KONYA BÖLGESĐNDE YAPILAN KIRSAL ALAN DÜZENLEMELERĐNDE KARŞILAŞILAN PROBLEMLER



Benzer belgeler
T.C. ÇEVRE VE ġehġrcġlġk BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi BaĢkanlığı. Sayı : / /03/2014

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

Ana Sayfa > Mevzuat > Tapu ve Kadastro Genelgeleri. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Genelgeleri

ADANA İLİ TARIM TOPRAKLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIM DURUMU

YÖNETMELİK KARAYOLU YAPIMI AMAÇLI KAMULAŞTIRMALARDA HAZİNE TAŞINMAZLARININ TRAMPASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

KAMULAŞTIRMA VE KENTSEL ALANLARIN DÜZENLENMESİ

DEĞİŞEN 5403 SAYILI TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU VE İLGİLİ AB MEVZUATI NIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

Değiştiren Kanunun/KHK nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri

I. ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI A. TANIMI

KIRSAL ALAN DÜZENLEMESİ

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE YAPILAN TERKLERİN İHDASI (1)

Nazım imar planı nedir?

Dilekçe ve ekleriyle beraber müracaat. Müracaat dosyası ve eklerinin uygunluğu incelenir. Evet. Belgelerde uygunsuzluk var mı?

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

güncelliğin değişikliklerin 2. Cins değişikliği, 3. Şekil değişikliği, şeklinde ifade edilebilir

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

Arazi Varlığının Kullanım Şekilleri Öğrt. Gör.Dr. Rüya Bayar

Ne kadar 2/B arazisi var?

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KÜTAHYAKADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ TAVŞANLI BİRİMİ HİZMET STANDARTLARI

Kaman Meslek Yüksekokulu Harita ve Kadastro Programı Öğr. Gör. Emre İNCE

T.C. KORKUTELİ BELEDİYESİ EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BÖLÜM I Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İlkeler

TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

6292 SAYILI YASA YA GÖRE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞ İŞLEMLERİ

TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARTVİN KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. Kanunlar. Endüstri Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

T.C. GÖLYAKA BELEDİYESİ EMLAK VE İSTİMLÂK MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ YER SEÇİMİ YÖNETMELİĞİ

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 3. HAFTA

EK-1 HİZMET ENVANTER TABLOSU HİZMETİ SUNMAKLA GÖREVLİ/YETKİLİ KURUMLARIN/BİRİMLER HİZMETİN SUNUM SÜRECİNDE MEVZUATIN ADI VE MADDE NUMARASI

EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

UYGULAMA RAPORU. Altlık Türü

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TURİZMİ TEŞVİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN KAYDINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

PROTOKOL TARAFLAR: TANIM. MADDE 2- Mera: Mera, yaylak ve kışlaklar ile umuma ait çayır ve otlakları ifade eder. AMAÇ : MADDE 3- Bu protokolün amacı;

1019- Gayrimenkul Mevzuatı Güncelleme Tablosu

EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliği kapsamında; DEĞERLEME UYGULAMALARI

YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUN

GAP ALANINDA 3083 SAYILI YASANIN UYGULANMASI VE SONUÇLARI

İmar planı uygulama yöntemleri

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

Kanun Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu. Kanun No Kabul Tarihi :

ÖRNEK_2 ENERJİ TESİSLERİ KAMULAŞTIRILMASI

5403 sayılı Arazi Kullanımı ve Toprak Koruma Kanunu Karşılaştırmalı Tablo(2014 yılı Değişiklikleri) 2014

c) Toprak: Mineral ve organik maddelerin parçalanarak ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka halinde kaplayan, canlı ve doğal kaynağı,

Mevcut Durum TARIM ARAZİLERİNİN DAĞILIMI

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 59) Resmî Gazete: 14 Mart 2009/ 27169

PLANLAMA SÜRECİ ve ARAZİ ve ARSA DÜZENLEMELERİ (PARSELASYON)

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 68 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 3.TOPLANTI YILI EKİM AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

AFYONKARAHĐSAR BELEDĐYESĐ BAYINDIRLIK VE ĐMAR KOMĐSYONUNUN 10/06/2011 TARĐHLĐ VE SAYILI RAPORLARI. Kararın Özeti

BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam ve Dayanak

Danıştay Başkanlığı na İletilmek Üzere. İstanbul İdari Mahkemesi Başkanlığı na;

Hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış MADDE 6- (1)

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI 7.DÖNEM 4.TOPLANTI YILI MAYIS AYI TOPLANTILARININ 2.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

BAŞVURUDA İSTEN İLEN BELG ELER

Denetim Komisyonu çalışmalarında uzman kişi görevlendirilmesine gerek olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI TAŞINMAZ KAYITLARI

SENDİKAMIZIN GÖRÜŞLERİ KIRMIZI OLARAK BELİRTİLMİŞTİR. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATI YÖNETİCİLERİ YER DEĞİŞTİRME YÖNETMELİĞİ

ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN TAHSİS VE DEVRİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

T.C. ANTAKYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Bu takdirde düzeltmeye ilgilisi muvafakat etmiyorsa düzeltme 41 inci maddenin 1 inci fıkrası gereğince yapılır.

İÇİNDEKİLER. Bölüm 2 KRONOLOJİ 2.1- GİRİŞ... 9

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun un 7. Maddesinde Yapılan Değişiklikler Hakkında

KIRSAL ALAN DÜZENLEMESİ

6. Kat mülkiyetine konu gayrimenkulün bütününe ne ad verilir? 1.Aşağıdakilerden hangisi tapuda şerh edilir?

3.1 : AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, UYGULAMA USUL VE ESASLARI, İLKELER VE TANIMLAR

Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca Kooperatifler Ve Üst. Toplantılarına Sunacakları Yönetim Kurulu Yıllık Çalışma

T.C ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

Cumhuriyet Halk Partisi

Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu. ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliği haiz ticaret

TURİZM HUKUKUNUN KAYNAKLARI:

6- ORMAN KADASTRO VE MÜLKİYETİ İLE İZİNLER

ISPARTA MİMARLAR ODASI

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİ

PLAN BÜTÇE KOMİSYONU. Ahmet İLKER Ömer DURU Ali TOPKAYA Başkan Başkan Yardımcısı Sözcü

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmi Gazete nin 13/5/

T.C. BAŞBAKANLIK ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI 232 ADA 15 NOLU PARSEL

