Osmanlı tarihine yönelik ilginin

Benzer belgeler
KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

Dr. MUTLU KAĞITCIOĞLU PARA PİYASASI KURUMLARINA YÖNELİK EKONOMİK KOLLUK FAALİYETİ

: Büro Çalışanları Hak Sendikası (Büro Hak-Sen) GMK Bulvarı 40/2 Kat 2 Maltepe / ANKARA

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

İdare Hukuku Ve İdari Yargı Alanında Anayasa Değişikliği İle İlgili Bazı Öneriler

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR ŞEHRİBAN COŞKUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası:2014/11376)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

YARGILAMA HUKUKUNA İLİŞKİN İLKELER ve İSPAT HUKUKUNA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR (150 DAKİKA) Giriş

İÇİNDEKİLER. Takdim...7 Önsöz...9 Kısaltmalar I. DEVLET...13 Adâletnâme...15 Kanun...19 Kanunnâme...29 Padişah...43

TÜRK MEDENİ HUKUKUNDA BOŞANMA HALİNDE VELAYET, ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI VE ÇOCUĞUN SOYADI

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Sermaye Şirketleri Özelinde ŞİRKETLER HUKUKU UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMÜNDE TAHKİM

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

SAĞLIK HUKUKU VE MEVZUATI. Ders 7. İdarenin (Sağlık Hizmetlerinden Doğan) Sorumluluğu. Öğr. Gör. Hüseyin ARI

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

M&BIRLIK HUKUK BÜROSU ÇEKİŞMESİZ YARGI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

İDARİ YARGILAMA USULÜNDE İSPAT

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRESİ

TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ VE MEDENÎ YARGI TEŞKİLATI - 2

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Devletler Umumi Hukuku I HUK227. Zorunlu. Lisans. Güz. Örgün Eğitim. Türkçe. Yok Dersin amacı uluslararası hukukun temel kavram ve Dersin Amacı

CANSU YENER KESKİN MİLLETLERARASI TAHKİM ANLAŞMASININ KURULMASI VE ETKİSİ

TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ DERS PROGRAMI

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

DOSYA PLANI MUHTEVİYATI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

SINAİ MÜLKİYET KANUNU NDA İHTİYATİ TEDBİRLER

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

YENİ YAPISI (istinaf) BU BİR «FARKINDALIK» SUNUMUDUR

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

KOCAALİ İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTIYLA YAPILAN TASARRUFLARIN İPTALİ

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, İlkeler, Esaslar

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ PROGRAMI Ekim 2017/21-22 Ekim 2017

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ KISIM Topluluk Mülkiyeti. BİRİNCİ BÖLÜM Ortaklığın Giderilmesi Davalarının Konusu Hakkında Genel Bilgi İKİNCİ BÖLÜM

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

İdari Dava Açma Ve Takip Etme Süreci

A. SULH HUKUK MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN DAVALAR

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYE BAŞKANLIĞI HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XXI BİRİNCİ BÖLÜM YARGI HAKKI, ULUSLARARASI YETKİ VE TAHKİM

Dr. Deniz Defne KIRLI AYDEMİR. Milletlerarası Usul Hukukunda İHTİYATİ TEDBİRLER

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

ÖZEN ÜLGEN ANAYASA YARGISINDA İPTAL KARARLARININ ETKİLERİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

Geçici Hukukî Korumanın Temelleri ve İhtiyatî Tedbir Türleri

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

DEVLETİN HAKSIZ FİİLDEN KAYNAKLANAN ULUSLARARASI SORUMLULUĞU

İŞÇİLERE ÖDENECEK TAZMİNATLARIN BANKA ARACILIĞIYLA ÖDENMESİ ZORUNLU MU?

