İstanbul Ekim İstanbul October 2012 PROGRAM

Benzer belgeler
İstanbul Ekim October 2012 PROGRAM

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

HÜRRİYET GAZETESİ: DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam.

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

Doğu Akdeniz Üniversitesi Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi

Sosyal Bilimlerde Dünya`nın En İyi Üniversiteleri. Harvard Oxford Yale

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Profiling the Urban Social Classes in Turkey: Economic Occupations, Political Orientations, Social Life-Styles, Moral Values

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

YBÜ SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Lisans Programı Department of International Relations Undergraduate Curriculum

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

PROFESYONEL HİJYEN EKİPMANLARI PROFESSIONAL HYGIENE PRODUCTS

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

PRELIMINARY REPORT. 19/09/2012 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK EARTHQUAKE (SOUTHEAST TURKEY) Ml=5.1.

( Özet - Abstract ) 1-8 s ind

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

Parça İle İlgili Kelimeler

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years.

ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

TAR TAR TAR TAR TAR 722 Türk-Macar İlişkileri Tarihi

Doç. Dr. Ümit KOÇ (You can see his CV in English on the following pages)

Demokrat Partiden Günümüze Siyasal Gelişmeler. XV. ve XVI. Yüzyıllarda Ortadoğu Ticaret Tarihi II

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

Joint Science Congress of Materials and Polymers August - Metropol Lake Resort - OHRID

1.Gün: 16 Mayıs 2011, Pazartesi / Day 1: 16 May 2011, Monday

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

1. A lot of; lots of; plenty of

1915 TARTIŞILIRKEN GÖZDEN KAÇIRILANLAR

ÖZET. SOYU Esra. İkiz Açık ve Türkiye Uygulaması ( ), Yüksek Lisans Tezi, Çorum, 2012.

New Perspectives on Cultural Interactions Between Romania and Turkey Workshop, 26 Ekim 2010/ 26 October 2010 Cluj/ROMANIA

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır]

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz ÖZET ar

INTERNATIONAL INTERNAL MEDICINE TRAINING MEETINGS-2 MACEDONIA

Mehmet MARANGOZ * ** *** stratejileri ve ekonomik yenilikleri ile. ecindeki. alternatif g. Anahtar Kelimeler:

Eğitim-Öğretim Yılında

Yüksek Lisans Programı

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Doktora Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

August 19, 2011 A DEEP APPROACH TO TURKISH SUGGESTION CARD FOR SELF DIRECTED LEARNING. 1

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Turkey and Turkish Studies Abstracts

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

Kültür, Kimlik, Politika: Mardin'de Kültürlerarasılık

TÜRKİYE DE BİREYLERİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİNE BAKIŞI Attitudes of Individuals towards European Union Membership in Turkey

ÖZET 208 NUMARALI URFA ŞER İYYE SİCİLİ NİN TRANSKRİPSİYON VE DEĞERLENDİRMESİ (H /M )

Yrd.Doç.Dr Ahmet Kesgin, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesii Felsefe Bölümü, Sistematik Felsefe ve Mantık

Technical Assistance for Increasing Primary School Attendance Rate of Children

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

Bedri Baykam. Atatürk Caddesi 386/A, Alsancak 35220, Izmir Tel/Fax: *

KİTAP TANITIMI. Necmi UYANIK

YÜKSEK BASKI TEKNİĞİ VE TÜRK BASKIRESMİNE YANSIMALARI. Gökçe Aysun KILIÇ

Cases in the Turkish Language

KALEIDOSCOPES N.1. Solo Piano. Mehmet Okonşar

7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

Jci Türkiye 2013 Genel Kurul Ödül Programı En İyi Üye Kazandırma Programı/JCI Nedir? Eğitimi JCI TURKEY Best Local Growth & Development Program

Grundtvig Öğrenme Ortaklığı Projesi CRISTAL Common References in Sustainable Training in Adult Learning

LİBYA NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI PROGRAMINDA TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ KONFERANSI 10 NİSAN 2013, ANKARA

TÜRKÇE ÖRNEK-1 KARAALİ KÖYÜ NÜN MONOGRAFYASI ÖZET

NUMBER OF EXHIBITING COUNTRIES

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Yüksek Lisans: Hacettepe Üni., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Tarih Blm. 1985

YABANCI DİL I Zorunlu 1 1 4

Günay Deniz D : 70 Ekim finansal se krizler, idir. Sinyal yakl. temi. olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler:

Tez adı: Anadolu daki Amerikan Hastaneleri ve Tıbbi Misyonerlik (2011) EDEBİYAT FAKÜLTESİ/TARİH BÖLÜMÜ

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

Y KUŞAĞI ARAŞTIRMASI. TÜRKİYE BULGULARI: 17 Ocak 2014

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

ABSTRACT IMPACT OF POLISH MEMBERSHIPS IN NATO AND THE EU ON POLISH FOREIGN POLICY TOWARDS RUSSIA. Bodur, Kadriye

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

DETERMINATION OF VELOCITY FIELD AND STRAIN ACCUMULATION OF DENSIFICATION NETWORK IN MARMARA REGION

Cumartesi Sayı: (Asıl)

Araştırma Enstitusu Mudurlugu, Tekirdag (Sorumlu Yazar)

Unlike analytical solutions, numerical methods have an error range. In addition to this

INDEX. I. Regional Partnerships Official Partners of the OPEN DAYS Beşiktaş Belediyesi 3 Kadıköy Belediyesi 4

Do not open the exam until you are told that you may begin.

Jci Türkiye 2012 Genel Kurulu Ödül Programı JCI Adana Ruhu Herkesi Sarıyor projesi JCI TURKEY Best Local Growth & Development Program

Transkript:

İstanbul 20-21 Ekim 2012 İstanbul 20-21 October 2012 PROGRAM 2 1

Sempozyum Co-Presidents Dr. Halit Eren Murat Aydın IRCICA Genel Direktörü Zeytinburnu Belediye Bşk. Prof.Dr. Adem Esen Sabahattin Zaim Ünv. Rektörü İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Barbaros Bulvarı, Yıldız Sarayı, Seyir Köşkü, 34349 Beşiktaş, Istanbul, Turkey Tel: +90 212 259 17 42 Faks: +90 212 258 43 65 www.ircica.org Zeytinburnu Belediyesi Tel: +90 212 413 11 02 Faks: +90 212 413 12 02 www.zeytinburnu.bel.tr İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Halkalı, Küçükçekmece-İstanbul Tel: +90 212 692 96 29 Faks: +90 212 693 82 29 www.iszu.edu.tr Uluslararası Danışma Kurulu International Advisory Board Prof.Dr. Halil İnalcık, Bilkent Üniversitesi Prof.Dr. Kemal Karpat, İstanbul Şehir Üniversitesi Prof.Dr. Ali Arslan, İstanbul Üniversitesi Prof.Dr. Harun Duman, Marmara Üniversitesi Prof.Dr. Vahdettin Engin, Marmara Üniversitesi Prof Dimitris Michalopoulos, Institute of Eleutherios Veniselos, Atina Prof. Dr. Amir Pasic, IRCICA Prof.Dr. Süleyman Beyoğlu, Marmara Üniversitesi Prof Machiel Kiel, Utrecht University Prof Heath Lowry, Bahçeşehir Üniversitesi Doç.Dr. Mehmet Hacısalihoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Y.Doç.Dr. Ali Satan, Marmara Üniversitesi Y.Doç.Dr. Bülent Bakar, Marmara Üniversitesi Y.Doç.Dr. Ş. Can Erdem, Marmara Üniversitesi Y.Doç.Dr. Teyfur Erdoğdu, Yıldız Teknik Üniversitesi Düzenleme Heyeti Organizing Committee Doç. Dr. Cengiz Tomar (IRCICA) Ömer Arısoy (Zeytinburnu Belediyesi) Y.Doç.Dr. Ertuğrul Oral (İSZÜ) Mustafa Aydın (Zeytinburnu Belediyesi) Abdullah Erol Aydın (İSZÜ) Adem Yavuz (İSZÜ) 3 2 4 3

