İÇİNDEKİLER. İSTATİSTİK: AB Ülkelerinde ve Türkiye de Brüt ve Satın Alma Gücü Paritesi ne Uyarlanmış Asgari Ücretler (euro) 01.06.



Benzer belgeler
HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

OCAK AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Konsey Başkanı nın Daveti Üzerine Brüksel e Gitti

EKİM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporunu Yayınladı.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

EYLÜL AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

SIRA SAYISI: 679 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

AB GÜNDEMİNDE ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

AYLIK AB BÜLTENİ. İngiltere de Seçimler Yapıldı. Nepal de Yaşanan Deprem 8 Milyon Kişiyi Etkiledi.

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ NİN GÜNCELLENMESİ

AB DE BU HAFTA EKİM 2017

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

27-31 Temmuz Önümüzdeki Hafta Neleri Takip Edeceğiz?

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

Ekonomik Veriler: Türkiye

Sayı: 7/2017. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı. yapar:

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

AVRUPA BİRLİĞİ AB DE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYININ ARTMASI VE TÜRKİYE 68 EKONOMİK FORUM

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

Ekonomik Veriler: Türkiye

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

Türkiye ve Avrupa Birliği

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

15. TÜRKİYE TEKSTİL İSİMLERİ VE ETİKETLEMEYE İLİŞKİN AB MEVZUATINA NE KADAR UYUMLU?

TÜRKİYE DE KOBİLERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ PROJESİ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

tepav Küresel Kriz e Karşı ş TEPAV Politika Önerileri TBB İstanbul , 28 Nisan 2009

KOSTA RİKA ÜLKE RAPORU

20 Kasım Açıklanan nihai bütçe taslağında, Yunanistan ın bütçe açığını, 2010 yılında GSYH nin yüzde 8,7 si oranına indirmeyi hedeflediği açıklandı.

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

Transkript:

01.06.2012 İÇİNDEKİLER AB Süreci Pozitif Gündem ile İvme Kazanıyor Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz Türkiye yi Ziyaret Etti AB Türkiye ile Vize Diyaloğu Şartlarını Belirliyor Ulaştırma Alanında Türkiye-AB İşbirliği AB de Merkozy Dönemi Sona Erdi Yunanistan Tekrar Seçime Gidiyor Avrupa Komisyonu, Schengen Raporu nu Açıkladı AB Ekonomisinde Canlanma Sinyalleri G-8 Zirvesi nde Euro Krizi Ele Alındı Avrupa Yatırım Bankası ndan Türkiye ye 230 milyon Kaynak AB Basel III Bankacılık Kurallarını Benimsiyor AB KDV Sistemini Yenilemeyi Planlıyor Avrupa Komisyonu Yeni İstihdam Paketi ni Açıkladı AB ile ABD Arasında Serbest Ticaret Anlaşması Hazırlıkları Başlatıldı AB-Irak Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması İmzalandı Türkiye ATP Anlaşması na Katıldı Yeni Biyosidal Ürünler Tüzüğü Onaylandı İSTATİSTİK: AB Ülkelerinde ve Türkiye de Brüt ve Satın Alma Gücü Paritesi ne Uyarlanmış Asgari Ücretler (euro)

AB SÜRECİ POZİTİF GÜNDEM İLE İVME KAZANIYOR AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Avrupa Komisyonu nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Štefan Füle, 17 Mayıs da Ankara da Pozitif Gündem adlı yeni bir resmi girişim başlattılar. Türkiye nin AB ile müzakere sürecine ivme kazandırılmasını hedefleyen Pozitif Gündem, iki ana bileşenden oluşuyor. Birincisi, vize, siyasi reformlar, enerji, terörle mücadele ve Avrupa Komisyonu nda Türk uzmanların görevlendirilmesi gibi konularda işbirliğinin güçlendirilmesini içeriyor. İkincisi ise, aralarında siyasi blokajlı fasılların da yer aldığı 8 müzakere faslında oluşturulan çalışma grupları aracılığıyla, teknik açılış ve kapanış kriterlerinin en kısa sürede yerine getirilerek, siyasi engeller kalktığında tek seferde birden fazla faslın müzakereye açılmasını amaçlıyor. Bu bağlamda ilk aşamada, İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi; Şirketler Hukuku; Bilgi Toplumu ve Medya; İstatistik; Yargı ve Temel Haklar; Adalet, Özgürlük ve Güvenlik; Tüketicinin ve Sağlığın Korunması; Mali Kontrol fasıllarında oluşturulan çalışma gruplarına, süreç içinde ihtiyaç duyulması halinde yenileri de eklenebilecek. Pozitif Gündem kapsamında ayrıca, Türkiye nin teknik olarak müzakerelere hazır olmasına karşın, Güney Kıbrıs ın siyasi blokajı nedeniyle açılamayan Enerji faslında da teknik çalışmalar yürütülecek. Bu amaçla, AB nin Enerji ve Genişlemeden sorumlu Komisyon üyeleri ile, Türkiye nin AB ve Enerji Bakanlarının katıldığı dörtlü zirve toplantısında, işbirliği yapılabilecek alanlarda bir yol haritasının hazırlanması kararlaştırıldı. Yol haritası çalışmalarının tamamlanmasının ardından, bu konuda atılacak somut adımlar belirlenecek. AVRUPA PARLAMENTOSU BAŞKANI MARTIN SCHULZ TÜRKİYE Yİ ZİYARET ETTİ Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi nin TBMM de gerçekleştirilen açılış törenine katılmak üzere 28 Mayıs da Türkiye ye gelen Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Çiçek, Başbakan Erdoğan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış ın yanı sıra CHP, MHP ve BDP liderleri ile çeşitli temaslarda bulundu. Müzakere süreci, vize sorunu, yeni anayasa çalışmaları, basın özgürlüğü, yargının bağımsızlığı, tutuklu milletvekilleri ve gazetecilerin durumu ile Kıbrıs sorununun ele alındığı temaslarda, Türkiye nin üyeliğini koşulsuz desteklediğini belirten Schulz, siyasi nedenlerle dondurulan fasıllar nedeniyle müzakere sürecinde durgunluk yaşandığını, ancak, Hükümetin reform sürecinde de ciddi bir duraklama olduğunu vurguladı. Türkiye nin AB üyeliğinin zor ve uzun bir süreç olduğunun bilindiğine işaret eden Schulz, bu sürecin kapsamlı değişiklikler gerektirdiğini, bunların başında da yeni bir anayasa hazırlanması olduğunu belirtti. Meclis in, anayasa değişikliği sürecinin merkezinde yer almasının önemine vurgu yapan AP Başkanı, yeni anayasanın, toplumun tüm kesimlerinin üzerinde uzlaştığı, AB Temel Haklar Şartı na yüzde yüz uyumlu ve AB değerlerini içselleştirmiş bir anayasa olması gereğine dikkat çekti. Tutuklu milletvekillerinin durumunu sert bir dille eleştiren Martin Schulz, bu sorunun tek başına dahi, AB nin bir aday ülke ile üyelik müzakerelerini durdurmasına neden olacak kadar önemli olduğunu belirtti. 2

