Özellikleri ÖZET ABSTRACT 1. GİRİŞ. Mustafa TEFEK (*)

Benzer belgeler
ŞlamKaplamaMekanizması

SELEKTİF FLOKULASYON İLE LİNYİTLERİN PRİTİK KÜKÜRTTEN TEMİZLENMESİ

ŞELİT VE KALSİTİN YÜZEY ÖZELLİKLERİNE AMİN VE ELEKTROLİTLERİN ETKİSİ

AMFİBOL - ASBEST MİNERALLERİNİN ELEKTROKİNETİK ÖZELLİKLERİ

HEMATİTİN SELEKTİF FLOKÜLASYONU

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

Türkoğlu-Şekeroba (Kahramanmaraş, Türkiye) Baritlerinin Flotasyon ile Zenginleştirilmesi

OUtVÎNÎN KKOMtTTEN FLOTASYONLA AYRIŞMASI

Seçimli Pb/Zn Folotasyonunda FeS04 /NaCN Kullanımı. /NaCN in Selective Pb/Zn Flotation^)

Düşük Tenörlü Oolitik Demir Cevherinin Flotasyon«

Y. Akın ve M. S. Çelik

Polimerlerin Cevher Hazırlamadaki Yeri ve Kullanım Özellikleri

2. Endüstriyel Hammaddeler Sempozyumu, Ekim 1997 tmır Türkiye

ÇİNKUR TESİSLERİNDE ELDE EDİLEN LİC ARTIKLARININ ZENGİNLEŞTİRİLMESİ

KÜTAHYA - GEDİZ - PUSATLAR VILLAGE WHERE FLUORITE ORE FLOTATION STUDIES

ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ*

DENEY 8 POLİPROTİK ASİTLER: ph TİTRASYON EĞRİLERİ KULLANILARAK pka DEĞERLERİNİN BELİRLENMESİ

SODYUM DODESİL SÜLFAT POLİAKRİLAMİD JEL ELEKTROFOREZİ İLE PROTEİNLERİN ANALİZİ

KUYUCAK YÖRESİNE AİT BARİT CEVHERİNİN FLOTASYONLA ZENGİNLEŞTİRİLMESİ

Türkiye 14.Madencilik Kongresi / 14th Mining Congress of Turkey, 1995, ISBN

KROM ZENGİNLEŞTİRME TESİSLERİ ARTIKLARININ YÜKSEK ALAN ŞİDDETLİ YAŞ MAN YETİ KAYIRMA İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

Magnezit ve Dolomit Minerallerinin Elektrokinetik Potansiyeli ile ph Arasındaki İstatistiksel İlişki

Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi

Bazı katyonların, silikatların (feldspat ve kuvars) yüzey özelliklerine etkisi

K.T.Ü. MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI CEVHER HAZIRLAMA LABORATUVAR DERSİ DENEY FÖYLERİ

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

ZONGULDAK KÖMÜR DAMARLARININ ELEKTROKİNETİK ÖZELLİKLERİ

DOYGUN ÇÖZELTİLERDE BORAKS FLOTASYONUNUN ANYONİK VE KATYONİK REAKTİFLERLE İNCELENMESİ

TAŞKÖMÜRLERİN PETROGRAFİK İÇERİKLERİNİN DOĞAL YÜZEBİLİRLİCE ETKİSİ

PH DEĞERİNİN TAYİNİ 1. GENEL BİLGİLER YTÜ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÇEVRE KİMYASI I LABORATUVARI

ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ CEVHER HAZIRLAMA LABORATUVARI l ELEK ANALİZİ DENEYİ

Anyonik toplayıcılar varlığında huntitin (Mg 3 Ca(CO 3 ) 4 ), flotasyon davranışı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

Feldispat Cevherinin Flotasyon ile Zenginleştirilmesinde Tane Boyutu Değişiminin Etkisi

ÇAMDAĞ DEMİR CEVHERİNİN ZENGİNLEŞTİRİLMESİ

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

Teknoloji: Elde bulunan mevcut maddelerden yararlanarak istenilen ürünün elde edilmesi

Başer Maden Sanayinin İnce Barit Artıklarının Flotasyon ile Zenginleştirilmesi

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016

İNCE BOYUTLU KROM CEVHERLERİNİN MULTI-GRAVITY SEPERATOR İLE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ ARAŞTIRMALARI

