BATI TÜRKLERİNİN BİLMECELERİNDE ŞEKİL DEĞİŞİKLİĞİ VE VARYANTLAŞMA



Benzer belgeler
158 oluşturulan bilmece, bazı kaynaklarda dörtlük bazılarında ise beyit olarak verilmektedir.

TÜRKİYE VE AZERBAYCAN DA MÂNİ VE BİLMECE TÜRÜ ARASINDAKİ İLİŞKİLER

5. Et et içinde, et fit içinde Dünya dümeni, onun içinde.

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

İLKÖĞRETİM OKULU 2-/A SINIFI TÜRKÇE DERSİ İLKOKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ KURSU PLANI

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

2. Sınıf Çarpma işlemi Problem çözelim

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

ÖZEL NİLÜFER ÇOCUK EVİ

TÜRKÇE. Değerlendirme 1 Harf Bilgisi. A. Seviyorum B. Süt. A. Anne B. Dede. C. Baba. A. Kaplumbağa B. Tavşan C. Kurbağa. A. Okul B.

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU SİHİRLİ ELLER SINIFI HAFTALIK BÜLTENİ

DİKKUYRUKLAR. 4. Sınıf Dikkuyruklar- İsmin Hal Ekleri

4. GRUP HARFLERDE ÖĞRETİLECEK HECE- KELİME-CÜMLE METİNLER. (ö) (heceler-kelimeler) *ör *öt *ön *ök *ökö *kösele *köy

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Kuşların Gizemli Yolculuğu -Göç!

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER ÜZERİNE ON PRIMARY LONG VOWEL IN NATIVE DIALECTS OF BURSA

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DÖNEMİ DENİZYILDIZI GRUBU MART AYI BÜLTENİ

Ana Dili Eğitimi Dergisi Journal of Mother Tongue Education ADED JOMTE

AÖF İLAHİYAT ÖNLİSANS PROGRAMI 1. KİTAP ÜNİTE 1. Okuma Parçası. Tercüme

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

YUNUS GRUBU MART AYI BÜLTENİ

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

SAYILARIMIZ: 10 sayısını öğreniyoruz. Çıkartma işlemini öğreniyoruz. 90 a kadar saymayı öğreniyoruz. Sudoku yapmayı yavaş yavaş öğreniyoruz.

PENTRU DISCIPLINA LIMBA ŞI LITERATURA TURCĂ MATERNĂ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

10. SINIF KONU ANLATIMLI

İŞ GÜVENLİĞİ İNSAN SAĞLIĞI (EMNİYET-SAFETY) NEDİR?

SEYYİD NESÎMÎ NİN YAYIMLANMAMIŞ ŞİİRLERİ Unpublished Poets of Nesîmî

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

YAHYA KEMAL BEYATLI ( )

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

KIRMIZI KANATLI KARTAL

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

SES (HARF) BİLGİSİ. Türkçe alfabemizde (abecemizde) 29 harf vardır. Alfabetik sırası şöyledir.

MANZUM ATASÖZÜ KAVRAMI ÜZERİNE DEGERLENDİRMELER.

PENGUEN GRUBU MART AYI BÜLTENİ SİNCAPLAR TEMASI DÜNYA SU GÜNÜ ORMAN HAFTASI YAŞLILAR HAFTASI DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.


EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

CANLILAR DÜNYASINI GEZELİM TANIYALIM

ÖZEL GÖKYÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI

AYLIK BÜLTEN-NİSAN 2014 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

AYLIK BÜLTEN NİSAN 2012 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SINIFI

EDEBİYAT 9. SINIF 10. SINIF

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ DERS PROGRAMI

ÖZEL EFDAL ANAOKULU YILDIZ GRUBU MART AYI BÜLTENİ

BiLMECELER. Allah ı bildiren. C ü n e y d S u a v i. Resimleyen: Sevgi İçigen

Veli Mektupları MyLittle Island 1

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

ÇEVREMİZDEKİ VARLIKLARI TANIYALIM

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ GÜZ DÖNEMİ TİT 101 VE TİT 102 DERSLERİ FİNAL SINAV TAKVİMİ (OVACIK YERLEŞKESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ)

UĞURBÖCEĞİ GRUBU NİSAN AYI BÜLTENİ

Atabek Koleji Anaokulu Eylül - Ekim Ayı Aylık Takvimi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER. Ufuk KÜSDÜL Arhavi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

sınıf a s Bilmeceler Deneyler Okuma Anlama Metinleri Şifreli işlemler Bulmacalar Fıkralar

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

Şu davranışçılar da sadist midir, anlamadım gitti yahu!!! Biri zavallı köpekleri et,et diye inletir, biri de kedileri kafese kapatır.

