1838 NÜFUS SAYIMINA GÖRE AYDINCIK IN (KIZIL KÜNBED) NÜFUS YAPISI

Benzer belgeler
AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

NÜFUS VE TEMETTUAT DEFTERLERİNE GÖRE BOZKIR KAZA MERKEZİ NİN DEMOGRAFİK YAPISI, SOSYAL VE EKONOMİK ÖZELLİKLERİ ( )

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir.

TANZİMAT DÖNEMİ NDE AHIRLI KÖYÜNÜN NÜFUS VE EKONOMİK YAPISI POPULATION AND ECONOMIC STRUCTURE OF AHIRLI VILLAGE DURING TANZİMAT PERIODS

1834 VE 1840/41 TARİHLİ NÜFUS DEFTERLERİNE GÖRE KARASINIR VE ELMASUN (GÜNEYSINIR)

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 81, Kasım 2018, s

820 NUMARALI TEMETTUÂT DEFTERİNE GÖRE TANZİMAT IN İLK YILLARINDA MUCUR VE HACIBEKTAŞ IN DEMOGRAFİK YAPISI VE SOSYAL DURUMU

TARİH BOYUNCA ANADOLU

AYDINCIK NÜFUS DEFTERLERİ

1834 TE YOZGAT IN DEMOGRAFİK YAPISI

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ


KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KİTAP TANITIMI/BOOK REVIEW

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği. Sosyal Bilimler Enstitüsü

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

ELBİSTAN ALAUDDEVLE BEY CAMİİ (CAMİİ KEBİR, ULU CAMİ)

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

TEMETTUAT DEFTERLERİNE GÖRE KURUCAŞİLE 1 DİVANI

BALIKESİR KAZASI ( )

BEYDAĞ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU

TARİH İNCELEMELERİ DERGİSİ XXIX. CİLT DİZİNİ / INDEX

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET YILLIĞI NDA BURDUR Osman KOÇIBAY BURDUR VİLÂYETİ

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

Şahıs Adlarından Hareketle Göç ve İskan Tarihi Çalışmalarına Bir Katkı: Cincife Nahiyesi Örneği

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

ŞANLIURFA YI GEZELİM

I Numaralı Kıbrıs Ceziresi Nüfus Defterinin Tanıtımı

TÜRK - İSLAM MEDENİYETİ

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ

EBUTAHİR KAZASI NÜFUS VE TOPLUM YAPISI 1834 M (1250 H.) Salih AKYEL 1

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Cabir DOĞAN TARİHLİ TEMETTUAT DEFTERİNE GÖRE ISPARTA SANCAĞI EĞİRDİR KAZASI YUKARI GÖKDERE KÖYÜ NÜN SOSYAL ve EKONOMİK YAPISI

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

Araştırma Notu 14/163

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ JOURNAL OF STUDIES IN TURKOLOGY

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 6920 VE 6921 PARSELLERE AİT

İktisat Tarihi I

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

TARİHÇE Birincisi: İkincisi: Üçüncüsü:

KARAR İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı nın tarih ve 820 sayılı yazısı görüşüldü.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü/Tarih Anabilim Dalı/Yeniçağ Tarihi Bilim Dalı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

(1983) Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; , 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA ÇORUMLU KAZASINDA (NEFS-İ ÇORUMLU) TEŞEKKÜL EDEN MAHALLELER

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

DİYARBAKIR İLİ, KAYAPINAR İLÇESİ, ÜÇKUYULAR GECEKONDU ÖNLEME BÖLGESİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Mart 2014 March 2014 Yıl 7, Sayı XVII, ss Year 7, Issue XVII, pp DOI No:

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

MİLAS TAKİ KENTLEŞME SÜRECİNİN TÜRKİYE GENELİNDEN FARKLILAŞMASI VE NEDENLERİ

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi

İLK OSMANLI NÜFUS SAYIMI NDA (1830) TAŞKÖPRÜ 1. Prof. Dr. Eyüp AKMAN 2

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İBRAHİM BEDRETTİN ELMALI SEMPOZYUMU

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

Doç. Dr. Mustafa Alkan

. Uluslararası Akdeniz Karpaz Sempozyumu: Lefkoşa - KKTC

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

Siyakatle yazılmış bir tımar defteri örneği

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

OSMANLI DAN GÜNÜMÜZE KÜTAHYA ŞEHRİNİN YAPI TAŞLARI: MAHALLELER

Doktora İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000

Transkript:

1838 NÜFUS SAYIMINA GÖRE AYDINCIK IN (KIZIL KÜNBED) NÜFUS YAPISI Ebubekir GÜNGÖR 1 Özet Osmanlı Devleti döneminde ilk defa Sultan II. Mahmut un yaptırdığı nüfus sayımları çerçevesinde Yozgat ın en kuzeyindeki Aydıncık ilçesi nüfusu da vergi ve asker kaynağı bakımından kayıt altına alınmıştır. İlçe, XIX. yüzyılda Zile kazası sınırları içinde yer alıp, Kızıl Künbed adıyla nahiye statüsündedir. Günümüzde Kümbet ovası olarak da adlandırılan bölgenin 1838 yılında tutulan nüfus defterine göre nüfusun coğrafi ve idari durumu ile sosyal ve etnik gruplara dağılımını belirlemek mümkündür. Defterlerde eğitim-öğretim, ticaret ve ticari ilişkiler ile meslek grupları ve kişilerin özür durumuna dair önemli veriler bulunmaktadır. Nüfusun genelde köylerde yaşamakla birlikte, nahiye sınırları içerisinde hayvancılıkla iştigal eden yabancı Müslüman statüsüne haiz dikkate değer nüfusu bulunmaktadır. Çalışmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivindeki Kızıl Künbed nahiyesi verilerinin bulunduğu 2509 numaralı nüfus defteri incelenmiştir. 1839 ve 1841 yıllarında yapılan sayımlarda bölgede muhtelif mahallelerde yaşayan Müslümanlar, fiziki özelliklerine göre kaydedilmişlerdir. Tebliğde defter esas alınmak suretiyle ahalinin etnik özellikleri değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Aydıncık, Kızılkünbed, Kümbet ovası, Çepni, Cihanbeyli Abstract Population Structures Of Aydincik According To 1838 Censuse The population of the district of Aydıncık, which is located in the northernmost of Yozgat, was registered as being a source of tax and soldier with the first censuses made by Sultan Mahmut II. Aydıncık was a village with the name of Kızıl Künbed in the borders of Zile in the 19 th century. The region is today known as the Kümbet plain and it is possible to determine geographical and administrative structures of the region as well as social and ethnic characteristics from the population registries held between 1838. The registries include valuable data concerning education, commerce and commercial relations, occupations and disabilities. Although most of the population was living in villages there was a considerable population having foreign Muslim status that lived within the borders of nahiye and occupied with animal rising. In this study, the population registries from the Prime Ministry Ottoman Archives that included the data of Kızıl Künbed and numbered 2509, are examined. In the 1838 censuse, the Muslims living in various quarters had been registered according to their physical peculiarities. The study will evaluate the ethnic peculiarities of the people on the basis of the registries. Keywords: Aydıncık, Kızılkünbed, Kümbet plain, Çepni, Cihanbeyli 1. Giriş Bir bölgenin gelişimini etkileyen ekonomik, sosyal, kültürel ve idari olguların anlaşılması doğru planlamaların yapılabilmesinde önemli bir yere sahiptir. Bu bağlamda günümüzde yaşayan toplumların geçmiş alışkanlıkları, yaşadıkları coğrafi özellikleri çerçevesinde gelişen hayat tarzları, sosyal davranışların temelini oluşturmaktadır. Dolayısıyla bölgemiz nüfusunun sorunlarını çözüme kavuşturma açısından toplumun geçmişteki özelliklerini kategorize etmek, temel ihtiyaçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Devletler günü- 1 Yrd. Doç. Dr. Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, ebubekir.gungor@bozok.edu.tr 474

