METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ



Benzer belgeler
Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme!

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor?

Forex Ek Kazanç Sistemi

İŞÇİNİN HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞTIRILMASI HALİNDE ÜCRETİNİN HESAPLANMASI VE İDARİ PARA CEZASI II. HAFTA TATİLİ ÇALIŞMASININ ÜCRETİ VE HESAPLANMASI

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

T.C. ÇALİŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Çalışma Genel Müdürlüğü. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINA (Personel Daire Başkanlığı)

Metal işçilerinin mücadelede tek gerçek sendikası TOMİS'tir!

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMÜLLERİ SANAYİİ A.Ş. / DMSAS [] :22:34

Gelir Testi Yaptırmayanlar Dikkat!

10SORUDA AİLE SİGORTASI

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

Asgari ücret ve Ocak ayı zamları belirleniyor. Taraf olmazsak sadakaya mahkum kalırız!

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

3.seçenek. Seçiminizi yaparken, en doğru kararı vermenizi ve Bireysel Emeklilik avantajlarından sonuna kadar yararlanmanızı dileriz.

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

İŞÇİLERE ÖDENECEK TAZMİNATLARIN BANKA ARACILIĞIYLA ÖDENMESİ ZORUNLU MU?

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ VE BAĞLI İŞYERLERİ İŞLETME TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ TEKLİFİ

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

fiç N N YASAL HAKLARI

TMMOB MADEN MÜHENDĐSLERĐ ODASI ĐLE TÜRKĐYE TĐCARET, KOOPERATĐF, EĞĐTĐM, BÜRO VE GÜZEL SANATLAR ĐŞÇĐLERĐ SENDĐKASI ARASINDA BAĞITLANACAK

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Cumhuriyet Halk Partisi

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI...

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK İLETİŞİM MERKEZİ (ALO 170) Bilgi Notu

TÜZÜK VE YÖNETMELİKLER A.5 İŞYERİ KOMİTELERİ YÖNETMELİĞİ

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

DEVLET KATKISI REHBERİ BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNDE DEVLET KATKISI

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

Türk-İş/Basın-İş e üye ol!

Uygulanacak ekonomik politikalar, istihdam ve üretime öncelik tanımalı, politikaların temelini insan oluşturmalıdır.

yaratmak fark için Birlikte Güçlüyüz Fark yaratıyorsunuz

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

Destek Personeli Eğitimleri

KISMİ İSTİHDAM SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN SOSYAL SİGORTA İŞLEMLERİ

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı


ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI?

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

Kapitalistler Halka İstemediği Bir Şeyi Satabilir mi?

Doğa, dostlarına karşı daima cömerttir.

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAFTA TATİLİ İZİNLERİ VE HAFTA TATİLİ İZNİ ÜCRET HAKLARI

YÜZDE USULÜ İLE ÜCRET KARŞILIĞINDA ÇALIŞMA

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

GEREKLİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMİ ALINMAYAN İŞYERLERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR?

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Uluslararası Buluşma Türkiye Fotohaber, Sayfa 1

Hayata Destek Derneği 27 Haziran 2014 Gezici ve Geçici Mevsimlik Tarımda Çocuk İşçiliği Toplantısı Politika Önerileri

BİRLEŞİK METAL-İŞ B İ RLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI UNITED METALWORKERS UNION

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

%25 DEVLET KATKISI / anadoluhayat.com.tr

Bakan ŞENER den temel hatlarıyla Mortgage

Plaka Tahdidi Çıkmadı

2013 TE ÇİMEN HALI BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR!

Ercan POYRAZ İŞ HUKUKU

Mortgage Nedir? Yeni Konut Finansman Sistemi Nasıl İşleyecek?

Şiddete Karşı Kadın Buluşması 2

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ VE DEVLET KATKISI SORULAR / CEVAPLAR

METAL İŞÇİLERİ. Sınıfa karşı sınıf. Saldırı ve ihanete geçit vermemek için ayağa kalkalım! MESS ile toplu sözleşme görüşmeleri başladı


T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI

PERSONEL DEVAM KONTROL SİSTEMİ MODÜLÜ

"Kentsel Dönüşümün Anahtarı Kooperatiflerde"

METAL İŞÇİLERİ. Sınıfa karşı sınıf. Birleşik mücadeleyi yükseltelim!

ÜÇ MİLYONDAN FAZLA İŞÇİ ASGARÎ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR

İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ YASASI SONRASI DÖNEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ

EVDE BAKIM PARASI ALANLARA SİGORTA GELİYOR

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü

GSG Hukuk Aylık İş Hukuku Bülteni Sayı -11

Transkript:

Sınıfa karşı sınıf METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ İşçi Bülteni Özel Sayı No: 355 * Ekim 2008 Sözleşme görüşmeleri MESS in esnek çalışma, hak gaspları ve düşük ücret dayatması nedeniyle uyuşmazlıkla sonuçlandı Kazanmak için grev kararlılığı! Sendikalarımız ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı. MESS in düşük ücret, esnek çalışma ve sosyal hak gaspında ısrar etmesi anlaşmazlığın nedeni. MESS bu ısrarını kriz bahanesine dayandırıyor. Oysa MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi nin kendi sözleri bunu yalanlıyor. Sipahi görüşmelerin başında şöyle konuşmuştu: Geçtiğimiz iki yıl oldukça hızlı geçmiştir. Düzgün 2 sene geçirdik. Metal işkolu, diğer işkollarına göre olumlu gelişmeler yaşadı. Bu olumlulukların yaşanmasında işçilerimizin katkısı çok önemli onlara teşekkür ediyoruz. İşletmelerimizde çalışma hayatı huzurlu bir dönem geçiriyor. Açık ki huzurunu işçilerin sefaletine ve köleliğine borçlu olan MESS patronları, daha fazlasını istiyor. Oysa sadece 2007 kârları ile bile metal işçisinin isteklerini kolaylıkla karşılayabilirler. Ama işte kar hırsı sınır tanımıyor, hep daha fazlasını istiyorlar. MESS in dayatmaları şöyle: 1. Birinci altı ay için ücret zammı: yüzde 4,15 2. Bayram, izin ve yakacak ödemelerinde yüzde 6 ile yüzde 9 arasında değişen yıllık artışlar. 3. Hafta içi yapılan fazla çalışma ücretleri oranının yüzde 100 den yüzde 75 e düşürülmesi. 4. İhbar ve kıdem tazminat süreleri yasanın üzerinde uygulanan işyerlerinde yeni işe giren işçiler için sürelerin yasa sınırına çekilmesi. 5. Ar-Ge destek personeli olarak görevlendirilenlerin görev sürelerince toplu sözleşmenin kapsamı dışında tutulmaları 6. İkramiye ödemelerinin aynı ücretler gibi fiili çalışma esasına göre yapılması, izin, istirahat vb durumlarda ikramiyelerin kesilmesi, ikramiye gün sayısının düşürülmesi. 7. Haftalık çalışma sürelerinin günlere dağıtımının eşit olmaktan çıkarılarak denkleştirme uygulanması ve bunun süresinin 4 ay olması. 8. Telafi çalışması yaptırılması. Metal işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını dikkate almayan ve onların koşullarını daha da ağırlaştırmayı hedefleyen bu teklifler kabul edilemez. İşçilerin kağıt üzerindeki yıllık enflasyon oranının bile yüzde 12 olduğu bir dönemde, ücret ve sosyal ödemelere verilen teklifler işçilerle alay etmek demektir. 2007 kârlarıyla işçilerin 6 yıllık ücretlerini ödeyebilecek kadar birikime sahip olanlar; Hazine den işçi başına aldıkları 73,00 YTL ile ücret maliyetleri düşenler; Yeni işe giren her bir işçiyi 125,00 YTL daha ucuza çalıştıranlar; Metal işçisinden bir kez daha fedakarlık istiyorlar. MESS uşağı Türk Metal çetesi şimdiden bu fedakarlığı yapmaya hazır olduğunu açıklama cüretinde bulunuyor. Ama biz izin vermeyeceğiz! İşçilerin her hakkını gaspetmek için fırsat kollayan, insanca yaşama hakkını elinden almaya çalışan MESS e cevabımız grev olacaktır. Grev için hazırlıklarımıza bugünden başlayacak, grev komitelerinde birleşecek ve kazanıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İhaneti cezasız bırakmayacağız. Satış sözleşmesini tanımayacağız. Tüm işçi arkadaşlarımızı bu yolda harekete geçmeye, grev bayrağını hep birlikte yükseltmeye çağırıyoruz.

