ÜNİTE SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER HEDEFLER SOSYAL HİZMET KURULUŞLARI II

Benzer belgeler
T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA EVİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLERİ

Almanya da ve Türkiye de Yafll Hizmet Zinciri

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

KONYA KARAMAN ÇOCUK EYLEM PLANI

A1 : Alanya da yaşayan her bireyin daha sağlıklı ve daha huzurlu yaşaması.

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Anka Çocuk Destek Programı Uygulama Yönergesi

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

TC. İZMİR İLİ TORBALI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA VE DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

GADEM AÇILIŞ. Meclis üyelerimizin vermiş olduğu soru önergesi ile GADEM in temeli atılmıştır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ AİLE EĞİTİM VE SOSYAL HİZMET MERKEZLERİ YÖNETMELİĞİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ ÖZÜRLÜ HİZMET BİRİMLERİ YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: BİRİNCİ BÖLÜM

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı

SOSYAL HİZMET UZMANLIĞI Tıptaki Yeri ve İşlevi

SOSYAL HĠZMETLER DAĠRESĠ BAġKANLIĞI SOSYAL YARDIM ĠġLERĠ ġube MÜDÜRLÜĞÜ TEġKĠLAT YAPISI VE ÇALIġMA ESASLARINA DAĠR YÖNERGE

T.C. MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü KADIN VE AİLE HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

KADIN VE AİLE HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ

6331 sayılı İş Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışmalar yaparak, Şifa Ortak Sağlık Güvenlik Birimi tarafından ;

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK

ULUSAL KURULUŞLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

Sosyal devlet anlayışı içinde toplumsal refahın artırılması amaçtır. Bu amaç, bireylerin maddi ve manevi olarak gelişmeleri ve korunmaları için gerek

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 15 GİRİŞ SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN UN AMACI, KAPSAMI,

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

ULUSAL ALZHEİMER HASTALIĞI STRATEJİK PLANI GÜNCELLEMESİ

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ

H A Y A T S E N D E D E R N E Ğ İ. Çocuk Evleri. Çocuk evlerinin yapısı, amacı ve nitelikleri

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI MEDİKO-SOSYAL VE GENÇLİK DANIŞMA MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Çocuk evinde kalan çocuklar toplum ilişkisi konusunda nasıl yetiştirilmektedir?

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı

R İSK ALTINDA VE KORUNMASI GEREKEN ÇOCUKLAR ÇALIŞTAYI Ç ALIŞTAY SONUÇ BİLDİRGESİ

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

İŞ YERİ HEKİMİ. (A) İş yeri hekimi, işyerinde bulunması halinde diğer sağlık personeli ile birlikte çalışır.

Çocuğa Yönelik Şiddetin Önlenmesi Teknik Destek Projesi

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

8. OKUL REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ÖRGÜTLENMESİ. Abdullah ATLİ

SOSYAL HİZMET UZMANI (SOSYAL ÇALIŞMACI)

BARTIN ÜNİVERSİTESİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yerel Yönetimlerin Yafll larla lgili Politikalar

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yaygın Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü TÜRKİYE DE YAYGIN EĞİTİM

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİ (SHZ106U)

İŞYERİ HEKİMİ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI

T.C. ANTALYA MÜFTÜLÜĞÜ Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu HUZUR AİLEDE BAŞLAR AİLE HUZURU, KADINA ŞİDDET

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

AİLE OKUL ÇOCUK İLİŞKİSİ AİLE-OKUL ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ

tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

6284 SAYILI AİLEN LENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDET KANUNUN UYGULANMASI

METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BAHAR YARIYILI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Ders İzlencesi Konu 2: Sosyal Rehabilitasyonun Tanımı ve Amacı. 1. Rehabilitasyonun tanımı

AĠLE VE SOSYAL POLĠTĠKALAR BAKANLIĞININ TEġKĠLAT VE GÖREVLERĠ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (1)

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

ÇOCUK VE GENÇLİK DESTEK MERKEZİ

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Hizmetiçi Eğitimler.

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

ERDEK KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI TANITIM KILAVUZU

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞINA BAĞLI KADIN SORUNLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (DİKASUM) YÖNETMELİĞİ

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI, MEDİKO-SOSYAL SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR İŞLERİ DAİRESİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

ÇOCUK GELİŞİMİ ALANI GENEL BİLGİLER

SOKAKTA YAŞAYAN VE/VEYA ÇALIŞAN ÇOCUKLARA YÖNELİK HİZMET MODELİ ANTALYA İL EYLEM PLANI

T.C. MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ. Topluma Hizmet Uygulamaları Dersi Yönergesi. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Evlilik ve Aile Okulu Projesi AMAÇLARIMIZ :

KEPEZ BELEDİYE BAŞKANlIGI,, KONYAALTl BELEDİYE BAŞKANLlGI

Türkiye de Erken Çocukluk Eğitimi. Temel Eği)m Genel Müdürlüğü. Funda KOCABIYIK Genel Müdür

Çocuğun gelişimde en önemli kaynak ailedir.çocugun kalıtımla getirdiği özelliklerin ne kadar gelişeceği, nasıl biçimleneceği ve daha sonraki yılları

DR. BİRKAN SANCAK Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

T.C. Düzce Belediye Başkanlığı VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

KALKINMA BAKANLIĞI DESTEKLERİ DOĞU KARADENİZ KALKINMA AJANSI

OCAK-MART AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ TIBBİ SOSYAL HİZMET UYGULAMA YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak, Tanımlar

Transkript:

HEDEFLER İÇİNDEKİLER SOSYAL HİZMET KURULUŞLARI II Kadın ve Ailelere Yönelik Sosyal Hizmet Kuruluşları Aile Danışma Merkezleri Kadın ve Erkek Konukevleri Toplum Merkezleri Aile Mahkemeleri Yaşlılara Yönelik Sosyal Hizmet Kuruluşları Huzurevleri Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Yaşlı Hizmet Merkezleri Çok Amaçlı Sosyal Hizmet Kuruluşları Özel Sosyal Hizmet Kuruluşları Yerel Yönetimler SOSYAL HİZMET BİLİMİNE GİRİŞ Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Sosyal hizmet kuruluşlarını tanıyabilecek, Kadın, aile ve toplumun sosyal sorunlarının çözümünde sosyal hizmetin katkısını öğrenebilecek, Yaşlılara hizmet veren kuruluşları bilecek Sosyal hizmetin çok amaçlı kuruluşlar tarafından verilebileceğini kavrayacak, Özel sosyal hizmet kuruluşlarının önem ve alanlarını anlayabileceksiniz. ÜNİTE 13

