TÜRKIYE DIYANET VAKFI. Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi. Islam Kadm ve Toplum (Kadm Pane/leri) Sempozyurnlar ve Paneller Serisi: 42

Benzer belgeler
2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE

TÜRKIYE DIYANET VAKFI. Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi. Islam Kadm ve Toplum (Kadm Pane/leri) Sempozyurnlar ve Paneller Serisi: 42

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Yaşamımızdaki Referans,

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TÜRKIYE DIYANET VAKFI. Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi. Islam Kadm ve Toplum (Kadm Pane/leri) Sempozyurnlar ve Paneller Serisi: 42

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

TÜRKIYE DiYANET VAKFI. Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi. Din-Kültür ve Çağdaşhk Yılı Kutlu Doğum Sempozyumu Tebliğ ve Müzakereleri

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

MEVLIDve SULEYMAN ÇELEBI

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

iyi geceler güzel ilk yar'larımızın değerli dostları,

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran :59

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

MEVLIDve SULEYMAN ÇELEBI

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

ÇAKILTAŞLARIYLA YARIM ASIR FEHİM İBRAHİMHAKKIOĞLU ÇAKILTAŞLARIYLA RESİM SERGİSİ

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

Azrail in Bir Adama Bakması


İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

:30-12: :30-12: :30-12: :30-12: :30-12:30 AYHAN KAYA


Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Başarının Yöntem i İLKOKUL KOLEJİ.

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

snevi den ( Me 8şirli) r H i k â y ele

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

T.C. M İLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye K urulu Başkanlığı


7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

AYRILMAMAK ÜZERE İNKIYAD ETMEK.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Kaleme Gelen SÖZE BAŞLARKEN

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Dezavantajlı Gruplar Psiko-Sosyal ve Manevi Bakım

MECLİSİMİZİN DEĞERLİ ÜYELERİ, VAKFIMIZIN KIYMETLİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, SAYGIDEĞER MÜTEVELLİLER VE SEVGİLİ GENÇLER,


EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Güzel Bir Kitap: 'İslam Estetiği'

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

4. Habib-i Neccar Hz. Anma Etkinlikleri

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

İYİLİK AİLEDE BA ŞL AR

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

HLM ye göre İÇ HUZURU

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

T.C. BAŞBAKANLIK Diyanet İşleri Başkanlığı. (İl Müftülüğü)

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Editör. Din Eğitimi. Yazarlar Doç.Dr. Hacer Aşık Ev. Doç.Dr. Hasan Dam

BİZ MUTLU OLALIM DİYE

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

ÖN SÖZ fel- sefe tarihi süreklilikte süreci fel- sefe geleneği işidir

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER DERSİ (İSLAM, I-II) ÖĞRETİM PROGRAMI

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

DERGÂH YAYINLARI 786 Felsefe 53 İslâm Felsefesi Dizisi 3 Sertifika No ISBN Baskı Mayıs Dizi Editörü Cahid Şenel

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KÖRLER ÜLKESİNİN GÖREN GÖZLÜLERİ

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

ETİK VE TASAVVUF -Felsefî Diyaloglar-


ALAN BİLGİSİ YAYINLARI. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİ / ALAN BİLGİSİ Editör: Doç. Dr. Abdullah ŞAHİN

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su

Üç nesil Anneler Günü

DİLŞA DENİZ Yol/Rê: Dersim İnanç Sembolizmi

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Esmâu l-hüsnâ. Çocuklar ve Gençlere, 4 Satır 7 Hece

Mekke; Kabenin etrafında Öteller

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Transkript:

Islam Kadm ve Toplum (Kadm Pane/leri) Yayın No: 397 Sempozyurnlar ve Paneller Serisi: 42 Bütün Hakları Türkiye Diyanet Vakfı'na aittir ı. Baskı, Mart 2008, Ankara, 1.000 adet ISBN 978-975-389-531-6 08.06.Y.0005.378 Redaksiyon : Dr. Mehmet BULUT Kapak ve Iç Tasarım: Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Mat. ve Tic. işi. Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu'nun 12.09.2006/35-6 sayılı kararıyla uygun görülmüş ve Mütevelli Heyeti'nin 02.05.2007/1237-21/a sayılı kararıyla basılmıştır. Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi'nin dizgi, fotomekanik, ofset ve cilt tesislerinde hazırlanıp basılmıştır. TÜRKIYE DIYANET VAKFI Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi OSTIM Örnek Sanayi Sitesi ı. Cadde 358. Sokak No: ll 06370 Yenimahalle 1 Ankara Tel: 0312. 354 91 31 (pbx) Faks: 354 91 32 e-posta: tdvyayin@diyanetvakfi.org.tr