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi 20 Ekim 2012 Cumartesi 20 October 2012, Saturday 10:00-11:00 AÇILIŞ TÖRENİ OPENING CEREMONY Murat Aydın Halit Eren (Dr.) Adem Esen (Prof. Dr.), Mahir Yağcılar Hadi Nezir Rafet Husoviç Sulejman Ugljanin Zeytinburnu Belediye Başkanı Mayor, Zeytinburnu Municipality IRCICA Genel Direktörü Director General, IRCICA İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Rector, İstanbul Sabahattin Zaim University Kosova Cumhuriyeti, Kamu Yönetimi Bakanı Minister of Public Administration, Kosovo Republic Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı Minister of State, Macedonia Republic Karadağ Cumhuriyeti Devlet Bakanı Minister of State, Montenegro Republic Sırbistan Devlet Bakanı Minister of State, Serbia Türkiye Cumhuriyeti.. Bakanı Minister of., Turkish Republic AÇILIŞ KONFERANSI KEYNOTE SPEECH 20 Ekim 2012 Cumartesi 20 October 2012, Saturday 11:00-12:00 Prof. Dr. Kemal Karpat 5 4 6 5

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Salim Aydın Birinci Oturum First Session 20 Ekim 2012 Cumartesi 20 October 2012, Saturday 14:00-15:45 Başkan Chair Bülent Aras Balkanların Kaybedilmesinde Siyasetin Etkisi Effects of Politics in the Secession of Balkans Necmettin Alkan Jön Türkî/İttihâdçı Mutlakî Yönetimin Balkan Savaşı Felaketindeki Rolü The Role of Young Turks/CUP in the Balkan Wars Catastrophy Sema Uğurcan Aydınlarımız Balkanda Hangi Rüyaları Gördüler Dreams of Turkish Intellectuals on the Balkan Wars Abdul Rauf The Balkan Wars and British India: A Case study of NWFP (Khyber Pakhtunkhwa) Balkan Savaşları ve İngiliz Hindistan ı: Khyber Pakhtunkhwa (NWFP) Örneği İkinci Oturum Second Session 20 Ekim 2012 Cumartesi 20 October 2012, Saturday 16:00-17:45 Başkan Chair Dr. Halit Eren Igor Despot Reasons for the Successful Mobilization of the Balkan States in the Balkan Wars Balkan Devletlerinin Savaşlar esnasındaki Seferberliklerinin Başarı Sebepleri Dimitris Michoulopulos Salonika and the Balkan Wars Selanik ve Balkan Savaşları Isa Blumi Impacts of the Balkan Wars: The Uncharted Parts from Empire to Nation State Balkan Savaşlarının Etkileri: İmparatorluktan Ulus Devlete Geçiş Sürecinin Bilinmeyen Yönleri Alessandro Vagnini The Ambitions of the Last: Italy and the Balkan Wars Gecikenlerin Hırsı: İtalya ve Balkan Savaşları 7 6 8 7

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Birinci Oturum First Session 21 Ekim 2012 Pazar 20 October 2012, Sunday 09:00-11:00 Başkan Chair Dimitris Michoulopulos Demeter Gabor When Sound Judgement of Statesmen Fails: The Role of Count István Burián in Influencing the Policy of Austria-Hungary during the Balkan Wars Devlet Adamlarının Muhakemeleri Başarısız Olduğunda: Balkan Savaşları Esnasında Avusturya-Macaristan Siyasetinin Etkilenmesinde Kont István Burián ın Rolü Liljana Gushevska Russian Diplomatic Documentation Regarding the Events on the Balkans on the Eve of the Balkan Wars Balkan Savaşlarının Eşiğinde Bölgedeki Hadiselerle Alakalı Rus Diplomatik Belgeleri Alberto Becherelli The Balkan Wars in the Records of the Italian General Staff İtalyan Genelkurmay Kayıtlarında Balkan Savaşları Önder Bayır Osmanlı Arşivlerine Göre Balkan Savaşları The Balkan Wars according to the Ottoman Archive Documents İkinci Oturum Second Session 21 Ekim 2012 Pazar 20 October 2012, Sunday 11:15-13:15 Başkan Chair Sadık Ünay Biljana Rsitovska Macedonian Emigration Press in Russia on the Balkan Wars Rusya daki Makedonya Mülteci Basınında Balkan Savaşları Jasmina Mojsieva Guseva Human Faith in Balkan Wars in Macedonian Writers Balkan Savaşlarında Makedonyalı Yazarların Hümanizmi Odile Moreau The Balkan War (1912) Through the Eyes of the French War Correspondent Stéphane Lauzanne Fransız Savaş Muhabiri Stéphane Lauzanne ın Gözlemleriyle Balkan Savaşı (1912) Amit Bein Numan Aruç Taking Advantage of a Crisis to Reform: The Remaking of Religious Education in the Wake of the Balkan Wars Krizi Reforma Dönüştürmek: Balkan Savaşlarının Eşiğinde Dini Eğitimin Yapılandırılması Balkanlıların Osmanlı Devletine Sırt Çevirmesinden 100 Yıl Sonraki Yeni Statüsü The New Status of the Balkans after 100 years of Ottoman Deportation 9 8 10 9

