Mustafa Düzgünman hocanın yetiştirdiği öğrencilerle günümüzde ebru tanınan ve sevilen bir sanat haline gelmiştir.

Benzer belgeler
EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman

EBRU SANATININ ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ROLÜ VE DÜZCE İSTİKLAL ANAOKUL ÖRNEĞİ 1 Sedat KAYA*

MÜREKKEP İs Mürekkebi

Yıl: 2, Sayı: 5, Aralık 2015, s

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ

İLLÜSTRASYON KİTAP KAPAĞI RESİMLEME. Orta düzey

CAM SÜSLEME DERSİ. Soğuk cam boyama tekniği uygulamak Kompresörle boya uygulamaları yapmak. Soğuk Cam Boyama. Kompresörle Boyama

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) MATBAA EBRU

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ BÖLÜMÜ GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI

T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI ANA BİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI

NUMUNE ALMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR

ENDÜSTRİYEL GÜÇ DAĞITIM AŞ

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.

Yağlı Boya Yardımcı Malzemeleri

3- ÇİMNETONUN KIVAMI VE PRİZ SÜRESİ (TS EN 196-3)

Fırça Ucu Şekilleri. KEDİ DİLİ Yuvarlak fırça ucu yapraklar ve çiçekler gibi yuvarlak hatlı çizimlerde kullanılır.

ZEMİN MEKANİĞİ DENEYLERİ

Tatilde Sanatla Uğraşalım

GIDA MİKROBİYOLOJİSİ LABORATUVAR UYGULAMASI

NWSA-Fine Arts Received: January 2013 NWSA ID: D0140 Accepted: October 2013 E-Journal of New World Sciences Academy

Kağıdın geri dönüşümü sayesinde ağaç kesimi azalacak ve ormanların yok olması engellenmiş olacaktır. Bunun sonucunda doğal kaynaklarımız korunmuş

Fırça Ucu Şekilleri. KEDİ DİLİ Yuvarlak fırça ucu yapraklar ve çiçekler gibi yuvarlak hatlı çizimlerde kullanılır.

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

Bu metotta, toprak bir miktar su ile karıştırılarak süspansiyon hâline getirilir.

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

SULUBOYA RESİM TEKNİKLERİ

İlkbahar - Yaz Tarifleri

EL SANATLARI TEKNOLOJĠSĠ

KALIP KUMLARI. Kalıp yapımında kullanılan malzeme kumdur. Kalıp kumu; silis + kil + rutubet oluşur.

* Gündüz kapalı bir havada odamızda yönümüzü pusulasız nasıl bulabiliriz?

CİSİMLERİN ELEKTRİKLENMESİ VE ELEKTRİKLENME ÇEŞİTLERİ

BEK 274 Arşiv Malzeme Bilgisi ve Bozulmaları

Alaşımların Ergitilmesinde Kullanılan Gereçler Eritme ocakları Potalar ve maşalar Tel ve plaka şideleri

GELENEKSEL TÜRK SÜSLEME SANATLARI AÇISINDAN BEDRİ NOYAN DEDE BABA. Lâlifer Balibeyoğlu. Bilim Tarihçisi

İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü. 321 Cevher Hazırlama Laboratuvarı I ÖRNEK AZALTMA

KONSERVASYON UYGULAMALARI

MİKROBİYOLOJİ LABORATUARINDA SIK KULLANILAN BAZI BESİYERLERİNİN HAZIRLANMASI VE MUHAFAZASI

Montaj Kılavuzu PERGOLA KAMELYA.

İçindekiler. Kurşun Kalemler. Pastel Boyalar. Suluboyalar. Keçeli Kalem. Blisterler ve Setler. Silgiler. Okul Setleri. Mekanik Kurşun Kalemler

30/12/15 SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİ

Standart Ekmeğin Hazırlanması. (Standart Bread Dough)

EBRU SANATÇILARINDAN HĠKMET BARUTÇUGĠL ĠN EBRU SANATINA VE SANAT EĞĠTĠMĠNE KATKISI

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

Kurşun Kalemlerin Teknik ve Mesleki Resimde Kullanıldığı Yerler

Şule DURAK-Proje Koordinatörü

SATENTEK GENEL TANIM TANIM KULLANIM ALANI ANA ÖZELLİKLER. Saten Perdah Alçısı. İç Mekanlarda


zeytinist

sökülmesi ve Roomba nasıl temizlenir 560

Sanatsal Okul Etkinlikleri 12. Bülten

İSMEK İN USTALARI DURUŞ İSMEK USTA ÖĞRETİCİLERİ EBRU, MİNYATÜR VE TEZHİP SERGİSİ

Çocuklarınızı Ketçap ve Mayonez Canavarına Yem Etmeyin! - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

SIVATEK Perlitli Sıva Alçısı

8. SINIF LGS MATEMATİK ÖRNEK DENEMELER. 1. DENEME 20 Soru - 1. Dönem kazanımlarını kapsamaktadır. (İlk Dönem Tekrarı)

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fizik Bölümü Fizik II Dersi Birinci Ara Sınavı

bayrak direği Patent Bayrak ve Direği Direk Çeşitleri ve Aksesuarları Paslanmaz Bayrak Direği Galvaniz Bayrak Direği Büyük Bayrak Direği

Olasılık Föyü KAZANIMLAR

Ders Planı. Ders : Görsel Sanatlar. Sınıf : 9. Süre : Dk. Konu : Sulu Boya Tekniği

Akrilik dispersiyon esaslı, aderans arttırıcı astar ve su geçirimsizlik sağlayıcı, şap, sıva ve beton katkısı.

ÇATLAK ONARIMI. Çevik inşaat. Yüzey Hazırlığı Enjeksiyon Uygulaması Kalite Kontrol

: Öğrenci renk skalası ile renkleri ve tonları öğrenir, bu şekilde hatasız boyama ve çizme bilgisini edinir.

DENEY ADI: KÜKÜRT + (GRAFİT, FİLLER YA DA ATEŞ KİLİ) İLE YAPILAN BAŞLIKLAMA

Mini Aktivite Doğa ile Doğal Oyun E- Kitabı. Mini Aktivite Anne Çocuk Etkinlik Merkezi

DERS PLANI. : Öğrencinin renkli resim tekniklerini ayırt edebilmesi, kullanılan

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Robot Topluluğu

AHŞAP DOĞRAMALAR. Aşağıdaki cümlelerin başında boş bırakılan parantezlere, cümlelerde verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y yazınız.

MADDENİN ÖZELLİKLERİ

Akrilik dispersiyon esaslı, aderans arttırıcı astar ve su geçirimsizlik sağlayıcı, şap, sıva ve beton katkısı.

Penetrasyon : Asfaltın sertlik veya kıvamlılığını belirtir. Bitümün kıvamlılığı arttıkça bağlayıcılığı da artar.

TEKNOLATEX 500. Bayındırlık Poz No: /1-i. Aderans ve Su Geçirimsizlik Katkısı. Ürün Tanımı:

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Özel Dekoratif Kaplamalar

FOTOĞRAF PLANI TARİH KONU AÇIKLAMA Atölye Atölyenin sokaktan görünüşü Atölye Atölyenin girişinde bulunan vitrin

DUVARLARIN İÇ YÜZÜNDEN ISI YALITIMI

1. Öğretmen Kılavuzu. 2. Öğrenci Kılavuzu

YEM NUMUNESİ ALMA YÖNETMELİĞİ

Saten Perdah Alçısı SATENTEK

DEVEKUŞU YUMURTASI ve ÖZELLİKLERİ DEVEKUŞU YUMURTASININ KAPSAMI

Akımı sınırlamaya yarayan devre elemanlarına direnç denir.