Karar Tarihi : Konu : Norm Kadro, İptal-İhdas

GIDA İLE TEMAS EDEN MADDE VE MALZEME ÜRETEN İŞLETMELERİN KAYIT İŞLEMLERİ İLE İYİ ÜRETİM UYGULAMALARINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

T.C YÜKSEKOVA BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Harçlar Kanunu Genel Tebliğ Taslağı. (Seri No: 59)

YÖNERGE SELÇUK ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ PROF. DR. HÜMEYRA ÖZGEN ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

1. Nüfus değişimi ve göç

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

ENDÜSTRİ BÖLGELERİ KANUNU (ENDÜSTRİ BÖLGELERİ KANUNU VE ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN)

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/202 Ref: 4/202

Social and Economic Monitoring and Evaluation of

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİNE

2019 YILI ÇEVRE TEMİZLİK-MOTORLU TAŞIT VE VERASET VE İNTİKAL VERGİLERİ

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

f) tarih ve B.12.0.TRG /4084 sayılı edilen yerlerde en küçük edinim miktarı hakkında uygulama:

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ Sayılı Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hakkında TÜSİAD Görüşü

ERK Denetim ve Yeminli Mali Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti.

Transkript:

Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA BÖLGESĐNDE YAPILAN KIRSAL ALAN DÜZENLEMELERĐNDE KARŞILAŞILAN PROBLEMLER Doç. Dr. Tayfun ÇAY Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fak., Harita Mühendisliği Bölümü, Konya e-mail:tcay@selcuk.edu.tr Özet: Kırsal alan düzenleme çalışmaları çok amaçlı büyük projeler olduğu için, birçok meslek disipliniyle ortak çalışmayı gerektirmektedir. Bu yüzden, projelerin gerçekleştirilmesi esnasında birçok problemle karşılaşılmaktadır. Bu problemleri: Derecelendirme haritalarının hazırlanmasındaki problemler, Tapu sicillerinde karşılaşılan problemler, Çiftçilerle yapılan Mülakat ve Dağıtımda karşılaşılan problemler, DSĐ ile ortak yapılan projelerde kamulaştırmadan kaynaklanan problemler, Koordinasyon, Yetki ve sorumluluk problemi, Toprak dağıtım çalışmaları problemi, olarak sayabiliriz. Bu bildiride, Konya bölgesinde yapılan kırsal alan düzenlemelerinde karşılaşılan problemler, Đl Özel Đdaresi, Devlet Su Đşleri ve Tarım Reformu yönünden ele alınıp, çözüme yönelik öneriler getirilmiştir. 1.GĐRĐŞ Konya bölgesindeki kırsal alan düzenlemeleri, Konya Ovaları Projeleri kapsamında ele alınmakta ve öncelik verilmektedir. DSĐ 4. Bölge Müdürlüğü görev alanı içerisinde yer alan Konya, Niğde, Aksaray ve Karaman illerindeki depolama, baraj, gölet ve yeraltı suyu sulamaları ile içme-kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının karşılanması yanında, hidroelektrik enerji ve çevre projelerinin tümüne birden Konya Ovaları Projeleri, kısaca KOP denilmiştir. Dört Đle ait 65.013 km 2 alanda gerçekleştirilecek KOP bünyesinde muhtelif aşamalarda 16 adet proje yer almaktadır (URL1). KOP daki tarım işletmelerinin sahip olduğu araziler oldukça parçalı ve dağınık bir yapıdadır. Bu durumdaki işletmelerde, tarımsal faaliyetlerde arzu edilen verimlilik sağlanamamakta, modern üretim girdileri kullanılamamakta, yakıt ve zaman tüketimi artmakta ve bunlara bağlı olarak da işletmenin net geliri azalmaktadır. Parçalı bir arazi yapısının neden olduğu diğer bir sorun ise sulama, drenaj, arazi tesviyesi gibi tarla içi geliştirme hizmetlerinin sağlanmasındaki güçlüklerdir. Tarla içi geliştirme hizmetleri

30 tamamlanmadan işletmeye açılan sulama projelerinin çoğunda, sulama oranı ve sulama randımanı düşük kalmakta, planlanan ürün deseni uygulanamamaktadır (Çay, 1997). Ülkemizin karşılaşmış olduğu en önemli sorunlardan birisi de hızlı nüfus artışına karşın bu artan nüfusun ihtiyacını karşılayacak tarım topraklarının artırılamayışıdır. Bunun için alınacak tedbirlerin başında arazi toplulaştırması gelmektedir. Tarımsal bünyenin iyileştirilmesi için alınabilecek önlemlerin başlıcaları; mülkiyet ve arazi tasarruf rejiminin düzenlenmesi, arazi toplulaştırması, toprak muhafazası, drenaj ve sulama çalışmaları ve çiftçilerin eğitilerek bilgi düzeylerinin yükseltilmesidir. Bu önlemler arasında, büyük ölçüde diğerlerini de kapsayan ve en önemli olanı Arazi Toplulaştırması dır. Arazi toplulaştırma kavramı başlangıçta; arazi birleştirmesi, dar anlamda arazi toplulaştırması ve geniş anlamda arazi toplulaştırması olarak kullanılırken, günümüz de kırsal alan düzenlemesi, arazi yönetimi ve kırsal gelişim gibi kavramlarla ifade edilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta bu kavramların hepsi, kırsal kesimde yaşayanların hayat standartlarını yükseltmeyi hedef almaktadır. Türkiye de arazi toplulaştırma çalışmaları 1985 tarih 3202 sayılı kanunla yürürlüğe giren Köy Hizmetleri genel müdürlüğü (KHGM) ve 1985 tarih 3155 sayılı kanunla yürürlüğe giren Tarım Reformu Genel Müdürlüğ (TRGM) tarafından yürütülürken, 13 Ocak 2005 tarih ve 5286 sayılı kanunla KHGM nin lağvedilmesi ile bugünkü çalışmalar, Đl Özel Đdaresi ve TRGM tarafından devam ettirilmektedir. Türkiye'de Arazi Toplulaştırma Projeleri; "Türk Medeni Kanunu (TMK)", "Arazi Toplulaştırma Tüzüğü (ATT)", 3083 sayılı "Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu", 23.02.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4626 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve bu kanuna ilişkin "Uygulama Yönetmeliği" ile "Teknik Talimat" a dayalı olarak yürütülmektedir. Diğer taraftan, 03.07.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığının arazi toplulaştırması ve dağıtımı başlıklı 17. maddede belirtilen esaslara göre, Arazi Toplulaştırması yapabileceği görülmektedir. Bu kanunda yapılan değişikliklerle Đl Özel Đdaresi ve diğer kamu tüzel kişiliklerin özel arazi toplulaştırması yapabileceği hükmü yeni çıkarılan 2009 tarihli Arazi Toplulaştırma Tüzüğüne göre mümkün olmaktadır. 2.Kırsal Alan Düzenlemesi 3402 sayılı kadastro kanunun 41. maddesine göre yapılan yüzölçümü, tersimat ve ölçümden kaynaklanan hatalar düzeltilebildiği halde Yargıtay, Türk Medeni Kanunu nun 719. maddesini dayanak göstererek yapılan işlemleri iptal etmektedir. Aynı şekilde benzer uygulamalar 3402 sayılı Kanunun 22/ A maddesine göre yapılmakta olup, sonucun ne olacağı kamu ve özel sektör tarafından merakla beklenmektedir. 3402/22.A kapsamında yapılacak Yenileme, Güncelleme ve Sayısallaştırma çalışmaları yerine kırsal alan düzenlemesi yapılması daha ekonomik ve zaman kazanımına neden olacaktır. Konya da 1961 yılından beri devam eden arazi toplulaştırma çalışmaları, bugün KOP adı altında sulama projeleri ile birlikte devam etmektedir. Bu projeler Đl özel idaresi ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından farklı mevzuatlara göre yürütülmektedir. KOP projesi, Güney Doğu Anadolu Projesinden (GAP) sonraki en büyük projelerden birisidir. KOP bünyesinde devam eden alt projelerden olan Mavi Tünel Projesiyle de sulanabilir arazilerin artırılması öngörülmektedir.

