AZERBAYCAN EKONOMĐSĐ MAKRO EKONOMĐK VE SEKTÖREL ANALĐZ. Dr. Osman Nuri ARAS MAKRO EKONOMĐK VE SEKTÖREL ANALĐZ. Redaktör. Dizgi ISBN: 9962-28-011-10



Benzer belgeler
AZERBAYCAN EKONOMİSİ VE

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

AZERBAYCAN EKONOMİSİ

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU

AZERBAYCAN EKONOMİSİ ve TARIMI

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 56

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

%7.26 Aralık

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

MALİYE POLİTİKASI II

Türkiye İstatistik Kurumu ndan (TÜİK) alınan verilere göre, Sinop ilinin Ocak-Temmuz ayı dış ticaret

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 17 Ağustos 2017

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

-~-~ ~ \1 j \ ~ J j \ \J r~ J ;..\ ;::: rj J' ıj j \ \1 ;::: J..r.l :_)..r.l J :J. :.J --.1 J.l J..r.l J _.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir.

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ. Mayıs Hazırlayan: Suğun Şıvga Keleş Uluslararasılaştırma ve Dış Ticaret Şefliği Uzman

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ

Kaynak : CIA World Factbook

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

RUANDA ÜLKE RAPORU

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Ocak-Eylül dönemine ait dış ticaret verileri değerlendirildiğinde Sinop ilinin ilk 9 ay sonundaki

Balayı bitti, yeni bir dönem başladı

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Orta Asya daki satranç hamleleri

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Dış Ticaret Verileri Bülteni

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

ALAN ARAŞTIRMASI II. Oda Raporu

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

ENHANCING SHAMGEN BANKING: TURKEY, SYRIA, LEBANON, JORDAN

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

Transkript:

AZERBAYCAN EKONOMĐSĐ MAKRO EKONOMĐK VE SEKTÖREL ANALĐZ AZERBAYCAN EKONOMĐSĐ MAKRO EKONOMĐK VE SEKTÖREL ANALĐZ Redaktör Dr. Cihan BULUT Dizgi Dr. Osman Nuri ARAS Sahib Kazımov Qafqaz Üniversitesi Yayın Komisyonunun 05 sayılı 28.03.2003 tarihli teklifi ve Đdare Heyeti nin 29.08.2003 tarih, 2003/10.02 sayılı kararıyla üniversite Kafkasya Araştırmaları Merkezi yayını olarak basılmasına karar verilmiştir. Q A F Q A Z Ü N Đ V E R S Đ T E S Đ K A F K A S Y A A R A Ş T I R M A L A R I M E R K E Z Đ Y A Y I N L A R I N O : 2 ISBN: 9962-28-011-10 Q 41358167548 Qafqaz University 121-2003

Ö N S Ö Z 35 yılı aşkın bir süre Azerbaycan yönetiminde birinci derecede söz sahibi olan Haydar Aliyev in ifade ettiği gibi Azerbaycan son 12 yılda azap ve eziyetli, ancak şerefli bir dönem yaşamıştır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve bütün dünyada 1980 li yılların ortalarında başlayarak devam eden sosyal ve siyasal sürecin kaçınılmaz bir sonucu olarak Azerbaycan, 18 Ekim 1991 de bağımsızlığını elde etti. 1991 yılında elde edilen bağımsızlık tıpkı 1918 yılında elde edilen bağımsızlık gibi verilen şehitler, akıtılan kanlar sonucunda kazanıldı. Böylece Azerbaycan bağımsız bir devlet olarak, 20. yüzyılın sonunda, tarih sahnesinde uluslararası ekonomik ve politik denge unsuru olmaya başladı. Azerbaycan da, geçen oniki yıllık süre içerisinde, ekonomi liberal bir bakış açısıyla serbest piyasa şartlarına göre yeniden yapılandırılmaya çalışıldı. Yeniden yapılanma süreci, hem reel piyasalara hem de mali piyasalara yönelik oldu. Bölgeye yönelik yabancı yatırımların ilk durak noktası olan Azerbaycan ın özellikle enerji sektörüne yabancı sermaye yatırımları başarılı şekilde devam etmektedir. Kısaca Azerbaycan ın geçen bu sürede siyasi, sosyal ve ekonomik bağımsızlık ve kalkınma açısından olumlu anlamda önemli mesafe aldığı görülmektedir. Gelinen nokta dikkate alındığında, daha çok ve önemli adımların atılması gerekmektedir. Gereken hukuki ve idari düzenlemelere rağmen uygulamaya ve ekonomik göstergelere yansıyan olumlu gelişmelerle 21. yüzyılda Azerbaycan dünyanın gelişmiş, sivil, güçlü bir devleti olmaya namzettir. Bu eser ile, Azerbaycan da görev yaptığım dört yılı aşkın süre içerisinde Azerbaycan ekonomisi ile ilgili bilgi birikimimi bir araştırma kitabı haline getirmeye çalıştım. Çalışma süresince başta Qafqaz Üniversitesi nin öğretim kadrosu olmak üzere Azerbaycan lı ve Türkiye li bir çok akademisyenin desteğini gördüm. Bu çerçevede, çalışmaya katkılarından dolayı Öğr. Gör. Hezi Eynalov, Öğr. Gör. Nesimi Kamalov, Dr. Cihan Bulut ve Dr. Ayhan Erdal, Öğr. Gör. Dilare Elmaya ve katkıda bulunan başka herkese teşekkür ederim. Tabii çalışma süresinde maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen eşime ve biricik oğluma da teşekkürü bir borç bilirim. Çalışmanın Azerbaycan ekonomisine ilgi duyan herkese faydalı olması temennisiyle. Dr. Osman Nuri ARAS aras@qafqaz.edu.az Bakü-2003 i Resmi Adı Başkenti ii G E N E L B Đ L G Đ L E R : Azerbaycan Cumhuriyeti : Bakü Kuruluş Tarihi : 28 Mayıs 1918 Bağımsızlık Tarihi : 18 Ekim 1991 Önemli Şehirleri Yönetimi Biçim Resmi Dili : Bakü, Gence, Sumgayıt, Mingeçevir, Alibayramlı, Şeki, Lenkeran. : Cumhuriyet : Azerbaycan Dili Yüzölçümü : 86.600 km 2 Para Birimi : Manat Para Birimi Paritesi : 1 $ = 4920 Manat (2003) Nüfusu : 8.200.000 Nüfus Yoğunluğu : 94.7 (kişi/km 2 ) Ortalama Ömür : 72 Dinler : Müslüman %93.5, Rus Ortodoks %2.4, Ermeni Ortodoks %2.3, Diğer %1.8 Coğrafi Koordinatları : 44 0 52 0 Doğu Meridyeni, 38 0 44 0 Komşuları Büyük Gölleri Adalar Nehirler Kuzey Meridyeni : Güneyde 756 km Đle Đran ve 13 km ile Türkiye, Kuzeyde 390 km ile Rusya, Kuzeybatıda 480 km ile Gürcistan ve Batıda 1007 km ile Ermenistan. : Dünyanın en büyük gölü Hazar Denizi (Yüzölçümü 400.000 km 2, derinliği 1025 m), Sarısu, Ağgöl, Ağzıbirçala, Mehman, Büyükşor, Hacıkabul. : Pirallahi, Çilov, Karazira, Büyükzira : Kür, Aras, Alazani, Samur, Terter, Kanık, Genceçay ve Beylegan.

Đ Ç Đ N D E K Đ L E R GĐRĐŞ...1 BĐRĐNCĐ BÖLÜM...3 AZERBAYCAN EKONOMĐSĐNĐN DEĞĐŞĐM SÜRECĐ 3 1.1. Bağımsızlık Öncesi Dönem...5 1.1.1. Sovyetler Birliği ve Sonu...5 1.1.2. Sovyetler Birliği nde Azerbaycan...9 1.2. Bağımsızlık Sonrası Birinci Dönem (1991-1994)...11 1.3. Bağımsızlık Sonrası Đkinci Dönem (1995-2000)...15 1.4. Bağımsızlık Sonrası Üçüncü Dönem (2001 ve Sonrası)...21 1.5. Değişim Sürecinin Genel Değerlendirmesi...24 ĐKĐNCĐ BÖLÜM...26 MAKRO EKONOMĐK ANALĐZ 26 2.1. Gayri Safi Milli Hasıla...26 2.2. Enflasyon...31 2.3. Đstihdam...33 2.4. Özelleştirme...36 2.5. Devlet Bütçesi...42 2.6. Döviz Kuru...44 2.7. Dış Ticaret...47 2.8. Dış Borçlar...53 2.9. Çevre ve Ekoloji...55 2.10. Nüfus...56 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM...57 SEKTÖREL ANALĐZ 57 3.1. Sanayi...57 3.2. Tarım ve Hayvancılık...65 iii iv 3.3. Hizmetler...80 3.3.1. Eğitim... 80 3.3.2. Sağlık... 83 3.3.3. Turizm... 84 3.3.4. Finans... 87 3.3.4.1. Bankacılık... 87 3.3.4.2. Sigortacılık... 96 3.3.4.3. Menkul Kıymetler Borsası... 98 3.3.5. Ulaşım (Nakliyat) ve Haberleşme... 99 3.3.5.1. Deniz Yolu Ulaşımı...100 3.3.5.2. Kara Yolu Ulaşımı...102 3.3.5.3. Demir Yolu Ulaşımı...104 3.3.5.4. Hava Yolu Ulaşımı...104 3.3.5.5. Boru Hattı Ulaşımı...105 3.3.5.6. Haberleşme...106 3.3.5.7. Yeni Đpek Yolu Projesi...109 3.3.6. Đnşaat...112 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM...115 HAZAR ENERJĐ KAYNAKLARININ EKONOMĐK ÖNEMĐ 115 4.1. Petrol ve Doğal Gaz Potansiyeli... 115 4.2. Petrol ve Doğal Gaz Anlaşmaları... 117 4.2.1. Asrın Anlaşması: Azeri - Çırak - Güneşli Yatakları Anlaşması..120 4.2.2. "Karabağ" Yatağı Anlaşması...124 4.2.3. "Şahdeniz" Yatağı Anlaşması...125 4.2.4. Eşrefi Dan Ulduzu Yatağı Anlaşması...127 4.2.5. Lenkeran-Deniz Talış-Deniz Yatakları Anlaşması...128 4.2.6. "Yalama" Yatağı Anlaşması...129 4.2.7. Abşeron Yatağı Anlaşması...130 4.2.8. Nahçıvan Yatağı Anlaşması...130 4.2.9. Oğuz Yatağı Anlaşması...131 4.2.10. Kürdaşı Kirgan Arazdaşı Yatakları Anlaşması...131 4.2.11. Đnam Yatağı Anlaşması...132 4.2.12. Alov - Şark - Araz Yatakları Anlaşması...132 4.2.13. Yanan Tava - Ateşgah - Muğan Deniz Yatakları Anlaşması133 4.2.14. Zafer - Meşel Yatakları Anlaşması...134