ALÇI DUVAR. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

Askılar, Raflar ve Konveyörler

VAKUM İNFÜZYON YÖNTEMİ

1.MADDEYİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

TEKNİK RESİM. Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi. Çizgiler Yazılar Ölçek

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

EŞ POTANSİYEL VE ELEKTRİK ALAN ÇİZGİLERİ. 1. Zıt yükle yüklenmiş iki iletkenin oluşturduğu eş potansiyel çizgileri araştırıp bulmak.

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

Çünkü Sochi de hava durumu diğer yereler göre daha yumuşaktır.

RULO ÜZERİ AKRİLİK ZEMİN KAPLAMA TEKNİK ŞARTNAMESİ

Muffin kalıpları. Ürün bilgisi ve tarif

Pencere Güvenlik Sistemleri MONTAJ KILAVUZU.

1. Saç bakımı için kullanılan araç gereçleri tanır. 2. Saç bakımı işleminin basamaklarını ifade eder.

8. SINIF MATEMATiK OLASILIK. Murat ÇAVDAR OLASILIK. Olasılık: Sonucu önceden kesin olarak bilinmeyen rastlantıya bağlı olaylara olasılık denir.

Çiçek ve yaprak presi

ANNENİZİN MUTFAĞINDA BOMBA YAPIMI

DENEY KUTUSU fen deneyi için araç gereçler, talimatlar ve açıklamalar. Türkçe Eğitim amaçlıdır ücretsiz Lisans al >> Yazar: Saso Zigon

Transkript:

There are no translations available. TARİHİ / ÇEŞİTLERİ/ MALZEMELER/ YAPIMI/ PÜF NOKTALARI Ebru kelimesi Farsçadır, kaş, bulut anlamlarına gelmektedir. Ortaya çıkan şekillerin buluta benzemesi nedeniyle bu adı almıştır. Şemsedddin Sami, Kamusu Turki'de Ebru; "Çağatayca Ebre: Roba (elbise yüzü, kürk kabı) hare gibi dalgalı ve damarlı (kumaş,kağıt), cüz ve defter kabı yapmak için kullanılan renkli kağıt" olarak tanımlamıştır. Ciltçilikte, yazı sanatında (Hüsn-ü Hat) pervaz süslemelerinde ve yazı kağıdı olarak kullanılan ebru, günümüzde çiçek ebrularının daha da geliştirilmesiyle başlı başına levha olarak kullanılmaktadır. Türklerin, Ortaasya'da bu sanatı bildikleri ve göçler sırasında İran üzerinden Anadolu'ya getirdikleri tahmin edilmektedir. Ebru'nun tarihinin bilinmemesi; eski ebru ustalarının yaptıkları ebrulara tarih atmamalarından kaynaklanmıştır. Çünkü ortaya çıkan ebru, sanatkarın tamamen kendi iradesini yansıtmamaktadır. Özellikle klasik ebrular; battal, gel-git, taraklı, şal ebrularına sanatkarın iradesi yansımaz. Ebru'ya, 18.yy. Avrupa'da "Türk kağıdı" denmesi bu sanatının bir Türk sanatı olduğunu göstermektedir. 1608 yılında yazılmış olan Tertibi-i Risale-i Ebri, ebru konusunda o tarihlerdeki bilgileri bir araya getiren bir eserdir. Ayrıca Gelibolulu Mustafa Ali Bey tarafından yazılan Menakıbı-ı Hunerveran diğer sanatların yanında ebru hakkında da bilgi vermektedir. Tarihimizde bilinebilen ebru sanatçıları; Şebek, Hatip Mehmet Efendi (Ö.1773), Şeyh Sadık Efendi (Ö.1846) ve oğlu Salih Efendi, Edhem Efendi.(Ö.1904), Sami Efendi (Ö.1912), Şeyh Aziz Efendi (Ö.1934), Necmeddin Okyay (Ö.1976) ve oğulları Sami Bey (Ö.1933), Sacid Okyay (Ö.1910), Abdulkadir Kadri Efendi (1942), Mustafa Düzgünman (1990), Alpaslan Babaoğlu, Fuad Başer, Peyami Güler... Mustafa Düzgünman hocanın yetiştirdiği öğrencilerle günümüzde ebru tanınan ve sevilen bir sanat haline gelmiştir. Klasik sanatların yayılması toplumun öz kimliğine dönmesinde önemli bir faktör olduğunu düşünüyoruz yeter ki sanatkarlarımız hasis davranmayıp bu sanatları sevdalılarına öğretsinler. ebru çeşitleri Battal Ebru / Gelgit Ebru / Şal Ebru / Somaki Ebru / Taraklı Ebru / Bülbül Yuvası/ Hafif Ebru/ Koltuk Ebrusu / Hatip Ebrusu / Çiçekli Ebru / Yazılı Ebru/ Akkase Ebru / Kumlu Ebru/ Neftli Ebru MALZEMELER Kağıt: 1 / 19

35x50 cm. ve 80-90 gr, I. Hamur kağıt kullanılır. Daha ince kağıtlarda ebrulu kağıt kuruduktan sonra bombe yapmaktadır. Tekne: Galvanizli, ahşap veya emaye olarak yaptırılır. Ebatları kağıdın boyutlarından iki (2) mm. Daha büyük olmalıdır. Örneğin: 35.2 x 50.2 gibi. yüksekliği 5 yada 6 cm olabilir. Fırça: Gül dalından ve at kuyruğundan fırça yapılır. Gül dalları 25-3O cm. boyunda kesilir. 4 cm boyundaki at kuyruğu bir miktar alınıp avucun içine yerleştirilir ve yayılır gül dalının 2 cm ucundan taşacak şekilde konur ve avuç kapatılır böylece at kıllarının dalın etrafını sarması sağlanmış olur. Misinayla sıkıca bağlanır. Fırçanın ucu makas veya maket bıçağıyla düzeltilir. 20-25 civarında fırça yapılırsa iyi olur. Boyalar: Beyaz: Üstübeç Mavi: Lahor Çivit (bir ağaçtan elde edilir), Çamaşır çivit, Siyah: Demir oksit veya is (odun yada çıra isi olabilir) Lacivert: Çivitle siyahın karışımı Sarı : Oksit sarı, çiçek yapımında pigment sarı Yeşil: Pigment yeşil, lahor çivit ve sarının karışımı Ebru boyaları genelde toprak kökenli boyalardır. İstenilen topraktan da boya elde edilebilir. (Bu boyalar suda erimez ve dibe çöker.) Su da eriyen, suyu boyayan, boyalarla ebru yapılmaz. Boyaların ezilmesi: Toz boya mermer yada kalın bir cam üzerine bir miktar konur mümkünse mermerden yapılan bir el taşı (disteseng) ile sekiz şekli çizilerek, bastırarak iyice ezilerek incelmesi sağlanır. (Mermer üzerinde ezilecekse önce açık renkli boyalar ezilir.) Ezilen her boya bir litrelik kavanozlara konur. Ezme işlemi bittikten sonra, bir miktar ezilen boyadan alınarak yarım litrelik kavanoza konur üzerine su ve 10 damla sığır ödü damlatılır. Buna boyaları "terbiye etmek" denir. (Burada şunu belirtmek gerekir ebruda hiçbir şeyin belirli ölçüsü ve gramajı yoktur, denemeyle ve göz kararıyla yapılır.) Yaklaşık beşte üçü boya, beşte ikisi de su olursa iyi olur. Boyanın cinsine ve ezilme durumuna göre en az iki üç günde boyalar terbiye olur. Lahor çivit denilen boya ezilmez küçük bir parça alınır ve üzerine sıcak su konur soğuduktan sonra 5-6 damla öd ilave edilir. Boyalar terbiye olduktan sonra kullanıma hazırdır. Bu yarım litrelik kavanozlardan boya alır, 200 gr.lık kavanozlara koyarsınız ve kitrenin yoğunluğuna göre kullanacağınız boyaya su ve öd ilave ederek kullanırsınız. Öd: 2 / 19

