açık bir anlatıma sahip olduklarından kolayca okunuyordu. Her dozda İç Standart ın mevcudiyetini gözlemleyebildim; tutulma süresi ilkden son ana kadar tekrarlanabilir niteliktedir. Boş gerçekten boştur ve ufacık bir bellek etkisi ( bir maddenin bir dozdan öbürüne geçmesi gibi) %10 un altında bile olsa izlenebilir durumdadır ancak burada gerçekleştirlen dozlama devreleri itibariyle önemsiz oldukları yargısına vardım. Modafinil asid in tutulma süresi bütün LC-MS/MS analizi süresince istikrarlıydı. Modafinil asit referansı rasemik değildi (non racemic), ancak sporcunun idrarından ele edilmiş olan Modafinil asit metaboliti rasemik idi (racemic). 3 ayrı MRM kanalı hedef maddeyi çok açık bir şekilde, RU özetinde açıkça görülmekte olduğu gibi (MRPL) performans limitinde aranan en az 500 ng/ml den çok daha yukarıda göstermekteydi. Daha önceki, muhtemel bulaşıklılık-kirlenme (contamination) konusundaki endişeme gelince, böyle bir olasılığı doğrulayabilecek hiç bir bulguya rastlamadım. Gerek Mefrusid, gerekse Modafinil asit metaboliti tutulma zamanı bütün hedef çıkıntıları aynı hizada göstermekteydi. Her iki numune, gerek A gerek B numunelerinin tepkilemeleri biribirleri ile uyumlu idi, sadece A ve B arasında çok küçük miktar farklılıkları bulunmaktaydı. Laboratuarın çalışmaya devam etmesi ve WADA tarafından talep edilen istatistiklerin düzenlenmesi için veri toplamayı sürdürmesi gerekmekteydi. Nihayet, gerek boş idrar, gerekse A ve B numuneleri için elde edilen tüm taramayı gözden geçirdim. Biribirleri ile çok iyi örtüşmekteydiler. Bu andan itibaren, Tanık sıfatı ile ziyaretime son verdim. Sonuç: Benim görüşüme göre, daha bu aşamada A ve B numunelerinin aynı günde analizlerinin çakıştırılması da kesinlikle mümkün olup bu analizler sonucunda Modafinil asit (Modafinil metaboliti) mevcut olarak nitelenebilir. İlk numune analizler sonuçları aynı iseler; o halde B numunesi analizi de A numunesi analizini doğrular olacaktır. Güvenlik nedenlerinden ötürü, her iki dokümantasyon paketinin incelenmesini tavsiye ediyorum ve bu inceleme aynı zamanda WADA nın istemiş olduğu analizlerin zorunlu istatistik kısımlarını da içermelidir. (*) (*) Yukarıdaki tercümeyi okuyan birçok fen bilimleri erbabının tercümemi yanlış bulabileceklerini tahmin ediyorum; zira, bir bilim alanının her iki dilde kullandıkları, kabul 10

görmüş terminolojilerini bilmiyorsanız, o dilleri istediğiniz kadar iyi bilin, yaptığınız tercüme nerede ise Google tercümesinden bir kademe iyi olabilir. O halde ben bu tercümeyi, okunması dahi sıkıcı bu metni neden buraya bu kadar uzun şekilde koydum, aşağıda bunu açıklamaya çalışacağım). Taurasi nin B numunesinin açılışına, ABD li Avukatının göndermiş olduğu İsviçreli gözlemcinin, numunenin açılışı ve analize alınışı hakkındaki Raporu Türkiye için çok önemli bir ilk oluşturmaktadır. Zira bu güne kadar, B numunelerinin açılışlarına ilgili sporcunun bizzat veya bir temsilcisini yanına alarak veya kendisi bulunmaksızın, göndererek katılmasının ne anlam taşıdığını bilmiyorduk, anlamıyorduk, incelemedik, sorgulamadık. Sporcu gitmekte, yabancı uzmanın dediği gibi tutanak ı imzalamakta ve geri gelmekteydi. Veya bir başkasını, şayet bu bir başkası Avukatı ise, o da bakıp, tutanağı imzalayarak, şayet bu gözlemci tanık bir fen bilimleri uzmanı ise dahi, o da sadece tutanağı imzalayıp, Raporunu, kendisini gönderene, gittim, hazır bulundum dan öteye geçmeyen bir bilgi ile yansıtmaktaydı. Bu kadarcık bilgi de, şayet numune yurt dışında analiz ediliyorsa, Sporcu için önemli masrafa neden olmaktadır. Şimdiye kadar, bir Türk sporcusunun veya Türkiye ile bağlantılı bir sporcunun B numunesi analiz seansına dair, yukarıdakine benzer bir raporun, gönderilen gözlemci - tanık tarafından düzenlendiğini ne gördük, ne duyduk, ne de okuduk. Oysa, uluslararası federasyonların doping disiplin yargılama organlarında ve CAS yargılamalarında bu tür raporlar hep karşımıza çıkmaktadır ve doping suçlarının yargılanmasında önemli fonksiyonu vardır. Zira dünyada hiç bir WADA akredite doping Analiz