4.2.15. Lerik Deniz - Savalan - Dalga Cenub Yatakları Anlaşması...134 4.2.16. Karadaki Yataklar Üzere Anlaşmalar...135 4.2.16.1. 1993-94 Yıllarında Yapılan Anlaşmalar...135 4.2.16.2. "Güneybatı Kobustan" Yatağı Anlaşması...135 4.2.16.3. Muradhanlı - Caferli - Zerdab Yatakları Anlaşması...136 4.2.16.4. Kürsengi Karabağlı Yatakları Anlaşması...136 4.2.16.5. Padar - Harami Yatakları Anlaşması...136 4.2.16.6. Hövsan - Zığ Yatakları Anlaşması...137 4.2.16.7. Kalameddin - Mişovdağ Yatakları Anlaşması...137 4.2.16.8. Şirvan Kurovdağ Yatağı Anlaşması...138 4.2.16.9. Pirsaat Yatağı Anlaşması...138 4.3. Petrol ve Doğal Gaz Üretimi...138 4.4. Petrol ve Doğal Gaz Sektörüne Yapılan Yabancı Yatırımlar..141 4.5. Petrol Đhraç Miktarı ve Gelirleri...142 4.6. Boru Hatları...145 4.6.1. Bakü-Novorossiysk Petrol Boru Hattı...145 4.6.2. Bakü-Supsa Petrol Boru Hattı...146 4.6.3. Bakü-Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı...146 4.6.4. Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı...147 BEŞĐNCĐ BÖLÜM...149 EKONOMĐDE HOLLANDA SENDROMU 149 5.1. Hollanda Sendromu...149 5.2. Azerbaycan da Hollanda Sendromu ve Ötesi...151 ALTINCI BÖLÜM...157 ĐKTĐSAT POLĐTĐKALARI 157 6.1. Para Politikası...157 6.2. Maliye Politikası...163 6.3. Döviz Kuru Politikası...165 v YEDĐNCĐ BÖLÜM...167 AZERBAYCAN IN DÜNYA EKONOMĐSĐNE ENTEGRASYON SÜRECĐ 167 vi 7.1. Entegrasyon Düzeyi... 168 7.2. Uluslararası Ekonomik Kurumlarla Đlişkiler... 171 7.2.1. IMF Đle Đlişkiler...175 7.2.2. Dünya Bankası Đle Đlişkiler...176 7.3. Bölgesel Ekonomik Đlişkiler... 178 7.3.1. Bağımsız Devletler Toğluluğu...178 7.3.2. Karadeniz Ekonomik Đşbirliği...179 7.3.4. Ekonomik Đşbirliği Teşkilatı...180 7.3.5. GUÖAM...181 7.3.6. Türk Ekonomik Birliği Düşüncesi...181 7.4. Entegrasyonun Perspektifi... 183 SEKĐZĐNCĐ BÖLÜM...186 AZERBAYCAN DA YABANCI YATIRIMLAR VE YATIRIM POTANSĐYELĐ 186 8.1. Yabancı Yatırımlar... 186 8.2. Yatırım Đklimi... 193 8.3. Yatırım Potansiyeli... 197 8.4. Yatırım Alanları... 198 8.4.1. Tarım ve Gıda...198 8.4.2. Kimya-Sanayii...199 8.4.3. Hafif Đmalat Sanayi...199 8.4.4. Đnşaat ve Turizm...200 8.4.5. Ulaşım...200 DOKUZUNCU BÖLÜM...201 AZERBAYCAN-TÜRKĐYE EKONOMĐK ĐLĐŞKĐLERĐ 201 9.1. Ekonomik Đlişkilerin Hukuki Temelleri... 201 9.1.1. Tarım Alanında Đşbirliği...202 9.1.2. Sanayi Alanında Đşbirliği...202 9.1.3. Standartlar Alanında Đşbirliği...203

9.1.4. Enerji Sektöründe Đşbirliği...203 9.1.4.1. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi...203 9.1.4.2. Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projesi...204 9.1.5. Turizm Sektöründe Đşbirliği...204 9.1.6. Madencilik Sektöründe Đşbirliği...204 9.1.7. Eğitim Sektöründe Đşbirliği...204 9.1.7. Ulaşım Sektöründe Đşbirliği...205 9.1.8. Gümrük Đşbirliği...205 9.1.8. TĐKA nın Faaliyetleri...205 9.2. Ticari Đlişkiler...206 9.3. Türkiye Sermayesinin Azerbaycan daki Etkinliği...208 9.4. Yeni Dönem...210 SONUÇ VE ÖNERĐLER 213 YARARLANILAN KAYNAKLAR 223 vii viii

GĐRĐŞ Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve bütün dünyada 1980 li yılların ortalarında başlayarak devam eden sosyal ve siyasal sürecin kaçınılmaz bir sonucu olarak, dünyanın en eski üretim ve medeniyet merkezlerinden biri olan, 86.6 bin kilometrekare yüzölçümü ve 8 milyonu aşkın nüfusu ile Güney Kafkasya nın doğusunda Hazar Denizi nin sahilinde yerleşen Azerbaycan, 18 Ekim 1991 de bağımsızlığını elde etti. Bu objektif tarihi gerçek SSCB nin dağılması, Komünist Parti nin tarih sahnesinden çekilmesi ve sonuçta birlik üyesi cumhuriyetlerin her birinin bağımsız bir devlet olmaları ile sonuçlandı. Böylece bağımsız bir devlet olarak Azerbaycan, 20. yüzyılın sonunda, tarih sahnesinde uluslararası ekonomik ve politik denge unsuru olmaya başladı. Denge unsuru olmanın kalıcılığı açısından geçiş süreci yaşayan Azerbaycan'ın, ekonomik kalkınmasını gerçekleştirerek, siyasi bağımsızlık ve istikrarın yanı sıra ekonomik bağımsızlık ve istikrara da tam olarak ulaşması gerekmekteydi. Bunun için geçiş sürecini yaşayan diğer ülkelerde olduğu gibi siyasi ve sosyal olduğu kadar ekonomik olarak da karşılaşılan sorunlar gidermeliydi. Karşılaşılan sorunlar daha çok yapısal karakter taşıdığından, öncelikle ülke ekonomisinin kendi başına ayakta durabileceği şekilde yeniden yapılanması gerekmekteydi. Ülkede onbir yılı aşkın süre içerisinde yapılmaya çalışılan; ekonominin liberal bir bakış açısıyla serbest piyasa şartlarına göre yeniden yapılandırılmasında mesafe almak olmuştur. Yer altı kaynakları bakımından zengin bir potansiyele sahip olan Azerbaycan'ın ekonomik açıdan en önemli zenginliği, üretimi diğer kaynaklara göre birinci sırada yer alan enerji kaynağı olarak petrol ve doğal gazdır. Dolayısıyla yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesinde, sahip olunan enerji kaynaklarının en etkin biçimde kullanılması hayati önem taşımaktadır. Geçiş sürecindeki ekonomilerde devletin müdahalesi olmadan sermaye birikiminin karşılanması ve sermayenin en verimli alanlara yönelmesi gerçekleşmemektedir. Dolayısıyla ekonomide istikrarı sağlamada serbest piyasa ekonomisindeki "görünmez el"in yanı sıra, ikinci bir "el" olarak devlet de ekonomide yer almaktadır. 1 Đktisadi kararları alma ve uygulama açısından önem arzeden siyasi istikrar, Azerbaycan'da Haydar Aliyev'in iktidara gelmesiyle sağlanmıştır. Azerbaycan'daki güçlü iktidar, ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi için önemli kararlara imza atmıştır. Gerçekten de Azerbaycan, yıkılan Sovyetler Birliği'nin ardından yaptığı anlaşmalarla, tarihi bir fırsatı hem siyasi bağımsızlık hem de ekonomik bağımsızlık 1 açısından yakalama imkanına sahip olmuştur. Zira Azerbaycan ın yapısal dönüşümünün gerçekleştirilmesinde en önemli kaynak olan enerji kaynakları ile ilgili önemli anlaşmalar bu dönemde imzalanmıştır. Petrol anlaşmalarında öngörülen yatırım miktarı toplamı 60 milyar $ civarındadır. Petrol satışından elde edilen gelirler ise, geçen süre içerisinde, bazı sosyal ve ekonomik problemlerin çözümünde anahtar olmuştur. Bu çalışmada akademik bir bakış açısıyla dönüşüm sürecini yaşamakta olan Azerbaycan ekonomisinin genel değerlendirmesi, sektörel analizi, ekonomi politikaları, uluslararası ekonomi ile entegrasyon düzeyi, yabancı yatırım düzeyi ile yatırım iklimi ve yatırım imkanları ele alınacaktır. Ayrıca Azerbaycan-Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilere de gene, hatlarıyla yer verilecektir. 1 2 Küreselleşme sürecinin yaşandığı günümüzde, ekonomik bağımsızlığı mutlak anlamda düşünmemek daha doğru olacaktır.

BĐRĐNCĐ BÖLÜM AZERBAYCAN EKONOMĐSĐNĐN DEĞĐŞĐM SÜRECĐ Eski dönemlerde ve Ortaçağda ülkeler arasında ekonomik ilişkiler, Akdeniz ve Karadeniz kıyılarındaki başlıca ticaret merkezleri aracılığıyla gerçekleştirilirdi. Asya'nın içinden, Çin ve Hindistan'dan Akdeniz ve Karadeniz kıyılarına uzanan temel kervan yolları, özellikle "Büyük Đpek Yolu" Azerbaycan topraklarından geçerdi. Doğu Avrupa'yı (Rusya dahil) ve Volga nehri boyunca alanları, Derbent geçidi aracılığıyla Güney Kafkasya, Đran ve Merkezi Asya'ya bağlayan ünlü kervan yolu da yine Azerbaycan'dan geçmekteydi. Böylece ülke içinden geçen uluslararası kervan yolları dünya devletlerinin dikkatini eskilerden beri Azerbaycan'a yöneltmişti. Azerbaycan, Batı ile Doğu arasında "altın köprü" rolünü oynamaktaydı. Bu önemi dolayısıyla 19.yüzyılın başlarında, 1913 de Gülistan, 1928 de Türkmen Çay anlaşmaları ile Kuzey Azerbaycan ve Güney Azerbaycan olmak üzere ikiye ayrılarak Rusya ve Đran tarafından işgal edilerek paylaşıldı. 1917 Bolşevik ihtilalinden sonra 28 Mayıs 1918 tarihinde Mehmet Emin Resulzade başkanlığında kurulan "Demokratik Azerbaycan Cumhuriyeti" Türkiye tarafından derhal tanınmış; ancak ülkenin 27-28 Nisan 1920 gecesi Ruslar tarafından işgali ile tarihe mal olmuştur. Azerbaycan, 1922 de Kafkasya Ötesi Federal Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ne katılmış, 1936 dan sonra ise Azerbaycan SSCB adını almıştır. Nihayet Rusya içinde kalan kuzey Azerbaycan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla tekrar bağımsızlığına kavuştu. 1980 li yılların sonunda Mihail Gorbaçov tarafından uygulanan glasnost politikaları sonucunda çöken SSCB nin dağılmasıyla, Azerbaycan 1920 yılında henüz çiçeği burnunda kaybettiği istiklalini tekrar elde etti. Azerbaycan Parlamentosu 31 Ağustos 1991 de ülkenin bağımsızlığını ilan etmiş, 18 Ekim 1991 de ise Meclis Bağımsızlık Kanununu kabul emiştir. Bağımsızlığını kazanan Azerbaycan, sadece Sovyet emperyalizminden kurtulmadı, aynı zamanda totaliter Sovyet rejiminden, ütopik komünist ideolojiden ve harp sanayi kompleksine hizmet eden bir ekonomik yapıdan da kurtulmuş oldu. Azerbaycan ın ekonomik kalkınmasını ve dünya ekonomisine entegresini sağlayacak olan en kıymetli milli serveti, Azerbaycan Cumhuriyeti nin yeniden bağımsız bir devlet olarak dünya devletleri arasında yer almasıdır. Çünkü sadece bağımsız devlet olması halinde Azerbaycan halkı tarihinin, kaderinin, milli kimliğinin ve zengin tabii kaynaklarının sahibi olarak ekonomik kalkınmasını ve refahını sağlayabilecektir. Bu gün Azerbaycan Cumhuriyeti tam bağımsızdır, arazisinde hiçbir yabancı ülkenin askeri üssü yoktur, ayrıca milletin ve ülkenin stratejik problemlerinin milli menfaatler doğrultusunda çözümü devlet organlarının yetkisi altındadır. Elbette siyasi bağımsızlığın kazanılması milli ekonominin yapılanmasına temel teşkil etmektedir. Ancak, ülkenin sosyo-ekonomik durumunu değerlendiren veriler bağımsızlığı değerlendirmek için temel olmamalıdır. Ekonomik kalkınma ve dünya ekonomisine entegre bakımından ikinci amil, Azerbaycan ın iklim şartları ile coğrafi şartları ve konumudur. Dünyanın on bir iklim kuşağından dokuzu Azerbaycan da vardır. Tarım ve turizmin gelişimine geniş olanaklar sağlayacak şekilde elverişli coğrafyaya, verimli toprak alanlarına, uzun kıyı şeridine, geniş yaylalara, geniş ormanlara, güzel hava şartlarına sahiptir. Coğrafi konumu ile, Yeni Đpek Yolu projesi diye adlandırılan yolun geçiş güzergahında olmasının yanı sıra Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarının dünya pazarlarına naklinin gerçekleştirilmesi sözkonusu olan hatların geçiş güzergahında bulunmaktadır. Azerbaycan'ın elverişli coğrafi konumunun, Avrupa ve Asya ülkeleri arasında ekonomik ve politik ilişkilerin gerçekleştirilmesinde tarihi süreçte rol oynadığı görülmektedir. Bağımsızlığını kazanarak Birleşmiş Milletler üyesi olan ve dünya ülkeleri ile siyasi, sosyal ve ekonomik olarak bağımsız ilişkiler kuran Azerbaycan'ın jeopolitik konumuna günümüzde de büyük önem verilmektedir. Avrupa ile Asya'nın kavşağında bulunan Azerbaycan, tedricen Avrupa-Kafkasya-Asya nakliye koridorunu oluşturabilme ve tarihte olduğu gibi güçlü iletişim merkezine dönüşebilme imkanına sahiptir. Ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmede, sacayaklarından üçüncüsü ise doğal kaynaklar yönü ile önemli bir zenginliğe sahip olmasıdır. Doğal kaynaklar bakımından zengin olan Azerbaycan'da kurşun, çinko, 3 4

