Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: E-mail: bilgi@uidergisi.com Web: www.uidergisi.com



Benzer belgeler
Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

The Middle East in International Relations: Power, Politic, and Ideology. Fred Halliday, Cambridge Press, 2006, 374 sayfa,

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

Devletler Umumi Hukuku II HUK208. Zorunlu. Lisans. Bahar. Örgün Eğitim. Türkçe

Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI. 1. Adı Soyadı : Abbas Karaağaçlı 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4.

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

Türk Dış Politikası II (INT 304) Ders Detayları

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Jeopolitik POLS

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Türkiye Dünyanın Neresinde? Hayali Coğrafyalar, Çarpışan Anlatılar

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

ACR Group. NEDEN? neden?

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

Avrupa Siyasi Tarihi (IR505) Ders Detayları

NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ(TÜRKÇE) 2016/2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

Dış Politika Analizi (IR310) Ders Detayları

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

Yayına Hazırlayan: Hüsnü Bilir Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın- H. Alpay Öznazik Redaksiyon: Hüsnü Bilir Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Ali İmren

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları

Dünden Bugüne Ortadoğu (UI506) Ders Detayları

İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ (TÜRKÇE LİSANS PROGRAMI) 4 YILLIK DERS PLANI

Staj Programları Hakkında

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası Siyaset SPRI

Savaş ve Barış Okumaları PSIR Uluslararası savaş ve barış hallerini tahlil eden yazının kullandığı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Makro İktisat SPRI

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL


2013 Türk Dış Politikası Yıllığı. Editörler: Burhanettin Duran, Kemal İnat, Ali Balcı

Ad Soyad Umut KEDİKLİ İş Telefonu /2793 (ler) kedikliumut@hotmail.com umutkedikli@karabuk.edu.tr

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

DIŞ POLİTİKA AKADEMİSİ - III

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

TÜRK BİLİMLERI VE ÇAĞDAŞ ASYA BİLİMLERİ BÖLÜMÜ. ID Başlık ECTS

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Çağdaş Siyasal Düşünceler PSIR

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

SURİYE SORUNU VE TÜRK DIŞ POLİTİKASINA TOPLUMSAL BAKIŞ *

BÖLÜM 1 Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme: Türkiye de Bütçeleme Süreci

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

YBÜ SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Lisans Programı Department of International Relations Undergraduate Curriculum

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

ABD Seçimleri ve Sonrası. Mümin Bumin SEZEN Sahipkıran Stratejik Araştırmalar Merkezi (SASAM) ABD Masası Direktörü

Tam zamanlı yüksek lisans öğretimidir. Mezuniyet Koşulları

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS RI-701 Dış Politika ve Karar Alma Süreçleri

Yrd.Doç.Dr. BÜLENT ŞENER

ÖZETLER VE ANAHTAR KELİMELER

Yrd. Doç. Dr. Kemal Çiftçi

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye Ekonomisi SPRI

IV. Uluslararası Türk-Asya Kongresi Sonuç Raporu

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye- Amerika İlişkileri SPRI

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

Uluslararası Hukuk (UI507) Ders Detayları

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

Cumhuriyet Halk Partisi

Ortadoğu da İslam ve Siyaset

Siyasi Tarih (UI504) Ders Detayları

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Amerikan Stratejik Yazımından...

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Siyasal Yaşamı SPRI

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

ULUSLARARASI İLİŞKİLER YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

Dünden Bugüne Diplomasi (UI503) Ders Detayları

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: Web:

PROF. DR. TANEL DEMİREL

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI

Transkript:

Yayın ilkeleri, izinler ve abonelik hakkında ayrıntılı bilgi: E-mail: bilgi@uidergisi.com Web: www.uidergisi.com KİTAP İNCELEMESİ Fred HALLIDAY, The Middle East in International Relations: Power, Politics and Ideology Mustafa YETİM Doktora Adayı, Ankara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Bu makalenin tüm hakları Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği ne aittir. Önceden yazılı izin alınmadan hiç bir iletişim, kopyalama ya da yayın sistemi kullanılarak yeniden yayımlanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, satılamaz veya herhangi bir şekilde kamunun ücretli/ücretsiz kullanımına sunulamaz. Akademik ve haber amaçlı kısa alıntılar bu kuralın dışındadır. Aksi belirtilmediği sürece Uluslararası İlişkiler de yayınlanan yazılarda belirtilen fikirler yalnızca yazarına/yazarlarına aittir. UİK Derneğini, editörleri ve diğer yazarları bağlamaz. Uluslararası İlişkiler Konseyi Derneği Uluslararası İlişkiler Dergisi Web: www.uidergisi.com E- Posta: bilgi@uidergisi.com

