Yoğun Bakım Ünitelerinde Mikroorganizma Profilindeki Değişim. Gram-Pozitif Bakteriler

Benzer belgeler
YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ MİKROORGANİZMA PROFİLİNDEKİ DEĞİŞİMDE GRAM POZİTİF BAKTERİLER. Doç.Dr. Bülent BEŞİRBELLİOĞU GATA Enfeksiyon Hst. ve Kl. Mik.

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

Direnç hızla artıyor!!!!

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.


Kandan izole edilen Escherichia coli suşlarında antimikrobiyal duyarlılık : EARSS

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Hastane İnfeksiyonları +

Dr.Önder Ergönül. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesinde Nozokomiyal İnfeksiyonlar: Dört Yıllık Takip Çalışması

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

Vankomisine Dirençli Enterokokların Dünyada ve Türkiye deki Epidemiyolojisi. Dr. Mine Erdenizmenli Saccozza

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde Hastane İnfeksiyonları

SIK KARŞILAŞILAN HASTANE İNFEKSİYONLARI ve BUNLARIN NEDEN OLDUĞU EKONOMİK KAYIPLAR. İlhan ÖZGÜNEŞ *

METİSİLİNE DİRENÇLİ STAPHYLOCOCCUS AUREUS VE VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOK SUŞLARININ İN VİTRO LİNEZOLİD DUYARLILIĞI

Antimikrobiyal Yönetimi Anket Sonuçları

Emrah Salman, Zeynep Ceren Karahan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Uluslararası Verilerin

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu

Antimikrobiyal Direnç Sorunu

Anestezi Yoðun Bakým Ünitesinde Beþ Yýl Ýçerisinde Geliþen Nozokomiyal Enfeksiyonlar ve Antibiyotik Direncinin Deðerlendirilmesi

HASTANE ENFEKSİYONLARINDA SIFIR ENFEKSİYON MÜMKÜN DEĞİL.

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

YOĞUN BAKIMDA SIFIR İNFEKSİYON. Yrd. Doç. Dr. Melda TÜRKOĞLU Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım Bilim Dalı

Türkiye de Durum: Klimik Verileri

ESKİŞEHİR ASKER HASTANESİ NDE HASTANE İNFEKSİYONU SÜRVEYANSI

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ NDE HASTANE İNFEKSİYONLARI SÜRVEYANSI: ÜÇ YILLIK ANALİZ

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu KLİMİK AYLIK TOPLANTISI 19 KASIM 2015, İSTANBUL

Aşı İçeriği ve Ülkemize Uyumu

Dr. Aysun YALÇI Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi , ANKARA

Özlem MENTEŞ 1, İclal BALCI 1

Ülkemizde Yoğun Bakım Ünitelerinde Antimikrobiyal Direnç Sorunu

ULUSAL HASTANE ENFEKSİYONLARI SÜRVEYANS AĞI (UHESA) RAPORU ÖZET VERİ, 2011 Yoğun Bakım Ünitelerinde İnvaziv Araç İlişkili Hastane Enfeksiyonları

KAN KÜLTÜRLERİNDEN İZOLE EDİLEN STAPHYLOCOCCUS AUREUS SUŞLARINDA METİSİLİNE DİRENCİN YILLARA GÖRE DEĞİŞİMİ

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE YATAN HASTALARIN KAN KÜLTÜRLERİNDE ÜREYEN MİKROORGANİZMALAR, ANTİBİYOTİK DUYAKLILIKLARI VE NOZOKOMİYAL BAKTERİYEMİ ETKENLERİ

Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Candida Epidemiyolojisi. Dr. Nur Yapar Aralık 2009 Çeşme İzmir

Antimikrobiyal tedavide yeni yaklaşım: Doripenem. İn vitro Veriler. Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

Özgün Çalışma/Original Article. Mikrobiyol Bul 2009; 43: Erdinç GÜLDEN 1, Şafak ERMERTCAN 1 ÖZET

YOĞUN BAKIM BİRİMLERİNDEN İZOLE EDİLEN GRAM POZİTİF KOKLARDA DAPTOMİSİN DUYARLILIĞI*

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ NDE 2011 YILINDA SAĞLIK HİZMETİ İLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ*

Çeşitli Klinik Örneklerden İzole Edilen Vankomisin Dirençli Enterokokların Antibiyotik Duyarlılıkları