AB TÜRKİYE İLE VİZE DİYALOĞU ŞARTLARINI BELİRLİYOR AB Konseyi toplantılarının ön hazırlıklarının yürütüldüğü AB Daimi Temsilciler Komitesi nin (COREPER), Türkiye ile başlatılması planlanan vize diyaloğu konusunda, ortak bir metin üzerinde anlaştığı ve üye devletlerin onayına sunduğu ifade ediliyor. AB Danimarka Dönem Başkanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, AB başkentleri tarafından da kısa sürede onaylanması halinde, metnin Haziran ayı başında Konsey tarafından kabul edilmesi bekleniyor. Başkentlerden kısa sürede onay çıkmaması halinde ise, COREPER de uzlaşı sağlanan metnin, 7 Haziran daki AB İçişleri Bakanları Konsey toplantısında ele alınacağı belirtiliyor. Söz konusu uzlaşı metninde, AB nin Türkiye den, vize diyaloğunun başlatılması karşılığında, Geri Kabul Anlaşması nı (GKA) imzalamasını talep edeceği belirtiliyor. Başlatılacak diyaloğun bir yol haritasına dayanacağı ve Türkiye den bu doğrultuda belirli adımlar atmasının isteneceği ifade ediliyor. Bunun yanı sıra metinde, AB Sınır Koruma Birimi (Frontex) ile Türkiye arasında imzalanan Mutabakat Zaptı nın hayata geçirilmesi ve AB polis teşkilatı Europol ile işbirliğinin geliştirilerek ortak operasyon anlaşması yapılması gibi şartlara da yer verildiği belirtiliyor. İlgili kaynaklara göre, Yunanistan ın talebi üzerine metne eklenen ayrı bir maddede de, Türkiye den, Yunanistan ile imzaladığı GKA yı, AB genelindeki GKA dan daha önce uygulamaya başlaması isteniyor. Komisyon un, AB Konseyi tarafından onaylanması halinde, metni Türk hükümeti müzakere etmesi bekleniyor. ULAŞTIRMA ALANINDA TÜRKİYE-AB İŞBİRLİĞİ Avrupa Komisyonu nun Ulaştırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Siim Kallas, Pozitif Gündem çerçevesinde AB ile Türkiye arasında ulaştırma alanında işbirliğinin güçlendirilmesine ilişkin temaslarda bulunmak üzere 15 Mayıs da Ankara ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Dışişleri, AB ve Ulaştırma Bakanları ile bir araya gelen Kallas ın temasları sırasında, Avrupa, Ortadoğu ve Kafkaslar ı birbirine bağlayan yollar üzerinde önemli jeostratejik konuma ve hızla büyüyen bir ulaştırma pazarına sahip olan Türkiye ile AB arasında, ulaştırma işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla düzenli üst düzey toplantılar yapılması ve kapsamlı bir yol haritası oluşturulması kararlaştırıldı. Hava güvenliğinin ve uçuş bağlantılarının artırılmasının yanı sıra fiyatların ucuzlamasını da sağlamak amacıyla, Türkiye nin en kısa sürede AB havacılık sistemine tam entegrasyonunun sağlanmasına ilişkin somut adımların görüşüldüğü temaslarda, Türkiye nin Avrupa Hava Güvenliği Ajansı (EASA) ile ilişkilerinin güçlendirilmesi ve Tek Avrupa Seması nın uygulanmasına hız verilmesi gibi öncelikler de ele alındı. Görüşmelerde ayrıca, Türkiye ile AB arasında, Mart 2010 tarihinde üzerinde uzlaşma sağlanan Yatay Havacılık Anlaşması nın, önümüzdeki dönemde imzalanarak, AB ülkeleri ile Türkiye arasındaki mevcut ikili havacılık hizmetleri anlaşmalarının AB mevzuatı ile uyumlu hale getirilmesinin sağlanacağı kaydedildi. 3