Kasaptan veya mezbahaneden sığır ödü alınır. Bir metal kap içerisine konur bu kap su dolu bir başka metal kaba konur ve ocağın üzerine konur (benmari Metodu) yaklaşık 20dakika alttaki su kaynatılır ödlü kapta biriken köpükler atılır. Öd soğuduktan sonra tülbentten süzülür kavanoza konur, öd kullanmaya hazırdır. Ödün işlevi; boyaların parçalanmasını ve kitreli suyun üzerinde açılmasını sağlamaktır. Kitre: Suyun yoğunluğunu arttırmak için suyun içerisine kitre konur. Geven adlı bitkiden elde edilen kitre, çıkarıldığı bölgelere göre farklılık arz etmekte ve sorun çıkarabilmektedir. Aktardan alacağınız zaman özellikle, "ebru yapmak için kitre" derseniz daha iyi olur. Bir avuç (40-50 gr) kitre bir kovaya konur üzerine iki litre su konur ve bir gün beklenir. Kitre, şişer iyice yoğrulur. Tekrar su ilave edilir birkaç saat beklenir tekrar yoğrulur. Yaklaşık 8-9 litre su konuncaya kadar bu işlem devam eder. Bu normalde iki- üç günü alır. ( Eğer bu kadar beklemek istemiyorsanız bir sopa yardımıyla çok iyi karıştırarak bir günde hazır hale getirebilirsiniz ama normal seyrinde hazırlamak daha problemsiz olur..) Kitre tamamen eriyince, amerikan beziyle süzülerek tekneye alınır. Kitre bir süre teknede bekletilirse iyi olur. Birkaç defa süzülürse daha iyi olur. Tortular ve erimeyen kitreler varsa bunlar torba içinde bırakılır. Bu teknedeki kitre genelde yoğundur. Kitre koyu olursa boyalar açılmaz eğer sulu olursa çok fazla açılır, renkler açık olur ve boyalar kağıttan akabilir. Bu teknenin üzerine boş birkaç gazete kağıdı kapatıp alınarak, yüzey gerilimi alınır. Bir boya bir çiviyle alınarak teknedeki kitreli suya değdirilir. Boya dibe çöküyorsa boyaya öd ilave etmek gerekir. Eğer boya kapanıyorsa kitre yoğunudur su ilave etmek gerekir. Boya bir miktar açılmışsa (yaklaşık 4-5 cm.) Bir çivi ile bu boyanın üzeri çizilerek boyanın hareket etmesi sağlanır. 1-Eğer hareket eden boya çiviyi çektikten sonra geri geliyorsa kitre koyudur tekneye bir miktar su ilave etmek gerekir. 2-Eğer boya harekete devam ediyorsa kitre suludur, eğer suda erimiş koyu kıvamlı kitreniz varsa ilave edersiniz yoksa yapabilecek fazla bir şeyiniz yoktur. 3-Eğer suyun üzerindeki boya, çiviyi götürdüğünüz yerde kalıyorsa kitrenin kıvamı klasik ebrular için uygundu BOYALARIN AYARLANMASI Genelde, koyu renkli boyalardan açığa doğru gidildiğinden, öd ayarını buna göre yapmak gerekir. Tekneye atacağınız ilk boyanın öd miktarı az, daha sonra atacağınız boyanın öd miktarı öncekinden daha fazla olmalıdır. (Mesela 5 renk boya kullanacaksınız kullanacağınız ilk boyanın ödü en az, son boyanın ödü hepsinden daha fazla olmalıdır.) Örneğin; İlk boya siyah olsun, bir bizle(çivi) bu boyadan alır suyun üzerine dokundurursunuz 4-5 cm açıldı diyelim, ikinci boya da sarı olsun ondan da bir bizle alır siyahın üzerine değdirirsiniz eğer 3 / 19

sarı boyanın ödü yeteri kadar fazlaysa siyah boyayı iter kendine yer açar eğer öd miktarı az olursa ya boya dibe çöker ya da hemen kapanır, buna damla damla öd ilave etmeli her seferinde tekne üzerinde tekrar denemeliyiz. Kullanacağımız üçüncü boya kahverengi olsun ondan da biz le alıp sarının üzerine değdiririniz, sarı boyayı itip kendine yer açtıysa mesele yok, açılmadıysa boyaya öd ilavesiyle açılmasını sağlarız.o teknede kullanacağımız boyaların ayarını böylece yaparız. Bir tekne için yaptığınız boya ayarları aynı teknede ertesi gün için bile değişir çünkü teknedeki su buharlaşmış ve kitreli su koyulaşmıştır. Kitreli suya gerekli miktarda su ilave etmek ve boyaların öd ayarını tekrar yapmak gerekir, ayrıca çalışırken de tekneye sürekli kağıt kapatıp ebruyu aldığımız için kitre kıvamı koyulaşır, kıvamı koyulaştığında gerekli miktarda su ilave etmeli. EBRUNUN YAPIMI Tekne üzerine atacağınız boyalar sağdan sola doğru atılmaya başlanır daha sonra biraz üste çıkılarak soldan sağa doğru atılır dört sefer bu şekilde tur atılır. Fırça ile atılan boyalar hiç müdahale edilmezse bu Battal ebru olur. İyi bir ebrucu battal ebruyu çok iyi bilmesi gerekir. Battaldan sonra bir bizle önce enlemesine boydan boya daha sonra yukarıdan aşağıya çizgiler çekmesine gelgit ebrusu denir. Gelgitten sonra istenirse çapraz çizgiler çekilerek şal ebru yapılabilir. Çiçekli ebrulara en son geçilmelidir. Çiçek için hazırlanacak boyaların öd oranı fazla su oranı az olur, yoğunluğu bal kıvamında olursa da bu boyaya göre değişebilir, ayrıca özellikle karışım yaptığınız boyaların iyi terbiye olması gerekir. TÜRK EBRU TEKNİĞİ Aşağıda anlatılanlar, GELENEKSEL USULLERLE EBRU yapımıyla ilgili olup Alparslan Babaoğlu'nun merhum Mustafa Düzgünman'dan öğrendiklerinin bir özetidir. Herkes istediği teknik ve malzemeyle dilediği gibi ebru yapmakta serbesttir ancak geleneksel usullerle ebru, aşağıdaki malzeme ve teknikle yapılır. BOYALAR Türk ebru geleneğinde yalnızca suda erimeyen, asit ve kazein içermeyen ve ışıktan etkilenmeyen doğal boyalar kullanılır. Bu boyaların kullanılmasının sebepleri konusunda GELENEK sayfasında yeterli bilgi verilmektedir. Boyalar yaklaşık 50x50 cm boyutlarında düz bir mermer üzerinde, destiseng (el taşı) ile ezilmek suretiyle kullanılır. Destiseng, üzerinde boya ezilen mermerle aynı cins mermerden, aşağı yukarı 15 cm uzunluğunda, boyayı ezen yüzü 6-7 cm çapında bir yarım daire ve üstünde de kullananın tutması için bir tutamak bulunana bir taştır. Yaklaşık bir avuç dolusu boya, mermerin ortasına yerleştirilir ve onun da ortası çukurlaştırılarak buraya su konur ve karıştırmak suretiyle boya çamur hale getirilir. Destiseng, çamur haldeki boyanın üzerinde 8 çizer gibi dolaştırılarak boya ezilir. Dağılan boyalar zaman zaman bir 4 / 19

spatula yardımıyla tekrar ortaya toplanır. Boyanın ezilip ezilmediği ancak teknede anlaşılır. Bir müddet tecrübeden sonra ebrucu, hangi boyayı ne kadar ezeceğini öğrenir. Yeteri kadar sulandırıldığında ve doğru öd ayarı yapıldığında kumlanmadan açılan ve kâğıda akmadan tesbit olabilen boya yeterince ezilmiş demektir. Geleneksel Türk Ebrusu'nda kullanılan ana renkler şunlardır ; Çamlıca toprağı Beyaz Siyah Sarı Aşı Boyası Kahverengi Kırmızı Lâhor Çividi Çamaşır Çividi Çamlıca toprağı, Lâhor Çividi ve Çamaşır Çividi dışında sözü edilen boyalar nalburlardan, Lâhor Çividi ve Çamaşır Çividi ise aktarlardan temin edilir. Bu renkler kullanılarak elde edilen ara renkler ise şunlardır ; Aşı Boyası + Lâhor Çividi = 5 / 19