Laboraturı (bizimki dahil), bilerek ve isteyerek yanlış yapmaz; ancak, yanlışlık her zaman mümkündür. Peki, sporcu bu yanlışı veya eksiği saptayabilir mi: Hayır. Avukatı saptayabilir mi: Hayır. Herhangi bir fen erbabı saptayabilir mi: büyük olasılıkla Hayır. Doping yasaklı maddelerinin analiz yöntemlerini bilen, bu prosedürlerde uzman bir fen erbabı saptayabilir mi. Şayet, gerçekten konunun uzmanı ise EVET. Peki, bizde böyle uzmanlar var mı: Hayır. İhtiyaç var mı: Gayet tabî, örneği yukarıdaki Rapor; yani Evet. Şu halde bu olaydan çıkartacağımız birinci ders ne olmalıdır? Bu sorunun cevabına geçmeden önce, daha çok yolumuz var. Zira, Diana Taurasi nin Avukatı H.J. un yararlandığı uzman, fen bilimleriidanışman ının görevi henüz bitmedi. B numunesi açılış prosedürünü takibi sonrasında vermiş olduğu Rapora geri dönersek, oradaki şu ifadelerine dikkat çekmek istiyorum. [L.R.] diyor ki: Ankara Laboratuarı tarafından kullanılmış olan kesin metodoloji ve A numunesinin analizinde Laboratuarca uygulanmış olan test bilgilerine havi dokümantasyon hareketimden önce bana ulaştırılmadı. A numunesinin analiz sonuçlarının hiç birisi bana izah edilmedi. A numunesi sonuçlarına bakmak istediğimi ifade ettim; ancak bu konudaki dokümantasyon, Laboratuar henüz böyle bir talebi resmen almamış olduğundan, ulaşılabilir değilmiş. İlk numune analizler sonuçları aynı iseler; o halde B numunesi analizi de A numunesi analizini doğrular olacaktır. Güvenlik nedenlerinden ötürü, her iki dokümantasyon 11

paketinin incelenmesini tavsiye ediyorum ve bu inceleme aynı zamanda WADA nın istemiş olduğu analizlerin zorunlu istatistik kısımlarını da içermelidir. Yani uzman, analiz dokümantasyonlarının tamamının incelenmesi gerektiğini kibarca ve fakat israrla vurguluyor. Sporcunun ABD li Avukatı bu dokümantasyonu elde etmek üzere TDKM ne başvuruyor ve A ve B Numuneleri Analizlerinin Tam Raporu nu alıp Uzman L.R. nin incelemesi için kendisine ulaştırıyor. Uzman, bu dokümantasyonu inceleyerek iki ayrı Rapor düzenliyor; bunların sırası ile başlık adları şöyle: Bn. Taurasi nin idrar numunelerinin analizleri ile ilgili TDKM tarafından hazırlanmış olan Dokümanlar Paketi hakkında Uzman değerlendirmesi Bn. Taurasi nin idrar numunelerinin analizleri ile ilgili TDKM tarafından hazırlanmış olan Dokümanlar Paketi hakkında, WADA Teknik Dokümanı açısından Uzman değerlendirmesi Şimdi bu iki Raporun tam metinlerini sırayla okuyalım: L.R. Fen Bilimlerri Danışmanı Bn. Taurasi nin idrar numunelerinin analizleri ile ilgili Türkiye Doping Kontrol Merkezi (Ankara, Ocak 2011) tarafından hazırlanmış olan Dokümanlar Paketi hakkında Uzman değerlendirmesi A. ve B numuneleri Tam Analiz Raporu (Rapor: TDKM/RAP/2011/01, toplamda 114 sayfa) adını taşıyan dokümantasyon, Avukat H.J. tarafından e. posta ile PDF formatında 6 Şubat 2011 tarihinde bana gönderildi. 2491653A ve 2491653B numaralı numuneler hakkındadır. Türkçe yazılmıştır, benim bu dildeki bilgilerim çok sınırlı olduğundan anlamakta bazı güçlükler çekmekteyim. Ancak, teknik kısımlar ve kullanılmış olunan enstrümanlar hakkında, bunların büyük çoğunluğu İngilizce olduklarından, doğru bilgileri elde etmem mümkün olmuştur. 1. Öyle gözüküyor ki, numuneler, 7 diğer numune ile birlikte 22 Kasım 2011 tarihinde (L.R. raporunda tarihi 2011 olarak yazmıştır. Kanımca, bir yazım hatası olup, 2010 yazılmalıdır. K.E.) saat 14.00 de Ankara Laboratuar ı tarafından kayda alınmışlardır. Yurtiçikargo, hepsini birden, bir paket halinde 15 Kasım 2010 tarihinde sevketmiştir. Herhangi bir güvenlik zinciri (chain of custody) tutanağı (veya diğer adıyla, Z- form) mevcut değildir ve numunelerin son on günde hangi sıcaklıklara maruz kalmış olduklarına dair bilgi bulunmamaktadır. 2. Laboratuar içerisinde şişelerin veya içeriklerinin, analizlerinin başlamış olduğu tarih olan 25 Kasım 2010 tarihine kadar, maruz kalmış oldukları anlaşılan hareketlere dair bir güvenlik zinciri tutanağınn tutulmamış olduğu anlaşılmaktadır. 12