AB DE MERKOZY DÖNEMİ SONA ERDİ Fransa da 6 Mayıs ta gerçekleştirilen seçimlerin galibi François Hollande, 15 Mayıs ta, Başkanlık koltuğunu Nicolas Sarkozy den devraldı. Fransız seçmenlerinin %82 sinin katılımı ile iktidara gelen Hollande, böylelikle, Fransa da 17 yıldır devam eden sağcı başkan dönemine son vererek, 5. Cumhuriyet in, François Mitterand dan sonraki ikinci sosyalist başkanı oldu. Hollande ın seçim kampanyasındaki en önemli sloganlarından biri, AB nin, artık sadece kemer sıkmaya değil, büyümeye de odaklanması gerektiği yönündeydi. Hollande, oldukça çetrefilli müzakerelerin ardından, Fransa dahil, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti dışındaki tüm AB üyeleri tarafından imzalanan Mali Antlaşma yı da, yeniden masaya yatıracağını açıklamıştı. Ancak, seçimin hemen ardından, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hollande ile işbirliğine açık olmakla birlikte, Mali Antlaşma nın yeniden müzakere edilemeyeceğine dair sinyaller verdi. Merkel ile Hollande arasındaki yaklaşım farklılığının nasıl sonuçlanacağı henüz netlik kazanmış değil. Hollande, bütçe disiplininin tek başına yeterli olmadığını, AB nin bir kalkınma programı geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Ancak, söz konusu programın nasıl finanse edileceğinin de netleştirilmesi gerekiyor. Krizden en çok etkilenen ülkeler, AB kaynakları ve Euro tahvilleri planlarından medet umarken; Almanya, kaynakların bütçe disiplini ile ulusal düzeyde üretilmesinden yana. Fransa-Türkiye ilişkileri açısından ise, Hollande ın, Sarkozy döneminde hakim olan olumsuz havaya son vermesi bekleniyor. Hollande ın, Türkiye nin AB sürecini, Sarkozy gibi, Fransa daki aşırı sağ seçmenin hassasiyetleri üzerinden değerlendirmeyeceği; aksine, Fransa nın 5 müzakere başlığına yönelik vetosunu kaldırarak, sürece ivme kazandıracağı tahmin ediliyor. Fransa nın Ermeni meselesine yönelik tutumunda ise, Hollande ın, Sarkozy gibi Türkiye ye karşı olumsuz bir tavırdan dolayı olmasa da, kendi partisi ve Fransa'daki bazı hassasiyetler nedeniyle, farklı bir tavır sergilemesi beklenmiyor. YUNANİSTAN TEKRAR SEÇİME GİDİYOR Yunanistan, Mayıs ayında gerçekleştirilen genel seçim sonuçlarının hükümet kurulmasına elverişli bir ortam yaratmaması üzerine, 17 Haziran da yeniden seçime gidiyor. Yunan seçmeni, krizin faturasını, 2009 daki seçimleri %44 oyla kazanan merkez-sol parti PASOK a çıkararak, partinin oy oranını %13 e, meclisteki koltuk sayısını 41 e indirdi. Merkez-sağdaki Yeni Demokrasi Partisi, %19 a yakın oy alarak seçimin lideri oldu; ancak, ikinci sıraya yaklaşık %17 ile radikal sol (SYRIZA) yerleşince, partinin koalisyon hükümeti oluşturma girişimleri sonuçsuz kaldı. Irkçı söylemleri ile ön plana çıkan Altın Şafak Partisi ise, bir önceki seçimlerde %0.29 ile sınırlı kalan oy oranını %7 ye yükselterek, endişe verici bir başarıya imza attı. Yunanistan daki kamuoyu yoklamaları, 17 Haziran da gerçekleştirilecek seçimlerde, SYRIZA nın %27 gibi bir oy oranı ile birinci sıraya oturabileceğini gösteriyor. SYRIZA ise iktidara gelmesi halinde, AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF kredilerini yeniden yapılandıracağını, kredileri bu biçimiyle geri ödemeyeceğini söylüyor. Bu nedenle, Yunanistan ın Euro bölgesinden çıkma senaryoları, yeniden gündeme taşınıyor. SYRIZA nın, mevcut kemer sıkma politikalarını reddeden söyleminde, Fransa nın yeni sosyalist Başkanı Hollande ın büyümeye öncelik veren yaklaşımından da destek aldığı tahmin ediliyor. Mayıs seçimlerinin ardından, AB ye Yunan halkının kredileri yeniden yapılandırmayı seçtiğini 4