The Middle East in International Relations: Power, Politics and Ideology Fred HALLIDAY United Kingdom, Cambridge University Press, 2005, 374 sayfa. ISBN-13: 978-0521597418 Hazırlayan: Mustafa YETİM * Oxford Üniversitesi ile Londra daki Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu nda (The School for Oriental and African Studies) öğrenim gören ve doktorasını 1985-2008 arası Profesör olarak görev yaptığı Londra Ekonomi Okulu ndan (London School of Economy) alan Fred Halliday, önde gelen Uluslararası İlişkiler uzmanlarındandır. Uzmanlık alanı Ortadoğu olan ve bölge ile ilgili pek çok kitap ve makalesi bulunan Halliday, 2008 de emekli olduktan sonra Barselona Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü nde araştırmacı profesör olarak görev yapmış ve 2010 yılında 64 yaşında vefat etmiştir. Fred Halliday ın Ortadoğu ya ilişkin kitabı ileri sürdüğü varsayımlar nedeni ile diğer eserlerden ayrılmaktadır. Yazar, analitik ve teorik açıdan kendi kitabının neden diğer çalışmalardan farklı olduğunun cevabını ilk bölüm olan Kavramlar, Bölgeler ve Devletler kısmında açıklamaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, yazar Liberal, Gerçekçi ve Marksist kuramların Ortadoğu bölgesini analiz etmede önemli araçlar sunmasına rağmen devleti iç ve dış ortamda otonom bir aktör olarak görmemeleri nedeni ile söz konusu yaklaşımlara temel bir eleştiri getirmektedir. Bu nedenle Gerçekçi kuramların devlet-toplum ilişkilerini göz ardı etmesini ve devleti bütüncül (unitary), yani hukuki ve soyut ve tüm devletleri benzer bir şekilde betimlemesine eleştiriler getirmektedir. Diğer taraftan Liberal ve Marksist kuramların Gerçekçi kuramların aksine daha çok iç ortamdaki gelişmelere önem vermesine ve bu gelişmelerin uluslararası alanda önemine dikkat çekerek devlete ikincil rol tanımalarına da eşit şekilde karşı çıkmaktadır. Bu nedenle Ortadoğu bölgesinin analizini yaparken devlete, hem iç hem de dış ortamdaki gelişmeleri önemli oranda biçimlendiren ve bu gelişmelerden de etkilenen bir aktör olarak yaklaşmaktadır. Yani iç ortam (devlet-toplum), dış ortam (devlet-devlet ve devlet-uluslararası sistem ya da bağlam) ve bir birim (agent) olarak devlet arasında dinamik bir ilişki olduğunu belirtmektedir. * Doktora Adayı, Uluslararası İlişkiler Bölümü, SBF, Ankara Üniversitesi. Araş. Gör., Uluslararası İlişkiler Bölümü, İİBF, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi. E-posta: mustafayetimm@ gmail.com. ULUSLARARASIiLiŞKiLER, Cilt 10, Sayı 40, Kış 2014, s. 167-172