GİRİŞ Sosyal hizmet insan odaklı çalışmalar yaptığı için hizmeti sunan kuruluşların fiziki ve idari yapısı, organizasyonu ve çalıştırılan elemanlar son derece önemlidir. Sosyal hizmet mesleği, hedef kitlesi ve sorunun türüne göre eylemlerini gerçekleştireceği kuruluşlara ihtiyaç duymaktadır. Sosyal hizmet kuruluşu eylemin bizzat gerçekleştirileceği merkezdir. Onikinci ünitede de sosyal hizmet kuruluşlarının sevk ve idare edildiği il ve ilçe sosyal hizmet kuruluşları, çocuklar, gençler ve özürlülere yönelik kuruluşlardan bahsedilmiştir. Sosyal hizmet insan odaklı çalışmalar yaptığı için hizmeti sunan kuruluşların fiziki ve idari yapısı, organizasyonu ve çalıştırılan elemanlar son derece önemlidir. Her hizmet türüne uygun uygulamaların yapılması ve verimin artırılması için profesyonel ve modern kuruluşlara ihtiyaç vardır. Bu merkezlerin dizayn, donanım, deşifrasyon ve işleyişinin normlara uygunluğu önem arzetmektedir. Bu ünitede kadın ve ailelere yönelik hizmetlerin sunulduğu kuruluşlar, yaşlılara yönelik kurum veya evde bakım hizmetleri ile kısa veya uzun süreli hizmet veren yaşlı bakım desek kuruluşları, çok amaçlı sosyal hizmet kuruluşları ve özel sosyal hizmet kuruluşları hakkında bilgi verilecektir. KADIN VE AİLELERE YÖNELİK SOSYAL HİZMET KURULUŞLARI Aile, toplumun temel birimidir. Kadın ve ailelere yönelik sosyal hizmetler aile danışma merkezleri, toplum merkezleri, kadın konukevleri, aile danışma ve rahabilitasyon merkezleri ve aile mahkemeleri aracılığı ile meslek elemanları tarafından yürütülmektedir. Bu kuruluşlar genellikle, aile tedavi ve danışması, aile eğitimi ve ailenin sosyal kurumlarla ilişkisini düzenleme ve savunuculuk olmak üzere üç yönde oluşturulan hizmet programlarıyla yararlı olmaktadır. Bu alanda verilen hizmetler Aile ve Sosyal Poltikalar Bakanlığının ilgili Genel Müdürlükleri, yerel yönetimler, özel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanmaktadır. Daha önceden bu hizmetlerin resmi kuruluşlarını Başbakanlığa bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü oluşturmakta idi. Bütün bu çalışma alanları sosyal hizmetin ilgilendiği ve sosyal hizmet meslek elemanlarının çalışma alanları arasında yer almaktadır. Aile, toplumun temel birimidir. Aile biyolojik anlamda neslin devamını sağlayan, içtimai anlamda bireyin sosyalleşmesinde ve toplumsallaşmasında başrol oynayan, ekonomik anlamda kişiye bir güç sağlayan, psikolojik açıdan insanı destekleyen biyo-psiko-sosyo-ekonomik süreçlere sahip nesilden nesile aktarılan toplumsal bir kurumdur. Aile, üyelerinin barınma ve bakım gibi fiziksel; sevgi, güven, şefkat gibi duygusal; toplumsallaşma, öğrenme gibi sosyal ve zihinsel; üreme gibi cinsel ihtiyaçlarını karşılama işlevi çerçevesinde sağlıklı bir toplum oluşumunun vazgeçilmez temel kurumu olma özelliğini sürdürmektedir. Hiç kuşkusuz, sağlıklı aileler güçlü ve sağlıklı toplumları oluşturur. Bu nedenle, her Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Ailenin etkinliğinin sağlanması, toplumdaki ekonomik ve sosyal karakterli birçok koşul ve önlemin etkililiği ile doğrudan ilişkilidir. Aile danışma merkezleri bireylerin birey olma potansiyellerinin güçlendirilmesi, sorumluluk ve toplumsal değerler arasında bir denge sağlanması hedeflenmektedir. toplum kendini meydana getiren birimlerin yani ailelerin sağlık ve bütünlüğünü önemsemek ve korumak durumundadır. Ailenin etkinliğinin sağlanması, toplumdaki ekonomik ve sosyal karakterli birçok koşul ve önlemin etkililiği ile doğrudan ilişkilidir. Ailelere yönelik sosyal hizmetin amacı, aile yaşamının güçlenmesine, korunmasına, aile sorunlarının önlenmesi ve çözümüne, aile üyelerinin aile birliği içinde sağlıklı gelişme ve doyurucu yaşam sürmelerine, ailenin toplumda uyumlu bir birim olarak işlemesine yardımcı olmaktır. Ülkemizde, doğrudan aileye yönelen, ailenin bütünlüğünün korunması ve güçlendirilmesini sağlayan kapsamlı ve sistemli bir sosyal hizmetler ağının oluşturulmasına ihtiyaç vardır (VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Hazırlık Çalışmaları Sosyal Hizmetler Ve Yardımlar Özel İhtisas Komisyonu Raporu, 2001). Aile Danışma Merkezleri Toplumun ve ailenin gelişmesi için, bireyin katılımcı, üretken ve kendine yeterli hale gelmesi ailelerin ekonomik, toplumsal, kültürel ve psikolojik sorunlarıyla baş edebilmeleri için korunması, desteklenmesi ve güçlendirilmesi, sosyal değişim sürecinin getirdiği ihtiyaçların karşılanması ve çözümlenmesi için ailelere yardımcı olmak maksadıyla kurulan sosyal hizmet ve danışma birimleridir. Bu merkezlerin amacı, aile hayatının ve ailenin işlevlerinin geliştirilmesi, güçlendirilmesi yoluyla ailenin refahı, mutluluğu ve bütünlüğünün sağlanması, uyumlu aile ilişkilerine katkıda bulunulması, aileyi bir arada tutan bağların kuvvetlendirilmesi, aile üyelerinin kişiliklerinin sağlıklı biçimde gelişmesidir. Aile danışma merkezleri bireylerin birey olma potansiyellerinin güçlendirilmesi ve toplumsal yaşama uyumlarının sağlanması, sağlıklı çocuk yetiştirme bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi ile aile sisteminde özgürlük, sorumluluk ve toplumsal değerler arasında bir denge sağlanması hedeflenmektedir (SHÇEK, Aile Danışma Merkezleri Yönetmeliği, 2007). Aile Danışma merkezlerinin görevleri şöyle sıralanabilir (Seyyar ve Genç, 2010): 1- Eşler arası anlaşmazlıklar ve okul, anne, baba, çocuk ilişkilerindeki sorunların çözümünde yardımcı olmak. 2- Kişi ve ailelere evlilik ve aile hayatının her safhasına yönelik bilgi vermek ve her türlü çözülmelerde sosyal ve hukuki rehberlik hizmetleri sunmak. 3- Değişen ekonomik ve sosyal şartlara uyum sağlayamayan kadın ve çocukları korumak ve onları eğitmek. 4- Evlenme çağına gelen ve gelmekte olan genç kızları evlilik, aile, çocuk, görgü kuralları, mutfak, temizlik ve ev ekonomisi gibi konularda eğitmek. 5- İşsizlik ve işe yerleştirme konularında yol göstermek. 6- Aile içi iletişim, eşler arası uyum sorunları, ebeveyn ve çocuklar arasında iletişimsel ve ergenlikten kaynaklanan sorunlarla ilgili bilgilenmek ve eğitimler vermek. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Aile terapisi; terapistle birlikte anne, baba ve çocukların ve ailedeki diğer fertlerin katıldığı grupça yapılan bir psikoterapi yaklaşımıdır. Evlilik danışmanlığı ve terapisinde, evlilik sürecindeki ve eş olmakla ilgili sorunlarda, insani, kültürel, bilimsel ve yararlılığı kanıtlanmış yaklaşımlar ve uygulamalardan yararlanılır. Sosyal çalışmacı aile danışma merkezlerinde mesleğinin gerektirdiği tüm çalışmaların yanısıra aşağıdaki görevleri de yerine getirir (SHÇEK, Aile Danışma Merkezleri Yönetmeliği, 2007): Mesleki yöntem ve teknikleri kullanarak başvuran aile ve aile bireylerinin sorunlarının çözümüne yönelik mesleki çalışmalar yapmak. Bu çalışmalara ilişkin kayıtları düzenli tutmak, değerlendirmek ve saklamak, Başvurularla ilgili yapacağı mesleki değerlendirmeler doğrultusunda mesleki danışmanlık ve rehberlik hizmeti vermek, Sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler, eğitim çalışmaları ile merkezin tanıtımına yönelik hizmetleri organize etmek, Merkezde yapılacak çalışmaların planlanmasında görev almak, Kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle yapılacak işbirliği ve birlikte yürütülecek çalışmalarda görev almak, Görevlerini diğer meslek elemanları ile işbirliği ve ekip çalışması anlayışı içinde sürdürmek. Aile danışma merkezleri bu hizmetlerin sunumunda yeterli verimin alınabilmesi ve amacına ulaşabilmesi için diğer birçok kamu, kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapar ve merkezde sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi, tabip, hemşire, psikolojik danışma ve rehberlik öğretmeni gibi meslek elemanlarını çalıştırır. Bunun yanında özellikle yerel yönetimler olmak üzere, özel kuruluşlar da aile danışma merkezi açabilir. Aile danışma merkezleri son zamanlarda Aile Terapi Merkezi diye de adlandırılmaktadırlar. Aile terapisi, terapistle birlikte anne, baba ve çocukların ve ailedeki diğer fertlerin katıldığı grupça yapılan bir psikoterapi yaklaşımıdır. Aile terapisi, aile üyelerinden bir veya bir kaçının hâl ve hareketlerinin ailevi huzuru, münasebetleri ve geçimi tahrip edecek seviyeye vardığı durumlarda profesyonel sosyal danışmanlar (terapistler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları) tarafından yürütülen bir tedavi programıdır. Bu tedavi sürecinde; aile içi ilişkilerde meydana gelen çatışmalar, iletişim kalıpları, ebeveynlerin yaklaşımları terapistlerle birlikte değerlendirilir. Ebeveynlerin tedavi sürecine katılımları ile uygun tutum, davranışlar belirlenmesi, iç görü (sezgi) ve farkındalıklarının arttırılması sağlanır. Aile büyüklerinin tedavide aktif rol almalarına pedagojik destek verilir (Seyyar ve Genç, 2010). Evlilik Danışmanlığı Aile danışman merkezlerinde verilen hizmetleden birisi evlilik danışmanlığı ve terapisidir. Sağlıklı ve mutlu bir aile kurulması için adılan ilk adım evliliktir. Bu sürecin çok iyi yönetilmesi ve rehberlik hizmetlerinden yararlanılması gerekir. Eş seçimi, evliliğe hazırlanma, aile hakkında geniş bilgi, çocuk ve önemi, evlilikte dikkat edilmesi ve uyulması gereken unsurlar evlilik aşamasında öğrenilir. Çift adayları merak ettikleri konular hakkında önceden bilgi sahibi olur. Evlilik danışmanlığı ve terapisinde, evlilik sürecindeki ve eş olmakla ilgili sorunlarda, insani, kültürel, bilimsel ve yararlılığı kanıtlanmış yaklaşımlar ve uygulamalardan Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

yararlanılır. Karşılaşılan sorunların etkili ve kalıcı bir şekilde çözümünde, eşlerin eş olabilme becerilerinin, yaşam kalitelerinin ve tatminlerinin geliştirilmesinde psikososyal destek hizmetleri sağlar (Derin Yaşam Akademisi, ty). Aile danışma merkezleri bu hizmetleri ebeveyn adaylarına, eş adaylarına ve ailedeki çocuklara yönelik bireysel seanslarla veya grup terapileri şeklinde sunar. Bu hizmetlerin sunumunda psikolojik, sosyal ve danışmanlık yöntemlerinden yararlanılarak danışana doğru bilgiler sunulur. Aile Eğitimi Genel olarak aile eğitimi, aile üyesi adaylarının, sosyo-kültürel yönden hazırlıklarını sağlıklı bir biçimde tamamlayabilmeleri için, örgün ve yaygın eğitim yöntemleriyle yetiştirilmesidir. Bu hizmet, aile huzurunun temini amacıyla, aile yuvasını kurma teşebbüsünde bulunan kişilere veya kurulmuş olan aileye kamu kurumları veya gönüllü-dinî uzman kuruluşlar (sivil toplum örgütleri) tarafından planlı-programlı bir biçimde yapılan eğitim desteğidir. Aile danışma merkezlerinde ve toplum merkezlerinde aile eğitimine yönelik programlara yer verilmektedir. Aile Eğitiminin temel konuları: 1- Ailenin kuruluşunda uyulacak kurallar 2- Ailenin, beşeri ve manevi yönleriyle değeri 3- Ailenin sosyal konumu ve aile kültürü 4- Aileye yönelik tehlikeler-sosyal riskler ve önlenmesiyle ilgili tedbirler 5- Ailenin iktisadi yapısı 6- Aile içi sosyal ilişkiler 7- Ailenin akraba ve komşularıyla ilişkileri 8- Aile ve çalışma hayatı arasındaki ilişkiler (Seyyar ve Genç, 2010 ) 9- Yurttaşlık ve çocuk hakları eğitimi 10- Erken çocukluk gelişimi ile ilgili konular 11- Okul başarısını destekleme eğitim programları Annelere yönelik eğitim programlarında anneler kendilerine güvenlerinin artması, çocuklarını daha iyi tanıyıp sağlıklı iletişim kurmaları, fikir teatisi yaparak eşleriyle aralarındaki ilişkileri güçlendirmeleri, sosyal ilişkilerini geliştirip bağımsız hareket edebilme kabiliyetlerini geliştirme gibi konularda bilinçlenmektedirler. Bu eğitim programları, aile üyelerinin kendilerine ait eğitim sorumluluklarını üstlenmeleri, aile içi şiddet yerine barış ve sevgi hâkim olması, aile içi sorunların çözümü için demokratik ve istişare yöntemlerinin kullanılması, aile kültürünün pekiştirilmesi suretiyle boşanmalar ve sosyal maliyetlerin azalmasına katkı sağlamaktadır. Kadın danışma merkezleri birimi aile içi şiddete maruz kalmış kadın konukevi adayı kadınlarla hukuki ve psikolojik danışmanlık hizmeti vemektedir. Kadın Danışma Merkezleri Kadın Danışma Merkezleri, aile danışma merkezleri, İl ve İlçe Sosyal Hizmet Müdürlüklerinde ve bazı belediyelerin bünyesinde şiddete maruz kalmış ve(ya) risk Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