İÇİNDEKİLER. I. Bölüm

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

Dr. Cengiz Serhat KONURALP İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi. İcra ve İflas Hukukunda İhtiyati Tedbirler

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

BOZKIR NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ UYGULAMA TALİMATI 1 ADİL TAZMİN TALEPLERİ

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA BELGELERİN İBRAZI MECBURİYETİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI : S.K

Transkript:

KİTAP DEĞERLENDİRMESİ Mustafa fientop M. Macit Kenanoğlu Osmanlı Millet Sistemi: Mit ve Gerçek Klasik, İstanbul 2004, xvi+422 s. Osmanlı tarihine yönelik ilginin çeşitli sebeplerle arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Ciddi bilimsel eserler yanında, tarihî romanlarla da desteklenen bu ilginin önemli bir hissesi gayrimüslimlerin statüsü ve yaşayış biçimleri üzerinedir. Daha önce Osmanlı idaresinde bulunmuş ülkelerde yaşayanlar, hâkim nüfustan farklı bir dine mensup kişiler olarak hayat süren atalarının tarihini araştırırken, bazı din mensupları da Osmanlı coğrafyasının muhtelif bölgelerinde geçen tarihî serüvenlerini toplamaya çalışmaktadırlar. Bu büyük alakanın, aynı derecede ilim dünyasına katkılar doğurduğunu söylemek güçtür. Arşiv araştırmalarına dayanmayan, birkaç küçük bilgi ve belgeden devasa sonuçlar çıkartan, sistemler inşa eden eserler çoğunluktadır. Osmanlı tarihi araştırmalarının pek çok sorunu bulunmaktadır. Bunların en önemlilerinden biri, yeterli arşiv inceleme ve araştırmasına dayanmadan yapılan genellemelerdir. İkincisi ise, günümüze ait sosyal/siyasî/hukukî modeller esas alınarak yapılan inceleme ve değerlendirmelerdir. Üçüncü bir sorun olarak, uzun yüzyıllar yaşayan Osmanlı Devleti nin tarih içinde değişmediği zannıyla belli bir dönemine ait uygulamayı bütün tarihe mal etme hatasını zikretmek gerekir. Aslında bu problemlerin her üçünü de tek bir hususa bağlayabiliriz: Genel olarak sosyal bilimlerde, pozitif bilimlerin aksine, evrensel modellerin olmadığı, bütün modellemelerin belli bir zaman ve mekânla, tarihî süreçle bağlantılı olduğu, bir başka zaman ve mekân dilimine tatbik edildiğinde isabetli sonuçlar vermeyeceği gerçeğinin dikkate alınmaması. Osmanlı çalışmalarında en çok alakaya mazhar olan konunun gayrimüslimlerin statüsü olduğu yukarıda belirtilmişti. Gerçekten de yazılan eserlerin önemli bir kısmı gayrimüslimlerin Osmanlı yönetiminde yaşayışı ile ilgilidir. Diğer alanlarda olduğu gibi, bu 233 İlmî Araştırmalar sy. 15 (), s. 233-238