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

DOSTLAR beni tanıdınız değil mi? Ben HACĐVAT.

Maniler. Yazan: Bedriye Aksakal. Giden oğlan dursana Saatini kursana Madem beni istiyon Babama duyursana.

Bo lu m 7: Hesap Tabloları

Denizyıldızı Sınıfı ndan Merhaba;

3. BELGE DENETİMİ. Bu bölümde belge denetimi için gerekli olan yazım, dil bilgisi ve dil ayarlarını öğreneceğiz.

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

Transkript:

BATI TÜRKLERİNİN BİLMECELERİNDE ŞEKİL DEĞİŞİKLİĞİ VE VARYANTLAŞMA Variation and Form Change in the Riddles of Western Turks Yrd. Doç. Dr. Hatice İÇEL* ÖZET Türk halk edebiyatında türler genellikle nazım, nesir veya nazım-nesir karışımı bir yapıya sahiptirler. Bu alan içerisinde bilmeceler, şekil bakımından esnek bir yapıya sahiptir. Nesir şeklinde olan bilmecelerin yanı sıra nazım şeklinde olanlar da vardır. Bazen aynı bilmece metni, hem nesir hem de nazım olarak karşımıza çıkabilir. Bu makalede, Batı Türkleri nin bilmece metinleri ele alınarak bunlarda meydana gelen şekil değişiklikleri tespit edilmiştir. Elde edilen örneklerden hareketle bilmecelerin şekil bakımından esnek olduğu, bunda varyantlaşmanın da etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bu varyantlaşma bilmecenin sadece dış yapısını değil, iç yapısını da değiştirmiştir. Anahtar Kelimeler Bilmece, şekil, varyant, nazım, nesir ABSTRACT Genres in Turkish folk literature are usually in verse, prose or verse-prose form. Riddles in this branch have a flexible structure in terms of form. There are riddles in verse form as well as those in prose form. Sometimes, a riddle text may be in both prose and verse form. In this article, the riddle texts of Western Turks are examined and form changes in them are determined. Depending on the achieved samples, it is concluded that the riddles are flexible in form and variation is also effective in this. This variation changes not only the exterior structure of the riddle but also the interior structure of the riddle. Key Words Riddle, form, variant, verse, prose Halk edebiyatı dediğimiz alan içerisinde türler nazım, nesir veya nazımnesir karışımı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alan içerisinde bilmeceler şekil bakımından diğer türlerden farklı bir konuma sahiptir. Bilmeceler hem nazım, hem de nesir şeklinde ifade edilebilirler. Bu nedenle bilmeceler şekil bakımından esnektirler. Bilmecenin yapısındaki bu esnekliği bir mâni, bir koşma veya bir efsane metninde göremeyiz. Bilmeceleri şekil özellikleri bakımından şöyle tasnif edebiliriz: A. Mensur Bilmeceler 1. Yüklemsiz Bilmeceler 2. Yüklemli Bilmeceler a. Basit Cümleden Oluşanlar b. Bileşik Cümleden Oluşanlar c. Olumlu Cümleden Oluşanlar ç. Olumsuz Cümleden Oluşanlar B. Manzum Bilmeceler 1. Beyitten Kurulu Bilmeceler 2. Üçlükten Kurulu Bilmeceler 3. Dörtlükten Kurulu Bilmeceler 4. Mısra Sayısı Dörtten Fazla Olan Bilmeceler (İçel 2005: 91-92). Dörtlük-Beyit Değişikliği Bir bilmece metnini şekil bakımından yukarıdaki gruplardan herhangi birine sokabiliriz. Ancak bir de şekli oturmamış bilmece metinleri vardır ki, bunları bazen bir dörtlük, bazen beyit, bazen üçlük, bazen beşlik, bazen de nesir olarak da görebiliriz. Bu durumda varyantlaşmanın etkisi olduğu gibi bilmeceleri derleyen ve yazıya aktaran araştırıcıların da rolleri vardır. Örneğin Türk bilmeceleri içerisinde bir tip oluşturan ve Dağdan gelir taştan gelir /......... gelir kalıp ifadesiyle * Niğde Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Niğde. hicel@nigde.edu.tr http://www.millifolklor.com 157