Krizin faturasını patronlar ödesin! MESS bizi kavgaya davet etti! Davetleri kabulümüzdür! Ağustos ayından beri MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) ile sendikalarımız arasında süren toplu sözleşme görüşmelerinde uyuşmazlık zaptı tutuldu. Türk Metal Sendikası MESS in ücret teklifini gerekçe göstererek uyuşmazlık zaptını tuttu. Birleşik Metal İşçileri Sendikası ise ücret, sosyal haklar gibi maddelerin yanısıra MESS in esnek üretim maddelerini sözleşmeye sokmak istemesi üzerine uyuşmazlık zaptını tutarak toplu sözleşme masasından ayrıldı. Çelik-İş Sendikası ise 17 Ekim de gerçekleştirdiği toplantı ile uyuşmazlık zaptını tuttu. MESS düşük ücret, sosyal hakların gaspı ve esneklik dayatıyor! Sözleşme sürecinin ilk toplantılarında son yıllarda sektörde yaşanan gelişim nedeniyle memnuniyetini dile getiren ve işçilere de teşekkür eden MESS, yeni dönemde hedefinin esnek üretimin sözleşmeye girmesi olduğunu açık açık ifade ediyordu. Bir diğer amacı da ücret zamlarını mümkün olduğu kadar düşük tutmak ve elimizde kalan son sosyal haklarımızı da gaspetmekti. Görüşmelerde ortaya çıkan tablo bu gerçeği bir kez daha ortaya serdi. İlk andan itibaren esneklik talep eden MESS, ücret ve sosyal haklara ilişkin verdiği tekliflerle de biz metal işçilerine dayatmada bulundu. Bu asalaklar ücretlerimizde %4,15, sosyal haklarımızda ise %9 civarında bir artış önerdiler. Ama bunu yaparken bile fazla mesai ücretlerinin düşürülmesini ve ikramiyelerin fiili çalışılan süre esasına göre ödenmesini istediler. Yani açıkça kaşıkla verdiklerini kepçeyle almaya hazırlanıyorlar. Krizin faturasını patronlar ödesin! MESS, böylesine pervasız teklifler öne sürme cüretini nereden buluyor. Açık ki, bizim tepkisizliğimizden. Aynı zamanda kriz bahanesinden. Yaptıkları tüm tekliflerde kriz söylemini kullanarak biz metal işçilerini bir kez daha fedakarlığa davet ediyorlar. Her geçen gün yaklaşan krizden bahsediyorlar. Hatta Renault, Tofaş, Autoliv, Arçelik te olduğu gibi kriz bahanesi ile binlercemizi kapı önüne koyuyor, içeride kalanlarımıza için ücretlerin düşürülmesini ve ücretsiz izin uygulamasını dayatıyorlar. Ama bir yandan da televizyonlara çıkarak krize karşı biz güçlü bir ülkeyiz. Reel sanayinin gücünü ihmal etmeden, bir araya gelerek çok şey yapabiliriz diyorlar. Krizden nasıl etkilenmeyeceklerini, hatta kârlarını nasıl katlayarak büyüyeceklerini anlatıyorlar. Yani kriz bahanesiyle bizleri korkutup sindirmek istiyorlar. Kaldı ki, bugüne kadar bizlerin yaşadığı krizleri bir kere olsun düşünmedi bu asalaklar. Yıllardır elektriğe, ev kiralarına, gıda maddelerine yapılan zamlarla ücretlerimizin nasıl eridiğini, içine düştüğümüz yaşam krizini hiç hesap etmediler. Bizler sürekli olarak daha derin krizler içinde debelenirken onlar bizim emeğimiz, alınterimiz ile zenginliklerine zenginlik kattılar. Bizler bırakalım tasarruf yapmayı sürekli olarak elimizde avucumuzda kalan son kırıntıları tükettik. Onlar 1 yıllık kârları ile binlerce işçinin 6 yıllık ücretini ödeyebilecek bir zenginlik elde ettiler. Öyleyse şimdi fedekarlık yapması gerekenler yıllardır emeğimizi ve alınterimizi gaspeden asalak patronlardır. Fedakarlık yapması gerekenler bizler değiliz. Arkadaşlar! Son yıllarda elde ettikleri muazzam kârlara rağmen bizleri köleliğe mahkûm edenlerin fedakarlık masallarına inanmamalıyız. Kriz faturasını bize kesmek için giriştikleri hiçbir oyuna gelmemeliyiz. Kriz bahanesi ile bizleri korkutup sindirmelerine izin vermemeli, esnek üretim, düşük ücret ve sosyal hakların gaspı dayatmalarına geçit vermemeliyiz. Daha iyi bir ücret, insanca çalışma ve yaşam koşulları taleplerimizden hiçbir şekilde vazgeçmemeliyiz. Bu taleplerimizi kararlılıkla savunmaya devam etmeliyiz. Elimizdekini korumakla yetinmemeli daha fazlasını kazanmak için mücadele etmeliyiz. Şimdi bu mücadeleyi daha da büyütebilmek için harekete geçmek gerekiyor. Sendika ayrımı yapmadan tüm metal işçileri olarak havzalarda ortak taleplerimiz için bir araya gelmeliyiz. Taleplerimiz uğruna vereceğimiz dişe diş bir mücadeleye hazırlanmalı, kazanmaya kilitlenmiş bir mücadele için grev ve direniş komitelerini kurmalıyız. Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. MESS in bizi davet ettiği kavga meydanında yerimizi almalı ve işçi sınıfına yakışır bir yanıt vermeliyiz. 