bildiren bir mektup gönderen SYRIZA lideri Tsipras ın, 17 Haziran seçimlerinden sonra, bu konuyu AB ile hükümet yetkilisi olarak görüşmesi, oldukça yüksek bir ihtimal olarak değerlendiriliyor. AVRUPA KOMİSYONU, SCHENGEN RAPORU NU AÇIKLADI Avrupa Komisyonu, 16 Mayıs 2012 tarihinde, Schengen Alanı ndaki güncel gelişmelere ilişkin bir rapor açıkladı. Kasım 2011-Mayıs 2012 dönemini kapsayan rapor, 2011 yılının son üç ayında AB nin dış sınırlarından yaklaşık 30.000 yasadışı giriş yapıldığına ve bunların %75 inin Türkiye-Yunanistan sınırından gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Yunanistan sınırlarında yaşanan bu durumun, endişe verici boyutlara ulaştığını belirten rapor, bu ülkenin kara ve deniz sınırlarının etkin kontrolünün yanı sıra, göçmen yönetimi kapasitesinin geliştirilmesi için AB tarafından sağlanan mali desteğin sürdürülmesi gereğini vurguluyor. Yasa dışı göç ve iltica ile mücadele için, Schengen Bilgi Sistemi ve Vize Bilgi Sistemi nin üye ülkelerce etkin işletilmesinin önemine dikkat çeken rapor, 3. ülkelere yönelik vize muafiyeti ve geri kabul anlaşmaları konularını da ele alıyor. Bu kapsamda, Türkiye ile AB arasında Geri Kabul Anlaşması na ilişkin teknik müzakerelerin tamamlandığını, ancak anlaşmanın henüz imzalanmadığı ve vize muafiyetini öngören diyaloğun başlatılmadığı; Ermenistan ve Azerbeycan la ise, vize kolaylığı ve geri kabul anlaşması müzakelerine başlandığı belirtiliyor. Yasa dışı göçle mücadelenin, ekonomik ve mali krizin de etkisiyle AB gündeminde giderek daha fazla yer bulması, buna ilave olarak Kuzey Afrika da başlayan halk hareketlerinin ardından, Avrupa ya yönelik göç dalgalarının artması üzerine üye ülkeler arasında Schengen Anlaşması nın revizyonu tartışmaları başlamıştı. Avrupa Komisyonu ise, gerekli durumlarda üye ülkelerce geçici sınır kontrolleri uygulanabilmesini ve kendi sınırlarını etkin biçimde kontrol edemeyen ülkelere yasal bir prosedür uygulanmasının ardından Schengen üyeliklerinin askıya alınmasını da içeren bir teklif hazırlamıştı. Avrupa Parlamentosu ve Konsey in, söz konusu teklifi ve 16 Mayıs ta açıklanan raporu önümüzdeki günlerde değerlendirerek görüşlerini açıklamaları bekleniyor. AB EKONOMİSİNDE CANLANMA SİNYALLERİ AB nin 11 Mayıs ta yayımladığı ekonomik veriler, yıl içerisinde, GSYİH nin Birlik düzeyinde durağan bir eğilim izleyeceğine; Euro bölgesinde ise, az da olsa (%0,3) daralacağına işaret ediyor. Bununla birlikte, AB nin aldığı yeni önlemlerin ve kurumsal çerçevesinde yapılan değişikliklerin, 2012 başında mali piyasalarda belirli bir rahatlama ve güven ortamı sağladığı ve bu eğilimin önümüzdeki süreçte güçlenerek devam etmesinin beklendiği ifade ediliyor. Ayrıca, yılın ikinci yarısında, küresel büyümede kaydedilmesi beklenen artışa paralel olarak, AB ekonomisinin de kademeli olarak canlanmaya başlaması ve bu sürecin 2013 te hız kazanarak devam etmesi bekleniyor. Bu doğrultuda, 2013 te GSYİH nin AB düzeyinde %1,3, Euro bölgesinde ise %1 oranında artacağı tahmin ediliyor. İşsizliğin, 2012-2013 döneminde AB içinde %10,3, Euro bölgesinde %11 düzeyinde seyredeceği tahmin ediliyor. Kamu maliyesine ilişkin veriler ise, AB düzeyinde ciddi bir iyileşmeye işaret ediyor. Öngörülen konsolidasyon çalışmaları ve küresel büyümenin desteğiyle, 2012 de bütçe açığının, 2011 deki %4,5 seviyesinden, %3,6 ya gerilemesi bekleniyor. 2012 yılı bütçe açığının Euro bölgesinde de, 2011 deki %4,1 seviyesinden, %3,2 ye düşeceği tahmin ediliyor. Kamu borçlarının GSYİH ye oranında gözlemlenen 5

