Şaban Kuzgun, İslâm Tarihi Kaynaklarına Göre Nevruz Bayramı, Türk Kültüründe Nevruz Bayramı, Bilgi Şöleni Bildirileri, Ank. 20-22 Mart, 1995, s.



Benzer belgeler
Avrasya'nın Ortak Bayramı. Bu gün dağlar yeşillendi Sultan Nevruz safa geldin Cümle kuşlar hep dillendi Sutan Nevruz safa geldin.

DİNİ VE MİLLİ BAYRAMLAR

TÜRKLÜĞÜN EN ESKİ BAYRAMI NEVRUZ VE TARİHÎ ALT YAPISI

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

Baharın sevinci, kardeşlik ve barışın simgesi NEVRUZ. Bayramı kutlu olsun. 21 Mart 2014

5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece Hızır ın iyilik, mutluluk dağıtacağı, sorunları olanlara yardım edeceği inancı birtakım

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

ATATÜRK'Ü ANIŞ. Adım-Soyadım:...

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

BELGESELİ ANADOLU DA ZAMAN. 1. Bölüm: Hıdırellez Zamanı. 2. Bölüm: Kars'ta Kış Zamanı

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

DİKTE METNİ 1 DİKTE METNİ 2

CEVAP ANAHTARI SINIF

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Konu: Kadim Diller ve Yazılar. İran da Ön-Türkler

TARİHİN BİLİİMİNE GİRİŞ

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

MAYIS AYI EĞİTİM PLANI

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Siirt'te Örf ve Adetler

ZONGULDAK KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ NEVRUZ BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI MERKEZ KAMPÜS 19 MART 2012

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI

TÜRK HALK KÜLTÜRÜNDE NEVRUZ

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Erhan tarafından yazıldı. Çarşamba, 31 Ekim :03

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

4 YAŞ EKİM AYI TEMASI

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

UFUK ARSLAN ANADOLU LİSESİ

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

Milli bayramlarımız 4 tanedir.

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU NİSAN 2015

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

NEVRUZ GELENEĞĐ. Yard.Doç.Dr. Mehmet Naci ÖNAL

TARİH KPSS İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET ARİF ÖZBEYLİ

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

KALEKIŞLA KÖYÜ TAKVİMİ 2019

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

6 YAŞ NİSAN AYI BÜLTENİ .İLKBAHAR HAFTASI .SAĞLIK HAFTASI .POLİS TEŞKİLATI HAFTASI .23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

NEVRUZ-KURBAN İLİŞKİSİ VE KURBANA BAĞLI OLARAK YAPILAN RİTLER-PRATİKLER. Yrd. Doç. Dr. Salahaddin Bekki *

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

MEVSİM İLKBAHAR SAĞLIKLI YAŞAM. İlkbahar mevsiminin özelliklerini öğreniyoruz.

Bu etkinler resim yapma, boyama, hamurla oynama, sınıf içinde veya oyun salonlarında düzenlenen oyun alanlarında oyun oynama gibi öğretmen gözetimi

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

OKULUMUZUN SESİ ***DEĞERLERİMİZ*** Zübeyde Hanım Huzurevi nden Misafirlerimiz Geldi

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU MENEKŞELER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Kelaynakların Hazin Öyküsü

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Gerçek yaşam, minik minik değişiklikleri hayata geçirmeyi başardığınızda yaşanmaya başlanır. - Leo Tolstoy

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

(NEVRUZ - HIDREUEZ) Dr. Lütfi SEZEN" inde bulunduğumuz Mart ayı, ön Asya'daki çeşitli topluluklarda yeni

Transkript:

