Kapalı Çarşının tamiri



Benzer belgeler
Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Osmanlı Devleti döneminde ekonominin kalbi olan Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı günümüzde de aynı önemini ve ihtişamını koruyor.

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

ekonomisinde etkin olan Ermeniler, Bey Mahallesinde çok güzel konaklar yaptırmışlar ve mahallede çoğunluğu sağlamışlardır.

Bilgi içindir esas olan poliçeniz ve hukuki ayrılmaz ekleridir.

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

MİMAR SİNAN'IN KÜÇÜK AMA

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

Tag Archives: chp döneminde yikilan camiler

İçkili Yerlere Verilecek İzinlerde Gözönünde Bulundurulacak Esaslara Dair Yönetmelik Tarihi: Sayısı:18453

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

SELANİK HAMAMLARI BAKİ SARISAKAL

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

YANGIN RİSKİNİN MİNIMİZE EDİLMESİ İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER. 1) Ambalaj emteası depoları binadan ayrı güvenli mesafede duvarları ve

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

PROF. DR. İLKER ÖZDEMİR YRD. DOÇ. DR. OSMAN AYTEKİN

Roma mimarisinin kendine

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

Osmanlı nın ilk hastanesi:

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

1. Kanalizasyon Altyapı Çalışmalarından Bozulan yolların Onarım ve yenileme çalışmalarının ikmali ( Yaklaşık m2 Kilit Parke çalışması )

Yangın Söndürme Sistemleri-2

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s.

Halk arasında haciz işlemleriyle ilgili merak edilen başlıca konulardan biridir.

Ortaköy'ün simgesi Büyük Mecidiye Camii

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

BALAT- FENER - CİBALİ KÜLTÜR GEZİMİZ

42 I MİMARİ I HAMAMLAR. Hamamlar. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Tarihi Yarımada yı İnci Gibi Süsleyen Camiler

Tarihi Siyesepol Köprüsü nün altı 38 YEDİKITA EYLÜL 2014

Günümüzde 1. tepede Topkapı Sarayı, 2. tepede Nuruosmaniye Camisi, 3. tepede Süleymaniye Camisi, 4. tepede Fatih Camisi, 5. tepede Yavuz Sultan Selim

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

EV SİGORTASI AİG SİGORTA

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

ÇIRAĞAN A DOKUNMA! Tarihi Fıstıklı Meydanı dev bir beton yığını altında kalıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

Muhteşem Pullu

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

RĠYASETĠCUMHUR SENFONĠ ORKESTRASI KURULUġU HAKKINDA KANUN (1)

TÜRK-İSLAM DEVRİ YAPILARINDA ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞI TAHRİBATI, NEDENLERİ VE ÇARELER

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

4.SINIF TÜRKÇE 15. HAFTA SONU ÖDEVİ

İRAN TURU. Kapı komşumuz olduğu halde hakkında ne kadar az şey

...* « » m m ««« Direktörümüz A G ÂH SIRRI L EV EN D

SABOTAJLARA KARŞI KORUMA PLANI

Lycée français Charles de Gaulle HABER BÜLTENİ n 7 Inşaat Özel sayısı

TS E GÖRE HERMETİK CİHAZ YERLEŞİM KURALLARI

DEĞİŞİM VİLLALARI / Teknik Şartname

PROJENİN AMACI : Saçaklarda oluşan buz sarkıtlarını önlemek

EVLİYA ÇELEBİYE GÖRE YANYA CAMİLERİ

Orhan BULUTLAR Melek ATEŞ Yavuz KOCAMAN Belediye Meclis Başkanı Kâtip Üye Kâtip Üye

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

TT- bsoloh ro.y, t s?

MECLİS KARAR ÖZETLERİ KARAR SAYISI- 1: Açılış Yoklamanın yapılması ve gündemin tetkiki.

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

Masallar Kenti Mardin i Nükhet Everi ile Geziyoruz!