altındaki kadınların ihtiyaçları doğrultusunda ücretsiz danışmanlık hizmeti veren kuruluşlardır. Kadın danışma merkezleri birimi aile içi şiddete maruz kalmış kadın konukevi adayı kadınlarla hukuki ve psikolojik danışmanlık hizmeti vermektedir. Danışma merkezleri, sığınma evi hizmetinin ilk basamağı işlevini yerine getirir. Kadın danışma merkezinde şu hizmetlere ağırlık verilmektedir (Karataş vd., 2008 ). Aile içinde şiddete uğrayan kadınların başvurularını kabul etmek, Kadınların çözüm arayışlarına destek olmak, Kadınlara psikolojik destek sunmak, Gerekli durumlarda onların korkularını, utanma, suçluluk, yılgınlık, yalnızlık, çaresizlik vb. olumsuz duygularını yenebilmeleri için çalışmalar yapmak, Kadınların bir araya geldiği, sorunlarını paylaştığı, ortak çözümler aradığı dayanışma toplantıları düzenlemek, Doktor, hastane, karakol, savcılık, sosyal hizmetler vb. yerlere yapacakları başvurularda yardımcı olmak, Çözümü gereken hukuksal sorunlar konusunda danışmanlık almalarını sağlamak, Kadınları, meslek edindirme kurslarına yönlendirmek, Sığınma evinde kalmak isteyen kadınların başvurularını alarak durumlarını değerlendirmek, Başvurularla ilgili istatistikleri düzenli olarak hazırlamak, Aile içi şiddetle ilgili araştırmalar yapmak, Aile içi şiddetle ilgili kamuoyu oluşturma çalışmaları yapmak. Aile içi şiddet, çocukların ihmali, kuşak çatışması, komşu ve akraba ilişkilerinin bozulması, ayrılma veya boşanma tehlikeleri gibi sorunların oluşumunda aile danışmanı önemli roller üstlenir. Aile Danışmanlığı Ailenin kendi çevresinde ve toplum içinde uyumlu yaşayabilmesi hedefine yönelik olarak ciddi iktisadi ve psiko-sosyal sorunların varlığı durumunda aile fertlerine dönük sosyal hizmetler çerçevesinde sosyal meslek elemanları (sosyal psikolog, sosyal pedagog, sosyal hizmet uzmanı; aile danışmanı, din adamı vb.) tarafından sunulan profesyonel danışmanlık hizmetleridir. Aile içi şiddet, çocukların ihmali, kuşak çatışması, komşu ve akraba ilişkilerinin bozulması, ayrılma veya boşanma tehlikeleri gibi sorunların oluşumunda aile danışmanı önemli roller üstlenir. Aile fertlerine yönelik sosyal danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaşması, zamanla aile terapisi hizmetlerinin gelişmesine yardımcı olmuştur. Aile terapisi, değişik terapi (tedavi) konsept ve yöntemleri (iletişim odaklı, psiko-dinamik veya sistem teorisi yaklaşımları) uygulamaya koymaktadır. Aile danışmanlığının unsurları; 1- Aile fertlerinin her birisine yönelik bireysel danışmanlık hizmetleri (Fertle Sosyal Çalışma). 2- Ailenin bütününü kapsayan toplu danışmanlık hizmetleri. 3- Anne ve(ya) baba ile çocukları arasındaki sosyal münasebet ve sorunlar ekseninde odaklaşan danışma hizmetleri. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

4- Kardeşler arasındaki münasebet ve sorunlar ekseninde odaklaşan danışma hizmetleri. 5- Karı koca arasındaki münasebet ve sorunlar ekseninde odaklaşan danışma hizmetleri. 6- Ailenin yakın sosyal çevresinin (akrabaların veya komşuların) içinde bulunduğu danışmanlık hizmetleri. Kadına yönelik aile içi şiddet; temel insan hakları ve özgürlüklerin ihlali ve kadınla erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkilerinin sonucu ortaya çıkan toplumsal bir sorundur. Kadın konukevleri, kadınlara can güvenliği, kendilerini toparlamak için zaman ve yaşamlarına uzun vadeli ve geniş açıdan bakabilmeleri için ihtiyaç duydukları emniyetli bir ortam sağlamaktadır. Kadın ve Erkek Konukevleri Kadın ve erkek konukevi diğer bir adıyla kadın ve erkek sığınma evi, eşi veya akrabaları tarafından fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara uğramaları sebebiyle sosyal, ekonomik ve psikolojik problemleri olan ve evinde yaşaması imkânsız hâle gelen kadın ve erkeklerin sığındıkları ve sosyal hizmetler çerçevesinde geçici olarak korundukları yatılı ve ücretsiz kuruluşlardır. Konukevlerinde barınma süresi azami 3 aydır. Burada eşiyle, ailesiyle arasında meselesi olanların anlaşmazlıklarının giderilmesine, giderememe halinde ise hukuki problemlerin çözümüne yardımcı olunur. Bireylerin kendi kendine yeterli olabilmeleri maksadıyla bir iş ve meslek edinebilmeleri için gerekli tedbirler alınır. Kadına yönelik aile içi şiddet, temel insan hakları ve özgürlüklerin ihlali ve kadınla erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkilerinin sonucu ortaya çıkan toplumsal bir sorundur. Kadının yaşadığı şiddetin kaynağı onun zayıf, yetersiz ya da suçlu olması değildir. Bu anlayış çerçevesinde, sığınmaevi kuranların, işletenlerin ve sığınmaevinde çalışanların, sorunu toplumsal bağlantılarıyla kavraması, gerekçesi ne olursa olsun kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu benimsemesi ve şiddete uğrayan kadınların söylediklerine yargılayıcı olmadan inanması gerekir. Kadın güçlendirilerek hayatının kontrolünü ve varsa çocuklarının sorumluluğunu yeniden alması konusunda kendisine destek olunmalıdır. Bu alanda hizmet sunanların sorumluluğu, kadına ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde durabilecek güce kavuşmaları için bilgi ve becerilerini geliştirici desteği vermek ve var olan olanaklardan yararlanmalarını sağlamaktır (Karataş ve diğerleri, 2008:57). Bu merkezlerin yerleşim yerleri kadın ve çocukların güvenliği için gizli tutulmakta hatta sığınmaevleri ile ilgili basılı broşürlerde dahi ulaşım adresleri belirtilmemektedir. Buradan hizmet almak isteyen kadın ve erkekler, Aile ve sosyal Politikalar il Müdürlüklerine, belediyelere, STK'lara ve kadın danışma merkezlerine başvurmalıdırlar. Kadınlar bu merkezde güvenli barınma imkânının yanında kendilerine ve çocuklarına yönelik sosyal ve psikolojik destek, hukuksal danışmanlık ile mesleğe yönlendirme hizmetlerinden de yararlanırlar. Sığınmaevlerinde idari personelin yanı sıra sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi, hemşire ve tercihen bayan yardımcı personellerin görevlendirilmesi uygundur. Kadın konukevleri, kadınlara can güvenliği, kendilerini toparlamak için zaman ve yaşamlarına uzun vadeli ve geniş açıdan bakabilmeleri için ihtiyaç duydukları emniyetli bir ortam sağlamaktadır. 18 yaş üstünde olan ya da resmi evlilik yoluyla reşit sayılan 17 yaşını doldurmuş ve aşağıdaki sorunlardan en az birini yaşayan Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Sığınma evi ile ilgili kadınla yapılan görüşmede mekân son derece önemlidir. kadınlar konukevlerinden hizmet almaktadır: eşlerarası anlaşmazlık nedeniyle evini terk eden, terk edilmesi sebebiyle yardıma ihtiyaç duyan, fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik istismara uğrayan, boşanma veya ölüm nedeniyle ekonomik ve sosyal yoksunluk yaşayan erkek ve kadınlar. Bunun yanında, istenmeyen evliliklere zorlanan, evlilik dışı hamile kalan ya da çocuk sahibi olan ve bu nedenle ailesi tarafından kabul edilmeyen, önceden alkol veya uyuşturucu bağımlısı olup tedavi görmüş ve alışkanlıklarını terk eden, cezaevinden yeni çıkmış olup yardım ve desteğe ihtiyacı olan, çevre koşulları nedeniyle ekonomik ve sosyal yoksunluk yaşayan kadınlar (Suğur, 2009). Ayrıca barınma ihtiyacı duyan, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olan, fuhşu meslek edinmiş, psikiyatrik hastalığı olan, bulaşıcı hastalığı olan tüm kadınların farklı ihtiyaçlarına cevap verecek ihtisaslaşmış sığınma evi hizmeti sunulması gerekir. Bu kurumda çalışan sosyal çalışmacının görevlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Sığınma evine kabulü yapılan kadınlar için gerekli evrak sürecini yönetmek, kadınlara sığınma evini ve sahip oldukları hakları tanıtmak. Kadınların ve çocuklarının gerekli hizmetleri almalarını sağlamak, sığınma evine uyum sağlamalarında yardımcı olmak, her kadının bireysel olarak ihtiyaç analizini diğer meslek erbaplarıyla birlikte hazırlamak. Sığınma evinden sonraki yaşamlarında kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlayacak iş ve meslek edinmelerini sağlayacak kurum ve kuruluşlarla bağlantıya geçmek ve sığınma evinden ayrılmaları halinde gerekli ise izleme çalışmalarına devam etmek. Kadınların hukuki sorunlarında onlara yardımda bulunmak ve sorunlarının çözülmesi için bireysel düzeyde kadın ve çocuğuyla, grup ve aile düzeyinde kadının yakın çevresi ve kurumlarla toplumsal çalışmalar, politika belirleme, standart belirleme vb. düzeylerde mesleki uygulamaları gerçekleştirmek ve bunlarla ilgili kayıtları tutmaktır (Karataş ve diğerleri, 2008:106). Sığınma evlerinde anneleriyle birlikte kalan çocukların duygusal ve fiziksel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi ve anne-çocuk ilişkisinin güçlendirilmesi çalışmaları yapılmalıdır. Sığınma evlerine alınabilecek kadınlarla görüşmeler kadın danışma merkezlerinde yapılır. Sığınma evi ile ilgili kadınla yapılan görüşmede mekân son derece önemlidir. Bu nedenle danışma merkezi görüşme mekânı sade döşenmiş, sessiz, yeterli düzeyde aydınlatılmış ve ısıtılmış, mahremiyeti sağlayacak koşullara sahip olmalıdır. Dışarıdan görülmemeli, ses yalıtımı iyi olmalıdır (Yalın ve ark. 2008). Bu görüşme esnasında kadına ilişkin gerekli bilgiler öğrenilir, kadın görüşme formu doldurulur, sorun analiz edilir, daha önce denediği çözüm yolları konuşulur, denemediği/bilmediği seçenekler anlatılarak her bir seçeneğin avantajları ve dezavantajları değerlendirilir, kadının danışma merkezinden beklentileri öğrenilir, sığınma evine girmek istiyorsa sığma evinin koşulları anlatıldıktan sonra karar vermesi sağlanır. Risk değerlendirmesi yapılır, ölüm tehdidi varsa acilen koruma sağlanır, başvuran kadının durumu sığınma evinden yararlanmaya uygun değilse, danışma merkezinden gereksinim duyduğu hizmeti almaya devam edebileceği belirtilir. Kadına ilişkin değerlendirmeler yapılırken çocukları varsa onların durumu da göz önünde tutulur. İhtiyaca göre kadın, çözüm için destek olabilecek diğer hizmet Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