NEVRUZ Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI Ulusları oluşturan temel unsurlardan birisi de kültür dediğimiz maddi ve manevi değerlerdir. Dil, Gelenek-görenek, inançlar, sanat ve edebiyat bir toplumun geçmiş yüzyıllardan akıp gelen değerleridir. Gelenekler ve görenekler gibi toplum üzerinde etkin birer yaptırım gücü bulunan kültürel öğeler, dünya halklarını bir arada tutan önemli sentez unsurlarıdır. Çoğu zaman bir sosyal olay nedeniyle bir kaynaktan çıkmış bir kültür öğesinin coğrafi açılardan hatırı sayılır uzaklıklarda bulunan toplumlar tarafından benzer şekillerde görüldüğüne dair, dünya folklor panoramasında pek çok örnek bulunabilir. İşte bu örneklerden biri de Nevruz bayramıdır. Nevruz, tüm Türk toplumlarının en önemli değerlerinden biridir. Aslında güneşin koç burcuna girdiği gün olup miladi 22 Mart a rastlamaktadır. Bu nedenle Nevruz a Mart dokuzu da denmektedir. Bu tarih Türklerde yılbaşı olarak kabul edilir. Türklerde kış mevsimi çeşitli bölgelerimizde çile ayları olarak ifade edilmektedir. 21 Aralık- 30 Ocak arası zemheri, olup büyük çiledir. 30 Ocak tan 22 Mart a kadar olan ve hamsin adıyla bilinen dönem küçük çiledir. Bilindiği gibi Hızır inancı doğrudan doğruya baharın gelmesi merasimi ile ilgili bir inanç olup Hıdrellez adı ile 5 Mayıs ı 6 Mayıs a bağlayan gece ve 6 Mayıs günü olarak bilinir. Oysa Anadolu nun çeşitli yerlerinde Zemheri nin 27 si ile Şubat ayının üçüne kadar olan günler arası olarak kabul edilir. Nevruz, yeni anlamına gelen nev sözcüğü ile gün anlamını taşıyan "ruz" sözcüğünün birleşmesiyle oluşmuş Farsça kökenli bir birleşik sözcüktür. Birleşik sözcük olarak nevruz yeni gün, yeni yılın ilk günü anlamlarına gelmektedir. Nevruz sözcüğünün Farsça kökenli oluşu araştırmacıların çoğunu yanıltmış ve Nevruz un İran kökenli bir bayram olduğu yargısına ulaştırmıştır. Ancak son yıllarda özellikle İslami kaynakların taranması sonucunda ulaşılan kanıya göre Nevruz bir Türk bayramıdır. Asya kavimlerinin bir kısmında ortak olarak bulunan Nevruz bayramının İslam Tarihi kaynaklarında araştırmasını yaparken, bu kaynaklardan bazılarının Nevruz u Zerdüştlük dinine ve bu dinin kurucusu Zerdüşt e bağladıklarına tanık olmaktayız. Ancak Zerdüşt İranlı değildir Diğer bazı İslam kaynaklarının da belirttiği gibi Zerdüşt ün kendisi İran asıllı değildir ve o Nevruz bayramını ilk olarak Azerbaycan da Türkler arasında ortaya koymuştur. Bu kaynakların değerlendirilmesi sonucunda Nevruz un İran menşeli bir bayram olmadığı aksine Türk menşeli olduğu bilâhare İranlılara ve diğer kavimlere geçtiği ortaya çıkmaktadır. 1 Eski Türklerde ve İranlılar arasında Nevruz yılbaşı olarak kabul görüyordu. Miladi olarak 21 marta, Rumi takvime göre de 9 Marta karşılık gelmektedir. Bu nedenle Nevruz bazı toplumlarda Mart dokuzu olarak kutlanır. İlk Türk takvimi olan 12 hayvanlı Türk takviminin başlangıcının 21 marta rastladığı ve Ergenekon dan çıkışın bir simgesi olarak kutlandığını belirtmekte yarar vardır. Türk mitolojisine göre, ilk insan baharda yaratılmıştır. Göktürk mitolojisinin anlam çözümlemesi, Mısır Kıpçaklarının açıkça belirtilen inanmaları, yaratılışın baharda olduğuna inanıldığını göstermektedir. Nitekim doğu mitolojisinin birçok verisi aynı şekilde baharı işaret etmektedir. Sonuç olarak, kuzey yarım kürede ana karanın merkezinde yer alan bütün kültürlerde hayat baharda başlamıştır. 2 Tüm Türk kitleleri arasında baharın başlangıcı açısından 26 Mart 6 Mayıs tarihleri yaygınlık kazanmış, doğal olarak da bu tarihler yılın başlangıcı sayılmıştır. 1 Şaban Kuzgun, İslâm Tarihi Kaynaklarına Göre Nevruz Bayramı, Türk Kültüründe Nevruz Bayramı, Bilgi Şöleni Bildirileri, Ank. 20-22 Mart, 1995, s.107 2 M. Öcal Oğuz, Boz Atlı Hızır ve Ren Geyikli Noel Baba İkilemesinde Türklerde Yılbaşı, Türk Dünyasında Nevruz, III. Uluslar arası Bilgi Şöleni Bildirileri, 18-20 Mart 1999, Elazığ, s.247