31 2.1. 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu na göre yapılan uygulamalar 1984 yılında 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu (SAADDTRK) biçimsel olarak toprak reformunu da içermektedir. Bu yasa aynı zamanda, saptanan normdan daha fazla toprağa sahip olan büyük toprak sahiplerinin arazilerinin kamulaştırılmasını ve yeterli toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilerin topraklandırılmalarını ön görmektedir. Bu amaçla kamulaştırmaya konu olan taşınmazlar, bağ, bahçe ve ağaçlık arazi ve örnek işletmeler hariç, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait tarım topraklarından o bölge için saptanan dağıtım normunun on katını aşan bölümü ile varsa üzerindeki tarımsal yapı ve tesislerdir (madde:5). Yasa metninde toprak reformunun temel ilkeleri genel özellikleri açısından düzenlenmiş, konuya ilişkin ayrıntılar daha sonra yürürlüğe giren uygulama yönetmeliğinde ele alınmıştır. Yasada öngörülen tarım reformu önlemlerinden toprak reformu dışında tarımsal yapı için getirilen düzenlemeler anlaşılmaktadır. Tarımda verimliliğin artırılması, devletin mülkiyetinde bulunan toprakların yeter toprağı bulunmayan ve topraksız çiftçilere dağıtılması, toplulaştırmanın yapılması, kırsal yerleşim alanlarının kurulması ve geliştirilmesi, tarım topraklarının amaç dışı kullanımının düzenlenmesi, dağıtılmayan tarım topraklarının değerlendirilmesi, gerekli görülen bölgelerde gayrimenkullerin milli güvenlik nedeniyle mülkiyet ve tasarruf biçimlerinin ve yerleşim yerlerinin düzenlenmesi yasanın amacını oluşturmaktadır. Ayrıca yasada özel mülkiyet tarım topraklarından kamulaştırılacak ve dağıtılacak toprakların genişliği, dağıtımdan yararlanacak çiftçilerin seçimine ilişkin kurallar düzenlenmiştir. Yasa incelendiğinde üç temel özelliğinin olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu özellikleri toprak reformu, arazi toplulaştırması ve tarım topraklarının korunması başlıkları adı altında toplanabilir. 3083 sayılı yasanın altıncı maddesi toplulaştırma esaslarını belirlemiştir. Bu maddeye göre belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere uygulama alanlarında ilgili kuruluşça, isteğe bağlı veya maliklerin muvafakatı aranmaksızın arazi toplulaştırılması yapılabilir. Đsteğe bağlı olanlara öncelik vermek kaydıyla arazi toplulaştırmasını teşvik için ilgili kuruluşça arazi genişletmek ve kredi imkânlarından daha fazla faydalandırmak gibi destekleyici tedbirler alınabilir. (Ek fıkra: 23.02.2001 4626 S.K./1. md.)toplulaştırma alanlarında gerçek kişilerle kamu ve özel hukuk tüzel kişilerine ait araziden projenin özelliğine göre, yol ve kanal gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için %10 a kadar katılım payı kesilir. Toplulaştırma nedeniyle kapanan yollarla, yol fazlalıkları da aynı amaç için kullanılır. Katılım payı için herhangi bir bedel ödenmez. Ancak, katılım payı dışında kesilen arazi, öncelikle varsa eşdeğer Hazine arazisinden karşılanır. Yoksa kesilen arazi için kamulaştırma işlemi yapılır. Toplulaştırma sonunda dağıtılan veya sahibine bırakılan tarım arazisi malikleri adına, geriye kalan arazi ise Hazine adına uygulayıcı kuruluşun talebi ile tapuya tescil edilir. Malikleri adına tescil edilen arazi bu Kanun hükümleri dışında o bölge için tespit edilen dağıtım normundan daha küçük parçalara rıza en veya hükmen taksim edilemez ve ifraz işlemlerine konu olamaz. Bu husus tapu siciline şerh edilir. Toplulaştırma esas ve usulleri ile toprağın derecelendirilmesinin nasıl yapılacağı yönetmelikte belirtilir. Yasanın yönetmeliğinde ise dördüncü bölümünde toplulaştırma ve arazi değişimi adı altında verilmiştir.

