santralistanbul Küresel Sorunlar Platformu http://www.platformforglobalchallenges.org http://www.twitter.com/pgchallenges http://www.facebook.com/kureselsorunlarplatformu İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü
Dünya ve Türkiye kamuoyunun dikkati her ne kadar Suriye üzerine yoğunlaşmış olsa da bugün Irak ta yaşanan gelişmeler aslında tüm Ortadoğu bölgesinde yaşanacak bir sıcak çatışmayı ve dünya genelinde bir soğuk savaşı tetikleyebilecek nitelikte. Zira Irak her an etnik ve/veya mezhep temelli bölünebilir ve sonuçta bölgedeki birçok ülkeyi etkileyebilecek bir durum oluşabilir. Irakiye İttifakı nın önemli bir özelliği Sünniler tarafından desteklenmesine rağmen Şii bir Başbakan adayı Allavi nin başta olmasıydı. Bu da ülkenin çoğulcu yapısına denk düşen bir stratejiydi aslında. Irak ta 2010 yılında yapılan seçimler Irakiye ittifakının zaferiyle sonuçlanmıştı. Iyad Allavi liderliğindeki Irakiye İttifakı yüzde 24,48 oy oranı ile birinci parti olmuş, Başbakan Nuri el Maliki nin liderliğindeki Hukuk Devleti İttifakı ise yüzde 24,02 ile seçimden ikinci parti olarak çıkmıştı. Irakiye İttifakı nın önemli bir özelliği Sünniler tarafından desteklenmesine rağmen Şii bir Başbakan adayı Allavi nin başta olmasıydı. Bu da ülkenin çoğulcu yapısına denk düşen bir stratejiydi aslında. Ancak Nuri el Maliki nin seçim sonuçlarına itiraz etmesi, mezhepsel ayrımlar konusunda hassas olan Irak siyasetini büyük bir belirsizliğe sürükledi. Uzun süre boyunca hükümetin kurulamamasının sonucunda Irakiye İttifakı nın üç önemli liderinden biri olan Sünni lider Tarık el Haşimi nin de çabalarıyla Allavi ikna edildi ve Irak ta hükümet Maliki Başbakanlığında kuruldu. Hükümet içerisinde Irakiye İttifakı ndan da bakanların yer almasıyla Irak ta nihayet istikrar beklentisi yükselmiş oldu. Ancak Aralık ayında ABD askerlerinin ülkeyi terk etmesinin üstünden 24 saat geçmeden, Maliki yaptığı bir manevrayla zaten kırılgan olan Irak siyasetini daha da kırılgan bir noktaya taşımış oldu. Maliki; Sünni lider Tarık el Haşimi nin terör örgütlerine yardım ettiği iddiasıyla hakkında tutuklanma emri çıkartılmasını sağladı. Bunun üzerine Tarık el Haşimi nin korumaları ve Cumhurbaşkanlığı nda kendisine bağlı olan bir grup tutuklandı. Haşimi ise Erbil e doğru yola çıktı. Aralık ayından bu yana Erbil de Barzani nin güvencesi altında yaşayan Haşimi son iki haftadır, Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye ye ziyaretlerde bulundu. Türkiye ziyaretinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Haşimi, bu ziyaretleri sırasında kendisine destek aradı. 2
Haşimi çevresinde devam eden söz konusu gelişmeler sadece bir liderin yaşadığı trajediden ibaret değil elbette. Haşimi nin taşıdığı Sünni lider kimliği dolayısıyla, bu suçlamalar Sünniler ile Şiiler arasında bir gerginliğin oluşmasına yol açması bakımından önemlidir. Haşimi çevresinde devam eden söz konusu gelişmeler sadece bir liderin yaşadığı trajediden ibaret değil elbette. Haşimi nin taşıdığı Sünni lider kimliği dolayısıyla, bu suçlamalar Sünniler ile Şiiler arasında bir gerginliğin oluşmasına yol açması bakımından önemlidir. Haşimi olayı Irak ta bir kıvılcımın ateşlenmesini sağlayacak nitelikte bir olaydır. Nedenleri üzerinde durmak gerekirse; 1. Irak ta Sünni-Şii gerilimi dolayısıyla Irak bir iç savaşa sürüklenebilir ve bölünebilir. 