Yılın başlangıcında Noel Baba ile Hızır ın insanlara yardım etmek ve onları mutlu etmek için gösterdikleri çabadaki benzerlik gözardı edilmemelidir. Yine, Nevruz bayramının mitolojik bir değeri olduğunu ve Şamanist dönemlerdeki Yer-Gök ikili inancına dayandığını da gözden kaçırmamak gerekir. Şamanizm gibi Türklerin doğa ile ilişkilerinin göçebe kültür nedeniyle çok daha yoğun yaşandığı bir inanç sürecinde Nevruz gibi bir bahar bayramının kutlanıyor olması çok olasıdır. Zaten yeryüzündeki pek çok kültürde mevsimlik bayramlar içerisinde var olduğu kabul edilen bahar bayramı kutlama geleneği mevcuttur. Türk mitolojisinde eskiden beri görülen animizm ve fetişizm ile ilgili tözler / ruhlar, atalar Kültü ile ilgilidir. Tabiattaki canlı ve cansız bütün varlıkların birer ruhu olduğuna inanmak şeklinde tanımlanacak animizm, diğer bir ifade ile Yer- Su inançlarının atalara karşı gösterilen saygıdan dolayı oluşan inançlar bütünü olan Atalar Kültü şeklinde asırlardan beri gelenek dairesinde devam ettirildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. 3 Nevruz a yüklenen değerler toplumdan topluma değişkenlik göstermekle birlikte genel kabul Nevruz un bir mevsimlik bayram olduğu, bir bahar bayramı olduğu şeklindedir. Anadolu daki uygulamalara baktığımızda Nevruz un bahar bayramı olarak kabul edildiğini görüyoruz. Zira tarım ve hayvancılıkla uğraşan toplumumuz, baharın gelişini ürün almaya yönelik bir işlem, yani toprağı işlemeye başlama ve hayvanların doğa ile buluşması olarak algılar. Bu açıdan bakıldığında, yaşam bir anlamda doğaya bağlıdır. Doğanın canlanması elbette coşku ile karşılanacaktır. 4 Yazın gelmesi, konar göçer ve çiftçilikle uğraşan bütün Türk toplulukları için bir hayat olayıdır. Toprağın ısınması çok önemlidir. Bu nedenle çeşitli Türk toplulukları yazı önceden karşılamak için törenler yaparlar. Böylece ağaçların, bitkilerin, çiçeklerin yeşermesi, hayvanların kuzulaması, doğanın canlanması yeni bir yaşamın başlaması mümkün olabilecektir. Türk düşünce sisteminde ateşi yani sıcaklığı temsil eden Hızır la suyu temsil eden İlyas ı birleştirerek doğaya can geleceğini düşünmüş ve o yılın bereketli olması için Hızır Nebi yi karşılama törenleri yapmayı gelenek haline getirmiştir. Anadolu da Türk halkının baharla kutladıkları önemli bir gün de saya bayramıdır. Saya bayramı genellikle koç katımından sonraki 100. Günde olur. Bu da Şubat sonuna, Nevruz öncesine rastlamaktadır. Nevruz kutlamalarının nedenleri toplumlardan toplumlara farklılık göstermektedir. Nevruz kutlamalarının temeli olan ve bugün olduğuna inanılan olayları şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Hz. Ali nin doğum günü, 2. Hz. Ali ile Hz. Fatma nın evlendikleri gün, 3. Hz. Ali nin Hz. Muhammed tarafından halife ilân edildiği gün, 4. Hz.Musa nın asasıyla Kızıldeniz i yararak halkı kurtardığı gün, 5. Balık tarafında yutulan Yunus peygamberin kurtulduğu gün, 6. Adem peygamberin tövbesinin kabul edildiği gün, 7. İnsanlığın atası Hz. Adem in çamurunun yoğrulduğu gün, 8. Hz Adem ile Hz. Havva nın cennetten kovulduktan sonra Arafat dağında yeniden buluştukları gün, 9. Nuh un gemisinin Cudi dağına oturduğu gün, 10. İbrahim peygamberin Urfa da yakılmak istendiği gün, 11. Hz. Yusuf un kuyuya atıldığı gün, 12. Hz. Musa nın Mısır dan ayrıldığı gün, 13. Güneşin balık burcundan koç burcuna girdiği gün, 3 Çoruhlu, Türk Mitolojisinin ABC si İstanbul, 1998, s.9 4 Azat Kaya, İşlevsel Açıdan Nevruz Geleneği, Uluslar arası Nevruz Sempozyumu, Bildirileri, Ank. 2-23 Mart, 2000, s.85