bakır, demir cevheri, barit, kobalt, arsenik, mermer, kireçtaşı, maden suyu, maden tuzu ve kaya tuzu kaynaklar arasında dikkat çekmektedir. Az miktarda altın ve gümüş gibi değerli madenler de bulunmaktadır 2. Azerbaycan'ın en önemli zenginliği ise, üretimi diğer kaynaklara göre birinci sırada yer alan petrol ve doğal gazdır. Azerbaycan'da petrol, Hazar Denizi'nde, Hazar Denizi'ne uzanan Abşeron yarımadasında, Kür nehri kıyılarında, Kobustan bölgesinde ve Gence yakınlarında bulunmaktadır. Petrolün büyük bir kısmı Hazar Denizi'nden sağlanmaktadır. Ticari üretimine başlandığı 140 yılı aşkın süreden beri anahtar bir rol oynayan petrol, günümüzde de ülkenin temel döviz kaynağı ve ihraç kapasitesinin dayandığı önemli kaynak durumundadır. Geçiş sürecinde ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilme noktasında yukarıda ifade edilen sacayaklarına sahip olan Azerbaycan ın bağımsızlığından bu yana geçen sürede ekonomik kalkınması, üç temel dönemden oluşmaktadır. Aşağıda Azerbaycan ın bağımsızlık öncesi dönemi ile birbirinden ayrıştırılabilecek üç temel dönem olarak, bağımsızlık sonrası değişim süreci incelenecektir. 1.1. Bağımsızlık Öncesi Dönem 1.1.1. Sovyetler Birliği ve Sonu 18. yüzyılın başından beri Sovyet halkları, Büyük Petro, Lenin ve Gorbachev in adıyla özdeşleşen, üç büyük sosyo-ekonomik değişim geçirmiştir. Petro ile birinci değişim dalgasını geçiren Sovyet halkları bakımından ikinci önemli büyük değişim dalgası, 1917 Devrimidir. Đlk kez 1905 te patlak veren devrim, 1917 de çarlık otokrasisini yerle bir etti. Kısa bir süre sonra Bolşevikler devrime el koydu ve Ruslar demokrasi ile pazar ekonomisini reddetmeye zorlandı 3. Kapitalizmin henüz filizlenme halinde olduğu Sovyetler Birliği nde, siyasi mekanizmaya egemen olan entellektüel güçler merkezi planlama esasına dayalı bir ekonomik örgütlenme modeli olan Komünizmi uygulamaya koydular. Böylece yarım yüzyılı aşkın bir süre, Ruslar, kendilerini ve dünyanın kalan bölümünü totaliter diktatörlük ve merkezi planlama konusunda kitlesel bir deneye sokarken, uluslararası ve ulusal sınırlar ile kimlikler de, değişik biçimlerde Sovyetler Birliği tarafından yönlendirilen Leninist rejimlerden meydana gelen bir dünyanın varlığına göre biçimlendirilmeye çalışıldı 4. Sovyetler Birliği 1985 ten itibaren, yetmiş yılı aşkın bir süre önce önünde durdukları ve kaderlerini belirleyecek olan yol ayrımına yeniden gelmiş, yeni bir tarihi döneme girmiş oluyorlardı. Hem bir yönetim biçimi, hem de ideolojik bir sistem ve siyasi cazibe kutbu olarak Marksizm-Leninizm in çöküşüne şahit olundu. Tarihin tabii gelişim seyri ve diyalektiğin kuramları sosyalizmi temelinden sarstı, Maksist- Leninist öğretiği hayatla ve gerçekle ilişkisi bulunmayan bir sistem olarak reddetti. Bu durum yeryüzünün altıda birini kaplayan, hür dünyayı daima endişe ve korkuya gömen totaliter Sovyetler Birliği nde de kendini hissettirmeye başladı. Sosyalist sistemin sadece sanayileşme sürecinde başarılı olabildiği Sovyetler Birliği nde, zamanla ekonomide ortaya çıkan aşırı istihdam, yeni teknoloji üretilemeyişi, işsizliğe sebep olabileceği endişesiyle yeni teknolojilerin ithal edilmemesi, işletme yönetim ve organizasyonunda başarısızlık gibi nedenlerle ekonomi durgunluğa girmişti. Kalitesiz mal üretimi ile, büyüme hızında artış görülüyor gibi olsa da, aslında olan şey satılamayan mal stoklarının büyümesiydi. Üretim araçlarındaki kollektif mülkiyet, motivasyonu yok etmiş ve bu durum ekonomide verimliliği büyük ölçüde düşürmüştü. Ekonomide rekabetin olmayışı ve kalkınma stratejisinin kapalı bir ekonomik modele dayanması, işletmeleri teknolojik geriliğe itmişti. Tüketici tercihlerini ve kaynakların kıtlık derecesini yansıtmayan idari fiyat sistemi kaynak dağılımını bozmuş, karaborsayı, suistimalleri ve israfı büyük ölçüde arttırmıştı. Verimliliğin ön plana çıktığı dünyada sosyalizmin tıkanması ve merkezi planlamanın yetersiz kalmasıyla ekonomik dengesizlikler gözlenmeye başladı. ABD ile silah yarışına girilmesi ise yatırımları olumsuz şekilde etkileyerek, tarım sektöründe ve tüketim malları üretiminde gerilemeye neden olmuştu 5. Sonuçta, uzay yarışlarına katılan bir toplum asgari geçim standartlarındaki bir hayat seviyesinden bile mahrum kalmıştı. 2 3 Mehemmedhesen Velili, Azerbaycan, Azerbaycan Devlet Neşriyyatı, Bakı, 1993, s.131. Daniel Yergin Thane Gustafson, Rusya 2011 ve Dünyadaki Yeri, (Çev: Özden Arıkan), Sabah Yayınları, Đstanbul, 1994, s.1. 4 5 Ken Jowitt, Yeni Dünya Düzensizliği, (Çev: Levent Köker), Demokrasinin Küresel Yükselişi, (Der: Larry Diamond Marc F. Plattner), Yetkin Yayınları, Ankara, 1995, s.303. Đsmail Özsoy, Dağıstan ın Sosyo-Ekonomik Tarihi, Kaynak Yayınları, Đzmir, 1997, s.246; 5 6

Böyle bir ortamda, Sovyet komünizmi, süregelen sosyo-ekonomik durgunlukla reform arasında bir tercih yapma durumunda kalmıştı. Ancak mütevazı reformlar durgunluğu giderememiş, daha köklü bir reformun da komünist sistemi büyük ölçüde zayıflatmadan yapılmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır 6. Çernenko nun Mart-1985 de ölmesinden sonra yerine geçen ve en az Petro kadar sabırsız olan Mihail Gorbachev, Sovyet ekonomi sisteminin teşebbüs ruhunu öldürdüğünü, çalışmayı değil tembelliği teşvik ettiğini, dolayısıyla ekonomik açıdan ilerlemenin mümkün olmadığını hareket noktası alarak, Komünist Parti nin Şubat-1986 daki kongresinde dile gerdiği, Glastnost ve Perestroika politikaları ile sosyalist dünyanın, 21. yüzyılının eşiğinde ciddi değişiklik ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır. Bu politikalarla ekonomik açıdan dışa açık serbest piyasa ekonomisi, politik açıdan ise çoğulcu demokrasi amaçlanmıştır: Perestroika, bazı ihtiraslı bireylerin veya bir liderler grubunun aklına esen bir heves değildir. Sosyalist toplumumuzda derin gelişme süreçlerinden kaynaklanan acil bir zorunluluktur. Bu toplum değişim için olgunlaşmış bulunmaktadır. Uzun zamandır değişimin hasretini çekmekteydi. Perestroika yı başlatmadaki herhangi bir gecikme yakın gelecekte, açık konuşmak gerekirse, ciddi sosyal, iktisadi ve siyasi bunalımlarla yüklü çok şiddetli bir ortama yol açabilirdi. 7 Gorbachev da Çinli dostları gibi, piyasa mekanizmasının kapitalizm ile özdeşleştirilmesine karşı çıkıyor, piyasa toplumunun sosyalist (marksist) teoriyi geçersiz kılmayacağını ileri sürüyordu. Bazı temel değerlerden büyük tavizler vermemek kaydıyla, serbest piyasa sisteminin sosyalist topluma uyarlanmasına çalışılmış ve bunun toplumun tabiatını değiştirmeyeceği düşünülmüştür 8. Böylece Sovyet halkları, gerçekleştirilmesi kolay olmayan, üçüncü büyük sosyal reform dalgasına da maruz kalmış oluyorlardı. Üçüncü değişim dalgasında Rusya, diktatörlükten demokrasiye, merkezdeki planlamacılar tarafından yürütülen ve paranın gerçek anlamda rol oynamadığı güdümlü ekonomiden serbest piyasa ekonomisine ve dört yüzyıllık bir imparatorluktan ulus devlete geçiş olmak üzere, aynı anda çok zor üç geçişi birden gerçekleştirilmesini gerektiren çok yoğun bir gündemle karşı karşıya kalmış oluyordu: Kapitalizmden sosyalizme geçmek kolaydır. Yumurtaları kırıp omlet yapmaya benzer. Ama sosyalizmden kapitalist bir rejim üretmek kolay değildir. Omletten çiğ yumurta çıkarmaya çalışmak anlamına gelir. 9 Peretroika ve Glastnost politikalarının etkisiyle 1986 da liberal ekonomik kavramlar kullanılmaya başlanmış, 1988 de piyasa, mülkiyet, işsizlik gibi kavramlar tartışılmaya başlanmıştır. Böylece özel teşebbüs formlarının yasallaştırılması bakımından radikal adımlar atılmıştır. 1991 de mülkiyet hakları tanınmıştır. Aile çiftliklerinin kurulması, fabrikaların işçilere kiralanması, hisse senetlerinin çıkarılması, Batı lı firmalarla müşterek teşebbüslerin kurulması kabul edilmiştir 10. Gorbachev e göre, sosyalizmin ve sosyalist değerlerin yok olması anlamına gelmeyen Perestroika ve Glastnost politikaları beklenmedik sonuçlar doğurmuştur. Sovyet halklarının milliyetçilik duyguları ekonomik açıdan refahtan önce özgürlüklerini düşünür bir biçimde harekete geçmiştir. Böylece 1990 da yapılan anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemine geçilmiştir. 5 Şubat 1991 de anayasada yapılan değişiklikle Komünist Parti nin iktidar tekeline son verilerek, 19 Ağustos 1991 de de, demokratik açılıma son vererek, ülkenin felakete sürüklenişinin önüne geçmek üzere 11, Marksist-Leninist lerin yaptıkları darbe girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Komünist Parti kapatıl- 6 7 8 Đsmet Ergün, Kollektivist Bir Sistemde Piyasa Ekonomisine Geçiş Sorunları, Türkiye Modeli ve Türk Kökenli Cumhuriyetlerle Eski Sovyet Halkları, Yeni Forum Yayınları, Ankara, 1992, s.109; Yergin Gustafson, ss. 22-23. Marc F Plattner, Demokrasi Anı, (Çev: Ergun Özbudun), Demokrasinin Küresel Yükse-lişi, (Der: Larry Diamond Marc F. Plattner), Yetkin Yayınları, Ankara, 1995, s.55. Mikhail Gorbachev, Perestroika: New Thinking for Our Country and the World, New York, 1987, s.17 den naklen Mustafa Özel, Değişim ve Kriz, Đz Yayıncılık, Đstanbul, 1994. s.120. Özel, s.114. 9 10 11 Rusya Federasyonu Başkan adaylarından Vadim Bakatin in 14.7.1991 tarihli Hürriyet teki demecinden naklen Ergün, s.109. Đlhan Uludağ Salih Mehmedov, Sovyetler Birliği Sonrası Bağımsız Türk Cumhuriyetleri ve Türk Gruplarının Sosyo-Ekonomik Analizi Türkiye Đlişkileri, TOBB Yayınları, Đstanbul, 1992, s.28. Charles S. Fairbanks, Moskova Darbesinden Sonra, (Çev: Levent Köker), Demokrasinin Küresel Yükselişi, (Der: Larry Diamond Marc F. Plattner), Yetkin Yayınları, Ankara, 1995, s.333. 7 8