2 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Bursa da hava ısınıyor... Bursa da patronlar yaşanan krizin faturasını işçilere ödetmeye çalışıyorlar. Başta otomotiv olmak üzere irili ufaklı tüm fabrikalarda işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler uygulanıyor. Tofaş ta son bir hafta içinde yaklaşık 1500 işçi işten çıkarıldı. Yine başta Packard, Martur, Makko, B Plus, Beyçelik ve Yazaki olmak üzere birçok fabrikada toplu işten çıkarmalar yaşandı. İşçiler arasında yeni işten çıkarmaların yaşanacağı söylentileri dolaşıyor ve bu da bir tedirginliğe yol açıyor. Önümüzdeki haftadan itibaren başta Tofaş, Renault, Bosch olmak üzere birçok fabrikada ücretsiz izinler uygulanacak. Her ne kadar bir tedirginlik havası olsa da, Bursalı metal işçilerinin hoşnutsuzluğu ve tepkisi her geçen gün yoğunlaşıyor. İşçilerin bu süreçte oluşan tepkilerini ise Türk Metal çetesi tarafından bastırmaya, göstermelik eylemlerle geçiştirmeye çalışılıyor. Birkaç gün önce Bosch ta yaşanan eylem bunun bir örneği oldu. Bosch patronunun sendikayla görüşmeden bir kısım işçiyi ücretsiz izne çıkarmak istemesi, işçilerin tepkisine neden olmuş ve işçiler fabrikayı terketmeme kararı almışlardı. Ancak devreye giren Türk Metal çetesi patronla görüşerek, ücretsiz izinler konusundaki yasal prosedürün uygulanması için anlaştı. Böylece başlayan eylem yeni hiçbir kazanım elde edilmeden Türk Metal çetesi tarafından bitirildi. Hatta Türk Metal yeni bir ihanetle sonuçlandırdığı bu eylemde, Tofaş ve Makko dan otobüslerle işçi getirerek kendince bir gövde gösterisi de yaptı. Ama bu ihanet şebekesi göstermelik eylemlerle günü kurtaracağını düşünüyorsa yanıldığını da bilmesi gerekiyor. Örgütlü olduğu fabrikalarda TİS süreci hakkında işçilere hiçbir şekilde bilgi vermemek, bilgi almak isteyen ve soru soran işçileri patronlarla birlikte sindirmeye çalışmak onları kurtarmayacak. Bursa da ayrıca Birleşik Metal İşçileri Sendikası da TİS süreciyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Örgütlü oldukları fabrikalarda bilgilendirme toplantıları ve afiş çalışması yapılıyor. Örgütlü olduğu her fabrikada servislerden inip yürüyüşler yapıyor. En son yeni örgütlenen SCM isimli fabrikada servislerden inilerek bir yürüyüş gerçekleştirildi ve fabrika önünde basın açıklaması ve bilgilendirme toplantısı yapıldı. Yine Prysmian fabrikasında işçiler sakal bırakma eylemine başladı. Türk Metal i teşhir eden, Ergenekon davasında sendika hakkında ortaya çıkan iddiaları ve Manisa Türk Metal deki yaşananları konu alan bir broşür dağıtıldı. Ayrıca Türk Metal in TİS sürecinde MESS in dayatmaları karşısındaki tavrının eleştirisi de bu broşürde yer alıyor. Birleşik Metal, Türk Metal tabanına da seslenerek tüm metal işçilerini kendi etrafında toplamaya çağırıyor. Bursa da başta otomotiv işçileri olmak üzere biz metal işçilerini zor bir süreç bekliyor. Önümüzdeki dönem kitlesel işten çıkarmalar ve süresiz ücretsiz izinler çok daha yoğun olarak uygulanmaya çalışılacaktır. Ancak tüm bunlar öfkemizi dindirmeye yetmeyecek. Artık çok daha güçlü bir şekilde taleplerimizi dile getirmeliyiz. Krizin faturasını bize kesmelerine izin vermemeli, hakkımız olanı almak için çok daha güçlü bir mücadele vermeliyiz. İhanetçilerden hesap sormalı, kazanımla sonuçlandıracağımız bir greve hazırlanmalıyız. Bursa dan BDSP li Metal İşçileri Türk Metal de kirli hesaplaşma! Türk Metal in başındaki çeteler şu sıralar hiç rahat değiller. Sadece toplu sözleşmede işçilerin biriken öfkesini nasıl dindirecekleri değil onları rahatsız eden. Aslolarak duyulan rahatsızlık sendika yönetiminin içinde yüzdüğü pisliklerin, kirli ilişkilerin, kendi aralarında gözlerden ırak yaşanan rant ve çıkar çatışmasının kamuoyunun gündemine taşınmış olmasıdır. Türk Metal Manisa Şube Başkanı Mehmet Ali Özaltın ın genel merkez tarafından zorla görevden alınması ve şubeye el konulmasıyla gelişmeler patlak verdi. Olayın kahramanı Mehmet Ali Özaltın, tam 15 yıldır Türk Metal Manisa Şube Başkanlığı nı yapan bir kişi. Yani Türk Metal in kıdemlilerinden ve Mustafa Özbek in başında olduğu kirli ilişkiler yumağının tam göbeğinde yer alanlardan biri. Kısaca Türk Metal le özdeşleşen patrona uşaklık ve işçiye zorbalık tarzı sendikacılığın Manisa daki bir numaralı tescilli temsilcisi. Mehmet Ali Özaltın, muhtemelen kimi kirli çıkar ilişkilerinde genel merkezle ters düştüğü için görevden alınınca sızlanmaya ve genel merkez yöneticiler ile ilgili açıklamalar yapmaya başladı. Türk Metal yöneticilerinin hem patronlarla hem de kendi aralarında ne tür kirli çıkar ilişkileri içinde oldukları sır değil. Fakat tüm bunları aileden biri nin ifşa etmesi önemli. Özaltın ın açıklamaları ile Türk Metal çetesinin ne tür kirli bir işleyişe sahip olduğu ve yönetim koltuklarına yapışan sendika ağalarının yıllardır işçilerin paraları üzerinden nasıl bir saltanat sürdürdükleri bir kez daha belgelendi. Bu teşkilat hakkında çok ciddi detaylara ve bilgilere sahibim. Tabii bunlar bir takım yerleri rahatsız ediyor. Hele bildiğim şeyler çok önemli şeylerse, ilerleyen zamanlarda bu teşkilatı kayyuma götürecek şeylerse ve bunlar bazı insanlara sokağa çıkartamayacak şeylerse diyen Özaltın, Türk Metal ağası Mustafa Özbek in Ergenokon la ilişkilerine ilişkin belgelerden de bahsetti. Sendikanın toplu sözleşmeleri Özbek in televizyonu olan ART ye alınan reklamlar karşılığında imzalandığını ve buna benzer birçok bilinen ve bilinmeyen gerçeği ifade etti. METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 3