14. Gece ile gündüzün eşit olduğu gün, 15. Kışın bitip baharın başladığı gün, 16. On İki Hayvanlı Türk Takvimine göre eski yılın bitip yeni yılın başladığı gün, 17. Türklerin Ergenekon dan çıkış günü. 5 Nevruz un daha doğrusu Nevruz kutlamalarının kökeni konusunda çok durulmuş ve bir takım iddialarda bulunulmuştur. Nevruz bazı araştırmacılara göre Türk, bazılarına göre ise İran kaynaklı bir bayramdır. İran kökenli olduğu yolundaki iddialarda Nevruz sözcüğünün Farsça olmasının büyük payı vardır. Ancak tarihi kaynaklara baktığımızda, Hun Türklerinin M.Ö. 3.yy daki Mete Han zamanından beri bu günü bayram olarak kutladıkları görülmektedir. İran kaynaklarında ise Nevruz hakkındaki bilgilere M.S. 11. yy da rastlanmaktadır. Eğer İranlılar ın bir bayramı olsaydı eski kaynaklarında da yer alırdı. Nevruz un çok köklü bir geleneğin ürünü olduğuna ve binlerce yıldan beri Türk ve Arap toplulukları arasında kutlandığına dair bilimsel bilgilere Ebu Reyhan Biruni nin Kanun-i Mecudi ve Müneccimlik Sanatından Başlangıç Düşünceleri ile Ömer Hayyam ın Nevruzname adlı eserlerinden ulaşabiliyoruz. Biruni Nevruz bayramının İran da ateşi bulduğuna inanılan padişah Cemşid döneminde kutlanmaya başlandığını belirtmektedir. Biruni Eski İranlılar ın Tanrı nın Hz. Adem i Nevruz günü yarattığına ve yıldızların o gün burçlarına ayırıldığına inandıkları için Nevruz kutladıklarını anlatmaktadır. Bu konuda anlatılan farklı rivayetler de vardır. Bunlardan biri kısaca şöyledir: Asıl adı Cem olan efsanevi İran Hükümdarı Cemşid, bütün dünyayı dolaştıktan sonra Azerbaycan a gelir, burayı çok beğenir. Yüce bir taht kurdurarak buraya yerleşir. Çok gösterişli bir elbise ve şatafatlı bir taç giyerek tahtına oturur. Güneş doğduktan sonra güneşin ışınlarının Cemşid in tacına ve tahtına vurması sonucunda her taraf ışığa boğulur. Herkes bugünü uğurlu sayarak eğlenceler düzenler. İşte, bugün Nevruz günüdür. Bu konuda dile getirilen diğer bir önemli rivayet ise şöyledir: Hükümdar Cemşid, tavşan avı sırasında gördüğü yılana bir ok atar ve bu ok kayalara çarparak kıvılcım çıkarır. Daha sonra etraftaki otların tutuşmasıyla bir ateş oluşur. İranlılar, ilk kez gördükleri bu ateşe secde ederler ve Ateşgede adı verilen tapınaklar yaparak ateşe secde etmeye başlarlar. İşte Cemşid tarafından ateşin bulunduğu bugün Nevruz günüdür ve o günden itibaren her yıl Zerdüşt inancının bir simgesi olarak İran da kutlanır olmuştur. Bunun dışında Nevruz Demirci Kawa efsanesi çerçevesinde bir kısım Kürt topluluklarında, Arap, Babil ve Eski Mısır halkları arasında farklı başlıklar altında kutlanan geleneksel bir doğa bayramı olma özelliğini korumuştur. Araplar da Nevruz kutlamaları aynı zamanda vergilerin toplandığı gün olduğu için resmi bir özellik taşımaktadır. Nevruz, Türk Dünyasının geniş bir coğrafi alana yayılması ve farklı lehçe ve şive özellileri nedeniyle kimi zaman deyişik biçimde adlandırılmıştır. Altay Türkleri : Cılgayak Bayramı; Azerbaycan : Novruz, Ergenekon Bayramı, Bozkurt Bayramı, Ölüler Bayramı; Başkurtlar : Ekin Bayramı, Doğu Türkistan : Yeni Gün, Baş Bahar, Gagavuzlar : İlkyaz; Karaçay-Malkar Türkler i:gollü, Gutan, Saban Toy, Tegri Toy; Kazaklar : Nevruz Bayramı, Nevruz Köce, Ulus Günü; Kazan Türkleri : Ergenekon Bayramı 5 Filiz Kılıç, Osmanlı Devletinde Klasik Edebiyatımızda Nevruz Türk Dünyasında Nevruz Üçüncü Uluslar arası Bilgi Şöleni, Elazığ, 18-20 Mart 1999, s.204