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ÖZETLER ABSTRACTS Üçüncü Oturum Third Session 21 Ekim 2012 Pazar 20 October 2012, Sunday 14:30-16:30 Başkan Chair Adem Esen Abdullah Uçman Ömer Seyfeddin'in Hikâyelerinde Balkanlar ve Balkan Savaşının İzleri The Balkans and Traces of the Balkan Wars in Ömer Seyfeddin s Stories Mehmet Köseoğlu Bulgar Karikatürlerinde Balkan Savaşları ile İlgili Politik Eleştiriler Political Critics on Bulgarian Cartoons Related to the Balkan Wars Tahir Kahhar Balkan Savaşları, Sebepleri ve Sonuçlarının Türkistan Vilayeti Matbuatındaki Yansımaları Reflections of the Balkan Wars, their Reasons and Consequences Nesimi Yazıcı İsmail Bey'in Hâtıra-i Seyâhat'inde Sultan Reşad'ın Rumeli Ziyareti: Manastır Sultan Reshad s Balkan Visit according to İsmail Bey s Voyage (Hâtıra-i Seyahat) Georgi Zelengora Doğu Trakya Bulgar Göçmenlerinin Emlakları Gerçeği The Reality of East Trachea Bulgarian Refugees Properties 11 10 Balkanların Kaybedilmesinde Siyasetin Etkisi Salim Aydın 1908 yılında meşrutiyetin ilan edilmesi, İttihat ve Terakki ile beraber hareket eden Osmanlı Ordusu içerisindeki subaylar vasıtası ile olmuştu. Meşrutiyetten sonra ordu içerisindeki İttihatçı subaylar siyasetle meşgul olmayı devam etti. 1909 yılı 31 Mart olayı ordu içerisindeki siyaseti tetikledi. 1911 yılına gelindiğinde İttihat ve Terakki Partisi yönetimlerde iyice söz sahibi oldu. Bu arada 1911 yılı Kasım ayında İttihat ve Terakki ye karşı en güçlü muhalefet partisi olarak Albay Sadık Bey tarafından Hürriyet ve İtilaf Fırkası kuruldu. Bir dönem II. Abdülhamit yönetimine karşı mücadele eden İttihat ve Terakki yönetimine karşı bu seferde, Hürriyet ve İtilaf Fırkası aynı politikayı güdüyordu. İttihat ve Terakki Fırkasına karşı Osmanlı Devleti ndeki bütün muhalifler ve fırkalar, Hürriyet ve İtilaf Fırkası çatışı altında birleşmişlerdi. Hürriyet ve İtilaf Fırkası nın, İttihat ve Terakki Fırkası na karşı güçlü muhalefet yapmaya başlaması, Hürriyet ve İtilaf Fırkası yanlısı subayların ordu içerisinde artmasıyla bu partinin bazı yerlerde seçim kazanması, İttihat ve Terakki Fırkasını telaşlandırdı. Güçlü bir çoğunluğun sağlanması kararını alan İttihatçılar, Kanun-i Esasi yi değiştirme istekleri çıkmaza girince, meclisi feshettirerek 1912 de yeni bir genel seçim yapılmasını sağlamışlardı. Sopalı ve dayaklı seçim olarak da adlandırılan bu seçim sonunda gayet az sayıda muhalif mebus meclise girebilmişti. İttihat ve Terakki ye katılmayan bazı subaylar, aynı imtiyazlı duruma geçebilmek için Halâskârân-ı Zabitan Grubu adlı bir grup meydana getirdiler. Rumeli de bulunan askeri birliklerde ne kadar Arnavut subay varsa Halâskârân Grubuna dâhil oldular ve bu gruba taraftar kesildiler. Aynı zamanda 21/22 Haziran 1912 gecesi Manastır dışındaki ordugâhtan bir kısım subayların kaçarak, evvelce Enver, Niyazi ve Eyüp Sabri Beylerin yapmış oldukları gibi, dağa çıktıkları haberi geldi. Dağa çıkanlar bir beyanname yayınlamışlar, beyannamede dikkati çeken husus ise, Hürriyet ve İtilaf Fırkasının İttihat ve Terakki yönetimini iktidardan düşürmek için her şeyi mubah görmesiydi. Bu da ordu içerisinde siyasetin ne kadar şiddetli olduğunu, hükümetlerin 12 11

bu siyasi kargaşa içerisinde çevresinde olanları gördüğünü fakat siyasi çekişmelerden dolayı hiçbir şey yapamadığını göstermektedir. Osmanlı Hükümeti, 21/22 Haziran da Manastır da bazı subayların dağa çıkması sonrasında ordunun siyasetle ilgilenmemesi için Avrupa da ne gibi önlemlerin alındığının araştırılması talebinde bulunmuştur. Ordunun siyasetle ilgilenmemesi için İttihat ve Terakki yönetimi tarafından kanun maddeleri çıkarılmıştır. Kanun maddelerinin çıkarılması öncesinde Mebusan Meclisinde çok şiddetli tartışmalar olmuştur. Siyasetle ilgili kanunun çıkmasından sonra ordu içerisindeki subaylardan siyasetle ilgilenmeyeceklerine dair yemin senetleri alınmıştır. 1912 yılı temmuz ayı sonlarında Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesi kurulmuş, ancak siyaset durulmamış, daha da artmıştır. Siyasetin şiddetlendiği dönemde Balkan müttefikleri hazırlıklarını tamamlamaya başlamış, savaşın başlaması için Makedonya da Bulgar komitacıları bazı şehirlerde bomba patlatma faaliyetine girişmişler, bu faaliyetler sonrasında Balkan müttefikleri kendi ülkelerinde mitingler düzenlemeye başlamışlardır. İttihat ve Terakki Fırkası, Balkan Savaşı için hazırlık yapılması gerektiğini vurgulamış, Gazi Ahmet Muhtar Paşa Kabinesi ise savaşın olmayacağını, eğer Balkan Savaşı olursa, bu savaşın Dünya Savaşına neden olacağını ifade edilmişti. Böyle bir savaşı Düvel-i Muazzama devletlerinin engel olacağı düşüncesi Osmanlı Hükümetinde hâkim görüştü. Balkan Savaşları öncesinde siyaset o kadar etkili oldu ki, Gazetelerde köşe yazarları savaşın olmasında durumunda savaş kaybedilirse yenilgiyi birbirlerinin üzerine atacak kadar ileriye gittiler. Bu siyasi çekişme seferberliğin ilan edildiği 1 Ekim 1912 tarihine kadar devam etti. Seferlik kararının alınmasından sonra İttihat ve Terakki savaş esnasında siyaset yapmayacağına dair bir beyanname yayınladı. Hürriyet ve İtilaf fırkasının beyannamesi ise savaşın başladığı dönemde yayınlandı. Siyaset Ahmet Muhtar Paşa Hükümeti nin istifası ve yerine kurulacak Kamil Paşa Hükümeti nin kurulması esnasında da devam etti. Savaş esnasında siyaseti kazanan Babıâli Baskınıyla İttihat ve Terakki oldu. Ancak Balkanlar elden çıkmıştı. Jön Türkî/İttihâdçı Mutlakî Yönetimin Balkan Savaşı Felaketindeki Rolü Necmettin Alkan Jön Türkler, Sultan II. Abdülhamid le (1876-1909) yaptıkları çetin mücadelelerini kazanarak, Osmanlı Devleti nin modern yönetime tekrar kavuşmasını sağlamışlardı. Fakat bu başarıyla yetinmek istemeyerek, devamında yönetime talip olmuşlardı. Böylece başlayan bu yeni süreç, Abdülhamidî Mutlakî yönetiminin çözülmesi ve Jön Türkî meşrutî yönetimin kademeli olarak yerini almasıyla şekillenmişti. Birinci Cihan Harbi nin sonuna kadar devam eden bu dönem, Osmanlı Devleti nin tasfiye edilmesiyle alakalı gelişmelerin de ortaya çıktığı çok önemli bir süreç olmuştur. Balkan Savaşı ve hezimeti, bunlar arasında önemli bir yere sahiptir. Tebliğimizde, 1908 Jön Türk İhtilâli yle başlayan bu süreçte II. Abdülhamid in mutlakî yönetiminin çözülmesinin ardından te sis edilmeye çalışılan yeni Jön Türkî/İttihâdçı mutlakî yönetimin ve buna paralel olarak vuku bulan bazı olayların, Balkan Savaşları nın kaybedilmesindeki rolü veya yeri ele alınmaktadır. Konumuz, askerî ve siyasî gelişmeler olmak üzere iki alt başlıktan oluşmaktadır. Müracaat edilen kaynakların önemli kısmı, döneme şahitlik eden devlet adamları, askerleri ve aydınların hatıralarından, dönemin yerli ve yabancı gazetelerinden ve arşiv vesikalarından oluşmaktadır. Aydınlarımız Balkanda Hangi Rüyaları Gördüler? Sema Uğurcan Aydınlarımız, Balkan savaşı ve ertesinde, devleti kurtaran ve geleceği inşa eden rüya metinleri yazarlar. Ütopya diyebileceğimiz bu metinlerde, en ölçülemez, zaptolunamaz şey olan geleceği düzen altına almak isterler. Rüyalarda 1. Siyasî eksiklerin 2. İlmî, teknolojik, iktisadî eksiklerin giderilmesi hususu ağır basar. Ruşenî nin Rüyası nda ve Mustafa Nazım ın Rüyada Terakki yahut Terakki-i İslâmı Rüyet inde Balkan savaşı dönüm noktası olur. Genç Türkler çok sıkı çalışarak, Avrupa karşısında Asya ve Afrika da büyük Türk-İslâm devletleri kurarlar. 13 12 Eskilerin söylediği Balkanda kelimesi, Balkan Savaşı nı, bozgunu ve sonuçlarını takip eden süreci içine alan bir kelimedir. 14 13