mıştır. 21 Aralık 1991 de ise Alma-Ata da yapılan zirve ile Bağımsız Devletler Topluluğu resmen ilan edilirken, SSCB de dağılmış oluyordu 12. Öte yandan Proleterya diktatörlüğü nden, öncü parti den, doğru çizgi den ve demokratik merkeziyetçilik ten söz etmeksizin tasavvur edilemeyecek Leninizmin yok oluşu ile birlikte, dünya üzerinde ülkelerin uzun süredir kullandıkları jeopolitik referans da çerçevesini değiştirmiş oluyordu 13. 1.1.2. Sovyetler Birliği nde Azerbaycan Sovyetler Birliği döneminde, bu ülkenin bir alt parçası niteliğini taşıyan Azerbaycan ın ekonomik örgütlenme biçimi ve işleyiş mekanizmaları Sovyetler Birliği nin ekonomik stratejisi doğrultusunda şekillenmişti. Sanayi tesislerinin tümü Sovyetler Birliği nin ihtiyacına göre kurulmuş, dev tesislerden meydana gelmekteydi. Sovyetler Birliği nde merkezi planlama doğrultusunda ülkeler arasında uzmanlaşma ve işbölümüne gidilmişti. Bu çerçevede Azerbaycan ekonomisinin itici motor gücü niteliğindeki sanayii öteden beri petrol sanayii olmuştu. Đhracatın genellikle rafine petrol ürünleri, makine ve tekstil ürünleriyle, şaraptan oluşan çok önemli bir kısmı Rusya ve Ukrayna gibi diğer Cumhuriyetlerle gerçekleştirilirken, ithalatın da büyük kısmı yine bu Cumhuriyetlerden alınan gıda ürünleriyle, rafine edilip yeniden ihraç edilmek üzere ithal edilen ham petrol ürünlerinden oluşmaktaydı 14. Henüz Sovyetler Birliği dağılmadan önce, uzmanlar siyasi bağımsızlığa ekonomik bakımdan hazır olan iki cumhuriyetten biri olarak Azerbaycan ı işaret ediyorlardı. Elbette bu değerlendirme, ülkenin sadece doğal kaynaklarının zenginliğine değil, ülke ekonomisinin kalkınma perspektifine de dayanıyordu. Zira Azerbaycan ın bütçe gelirleri, harcamalarından genelde fazlaydı. Üretilen milli gelir, tüketilen milli gelirden yüksek oluyordu 15. Ekonomik veriler dikkate alındığında Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan ın belirli bir kalkınma seviyesine ulaştığı görülmektedir. Ancak bu dönemde Azerbaycan ın kaybettikleri kazandıklarından daha 12 13 14 15 Atila Artam, Türk Cumhuriyetlerinin Sosyo Ekonomik Analizleri ve Türkiye Đlişkileri,Sabri Artam Vakfı Yayınları, Đstanbul, 1993, s.4,13; Uludağ Mehmedov, s.26. Jowitt, s.303-308; Plattner, s.59. Azerbaijan, IMF Economic Review, Washington DC, May, 1992, s.3 Azer Emiraslanov, Dövlet Müsteqilliyi ve Milli Đqtisadiyyatın Formalaşması Problemleri, Meşveret Bülleteni, No:7(43), Oktyabr 2001, ss.50-52. 9 çok olmuştur. Zira bu dönemde ekonominin planlamasının merkezde yapılması, ülke ekonomik şartlarının dikkate alınmaması sonucunu doğuruyordu. Bir çok ürün ya hammadde ya da ara mamul olarak ayrı ayrı birlik üyesi cumhuriyetlere ucuz fiyatla satılıyor, daha sonra da nihai ürün olarak yüksek fiyattan Azerbaycan a geliyordu. Diğer yandan Azerbaycan her zaman ülkeye gelir getiren petrol ve petrol ürünler, pamuk, tütün, şarap gibi ürünlerin ihracatçısı olmasına karşın, bu ürünlerin satışından elde edilen gelirler Birlik bünyesinde tek bir merkezde toplandığından dolayı, Azerbaycan öz servetlerinde mülkiyet hakkına sahip olmamış oluyordu 16. Azerbaycan ekonomisi Sovyetler Birliği bünyesinde yüksek ancak anlamlı olarak değerlendirilmeyecek bir kalkınma seviyesine ulaşmıştı. Bağımsızlık öncesi son yirmi yıllık dönemde Azerbaycan ekonomisinin kalkınması istikrarlı bir süreç takip etmemiştir. Örneğin, ülkede 1960-70 yıllarında ortalama ekonomik büyüme oranı %5.2 iken, 1970-80 yılları arasında %7.4 e yükselmiştir. 1980-1990 yılları arasında ise bu oran keskin bir azalma trendi göstermiştir. Ekonomi 1981-85 yıllarında ortalama %4.9, 1986-1990 yıllarında ise %5-6 oranında küçülme kaydetmiştir. 1989 da ise üretim hacmi mutlak olarak azalma gösterirken, 1990 da ise milli gelir %7 azalmıştır. Özellikle doğal kaynakların, ucuz ve bol işgücünün yoğun kullanımına dayanan enerji sektörü gibi alanlara ağırlık verilmiş olması, ekonomik yapıda krizler için elverişli ortamlar yaratmıştır. Yukarıdaki değerlendirmeler de dikkate alındığında Sovyetler Birliği nin dağılması sadece siyasi değil ekonomik şartlardan da kaynaklanmıştır. Ayrı ayrı cumhuriyetlerden oluşan bir birliğin yönetimi sosyoekonomik kalkınmayı gerçekleştirme bakımından ciddi problemler yaratmaktaydı. Dünya ekonomisinden tecrit olan Sovyet ekonomisinin mevcut durumu, gelişmiş ülkelerin ötesinde gelişmekte olan ülkelerden bile geride kalıyordu 17. Sovyetler Birliği nin dağılmasının ardından Azerbaycan ın bağımsızlığına yeniden kavuşması ile sona eren planlı ekonominin Azerbaycan ekonomisine miras koyduğu problemler şöyle sıralanabilir 18 : 16 17 18 10 Emiraslanov, ss. 53-54. Emiraslanov, s. 55. Rasim Hesenov, Azerbaycanın Đqtisadi Đnkişaf Paradigması ve Đqtisadi Tehlükesizlik Konsepsiyasının Seçimi, Meşveret Bülleteni, No:7(43), Bakı, Oktyabr-2001, ss. 6-8.

