21.YÜZYILDA KÜRESEL EKONOMİK GÜÇ KAYMASI TEMMUZ 2009



Benzer belgeler
Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN 2015 BEKLENTİLERİ EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 2015 OCAK

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

MERCOSUR ÜLKELERİ - Ekonomik Genel Bilgi

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 56

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

İktisat Tarihi

Kriz sonrası döneme nasıl bakmak gerekir?

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM EKONOMİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM ÜRÜNLERİ İTHALATINA UYGULANAN KORUNMA ÖNLEMLERİ 2 YILLIK DEĞERLENDİRME

Enerji ve İklim Haritası

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

ÇİMENTO SEKTÖRÜ

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Lojistik. Lojistik Sektörü

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

«KUŞAK VE YOL» VİZYONU

Ö Z E L B Ü L T E N. Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler. Sayı : 2017/229 9 Tarih : YARARLANILAN KAYNAKLAR

Toparlanmanın üçte biri tamam ama bir problemimiz var. Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Türkiye nin kriz sürecinde AB pazarındaki performansı. Betam Araştırma Notu 10/82

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

Amerikan Stratejik Yazımından...

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK PERFORMANS ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AVP)

İçindekiler kısa tablosu

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

ĐSTANBUL PĐYASA GÜVEN ĐNDEKSĐ 2011 EKĐM ANKET SONUÇLARI TEDĐRGĐNLĐĞE RAĞMEN PĐYASALARDA ĐSTĐKRAR KORUNUYOR

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

Orta Vadeli Program : Bir AKP Masalı Ekim 2012


KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 EYLÜL İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME


AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AEI)

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AVH)

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Tablo -1: Dana ve Sığır Eti Üretim ve tüketimi - Seçilen Ülkelerin Özeti (1000 ton karkas ağırlık eşdeğeri)

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı Ekonomide Kıtlık ve Tercih

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ


Transkript:

EKONOMİ 21.YÜZYILDA KÜRESEL EKONOMİK GÜÇ KAYMASI TEMMUZ 2009 SARIKONAKLAR İŞ MERKEZİ C. BLOK D.16 AKATLAR İSTANBUL-TÜRKİYE 02123528795-02123528796 www.turksae.com 21. YÜZYILDA KÜRESEL EKONOMİK GÜÇ KAYMASI

21.YÜZYILDA KÜRESEL EKONOMİK GÜÇ KAYMASI 21.yüzyılın ilk yarısının temel eğilimi ve dinamiği ekonomik güç kayması olacaktır. 18.yüzyılda merkantilizm, 19 yüzyılda sanayi devrimi ve 20.yüzyılda teknoloji devrimlerine sahiplik yapan kuzey-batının ekonomik gücü 21 yüzyılda doğu-güneye kayacaktır. Küresel ekonomik güç kayması eksenler içinde kuzey-batı ekseninden doğu-güney eksenine olurken, güç kayması coğrafi olarak Atlantik bölgesinden Asya-Pasifik bölgesine, ülke grupları içinde ise gelişmiş ülkelerden gelişen ülkelere doğru olacaktır. EKONOMİK GÜÇ KAYMASININ NEDENLERİ Dünya nın ekonomik güç merkezleri yüzyıllar içinde değişmektedir. En son güç kayması 20. yüzyılın ilkyarısı sonunda gerçekleşmiştir. İkinci dünya savaşı sonrasında Atlantik bölgesi ABD nin önderliğinde son ekonomik güç alanı haline gelmiştir. Atlantik bölgesi siyasi açıdan kapitalist ekonomik sistemin temsilcisi olmuştur. Yirmibirinci yüzyılın ilkyarısı boyunca da yeni bir ekonomik güç kayması yaşanacaktır. Bu güç kaymasının ilk tohumları 1970 li yılların sonunda atılmış ve güç kayması 1990 lı yılların başından itibaren başlamıştır. Ekonomik Güç Kaymasının İlk Tohumları Atlantik bölgesinin ekonomide egemen güç merkezi olduğu süreçte kuzey-batı ekseninin temsil ettiği kapitalist sistem 1973 yılında önemli bir kriz ile karşılaşmıştır. 6 yıl süren resesyon ve durgunluğun ardından 1979 yılında Reagan ve Thatcher in ABD ve İngiltere de temsil ettiği yeni sağ siyasetinin uygulamaya başladığı arz yanlısı iktisat politikaları ile kapitalist sistem küreselleşme adı verilen yeni bir aşamaya girmiştir. Piyasa ekonomisini, devletin ekonomiden çekilmesini, serbest ticareti ve deregülasyonları benimseyen küreselleşme 1989 yılında sosyalist bloğun çökmesi ardından Washington Konsensusu adı verilen ekonomik uzlaşma ile hızlanmıştır. 1989 yılından sonra eski doğu bloğu ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülke de piyasa ekonomisini benimsemeye ve küreselleşmenin olanakları ile dünya ticaretine katılmaya başlamıştır. Malların, sermayenin, bilginin ve hatta işgücünün (üretimin ucuz işgücü olan yerlere gitmesi ile) dolanımının hızla serbestleşmesi sonucu gelişen ülkelerin dünya ekonomisine katılımı da genişlemiştir. 21. yüzyılda yaşanacak ekonomik güç kaymasının ilk tohumları böylece atılmıştır. Ekonomik Güç Kaymasının Koşullarının Olgunlaşması Hızlanan küreselleşme 1997 yılında Asya-Pasifik ülkelerinin ve diğer gelişen ülkelerin yaşadığı ekonomik bozulma sonucu en derin krizi ile karşılaşmıştır. Bu krizin aşılması için, uzun süredir resesyon içinde bulunan Japonya ile tek para birimine geçiş için katı politikalar uygulayan Avrupa Birliği nin yalnız bıraktığı ABD tek başına önlemler almaya başlamış ve uygulamıştır. ABD nin 2001 yılından itibaren uygulamaya başladığı bu politikalar 2008 yılına kadar dünya ekonomisinin hızlı büyümesine, ama onunla birlikte kapitalist sistemin karşılaştığı en derin krizin yaşanmasına ve küresel ekonomik güç kayması için gerekli koşulların olgunlaşmasına da yol açmıştır. 2