Mustafa fientop 234 alanda da öncelikle tanımaya yönelik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Vakalara, belgelere dayanan çalışmalar olmadan, konuyla ilgili modellemeler yapmak mümkün olmayacaktır. M. Macit Kenanoğlu nun Osmanlı Millet Sitemi: Mit ve Gerçek isimli eseri, Osmanlı çalışmalarında en çok alakaya mazhar olan bu karmaşık alana dair önemli bilgi ve tespitler içermektedir. Aslı bir doktora tezi olarak savunulan bu kapsamlı çalışmanın, yukarıda belirttiğimiz üzere, belli bir modeli ispat veya savunma maksadı taşımadığını, bir durum tespiti yapmaya çalıştığını belirtmek gerekir. Yazar, giriş bölümünde gayrimüslimlerin İslâm hukuk tarihindeki yerini belirlemeye çalışmaktadır. Bu çerçevede, İslâm hukukunun teşekkülünün tamamlanmadığı ilk dönemlerden yani Medine Vesika sından, sonraki dönemlerde gelişen ve zimmet anlaşması olarak ifadelendirilen uygulamalara kadar gayrimüslim tebaanın yönetimiyle ilgili hukukî düzenleme ve ilkeler değerlendirilmekte, Osmanlı öncesi dönem için tarihî ve teorik bir çerçeve çizilmektedir. Kitabın birinci kısmı, gayrimüslimlerin kurumsal yapılanmalarına ayrılmıştır. Burada, Osmanlı Devleti nde özellikle İstanbul un fethinden sonra belli bir istikâmet alan uygulama ve yapı üzerinde durulmakta, Millet Sistemi etraflı bir şekilde incelenmektedir. Bilindiği üzere, Millet Sistemi, Osmanlı Devleti nde yaşayan gayrimüslim tebaanın yönetimi için geliştirildiği düşünülen bir sistemdir. Daha çok iktisat ve idare tarihçilerinin varlığını ileri sürdükleri bu sisteme göre, gayrimüslimler, idarî, malî ve hukukî bakımdan otonom bir yapı içinde yaşamışlar, Osmanlı Devleti ve Müslüman tebaa ile sınırlı münasebetlerde bulunmuşlar, bazı tarihçilere göre devlet içinde devlet denecek derecede müstakil bir idare tarzıyla hayat sürmüşlerdir. Belli bazı verilerden ve elbette belgelerden hareketle ileri sürülen bu sistem anlayışının önemli bir eksikliği hukukî perspektif ten mahrum oluşudur. Osmanlı Devleti nin hukuk yapısı ve hukukî uygulamalar, özellikle de mahkeme kararları üzerinde etraflı çalışmalar yapılmadıkça, bir sistemin varlığını veya yokluğunu iddia etmek mümkün olmayacaktır. Nitekim böyle bir sistemin olmadığını savunan yazarlar da, belli uygulamalardan hareket etmektedirler. Bu karmaşık yapıyı Kenanoğlu, dirâyetle ele almakta ve değerlendirmektedir. Millet Sistemi nin lehinde ve aleyhinde serdedilen bütün görüşleri nakledip değerlendirerek, geniş bir arşiv çalışmasının verdiği perspektifle konuyu vuzûha

Osmanl Millet Sistemi: Mit ve Gerçek kavuşturmaya çalışmaktadır. Aynı kısımda, patriklik ve hahambaşılıklarla ilgili hukukî düzenlemeler ve işleyişleri hakkında da bilgi verilmektedir. Kitabın ikinci kısmı Ruhanî Reislerin İdarî, Malî, Cezaî ve Ahvâl-i Şahsiyeye İlişkin Hukukî Yetkileri başlığını taşımaktadır. Belki kitabın diğer kısımlarının da esasını teşkil eden bu bölümde, gayrimüslim tebaanın dinî liderliklerinin idare ve hukuk alanındaki yetkileri, uygulamalara dayanarak incelenmektedir. Millet Sistemi modelinin temelini teşkil eden, idarî ve hukukî otonomi meselesi bu bölümde açıklığa kavuşturulmaktadır. Yazar, gayrimüslimlerin dinî liderliklerinin bazı idarî ve hukukî yetkilerinin bulunduğunu kabul etmekte, ancak bu yetkilerin kullanımının çoğu zaman Osmanlı Devleti nin iznine, bazen de sıkı kontrolüne tâbi olduğunu göstermektedir. Dinî liderliklerin, Millet Sistemi modelinde savunulanın aksine, yargı yetkilerinin bulunmadığı, ihtilafların devletin genel yargı sistemi içinde halledildiği gözler önüne serilmektedir. Zaten taraflardan birinin Müslüman olduğu ihtilafların Osmanlı Devleti nde genel yargı mercii olan şer iyye mahkemelerinde çözülmesi gerektiği, gayrimüslimlerin Müslüman üzerinde velâyet inin bulunmadığı bilinmektedir. Tarafların ikisini de gayrimüslümlerin oluşturduğu davalar ise, iki taraf da kendi dinî mercilerinde yargılanmayı kabul etmedikleri takdirde şer iyye mahkemelerinde görülmektedir. O halde, ihtilafın, tarafların beraberce kararlaştırmaları halinde dinî mercilerde görülebildiği, böyle bir durumda da teknik anlamıyla bir yargı organı ndan değil, bir hakem mahkemesinden söz edilebileceği anlaşılmaktadır. Kenanoğlu, her türden pek çok davanın Osmanlı mahkemelerinde görüldüğünü zengin örneklerle göstermektedir. Patrikhane de görülen davalarda ise, iki tarafın ortak rıza ve talebi aranmaktadır: ( ) (R)ıza-yı tarafeynin mevcut olmadığı durumlarda zimmiler arasındaki ihtilafların Patrikhane ye götürülebilmesi devletin iznine bağlıdır ve bu durum ancak 19. yüzyılın ortalarına ait bir gelişmedir (s. 216). Patrikhane de görülen davalarda ortak noktanın, aleyhine hüküm verilen kişi üzerinde cemaat baskısını kullanmak gibi psikolojik bir sonuç sağlamak olduğunu belirten Kenanoğlu, gayrimüslim dinî liderlerin yargılamalarıyla ilgili olarak da, yine Osmanlı yargı sistemi içinde olmak kaydıyla, 16. yüzyıldan sonra belli istisnaî düzenlemelerin ortaya çıktığı tespitini yapmaktadır. Buna göre, hukukî bir teminat olmak üzere, patrik ve metropolitlerin yargılamalarının bir yüksek 2003/1 235

Mustafa fientop 236 mahkeme olan Divân-ı Hümâyûn da yapılması öngörülmüştür. Bu imtiyazın da, bütün din adamlarını kapsayacak şekilde genel olarak değil, talep üzerine ve duruma göre münferit olarak verildiği anlaşılmaktadır (s. 217-218). Davaların bazen Divân-ı Hümâyûn da vüzera ve kadıasker huzurunda bazen de huzûr-ı şeyhulislâmîde görülmesine dair ibareler, tarihler dikkate alındığında yapılan yeni düzenlemeyle alakadar olmalıdır. 18. yüzyıldan itibaren Divân-ı Hümâyûn un önemi azalıp, sadrazam divanlarının ön plana çıkması üzerine, daha önceleri Divân-ı Hümâyûn da görülen davaların Cuma Divânı na alındığı bilinmektedir. Huzur Murâfaası da denilen bu Divân toplantısı, sadrazam başkanlığında kazaskerlerden oluşan bir heyetle yapılmaktadır. II. Mahmud zamanında, 1254/1838 tarihinde yapılan yeni kurumsal düzenlemeler çerçevesinde, Huzur Murâfaalarının şeyhulislâmın huzuruyla yapılması padişaha arz edilmiş ve bu talep muvâfık görülmüştür. Bunun üzerine, daha önce sadrazam başkanlığında yapılan toplantılar şeyhulislâm başkanlığında sürdürülmeye başlanmıştır. Yargılamanın huzûr-ı şeyhulislâmîde yapılmasına gerek gören kayıtların hicrî 1254 tarihinden sonraya ait olması bu sebepledir. Yazar, ruhanî reislerin ceza hukuku alanındaki yetkilerini değerlendirirken şöyle demektedir: Patriklerin kendi cemaatleri üzerinde cezalandırma yetkisine dayanarak verdikleri cezalar esas itibarıyle ayine muhalif davrandığı iddia edilen kişileri cezalandırmak için tanınan ve devletin bilgisi ve izni dahilinde ve yine devletin yetkili organlarınca icra edilen cezalardır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, verilmesi istenen cezaların devletin onayından geçmekte olması ve ilgili görevlilere emirlerin padişah veya yetkili devlet organlarınca verilmesidir (s. 227). Bu kanaati destekleyen pek çok belge, yazar tarafından takdim edilmektedir. İlgili bölümdeki değerlendirmeler, genel yargılama alanında olduğu gibi, ceza hukuku alanında da, cemaat mahkemeleri diyebileceğimiz, devletten bağımsız, otonom yargı kurumlarının bulunmadığını göstermektedir. Ahvâl-i şahsiye dediğimiz, evlenme, boşanma ve bunlara müteallik davalarda ise gayrimüslimlerin dinî otoritelerinin daha fazla yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Yazar, kural olarak bu tür davaların ruhanî liderlerin yetkisinde olduğunu ifade etmekle (s. 245) beraber, Osmanlı mahkemelerine götürülen dava sayısının da az olmadığını belirtmektedir (s. 247-248). Miras hukuku alanında ruhanî liderlerin yetkileri ko-

Osmanl Millet Sistemi: Mit ve Gerçek nusundaki tartışmalar değerlendirilirken, konunun kamu hukukuyla alakası üzerinde durularak, bu konuda şer iyye mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmektedir. Mahkeme kararlarında da, gayrimüslimlerin mirasla ilgili meselelerinin İslâm hukukunu ilgilendirdiği ve bunun şer î bir mesele olduğu nun açık bir şekilde ifade edildiği görülmektedir (s. 255). Devletin miras hukukuyla ilgilenmesi, İslâm hukukunun tabiatından kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere İslâm hukukunda nassların en teferruatlı belirlediği alan miras hukukudur. İnsanların en çok ve en kolay haksızlık yaptığı, zayıfların çoğu zaman mağdur edildiği bu alanda ayrıntılı düzenlemeler yapılması sûretiyle zayıfların hukukunun korunması murad edilmiştir. Hukukun bu genel yaklaşımının gereği olarak yargı sisteminin de bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi beklenmelidir. Ayrıca, devletin de belli şartların gerçekleşmesi halinde mirasçı olması, miras davalarında hâkimlerin belli oranlarda harç alması gibi sebepler de miras meselesinin kamu hukukunu ilgilendiren bir mesele olarak düşünülmesi sonucunu doğurmuştur. Gayrimüslimlerin mirasla ilgili ihtilaflarında ruhanî liderlerin sahip olduğu sınırlı yetkiler de ancak devletin tanıdığı birer yetki olarak göze çarpmaktadır. Kenanoğlu nun eserinin üçüncü kısmı gayrimüslimlerin ferdî hak ve hürriyetlerine ayrılmıştır. Bu kısımda, Din ve Vicdan Hürriyeti başlığı altında, ibadethanelerin tamir ve inşası, korunması, mezarlıklar ve dinî alâmetlerin alenen kullanılması gibi önemli konular, gayrimüslimlerin yerleşim alanları, köle edinmeleri ve kıyafetleriyle ilgili düzenlemeler, meyhane açmaları ve içki imal etmeleri, silah kullanmaları ve malî mükellefiyetleri incelenmektedir. Macit Kenanoğlu nun eseri, gayrimüslimlerle ilgili pek çok konu bakımından değerli bilgiler ve belgeler içermektedir; konuyla alakalı literatürün hemen hemen tamamını görebilme, farklı görüşleri takip edebilme, bunun ötesinde görüşlerin yaşayan hukuk a ne kadar tekâbül ettiğini geniş arşiv malzemesi ile değerlendirebilme imkânı vermektedir. Ancak, eserin belki en önemli katkısı, Osmanlı hukuk sisteminin bütünlüğü, kapsayıcılığı, genelliği, farklılıklara bu bütünlük içinde imkânlar tanıması, dolayısıyla otonom hukukî yapıların mevcudiyetinin olamayacağı hususunu ortaya koymasında ve Millet Sistemi olarak bilinen yapının, en azından klasik dönem itibariyle sözkonusu olmadığını göstermesindedir. Yazara göre, bir otonom sistem yerine, dinden kaynaklanan hususlara saygı 237

Mustafa fientop gösteren, ama gayrimüslimleri Osmanlı tebaasının bütünlüğü içinde değerlendiren, malî ve idarî yönetimi kolaylaştıracak din esaslı bir iltizam sistemi mevcuttur; hukukun şahsîliği değil mülkîliği ilkesi geçerlidir. Yazarın ifadesiyle, Kilise teşkilatının devletin hukukî yapısı ile uyumlulaştırılması anlamında oldukça elverişli bir vasıta olan iltizam kurumundan yararlanan devlet, hem kendi otoritesini tesis etmeyi hem de gayrimüslim cemaatler üzerinde kendi ruhanî reislerinin manevî otoritesini devlet düzenini koruma lehinde kullanmayı başarmıştır. Macit Kenanoğlu nun çalışmasında dikkati çeken zengin malzeme ve dirâyetli değerlendirmeler, okuyucuya, kendisinden bu ve benzeri alanlarda yeni eserler bekleme hakkını vermektedir. 238