18. ve 19. Yüzyıllarda Osmanlı da Modernleşme Çabaları 18. Yüzyıl Öncesi Osmanlı ve Bilim Osmanlı Devleti, İslam Dünya sında bilim ve teknolojinin durgunlaştığı ve hatta hızla gerilediği 14.yy da ortaya çıktı. 13.yy daki büyük Moğol istilası, Anadolu nun ve Mezopotamya nın ekonomik ve kültürel altyapısını temelden sarsmış, etkileri günümüze kadar gelen sonuçlar yaratmıştır. Bunun ötesinde, Osmanlı ların tedricen devraldığı Doğu Roma İmparatorluğu da tarihte bilimsel ve teknolojik katkılarıyla bilinen bir medeniyet bölgesi değildi, hatta başkent Konstantinapolis in sakladığı eşsiz antik Yunan yazmaları ve diğer bilgiler ancak İstanbul un alınmasından sonra götürüldüğü Rönesans İtalya sında önemli açılımlara neden olmuş; fakat 1000 yıl boyunca, Batı Roma da olduğu gibi Bizans ta bilim ve teknolojinin canlanmasına ve yeniden üretilmesine yol açmamıştı. Osmanlı, toplumunda da böyle bir hareket yaratamadı. Bunun nedeni, Türklerin göçebe bir kavim olarak bilimle ilgili olmadıkları, modern Arap milletlerinin geri kalmasının nedeni yerleşik kavimler topluluğunun yaşadığı medeniyetler kaynağı ön Asya topraklarını 400 yıl boyunca Türklerin yönetmiş olmasıdır. Bunlara ek olarak Haçlı Seferleri ve Moğol istilasının Mezopotamya yı istilasıyla bir daha kendine gelememesidir. - 18. Yüzyıla Kadar Osmanlılarda Müspet Bilimler İslam aleminde akli-müspet bilimler 12. ve 13. yy dan itibaren çeşitli iç dış nedenlerle hızlı bir gerileme sürecine girmiş, nakli-dini bilimlerin statik tekrarının getirdiği genel bir taassup her kademeye hakim olmuştur. Osmanlı Türkleri her ne kadar askerlik, yönetim, sanat ve edebiyat alanlarında büyük başarılar kazanmışlarsa da, İslama hâkim bu bilimsel tabuyu aşamamış ve inişe tabi olmuşlardır. Osmanlı da 18. ve 19. Yüzyılda Yenileşme Çabaları - İlk Yenileşme Çabaları Osmanlı nın 1683 Viyana bozgununu izleye büyük askeri yenilgilerden ve 2 barış antlaşmasından (1699 Karlofça 1718 Pasarofça) sonra 18.yy ın ilk yarısında Lale Devri denen süreçte başlayan ilk batılılaşma veya modernleşme çabaları her seferinde sert bir direnç ve başarısızlıkla karşılaşmış; fakat bu çabalar yeniden daha ileri bir düzeyde filizlenmiş, farklı dirençlere ve kayıplara rağmen ileriye doğru gidilmiştir. Nihai deneme ise Cumhuriyet döneminde, çok daha kapsamlı ve derinden bir modernleşme programı şeklinde yapılmıştır. Bu dönemin özelliği, ilk denemelerin aksine modernleşmenin sadece askeri idari veya hukuki bir reform değil, sosyal kültürel siyasi bir proje olarak bir bütünsellik göstermesidir. Osmanlı İmparatorluğu 18.yy a kadar aldığı askeri başarısızlıkları daha çok askeri teknik alanda aramışlar, böylece yetersiz reformlar ve teknoloji transferleriyle sadece çöküşü geciktirmeyi başarabilmişlerdir.