Peygamber Emaneti Olarak " Aşıklık Ya Da Kadınlık Dr. Fulya BAYRAKTAR* --~...,_,~~~-4pı---~ Efendim, bugün burada Hz. Peygamber hakkında konuşmak için bulunuyoruz. Peygamberlerden bahsedilen yerlerde onların huzurunda olduğumuz söylenir. Dolayısıyla Hz. Peygamberin manevi huzurunda bulunuyoruz. Bu huzura layık olalım inşallah diyerek sözlerime, Hz. Peygamberin kusurlan bağışlayıcılığına sığınarak başlamak istiyorum. Bugüne dek pek çok platformda, İsHim açısından kadın, veya Hz. Peygamber gözüyle kadın değerlendirildi. Bu değerlendirmelerden hareketle de, bu kez kadın açısından İslamiyet ya da kadın açısından Hz. Peygamber değerlendirildi ki, işte bu noktada, belki de yanlış olabilecek olan bir değerlendirmenin karşısında fikirler üretildi. Yani çoğu zaman, İslam' a ait olamayabilecek olan, İslam açısından doğru okunmamış da olabilecek olan bir kadın tasavvuru karşısında, bu tasavvurla mücadele edildi. Belki de bu sıkıntıları hertaraf edebilmek için, meseleye bu kavramları; kadını ve erkeği, ayırarak değil de, birleştirerek bakmak gerek. Zira İslam, tevhid dinidir. İnsan, aynı bir varlığın kadın ve erkek tarafı olarak okunduğunda, onlan birbiri için anlamlandırmak daha rahat olacaktır. İnsan varlığına baktığımızda, zaten aslında bunun böyle olduğunu görmek hiç de zor değildir. Zira insan, bu dünyada hep, diğer tarafını arar. Tamamlanmaya çabalar. Yani aslında, Kur'an-ı Kerim'de huyurulduğu üzere; "kadın erkeğin, erkek de * Gazi Üniv. Fen-Edebiyat Fak.

Islam Toplum ve Kadın 1 61 kadının elbisesidir." Felsefece ifade edecek olursak; öteki-ben'idir. Tamamlayıcısıdır. Ve insan işte bu tamamlayıcı yı arar, tamamlanınayı arar. Yani ötekileştirmemek ve fakat öteki ile birleşrnek gerekir. Burada, kadınla erkeğin birbirinin tamamlayıcısı olduğuna vurgu yaptığını düşünebileceğimiz bir sembolik anlatım olarak Havva'nın, Adem'in vücudunun bir parçası oluşu hatırlanabilir.ve galiba Adem vücudundaki o boşluğu doldurmak, Havva da kopup geldiği, bir parçası olduğu o boşluğa dolmak arzusuyla yaşarlar. Bu bakımdan da onları bir bütünün farklı yanlan olarak değerlendirebiliriz. Yani. insan tamamlanmaya, tamam olarak Tanrı'ya ulaşınaya çabalar. Açık olan şudur ki; insan bu dünyada aslında hep "aslını" arar. Sevdiğini, Tanrı'yı arar. O'na ulaşmak için, kendisinde onun güzelliğini görebileceği birini arar. Elbette bu; nihai anlamda, kendisinde ilahi sıfatıann ve Tanrı katında övülmüş değerlerin en güzel biçimde aksettiği "Peygamber" olacaktır. Ama, kendinde, kendi eksikliğini duyan insan varlığı, hep yek-diğerini arar, "öteki"ni arar. Buna; "kendinde eksik olan erkek yanı veya kendinde eksik olan kadın yanı arar" da diyebiliriz. Yani aslında, içindeki ilahi nefesi hissedebilen herkes, asiolanın o nefes olduğunu fark eder. Yani kendindeki aymlığı fark eder. Ve tam da bu aynılığı fark ettiği anda asiolanın o nefes olduğu idrakiyle bu kez ayrılığı fark eder. İşte o ayrı olduğunu, bir parçasını hep içinde taşıdığı o nefes' i arar insan. Bu manada diyebiliriz ki; "İnsan, kendindeki bir boşluk olarak kendine verilmiştir." Ve işte insan o boşluğu tamamlamaya çalışır. Zaten insan, kendindeki bu kendisinin eksikliğini fark ettiği anda, insanlığını fark eder. İşte bu fark ediş, Aşk'ın fark edilişidir. Yani kendindeki boşluğu tamamlayacak olan bir "öteki" arayışıdır. Nihai olarak asıl "Aşk"a olan özlem ve "Asıl Aşk"ın aranışıdır. Evet, bu bir Aşk arayışıdır ki, kainat onunla, Aşk'la yazılmıştır. Nasıl ki, İslam tasavvufunda çok güzel ifadesini bulduğu gibi; Tanrı, Rahmet demiş olduğumuz bir hal ile kendini kendinden taşınyorsa; kendini, kendi olmayanda fark ediyorsa, insan da. kendini, kendi olmayan asli eksikliği olarak fark ediyor. Ve tekrar etmek istiyorum; işte bu, Aşk'ın fark edilişidir. Dolayısıyla her insanın, kendindeki bu boşluğu fark eden, kendisi gibi vuslat arayışında olan bir dosta; kendindeki, kendine nazaran olan boşluğu tamamlayacak bir dosta; bir yek-diğerine, bir baskasına ihtiyacı vardır. Tanrı'yla olan ilişkimiz, nasıl bir "vuslat" arayışı ise, insanla olan ilişkimizde; bizim gibi bir vuslat arayışında olanın aranışıdır. Ve işte, kadın olalım, erkek olalım, hepimiz için bu vuslat arayışını, hatta belki "vuslat"ı, kendisinde görebildiğimiz bir örnektir Hz. Peygamber. Hz.