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İnvaziv Araç ile İlişkili Hastane Enfeksiyon Oranları

Türkiye'de Antibiyotik Direncinin Durumu

(Hastane Kökenli) SAĞLIK HİZMETİ İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE RİSK FAKTÖRLERİ

Bakteriyel İnfeksiyonlar ve Tedavi Kılavuzları

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

ACIBADEM SAĞLIK GRUBUNDA HEMŞİRELİK BAKIMINDA ETKİN MALİYET ve VERİMLİLİK ÖRNEKLERİ

Hastane Enfeksiyon Etkenlerinin ve Direnç Profillerinin Belirlenmesi

Penisilin dirençli Streptococcus pneumoniae invaziv enfeksiyonları Dr. Öznur Ak

Antibiyotik Direncinde Laboratuvar

Makrolid dirençli Staphylococcus aureus ile kolonize kistik fibrozis hastalarında MLS B direnç genlerinde yıllar içerisinde değişim var mı?

Hastanede Kaçınılması Gereken Beş Ortak Tıbbi Hata. Düşme Antibiyotik yalnış kullanımı İlaç uygulanım hataları Eksik Mobilizasyon Plansız taburculuk

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

TÜRKİYE DE SAĞLIK HİZMETİ İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLAR SÜRVEYANS VERİLERİ 2016

Nöroloji Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastalardan İzole Edilen Hastane İnfeksiyonu Etkenleri

ACINETOBACTER BAUMANNII KLİNİK İZOLATLARININ TİGESİKLİN VE KARBAPENEME KARŞI İN VİTRO DUYARLILIKLARI*

VRE ile Gelişen Kan Dolaşımı Enfeksiyonu Olgusunda Tedavi

Antimikrobiyal Yönetimi Prof. Dr. Haluk ERAKSOY

Nötropeni Ateş Tedavisinde Yenilikler Dr. Murat Akova. Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Ankara

Daptomisinin VRE ve MRSA Suşlarına İn Vitro Etkinliği*

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE HASTANE İNFEKSİYONU ETKENLERİ, ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI VE ANTİBİYOTİK KULLANIMI

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları

KISA BİLDİRİ: ÇOCUK HEMATOLOJİ VE ONKOLOJİ HASTALARINDA VANKOMİSİNE DİRENÇLİ ENTEROKOK SÜRVEYANSI

HASTANE İNFEKSİYONLARI VE ÖNEMİ

YOĞUN BAKIMDA GRAM POZİTİF BAKTERİ SORUNU

SALGIN DENEYİMLERİ VANKOMİSİN DİRENÇLİ ENTEROKOK SALGINI

Gülfem Ece. Özgün Araştırma / Original Article. Abstract. DOI: /Haseki.1044

Antibiyotik Direncini Önlemek! (Hastane Bakış Açısı) Dr Gökhan AYGÜN İÜC- CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

Metisilin dirençli Staphylococcus aureus suşlarının antibiyotiklere in-vitro duyarlılıkları

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı

Enzimlerinin Saptanmasında

Ulusal Antimikrobiyal Direnç Sürveyans Sistemi (UAMDSS)

Mine Doluca Dereli Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim

Hastane infeksiyonlarında klinisyenin klinik mikrobiyoloji laboratuvarından beklentileri

Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi

Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastalardan İzole edilen Etkenler ve Antibiyotik Direnç Paternleri

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

SAĞLIK HİZMETİ İLE İLİŞKİLİ KLEBSİELLA ENFEKSİYONLARI

JCEI / 2015; 6 (3):

Acinetobacter Salgını Kontrolü Uzm. Hem. H. Ebru DÖNMEZ

METİSİLİNE-DİRENÇLİ VE DUYARLI STAPHYLOCOCCUS AUREUS SUŞLARININ ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇ ORANLARI

Klinik Örneklerden İzole Edilen Gram Negatif Bakterilerde Doripenem ve Diğer Karbapenemlerin İn-Vitro Etkinliklerinin Karşılaştırılması

Yoğun Bakım Ünitesinde Kan Kültüründen İzole Edilen Mikroorganizmalar

Dirençli Bakteri İnfeksiyonlarının Maliyeti

Mikroorganizmalarla mücadelede en önemli silahımız gibi görülen antimikrobik

Yo un Bak m Ünitesinde nvaziv Alet Kullan m ile liflkili Nozokomiyal nfeksiyon H zlar