1. Ekonomik yapının sağlıklı olmaması. 2. Üretim gücünün bölgesel ve sektörel dağılımının dengeli olmaması. 3. Üretilen malların hem kalitesinin düşük olması, hem de kişi başına düşen miktarının Sovyetler Birliği nden iki kat az olması. 1990 lı yılların başlarında Azerbaycan da tüketimin sadece %50 si iç üretimden sağlanabilmiştir. 4. Ekonomik yapının sağlıklı olmaması sonucunda Azerbaycan ın dış ticaretinde 1980 li yılların sonlarında ihracat ithalattan %30-40 fazla olmuştur. Ekonomik bakımdan olumlu değerlendirilmesi gereken bu durum, ülkenin alan ve coğrafi kuruluşunun uygun olmaması bakımından istenmeyen bir durumdur. Şöyle ki, hammadde ve ara malların ihracatın %55-60 ını teşkil etmesi, genelde ise ithalat ve ihracatın %45-50 sinin Rusya ile gerçekleştirilmiş olması, daha sonra ekonomik kalkınmanın dengesinin bozulmasına neden olmuştur. Azerbaycan ın yeniden siyasi bağımsızlığını kazanmasının, Sovyetler Birliği nin dağılması öncesinde Azerbaycan ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmeler sonucu ekonomik krizin derinleştiği bir döneme rast geldiği görülmektedir. 1.2. Bağımsızlık Sonrası Birinci Dönem (1991-1994) Bağımsızlık sonrası ekonomik kalkınma sürecinin doğru olarak değerlendirilebilmesi için özellikle bağımsızlığın kazanıldığı şartların ve bağımsızlığın elde edildiği ilk yıllarda yaşanan gelişmelerin dikkate alınması gerekir 19. Dolayısıyla yukarıda anlatılan bağımsızlığının kazanıldığı şartlarda Sovyet sisteminin Azerbaycan a bıraktığı problemlerle baş başa geçen ilk yıllar ve bu ilk yıllarda yaşanan gelişmeler ele alınacaktır: 1989-1991 yılları siyasi bağımsızlığın elde edilmeye çalışıldığı dönemdir. Bu dönemde bağımsızlığı kazanmanın önündeki engellerle mücadele edilmiştir. Bu yılların ardından 1991-94 yılları birinci dönem olarak değerlendirilebilir. 18 Ekim 1991 yılında Azerbaycan ın Devlet Bağımsızlığı Hakkında anayasa maddesinin kabul edilmesinden bu yana 12 yıl geçti. Bağımsızlığın kazanılması uğrunda verilen zor ve ağır mücadele dikkate alındığında, 18 Ekim 1991 tarihi Azerbaycan ın kalkınma sürecinde ne 19 Rasim Hesenov, ss. 4-5. 11 kadar önemli bir yer tuttuğu daha iyi anlaşılmaktadır. Elbette halkın yerine ikamesi mümkün olmayan bir milli serveti olan bağımsızlığının korunması ise onun elde edilmesinden kat kat ağır ve mürekkeptir. Bunu Azerbaycan ın bağımsızlık sonrası yaşadığı süreç bir daha açıkça ortaya koymaktadır. SSCB nin dağılması ile birlikte Azerbaycan da uzmanlaşma ve işbölümüne dayalı ekonomik yapılanma sona ermiş ve ülke, genel Pazarlarını kaybetmiştir. Hammadde, yarı-mamul, teçhizat-ekipman, pazar, finansman ve işletme yöneticiliği konularında eski merkezi planlamaya göre örgütlenilmesi nedeniyle bir çok tesiste üretimin durması veya üretimin atıl seviyede kalması söz konusu olmuştur. Eski SSCB deki işletmelerle ekonomik bağlantıların koparılması ve ülkenin diğer Cumhuriyetlerdeki pazar payını kaybetmesinin yanı sıra SSCB döneminde merkezden sağlanan sübvansiyonların da kesilmesiyle birlikte üretimde şok çöküşler yaşanmıştır. Ermenistan savaşı ve Çeçenistan sorunu ise, ülke sanayii için gereken ara malların ithal yollarının kapanmasına neden olmuştur. Sovyetler Birliği nin dağılması ile bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan ın bağımsızlığını ebedileştirmesi için, önünde çözmesi gereken önemli sorunlar vardı. Zira 20. yüzyılın 80 li yıllarının sonlarında Azerbaycan halkı önemli bir bunalıma girmiş; yönetim zaafı, kanuni düzendeki aksamalar, etnik bağlamda ayrımcı oluşumlar ve halkın emeği ile kazanılan iktisadi ve entellektüel potansiyel gelişim yerine azalma sürecine girmişti. Bütün bu problemleri çözebilmek için, kendi içinde tutarlı ve çok yönlü iç ve dış siyasetin hazırlanması ve uygulanması, ülkenin doğal, teknik, ekonomik ve entellektüel potansiyelinden, sosyal ve siyasal enerjisinde verimli şekilde istifade edilmesi gerekiyordu 20. Ne var ki, Azerbaycan da çözülmesi gereken problemler açısından önemli adımlar atılamayınca, 1990 lı yılların başı Azerbaycan da ekonomik durgunluğun ve bunalımın arttığı yıllar oldu. Bu dönemde siyasi istikrarsızlık ve piyasa ekonomisine geçişle ilgili ülkede büyük ekonomik kriz ortaya çıkmıştır. Ekonomide yüksek 20 12 Heyder Eliyev, Azerbaycan Respublikasının Dövlet Müsteqilliyinin Onuncu Đldönümü Haqqında, Azerbaycan Respulikası Prezidentinin 20 Mart 2001 Tarihli Fermanı, Bakı, 20 Mart 2001; Settar Seferov, Evezsiz Milli Servetimiz: Müsteqillik, Đqtisadiyyat ve Audit Jurnalı, No:10, Oktyabr-2001, ss.5-6.

oranda işsizlik ve hiper-enflasyon sürecine girilmiştir. Yüksek enflasyon ve istikrarsız sosyo-politik ortam, iktisadi büyümeye, özellikle sanayi ve tarım gibi önemli alanların gelişmesine engel olmuştur. Üretim hacminin azalması ve enflasyon hızının yüksek olması ekonomik buhranın ve toplumda sosyo-ekonomik gerginliğin artmasına neden oldu. Azerbaycan ın bağımsızlık süreci ve bağımsızlığın ilk yılları oldukça sancılı geçti. Ülke daha SSCB nin son yıllarından başlayarak 1988 yılından itibaren Ermenistan ın silahlı tecavüzüne maruz kaldı ve ateşkesin imzalandığı 12 Mayıs 1994 tarihine kadar topraklarının % 20 sini kaybetti. Ekonominin genel dengeleri için gerekli olan reformların gerçekleştirilememesi, devlet bütçesinin büyük bir bölümünün savaş için harcanması, topraklarının %20 si işgal edilerek 1 milyondan fazla nüfusun göçmen durumuna düşmesi, yabancı sermayenin ülke ekonomisine çekilememesi ve özelleştirmenin sanayi sektöründe fiilen başlatılamaması gibi olumsuzluklar Azerbaycan ekonomisini önemli bir darboğaza sürüklemişti. Serbest piyasa ekonomisine geçişe ilişkin tam bir stratejinin belirlenmemiş olması nedeniyle, bu yıllarda hayata geçirilmeye çalışan ekonomik kararlar da birbiri ile uzlaşmayan karakter taşımıştır. Dönüşüm sürecinin ilk yıllarında Ermenistan ile yaşanan savaş, Rusya nın Azerbaycan a ulaşım ambargosu koyması ve Çeçenistan savaşı nedeniyle önemli iki petrol boru hattının kullanılamaması gibi politik ve askeri sorunlar ekonomik performansı olumsuz yönde etkilemiştir. Kısaca 1991-1994 yılları bağımsızlığın ardından bütün problemlerle yüz yüze kalındığı, ülkede sosyal ve siyasal problemlerin bunalıma dönüştüğü, savaş ortamının yaşandığı, serbest piyasa ekonomisine geçişte ciddi suistimallerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Ekonomide olumsuz gidişte en keskin hal ise 1992 de ortaya çıktı. 1992-94 yıllarında GSMH iki kattan daha çok azalarak 1991 yılının %48 i oranında gerçekleşti 21. 1990-94 döneminde GSMH her yıl ortalama %13-20 azalarak 1994 yılında 1629.3 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. 1990 yılı ile karşılaştırıldığında 1994 de GSMH %53, sanayi %62, tarım %44, tüketim %75 ve vergi hasılatı %45 azalma göstermiştir. Sonuçta halkın geçim standardı 3,6 defa reel ortalama ücret seviyesi ise %80 azalmıştır. Aynı dönemde uygulanan yanlış iktisat politikaları bankacılık-finans sisteminde ve dış ticarette ciddi problemler yaratmıştır 22. 1992-94 yılları arasında enflasyon 4 haneli rakamlara yükselmiştir. Para politikasındaki önemli eksiklikler de ekonomik buhranda etken oldu. Krediler ise daha çok banka yöneticilerinin istekleri doğrultusunda verildi. Ekonomik buhran, üretimin hızla azalmasına, üretimin azalması ise mal arzının azalmasına, fiyatların artmasına ayrıca devlet bütçesinin önemli açıklar vermesine neden oldu. Vergi tahsil sistemindeki eksikler, vergi oranlarının enflasyon dolayısıyla erezyona uğraması gibi nedenlerle devlet bütçesindeki gelir kalemleri keskin şekilde azaldı. Devlet müesseselerine ve tarım sektörüne verilen büyük miktardaki kredilerin verimsiz ve denetimsiz kullanımı ekonomik durumu daha da gerginleştirdi. Bu dönemde dış ticarete ilişkin veriler de gittikçe olumsuz bir boyut kazanmaya, ödemeler bilançosunda açıklar gittikçe artmaya başladı. Ekonomik bunalımın acı neticelerinden bir diğeri ise, milli paranın değer kaybı şeklinde ortaya çıktı. Đlk Dönemde Yapılan Reformlar Özel Mülkiyet Kanunu Haziran 1991 de kabul edilmiştir. 1992 yılının başlarında fiyat liberalizasyonuna gidilmiş, aynı yıl Ocak ayında Katma Değer Vergisi uygulamasına geçilmiştir. Nisan ayında Yabancı Sermaye Kanunu, Ağustos ayında ise Merkez Bankası Kanunu yürürlüğe konulmuş, ayrıca, Ağustos ayında para birimi olarak Manat piyasada işlem görmeye başlamıştır. 1993-94 yıllarında da devam eden savaşın etkisiyle reform sürecinde yavaşlamalar olmuştur. 1993 yılının Ocak ayında küçük ölçekli işletmelerin özelleştirilmesine ilişkin olarak bir kanun yasala- 21 Asef Nadirov, Đqtisadiyyatın Yeni Đnkişaf Merhelesi, Azerbaycan Gazeti, 15 Sentyabr 2001, s.2. 22 Rasim Hesenov, s.9. 13 14