2. Sünniler ve Kürtler kendilerine tanınan anayasal haklara dayanarak Irak tan ayrılabilirler. 3. Irak içerisinde Şii bir devletin kurulması ihtimali İran ın elini güçlendirebilir ve böylece dünya dengeleri açısından güçlü devletlerin Irak üzerinden soğuk savaş yaşamasına neden olabilir. 4. Kuzey de Kürtler bağımsızlık ilan edebilir ve Türkiye ile ilişkilerde gerginlikler olabilir. Tüm bu olası sonuçları değerlendirmeden önce Haşimi olayı neden yaşanmış olabilir analizini yapmakta fayda var. 1. Haşimi hakkında tutuklanma kararı çıkmasından hemen önce Maliki ABD yi ziyaret etmişti. Dolayısıyla, ABD nin yaşanacak gelişmelerden haberdar olduğu yada Maliki nin bu konuda ABD ye bilgi verdiğini düşünebiliriz. Bunun tersi bir durum olarak da ABD nin Maliki den böyle bir politika yürütmesini de istediğini varsaymak mümkün elbette. 2. Haşimi, Maliki nin son zamanlarda kadrolaştığı, Şii leri etkin pozisyonlara getirdiği, yolsuzluklara bulaştığı gerekçesiyle sıkla eleştirdiği biliniyor. Dolayısıyla zaten ciddi anlamda otoriterleşen Maliki, Haşimi nin bu muhalefetinin önüne geçmek için böyle bir çalışmanın içerisine girmiş olabilir. 3. Arap Baharı adı verilen halk ayaklanmalarının Suriye yi de kuşatması nedeniyle İran için stratejik olarak çok önemli olan Suriye nin Sünni bir yönetim tarafından yönetilme ihtimaline karşı, Irak ta güçlü bir Şii liderliği oluşturma çalışmalarının bir ürünü olabilir. Dolayısıyla Haşimi hakkında yürütülen bu strateji, direk İran kontrolünde gerçekleşmiş olabilir. Bu varsayımların hepsi aynı anda gerçekleşmiş olabileceği gibi bunların dışında başka önemli faktörler de olabilir elbette. Ancak burada üzerinde durulması gereken nokta; Maliki giderek otoriterleşen bir yönetimle Irak ı yönetmeye çalışırken ve bundan Sünni ve Kürtler de ciddi rahatsızlık yaşarken ABD nin tüm bu olup bitenlere 3
neden kayıtsız kaldığı konusudur. Irak a demokrasi getireceği iddiasıyla, Saddam Hüseyin i deviren ABD yönetimi neden şimdi Saddam gibi davranan bir Şii liderin hareketlerini görmezden geliyor. Tüm bu olup bitenler ABD nin kendi planı değilse eğer ve İran ın Maliki üzerindeki kontrolü de tüm dünya tarafından çok açık bir şekilde biliniyorsa, ABD hem Irak ta başarısız olmuş olmanın getireceği ağır yükümlülük hem de İran ın bölgede daha güç olmasını sağlayacak tüm bu gelişmeleri izlemesinin anlamı, anlaşılan o ki daha sonra ortaya çıkacaktır. Maliki nin otoriter tavrını sürdümesi sonucunda bölünen Irak üzerinden,suudi Arabistan, Katar, İsrail ve ABD bu durumda İran, Rusya ve belki de Çin ile soğuk bir savaş içerisine girebilirler. Haşimi olayının olası sonuçlarına geri dönersek eğer; Irak Kuzey de Kürtler, Orta kesimde Sünniler ve Güney de Şiiler olmak üzere zımmen bölünmüş durumdadır. Ancak Irak tan ayrılma isteği şu ana kadar ne Kürtler, ne Sünniler tarafından dile getirilmiş değil. Her ne kadar Irak ın genelinden farklı bir statüde olsa da Kürdistan Bölge Hükümeti Başkanı Mesud Barzani, Irak tan ayrılmak istemediklerini