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE GELİŞEN SAĞLIK BAKIMI İLE İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLARIN MALİYET ANALİZİ

Hastanelerde Dirençli Enfeksiyonlar ve Tedavisi

Transkript:

Yoğun Bakım Ünitelerinde Mikroorganizma Profilindeki Değişim Gram-Pozitif Bakteriler Bülent Ahmet BEŞİRBELLİOĞLU* * Gülhane Askeri Tıp Akademisi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ANKARA Yoğun bakım infeksiyonları, tüm dünyada ciddi bir morbidite ve mortalite nedenidir ve hastanelerin tüm birimleriyle birlikte yoğun bakımlarda da antimikrobiyal direnç oranları yıllar içerisinde istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Tüm dünyada 1980 li yılların başına kadar hastane infeksiyonlarının ve buna paralel olarak yoğun bakım üniteleri (YBÜ) ndeki infeksiyonların büyük çoğunluğuna gram-negatif basiller neden olurken, bu yıllardan itibaren gram-pozitif koklar ve mayalar ön plana çıkmıştır. Gram-pozitif koklar içerisinde en belirgin sıklık artışı ise (özellikle büyük eğitim hastanelerinde) koagülaz-negatif stafilokoklarda gözlenmiştir. Bunun yanında, geçen yıl yayınlanmış olan son verilere göre Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nde YBÜ lerde hastane infeksiyonu etkeni olarak saptanan stafilokokların %60 ını metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) suşları oluşturmaktadır. Kan dolaşımı infeksiyonları (KDİ) hastane birimleri içerisinde en fazla yoğun bakımlarda görülür. Tablo 1 de; ABD National Nosocomial Infections Surveillance (NNIS) sistemine bağlı hastanelerde, Batı Avrupa da ve Türkiye de yoğun bakımlardan izole edilmiş olan nozokomiyal KDİ etkenlerinin çeşitli yıllardaki dağılımının seyri, ulaşılabilen yayınlara dayanılarak gösterilmiştir. Görüldüğü gibi; hem ABD, hem Batı Avrupa hem de ülkemizde, 1990 lı yılların sonları ve 2000 li yılların başlarına gelindiğinde gram-pozitif kokların etkenler içerisindeki sıklığı yer yer %50 nin üzerine çıkmıştır. Tablo 1 de izlenen eğilime karşın, ABD de kardiyotorasik bir yoğun bakımda yapılan bir çalışmada; KDİ etkenleri arasında en sık saptanan bakteri S. aureus olmasına rağmen, gram-pozitif kokların tüm etkenler arasındaki sıklığı 1986-1995 yılları arasında hep %30 larda kalmıştır. Yazışma Adresi: Doç. Dr. Bülent Ahmet BEŞİRBELLİOĞLU Gülhane Askeri Tıp Akademisi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ANKARA e-mail: bbesir@gata.edu.tr 97