Medeniyetlerinin üstünlüğü dünyaya kabul ettirirler. İstanbul dünyanın en mamur şehri hâline gelir. Mustafa Nazım ın eserinde İstanbul, özlenen dünyanın temel düzeni olarak simetri ve geometriye duyulan hayranlığı gösterir. Her yerde yüksek binalar, caddeler, köprüler, yollar birbirini cetvel gibi hatlarla keser. Yekpare bir toplum, muhalefetin işlevini yerine getirdiği Mebuslar meclisi tarafından idare edilir. Evlilikler, çocuk yetiştirme, öğrenim-eğitim, iş-ticaret hayatı sıkı bir nizam altında yapılır. Pek Uyanık Bir Uyku da Kılıçzade İsmail Hakkı nın rüyasına giren yaşlı, gerçekleşebilmesi mümkün olan tavsiyelerde bulunur. Bu kurtuluş reçetesinde şehzadelerin orduya girmesi, teorinin yerini pratiğin alması, yerli üretim-tüketim yapılması, kadın hürriyeti gibi maddeler vardır. Celal Nuri Tarih-i İstikbal de, kahramanlığı kader şeklinde gösterir. Bir Türk bölüğü Selanik ve Olympe dağlarını ele geçirdiği esnada, tarih/efsane tanrıçası Clio, Türk kumandanının kucağına atılır. Bu rüyalar en felâketli yıllarda telâfi mekanizması çerçevesinde, kurtuluşun yolunu gösteren metinlerdir. Geçmişin büyüklüğüne sığınan eserler karşısında sayıca daha az ama daha çarpıcı eserlerdir. The Balkan Wars and British India: A Case study of NWFP (Khyber Pakhtunkhwa) Abdul Rauf The British occupied the north western part of India now known as Khyber Pakhtunkhwa (formerly N.W.F.P.) of Pakistan in 1849. Pakhtun resisted the British Imperial power with an arm struggle particularly in tribal areas. The beginning of twentieth century also witnessed the political struggle largely in alliance with their Muslim brethren down the country. Both the arm and political struggle had internal and external dynamics. The Ottoman Khilafat remains the main external factor for the mobilization of the people in the region as reported by the highest British administrators including head of the province. How the wars in Balkans affected the struggle of the people in the region will be the focus of this proposed paper. These wars mobilized the people in support of the Ottomans on one hand and on the other some people left their homes and went Turkey to support them. One of them Abdurrahman Peshawari not only worked in the Indian medical mission headed by Dr. M.A. Ansari but he opted to remain in Turkey and fought in World War I also along the Turkish forces against the Allied Powers. He rose to a high stature in 15 14 Turkey and served as an ambassador of Turkey in Kabul early 1920s. He was later on killed in Turkey largely due to a misunderstanding and buried in Turkey. This person from Peshawar was hailed by the Turkish government. The paper will be largely relied on the British documents and the local accounts related to the Balkan Wars which have not been addressed in the available present literature. The paper will also be helpful in understanding the historical background to the contemporary religious and political unrest in the region (Pakistan and Afghanistan) attached with the extra territorial sympathies of the people in the region. Reasons for the Successful Mobilization of the Balkan States in the Balkan Wars Igor Despot Mobilization of the allied countries in the Balkan wars was very good. Participating states were surprised by the number of people who appeared on mobilization. They came from all over the world to do their "sacred" duty to make war with the centuries-old enemy and liberate their Christian brothers. Memory of the powerful medieval states and the great defeat which they suffered from the Turks remained in the history of the Balkan peoples for centuries. The Ottoman Empire was the stereotypical enemy - the Turkish majority was of a different religion, the area that Empire held were considered occupied, stories about the sufferings of the Christian population were passed down through generations. Christian Reconquista of the territory conquered in the Middle Ages was emphasized in the calls for the mobilization made by Serbian King Peter, King Ferdinand of Bulgaria and the Greek King George. In Bulgaria 220% occurred (compared to the invitees), in Serbia they have not been able to receive all because too many people showed up, in Montenegro the elderly and children "fled" to the army and in Greece more people occurred than was planned. All of that was diametrically opposite to the situation in the Ottoman Empire. Turkish Corps were deficient due to cholera, which devastated the Empire since 1910., so many recruits did not respond to the army and just before mobilization 120 000 Anatolians were discharged from the Army because they were tired of smothering Albanian insurgency. The enthusiasm of the population, due to a number of partial mobilizations for suppression of various rebellions and Tripolitan War, was very low. 16 15

Salonika and the First Balkan War Dimitris Michalopoulos According to the Greek sources, Salonika was not a Greek city in 1912. For her population amounted to 160,000 people, i.e. 90,000 Jews, 44,000 Moslems (Turks), and merely 19,000 Greeks. So the Greek Army was to advance northward, namely to Bitola, in October 1912. Still the Greek Army did capture Salonika. For the Ottomans did not pose difficulties to the Greek Army s movement: Not only did the Ottomans make easy the Greeks advance by retreating without fighting, but they prevented Salonika from being captured by the Bulgarians. As a result, the city was surrendered to the Greeks on the 27 th of October, 1912, albeit the Bulgarian Army s Macedonian irregulars had entered Salonika a couple of days earlier. Still, Greece was not to annex of the Macedonian megalopolis. For George I, King of the Hellenes, had assured Emperor Franz Joseph of Austria-Hungary, that Salonika was not coveted by Greece. Yet the King disregarded his promise and was mysteriously murdered in March, 1913. His murderer was defenestrated out of the Greek Police s headquarters in Salonika, the relevant files were destroyed during WW 1 and no solution to the enigma of the King s death has been found so far. E. Venizelos, on the other hand, Premier of Greece by then, had agreed that Salonika should be run jointly by Greeks and Bulgarians; but an abrupt intervention of Greek Foreign Ministry officials had this project aborted and, as a result, the Second Balkan War was triggered. Impacts of the Balkan Wars: The Uncharted Paths from Empire to Nation-State Isa Blumi The following paper emphasize that Albanian, Serbian, Bulgarian, or Ottoman politics are messy, with competing factions operating under very different conditions, catering to very different constituencies, whether in Austrianadministered Bosnia and the Sancak (Sanjak), rural Macedonia, or Istanbul. This 17 16 paper adds to the complications by considering some of the conflicting agendas among those fluid clusters of actors straddling the political and commercial frontiers of Montenegro, Serbia, Bulgaria, Greece and the Western Balkan provinces of the Ottoman Empire. Beyond the concerns with neighboring states interests in these same regions, there are economic explanations to consider. For example, the appropriation of wealth by the victors of the Balkan Wars, especially land, deserves our attention. The notion that commercial interests were intimately involved in the process of how land was taken from the previous inhabitants may help provide depth to the manner in which post-conflict administrations approached incorporating the territories and/or the populations that were torn away from the Ottoman Balkans in 1912-1913. In sum, the real Ottoman legacy in the Balkans is the way in which intervening power dynamics, often realized in different ways at the local level rather than in political centers, led to a shift in the kind of regime occupying states Serbia, Bulgaria, Greece, Montenegro, Albania administered those former Ottoman Balkan territories captured after 1912. Similarly, as a result of these rapid changes on the ground, new opportunities arose for an entirely new class of political agents, leaving much of the post-ottoman Balkans to face an even more radical form of nationalism that actually emerged as a result of the sudden victories of late 1912 at the Ottoman Empire s expense. Ultimately, rather than being a product of a contrived, long-term strategic realization of state expansion, the cases introduced in this paper will suggest that the contingencies created by the war introduced entirely new political orientations for a wide variety of actors. The Ambitions of the Last: Italy and the Balkan Wars Alessandro Vagnini By the early 20th century most of the Balkans (Bulgaria, Greece, Montenegro and Serbia) had already achieved their independence from the Ottoman Empire even if large parts of their ethnic populations remained under Turkish sovereignty. The Empire was experiencing a phase of serious crisis since the late nineteenth-century. The Great Powers shared different aims over the so called Eastern Question and the integrity of the Ottoman Empire. Britain wished to deny Russia access to the South and supported the integrity of the Ottoman Empire while France wished to 18 17