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

1. görev İlk görevimize hoş geldiniz. Biliyorsunuz ki Sinan ilk görevinde şifreli mesajı çözdü ve Taksim Meydanı na gitmesi gerektiğini buldu. Sinan ı

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

SELANİK ALACA İMARET CAMİSİ

KAPALIÇARŞI BASİT ONARIM VE TADİLAT YÖNETMELİĞİ

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

KARİKATÜRİST VE RESSAMLAR, ARTIK AYA NİKOLA KİLİSESİNDE

Bir Sergi 'T199A I U I

YANGINLARA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER:

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU

ZEMİN KAT: 1. NORMAL KAT: 2. NORMAL KAT: ÇATI KATI: ÇATI ARASI KATI: 230 ADA 22 PARSEL :


BÖLÜM -V- YAPI SINIFLARI

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

80 NOLU SÖZLEŞME. Bu tekliflerin, bir milletlerarası Sözleşme şeklini alması lazım geldiği mütalaasında bulunarak;

MECLİS MÜZEKKERE TUTANAĞI

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

ASHRAE Standard

20 Derste Eski Türkçe

w w w. m u s. b e l. t r


BULDAN BEZİ ÜRETİLEBİLİR TASARIMLARI ve UYGULAMALARINDAN ÖRNEKLER

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMELERİ ÖNLENEBİLİR!

Kahramanmaraş mutlaka devler liginde olacak

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

YAZIK!!!TARİHİ DİMETOKA CAMİİ YANDI!!! Perşembe, 23 Mart :36

Transkript:

T 7= 5^ 00 6 ARALIK 1954 Kapalı Çarşının tamiri Plan du Grand Bazar d Istanbul dont presque la moitié vient d être la proie des flammes Kapalı Çarşının restore edilmesi, yani Türkçe tabirle eski halinde tamiri için ilgili makamların derhal teşebbüse geçtiklerini, ve bu hususta bir komisyon kurulduğunu memnuniyetle haber aldık. Fakat bizi endişeye düşüren mesele beş asırlık mimarî bir eser olan Çarşının tamiri dolayısiyle, Mısır Çarşısının akibetine uğrayıp uğramıyacağıdır. Ayrıca bir sanat ve teknik şubesi olan ve âdi binaların tamirinden büsbütün başka usullerle yapılması icap eden eski eserler tamirlerinin nasıl olması lâzım geldiğine dair burada tafsilâta girişmeyi zâid görüyorum. Çünkü bu mesele ancak mütehassısları alâkadar eder. Teşekkür olunur ki şimdi mimarlarımız arasında eski eserleri tamir edecek bir iki mütehassıs yetişmektedir. Bununla beraber birçok kıymetli eski eserlerimiz bilgisizlikten ve bilhassa bilirlik iddiasıyla yapüan indî tamirler yüzünden tahrip edilmiştir. Nitekim Mısır Çarşısı, Azapkapı çeşmesi ve daha birçok eserler bu suretle mimarî kıymetlerini tamamiyle kaybetmiştir. Mısır Çarşısı bugün bir sergi galerisi haline gelmiş ve çeşme de tırtıllı saçakları ve zamanma uymayan nakışlarıyla büsbütün değişmiş ve mermerleri temizlenerek bugün yapılmış bir bina manzarası almıştır. Bu gibi hususatta eski eserlere zarar veren şeylerden biri de onlara yeni bir kullanış vazifesi vermek ve güzelliği yenilikte zannetmektir. Evet, bazan eski bir eserin bakımım temin etmek ve ona hayatiyet vermek için haliyle muhafaza imkânsızlığı dolayısiyle ona bir «Fonction» vermek, yani bir iş için kullanmak zarureti varsa da, bu ancak o eserin mimarî mahiyetine halel vermiyecek surette yapılmalıdır. Mısır Çarşısında bu cihet nazarı dikkate alınma-