62 1 Kadın Gözüyle Hz. Peygamber-I/ Peygamber, Tanrı değildir. O bir insandır. Ama o, insan ne demek ise, işte öyle insandır. Kendinde, insan olmanın ne demek olduğunu görebileceğimiz bir örnektir. Dolayısıyla o, aslında bakmamız gereken yegane "ayna"dır. O, kendinde ilahi güzelliği aksettiren bir aynadır. Bizler, o ilahi güzelliğin kendisinde en tam ve en güzel biçimde yansıdığı bir aynaya baktığımızda ise; aynı zamanda kendimize, yine o aynadan yansıyan görüntümüze de bakmış oluruz. Kadının oradan yansıyan görüntüsü ise, asırlar boyunca antolajik statüsü bile tartışılıruş olan kadının, oradan yansıyan görüntüsü ise; kadının evrensel antolajik statüsünü gösterir. Zamanla ve belki de bazı menfaatler nedeni ile İslamiyet'in kadın telakkisi ne kadar tahrif edilmiş olursa olsun, bu aynada gördüğümüz asıl ve paha biçilmez görüntü inkar edilemez. Orada kadın, Allah'ın emanetidir. Hz. Peygamber'den bunu öğreniyoruz. "Kadınlık",hem erkeğe, hem de kadına verilen bir emanettir. Çünkü o, yaratıcı hamlenin, kendisinde devam ettiği varlık tır. V e asıl önemlisi o, insan ruhunun Allah' a olan iştiyakının en kamil tecellisinin kendisinde bulunduğu bir ruha; müennes ruha sahipt!r. Burada, Beyazıd-ı Bistami'nin "Veliler Allah'ın gelinleridir" sözünü hatırlıyorum. Aşık olan beşer, erkek dahi olsa, artık o, Allah'ın gelinidir; kendindeki aşkı, kendindeki müennes tarafı bulmuştur. Anne-Marie Schimmel'in tabiri ile o, artık, "Ruhum bir kadındır" ikrarıyla, makamını aksettiıir. Tanrı'nın huzurunda olduğu anda Rilke'nin feryad ederek ifade ettiği gibi: "Tanrım, senin huzurunda ruhum bir müennestir." Ya da, bunun diğer veebesi olur: Erenler kadın da olsa, "Allah Eri"dirler. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, aynı bir varlığın iki tarafı olan kadın ve erkek, Allah'ın aşkı ile, insan varlığı olarak tevhid edilebilir. Çünkü bu, insan varlığı'na verilen bir ihsandır ve bunu doğru değerlendirmek gerekir. Bize emanet olduğunu Hz. Peygamber' den öğrendiğimiz; "kadınlık" denilen o ruh halinin ve seviyesinin idrakinde olmalıyız. Allah'a hasret çeken; Ruhun, "Kadın" zaviyesi olarak tasvir edilir. İslamiyet kadını, antolajik olarak işte böyle bir statüye oturtmuştur. O, "Aşk"ın sahibi olarak değerlendirilir. O, maddi olduğu kadar manevi sahada da çoğaiabilen bir varlıktır. Unutmamalıyız ki, Hz. Peygamber de, Hz. Hatice ile Paygamberdir. Hz. Hatice'nin ona inanmasıyla beraber, o ana kadar kendi içinde Peygamber olan, şimdi artık bütün cihan için Peygamberdir. Bunun sembolik anlamı iyi değerlendirilmelidir. Bir kadının imanı, Hz. Peygamber'in peygamber