- İlk Sefaretler ve Osmanlı Ülkesinde İlk Matbaalar Osmanlı nın ilk matbaaları Avrupa da Gutenberg den yaklaşık bir kuşak sonra azınlıklarda ortaya çıkmıştır. İstanbul da 1495, Selanik te 1505, İtalya da 1480 de dökülmüş İbrani harfleriyle kurulan ilk Yahudi matbaaları İstanbul 1567 de ilk Ermeni matbaası, yine İstanbul 1627 de ilk Rum matbaası açılmıştır. İlk Türk matbaası ise 1726 da İstanbul da İbrahim Müteferrika tarafından açılmıştır. Matbaanın açımından önce matbaanın faydaları üzerine bir risale hazırlanarak padişahtan bir ferman şeyhülislamdan da fetva alınmıştır. Matbaa yönetimin üst kesimleri tarafından kabul görmüş; lakin matbaa da sadece dini olmayan yayınların basımına izin verilmiştir. İbrahim Müteferrika zamanında 23 cilt 17 eser basılmıştır. Bunların 11 i tarih, 3 ü dil geri kalanları ise faydalı bilimler; coğrafya, mıknatıs ve askeriye üzerinedir. - İlk Askeri ve Sivil Yenilik Düşünceleri Ve Uygulamaları İbrahim Müteferrika 1731 de Padişah 1. Mahmut a Milletlerin Döneminde İlmi Usuller adı altında Avrupa siyasi rejimlerini, askerlik usullerini ve Rusya devletinin reformlarını anlatan bir eser sunmuştur. Bu sırada Avusturya dan kaçıp gelen ve Müslüman olan Fransız General Humbaracılar adı altında 1735 yılında bir ocak kurdu. Bu ocakta deneyimli subaylar yetişirdi ve ocakla beraber mühendislik eğitimi veren bir okul da kurulmuştur. Bu olaylardan yaklaşık 40 sene sonra Osmanlı İmparatorluğu Rusya karşısında ağır bir yenilgiye uğrayınca topçuluk teknolojisinde geri kalındığı anlaşılmış ve bu yüzden Fransa dan gelen Baron de Tott yardımıyla, yeni usul topların dökülmesi istenmiştir. Yeni top teknolojisini hızla tanıyan ve kavrayan Osmanlılar, acilen bu topların bütün gemilere ve topçu sınıfına nakledilmesini istemiştir. Bu sayede Osmanlı Avrupa dan ilk ciddi teknoloji transferini yapmış oluyordu.daha sonra bu yeni teknolojiyi sahra ve sürat topçuları olarak geliştiriyorlar; fakat Osmanlılar bu teknolojyi karşılaştıktan 150 sene sonra benimseyebilmişlerdir. Topçu teknolojisi benimsendikten sonra Ruslardan öç alınmak istenmiş; lakin bu sefer disiplinsizlik yüzünden bozguna uğramışlardır (savaştan sadece 1 kişi dönmüştür). Topçu ocağının mühendis okuluna Fransız mühendisler getirilmiş ve Rusya-Fransa barışına kadar olan 2 senede 10 mühendis yetiştirilmiştir. 3. Selim zamanında ise amcası 1. Abdülhamit ten devir aldığı yeniliklere devam etti. Ruslara daha çok toprak kaybedilmesinden dolayı yenileşme hızını arttıran 3. Selim Humbaracılar ve Lağımcılar ocağını birleştirip yeni bir binaya taşıttırmıştır. Mühendis okulunu özel bir statüye getirtip Kara ve Deniz mühendishanesi olarak ikiye ayırıp ders konularını bölmüştür. Bu dersler Türkçe-Arapça-Fransızca- Geometri-Coğrafya-Trigonometri-Cebir-Topografya-Harp Tarihi-Entegral-Diferansiyel Hesap-Mekanik- Astronomi-İstihkam-Balistik-Fizik-Kimya. Bu mühendishaneler, mühendis okulundan daha çok Kara ve Deniz Harp okullarının temelini oluşturmaktaydı ve bu yeni Deniz Harp Okulu Osmanlı nın ilk mektepli kaptanlarını, denizcilerini ve gemi mühendislerini yetiştirecektir. Sürekli, ordunun Ruslara yenilmesinden dolayı 3. Selim Nizam-ı Cedit i kurdu ve giderlerini karşılamak için İrad-ı Cedit uygulamasına geçildi. Bu uygulamaya geçildikten sonra ne yeniçeriler ne de ayanlar bu durumdan hoşnut kalmayıp 3. Selim i tahttan indirttiler. - Tanzimat tan Cumhuriyet e Osmanlı da Bilim ve Teknoloji Osmanlı İmparatorluğu Lale Devri nden başlayarak 1. Abdülhamit ve 3. Selim dönemlerinde devam eden batılaşma hareketi, her seferinde bunu başlatan hükümdarın ve önde gelen devlet adamlarının ünlü yeniçeri ordusu ve tutucu güçlerin yani mollaların ve esnafın karşısında yenilgisi, çok kez de hayatlarını yitirmeleriyle sonuçlanmış ve reformlar daima yarım kalmıştır. Her reformdan bir şey kalmakla beraber, bu 2 adım ileri 1 adım geri yöntemiyle hızla ilerleyen Avrupa bilim ve teknolojisini yakalamak mümkün olmamıştır.