müzde ve geçmişte çeşitli sebepler çerçevesinde kendilerini meydana getiren nüfusu kayıt altına almışlardır. Modern anlamda nüfus sayımlarının tarihi çok geçmişlere uzanmamakla birlikte tarihte yaşamış idari yapılar, nüfus sayımları yapmışlardır. Yaşadığımız toprakların bir önceki idari yapılanması olan Osmanlı Devleti, Anadolu yönünde genişlediği XV. yüzyıldan başlamak üzere idaresine aldığı bölgeler hakkında çeşitli kayıtlar tutmuştur. Bu kayıtların temel amaçları bölgelerin iktisadi ve beşeri özelliklerini belirlemek, asker ve vergi toplamak olmuştur. Ancak bu ilk kayıtlar genellikle toprakların kayda geçirilmesi amacıyla yapılmıştır. 2 XVI. yüzyıldan sonra yapılan sayımlar daha özel olarak Tımar defterleri, Muhasebe defterleri, Avarız defterleri şeklindedir. 3 Bütün Osmanlı Devleti sınırlarını kapsayan, modern anlamda nüfus sayımı ilk defa II. Mahmut döneminde yapılmıştır. 1930 yılında karara bağlanan nüfus sayımı, Osmanlı yerleşim bölgelerinde 1831 yılında uygulamaya konulmuştur. 4 Zile kazasına bağlı Kızıl Künbed (Aydıncık) Nahiyesi nin II. Mahmut döneminde yapılmış nüfus sayımlarına dayanan bu çalışmanın temel kaynağı, 1838 yılında konargöçer olmayıp, yerli Müslümanların kaydedildiği nüfus defteridir. İç Anadolu bölgesi ile Orta Karadeniz bölgesinin kesiştiği, kuzeyden Esentepe (Çorum, Amasya, Tokat), güneyden (Deveci dağlarının uzantısı) Alan dağlarının arasında kalan Kümbet ovası; Aydıncık ın ilçe sınırlarını meydana getirmektedir. Gerek çevre yerleşim bölgeleri, gerekse tarihi kalıntılardan anlaşıldığına göre bölge eski bir yerleşim yeridir. İlk çağlardan itibaren Hititler, Frigler, Roma ve Bizans İmparatorlukları, 1071 Malazgirt Savaşı ndan sonra sırasıyla, Danişmentliler 5, Anadolu Selçuklu, 6 Eretna, 7 Kadı Burhaneddin 8 devletleri hâkimiyetinde kalmıştır. Kümbet ovasının Osmanlı devleti hâkimiyetine girdiği tarih kesin değildir. Bayezid in Kadı Burhaneddin üzerine biri 1393 te, biri de 1399 da iki seferi olmuştur. Birincisinde Amasya, 9 ikincisinde Tokat, Sivas ve Aksaray Osmanlı Devleti hâkimiyetine girmiştir. 10 1399 yılında burası kesin olarak Osmanlı Devleti hâkimiyetindedir. Nahiye, Kadı Burhaneddin Devleti nin Osmanlı Devleti ne katılmasından sonra bu bölgede kurulan Rum eyaleti sınırları içerisinde bulunmaktadır. 2. Bölgenin Genel Özellikleri ve İdari Yapı Fetret döneminde Mehmet Çelebi hâkimiyetinde kalan bölge hakkında ilk kayda 1482 yılına ait tahrir defterinde rastlanmaktadır. Bu kayda göre bölge nahiye statüsünde olup, Kızıl Künbed adıyla Zile Kazası idaresinde merkez Sivas a bağlanmıştır. 11 Kızıl Künbed adını ovanın ortasında bulunan kuzeydoğu güneybatı yönünde sıra sıra uzanan kümbetlerden almış olması muhtemeldir. Bu bağlamda ovanın güneyindeki Alan dağı eteklerinde meskûn Karye-i Kızıl Künbed için ele alınan nüfus defterinde Ahalisi na-malum olarak toprağını Karye-i Eski ahalileri ziraat edüb 12 ibaresi geçmektedir. Dolayısıyla bölge Osmanlı döneminde bu köye izafeten Kızıl Künbed Nahiyesi olarak idareye dâhil edilmiştir. İdari olarak Kızıl Künbed Nahiyesi, Cumhuriyet dönemine kadar Zile Kazasına bağlı bir nahiye statüsünde varlığını devam ettirmiştir. Zile kazası ise XIX. yüzyıla kadar Sivas a, Tanzimat Fermanı nın ilanından 2 Yunus Özger, Bayburt Nüfus Defterleri 1835 1848, BAKÜTAM, Ankara, 2015, s. 24. 3 Mehmet Güneş; Osmanlı Dönemi Nüfus Sayımları ve Bu Sayımları İçeren Kayıtların Tahlili, Akademik Bakış, C.8, S.15, Ankara 2014, s.222-223. 4 Özger, A.g.e., s. 24. 5 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2014, s. 141.; 6 Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara, 1963, s. 103. 7 Kemal Göde, Eratnalılar, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2000, s. 67. 8 Yaşar Yücel, Kadı Burhaneddin Ahmed ve Devleti (1344-1398), Sevinç Matbaası, Ankara, 1983, s. 160; Nuri Yavuz, Anadolu da Beylikler Dönemi, Nobel Yayınları, Ankara, 2010, s. 87. 9 İ. Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Türk Tarih kurumu Yayınları, I. Cilt, Ankara, 1994, s. 277. 10 Uzunçarşılı, A.g.e., s. 299. 11 Adnan Gürbüz, XV-XVI. Yüzyıllarda Sivas Şehrinde İdari ve Ekonomik Yapı, Vakıflar Dergisi, Cilt XXVI, Ankara, 1997, s. 90. (87-96) 12 BOA., NFS.d. 2509, s. 134, (21 Safer [12]54/16 Mayıs 1838). 475

