GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI (EUROBOND) EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2013 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU 1- Ekonominin Genel durumu Dünya ekonomisi 2013 ü genel olarak bir toparlanma dönemi olarak geride bıraktı. Yılın ilk yarısında gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarında yükseliş, tahvil faizlerinde ise düşüşler yaşandı. Dünya ekonomilerinin iyileşme süreci devam ederken, ABD başta olmak üzere bazı ülkelerde krizden çıkış sinyalleri verilmeye başlandı. Mayıs ayında ABD Merkez Bankası nın tahvil alım programını azaltacağını açıklaması yılın ilk yarısında yaşanan olumlu trendin tersine dönmesine neden oldu. Global sermaye akımı, geride bıraktığımız 10 senelik dönemin aksine, yön değiştirerek gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru kaymaya başladı, Türkiye ise göreceli olarak olumsuz ayrıştı. Türkiye nin en büyük ticaret ortağı konumundaki Euro Bölgesi nde borç krizini aşmaya yönelik yapısal adımların plan düzeyinden aksiyon düzeyine geçememesi de Türkiye yi olumsuz etkileyen etkenlerden bir diğeri oldu. Küresel krizin ardından ekonomiyi canlandırmak adına merkez bankalarının piyasaya bol ve ucuz likidite enjekte etme operasyonu, ABD Merkez Bankası ndan sonra farklı ülkelerin merkez bankalarıyla 2013 yılında da devam etti. Mayıs ayında ise gerek istihdam gerekse büyüme anlamında hedeflenen seviyelere doğru ilerleyen ABD de, Merkez Bankası Fed, makro ekonomik verilerin iyileşmesiyle beraber, tahvil alım programı kapsamında piyasaya sunduğu likidite miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar dolar seviyesine düşürdü. Bu durum başta Türkiye olmak üzere tüm gelişmekte olan ülkelerden yabancı yatırımcı kaynaklı çıkışlar meydana getirdi. 2013 yılının ilk beş ayı, 2012 yılında olduğu gibi BIST Hisse Senedi Piyasası nın en iyi performanslarından birini sergilediği bir dönem olurken, hızlı yükselişlerle endeks tarihi rekor seviyelere ulaştı. İkinci çeyrekten itibaren yurt içindeki siyasi gerginlikler, ABD Merkez Bankası nın tahvil alımı programını azaltacağı beklentisi ile artan ekonomik belirsizlik ile sert düşüşlerle borsa gerilerken, Türkiye piyasasındaki faizler yükseliş gösterdi. Türkiye ekonomisinin temel sorunlarından biri olan ve üretimlerin ithal girdi ile yapılmasından kaynaklanan, doğru orantı içinde olan büyüme oranı ve cari açık ilişkisi, 2012 yılında TCMB nin bu sorunu gidermek adına ekonomiyi yavaşlatmak üzere attığı bazı adımlardan etkilenmişti ancak 2013 yılında bu makro göstergeler beklentilerin bir miktar dışında gerçekleşti. 1
2011 yılında %9,0, 2012 yılında ise %2,2 seviyesinde olan GSYH büyümesi; 2013 yılı ilk yarısında %3,7 olurken, üçüncü çeyreğinde %4,4 seviyesine ulaştı. Ekonomimizin orta vadeli büyüme performansının daha düşük olacağı beklentileri hakim olsa da uzun vadeli trend beklentilerinde bir bozulma görülmüyor. Ödemeler dengesi tarafında, Aralık ayında cari denge beklentinin oldukça üzerinde 8,3 milyar dolar açık verdi. Böylece, 2013 yılında cari açık, 2012 yılındaki 49 milyar dolar seviyesinden, 65,0 milyar dolar seviyesine yükseldi. 