Tablo 1. Nozokomiyal KDİ etkenleri (rakamlar % olarak verilmiştir). Gram-negatif Gram-pozitif basiller koklar Mantarlar Diğer ABD (NNIS) 1980-1982 42 31 3 24 ABD (NNIS) 1990-1996 17 55.5 5 22.5 Kuzey Amerika (SENTRY) 1997 44.2 55.8 * 0.2 ABD (SCOPE) 1995-2002 30.1 60.9 9 - Avrupa 1992 24.3 66.4 9.3 - Avrupa 1997-1998 52.6 43.9 3.5 - Avrupa 2004-2005 27 65.5 7.4 - Türkiye 1999 44.2 51.1 0.3 4.4 GATA 1998-1999** 29.6 69.1 1.2 - GATA 2003-2006** 43.7 54 2.2 - * Mantarlar değerlendirmeye alınmamış. ** Yayınlanmamış veriler. Öte yandan; ABD NNIS sistemine dahil olan hastanelerin yoğun bakım infeksiyonları ile International Nosocomial Infection Control Consortium (INICC) sürveyans çalışması ile gelişmekte olan ülkelerin yoğun bakım infeksiyonlarına ait toplanan veriler karşılaştırılmış olup; gelişmekte olan ülkelerde alet ile ilişkili (device-associated) infeksiyon oranlarının ve bu infeksiyonlarda saptanan S. aureus suşlarının metisiline direnç oranının ABD ye göre belirgin olarak yüksek olduğu gösterilmiştir (%59 a karşı %84). Bununla birlikte, vankomisine dirençli enterokok (VRE) sıklığında tersine bir durum söz konusudur (%29 a karşı %5). Leblebicioğlu ve arkadaşlarının yapmış olduğu benzer bir çalışmada da ülkemizdeki 12 farklı hastaneye ait 13 YBÜ de saptanan alet ile ilişkili infeksiyonlardan izole edilen S. aureus suşlarının %89.2 si metisiline dirençli olarak bulunmuştur. YBÜ LERDE GRAM-POZİTİF BAKTERİ PROFİLİNDEKİ DEĞİŞİKLİĞİN NEDENLERİ Geniş Spektrumlu Antibiyotiklerin Yoğun Olarak Kullanımı Üçüncü kuşak sefalosporinler, karbapenemler ve intravenöz olarak kullanılan yeni kinolonlar gibi geniş spektrumlu antibiyotikler YBÜ lerde diğer ünitelere oranla daha sık kullanılır. Özellikle üçüncü kuşak sefalosporinlerin 1980 li yıllardan itibaren yoğun olarak kullanıma girmesi gram-pozitif kokların ve mayaların yoğun bakım infeksiyonlarında ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bunun yanında; glikopeptidlerin, yeni florokinolonların, karbapenemlerin ve beta-laktam/beta-laktamaz kombinasyonlarının son 20 yıldır yoğun kullanımı ile VRE ve glikopeptid intermediate S. aureus (GISA) suşlarının ortaya çıkışı da paralellik göstermektedir. Ventilatör kullanımına bağlı gelişen ve etkeni S. aureus olan pnömoni vakalarının irdelendiği bir çalışmada; etken MRSA olan hastaların %100 ünün pnömoni başlangıcından önce antibiyotik kullandığı, etken metisiline duyarlı S. aureus (MSSA) olan hastaların ise sadece %21 inin pnömoni başlangıcından önce antibiyotik kullandığı saptanmıştır. Dirençli Gram-Pozitif Bakterilerin Yoğun Bakım İçerisinde Çapraz Kontaminasyonu Dirençli gram-pozitif kokların görülme sıklığı, genel durumu en kötü olan hastaların yatırılarak bakım verildiği YBÜ lerde hastanelerin diğer bölümlerine oranla daha yüksektir ve bu bakteriler önemli morbidite ve mortalite nedeni olmaktadır. Şekil 1 de, ABD de 1996-1998 yılları arasında 41 hastaneden toplanan önemli gram-pozitif kokların direnç durumları gösterilmiş olup, bu bakterilerin YBÜ lerde çok daha sıklıkla ortaya çıktıkları izlenmektedir. Özellikle yoğun bakım personelinin temas izolasyonu önlemlerine uyumsuzluğu sonucun- 98