strengthen its position in the Middle East. Russia instead pursued a pan-slavic policy and thereby supported Bulgaria and Serbia. Austria-Hungary wished for a continuation of the existence of the Ottoman Empire, opposing to any possibility of Serbian expansionism. The Habsburgs also aimed to control the Ottoman Adriatic coast (nowadays Albania) while Italy s primary aim at the time seems to have been the denial of access to the Adriatic Sea to any other power. After the Young Turks revolution the situation changed drastically. Later on, the Italo-Turkish war (September 1911 October 1912) caused massive Turkish losses (especially in the Navy) and an increasing monetary debt. The Balkan countries, now organized in the Balkan League, saw an opportunity to attack and fulfill their desires of expansion. After some delays, Montenegro declared war on 8 October 1912. The other members of the alliance entered the conflict on 17 October. Seven months later the First Balkan War was ended by the Treaty of London and the Ottoman Empire lost virtually all of its possessions in Europe. The Balkan allies then began to fight each other for the spoils of the Empire and a Second Balkan War broke out on 16 June 1913. Although there was an official consensus between the Powers over the territorial integrity of the Ottoman Empire, due to the conflicting interests in the area, each of them took different diplomatic approaches. Italy and Austria-Hungary, struggling for hegemony on the Adriatic were totally opposed to any other nation s expansion in the area. At the same time, Italy was interested to any possible weakening of the Habsburg Empire due to its own internal problems with Slav populations. Moreover, the campaign was followed with interest by many Italian officers while intense diplomatic and intelligence activities were also developed to follow the evolution of events. When Sound Judgement of Statesmen Fails: The Role of Count István Burián in Influencing the Policy of Austria-Hungary During the Balkan Wars Demeter, Gábor Count István Burián as the (joint) Minister of Finance of Austria-Hungary (1903-1912) also responsible for Bosnia (and from 1915, joint Foreign Minister) was well aware of the threat, that nationalism on the Balkan meant. Trying to maintain the unity of the multiethnic province, while balancing between Hungarian and Austrian 19 18 wills, he developed numerous diplomatic skills. After the death of Aerenthal, Foreign Minister of Austria-Hungary (1912), he had to resign from his post, but remained influetial as a Minister of the Cabinet of Count István Tisza. Being a mediator between the Hungarian Prime Minister and Emperor Franz Joseph, he managed to influence their Balkan policy during the Balkan Wars (sometimes contrary to the will of the Foreign Minister, Berchtold). It may be interesting, how an influential and experienced politician (mis)judged alliance-policy during the two Balkan wars, and how the shift from pro-turkish sentiments to pro-bulgarian feelings took place. Using his personal correspondence and the recently published diary of István Burián we try to enlighten some misinterpretations on the situation (and sometimes cruel astuteness) of Austrian and Hungarian statesmen during the Balkan Wars. Russian Diplomatic Documentation Regarding the Events on the Balkans on the Eve of the Balkan Wars Liljana Gushevska The emphasis in this paper will be placed on the reports by Russian diplomatic representatives in the period 1909-1912, which offer abundant information and detailed analysis of the developments at the time. Strong Russian diplomatic network in the Balkans and the European part of the Ottoman Empire followed closely the rapprochement of the Balkan countries (Serbia, Greece, Bulgaria, Romania and Montenegro) and their leaders official and unofficial contacts for resolving the so called Balkan question, as well as the echoes these events had in the Ottoman Empire and with the great powers. The materials, among other things, present the Russian position and its strategy regarding the implementation of the idea "the Balkans to the Balkan peoples", which was supported by Italy, but not by Germany and Austria-Hungary. Hence, Russian diplomats continuously report of attempts by Austria-Hungary to influence certain decisions made by the Porte, at the same time declaring its friendship so as to realize the strivings to improve its positions on the Balkans. On the other hand, Russia showed open interest for the Christian population in the European part of the Ottoman Empire and supported their requests for reforms. These steps encouraged distrust in the relations between Russia and the Ottoman 20 19

Empire which were formally presented as being friendly, and increased the Porte s doubts that the creation of the Balkan alliance was under the patronage of Russia and Italy. In that regard, the sources indicate that the Russian foreign policy was attempting to balance the Balkan states policies that were clearly demonstrating their intentions for a final territorial expansion at the expense of the Ottoman Empire. The Balkan Wars in the records of the Italian General Staff Alberto Becherelli The Balkans had always been an important cultural and commercial area for the Italian foreign policy and during the Balkan Wars Italy closely followed the events in the region. Italo-Turkish War (1911 1912) showed the weakness of the Ottoman Empire to the Balkan countries who attacked the Empire before the war with Italy had ended. The Balkan League opened the hostilities on 8 th of October 1912 and after the peace treaty signed in London on May 30, 1913, the Second Balkan War began when Serbia and Greece quarrelled with Bulgaria over the division of their joint conquests in Macedonia. The peace treaty was signed between the combatants on Aug. 10, 1913. Italy used the Balkan wars to keep the Dodecanese islands in the Aegean which it had occupied during the war against Turkey, despite the agreement that ended that war in 1912. The Historical Archive of the Italian Army General Staff contains reports by Military Attachés from Sofia, Belgrade, Vienna, Berlin, London and Paris about the Balkan Wars providing a valuable record for a detailed analysis (fonds: G-29, Addetti Militari; G-24, Corpo di Stato Maggiore. Corrispondenza; G-33, Carteggio SME, Scacchiere orientale. Ufficio coloniale. Stati Esteri. Stati balcanici). During the Eighties these documents were studied for the first time by Professor Antonello Biagini, who teaches Eastern Europe History at Sapienza University of Rome. He wrote two fundamental books for this topic: Momenti di storia balcanica (1878-1914). Aspetti militari (Rome, 1981) and L Italia e le guerre balcaniche (Rome, 1990), that due to the 100 th Anniversary of the Balkans Wars are going to be republished this year. 21 20 Macedonian Emigration Press in Russia on the Balkan Wars Biljana Ristovska-Josifovska The press in general was a useful instrument not only in informing on the events, but also relaying political messages to the public and expressing individual discourses. The main goal of this article will be an analysis of the developing stances of the Macedonian emigration towards the Balkan states, Russia and the great forces, concerning the Balkan Wars, researched through the contemporary debates in the press published by the Macedonian emigrants in Russia. We will be especially focused to the letters by readers and correspondents from Russia and from the Balkans, informing about the situation on the terrain during the military activities and afterwards. From other aspect, we will also address to the information displayed in the different kinds of articles, placed in various sections, related to Macedonia: historical and ethnographical overviews, political analysis and acts, as well as pages dedicated to the artistic expression of various poets and writers. We analyze the press as a tribune for displaying of the stand-points of the Macedonian emigration on the causes and results of the Balkan Wars. Human Faiths in Balkan Wars in Macedonian Writers Works Jasmina Mojsieva-Gusheva The title of the topic is based on associative ventures and visions of the Macedonian writers Mitko Madjunkov, Kole Chashule and Slavko Janevski about the unfortunate destiny of Macedonian people during the Balkan Wars, who always fights against each other. For centuries the Balkan has been a background of several major religions, a bulk of languages, non-understandable for each other totally, customs and habits, which are stranger for Balkanian neighbors than those of Western Europe. In this tiny region are concentrated various diverse understandings, models of cultures, which are scarcely known to each other. In such inherited environment, fairly late (in 19 th century) started the struggle for establishing Balkan nation states, i.e. political forms reunited around one ethnos, one religion, one language. Therefore, it is not strange that in the struggle were included all aggressive methods to resolve all national questions such as genocide, ethnic purging, violent movements, 22 21