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

Atlas Copco dan Madencilik Sektörüne Yönelik Dayanıklı ve Emniyetli Çözümler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KMM 302 KİMYA MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI-I ÖĞÜTME ELEME DENEYİ

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MADEN VE CEVHER HAZIRLAMA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ CEVHER VE KÖMÜR HAZIRLAMA LABORATUVARI CİHAZ KATALOĞU

NÜKLEİK ASİTLERİN ELEKTROFOREZİ

TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Uleksitin Anyonik Flotasyonunda Şlamın Etkileşim Mekanizması Floatability of Ulexite with an Anionic Reagent Sodium Dodecil Sulfate

ALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar

BÖLÜM 6 GRAVİMETRİK ANALİZ YÖNTEMLERİ

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

OKSİDE KURŞUN ÇİNKO CEVHERLERİNİN FLOTASYONUNUN MEMBRANLI ELEKTRODLA KONTROLÜ

SINIR TENORUNUN EKONOMİK BAKIR MİKTARI TAHMİN HASTASINA ETKİSİ

POTASYUM FELDİSPAT KUVARS FLOTASYONUNDA TOPLAYICI OLARAK METAL TUZLARI İLE BİRLİKTE Na-OLEAT KULLANIMI

HAM KİL VE KALSİNE KİL KULLANILARAK ATIK SULARDAKİ ORGANİK MADDE VE İYONLARIN GİDERİMİ DANIŞMANLAR

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ NUMUNE HAZIRLAMA LABORATUVARI

TÜBİTAK-BİDEB Lise Öğretmenleri (Fizik, Kimya, Biyoloji ve Matematik) Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı LİSE-2 (ÇALIŞTAY 2012) SUYUN DANSI

Türkiye 14 Madencilik Kongresi / Nth Mining Congress of Turkey, 199«!, ISBN 975-:!

ARALIK DECEMBER. KOYULHİSAR Pb-Cu-Zn CEVHERİNİN SEÇİMLİ FLOTASYONLA ZENGİNLEŞTİRİLMESİNDE OPTİMUM KOŞULLARIN BELİRLENMESİ

İNM 305 ZEMİN MEKANİĞİ

KÖMÜRÜN SUSUZLANDIRILMASINDA POLIMERLERLE DİĞER BAZI REAKTİFLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

özet rejenere edilerek tekrar kullanılmaktadır (1). Denizli cevherleri için, bu metodun diğer metodlara karşı üstünlüğü şu noktalarda olmaktadır:

Karbonmonoksit (CO) Oluşumu

Mazıdağ Bölgesindeki Kalkerli Fosfatların Flotasyon İle Zenginleştirilmesi

KAYSERİ ZAMANTI BÖLGESİ KARBONATLI ÇİNKO-KURŞUN CEVHERİNİN FLOTASYON İLE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ

KÖMÜR YÜZDÜRME-BATIRMA DENEYLERİ

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

KOLEMANİT FLOTASYON KONSANTRELERİNİN BRİKETLEME YOLUYLE AGLOMERASYONU. M.Hayri ERTEN. Orta Doğu Teknik Üniversitesi

TERMODİNAMİĞİN TEMEL EŞİTLİKLERİ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü

KALKOPİRİTİN KOLLEKTÖRSÜZ FLOTASYONUNUN İKİ SIVI FLOTASYON İLE İNCELENMESİ: ÖĞÜTME ORTAMI ve ph'nin ETKİSİ

kumaşınızdaki boyanın her zerresi,bizim için önemlidir. tekstilde de salina süper rafine tuz

Hidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi

KÖMÜR YÜZDÜRME-BATIRMA DENEYLERİ

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

NEFELİNLİ SİYENİT Sodyum & Potasyum Feldspat B & S YATIRIM A.Ş. KIRŞEHİR NEFELİN İŞLETMELERİ

SÜLFÜR FLOTASYONUNDA PÜLP POTANSİYELİNİ ÖLÇMEK İÇİN Pt VE MİNERAL ELEKTROTLARIN MUKAYESELİ BİR İNCELEMESİ

TÜRKIYE MADEMILIK BILIMSEL

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

Akımsız Nikel. Çözeltideki tuzları kullanarak herhangi bir elektrik akım kaynağı kullanılmadan nikel alaşımı kaplayabilen bir prosestir"

İşletmesinde Toz Problemi TKİ. OAL. TKİ Maden Müh.