Koyu Kahverengi Sarı Lâhor Çividi Yeşil Çamaşır Çividi Kırmızı Mor Beyaz Siyah Gri Beyaz Lâhor Çividi Açık Mavi Yukarıda sıralanan renkler, arzu nisbetinde birbirleriyle karıştırılarak asit ve kazein içermeyen, suda erimeyen ve ışıktan etkilenmeyen her tür renk elde edilir. ÇAMLICA TOPRAĞI İstanbul'un Çamlıca Tepesi'nde bulunan kırmızı renkli topraktır. Bir elek ile taşlarından ayıklanarak toplanır. Ezildiğinde tütün rengine yakın bir renk verir. İsten elde edilen ve bundan dolayı çok hafif olan siyah boyaya katılır. Islah etmek üzere akan boyalara ilâve edildiği gibi serpmeli ebruların serpme boyası olarak ya da yalnız başına kullanılır. BEYAZ Üstübeç. Yağsız olanı beyaz boya yapmak için, litopon üstübeci de denen yağlı olanı ise neftli boya hazırlamada kullanılır. 6 / 19

SİYAH İsten yapılır. Çok hafif olduğu için tek başına kullanılmaz. Çamlıca toprağı ile karıştırılır. SARI Oksit sarı. İnorganik bir pigmenttir. AŞI BOYASI Oksit kırmızı. İnorganik bir pigmenttir. KAHVERENGİ Oksit kahverengi. Çeşitli tonları vardır. İnorganik bir pigmenttir. KIRMIZI Suyla karışabilen pigment kırmızı. Organik bir pigmenttir. İnorganik olanı içerdiği kadmiyumdan ötürü son derece zehirlidir. LÂHOR ÇİVİDİ Lahor çividi ya da bebe çividi adıyla bilinen ve bebeklerin ağzında oluşan aft hastalığının tedavisi için kullanılan ilacın hammaddesidir. Gevrek, taş gibidir. Bitkisel ve çok güçlü bir boyadır. Dövülerek toz haline getirilir. ÇAMAŞIR ÇİVİDİ Beyaz çamaşırlar için ağartıcı olarak kullanılan mavi bir tozdur. Boyalara eklenecek su ve ödün ayarı da şu şekilde yapılır. Kitrenin kıvamının ayarı aşağıda KİTRE bahsinde belirtildiği gibi kontrol edilir. Boya ayarına ödü en az boyanın ayarıyla başlanır. Süt kıvamında sulandırılan boyanın içerisine, fırça kavanozun kenarına sıyrılıp tekneye serpildiğinde ebrucunun ustasından gördüğü miktar ölçüsünde açılana kadar öd ilave edilir. Ödü fazla olan boyaların ayarları da ödü az olan boyaların üzerine serpmek suretiyle yapılır. Çiçek ve hatip ebrusu yapımında kullanılacak olan boyaların ayarları ise zemin ebrusunun üzerine damlatmak suretiyle yapılır. Boyaların ayarı konusunda bu sitenin muhtelif sayfalarında açıklamalarda bulunulmuştur. KİTRE Üzerine boya serpilecek suya kıvam ve yapışkanlık vermek üzere kullanılır. Beyaz ve topraksız olanı bilhassa aktarlarda "fiyor kitre" diye satılanı tercih edilir. Türkiye'nin her bölgesinde yabani olarak yetişebilen geven otunun havayla temas ettiğinde kemikleşen salgısıdır. Her bölgenin kitresi suya farklı bir kıvam verdiği için ne kadar suya ne kadar kitre konulacağı hakkında kesin rakamlar verilemez. ( Merhum Mustafa Düzgünman'ın bu konudaki düşüncelerini kendi sesinden dinlemek için lütfen aşağıdaki gramafon resminin üzerine tıklayınız. ) 7 / 19

Her ebrucu sonbaharda ebru yapmaya başlayacağı zaman bir sene yetecek kadar kitre alır ve birkaç tekne açtıktan sonra teknesinin alacağı su miktarına ne kadar kitre koyacağının ölçüsünü bulur. Bu ölçü yani kitrenin kıvamı, içinde kurşunkalem kalınlığında bir çubuk yürütülerek kitre üzerinde bıraktığı izle bulunur. Doğru ayarda, kitre içinde çekilen çubuk dışarı alınınca kitre üzerinde bıraktığı iz olduğu yerde kalmalı, ne çekiş istikametinde ileri ne de lastik gibi geri gitmemelidir. İlk denemede ortalama 7 litre suya 45-50 gr kitre konularak birkaç gece şişmesi beklenir. Zaman zaman karıştırılarak kitrenin erimesi hızlandırılır. 3-4 gün sonra sık dokulu bir torbadan geçirilerek içindeki erimemiş kitre parçacıkları, çöp ve diğer yabancı maddelerden arındırılır ve tekneye boşaltılır. Kıvamı yukarıda açıklandığı gibi kontrol edilir ve doğru kıvama gelene kadar su bardağı ile su ilâve edilip iyice karıştırılır. İlâve edilen su miktarı ölçüsünce bir sonraki tekne için ıslatılan kitre miktarı azaltılır ya da su miktarı artırılır. On yılı aşkın bir süredir İran'dan çok daha ucuza kitre ithal edildiğinden artık Türkiye'de eskiden olduğu gibi bol kitre toplanmamaktadır. İran'dan gelen kitre de ebru yapımına uygun olmadığı için kitre yerine yine aktar ya da aktar toptancılarından sağlanabilen salep, ithal salep, metil-selüloz, deniz kadayıfı gibi kıvam artırıcı malzemeler kullanılabilir. Sn Uğur DERMAN'ın ifadesine göre Necmeddin OKYAY yukarıda kitre, salep, boytohumu ve ayva çekirdeği de dahil olmak üzere birçok kıvam artırıcıyı denemiş, en iyi sonucu saleple almış ancak salebin pahalı olması nedeniyle kitrede karar kılmıştır. Bunların hepsinin kıvam ayarları aynı şekilde yapılır ancak aynı kıvam ayarı için oluşturdukları yüzey gerilimleri farklı farklı olduğundan herbiri için boyalara ilâve edilecek öd miktarları farklıdır. SIĞIR ÖDÜ Kitre üzerine serpilen boyaların batmadan yüzebilmeleri için boyalara bir damlalık yardımıyla yüzey aktif asitler içeren sığır ödü katılır. Sığır ödünün içerisinde bulunan yüzey aktif asitler, kitrenin üzerindeki yüzey gerilimini kırarak boyanın kitre üzerinde batmadan açılmasını sağlarlar. Mezbahadan sağlanan sığır ödü, bir metal kaba boşaltılarak içinde su kaynayan başka bir kabın içine oturtulur. Aşağı yukarı 20 dakika sonra ödün üzerinde oluşan köpüklerle varsa yağ ve kan temizlenerek öd bir kavanoza alınır. Oda sıcaklığına geldikten sonra kullanılır. Boyalara bir damlalık yardımıyla ilâve edilir. Boyalara ilave edilecek sığır ödü miktarı, üzerinde ebru yapılan sıvının cinsine ve kıvamına göre değişir. Yüzey gerilimi en yüksek olan malzeme kitre, en düşük olan malzeme ise deniz kadayıfıdır. Aynı miktarda boyaya, aynı kıvamda kitre için deniz kadayıfına göre yaklaşık on misli sığır ödü ilâve etmek gerekir. KÂĞIT Birinci hamur kâğıt tercih edilir. Islanınca yırtılmaması ve tekneye yatırırken de zorluk çıkarmaması için 80-90 gr. olanı uygundur. Türk ebruculuk geleneğinde kâğıt, hiçbir şekilde terbiye edilmez. Kâğıt toptancılarından 68-100 cm. ya da 70-100 cm 8 / 19