rechristening and renaming. All those events influenced forming characteristic features of the Balkans, such as hypocrisy, stubborn, non-confidence, fear of new activity and movement. All those features implemented in the character of the Balkans burden the process known as habitualisation, comprising of change of unusual, unknown and foreign into usual, known and domestic. That process has difficulties in its functioning on the Balkan, because it is immediately connected with violence. Particularly, when the Balkans will understand that their identity is not unique and that the word being a whole so far, consists of a range of diverse and even antagonistic worlds. Afterwards conflict situations appear, so that everyone feels insecure and unsatisfied. Such statements can surely be confirmed by a range of examples in the Balkan history. All of this human experience is elaborated in the works of Macedonian writers Mitko Madjunkov, Kole Chashule and Slavko Janevski. Having written about diverse civilizations, religions and nations, they uncovers the roots of the contemporary conditions and events on the Balkan. The Balkan War (1912) Through the Eyes of the French War Correspondent Stéphane Lauzanne Odile Moreau I would like to present a paper based on the narratives of a French War Correspondent. The major point of this paper will be an analysis of the book written by Stephane Lauzanne, journalist and chief editor of the French newspaper Le Matin. His book entiteld Au chevet de la Turquie. Quarante jours de guerre [At Turkey s bedside. Forty days of war] was published in Paris in 1913. The author describes his trip to Istanbul in one of the last trains to Istanbul on October 12th 1912. A lot of personalities attracted by the beginning of the war were travelling with him and discussed their points of views and feelings. The author gives an interesting description of the life in Istanbul during the First Balkan War. Stephane Lauzanne was well introduced in the Ottoman ruling class. He gives accounts of interviews with Ottoman civil and military officials and their insiders views. In addition, he visited military camps and witnessed the military events. Stephane Lauzanne s narratives allow to better understand how informations were collected during war time by war correspondents and transmited to Europe. Was this account typical of the witnesses of the Balkan Wars? 23 22 Taking Advantage of a Crisis to Reform: The Remaking of Religious Education in the Wake of the Balkan Wars Amit Bein The Ottoman loss of extensive territories in the wake of the Balkan Wars (1912-1913) prompted national soul-searching and demands for radical reforms to prevent the complete collapse and disintegration of the empire. In the atmosphere of anxiety and urgency that dominated the Ottoman public sphere after the end of the hostilities, earlier demands for the remaking of religious education were voiced more insistently and vociferously in the Ottoman press. The very heated public debate that followed was framed within the context of the defeat in the war and the pressing need to regenerate the empire. Assisted by the atmosphere of national crisis and expectations of immediate fixes to perceived problems, the supporters of significant reforms in religious education were able to carry the day, a key reason being their success to mobilize support within the religious establishment. Thus, after long years of little change or modification in religious education, major reorganization of its organization, administration, and curriculum was implemented in a matter of few months after the Balkan Wars. The paper will discuss the debates that led to the reforms and how they were implemented with a particular emphasis on the role the defeat in the Balkan Wars played in them, illuminating how this crisis helped break a long-standing stalemate on the issue and contributed to an often overlooked turning point in the history of religious education in modern Turkey. The discussion will be placed within the broader context of instances in which moments of national crisis in late Ottoman history and the early history of the republic also served as windows of opportunity to implement major reforms. Ömer Seyfeddin in Hikâyelerinde Balkanlar ve Balkan Savaşı İzleri Abdullah Uçman Yeni Türk hikâyeciliğinin kurucularından biri kabul edilen Ömer Seyfeddin, 1908 de II. Meşrutiyet in ilânından sonra Mülâzım-ı evvel rütbesiyle Üçüncü Ordu nun Selânik teki bir nizamiye taburuna tayin edilir. İki yıl kadar burada Serez, Pirlepe, Razlık, Babina ve Köprülü dolaylarında çete takibi görevi yapar. Bu sırada Balkan 24 23

kavimleri arasındaki milliyetçi duyguların nasıl uyandığına şahit olur. Yakorit te bulunduğu sırada askerlikten büsbütün soğur ve Ziya Gökalp in İttihat ve Terakkî vasıtasıyla sağladığı tazminat sayesinde askerlikten ayrılır (1911). Ancak kısa bir süre sonra Balkan Savaşı nın başlaması üzerine tekrar askere alınır ve hem Sırplarla, hem de Yunanlılarla savaşır. Yanya nın savunması sırasında Yunanlılar a esir düşer ve bir süre Atina yakınlarındaki Nafliyon kampında esir kalır. Esaretten kurtulduktan sonra İstanbul a döner (1913). Ömer Seyfeddin Bomba, Nakarat, Hürriyet Bayrakları, Beyaz Lâle, Primo Türk Çocuğu ve Tuhaf Bir Zulüm adlı hikâyelerinde Balkanlar da karşılaştığı bazı acı olaylarla birlikte Bulgar komitacılığını, Balkan halkları arasında millî uyanışın doğurduğu vahşi sonuçları ve bütün kahramanlıklarına rağmen Türklerin bu uyanışa karşı ciddi bir tepki gösterememesi yüzünden uğranılan felâketleri dile getirir. Bu bildiride, Ömer Seyfeddin in Balkanlar da bizzat şahit olduğu yaşanan olaylardan yola çıkarak kaleme almış olduğu çeşitli hikâyeleri ele alınıp incelenecektir. Balkan Savaşları nda Bulgar Karikatürlerinde Politik Eleştiriler Mehmet Köseoğlu Politik karikatürler, bir dönemin sosyal, ekonomik, kültürel, politik yaşamın içeriğini bizlere sunmada etkilidir. O dönemin politikasındaki tartışmaları, güncel sorunları ve kamuoyunun olaylara bakış açısını hızlı bir şekilde görebilmemize imkân tanır. Bazen bilinmeyen ayrıntıları gün yüzüne çıkarır. Karikatürleri çizen kalemlerin tarafsız olması güç olsa da eleştiriler devamlıdır. Kâğıt üstünde çizilen görüntüler sinsi ama sesler fazlasıyla bir haykırıştadır. Politik karikatürlerin Balkan Savaşları nda Bulgar karikatüristlerin çizgileriyle değerlendirilmesini içeren bu makalede; Bulgaristan da yayımlanan Reç gazetesi ve Lüdokos dergisi başta olmak üzere birkaç mizah yayını incelenmiştir. Makalede sunulan karikatürlerin çoğu; Bulgar karikatürist Aleksandır Bojinov a aittir. Karikatürler 1910-1914 yıllarını içermektedir. Karikatürler incelendiğinde; Bulgar karikatüristlerin çizimlerinde eleştiriler iki ana boyutludur. Birisi Bulgar siyasetçilerin Balkan Savaşları ndaki başarısızlıkları diğeri ise savaşta yer alan Balkan devletlerinin emperyalist politikalarıdır. Bulgar siyasetçilerin ülkeyi savaşa sürükleyip birçok kişinin ölüme sebebiyet vermesi karikatürlerde en çok yer edilen konuların başında gelmektedir. Bulgar Kralı 25 24 Ferdinand ın dikta yönetimi, liberallerin varlığı da sorunlar arasında verilmektedir. Balkan devletlerinden Osmanlı ortalığı karıştırmaktadır. Sırplar; milliyetçi hırslar içerisinde Makedonya dan daha fazlası toprak istemektedir. Buna tüm hileleriyle müdahil olan Yunanistan da karışmaktadır. Romanya nın hayali Dobruca dır. Büyük devletlerden Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gelişmeleri yakından takip etmektedir. Rusya, yatıştırıcı tavrıyla hareket etse de çözümleri günü kurtarmaktan öteye gitmemektedir. Bulgar karikatüristlerin çizimlerini genelleme niyetine girdiğimizde; savaş karşıtı duruşları bulunmaktadır. Savaş; hristiyanlık temaları eşliğinde çizilerek ölümden başka bir sonucu getirmeyecektir. Trakya ve Makedonya savaş yuvasıdır. İkinci Balkan Savaşı felaketlerin en büyüğüdür. Bunların gerçek suçlusu ise siyasetçilerdir. Balkan Savaşları Sebepleri ve Sonuçlarının Türkistan Vilayeti Matbuatındaki Yansımaları Tahir Kahhar Balkan savaşları ile ilgili basın kaynakları o dönemde Türkistan`da yayımlanan 40 dan fazla Rusça ve Türkçe-Özbekçe gazetelerde mevcuttur. Özellikle Arap yazısında, Türkistan Türkçesinde yayımlanan Türkistan Vilayetinin Gazeti nde savaş teması başından sonuna kadar çok detaylı olarak yansıtılmıştır. Türkistan Müslümanları o yıllarda Turan, Semerkant, Seda-i Türkistan gibi özel neşirlerle birlikte müstemlekeci hükümete bağlı olan bu gazeteyi de ilgiyle okumuştur. Bu bildiride temel üç nokta üzerinde durulacaktır: 1. Savaşın başlangıcı ve gidişatı ile ilgili Avrupa ve Türkiye den gelen haberler, 2. Savaşın sebepleriyle ilgili makaleler, 3. Savaşın sonuçları konusundaki haberler. Gazetenin 1912 y. 14 Ekim sayısında Balkanlarda Savaş başlıklı 7 haber bulunmaktadır. Podgorica, Londra, Viyana, Belgrad, İstanbul ve Atina dan alınmış haberlerde savaşın başladığı bildirilmiştir. M., Londra haberinde, sabah saat 3 de Bulgaristan ile Sırbistan sınırlarında muharebe başlandı denilmektedir. Belgrad haberinde, Türkler ve Arnavutların geceleyin Sırp sınırlarından geçtiği ve ağır çarpışmalarda Türklerden 200 kişinin öldüğü, buna mukabil Sırplardan 10 ölü ve 45 yaralı olduğu bildirilmiştir. İstanbul haberinde ise, Türklerin savaş gemileri Varna yakınında Bulgarların mayınlı savaş gemisiyle karşılaşarak geri döndüğü açıklanmıştır. Başka bir haberde, Priştine de Türkler ve Sırplar arasındaki 26 25