sonra Osmanlı Devleti idari teşkilatında yapılan değişiklilerle 1947 yılında Amasya ya kaza statüsünde bağlansa da 1855-1924 yılları arasında Tokat idari sınırlarında yer almıştır. 13 XIX. yüzyılın sonlarında yapılan yeni bir değişiklikle Sivas a kaza olarak bağlı olan Tokat ın Sancak statüsünü alması sonucu Kızıl Künbed Nahiyesi Zile Kazası aracılığıyla Tokat Sancağı sınırlarına dahil edilmiştir. 14 Cumhuriyet döneminde Kızıl Künbed nahiyesi, Mamure Nahiyesi adını alarak 1925 yılında ilçe olan Yozgat ın Sorgun ilçesine bağlanmak suretiyle idari ilini değiştirmiştir. 15 1944 yılında Sorgun un Hacıköy nahiyesi lağvedilerek Çekerek ilçesi kurulmuş, Mamure nahiyesi ise buraya bağlanmıştır. 16 Bu dönemde nahiye 32 köyden oluşup, 17 (Aydıncık Nahiyesi 18 ) Mamure Nahiyesi 19 merkez muhtarı aracılığıyla yönetilmiştir. 1967 yılında kaza olmuş (belediye), 20 1990 yılında da Eskiköy merkez olmak üzere Aydıncık adıyla ilçe statüsüne geçmiştir. Kızıl Künbed nahiyesinde Cumhuriyet dönemine kadar hem iç ve hem de dış idari durumunda önemli bir değişim söz konusu değildir. Osmanlı hâkimiyeti boyunca Zile kazasına bağlı kalmıştır. Coğrafi bütünlük, yollar ve merkezler göz önüne alındığında bu durum olması gerektiği gibidir. Bölge aynı zamanda Orta Karadeniz iklim ve fiziki özelliklerine sahiptir. Zira özellikle XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti idari yapısında çok sayıda düzenlemeler yapılmasına rağmen, nahiyenin idari organizasyonunda önemli bir değişiklik olmamıştır. Kızıl Künbed in nahiye statüsünü devam ettirdiği 1838 Nüfus Defteri ne göre nahiyeyi meydana getiren idari birimler Eskiköy, Deveci, Kazankaya, Eymir, Baydiğin, Çiftlikdere, Dona, Kürtköy, Sancı, Kürkçü den meydana gelmektedir. 21 Belirtilen köylerde yerli olarak yaşayanların yanı sıra bu idari birimlere bağlı ve dâhilinde idare edilen yabancı Müslümanların yaşadığı köy ve kışlaklar bulunmaktadır. Bunlar Çepni cemaatince meskûn Ağılcık, Kızılca Kışla, Eski, Baydiğin, Çiftlikdere, Hacı İlyas, Çandır, Bazlambaç; Cihanbeyli aşiretince meskûn Kösrelik, Künbed Yenicesi, Kuyucak, Kocabekir, Aşağı Dona, Sakızlık, Molla İsmailoğlu, Köroğlu, Toraman, Üzümlük, Kırkdilim yerleşimleri mevcuttur. 22 Bunlardan Eskiköy, Deveci, Çiftlikdere ovaya hâkim olarak güneydeki Alan dağlarının ova ile bitiştiği yerde, Eymir ve Kürtköy Alan dağlarının Sorgun tarafındaki kuzey eteğinde, Sancı, Kürkçü, Baydiğin ve Dona ovanın batısında, Kazankaya ise ovanın kuzeyinde Çekerek ırmağının Amasya ya geçişi üzerinde yer almaktadır. Yerleşik halkın yaşadığı yerleşim alanlarının yanı sıra ahalisi uzun zamandan beri bilinmeyen (yok olan) Kızıl Künbed, Ermiya köylerinin arazilerini Eskiköy ve Yenice; Tatarhamza ve Tankoş un ise Mecidözü kazasına bağlı Gavilli aşiretinin ziraat ettikleri görülmektedir. 23 Bu yerleşim yerlerinin tamamında Müslüman ahali yaşamaktadır. Diğer defterler arasında da Gayr-ı Müslim ahali defteri bulunmamaktadır. İdari olarak Kızıl Künbed nahiyesinin merkezi Eskiköy dür. Nahiyenin idari örgütlenmesinde mahalle bulunmayıp, idari birimler köylerden oluşmaktadır. Bölgede konargöçer oldukları anlaşılan Çepni cemaati ve Cihanbeyli aşireti de belirtilen yerli köylere bağlı olarak idare edildikleri anlaşılmaktadır. 24 Nahiye mutasarrıflık merkezinin de burada bulunmayıp kaza merkezinden naib aracılığıyla yönetilmektedir. 25 1838 yılında Kızıl Künbed nahiyesinin naibi Es-seyyid Halil Sırrı olduğu düşünülmekte olup, 26 Nahiye merkezi (Karye-i 13 Tahir Sezen, Osmanlı Yer Adları, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2006, s. 538. 14 Sezen, A.g.e., s. 310. 15 Serkan Polat, Sorgun Temettuat Defterleri, Sorgun Belediyesi Yayınları, Cilt I, Ankara, 2010, s. 14. 16 BCA., F. 30, Kutu 169, d. 14, s. 26. 17 BCA., F. 30, Kutu 169, d. 14, s. 26. 18 BCA., F. 30, Kutu 120, d. 760, s. 9. 19 BCA., F. 30, Kutu 249, d. 2, s. 4. 20 BCA., F. 30, Kutu 326, d. 12, s. 15. 21 BOA., NFS.d. 2509, s. 92, 96, 100, 101, 102, 104, 114, 124, 125, 132, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 22 BOA., NFS.d. 2510, s. 44, 45, 47, 49, 50, 53, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838). 23 BOA., NFS.d. 2509, s. 134, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 24 BOA., NFS.d. 2509, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838); BOA., BOA., NFS.d. 2510, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838).; BOA., NFS.d. 2517, (29 Zî l-hicce 1256/21 Şubat 1841); BOA., NFS.d. 2511, (21 Rebî ü l-âhir 1254/14 Temmuz 1838). 25 BOA., İE.EV., d. 5855, s. 1, (25 Cemâzîye l-evvel 1125/19 haziran 1713). 26 BOA., NFS.d. 2510, s. 102, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838). 476