Küreselleşmenin ortaya koyduğu koşullar içinde 1990 lı yıllardan itibaren gelişmiş ekonomiler giderek ürettiğinden çok tüketen, gelişen ülkeler ise tükettiğinden çok üreten ekonomiler haline gelmiştir. Gelişmiş ülkeler ile gelişen ülkeler arasında giderek bozulan bir denge oluşmaya başlamıştır. Bu dengede gelişmiş ülkeler gelirlerinden çok tüketirken, borçlanmaya ve gelişen ülkelerin finansmanına, gelişen ülkeler ise gelişmiş ülkelerin tüketicilerine ve onların finansmanına bağımlı hale gelmişlerdir. Bu denge kısa sürede sürdürülemez bir dengesizlik haline dönüşmüş ve dünya ekonomisi ve kapitalist sistem için önemli bir tehdit haline gelmiştir. Sürdürülemez dengenin korunması çabaları riskleri arttırmış ve dünya ekonomisi 2007 yılı Ağustos ayında karşılaştığı finansal sistematik risk ve resesyon risklerini 2008 Eylül ayından itibaren fiilen yaşamaya başlamıştır. Sürdürülemez dengenin ortaya çıkmasına neden olan iş bölümüne (üretim-tüketimtasarruflar) ilave olarak yaşanan küresel ekonomik krizin yarattığı hasar (servet ve sermaye kaybı) ve karşılaşılan krizin aşılmasına yönelik olarak alınan önlemlerin finansman ihtiyacının yol açacağı sonuçlar hep birlikte 21.yüzyılın ilk yarısında en önemli ekonomik eğilimine, yani küresel ekonomik güç kaymasına neden olmaktadır. Küresel ekonomik güç kaymasına neden olan yukarıdaki ana unsurlara ilave olarak demografi, nüfus, doğal kaynak ihtiyacı ve kullanımı, teknolojik gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçlar (kentleşme, refah artışı, altyapı vb) da belirleyici olmaktadır. KÜRESEL EKONOMİK GÜÇ KAYMASININ TEMEL UNSURLARI 21.yüzyılın ilk yarısında yaşanacak en önemli ekonomik eğilim küresel ölçekte güç kayması olacaktır. Küresel ekonomik güç kayması ile birlikte ekonomik güç Atlantik merkezli kuzeybatı ekseninden Asya-Pasifik merkezli doğu-güney eksenine kayacaktır. Ekonomik güç kapitalist sistemi tüm kurum ve kuralları ile uygulayan ve demokrasiye sahip gelişmiş ülkelerden (kuzey-batı ekseni) devlet kapitalizminin ağırlıklı olduğu ve otokrasinin güçlü hissedildiği gelişen ülkelere (doğu-güney eksenine) doğru kayacaktır. Ekonomik güç kaymasının altı temel unsuru bulunmaktadır. Bu unsurlar ekonomik güç kaymasının aynı zamanda belirleyicisi ve şekillendiricisi konumundadır. Ekonomik güç kaymasının en önemli belirleyici unsuru üretim gücünün ve kapasitesinin gelişmiş batı ülkelerinden gelişen Asya-Pasifik merkezli doğu ülkelerine kaymasıdır. Üretimdeki kaymanın odağında ise sanayi üretim kapasitesindeki kayma yer almaktadır. Sanayi üretimi artan hızla batılı gelişmiş ülkelerden daha uygun üretim koşullarının (ucuz işgücü ve maliyetler) bulunduğu gelişen (Asya-Pasifik merkezli doğu ve güney ülkelerine) ülkelere kaymaktadır. Sanayi üretiminin yer değiştirmesi kuzey-batıdan güney-doğuya ekonomik güç kaymasının temelini oluşturmaktadır. Sanayi üretiminin yer değiştirmesi ekonomik güç kaymasının temelini oluşturmakla birlikte, yüksek teknolojili sanayi üretimi kuzey-batının tekelinde kalmaya devam edecektir. Buna ilave olarak kuzey-batı teknoloji kapasitesi-inovasyon-üretim teknolojisi-nitelikli insan kaynakları alanındaki üstünlüğünü sürdürerek ekonomik güç kaymasını dengeleyecektir. Ekonomik güç kaymasında ikinci belirleyici unsur kuzey-batının tasarruf etme kapasitesinin sınırlanması, buna karşın küresel ölçekte ihtiyaç duyulan tasarrufu doğu-güneyin yaratmaya başlamasıdır. Kuzey-batının sermaye birikimi ve tasarruf kapasitesi zayıflarken küresel ekonomi için gerekli sermaye birikimi ve tasarrufların sahibi bir 3