muharebede Türklerin bir taburunun ayrıldığı vurgulanmıştır. Podgorica haberinde, General Viktoriç başkanlığındaki Karadağ askerleri Palavitsa gibi bir kaç kaleyi ve Barına dağlarını da tasarruf ettiği, buralarda Sultanın 3000 askeri bulunduğu ve onlardan 500 kişinin tutsak edildiği bildirilmektedir. Viyana haberinde ise, Sırbistan ın Türkiye`ye savaş açtığı ve bunu büyük devletlere bildirdiği açıklanmıştır. Savaş, Türk hükümeti ve Sultan Abdülhamit konularındaki Türkiye nin Savaş Planı ve Abdülhamit (1912 y. 82), Reşad Bey in Türkiye Hakkındaki Hikayesi, Sultan Abdulhamit ( 1913 y. 39 ) adlı makaleler de bildirimizde derin bir şekilde ele alınacaktır. Gazetenin 18 Ekimdaki 80. sayısında dört sayfanın tamamı Balkan Savaşı hakkında olup 65 haber ve bir kaç makale içermektedir. 21 Ekim sayısında ise, savaş konulu 50 haber, Savaş ve Panislamizm, Türkler Neden Meydan-i Harpten Kaçmaktalar? başlıklı makaleler çok ilginçtir, bu haberler bildirimizde anlatılacaktır. Gazetede savaşın nedenleri ve sonuçları konusunda da yüzlerce haber ve makale basılmıştır. Örneğin, Bulgarlar Ne Diyor? (1912 y. 18 Ekim) denilen makalede Türkiye ve Bulgaristan muharebesinin nedenleri hususunda Bulgar devleti Başbakanının görüşleri yer almıştır. Ona göre, Türk hükümeti Avrupa vilayetlerindeki hıristiyan vatandaşlara zulmetmektedir. 1909 da imzalanan Berlin Anlaşması kararlarına uymamaktadır. Genç Türkler Avrupa dan aldıkları borçlarla hükümeti ele geçirmiş ve Hıristiyanlar adına hiç bir yararlı iş yapmaksızın onları Türkleştirme siyaseti gütmüştür. Bu konuya Avrupa daki büyük devletler hiç bir ilgi göstermemektedir. Bu ve benzeri sebeplerle savaş çıkmıştır. 1912-1913 yıllarında yayınlanan, Arap harfleriyle basılan bu gazetenin nüshaları sadece Özbekistan da Ali Şir Nevai Devlet Kütüphanesinin Nadir Eserler Fonu nda muhafaza edilmektedir. Bildirimiz bu konuda yapılan ilk araştırma olma niteliğini haizdir. 27 26 İsmail Bey in Hâtıra-i Seyâhat inde Sultan Reşad ın Rumeli Ziyareti: Manastır Nesimi Yazıcı Osmanlı sultanları genellikle yurt içi gezilere fazla rağbet etmemiş olmakla birlikte, bilhassa son dönemlerde bu durumun istisnası sayılabilecek örnekler de yok değildir. Nitekim II. Mahmud (1808-1839), Abdülmecid (1839-1861), Abdülaziz (1861-1876) ve Sultan Reşad (1909-1918) yönettikleri ülkenin muhtelif yörelerine inceleme gezileri yapmış padişahlardandırlar. Şüphesiz hem bu padişahlar ve hem de diğerlerinin yurt içi gezileri arasında Sultan Reşad ın Rumeli seyahatinin çok özel ve özellikli bir yeri bulunmaktadır. Bilindiği gibi Sultan Reşad, Balkan Savaşlarının hemen öncesinde, yapılan geniş kapsamlı hazırlıklardan sonra 23 Mayıs-13 Haziran 1327/5-26 Haziran 1911 de İstanbul dan başlayıp Çanakkale-Selanik-Üsküp-Priştine-Kosova Sahrası-Selanik- Manastır-Selanik-Çanakkale den İstanbul a ulaşılmasıyla son bulan, üç haftalık bir gezi yapmıştır. Gerek yakın dönemde gerçekleştirilmiş ve gerekse kendisiyle önemli hedeflere ulaşılması öngörülmüş olması dolayısıyla bu gezi, ülke içinde ve dışında epey yankı yapmış, bu durumun bir göstergesi olmak üzere de dönemin basınında olduğu kadar, muhtelif eserlerde de geniş yer tutmuştur. Nitekim bunların örneği olmak üzere Hakkı Tarık (Us) un geziyi bir gazeteci olarak takip ederek gazetesinde müteaddit makaleler halinde değerlendirmesini, Sultan Reşad ın iki mabeyincisi Lutfi Simavi ve Halit Ziya Uşaklıgil in hatıraları arasında bu geziye geniş yer vermelerini, hattâ gezinin filme bile alınmış olmasını hatırlayabiliriz. Nihayet Sultan Reşad ın Rumeli gezisi günümüzde de kitap, tebliğ, makale veya mezuniyet tezleri boyutunda bir kısım çalışmalara konu oluşturmuş bulunmaktadır. Biz de halihazır tebliğimizde işte bu bilinen ve ülkemiz içerisinde veya dışarıda muhtelif boyutlarda araştırmalara konu oluşturmuş bulunan gezinin Manastır bölümünü, bugüne kadar yeterince tanınmayan bir şahidinin tanıklığıyla tekrar gündeme getirmek istemekteyiz. Bundan birkaç sene önce Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi nde bulunan yazmaların tasnifi sırasında tespit ettiğimiz bu şahit, Sultan Reşad ın kayın biraderi ve Saray da üçüncü mabeyinci olarak görev yapan İbrahim Efendi nin oğlu İsmail (Tuncu) Bey dir. İsmail (Tuncu) Bey, daha sonra 4-12 Haziran 1912 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve Padişah ın da yakından ilgileneceği özel bir Mevlevî 28 27