Karapapaklar : Ergenekon Bayramı; Kırgızlar : Noruz; Kumuk Türkleri : Yaz baş; Nogay Türkleri : Navruz, Saban Toy; Özbekler : Nevroz; Tatarlar : Nevruz; Türkmenler : Teze Yıl; Uygur Türkleri : Yeni Gün adlarıyla bu güne özel bir önem vermektedirler. 6 Türklerde Nevruz Türklerde özellikle Alevi, Bektaşi inancına sahip topluluklarda Nevruz kutlamalarının daha kapsamlı olduğu görülmektedir. Alevi - Bektaşi topluluklarında Nevruz un öneminin şu olaylardan kaynaklandığına inanılmaktadır: 1) Nevruz, Hz. Ali nin doğum günüdür. 2) Nevruz, Hz. Ali ile Hz. Fatma nın evlendikleri gündür. 3) Nevruz, Hz.Ali nin Hz. Muhammed tarafından halife ilan edildiği gündür. Ayrıca Balkan Alevi topluluklarında Nevruz gününün Su Dolu Ana inancına bağlı olarak kutlandığı bilinmektedir. Söylenceye göre Hacı Bektaşi Veli, iş piri Su Dolu Ana yı tüm suların kaynağı olması için Kırşehir den Arnavutluk a göndermiştir. Burada yaşayan halklar arasında gelişen inanca göre Su Dolu Ana, her yıl Nevruz sabahı güneş doğarken sudan çıkmakta ve elleriyle saçlarını taramaktadır. Bu inancın Türklerin animistik döneminden kaynaklanan su kültü inancı ile ilişkisi vardır. Sünni topluluklarda ise nevruz bayramı Nevruz-i Sultani yada Sultan Nevruz başlıkları altında kutlanmakta ve Ergenekon efsanesi ile ilişki kurularak bir kurtuluş günü olarak algılanmaktadır. Ergenekon Destanı kısaca şöyledir: Köktürkler, çok geniş topraklara sahip, tüm illere hükmeden bir devlet haline gelmişlerdi. Düşmanları sık sık saldırıp Köktürkleri güçsüz bırakmak istedilerse de bunda başarılı olamamışlardır. Sonuçta bir hile yoluyla Köktürkler i yendiler, onların yurtlarını dağıttılar ve mallarına el koydular. Bu savaşta Köktürklerden sadece dört kişi kurtuldu. Bunlar Köktürk Hanı İlhan nın küçük oğlu (Kıyan) Kayan ve eşi ile İlhan ın yeğeni Tuguz (Nergüz) ve onun eşidir. Onlar düşmanın elinden kurtuldular ve geriye kalan hayvanlarını (deve, at, öküz ve koyunlar) alıp bir dağın iç yamacını kendilerine yurt tuttular. Burada giderek çoğalmaya başlayan Köktürkler, dört yüz yıl sonra Ergenekon adını verdikleri etrafı dağlarla çevrili bu vadiye sığmaz oldular. Köktürk hakanı Börteçine ve devletin diğer ileri gelenleri bir demir madeni olan Ergenekon dağını kırk devenin derisinden yaptıkları körüklerle ve tonlarca odunla ısıtıp delerek geniş Asya coğrafyasına çıktılar. İşte Köktürklerin Ergenekon u delerek Asya coğrafyasına dağıldıkları güne Ergenekon veya Nevruz günü demişlerdir. Mevsimlere, olaylara ve sosyal yaşama bağlı olarak bilinen günlere bu denli önem veren Türk halkı Nevruz a da gereği gibi önem vermiş ve hem yeni yıl, hem de baharın başlangıcı olarak kabul etmiştir. Nevruz, yenilenme bayramıdır. İnsanlar Nevruz u kendilerini yenilemek için kutlarlar, yeni giysiler giyip, süslenip ev ve çevresini temizleyip baharla doğanın yenilenmesine ayak uydururlar. Nevruz, Türk halkının sosyal yaşamındaki en önemli günlerden biridir. Dostluklar tazelenir, küsler barışır. Bu kutlamaların, törenle sevinç ifade edilmesinin tek amacı baharı karşılamaktır. Çünkü bahar bolluk ve bereket demektir. Nevruz bayramının en temel sembolü nevruz çiçeğinin yanı sıra yeşil ve taze filizlenmiş buğday başağıdır. Çünkü, yeşil ve buğday bereket demektir. 6 www.nevruz.gen.tr