Islam Toplum ve Kadın 1 6!f oluşunun tasdikidir. Bir kadın, vahyin elçisi karşısında bütün bir dünyayı temsil eder. Vahyin elçisi ise, bütün zamanlar ve bütün mekanlar için Peygamberdir. Ve yine bir kadının ifadesi ile; Hz. Aişe'nin ifadesi ile tekrar tekrar fark ederiz ki: "Hiç şüphe yok ki o, herhangi bir insan değildir. O, bir peygamberdir." Ve dikkat ediniz, bu samimi ve iç~en ifade, bir eşin itirafıdır. Hz. Peygamber, evrensel bir insan-ı kamil örneğidir. Alemierin kendisi için yaratıldığı, kendisi ise ancak alemiere rahmet olarak yaratılan bir insandır. Tanrı'nın güzelliği onda akseder. Dede Ömer Rüşenl'nin unutulmaz beytinde ifade edildiği gibi; Hüsnünün aksin ruh-ı dilberde peyda eyledin Çeşm-i aşıkdan dönüp (;inz temaşa eyledin. Bu beyit bize, güzel bir ruhta akseden; sevgilinin ruhunda akseden Tanrı'nın güzelliği kadar, yine kendisinde Tanrınazarı bulunan Aşık'ın gözü ile bakmanın da önemini vurgular. En az Tanrı' nın güzelliğinin aksi mertebesindedir aşkın gözleri. Hz. Peygamber söz konusu olduğunda, bütün bir kainattır o gözler; ama, önce Hz. Hatice'nin gözleridir. İşte o aşık, bir kadındır.. Dolayısıyla kadın, "asıl aşık" figürü olarak da okunabilir. Ve o aşık'ın gözünde Hz. Peygamber, hem aşık olunandır, hem aşıktır ve hem de aşk'tır. Zira insanı asıl Aşk'a götürecek olan asıl örnektir. "Mecnün'a Leyla için mecnün dedikleri gibi, Leyla'ya da mecnünun perestij kıblesinden Leyla dendiğini" ve aşkın bu diyalektik yapısını unutmamak gerekir. Bu durumda kadın, ister rüh-ı dilher olsun, ister o rüh-ı dilber'i temaşa eyleyen çeşm-i aşık olsun; kendisini aşkla yaratana yönelen bir aşk varlığıdır. Kendindeki boşluğu baskasına yönelerek fark eden, başkasında kendi aşkınlığının manasını bulabilen bir aşk varlığıdır. Zira o, evrensel olan, bütün zaman ve mekanlar için olan bir insan-ı kamil'in, Hz. Peygamber'in muhatabıdır. Burada muhatap, bir şekil değildir. O, bir manadır. Bu nedenle, aşık için o mana, ilahi nefes'in manasıdır. Aşk, bir şekle karşı değildir. Hatta aşk, şekli hiç görmemektir. Belki de Hz. Peygamber söz konusu olduğunda, bir şekil göz önünde olmaksızın duyulan bu aşkın, asıl aşka en yakın olanı oluşu bu yüzden dir. Aşk, şekildeki aşkınlığa, o şekildeki manaya karşıdır. Yani aşk, isterse insandaki tecelllsine olsun, nihayetinde hep, mutlak varlığa duyulan aşktır. Ancak, şekli aşmakla birlikte, mutlak varlığı kendisinde en iyi yansıtana karşı daha çok duyulur. Kendinde onu en iyi yansıtansa; kendini aradan en çok kaldırandır. Yani, daha önce de ifade edildiği gibi, o, bir "ayna" olandır.

64 1 Kadın Gözüyle Hz. Peygamber-ll Kendini asıl varlık için feda etmek, kendini kendinde yok ederek, Onda var etmek mertebesi de, herhalde ancak bir Peygamber' in mertebesi olabilecektir. O peygamber ki; bu sır, onun adında gizli olsun. İşte "Hz. Ahmed"in sırrı da, belki buradadır. "Ahmed"deki, insanı sembolize eden "mim" kalkınca geriye, "ahad" kalıyor. Galiba aşıklar, kadın da olsa erkek de; Hz. Peygamber'de Allah'ın sevgisini ve birliğini görüyorlar. "Ahmed"de gizli olan "Ahad"ı görüyorlar. Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.