32 Yasa kurallarınca toplulaştırma projelerinin, toprak maliklerinin mülkiyet haklarının kısıtlanması süresine bağlı olarak 5 yıl içinde bitirilme zorunluluğu bulunmaktadır. 4626 sayılı yasa ile bu süre uzatılmış ve 10 yıla çıkarılmıştır. Bu düzenlemeye olan gereklilik projelerin bu süre içerisinde bitirilememesine bağlanabilir (Gün, 2011). 3083 sayılı yasanın uygulama yönetmeliği toplulaştırmayı ilgilendiren bazı kuralları da düzenlemektedir. Köy yerleşim alanlarının düzenlenmesi ve gelişme alanlarının belirlenmesinin kapsamlı bir toplulaştırma ile yakından bir ilişkisi bulunmaktadır. Bu konunun yasal olarak benimsenmesi toplulaştırma açısından bir gelişme olarak düşünülebilir 2.2. 5403/5578 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Türkiye de toprağın koruması ile ilgili yasal düzenlemeler 2005 yılına kadar tebliğler ve yönetmelikler ve tüzükler boyutunda kalmıştır.2005 yılında ilk defa Toprak Koruma ve Arazi Kullanın Kanunu 5403 sayılı kanun ile düzenlenmiştir. Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usûl ve esasları belirlemektir. Kanun genel olarak; Arazi mülkiyet hakkının kullanımı, toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi, toprakların korunması ve arazi kullanımı, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, arazi toplulaştırması ve dağıtımı konularını kapsamaktadır. Kanun en çok eleştiriyi arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi konusunda almış olup, başlangıçta Kadastro kanunu ile tarımsal alanlarda bölünebilecek minimum parsel büyüklüğü 5000 m2 iken, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsellerinden daha küçük parçalara bölünemez. Miras yolu ile intikallerde yeter büyüklükteki parseller oluşturulamıyorsa ifraz yapılmaz. Ortak kullanım, kiralama veya satış yoluna gidilir. toprak normu değerinden daha az olamayacağı belirtilmiştir. Toprak normunun bölgelere göre farklılık arz edeceğinden dolayı bölünebilecek en küçük miktar kamuoyunda tartışmalara neden olmuş ve kamuoyunun benimsemediği değerler, 2007 yılında çıkarılan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı ek kanunu ile; Madde 2. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Madde 8. Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir. Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen küçüklüğe erişmiş tarımsal araziler miras hukuku bakımından bölünemez eşya niteliğini kazanmış olur. Tarımsal arazinin bu niteliği tapu kütüğüne şerh edilir.

33 Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0.3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde ise 2 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir. Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez. Bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun özgülemeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. şeklinde olmuştur. Toprak Koruma Kanununu diğer önemli maddesi de 17. madde ile getirilen arazi toplulaştırması ve dağıtımı esaslarıdır. 2.3. Hazine Arazilerinin Satışı 16/2/1995 tarihinde 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunun amacı, Hazineye ait tarım arazilerinin satış esaslarını belirlemektir. Hazineye ait tarım arazileri, peşin veya taksitle ihale yöntemi ile satılabilmektedir. Topraksız veya yeterli toprağı olmaması nedeniyle 31.12.1993 tarihinden önce kendilerine hazineye ait tarım arazisi kiraya verilen kiracılara, talep etmeleri halinde, takdir edilecek bedel üzerinden doğrudan satış yapılabilmektedir. Hazineye ait tarım arazilerindeki hisse, sulu arazide 40, kuru arazide 100 dönümden fazla değilse, diğer hissedarlara takdir edilecek bedel üzerinden doğrudan satılabilmektedir. Hazineye ait tarım arazilerini 31.12.1993 tarihinden önce 10 yıl süreyle fiilen tarımsal amaçla kullananların, bu hususun hazinece belirlenmiş olması ve kendilerinin, eşlerinin ve reşit olmayan çocuklarının adına, o yerde, toplam sulu arazide 40, kuru arazide 100 dönümden fazla arazilerinin olmaması şartıyla, bu miktarlara kadarki Hazine arazileri, kullananlara doğrudan satılabilmektedir. 2.4. 3367 Sayılı Kanuna Göre Köy Yerleşim Alanı Uygulamaları 18.3.1924 tarih ve 442 sayılı köy kanuna 7 ek madde eklenmesiyle 20.5.1987 tarihinde 3367 sayılı "Köy Yerleşim Alanı Kanunu" ve 20.08.1987 tarihinde (RG. 19550) "Köy Yerleşme Alanı Yönetmeliği" çıkartılmıştır. Köy muhtarı, köy ihtiyar meclisinin olumlu kararını aldıktan sonra, köy yerleşme planının yapılmasını bağlı bulunduğu mülki amirinden talep edebilir. Köy yerleşme planı, köy yerleşik ve gelişme alanını ihtiva eder.( Ek Madde 9) Valilikçe resen veya köy muhtarlarının talebi uygun bulunduğu takdirde, köy yerleşme planının yapılması için Köy Yerleşme Alanı Tespit Komisyonuna gönderilir. Köy Yerleşme Alanı Tespit Komisyonu, Vali Yardımcısı başkanlığında Maliye ve Gümrük, Bayındırlık ve Đskan, Tarım Orman ve Köy işleri Bakanlıklar ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü mahalli kuruluşlarının birer teknik elemanı ile köy temsilcisinden oluşur. Gereğinde bu komisyona ilgili diğer kuruluşlardan da uzman eleman iştirak ettirilir. Komisyon, köyün halihazır ve gelişme durumunu dikkate alarak, konut ve genel ihtiyaçlarına göre köy yerleşme planını düzenler. Bu plan üzerinde Tarım Orman ve Köy işleri Bakanı,