kuruluşlarına yönlendirilir. Meslek elemanı, başvuran kadının durumunu onunla birlikte değerlendirir, sığınma evinden yararlanması gerektiği konusunda karar verildiğinde kadın, zaman kaybetmeden sığınma evine yerleştirilir (Karataş, diğerleri, 2008:46). Toplum merkezi hizmetlerinden kaynaklara ulaşmada güçlük çeken ve dezavantajlı konumdaki yörelerde yaşayan bütün sosyal gruplar yararlanır. Toplum merkezlerinde oluşturulacak hizmetler toplumun gereksinimlerine dayanmalı ve herkese açık olmalıdır. Toplum merkezlerinin temel amacı, insanları birbirleriyle kaynaştırmak ve işbirliği içinde ilişkilerini geliştirmektir. Toplum Merkezleri Toplum merkezleri; hızlı toplumsal değişme, kentleşme ve göçün yarattığı sorunlar doğrultusunda, bireylerin, grupların, ailelerin ve toplumun sorunlarla baş edebilmeleri ve bireylerin katılımcı, üretken ve kendine yeterli hale gelmesi amacıyla koruyucu-önleyici, eğitici-geliştirici, rehberlik ve rehabilite edici işlevlerini, bir arada ve en kolay ulaşılabilir biçimde sunan gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarıdır (SHÇEK Toplum Merkezleri Yönetmeliği, 2000). Bu hizmetler kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve gönüllülerin işbirliği ile yürütülür. Toplum merkezi hizmetlerinden kaynaklara ulaşmada güçlük çeken ve dezavantajlı konumdaki yörelerde yaşayan bütün sosyal gruplar yararlanır. Toplum merkezleri yoğun göç alan bölgeler, gecekondu bölgeleri, kalkınmada öncelikli bölgeler ve ihtiyaç duyulan diğer bölgelerde faaliyet gösterirler (Seyyar ve Genç, 2010). Toplum merkezlerinde oluşturulacak hizmetler toplumun gereksinimlerine dayanmalı ve herkese açık olmalıdır. Belirli bir düşüncenin, inancın veya grubun merkezi olmaktan öte, birleştirici ve tüm toplumu kuşatıcı olmalıdır. Toplum merkezleri, yerel toplumun birçok sorunuyla ilgili olarak düzenlediği etkinlikler nedeniyle yerel toplumdaki kuruluşlar arasında köprü oluşturmakta ve kuruluşların birbirleriyle olan ilişkilerini geliştirici rol oynamaktadır. Toplum merkezlerinin temel amacı, insanları birbirleriyle kaynaştırmak ve işbirliği içinde ilişkilerini geliştirmektir. Toplum merkezleri halk katılımına dayalı çalışmalar yoluyla demokratik yapılanmayı güçlendirir. Halkın ortak etkinlikler içinde tartışma yapabilme, birbirlerini daha iyi anlama ve hoşgörülü olma gibi tutum ve davranışları gelişir. Organizasyon, işbirliği ve işbölümü deneyimleri kazanılır (Koçyıldırım, 1999). Toplum Merkezleri Hizmetleri: Yöre halkının bilgi ve bilinç düzeyinin arttırılması, Bireyin üretken hale getirilmesi, Özellikle kadının aile ve toplum içindeki statüsünün yükseltilmesi, Kadının sağlık, beslenme, çocuk gelişimi ve eğitimi, aile planlaması ve ev ekonomisi konularında bilgilendirilmesi, Aile içi etkileşimin güçlendirilmesi, Ortak sorunları olan bireyler arasında dayanışma ve destek oluşturma Kadın, çocuk ve gençlere vatandaşlık hakları, insan hakları, çocuk hakları ve bu hakların nasıl kullanılacağını öğretilmesi Çeşitli konularda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, Sosyal kültürel açıdan çok boyutlu ilgi alanlarının geliştirilmesi çalışmaları yapmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Toplum Merkezlerinde çalışma yöntemleri: 1- Sosyal kişisel çalışma, toplum merkezlerinde sosyal kişisel çalışma yöntemi ile suçluluk, sakatlık, okul başarısızlığı, yoksulluk, aile çözülmeleri, yaşlılık, işsizlik vb. sorun alanlarında bireyin ve ailesinin sorunlarıyla ilgilenir, gerekli görülen yardımlar ilk elden verilir. Daha büyük sorunlarda kişiye yardımcı olabilecek kaynaklar tavsiye edilir ve buralara havale edilir. Bu tür vakalar izlemeye alınarak kayıtları tutulur. 2- Sosyal grup çalışması, bu yöntem boş zamanları değerlendirici grup faaliyetlerinde grubun dinamiğini, ilişkilerini değiştirmek, ortak kararlar almalarını kolaylaştırmak, iş birliği ve güven duygusu içinde çalışmalarını sağlamak amacıyla destekleyici, tedavi edici ve geliştirici olarak kullanılır. Grup süreçlerinin raporları tutulur ve tüm faaliyetler genelde bir bütünün parçaları olarak görülür. 3- Toplumla çalışma, bu çalışma yöntemi, sosyal refah amaçları için toplumda değişiklik yaratmayı hedef alan ve bu yöndeki çalışmaların en etkin bir biçimde toplumun demokratik katılımı ile gerçekleşeceğine inanan bir sosyal hizmet yöntemidir. Bu yöntem insanların temel gereksinimlerini karşılayabilmek için eşit haklara sahip olduklarına inanır ve toplumdaki ortak sorunlarla ilgili karar alınmasında tüm üyelerin sorumlu olduğunu kabul eder (Koçyıldırım, 1999). Toplum merkezlerinin hedefleri: 1- Hizmet verdiği bölgelerde toplum kesimlerinin daha iyi hayat şartlarına ulaşmalarına yardımcı olmak. 2- Kentsel alanda yaşama biçimlerinde izlenen farklılaşmayı azaltmak. 3- Halkın, kendi sorunlarının farkına varmalarına yardımcı olmak, birlikte çözüm yolları araştırarak birbirlerini anlama ve hoş görülü olma gibi tutum ve davranışları geliştirmek. 4- Sosyal barışı temin edici ve kuvvetlendirici sosyo-kültürel etkinliklerde bulunmak. 5- Sosyal sorunları yerinde tespit ederek, çözüm önerilerini halk ile birlikte üretmek. 6- Sorunların çözümü için mevcut kaynakların etkinliğini ve verimliliğini artırmak, işbirliği ve eşgüdümü sağlamak. 7- Öncelikle çocuk, kadın, genç olmak üzere tüm bölge halkına gelişkin beceriler kazandırmak. 8- Bölgede istihdam ve gelir kaynakları oluşturmak. 9- Fertlerde özgüven duygusunu ve kendini ifade gücünü artırarak, birlikte iş yapmak (örgütlü davranış) ve katılım kapasitelerini geliştirmek. 10- Kendi durumlarını düzeltme kapasitelerini geliştirmek. 11- Bölgede çevre duyarlılığını artırarak, çevrenin iyileştirilmesi yönünde kendilerine imkânlar sağlamak. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