Amcasından devrik bir askeri sistem alan 2. Mahmut sabırlı ve dikkatli çalışarak 3. Selim in 30 sene önce denediğini 1826 da 2. Mahmut yeniçeri ocağını kökten kaldırarak başarmıştır. Yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla yenilikler hız kazanmıştır; yabancı dillerin kamuya girmesi ve hariciye nazırlığının kurulması, tercüme odasının kurulması, ilk Türk gazetesi olan Takvim-i Vekayi nin yayınlanmasıdır. Askeri modernleşme de ise kuzey komşusu olan ve çok hızlı bir şekilde ilerleyen Rusya yı değil, Osmanlı nın kendi vilayetlerinden biri olan Mısır ı örnek almıştır. Bu örnekleme de 2. Mahmut un yaptığı en büyük yanlış olmuştur. Mısır ı örnek alan Osmanlı Askeriye si, Mısır ın ayaklanmasını bastırmak için gitmiş; fakat Mısır ın ordularına 2 kez yenilerek (Akka-Kütahya) İstanbul ilk defa savunmasız kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu Mısır ı yenmek için Avrupa dan yardım istemiş ve bunun karşılığında 2. Mahmut un oğlu Abdülmecit 1839 yılında Tanzimat Fermanı nı ilan etmiştir. Tanzimat ın ilanından sonra Kırım Savaşı nda Rusları yenen Osmanlılar yanlarına Avrupa yı çekebilmek için 1856 yılında da Islahat Ferman ını yayınlamıştır. - Tanzimat ın İlk Eğitim ve Bilim Kurumları Mekteb-i Harbiye = 2. Mahmut zamanında kurulan ve Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordularına asker yetiştirmek için 1831 de kurulmuştur. Daha sonra ise 1864 te Harp Okulu olarak şekil değiştirmiştir. Gülhane Askeri Tıbbıye = Osmanlı nın ilk tıp fakültesi Tıbhane-i Amire 14 Mart 1827 de askerlere sıhhi ve cerrahi yardımda bulunmak için kurulmuştur. İhtiyacın artması üzerine Topkapı Sarayı nın Gülhane tarafına Cerrahhane-i Amire açılmıştır. Günümüzde ise GATA olarak adlandırılır. Maarif Nezareti= 2. Mahmut sivil bürokrat yetiştirmek için 1838 yılında Mekteb-i Maarif-i Adliye ve 1839 da Mekteb-i Ulum-u Edebiye kurdu. Bu iki okul ileride rüştiye sınıfına girecek ilk 2 okulun arasındadır. Daha sonra bu okullar 1847 de ilim ve fen bilimlerine daha çok ağırlık veren Darülfünun un kurulması ve eğitim birimlerinin Meclis-i Maarif-i Umumiye (Milli Eğitim Bakanlığı) nin düzenlemesi için kurulmuştur. Daha sonra Darülfünun kapatılarak sırayla 1870 de Darülfünun Osmanî, 1874 te Darülfünun Sultani, 1900 de Darülfünun Şahane kurulmuştur. Encümen-i Daniş= Darülfünun un açılmasına karar veren Meclis-i Maarif-i Umumiye 1851 de Encümen-i Daniş i kurdu. Burada tüm akademisyenler bulunmakta ve Darülfünun a gerekli kitapları hazırlayacaktır. Daha sonraları işlevliğini yitirip, sadece hukuki danışma birimi olarak kalacak ve ilerideki Danıştay ın temellerini atacaktır. Galatasaray ın Kuruluşu= Osmanlı Devlet inde 1870 lere kadar tam performans üniversite açılamasının sebebi orta öğretim sisteminin çok iyi çalışmamasıdır. 1867 de Sultan Abdülaziz in Avrupa gezisinden sonra 1868 ilk sultaniyi Fransızca okutulan Galatasaray Lise sini kurdu. Kuruluş amacının bir nedeni ise de 1863 te kurulan ve İngilizce eğitim veren Robert Koleji nin kültürel ve sosyolojik baskısını dengeleyebilmektir. Kurulan 2. Sultani ise Darüşşafaka dır. - 20. Yüzyıl Başında Bazı Bilimsel Alanların Durumu ve Gelişmeler