Esas) Eski köyde bulunan Hasan Efendi tarafından resmi işlerin yapıldığı görülmektedir. 27 Kızıl Künbed nahiyesinde köyler ve konargöçerlerin başında imamın yanı sıra muhtarlar da bulunmaktadır. Ayrıca muhtar olan bütün köylerde muhtar-ı evvel ve muhtar-ı sani olmak üzere iki muhtar idare etmektedir. Nahiyedeki bu idari yapılanma sayesinde merkez tarafından, muhtarların idari ve mali işlere ek olarak vergi ve asker toplama işlerinde sorumlu oldukları görülmektedir. 28 3. 2509 Numaralı Nüfus Defterine Göre Kızıl Künbed Nahiyesinde Toplumsal Yapı Devletlerin temel milli kaynağı olan nüfus hakkında Kızıl Künbed nahiyesine ait Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde 2509 sayı ile kayıtlı ve 16 Mayıs 1838 tarihli defter, insan ve sosyal yapı açısından önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Nahiyede ilk nüfus sayımı 1838 yılında başlamış ve ertesi yıl tamamlanmıştır. Kayıtlarda Kızıl Künbed e ait sonraki yıllarda yapılmış nüfus defteri henüz kayıtlı değildir. Ancak 1838 yılında yapılan bu nüfus defterinin üzerinde sonraki tarihlerde yeni doğanların, ölenlerin, bölgeye gelip buradan ayrılanlar hakkında şerhler düşüldüğü görülmektedir. 29 Bu açıdan bakıldığında bu defterlerin sadece sayım defteri değil, sonraki zamanlarda işlevsel nüfus defterleri olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır. Nüfus kaydı yapılırken şahsın yaşının yanı sıra görünümü itibariyle de kaydedilmiştir. Bu bağlamda kişinin eşkâli uzun, uzunca, orta, kısa, kısaca boylu; ak, kara, kır, kumral, sarı, müzellef sakal; 30 kara, sarı, kır ve ter bıyıklı (bıyığı henüz çıkanlar), şâbb-ı emred 31 şeklinde genel görünüm tanımlaması ile kaydedilmiştir. Bunların yanı sıra kişinin aile reisinin bölgede bilinen sülale adıyla İmamoğlu, Küsküncüoğlu, Bozoklu, İshakoğlu, Muhtaroğlu, Kantaroğlu, Yiryanoğlu, Korukçuoğlu, Hüseyinâbâdi, Kara Hüseyinoğlu, Yetimoğlu, Celeboğlu, Tellioğlu, Masrûsoralıoğlu, Torunoğlu gibi ek eşkâl tanımlamaları da mevcuttur. 32 Sadece yeni doğandan en yaşlısına kadar erkek nüfusun kayda geçirildiği defterdeki kayıtların özellikleri değerlendirildiğinde XIX. yüzyılda yapılan bu sayımın asıl amacının vergi ve asker kaynağının belirlenmesi ve kontrol altında tutulması olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus defterinin tarihi itibariyle nahiyenin toplumsal durumu hakkında ayrıntılı bilgi elde etmek mümkündür. Kaydedilen ailelerde sadece erkek bireyler hakkında bilgilerin verildiği unutulmamalıdır. Bu sebeple yapılan analizler bu kayıtlar çerçevesinde olacaktır. Defterde çekirdek aile özelliği gösteren ailelerin yanı sıra, aile reisinin kardeşleri, çocukları hatta yeğenlerle birlikte yaşanan geniş aileler de mevcuttur. 3.1. Karye-i Deveci Kızıl Künbed nahiyesinin güneydoğusunda yerleşmiş olan köy 65 hane olup, 190 kişi kaydedilmiştir. Divani usulünde vergilendirilmiş olan köy, Ahmed Hulisi Paşa nın oğulları ve Köhnevizade Kantar Osman Ağa ile Amucazadesi Mehmed Ağa nın mukataalarındadır. Köyün gelirleri Amasya sancağının Vezirköprü kazasında bulunan Ali Bey Zaviyesi vakfına tahsis edilmiştir. Vakfın sayım esnasında mütevellisi Ali Osman adlı bir kişidir. 33 XIX. yüzyılda Deveci köyünün meskûn halkı hakkında nüfus defteri verileriyle ayrıntılı bilgiye ulaşmak mümkündür. Bu bağlamda nüfusun yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında, kaydedilenlerin büyük 27 BOA., NFS.d. 2510, s. 124, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838). 28 BOA., NFS.d. 2509, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838); BOA., BOA., NFS.d. 2510, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838).; BOA., NFS.d. 2517, (29 Zî l-hicce 1256/21 Şubat 1841); BOA., NFS.d. 2511, (21 Rebî ü l-âhir 1254/14 Temmuz 1838). 29 BOA., NFS.d. 2509, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838); BOA., BOA., NFS.d. 2510, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838).; BOA., NFS.d. 2517, (29 Zî l-hicce 1256/21 Şubat 1841); BOA., NFS.d. 2511, (21 Rebî ü l-âhir 1254/14 Temmuz 1838). 30 Müzellef sakal: Sakalı yeni çıkan delikanlılar. Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, (Haz. Aydın Sami Güneyçal), Aydın Kitabevi, Ankara, 2005, s. 792. 31 Şâbb-ı emred: Sakalı bıyığı çıkmamış delikanlılar. Şemseddin Sami, Kâmûs-ı Türkî, İkdâm Matbaası, Dersa âdet, 1317, s. 761 32 BOA., NFS.d. 2509, s. 92, 96, 125, 132, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 33 BOA., NFS.d. 2509, s. 92, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 477

çoğunluğu çocuk ve gençlerden oluşmaktadır. Yaş grafiğinde yaş arttıkça nüfustaki oranı da düzenli bir şekilde düşmektedir. Bu durum, çocuk ölümlerinin çok fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca çalışabilir nüfusun oranı genel nüfus oranı içerisinde % 52 olup, önemli denebilecek kadar yüksektir. Köy nüfusu içerisinde Çocuklar %31, yaşlılar %17 dir. 1838 tarihli defterde dönemsel olarak, sık kullanılan şahıs adlarını da tespit etmek mümkündür. Bu bağlamda kayıtlı verilere göre Deveci köyünde en çok kullanılan erkek adı yaklaşık % 12 ile Osman dır. Osman adından sonra Hüseyin % 9, Mehmed, Mustafa, Ömer, Ali, Ahmed her biri % 8 oranında ad olarak kullanılmıştır. Bu sonuçla Deveci köyü ahalisinin çoğunlukla çocuklarına din büyüklerinin adlarını verdikleri görülmektedir. Ahalinin büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla meşgul olmakla birlikte piyade, redif, Asâkir-i Mansûre de mahrec (eğitimci) molla, emekli, kizir gibi unvanlar da mevcuttur. Diğer köylerle karşılaştırıldığında Deveci köyü molla, hacı ve emekliler gibi unvan gruplarında oldukça yoğundur. Köyden dışarıya göçlerin de olduğu görülmektedir. Bunlardan 2 hane reisi sayım esnasında İstanbul da bulunmaktadır. 2 kişi de bu dönemde askerlik vazifesini icra etmek üzere köyden ayrılmıştır. Ancak geri dönmediklerinden kayıp manasına gelen mefkûd terimi ile şerh düşülmüştür. Fiziksel nitelik açısından bakıldığında köyde 1 kişi kör olarak kaydedilmiş, 2 kişi ise yek-çeşm yani bir gözü kör olarak işlenmiştir. Diğer fiziksel özellikler bakımından köyde muhtelif boy ve sakal-bıyık durumlarına rastlanmaktadır. Bu bağlamda fiziksel özelliği kaydedilen kişilerin büyük bir çoğunluğu % 72 oranla orta boylulardan oluşmaktadır. Halkın % 21 i uzun boylu, % 1,5 i ise kısa boyludur. Sakal ve bıyık durumunda ise yaklaşık % 30 u şâbb-ı emred ve ter bıyıklı, % 42 si ise kır, kara ve aksakallıdır. 34 3.2. Karye-i Dona Günümüzde Aydıncık ilçe sınırları dahilinde olmayıp, Çorum ilinin Alaca ilçesine bağlı Dona köyü, Kızıl Künbed nahiyesinin batı ucunda yer almaktadır. 1838 nüfus sayımlarına göre köy, 19 hane ve 54 erkek nüfustan oluşmaktadır. Köyün arazisi çok hisselidir. Bunlardan Mamalüzade İsmail Bey ve Akbıyıkoğlu Ali Bey yarı yarıya, Akbıyık oğlu Ali Bey in hissesi de dörde bölünüp, üç hissesine bervech-i mukataa uhdelerinde olduğu ve diğer bir hissesine Amasiyevi Şeyhoğlu Ahmed Efendi nin tedrisliği olarak uhdesindedir. Dona köyü ahalisi Harameynü ş-şerifeyn e mensup olan Salyanlı (Süleymanlı) Türkmenlerindendir. Şerî ve örfi olarak Yeni İl Voyvodası na bağlıdırlar. 35 Dona köyünün yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında, kaydedilenlerin (1-20 yaş) % 48 oranla neredeyse yarısı çocuk ve gençlerden oluşmaktadır. Deveci köyünden farklı olarak burada orta yaş grubu genel nüfus içerisinde yoğunluğa sahiptir. Çalışabilir nüfusun oranı genel nüfus oranı içerisinde % 59,3 olup diğer köylere göre oldukça yüksektir. Köy nüfusu içerisinde çocuklar %33, yaşlılar ise %8 olmak üzere dü- 34 BOA., NFS.d. 2509, s. 92-96, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 35 BOA., NFS.d. 2509, s. 96, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 478