34 meri Đmar Kanunu ve bu konudaki yönetmelik hükümlerine tabi olmaksızın, parsellerin konumunu belirleyen işleri yapar veya yaptırır. Bu plan valilikçe onaylanarak kesinleştirilir ve yürürlüğe girer (Ek Madde 10). Köy yerleşme planında konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mera, yaylak, seyran gah, yol, harman ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmaz mallar köy yerleşme planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder ve valiliğin talebi üzerine köy tüzelkişiliği adına resen tapuya tescil edilir(ek Madde 12). 2.5. Mera Uygulamaları Mera alanlarının kullanımı, bakımı, tespiti ve sınırlarının belirlenmesine ilişkin 1998 yılında çıkarılan 4342 sayılı Mera kanununa kadar farklı zamanlarda birçok yasa çıkarılmıştır. Ancak, meralarla ile ilgili olarak getirilen bu yasal düzenlemelerde, bir anlaşmazlık olması durumunda hangi yasadaki hükmün uygulanması gerektiği konusunda bir açıklık bulunmaması nedeniyle, Tanzimat Döneminden bu yana bütün gelişmeler meraların aleyhine olmuş ve mera varlığımız tahrip edilmiştir. 474, 2502, 885, 2510 sayılı Đskan Kanunları, 1580 sayılı Belediye Kanunu, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, 1757 sayılı Toprak Tarım Reformu Kanunu, 442 sayılı Köy Kanunu, 3194 sayılı Đmar Kanunu, 2644 sayılı Tapu Kanunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu, 766 sayılı Tapulama Kanunu, 3202 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kuruluş Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu ve 1982 Anayasasının 45 inci maddesi gibi farklı kanunlarda getirilen meralara ilişkin düzenlemelerle birlikte ancak mera mevzuatı oluşturulabilmiştir. Böyle bir mera mevzuatıyla somut olaylarda bile uygulama yapmak hem idari hem de adli açıdan imkansız hale gelmiştir. Mera, yaylak ve kışlak alanları ile ilgili belirgin bir yasanın olmaması bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımın uzun yıllar sürmesine neden olmuş, ancak 28 Şubat 1998 yılında 4342 sayılı mera kanununun yürürlüğe girmesi ile ilk büyük adım atılmış ve bu kanun ile; a) Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile, aynı amaçla kullanılmak üzere köy ve belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler, b) Devletin hüküm ve tasarrufunda veya hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler, c) Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak amacıyla kamulaştırılacak yerler, d) Tapu kayıtlarında mera, yaylak ve kışlak olarak görülen ve halen işgal edilen yerlerin kesin sınırlarının belirlenip amacına uygun şekilde daha verimli kullanımının sağlanması ve bunun sonucunda hayvancılığımızın gelişmesine yardımcı olunması amaçlanmıştır. 26.03.2008 tarihinde 5751 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile Mera Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kabul edilmiştir. Kanuna göre, 11.10.2004 tarihinden önce, gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçla kullanıma açılan arazilerin, Tarımsal bütünlüğü bozmaması halinde, istenilen amaç ile kullanımına izin verilecektir (URL 2).

35 3. KIRSAL ALAN DÜZENLEMELERĐNDE KARŞILAŞILAN PROBLEMLER 03.07.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım kanunu arazi toplulaştırması ve dağıtımı başlıklı 17. maddede arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için. Arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası belirlenir ve uygulanır ifadesi Türk Medeni Kanunu nun 755. maddesinde belirtilen Toprağın iyileştirilmesi başlığında Su yollarını düzeltme, sulama, bataklık yerlerini kurutma, yol açma, orman yetiştirme, arazileri toplulaştırma gibi iyileştirme işleri, ancak ilgili maliklerin ortak girişimleriyle yapılabilecekse, arazinin yarısından fazlasına sahip bulunmak koşuluyla maliklerin üçte ikisinin bu yolda karar vermeleri gerekir. Diğer malikler de bu karara uymak zorundadır. Alınan karar, tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterilir. ifadesi ile çelişmektedir. Konya bölgesinde Arazi, Toplulaştırma Tüzüğü (ATT) ve 3083 sayılı kanuna göre yapılan kırsal alan düzenlemelerinde karşımıza çıkan problemleri aşağıdaki şekilde inceleyebiliriz (Çay vd, 2005) Derecelendirme haritalarının hazırlanmasındaki problemler Tapu sicillerinde karşılaşılan problemler, Çiftçilerle yapılan Mülakat ve Dağıtımda karşılaşılan problemler, DSĐ ile ortak yapılan projelerde kamulaştırmadan kaynaklanan problemler, Koordinasyon, Yetki ve sorumluluk problemi, Toprak dağıtım çalışmaları problemi, 3.1. Derecelendirme haritalarının hazırlanmasındaki problemler Derecelendirme haritalarını oluşturan Derecelendirme Kurulu, kimyasal analizler sonrası elde edilen toprak endeks (TE) değerlerini ortaya koyarken, yeterli sıklıkta toprak örnekleri alınmaz ise çok farklı TE değerlerine ulaşabilecek, bu da tarlalar arasında derece farklılıkları oluşturarak toplumda sosyal adalet dengesini bozacaktır. Ayrıca parsel endeksi hesabında etkin olan konum endeksini belirlerken bir harita mühendisinin Derecelendirme Komisyonunda üye olarak görev alması uygun olacaktır. 5403 sayılı kanunda 6 yönetmeliğin çıkarılması öngörüldüğü halde bugüne kadar sadece 1 yönetmelik ( Toprak Koruma ve Arazi kullanım Yönetmeliği) hazırlanmış, hazırlanması gereken planlamaya yönelik aşağıdaki yönetmelikler çıkarılamamıştır. a. Arazi kullanım planlarının yapılması hakkında yönetmelik (5403/10.madde) b. Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerinin hazırlanmasına dair yönetmelik (5403/11. madde) c. Toprak koruma projelerinin hazırlanmasına dair yönetmelik (5403/12. madde) d. Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunmasına ilişkin yönetmelik(5403/15.madde) e. Toprak koruma kurulu hakkında yönetmelik (5403/5. madde)