3. Sayfa 27 nin baş tarafında, basılı evrak üzerinde son değişikliğin 18 Ocak 2011 Salı günü yapılmış olduğu ve çıktısının 25 Kasım 2010 Perşembe günü alınmış olduğu kayıtlıdır, oysa bunun imkânsız olduğu açıkça ortadadır. Diğer yandan evrakın 1 den 4 e sayfaları olduğundan bahsedilmekte; ancak Raporda, sadece 1. ve 3. sayfaları bulunmaktadır. Bu durum bütün bölüm listelemelerinde de böyledir. Her numunenin ne zaman LC-MS/MS e enjekte edildiklerine dair veri bulunmamaktadır. NUC1_%A_D105A0101 in 26 Kasımda saat 00.10.20 de; PUC1_5A_D105A0101 in ondan 5 dakika önce geçirilmiş olduğunu görmekteyiz. Ve, D1003212A numunenin ise aynı gün saat 11.45.38 de, yani 11 saatten daha uzun bir süre sonra. Bu kadar uzun bir zaman diliminde cihazın istikrarından nasıl bahsedilebilir. Bu şekilde işlem yapmakla, enjeksiyon sekanslarının, kısa zaman dilimlerindeki güvenilirlilik ve istikrarı bozulmuştur. 4. Sayfa 35 de referans olarak nitelenen modafinilik asit maddesi ndeki birçok çıkıntı (peak), bana Ankara da sözlü olarak, molekülün çeşitli stereisomer lerinin ayrışımının sonucu olarak izah edilmişti. Gerçekten de, modafinil molekülünde ve muhtemelen modafinil asit molekülünde de birden çok isomer ( + ve enantiomer ler) bulunmaktadır. Literatürde bunların analitik davranışları ve farmakolojik anlamları hakkkında kayda değer bilgi bulunmamaktadır. Aynı geniş çıkıntı, idrar numunesi için 37. sayfada da görülebilmektedir; ancak çıkıntılar her iki yönde de daha geniştir; bu da muhtemelen, çeşitli moleküllerin çok benzeş Rt lerde ortaya çıkan benzeş ionlar üretebildiklerine dair kompleks bir karışım ortaya koymaktadır. Bu isomer lerin uygulamada ayrıştırılmalarının mümkün olabileceğine dair çok ciddi kuşkularım bulunmaktadır ve hatta böyle bir izahın, tepkilenme süresinin kısalığı ve HPLC sütununda prensip olarak böyle bir ayrıştırma yapabilmenin imkânsız olduğu görüşündeyim. Her ne ise, şayet bu doğru ise, çıkıntılar bölgesinin ölçüm sonuçlarının, hesaplanmalarına imkân verecek şekilde, raporlanmaları gerekir. Bu durum da, kullanılan MRM geçişin somutlanmamış olduğunu ortaya koymaktadır. 5. Sayfa 35 ve sonrasında, sadece numunelerin isimleri zikredilmiştir. Dosyasının adı ve enjeksiyon zamanı belirtilmemiştir. Bir numune defalarca zerkedilebilir (enjeksiyonu yapılabilir); bu durumda, bulgulanan sonucun hangi enjeksiyon sekansına ait olduğunu belirlemek güçleşmektedir. 6. Sayfa 45 de UPLC-MS/MS koşulları verilmektedir: ESI negatif/pozitif mod da olmak üzere. Uygulanan MRM geçişi hakkında bilgi elde edebilmek için, bir kişinin gidip çıktı alması gerekmektedir.. Modafinil asit bulgulanmasında, pozitif mod aşağıdaki MRM geçişlerinde kulanılmıştır: a. m/z 167-> 167 b. m/z 167 ->165 c. m/z 167-> 152 13

d. Negatif mod, İç Standard olan Mefruside için, m/z 381 -> 189 olarak kullanılmalıdır. Çıkıntıların yüzeyini, göründüğü kadarıyla sistem, beklenen tepkilenme zamanlarında, otomatik olarak hesaplamakta ve basılan çıktının sağ tarafında göstermektedir. Ancak, entegrasyon hesaplamasının başlangıç noktası ile bitiş noktası gözükmemektedir. Bu nedenle, diğer hesaplamalar için çıkıntının tamamının mı yoksa bir kısmının mı dikkate alınmış olduğu konusunda bir fikrimiz olamamaktadır. Doğrulanmış olan uygulamalar Laboratuar tarafından aranan asgari QC lerin geçilmiş olduğunu göstermektedir. Bunlar Probenecide MRM yüzeyi bölü Mefruside yüzeyi olarak hesaplanmaktadır ve > 0.5 olmalıdır. Bu hesaplama sayfa 41 ve 43 de sadece A numunesi için gösterilmiştir. Numune B için böyle bir gösterge raporlanmamıştır. 7. Sayfa 47 den başlamak üzere, A numunesi için doğrulama prosedürü 30 Kasım 2010 da başlamıştır. Göründüğü kadarıyla, bir diğer şüpheli numune için de işlem aynı zamanda başlatılmıştır. 