heyetinin Konya seyahatinde bulunduğu ve gördüklerini Konya Seyahati Hâtırâları başlığını taşıyan 51 varak halinde bir deftere kaydettiği gibi, Sultan Reşad ın maiyetinde Rumeli ziyaretine de katılmış ve dikkatli bir gözlemci olarak hatıralarını Hâtıra-i Seyâhat (1327 Mayıs-Haziran: Selanik, Üsküp, Priştine, Kosova, Manastır) başlığı altında kaleme almıştır. Her birinde 23 satır bulunan 182 varaktan ibaret rik a yazı türündeki Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi, Y.I/266 numarada kayıtlı bu eserin 127 ilâ 168. sayfaları arasında (metne sayfa numarası konmuş olduğundan varak şeklinde ifadelendirmedik), yani 41 sayfasında, doğal olarak Priştine den Manastır a kadarki seyahat güzergâhı ve özellikle de Manastır hakkında ilk elden muhtelif bilgi, görgü ve değerlendirmeler yer almaktadır. Biz daha önceki iki çalışmamızda söz konusu eserin Kosova geneli ile Üsküp bölümlerini işlediğimizden, hazırlayacağımız halihazır tebliğimizde, hatıratın özlü bir tanıtımını müteakip bilhassa da Manastır ı öne çıkararak, başta farklı etnik ve dinî kökenlere sahip toplulukların bir arada yaşamaları konusu olmak üzere, değişik yönleriyle geniş bir biçimde değerlendirmeyi, Manastır la ilgili bölümünün metnini de vermeyi öngörmekteyiz. Böylece Osmanlı Arşiv kaynakları yanında dönemin basınından da yararlanacağımız araştırmamızla Balkan Savaşlarının hemen öncesinde Makedonya geneli kadar Manastır özelinin de geçmişinin kısa ve fakat önemli bir dönemine bir pencere açmış olacağımızı ümit etmekteyiz. ciddi sorunun çözüme kavuştuğu görünmektedir. Ansızın 1990 ların başında Trakya Bulgar göçmen teşkilatı yeniden Türkiye den tazminat istemeye karar vermektedir. Göçmenlerin mirasçıları Ankara anlaşmasına yeni bir yorum uydurmaktadırlar. Bu yoruma göre onlar sahiplik haklarını kaybetmemişler. Bu uydurma yorum, Bulgar hükümeti tarafından algılanıp Bulgar-Türk ilişkilerini etkilemeye başlamaktadır. Gittikçe milliyetçi propagandistler (akademisyenler, siyasetçiler, diplomatlar, gazeteciler) Trakya göçmenlerinin emlakları bahanesiyle gürültü kaldırmaktadır. Üstelik ünlü bir tarih profesörü Türkiye nin Bulgaristan a 10 milyar dolar borçlu olduğunu iddia etmeye başlamaktadır. Son zamanlar bu problem uluslararası boyut kazanmaktadır. Bulgaristan ın Avrupa Birliğine girmesinden sonra Avrupa Parlamentosu da bu sorunla ilgilenmektedir. Bu günlerde Türkiye Avrupa Birliğine üye olmak istediği için Bulgaristan bu konuda şantaj yapmayı denemektedir. Neden bu sorun tam bu zamanda ortaya atılmaktadır? Trakya göçmenlerinin emlakları problemi tarihçesi nedir? Neden Trakya göçmenlerinin istekleri asılsızdır? Bu sorun Bulgar-Türk ilişkilerine nasıl bir zarar getirmektedir? Bildiri tüm bu sorulara cevap vermektedir. Doğu Trakya Bulgar Göçmenlerinin Emlakları Gerçeği Georgi Zelengora Balkan Savaşları Bulgaristan ile Türkiye arasında birçok göçmen sorunu oluşturmaktadır. İkinci Balkan savaşında ve sonrasında Doğu Trakya 63 000 ve Anadolu dan 7 000 Bulgar emlaklarını terk edip göç etmeye mecbur edilmektedir. 1925 te Bulgaristan ile Türkiye arasında imzalanan Ankara anlaşması ile Trakya ve Anadolu Bulgar göçmenlerinin emlaklarıyla ilgili sorunlar kesinlikle çözüme kavuşturulmaktadır. Anlaşmanın ek protokolünün V maddesine göre Bulgarlar ın emlakları Türkiye nin mülkiyetine kalmaktadır. Kat kat daha fazla olan Bulgaristan Müslüman göçmenlerinin emlakları sorunu aynı suretle çözüme kavuşturulmaktadır. Trakya Bulgar göçmenlerinin Bulgaristan a yerleşmesinden sonra Bulgar devleti tarafından tazminat almaktadırlar. Onlar Türkiye ye göç eden Türkler in yerine yerleştirilmektedirler. Gittikçe gerilim azılmakta, kuşaklar değişmekte ve bu çok 29 28 30 29

KATILIMCILAR PARTICIPANTS Salim Aydın Necmettin Alkan Sema Uğurcan Abdul Rauf Igor Despot Dimitris Michalopoulos Isa Blumi Alessandro Vagnini Demeter, Gábor Liljana Gushevska Alberto Becherelli Biljana Ristovska-Josifovska Jasmina Mojsieva-Gusheva Odile Moreau Amit Bein Abdullah Uçman Mehmet Köseoğlu Tahir Kahhar Nesimi Yazıcı Georgi Zelengora Önder Bayır Numan Aruç Marmara Üniversitesi-İstanbul Karadeniz Teknik Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü-Trabzon Marmara Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi-İstanbul Department of Political Science University of Peshawar, Pakistan University of Zagreb-Croatia Eleutherios Veniselos and His Era Institute- Athens, Greece History Department, Georgia State University, Atlanta-USA Sapienza University of Rome, Italy Hungarian Academy of Sciences, Institute of History, Hungary Institute of National History, Skopje, Macedonia Sapienza University of Rome, Italy Institute of National History, Skopje, Macedonia Institute of Macedonian Literature, Ss. Cyril and Methodius University, Skopje, Macedonia Montpellier University, France Department of History, Clemson University, Clemson, SC, USA Mimar Sinan Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi-İstanbul Araştırmacı-Yazar, Samsun Gazeteci-Yazar, Özbekistan Ankara Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Sofia University, St. Kliment Ohridski, Bulgaria Başbakanlık Osmanlı Arşivi-İstanbul MANU, Skopje, Macedonia 31 30