Bu tepkimelerde, iki ya da daha fazla element birleşmesi ile yeni bir bileşik oluşur. A + B AB CO2 + H2O H2CO3

Trakya Bölgesi Kuvars Kumlarından Feldspat Uzaklaştırılması İçin Yeni Bir Flotasyon Yaklaşımı

7-2. Aşağıdakileri kısaca tanımlayınız veya açıklayınız. a) Amfiprotik çözücü b) Farklandırıcı çözücü c) Seviyeleme çözücüsü d) Kütle etkisi

EMET KONSANTRATÖR ATIK BARAJINDAKİ ARSENİK VE KOLEMANİTLERİ SEÇİMLİ OLARAK KAZANMA İMKANLARI

Bu bölümde Coulomb yasasının bir sonucu olarak ortaya çıkan Gauss yasasının kullanılmasıyla simetrili yük dağılımlarının elektrik alanlarının çok

TEKNİK FOTOĞRAFÇILIK. V. Hafta KOÜ METALURJİ & MALZEME MÜHENDİSLİĞİ

PROTEİNLERİN SAFLAŞTIRILMASI

KONU: MOLEKÜLER BİYOLOJİDE TEMEL TEKNİKLER; Çözeltiler ve Tamponlar

ÇAYELİ BAKIR-ÇİNKO CEVHERLERİNİN FLOTASYON YOLU İLE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ

Genel Kimya 101-Lab (4.Hafta) Asit Baz Teorisi Suyun İyonlaşması ve ph Asit Baz İndikatörleri Asit Baz Titrasyonu Deneysel Kısım

Üçlü Sistemlerde Sitrik Asit ve Laktik Asit Katkılarının Basınç ve Eğilme Dayanımına Etkisi

Transkript:

Rutilin Flotasyon Özellikleri Mustafa TEFEK (*) ÖZET Zeta potansiyel kontak açısı, adsorbsiyon ve yüzebiliruk ölçmeleri yardımıyla rutil mineralinin yüzey ve flotasyon özellikleri incelendi. Rutil yüzeyindeki elektriki yükün ph 6,7 değerinde sıfır olduğu bulundu. Elektrokinetik ve adsorbsiyon ölçmelerinin kıyaslanması neticesi rutil-solüsyon içyüzeyi açıklığa kavuşturultu. Bu neticeler HaÜimond tüpüyle yapılan yüzebiliruk testleriyle bağdaştırıldı. Genellikle rutilin flotasyon özellikleri, hematitle kıyaslanabilir. Bu iki mineralin yüzey ve flotasyon özellikleri birbirine çok yakındır. Bu nedenle bu minerallerin etkili bir şekilde flotasyonla ayrılmaları zordur. Fakat sodyum ortofosfatın, anyonik flotasyonda hematiti bastırdığı bu çalışmada bulundu. ABSTRACT The basic studies on the surface properties and flotation characteristics of rutile were made by zeta potential, adsorption, contact-angle and fhatabitity measurements. The zero point of charge of rutile was found to be at ph 6,7. The combining the results of electrokinetic studies and adsoption measurements, a clearer picture of the rutilesolution interface was observed. These findings were correlated with the floatabitity of rutile obtained by Hallimond tube tests. The general flotation characteristics of rutile are compared with those obtained for hematite. It is indicated that the above two minerals have very similar surface properties and flotation characteristics. Therefore, it is difficult to make an effective separation of these minerals by flotation. However, it was found that sodium orthophosphate acts as a selective depressant for hematite. 1. GİRİŞ Mineni parçacığı su içerisine da ki irildiği zaman yüzeyindeki elektriki yük nedeniyle elektriki çift tabaka oluşur. Bu iki tabakayı ayıran Stern tabakası üzerindeki potansiyel, Zeta potansiyel olarak adlandırılr. Su içerisindeki elektriki yük taşıyan bir mineral parçacığına uygun bir elektriki potansiyel uygulandığı zaman mineral parçacığı üzerindeki yükün çeşidine göre ya anoda ya da katoda göç edecektir. Bu olay elektroforesis olarak tanımlanır. Oluşturulan koşullara bağımlı olarak bazen mîrte- (*) Dr. Maden Yük. Müh. EDMM Akademisi. Maden Fakültesi - ESKİ ŞEHİR rai parçacığı uygulanan elektriki potansiyele rağmen hareket etmez. Bu durumda mineral yüzeyindeki yük sıfır olmaktadır, (Zero point of charge). Oksit mineralları üzerinde yapılan birçok araştırmalar (1,2, 3) bu minerallerin yüzeyindeki yükün \t ve OH" iyonlarının oluşturduğunu göstermiştir. Diğer bir deyişle, H* ve OH "iyonları oksit minerallerinin yüzey Özelliklerini kontrol eder. Herhangi bir mineralin yüzey özellikleri ise o mineralin yüzebillrliğinin belirlenmesinde önemli rol oynar. Titanyum oksit minerallerinin yüzey ve flotasyon Özelliklerinin belirlenmesi İçin yapılan çalışmalar çok az ve yetersizdir. Pu reel I ve Sun (4) çalışmala- 12