8. Sayfa 68 Tablo IV.2.1. sinyallerin yüzeylerinin hesaplanmasında, dikkate alınan her Rt de her bir MRM nispi yoğunluğunu mukayese ederek, göstermektedir. A 1 ve A 2 numunelerinin, gözlemlenen açıklıktaki yüzey değerleri beklenen niteliktedir. Aynısı, sistem tarafından verilen çıkıntı yükseklikleri için de geçerlidir. Ancak, birisinin 167->167 geçiş değerinin gerçekçi olmadığının bilincine varması gerekir. Zira, buradaki teşhis değeri son derece fakirdir. Aslında birisinin, Laboratuarın doğrulama prosedüründe neden, bilgi içeriği bulgulama için çok daha büyük bir değer olan, m/z 274 -> 167 gibi bir geçiş değerinin kullanılmamış olduğunu sorması gerekir. Dahası, şüpheli çıkıntıların RT si olması gerekenden 5 saniye uzaktadır (1.55 olacağına 1.50) IS in Rt si daima aynıdır (1.91) Bu WADA TD2010IDRC Teknik Dokümanı nın kabul etmediği kadar büyük bir farklılıktır (bunun detayları için benim ikinci bilirkişi raporuma bakınız). 9. A numunesi analizi için, sayfa 39 ve 64 de bulunan, Referans maddesinden elde edilmiş olan tüm Kütle Spektrumu (MS) gösterilmektedir. m/z 167 de iyona ilave olarak, M+H iyon a tekabül eden m/z 274 de kuvvetli bir sinyalin alınmakta olduğu açıkça görülmektedir. Bu referans maddesidir ve maddenin 273 Dalton daki molekül ağırlığı itibariyle doğru ve mantıklı gözükmektedir. Sayfalar 40, 62 ve 63 de, idrar numunesinden modafinilik asidin UPLC kolonunda ortaya çıkması gerektiği varsayılan yerinde, m/z 274 de çıkıntı görememekteyiz, buna karşın 256 da bir tane görülmektedir. m/z 167 de iyon görülmektedir, fakat ne m/z 165 de, ne de m/z 152 de mevcuttur. Bu da, şunu açıkça göstermektedir ki, belirli bir tepkileme zamanında HPLC kolonundan farklı bir molekül ayrılmakta ve kütle spektrometre sinin iyon kaynağına girmektedir. 14

10. Sayfa 69 da, Ankara da 3 Ocak 2011 de izlemek imkânına sahip olduğum B numunesinin analiz DP si başlamaktadır. Burada da bir kez daha, numunelerin ne zaman kilitli muhafaza odasına alındıklarını, ne zaman ve kimin tarafından analizleri için maddeleri içeren kapların açılmış olduğunu gösteren Laboratuar Güvenlik zinciri bulunmamaktadır. Sayfa 75 in de bize tam da bunu ifade etmek istediği hakkında kuşkularım bulunmaktadır. 11. Paragraf 8 ve 9 da belirtilmiş olunan gözlemler burada tamamen aynı şekilde tekrarlanabilir. Bu, sayfa 82 ve 95 de (VI.1 3 ve 10: boş idrar) ve sayfa 83, 85, 87 ve 89 ve de 96 dan 99 a (Vı.1.4 den 7 ye ve 11 den 14 e, numuneler B1 B2 A1 ve A2) m/z 256 da çıkıntı, 274 de çıkıntı yok. 12. Sayfa 100, referans numuneler için (VI.1.15 RU): m/z 274 de, açıkça geri plandaki gürültünün üzerinde, bir çıkıntı gözükmektedir. Daha sonra, sayfa 101 de ((VI.1.16) WADA ATILIM taraması, geri plandaki gürültünün üzerinde, açıkça m/z 256 da bir çıkıntı vermekte, fakat bir tane de m/z 274 de açıkça seçilmektedir. 13. Uygun tanımlama için, tam kütle spektrumu, aynı analitik koşullarda işlem gören uygun bir referans bileşkeni ile tam örtüşmelidir. Her iki kütle spektrumunun bu şekilde çakışması, öngörülen m/z de hem signal alınmasını hem de alınmamasını göz önünde tutacaktır. Iyon ların OLMASI da OLMAMASI da belirleyicidir. 14. Bu MRM seçimi Laboratuar ın DP sinde açıklanmamıştır. Her hangi bir bilimsel yayına da atıfta bulunmamaktadır. Şayet birisi, bilimsel kaynakçalara bakarsa (aşağıda), tarama için kullanılan geçiş verilerinin m/z 167 -> 165 (%100), m/z 167 -> 152 (%91) ve m/z 167 -> 166 (%30) olduğunu görür. m/z 275, 274, hatta 273 -> 167 uygun değildir; zira, bu somut tarama koşullarında, sözde (Pseudo) molekül iyonlarının istikrarı (stability) göreceli olarak düşüktür. Bu durum, göründüğü kadarı ile Ankara Laboratuarı nın seçmiş olduğu örnekler için geçerli değildir; zira, iyon 274,. LC- MS/MSI nin ESI odasında, çok belirgin bir orantıda (TIC de %20 olarak) üretimde bulunmaktadır. Her ne ise, her deneysel eşleşme, hedef moleküllerin bulgulanmasında: solvent aşamasında, hedef moleküllerde pozitif veya negatif iyon bulgulanmasında, iyonizasyon yönteminde v.s, farklı koşullar yaratacaktır. En yakın örnek Lu et al (Lu ve arkadaşları) (2009) vakasındadır. Bu olayda tarama için LC- MS/MS modafinilik asit in 2 ng/ml LOD ile doğrulanmasında negatif iyon modunda GS-MS kullanılmışdır.m/z 273 de bir öncü iyon seçmişler ve (parçalama voltajı 70 V ve çarpışma enerjisi 20eV), ürün iyonları ise m/z 167 (%100), 165 (%11) ve 152. Olarak belirlenmiştir. Yayınlarının S-1 tablosunda, yazar, modafinil türevleri için olası parçalayabilme yollarını önermektedir. Dubey et al (Dubey ve arkadaşları)(2009) da en belirgin geçiş için m/z 273 167, bir ikincisinde de 152, en başlıca parçacık için kullanmışlardır. 15