oluşturulan bilmece, bazı kaynaklarda dörtlük bazılarında ise beyit olarak verilmektedir. Dörtlük şeklinde olan, dörtlü hece ölçüsü esas alınarak oluşturulmuştur. Beyit şeklinde olanda ise sekizli hece ölçüsü hâkimdir. Yalnız bilmece metni incelendiğinde aslında, dörtlüğün beyitteki duraklardan bölünerek oluşturulduğu izlenimi çıkmaktadır. Bilmecenin okunuş tarzı da bunun böyle olduğunu destekler mahiyettedir. Dağdan gelir, Taştan gelir, Bir kükremiş Aslan gelir (sel) (Elçin 8). Dağdan gelir Daşdan gelir Meşin bıyıklı Enişden gelir (muşmula) (Göktaş 48). Dağdan gelır Taştan gelır Beş payukli Eniştem gelır (muşmulu) (Hafız A 33). Dağdan gelir, taştan gelir, Bir yularsız (kudurmuş) aslan gelir (sel) (Hamamizade 61). Yularsız aslan (su) (Ðukanovic 40). Dağdan gelir, taştan gelir, Bir yularsız aslan gelir (sel; dere) (Hafız B 79, 80). Dağdan geli, daştan geli Bir sesli aslan gelir (sel) (Saatçi 70). Altı... üstü... / İçinde bir (var)...... kalıp ifadesiyle oluşturulan bilmece ise soru bölümü kalıplaşarak farklı farklı cevapları karşılamak üzere kullanılmıştır. Soru bölümündeki bazı kelimeler hiç değişmezken, bazıları değişerek farklı cevapları karşılamaya ortam hazırlar. Böylelikle değişen bilmecenin soru bölümü dil, bıçak, kaplumbağa, fındık, kestane, şeftali, badem, yumurta cevaplarını karşılamaktadır. Bilmece Tezel B 38, 40; Yançev 90; Hafız A 31 gibi kaynaklarda dörtlük olarak yer alırken Hafız B 88, 92; Saatçi 59, 88; Tezel A 7; Tezel B 62, 63; Şenkaya-Aygen 20; Elçin 43; Ðukanovic 66, 88, 168; Hamamizade 34, 76; Güngör-Ozanoğlu 56, 57; Kafkasyalı 99 gibi kaynaklarda ise beyit olarak verilmiştir. Altı mermer Üstü mermer İçinde bir Bülbül öter (dil) (Yançev 137). Altı mermer üstü mermer İçinde bir bülbül oynar (dil) (Güngör-Ozanoğlu 56). Bilmece metni dikkatlice incelendiği takdirde hece ölçüsü (durak sistemi) ve okunuş bakımından metnin beyit olması akla daha yatkın görünmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi bazen araştırıcının müdahalesi dışında, dörtlük olan bir bilmece beyit şeklinde de karşımıza çıkabilmektedir. Bunda bilmecelerin asıl yaratıcısı olan halkın rolü vardır. Toplum içerisinde bilmece soran kişi, aslında dörtlük olan bir bilmecenin iki mısraını unuttuğu takdirde bilmece beyte dönüşmüş olur. Böylece varyantlar ortaya çıkar. Zaten varyantlaşmada unutmanın önemli bir rolü olduğu bilinmektedir. Cevabı soru kalıplaşması yoluyla bazen sümük, bazen de burun-parmaklar-sümük olan ve dörtlükten oluşan bir bilmecenin beyitleri birbirinden ayrılarak ayrı ayrı bilmecelermiş gibi sorulabilmektedir: Garannık yerden kadı gelir Beş tene halayık karşı gelir Aldım ele vurdum yere Hay Allah belasını vere (sümük) (Kowalski 306). Karanlık yerden bir hanım geliyor Beş halayık ona karşı gidiyor (sümük) (Hamamizade 64). 158 http://www.millifolklor.com