şüktür. Kayıtlı verilere göre Dona köyünde en çok kullanılan erkek adı yaklaşık % 17 şer oranla Mehmed ve Mustafa adlarıdır. İkinci sırada Ahmed % 9,5, üçüncü sırada Halil % 7,5, dördüncü sırada Hüseyin % 5,5 tir. Ahalinin büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla meşgul olmaktadır. Deveci köyünden farklı olarak burada meslek guruplarına rastlanmamaktadır. Köyde sosyal tabaka açısından sadece 2 molla bulunmaktadır. Dona köyünde meskûn insanların fiziksel özelliklerine gelince kişilerin % 70 i orta boylu, % 26 sı uzun boylu, % 4 ü ise kısa boyludur. Sakal ve bıyıkta ise % 20 kumral, % 20 kara, % 20 kır, % 20 aksakallı olup, % 20 ter bıyıklı şeklindedir. 36 3.3. Karye-i Acebşar (Kürkçü) Karye-i Dona ya bağlı olarak sonradan oluşmuş bir köydür. Ziraat ettikleri arazi, Dona köyü sınırları dahilinde bulunmaktadır. Arazi vergisini Töke Mutasarrıflığı na eda etmektedirler. 37 Bu köyün adı daha sonra Aşağı Dona olarak değiştirilmiştir. 1838 yılında köy, 23 hane ve 59 erkek nüfusa sahiptir. Kürkçü köyünün yaş gruplarına göre dağılımı, kaydedilenlerin çocuk ve genç (1-20 yaş) % 41 oranla, % 42 orana sahip olan orta yaş grubundan daha azdır. Nüfus yoğunluğu 30-40 yaş arasında % 29 oranla diğer yaş grupları içerisinde en yüksektir. Çalışabilir nüfusun durumu genel nüfus oranı içerisinde % 47 olup, yaşlı nüfus diğer köylere göre daha yüksektir. Köy nüfusu içerisinde çocuklar %34, yaşlılar %19 dur. Kürkçü köyünde en çok kullanılan erkek adı % 12 oranla Hasan, ikinci sırada her biri aynı çoğunluğa sahip Hüseyin, Ali ve Mehmed dir. % 8,5 oranla Osman üçüncü sıradadır. Halkın büyük çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla meşgul olmaktadır. Köyde sosyal tabaka açısından 1 tane bey ünvanlı şahıs bulunmaktadır. Kürkçü köyünde meskûn insanların fiziksel özellikleri; yaklaşık % 98 i orta boylu, % 2 si uzun boylu, kısa boylu ise hiç yoktur. Sakal ve bıyıkta ise % 24 kumral, % 16 kara, % 32 kır, % 10 aksakallı olup, % 5 ter bıyıklı, %10,5 şâbb-ı emred şeklindedir. 38 3.4. Karye-i Hornu (Sancı) Divani usulünde Sivas Mağaloğlu süvarilerinden Feyzullah Ağa ve Burun İsmail oğlu Abdusselam Efendi ile Zilevi Hacı Hafız oğlu Ömer Ağa Bervech-i Tımar mutasarrıf oldukları, Malikâne olarak ise Hacı Mahmud Vakfı ndan olup, evladiyet şartlı olarak kaydedilmiştir. 39 Sayımın yapıldığı tarihte kendisine bağlı Süleymanlı aşireti ile birlikte 5 hane olup, 14 erkek nüfus yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu çocuk % 36, çalışabilir orta yaş % 43, yaşlı % 21 oranlarındadır. Sancı köyünde en çok kullanılan erkek adı aynı oranlara sahip olarak Mehmed, Hüseyin, Ali; ikinci sırada % 8,5 Osman; üçüncü ise % 7 şer oranlarla Mustafa ve Halil adları çoğunluktadır. Köyde sosyal tabaka açısından Muhtarın yanı sıra, 1 bey, 1 piyâdegan-ı mansûreden, 36 BOA., NFS.d. 2509, s. 96-99, 125, 132, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 37 BOA., NFS.d. 2509, s. 100, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 38 BOA., NFS.d. 2509, s. 100 101, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 39 BOA., NFS.d. 2509, s. 102, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 479