15. Deventer et al (Deventer ve akadaşları) (2009) LC-MS/MS i m/z 272-> 165 ve 167 de bir geçiş dizisi ile bulgulama görüntülemek için kullanmışlardır. m/z 167 de iyon, sulfonlyside zincirinin nötr kaybından ileri gelen benzyltropylium a tekabül etmektedir. m/z 152 de iyon, bu benzyltropylium iyonunun dementhylation undan ileri gelmektedir. Pozitif iyonlu başka yaklaşımlar da önerilmişti [örneğin: Rao et al (2008) Murray ve Danaceau (2009)]. Yalancı moleküler iyon, referans maddelerin tam kütle spektrumunda, gözüktüğü kadariyle %10-15 iyon yoğunluğunda kullanılmıştır. 16. Modafinilik asit molekül ağırlığı için m/z 274 yerine m/z 256 gözlemi eksi 18 Dalton a eşittir ve bu da su kaybına tekabül etmelidir. Böyle bir molekül, benim incelemek olanağına sahip olmuş olduğum bilimsel yayınların hiç birisinde ortaya konulmamıştır. (L.R. Raporunun sonunda referans olarak 8 yayınlık bir kaynakça vermiştir. Ancak ben bu kaynakçayı buraya almadım. K.E.) İyon kaynağının sıcaklığından ileri gelen bir durum sözkonusu olmalıdır; ancak bu durum hem referans örneklerde, hem salgı incelemelerinde ve sporcu örneklerinde de gözlemlenmelidir. 17. Ankara Laboratuarı tarafından kullanılmış olan MS/MS tanımlaması WADA nın TD2010IDRC teknik dokümanı ışığında incelenmelidir. Bana öyle geliyor ki (detayları için benim ikinci raporuma bakınız) aranılan birçok husus ne UPLC kromatografik ayrıştırmada nede kütle spektrometrik tanımlamada yerine getirilmemiştir. 18. İdrardaki miktarların saptanmasında ve içindeki ilaç miktarının saptanmasında, birincil olarak bilinmesi gereken referans idrara (burada PUC1 idrar) ne miktarda ilave edilmiş oduğudur. Bu konuda DP de bir bulgu görülmemektedir; ancak, benim 3 Ocak 2011 tarihinde Laboratuara yapmış olduğum ziyaret sırasında edinmiş olduğum izlenim kadarı ile PUC1 e ilave edilmiş olan miktar 500 ng/ml dir. Ancak, modafilinik asit metaboliti sporcunun idrarında şeklen belirlenmiş olmadığından ve ölçülmüş olan yüzeyler de uygun şekilde ölçülmemiş olduklarından, bundan öteye herhangi bir hesaplama yapılması yanlış olacaktır. 19. Sonuç olarak: Laboratuar ın, sporcunun örneklerinde modafilinik asit bulunduğunu ortaya koyabilmesi için beklenen bulguları sunmada başarısız olmuş olduğu inancındayım. Lozan, 15 Şubat 2011 L.R. (imza) Fen bilimleri uzmanı bilirkişi L.R. nin Ankara Laboratuarı nın Basketbolcu Diana Taurasi nin A ve B numuneleri analiz dokümanları hakkında düzenlemiş olduğu ve yukarıda tam metin tercümesini sunmuş olduğum Birinci Raporu ile birlikte bu dokümamların bir de WADA 16

Teknik Dokümanına nazaran düzenlemiş olduğu inceleyelim. Bu Rapor da aşağıdaki gibidir: mukayese amaçlı İkinci Raporu nu L.R. Fen Bilimleri Danışmanı Bn. Taurasi nin idrar numunelerinin analizleri ile ilgili TDKM-Ankara tarafından Ocak 2011 de hazırlanmış olan Dokümanlar Paketi hakkında, WADA Teknik Dokümanı - TD2010IDCR açısından Uzman değerlendirmesi. 1. İşbu olayda, Modafilinik asit in idrarda tanımlanması, bulgulanması ve doğrulanması için kullanılmış olan prosedürler sayfa 21-24 ve 76-79 da anlatılmıştır. Bu prosedürler (TA031T01 ve DA027T01), Birleşik Krallık Akreditasyon Servisi nce hazırlanmış olan liste gereğince, İçbünye metodları dokümanı adı altında listelenmişlerdir. Bu demektir ki Ankara Laboratuarı, WADA nın çok hassas olduğu ISO 17025 Laboratuar İç Standardı tarafından aranmakta olan bütün geçerlilik ve doğrulama adımlarını atmıştır. 2. Prosedürün kromatografik kısmına gelince, WADA TD nin paragraf 2.2 sindeki gibi, analizin RT si, aynı maddelerin çıkıntılanmış idrar numunesindekinden, %2 veya +0.1 dakikadan (her durumda küçüktür) daha fazla şaşmamalıdır. 3. Bu RT, UPLC_MS/MS analizlerinin 3 ayrı MRM geçişinin göstergesi sayfa 68 ve 104 de özellikle raporlanmıştır. Rt referansı 1.55 veya 1.53 olup numunelerde hedef çıkıntılar (numune A için) 1.51 1.49 ve (numune B için) 1.47 1.49 arasındaki bir yelpazede ortaya çıkmaktadır. Laboratuar kabul edilebilir kriter olarak, nisbi tutulma zamanı kullanmayı seçmemiştir. 