80 70 60 50 % 40 30 20 10 0 MR-KNS MRSA VRE Yoğun bakımlar Servisler Ayaktan hastalar Şekil 1. ABD de 1996-1998 yılları arasında 41 hastaneden toplanan önemli gram-pozitif kokların direnç durumları (33 no lu kaynaktan değiştirilerek alınmıştır). da hastadan hastaya, hastadan çevreye ve çevreden hastaya dirençli gram-pozitif bakterilerin bulaşması gerçekleşmektedir. YBÜ lerde bu tür bakterilerin sıklığının artmasında en az antibiyotik baskısına bağlı seleksiyon kadar, bu bulaşmaların da önemli rol oynadığı kabul edilmektedir. Kuzey Amerika Kıtası YBÜ lerden izole edilen hastane infeksiyonu etkenlerini değerlendiren ve 2001 yılında tamamlanan SENTRY programına göre; S. aureus larda 1997 yılında %77.6 olan metisilin duyarlılığı, 2001 yılına gelindiğinde %61.3 e düşmüştür ve bunun önemli bir nedenlerinden birisinin de yetersiz infeksiyon kontrol politikaları olduğu ifade edilmektedir. Damar İçi Kateter Kullanımının Artması YBÜ lerde damar içi kateter kullanım sıklığı ile gram-pozitif koklara bağlı KDİ gelişimi sıklığı arasındaki paralel ilişki uzun süredir bilinen bir gerçek olmakla birlikte, yakın zamanda damar içi kateter kullanımı ile ilişkilendirilebilen bazı MRSA salgınları da bildirilmektedir. Morbidity and Mortality Weekly Report (MMWR) raporunda, hemodiyaliz alan hastalarda saptanan kateter ile ilişkili KDİ lerden izole edilen etkenlerin görülme oranının; koagülaz-negatif stafilokoklar için %38, S. aureus için %29 ve diğer gram-pozitif koklar için %10 olduğu bildirilmiştir. Öte yandan; ülkemizde, İnan ve arkadaşları tarafından yapılan ve yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada, bir üniversite hastanesinin YBÜ lerinde kateter ile ilişkili KDİ lerde yine koagülaz-negatif stafilokoklar en sık saptanan etken olarak bulunmuştur. Bağışıklığı Baskılanmış Hastaların Sıklığının Artması Yıllar geçtikçe YBÜ lerdeki yatak sayılarının, toplam hastane yatak sayılarına oranı gittikçe artmaktadır. Bunun yanında hastanelere yatırılan hastaların genel durumları daha kötü olmakta ve bu hastalar tıbbi teknolojilerin, tıbbi tekniklerin ve olanakların artmış olmasından dolayı daha uzun süre yaşatılabilmektedir. Dolayısıyla bu hastaların altta yatan hastalıklarına veya uygulanan tedavilere bağlı olarak bağışıklık sistemlerinde ortaya çıkan yetersizlikler, hastane infeksiyonu gelişmesi riskini; bu arada dirençli gram-pozitif bakteri infeksiyonları riskini de arttırmaktadır. YBÜ LERDE GRAM-POZİTİF BAKTERİ PROFİLİNDEKİ DEĞİŞİKLİĞİN SONUÇLARI YBÜ lerde gram-pozitif bakteri profilinde yaşanan değişiklikler sonucunda; gram-pozitif bakteriler yeni gelişen antimikrobiyal direnç modellerinde ve bunların doğurduğu sonuçlarda çok önemli bir yere sahip olmuşlardır. Bu direnç modelleri ve doğurduğu sonuçlar dört farklı alt başlık altında şu şekilde sıralanabilir: Vankomisin-Intermediate S. aureus (VISA) Suşlarının Ortaya Çıkması ve Dünyaya Yayılması Aslında bu suşlara GISA suşları denmesi daha doğrudur. Bu suşlar, 1990 lı yıllardan itibaren dünyanın çeşitli ülkelerinden bildirilmeye başlamıştır. Aslında VISA dan önce, 1980 li yıllarda VRE suşları ortaya çıkmıştı. Ancak enterokoklar öncelikle yoğun bakım hastalarında infeksiyonlara neden olmalarına rağmen, S. aureus kadar virülan olmadıklarından ve genelde sadece bağışıklığı baskılanmış hastalarda ciddi infeksiyonlara neden olduklarından, GISA kadar önemli olmadılar. MRSA Suşlarının Hastane Ortamından Topluma Yayılımı Patojen ve antimikrobiyallere dirençli bakterilerin önce hastanelerde ve YBÜ lerde ortaya çıkması ve bir süre sonra toplumda kolonizasyon ve infeksiyonlara neden olması; daha önce de yaşanmış olaylar olup, penisiline dirençli S. aureus suşları bu konudaki ilk örneklerden biridir. MRSA endemik yoğun bakımlara yatan hastaların çoğu beş-yedi gün içerisinde MRSA ile kolonize olur. MRSA suşlarının hastane ortamında ve YBÜ lerde yoğun olarak 99