başka deyişle finansal güç giderek doğu-güney olacaktır. Bugün dahi kuzey-batı doğugüneyin tasarruf fazlaları ile oluşan finansman akımlarına bağımlı hale gelmiştir. Özellikle Atlantik bölgesinin güç merkezi ABD yüksek tasarruf açığı vermektedir. Ekonomik güç kaymasının üçüncü belirleyici unsuru kuzey-batının tüketim gücünün sınırlanmaya başlamasıdır. Tüketim gücünün sınırlanmasında nüfusun giderek yaşlanması ve azalması, tüketim eğilimleri ile satın alma gücündeki artışın durağanlaşması ve tüketici ihtiyaçlarının farklılaşması belirleyici olmaktadır. Bunlara bağlı olarak tüketim kapasitesi ve potansiyeli sınırlanmaktadır. Buna karşın Asya-Pasifik merkezli doğu-güneyde hızlı nüfus artışı, genç nüfus, hızlı kentleşme, satın alma gücündeki genişleme, yeni orta sınıf, batı tipi tüketim alışkanlıklarının kuvvetlenmesi gibi nedenlerle tüketim kapasitesi ve potansiyeli hızla genişlemektedir. Ekonomik güç kaymasının dördüncü ana belirleyicisi kuzey-batıda kamu, özel sektör ve hane halklarının borçluluk seviyesinin çok yükselmiş olmasıdır. Küreselleşme sonrası dönemin genişleyen finansman olanakları kuzey-batıda her üç kesimi de tüketim ve yatırım harcamaları için aşırı borçlanmaya itmiştir. Buna ilave olarak küresel ekonomik kriz ile birlikte varlık fiyatlarındaki gerileme servetlerin ve birikimlerin erimesine yol açmış, kriz karşısında alınan önlemler nedeni ile de kamu kesimlerinin borçlulukları (finansman ihtiyacı) artmıştır. Ekonomik güç kaymasının beşinci unsuru enerji ve diğer doğal kaynaklara yönelik talebin genişlemesi, buna karşın rezerv ve arzın sınırlı kalması ve böylece bu emtia fiyatlarının artması ile birlikte bu kaynaklara daha çok sahip olan doğu-güney ekseninin önemli bir avantaja sahip olmasıdır. Ekonomik güç kaymasının altıncı ve son belirleyicisi ise kuzey-batının ekonomik büyüme potansiyelinin sınırlanmış olması ve çok uzun süre sınırlı ekonomik büyüme gösterebilecek olmasıdır. Ekonomik güç kaymasının bundan önceki beş ana unsuru kuzeybatının ekonomik büyüme potansiyelinin sınırlanmasına yol açmaktadır. Buna karşın doğugüney çok daha kuvvetli bir ekonomik büyüme kapasitesine ve potansiyeline sahip bulunmaktadır. Kuzey-batı ekonomik güç kayması sürecinde yıllık ortalama yüzde 2-3 aralığında büyüme gösterebilecektir. Buna karşın doğu-güneyin ekonomik büyümesi yüzde 5-6 aralığında olacaktır. EKONOMİK GÜÇ KAYMASININ YÖNETİMİ Yukarıda ortaya konulan ana unsurların etkisi ile birlikte yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında kuzey-batıdan doğu-güneye ekonomik güç kayması yaşanacaktır. Bu temel ekonomik eğilimin değişmesi olanağı hemen hiç bulunmamaktadır. Ancak ekonomik güç kaymasının yönetimi konusunda önemli belirsizlikler bulunmaktadır. Kuzey-batı ile doğu-güney arasında ekonomik güç kaymasına ilişkin olarak sağlanmış bir mutabakat bulunmamaktadır, ancak taraflar buna karşı da değildir, çünkü ana belirleyici unsurlar bu küresel eğilimi ortaya çıkarmaktadır. Bununla birlikte ekonomik güç kayması eğilimi ile birlikte küresel ölçekte belirsizlikler ortaya çıkacaktır ve bunlar muhtemelen kuzey-batı ile doğu-güney arasında esas rekabet (çatışma) alanlarını oluşturacaktır. Bunların başında ekonomilerin ideolojilerine ilişkin tercihler yer almaktadır. Kuzey-batı büyük ölçüde Washington Konsensusu ile ortaya konulan koşulları benimsemiş durumdadır. Piyasa ekonomisi, serbest ticaret ve deregülasyonlar bunların başında gelmektedir. Ancak yaşanan 4