36 f. Toprak ve arazi varlığının belirlenmesine dair yönetmelik (5403/ 7. madde) Toprak sınıflandırmasını yapacak teknik elemanlar yetersizdir (Ünver, 2010). Toprak koruma kurulu üyelerinin seçim sekli yanlıştır (Vali başkanlığında 9 üye). Ayrıca 2009 tarihli Arazi Toplulaştırma Tüzüğü ne göre Derecelendirme çalışmalarının nasıl yapılacağına dair yönetmelik çıkartılamamıştır. 3.2. Tapu sicillerinde karşılaşılan problemler Düzenleme sahasında bulunan kadastro parselleri maliklerinin bulunduğu tapu sicil kütüklerinde hisse oranlarının tutmaması, kişilerin soyadı ya da isimlerde harf hataları, baba isimlerinde araziyi kullanan ile sicilde kayıtlı olanların farklı kişiler olması hataları sıkça yaşanabilmektedir. Tapu kütüklerindeki alanlar ile kadastro fen klasöründeki alanlar ve sayısallaştırılan alanlar arasında tecvizi aşan farklılıklar meydana gelmektedir. Bu tür hataların düzeltilmesinin hukuksal yönden uzun zaman alması, uygulamayı yapan kişileri zor durumlarda bırakmaktadır. Tapu sicilinden kaynaklanan hatalar, TKGM nin 1458 sayılı genelgesine göre düzeltilebilmektedir ( Çay 2001). Toplulaştırmaya alınan parsellere ait tapu sicil bilgileri varsa yasal mirasçılık durumları da değerlendirmeye alınarak, ayni hak kaybına sebebiyet verebilecek olumsuzluklar en aza indirilmelidir. Türkiye de kırsal ekonomik ve sosyal hayatın, maddi ve manevi olarak kırsal alandaki insanların çıkarlarına ve ilgisine cevap verememesinden dolayı birçok yerde kadastroya rağmen tapu dışı yollarla taşınmaz kullanımı ve dolaşımı yaygın bir biçimde ortaya çıkmaktadır (Ülger, 2005). 3.3. Çiftçilerle yapılan Mülakat ve Dağıtımda karşılaşılan problemler Arazi toplulaştırması yapılan çiftçilerle mülakatlar esnasında ciddi problemlerle karşılaşılmaktadır. Şöyle ki; çiftçiler sahip oldukları arazilerin tam sayılarını bilememektedirler. Ayrıca tapu ile arazi kullanımı uyuşmazlığı olabilmektedir. Ölmüş babasının veya annesinin tarlasını kullandığı için onun da kendisinin olduğunu iddia etmekte ve güçlükler çıkarmaktadır. Ayrıca çiftçiler, mülakat esnasında askıya çıkan paftalardan parsellerin yerini tam bilememekte ve mülakatı tam istediği gibi verememektedir. Mülakatlarda en büyük sorun, ölen çiftçi varislerinin intikal yaptırmadıklarından dolayı aynı parsellere farklı varisler tarafından değişik mülakatlar verilmekte, bu da işlem kargaşasına neden olmaktadır. Yeni çıkan 03.07.2005 Tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu nun geçici 2.maddesi Çiftçi kayıt sistemi oluşturulması amacıyla, ilgililerin isteği üzerine tarım arazilerinin veraset intikal ve cins tashihi işlemleri için; veraset intikal vergisi, tapu harcı, döner sermaye ücreti ve her türlü vergi ve kesintiler bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren iki yıllık süre içinde alınmaz hükmüne göre veraset intikalleri yapılabilmektedir. Bu iki yıllık sürenin uzatılarak kırsal alan düzenlemelerinde intikallerin yapılması kolaylaştırılmalıdır. Tapu sicil müdürlüğünde adı ve soyadında yapılan harf hataları yüzünden aynı çiftçi iki yada daha fazla kişi gibi görünmekte, bunların tespiti mülakat çalışmalarını geciktirmektedir. Köy yerleşimi dışında ikamet edenlerin mülakatları alınamadığından, projenin ileri safhalarında sorunlar yaşanmaktadır.

37 Mülakatı veren çiftçiler, verdikleri mülakatın %100 yapılacağını inanmakta, dağıtımda ikinci veya üçüncü tercihlere göre arazi verildiği zaman itiraz etmektedirler. Hazine ve mera arazilerinin yoğun olduğu köylerde, bu arazileri izinsiz kullananlar muvafakatname alınırken zorluklar çıkarmakta, ( Ilgın- Mecidiye ve Đçeriçumra da olduğu gibi) haksız kullanımları ortaya çıkacağı için siyasi ve değişik baskı yöntemleriyle toplulaştırma çalışmalarına engel olmaya çalışmaktadırlar. Dağıtımda karşılaşılan sorunlar: Çiftçilerin pafta okuma bilgisi olmadığından arazi toplulaştırma sahalarında dağıtımdan önce ve sonra üretilen paftalar uygun ölçekte seçilmeli ve uygun bir yere asılmalıdır. Toplulaştırma sahasında bulunan çok küçük yüzölçümlü parseller dağıtım esnasında genelde en-boy oranını kurtarmadığı için blok başına veya blok sonuna verilmekte, bu ise parsellerin eski yerinden çok uzaklaşmasına, dolayısıyla parsel sahibi çiftçilerin itirazına neden olmaktadır. Bazı projelerde dere yatakları blok içerisine alınmakta, bu dere yatakları üzerine yeni parseller verilmekte bu durum da arazi kullanımı zorlaştırmaktadır. Hazine ve vakıflardan arazi kiralayan kişilerin kullandıkları parsellere yaptıkları yatırımlar kamu arazilerinin toplulaştırılmasını zorlaştırmaktadır. Kırsal gelişim planlarının bulunmayışı, Toprak Reformu çalışmalarının arazi toplulaştırmasız yapılması, Meraların işgali ve Köy sınırlarının belirlenmemesi kırsal alan düzenlemelerini zorlaştırmaktadır. 3.4. DSĐ ile ortak yapılan projelerde kamulaştırmadan kaynaklanan problemler DSĐ tarafından kamulaştırılarak oluşturulan ve drenaj problemi olan yerlerde şahıslar kamulaştırma bedellerini almadıkları veya tapu siciline gidip tescil işlemlerini yaptırmadıkları için, kanal parsel numaraları ilk maliklerin üzerinde görülmekte ve bu parsellerden Ortak Tesislere Katılım Payı kesilip kesilmeyeceği sorun haline gelmektedir. Sulama Problemleri: Bakırtolu Köyü nde sulama kanalı açılırken kazı makineleri sadece sulama kanalı güzergahı boyunca kazı yapmış, kanallarda herhangi bir beton kaplama yapılmamış ve tarlalara bağlantısı olan prizler için de inşaat yapılmamıştır. Bakırtolu ve Abditolu köylerinde, Köylüler kendi çabalarıyla sulama kanallarına motor bağlantısı yapmakta ve kanallardan su pompalayarak tarlalarına su ulaştırmaktadırlar. Tarlalardaki fazla ve kirli suların akıtılması için yapılan drenaj kanallarının tarlalara bağlantısı için inşa edilen beton prizler deforme olmuş ve yerlerinden çıkmışlardır. Ayrıca drenaj kanallarındaki kirli sular da akıtılamamakta; hastalık için sağlıksız bir ortam oluşturmaktadır. Karkın kasabasında köylülerin bir kısmının kendi imkanlarıyla sulama yapmalarına karşın, sulama ve drenaj çalışmalarından memnun kaldıklarını, bu sayede verimlerinin artığını belirtmişlerdir. Ancak Şatır köyünde ise bu çalışmalardan memnun kalmadıklarını, eskisiyle arasında pek fark olmadığını sadece filtreleme sayesinde tuzluluk miktarının düştüğünü belirtmişlerdir(çay ve Đşcan 2005). 3.5. Koordinasyon, Yetki ve Sorumluluk Problemi