Aldım ele vurdum yere Allah belâsını vere (sümük) (Hamamizade 64; Güngör-Ozanoğlu 55). Görüldüğü gibi dörtlük olan metin, ortadan ikiye ayrılarak beyte dönüşmüştür. Bilmece metni, Gökçeoğlu 176; Ergun-Uğur 275; Başgöz-Tietze 586; Önal 100 gibi kaynaklarda da dörtlük olarak yer almaktadır. Bilmecenin iki mısraının unutularak beyte düştüğü diğer bir örnek ise şöyledir: Karanlıktan iki hanım gelir Beş halayık karşı gider (burun ve parmaklar; sümük) (Hafız B 92; Tezel A 7). Aynı şekilde Hamamizade 6; Tezel B 80; Elçin 43; Taştan 4; Ðukanovic 136 gibi eserlerde dörtlük olarak yer alan bilmece, Hafız B de iki mısraı unutulmuş bir hâlde beyit olarak karşımıza çıkar. Yalnız beyit şeklinde olan metinde cevap da soru bölümüne uygun olarak; kucağı çocuklu gebe kadın yerine, gebe kadına dönüşmüştür. Bir köprüden üç kişi geçer Biri bakar basar geçer Biri bakar basmaz geçer Biri ne bakar ne basar ne geçer (kucağı çocuklu gebe kadın) (Güngör-Ozanoğlu 70; Çelebioğlu-Öksüz 207). Bir köprüden iki kişi geçiyor Birisi görerek birisi görmeyerek (gebe kadın) (Hafız B 105). Diğer bir örneğimizde ise dörtlük olan metnin 1. ve 3. mısraları atılarak ve bu mısralarda yer alan bazı sözlerin değişerek beyte düştüğünü görürüz. Aslında her iki örnek karşılaştırıldığında soru bölümünde verilen ipuçları bakımından çok da fazla bir fark olmadığı görülür. Ancak söyleyiş güzelliği ve anlam bütünlüğünün dörtlük olanda daha ağır bastığı göze çarpmaktadır. Uzun uzun yollardan Bir acaip kuş gelir Kırma badem dili var Söyleyişi hoş gelir (mektup) (Başgöz-Tietze 479). Bir humayun kuş gelir Söyledikçe hoş gelir (mektup) (Hamamizade 48). Dörtlük-Üçlük Değişikliği Türk halk şiirinde üçlük, ender rastlanan nazım birimlerindendir. Bilindiği üzere halk şiirinde en çok kullanılan nazım birimi dörtlüktür. Yukarıda bazı bilmecelerin dörtlük ile beyit arasında değişen şekil özelliklerini incelemiştik. Dörtlükte yer alan bazı mısraların unutularak metnin beyte dönüşmesi neticesinde, yine de genel olarak kafiyeleniş ve hece ölçüsü bakımından sağlam bilmeceler ortaya çıkmıştır. Ancak aynı şeyi, dörtlük olan bir bilmece metninin bir mısraının unutulmasıyla oluşan üçlük bilmece için söyleyemeyiz. Benim bir tek kuyum var İçinde dolu suyum var Su içinde yılan var Ağzında da mercan var (lamba) (Tezel B 27). şeklindeki bilmece, bazı kelime değişiklikleriyle Ergun-Uğur 276; Şenkaya-Aygen 29; Çelebioğlu-Öksüz 250; Ahundov- Tezcan 173 gibi kaynaklarda da dörtlük olarak yer almaktadır. Dörtlük olan metin incelendiğinde 2. mısra hariç 7 li hece ölçüsünün kullanıldığı ve aabb şeklinde kafiyelendiği görülmektedir. Oysa aşağıda vereceğimiz üç mısradan oluşan bilmece metinlerinin ilkinde bir kafiye düzeni yoktur, ikincisinde 1. mısra serbest olup 2 ve 3. mısralar birbirleriyle kafiyeledir. Soru bölümünde yer alan ipuçları bakımından da her iki bilmece metninde eksiklik vardır. Dörtlük olan metinde kuyu bütünüyle lambayı, içinde yer http://www.millifolklor.com 159