1 de redif ünvanlı şahıs bulunmaktadır. Fiziksel özelliği belirtilen Kürkçü köyü sakinlerinin % 70 i (7) orta boylu, % 30 u da uzun boyludur. 40 3.5. Çiftlikdere Kızıl Künbed nahiyesinin güneybatısında yerleşmiş olan köy 17 hane olup, 66 kişi kaydedilmiştir. Divani usulünde vergilendirilmiş olan köy, sonradan oluşmuş Künbed Yenicesi ve Tatlar (Kösrelik) köylerini de himayesi altında bulundurmaktadır. Künbed Yenicesi ve Tatlar köylerinin nüfusları ele alınan deftere kaydedilmemiştir. Bu köylerin ahalisi Cihanbeyli aşiretinden olup, 2510 sayılı defterde kayıtlıdır. 41 Çiftlikdere köyü Divani usulünde Sivas Mağaloğlu süvarilerinden Feyzullah Ağa ve Burun İsmail oğlu Abdusselam Efendi ile Zilevi Hacı Hafız oğlu Ömer Ağa Bervech-i Tımar mutasarrıflarıdır. 42 Çiftlikdere köyü nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı, kaydedilenlerin büyük çoğunluğu 1 10 (% 34) yaş aralığındaki çocuklardan oluşmaktadır. Köyde 10-20 yaş genç nüfus oranı, 2/3 oranında düşmüş % 10 olarak görülmektedir. 20 30 yaş aralığı ise tekrar artarak % 21 olmuştur. Ayrıca çalışabilir nüfusun oranı genel nüfus oranı içerisinde % 48, yaşlı nüfus ise % 15 tir. 1838 verilerine göre Çiftlikdere köyünde en çok kullanılan erkek adı yaklaşık % 14 ile Osman dır. İkinci sırada % 8 oranlarla Hüseyin ve Mustafa, %7 olarak da Mehmed, Ali ve Halil bulunmaktadır. Ahali arasında 2 molla, biri tabur emini 2 redif, 1 piyâdegan-ı mansureden asker bulunmaktadır. Ayrıca 1 tek gözü kör ve bir de hasta vardır. Çiftlikdere köyünde fiziksel özelliği kaydedilen kişilerin büyük bir çoğunluğu % 82 oranla orta boylulardan oluşmaktadır. Halkın % 18 i uzun boylu olup, kısa boylu yoktur. Sakal ve bıyık durumunda yaklaşık % 28 i kır, % 15 i sarı, % 10 u kara sakallı olup, % 10 u sarı, %13 ü ter bıyıklıdır. 43 3.6. Karye-i Kazankaya XIX. yüzyılda Kümbet ovasının en yoğun nüfuslu köyü Kazankaya, 88 hane olup 300 erkek nüfusa sahiptir. Divani usulünde vergilendirilen kısmı Sivasi Süvarilerinden İmamoğlu Derviş Ağa ve kardeşi Feyzullah Ağa ile Uzun Osman oğlu Tekaüdden Osman Ağa ve kardeşi yine süvari olan Bekir Ağa müşterekleriyle birlikte bervech-i tımar tasarruflarındadır. Malikâne kısmı ise köyde bulunan bakımsızlıktan harap olan Cami-i Şerif e ayrılmıştır. Cam-i Şerif vakfının mütevellisi olarak da Yozgadî Emin Ağazade Ali Efendi kaydedilmiştir. 44 40 BOA., NFS.d. 2509, s. 102, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 41 BOA., NFS.d. 2510, s. 70 73, (1 Safer 1254/26 Nisan 1838). 42 BOA., NFS.d. 2509, s. 102, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 43 BOA., NFS.d. 2509, s. 102-103, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 44 BOA., NFS.d. 2509, s. 104, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 480

Kazankaya köyü nüfusunun yaş gruplarına göre dağılımında kişinin yaşı arttıkça genel nüfus oranında düzenli bir düşüş gözlenmektedir. Bu bağlamda 0 10 yaş aralığı % 31, 10 20 yaş aralığı % 20, 2-30 yaş aralığı % 20 ve 30 40 yaş aralığı % 10 u oluşturmaktadır. Çalışabilir yaşta olanlar % 52 gibi yüksek bir yekûn tutmaktadır. Yaşlı nüfus ise % 12 oranıyla düşüktür. Kazankaya köyünde Hüseyin, Ömer ve Osman % 10 ar olmak üzere en çok kullanılan erkek adlarıdır. Bunları % 9 ile Ali ve Hasan, % 7 ile de Mehmed ve Mustafa takip etmektedir. Köyde sosyal tabaka bağlamında 2 muhtar ile 1 köy imamından başka 2 efendi, 3 hacı, 1 molla, 1 derviş, 1 seyyid, 1 mütekaid, unvanlarının yanı sıra Sivas müşiri maiyetinde 3 piyâdegan-ı mansureden, 1 askeri eğitmen, 3 ü onbaşı olmak üzere 14 de redif bulunmaktadır. Fiziksel yetersizlik açısından köyde 1 tek gözü kör, 1 kolu yok, 1 de çolak vardır. Bu bağlamda fiziksel özelliği kaydedilen kişilerin büyük bir çoğunluğu % 84 oranla orta boylulardan oluşmaktadır. Erkek nüfusun % 15,5 i uzun boylu olup, kısa boylu yoktur. Sakal ve bıyık şekillerinde ise yaklaşık % 34 ü şâbb-ı emred ve ter bıyıklı, % 20,5 i kır, % 9 u kara, %5 i ak, % 7 şer de kumral ve sarı sakallı bulunmaktadır. 45 3.7. Karye-i Eymir Günümüzde Yozgat ın Sorgun ilçesinin bir kasabası olan Eymir, 1838 yılı sayımlarında Kızıl Künbed nahiyesine bağlı bir köy olarak kaydedilmiştir. XIX. yüzyılda köy 113 hane, 316 nüfusu ile nahiyenin en yoğun yerleşim birimidir. Köy, Divani vergi esasında mutasarrıfı İstanbul da bulunan Cemalzade nin zeametidir. Köyün zeameti Tutmaç zeamet defterinde kayıtlı olup, süvari Gebdoğanlı Hasan Ağa ve Zileli kale dizdar ağasının tımar hisseleri de bulunmaktadır. Ayrıca köyün diğer gelirleri evlâdiyete şartlı olarak Sivas ta bulunan Ali Baba Zaviyesi vakfına aittir. 46 45 BOA., NFS.d. 2509, s. 104-114, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 46 BOA., NFS.d. 2509, s. 114, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 481

Eymir köyünün yaş gruplarına göre dağılımı Kazankaya köyü ile benzer özelliklere haizdir. Kaydedilen erkeklerin 0-10 yaş arası %31, 10 20 yaş aralığında yarıdan fazla bir düşüş görülerek % 15, 20 30 yaş arası %21,5 şeklindedir. Köyde diğer köylerde olduğu gibi çalışabilir orta yaş grubu genel nüfus içerisinde çoğunluğa sahiptir. Çalışabilir nüfusun oranı genel nüfus oranı içerisinde % 48, çocuklar %35, yaşlılar ise % 17 ile diğer köylere nazaran yüksektir. Kayıtlı verilere göre Eymir de sosyal gruplar açısından 1 efendi, 9 molla, 1 hafız, 2 si on başı 6 piyâdegan-ı mansûreden, 1 i on başı 13 redif, 1 köy imamı ve 2 muhtar unvanı kaydedilmiştir. Eymir köyünde diğer köylerden farklı olarak, çocuksuz-kimsesiz anlamında nim duhan, ikizi anlamında tev em, manevi evladı anlamında veled-i ma nevîsi ve üvey oğlu anlamında ögey oğlu kayıtları da bulunmaktadır. Ayrıca köyde 1 çulha (elbiseci), 1 de serrac (semerci) kaydedilmiştir. Fiziki eksiklik bakımından 1 deli, 1 kör, 3 tek gözü kör, 1 yaralı (mecruh), 1 astım hastası ve 1 de (arec) topal bulunmaktadır. Görünüm olarak ise kaydedilen erkeklerin % 89,5 i orta boylu, % 10,5 i uzun boylu olup, kısa boylu yoktur. Sakal ve bıyık şekillerinde % 23 ü kır, % 16 sı ak, % 14,5 i kumral, % 7 si kara, % 2 si köse sakallı olup, % 23,5 i şâbb-ı emred ve ter bıyıklı, % 8 i ise kumral, kara ve sarı bıyıklıdır. 47 3.8. Karye-i Kürtler Eymir köyüne bağlı olarak vergilerini mezkûr köye ödeyen Kürtler köyü 5 hane ve 18 erkek nüfustan oluşmaktadır. Nüfusun %44 u çocuk, %39 u çalışabilir orta yaş, % 17 si de yaşlılardan oluşmaktadır. Kürtler köyünde en çok kullanılan erkek adı %22 Hüseyin, %11 er Ahmed ve Mehmed olurken Hızır, Cuma, Murtaza, Himmet gibi diğer köylerde bulunmayan adlar da vardır. Köyde unvan olarak 1 redif bulunmaktadır. Fiziksel özelliği belirtilen Kürkçü köyü sakinlerinin % 100 ü (9) orta boyludur. Yine bunlardan %44,4 ü kumral, % 22,2 si ak sakallı olup, 1 i sarı, 1 i de ter bıyıklıdır. 48 3.9. Karye-i Eski Ahalisi yok olan Kızıl Künbed köyünün arazisini kullanan Eski köyü nahiyenin de merkez köyüdür. Ovanın tamamına hakim Alan dağına yaslı bir şekilde kurulan köy nüfusuna 75 hanede, 188 erkek kaydedilmiştir. Divani usulünde vergilendirilmiş olan köy, Kaymakam Ahmed Hulisi Paşazade ve Köhnevioğlu Mehmed Ağa ile Kantar Osman Ağa nın mukataalarındadır. Köyün gelirleri Hacı Mahmud Vakfı na tahsis edilmiştir. Kızıl Künbed nahiyesinde bulunan Dereçiftlik köyünden Tellioğlu Osman ve müştereklerinin tasarruflarındadır. 49 Eski köyünün nüfus özelliği diğer köylerden farklılık arz etmektedir. Diğer köylerin çoğunluğunda 10 47 BOA., NFS.d. 2509, s. 114-124, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 48 BOA., NFS.d. 2509, s. 124, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 49 BOA., NFS.d. 2509, s. 125, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 482