ULUSLARARASIİLİŞKİLER / INTERNATIONALRELATIONS Bu bağlamda yazar devletin Ortadoğu yu analiz etmek için merkezi bir önemi olduğuna dikkat çekmekte ve bölgeye yönelik çalışmalarda devletin uluslararası, bölgesel ve iç politikadaki belirleyici rolüne önem verilmemesini tuhaf karşılamaktadır. Söz konusu boşluğun ise Tarihsel Sosyolojinin analitik araçlar ile doldurulabileceğini savunmaktadır. Bu yaklaşım ile devletin hem topluma hem de uluslararası alana ilişkin sergilediği tutum ve politikalarının anlaşılabileceğini savunur. Devlet-toplum ilişkilerini zorlama (power of coercion) ve onaylama (power of appropriation) açısından incelerken bölgesel ve iç politika açısından ideoloji-kültür ün ve normatif değerlerin önemine dikkat çeken yazar, normatif unsurların politikanın oluşturucu gücü olmamasına rağmen devletin meşrulaştırma (legitimization) ve zorlama sürecinin bir parçası olduğunu belirtir (s. 37). Böylece, devlet-toplum ilişkilerine yani devlet ve ideolojiler ile devlet ve sınıflar arası sorunlara da analiz imkânı sunarak Marksist kuramın aksine siyasi çatışma ve savaş durumlarına daha belirleyici rol vermektedir (s. 38). Yazar, kitabı boyunca vurguladığı devlet karar vericilerinin göreli otonom faaliyetlerinin iki önemli kısıt çerçevesinde şekillendiğini ifade etmektedir. Bunlar tarih ve devletlerin politik, ekonomik ve kültürel faaliyetlerini yürüttüğü dış bağlam ya da uluslararası sistemdir (s. 40). Böylece dış kontrol şeklindeki bölge devletlerinin dış güçlerce kontrol edildiği algısını oluşturan yaklaşımları eleştiren Halliday, dış bağlam kavramı ile devletlerin dış politikalarının belli oranda dış bağlamdan etkilendiğini kabul etmektedir. Hatta bir adım daha ileri giderek, dış bağlamın sadece birimlerin (devletlerin) dış politikalarını değil, devlet-toplum ilişkilerini, devlet yapılanmasını ve ayrıca devletin de uluslararası gelişmeleri belli oranda etkilediğini belirtmektedir. Bu şekilde, Yeni-Gerçekçilik te devlet ve sistem ilişkisinde tek boyutlu olan ve sadece sistemin devlet davranışlarını belirlediği yaklaşıma farklı bir açı getirmektedir (ss.66-67). Devlet-toplum ilişkilerinde hem bir kısıtlayıcı araç hem de bir meşrulaştırma aracı olarak etkili olan ve devletin otonom hareket etmesini sınırlandıran ikinci faktörü yani tarih olgusunu yazar şu şekilde açıklar: Devleti yönetenlerin de söz konusu devlete karşı eleştiri getiren ya da ayaklananların da benzer tarihsel olaylardan farklı yorumlar çıkardığını belirtmekte ve metin ile yorum arasındaki ayrıma dikkat çekmektedir. Böylece Ortadoğu bölgesinde hem devlet hem de muhalif oluşumlar geçmişteki benzer olaylardan farklı yorumlar çıkararak yürüttükleri politikaları meşrulaştırmaktadır (s.23). Burada yazarın dikkat çekmek istediği nokta ister muhalif kesimler olsun ister devlet aslında her ikisinin de tarihten bir cevap aramaya çalışmadıkları aksine tarihi haklı davlarında sadece gerekli bir temel ya da koruyucu olarak kullandıklarıdır (s.24). Bu nedenle yazara göre, bölgede gerçekleşen olaylar devlet ya da muhalif organların sunduğu ve geçmişteki değişmez (given) gerçekler e dayanan tarihsel olaylar ya da coğrafi genellemelerle açıklanamayacaktır (s.49). Kitabın ikinci bölümünü oluşturan Tarih kısmında Ortadoğu devletlerinin dış ve iç politikalarının şekillenmesinde etkili olan dış bağlam ı tarihsel çizgide değerlendiren yazar, bu süreci koloni yönetimleri ile beraber bölgede modern devletlerin oluşmasından başlatmakta ve Soğuk Savaş ve sonrasına kadar getirmektedir. Söz konusu analizi Tarihsel Sosyoloji yaklaşımı çerçevesinde yapan yazar, bu süreçler boyunca devlete dış ve iç ge- 168