2009 yılında zirve yapan, sonraki yıllarda kademeli düşüşe geçen işsizlik oranı, 2012 yılı başından beri yeniden çıkışa geçmiş görünüyor. Kasım ayında işsizlik oranı %9,9 seviyesine yükselirken 2012 yılın aynı ayında işsizlik oranı %9,4 seviyesindeydi. Makro ekonominin bir diğer önemli göstergesi olan enflasyon tarafında ise 2013 yılı oranı %7,4 olarak açıklandı. Üretici fiyatlarında ise yıllık ÜFE enflasyonu %7,0 a yükselerek Mayıs 2012 den sonraki en yüksek seviyeye ulaştı. Kriz sonrası dönemde, merkez bankalarının ekonomiyi canlandırmak adına piyasalara bol likidite enjekte etmesi gelişmekte olan ülkelere yabancı sermaye akışını sağladı. Ancak son dönemde, ABD başta olmak üzere gelen toparlanma sinyalleri ve ABD Merkez Bankası açıklaması sonrası bu sermaye gelişmiş ülkelere geri dönmeye başladı. Gelişmiş ekonomilerin krizden çıkışının kaçınılmaz bir sonucu olarak gelişmekte olan ülke ekonomilerinin önümüzdeki dönemde olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Türkiye nin 2014 yılında %2,8 büyümesi beklenmesine rağmen yüksek yabancı sermaye çıkışı sonrası Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülke ekonomilerinin bu dönemde vereceği tepki yakından takip edilmelidir. 2- Yatırım Politikaları ve Fon performansı 2013 yılının son çeyreğinde Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası, 2008 yılından beri sürdürdüğü varlık alım programının sonuna gelindiğinin ilk işaretini, miktarların azaltılabileceğini açıklayarak verdi. Her ne kadar çeyreğin başında beklenen azaltımın başlaması 2014 yılının ilk çeyreğine ertelense de, bu hareket hem gelişmiş ülkelerin hem de gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında oldukça sert biçimde fiyatlandı. Amerikan 10 yıllık hazine tahvilleri bu dönemde %2,60 seviyesinden açtığı çeyreği %2,98 seviyesinde kapattı. Hisse senetleri piyasasında ise gelen olumlu büyüme verilerinin etkisiyle 15.132 seviyesinden açılan çeyrek, 16.576 seviyesinden kapandı. Bu süreçte fon akımlarının gelişmekte olan ülkelerden çıkarak gelişmiş ülke piyasalarına yöneldiği görüldü. Her ne kadar dünyanın geri kalanında genişlemeci politikaların devamı söz konusu olsa da, önümüzdeki dönemde ciddi finansman ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkeler, piyasalardaki bu fiyatlamadan ciddi biçimde etkilendi. Aynı dönemde EURUSD paritesi de dalgalı bir seyir izleyerek 1,3745 seviyelerinde kapandı. 2
Yurtiçi piyasalarda, yurt dışında yaşanan gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere fon akımlarının etkisi özellikle döviz kuru üzerinde ciddi bir yükselişe neden oldu. Bu dönemde Dolar kuru 2,02 seviyesinden 2,1450 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası döviz kurlarında yaşanan bu yükselişe gösterge faizini yükselterek tepki verdiyse de, yapılan hareketlerin etkisi sınırlı oldu. Türkiye nin çözümü yapısal önlemlere dayanan cari açık problemi ve kronik enflasyonu bu dönemde diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla daha kötü bir performans sergilemesine neden oldu. Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonu portföyünde minimum %80 oranında Türkiye Cumhuriyeti nin ağırlıklı dolar cinsinden dış borçlanma araçlarına yer verdiğinden getirisi, Türkiye Euro tahvillerinin fiyatları ve Dolar/TL kurundaki gelişmelerden etkilenir. Önümüzdeki süreçte yurtiçi siyasi ve ekonomik gelişmeler ve global risk iştahında yaşanan gelişmeler TL nin ve Eurobond ların yönünü belirleyecektir. 