artışın da yavaşlayarak, 2013 te AB düzeyinde %87,7, Euro bölgesinde %92,6 oranlarına erişmesi bekleniyor. Enflasyonun ise, aşamalı bir şekilde gerileyerek, 2013 te, %2 nin altına ineceği öngörülüyor. Mayıs ayında yayımlanan dış ticaret verileri ise, AB nin, İsviçre, Rusya ve Brezilya gibi önde gelen ticari ortaklarına yönelik ihracatının, Ocak-Şubat 2012 de, 2011 yılının aynı dönemine kıyasla, %20 nin üzerinde artış kaydettiğini, ancak Türkiye ye yönelik ihracatının %4 oranında azaldığını gösteriyor. Aynı dönemde, AB nin Türkiye den ithalatında da %3 düşüş kaydedildiği dikkat çekiyor. AB nin dış ticaret fazlasının, ABD ve İsviçre ile daha da artarken, Türkiye ile neredeyse aynı düzeyde seyrettiği; dış ticaret açığının ise, Çin ve Japonya ya karşı azalırken, Rusya ve Norveç e karşı arttığı belirtiliyor. G-8 ZİRVESİ NDE EURO KRİZİ ELE ALINDI ABD nin evsahipliğinde Camp David de bir araya gelen dünyanın en büyük 8 ekonomisinin (ABD, Rusya, Japonya, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya) liderleri ile AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barosso nun katıldığı G-8 Zirvesi nde, gündemin ana maddelerinden birini Euro Alanı ndaki borçlanma krizi oluşturdu. İran ve Kuzey Kore nin nükleer programları, Suriye deki gelişmeler, iklim değişikliği ve küresel gıda güvenliği sorunlarının da değerlendirildiği 18-19 Mayıs tarihli Zirve de, Euro Alanı krizinin aşılması için uygulanması gereken politikalar konusunda görüş birliği sağlanamadı. ABD ve Fransa nın, krizin çözümü için büyüme odaklı politikalar uygulanması görüşünü savunduğu, Almanya nın ise, borçlanma yoluyla ekonomik büyüme politikasına karşı çıkarak krizin aşılmasının tek yolunun katı bir bütçe disiplini uygulanması olduğu görüşünü ortaya koyduğu Zirve nin ardından, yayınlanan sonuç bildirgesinde, her iki görüşü de yansıtan büyümenin bütçe disiplini, yapısal reformlar ve yatırımlarla sağlanması gerektiği ifadeleri yer aldı. Yunanistan da yaşanan hükümet krizinin de görüşüldüğü Zirve de, liderler, 17 Haziran da tekrarlanacak seçimlerin ardından kurulacak yeni hükümete, Yunanistan ın taahhütlerini yerine getirmesinin beklendiği ve ülkenin, Euro Alanı nda kalmasının istendiği mesajı verildi. AVRUPA YATIRIM BANKASI NDAN TÜRKİYE YE 230 MİLYON KAYNAK Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Türkiye ye iklim değişikliği ile mücadele ve özel sektörün geliştirilmesi amacıyla 230 milyon tutarında finansman sağlama kararı aldı. Söz konusu kaynağın 75 milyon luk bölümü, Eximbank aracılığı ile ihracat odaklı faaliyet gösteren KOBİ lere tahsis edilecek. Eximbank ın diğer kaynaklarını tamamlayıcı bir ek kaynak olarak KOBİ ler için daha uzun vadeli kredi imkanları yaratılmasını amaçlayan söz konusu kredi aracılığıyla, Türkiye nin cari açık sorununa çözüm bulma çabalarının desteklenmesi de hedefleniyor. AYB kaynağının 80 milyon luk kısmı ise, Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. nin, Bulgaristan daki alt kuruluşu Trakya Cam Bulgaristan ın üretim kapasitesinin artırılması için kullandırılacak. 2005 ve 2007 yıllarında da Şişecam ın kapasite geliştirme ve ar-ge programlarını desteklemek üzere 115 milyon tutarında finansman sağlayan AYB nin aktaracağı yeni kaynak ile, istihdamın artırılması ve ihracat odaklı üretimin desteklenmesi hedefleniyor. Tesiste üretilecek düz camın önemli bir bölümünün, çift cam takılarak yenilenecek binalarda kullanılmak suretiyle, karbon salımı tasarrufu sağlanması da hedefler 6

arasında yer alıyor. 75 milyon luk kaynak ise iklim değişikliği ile mücadele hedefi doğrultusunda, Turkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanındaki yatırımlar için kullandırılacak. AB BASEL III BANKACILIK KURALLARINI BENİMSİYOR AB ülkeleri, 15 Mayıs ta gerçekleştirilen Ekonomik ve Mali İşler Konseyi toplantısında, Komisyon un bankacılık sektörünü güçlendirmek amacıyla hazırladığı yeni önlemler paketi üzerinde uzlaştı. Bankalar ve yatırım şirketlerinin sermaye yeterlilik kriterlerinin sıkılaştırılmasını öngören paket, konuya ilişkin mevcut AB düzenlemelerinin yerini alması beklenen bir Tüzük, bir de Direktif teklifinden oluşuyor. Tüzük teklifi, mali kurumların karşılaması gereken yükümlülükleri daha sıkı bir şekilde düzenleyerek, bankacılık ve mali hizmetler piyasalarındaki oyunculara daha istikrarlı bir ortam, yatırımcı ve mevduat sahiplerine daha yüksek koruma sağlıyor. Direktif teklifi ise, kredi kurumları ve yatırım şirketlerinin yetkilendirilmesi, yönetişim biçimleri ve gözetim koşulları konusunda yeni yükümlülükler getiriyor. Paketin yürürlüğe girmesi ile birlikte, Basel Bankacılık Denetimi Komitesi nin geliştirdiği ve Kasım 2010 da G-20 ülkeleri tarafından onaylanan Basel III kuralları, AB hukuk sistemine aktarılmış olacak. Böylelikle, uluslararası düzeyde faaliyet gösteren 120 bankanın yanı sıra, Avrupa daki 8.300 banka da, Basel III kuralları çerçevesinde faaliyet göstermeye başlayacak. Tüzük teklifi, mali kurumların nakit risk profillerinin direncini artırmak için, 2015 itibariyle yeni bir Nakit Karşılama Oranı (Liquidity Coverage Ratio) uygulanmasını öngörüyor. Söz konusu uygulama, mali kurumların, dışarıya yönelik net nakit akışları karşılığında, yüksek kaliteli likit varlıklar bulundurmalarını gerektiriyor. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi sayesinde, AB nin sistemdeki krizlerin sıklığını azaltarak, GSYİH sinde yılda %0,1-0,5 arası net artış sağlayabileceği belirtiliyor. Ayrıca, teklifin getirdiği öz sermaye yeterlilik kriterleri uyarınca mali kurumların beklenmedik kayıplara karşı ayırmaları gereken yeterli sermaye karşılığı da, risk ağırlıklı varlıkların %2 sinden %4,5 ine çıkarılıyor. Direktif teklifi ise; kuralları ihlal eden kredi kurumları, yatırım şirketleri ve kişilerin cezalandırılması, risk yönetim kurumlarının etkinliği, sermaye yeterliliklerinin hesaplanmasında dış derecelendirmeden çok iç derecelendirmeye bağlı kalınması ve uygulanması gereken yeni sermaye tamponlarına (capital buffers) ilişkin hükümler içeriyor. Önümüzdeki süreçte, Avrupa Parlamentosu nun da, Konsey in genel yaklaşımı ile uyumlu bir tavır sergileyerek, Temmuz ayı başındaki Genel Kurul toplantısında teklifleri onaylaması bekleniyor. AB KDV SİSTEMİNİ YENİLEMEYİ PLANLIYOR AB ülkelerinin finans ve/veya ekonomi bakanları, 15 Mayıs ta gerçekleştirilen Konsey toplantısında, Komisyon un yayımladığı Tek Pazar a Uygun, Daha Basit, Daha Sağlam ve Daha Etkin Bir KDV Sistemi ne Doğru başlıklı Tebliğ konusundaki ortak görüşlerini açıkladılar. Bakanlar, AB nin içinde bulunduğu mali ve ekonomik durumda, ulusal bütçelerin en önemli kaynaklarından biri olan KDV nin daha etkin olması, sağlam gerekçelere dayanmayan muafiyetlere son verilmesi ve vergi matrahının genişletilmesi gerektiğine vurgu yaptılar. 7