4. Dolayisiyle, 1.53 ün % 2 si 0.0306 ve 1.55 in % 2 si 0.031 e denk gelir (tekabül eder). Şüpheli çıkıntıların Rt si ile bu değerleri kıyasladığımızda, kabul edilebilir Rt 1.53 eksi 0.03 eşittir 1.50 den az olmamalıdır. Dolayisi ile RT si 1.49 dan küçük hiç bir çıkıntı dikkate alınmamalıdır. Ankara nın burada bu gerekliliği göz önüne almayı ihmal etmiş olduğunu görmekteyim. 5. 800 Da dan küçük kitlesi olan (paragraf 3.0) moleküllerin kütle spektrometrik bulgulaması ve tanımlaması için GS/MS veya LC/MS tekniklerinde tam tarama modunda tam veya kısmi tarama elde edilebilir. Mamulün iyon taramasında nisbi bir çoklukta bulgulanan her çıkıntı spektrumu, referans spektruma nazaran %10 dan büyük olduğunda, değerlendirilen çıkıntının spektrumunda teşhis edilen bütün iyonların içerilmesi gerekmektedir. 6. Mevcut durumda, kesinlikle önemli bir bulgu oluşturan 274 çıkıntısı değerlendirilmemiştir. 17

7. Tandem kütle spektrometrik bulgulama ve tanımlaması için (MSn) (paragraf 3.6) SRM veya MRM de iki geçiş kullanılmalıdır zira kütle bulgulamasında yegane potansiyel yöntemdir. Mevcut prosedürde neden 3 geçişin seçilmiş olduğu sorgulanabilir; zira, birincisi bir geçiş değildir ve ikincisi ile üçüncüsü, hedeflenen molekül için yeterince belirleyici değillerdir, çünkü RT deki çıkıntıların şekilleri hiç de beklendiği gibi düzgün değildir. Tam tarama modunda m/z 256 da iyon bulunması, muhtemel modafilinik asit bulunması yanında tamamen aynı Rt de başka bir molekülün de bulunduğunu göstermektedir. WADA TD uyarınca, öncü madde iyon yoğunluğunu yaratabilecek olan başka maddelerin bulunmadığını belgelemek Laboratuarın görevidir. m/z 256 da iyon bulunması ve m/z 274 de iyon bulunmaması kullanılan prosedürün amaca uygun olmadığını ortaya koymaktadır. Sporcunun örneğinde modafilinik asit molekülü bulunduğu şüphe götürmez şekilde ispatlanamamıştır. 8. Bu iki ilave nedenden ötürü, Ankara Laboratuarı nın, sporcunun örneklerinde modafilinik asit bulunduğunu bulgulamakta başarılı olamamış olduğu kanısındayım. Burada benimsenmiş olan ve A ve B numuleri üzerinde kullanılmış olan yöntemler, amaca uygun olmamışlardır. 9. Sonuç olarak, WADA TD tarafından talep edilen gereklilikler Ankara Laboratuarı nca bu dosyanın işlenmesinde yerine getirilmemiştir. Lozan, 15 Şubat 2011 L.R. (imza) Fen bilimleri Uzmanının bilirkişi raporlarından çıkartılması gereken DERS e geçmeden önce konuya müdahil olan Kulüp Avukatı nın da görüşünü belirten Raporunun büyük kısmını buraya yansıtmayı yararlı görmekteyim; zira, Türkiye de dopingle mücadelenin içinde bulunduğu durum ve doping eylem veya ithamlarının yargılanmasıyla ilgili bazı önemli saptamaları içermektedir. Avukat Raporunda şöyle diyor: Kulüp Avukatı nın, Kulübün Hukuktan Sorumlu Başkan Yardımcısına göndermiş olduğu görüş Raporu (11.02.2011) Konu : Diana Taurasi hakkında tedbirli olarak yürütülmekte olan disiplin soruşturmasına ilişkin hukuki görüşlerimizin sunumudur. Bilindiği üzere Diana Taurasi nin A numunesinin pozitif çıkmasını müteakiben B numunesinin açılışı ve tahlilini gözlemlemek amacıyla 03.01.2011 tarihinde Kulübümüzü temsilen Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi ne gittim. Burada, Diana Taurasi nin avukatı tarafından gönderilmiş olan ve doping analizi konusunda uzman L. R. ile birlikte tüm prosedürü bizzat laboratuar ortamında izleme fırsatı buldum. Buradaki gözlemlerimizde WADA nın Laboratuarların Uluslararası Standartlarına Dair Talimat a aykırı birkaç hususu L.R. ile birlikte tespit etmiş olsak da, L.R.nin uzmanlığından Detaylı Analiz Paketi nin 18