38 Koordinasyon Problemi: Sulama inşaatının ayrı, toplulaştırmanın ayrı kurumlar tarafından yapılması ve her iki işin ayrı yükleniciler tarafından yürütülmesi, başlama ve bitiş tarihlerindeki farklılıklar gibi sebeplerle arazi toplulaştırma çalışmaları sulama tesisleri yapımına paralel olarak yürütülememekte; yapılan yatırımların ekonomiye geri dönüşümünde önemli gecikmeler olmaktadır. Toplulaştırma çalışmaları, proje yürütücülüğünün bir gereği olarak, sulama ile birlikte yürütülmesi gerekli ve zorunludur. Böyle olunca planlama aşamasından uygulama aşamasına kadar her an birbirinden etkilenen bu iki işin farklı kurumlar tarafından yürütülmesi sonucunda ne kadar özen gösterilse de, koordinasyon sağlamak her zaman mümkün olmamakta bu da toplulaştırma çalışmalarından beklenen verimi almayı zorlaştırmaktadır. Bu durumlarda, sulama tesisleri yapımı mülkiyet sınırlarına bağlı kalınmadan projelendirildiği için toprak sahiplerinin engellemeleri ile karşılaşılmakta ve tesislerin yapımı durdurulmaktadır. Proje sahası için su kaynağı temin edilmeden kanaletler döşenmekte ve ileriki yıllarda sulama yapılmadığı için, kanaletler çiftçiler tarafından tahrip edilmekte ve başka amaçlar için kullanılmaktadır ( Çumra ve Đçeriçumra örneğinde olduğu gibi). Yetki ve sorumluluk karmaşası: Arazi toplulaştırma çalışmalarında farklı meslek grupları ortak çalıştıkları için çoğu zaman fikir ayrılıkları oluşmakta ve ortak karar almak güçleşmekte, bazen de meslek elemanları arasındaki ilişkilerin bozulmasına neden olmaktadır. Bu durum, ileride hak edişlerde ortak imza atıldığı için, konusuyla ilgisi olmadığı halde diğer proje elemanlarının ciddi sorumluluklar almasına neden olmaktadır. 5403 sayılı Toprak Koruma Kanununa göre çıkartılan 2009 tarihli ATT ye göre farklı kamu kurumlarına arazi toplulaştırma yetkisi verilmesi olumlu ve beklenen bir gelişmedir. Fakat hala toplulaştırmaya yön veren 2 farklı kanunun bulunması uygulama açısından olumsuz bulunmaktadır. Diğer taraftan, 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanım kanunu ile 3083 sayılı SAADDTRK ya göre arazi toplulaştırması farklı yapılmaktadır (Çay vd, 2011). 3.6. Toprak dağıtım çalışmaları Konya da yapılan toprak dağıtım çalışmaları arazi toplulaştırmasız yapıldığı için yolu olmayan hazine arazilerinin dağıtımı toprak normuna göre hisseli olarak yapılmaktadır. Yönetmelikte böyle bir hüküm olmamasına rağmen, yolu olmayan parsellerin ifrazına izin verilmemektedir. Konu ile ilgili ifraz şartı, Plansız Alanlar Đmar Yönetmeliğinde şu şekilde ifade edilmektedir: Đfraz ve Tevhid Đşleri: Madde 62- (Değişik - R.G.: 2.9.1999-23804) Üst ölçek planı bulunmayan iskan dışı alanlarda yapılacak ifrazlardan sonra elde edilecek her parsel 5000 m 2 den küçük olamaz. Bu parsellerin tapu kadastro veya tapulama haritasında bulunan kamu eline geçmiş bir yola, yapılan ifrazdan sonra en az 25 m. cephesi bulunması zorunludur. Parselden terk suretiyle yol oluşturulamaz. Yeni yerleşme alanı oluşturma amaçlı ifraz işlemi yapılamaz.

39 (Ek fıkra - R.G.: 30.6.2001-24448) 2510 sayılı Đskan Kanunu uyarınca hazırlanan Tarımsal Đskan Projeleri kapsamında yapılaşma amacı taşımayan tarımsal amaçlı ifrazlarda, yola cephe koşulu aranmaz. Tevhid işlemlerinde 5000 m 2 asgari büyüklük şartı aranmaz. Şartı 5403 ve 3083 sayılı kanunlarla değiştirilmiştir. 5403 sayılı kanun ile getirilen 20 da ifraz şartı, 3083 sayılı kanununda değişiklik yapılarak 6171 sayılı kanunun SAADDTRK da değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile ifraz şartı dağıtım normundan daha küçük parçalara rızaen veya hükmen taksim edilemez ve ifraz işlemlerine konu olamaz. Bu husus tapu siciline şerh verilir hükmü ile daha da artırılmıştır. Bugüne kadar kadastro kanunu ile getirilen 5000 m 2 ifraz şartı ve 5403 sayılı kanun ile getirilen 20000 m 2 ifraz şartının uygulanmadığı ülkemizde, 6171sayılı kanun ile getirilen ifraz şartını (ki tarım reformu ilan edilen bölgelerde toprak normu sulu arazilerde ortalama 50 000 m 2, kuru arazilerde 150 000 m 2 olduğu dikkate alınırsa) nasıl uygulanacağı önemli bir problem oluşturmaktadır. Bu problem hiçbir zaman tek başına çözülebilen ve her gün artan bir problem olarak karşımızda duracaktır. Aynı zamanda arazide fiili bölüşmeyi yaygınlaştıracak tapu sicili ve özel sektörde çalışan harita mühendislerinin iş kaybına neden olacaktır. Böylece her zaman önemli projelerde tapu sicili ve kadastronun güncellenmesi problem olarak hep karşımızda duracaktır. Her ne kadar yeni yürürlüğe konan ifraz şartı, arazilerin bölünmesiyle ortaya çıkacak küçük işletmelerin ve arazi kayıplarının azalmasını engellemek amacıyla çıkartılsa da Türkiye nin tarımsal yapısına ve miras hukukuna göre hiçbir zaman uygulanması mümkün olmayacaktır. Öteden beri devam eden noter satışları devam edecektir. Fiili kullanımdan kaynaklanan arazi anlaşmazlıkları artacak, kırsal mekanda sosyal huzur bozulacaktır. Aynı zamanda Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına doğrudan müdahale edilmiş olmaktadır. TKGM kanunlarla mülkiyete getirilen bu kısıtlamaları genelgelerle aşmaya çalışmaktadır. TKGM 2007/5 nolu genelgesi ile bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Bir çözüm üretmeye çalışmıştır. 3083 sayılı kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası, 6171 sayılı kanunun 1. maddesi ile dağıtım normunun on katı aşan kısmı ile varsa üzerindeki tarımsal yapı ve tesisler kamulaştırılabilir. Bu suretle yapılan kamulaştırmalarda devletçe sulanan arazi sulu arazi sayılır. Şeklinde değiştirilerek tarımsal yapı ve tesislerin kamulaştırılması yolu açılmıştır. Türkiye de arazi kullanım planlarının olmaması nedeniyle tarım, mera ve orman alanları amacı dışında kullanılmaktadır. Bu durum gelecekte gıda güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Hisseli mülkiyet ise malikler tarafından istenmeyen bir mülkiyet şeklidir. 4.SONUÇ VE ÖNERĐLER Proje alanlarında tarım topraklarının amacına uygun olarak yeniden düzenlenmesi, gereken iyileştirmelerin yapılması, doğal alanların oluşturulması ve korunması çok yönlü bir programı gerektirmektedir. Toprak ve su kaynaklarının düzenlenmesi ve geliştirilmesi, toprağı