Matematik= 18.yy sonunda mühendis okullarında trigonometri okutulmuş, daha sonra ise 1831-1834 yıllarında diferansiyel, integral, küresel trigonometri işlenilmiştir. 19.yy ın sonuna kadar pek ilgi gösterilmemiştir. Fizik= 1827 de askeri okullarda okutulmaya başlanılmıştır. 19.yy ın ikinci yarısından sonra Avrupa dan fizik bilgileri alınmış ve çevrilmiştir. 1870 de Darülfünun-u Sultaniye ye fizik dersi girmiştir. Astronomi= Osmanlı yazarları 17yy dan beri Kopernik sistemine değinmelerine rağmen dikkate alınmamıştır. Ancak 1823 ten sonra Fransız astronomi yöntemleri incelenerek güncel astronomi hayata girmiştir. Kimya= Modern kimya, askeri mektepler ve tıbbiye öğrencileri için Avrupa dan ders kitapları çevrilmiştir. 1834 te Lavosier in 4 cilt eseri Türkçeleştirilmiştir. 1844 te Galatasaray daki Askeri Tıbbiye de ilk kimya laboratuarı kurulmuştur. Zooloji= 19.yy ın ilk yarısında eğitim müfredatına giren zooloji, 1870 li yıllarda ilk kitabı yayınlanır. Botanik= Dr. Bernard 1844 te ilk Türk farmakopesi yayınlamıştır. 165 te İlmi Hayvanat ve Nebatat adlı Türkçe eser yayımlanmıştır. Jeoloji= 1850 li yılların ortasında Askeri Tıbbiye de okutulmaya başlanılmıştır.1853 yılında ilk Türkçe jeoloji kitap yayınlanmıştır. Coğrafya= Modern coğrafya 18.yy sonunda mühendishanelerin kuruluşlarıyla Osmanlı ya girmiştir. 1804 te ilk atlas kitapçığı basılmış ayrıca 1831 ve 1856 da 2 ayrı coğrafya ders kitabı yayınlanmıştır. Tıp = 19.yy da mikrobiyoloji alanında araştırmalar yapılmıştır 1887 de kuduz aşısı Osmanlı da üretilmeye başlanılmıştır. Bakteriyoloji alanında ise görülen hastalıkların etkisi oldukça fazladır. Mantık Felsefe Psikoloji= Felsefe Osmanlı toplumuna 19.yy da Aristo mantığı benimsenerek girmiştir. İlk mantık kitabı 1860 da yapılan bir çeviridir. 1877 de ise ilk Türkçe eser olan Miyar-ı Sedat yayınlanmıştır. İlk psikoloji kitabı 1870 de yayınlanmıştır. Tarih= Osmanlı 18.yy ın başında saraya vakanivüs (chronicler) tayin edilmiştir. 1869 da okullara umum ve Osmanlı tarihi olmak üzere 2 ders eklenmiştir. 1850 lerde de ilk tarih kitabı yayınlanmıştır. Arkeoloji= Osmanlı da ilk müze 1846 da Aya İrini Kilise sinde açıldı. 1881 de de bir arkeoloji müzesi kurulmuştur. Sosyoloji= 1910 yılında Ziya Gökalp tarafından İttihat ve Terakki okullarında ders olarak konulmuştur. İktisat= Bilinen ilk Türkçe kitap 1830 larda basılmıştır. İlk iktisat dersi 1859 da Mekteb-i Mülkiye de verilmiştir. 1880-1900 yılları arasında da iktisat kitap basımlarında artış yaşanmıştır.