The Middle East in International Relations lişmelerde ikincil ya da edilgen bir rol değil belli bir otonomi atfetmiştir. Bu nedenle Ortadoğu da yaşanan gelişmeleri dış kontrol ya da öteki nin belirleyici etkisi şeklinde değerlendirenleri eleştiren yazar, Batı devletlerinin oluşumunda bir dış tehdit olarak İslam ya da Osmanlı dan çok Batılı devletlerin kendi aralarındaki savaşların etkili olduğunu hatırlatarak benzer sürecin Ortadoğu da da gözlemlenebilir olduğunu savunur. Bu şekilde dış kontrol yaklaşımının aksine yazar, bölgedeki devletlerin Soğuk Savaş süresince zaman zaman blok liderlerinden bağımsız politikalar geliştirdiğini belirtir (s. 77). Halliday e göre, buradaki temel nokta uluslararası güçlerin ya da dış bağlam ın bölgesel gelişmelerde ne derece etkili olduğunun saptamaktır; yani bölgesel gelişmelere ve devlet-toplum ve devlet-devlet ilişkilerine ne derece dış bağlam, ne derece bölge devletleri ve diğer süreçler, diğer ifade ile iç politikadaki ve ulus aşırı gelişmeler etki yapmaktadır (s. 82). Sömürge dönemi boyunca Ortadoğu da çoğunlukla dış bağlamın etkili olduğunu belirten yazar, devletin bu dönemde modern anlamda kurumsallaşmayı, ulus kimlik inşasını ve iç politikada alternatif iktidar odaklarının gücünü kırmak amacı ile kültürel ve ideolojik sekülerleşmeyi başlattığını savunur (s.87-88). Yazar bu üç sürecin dışarının etkisi ile ve dış baskılara bir cevap niteliğinde gerçekleştiğini; fakat dördüncü sürecin iç dinamikler ile yakından alakalı olduğunu ve günümüzde Ortadoğu da ortaya çıkan olayları da etkilediğini belirtir. Kolonyal düzen olarak algılanan bu yeni oluşuma (modern devletlere) toplumun bazı kesimleri direnç göstermiştir. Bunun sonucunda ise devleti yöneten elitler söz konusu kesimleri pasifize etmek amacı ile baskı veya bu kesimleri sisteme ekleme (cooptation) yöntemlerini geliştirmiştir. Ortaya çıkan muhalefetin hedefi kolonyal güçler (dış baskı) ve bu güçlerin vekili (aracı) olarak görülen kendi yöneticileri olmuştur. Böylece yazara göre, kolonyal dönemde gerçekleştirilen ve sonrasında sürdürülen toplumsal değişim ve sekülerleşme bir süre sonra İslamcı gurupların güçlü bir şekilde ortaya çıkmasına zemin hazırlayacak ve bu güçler özellikle bölgedeki seküler iktidarlara uzun yıllar meydan okuyacaklardır (s. 88-89). Yazar a göre ayrıca Arap-İsrail savaşları ve Soğuk Savaş sürecinin kendisi, yani Soğuk Savaş boyunca bölge devletleri ve küresel güçlerin izlediği politikalar İslamcı hareketlerin yükselişinde ve bölge genelinde etkili olmasında rol oynamıştır. Böylece İslamcı hareketlerin yükselişini Soğuk Savaşın bitmesine bağlayan görüşlere temel bir eleştiri getirmektedir. Soğuk Savaş süresince SSCB nin ve Batı bloğunun genel olarak bölgedeki seküler-otoriter güçleri desteklemesin İslamcı muhalefetin gelişmesinde etkili olmuştur. Bunun dışında zaman zaman Batılı devletler ve özellikle Yeşil Kuşak politikasında olduğu gibi ABD SSCB nin Ortadoğu daki gücünü sınırlandırmak amacı ile Afganistan da olduğu gibi İslamcı hareketlere destek vermiştir. Yine bazı bölgesel devletler (özellikle 1970 ve 80 ler boyunca İran, Suudi Arabistan ve hatta İsrail) iç politikada seküler ve sol muhalefeti sindirmek ve dış ve iç politikalarına meşruiyet sağlamak amacı ile İslami söylemi benimsemiştir (s. 123). Yazar a göre, Soğuk Savaş sonrası ABD liderliğinde geliştirilen Yeni Dünya Düzeni söylemi ve Ortadoğu da Irak ın dış müdahale ile devrilmesinin ardından başlatılan Arap-İsrail barış süreci bölgedeki sorunları çözemediği gibi mevcut sorunları daha karışık bir hale dönüştürmüştür. Böylece yazar, küresel alanda hâkim olan yeni düzen söyleminin bölgesel gelişmeler üzerindeki sınırlarına dikkat çekmektedir. 169