Yumru, otsu ve beyaz çiçekli bir bitki olan nevruz çiçeği Anadolu da çiğdem ve kardelenle karıştırılmakta, hepsine birden halk nevruz çiçeği demektedir. Nevruz çiçeğinin çeşitli yörelerde sarı ve eflatun renginde olanları da bulunmaktadır. Orta Anadolu da baharın müjdecisi çiğdem çiçeğidir. Karlar erimeye başladığı zaman tepelerde bu çiçek açmaya başlar. Çiğdemin açtığını gören çocuklar hemen çiğdem eğlencesi düzenlerler. Çiğdem eğlencesi şu şekilde yapılır: Mart ayı ortalarında çıkan çiğdemleri toplamak için çocuklar ucu sivri değnek ya da demir parçalarıyla tepelere tırmanırlar. Topladıkları çiğdemleri taşıyabilecekleri büyüklükte bir iğde dalına asmak suretiyle mahalleyi ya da köyün evlerini tek tek dolaşarak baharın geldiğini ev sahiplerine müjdelerler. Bu arada hep bir ağızdan çiğdem çiçeğiyle ilgili türküler söylerler. Çiğdem çiğdem çiçecik Ebem oğlu köçecik Çiğdem geldi kapıya Yağ çıkarın yapıya Yağ olmazsa bal olsun Oğlun uşağın sağ olsun Kızlar evde otursun Oğlanlar yoldaş olsun biçiminde türkülere ev sahibi yanıt vermezse çocuklar: Dam başında boyunduruk Dura dura yorulduk Verirseniz giderik Vermezseniz dururuk biçiminde söylemlerine devam ederler. Bu şekilde kapı kapı toplanan yağ ve bulgurla çiğdem aşı da denilen çiğdem pilavı pişirilir. Bu pilavın içine çiğdem de atıldığından bu ad verilir. Bütün bu saptamalara göre Türklerde yılbaşı gününü baharın başlangıcı olarak aramak gerekir. Türk halkı için önemli olan bahar başlangıcıdır. Baharın gelmesiyle sıkıntılar bitecek, bolluk ve bereket gelecektir. Bu tarih 21 Mart yani Nevruz dur. Anadolu da Nevruz bayramı genellikle üç gün sürer ve 21-22-23 Mart günleri çeşitli kutlamalar yapılır. İlk gün erkenden kalkılır pınardan taze su içilir. Beklememiş taze su ile yıkanılır. Hayvanlara bekletilmemiş taze su verilir. Haftalar önce kaplara ıslatılmış, çimlendirilmiş arpa, mercimek gibi yeşilliğin içine boyanmış yumurtalar yerleştirilir. Pilav, çörek, börek, katmer, şeker, yedi çeşit tatlı ve yemişle süslenmiş olarak odanın ortasına yer sofrası hazırlanır. Odalara gülsuyu serpilir, ev halkı tepeden tırnağa yeni elbiseler giyer. Önceden kaynatılan ve boyanan yumurtalar tokuşturulur. Her bayramda olduğu gibi Nevruz bayramında da bayramlaşma geleneği yerine getirilir. Nevruz günü yas tutmak günah sayıldığından yasta olanlar da bayram etkinliklerine katılmak zorundadır. Nevruz dan bir gün önce Anadolu nun bazı yörelerinde hali vakti iyi olan aileler kendi aralarında şeker, un, yağ, piriç, bulgur toplayarak mahallede ya da köyde yoksul ailelere torbalarla gönderilir. Bu geleneğe torba gezdirme denir. Bayramlaştıktan, yeme içme faslı bittikten sonra köy meydanında ya da genişçe bir çayırlıkta toplanılır. Bayramın ilk günü büyük şenlikler yapılır. Orta yere bir ateş yakılarak geçen yılın üzüntü ve sıkıntılarını atma niyeti ile ateş üzerinden atlanır. Ateş üzerinden atlanırken: Şükür kıldım Hüda ya Nevruz mübarek ola