rmda rutil yüzeyindeki elektriki yükün ph 6,7; Johansen ve Buchanan (5) ise ph 4,8 değerinde sıfır olduğunu bulmalarına rağmen rutilln flotasyon özellikleri üzerinde yeterli bir çalışma yoktur. Rutil ve ilmen'rt titanyumlu demir cevherlerinin önemli minerallerindendir. Bu tip cevherlere ince öğütmeden sonra manyetik ayırma yönteminin uygulanması, demir konsantresinde titanyum miktarının da artmasına neden olmaktadır. Bu durumda demir konsantresîndeki titanyum minerallerinin flotasyon yöntemiyle atılması en iyi çözüm olacaktır. Bunun için titanyum oksit minerallerinin flotasyon özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu nedenle titanyum minerallerinin flotasyon özelliklerinin belirlenmesi bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. 2. DENEY YÖNTEMİ VE MİNERALLER Herhangi bir mineralin yüzey özellikleri birçok kimyasal yöntemle belirlenebilir. Bu çalışmada yüzey özelliklerinin belirlenmesi için elektrokinetik ölçmeler esas alınmıştır. Malaya orijinli rutil numunesi Black well's Metallurgical (Sale) Ltd., (London) şirketi yardımıyla sağlandı. Kimyasal analiz rutilin 59, 76 % Tl İçerdiğini gösterdi. Hematit numunesi hakkında yeterli bilgi daha önceki çalışmalarda verilmiştir (6,7). Rutil numunesinin bir kısmı laboratuvar tipi çeneli kırıcıdan geçirildikten sonra, titreşimli değirmende öğütüldü, öğütülmüş numunenin - 150 + 105 mikronluk kısmı, 0,1 normal HCI ile temizlendi ve damıtık su ile ph sabit kalana kadar yıkandı. Temizlenmiş kısımdan bir miktar alarak mikron değirmeninde öğütüldü. Öğütülen kısmın - 3 mikronluk kısmı dekantasyonla elde edilerek zeta potensiyel ölçümleri İçin kullanıldı. Flotasyon testleri Hallimond tüpü ile, zeta potansiyel ölçümleri İse dikdörtgen kesitli mikro elektroforesis hücresi kullanılarak yapıldı (7). Rutilin elektroforetik mobilitesi, su içinde ph'nın fonksiyonu olarak ölçüldü. Hazırlanan 3 mikronluk kısım istenen ph'de 10 dakika kondisyonlardı. Her ph değerinde 20 ölçme yapılarak ortalaması alındı. Mobilité, ml kron/sn/volt/cm olarak İfade edildi ve zeta potansiyele dönüştürültü. Oda sıcaklığında (20 ); Z=14,2.U Burada, Z = Zeta potansiyel (mv) (1) U = Mobilité {mi kron/sn/volt/cm) Dodesil amonyum klorür ve sodyum dodesil sülfatın rutil yüzeyindeki adsorbsiyon miktarı ph'nın fonksiyonu olarak ölçüldü. Rutilin 38 mikronluk kısmı test solüsyonu içeren 100 ml cam tüp İçinde 3 saat kondisyonlandıktan sonra, solüsyonda kalan kollektör miktarı kolorimetrik yöntemle ölçüldü (8). Bu miktarın başlangıçtaki kollektör konsantrasyonundan çıkartılmasıyla adsorbsiyon miktarı saptandı. Düzgün parlatılmış İri rutil kristalleri üzerinde oluşan kontak açıları "Captivefaubble" yöntemiyle ölçüldü (7). Çekilen (receding) ve ilerleyen (advancing) kontak açılarının ortalaması tek kontak açısı olarak alındı. Flotasyon testlerinde kullanılan Hallimond tüpü İçin hava akımı 30 ml/dakika olarak ayarlandı. Rutil ve hematitin -150+105 mikronluk kısımları 15 dakika verilen ph değerinde 10** M kollektör içeren 100 mi solüsyon içinde kondisyonlandıktan sonra Hallimond tüpüne kondu. Tüp içinde 3 dakika daha kondisyonlandıktan sonra, hava akımı verilerek yüzdürüldü. Flotasyon zamanı bir dakika olarak alındı. Yüzen kısım tartılarak randıman saptandı. Bütün deneylerde, ph ayarlaması HCI ve NaOH ile yapıldı ve damıtık su kullanıldı. Anyonik kollektör, sodyum dodesil sülfat (SDS), katyonik kollektör, dodesil amonyum klorür (DACI) ve diğer kul [anılan kimyasal maddelerin analitik değerde alın masında titizlik gösterildi. 3. NETİCELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Rutil yüzeyindeki zeta potansiyel ölçmeleri ph'niı fonksiyonu olarak Şekil 1'de gösterilmiştir. Görüldüğü gibi rutil yüzeyi üzerindeki elektriki yük ph 6,7 değerinde sıfır olmakladır (Zero point of charge). Rutil yüzeyindeki yük ph 6,7 değeri altında pozitif ve bu değer üzerinde ise negatif yük taşımaktadır. Zeta potansiyelinin ph'ye göre olan değişiminin doğrusal olduğu Şekil 1'de görülmektedir. 13