20 yaş arası nüfusun oranı 01 10 yaş grubuna göre düşerken, Eski köyde en yoğun nüfus bu yaş aralığında görülmektedir. Bu bağlamda 01 10 yaş arası % 22,8, 10 20 yaş arası % 29,2, 30 40 yaş arası % 12 dir. Ayrıca çalışabilir nüfusun oranı genel nüfus oranı içerisinde % 52 olup, önemli denebilecek kadar yüksektir. Köy nüfusu içerisinde çocuklar %34, yaşlılar %14 tür. Eldeki verilere göre, Eski köyünde en sık kullanılan erkek adı % 12 ile Mustafa adıdır. İkinci olarak sık kullanılan her biri % 9 olmak üzere Mehmed, Hasan ve Ömer adlarıdır. Ahalinin büyük çoğunluğu diğer köylerde olduğu gibi tarım ve hayvancılıkla meşgul olmakla birlikte 2 efendi, 1 hacı, 2 molla, 1 derviş, 2 si Sivas Müşiri maiyetinde 4 piyâdegan-ı mansûreden, 6 redif, 1 imam ve 2 muhtar unvanı kaydedilmiştir. Köyden dışarıya göçlerin olduğu da görülmektedir. Bunlardan Ahıskalı kaydı düşülmüş 1 hane reisi sayım esnasında İstanbul, köyün imamı Eymir, 2 öğrenci Amasya da tahsilde bulunmaktadır. 2 kişi de bu dönemde askerlik vazifesini icra etmek üzere köyden ayrılmıştır. Ancak geri dönmediklerinden kayıp manasına gelen mefkûd terimi ile şerh düşülmüştür. Fiziksel yetersizlik bakımından köyde 2 kişi deli olarak kaydedilmiş, 1 kişi yek-çeşm, 1 kişi kör, 1 kişi de kesr-i pa yani topal olarak kaydedilmiştir. Diğer fiziksel özellikler açısından köyde muhtelif boy ve sakal-bıyık durumlarına rastlanmaktadır. Bu bağlamda fiziksel özelliği kaydedilen kişilerin % 65,5 i orta boylulardan oluşmaktadır. Eski köyü, Kızıl Künbed nahiyesinde % 33,6 oranla en fazla uzun boylu nüfusa sahiptir. 119 kayıttan 1 kişi kısa boyludur. Sakal ve bıyık durumunda ise yaklaşık % 27 si şâbb-ı emred ve ter bıyıklı, % 18 i kır, % 15 i kumral, % 12 si ak, % 10 u kara, % 2,5 i ise köse sakallıdır. 50 3.10. Karye-i Baydiğin Günümüzde beyler diyarı olarak bilinen ve adını da bu deyişten alan Baydiğin köyü, 14 hane ve 56 erkek nüfustan müteşekkildir. Köyün divani sisteminde vergilendirilmiş olan kısmı süvari Sivaslı Gürihizade Mehmed Ağa, Sağır Zaimoğlu süvarilerinden Süleyman Ağa, Niksarlı Hatemoğlu Mustafa Ağa ve kardeşi Emin Ağa nın mukataalarındadır. Köyün gelirleri Hacı İlyas vakfına tahsis edilmiştir. Mütevellisi ise Çorumlu Tabipzade dir. 51 Baydiğin köyünün yaş gruplarına göre dağılımı köylerin genelinde olduğu gibi 01 10 yaş arası % 21, 10 20 arası %17 ile öncekinden düşük ve 20 30 arası % 26 ile yüksek orandadır. Köyde diğer köylerde olduğu gibi çalışabilir orta yaş grubu genel nüfus içerisinde yoğunluğa sahiptir. Çalışabilir nüfusun oranı % 48, çocuklar %27, yaşlılar ise % 25 ile diğer köylere nazaran en yüksektir. Yine diğer köylerden farklı olarak 50 60 yaş aralığındaki nüfus oranı % 9 ile en yüksek köydür. Defterdeki kayıtlara göre köyde en sık kullanılan erkek adı % 16 ile Mehmed dir. İkinci olarak Ali % 12,5, üçüncü ise her biri aynı oranda Ömer, Osman ve İbrahim dir. Defterde kayıtlı verilere göre, Baydiğin köyünde halk arasında söylenen beyler 50 BOA., NFS.d. 2509, s. 125-131, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 51 BOA., NFS.d. 2509, s. 132, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 483