Bir İzmir Demir-Çelik işçisiyle konuştuk Greve de varız! - Çalıştığınız işyeri hakkında bilgi verir misiniz? - Yaklaşık 2 yıldır İzmir Demir-Çelik Fabrikası nda çalışıyorum. Daha önce de Bakırçay havzasında değişik demir-çelik fabrikalarında çalışmıştım. İDÇ de 3-4 tane taşeron firma var. Ben kadrolu çalışıyorum. İşyeri Türk Metal Sendikası nda örgütlü. - Çalışma koşullarınızı anlatır mısınız? - Normal ve vardiya siteminin karışık olarak uygulandığı bir yer burası. Pazar günleri diğer demir-çelik fabrikalarında olduğu gibi hafta içinden farklı değil. Arıza olduğunda genellikle 16 saat çalışıyoruz. Yaptığımız işin karşılığını, yani hakkımızın gerçek değerini alamıyoruz. Bu durumda da yaşam şartlarını gözönüne alırsak mecburen mesaiye kalıyoruz. - Toplu sözleşme görüşmeleri hakkında sendikadan size yansıyan bir şey var mı? - Sendikanın ve temsilcilerin bir şey yaptığı yok. Şimdiye kadar bizim bölümü 2 kere dolaştılar. Ücret zammını %20 olarak istemişler. MESS in ise bunu kabul etmediğini söylediler. Şu anda kendi çabalarımızla takip edebildiğimiz kadarıyla uyuşmazlık zaptının tutulduğunu öğrendik. Bunun haricinde temsilcileri görebilmek imkansız. - İşçiler durumu nasıl değerlendiriyor? - Bu konu geleceğimizi belirlemede hayati bir öneme sahip, ama pek çok arkadaşımız izlemekle yetiniyor. İçlerindeki tepkiyi dışa vuramıyorlar. Bun da Türk-Metal in payı çok büyük. Bu ağaların patronlarla el birliği ile bizi satmaları an meselesi. Her sözleşmede yaptıkları bu çünkü. Şimdi bir de kriz meselesini çıkardılar karşımıza. Krizi biz yaratmadığımız halde faturasını bize ödetmeye çalışacaklar. Yaşanan kriz şu ana kadar İDÇ yi etkilemedi, burda üretim aynı tempoda devam ediyor. Ama şefler yine de hatırlatma yapmaktan geri durmuyorlar. Şu an kriz bizi etkilemedi ama ilerleyen zaman ne getirir belli olmaz, kredi kartlarınıza borçlanmayın gibi bizi düşünüyormuş gibi laflar ediyorlar. Gerçekte dedikleri şu: Sesinizi çıkarmayın işsizler ordusunda her an yerinizi alabilirsiniz. Durum böyle olunca ve gerçekten sonuna kadar bizim yanımızda yer alacak bir sendika olmayınca arkadaşlarımız karamsarlığa kapılıyor. - İyi bir sözleşmeye imza atabilmek için neler yapılabilir? - İnsan gibi yaşamaya yeterli bir ücret, iş güvencesi, eskiyeni işçi ücretleri arasındaki farkın kapatılması ve esnek üretimin her biçiminin ortadan kaldırılması, kesintisiz 2 günlük hafta sonu tatilinin uygulanması taleplerimiz. Bu taleplerimizi elde edersek iyi bir sözleşme olur. Ama şunu unutmamalıyız ki, bu taleplerimiz satılmış Türk- Metal in yapacağı şeyler değil. Ancak biz işçiler sürece katılırsak bu taleplerimizi kabul ettirebiliriz. Bunun için greve de varız. Yani her şeyden önce birlik olmayı başarabilmeliyiz, kazanabilmemizin tek yolu birleşmekten geçiyor. MESS Biz Bize adlı bir yayın organı çıkarıyor. Bu yayınla patron ile işçi arasında iletişim sağlamak iddiasında. Ama bu yayın gerçekte, işçileri sınıf bilincinden yoksun bırakmaya hizmet ediyor. Hemen her satırda patronların çıkarları işçilerin çıkarı gibi sunuluyor ve işçilerin patron gibi düşünmeleri sağlanmaya çalışılıyor. Hatta işi o denli arsızlığa vardırıyorlar ki, işçileri geri zekalı, aptal, kişiliksiz ve onursuz insan yerine koyuyorlar. Bu yayının Eylül sayısında yer alan bir yazı dediklerimizi tamı tamına doğruluyor. Yazı kazaların 7 temel nedeni başlığını taşıyordu. İlk bakışta teknik bilgilerle dolu bir yazı gibi dursa da, yazının temel mantığı iş kazaları konusunda suçu işçinin üstüne atmaktır. Yok efendim neymiş, kestirme yol kullanmamalıymışız, işi güvenli yapmak için gerekli bilgiyi almalıymışız. Uygun olmayan ekipman ve metotlar kullanmamalıymışız. İşe başlarken aceleci olmamalı ve tehlikeyi gözden geçirmeden işe başlamamalıymışız. Ama en dikkat çekeni ise 6. madde. Bu maddenin ilk cümlesi şöyle: Aklınızın evde yaşadığınız olaylar ya da işte geçirdiğiniz kötü bir günde kalması, iş emniyeti açısından son derece tehlikelidir. Bu arsız kan emicilere şunu sormak gerekiyor. İşi emniyetli yapmak için bilgiyi kimden alacağız? Bu bilgiyi vermesi gereken kim? Çalışma ortamlarının düzensiz ve dağınık olmasının nedeni ne? Biz işçilerin umursamazlığı mı, yoksa aşırı çalıştırma mı! Ekipmanların uygun olması lazımmış, peki ekipmanları kim sağlayacak? Tüm bunlar siz MESS asalaklarının işi değil mi! Her iş kazasında işçiye suçu atmak için parayla verip sahte şahit tutuyorsunuz, düzmece rapor hazırlatıyorsunuz. Ama bilin ki, bizim kafamızı düzmece yalanlarınızla dolduramazsınız. Çünkü MESS iş kazalarının nedeni olarak işçileri gösteriyor Sizinle mücadele alanlarında görüşeceğiz! yaşadıklarımızdan biz neyin ne olduğunu iyi biliyoruz. Çalıştığım fabrikada ölümcül bir kaza oldu. Hızlı çalışmak için iptal edilen güvenlik sensörleri yüzünden bir arkadaşımızın eli koptu. Sen güvenlik sensörlerini iptal et, işçi üzerinde işini hızlı yap diye baskı kur, ondan sonra da işçiye dikkat et, akıllı ol, evini düşünme diye buyur. Bu mantığa göre Tuzla da tersanelerde filika testinde kobay yapılan işçiler suçludur! Aklınız evinizde kalmasın diye buyuran MESS in bu yaptığı tam olarak arsızlıktır. Bir örnekle açıklayayım. Bir arkadaşımız maaşını zamanında alamadığı için çocuğunun servis parasını geciktirmiş ve servis çocuğu okulda bırakmış. Arkadaş yıllardır orada çalışmanın güveniyle servis ücretini ödemek için 100 YTL istiyor. Patron aynen şöyle demiş: Bana ne senin çocuğundan. Bunun üzerine daha fazla şey yazmaya gerek var mı, bilmem. Gel de üç kuruşluk ücretlerle ona buna borçla nasıl aklın başka yerde kalmasın! MESS işçilerin salak olduğunu düşünüp bizleri kandırdığını sanabilir. Ama her geçen gün kirli yüzerini daha net görüyor, niyetlerini daha iyi anlıyoruz. Biz işçiler onların bu ucuz oyununa kanacak kadar aptal değiliz. Hele hele onursuz ve kişiliksiz hiç değiliz! Son olarak belirtelim ki, onlarla tek iletişimimiz mücadele alanlarında olacaktır. Utanmadan Biz bize adını verdikleri o paçavra aracılığıyla değil. Türk Metal üyesi bir işçi 4 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