kolonizasyonu ve infeksiyonlara yol açması, bu bakterinin toplumda da yayılmaya başlayacağının bir habercisi olmuştur ve günümüzde artık dünyanın birçok ülkesinden toplum kökenli MRSA suşları bildirilmektedir. Ancak toplum kökenli MRSA suşlarının; en sık olarak sıkışık yaşam koşullarında yaşayan çocuk ve genç erişkinleri tutması, en sık olarak cilt ve yumuşak doku infeksiyonlarına neden olması ve direnç geliştirme mekanizmaları hastane kökenli MRSA lar ile aynı olmasına rağmen glikopeptidler dışında birçok antibiyotiğe de (makrolidler, klindamisin, florokinolonlar gibi) duyarlı olması gibi farklı bazı özellikleri dikkat çekicidir. Hastane ortamında MRSA suşlarının ortaya çıkması ile birlikte, o yıllarda glikopeptid kullanımında dramatik bir artış yaşanmış iken; toplum kökenli suşların glikopeptid dışında birçok antibiyotiğe duyarlı olması nedeniyle, gelişen infeksiyonların tedavisinde glikopeptidlerin ilk seçenek olmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Toplumda Çoğul Dirençli Pnömokokların Yayılımı Pnömokok infeksiyonları tüm dünyada özellikle yaşlılar, insan immünyetmezlik virüsü (HIV) ile infekte bireyler ve sigara içicilerde olmak üzere halen toplum kökenli infeksiyonlar arasında önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde toplum kökenli pnömokok infeksiyonlarında penisilin direnci oldukça yaygın olup, bu direnç gelişimi hastane izolatlarındaki direnç gelişimi ile paralel olarak ortaya çıkmıştır. Penisiline dirençli pnömokoklarda, çapraz beta-laktam direnci nedeniyle, diğer beta-laktam antibiyotiklere ait minimum inhibitör konsantrasyonu değerlerinde de yükselmeler saptanmaktadır. Penisiline dirençli pnömokokların ortaya çıkışından sonra endişe verici diğer gelişmeler ise yeni kinolonlara dirençli ve vankomisine toleran pnömokokların toplum kökenli infeksiyonlardan izole edilmesidir. VRE Suşlarının Yayılımı VRE suşları 1980 li yıllardan itibaren tüm dünyada artan sıklıkta görülmeye devam etmekte olup, ilk defa YBÜ lerde, özellikle de transplant alıcılarında ortaya çıkmıştır. Tüm birimlerde saptanan enterokokal infeksiyonlar arasında VRE etkenli hastane infeksiyonlarının oranı 1989 yılından 1993 yılına kadar %0.3 ten %7.9 a yükselmiş olup; bu oranın yoğun bakımlardaki artışı aynı dönemde yaklaşık 34 kat (%0.4 ten %13.6 ya) olmuştur. Özellikle Enterococcus faecium infeksiyonlarında vankomisin direnci halen artan sıklıkta görülen önemli bir problemdir. ABD de 1990 lı yıllarda yapılan ve 49 hastaneyi kapsayan üç yıllık bir çalışmada, çoğunluğu yoğun bakım almakta olan hastalarda gelişen nozokomiyal KDİ lerden izole edilen E. faecium suşlarının yarısında vankomisin direnci saptanırken, Enterococcus faecalis suşlarında bu oran %3 bulunmuştur. Aynı çalışmanın devamında veriler 2000 li yılların başlarını da kapsayacak şekilde genişletildiğinde; E. faecium suşlarının %70 inde vankomisin direnci saptanırken, E. faecalis suşlarında bu oran azalarak %2 olmuştur. Başlangıçta VRE bildirimleri ABD den yapılmış olmasına rağmen sonrasında dünyanın birçok bölgesinden bu bildirimler yapılmaya başlamıştır. 2000 li yıllarda sürdürülen SEN- TRY Antimicrobial Surveillance Program kapsamında Kuzey Amerika Kıtası ve Avrupa da saptanan VRE suşlarının %91 i E. faecium iken, %7.8 i E. faecalis olarak bulunmuştur. VRE sıklığındaki bu artış, kinupristin/dalfopristin ve linezolid gibi iki yeni antibiyotiğin kullanılmaya başlanmasına neden olmuştur. Ancak aynı SENTRY Antimicrobial Surveillance Program sonuçlarında kinupristin/dalfopristine karşı Avrupa kıtasında E. faecium suşlarında %10 oranında direnç bildirilirken, linezolide karşı Kuzey Amerika Kıtası nda her iki suşta da %0.8-1.8 arasında direnç oranları bildirilmektedir. Şekil 2 de, NNIS sistemine dahil hastanelerin servis ve YBÜ lerinde izole edilen nozoko- 8 7 6 5 % 4 3 2 1 0 1989 1990 1991 1992 Yoğun bakımlar Servisler Şekil 2. NNIS sistemine dahil hastanelerin servis ve YBÜ lerinde izole edilen nozokomiyal enterokok suşlarının yıllara göre % olarak vankomisin direnci (34 no lu kaynaktan değiştirilerek alınmıştır). 100