ebadında satın alınan bir top kâğıt, mücellit giyotininde 4 parçaya bölünür. Tekne boyutlarını bu kestirilen kâğıt boyutları belirler. TEKNE Eskiden ziftlenmiş budaksız çamdan yapılmışsa da kullanım kolaylığı açısından çelik ya da galvanizli saçtan yapılması daha iyidir. Uzun kenarlarından ebrucuya yakın olanına, ebruyu tekneden sıyırırken kağıdı çizmemesi için 2-3 mm kalınlığında bir mil kaynattırılır. Teknenin boyutlarını ebrulanacak kâğıdın boyutları belirler. Yüksekliği 5-6 cm olan teknenin eni kâğıt genişliğinde, boyu da kağıdın ıslanınca uzayacağı payı karşılamak üzere ebrulanacak kâğıdın boyundan yaklaşık yarım cm. uzun olmalıdır. Merhum Mustafa Düzgünman'ın teknesi, destisengi, fırçaları, diğer ebru malzemeleri ve ebruları ile birlikte Galata Mevlevîhanesi'ndeki DÜZGÜNMAN odasında sergilenmektedir. FIRÇA Türk ebrucusu fırçasını kendi sarar. Ebru fırçası atın kuyruk kıllarının bir dala sarılması ile yapılır. Kılların bağlanmasında oltaya iğne bağlarken kullanılan düğümsüz bağlama kullanılır. Fırça kavanozda dura dura kıvrılır ve bu kıvrık şekil, fırçanın sarım şeklinden dolayı ortasında oluşan boşlukla beraber Türk Battal deseninin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu nedenle hazır yağlıboya ya da suluboya fırçaları Türk ebrusu yapımında kullanılmaz. Fırça sararken kılların daha iyi tesbit olması için herhangi bir yapıştırıcı kullanılmaz çünki fırça kavanozda boyayla birlikte bırakılır. Eğer tutkal kullanılırsa içindeki kimyasallar boyaya karışır. NEFT Eskiden Eğriboz adasından gelen çam nefti kullanılmasına rağmen artık bulunmamaktadır. Neftli ebru yapımında ancak tabii olanı kullanılır. Neft, ayrı bir kaba ayrılan boyaya damla damla istenen sonuç alınanana kadar denenerek ilave edilir. Neftli boyaya batırılan fırça iyice temizlenmeden normal boya kavanozuna sokulmaz. TARAKLAR Her ebrucunun taraklı ebru yapmak üzere kendisi tarafından muhtelif diş aralıklarında yapılmış tarakları olmalıdır. Bu taraklar "boncuk iğnesi" denilen ince iğnelerin ya da tellerin düz bir tahta üzerine bir şekilde çakılarak, yapıştırılarak veya sıkıştırılarak tesbit edilmesiyle yapılır. Tarakların boyu teknenin eni ve boyundan bir miktar kısa, dişleri arasındaki mesafe ise bazı taraklarda sık (3-4 mm ), bazı taraklarda ise seyrek (10-12 mm 9 / 19

) olarak yapılır. Diş aralığı için bir kural bulunmamakta olup ebrucunun tercihi, ustalık düzeyi ve arzulanan sonuç önemlidir. BİZLER Tekneye boya damlatmak, yüzeyindeki boyaya şekil vermek ya da kitreyi karıştırmak için muhtelif kalınlıklarda bizler kullanılır. Bunların arasında, aynı cins telden 15-20 tanesinin bir araya sarılmasıyla yapılan sümbül teli de sayılabilir. Bizler, farklı kalınlıklarda tellerden ya da çivilerden imal edilirler ancak mutlaka paslanmaz malzemeden yapılmalarına dikkat edilmelidir. EBRUNUN YAPILIŞI ve ÇEŞİTLERİ Tekne içerisindeki kitre ya da muadili sıvının kıvam ayarı kitre bahsinde açıklandığı gibi yapıldıktan sonra ebru yapımına geçmeden boyaların ayar kontrolü yapılır çünki boyaların ne kadar açılacağını ve sonucu etkileyen iki önemli parametreden öd organik bir maddedir ve kuvveti giderek zayıflar, kitrenin yoğunluğu da buharlaşmayla sürekli artar ya da bir noktadan sonra çürümeyle sürekli azalır. Boyaların öd ve su ayarlarının nasıl yapılacağı sonuç açısından çok önemlidir ve bir reçetesi yoktur. Boyanın, REDDİYE sayfasında cevaplanmaya çalışıldığı gibi bir iğne ya da bizle damlatılarak ayarı yapılamaz. Bu ancak görerek olacak ve tecrübeyle kazanılacak bir maharettir ve işte bunun için bir ustanın seyredilmesi gereklidir. ( Merhum Mustafa Düzgünman'ın bu konudaki düşüncelerini kendi sesinden dinlemek için lütfen aşağıdaki gramafon resminin üzerine tıklayınız. ) Boyaların öd ayarları yapıldıktan sonra ebru yapımına geçilir. Bütün ebru çeşitleri aynı teknede yapılır. Çiçekli ebru dışındaki ebruların kitrenin kıvamına bağımlılığı fazla olmamasına rağmen çiçekli ebru yapabilmek için kitrenin kıvamının buna göre ve kitrenin kıvam ayarı bahsinde açıklandığı gibi yapılması doğrudur. Çiçekli ebru yapılan teknede hafif ebru dahil bütün ebru çeşitleri yapılabilir. Kumlu ebru dışında bütün ebrulara, boyalar tekneye bir fırça yardımıyla serpilerek başlanır. Ebru yapmak, fizik ve kimya bilimi yöntemleriyle açıklanabilen bir işlemdir ve fiziksel bir takım parametrelerin etkisindedir. Bunların en önemlileri havanın sıcaklığı ve nemidir. Teknik olarak her ne kadar her mevsimde ebru yapılabilse de gerçek anlamda kaliteli ve ebrucuyu tatmin edecek ebrular ancak 18-20 derece sıcaklık ve % 60 bağıl nemin altında yapılabilir. BATTAL EBRU Boyaların sadece fırça yardımıyla kitre üzerine serpilmesiyle oluşturulan ve iğne ya da tarak gibi 10 / 19