Konsey e göre, KDV sisteminin yenilenmesi amacıyla alınacak önlemlerde, bazı temel ilkelerin dikkate alınması gerekiyor. Bunlar, maliyet-etkinliği, orantılılık, fikir birliği/oybirliği, veri koruma düzenlemeleri ve AB nin yetki ikamesi ilkesinin gözetilerek Birlik ile üye devletler arasındaki yetki dağılımına uygun hareket edilmesi olarak tanımlanıyor. Bunun yanı sıra, KDV sistemi yenilenirken ulusal otoritelere idari açıdan yeni külfetler yüklenmemesi ve hazırlanacak yasal düzenleme teklifinin, sağlam bir maliyet/fayda analizine dayanması gerektiği vurgulanıyor. Konsey, üye devletlere bazı sektörlerde indirimli KDV oranları uygulama hakkı tanınması gerektiğini kabul etmekle birlikte, bu tür önlemlere başvurulmadan önce daha etkin sonuçlar doğurabilecek alternatif çözümlerin de değerlendirilmesini istiyor. Komisyon un, KDV sistemini yenilerken, dolandırıcılıkla mücadeleyi güçlendirme amaçlı önlemler de alması bekleniyor. Bu çerçevede, bir tür Hızlı Tepki Mekanizması oluşturularak, üye devletlerin, gerektiğinde bazı derogasyonlardan yararlanmalarına ve ulusal düzeyde geçici önlemler almalarına izin verilmesi planlanıyor. KDV nin hangi ülkede uygulanması gerektiği konusunda ise, Konsey, KDV nin ürün ve hizmetlerin tedarik edildiği menşe ülkesinde toplanmasının, siyasi açıdan hayata geçirilmesi zor bir seçenek olduğu kanısında. Bu nedenle ilgili bakanlar, Komisyon dan, KDV ile ilgili önlemler üzerinde çalışırken, bu yönde bir menşe uygulaması yerine, ürün veya hizmetin sunulduğu yerin esas alınacağı diğer seçenekler üzerinde durmasını istiyorlar. Komisyon, üye devletlerin KDV sistemlerinin %10 oranında uyumlaştırılabilmesi halinde, AB içi ticaretin %4 oranında artacağını hatırlatarak, oluşturulacak yeni sistemin ekonomik açıdan büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. AVRUPA KOMİSYONU YENİ İSTİHDAM PAKETİ Nİ AÇIKLADI Avrupa Komisyonu, Birlik düzeyinde rekor düzeye ulaşan işsizlikle mücadele için, üye devletler tarafından alınması gereken önlemleri içeren bir İstihdam Paketi yayınladı. Ekonomik krizin başladığı 2008 yılından günümüze kadar, AB genelinde kaybedilen toplam iş sayısının 6 milyonu bulduğu belirtilen pakette, aynı dönemde sadece 1,5 milyon yeni iş olanağı yaratılabildiği; genç nüfustaki işsizlik oranının ise %22,4 gibi son derece yüksek boyutlara ulaştığı vurgulanıyor. Krizin en sert yaşandığı ülke olan Yunanistan da, bu oranın %50 olarak kaydedildiğine dikkat çeken Komisyon, 2010 yılı başından itibaren %9,5 in üstünde seyreden AB genelindeki işsizlik oranının ise, Şubat 2012 de %10,2 ile rekor seviyeye ulaştığını belirtiyor. İşsizlik artışının sadece küresel durgunluk ve borç krizinden kaynaklanmadığını belirten Komisyon, temel sorunun, AB nin küresel piyasalarda rekabet edebilirliğinin zayıflamaya başlaması olduğuna dikkat çekiyor. Üye devletlere, istihdam yaratacak ve girişimciliği teşvik edecek politikalar uygulama çağrısı yapan Komisyon, hazırladığı pakette özellikle gençlerin ve uzun süreli işsizlerin istihdamını teşvik etmek amacıyla, işverenlere sübvansiyon uygulanması, istihdam üzerindeki vergi yükünün çevreci-yeşil vergilere kaydırılması, kendi işini kurmak isteyenlere teknik yardım ve işsizlik ödemeleri fonundan mikro finans olanakları sağlanması gibi tedbirlere yer veriyor. Komisyon un getirdiği öneriler arasında en fazla tartışma yaratanı ise, asgari ücretlerin kabul edilebilir bir seviyeye yükseltilmesine ilişkin öneri. İşsizlik ödemeleriyle asgari ücret arasındaki farkın açılması ve asgari ücretlerin daha iyi seviyeye getirilmesi gerektiğini savunan Komisyon, ücret artışları ile çalışanların alım gücünün iyileşeceğini böylece tüketimin de canlanacağını savunuyor. Ancak asgari 8