miyal enterokok suşlarında yıllara göre vankomisin direncinin ortaya çıkışı gösterilerek yoğun bakımlar ile servisler arasındaki karşılaştırma şematize edilmiştir. SONUÇ Tüm dünyada tıp alanındaki gelişmeler yanında; bağışıklığı baskılanmış hastaların sıklığındaki artış, ortalama hasta yaşının yükselmesi ve altta yatan hastalıkların çeşitlenmesi gibi hasta özelliklerindeki değişimler sonucunda yoğun bakım uygulamalarının çeşitliliği ve sıklığı artmakta olup, önceki bölümlerde sayılan nedenlerden dolayı gram-pozitif kokların önemi gittikçe artmaktadır. Bunun ötesinde; tüm bakteri gruplarında olduğu gibi gram-pozitif bakterilerde de antibiyotik direnci her geçen gün önemini arttırmakta ve özellikle YBÜ lerde ciddi problemlere yol açmaktadır. Yeni antibiyotiklerin kullanıma girmesinin ise, sadece yeni direnç problemlerine yol açtığı ve infeksiyonların bir sorun olmaktan çıkmasında etkin bir rolü olmadığı tamamen anlaşılmıştır. Bu nedenlerden dolayı; tüm bu sorunların çözümünde en etkin yöntem halen (ve muhtemelen ileriki yıllarda da) klasik infeksiyon kontrol yöntemleri olarak görünmektedir. KAYNAKLAR 1. Rice LB. Antimicrobial resistance in gram-positive bacteria. Am J Infect Control 2006;34:11-9. 2. Banerjee SN, Emori TG, Culver DH, et al. Secular trends in nosocomial primary bloodstream infections in the United States, 1980-1989. National Nosocomial Infections Surveillance System. Am J Med 1991;16;91(3B):86-9. 3. Bakır M. Nozokomial gram negatif bakteriemi. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1998;2:200-9. 4. Kayabaş Ü, Aygen B, Güven M ve ark. Gevher Nesibe Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde izlenen 119 nozokomial sepsis olgusunun özelikleri. Gevher Nesibe Tıp Günleri Hastane İnfeksiyonları Kongresi, 1999 Kayseri: Abs 5. 5. Özgüneş İ, Doyuk E, Çolak H ve ark. Bir üniversite hastanesinde saptanan nozokomial bakteriemi etkenleri. 9. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi. Antalya, 1999:327. 6. Dağ F, Yıldırmak T, Eroğlu M ve ark. Yüziki gerçek bakteremi olgusunun analizi. 8. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi. Antalya, 1997: Abs K18. 7. Hoste EAJ, Blot SI, Lameire NH, et al. Effect of nosocomial bloodstream infection on the outcome of critically ill patients with acute renal failure treated with renal replacement therapy. J Am Soc Nephrol 2004;15:454-62. 8. Hugonnet S, Sax H, Eggimann P, Chevrolet JC, Pittet D. Nosocomial bloodstream infection and clinical sepsis. Emerg Infect Dis 2004; 10:76-81. 9. http://www.cdc.gov/ncidod/dhqp/nnis_pubs.html 10. Pfaller MA, Jones RN, Doern GV, Kugler K, and The SENTRY Participants Group. Bacterial pathogens isolated from patients with bloodstream infection: Frequencies of occurrence and antimicrobial susceptibility patterns from the SENTRY Antimicrobial Surveillance Program (United States and Canada, 1997). Antimicrob Agents Chemother 1998: 1762-70. 11. Wisplinghoff H, Bischoff T, Tallent SM, et al. Nosocomial bloodstream infections in US hospitals: Analysis of 24,179 cases from a prospective Nationwide Surveillance Study. Clin Infect Dis 2004; 39:309-17. 12. Fluit AC, Verhoef J, Schmitz J, and The European SENTRY Participants. Frequency of isolation and antimicrobial resistance of gram-negative and gram-positive bacteria from patients in intensive care units of 25 European University Hospitals Participating in the European Arm of the SENTRY Antimicrobial Surveillance Program 1997-1998. Eur J Clin Microbiol Infect Dis 2001;20:617-25. 13. Moreno CA, Rosenthal VD, Olarte N. Device-associated infection rate and mortality in intensive care units of 9 Colombian hospitals: Findings of the International Nosocomial Infection Control Consortium. Infect Control Hosp Epidemiol 2006;27:349-56. 14. Rosenthal VD, Maki DG, Salomao R, et al. Deviceassociated nosocomial infections in 55 intensive care units of 8 developing countries. Ann Intern Med 2006;145:582-91. 15. Leblebicioglu H, Rosenthal VD, Arıkan OA, et al, the Turkish Branch of INICC. Device-associated hospital-acquired infection rates in Turkish intensive care units. Findings of the International Nosocomial Infection Control Consortium (INICC). Journal of Hospital Infection 2007;65:251-7. 16. Rello J, Torres A, Ricart M, et al. Ventilator-associated pneumonia by Staphylococcus aureus. Comparison of methicillin-resistant and methicillin-sensitive episodes. Am J Respir Crit Care Med 1994;150: 1545-9. 17. Edgeworth JD, Yadegarfar G, Pathak S, et al. An outbreak in an intensive care unit of a strain of methicillin-resistant Staphylococcus aureus sequence type 239 associated with an increased rate of vascular access device related bacteremia 2007; 44:493-501. 18. Centers for Disease Control and Prevention: Invasive methicillin-resistant Staphylococcus aureus infections among dialysis patients-united States, 2005. MMWR 2007;56:197-9. 101