herhangi bir şeyle müdahale edilmeden yapılan mermer desenli ebru çeşididir. Yapılan işlem bakımından en basit ebru olmasına rağmen sonuç itibarıyla yapımı en zor ebrudur. Kumlu ebru dışında bütün ebruların yapımında ilk işlem battal ebrudur. Ebrucunun bütün ustalığı yaptığı battal ebrulardan belli olur çünki ardarda atılan boyaların öd ayarları doğru yapılmazsa ya kitre yüzeyinde boyalar arasında kalan renksiz damarlar mermer damarından daha büyük olur ki buna ebrucu dilinde "falso" denir ya da boyalar sıyrılırken akar ve birbirine karışır. Batılı ebrucular, boyaların böyle akmasından kurtulmak ve işi kolaylaştırmak için GELENEK sayfasında Türk ebrucusu tarafından neden kullanılmadığı açıklanan kâğıdı ebrulamadan önce şapla terbiye etme yöntemiyle boyaların akmasını engellemeye çalışırlar. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır. SOMAKİ EBRU Battal ebrunun en son atılan rengi fırça kavanozun içine sıkıldıktan sonra serpilerek yapılır. Sık damarlı Somaki mermerine benzeyen bir ebrudur. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır. NEFTLİ BATTAL Battal ebrunun en son atılan rengi neftli bir boyadan seçilerek yapılır. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır. SERPMELİ BATTAL Battal ebru yapıldıktan sonra Çamlıca toprağı veya benzer bir açık renkli boya ya da neftli boyanın, fırça kavanoza iyice sıkıldıktan sonra serpilmesiyle yapılır. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz olarak kullanılır. GEL-GİT EBRUSU Battal ebru yapıldıktan sonra kalınca bir bizle teknenin önce bir kenarına sonra diğer kenarına paralel bir ileri bir geri karıştırılarak yapılır. Üzerine serpmeli battalda anlatıldığı gibi serpme yapılırsa daha güzel olur. Levha kenarlarında ara pervaz olarak kullanılır. ŞAL EBRUSU Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra serpme yapmadan önce gelgit deseninin aynı kalın biz kullanılarak rastgele makul miktarda karıştırılmasıyla yapılır. Yan kâğıdı olarak ya da levha kenarlarında dış pervaz veya ara pervaz olarak kullanılır. 11 / 19

TARAKLI EBRU Gelgit ebrusu yapıldıktan sonra taraklardan birisinin son yapılan gelgitin yönüne dik yönde teknenin bir kenarından tarağın dişleri kitreye temas edecek kadar sokulup diğer kenarına doğru çekilmesiyle yapılır. İstenirse ince bir bizle taraktan sonra şal ebrusunda yapıldığı gibi boya serbest olarak da karıştırılabilir. Levha kenarlarında ara pervaz olarak kullanılır. ZEMİN EBRUSU Aynı boyadan az ödlü, çok ödlü ve neftli olarak üç kavanoz boya hazırlanır. Bunlar kullanılarak battal ebru yapılır. Neftli boya yerine Çamlıca toprağı gibi açık renkli bir başka boya da serpilebilir. HATİP EBRUSU Önce zemin ebrusu yapılır. Zemin ebrusunun üzerine, 35x50 cm boyutlarında bir tekne için teknenin uzun kenarı boyunca beş, kısa kenarı boyunca da dört sıra olacak şekilde eşit aralıklarla öd ayarı hatip ebrusuna göre yapılmış bir renk damlatılır. Kitrenin üzerinde dört sıra halinde ve her sırada beş olmak üzere hazırlanan renklerin ortalarına ikinci ve daha sonra üçüncü ve istenirse daha fazla sayıda renk damlatılarak içiçe halkalar elde edilir. Bu halkalara bir iğne yardımıyla şekil verilerek yapılan hatip ebrusunda yürek, taraklı yürek, çark-ı felek, yonca gibi hatip desenleri yapılmaktadır. Hatip ebruları, levha kenarlarında her bir sırası yazının bir kenarına gelecek şekilde dış pervaz, koltuklu levhalarda koltuk boşluklarında koltuk ebrusu ve yan kâğıdı olarak kullanılır. ÇİÇEKLİ EBRU Zemin ebrusu yapıldıktan sonra önce hazırlanan yeşil boyadan damlatılarak oluşturulan yuvarlaklara, uygun kalınlıkta bir biz kullanılarak sap şekli verilir. Daha sonra sapların uçlarına yapılacak çiçeğe uygun renk damlatılarak yine uygun kalınlıkta iğne ve bizlerle bunlara çiçek şekli verilir. Yan kâğıdı olarak kullanılacak çiçekli ebrulara, cilt kapağı kaldırıldığında birisi kapak üzerinde birisi de karşısında kullanılmak üzere biribirinin aynısı iki çiçek yapılır. Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman tarafından bu şekilde lale, karanfil, menekşe, sümbül, gül ve gelincik çiçekleri, son derece başarılı olarak stilize edilmişlerdir. Mustafa Düzgünman, bu çiçeklere papatyayı ilâve etmiştir. KOLTUK EBRUSU Hüsn-ü hat levhaların koltuk tabir edilen boşluklarında kullanılmak üzere hatip ebrusundaki her hatip deseni yerine küçük bir çiçek yapılır. Aşağıda kumlu ebrunun kullanımına örnek olarak verilen levhada gösterildiği gibi kullanılır. 12 / 19

KUMLU EBRU Ebru teknesinin sonuna doğru, suyu ve ödü az olan Lahor çividi (başka boyalar da kullanılabilir), bir damlalık yardımıyla teknenin ortasına ya da bir kenarından ama hep aynı noktaya ( ya da noktalara ) damlatılması suretiyle teknenin yüzeyi doldurularak yapılır. Boya çatlar ve kumlu bir hal alır. Bazen de "V" harfi şeklinde çatlaklar oluşur ki buna kılçıklı ebru denir. Kumlu ebru tekneden alınırken çok dikkat edilir çünki çatlamalar elde edebilmek için fazla boya damlatıldığından ve boyanın ödü zaten az olduğundan boya akabilir. Levha kenarlarında ara pervaz olarak kullanılır. BÜLBÜL YUVASI Giderek küçülen damlalar halinde serpilen boyayla yapılan battal ebru üzerine, bir iğne yardımıyla dıştan içe doğru spiraller yapılır. Bu spirallerin sayısı, hatip ebrusunda olduğu gibi uzun kenar boyunca 5 kısa kenar boyunca 4'tür. Bülbül yuvası, yan kâğıdı ya da yazı etrafında dış pervaz olarak kullanılır. Uzun kenara paralel şekilde dört eşit parçaya ayrılan ebrunun herbir parçası, levhanın bir kenarına monte edilir. HAFİF EBRU Hattatlar tarafından üzerine yazı yazılmak üzere suyu ve ödü normalden fazla boyalar kullanılarak yapılan pastel renkli şal ebrusudur. YAZILI EBRU Yazılı ebrunun mucidi Necmeddin OKYAY'dır. Önceleri yazının kalıbını kesip ıslanınca kâğıdı bırakan Arap zamkı ile yapıştıran ve kâğıdı ebruladıktan sonra bu kalıbı söken Necmeddin OKYAY, yazının kenarlarından taşan zamkın bulunduğu yerlerin de boya almadığını görerek mürekkep yerine zamk kullanarak yazdığı yazıları ebrulamaya başlar. Aynı zamanda devrinin en meşhur hattatlarından olan Necmeddin OKYAY'ın bu şekilde yazılmış tâ'lik Lâfza-i Celâl'i, Türk ebru tarihindeki en ünlü yazılı ebrudur. Hattat olmayan ebrucuların yazılı ebru yapabilmek için kullanabilecekleri en iyi yöntem ise yazının kalıbını hazırlamak ve bunu sökülebilir bir yapıştırıcıyla ebrulanacak kâğıda yapıştırmaktır.. EBRULU MİNYATÜR Dünya ebru tarihinde örnekleri görülen ebrulu minyatürler de yazılı ebrular gibi kalıp kullanılarak 13 / 19