Şekil 1. Rutil zeta potansiyelinin asitlik derecesine (ph) göre değişimi RutİI yüzeyindeki negatif yük ph artışına bağımlı olarak artmakta ve ph 10 değerinde 78 mv'luk maksimum bir negatif potansiyel oluşturmaktadır. Mineral yüzeyindeki pozitif yük ise ph düşüşüne bağımlı olarak atmakta ve ph 3,5 değerinde 64 mv'luk maksimum bir pozitif potansiyel oluşturmaktadır. Mineral yüzeyindeki negatif ve pozitif yüklerin ph 10 ve ph 3,5 değerlerinden sonra düşmesi yüzeydeki elektrik! çift tabakanın yüksek iyonik konsantrasyonda sıkıştırılması neticesi oluşur. Bu noktadan hareket ederek rutil yüzeyindeki elektriki yükün H * ve OH ~ iyonları tarafından oluşturulduğu söylenebilir. Solüsyon NaCI eki durumunda, rutil yüzeyindeki pozitif veya negatif yük, elektrolit konsantrasyonunun artışına bağlı olarak azalmaktadır. Solüsyondaki Na * ve CI "iyonlarının mineral yüzeyinde oluşan elektriki çift tabakanın d if üz yon bölümündeki etkinlikleri elektiriki yükün azalmasına neden 14