ULUSLARARASIİLİŞKİLER / INTERNATIONALRELATIONS Halliday e göre bölgedeki yeni gelişmeler artan silahlanma yarışı ve silahlı İslamcı hareketlerin etkisini Hindistan, Pakistan ve Kuzey Afrika bölgelerine yayması sonucu Ortadoğu bölgesinin Genişleyen Batı Asya Krizine dâhil olmasıdır (s.143-148). Böylece bölgedeki devletler arası rekabete köken olarak birbirinden ayrı olsa da söz konusu rekabet ile ilintili ve uluslar aşırı etkisi olan batı karşıtı cihatçı muhalefet eklemlenmekte ve Soğuk Savaş sonrasında Ortadoğu bölgesini de aşan geniş bir kriz durumu ortaya çıkmaktadır (s. 154). Yazara göre bu durum yani yukarıdan devletler arası rekabet ve aşağıdan büyüyen ve yeni dünya düzenine karşı çıkan uluslar aşırı oluşumlar bölgede 21. Yüzyılın başlangıcına işaret etmekteydi. İhtiyatlı tutumunu sürdürerek genelleştirmelerden kaçınan yazar, bölgede Batı karşıtı olarak beliren İslamcı muhalefeti Batı yı tehdit edebilecek bir güç olarak görmemekte ve konuyu bu şekilde yansıtan medeniyetler çatışması gibi mit lere dayalı tezlerin hem batı hem de bölge genelinde kabul görmesinin patolojik bir durum olduğunu belirtmektedir (s.154-158). Bu hareketlerin batı ve küreselleşme karşıtı söylemi olmasına rağmen hedeflerinin mevcut merkezler değil aksine bizzat kendi iktidarları olduğunu ve sorunun kaynağını da İslamcı hareketlerin kendi devletleri ile yaşadığı gerilimlerin oluşturduğunu belirtmektedir. Böylece yazar, Geniş Batı Asya Krizinin politik, stratejik ve söylemsel temelini mevcut devletlerin kendi toplumları ile yaşadığı sorunlar olarak görmektedir (s.161-162). Üçüncü ve kitabın son bölümü olan Analitik Konular kısmında bölge devletlerinin ve siyasetinin oluşumunda savaş, ideoloji, uluslar aşırı güçler ve uluslararası ekonomik yapının etkisini inceleyen yazar, bu incelemeyi yaparken sayılan faktörlerin sadece Ortadoğu bölgesinde değil dünyanın diğer bölgelerinde de etkili olduğunu vurgulayarak bölgesel determinizme mesafeli bir yaklaşım sergilemektedir. Öncelikle sadece bölgedeki siyasi değişimin bir sonucu değil aynı zamanda itici bir gücü olan savaş, devrimler ve iç savaşlar sürecini inceleyen yazar, söz konusu faktörleri Tarihsel Sosyoloji çerçevesinde yani devlet-toplum ilişkilerine bakarak analiz etmektedir (s.168-171). Böylece şiddeti sadece Ortadoğu ya ya da İslamcı hareketlere ait bir durum olarak görme hatasına düşmeyerek, bölgede Seküler, Milliyetçi, İslamcı, Yahudi ya da devlet ve uluslar aşırı gurupların şiddeti zaman zaman kullandığının altını çizmektedir. Bu şekilde kültürel istisnacılık, bölgesel narsisizm, dış faktörler gibi determinist temalardan uzak bir şekilde bölgede devletler ve devletler ile toplumlar arası devam eden şiddetin tarihsel ve dış bağlam etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır (s.174-189). Bölge devletlerin otoriter yapılarda olmasının, İslamcı muhalefetin mevcut devletlerin izledikleri dış ve iç politikayı meşru olarak görmemesinin, Soğuk Savaş ve emperyal düzen gibi faktörlerin bölgede şiddetin devamını belli açılardan açıkladığını kabul eden yazar, bunlara bir dördüncü faktörü bu devletlerin modernizm ile yaşadığı gerginlikleri yani devlet ve toplum arasında yaşanan siyasi, ekonomik ve kültürel gerilimi ekleyerek söz konusu konuya geniş bir açıdan yaklaşmaktadır (s.190-192). Kültür ile ilgili görüşlerin genelde genelleştirme ve tarih dışı şekilde ifade edildiğini belirten yazar, İslam ya da Kültür ün toplum ya da devletin iç ve dış politikasından bağımsız güçler olarak gösterilmesini eleştirmektedir. Bu şekilde yazar, söz konusu değerlerin iç ve dış politikada ne derece etkili olduğunu tarihsel, sosyolojik ve eleştirel olarak incelememiz gerektiğini belirtir. Yani söz konusu değerlerin iç ve dış politikada hatta 170