12- Toplumda farklı cins, yaş, kültür ve etnik gruptan olan insanların birbirlerini anlamaya çalışarak bir arada yaşama, üretme, paylaşma, dayanışma içinde olma ve mahallelilik bilinci geliştirmek. 13- Toplumdaki doğal liderleri ortaya çıkarmak ve gönüllü liderler yetiştirmek (Seyyar ve Genç, 2010). Toplum merkezlerinde Gerçekleştirilen Etkinlikler: Anne çocuk eğitim programı, kadının insan hakları programı, baba destek eğitim programı, baba eğitimi, aile içi etkileşimi güçlendirme projesi, ortak sorunları olan fertler arasında dayanışma ve destek oluşturma çalışmaları, yurttaşlık ve çocuk hakları eğitim programı, çeşitli seminer, konferans, panel, söyleşi, erken çocukluk gelişimi destekleme projesi, okul öncesi eğitim programları. İşlevsel yetişkin okuryazarlık programı, okul başarısını yükseltmeye yönelik kurslar, kütüphane ve etüt çalışmaları, ev kadınını destekleme projesi, evde çocuk bakıcılığı projesi, çeşitli mesleki kurslar (halıcılık, dikiş, nakış, ebru, bilgisayar, yaşlı bakımı, hasta bakımı vb.), kermes ve sergiler, çevre duyarlılığının geliştirilmesi çalışmaları, çevrenin iyileştirilmesi yönünde çalışmalar. Her yaş için eğlence programları, tiyatro, sinema, drama, resim, müzik, şenlik, gezi programları, bölgesel kültürü yaşatmaya yönelik programlar (yöresel yemek yapımı, yöresel müzik, yöresel defileler, halk oyunları vb.), her yaş için sportif etkinlikler, koro, enstrüman kursları gibi müzik etkinlikleri, gösteri, özel gün kutlamaları etkinlikleri, satranç, dama, tavla kursları ve turnuvalar, rehberlik ve danışmanlık hizmetleri, resmi nikâh işlemleri. Aile Mahkemesi; aile fertlerinin sosyoekonomik ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında koruyucu, eğitici, destekleyici ve uzlaştırıcı hizmetlerin sağlanması maksadıyla oluşturulan mahkemedir. Aile Mahkemeleri Ailenin yapı ve işlevlerinde modernleşme çerçevesinde meydana gelen köklü dönüşümler, geniş aileden çekirdek aileye geçiş süreci olarak betimlenmektedir. Siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda, doğrudan aile ile ilgili olmayan makro dönüşümler yanında, bu alanlardaki yetersizlikler, artan işsizlik, yoksulluk gibi makro sorunlar, ailenin yapı ve işleyişi üzerinde bir dizi dışsallıklar yaratmaya devam etmektedir. Bu bağlamda, aile alanında bir pastiş oluşturan geleneksel beklentilerle modern beklentiler, ailede gerginliklere, uzlaşmazlıklara, çelişki ve çatışmalara ve hatta ailenin dağılmasına ve aile bireylerinin bir dizi ardıl sorunlarla yüz yüze gelmesine yol açmaktadır (Başer, 2006). Aile Mahkemesi, aile fertlerinin sosyo-ekonomik ihtiyaçlarının karşılanması kapsamında koruyucu, eğitici, destekleyici ve uzlaştırıcı hizmetlerin sağlanması maksadıyla oluşturulan mahkemedir. Mahkemelerde hâkimin yanında sosyal hizmet uzmanı, psikolog ve pedagog yer almaktadır (Seyyar ve Genç, 2010:22). Türkiye de henüz çok yeni olan Aile Mahkemeleri ve bu mahkemelerde görev yapan uzmanlar ailenin bütünlüğünü koruma ya da bireylerin yaşanan bu travmadan en az düzeyde etkilenmelerini sağlamaya yönelik; bilginin üretilmesi ve uygulayıcılarla paylaşılması düşüncesiyle ekip çalışması anlayışı içerinde değişik çalışmalar yapmaktadır (Mavi ve diğerleri, 2006). Görev Alanları: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Aile Koruma Kanunu na göre, aile fertlerinden birinin aile içi şiddete maruz kalması halinde Sulh Hukuk Hâkimi Grekli tedbirleri alır. Aile Mahkemelerinin görev alanına giren konular, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun un 6. Maddesinde yetişkinlere ve küçüklere yönelik koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alınmasıyla ilgili hükümlerde belirtilmiştir (Türkiye de Aile Mahkemeleri Uygulaması ve Uygulamanın Değerlendirmesi, 2009). 1- Yetişkinlere yönelik görevleri: a. Evlilik birliğinden doğan yükümlükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmak, b. Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli tedbirleri almak, c. Resmî veya özel sağlık veya sosyal hizmet kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmek, d. Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermek. 2- Küçüklere yönelik görevler: a. Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli tedbirleri almak, b. Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş hâlde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak, bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmek, c. Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin tedbirleri almak, d. Kamu veya özel işyerlerine veya meslek sahibi birinin yanına yerleştirmek. Toplumun ve millet olma ruhunun devam edebilmesi için ailenin korunması esastır. Aynı aile ortamında ve(ya) aynı çatı altında yaşayan, özellikle kadın ve çocukların şiddete karşı korunmasını öngören 1998 tarih ve 4320 sayılı kanun, ailenin korunmasını sağlamaktadır. Kanuna göre, aile fertlerinden birinin aile içi şiddete maruz kalması halinde Sulh Hukuk Hâkimi şu tedbirlerden bir ya da bir kaçına birlikte veya uygun göreceği başka tedbirlere hükmedebilir: Kusurlu eşin; 1- Diğer eşe veya çocuklara veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması, 2- Müşterek evden uzaklaştırarak bu evin diğer eşe ve varsa çocuklara tahsis ile diğer eş ve çocukların oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması, 3- Diğer eşin, çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi, 4- Diğer eşi, çocuklarını iletişim vasıtalarıyla rahatsız etmemesi. 5- Varsa silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesi, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Dayak atılan veya kötü muamele gören aile bireyleri için kanundaki tedbirlerin alınabilmesi için ihbar etmek yeterlidir. Sosyal çalışmacı, insanları refahla buluşturmak için mevcut kaynakları sonuna kadar kullanan ve insanların sosyal hayatlarını harekete geçiren aktif bir uygulayıcıdır. 6- Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak ortak konuta gelmemesi veya ortak konutta bu maddeleri kullanmaması. Yukarıdaki hükümlerin tatbiki maksadıyla öngörülen süre 6 (altı) ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması hâlinde tutuklanacağı ve hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedileceği hususunda kusurlu eşe ihtar verilir. Hâkim, çocukların üzerinde şiddet uygulayan anne veya babanın psikolojik kontrolü veya alkol kullanan aile bireylerinin alkol bağımlısı olup olmadıklarının tespiti, eğer alkol bağımlısı iseler tedavilerinin yapılması için hastaneye gönderilmeleri, tacize uğrayan çocukların yurtlara veya uygun görülen yakınlarına verilmesi gibi tedbirlere de karar verebilir. Dayak atılan veya kötü muamele gören aile bireyleri için kanundaki tedbirlerin alınabilmesi için ilgili kuruma ihbar etmek yeterlidir. Aile Mahkemeleri Kanunu nun Aile mahkemeleri bünyesinde bulunan uzmanlar başlığını taşıyan beşinci maddesine göre, her aile mahkemesine Adalet Bakanlığınca, tercihen, evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim yapmış olanlar arasından, birer psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı atanır. Psikolog, bireylerin, duygu ve düşüncelerini, davranışlarını, zekâ ve yeteneklerini anlamaya çalışarak, onların davranışlarının düzeltilmesine ve geliştirilmesine yardımcı olup bireylerin çevreleriyle olan uyum sürecindeki uyumsuzlukları inceleyip çözüm yolları sunmaya çalışır. Pedagog, eğitim bilimi uzmanıdır, özellikle çocuklarla ilgili çalışmalar yapar. Çocukların sosyal problemlerinin çözümüyle ilgilenir. Sosyal çalışmacı ise, insanları refahla buluşturmak için mevcut kaynakları sonuna kadar kullanan ve insanların sosyal hayatlarını harekete geçiren aktif bir uygulayıcıdır. Zihinsel hastalıkların ve uyumsuzlukların, kişisel ve sosyal sorunların çözümlenmesi için tedavi uygulanmasını sağlar. Rahatsızlığı meydana getiren faktörleri ortaya çıkarmak için kişilerin sosyal durumlarını inceler; problemlerini çözmek için çaba harcar, gerekli sosyal servislerle ilişki kurar; kişiye ve aileye uygulanacak ihtiyaç ve bakımı tespit eder (Fliz ve diğerleri, 2009). Bu uzmanlar, birbirine alternatif değil, birbirlerini tamamlayıcı ekip olarak çalışırlar. Hâkimin görüş bildirilmesi istenen davada aile bireyleri ve onların sosyal çevreleri çeşitli perspektiflerden yola çıkılarak incelenir ve bu üç meslek elemanı inceleme sonucu ortak hazırladıkları raporu hakime sunarlar. Görüşme ve incelemede uygulanan sosyal hizmet yaklaşımında öncelikle sürece dâhil olan bireylerin özgeçmişi ve aile bilgileri, içinde bulundukları sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik özellikleri belirlenir. Bireylerin içinde bulundukları sorunun nedenleri, etkileri ve sonuçlarının bütünden özele doğru analiz edilir özelde de tarafların sosyal ilişkilerini dikkate alınır, sorunların bireyler üzerindeki etkisini gidermeye ya da azaltmaya yönelik çözüm önerileri belirlenir. Ayrıca konu hakkında bireyleri bilgilendirerek toplum kaynaklarını kullanmaları yönünde de danışmanlık yapılır (Mavi ve diğerleri, 2006). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL HİZMET KURULUŞLARI Tüm huzurevlerinin açılması için gerekli olan şartları yönetmelikler halinde düzenleme, ruhsat verme ve denetleme yetkisine sahip resmî kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dır Huzurevleri Huzurevleri; sağlıklı yaşlıları huzurlu bir ortamda korumak ve bakmak, sosyal, fiziksel ve moral ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişileri tarafından kurulan ve yirmi dört saat yatılı hizmet veren en az yirmi kapasiteli sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Türkiye'de huzurevi olarak adlandırılan kuruluşlar, daha fazla kendi başına evde kalmakta zorlanan yalnız, kimsesiz, yardıma muhtaç, 60 yaşın üstünde olan sağlıklı (yani bakıma muhtaç olmayan) yaşlıları kabul etmektedir (SHÇEK Özel Huzurevleri İle Huzurevi Yaşlı Bakım Merkezleri Yönetmeliği, 2008). Huzurevine Kabul Şartları: 1- Beden fonksiyonlarında kendi ihtiyacını karşılamasına engel olacak sakatlığının ve bir hastalığının bulunmaması. 2- Yaşlının ruhi sağlığı yerinde olması. 3- Yaşlının, bulaşıcı ve sürekli tedavi gerektiren ağır hastalığı olmaması. 4- Uyuşturucu ve alkol kullanmaması. 5- Sosyal ve ekonomik yoksunluk içinde bulunduğu, sosyal inceleme raporu ile saptanmış olması. Ülkemizde kamu kurum ve kuruluşlarına, dernek ve vakıflara ve özel kişilere bağlı olarak açılan huzurevleri bulunmaktadır. Tüm huzurevlerinin açılması için gerekli olan şartları yönetmelikler halinde düzenleme, ruhsat verme ve denetleme yetkisine sahip resmî kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dır. Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Bu merkezler, tek başına ihtiyaçlarını gideremeyen, bir başkasının bakımına ve yardımına ihtiyacı olan bakıma muhtaç yaşlılara, gerek aktif sosyal bakım hizmetleri açısından, gerekse psiko-sosyal ve tıbbi rehabilitasyon programları açısından geniş kapsamlı bakım tedavi hizmetleri sunan sosyal bakım kurumlarıdır. Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri, 60 yaş ve üzerindeki muhtaç yaşlıları korumak, bakmak, sosyal, psikolojik ve fiziksel gereksinimlerini karşılamak, sürekli bakıma ve rehabilitasyona gereksinim duyanlara bakım ve rehabilitasyon hizmeti vermekle görevli ve yükümlü olan yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Bu merkezler, yaşlı kişilerin yaşamlarını sağlık, huzur ve güven içinde sürdürmeleri amacıyla, kendi kendilerini idare edebilecek şekilde rehabilitasyonlarının sağlandığı, tedavisi mümkün olmayanların ise sürekli olarak özel bakım altına alındığı kurumlardır. Rehabilitasyon, doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık ya da kaza sonucu kalıcı veya geçici olarak bedensel ve zihinsel yeteneklerini değişik derecelerde yitiren yaşlıların, mevcut fonksiyon kapasitelerinin belirlenerek tedavi edilmesi, geriye kalan güç ve yeteneklerinin geliştirilerek fiziksel, psikolojik sosyal ve ekonomik yönden var olan kapasitelerinin desteklenmesi ve günlük yaşamda Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Yaşlılara yönelik hizmetler daha çok kurumsal bakım üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yaşlı Hizmet Merkezi; yaşlı bireylerin hayat kalitesinin arttırılması maksadıyla gündüzlü bakım ve evde bakım hizmeti sunmak üzere açılan ve faaliyet gösteren merkezlerdir. bağımsız duruma gelmelerine yönelik çalışma ve yardımların tümünü kapsamaktadır (SHÇEK Huzurevleri İle Huzurevi Yaşlı Bakım Ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliği, 2001). Ağır felçli, sakat ve yatalakların bakım ve korunmalarını sağlamak amacıyla, huzurevleri bünyesinde özel bakım birimleri oluşturulmuştur. Özel bakım birimlerine, 60 yaşın üstünde, akıl ve ruh sağlığı yerinde, uyuşturucu madde, alkol vb. madde bağımlılığı olmayan, bulaşıcı veya sürekli tedavi gerektiren bir hastalığı bulunmayan yatağa bağımlı yaşlıların kabulü yapılmaktadır (Seyyar ve Genç, 2010). Yaşlılara yönelik hizmetler daha çok kurumsal bakım üzerinde yoğunlaşmaktadır. Huzur evleri ile yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri; yaşlıları huzurlu bir ortamda korumak ve bakımlarını sağlamanın yanında maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesi, ihtiyaçlarının karşılanması, sosyal sorunlarının çözümlenmesi ve hayat standartlarının iyileştirilmesi amacıyla açılan sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Kendi gereksinimlerini karşılamasını engelleyici bir rahatsızlığı bulunmayan, yeme, içme, banyo, tuvalet ve bunun gibi günlük yaşam etkinliklerini bağımsız olarak yapabilecek durumda olan yaşlılar Huzurevlerine, günlük yaşam etkinliklerini bağımsız olarak gerçekleştiremeyecek yaşlılar ise Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerine kabul edilirler. Her iki merkezde sosyal ve psikolojik çalışmaları koordineli şekilde yürütmek üzere sosyal çalışmacı ve psikologlardan oluşan sosyal servisler vardır. Bu servisteki görevler Huzurevleri ile Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri Yönetmeliği madde 12 de şu şekilde belirtilmiştir; yaşlının kuruluşa kabulü ve uyumuna ilişkin mesleki çalışmaları yapmak, kuruluş ve çevre koşulları göz önüne alınarak yaşlılara ilişkin psiko-sosyal programlar hazırlamak, uygulamak ve değerlendirmek, yaşlının yakınlarıyla sağlıklı ilişki kurmasını sağlamak, hukuki sorunları olan yaşlılara yardımcı olmak, başvuru sahibi yaşlı yakınlarına danışmanlık ve yönlendiricilik yapmak, yaşlılara yönelik sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler düzenlemek, yaşlılıkla ilgili konularda yaşlı, yaşlı yakını, gizlilik ilkesine bağlı kalarak yaşlıya ilişkin tüm kayıtları tutmak, hazırlamak, dosyalamak, saklamak, hizmetin gerektirdiği tüm yazışma ve raporlaştırma işlemlerini sürdürmek, toplumsal sorumluluk çerçevesinde, kuruluşta verilen hizmetlere halkın gönüllü katkı ve katılımını sağlayıcı etkinlik programları düzenlemek, düzenlenen programların gerçekleştirilmesi amacıyla gönüllü kişi ve kuruluşlar arasında işbirliği sağlamak, ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmak. Yaşlı Hizmet Merkezleri Yaşlı Hizmet Merkezi, yaşlı bireylerin hayat kalitesinin arttırılması maksadıyla gündüzlü bakım ve evde bakım hizmeti sunmak üzere açılan ve faaliyet gösteren merkezlerdir. Bu merkezler, yaşamını evinde sürdüren yaşlılara boş zamanlarını çeşitli aktivitelerle değerlendirme, sosyal ilişkilerini arttırma ve günlük yaşam aktivitelerini geliştirmelerini destekleyerek, yaşam kalitelerinin yükseltilmesine, kendi sosyal ortamlarından kopmadan sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Yaşlı bakım merkezlerinin gündüzlü bakım hizmetinin müracaatçı grubu; yaşamını evde ailesi, akrabalarıyla veya yalnız sürdüren sağlıklı yaşlılar ile demans, alzheimer gibi hastalığı olan yaşlılardır. Yaşlı danışma merkezlerine üye olan yaşlılara psikolojik danışmanlık, çeşitli konularda rehberlik, el becerilerine yönelik faaliyetler, basit sağlık yardımları gibi hizmetler sunulmaktadır. Yaşlı bakım merkezleri tarafından verilen evde bakım hizmeti; akıl ve ruh sağlığı yerinde olan, tıbbi bakıma ihtiyacı olmayan ve herhangi bir özrü bulunmayan yaşlılara sunulan bir hizmettir. Bu hizmetler, hane halkının tek başına veya komşu akraba gibi diğer destek unsurlarına rağmen yetersiz kaldığı durumlarda yaşlılara evde yaşamlarını devam ettirebilmeleri için yaşam ortamlarının iyileştirilmesi, günlük yaşam faaliyetlerine yardımcı olunması amacıyla sunulan sosyal, fiziksel ve psikolojik destek hizmetleridir. Gündüzlü Bakım hizmetlerinin amaçları: Yaşlıların yaşam ortamlarını iyileştirmek, Boş zamanlarını değerlendirmek, Sosyal, psikolojik ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında yardımcı olmak, Rehberlik ve mesleki danışmanlık yapmak, Kendi imkânlarıyla karşılamakta güçlük çektikleri konular ile günlük yaşam faaliyetlerinde destek hizmetleri vermek, İlgilerine göre faaliyet grupları kurarak sosyal faaliyetler düzenleyerek sosyal ilişkilerini zenginleştirmek, Aktivitelerini artırmak ve gerekli olduğu zamanlarda aileleri ile dayanışma ve paylaşma sağlanarak yaşlının yaşam kalitesinin artırmak Kurum bakımı, korunmaya ve bakıma muhtaç yaşlıların sağlık, sosyoekonomik ve psikolojik gereksinimlerinin yetişmiş kişilerce karşılandığı, onların refah ve mutluluğunu temel alan bir hizmet türüdür. Kurum bakımı, hukuki düzenlemelerin çizdiği çerçeve içinde, devlet, yerel yönetimler, gönüllü kişi ve kuruluşların işbirliği ile yürütülmektedir. Kuruluş ve işletme giderleri oldukça yüksektir. Bu nedenle geliri, serveti olanlar için ya da aile desteği bulunanlar için kısmen ücretli olması benimsenmiştir (Altan ve Şişman,, 2011). Yaşlı Dayanışma Merkezleri Yaşlı dayanışma merkezleri, evlerinde yalnız yaşayan ya da aileleri ile birlikte yaşayan 60 yaş ve üstündeki yaşlı insanların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını gidermede destek hizmetleri sunan gündüzlü kuruluşlardır. Yaşlı danışma merkezlerine üye olan yaşlılara psikolojik danışmanlık, çeşitli konularda rehberlik, el becerilerine yönelik faaliyetler, basit sağlık yardımları gibi hizmetler sunulmaktadır. Ayrıca, bu merkezlerde yaşlılar için sohbet ve eğlence toplantıları da düzenlenmektedir. Merkezler, yaşlı insanların bir araya gelerek sohbet etmeleri, ortak alan ve sorunlarını paylaşabilmeleri, sorunlara yönelik birlikte çözüm yolları aramaları, boş zamanlarını verimli bir şekilde geçirmeleri, yalnızlık duygusu hissetmemeleri için uygun bir ortam hazırlamakta ve yaşlıların sosyalleşmesini kolaylaştırmaktadır (Seyyar ve Genç, 2010). Bu kuruluşların görevleri şunlardır: 1- Hayatını evde yalnız veya ailesi ile birlikte sürdüren yaşlıların boş zamanlarını değerlendirmelerine yardımcı olmak. 2- Hayat şartlarını iyileştirmek. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