olabilir. NaCl'ün konsantrasyonundaki değişmelere rağmen rutil üzerindeki yükün sıfır olduğu nokta değişmemektedir. Mineral yüzeyindeki yük asitlik derecesine (ph) bağlı kalmaktadır. Bu durum yukarıda belirtildiği gibi, H + veoh "iyonlarının rutil yüzeyindeki yükü oluşturan iyonlar olduğu görüşünü doğrulamaktadır. Bu görüş Purcell'İn neticeleriyle güzel bir uyum sağlamaktadır (4). Kollektör konsantrasyonunu 10 ~ 4 M alarak yapılan adsorbsiyon ölçmeleri neticeleri ph'nın fonksiyonu olarak Şekil 2'de verilmiştir. Kanyonik kollektörüıı (DACI), rutilin negatif yük taşıdığı ve anyonik kollektörün (SDS) rutilin pozitif yük taşıdığı ph değerlerinde etkili olduğu şekilde görülmektedir. Katyonik kollektörün mineral yüzeyindeki adsorbsiyonu ph artışına bağlı olarak atmakta ve anyonik kollektörün mineral yüzeyindeki adsorbsiyonu ise ph düşüşüne bağlı olarak artmaktadır. Her iki kollektör içinde bu değişim doğrusal olmaktadır. Kollektörlerin rutil yüzeyindeki adsorbsiyon miktarlarının ph ile olan değişimlerinin doğrusal olması, SDS ve DACl'ün rutil yüzeyindeki adsorbs yonlannın kimyasal olmadığını fakat kollektör iyonları ile mineral yüzeyindeki elektrik! yük arasındaki elektrostatik çekim kuvvetleriyle oluşan fiziki bir adsorbsiyon olduğunu göstermektedir. Rutil yüzeyinde oluşan kontak açısının değerleride 10 ' 4 M kollektör konsantrasyonunda ph'nin fonksiyonu olarak Şekil 3'de verilmiştir. Yine şekilden görüldüğü gibi anyonik kollektör mineralin pozitif yük taşıdığı asidik tarafta ve katyonik kollektörde mineralin negatif yük taşıdığı bazik ortamda etkili olmaktadır. Anyonik kollektör kullanımında kontak açısı ph 4 değerinde maksimum olmakta (70 ) ve sonra ph değerinin düşmesine bağımlı kalarak doğrusal bir şekilde azalmaktadır. Rutil yüzeyinde oluşan ikinci bir kollektör tabakası bu düşmeye neden olabilir. Katyonik kollektör kullanımında ise kontak açısı ph 9 değerinde maksimum olmakta (65 ) ve sonra ph değerinin artmasına bağlı kalarak doğrusal bir şekilde azalmaktadır. Yüksek ph değerlerinde katyonik kollektörün hitrolize uğrayarak serbest amin olarak çökelmesi bu azalmaya neden olarak gösterilebilir. Her iki kollektör için ölçülen kontak açısı değerlerini gösteren eğrilerin kesim noktası yine ph 6,7 değerinde olmaktadır, (Zero point of charge). Şekil 3. DACL ve SDS solüsyonları içinde rutilin kontak açısının asitlik derecesine (ph) göre değişimi Şekil 2. Dodesil amonyum klorür ve sodyum dodeşil sülfatın rutil yüzeyindeki adsorbsiyon miktarlarının asittik derecesine (ph) göre değişimi Her iki adsorbsiyon doğrularının kesim noktası yaklaşık olarak ph 6,7 değerinde olmaktadır ki bu değer rutil yüzeyindeki yükün sıfır olduğu noktadır. Neticede mineralin yüzdürülmesi için gerekli kollektör tipi ortamın asitlik derecesine bağımlı kalacaktır. 150/105 mikron boyutunda rutil üzerinde yapılan flotasyon test neticeleri Şekil 4'te verilmiştir. Görüldüğü gibi 10 ~ 4 M DACI solüsyonunda rutilin yüzebilirliği elektriki yükün sıfır olduğu ph 6y7 değerinde başlamakta ve ph değerinin artışına bağımlı olarak artmaktadır. Buna karşılık 10 ~ 4 M SDS solüsyonu içerisinde yüzebilirlik ph değerinin düşmesiyle armaktadır. Yüksek ve düşük ph değerlerinde % 100*lük bir randıman elde edilmektedir. Zeta potansiyel, adsorbsiyon, kontak açısı ölçmeleri ve flotasyon test neticeleri karşılaştırıldığı zaman, bu neticeler arasında çok İyi bir uyumun sağlandığı görülmektedir. Bu nedenle flotasyon yönte- 15

minde mineralin yüzey özellikleri çok Önemli bir rol oynamakta ve yöntemin işlerliği için gerekli temel verileri sağlamaktadır. Şekil 4. DACL ve SDS kullanılarak yapılan rutil flotasyonunda, randımanın asillik derecesine (ph) göre değişimi Titanyum!u demir cevherinin önemli mineralleri manyetit, hematit, rutil ve i I men inen oluşmaktadır. Bu minerallerin yüzey özellikleri birbirine çok yakın benzerlik göstermektedir. Yapılan çalışmalara göre, bu minerallerin yüzeylerindeki yük manyetitte ph 6,5 (1,2) hematitte ph 4,8 (7) ve ilmenitte ph 5,6 (7) değerlerinde sıfır olmaktadır. Neticede demir ve titanyum oksit minerallerinin yüzey özelliklerindeki farklara dayanarak flotasyon yöntemiyle birbirinden etkili olarak ayırımları çok zor olacaktır. Fakat uygun bir bast incinin seçimi soruna çözüm getirecektir. Bu amaçla rutil ve hematitin yüzebilirliği ph 3 değerinde ve 10 "* M SDS solüsyonu İçinde sodyum ortofosfat konsantrasyonuna bağlı olarak incelendi (Şekil 5). Solüsyondaki sodyum ortofosfatm rutil ve hematitin pozitif olduğu ph 3 değerinde flotasyon randımanını düşürdüğü görülmektedir. Flotasyon randımanındaki bu düşme kollektör ve fosfat iyonlarının mineralsolüsyon iç yüzeyinde birbirleriyle olan yer değiştirme neticesi oluşabilir. Fosfat İyonları mineral yüzeyi için daha çok aktiflik göstererek, mineral yüzeyine adsorbe olur ve kollektör İyonlarının yüzeyden uzaklaşmasını sağlayabilir. Şekil 5. Sodyum ortofosfat konsantrasyonunun rutil ve hematit flotasyonuna etkisi 16