küresel kriz sonrasında kamunun piyasaya müdahalesi, ticarette korumacılık girişimleri, yeniden regülasyonlar kuzey-batı için kaçınılmaz olmuştur. Doğu-güney ise kamu sahipliği ve kamu liderliğinde (Çin ağırlıklı) bir sanayi stratejisi, kamunun piyasa müdahaleleri (döviz kurları, faizler, fiyatlar, ücretler), otoriter politikalar, katı düzenlemeler (regülasyonlar) gibi unsurları ekonomik güç kayması süresince önemli ölçüde koruyacaktır. Bu unsurlar aynı zamanda ekonomik gücün doğu-güneye kaymasına olanak da sağlamakta ve kuzey-batı tarafından çok da ve açıkça eleştirilmemektedir. Ekonomik güç kayması süresinde karmaşık bir ekonomik ideolojik yapının oluşacağı açıktır ve kuzey-batı ile doğu-güney uygulamalarının arasında pratik bir ideolojik sentez yaşanacaktır. Ekonomik güç kaymasının yönetimine ilişkin bir diğer önemli konu ise kurumsal yapı olacaktır. Uluslararası siyasi, ekonomik, ticari ve finansal ilişkiler bugün halen ekonomik gücün Atlantik bölgesinde toplandığı dönemin kurumları ve yapıları ile düzenlenmekte ve yönetilmektedir. Ancak ekonomik güç kayması ile birlikte güçler dengesi de doğu-güney lehine değişmektedir. Buna bağlı olarak da doğu-güney yeni bir kurumsal çerçeve ve yapı talebinde bulunmaktadır. G-20, kuzey-batı ile doğu-güneyin yeni kurumsal yapı için mutabakat arayacağı kurum olacaktır. Yeni finansal mimari ve bu mimarinin yönetimi içinde doğu-güneyin daha çok pay alması kaçınılmazdır, çünkü yeni mimarinin finansmanını büyük ölçüde doğu-güney sağlayacaktır. Ekonomik güç kaymasının yaşanacağı dönemde üçüncü önemli konu ise ekonomik gücün paylaşımı sırasında hesaplamalarda kullanılacak olan aracın ne olacağıdır. Ekonomik gücün Atlantik bölgesinde (ABD de) toplandığı dönemde bu araç en güçlü ekonomi olan ABD nin para birimi dolar olmuştur. Ekonomik gücün kaymakta olduğu yeni dönemde doğu-güney ekonomik gücü (payı) göreceli olarak azalan kuzey-batı nın (ABD nin) para birimi doların halen tek başına belirleyici araç olmasını istememektedir. Doğu-güney göreceli payı artacak ekonomik gücünün parasal değerini de korumak için kendi para birimlerinin de içinde yer aldığı bir sepet para birimini talep etmektedir. Bu sepet para birimi giderek doların yerine ödeme, tasarruf ve rezerv para birimi haline gelecektir. EKONOMİK GÜÇ KAYMASININ SONUÇLARI Küresel ölçekte en son ekonomik güç kayması ikinci dünya savaşı ile yaşanmış, ekonomik güç yirminci yüzyılın ilk yarısı sonunda gücün merkezi olan Avrupa kıtasından ABD ye kaymıştır. Ancak ABD hemen ikinci dünya savaşı sonrası ortaya çıkan iki bloklu yapı nedeni ile ekonomik gücünü batı Avrupa ile paylaşmış, birlikte geliştirmiş ve ekonomik güç daha geniş bir alan olarak Atlantik bölgesinde toplanmıştır. Yirmi birinci yüzyılın ilk yarısında ise ekonomik güç Atlantik bölgesinden Asya-Pasifik bölgesine kaymaktadır. Bu ekonomik güç kaymasının önceki güç kaymalarında olduğu gibi jeopolitik, siyasi, güvenlik (askeri) ve sosyo-kültürel sonuçları olacaktır. Ekonomik güç kaymasının ekonomik sonucu çok açıktır. Asya-Pasifik merkezli doğu-güneyin ekonomik gücü kuzey-batıya yaklaşacak ve ona ulaşacaktır. Bu doğal ekonomik sonuca ilave olarak jeopolitik, siyasi, güvenlik ve sosyo-kültürel sonuçlar ise en az ekonomik sonuçlar kadar önemli olacaktır. 5