diyarı söylencesini doğrular niteliktedir. Bu bağlamda bey unvanına sahip aile reisi sayısı 5, efendi 1, hacı 2, amir 1, kethüda 1, kizir 1 ve redif 3 tür. Fiziki eksiklik bakımından köyde 1 kişinin gözleri müşevveş (şaşı) olarak kaydedilmiştir. Diğer fiziki özellikler açısından ise kaydedilen erkeklerin % 90 ı orta boylu, % 8 i uzun boylu, % 2 si de kısa boyludur. Sakal ve bıyık şekillerinde % 25 i ak, % 12 si kara, % 10 u kara sakallı olup, % 22 si şâbb-ı emred ve ter bıyıklı, % 10 u da kumral, kara ve sarı bıyıklıdır. 52 4. Sonuç Kızıl Künbed nahiyesinin yerleştiği Kümbet ovası ilk çağlardan itibaren yerleşmeye sahne olmuştur. Bölge, XV. yüzyılın son çeyreğinde Osmanlı Devleti hâkimiyetine girmiştir. Osmanlı Devleti idarisinde yeni kurulan Rum eyaletinin merkezi Sivas a, Zile kazası aracılığıyla bağlanmıştır. XIX. yüzyıla kadar bu idari yapılanın devam ettiği, XIX. yüzyılda ise Tokat kazasının sancak statüsüne geçmesi dolayısıyla Kızıl Künbed in yine Zile kazası içerisinde Tokat a bağlandığı görülmektedir. Değerlendirilen 1254/1838 tarihli yerli Müslümanların kaydedildiği defter Kızıl Künbed in Sivas a bağlı olduğu döneme denk gelmektedir. Kızıl Künbed nahiyesinin adını, bölgenin Osmanlı yönetimine girdiği sırada burada bulunan Kızıl Künbed köyünden aldığı anlaşılmaktadır. Ancak XIX. yüzyılda köy ahalisinin yok olduğu kaydedilmesine rağmen nahiyenin adı Cumhuriyet dönemine kadar idari yapılanmada kullanılagelmiştir. Mezkûr yüzyılda nahiye gelirleri mali olarak, Divani, Tımar, Zeamet, Malikane ve Vakıf arazisi olarak sınıflandırılmıştır. Kızıl Künbed nahiyesinde idari işler Tanzimat tan bir yıl önce muhtarlar tarafından yönetilmektedir. Her köyde birinci muhtar (muhtar ı evvel) ve ikinci muhtar (muhtar-ı sani) olmak üzere iki tane muhtar bulunmaktadır. Ayrıca köy imamı da idari mekanizme içerisinde devletin temsilcilerinden biridir. Nüfus sayımının yapıldığı sırada bölgede yerli Müslüman olarak tanımlanan nüfus 10 köyde yaşamaktadır. Bu 10 köyün yanı sıra 4 köyün nüfusu yoktur. Bölgede Gayr-ı Müslim nüfus bulunmamaktadır. Ahalisi bulunan yerleşim birimlerinde 425 haneye 1287 erkek nüfus kaydedilmiştir. Buna göre her hanede yaklaşık 3 erkek bulunmaktadır. Aynı oranda kadınlarında eklenmesi durumunda, nahiyede yerli Müslümanların nüfusu 2574 olup, hane başına 6 nüfus olduğu değerlendirilebilir. Nahiye nüfusunun en yoğun olduğu köyler sırasıyla Eymir % 25, Kazankaya %24, Eski % 15, Deveci % 15 ve diğer köyler de ise % 31 şeklindedir. Nüfusun yaş gruplarına göre dağılımında çalışabilir nüfus, toplam nüfusun yarısını oluşturmaktadır. Buna göre çocuk (0-13 yaş) % 34, orta yaş (13 45 yaş) % 51, yaşlı (45+) ise % 15 tir. Yerli Müslümanların kullandıkları şahıs adlarında değerlendirmesi yapılanlardan % 12,5 ile Osman dır. Osman adını, Mehmed % 11, Ali % 10,6 ve Ömer ve Mustafa % 10 ar oranla takip etmektedirler. Halkın büyük bir kısmı ziraat etmekle birlikte, deftere toplum içerisinde unvan ve mesleklerde kaydedilmiştir. Unvanı kaydedilenler arasında en fazla % 38 oranla redif (asker), % 17 piyâdegan-ı mansure mensubu (asker, eğitici, komutan) ve % 16 ile mollalar bulunmaktadır. Bu unvanların yanı sıra bey, kizir, kethüda, amir gibi idari ve efendi, derviş, hacı, ağa unvanları da mevcuttur. Halkın fiziksel özelliklerinde ise % 82 gibi büyük bir çoğunluğu orta boylu, % 17 uzun boylu ve %1 kısa boylu olarak kaydedilmiştir. Ayrıca halkın % 21 i kır, % 10 u kara, % 10 ar ak ve kumral sakallı olup, % 26 sı şâbb-ı emred ve ter bıyıklıdır. Nüfus defterine göre Kızıl Künbed nahiyesindeki yerli Müslüman köyleri kırsal yerleşim özelliği taşımaktadır. Halkın hemen tamamı tarımla uğraşmaktadır. Nüfus bakımından genç ve dinamik bir nüfusa sahiptir. Çocukların oranı her köyde yüksektir ancak yaş arttıkça nüfusta düzenli bir düşüş görülmektedir. Bölge halkı çocuklarına genellikle din büyüklerine izafeten adlar vermişlerdir. Halk arasında hemen her köyde idari ve dini unvanlara rastlanmaktadır. Ancak ekonomik olarak meslek adları bölgede pek görülmemektedir. Bölgenin yönetim açısından önemli derecede askeri kaynak olduğu anlaşılmaktadır. Meslek açısından askerler en yüksek yekûna sahiptir. Fiziksel olarak ise halkın geneli orta boylu ve kır sakallıdır. 52 BOA., NFS.d. 2509, s. 132-133, (21 Safer 1254/16 Mayıs 1838). 484

5. Kaynakça 5.1. Arşiv Kaynakları Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Nüfus Defterleri (NFS.d.) Gömlek No: 2509; 2510; 2511; 2517;. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) İbnülemin Vakıf (İE.EV) Gömlek No: 5855. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA) F. 30, Kutu No: 120; 249; 326, 169. 5.2. Araştırma ve İnceleme Eserler DEVELİOĞLU Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, (Haz. Aydın Sami Güneyçal), Aydın Kitabevi, Ankara, 2005. GÖDE Kemal, Eratnalılar, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2000. GÜNEŞ Mehmet, Osmanlı Dönemi Nüfus Sayımları ve Bu Sayımları İçeren Kayıtların Tahlili, Akademik Bakış, C.8, S.15, Ankara 2014, s. 221-240. GÜRBÜZ Adnan, XV-XVI. Yüzyıllarda Sivas Şehrinde İdari ve Ekonomik Yapı, Vakıflar Dergisi, Sayı 26, Ankara, 1997, s. 87 96. KÖYMEN Mehmet Altay, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Ankara, 1963. ÖZGER Yunus, Bayburt Nüfus Defterleri 1835 1848, BAKÜTAM, Ankara, 2015. POLAT Serkan, Sorgun Temettuat Defterleri, Sorgun Belediyesi Yayınları, Cilt I, Ankara, 2010. SAMİ Şemseddin, Kâmûs-ı Türkî, İkdâm Matbaası, Dersa âdet, 1317. SEZEN Tahir, Osmanlı Yer Adları, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2006. TURAN Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2014. UZUNÇARŞILI İ. Hakkı, Osmanlı Tarihi, Türk Tarih kurumu Yayınları, I. Cilt, Ankara, 1994, s. 277. YAVUZ Nuri, Anadolu da Beylikler Dönemi, Nobel Yayınları, Ankara, 2010. YÜCEL Yaşar, Kadı Burhaneddin Ahmed ve Devleti (1344-1398), Sevinç Matbaası, Ankara, 1983. 6. Ekler Ek 1; Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) Nüfus Defterleri (NFS.d.) Gömlek No: 2509, s. 92. 485