31.12.2012-31.12.2013 tarihleri arasında fon getirisi %3,32 olarak gerçekleşirken, benchmark getirisi %5,82 olarak gerçekleşmiştir. Fonun karşılaştırma ölçütü %90*KYD USD eurobond endeksi, %8 KYD ON Repo (brüt) Endeksi, %1 KYD 1 aylık Gösterge Mevduat endeksi (TL), %1 KYD 1 aylık Gösterge Mevduat endeksi (USD) olup, fon %80-100 aralığında Eurobondlara, %0-10 aralığında ters repo/takasbank para piyasası işlemlerine, %0-20 aralığında mevduat/katılma hesabına yatırım yapar. 3
3-Fonun İçtüzük, İzahname ve Tanıtım Formu Değişiklikleri Sermaye Piyasası Kurulunun Emeklilik yatırım fonlarının kuruluş ve faaliyetlerine ilişkin esaslar hakkında yeni yönetmelik, 13 Mart 2013 tarih ve 28586 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Emeklilik Yatırım Fonların içtüzük/izahname/tanıtım formu değişikliği için Sermaye Piyasası Kurulu na ilgili başvurular yapılmıştır. Söz konusu yeni yönetmeliğe SPK'nın açıklamasına http://www.spk.gov.tr ve Emeklilik Yatırım Fonlarının duyurular bölümünden https://www.garantiemeklilik.com.tr/fon-ile-ilgili-duyurular.aspx internet adreslerinden ulaşabilirsiniz. Fonun yatırım stratejisindeki değişiklikler, yatırım stratejisi bant aralığı bilgilerine, içtüzük/izahname tadil metinlerine, uygulanan Fon Azami Toplam Gider Kesintisi ve Fon İşletim Gideri Kesintisi oranlarına ilişkin bilgiye https://www.garantiemeklilik.com.tr/grupemeklilik-fonlari-karsilastirma.aspx internet adresinden kamuyu sürekli bilgilendirme formu bölümünden ulaşılabilmektedir. 4- Fonun Dönem Sonu İtibariyle Portföy Değeri ve Net Varlık Değeri Tabloları FON PORTFÖY 31/12/2013 DEĞER TABLOSU KIYMET TÜRÜ Nominal Değer Vade Tanımı Rayiç Değer (TL) Yabancı Tahvili 768.000 US900123AV22 1.767.114,24 1.157.000 US900123AZ36 2.753.023,84 1.330.000 US900123BE97 3.267.678,11 973.000 US900123BA75 2.301.596,57 780.000 US900123BD15 1.868.875,97 720.000 US900123BF62 1.745.782,36 1.104.000 US900123AX87 2.596.356,29 1.060.000 US900123BH29 2.321.043,27 600.000 US900123BY51 1.252.788,96 800.000 US900123BZ27 1.792.320,86 300.000 US900123CA66 536.114,31 1.715.000 US900123AW05 4.090.355,11 810.000 US900123AL40 2.694.953,59 850.000 US900123AT75 2.073.859,07 4
1.300.000 US900123AY60 2.816.587,97 560.000 US900123BB58 1.260.948,81 1.145.000 US900123BG46 2.405.767,52 600.000 US900123BJ84 1.179.389,88 Ters-repo 92.200 TRT040516T11 107.008,74 3.342.450 TRT200618T18 3.000.573,64 Vadeli Mevduat 2.105.408 03.02.2014 2.088.184,63 TOPLAM 43.920.323,74 NET VARLIK DEĞERİ TABLOSU 31/12/2013 TUTARI (TL) 1.Fon Portföy Değeri 43.920.323,74 Hazır Değerler (+) 2.603,18 Borçlar (-) 298.971,80 - Yönetim Ücreti 54.553,57 - Diğer Borçlar 244.418,23 2.Net Varlık Değeri 43.623.955,12 Dolaşımdaki Pay Sayısı 1.404.091.844,940 3.Birim Pay Değeri 0,031069 FORWARD 01/01/2013-31/12/2013 İŞLEMLER Tarih Alınan Döviz Satılan Döviz Fiyat (kur) Alış Tutarı Satış Tutarı 19.02.2013 TL USD 1,776 960.581,67 540.868,06 04.04.2013 TL USD 1,81 761.254,33 420.582,50 14.05.2013 TL USD 1,812 1.203.621,00 664.250,00 04.07.2013 TL USD 1,9515 900.422,10 461.400,00 5