Ekonomik güç mücadelesi diğer unsurlar ile birlikte belirli bir coğrafi alanda yaşanmaktadır. Avrupa soğuk savaş döneminde bu mücadele alanının merkez coğrafyası olmuştur. Ekonomik güç mücadelesinin jeopolitik merkezi de doğal olarak Avrupa olmuştur. Ekonomik güç kaymasının yaşanacağı yeni dönemde güç mücadelesinin coğrafyası veya jeopolitik merkezi ise Avrasya coğrafyası olacaktır. Bu nedenle siyasi ve askeri güç dengeleri de jeopolitik olarak bu coğrafyada kurulacaktır. Siyasi ve askeri güç dengelerinin bu kez ana hedefi soğuk savaş döneminde olduğu gibi ideolojileri yaymak değil, ekonomik güç savaşı için gerekli başta enerji doğal kaynaklara sahip olmak olacaktır. Küresel ekonomik güç kayması yaşanmaya başlamış olmakla birlikte daha çok ekonomik paylaşıma ilişkin olası sonuçları üzerinde durulmaktadır. Siyasi (ideoloji ve yönetsel), askeri ve sosyo-kültürel paylaşıma ilişkin öngörülerde bulunmak için henüz erkendir. Bu konuda daha sağlıklı bir analiz yapabilmek için ekonomik güç paylaşımının boyutları ve süresine ilişkin varsayımların belirginleşmesi gerekmektedir. Nitekim ekonomik gücün kaydığı doğu-güney ekseni içinde siyasi-askeri ve sosyo-kültürel bir birliktelik ve ortak çıkarlar da bulunmamaktadır. Hatta bu eksen içinde önemli rekabet ve karşıtlıklar olduğu da çok açıktır. Ekonomik güç kaymasının siyasi sonuçlarını daha açık öngörebilmek için doğu-güney ekseni içindeki uyum-rekabet-çatışma dengesinin nasıl kurulacağı çok önem taşıyacaktır. Ekonomik güç kaymasının yaşanacağı dönemde çok taraflı yeni bir küresel dengenin de kurulmakta olduğu unutulmamalıdır. Çok taraflılık çoğu kez kuzey-batı ile doğu-güney arasında güçlü işbirliklerine de (örneğin ABD-Hindistan) olanak sağlayacaktır. Ekonomik güç kayması kuzey-batı ve doğu-güney eksenleri arasında açık bir rekabete yol açacak, ancak bu rekabet geniş cepheli ve topyekün bir çatışmaya dönüşmeyecektir. Bu nedenle ekonomik güç kayması sırasında çatışma kaynaklı bir kırılma olmayacaktır. Çatışmalar jeopolitik merkez Avrasya da küçük cephelerde (kafkaslar, güney-batı Asya, körfez, orta-doğu Afrika vb.) yaşanacaktır. Ekonomik güç kaymasında kırılma ancak doğugüneyin ekonomik performansının kesilmesi ve buna yol açacak siyasi ve toplumsal krizler ile yaşanabilecektir. 6