İzmir Habaş tan işçiler yazıyor! KRİZİN FATURASINI ÖDEME! İHANETE GEÇİT VERME! Bizler Habaş Demir-Çelik Fabrikası nda çalışıyoruz. Habaş alanında ülkenin sayılı fabrikalardan birisi. Sadece demir üretmiyor, aynı zamanda Türkiye deki hastanelerin %80 e yakınına gaz (oksijen) üretiyor. Her gün katlanarak büyüyen bir fabrika. Müdürlere şeflere muazzam zenginlik kazandırıyor. Fabrikanın gerçek sahibi Mehmet Başaran ın da ne kadar zenginleştiğini yazmak isterdik ama rakamlarla ifade edilebilecek gibi değil. Darphaneler bile burası kadar para basmıyordur. Bu zenginliği yaratan 2 bin ile 3 bin civarındaki işçi, yani bizleriz. Habaş şu an ülkenin en büyük haddehanesini yapmış durumda. Yasal olarak gerekli işlemleri tamamlamasa da üretimini 8 aydır yapıyor. Şimdi ayrıca yeni bir sac haddehanesi kuruyor. Bu kadar kazancın arkasındaki en büyük neden, uygulanan düşük ücret sistemi, yoğun taşeronlaştırma, maliyet artacak diye alınmayan güvenlik önlemleridir. Her şeyin altında ise sendikamızın patron denetiminin altında olması, bizzat patronun çıkarı için çalışıyor olması yatıyor. Balık baştan kokar diye bir söz vardır. Başında Mustafa Özbek gibi bir mafyacı sendika patronu olduktan sonra onun ayak takımı olan işyeri temsilcilerininde Özbek ten farklı olması beklenemez. İşte böyle bir sendikayla bir sözleşme sürecinden daha geçiyoruz. Şimdi bir de dünyaya egemen olan kapitalist sistemin yarattığı kriz eklendi. Dünyada bir kriz var, bu doğru. Bunu havzadaki diğer fabrikalardan da görebiliriz, özellikle küçük işletmelerde. Cebitaş, Dört Yıldız, şimdilik devletin elinde bulunan Mafyacı Erol Evcil in eski fabrikası Erege Metal ve Ege Çelik. Bunlar krizden etkilenen fabrikalar. Ama Habaş ı krizin çok etkilediğini söyleyemeyiz. Sadece yaşanan krizle bizlere ölümü gösterip sıtmaya razı edecekler. Bu yüzden mesaileri kaldırmaya çalıştılar ve şimdi de işçi alımı yapmadan mesai vermeden az işçiyle çok iş yapmaya çalışıyorlar. Diyelim ki yaşanan kriz gerçekten derinleşşe bile bu krizin yaratıcısı bizler olmadığımız için faturasını krizi çıkaranlara yani patronlara kesmemiz gerekecek. Şimdiye kadar bizler yoksullaşırken patronlar için zenginlik ürettik. Dayatılan krizden ve sözleşmeden kazanımla çıkmak istiyorsak 1998 yılındaki sözleşmede %45 zam talebinde bulundu diye ülkenin dört tarafından Türk Metal çetesini ve ülkeyi sarsan bizler şimdi de bu ihanete geçit vermemek için elimizden geleni yapmalıyız. Gücümüz birliğimizdir, gücümüz örgütlülüğümüzdür, gücümüz üretimden gelen gücümüzdür. Buradan tüm demir-çelik ve metal işçilerine çağrımızdır: KRİZİN FATURASINI ÖDEME, İHANETE GEÇİT VERME! SÖZLEŞMENE SAHİP ÇIK! Habaş Demir-Çelikten sendikalı-sendikasız işçiler Sevgili İşçi kardeşlerim, Sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlandığını öğrendik. MESS taleplerimizi kabul etmediği gibi yeni hak gasplarını gündeme getirmiş. Yine öğrendiğimize göre Türk Metal denilen patronların yalakası sendika, MESS ten %20 zam istemiş. MESS patronları ise Biz size %20 zam verelim, siz de esnek çalışmaya ses çıkarmayın, esnek çalışmayı fabrikalarda uygulayalım demiş. MESS in sendikalara ve bizlere sunduğu bu esneklik dayatmasını kesinlikle kabul etmemeliyiz. Eğer kabul edersek işçi değil en beterinden köle olacağız. Patronlar bizi keyiflerine göre çalıştıracak. İstedikleri zaman ücretsiz izin adı altında kapı dışarı edecek, istedikleri zaman çalıştıracak, çalışma süresini dilediğince esnetecek, fazla çalışmaya mesai ücreti vermeyecekler. Esneklik maddeleriyle bugüne kadar kazandığımız tüm haklarımızı birbir elimizden alıyorlar. Geçici işçilik uygulaması buna örnek. Fabrikaya 6 aylık geçici sözleşmeyle işçi alıyorlar. Eğer işçinin fabrikada bir tanıdığı varsa 6 ay sonra fabrikada kalabiliyor, yoksa kapı dışarı ediliyor. Esnek çalışma dayatmasına karşı duralım! Eğer MESS in dayatması geçerse, Pazar günü yapılan fazla mesainin parasını bile alamayacağız. İş olmadığı veya az iş olduğunda ücretsiz izne çıkartılacağız. Bunlar daha bugün ilk bakışta gördüğümüz uygulamalar. Eğer geçerse daha nicelerini yaşayacağız. Bundan yıllar önce sendikamızın örgütlü olduğu Makine Kalıp ta esneklik dayatmasına karşı arkadaşlarımız iş durdurarak patrona geri adım attırmıştı. Yine yakın zamanda Renault ta uygulanmak istenen esnek çalışmaya sınıf kardeşlerimiz iş yavaşlatarak engel oldular. Bizler de onlar gibi esnek çalışma dayatmasının karşısında duralım. Alanlarda olalım, meydanlarda olalım, yan yana olalım. Birleşik Metal üyesi bir işçi Arkadaşlar, Yeni işe girmiş bir metal işçisi için %10-%20 lik zamlar kölelik zamlarıdır. %10 luk zamlarla eski işçi ile yeni işçi arkadaşların ücretleri arasında uçurum gibi farklar dikkate alınmamaktadır. Arkadaşlar; bir düşünün bugün bazı fabrikalarda 3000 YTL maaş alan arkadaşlar var. Aynı fabrikada 600 YTL veya asgari ücretle çalışan arkadaşlar da var. Bu genç arkadaşların sayısı eskilerden çok daha fazla. 2008 TİS lerinde %10 gibi bir zam aldığımızı düşünürsek eğer, bakın neler oluyor: 3 bin YTL maaş alana 300 YTL, asgari ücretle çalışana 48 YTL zam düşüyor. Düşünün birinin ev kirası çıkıyor, diğerinin ise sigara parası bile değil. Peki ne yapacağız? Yüzdelik zamlardan önce yeni işçilerin taban Eski ve yeni işçi arasındaki ücret makası kapatılsın! ücretlerinin arttırılmasını isteyeceğiz. Ücret eşitsizliğinin böylelikle giderilmesini isteyeceğiz. Bu yönde BMİS in sözleşme taslağında yer alan talebimizden geri adım atmayacağız. Sadece yüzdelik zam talebinde bulunup ihanete hazırlanan Türk Metal e BMİS in taslağında olduğu gibi bir zam oranı dışında başka bir şeyi kabul etmeyeceğimizi ifade edeceğiz. Bu talebi tüm işçi arkadaşlarımıza yayacağız, sözleşmenin istediğimiz biçimde sonuçlanması için elimizden geleni yapacağız. Örgütlü gücümüzle MESS e diz çöktüreceğiz. Ücret makası kapatılsın! Eşit işe eşit ücret! Birleşik Metal üyesi bir işçi METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 5