diye tekerlemeler söylenir. Anadolu da Sultan Nevruz, Mart Dokuzu ve Nevruz Sultan adları ile bilinen Nevruz da mezhep farkı gözetmeksizin ortaklaşa bir kutlamanın olduğu görülmektedir. Yörelere göre davul, zurna, düdük, kaval, saz eşliğinde oyunlar oynanmakta, türküler söylenmektedir. Yörük ve Tahtacı Türkmenleri nde yemek adeti evlerde değil, topluca, herkesin evinden getirdiği yemeklerle kırlarda yapılmaktadır. Eğlencelerin de topluca yapıldığı görülmektedir. Hatta Anadolu da, halk arasında yaygın bir inanca göre 21 Mart ı 22 Mart a bağlayan gece Sultan Nevruz belli olmayan bir saatte gökte, ayaklarındaki halhalları çıngırdatarak önündeki gergefini işleyerek batıdan doğuya doğru göç eden güzel bir kız olarak yorumlanır. Anadolu daki bir başka inanca göre ise: Kuş donuna giren ve ayaklarındaki halhalı çıngıldatarak uçan bir ermiş olarak nitelendirilir. Bu nedenle Nevruz gecesi Sultan Nevruz un geçtiği saatte uyanık olanların bütün dileklerinin gerçekleşeceğine inanılır. Değişik coğrafyalarda yaşayan Türklerin Nevruz gelenekleri incelendiğinde şu özelliklerin benzerlik gösterdiği görülmektedir: a.tüm Türk boylarında genel temizlik yapılır. b.topluca, bayram yemeği gibi özel hazırlanan yemekler yenilir. c. Ölen aile büyükleri için mezarlık ziyareti yapılır. ç. Küsler barıştırılır. d. Kırlara ve çayırlara gidilir; toplu eğlenceler, müzik şölenleri düzenlenir. e. Yoksullara yardım edilir. f. Yüzerliksin havasın Bin-bir derde devasın Yüzerliksin çatlasın Kötü bakan patlasın biçiminde tekerlemeler söylenerek geçmiş yılın üzüntü, sıkıntı ve nazarı gitsin, yeni yıla rahat, huzurlu ve hafif girilmesi için iyi dileklerle yüzerlik otu tütsüsü yapılır. Ayrıca Nevruz da yörelere göre at yarışı, cirit oynanır, güreş yapılır, sinsin oynanır, Orta oyunları sergilenir, halay çekilir. Niyet oyunlarından; Baht çömleği (Isparta), Bahtiyar (Gelibolu), Gül Bahtiyarı (Denizli), Yüzük çekme (Sinop). Mantuvar (Bursa-Tokat), Martoval çömleği (Bergama), Niyet çıkarma (Kırklareli) gibi toplu oyunlar sergilenir. Nevruzla ilgili Anadolu da sonradan bazı gelenekler oluşmuş, bazı gelenekler de edebiyat alanına yansımıştır. Nevruz nedeniyle yazılan şiirlere nevruziye denir. Bektaşilerde nevruziyeler dergâh bahçelerinde ve kırlarda bir karşılık beklemeksizin coşkuyla okunurken divan edebiyatı şairlerince nevruzdan söz eden gazellerle, nevruziyeler caize denilen bahşiş almak için devlet büyüklerine sunulurdu. Nevruz da Yapılan Uygulamalar *Evdeki bütün kap kacağa su doldurulur. *Fadime Ana pekmezi adı ile tatlı ekmek yapılır. *Yumurta kaynatılır. (Kaynatılırken suyuna soğan kabuğu atılarak renklendirilir.) *Kömbe ya da kete gibi ev ekmeği yapılır. *Mesir macunu yapılır (Manisa) *Mart ipliği adıyla dilek dilenip ağaca bez bağlanır.(silifke) *Nevruz günü başı (S) ile başlayan soğan, sarımsak, simit gibi yiyecekler yenilir.(giresun) *Mart ayında ortaya çıkan kuzukulağı, peygamber çiçeği gibi çiçekler iyice temizlenerek yumurtalı ıspanak gibi (mıhlama) yapılarak yenir.