Laboratuar tarafından hazırlanması ve kendisine gönderilmesinden sonra faydalanma imkânı bulunacaktır. Bildiğiniz gibi Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi, 2 aylık bir süreçte ülkemizde geçmişte çok da sıklıkla karşılaşılmamış olan modafinil yasaklı maddesinin varlığı gerekçesi ile 4 ayrı ihlal tespit edilmiş bulunmaktadır. Bu ihlallerden ikisi basketbol federasyonu, ikisi ise futbol federasyonunca yaptırılmış olan kontroller sonucu ortaya çıkmıştır. Modafinil, WADA nın 2010 ve 2011 yasaklı maddeler listesinin S.6 bölümünde tanımlanamayan uyarıcılar altında belirtilmektedir. WADA kuralları uyarınca bu maddeye ilişkin olarak bir eşik değer belirlenmemiş olduğundan, bu maddenin idrarda tespit edilmesi ihlalin tespiti için yeterlidir. Tarafımızca bu maddeye ilişkin olarak geçmişte yapılmış disiplin soruşturmaları araştırılmış, ancak olağan ceza olan ilk ihlal halinde 2 yıl müsabakalardan men cezasının indirilmesine ilişkin herhangi bir emsal karar bulunamamıştır. Yukarıda bahsi geçen diğer modafinil vakalarından (Futbolcu) O. Ş. hakkında olanı da tarafımızca takip edilmekte olup, her iki dosyanın seyri eş zamanlı olarak yürümektedir. (Futbolcu) O. Ş. nin savunmasında da, uzman olarak Detaylı Analiz Paketi nin incelenmesi için L.R. ile anlaşılmıştır. Her iki doping ihlalinin de Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi nce tespit edilmiş olması sebebiyle, iki sporcu hakkında hazırlanmış Detaylı Analiz Paketleri nin aynı uzman tarafından incelenmesi, Laboratuar ın olağan uygulamalarının tespitini ve işlemler ile prosedürün WADA kuralları açısından tetkikini kolaylaştırmaktadır. Bununla birlikte Diana Taurasi nin avukatı ile de gerek Futbolcu O. Ş. nin avukatı gerekse de FBsk nın avukatı sıfatları ile koordinasyon içinde hareket etmekteyiz.... İşbu raporumuzda teknik bir bilgiye yer verilmemekle beraber, en basit anlatımı ile Ankara laboratuarının yaptığı analizde, modafinil in varlığından şüphe edilmesini gerektirir bir takım emarelerin bulunduğu, ancak bu emareleri bilimsel olarak destekleyecek olan tablolarda modafinil molekülünün vermesi gereken tepkimelerin bulunmadığı, aksine olması gerekenden başka tepkimelerin olduğu, bunun da numunede var olan molekülün en azından modafinil olmadığını net bir şekilde ortaya koyduğu belirtilmektedir. Önemle belirtmek istediğim konu, L.R. tarafından analiz dökümlerinin yorumlanmasına ilişkin olarak gösterilmekte olan yanlışlığın, takdir edilen cezanın indirilmesine sebep olacak nitelikte değil, ceza takdir edilmesine engel olacak sebep olarak dikkate alınacak nitelikte olduğudur. L.R. nin bu saptaması, bizi modafinil yasaklı maddesinin var olmadığı sonucuna ulaştırmakta olup, böyle bir sonuçta doping ihlalinin var olmadığı anlaşılmış olacaktır. WADA kuralları ile ulusal federasyonların doping ile ilgili düzenlemelerinde, yasaklı bir maddenin varlığı hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanmak zorunda olup, bu ispat külfeti de laboratuara ait bulunmaktadır. Ankara laboratuarının negatif 19

raporuna dayanak aldığı yasaklı maddenin varlığını ispatlama külfetinde ciddi bir sıkıntı ile karşılaşacağı görünmektedir. Hâlihazırda L.R., Diana Taurasi ile ilgili olan raporunu hazırlamış ve Avukatı H.J. ise bu raporu Ankara laboratuarı ile paylaşmıştır. TBF Disiplin Kurulu nun aynı zamanda Dopingle Mücadele Kurulu olarak görev yapmakta olan Sağlık Kurulu vasıtasıyla L.R. nin raporu doğrultusunda Ankara Laboratuarının bulgularını incelemesi ve kanımızca bu raporları bir uzmana inceletmesi gerekmektedir. Bu uzman raporu doğrultusunda bir karara varılacak ve kuvvetle muhtemel ceza verilmesine yer olmadığına karar verilecektir. Ancak ülkemizde doping konusu ile ilgili olarak federasyonların yargı kurullarının tecrübesiz olması (Avukat kibarca ifade etmiş; ben olsam bilgisiz olması derdim K.E.) ve dopingin bilimsel boyutu ile ilgili olarak uzmanların bulunmaması sebebiyle, böyle bir kararı Türkiye de çıkarmak bir hayli güç olacaktır. Bu sebeple konunun FIBA ve CAS boyutunda elimizin daha kuvvetli olacağı düşüncesindeyim. Saygılarımla bilgilerinize sunarım, Av. S.D. Birinci Ders: Bu, tercüme edilmesi zor ve sıkıcı, okunması ve anlaşılması zor ve sıkıcı, en azından uzmanlık isteyen, bu raporları neden buraya tam metin olarak koydum. Zira bu Raporlardan çıkartılacak dersler var. Bunlar Türkiye nin bu güne kadar çıkartmamış olduğu, söyleyenlerini dinlememiş olduğu dersler. Bu dersleri şimdi burada bir kez daha, bu kez de bu raporların ışığında sıralamak istiyorum. Ancak ondan önce son, önemli bir vurguda bulunmak istiyorum: TDKM, ilk kez L.R. Raporları ile bir karşı bilimsel inceleme ile karşılaşmıştır. Dolayisi ile bu Taurasi olayı gerçekten ders çıkartılacak bir durumdur. 