Bir fabrikadan anlamlı bir mücadele deneyimi! Tüm işçi arkadaşları selamlıyorum... Arkadaşlar, uzun bir zamandan beri Türk Metal Sendikası nın örgütlü olduğu bir fabrikada çalışıyorum. Bu yazıyı yazmama vesile olan şeyse son bir haftadır fabrikada yaşadıklarımızdır. Bizim fabrikada patronların yarattığı, yılları bulan bir alışkanlık vardı. Maaşlar, en az bir ay içerde kalması koşuluyla parçalar halinde ödeniyordu. Ama gelinen noktada artık kimsenin tahammülü kalmadı. Bankalara, kartlara borçlandık. Kiracı olanlar kiralarını ödeyemedi. Bir kısım arkadaşın evine haciz geldi vb Yani insanlar maddi açıdan tükendi. Bunun üzerine arkadaşlarla toplanıp sendikaya gittik ve durumu ilettik. Orada yasalardan falan konuşuldu. Ancak bir hafta sonra bir şeyler yapabiliriz denildi. Hatta başkanın görüşmek isteyip de muhatap bulamadığı anlatıldı. Biz de başkana biz size muhatap buluruz ama maaşımızın kalanını acilen istiyoruz dedik. İstediğimiz para zaten Eylül ayından ve dörtte üçü içerde. Ertesi gün işe gittik. Arkadaşlara sendikanın söylediklerini aktardık. Onlar kabul etmedi. Bunun üzerine işbaşı yapıp üretimi düşürme kararı aldık. İş yavaşlatma eylemi tam 4 gün sürdürüldü. Dördüncü gün sendika başkanı geldi. Sendikayla ve bizle muhatap olmayanlar, iş çıkmayınca öyle bir muhatap oldular ki sormayın. İçerde görüşme sürerken bizler de eyleme devam ettik. Toplantı öğlen bitti. Başkan bizi toplayıp içerdeki görüşmeyi anlattı. Daha fazla bir şey yapılamayacağını söyledi. Arkadaşlarımızın tepkisi oldu. Çünkü kararlaştırılan bir tarih vardı, bu tarihte ısrar etmesini, aksi halde eyleme devam edileceğini söyleyerek başkanı yeniden görüşmeye gönderdik. Son görüşmeyi yapan sendika başkanı, çıkarken arkadaşları yakalayıp, durumu anlatmaya başladı. Yanında da üretim müdürü vardı. Başkan anlatıp sözü üretimi normale çevirine getirdi. Ama kimse bir şey diyemedi. Çünkü müdür ordaydı. Başkan çıkıp gitti. Bizler de bir şey anlamadan şaşkınlık içinde makine başına gittik. Bazı arkadaşlarımızın deneyimsizliği sonucu sarf ettiği Madem söz vermişler, deneyelim bakalım, ne olacak çalışalım sözü üzerine birkaç makine çalışmaya başladı. Tabii göze batmamak için herkes birbirine bakıp, öyle çalışmaya başladı. 1,5 saat sonrada diğer vardiya geldi, bizim vardiya çıktı. Gelen vardiyaya Onlar çalıştı, siz de çalışacaksınız, böyle karar alındı demişler. Oysa ortada böyle bir karar yoktu. Sadece deneyimsizliğin kurbanı olduk. Sonra bir grup arkadaş sendikaya gidip görüşmüşler. Başkana, bir daha toplantı olur da idareden birileri olursa toplantıya katılmayacaklarını söylemişler. Diğer vardiya da saat 21.00 a kadar çalışmamış, ancak onları da ikna etmişler. Burada da bizim vardiyanın son 1,5 saat normal çalışma yapmış olmasını kullanmışlar. Her şeye rağmen bu yapılanlar fabrikanın tarihi açısından bir dizi ders ve deneyim bıraktı. Herhangi bir eylem deneyimi olmadan başladık, beceremeyiz diyorduk. Ama tam 4 gün sürdü. İlk günkü tedirginlik 2. gün yok oldu. Hepimiz bir şeyleri başaracağımıza daha fazla inandık. Önceden en fazla 1 saat sürüyordu ve idareden birinin gelmesiyle bitiyordu. Bu kez böyle olmadı. Defalarca idare bizimle toplantı yapmak istedi. Temsilcilere teklifler verilip yanımıza yollandı, ama biz eyleme devam dedik. Bu zamana kadar, ödemelerin tarihi sözleşmelerde dahi belli olmasına rağmen buna uymayan işveren en azından tarih verdi. 15 gün sonra vaat edilen ödemenin önemli kısmı 4. gün ödendi. Her şeyden önemlisi işçiler olarak gördük ki birlik olursak başaramayacağımız hiçbir şey yokmuş. Önceki zamanlara tehditler savuranlar şimdi üretime devam edelim diye neredeyse yalvarıyorlar. Bizler de birçok işçi arkadaşımız gibi bazı şeyleri yaşayarak ve yaparak öğrendik. Öğrenmeye de devam edeceğiz. Bu deneyim sonrasında en kritik ders ise şu oldu: 1- Alınmış bir kararı yeniden tartışmaya açmamak gerekiyormuş, hele de tecrübesizlik varken. 2- İdarecilerin olduğu bir ortamda toplantı yapmamak. Toplantı yapılacaksa da işçinin iradesini oluşturmak için, önden işçilerle toplantı yapmak ve kararları bu iradeye dayandırmak. Çünkü idarecilerin katıldığı bir toplantıda işçiler arasında önceden bir fikir birliği yoksa mağlubiyet olasılığı çok yüksek. 3- Kendi isteğiyle olmadıktan sonra işten çıkarılacak arkadaşa sahip çıkılacak gerekirse bunun için de üretim yapılmayacak. Bundan sonra bu üç noktaya daha fazla dikkat edeceğiz. Zaten önümüzdeki günlerde verdikleri tarihte ödeme yapılmazsa tekrar eyleme geçilecek. Yaşadıklarımız ve edindiğimiz deneyimler şimdilik bu kadar. Nerede olursak olalım bizler birbirimize sahip çıktıkça onlar yenilmeye mahkûmdur. Yazıma son verirken hepinizi bu nasırlı ve yağlı ellerimle kucaklarım. Unutmayın ki, bizi onursuz sananlar önümüzde onursuzlaşmaya devam edecekler. Hoşça kalın, birlik beraberlik içinde kalın. Yaşasın işçilerin birliği yaşasın mücadelemiz! İstanbul dan Türk Metal üyesi bir işçi 6 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