yapılır. Farklı renkte ebrulanacak her bölge için ayrı bir kalıp hazırlanır. EBRU YAPIMINDA TAVSİYELER: Tekne ne kadar çok kullanılırsa o kadar verimli olur ( Birkaç gün kullanılmayan tekneler tembelleşir ve verim alınmaz. ) Kullanmayacağınız zaman teknenin üstünü açı bırakmayın beyaz bir kağıtla tamamen örtün (gazete ile örtmeyin ) Boyalar teknenin üzerine atıldığında bazı yerler açılıyor bazı yerler açılmıyorsa, tekne homojen değildir, spatulayla iyice karıştırmak gerekir. Kitre üzerine atılan boyada dairelerin kenarları düzgün değilse kitre tam erimemiştir. Fırçada gereğinden fazla boya varsa, boya dibe çöker. Fırçayı sıkmak gerekir. Teknede köpük varsa bir spatulayla onları almak gerekir. Kağıda aldığınızda köpük olan yerler beyaz çıkar. Elimizden veya malzemelerden yağ veya öd bulaşması,tekneye öd damlaması, teknenin üzerinin açık olması gibi durumlarda boyalar yıldız açılır, tekneyi bir yada birkaç gazete kağıdıyla temizlemek ve 10-15 dakika dinlendirmek gerekir.(tekneye biraz su ilave etmekte çözüm olabilir.) Tekneye attığınız boyalar kumlanıyorsa veya çatlıyorsa, boyada su eksiktir. Boyaların kağıttan akmasının sebebi kitreli su, boyadaki su ve boyadaki öd dengesizliğidir. Boyaya bir damla su iki damla öd damlatarak her seferde tekne üzerinde denemek gerekir. Akan boyalara çamlıca toprağı ya da biraz lahor çivit konarak akması önlenebilir. Tüm boyalar kağıttan akıyorsa, kitrenin yapıştırıcılık özelliği gitmiştir. Kağıt tekneye yatırılırken kayma olursa kağıtta beyaz çizgi oluşur. Kağıdı tekneye yatırdıktan sonra hava kabarcığı oluşursa, iğneyle delip havayı almak yada bir bizle sürekli o bölgeyi sürterek kabarcığı almak gerekir. Çiçekli ebru boyalarında boyanın kenarları girintili çıkıntısıyla iki damla su bir damla öd ilave etmek gerekir. (Her damladan sonra tekrar denemeli) Eğer tekne ye attığınız boya büyükse bir kağıdı külah yaparak küçültmek istediğimiz boyanın ortasına batırır geri çekerek küçültebiliriz. Elimizden yada malzemeden tekneye toz dökülürse, beyazlıklar oluşur bunları bir kağıtla yada 14 / 19

elimizdeki bizi kurulayıp oraya batırıp çekmekle giderebiliriz. Ebru yapımı sırasında karşılaşabileceğiniz problemleri deneyerek çözüm yoluna gidebilirsiniz. SIK SORULAN SORULAR Aşağıdaki sorular, bu sitenin yayın tarihinden bu yana elektronik posta yoluyla sık olarak sorulan soruların, cevaplar da soru sahiplerine gönderilen cevapların bir derlemesidir. Soranların isim ve e-posta adresleri bende mahfuzdur. Yeni sorular oldukça bu sayfa güncellenerek genişleyecektir. Ebru öğrenmeye yeni başlayan birisine tavsiyeleriniz nelerdir? Ebru öğrenmek bir gönül, sabır ve nasip işidir ve dört merhalesi vardır : 1. Boyayı kitrenin üzerinde yüzdürmeyi öğrenmek, 2. Kitrenin üzerinde yüzen boyayı akıtmadan kâğıda tesbit etmesini öğrenmek, 3. Ebru tekniğiyle de yapılmış olsa her boyalı kâğıt ebru değildir. Bu nedenle kitrenin üzerinde gerçek ebru desenleri elde etmesini öğrenmek. 4. Kendi zevkinize göre renk ve desenler elde etmek. Sabırsızlık edip bunların sırasını karıştıran ya da birini iyice öğrenmeden diğerine atlayan ebrucu olamaz. Ebru kursu açıyormusunuz ya da tavsiye edebileceğiniz bir ebru kursu var mı? Ebrunun kursla öğrenilebileceğine inanmıyorum. Ebru diğerlerinin aksine usta-çırak münasebeti tesis edilmeden öğrenilemeyecek bir sanattır. Kurslarda yalnızca, o da eğer öğreten biliyorsa ebrunun malzemeleri tanınabilir. Bu nedenle ebru kursu açmıyorum ve hiçbir kurs tavsiye edemiyorum. Topraktan nasıl boya yapabilirim? Boya yapılacak toprak taşsız ve kumsuz olmalı, kaya gibi görünmeli ancak vurunca ufalanmalı ve insanın elini boyamalıdır. Böyle toprak mermer bir yüzey üzerinde, destiseng ( el taşı ) yardımıyla sitede tarif edildiği şekilde 8 çizer gibi bir hareketle ezilir. Ezme sırasında dağılan boya zaman zaman bir spatula yardımıyla ortaya toplanır. Boyanın iyice ezildiği, ancak teknede denendiğinde anlaşılır. Kumlanmadan açılan ve kâğıda tesbit olan boya ezilmiş demektir. 15 / 19

Destiseng nasıl bir şey? Nereden edinebilirim? Onun yerine başka birşey kullanılabilir mi? Destiseng, mermerden yapılan ve boya ezmeye yarayan bir alettir. Hoca'nın destiseng'i Galata Mevlevihanesi'ndeki DÜZGÜNMAN odasında sergilenmektedir. Bir çizimi de Sn.Uğur DERMAN'ın "Türk Sanatında Ebru" isimli eserinde vardır. Kabristanlara yakın olan ve mermer tornası olan herhangi bir mermerciye bunlara bakarak yapacağınız bir çizimi götürürseniz size yapar. Destiseng yerine çevresinde yüzeyi bozan girinti ve çıkıntısı olmayan bir şişe de kullanabilirsiniz. Ebru malzemelerini toptan sağlayabileceğim bir yer var mı? Ebru malzemelerini aşağıdaki adresten temin edebilirsiniz ; AYAN Boya ve İnşaat Malz. Hüseyin YALÇINKAYA Kadırga Liman Cadd. No: 153 34400 Kumkapı - İSTANBUL Tel : 0-212 518 19 67 e-posta : huseyinykaya@hotmail.com At kılını nereden sağlayabilirim? At kılını da yukarıdaki adresten sağlayabilirsiniz. Kitrenin bozulduğu nasıl anlaşılır? Kitre bozulduğunda kıvamını iyice kaybeder ve kötü kokmaya başlar. Fırçanın mutlaka gül dalına sarılması gerekli mi? Fırçanın mutlaka gül dalına sarılması gibi bir mecburiyet yok. Merhum Necmeddin OKYAY, gül yetiştiriciliği ile de maruftur ve fırçalarını, bahçesinden budadığı gül dallarına sararmış. Merhum Mustafa DÜZGÜNMAN'ın da bahçesinde güller vardı ve o da fırçalarını bahçesinden budadığı gül dallarına sararmış. Gül dalının parmağa vurunca bir miktar esnemesi belki tercih nedenidir ama mutlaka gül dalına fırça sarılır diye bir kural yok. Ancak ben de ustalarımın yaptığını yapıp 16 / 19