* Yel önü töreni adıyla kurban kesilip pilav pişirilir., lokma adı verilen peksimet biçiminde ekmek yapılır. Halk köy meydanında toplanarak pişirilenleri yer. Es kaba yel es diyerek bahar karşılanır.(divriği) Kutlu Özen in Yel önü Töreniyle İlgili Saptadığı Bir Halk Anlatısı Divriği deki köylerden birinde yaşayan oldukça fakir bir aile varmış. O yıl kış çok ağır geçmiş, yağan kar kalkmamış. Hayvanların yemi bitmiş... Köylü bir gün sabretmiş, iki gün sabretmiş, çalmadık kapı bırakmamış ama nafile...hayvanların önüne koymak için bir tutam ot bulamamış. Bütün kapılar yüzüne kapanmış. Diğer köylülerin de ancak birkaç günlük hayvan yemi kalmış... O civarda bir Ermeni köyü varmış. Hayvanlar açlıktan ölmesin diye o köye ot istemeye gitmiş. Ermeni: -Senin güzel bir kızın var. Onu bana verirsen ben de sana istediğin kadar ot, saman veririm demiş. Köylü boynu bükük ve çaresiz, tek kelime konuşmadan köyüne dönmüş... Durumu ailesine açıklamış. Onlar da: -Hele bir gün daha bekleyelim. Allah büyüktür belki kaba bir yel eser de karlar erir demişler. Ama dedikleri gibi olmamış... Köylü hayvanların mahzun bakışına dayanamayıp tekrar gâvurun köyüne gitmiş. -Hayvanlar açlıktan kırılmasın, sana kızımı vermeye razıyım demiş. Gâvur köye hayvan yemi getirecek ve karşılığında da kızı alıp götürecekmiş. Kız bunları duymuş... İki gözü iki çeşme, sabaha kadar ağlayıp Allah a yalvarmış.. Beni gâvurun kapısına kul etme, senin kapının kulu olayım demiş... Genç kız bir yandan ağlıyor, bir yandan da: Es gaba yel es diye dua ediyormuş. Derken sabah olmuş... Bir de ne görsünler?... Güney yönünden bir gaba yel çıkmış, karları eritmeye başlamış.. Öğleye doğru ne kar kalmış, ne de kış... Karların eridiği yerlerde kar çiçekleri, nevruzlar çıkmış. Köylüler şaşkınlıkları geçtikten sonra tepelere doğru koşmuşlar... Gâvur köyüne eli boş dönmüş. Genç kız duaları kabul olduğu için Allah a şükretmiş... Ama babasının yaptığı hareket de ağırına gitmiş... Giderken de: Es gaba yelim es Gâvurun kapısından kes Babam beni atıyor Üç burmaya satıyor dörtlüğünü söyleyerek tepelere doğru gitmiş. Bir daha da köye dönmemiş. Gidiş, o gidiş... Üçlere mi karışmış, kırklara mı?... Onu kimse görmemiş... O günden bu yana Divriği ye bağlı köylerde, malın davarın yiyeceği azalırsa, kar bir türlü kalkmak bilmezse, kaba yelin çıkması için törenler yapılır, isimsiz ermiş kızın ruhuna dua edilir... 7 7 Kutlu Özen, Divriği Köylerindeki Mevsimlik Toplu Törenler Türk Folkloru, S.23, Haziran 1981, s.21-22