BDSP li Metal İşçileri nin TİS çalışmalarından... BDSP li Metal İşçileri, 2008-2010 Metal İşkolu Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri devam ederken tüm metal işçilerini sürece etkin bir şekilde katılmaya çağıran yaygın bir çalışma örgütlüyor. Kartal, Ümraniye, Topkapı, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Büyükçekmece, İzmir Çiğli ve Bakırçay ile Sincan gibi büyük işçi havzalarında yaygın bir örgütlenme faaliyeti yürüten BDSP li Metal işçileri yine Bursa, Gebze, Adana, Eskişehir gibi sanayi bölgelerinde de çalışmalarını sürdürüyorlar. Başta Metal İşçileri Bülteni olmak üzere bildiri, afiş, ozalit gibi birçok araçla metal işçilerine sesleniyor, birçok bölgede TİS sürecinin tartışıldığı toplantı ve etkinlikler gerçekleştiriyorlar. 17 Ağustos günü Topkapı İşçi Derneği nde GOP İşçi Platformu ve Topkapı İşçi Derneği nin düzenlediği ortak bir işçi toplantısı gerçekleştirildi. GOP İşçi Platformu temsilcisi, Birleşik Metal den bir işyeri temsilcisinin ve Türk Metal üyesi bir işçinin konuşmacı olarak panele katıldı. Panelde metal TİS lerinde örgütlü-örgütsüz tüm işçilerin tabandan birliğinin sağlanması ve sürece etkin bir müdahale yapılmasıgerektiği vurgulandı. 7 Eylül günü 80 kişinin katılımıyla bir işçi toplantısı gerçekleştiren Küçükçekmece İşçi Platformu, 21 Eylül günü de Metal TİS leri ve görevlerimiz başlığıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Canlı bir atmosferde geçen ve tüm işçilerin kendini ifade ettiği toplantıda, metal TİS süreci, sendikaların tutumu, örgütlü-örgütsüz tüm metal işçilerinin bu süreçteki görevleri tartışıldı. Yine 7 Eylül de Ümraniye de OSB-İMES İşçileri Derneği nde TİS gündemli bir toplantı gerçekleştirildi. 30 işçinin katıldığı toplantıda işçilerin sürece daha etkin katılabilmesi için fabrikalardaki TİS komitelerin aktifleştirilmesi, havza ve bölge ölçeğinde sendikalısendikasız, örgütlü-örgütsüz ayrımı yapmadan tüm metal işçilerinin birlikte hareket etmesi gerektiği vurgulandı. 19 Eylül de Sincan da bir işçi toplantısı gerçekleştiren BDSP li Metal İşçileri, sendikalı-sendikasız tüm fabrikaların metaldeki TİS sürecinden etkileneceğini vurguladılar ve fabrikalarda yaşanan sorunlar ve örgütlenme üzerine bir tartışma yürüttüler. 21 Eylül de Kartal İşçi Kültür Evi nde gerçekleştirilen Metal İşçileri Geleceğini Tartışıyor başlıklı panele konuşmacı olarak Birleşik Metal-İş Sendikası TİS uzmanı İrfan Kaygusuz, BDSP li Metal İşçileri temsilcisi ve Türk Metal üyesi bir işçi katıldı. 50 yi aşkın işçinin katıldığı panelde, TİS sürecinde metal işçilerinin ortak talepler uğruna mücadeleye atılması ve mücadelenin TİS masasında değil sokakta verilemesi gerektiği ifade edildi. 12 Ekim de ise İzmir de Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi nde bir araya gelen metal işçileri, TİS sürecinde gelinen aşamayı ve metal işçilerinin önünde duran görevler tartıştılar. Birleşik Metal ve Türk Metal üyesi işçiler ile örgütsüz metal işçilerinin bir araya geldiği toplantıda, TİS lere girmese dahi mevcut esnek üretim uygulamalarından örnekler veren işçiler, öfkelerini dile getirdiler. 3000 i aşkın el ilanı ozalitler ve davetiyelerle çağrısı yapılan toplantıya 45 işçi katıldı. Birleşik Metal İş metal işçilerini ortak mücadeleye çağırıyor! 2008-2010 Metal İşkolu Grup Toplu İş Sözleşmeleri uyuşmazlıkla arabulucu aşamasına geldi. Arabulucu aşamasında da sözleşmenin imzalanmaması durumunda sendikaların greve çıkması gerekiyor. Ancak özellikle Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları bu süreci kazasız-belasız bir şekilde atlatıp işçilerine ihanet etmenin hazırlıkları içerisindeler. Özellikle Türk Metal çetesi, her dönem olduğu gibi bu dönemde hem taslağı hem de görüşmelerin gidişatını işçilerden gizlemeye devam ediyor. Birleşik Metal İşçileri Sendikası ise, halen sonuç alıcı bir pratikten uzak olsa da, geçmiş dönemlere göre daha ileri bir tutum sergiliyor. Sözleşme taslağını işçilerle yapılan anket ve görüşmeler sonucunda hazırlayan Birleşik Metal, 30 Temmuz tarihinde de Isizu, Bosal, Areva ve Akkardan fabrikalarında yaptığı basın açıklamaları ile sözleşme taslağını açıkladı ve işçilerin onayına sundu. Sözleşme görüşmeleri boyunca her görüşmenin ardından yayınladıkları TİS bültenleri ile görüşmelere ilişkin işçileri ve kamuoyunu bilgilendiren Birleşik Metal, ayrıca sözleşmeye ve esnek çalışmaya ilişkin hazırladığı 3 bildiri ile metal işçilerini ortak mücadeleye çağırdı. Görüşmeler devam ettiği sırada eylemlere de başlayan Birleşik Metal İş üyesi işçiler 18 Eylül de Eskişehir de, 22 Eylül de İstanbul da Aksan da, 24-25-26 Eylül de Bursa da Asil Çelik, Gramer ve Prymassan da basın açıklamaları gerçekleştirdiler. Ayrıca 18-19 Eylül günlerinde Kocaeli ve Gebze şehir merkezlerinde yürüyüş gerçekleştirdiler. Gebze de iki noktadan toplanarak yürüyen yaklaşık 1000 metal işçisi yolu keserek Cumhuriyet Meydanı nda basın açıklaması gerçekleştirdiler. 7 Ekim günü ise Isizu işçileri İş güvencesiz çalışmaya karşı küresel eylem günü vesilesiyle eylemdeydi. Sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanmasının ardından ise Birleşik Metal İşçileri Sendikası, 15 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği bir basın toplantısı ile yeni eylem programını açıkladı. Açıklanan eylem programına göre 22 Ekim den itibaren ise fazla mesaiye kalmayacak olan Birleşik Metal üyesi işçiler, MESS teklifine karşı duyulan tepkinin üretim miktarlarına yansıyacağını dile getirerek iş yavaşlatma eylemlerinin sinyalini veriyorlar. Fabrika toplantılarının sürdürüleceğini ve grev komitelerinin kurulacağını ifade eden açıklamaya göre, metal işçilerini aydınlatma faaliyeti yoğunlaştırılarak sürdürülecek. Bu çerçevede İstanbul, Gebze ve Bursa da geniş katılımlı salon toplantıları gerçekleştirilecek. Açıklanan eylem programının ilk ayağını ise 17 Ekim den itibaren gerçekleştirilmeye başlayan servislerden fabrikala yürüyüşler oluşturuyor. Bu eylem planı çerçevesinde 17 Ekim de Gebze Şubesi nin örgütlü olduğu Sarkuysan, Areva, Akkardan, Makine Takım, Çayırova Boru, Yücel Boru, Poly Metal, Bosal Mimaysan ve Kroman Çelik te yaklaşık 3 bin işçi servislerden fabrikalara yaklaşık bir iki kilometre mesafede inenerek bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Kocaeli Şubesi nin örgütlü olduğu Bekaert işçileri, İzmir Organize Saniye Bölgesi nde Delphi ve FTP işçileri, İstanbul 1 No lu Şube de örgütlü ABB işçileri de servislerden inerek fabrikalarına doğru sloganlarla bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Bu eylemler sözleşme imzalanana ya da greve çıkılana kadar her Cuma günü devam edecek. METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 7