şırken, 1994 yılının Ocak ayında Manat ın tek yasal para birimi olarak işlem görmesine başlanmıştır. Mayıs ayında Ermenistan ile ateşkes anlaşmasının imzalanması ile ekonomik dönüşüm süreci tekrar hız kazanarak, Haziran ayında Đflas Kanunu kabul edilmiş, bankaların konsolidasyonu işlemine başlanmıştır 23. Görüldüğü üzere, 1991-94 yılları arasında ekonomik dönüşüm süreci oldukça yavaş işlemiş, ticaretin ve piyasanın liberalizasyonunu sağlayacak reformlar gerçekleştirilmiştir. Bankacılık, özelleştirme, dış ticaretin liberalizasyonu ve diğer bazı yapısal değişiklikler ise 1995-2000 yılları arasında gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. 1.3. Bağımsızlık Sonrası Đkinci Dönem (1995-2000) Yapılan seçimler sonucu 1993 yazında otuz yıldan fazla devlet idareciliği tecrübesine sahip olan Haydar Aliyev in Azerbaycan ın cumhurbaşkanı olması ile birlikte Azerbaycan yönetiminde önemli değişiklikler oldu. Aynı tarihten itibaren hukuki reformların hayata geçirilmesine hız verildi. Bu dönemde iktisadi süreçte kötüye gidişi durdurmaya dönük iktisadi reformlar programı hazırlandı, stratejik iktisadi gelişim yolunu belirleyen modeller oluşturulmaya çalışıldı. Çağın gereklerine uygun olarak ekonomide serbest piyasanın teşekkül ettirilmesi, özelleştirme ve özel teşebbüsün inkişaf ettirilmesi, yeni ekonomik yapının, gümrük, vergi ve mali sistemin yeniden oluşturulması, ticaretin liberalleşmesi, toprak ve tarım reformlarının yapılması, halkın sosyal imkanlarının arttırılması, eğitim ve sağlık şartlarının geliştirilmesi için gerekli hukuki alt yapının oluşturulması amacıyla önemli kanunlar kabul edilmiştir 24. Ekonomide serbest piyasa şartlarının oluşturulmaya çalışılması, fiyatların, dış ticaretin ve döviz kurlarının liberalleşmesi doğrultusunda atılan adımlar ile birlikte enflasyon seviyesi önemli derecede azalmaya başlamış, bütçe açıkları minimuma indirilmiştir. Alınan önlemler sayesinde küçük müesseselerin özelleştirilmesi tamamlanmış, hizmet sektörü daha çok özel teşebbüse verilmiş, orta ve büyük işletmelerin özelleştirilmesine başlanmış, makro-ekonomik istikrar sağlanmış, ekonomide durgunluk sona ererek yeniden iktisadi 23 24 Ayhan Karaca, Azerbaycan da Ekonomik Dönüşüm Süreci ve Reformların 10 Yılı, http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/dtdergi/ocakozel2002/ayhan.htm Đmran Ceferzade, Esaslı Đnkişaf Đlleri, Đqtisadiyyat Gazeti, 18 Oktyabr-1 Noyabr 2001,s.3. 15 gelişme sürecine girilmiş, toprak reformu hayata geçirilerek özel mülkiyete devredilmiş, kolhoz ve sovhozların 25 emlakı özelleştirilmiş, tarım sektörü toprak vergisi istisna olmakla diğer vergilerden 5 yıl muaf tutulmuş ve vergi borçları silinmiş, bu müesseselere indirimli yakıt ve enerji satışı temin edilmiştir. Tarım sektörü üzere özelleştirilmesi planlanan emlakın %93.2 si özelleştirilmiştir. Sonuçta 1997 yılından başlayarak tarım ve hayvancılık ürünlerinin yılda %7 artış kaydetmesi sağlanmıştır 26. Kendi imkanları ile iktisadi kalkınma sürecine ivme kazandırması mümkün olmayan Azerbaycan, uluslararası iktisadi ve finans sistemi ile entegre olmaya çalışarak, yabancı sermayenin ülkeye akımı sağlanmaya çalışıldı. 1993 ün ikinci yarısından itibaren hayata geçirilen düzenlemeler Azerbaycan ın sosyal, siyasal ve ekonomik hayatında istikrarı sağlamaya imkan vermiştir. Ülkede bankacılık ve finans sisteminin yeniden yapılanmasına ilişkin önemli adımlar atıldı. Serbest piyasa ekonomisi yönünde atılan adımlar Azerbaycan ın uluslararası finans kuruluşları ile ilişkilerini arttırmıştır. Yine bu dönemde dünyanın en büyük petrol şirketleri ile asrın anlaşması adı ile anılan yüksek öneme sahip petrol anlaşmaları imzalandı. 1994 yılında asrın anlaşması nın yapılması ve 12 Kasım 1995 de yeni anayasanın kabul edilmesi ile piyasa ekonomisinin hukuki normatif altyapısının kurulmasının hızlanması ile birlikte ülkeye büyük hacimde yabancı sermaye girmeye başladı. Ekonomik sistemin yeniden yapılandırılması bakımından en önemli adım, ülkenin stratejik açıdan, sosyal ve siyasal hayatında ve de ekonomik yapısında yeni dönemin başlangıcı olarak Azerbaycan ın ilk Anayasasının kabul edilmesi olmuştur. Yeni Anayasa devlet yönetiminin yapılanması, vatandaşların ve devletin hak ve ödevlerini belirlemenin 25 26 16 Kolhoz: Devlete ait topraklarda üretim yapan kollektif çiftliklere verilen isimdi. Belirlenmiş bir kotaya göre ürünlerini devlet kuruluşlarına satmakla yükümlüydüler. Elde ettikleri karın büyük bir kısmı üyeleri arasında paylaştırılırdı. Sovhoz: Doğrudan doğruya devlet tarafından işletilen çiftliklere verilen isimdi. Tüm gelirleri devlete aitti. Đşçiler bu çiftliklerde belirli bir ücret karşılığında çalışırlardı. (Osman Nuri Aras, Rusya da Tıkanan Sosyo-Ekonomik Değişim Dalgası, Qafqaz Üniversitesi Yayınları, Bakü, 2000, s.43.) Ş. E. Yaqubov A. M. Mahmudzade, Azerbaycan Respublikasında Aparılan Aqrar Đslahatların Qiymetlendirilmesi, Azerbaycanda Đqtisadi Đslahatların Heyata Keçirilmesi Hususiyetleri ve Problemler, Đqtisadi Đnkişaf Nazirliği Đqtisadi Đslahatlar Merkezi, Bakı, 2001, ss.60-63; Ceferzade, s.3.

ötesinde ilk defa demokratik değerlere dayanan, liberal piyasa ekonomisinin kurulma gerekliliğini kabul etti. Anayasa ile özel mülkiyetin, özel teşebbüsün, dünya ekonomisine entegrasyonun hukuki esasları tespit edildi. Bu bakımdan Azerbaycan da geniş anlamda ekonomik düzenlemelerin başlangıç yılı olarak 1995 yılı kabul edilebilir 27. Kısaca cephede varılan ateşkes ve içeride sağlanan istikrar ile beraber sıra artık ekonomik reformlara gelmişti. 1994 yılından itibaren ülkede sert ekonomik önlemler alınmaya başlandı, IMF ile yürütülen sıkı işbirliği ve IMF programlarının tavizsiz uygulanmaya başlanmasıyla yürütülen sıkı para politikası ile kısa sürede ekonominin genel dengelerinde bir rahatlama sağlayarak enflasyonun kontrol altına alınması ve GSMH nın düşüşünün önlenmesi sağlandı. Sonuçta 1996 yılından itibaren Azerbaycan ekonomisinde gerileme süreci yavaşlamaya başladı. Oluşturulan kalkınma modeli reel sonuçlar vermeye başladı. Şöyle ki, son beş yıl içerisinde GSMH %26.3 artmış, nüfusun yaşam düzeyi iki kat iyileşmiş, ekonomide özel sektörün payı %29 dan %68 e yükselmiştir. 1994-2000 yılları arasında petrol yataklarının müşterek üretimi amacıyla yapılan anlaşmalarda yer alan şirketler tarafından yaklaşık 3.4 milyar $ yatırım yapılmıştır 28. Ancak Azerbaycan da 1996-1997 yıllarında izlenen ve ekonomik istikrarı sağlayan politikaların, reel ekonomiyi teşvik edici devlet politikalarıyla desteklenmemesi, 1997 yılı öncesi yabancı sermayenin ülkeye celbi için uygulanan vergi muafiyetinden vazgeçilmesi ve devlet organlarının gerekli hassasiyeti göstermekte yeterli olmayışı nedenleriyle üretime yönelik yatırımlar yapılamamıştır. 1994-2000 yılları arasında yatırılan toplam yabancı sermaye hacmi ise 5.9 milyar $ olmuştur. Bu miktarın %22.8 i finansal kredi, %56.3 ü petrol sanayisine, %20.9 u ise diğer sektörlere yapılan yatırım şeklinde olmuştur 29. Azerbaycan petrol sektörüne yapılan önemli miktarlardaki yabancı yatırım neticesinde eski Sovyet Cumhuriyetleri içinde en hızlı büyüyen ekonomilerden biri haline gelmiştir. GSMH daki artış oranı 1998 yılında %10 olmuş, 1999 yılında ise %7,2 olmuştur. Azerbaycan ekonomisindeki büyüme petrol sektöründen ve petrol sektörüne bağlı inşaat faaliyetlerinden, iletişim sektörlerinden ve az miktarda tarım sektöründen kaynaklanmaktadır. Bir başka açıdan değerlendirildiğinde, 2000 yılı sonu itibariyle GSMH 1990 yılına göre 2 kat, bu çerçevede sanayi sektöründe üretim 3.3. kat, tarım sektöründe 2.4 kat aşağı gerçekleşmiştir. 1996 yılına kadar yatırım hacmi 2.3 kat azalmakla birlikte, daha sonraki dönemde yaşanan artış sonucunda 2000 yılı sonu itibariyle yatırım hacmi 1989 yılına göre %55 artmıştır 30. Öte yandan bu dönem süresince uygulanan kur ve para politikaları yüksek fiyat artışlarını önlerken, ulusal para Manat ın diğer paralar karşısında istikrarlı bir seyir izlemesini sağlamıştır. 1994 yılında % 1700 lere kadar yükselen enflasyon 2000 yılında % 1.8 lere gerilemiştir. Doğrudan yabancı yatırımlar Azerbaycan ın ekonomik canlanmasında anahtar rolü oynamıştır. Doğrudan yabancı yatırımların önemli kısmı petrol üretimi ve çıkarımı alanlarına olmuştur. 1995-98 yılları arasında yatırımlar %59,1 oranında artış göstermiştir. Sabit yatırımların GSYĐH içindeki payı 1998 yılında 1995 yılı payının iki katına çıkarak %40,6 olmuştur. Azerbaycan ın en önemli istihdam kaynağı olan ve GSMH ya katkıda bulunan ikinci önemli sektör olan tarım sektörüne yabancı yatırımların GSMH ya katkısı ise %0,5 in altındadır. Yabancı yatırımcılar imalat sanayi sektörüne yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar. Bunun bir sonucu olarak da sektörün üretimi düşmüştür 31. 2000 yılı itibariyle 122 ülke ile iktisadi ilişkiler kurulmuş, ticari ilişkilerin toplam hacmi 2.9 milyar $ dan fazla olmuştur. Bu miktar 1993 yılına göre 2.2 kat daha büyüktür 32. Ülkenin ekonomik gelişim sürecinde dikkate alınması gereken önemli bir nokta, sözkonusu bu değişim ve kalkınma; topraklarının %20 sinin Ermenistan işgali altında olduğu, dolayısıyla üretim potansiyelinin çok büyük bir bölümünden (1/5) mahrum olduğu, 300 bin iş yerini kaybettiği ve bu topraklarda daha önce yaşayan halkın (nüfusun 27 28 29 Rasim Hesenov, s.12; Emiraslanov, s.57. Akif Musayev, Azerbaycan Respublikasının Đqtisadi Đnkişaf Stratejiyası ve Vergi Siyaseti, Đqtisadiyyat ve Audit Jurnalı, No:10, Oktyabr-2001, s.12. Musayev, s.12. 30 31 32 Mezeddin Eyyubov, Bazar Đqtisadiyyatına Keçid ve Senaye Kompleksi Meşveret Bülleteni, No:7(43), Oktyabr-2001, ss.66-67. http://www.bakubusiness.com/ekonomik.htm. 12.03.2003. Nadirov, s.2. 17 18