4 TÜRKİYE TURÎNG ve OTOMOBİL KURUMU Kapalı Çarşının kapılarından biri L une des portes du Grand Bazar ımş, dükkânların önlerindeki camekân ve bölmelerle Beyoğlunun Babk pazarına benzetilmiştir. İşte Kapalı Çarşıda da böyle bir hataya düşülmemesi lâzım gelir. Venediğin, Floransamn ve sair eski Avrupa şehirlerinin dükkânlarında cephelere hiç bir yenilik yapılmamak ve şekilleri aynen muhafaza edilmek suretiyle yeni ihtiyaçlara nasıl intibak ettirildiği görülmektedir. Temenni olunur ki teşekkül eden tamir kamisycnu ve bu tamiratın projesini yapacak olan mimar bu cihete lâzım gelen ehemmiyeti versin. Binaenaleyh bu çalışmalara bir esas olur ümidi ile aşağıda bazı mütalâatta bulunmayı faydalı gördüm: Evvelâ Kapalı Çarşıların ne maksatla yapıldığım ve buna ne gibi saiklerin âmil olduğunu mütalâa edelim: 1) Dükkâncıları ve alış veriş edenleri soğuktan, yağmurdan ve güneşten korumak. 2) Şehrin büyük bir servetini teşkil eden eşya ve emteayı civarda zuhur edecek yangınlardan muhafaza etmek. 3) Akşamlan kapıları kapanarak sabaha k'adar bekleyen bekçi teşkilâtıyla hırsızlıkların önüne geçmek. 4) Her nevi eşya ve emtaanın ayn ayn birer kısımlarda, yanyana toplanması suretiyle halkın yorulmadan alış veriş etmesini temin etmek. Şimdi bunları, Çarşının eski hahne zarar vermeksizin azamî surette tahakkuk ettirmek imkânlarını düşünelim: 1 Şimdiye kadar dükkâncıların güneş görmiyen r utubetli kârgir dükkânlarda ısınmak için mangallarla ateş yaktıkları gaz sobaları kullandıkları ve ispirto lâmbaları üzerinde yemeklerini ısıttıkları görülmekteydi. Bugünkü teknik şerait ise, Avrupa tiyatroları ve sergilerinde olduğu gibi, bu dükkânları kış mevsiminde birkaç ay umumî bir sıcak hava tesisatiyle ısıtmaya imkân vermektedir. Şu kadar ki bu sıcak havanın çarşı duvar dışında yapılacak bir merkezî tesisattan gelmesi şarttır. 2 Çarşıyı içerde zuhur edecek bir yangından muhafaza için münasip mahallerde su depoları ve motorlü tulumbalar ve bu işle muvazzaf birer itfaiye takımları bulundurmalıdır. Bugün en büyük kimya fabrikalarının yangınlarım söndürecek itfaiye vasıtaları ve dumanlar içinde çalışacak itfaiye elbiseleri mevcutttur. Çarşının bütün sokaklarına geniş su boruları döşenmek ve icap eden noktalara yangın muslukları konulmak suretiyle son yangında olduğu gibi çarşıyı bir fırın hahne sokacak felâketin de önüne geçilmiş olabilir. Bu tedbirlere ilâveten her mıntıkanın sokak ağızlarına birer demir kapı yaparak, o mıntıkada yangın çıkar çıkmaz bu kapılar kapanıp, ateşin diğer kısımlara geçmesine mâni olunabileceği gibi, Avrupanm modern tiyatro sahnelerinde tatbik edilen büyük duman ve alev menfezleri açılmak suretiyle de itfaiyenin çalışmasına engel olacak boğucu dumanlardan kurtulunabilir. Bundan başka çarşının daimî bir elektrik mühendisi bulunması ve tesisatı mütemadiyen kontrol etmesi lâzımdır. 3 Sirkate karşı emniyet tertibatına gelince: Vaktiyle Bedestende ve Çarşıda biri gece yarısına, diğeri sabaha kadar sokakları dolaşan ikişer takım emniyetli ve kefaletli bekçiler bulundurulurdu. Şimdi bunların yeniden bir teşkilâta bağlanmaları ve kendilerine yetişecek miktarda maaş verilmesi lâzımdır. Bunlar münasip yerlere konulmuş olan bekçi saatlerini zımbala-