MESS e, satış sözleşmesine ve ihanete geçit vermemek için Ortak mücadeleye çağırıyoruz! MESS ile sendikalarımız arasında yürüyen TİS görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanmış bulunuyor. Çalışma düzeni, ücretler ve sosyal haklara ilişkin taleplerimizden hiç biri MESS tarafından kabul edilmedi. Dahası MESS esnek çalışma sisteminin eksiksiz uygulanmasını, ikramiye ve fazla mesai ücretinin azaltılmasını istiyor, yüzde 4 gibi bir sadaka zammı dayatıyor. MESS bunun için dünya ölçeğinde yaşanan mali krizi bir baskı aracı olarak kullanıyor. Tofaş ve Bosch gibi fabrikalarda işçi kıyımına gidiyor. Oysa sözleşme görüşmelerine kadar MESS in kendisi işkolundaki yüksek büyüme rakamlarından söz ediyor ve bu büyümeyi işçilerin fedakârlığına borçlu olduklarını itiraf ediyordu. Evet, yıllardır fedakarlık masallarıyla uyutulduk, kazandırıp kazanacağız aldatmacasıyla satıldık. MESS patronları karlarına kar kattı ama bizim payımıza hep sefalet düştü. Artık yeter diyoruz! Ne esnek çalışmayı, ne hak gasplarını ve ne de kriz bahanesiyle yapılan işçi kıyımlarını kabul etmiyoruz. Bunu kabul edecek sendika yönetimlerini, en başta da ihaneti gelenek haline getiren Türk Metal ağalarını uyarıyoruz: Satışa ve ihanete geçit vermeyeceğiz. Satış sözleşmesini yırtıp atacağız, ihanetin hesabını soracağız! Bütün işçi arkadaşlarımızı bu yolda ortak davranmaya, mücadeleyi omuzlamaya ve grev bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz. BDSP li Metal İşçileri İşçi Bülteni Özel Sayı No: 355 * Fiyatı: 25 YKr * Eylül 2008 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md. : Gülcan CEYRAN EKİNCİ * E:KSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Mollaşeref Mah. Millet Cad. 50/10 Fatih/İstanbul * Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * * Baskı: Özdemir Mat. * Davutpaşa Cad. Güven Sanayi Sit. C Blok No: 242 Topkapı/İstanbul * 0 (212) 577 54 92