3- Günlük yaşamla ilgili etkinliklerine yardımcı olmak. 4- Rehberlik ve mesleki danışmanlık hizmetleri vermek. 5- Kendi imkânları ile karşılamakta güçlük çektikleri konularda destek hizmetleri vermek. 6- Sosyal ilişkilerini ve aktivitelerini artırmak. 7- Dengeli ve düzenli beslenme, sağlık eğitimi, sosyal katılım ve sosyopsikolojik sorunlara ilişkin eğitim çalışmalarıyla, sosyal hayattan izole olmadan bireyi yaşama bağlamak. ÇOK AMAÇLI SOSYAL HİZMET KURULUŞLARI Bir sosyal hizmet kuruluşu, kuruluş aşamasında iki veya daha fazla amaca hizmet edecek şekilde kurulabilir. Çok Amaçlı Sosyal Hizmet Kuruluşu, aynı yerleşkede ve/veya binada, birden çok sosyal hizmet kuruluşunun tek yönetim ve denetim altında kurulmasına ve çalışmasına imkân tanıyan sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Mevcut sosyal hizmet kuruluşları, il müdürlerinin teklifi ve Genel Müdürlüğün onayı ile veya doğrudan Genel Müdürlük emri ile mevcut yönetmeliklerce belirlenmiş hizmet alanlarına ek olarak bir başka hizmet alanını veya alanlarını kapsayacak şekilde, Çok Amaçlı Sosyal Hizmet Kuruluşu konumuna geçirilebilir. Bu şekilde işlev değiştirmiş olan kuruluşun yönetici ve görevlileri, yeni hizmet alanlarına ilişkin çalışmaları bu alanlara ilişkin mevzuata uygun olarak yürütmekle yükümlüdür. Bir sosyal hizmet kuruluşu, kuruluş aşamasında iki veya daha fazla amaca hizmet edecek şekilde kurulabilir. Bu şekilde kurulmuş olan sosyal hizmet kuruluşlarının yönetici ve görevlileri çalışmalarını, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütürler. Mevcut sosyal hizmet kuruluşları, doğal afetler, göçler ve çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel gereksinimler sebebiyle, geçici olarak çok amaçlı kuruluşlar şeklinde işlev görebilir. İhtiyaç sahiplerinin, sosyal hizmet kuruluşlarının barınmabeslenme veya mekânsal olanaklarından yararlandırılması konusunda, il müdürleri yetkilidir. Sosyal hizmet kuruluşlarının üç aydan fazla süreyle hizmet vermesi konusunda, Genel Müdürlük yetkilidir (SHÇEK, 2000). Bunların yanında kısa vadeli olarak farklı cinsiyette ve her yaş grubu insana hizmet veren barınma evleri bu başlık altında işlenmiştir. Çünkü aynı amaca hizmet etmekle birlikte farklı müracaatçıları aynı anda barındırmakta ve hizmet vermektedirler. Barınma Evleri Barınma evleri; evsiz, sokakta kalmış, yolda kalmış, evlerinden kısa vadeli kaçmış kimselerin durumlarındaki aciliyet ortadan kalkıncaya kadar geçici olarak barındıkları kuruluşlardır. Bu misafirhaneler yolda, sokakta ve açıkta kalmış insanların kalıcı olarak yerleşecekleri yerler için bir geçiş noktasıdır. Bu tür insanlar ihbar ya da araştırma sonucu tespit edilir, kurum bakımına alınır, elbiseleri değiştirilir, banyo ve kişisel temizlikleri yapılır, karınları doyurulur, üç ayı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