ARALIK 1954 5 Kapalı Çarşıda bir yol Une rue au Grand Bazar malı ve bu zımbalar bir müfettiş tarafından kontrol edilmelidir. Çarşının damı üstünde de birer kulübe yapılarak bu kulübelerde nöbetçiler bulundurmalıdır. Kıymetli eşyayı muhtevi mağazaların kepenklerinde bırakılacak olan küçük göz pencerelerinden içerde sabaha kadar ışık yakılan dükkânları bekçilerin teftiş etmeleri mecburi kılınmalıdır. 4 Aynı iş ve emtea esnafının bir arada olması gerek halkın ve gerekse dükkâncılar arasındaki temasın kolaylığını mucip olacağından, eskiden olduğu gibi ayni cins dükkânlarm bir arada bulunması ve son zamanlarda görüldüğü gibi bir mıntıkada birbirine taban tabana zıt eşya satan dükkânlar bulunmaması gözetilecek hususattandır. Bittabi mülâhaza kabilinden serdettiğimiz bu şerait ve tamirde dikkate alınacak hususat her halde kanunun büyük selâhiyetler verdiği Eski Eserler Yüksek Kurulunun tasvibinden geçmesi elzemdir. Celâl Esat ARSEVEN Şehirlerin Üslûbu Üç şehri bir insanı sever gibi seviyorum: İstanbul - Bursa - İzmir! Onları göreceğim geliyor, kavuşmak çin çırpındığım zamanlar oluyor, hasretlerini duyuyorum, her görüşümde, her gidişimde heyecan ve sevinç içinde kalıyorum. Bu şehirlerin bende uyandırdığı hisler, düşünceler nereden geliyor diye düşündüm; nihayet anladım ki bu bir üslûp cazibesidir; beni bu şehirlerin kuruluşuna, şimdi gittikçe kaybolmakla beraber, hâkim olan üslûbu seviyorum. Bu üslûp tarihten t geçmiş asırları kucaklıyan sanat ve fikir hürriyetlerinden, insan cemiyetlerine istikametler veren harikülâde mistik güzellik ihtiramından yapılmıştır. Fakat yazık, çok yazık, bugünün insanları göz göre göre, yürekleri sızlamadan onu değiştirmektedirler, bu değişmeye seyirci kalmaktadırlar! işte Bursa! Büyük Türk imparatorluğunun ikinci payitahtı, genç Türk beyi Osman ın, süvarilerinin başında 1800 metre yüksekteki bir kayadan bakarak hülyalar içinde kaldığı şehir, Türk sanat zevk ve sezişinin bütün inçeliklerini meydana koyan medeniyet merkezi, camiler, türbeler, medreseler, imaretler, yeşillikler diyarı Bursa üslûbunu kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıyadır; misilsiz sanat eserlerinin aralarında kaybolacakları beton inşaat dağın eteklerini süratle duvarhyor. Ovada yeni fabrikalar yapılmasını istiyenler varmış! Bursaya ziyan olur. Evet, bu apartmanlar, bu fabrikalar, bu demir ve beton yığını Bursanm nüfusunu arttırabilir, halk daha zengin, daha müreffeh yaşıyabilir. Fakat buna mukabil Bursamız, Türkün zarif şehri yok olur, bir hâtıradan ibaret kalır. Gördüğüm tehlikeyi kendilerine işaret ettiğim bazı BursalIlar, haklısınız, amma kanunlar belediyeye, devlete fazla müdahale hakkı vermiyor! dediler. Mademki öyle, kanunları Bursanın ve onun gibi şehirlerimizin güzelliğinin bozulmasım önliyecek şekilde değiştirmelidir; tesbit edilecek plânların tatbikinde en ufak inhiraflara müsamaha göstermemeli, yalnız BursalIların, İstanbulluların, İzmirlilerin değil, bütün Türk milletinin maddî ve mânevî serveti olan güzellikleri muhafaza için kıskançj hırçın, titiz olmalıdır. Samed AGAOGLU