19. Inan D, Saba R, Yalcin AN, et al. Device-associated nosocomial infection rates in Turkish medical-surgical intensive care units. Infect Control Hosp Epidemiol 2006;27:343-8. 20. Schentag JJ. Antimicrobial management strategies for gram-positive bacterial resistance in the intensive care unit. Crit Care Med 2001;29(Suppl):100-7. 21. Centers for Disease Control and Prevention: Four pediatric deaths from community acquired methicillin-resistant Staphylococcus aureus-minnesota and North Dakota, 1997-1999. MMWR 1999; 48:707-10. 22. Shahin R, Johnson IL, Jamieson F, et al. Methicillin-resistant Staphylococcus aureus carriage in a child care center following a case of disease. Arch Pediatr Adolesc Med 1999;153:864-8. 23. Jones RN, Low DE, Pfaller MA. Epidemiologic trends in nosocomial and community-acquired infections due to antibiotic-resistant gram-positive bacteria: The role of streptogramins and other newer compounds. Diagn Microbiol Infect Dis 1999;33:101-12. 24. McGowan JE. Increasing threat of gram-positive bacterial infections in the intensive care unit setting. Crit Care Med 2001;29(Suppl):69-74. 25. Clark NM, Hershberger E, Zervos MJ, Lynch JP. Antimicrobial resistance among gram-positive organisms in the intensive care unit. Curr Opin Crit Care 2003;9:403-12. 26. Cetinkaya Y, Falk P, Mayhall CG. Vancomycin-resistant enterococci. Clin Microbiol Rev 2000; 13:686-707. 27. Linden PK. Treatment options for vancomycin-resistant enterococcal infections. Drugs 2002;62:425-41. 28. Edmond MB, Wallace SE, McClish DK, et al. Nosocomial bloodstream infections in United States Hospitals: A three-year analysis. Clin Infect Dis 1999;29:239-44. 29. van den Braak N, Ott A, van Belkum A, et al. Prevalence and determinants of fecal colonization with vancomycin-resistant Enterococcus in hospitalized patients in the Netherlands. Infect Control Hosp Epidemiol 2000;21:520-4. 30. McCarthy KM, Van Nierop W, Duse A, et al. Control of an outbreak of vancomycin-resistant Enterococcus faecium in an oncology ward in South Africa: Effective use of limited resources. J Hosp Infect 2000;44:294-300. 31. Nourse C, Byrne C, Kaufmann M, et al. VRE in the Republic of Ireland: Clinical significance, characteristics, and molecular similarity of isolates. J Hosp Infect 2000;44:288-93. 32. Deshpande LM, Fritsche TR, Moet GJ, et al. Antimicrobial resistance and molecular epidemiology of vancomycin-resistant enterococci from North America and Europe: A report from the SENTRY antimicrobial surveillance program. Diagn Microbiol Infect Dis 2007. 33. Fridkin SK, Steward CD, Edwards JR, et al. Surveillance of antimicrobial use and antimicrobial resistance in United States Hospitals: Project ICARE phase 2 nd. Clin Infect Dis 1999; 29:245-52. 34. Emori TG, Gaynes RP. An overview of nosocomial infections, including the role of the microbiology laboratory. Clin Microbiol Rev 1993; 6:428-42. 102