çok açık ifade etmiştir. Sünniler de Irakiye İttifakı nı destekleyerek ve Şii bir Başbakan adayı olan Allavi yi destekleyerek mezhepsel olarak ayrışma istemediklerinin altını çizmişlerdir. Dolayısıyla Irak ın bölünmesi şu ana kadar Sünniler ve Kürtler nezdinde istenilen bir durum değildir. Ancak Maliki hükümetinin hükümeti kurmasından hemen sonra giderek otoriterleşen bir rejim kurmaya çalışması hem Kürtleri hem de Sünnileri rahatsız etmiştir. Mesud Barzani Nisan ayında ABD ye yaptığı ziyarette Obama ya Maliki konusundaki rahatsızlıklarını iletmiş ve böyle devam edilirse Kürtler olarak farklı bir tutum içerisinde olacaklarını söylemiştir. Hakkında yakalama emri çıkartıldıktan sonra ilk kez Türkiye ye gelen Sünni lider Tarık el Haşimi de Barzani ye benzer açıklamalarda bulunmuştur. Haşimi; Eğer Maliki otoriter tavrını değiştirmezse ve benim üzerimden yaşanan krizi sonlandırmazsa Sünniler olarak bizler de farklı bir tutum benimseyeceğiz açıklamasıyla kırılmakta olan bir fay hattından söz etmiştir. Bunun yanı sıra Haşimi nin Barzani nin koruması altında olduğunu ve Barzani nin, Haşimi nin iadesini talep eden Maliki ye red cevabı verdiğini de bir kenara not etmekte fayda var. Dolayısıyla Haşimi olayı, Maliki nin politik manevrasıyla birlikte Irak ta bir bölünmeye doğru giden bir olayı temsil etmektedir bugün. Üzerinde düşünülmesi gereken başka bir konu da Irak ın bölünmesinin Türkiye ve dünya dengeleri açısından olumlu ve olumsuz sonuçlarının ne olacağı konusudur. Daha önce de belirttiğimiz üzere, Irak ın bölünmesi, her şeyden İran kontrolünde olan yeni bir Şii devletinin ortaya çıkmasına neden olacaktır. Esad ın devrilme ve sonrasında Sünni bir devletin ortaya çıkma ihtimaline karşın İran, Irak ta oluşacak bir Şii devletiyle bölgedeki etkisini istediği gibi sürdürebilecektir. Tabi bu durumda Suudi Arabistan, Katar, İsrail ve ABD bu durumda İran, Rusya ve belki de Çin ile soğuk bir 4
savaş içerisine gireceklerdir. Türkiye, Kürtler ve Sünni ittifakı; Türkiye ile çok yakın ilişkileri olan Sünni lider Haşimi nin Kürtlere sığınmasından sonra sıkça konuşulan bir senaryoyu ifade ediyor. Ayrıca Kürtler in bağımsızlığını kazanmasıyla henüz Kürt sorununu çözememiş Türkiye için de sıkıntılı bir durumu ifade etmektedir. ABD nin en yakın müteffikleri olan Türkiye ve Irak Kürtleri nin son zamanlarda yaşadıkları iyi ilişkiler, Kürt devletinin kurulmasıyla kötüleşebilir. Elbette bunun tam tersi bir durum da söz konusu olabilir. Türkiye nin iyi ilişkiler içerisinde olduğu Sünni Tarık el Haşimi ve Kürtler in oluşturacakları yeni bir ittifak sayesinde Türkiye, Irak üzerinde daha fazla etkili bir konuma gelebilir. Türkiye, Kürtler ve Sünni ittifakı; Türkiye ile çok yakın ilişkileri olan Sünni lider Haşimi nin Kürtlere sığınmasından sonra sıkça konuşulan bir senaryoyu ifade ediyor. Bu senaryonun üzerinde durulması; hem Türkiye nin Kürt sorununu çözebilecek bir potansiyeli içerisinde barındırmasından, hem de İran ın bölgedeki kontrolünün önüne geçilebilmesinden ileri gelmektedir. Dolayısıyla Irak ın bölünmesi Irak ın dışında Türkiye yi ve bölgeyi de ciddi bir şekilde etkileyecek durumları içerisinde barındırıyor. 5