6 Türkiye turîng ve otomobil kurumu Kapalıçarşı ve tarihi Kapalı Çarşıda bir çeşme Fontaine au Grand Bazar Fatih Sultan Mehmed îstanbulu aldıktan sonra (şehrin dahilinde çarşılar hanlar, dükkânlar, hamamlar, haneler ve camiler) yapılmasını emretmişti (1). Şarkta bez satılmak için yapılmış, sonra her nevi kıymetli eşyanın alım, satımına tahsis olunmuş Kapalıçarşılara bedesten denilmekteydi. Istanbulda biri Galatada, diğer ikisi Istanbulda olmak üzere üç bedesten inşa olunmuştu. Fatihin Eski Saray yakınına yaptırdığı bezestan sonraları eski bezestan, iç bezestan yahud cevahir bedestam diye anılmaya başlamıştı. Bunun ilerisine yapılan ve yeni bedestan denilen Kapalıçarşıda (bir yolu pamuk, bir yolu ipekle dokunan ve sandal denilen) bir nevi kumaş satışına tahsisinden dolayı Sandalbedesteni ismini almıştı. Her iki bedesten de Fatih devri inşa karakterindedir. 28 X 36 metre ölçüsünde olan eski bedesten dört duvar ile sekiz fü ayağı üzerine yapılmıştır. Üstü üç sırada on beş kubbe ile örtülüdür. Eski bedestenin içinde 28 mahzen ve dolab denilen dükkânların altında da bir çok sandıklar vardı. Fatih devrinde bedestende yüzü ayrı, yirmi sekizi dükkânla beraber olmak üzere tam 128 sandık, yani kasa veya mahzen bulunmakta idi (2). Eski zenginler, tacirler mücevherlerini, kıymetli altın, gümüş eşyalarını bedestendeki kasalarda küçük bir ücret mukabilinde saklarlardı. (Bedestenlere emanet edilmiş, zamanla unutulmuş ve mirasçısı çıkmamış eşya ve mallar beytülmala kalırdı. Abdülmecid devrinin Şeyhülislâmlarından Mekkizade Mustafa Asım Efendi, büyük bir servet topladıktan sonra 1846 yılında ölmüş ve bedestende muhafaza ettiği kırk bin kese akçe devlete intikal ederek bu para ile Ayasofya camii tamir ettirilmişti.) (3). Bedestende dünyanın ve İmparatorluğun her tarafından toplanmış mücevherle^ altınlar, silâhlar, kıymetü kumaşlar, şallar, kürkler, halüar ve her nevi kıymetli eşya bulunurdu. Buradaki esnaf şehrin en zengin esnafı idi. Bu sebeble Çarşı geç açüıp erken kapatılır, cuma günleri de tatil yapılırdı. İmparatorluğun serveti burada büyük bir emniyet içinde muhafaza edilirdi. Evliya Çelebi bedesten bekçilerinin dürüstlüğünden bahsederken (bunlar öyle mutemed adamlardır ki bedestende olan dolablar açık kalip nice Mısır hâzinesi, hesabını ancak Bari bilir, mücevherat, murassaat meydanda yattığı halde asla el sürmezler) demektedir. Kapalıçarşımn iç ve dış kapüan vardır. Eski Bedestenin dört cephesindeki kapüann bilinen en eski isimleri Sahaflar kapısı, Takkeciler kapısı, Zenneciler kapısı ve Kuyumcular kapısıdır. Bedesteni 16 ncı asrın ikinci yarısında ziyaret etmiş bulunan Nicolas de Nicolay şunları yazmaktadır: (Bedesten denilen mahal murabba şeklinde ve yüksek, büyük bir kapalı holdür. Dört kapısı ve içeride o kadar yol vardır. Bu yollarm iki tarafında, mücevherat ve ziynet eşyası ve envai kürkler çok ucuz fiatla satılır; bazan Zerdevadan yapılmış uzun bir cübbe seksen, yüz dükaya alınır, halbuki başka yerde üç, dört misline alamazsınız. Bedestende, bunlardan başka, her türlü altın ve gümüş işlemeli ve ipekli kumaşlar, nefis marokenler, firuze işlemeli kemerler, kalkanlar, hançerler ve diğer çok kıymetli eşyalar vardır. Bedesten cumadan maada