Barınma evleri; evsiz, sokakta kalmış, yolda kalmış, evlerinden kısa vadeli kaçmış kimselerin durumlarındaki aciliyet ortadan kalkıncaya kadar geçici olarak barındıkları kuruluşlardır. Önemli toplum sağlığı sorunlarından biri olan evsizlik, sağlık risklerini ve problemlerini de beraberinde getirmektedir. geçmeyecek şekilde geçici olarak barınma evlerinde barındırılır. Daha sonra durumuna uygun bir kuruluşa sevki yapılır veya yerleştirilirler. Bu durumdaki insanlar evsiz insanlardır. Geleneksel konutların dışında; sokaklar, terkedilmiş evler, otobüs durakları, parklar gibi toplumsal alanlar ve konut olarak tasarlanmamış yerlerde ya da evsiz barınaklarında yaşayanlara evsiz insanlar denir (Işıkhan, 2006). Barınacak herhangi bir yeri olmayan, bedenî, zihnî veya ruhi sorunları sebebiyle herhangi bir sosyal kurum ve kuruluşun hizmetlerinden yararlanamayan, kendi başına sokaklarda yaşayan, dilencilik yapan yetişkin ve yaşlı insanların aciliyet ortadan kalkıncaya kadar beslenme ihtiyaçlarını karşılamak ve kısmi barınma imkânı sağlamaktadır. Bu tür insanlar, sağlıksız beslenme koşulları içinde yaşamak mecburiyetinde kaldıkları gibi toplum için de tehlikeli olabilmektedir. Barınma evleri, bu tür evsiz veya evden kaçmış kadın ve erkekler için iki ayrı binada ya da tek bina içerisinde iki bölüm olarak düşünülmüş geçici yatılı kuruluşlardır. Binaların her birinde en az bir tane koğuş biçiminde yatak odası, bölmelerle ayrılmış birkaç kurnalı banyo, yemek odası, çamaşır odası, tuvalet, ambar, depo ve bir büro olması, kalorifer ve sıcak su tertibatı ile bir araç bulunması gerekir. Evsizlik dünyanın birçok ülkesi gibi, ülkemiz içinde önemli bir sorundur. Hızlı nüfus artışı, göç, çarpık kentleşme, konut sorunu, işsizlik, sosyal güvenceden yoksunluk, gelir düşüklüğü, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamama, yetersiz ve dengesiz beslenme, madde bağımlılığı gibi nedenlerle evsiz insanların sayısında ülkemizde ve dünyada belirgin bir artış olmuştur (Altun,1997). Önemli toplum sağlığı sorunlarından biri olan evsizlik, sağlık risklerini ve problemlerini de beraberinde getirmektedir. Evsiz erkek, kadın ve çocuklar, evi olanlara göre daha fazla sağlık problemleri yaşamakta ve sağlık bakımı almada birçok engelle karşılaşmaktadırlar. Hava koşullarından korunmanın zor olduğu ve hijyenik olmayan ortamlarda yaşama, yetersiz ve yanlış beslenme, uyku yetersizliği, madde kullanımı ve riskli cinsel ilişkide bulunma gibi etkenler nedeniyle evsizler ciddi sağlık problemleri yaşamaktadırlar (İlhan ve Ergün, 2010). Evsizler, evsizlik süresine bağlı olarak üç grupta incelenmektedir: 1- Epizodik evsizler: Evsiz kalabilme olasılığı yüksek olan ve zaman zaman evsiz kalan kişilerdir. Yoksulluk sınırının altında yaşarlar ve sürekli olarak evsiz kalma riskiyle karşı karşıyadırlar. 2- Geçici Evsizler: Evsizlik süresi çok uzun olmayan evsizlerdir. Kendilerini evsizlerden farklı olarak toplumun bir parçası olarak tanımlarlar. Anksiyete, depresyon semptomları, alkol, madde kullanımı görülebilir. Onları caddelerde görebiliriz, kabul edilmeyen yaşam stilleri vardır. Evlerini, işlerini ve sosyal statülerini tekrar kazanmak için çaba gösterirler. 3- Kronik Evsizler: Uzun süreden beri evsiz olan kişilerdir. Caddelerde yaşamayı normal olarak kabul ederler ve açıkça evsiz olarak tanımlanırlar. Toplumdaki diğer bireylerle iletişimlerinde çok şüphecidirler (Smith, 2000 Akt. İlhan ve Ergün, 2010). Barınma evleri her ilde bulunması gereken ve acil durumlarda, ihtiyacı karşılayan bir pozisyon almalıdır. Özellikle alkol ve uyuşturucu kullananların yuvası Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

hâline gelmemesi ve bu tür gerekçelerle açıkta kalan insanlar için ayrı bir birimin oluşturulması gerekir. Bu evler ciddi risk taşımaktadır. Buraya gelme gerekçeleri ve kişilerin özellikleri dikkate alınarak davranılması ve bu doğrultuda grupların oluşturulması gerekir. Evsiz ve barınma evlerinde konaklayacak olan kimsesiz veya kendisini korumasız hisseden insanlara bu kurumlarda sunulacak hizmetler kademeli olarak sunulur, bakım ve barınma sürecleri tamamlanır. Bu süreç şu amaşalardan oluşmaktadır: 1- Acil Yardım Hizmetleri: Acil yardım hizmetleri; barınma, yemek, giysi ve parasal yardımlardan oluşmaktadır. Bu birim, evsizlerin kuruma kabulunu sağlar. Özel ve acil ihtiyaçların karşılanmasını gerçekleştirir. Acil yardım hizmetleri, evsizlerin olumsuz yaşam koşullarına karşın geçici bir dinlenme, barınma ve korunma sağlamaktadır. 2- Geçiş Hizmetleri: Geçiş hizmetleri, evsizlere iş yardımı, sosyal hizmetler, sağlık hizmetleri, ruh sağlığı hizmetleri ve eve geçiş yardımlarını kapsamaktadır. Geçici yerleşmeler, evsizlik sorununun çözümünde önemli bir yer tutmaktadır. Bu aşama, evsizliğin çozümüne ilk adım olarak değerlendirilebilir. 3- Dengeleyici Hizmetler: Dengeleyici hizmetler; ev hazırlık programı, iş ve destekleme hizmetlerinden oluşmaktadır. Bu hizmetlerin ana hedefi, bireyleri, yaşam döngüsü çerçevesinde dengeye ulaşıncaya kadar desteklemektir (Işıkhan, 2006). 4- Destekleyici veya kalıcı hizmetler: Bu hizmetler evsizlerin süreç sonunda sürekli kalabilecekleri ve alışmaları gereken ortamı hazırlayıcı hizmetlerdir. Müracatçılara sürekli kalacakları yer hakkında bilgi verilir ve güvenli bir ortama yerleştirilirler. ÖZEL SOSYAL HİZMET KURULUŞLARI Özelleştirme; devlet mekanizmasının sahip olduğu ticari ve sanayi teşebbüslerin mülkiyet, yönetim ve denetimlerini tamamen veya kısmen özel kişi ve kuruluşlara devredilmesi durumudur. Ülkemizde özelleştirme kapsamında hizmet sektöründe de önemli adımlar atılmıştır. Sosyal devlet anlayışının getirisi olarak toplumun tüm katmanlarına daha kaliteli hizmetlerin sunulması, devletin küçülmesi ve hür teşebbüsün öne çıkması için önem arz eden özelleştirme politikaları, sosyal hizmet kuruluşları üzerinde de etkisini sürdürerek 2005 yılından sonra hız kazanmış ve bu alanda hizmet veren birçok kuruluşun özel kişiler veya şirketler tarafından işletilmesine imkân sağlanmıştır. Özelleştirme dar anlamıyla, mülkiyeti ve yönetimi kamuya ait olan iktisadi üretim birimlerinin özel sektöre devri olarak tanımlanmaktadır. Geniş anlamda özelleştirme; mülkiyet devrinin yanı sıra, bu tür kuruluşların özel kesime kiralanması, kamu kesimi tarafından üretilen mal ve hizmetlerin finansmanının özel kesimce sağlanması, yönetimin özel kesime devri, mal ve hizmet üretimindeki kamusal tekellerin kaldırılması ve kurumsal serbestleşmedir. Özelleştirme; devlet mekanizmasının sahip olduğu ticari ve sanayi teşebbüslerin mülkiyet, yönetim ve Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

Özelleştirmenin ekonomik, mali, toplumsal ve siyasal amaçları vardır. Özel sosyal hizmet kuruluşları sosyal hizmetin sadece devlet tarafından yapılması gerektiği kanatini değiştirmiş ve devletin yükünü hafifletmiştir. denetimlerini tamamen veya kısmen özel kişi ve kuruluşlara devredilmesi durumudur. Liberal ekonomiye geçiş ve neo-liberal yapılanma çerçevesinde geliştirilen bu anlayış, devletin yükünü hafifletmekte ve hizmette verimliliği artırmaktadır. Neoliberal akım, mülkiyetin tabana yaygınlaştırılmasının, demokratikleşme anlamına geleceğini, fertlerin politik anlamdaki özgürlüklerinin, ancak özel mülkiyet sahipliğine bağlı olarak gerçekleşebileceğini savunmaktadır. Devlet tarfından verilmekte olan birçok hizmet özel kuruluşlara devredilerek ya da onlar tarafından da işletilmek suretiyle rekabet ortamı sağlanmaktadır. 2005 yılında SHÇEK Kanunu`nun 4. maddesinin e bendinde yer alan Korunmaya muhtaç çocuklara ilişkin sosyal hizmetler, ancak bu kanunla kurulan kurum tarafından yürütülür` hükmü yasadan çıkarılarak özel kuruluşların açılmasına fırsat sağlanmıştır. Aynı yıl çıkarılan Çocukları Koruma Kanunu na bakıma muhtaç çocuğun resmi veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetinden yararlandırılması hükmü konmuştur. Bu durum sosyal hizmet alanındaki hizmetlerin özelleştirilmesinin önünü açmıştır. Özelleştirmenin ekonomik, mali, toplumsal ve siyasal amaçları vardır. Kamu hizmetlerinin özelleşmesi devletin yükü hafifletmekte ve piyasa ekonomisi canlanmaktadır. 1- Ekonomik amaçlar: Mikro düzeyde şirket verimliliğini sağlamak, karlılığı arttırmak, makro düzeyde ise serbest piyasa ekonomisini tüm kurum ve kurallarıyla işler hale getirmek, sermayeyi tabana yaymak, kıt kaynakların optimal dağılımını sağlamaktır. 2- Mali amaçlar: Devlete gelir sağlamak, KİT lerin borç yükünden kurtulmak ve vergileme yapısını değiştirmektir. 3- Toplumsal amaçlar: Özelleştirme ile serbest rekabet düzeni içindeki kıt kaynakların optimal dağılımı gerçekleşmekte ve bu durum toplumsal refahın optimizasyonunu sağlamaktadır. Kaynakların belli bir kesim tarafından kullanılması veya kullandırılması yerine tabana yayılması sağlanacak ve böylece dengeli bir toplum yaratma hedefine ulaşılacaktır. 4- Siyasal amaçlar: Siyasi anlamda devletin iktisadi yaşamdaki yerini daraltacak ve onu savunma, güvenlik, eğitim, sağlık gibi asli fonksiyonlarına döndürecektir. Bu aşamadan sonra özel sosyal hizmet kuruluşları sosyal hizmetin tüm alanlarında faaliyet göstermeye başlamıştır. 2828 sayılı kanunun 34. ve 35. Maddesinde 'Açılacak özel kurumların açılış izni, standartları ve denetleme esasları bir yönetmelikle düzenlenir' denilmektedir. Bu maddeler doğrultusunda çıkarılan yönetmeliklerle; özel huzurevleri ile huzurevi yaşlı bakım merkezleri, özel yaşlı hizmet merkezleri, özel bakım merkezleri, özel kreş vegündüz bakım evleri ve özel çocuk kulüpleri, özel aile danışma merkezleri, evde bakım hizmetleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, özel rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca açılan kadın konukevleri, özel eğitim gerektiren bireyler için evde eğitim hizmetleri, bakıma muhtaç özürlülere Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