40 doğa ile uyumlu kullanmayı amaçlayan sürdürülebilir tarımın koşulları ile birlikte planlanarak araştırmalı ve bu konudaki politikalar bilimsel verilere göre belirlenmelidir. Toplulaştırmanın planlama aşamasında bölgenin doğal ortamları, peyzaj durumu ve toprak özellikleri dikkate alan çevresel etki değerlendirmesi yapılmalıdır. Köy yerleşim alanı planlamalarında; sağlıksız çevre koşullarının ortadan kaldırılması, sosyal ve kültürel hizmetlerin yerine getirilmesi ve köyler arası ulaşım yollarının da ele alınması gereklidir. Konya bölgesindeki toplulaştırma çalışmalarında, köy yerleşim alanıyla ilgili hemen hemen hiçbir köyde uygulama yapılmamıştır. Köylerdeki altyapı çalışmaları da eksik kalmıştır. Bu yüzden arazi toplulaştırma çalışmalarında köy yerleşim alanının düzenlenmesi arka sıralarda değil başlıca hedefler arasında yer almalıdır. Arazi dağıtımı, altyapı ve sulama hizmetleri kırsal alan düzenlemeleri kapsamında birlikte ele alınmalıdır. Arazi toplulaştırma sahalarında verim artışı sağlandığından, fazla ürünlerin pazarlanabilmesi için, özellikle dış pazar bulunması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda öngörülen arazi toplulaştırma bölümünde...arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakatı üzerine isteğe bağlı arazi toplulaştırması yapılması uygun olup, buna göre TMK nın 755. maddesindeki...arazinin yarısından fazlasına sahip koşuluyla maliklerin 2/3 nün karar vermesi ifadesi değiştirilmelidir. Üniversite ve kurumlar arası ilişkiler çerçevesinde akademisyenlerin ve kurum yetkililerinin zaman zaman bir araya gelerek sorunların çözümüne ilişkin bilgi alışverişinde bulunmaları gerekmektedir. Kırsal Arazi Düzenleme çalışmaları tek bir mevzuat çerçevesinde yapılması için hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Yani 3083 sayılı SAADDTRK, ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ve 3367 sayılı Köy Yerleşim Alanı Kanunu gibi mevzuatlar birleştirilerek tek bir çerçeve Kırsal Gelişim Kanunu çıkartılmalıdır. 5. KAYNAKLAR Çay, T., 1997. Konya Ovaları Projeleri (KOP), TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Harita Bülteni Sayı: 36, s. 38-40, Ankara. Çay, T., 2001. Arazi Düzenlemesi ve Mevzuatı. Petek ofset, Konya. Çay, T., Ayten, T., Đşcan, F., Đnam, Ş.ve Çağla, H. 2005, Konya da Yapılan Arazi Toplulaştırma Projelerinde Uygulama Problemleri, Arazi Toplulaştırması Sempozyumu, 15-16 Eylül 2005, Konya. Çay, T.,ve Đşcan, F. 2005, Karkın Kasabası Ve Şatır Köyünde Yapılan Arazi Toplulaştırma Çalışmalarının Değerlendirilmesi, Arazi Toplulaştırması Sempozyumu, 15-16 Eylül 2005, Konya. Çay, T., Đşcan, F., Ayten, T., ve Đnan, H.Đ. 2011. Türkiye de Kırsal Arazi Düzenlemeleri Ve Tarımda Yeniden Yapılanma Kapsamında Arazi Yönetimi Amaçlı Tarım Kadastro Entegrasyonu, Türkiye de Sürdürülebilir Arazi Yönetimi Çalıştayı, Okan Üniversitesi, 26-27 Mayıs 2011, Tuzla-Đstanbul.

41 Gün, S., 2011. Arazi Kullanım Politikası ve Planlaması Ders Notu. Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı. URL 1, 2011. www.konya.gov.tr. Erişim Tarihi: 11.08.2011. URL 2, 2008. Ziraat Mühendisleri Odası. www.zmo.org.tr, Erişim Tarihi: 15.10.2008. Ülger, E., 2005 Kırsal alanda taşınmaz mal mülkiyeti ve kullanımına ilişkin bir çalışma, Arazi Toplulaştırması Sempozyumu, 15-16 Eylül 2005, Konya. Ünver, Đ., 2010, Eleştirel gözle 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu, http://topraksuenerji.org/5403_sayili_toprak_koruma_ve_arazi_kullanimi_kanunu.pdf. Erişim:10,05,2011.

42