1. Bir sporcudan alınan idrar numunesinin A örneği pozitif çıktığında, B numunesinin açılışına sporcunun temsilci gönderebilme imkânının anlamı ortaya çıkmaktadır. Sporcu, analizleri yapan Laboratuarın kullandığı yöntemleri ve vardığı sonuçları, bir uzman aracılığı ile incelemek, kontrol etmek imkânını elde etmektedir. Diğer bir ifade ile Dünyada hiç bir laboratuarın analiz sonuçları tartışılamaz değildir. Bu tartışmanın yapılabilmesine de B numunesinin analizinde bulunabilmek, meşru imkân sağlamaktadır 2. Doping alanında çalışan her spor hukukçusunun bir fen bilimleri alanında uzman doping konusunda bilirkişi danışmana ihtiyacı vardır. Sporcunun ve/veya avukatının bir fen bilimleri uzmanı ile birlikte olmaksızın B numunesinin açılışında bulunması hiç bir sonuç vermez; figüranlıktan öteye 20

geçemez. En önemli olan da, Laboratuarda hazır bulunmak değil, Laboratuar analiz dokümanlarını eksiksiz olarak alarak inceleyebilmektir. 3. Sporcu, doping yapmış olmakla itham edildiğinde, savunmasını ellerine teslim edeceği hukukçu, her hangi bir hukukçu olmamalıdır. Bir spor hukukçusu, tercihen de Doping davalarında bilgi, deneyim sahibi bir spor hukukçusu olmalıdır. 4. Sporda en ağır suç, doping yapmaktır; ancak her dopingle itham edilen sporcunun da sonuna kadar masumiyet karinesinden yararlanabilmesi, çok iyi savunulması, erken kamu oyuna teşhir edilmemesi elzemdir. 5. Sporcunun savunması bağlamında, yukarıdaki örnekteki gibi raporlama yapılması halinde, her zaman Laboratuarın, (Taurasi örneğinde Ankara TDKM nin yaptığı gibi) yanlışını hemen kabulleneceği düşünülemiyeceğine göre, diğer tarafın, yani ilgili Federasyon veya Olimpiyat komitesi nin de mukabil değerlendirmeleri yapabilecek, başvurabileceği ve mukabil doğrulama veya yalanlama raporu düzenleyebilecek bilimsel yeterlilikte fen bilimleri uzmanına da ihtiyacı vardır. 6. Karar verici durumunda olan Federasyon Disiplin Kurulu veya Üst İtiraz Kurulu (Tahkim Kurulu) nunda başvurabileceği ve elindeki savunma veya iddia niteliğindeki bilimsel raporları değerlendirebilecek fen bilimleri uzmanı bilirkişilere ihtiyaçları vardır. Hatta, kanımızca Tahkim Kurulu, iç hukuk bakımından son merci olduğundan: Laboratuar Raporunu, Davacı (itiraz sahibi) nın uzmanı tarafından verilmiş karşı raporu ve /veya Davalı durumundaki kuruluşun bu konuda kendi uzmanından almış olduğu raporu değerlendirecek üçlü bir uzman kuruluşuna inceletmelidir. 7. Taurasi olayına somut olarak bakarsak, Laboratuar işlemlerinde bir ihmal olduğu ileri sürülemez; zira, ihmal 4 teşhisde de düşünülemez. Kanımca burada, aksi ispatlanmamış, ancak kabul edilmiş bir bulgulama yanlışı yapılmıştır. Bütün bu yukarıda belirttiklerimizin gerçekleşebilmesi için, Ülkemizde gerçek dopingle mücadele uzmanları yetiştirilmelidir. Bunlar hem Laboratuar, hem bir türlü kurulamayan ulusal dopingle mücadele teşkilatı (ister adına Türkiye Anti-doping Ajansı deyin, ister Türkiye Dopingle Mücadele Kurumu deyin) için gereklidir; hem de spor federasyonlarının ilgili disiplin organları, üst disiplin organları için, ve de en önemlisi, olayımızda olduğu gibi sporcuların güven verici şekilde, adil, doğru, eksiksiz savunulmaları ve yargılanmaları için elzemdir, şarttır. Dolayısı ile yaşanmış olan bu olay sonrasında, ülke vatandaşlarının vergileri ile kurulmuş olan (önce 10 milyon daha sonra ilave edilen bazı cihazlarla 14 milyon ABD Dolarına mâlolmuş olan) Ankara Hacettepe Doping Kontrol Merkezi nin kapatılması bir çözüm değildir. Yapılması gereken, yukarıda belirtmiş olduğumuz, uzmanların formasyonu için gerekli girişimlerde bulunmak olmalıdır. Bir an önce, başka alanlardan devşirme (kendi 21