yönelik özel bakım merkezleri, özel rehabilitasyon ve eğitim merkezleri hizmet vermektedir. Bu kuruluşlar özel kişiler, şirketler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar ve yerel yönetimler tarafından yürütülmektedir. Özel sosyal hizmet kuruluşları sosyal hizmetin sadece devlet tarafından yapılması gerektiği kanatini değiştirmiş ve devletin yükünü hafifletmiştir. Özel kuruluşların bu alana girmesi hizmetin kalitesini artırmıştır. Önümüzdeki süreçte bu kuruluşlar hem teşvik edilecek ve hemde sayısal olarak büyük artış gösterecektir. Özel rehabilitasyon merkezleri, özel kreş ve çocuk yuvaları bu konudaki önemli örneklerdir. Evde bakım hizmetleri sunmak üzere ülkemizde kurulmuş ve profesyonel hizmet veren birçok şirket bulunmaktadır. Özellikle büyükşehir belediyeleri bu kuruluşlardan hizmet alımı şeklinde yararlanmakta ve büyük oranda evde bakım hizmeti sunmaktadırlar. Yerel yönetimler; İl özel idareleri, belediye idareleri ve köy idareleri olarak üç kısma ayrılır. Yerel Yönetimler Yerel yönetimler; belirli bir coğrafi alanda yaşayan, yerel topluluğun bireylerine kendilerini en çok ilgilendiren konularda hizmet üretmek amacıyla kurulan, karar organları yerel toplulukça seçilerek göreve getirilen, yasalarla belirlenmiş görevlere ve yetkilere, özel gelirlere, bütçeye ve personele sahip, üstlendiği hizmetler için kendi örgütsel yapısını kurabilen, merkezi yönetim ile ilişkilerinde yönetsel özerklikten yararlanan kamu tüzel kişileridir (TÜSİAD, 1992). Yerel yönetimler; İl özel idareleri, belediye idareleri ve köy idareleri olarak üç kısma ayrılır. Yerel yönetimlerin görev, sorumluluk, yetki, işleyiş ve uğraşı alanlarını belirleyen 1580 sayılı ilk Belediye Kanunu 1930 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Daha sonra 5393 sayılı Belediyeler Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi, Kanunu, 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun gibi pek çok kanunla yerel yönetimlere, sosyal hizmet uygulamaları konusunda pek çok yetki ve görevler verilmiştir. Bu yetkilerle sosyal belediyecilik anlayışının aktif kullanımına, sosyal politikaların uygulanmasına ve risk gruplarına yönelik her türlü hizmetin yürütülmesi için kaynak oluşturulması ve kullanılmasına imkân sağlanmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunu nun 14.maddesi belediyelerin sosyal hizmet alanındaki görevleri şöyle ifade edilmektedir (Belediye Kanunu, 2004): Sosyal hizmet ve yardım, meslek ve beceri kazandırma hizmetlerini yapma veya yaptırma, Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000 i geçen belediyeler için kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açma, Okul öncesi eğitim kurumları ve sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilme ve işletebilme, Gıda bankacılığı yapabilme, Hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumlarına uygun yöntemlerin kullanılması, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21

Ayrıca yine bu kanunla sosyal hizmet ve yardımlara ilişkin şu düzenlemeler yapılmıştır: Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanma, özürlülere yönelik hizmetleri yürütme ve özürlüler merkezi oluşturma (md.38/n) Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımların belediye giderleri arasında yer alması (md.60/i) İzinsiz satış yaptığı için mallarına el konulan seyyar satıcıların, otuz gün içinde cezası ödenerek geri alınmayan mallarının yoksullara dağıtılması (md.15/m) 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu nun 7. maddesi 1. fıkrasının (v) bendiyle büyükşehir belediyelerine Sağlık merkezleri, hastaneler, gezici sağlık üniteleri ile yetişkinler, yaşlılar, engelliler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik her türlü sosyal ve kültürel hizmetleri yürütmek, geliştirmek ve bu amaçla sosyal tesisler kurmak, meslek ve beceri kazandırma kursları açmak, işletmek ve işlettirmek, bu hizmetleri yürütürken üniversiteler, yüksek okullar, meslek liseleri, kamu kuruluşları ve sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak ; 2. fıkrasının (d) bendiyle de, büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerine; Birinci fıkrada belirtilen hizmetlerden; yaşlılar, özürlüler, kadınlar, gençler ve çocuklara yönelik sosyal ve kültürel hizmetler sunmak; mesleki eğitim ve beceri kursları açmak; görev, yetki ve sorumluluğu verilmiştir (Büyükşehir Belediye Kanunu, 2004). 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile İl Özel İdarelerine şu yetki ve görevler verilmiştir: 1- Mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla, il sınırları içerisinde, sosyal hizmet ve yardımlarda bulunma, yoksullara mikro kredi sağlama, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarının yapım, bakım ve onarım ile diğer ihtiyaçların karşılanması (md.6/a), 2- Hizmetlerin vatandaşlara en yakın yerlerde ve en uygun yöntemlerle sunulması; hizmet sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin sunumuna uygun yöntemler uygulanması (md. 6), 3- Eğitim, kültür ve sosyal hizmetler, imar ve bayındırlık, çevre ve sağlık ihtisas komisyonlarının kurulması (md. 16), 4- Vali tarafından il halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemlerin alınması, il özel idaresi bütçesinde yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneğin kullanılması (md. 30/m,n), 5- Yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımların il özel idaresi giderleri arasıdan yer alması (md. 43/h), 6- Sağlık, eğitim, spor, çevre, trafik ve kültür hizmetleriyle yaşlılara, kadın ve çocuklara, özürlülere, yoksul ve düşkünlere yönelik hizmetlerin yapılmasında ilde dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği arttırmak amacıyla gönülllü kişlerin katılımına yönelik programlar uygulamak (md.65) (İl Özel İdaresi Kanunu, 2005). Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22

Özet Sosyal Hizmet Kuruluşları II Bu kanunlar çerçevesinde yerel yönetimlerin Sosyal Hizmet Şube Müdürlükleri çocuklar, sokak çocukları, gençler, yetişkinler, aileler, kadınlar, yaşlılar, özürlüler, yoksullar, madde bağımlıları, kimsesizler ve öğrenciler gibi tüm risk grupları ve sosyal sorunlarıyla ilgili birçok sahada yatılı ve gündüzlü sosyal hizmet kuruluşu açmakta ve yürütmektedir. Özellikle özürlü ve yaşlılara yönelik evde bakım hizmetleri bu kuruluşlar tarafından aktif olarak sunulmaktadır. Bu kuruluşlar; çocuk yuvaları, gençlik merkezleri, toplum merkezleri, özürlüler birimi, barınma evleri, sığınma evleri, huzurevleri, evde bakım üniteleri, sevgi mağazaları gibi kuruluşlardır. Çocuklara, gençlere ve özürlülere yönelik sosyal hizmet kuruluşları onikinci ünitede anlatılmıştı. Bu ünitede kadın, aile ve yaşlılara yönelik sosyal hizmet kuruluşları, çok amaçlı sosyal hizmet kuruluşları ve özel sosyal hizmet kuruluşları ana hatlarıyla anlatılmıştır. Kadın ve ailelere yönelik sosyal hizmet kuruluşları, kadın ve ailelerin her türlü sosyal problemleri, sosdyal aktiviteleri, eğitimleri, korunmaları, kişisel gelişimleri, mesleki eğitimleri ve ailevi uyşmazlıklarının önlenmesine yönelik kuruluşlardır. Bu kapsamda, aile danışma merkezleri, danışmanlık, evlilik, aile eğitimi, kişisel ve sosyal sorunlarının çözümüne yönelik hizmetlerin verildiği kuruluşlardır. Kadın ve erkeklerin eşleri veya yakınları tarafından fiziksel, cinsel ve duygusal istismara maruz kalmaları halinde sığınabilecekleri konukevleri, sosyal aktivite, aile eğitimleri ve mesleki kursların verildiği toplum merkezleri, eşlerarası uyuşmazlıkların çözümü veya zorunlu boşanma sürecinin aile bireylerine zarar vermeden sağlanması ve çocukların mağdur edilmemesi gibi konuların işlendiği aile mahkemeleri önemli kuruluşlardır. Ülkemizde ve dünyada her geçen gün yaşlı nüfusun artması ile yaşlılara yönelik yatılı ve gündüzlü sosyal hizmet kuruluşlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yaşlılara yönelik hizmetlerin verildiği kurum ve evde bakım hizmetleri, özel ve resmi kuruluşlar tarafından yönetmelikler doğrultusunda açılan ve devlet tarafından denetlenen kuruluşlardır. Huzurevleri kendi ihtiyacını giderebilen, hasta olmayan fakat bakıma muhtaç olan yaşlıların barındığı merkezlerdir. Hasta olup bakıma muhtaç olan yaşlılar huzurevi yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinden yatılı hizmet almaktadırlar. Yaşlı hizmet merkezleri gündüzlü ve evde bakım hizmelerinin verildiği veya koordine edildiği kuruluşlardır. Yaşlıların bir araya gelerek yaşları, seviyeleri ve ortak noktaları dolayısıyla beraberce zaman geçirdikleri ve birbirlerinden destek aldıkları dayanışma merkezleri de vardır. Bunların yanında aynı çatı altında çok amaçlı sosyal hizmet kuruluşları ve sonradan çok amaçlı olmaya çevrilen kuruluşlar vardır. Bu kuruluşlarda birden çok sosyal hizmet alanı aynı anda verilmektedir. Barınma evleri kimsesiz, yolda kamış, evsiz ve kısa vadeli koruma ve barınma altına alınması gereken müracaatçılara hizmet veren yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Özelleştirme kapsamında sosyal hizmet kuruluşlarının özelleştirilmesi ile kamu hizmetlerinin hafifletilmesine yönelik özel sosyal hizmet kuruluşları faaliyet göstermektedir. Bunların sayıları her geçen gün artmaktadır. Bunlar şahıslar, şirketler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, vakıflar ve yerel yönetimler tarafından açılmakta ve Atatürk işletilmektedir. Üniversitesi Açıköğretim Denetimleri devlet Fakültesi tarafından yapılmaktadır. 23