ücret, AB genelinde uyumlaştırılmış bir alan değil. AB üyesi 27 ülkeden, 20 sinde zorunlu asgari ücret uygulaması bulunuyor. Bu ülkelerden 18 inde asgari ücret, genellikle ilgili paydaşlarla istişare sürecinin ardından yasal düzenmelerle belirlenirken, Belçika ve Yunanistan da ulusal düzeyde yapılan sektörlerarası anlaşmalarla saptanıyor. Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, İtalya, İsveç ve GKRY de ise, yasal düzenlemelerle belirlenen ulusal asgari ücret uygulaması bulunmuyor. Almanya ve GKRY de asgari ücret, sektör ve meslek bazında işgücünün çok sınırlı bir bölümüne uygulanırken, diğer 5 ülkede maaşlar, şirketler düzeyinde ya da bireysel sözleşmelerle belirleniyor. Ülkeden ülkeye farklılık gösteren asgari ücretin en yüksek olduğu ülke 1.801 ile Lüksemburg iken, en düşük ücret 138 ile Bulgaristan da uygulanıyor. AB İLE ABD ARASINDA SERBEST TİCARET ANLAŞMASI HAZIRLIKLARI BAŞLATILDI Avrupa Birliği, ABD ile müzakereleri 2013 yılının ilk aylarında başlatılması ve azami 18 aylık bir süre içinde tamamlanması öngörülen serbest ticaret anlaşması hazırlıklarına start verdi. Avrupa Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Uyesi Karel De Gucht tarafından yapılan açıklamaya göre, anlaşma müzakereleri kapsamında gümrük tarifeleri, tarım, gıda güvenliği, hizmetler, kamu alımları ve ticareti düzenleyici kurallar ele alınacak. Sanayi ve tarım ürünlerinde gümrük tarifelerinin sıfırlanmasını hedefleyen anlaşmanın, yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin düzenlemeleri de içermesi planlanıyor. 29 Kasım 2011 tarihinde, AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso ve ABD Başkanı Barack Obama nın katılımıyla gerçekleştirilen AB-ABD Zirvesi nde taraflar arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesi ve bir serbest ticaret anlaşması çerçevesi hazırlanması için, bir calışma grubu oluşturulmasına karar verilmişti. Haziran 2012 de ilk ara raporunu, yıl sonunda ise nihai raporunu tamamlaması beklenen çalışma grubunun, raporlarını sunmasının ardından anlaşma müzakerelerinin başlatılması öngörülüyor. ABD ve 27 AB ülkesi arasında 2011 yılında 490 milyar euro tutarında gerçekleşen ticaret hacminin ve toplam değeri 2 trilyon euro seviyesinde olan karşılıklı yatırımların, anlaşmanın imzalanmasının ardından ciddi oranda artış göstermesi bekleniyor. Öte yandan, ABD ve AB arasında müzakereleri 7 yıldır süren Küresel Tedarik Zincirinin Güvenliğine İlişkin Anlaşma da 4 Mayıs 2012 tarihinde imzalanmış bulunuyor. AB nin AEO (yetkilendirilmiş ekonomik operatörler) sistemi ile ABD nin C-TPAT (gümrükler terörizme karşı ticari ortaklıklar) sistemi kapsamında güvenlik onayı alan şirketlerin karşılıklı tanınmasını içeren anlaşma, 1 Temmuz 2012 de yürürlüğe girecek. Söz konusu güvenlik onayına sahip şirketlerin gümrüklerde daha az idari prosedüre tâbi olmalarına ve mallarının daha hızlı kontrol edilmesine imkan sağlayacak uygulamanın, taraflar arasında ticareti kolaylaştırması ve maliyetleri düşürmesi bekleniyor. AB-IRAK ORTAKLIK VE İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALANDI AB ile Irak arasında, 11 Mayıs 2012 tarihinde, Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması imzalandı. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari tarafından imzalanan Anlaşma, tarafların, insan hakları, terörizm ve kitle imha silahlarının yaygınlaşması ile mücadele gibi siyasi konulardan, ticaret ve enerji yatırımları gibi ekonomik konulara kadar birçok alanda işbirliği yapmalarını öngörüyor. 9