The Middle East in International Relations uluslararası sistemin yapısında etkileri olabileceğini kabul etmekte fakat bunun ne derece olduğunu belirlemenin önemli olduğunun altını çizmektedir (s. 195-197). Bu nedenle modern kavramlar olarak değerlendirdiği milliyetçilik ya da köktendincilik gibi fikirlerin bölgedeki çoğulculuğa, keyfiliğine ve muhalif ve devlet tarafından meşrulaştırma aracı olarak kullanıldığına dikkat çekmek amacı ile bu kavramlara çoğul eki getirmekte ve bunları milliyetçilikler ya da köktendincilikler olarak kullanmaktadır (s. 199-203). Yani ona göre, tarihten miras kaldığı söylenilen söylemler ve metinler o kadar esnektir ki birbirine karşıt guruplar aynı mirastan farklı yorumlar çıkarabilirler. Bu nedenle din ya da kültür her iki kesime karşı olan ya da onları destekleyen bir nesne, bir onaylama ya da reddetme durumu değil, fakat her iki tarafın da kendi davalarını desteklemek için benzer metinden farklı yorumlar çıkardıkları bir olgudur. Bu nedenle kültür ya da İslam Ortadoğu da uluslararası ilişkileri belirleyen bir olgu değil söz konusu ilişkilerin yürütülmesine etki eden önemli bir dil dir (s. 214-215). Devlete önem atfetmesine rağmen bölgeyi devletler arası ilişkilerden ibaret gören kuramsal ve analitik yaklaşımlara eleştiri getiren yazar, yeni bir olgu olmamasına rağmen Ulusalcı, İslamcı hareketler, Siyasi Şiddet, Kültür ve Medya ile Diaspora gibi uluslar aşırı gurupların küreselleşme sürecinin de katkısı ile bölge gelişmelerinde belli etkileri olduğunu kabul etmektedir (s. 240-260). Yani bölgesel analizin devletler arası ilişkilere odaklanmasının söz konusu çalışmaları savaş, diplomasi ve uluslararası anlaşmalar kısır döngüsüne ittiğini belirtir (s. 229). Diğer taraftan devlet dışı aktörlerin bölgesel gelişmelerde etkisinin artması, Liberal kuramların iddia ettiği gibi bölgedeki devletlerin otonomi durumunun ortadan kalkması ya da devletin gücünün aşınması anlamına gelmemektedir (s.235). Söz konusu aktörlerin mevcut devletler ile olan yakın ilişkisine ve hatta bu aktörlerden bir kısmının bölgedeki devletlerce kurulduğuna ve desteklendiğine dikkat çeken yazar a göre ulus aşırı ilişkilerin bölge ve devlet politikaları üzerindeki etki derecesi abartılmamalı dır. Analitik incelemelerin son kısmında bölge ve bireysel olarak devlet yapılanmaları ve ilişkileri üzerinde etki eden ekonomik faktörleri inceleyen yazar, her bölgenin modern ya da modern öncesi dönemlerde ekonomik faktörlerden etkilendiğini belirtmektedir. Diğer taraftan yazar söz konusu etkinin Ortadoğu bölgesinde bir derece daha fazla hissedildiğini ve uluslararası politik ekonominin sadece bölge devletlerinin dış ilişkilerini değil iç yapılarını da şekillendirdiğini belirtir (s. 262). Böylece sistemik gelişmelerin iç politikadaki etkisine işaret ederek farklı bir noktaya dikkat çeken yazar, Ortadoğu bölgesindeki devletlerin iç ve dış ekonomik ilişkilerini özellikle petrol ile ilgili olanları politik hesaplamalar üzerinden yürüttüğünü belirtir (s.271-273). Bu çerçevede petrol üreten devletlerin bu kaynaktan elde ettikleri gelirleri rejimin devamlılığını sağlamak amacı ile iç ve dıştaki müttefiklerini kayırır (rantçı devlet-rentier state) şekilde kullandığına dikkat çeken yazar, böylece bölgede patronaj ilişkisinin devam ettiğini belirtir. Bölgedeki ekonomik ilişkilerin böylece politikleşmiş (politicized) bir hale dönüştüğünü ve bu durumun ise bölge devletleri arasında ekonomik ilişkilerin sınırlı düzeyde kalmasına, bölge devletlerinin dışa bağımlı olmasına ve toplumda gelir eşitsizliğine ve gerilimlere yol açtığını belirtir (s. 291). Böylece bölge üzerinde etkisi olabilecek çoğu olguyu açıklığa kavuşturmaya çalışan yazar sonuç kısmında bu şekilde bir analiz için gerekli araçları üç maddede sıralamıştır. 171