- Osmanlı nın Eğitim ve Öğretim Mirası Cumhuriyet, imparatorluktan bir Darülfünun buna bağlı 5 fakülte, 9 yüksekokul. Buralarda okuyan 3000 öğrenci ve 300 kadar öğretmen devraldı. Aynı dönemde İstanbul da 178 medresede yaş ortalaması 35 olan 7000 civarında medrese öğrencisi bulunuyordu. Başta Harbiye ve Bahriye olmak üzere Askeri Tıbbiye, askeri liseler, özel ve devlete ait ilk mektepler, orta mektepler, teknik orta eğitim kurumları bulunuyordu. Osmanlı nın Cumhuriyet e bıraktığı okullar : Darülfünun-u Osmani= 1924 te İstanbul Darülfünun olarak adı değiştirilmiştir. 1933 üniversite reformuna kadar Cumhuriyet in yenileşme hareketlerine yardımcı olmaya çalışsa da hep geride kalmıştır.1933 te İstanbul Üniversitesi olarak görev değiştirmiştir. Yüksek Mühendis Mektebi= 1909 da Mühendis Mektebi Alisi olan okul, 1928 te yüksek mühendis mektebi olarak isim değiştirmiştir. 1944 te ise İTÜ olarak adını alıp; inşaatmakine-mimari-elektrik-mimari şubeleri fakültelere dönüştürüldü. Böylece 18.yy ın son çeyreğinde başlayan mühendislik öğretimi 150 yıl sonra akademik bir kuruma döüşmüştür. Mekteb-i Mülkiye= 1859 da kurulan okul, 1915 te kapatılmış 1918 de tekrar açılmıştır. 1935 de Siyasal Bilgiler okulu adını aldı ve 1936 da Ankara ya taşındı ve 1950 de Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak Ankara Üniversite ne taşınmıştır. Baytar Mekteb-i Âlisi= 1842 de veterinerlik eğitimine başlanmış olunup, 1849 da veterinerlik sınıfı, 1888 de veterinerlik okulu kurulmuştur. 1928 de Yüksek Baytar Mektep i olarak isim değiştirmiş, 1937 de Ankara ya taşınmış ve 1948 de Veterinerlik Fakültesi olarak Ankara Üniversite sine katılmıştır. Halkalı Ziraat Mekteb-i Âlisi= 1846 da kurulmuş, 1928 te kapatılıp 1933 te Ankara da Ziraat Fakültesi Kurulmuştur. Orman Mekteb-i Alisi= 1857 de İstanbul da orman mektebi açıldı. 1934 de Ziraat Fakültesi ne bağlanan okul, 1948 de İstanbul Üniversitesine Orman Fakültesi adıyla katılmıştır. Sanayi-i Nefise Mektebi= 1883 de açılan bu okul Türkiye nin ilk güzel sanatlar okuludur. 1982 de Mimar Sinan Üniversitesi ne dönüştürülmüştür. İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu= 1883 de kuruldu, 1938 de İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret okulu adını aldı. 1982 de İktisadi ve Ticari İlimler Akademileri adını alıp, Marmara Üniversitesi nin temellerini oluşturur. Meslek Okulları= -Tarım okulları -Telgraf Fen Mektebi
Dorukcan Özköse 20726675 Gıda Mühendisliği