AB-Irak ilişkilerinde bir ilk olma özelliği taşıyan Anlaşma uyarınca, taraflar, gerek ikili ilişkileri çerçevesinde, gerek bölgesel ve küresel düzeyde ortak çıkarlara sahip oldukları her konuda, düzenli bir siyasi diyalog başlatmayı planlıyorlar. AB, Anlaşma nın özellikle karşılıklı ticari ilişkilerin daha açık bir şekilde yürütülmesi, bölgeye yönelik yatırımların teşvik edilmesi ve Irak ın uluslararası topluluğa entegre edilmesi açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra, tarafların eğitim, sağlık ve çevre gibi alanlarda da işbirliğine gideceği belirtiliyor. AB kaynakları, Birliğin 2003 ten beri Irak ın yeniden yapılanması için 1 milyar euro nun üzerinde katkı sağladığına ve bu destek sayesinde, Irak ta, halkın temel hizmetlere erişimi, demokratik gelişim ve yönetim sisteminin iyileştirilmesi açısından önemli ilerlemeler kaydedildiğine işaret ediyor. Ashton, Anlaşma nın, her şeyden önce, AB nin Irak ın demokratikleşmesi yönündeki çabalara katkıda bulunacak pozitif bir ortak olmayı arzuladığının göstergesi olduğuna vurgu yapıyor. TÜRKİYE ATP ANLAŞMASI NA KATILDI Bozulabilir gıda maddelerinin uluslararası taşımacılığı ve bu tür taşımacılık faaliyetlerinde kullanılacak özel ekipmanlara ilişkin standartları belirleyen ATP Anlaşması, 10 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete de yayınlanarak yürürlüğe giren ATP Kanunu ile birlikte, Türkiye de de geçerlilik kazandı. Böylelikle Türkiye, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomi Komitesi nin Dahili Nakliye Komitesi tarafından hazırlanarak 1 Eylül 1970 tarihinde Cenevre de imzalanan ATP Konvansiyonu na taraf olan 47. ülke oldu. ATP Anlaşması, genel hatları ile, bozulabilir gıda maddelerinin taşınması sırasında, ürünlerin kalitesinin korunabilmesi için uyulması gereken kuralları ortaya koyuyor. Derin dondurulmuş, normal dondurulmuş, soğutulmuş ve taşınması esnasında sabit iç ortam sıcaklığı gerektiren maddeleri kapsayan ATP Anlaşması hükümlerinin, et-süt ürünlerinden balık ve diğer deniz ürünlerine, taze sebze ve meyvelerden dondurulmuş hazır gıdalara, sıvı yağ ve margarinlerden taze ve konsantre meyve sularına kadar birçok ürün grubuna uygulanması gerekiyor. Anlaşma uyarınca, ilgili ürünlerin taşındığı araçların da, HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları Yönetim Sistemi) gıda hijyeni kriterleri ile uyumlu olmaları ve düzenli aralıklarla gözden geçirilerek dezenfekte edilmeleri gerekiyor. Bu çerçevede, gerekli denetimlerden geçen araçlara ATP sertifikası verileceği ve söz konusu sertifikanın, ATP ye taraf tüm ülkelerde tanınacağı ifade ediliyor. YENI BİYOSİDAL ÜRÜNLER TÜZÜĞÜ ONAYLANDI AB nin, biyosidal ürünler mevzuatını yenilemek için hazırladığı Tüzük teklifi, 10 Mayıs ta Konsey tarafından onaylanarak kabul edildi. Kısa süre içinde AB nin Resmi Gazetesi nde yayımlanarak yürürlüğe girmesi beklenen Tüzüğün uygulaması, 1 Eylül 2013 te başlayacak. Biyosidal ürünler, haşere ve bakteri gibi zararlı organizmalara karşı kullanılan aktif maddeler içeren ya da salan, insan ve hayvan sağlığının korunması amacıyla kullanılan, dezenfektanlar, kemirgen öldürücüler ve diğer böcek ilaçları gibi ürünlerden oluşuyor. Bunun yanı sıra, ahşap malzeme 10

koruyucuları, çürüme önleyici boyalar ve mumyalama ilaçları gibi endüstriyel uygulamalarda da biyosidal ürünler kullanılıyor. Yeni Tüzük, ilgili aktif maddelerin test edilip onaylanarak özel bir listeye eklenmesi ve ardından bu maddeleri içeren ürünlerin ruhsatlandırılması aşamalarını kapsayan mevcut izin sürecini muhafaza ediyor. Ancak, düzenlemenin kapsamı, mobilya ve tekstil dahil, biyosidal ürünlerin uygulandığı ürün ve malzemeleri ve uygulama yerinde ortaya çıkan aktif maddeler ile gıda ile temas eden malzemelerde kullanılan biyosidal ürünleri de kapsayacak şekilde genişletiliyor. Ayrıca, halihazırda tüm biyosidal ürünler üye devletler nezdinde ruhsatlandırılırken, yeni uygulama kapsamında, az riskli ve yeni aktif maddelere dayanan biyosidal ürünler, doğrudan AB düzeyinde de ruhsatlandırılabilecek. Tüzük, veri yükümlülükleri konusunda da bazı yenilikler getiriyor. Halihazırda, tüm biyosidal ürünler için aynı verilerin sunulması gerekirken, yeni uygulama kapsamında, veri sunma yükümlülükleri değerlendirme otoritelerinin ihtiyaçlarına göre uyarlanacak. Bilimsel açıdan ihtiyaç duyulmayan veya teknik açıdan sunulması imkânsız olan veriler için, muafiyet uygulamalarından yararlanılabilecek. Örneğin, sadece karada kullanılacak ürünler, deniz kirliliği testlerinden geçirilmeyecek. Kanser, mutasyon, üreme sorunları ve hormonal dengesizliklere yol açma riski olan maddelerin kullanımına ise, ancak belirli şartlar altında (söz konusu ürüne maruziyet seviyesinin önemsiz olması, maddenin yasaklanması halinde taşıdığı risklerden daha olumsuz sonuçlar doğabilecek olması vb.) izin verilebilecek. Bu sayede, yalnızca düşük riskli biyosidal maddelerin piyasada kalması sağlanacak. 11

İSTATİSTİK AB Ülkelerinde ve Türkiye de Brüt ve Satın Alma Gücü Paritesi ne Uyarlanmış Asgari Ücretler (euro) Kaynak: Eurostat, Şubat 2012;* Satın Alma Gücü Paritesi 12