fırçalarımı gül dalına sarıyorum. Güle duyulan muhabbet de belki fırça sarmak için bir tercih sebebi olmuştur. Mustafa DÜZGÜNMAN'a ait olduğu söylenen sitenizdeki ebrulardan bazıları Hoca'nın ebrularına benzemiyor. Bunların hepsinin Mustafa DÜZGÜNMAN'a ait olduğuna emin misiniz? Sitedeki Mustafa DÜZGÜNMAN'a ait ebruların tamamı oğlu Sn.Ali DÜZGÜNMAN ile birlikte, Hoca'nın kendi kolleksiyonundan ve fazla bulunmayan eski ebruları arasından seçilmiştir. Ayrıca sitedeki Hoca'ya ait tüm bilgiler, sitenin ŞAHADETNAME sayfasında da görüleceği gibi yine Sn.Ali DÜZGÜNMAN'ın kontrolünden geçmiştir. Ebrularımın üzerine elimi sürünce boyalar elime çıkıyor bunun bir mahzuru var mı? Geleneksel teknikle yapılan ebrularda şap kullanılmadığından ve ebrucunun ustalık derecesine göre boya akmadan çok yoğunlaşabildiğinden el sürünce bir miktar boya bilhassa çamaşır çividi ele gelebilir. Bunun bir mahzuru yoktur. Ebru konusunda tavsiye edeceğiniz bir kitap var mı? Sitenin REDDİYE sayfasından da anlaşılabileceği gibi piyasada bulunan kitapların içerisinde doğruları anlatan ve ebru yapmak isteyenin örnek alabileceği ebruları ihtiva eden bir kitap yok. Ebru konusunda tek kaynak, Sn.Uğur DERMAN'ın AKBANK Kültür Yayınlarından çıkan "Türk Sanatında Ebru" isimli eseri ancak onun da mevcudu yok yüksek bir bedelle sahaflardan temin edilebiliyor. Neft ile çam terebentini aynı şey midir? Bahsettiğiniz tabii nefti nasıl bulabilirim? Neft ve çam terebentini ile aynı şey kastedilmektedir. Eskiden Eğriboz adasından gelen tabii neft kullanılırmış ancak şimdi bulunanların kaynağı burası değil. Tabii nefti de yukarıdaki adresten temin edebilirsiniz. Nalburdan aldığımız toprak boyaya bir işlem yapmamız gerekiyor mu? Nalburdan alınan toprak boyayı ezmek suretiyle mekanik olarak daha fazla inceltmek ihtimali varsa ezilmesi faydalı olur. 4-5 ebrudan sonra kitrem kirleniyor bunun bir zararı olur mu? Hayır. Kitre ne kadar eskir ve kirlenirse o kadar güzelleşir. 17 / 19

Boyaları ödle karıştırıp bir hafta beklemek gibi bir zorunluluk var mı? Hayır. Bazı boyaları sulandırır sulandırmaz kullanabilirsiniz bazılarının birkaç hafta öd ayarı sürekli yapılmış olarak eskimesi gerekebilir. REDDİYE Merhum Mustafa Düzgünman'ın çabaları ile tanınan ve bugünlere ulaşan ebru sanatı, yakın zamanda o kadar ilgi gördü ki, her belediye veya kültür merkezi, sanki ebru kursla öğretilebilirmiş gibi kendisini bir ebru kursu açmaktan sorumlu hissetmeye başladı. Sayıları hızla çoğalan bu ebru kurslarında, ebru yapmayı bilmeyenler yeni ebruzenler (!) yetiştirdiler ve ortalık birden ebruzen (!) doldu. Bu ebruzenler (!) de "ben" duygusuyla kendilerini Türk ebrusunun kurtarıcısı gibi görmeye başlayınca hemen hepsi bir "Türk Ebru Sanatı" kitabı yazdı. Şimdi kitapçıların raflarında, Türk ebrusu adına yalan yanlış tarifler ihtiva eden ve gerçekleri yansıtmayan birçok kitap ve makale var ve bunlar elli, yüz sene sonra sahaflardan alınıp bugün nasıl ebru yapıldığı konusunda vesika olacaklar. Türk ebru sanatını gelecekte sürdürmek isteyenlerin aşağıdakileri okuduktan sonra Salih ELHAN'a inanıp Çamlıca tepesinde Çamlıca yaprağı aramayacaklarını, Ahmet ÇOKTAN'a inanıp çok pahalıya sağlayacakları Lâhor çivitlerini kaynar suyla eritip mahvetmeyeceklerini, Hikmet BARUTÇUGİL'e inanıp 20-40 gr/3lt hesabıyla hazırlayacakları yoğurt gibi teknelerin üzerinde birkaç damla öd kattıkları boyalarını açtıracağız diye uğraşmayacaklarını ya da Turan TÜRKMENOĞLU'na inanıp çiçek yapmak için boyalarına göztaşı ve yumurta akı katmayacaklarını kim temîn edebilir? Mustafa Hoca'nın vefatına kadar sesi soluğu çıkmayan ebruzenler (!), Hoca'nın vefatından sonra meydanı boş zannedip herbiri ayrı telden ayrı tarifler, reçeteler vermeye başladılar. Bu bölümde kitabı tenkîd edilen her bir kitap sahibinin ebruya verdiği zarar bir diğerininkinden aşağı değildir. Bu satırların amacı, kimseyi aşağılamak değil sadece basıldıkları andan itibaren kamuya ait olan ve gelecekte belge olacak yazılardaki ebrunun tarihi, tekniği ve geleneğiyle ilgili yanlışları düzeltmek ve bundan sonra Türk Ebrusu konusunda kitap yazmayı düşünenlerin biraz daha sorumlu davranmalarını sağlamaktır. Yazılardaki cüret ve bazen Türk ebrusu ve onun tarihi konusunda bilinçli yapıldığından şüphelenmeye başladığım tahrifat karşısında duyduğum hayreti ifade edecek kelime bulamıyorum. Bu sanatın hepsi Hak'ka yürümüş eski ustaları, tasavvuf terbiyesi almış, hayatları boyunca derviş tevazuundan bir nebze bile olsun ayrılmamış ve değil kitaplar, makaleler yazıp " ben şu ebru çeşidini icad ettim", "ebruyu şu malzemelere tatbik ettim" ya da "ebruya şu yenilikleri getirip onu geliştirdim" demek, sahtekârlar türeyene kadar Yaradan'ın büyüklüğü karşısında duydukları acz sebebiyle yaptıkları ebrularına imza bile atmamışlardı. Ebruya yenilik getirip onu tekâmül ettirecek insanların önce bugüne kadar yapılanları yapıp ebrunun teknik ve estetiğini hazmetmeleri gerekirken ebrunun ne tekniğini ne de estetiğini kavrayamadan yenilik peşinde koşmalarının bir açıklaması vardır. "Nefs...". Hepsi yurt dışında sergiler açıp Türk ebrusunu temsil ettiklerini ve tanıttıklarını söyleyen bu ebruzenlerin (!), ne Edhem Efendi, ne Necmeddin Okyay ne de Mustafa Düzgünman'ınkiler gibi bir battal ebru, bir hatip ebrusu, bir koltuk ebrusu 18 / 19

ya da bir çiçekli ebru yapamadan bu işi nasıl yaptıklarını anlamak mümkün değildir. Ebru sanatı açısından trajik, kitap yazma tekniği açısından komik bu kitap ve makaleleri okuduktan sonra insanın dilinin ucuna bir tek cümle geliyor. "EDEB YÂ HÛ..." MÜRŞÎD-İ KÂMİLE VERMEZ ÖZÜNÜ, GAFLET UYKUSUNDAN AÇMAZ GÖZÜNÜ, TAŞTAN KATI BETER SÖYLER SÖZÜNÜ, NEFSİYLE OYNAŞAN PEHLİVAN ÇOKTUR. Genç Abdal Türk ebrusuna ve tarihe karşı duyduğum sorumluluğun bir gereği olarak bu yanlışları düzeltmek ve bu ebruzenleri (!) insafa davet etmek üzere kaleme alınan aşağıdaki satırların bir gün yazılı hale gelebileceğini umuyorum. (Alıntılar yapılırken yazarların imlâlarına dokunulmamış ve yazıldığı gibi alınarak alıntılar mavi karakterlerle gösterilmiştir. ) NOT : Aşağıda kitabı tenkîd edilenlerden Salih ELHAN, T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI'nın her sene düzenlediği "Devlet Türk Süsleme Sanatları" Yarışması'nda ebru dalında JÜRİ, aynı bakanlığın açmış olduğu ebru kursunda ise HOCA olarak, Hikmet BARUTÇUGİL ise MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü'nde EBRU konusunda Öğretim Görevlisi olarak görev yapmaktadır!!!... 19 / 19