yaklaşık %12 si) göç etmek mecburiyetinde kaldığı son derece güç şartlarda elde edilmiştir: Ermenistan ın Azerbaycan topraklarının %20 sini işgal etmesi, bölgeden bir milyondan çok insanı göçe mecbur etmiştir. Ermenistan ın tecavüzü neticesinde zarara uğrayan 27 il ve ilçe (rayon) toplam 22.7 bin km2 dir. Dağlık Karabağ la birlikte Nahçıvan ın da sınır bölgeleri tesir altında kalmıştır. 17.1 bin km2 lik (Azerbaycan arazisinin %20 si) alan ise halen Ermenistan ın işgali altındadır. Đşgal edilen arazide 800 den çok yerleşim alanı, 1.3 milyon hektar tarım arazisi, 600 bin büyük ve küçükbaş hayvan, 7000 tarım işletmesi, 850 eğitim kurumu, 650 sağlık merkezi, 120 bin ikamet yeri terk edilmek zorunda kalınmıştır. Azerbaycan aynı zamanda zengin doğal kaynaklardan, özellikle 39.6 bin ton rezerve sahip olan 3 altın madeni yatağından, 4 civa ve antimon yatağından mahrum kalmıştır. Ermenistan ile savaş sonucunda ise, Azerbaycan ın 25-50 milyar $ arasında kayba uğradığı şeklinde hesaplamalar yapılmaktadır 33. Ermeniler tarafından işgal edilen arazilerde narkotik bitkiler yetiştirilmekte ve ürünlerinin gizli yollarla Đran, Rusya ve diğer ülkelere taşınmaktadır. Fuzuli bölgesindeki Horadiz kasabasından Ordubad bölgesine kadar uzanan 128 km mesafede uzanan Azerbaycan ın devlet sınırlarına Ermeniler nezaret ettiğinden dolayı narkotik maddelerin mübadelesi, kaçakçılık ve yerüstü servetlerin Đran a taşınması daha da artmıştır. Kelbecer ve Zengilan arazilerinde yer alan altın yatakları Ermeniler tarafından sağlıksız bir şekilde kullanılmaktadır. Bu yatakların hammaddesi Ermenistan daki Ararat altın fabrikasına taşınmaktadır. Bu hammadde külçe haline getirilerek Rusya ve diğer devletlere satılmaktadır. Ermenistan ın altın madeninden elde ettiği gelirinin Ermenistan bütçesinin yaklaşık %51 ini teşkil ettiği ifade edilmektedir 34. Ermenistan ile yapılan savaş sadece Azerbaycan ın ekonomik dönüşüm sürecini etkilemekle kalmamış, söz konusu savaşın etkisinde şekillenen uluslararası ilişkiler de ekonomik dönüşüm süreci üzerinde etkili olmuştur. Đkinci Dönemde Yapılan Reformlar 1995 yılının Ocak ayında haksız rekabete ilişkin bir kanun yasalaşmıştır. Nisan-1995 de ise ilk IMF programı kabul edilmiştir. 1995 yılında IMF ve diğer uluslararası kuruluşların desteğini alan finansal istikrar politikalarının uygulanmaya başlanmasıyla ekonomik büyüme sürecine yeniden girilmiştir. Eylül-1995 de küçük ölçekli işletmelerin özelleştirilmesine ilişkin bir kanun tasarısı kabul edilmiştir. Kabul edilen kanunun ardından 1996 yılında küçük ölçekli işletmelerin özelleştirilmesine başlanmıştır. Haziran ayında Merkez Bankası Kanunu nda değişiklik yapılırken, Eylül ayında bankacılık sektöründe yeniden yapılandırma faaliyetlerine hız verilmiş, hazine senetleri piyasası faaliyete geçirilmiştir. Ağustos ayında ise Toprak Reformu Kanunu kabul edilmiştir. 1997 yılının Şubat ayında kamu alımlarında rekabetin korunmasına ilişkin bir kanun kabul edilirken, Haziran ayında Đflas Kanunu nda değişiklik öngören kanun tasarısı yasalaştırılmıştır. Haziran ayında ayrıca, yeni Gümrük Kanunu kabul edilerek basitleştirilmiş yeni bir gümrük tarife uygulamasına geçilmiştir. Telekom Kanunu ise Temmuz ayında kabul edilmiştir. 1998 yılında ise enerji sektörünü yeniden düzenlemek üzere Elektrik Kanunu kabul edilmiştir. Ağustos ayında Rehin Kanunu, Eylül ayında yeni bir Menkul Kıymetler Kanunu kabul edilmiştir. 1999 yılının Şubat ayında Đş Gücü Kanunu kabul edilmiştir. Petrol gelirlerinin tek bir hesap altında toplanmasını, harcamaların daha şeffaf kurallara göre yapılmasını temin amacıyla, Petrol Fonu kurulmasını öngören bir karar Aralık-1999 da yayımlanmıştır. 1999 yılının sonlarında ise Emlak Komitesi lağvedilirken, yerine 2000 yılının Şubat ayında, kamuya ait mülklerin özelleştirilmesinden sorumlu olacak şekilde Emlak Bakanlığı kurulmuştur. Ayrıca Mayıs ayında yeni bir Özelleştirme Kanunu, Haziran ayında ise yeni bir Vergi Kanunu çıkarılmıştır 35. Ekonomik değişim sürecinin bu döneminde üç önemli hedef doğrultusunda yol alınmaya çalışılmıştır 36 : 33 34 Azerbaycan Respublikasında Đnsan Đnkişafı Haqqında Hesabat 2002, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Đnkişaf Programı, 2002, s.59; Nadirov, s.2; Emiraslanov, s.63. Tebriz Vefalı, Qarabağın Đqtisadıyyatımıda Đzi, Herbi And Gazeti, 1-15 Aprel 2003, s.3. 35 36 Ayhan Karaca, Azerbaycan da Ekonomik Dönüşüm Süreci ve Reformların 10 Yılı, http://www.foreigntrade.gov.tr/ead/dtdergi/ocakozel2002/ayhan.htm. 12.03.2003 Rasim Hesenov, s.11. 19 20

1. Ülkenin temel doğal kaynak rezervlerinin işlenmesinin sağlanması. 2. Liberal-demokratik yönlü piyasa prensiplerine dayanan bir ekonomik yapının oluşturulmaya çalışılması. 3. Dünya ekonomisi ile global ve bölgesel ekonomik entegrasyonun gerçekleştirilmeye çalışılması. Yapısal değişime ilişkin alınan kararların da etkisiyle bu dönemde meydana gelen gelişmeler genel olarak şöyle sıralanabilir: 1. Ülke ekonomisinde istikrar sağlanmış, 2. Ülkenin önemli doğal kaynaklarını aktif hale getirme stratejisi doğrultusunda büyük başarılara imza atılmış, 3. Toprağın özel mülkiyete verilmesi ile Azerbaycan köylerinde yeni bir sosyo-ekonomik ortam oluşturulmuş, 4. Ekonomide liberalizasyon, dış ilişkilerin geliştirilmesi ve yabancı yatırımcıların özelleştirmeye katılımlarının sağlanması ile, ekonomik kalkınma adına temel, devamlı ve önemli bir kaynağa ulaşılmıştır. Kısaca 1995-2000 yılları, serbest piyasa ekonomisine geçişin temellerinin atılmaya çalışıldığı, ekonomik bunalımın derinleşmesinin sona erdiği, ekonomide şeffaflığın sağlanmaya çalışıldığı dönem olmuştur. 1.4. Bağımsızlık Sonrası Üçüncü Dönem (2001 ve Sonrası) 2001 sonrası, bağımsızlık sonrası üçüncü dönem olarak değerlendirilebilir. Bu dönemde; 1. Đktisadi büyümenin ivme kazanarak devam ettirilmesi, böylece iktisat politikalarının güçlendirilmesi, 2. Đkinci Devlet Özelleştirme Programının kabul edilmesi ile enerji sektörün yeniden yapılandırılması ve kapasitenin arttırılması, 3. Elde edilen gelişme düzeyine göre iktisat politikalarının sosyal yönünün güçlendirilmesi, sosyal refah düzeyinin arttırılması, bunun içinde cari perspektifte hükümetin iktisat politikasında enerji sektörünün hızla gelişmesi sonucu elde edilen kaynakların diğer sektörlere yöneltilmesi, gerçekleştirilmesi hedeflenen önemli amaçlar olarak değerlendirilebilir. Azerbaycan hükümetinin uluslararası kurumlarla yaptığı görüşmeler sonucunda hazırlandığı orta vadeli yeni faaliyet programı ile refah düzeyinin arttırılması amaçlanmaktadır. Dolayısıyla bu aşamada uygula- nacak olan iktisat politikası ile daha çok petrol sektörü dışındaki alanların geliştirilmesi hedeflenmektedir. Hammaddede petrol ve yan ürünlerinin üstün olduğu petrol rafinerisi, kimya, petro-kimya sanayii ve elektrik enerjisi alanları petrolün ekonomideki rolünü daha da arttırmaktadır. Gerekli önemin verilmesi halinde Azerbaycan da dünya çapında petrol ürünleri piyasası oluşabilir. Stratejik öneme sahip olan bu alana son dönemde büyük miktarda yabancı sermaye yatırılmıştır. Sanayiinin temelini oluşturan EP-300 makinesinin enerji ve buhar teminatı yeniden kurulmaktadır. Sanayiinin içinde yer alan diğer üretim alanlarında da modernize edilmesi için gereken görüşmeler yapılmaktadır. Elektrik enerjisi sanayii de petrol ve gaz ürünlerinin büyük çeviricisi gibi onların kullanımının verimliliğini arttırmaktadır. Bu alana yabancı sermayenin girişi daha fazladır. Esas tüketicisi petrol sektörü olan diğer alanlar metalurji ve inşaat malzemeleri gibi alanlardır. Yabancı sermayenin yeteri kadar yatırılmamış olması, bütçenin yeterli olmaması sonucu gerekli devlet yatırımlarının da yapılamamış olması nedeniyle bu alanların durumu iç açıcı değildir. Ancak bu alanların yeniden inşası için gerekli sermayenin yatırılması amacıyla bazı kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Đktisadi kalkınma stratejisinin yakın perspektifte temel amacı; yapılan iktisadi düzenlemelerin derinleştirilerek çağdaş piyasa ilişkileri ve dünya üretim sisteminin gelişim eğilimi temelinde ülkenin iktisadi sisteminin yeni kalkınma seviyesine geçmesinin sağlanması olacaktır. Azerbaycan ın ekonomik gücünü hızla yükseltecek bu strateji; ülkedeki doğal ekonomik ihtiyatların aktif üretim aşamasına geçmesini sağlamak, bu doğrultuda Hazar ın petrol ve doğal gaz ihtiyatlarının ekonominin kompleks gelişmesinin sağlanmasına yöneltilmesi, ülkenin ulaşım potansiyelinin geliştirilmesi ve verimliliğinin yükseltilmesi, insan kaynaklarında verimliliğinin arttırılması gibi problemlerin çözümünü dikkate almalıdır. Ekonomik kalkınmanın sağlanması, yeni işyerlerinin açılması, halkın gelir düzeyinin arttırılması ile hayat standartlarının yükseltilmesi doğrultusunda çok önemli tedbirlerin hayata geçirilmesi amacıyla Haydar Aliyev in Mart-2001 de imzaladığı Yoksulluğun Azaltılması ve Ekonomik Kalkınma Üzere Devlet Programı na esasen 2003-2005 yıllarını kapsayacak şekilde yapılacak olan faaliyetler de önem arzetmekte- 21 22