ULUSLARARASIİLİŞKİLER / INTERNATIONALRELATIONS Bunlardan ilki bölgesel narsisizm (regional narcisism) meselesidir; yani bölgenin farklılığına ve benzersizliğine vurgudan kaçınılması fakat bunu yaparken bölgenin kendine ait özelliklerinin tanınması. İkincisi bölgeye yaklaşımın tek bir olgu, olay ya da bağlam düzeyinde yapılmaması; yani analitik ve stratejik konu ve araçların çeşitli olması ve İsrail-Filistin sorunu, İran-Arap devletleri arası ilişkiler ya da Kürt sorunu örneklerinde olduğu gibi bölgeyi tek bir mesele ile açıklamamak. Üçüncüsü bölgeye yönelik yapılacak açıklamaların tarihin etkisi ve ağırlığına kapılmaması; yani günümüzdeki olayları örneğin Arap-İran düşmanlığını Araplar-Persler arasındaki düşmanlığın devamı ya da bu iki millet arasında tarih boyunca hiçbir yakın ilişki olmadığı şeklinde tarihi düşmanlıklar ya da ideolojilerden ibaret olarak açıklamaktan kaçınılması (s.310-320). Yazar, eserini Ortadoğu ya ilişkin diğer çalışmalarda hissedilen genelleştirme, basitleştirme ve abartma yapmama iddiası üzerine temellendirmektedir. Bunu ise Tarihsel Sosyoloji nin araçlarını kullanarak hemen hemen bölgedeki her faktörü analize tabi tutarak yapmaktadır. Bu konuda büyük ölçüde başarılı olan ve devlete uluslararası, bölge ve iç politika arasında gerçekleşen dinamik ilişkide önem atfederek bölge çalışmalarında önemli bir eksikliği gideren Halliday, bölgedeki iktidarların ve dolayısı ile söylemlerin nasıl hâkim konuma geldiklerini tam olarak açıklamaktadır. Yani yazar, belli bir ülkede gizli veya açıktan meydana gelen iktidar kavgalarında kullanılan araçları ve bu mücadelenin dış ve iç politikadaki sonuçlarını tam olarak belirtmektedir. Ayrıca bölgedeki çoğu faktöre (devlet, kültür, ideoloji, din ve maddi faktörler) bağımsız bir değişken olarak yaklaşması analizin açıklayıcı olma özelliğini belli oranda sınırlandırmakta ve bağımlı-bağımsız değişken arasındaki ayrımın silinmesine yol açmaktadır. Son olarak çoğu değişkeni bir anlamda bağımsız ve dinamik görmesine rağmen devletin otonom rolüne ve karar vericilerin her şart altında büyük oranda bağımsız hareket edebileceğine özel bir önem vermesi dikkat çekmektedir. 172