Şekilde dikkate değer en önemli nokta sodyum ortofosfatın düşük konsontrasyonlarından hematitin flotasyon randımanının rutile kıyasla daha fazla azalmasıdır. Bu durum fosfat iyonlarının hematit yüzeyine olan aşın aktifliğinden oluşabilir. Böylece sodyum ortofosfat hematit İçin bastına olmaktadır. Hematit ve manyetitin yüzey özelliklerinin birbirine çok yakın olması nedeniyle sodyum ortofosfatın manyetit içinde bast inci olması gerekir. Bu nedenle titanyumlu demir cevherlerinin flotasyonunda, düşük konsantrasyonlarda sodyum ortofosfat kullanılarak demir mineralleri bastırılıp titanyum, mineralleri anyonik kollektörlerle yüzdürülebilir. Katyonik ko I le kt ör kullanılarak yapılan testlerde, sodyum ortofosfatın hematinin flotasyon randımanını artırdığı görülmüştür. Bu durumda sodyum ortofosfat, katyonik kollektör kullanılarak yapılan flotasyonda, hematit üzerinde canlandırıcı olarak etki yapmaktadır. 4. SONUÇLAR Rutilin flotasyon özellikleri zeta potansiyel, adsorbsiyon, kontak açısı ölçmeleri ve flotasyon testleri yaparak incelenmiştir. Deney verileri aşağıdaki sonuçları doğurmuştur. 1. Rutil yüzeyindeki elektrik! yük ph 6,7 değerinde sıfır olmaktadır. 2. Rutil yüzeyindeki elek tri ki potansiyel H * ve OH "iyonları oluşturmaktadır. 3. Katyonik kollektörün rutil yüzeyindeki ad sorbsiyon miktarı ph arttıkça ve anyonik kollektörün ise ph düştükçe artmaktadır. 4. Rutil yüzeyindeki ölçülen maksimum açısı ph 4'te ve 10 ~ 4 M SDS solüsyonu içinde 70 ;ph 9 ve 10 " 4 M DACI solüsyonu içinde ise 65 ' dir. 5. Katyonik kollektör kullanılarak yapılan flotasyon testlerde, rutilin yüzebil ir lig i yükün sıfır olduğu ph değerinden sonra başlamakta ve ph arttıkça artmaktadır. Anyonik kollektör kullanımında ise yüzebilirlik ph düştükçe azalmaktadır. 6. Sodyum ortofosfat, anyonik flotasyonda hematit üzerinde bastına ve katyonik flotasyonda canlandırıcı etki yapmaktadır. Bu durum titanyumlu demir cevherlerinin flotasyonuna yeni bir açıklık getirmektedir. KAYNAKLAR 1. Iwasaki, I., Cooke, S.R.B., and Kim, Y.S., Trans. AIME, Vol. 223, p. 113 (1962) 2. Iwasaki, 1., Cooke, S.R.B., and Choi, H.5., Trans. AIME, Vol. 220, p. 394, (1961). 3. Gaudin, A.M. and Fuerstenau, D.W., Trans. AIME, Vol. 202, p. 64, (1955) 4. Purcell, G. and Sun, S.C., Trans. AIME, Vol. 226, p. 6 (1963). 5. johansen, P.G. and Buchanan, A.S. Australian J.Chem., Vol. 10, p. 398, (1975). 6. Tefek, M. "Şlam Kaplama Mekanizması" Madencilik, Oit 18, Sayı 1, Sayfa 22, (1979). 7. Tefek, M. "Studies of the processing of ferruginous bauxite ores" P.h.D.Thesis.Univjof Wales, Cardiff, (1978). 8. Iwasaki, I., Cooke S.R.B., Harraway. D.H., and Choi, H.S., Trans, AIME, Vol. 223, p. 97, (1962). 17