dir. Bu faaliyetler çerçevesinde Azerbaycan da yoksulluğun ortadan kaldırılması ve ekonomide kalkınmanın sağlanması için gerekli olan projelerin gerçekleştirilmesi için 3 milyar $ hacminde sermayenin yatırılması planlanmaktadır. Ekonominin tümü bakımından ise bu süre zarfında yaklaşık 10 milyar $ hacminde sermaye yatırımlara sevk edilmeye çalışılacaktır. 2 Temmuz 2001 de IMF Yönetim Kurulu "Azerbaycan da Yoksulluğun Azaltılması ve Ekonomik Kalkınma Üzere Devlet Programı nı tasdik etti. Bu program çerçevesinde Azerbaycan a yaklaşık 100 milyon $ kredi ayrıldı. IMF nin yoksulluğun azaltılması programına ayırdığı bu kredi, aslında yoksul ülkelere tatbik edilmektedir. Azerbaycan da yoksulluğun azaltılması programının hayata geçirilmesini zaruri kılan sebepler vardır. Zira Dünya Bankası nın verilerine göre, Azerbaycan da halkın % 40-50 sinin günlük geliri 1 $ dan aşağıdır. Buna karşın yapılan bir başka hesaplamaya göre asgari geçim için yaklaşık 86 $ gerekmektedir. Bir işçinin ortalama aylık gelir ise 64.4 $ dır. Bu da Azerbaycan da halkın önemli bir kısmının (%40-50 sinin) yoksulluk seviyesinde yaşadığını göstermektedir 37. 2002 yılının Nisan ve Mayıs aylarında Haydar Aliyev in yerli ve yabancı iş adamları ile görüşmesinin ardından, Aliyev in 2002 yılının Ağustos ve Eylül aylarında imzaladığı girişimciliği destekleyen fermanlar 38 ile, özellikle vergi, gümrük, lisans ve işletmelerin teftişi ile ilgili yapılan yapısal düzenlemelerle işadamlarının karşısındaki bazı problemler giderilmeye çalışılmıştır. Yapılan bu düzenlemelerle işadamlarının ekonomide yeni bir devrin başladığı inancı arttırılmaya çalışılmıştır. Ülkede yaratılan atmosfer, yabancı işadamlarının dikkatini çekmeye başlamıştır. Đşadamları ile yapılan görüşmeler sonucunda vergi oranları düşürülmüş ve küçük ve orta ölçekli işletmeciliğin geliştirilmesi için program kabul edilmiştir. 37 38 Ekber Eldaroğlu, Azerbaycan Hökumeti Yoxsulluq Problemini Hell Etmeye Çalışır, Azerbaycan Milli Demokratiya Fondu Azerbaycan Bülleteni, No:32 (152), 09 Avqust 2001. Cumhurbaşkanı, kanunlardan sonra ve Bakanlar Kurulu kararlarından önce gelen ve ferman olarak adlandırılan kararlar alma yetkisine sahiptir. 23 24 1.5. Değişim Sürecinin Genel Değerlendirmesi Her ne kadar uluslararası finans kurumları başta olmak üzere dışardan önemli etki olsa da, serbest piyasa ekonomisine geçiş ve ülke ekonomisini öncelikle batı olmak üzere dünya ekonomisine entegre, Azerbaycan ın kendi tercihi olmuştur. Zaten dış etkiler de bu istikamettedir. Diğer yandan Azerbaycan, kendi varlığını ve kalkınmasını kendi finanse edebilme noktasında da önemli mesafe almıştır. Değişim sürecinde gelinen nokta dikkate alındığında, ekonomik bağımsızlığın en önemli göstergelerinin Azerbaycan da teşekkül ettiği görülmektedir: Artık ülke arazisindeki bütün doğal kaynaklar, sermaye ve ekonomik potansiyel büyük bir oranda Azerbaycan a aittir. Ülkenin uluslararası seviyede tanınan milli para birimi (Manat) vardır. Manat en azından Güney Kafkasya da en güçlü para birimi olma yolundadır. Ancak, doğal kaynakları hukuki açıdan Azerbaycan a ait olmakla birlikte, bu mülkiyetin ekonomik bakımdan gerçekleşmesi açısından bazı problemler vardır. Bu problemlerin varlığı, bağımsızlığı pekiştirme ve serbest piyasa ekonomisine geçiş döneminin tabii bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Önemli olan problemlerin çözüme kavuşması için gerekli düzenlemelerin gecikmeden ve doğru olarak yapılmasıdır. Dönüşüm sürecinin başlangıcından itibaren devletin fonksiyonlarında değişikliklerin ötesinde ekonomide köklü değişikliklerin gerçekleştirilmesi sonucu, fiyatların serbestleştirilmesi konusuna ağırlık verilerek önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiş, kamu alımlarını piyasa mekanizmasının dışında bırakan uygulamalara son verilmiştir. Ayrıca, dış ticarette uygulanan miktar kısıtlamaları kaldırılarak, değişken bir kur rejimi kabul edilmiştir. Değişim süreci ile birlikte sabitleştirilmiş yeni bir tarife rejimi uygulanmaya başlanan Azerbaycan da gümrük tarifeleri ortalama % 15 düzeylerindedir. Öte yandan değişim sürecinde günümüze gelindiğinde, makro ekonomik göstergeler itibariyle ekonomide istikrar da sağlanmıştır: Manat ın değeri istikrarlıdır, enflasyon çok düşük oranda seyretmektedir, bütçe açığı düşüktür, GSMH reel olarak tatmin edici bir oranda ve istikrarlı olarak artmaktadır. Her bir ülkede, makro iktisadi istikrarın sağlanması ve devamı için öncelikle siyasi istikrar olmalıdır. Bu bakımdan Haydar Aliyev in iktidara gelmesinin ardından sağlanan siyasi istikrarın devamında endişeye sevk edici belirsizlikleri minimum düzeye çekerek beklentilerin olumlu

kılınması gerekmektedir. Yani ekonomik iklimin elverişliliğinin devamlılığı sağlanmalıdır. ĐKĐNCĐ BÖLÜM MAKRO EKONOMĐK ANALĐZ Birinci bölümdeki değerlendirmede de görüldüğü gibi, Azerbaycan ekonomik alanda bağımsızlık sonrası geçiş süreci yaşayan bölgedeki diğer ülkeler ile mukayesede farkedilir pozitif gelişmeler elde etmiştir. Zengin enerji kaynaklarının varlığı ise bu sektöre yabancı sermayedarları yönelterek ekonomik kalkınmayı motive edici amillerin başında yer alımıştır. Azerbaycan da ekonomik gelişme, makro ekonomik istikrarın süreklilik arzettiği bir ortamda devam etmektedir. Aşağıda değişim sürecini yaşayan Azerbaycan ekonomisinin makro ekonomik analizi yapılacaktır. 2.1. Gayri Safi Milli Hasıla Ülkede bağımsızlığın kazanıldığı ilk yıllarda henüz çağdaş bir vergi politikasının uygulanmaması, dış ticaretteki kısıtlamalar, milli gelirin düşük olmasının yanı sıra, savaş ve dağılma sonrası ortaya çıkan sorunlar nedeniyle milli gelir büyüme hızında da ciddi bir gerileme ortaya çıkmıştı. GSMH daki büyüme hızı 1990 da % -11.7, 1991 de % -7.8, 1992 de - 22.6, 1993 te % -23,1 1994 te % -19,7 1995 te % -11,8 olarak gerçekleşmişti 39. Ekonomide sosyalist yapıdan liberal yapıya geçiş sürecini yaşamakta olan Azerbaycan da, 1990 lı yılların ortalarından itibaren önemli adımlar atılmıştır. 1991-95 yılları arasında %60 oranında küçülme kaydeden Azerbaycan ekonomisi, 1995 yılından itibaren IMF ve Dünya Bankası ile işbirliği çerçevesinde başlatılan ekonomide yeniden yapılanma ve özelleştirme programları sonucunda, yeniden büyümeye başlamıştır. Ekonomideki bu hızlı düşüş trendi ancak 1996 yılının ikinci yarısından itibaren yerini büyümeye terkedebilmiştir. 1995 yılında %-11.8 olarak gerçekleşen GSMH, 1996 da %1.3, 1997 de %5.8, 1998 de %10 olarak gerçekleşmiştir. 1998 de Rusya krizinden etkilenmesine karşın Azerbaycan ekonomisinin büyüme kaydetmesinde, dünyada artmaya başlayan petrol fiyatlarının ve petrol anlaşmalarının ülkeye çektiği yabancı sermayenin ve yılın özellikle son çeyreğinde inşaat sektörünün 39 Saleh Memmedov, Đnflasiya ve Maliye Bazarı, Bakı, 1998, s.48. 25 26

gösterdiği performans ve dış ticaretteki gelişme etken olmuştur. Azerbaycan ekonomisinde 1999 yılı başında durgunluk yaşanmasına karşın yine petrol ve doğal gaz ile ilgili yatırımlarda artış gözlenmiştir. Ancak diğer sektörlerde gelişme asgari seviyede kalmıştır. Sonuçta GSMH %7.4 ve 2000 de %11.4 olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılında bu artış 1990 yılından beri en yüksek düzeye çıkarak % 11,4 olarak gerçekleşmiştir. 2000 yılında BDT sınırlar içinde en yüksek ekonomik artış Azerbaycan da müşahede edilmiştir. GSMH nın reel artışını temin eden amillerin yapısında ise değişiklikler olmuştur 40. 2000 yılında GSMH nın oluşumunda sanayi %25.4, tarım %18, nakliye %12.7, ticaret ve hizmetler %6.6, inşaat %4.7, telekomünikasyon %2.8 ve sosyal hizmetler %22.5 oranında pay almıştır. 5.27 milyar $ olarak gerçekleşen 2000 yılı GSMH nın artış hızı %11,1 olarak gerçekleşirken, artışı hızı tarım sektöründe %12,1, sanayide %6,9 inşaatta %2,6 ve hizmetler sektöründe de %11,3 olmuştur. 2001 yılında %9.9 artışı hızı ile 5.7 milyar $ olarak gerçekleşen GSMH içerisinde önemli bir yere sahip olan sanayi sektöründe üretim oranı bir önceki yıla göre %5.1, tarım ve hayvancılık ürünleri ise %11.1 artış göstermiştir 41. 2002 yılında GSMH artışı %10.6 olarak gerçekleşmiştir. 29,6 trilyon Manat (6 milyar $) olarak gerçekleşen GSMH nın 2002 yılındaki sektörel dağılımı ise şöyledir: Sanayi %34.9, Nakliyat ve Haberleşme %9.8, Ticaret %7.5, Tarım %14.2, Đnşaat %10.8, Sosyal hizmetler %14.7, diğer %8.1 42. Bir önceki yıla göre en yüksek artış ise inşaat sektöründe (%82) olmuştur 43. Tablo 1. GSMH Değişim Oranı Yıllar GSMH Değişimi (%) Sanayi (%) Tarım (%) 1991-7.8-8.9 0.3 1992-22.6-30.4-23.8 1993-23.1-19.7-15.5 1994-19.7-24.7-12.8 1995-11.8-21,4-7,0 1996 1.3-6,7 3,0 1997 5.8 0,3-6,1 1998 10 2,2 6,2 1999 7.4 3,6 7,1 2000 11.1 6,9 12,1 2001 9.9 5,1 11.1 2002 10.6 3.6 6.4 Kaynak: Azerbaycan Statistik Göstericileri 2002, ARDSK Yayınları, Bakı, 2002, ss. 40-41. Azerbaycan Reqemlerde, ARDSK Yayınları, Bakı, 2003, s.7. Dönüşüm sürecinde Azerbaycan ekonomisi eski SSCB ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmuştur. 1991-1994 yılları arasında GSMH da önemli gerilemeler olmuşsa da, 1995 yılından itibaren IMF ve diğer uluslararası finansal kurumların desteğiyle uygulanmaya başlanan ekonomik istikrar programıyla büyüme sürecine yeniden girilmiştir. Büyümenin itici gücü yabancı sermaye girişi ve ihracat gelirlerinin en çok olduğu hidrokarbon sektörüdür. 2002 yılı sonu itibarıyla 1990 yılı GSMH düzeyine henüz ulaşılamamıştır. Kişi başına GSMH, 1990 lı yılların birinci yarısında yaşanan ekonomik buhran dolayısıyla önemli bir azalış kaydetmiştir. 1990-93 yıllarında 7 kat azalış kaydeden geçim standardı (seviyesi), 1995 sonrasında uygulamaya konulan tedbirlerle 44 artış eğilim göstermeye başlamıştır. Gelir düzeyindeki artış alım gücünün artmasına, dolayısıyla reel sektörün gelişmesine zemin yaratan amillerden olmuştur. 1995 yılında Dünya Bankasının yaptığı araştırmaya göre nüfusun %61 i asgari geçim seviyesinin altında yaşıyordu. Ülkedeki resmi veri- 40 41 42 43 Azerbaycan Respublikasının Sosial-Đqtisadi Veziyyeti, Milli Bank Đllik Hesabat-2000, Azerbaycan Respublikası Milli Bankı, Bakı, 2001, s.6. Đqtisadiyyatımız Dirçelir, Azerbaycan Zaman Gazeti, 12-14 Noyabr 2002, s.2. Azerbaycan Zaman Gazeti, 18-22 Yanvar 2003, s.2. Arif Veliyev, Haftanın Konuğu Programı-AZTV1, 26.01.2003. 44 E.S. Đmanov-E. M. Babaşov-R. H. Dayıyev, Đqtisadi Đslahatlar Şeraitinde Ehalinin Sosial Müdafiesinin Teşkili Meseleleri, Azerbaycanda Đqtisadi Đslahatların Heyata Keçirilmesi Hususiyetleri ve Problemler, Đqtisadi Đnkişaf Nazirliği Đqtisadi Đslahatlar Merkezi, Bakı, 2001, s.102. 27 28