ARALIK 1954 7 Nuru Osmaniye kapısındaki arma Aımoiries sur la porte de Nourou Osmaniye her gün öğleye kadar açıktır.) Bedesten 18 inci asrın başlarında büyük ve esaslı bir tamir görmüştür. Bu sıralarda Istan - bula gelen Tcurnefort (Bedestenin dört senedenberi tamir ve imar edildiğini, kubbelerin tamamile tuğlalardan yapıldığını ve binanın eskisinden daha aydınlık olacağını söylemekte ve yapılan ilâveler arasında çarşıya nezaret eden memurlar ve bekçiler için yeni daireler bulunduğunu da zikretmektedir.) (4). Bu tamirlerden sonra ve 18. asır ortalarında İnciciyan isimli bir İstanbullu da çarşı hakkında etraflı malûmat vermektedir: (Cevahir Bedesteni denilen yer murabba şeklinde olup etrafında elan ve Türklere aid bulunan dükkânlarda mücevher, sırmalı Hind kumaşları ve diğer kıymetli eşya satılmaktadır. Bu bedestenin dört demir kapısı, önlerinde yapılan mezadlara göre adlandırılmıştır. Bunlardan mücevherat mezadı yapılan kapı «Kuyumcular», hazır elbise mezadı yapılan kapı «Oturakçılar», kitab mezadı yapılan kapı «Kitabcılar», keza hazır elbise satılan diğer mezad yerindeki kapı da «Dolancdar» ismini taşımaktadır. İlk kapı gruptan yarım saat evvel, diğer kapılar ise öğleden sonra mezad bitince kapanmaktadır. Sandal Bedesteni ismini taşıyan ikinci Bedestendeki dükkân sahihlerinin çoğunu Sakızlı Rumlar ve Lâtinler teşkil etmektedir.) (5) Kapalıçarşı muhtelif tamirler görmüş ve 1894 zelzelesinden sonra esaslı tadilâta uğramıştı. Bu tamirde Çarşı ı bazı kısımları kaldırılmak suretile küçültülmüştü. Çadırcılar, Kürkçüler kapıları kaldırılmış, evvelce iç kapılar halinde bulunan Dua ve Bat pazarları, Yorgan ve Koltukçular kapüarı da dış kapı haline getirilmiştir. Lûtfullah sokağı tamamile yıkılmış ve Lûtfullah kapısı da kapatılmıştır. Evvelce Çarşmm içinde bulunan Sarnıçlı Han, Paçavracı Hanı, Alipaşa camii Hanı dışarı bırakılmıştır. Yolgeçen hanı - mn bir kapısı da dışarda kalmıştır (6). Çarşıda eskiden (iki lokanta, 4399 dükkân, 2195 eda, bir hamam, 497 dolab, 12 hazine, bir cami, 10 mescid, 19 çeşme, 8 tulumbalı kuyu, bir türbe, 24 han ve bir mekteb) bulunuyordu. Kapalıçarşı içindeki çeşidli binalarla, caddeler, sokaklar ve meydanlarla bir küçük şehir halindedir. Ana caddelerini Çadır çalar caddesi, Yorgancılar caddesi, Fesçiler caddesi, Kalpakçılar caddesi, Keseciler caddesi, Takkeciler caddesi, Kuyumcular caddesi, Çarşıkapısı - Nuruosmaniye caddesi teşkil etmektedir. İçindeki sokaklardan bazıları da Kavaflar sokağı, Basmacılar sokağı, Sandal Bedesteni sokağı, Muhafazacılar sokağı, Ağa sokağı, Zenneciler sokağı, Aynacılar sokağı vesair isimlerle anılmaktadır. 19.cu asrın 2.ci yarısından itibaren Avrupa kumaşlarının geniş ölçüde memleketimize ithali, bedestenlerimizin yerli el dokuması kumaşlar ticaretini sekteye uğratmış, bankaların açılmağa başlaması da Bedestenin banka hizmetine nihayet vermişti. Bu suretle eski Bedesten mücevherat, hah, antika eşya satışile iktifaya başlamış, Sandal Bedesteni ise faaliyetten kalkmış ve 1914 yılında burası İstanbul Şehremaneti tarafından satın alınarak bir umumî mezad yeri haline sokulmuştu. Kapahçarşı bu son müessif yangından evvel 9 eylül 1943 tarihinde bir yangın afeti daha geçirmiş ve o defa Yanmtaş han, Yeşiltulumba, Mütevelli, Sarıhasaıı, Yeşildirek, Ağahan, Cübbeci sokaklarile Alipaşa hanı yanmıştı. Kapalı çarşı, beş asırlık İçtimaî hayatımızın en renkli, en güzel bir meşheriydi. Asırların zevki, serveti, ihtişamı, o sokaklarda, o dükkânlarda seyredilmiş, eski İstanbullular renk renk kıyafetlerde hüzünleri ve şevklerde «Atik» ve «Cedid» Bedestenlerde dolaşmışlardı. Her devirdeki hayatımızı aksettiren Çarşı, yabancı seyyahların kitablarmda, yabancı ressamların fırçalarında binbir gece masalları gibi yaşatılmıştı. Halûk Y. ŞEHSÜVAROĞLU (1) Kritovulos: Fatih Sultan Mehmed Tarihi. (2) Fatihin arabca vakfiyesindeki malûmat. Osman Nuri Erkinin «Bedesten» yazısından. (3) Osman Nuri Erkin, «Bedesten», Islâm Ansiklopedisi. (4, 5) Eıemya Çelebinin «İstanbul Tarihi». Hrand Andıeasyan ın notlarından. (6) Efdalâddin Tekiner: The Great Bazar ol İstanbul. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi