32 Hacı Bayram Camii nin bitişiğindeki tapınak; burada daha önceleri yer alan Anadolu nun Ana Tanrıçası Kibele ve Ay Tanrısı Men için yapılan bir başka tapınağın yerinde inşa edildiği için her zaman kutsal sayılmış, çok özel bir mevkide bulunmaktadır. ankarader.indd 32 04.05.2012 17:09:45
33 UNESCO Dünya Mirasına Ankara dan Bir Öneri UNESCO Dünya Mirası Merkezi Paris te bulunan ve 1946 yılında kurulan UNESCO Birleşmiş Milletler Eğitimsel, Bilimsel ve Kültürel Organizasyonu (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization), bütün insanlığın ortak mirası kabul ettiği kültürel ve doğal sitleri tanıtmak ve toplumda bu mirasa sahip çıkacak bir bilinç oluşturmak amacıyla ve 1972 da aldığı bir kararla Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme yi kabul etmiştir. Zamanla 175 ten fazla ülkenin katıldığı bu sözleşmenin esası; dünyadaki kültürel ve doğal miras alanlarının belirlenerek önce Dünya Mirası olarak ilan edilmesi ve gelecek nesillere bırakılmak üzere sorumluluğunun ev sahibi ülkelere verilmesidir. Bu amaçla, taraf ülkelerden gelen başvurular, 21 ülkenin temsilcilerden oluşan bir komite tarafından değerlendirilmekte ve uygun görülenler Dünya Mirası Alanı olarak ilan edilmektedir. 2011 yılı itibariyle, dünyada 187 ülkeden; 725 kültürel, 183 doğal ve 28 kültürel/doğal kategoriden olmak üzere toplam 936 kültürel ve doğal varlık UNESCO Dünya Mirası Listesi nde yer almayı başarmıştır. Halen 44 doğal ve kültürel varlıkla İtalya nın birinci durumda olduğu bu listede, İtalya yı 41 varlıkla İspanya izlerken 40 varlığa sahip Çin üçüncü sırada bulunmaktadır. Şimdiye kadar, komşularımızdan Yunanistan ın 17, İran ın ise 13 varlığı Dünya Mirası ilan edilmiştir. UNESCO ayrıca 2003 yılında aldığı bir kararla, dünyadaki toplulukların, grupların ve hatta bireylerin kültürel miraslarının bir parçası olarak gördükleri gelenekleri de kayıt altına almaya başlamış ve 2010 yılı itibariyle 90 geleneği Somut Olmayan Dünya Mirası olarak ilan etmiştir. Augustus anlatıyor; Ondokuz yaşımda kendi teşebbüsüm ve paramla bir ordu kurdum. Bu ordu ile devleti parti tahakkümünden kurtardım. Bundan dolayı Senato beni üyeliğe seçti. Aynı zamanda komutanlık ödevini ve yetkisini verdi. 0 yıl (MÖ 43) her iki konsül de harpte olunca halk beni konsül yaptı. Babamın katillerini cezalandırdım. Devlete karşı açtıkları harpte onları yendim. Bütün cihan üzerinde, karada ve denizde harplere giriştim. Zaptettiğim yerlerin ahalisine merhamet gösterdim. Hizmetleri biten askerlerin hepsine toprak ve para vererek yerleştirdim. Alt yüz gemi zaptettim. Birçok kere zafer alayı yaptım. Yirmi bir defa imparator ismini aldım. Karada ve denizde kazandığım zaferlerden dolayı Senato elli beş defa dini tören yapılmasın karar verdi. Zafer alaylarında arabamın önünde dokuz kral ve kral çocuğu yürüyordu. Halk ve Senato tarafından teklif edilen diktatörlüğü kabul etmedim. Büyük bir kıtlık olduğu sene aldığım iyi tedbirler sayesinde milleti asçlıktan kurtardım. Kaydıhayat şartıyla verilen Konsüllük görevini de kabul etmedim. Senato ve Roma milleti bana en yüksek yetkileri vermek istedikleri halde ecdadımızn geleneklerine uygun olmayan herhangi bir memurluğu kabul etmedim. Devleti teşkilatlandırmak üzere kurulmuş olan Üçler Meclisi nin, on yıl üyeliğini yaptım. Kır yıl Senato nun en seçkin mevkiin, işgal ettim. Kutsal törenlere bakan on beş üyeden biri, dini ziyafetler hazırlayan yedi kişiden biri ve diğer çeşit rahip cemiyetlerinin üyesi oldum. Milletten ve Senato dan aldığım talimat üzerine Patricien lerin sayısını artırdım. Üç defa Senato seçimi yaptım. Altıncı konsüllüğümde arkadaşım Agripa ile Roma milletinin bir nüfus sayımın yaptım. Bundan sonra her beş yılda bir dört nüfus sayımı yaptım. Yeni kanunlar yaparak birçok gelenekleri dirilttim. mayıs 2012 ankarader.indd 33 04.05.2012 17:10:01
34 Türkiye deki UNESCO Dünya Mirası İlan edildikten 10 yıl sonra, 1982 de Türkiye tarafından da imzalanan UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesi 1983 yılında Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türkiye, çeşitli tarihlerde tescil edilmiş 8 i kültürel ve 2 si doğal/ kültürel olmak üzere 10 varlığa sahip olup 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine dahil edilen İstanbul un Tarihi Alanları, Göreme ve Kapadokya Milli Parkı (Nevşehir) ile Divriği Ulu Cami ve Hastanesi (Sivas) ülkemizin ilk dünya mirası yerleri oldular. 1986 da Hattuşaş ın (Boğazköy/Çorum) katıldığı listeye, 1987 de Nemrut Dağı (Adıyaman), 1988 de ise Xanthos-Letoon Antik Kenti (Antalya) ve Pamukkale-Hierapolis (Denizli) dahil edildi. 1998 de dünya mirası ilan edilen Safranbolu (Karabük) ve Truva Arkeolojik Kenti (Çanakkale) ile birlikte Türkiye den Dünya Mirası Listesi nde yer alan kültürel ve doğal varlıkların sayısı dokuz olurken son olarak 2011 de Selimiye Camii ve Külliyesi nin (Edirne) tescil edilmesiyle bu sayı 10 a çıktı. Bu varlıklardan Göreme ve Kapadokya ile Pamukkale-Hierapolis doğal ve kültürel kategoride, diğerleri kültürel miras kategorisinde yer almaktadır. UNESCO nun geçici (endikatif) listelerinde ise Türkiye den 26 kültürel ve doğal varlık bulunmaktadır. Halen geçici listede bulunan ve Dünya Mirası ilan edilmesi için çalışmalar sürdürülen yerler şunlardır; Bursa ve Cumalıkızık Osmanlı Kentsel ve Kırsal Yerleşmeleri, Konya Selçuklu Başkenti, Alanya Kalesi ve Tersanesi (Antalya), Selçuklu Kervansarayları (Denizli-Doğubayazıt arasında bulunan 33 han, 2 kervansaray ve 1 cami), İshak Paşa Sarayı (Doğubayazıt/Ağrı), Harran ve Şanlıurfa Yerleşmeleri, Diyarbakır Kalesi ve Surları, Mardin, Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları (Van Gölü kenarı, Bitlis), Sümela Manastırı (Trabzon), Alahan Manastırı (Mut/Mersin), St.Nicholos Kilisesi (Demre/Antalya), St.Paul Kilisesi, Kuyusu ve Çeşmesi (Tarsus), Kekova Adası (Antalya), Güllük Dağı ve Termessos Milli Parkı (Antalya), Karain Mağarası (Antalya), Efes Ören Yeri (İzmir), Aphrodisias Antik Kenti (Aydın), Sagalassos Antik Kenti (Burdur), Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya), Perge Antik Kenti (Antalya), Antik Likya Uyarlığı Kentleri, Bergama (İzmir), St. Pierre Kilisesi (Hatay), Eşrefoğlu Camii (Beyşehir/ Konya) ve Göbeklitepe Arkeolojik Alanı (Şanlıurfa) 2006 yılında Somut Olmayan Dünya Mirası sözleşmesine de taraf olan Türkiye; 2008 de Meddahlık ve Ortaoyunu ile Mevlevi Sema Ayini, 2009 da Âşıklık, Karagöz ve Nevruz (İran öncülüğünde ve Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan Hindistan ve Pakistan ile), 2010 yılında Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Alevi Semahı ve Geleneksel Sohbet toplantıları ve 2011 de ise Keşkek olmak üzere bugüne kadar dokuz geleneği UNESCO ya tescil ettirmiştir. Öte yandan hem asıl hem de geçici listede Ankara dan bir varlık bulunmaması dikkat çekicidir. Ve bu listeler dikkatlice incelendiğinde görüleceği gibi daha çok tarihi ve kültürel değerlerin ön plana çıktığı UNESCO Dünya Kültür Mirası na, tarihi binlerce yıl öncesine uzanan Ankara dan bir yer önerilmemiş olması, başkentimizi için önemli bir eksikliktir. Ankara dan UNESCO Dünya Mirası na Bir Öneri Uluslararası Arkeoloji literatüründe Monumentum ancyranum (Ankara Anıtı) olarak geçen Augustus Tapınağı, Ankara daki günümüze kadar ulaşmış Roma eserlerinden en eskisidir. Hacı Bayram Camii nin bitişiğindeki tapınak; ankarader.indd 34 04.05.2012 17:10:19
35 burada daha önceleri yer alan Anadolu nun Ana Tanrıçası Kibele ve Ay Tanrısı Men için yapılan bir başka tapınağın yerinde inşa edildiği için her zaman kutsal sayılmış, çok özel bir mevkide bulunmaktadır. MÖ. 25-20 yılları arasında yapılan Augustus Tapınağı tarihe, Roma eseri olarak geçmiştir ama yapanlar Romalılar değil, Ankara nın bir önceki sahibi olan Galatlardır. Galatlar bu görkemli tapınağı, ülkelerinin Roma ya katılmasının şerefine ve tanrı statüsündeki tek Roma İmparatoru olan Augustus a bağlılıklarını göstermek için yapmışlardır. Tapınak önceleri, Galatların Koinon adı verilen din esaslı meclislerinin toplantı yeri olarak kullanılmıştır. Roma ve Bizans ın ilk zamanlarında tapınak olarak kullanılan yapı daha sonra bölgede Hıristiyanlığın yayılması üzerine bazı tadilatlar yapılarak ve yan duvarına pencereler açılarak kiliseye çevrilmiştir. Mimari açıdan plan ve cephe özellikleri dikkate alındığında Augustus Tapınağı, tipik Roma tapınaklarına benzetilebilir. Dört tarafını çeviren kolanlardan hiçbiri günümüze kadar gelememişse de ayakta kalan iki yan duvarı ve ana giriş kapısı, tapınağın büyüklüğü hakkında bir fikir vermektedir. Bu konudaki kaynaklar, tapınağın iki metre yüksekliğinde bir platform üzerine inşa edildiğini, dar kenarında sekizer ve uzun kenarlarında 15 er olmak üzere etrafının kolonlarla çevrili olduğunu ve üç bölüm halinde olmak üzere, 360 metrekaresi kapalı, 2 bin metrekare bir alanı kapsadığını yazmaktadır. Augustus Tapınağı nın çok önemli bir özelliği daha vardır. İmparator Augustus un ölümünden kısa bir süre önce bıraktığı dört önemli belgeden, sadece bu tapınağın duvarlarına da aktarılan sonuncusu günümüze kadar gelebilmiştir. Augustus un, tüm servetini varisleriyle birlikte Roma halkına bıraktığı vasiyetnamesinin (1) yanı sıra, kendisi için düzenlenecek cenaze töreni hakkındaki buyruklarını (2), imparatorluğun askeri ve mali durumu hakkındaki bilgileri (3) ve de yaşamı boyunca yaptığı işleri (4) anlatan bu belgelerden ilk üçü zaman içinde kaybolmuştur. Tanrılaşmış Augustus un Yaptığı İşler (Res Gestae Divi Augustus) olarak adlandırılan mayıs 2012 ankarader.indd 35 04.05.2012 17:10:19
36 ankarader.indd 36 04.05.2012 17:11:52
37 ve Ondokuz yaşımda kendi teşebbüsüm ve paramla bir ordu kurdum... diye başlayan ve de bir anlamda tarihe hesap veren Augustus un son belgesi (enteresandır!) Anadolu nun üç ayrı yerinde bulunmuştur. Augustus Tapınağı nın duvarlarına Latince ve Yunanca olmak üzere iki dilde yazılan bu metinlerin, Yalvaç ta (Antiocheia) bulunan Latince ve Uluborlu da (Apollania) bulunan Yunanca versiyonları ise halen Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde görülebilir. Tanrılaşmış Augustus un Yaptığı İşler 35 maddeden ve daha sonra eklenen dört ek maddeden oluşur. Tapınağın içine girmediğimiz için yakından görmediğimiz bu metinlerin; Latince olanın giriş (Pronaos) bölümündeki duvarların iki iç yüzünde, Yunancasının ise ana tapınağın (Naos) dış yüzünde bulunduğunu ancak kaynaklardan öğreniyoruz. Dünya Anıtlar Fonu nun iki yılda bir yayımladığı mutlaka kurtarılması gereken 100 eser listelerine 2002 ve 2004 yıllarında olmak üzere iki kez giren Agustus Tapınağı, bitişiğindeki tarihi camiye yaslanan bir duvarı nedeniyle, sanki bu duvar yıkılsa diğerine vereceği zararı düşünerek, zamana karşı direnmektedir. Halen yıkılma tehlikesi altındaki, 2 bin yıllık tarih hazinesi Augustus Tapınağı nın içine girilemiyor ama dışarıdan görülebildiği kadarıyla bile Ankara nın köklü tarihinden görkemli bir kesiti yansıtmaya devam ediyor. Augustus Tapınağı bütün bu özellikleriyle ve duvarlarında, Roma daki orijinali dahil başka bir kopyası günümüze kadar gelemeyen Augustus un vasiyetnamesini bulundurduğu için UNESCO nun Dünya Kültür Mirası Listesi ne kuvvetli bir aday olabilir. Kanaatimize göre Augustus Tapınağı, UNESCO nun bu konudaki altı ölçütünden birincisini kısmen, diğerlerini tamamen karşılamaktadır. Bu adaylık ayrıca dünyada birçok kutsal yapının kaderi olan; mevcut bir tapınağın yıkılarak yerine yeni bir dinin tapınağının inşası geleneğinin aksine ve hatta bu tapınağın kendisi de daha önce onun yerinde bulunan bir başka kutsal mekanın üzerine inşa edildiği halde, burada yapılan Hacıbayram Camii için Augustus Tapınağı nı yıkmayarak camiyi, hemen bitişiğine inşa den Türk hoşgörüsünü de dünyaya tanıtacaktır. Dünyadaki ve Türkiye deki diğer Dünya Mirası yerlerde olduğu gibi,unesco Dünya MirasıLogosunun, Tapınağın önüne yerleştirilmesi Ankara ya çok önemli bir kültürel değer katacağı gibi, uluslararası literatürde Ankara Anıtı olarak anılan Augustus Tapınağı nın adaylığı dahi Ankara nın adının bir kez daha dünya turizm çevrelerince tanınmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak Augustus Tapınağı, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde Ankara yı temsil edecek gerçekçi ve kuvvetli bir adaydır ve de kapsamlı bir hazırlık prosedürü gerektiren bu adaylık için gerekli işlemlere hiç vakit kaybetmeden başlanmalıdır. mayıs 2012 ankarader.indd 37 04.05.2012 17:12:44