alan su gaz yağını, yılan şişenin fitilini, mercan ise alevi tasvir etmek üzere kullanılmış ipucu kelimelerdir. Oysa üçlük metinlerde gaz lambasının içindeki yağı tasvir eden herhangi bir kelime yoktur. Bilmecede soru bölümünün işlevi, sorulan şeyi tasvir etmek amacıyla birtakım ipuçları vermektir. Ancak bilmece bir taraftan bunu yaparken, bir taraftan da cevabı gizlemek zorundadır. Oysa aşağıda yer alan ilk örnekte lambanın alevi, yılanın ağzında yer alan mercan yerine daha kolay çağrışım yapacak alov kelimesi kullanılarak ima edilmiştir. Bu da bilmece metninin kusurlu taraflarından birisidir. Bizim evde guyu var Guyunun ağzında ilan İlanın ağzında alov (neftli çırağ) (Kafkasyalı 91). Bizim bahçede bir kuyu var Kuyunun içinde bir yılan Yılanın ağzında mercan (lamba) (Çelik 283). Diğer bir örneğimiz ise; Mavi atlas İğne batmaz Makas kesmez Terzi dikmez (gökyüzü) (Çelebioğlu- Öksüz 60; Taştan 33; Hafız B 79). şeklindeki bilmecedir. Metin bazı değişikliklerle Güngör-Ozanoğlu 108 de de dörtlük olarak yer almaktadır. Bilmece 4 lü hece ölçüsüyle söylenmiştir. Dörtlükte ses benzerliğinin redifler üzerine kurulduğu görülmektedir. Aşağıda vereceğimiz üçlük şeklindeki örnekte de şekil bakımından söylediğimiz şeyler geçerlidir. Bilmecenin soru bölümünde ipucu mahiyetinde kullanılan kelimelere baktığımız zaman bunların atlas, iğne ve makas gibi üç isim ve dik- fiilinden oluştuğu görülmektedir. Bu kelimeler terzilik ile ilgili kelimelerdir ki, dörtlük olan örnekte terzi kelimesi de kullanılmıştır. Oysa üç mısradan oluşan örnekte terzi kelimesine yer verilmemiştir. Bu nedenle üçlük olan örnek ipuçları bakımından eksik bir bilmecedir. Mavi atlas İğne batmaz Makas kesmez (gökyüzü) (Göktaş 23). Yıldız cevabına sahip bir bilmecemizde de durum aynıdır. Dörtlük olan metin hece ölçüsü ve ses benzerliği açısından oturmuş bir yapıya sahiptir. İpuçlarının tutarlılığı açısından da dörtlük olan metin daha ön plandadır. Bilmecenin cevabı yıldız olduğuna göre 2. mısradaki ipucu kelimesi olan kızların sıfatı otuz iki değil, yüz bin olmalıdır. Ayrıca üçlük olan metinde yıldızların gece dizildiğine değinilmeden, sabah dağıldığından bahsedilmektedir. Bu nedenle ikinci örneğimiz sağlam bir yapıya sahip değildir. Ancak bilmecenin söylendiği sahayı ve sahanın Türkiye ye uzaklığını düşündüğümüz zaman bu unutma doğal karşılanmalıdır. Biz biz idik biz idik Yüz bin tane kız idik Gece oldu dizildik Sabah oldu silindik (yıldız) (Sılacı 140; Elçin 9; Şenkaya-Aygen 6; Taştan, 83). Biz biz biz idik Otuz iki kız idik Sabahleyin dağıldık (yıldızlar) (Mahmut-Mahmut 113). Dörtlük-Beşlik Değişikliği Türk halk edebiyatında beşlik de çok fazla kullanılmayan nazım birimlerindendir. Bilmece metinleri içerisinde beş mısradan kurulu olanlar, örnekleri çok olmasa da vardır. Ancak bunların geneli dörtlük olan metne bir mısra ilavesiyle oluşturulmuş bilmecelerdir. 160 http://www.millifolklor.com

Dörtlük-üçlük değişmeleri kısmında ele aldığımız gökyüzü cevabına sahip olan; Mavi atlas İğne batmaz Makas kesmez Terzi dikmez (gökyüzü) (Çelebioğlu- Öksüz 60; Taştan 33; Hafız B 79). şeklindeki bilmecenin beş mısradan kurulu olan biçimi de vardır. Beş mısradan kurulu olan örnek de dört mısradan kurulu olan gibi hece ölçüsü ve ses benzerliği açısından sağlam bir yapıya sahiptir. İpuçları bakımından da aynı durum söz konusudur. İki metin arasındaki farklar ise 2. örneğe Arşın yetmez mısraının eklenmesi ve son mısrada yer alan dikfiilinin burada biç- olmasıdır. Mavi atlas, Arşın yetmez, İğne batmaz, Makas kesmez, Terzi biçmez (gökyüzü) (Elçin 5). Dörtlük olan bilmeceye bir mısra eklenerek, soru bölümünün beşlik yapılması bazen cevap bölümünün değişmesine de sebep olur. Ele alacağımız örnek, bütün Türk topluluklarında bilinen, 33 farklı varyantı olan ve bu varyantlara göre cevap kısmı da değişen bir bilmecedir. Dağda daliman Suda Süleyman Tuzsuz pişen aş Köpüklüce taş (tavşan, balık, hoşaf, sabun) (Başgöz-Tietze 735). Bilmece dört mısradan oluşmakta ve her bir mısra farklı bir şeyi sormaktadır. Bu dörtlüğe bir mısra eklenerek (Yeşil başlı kuş) metin beşlik yapılmıştır. Bu eklemeyle cevap kısmında da değişiklik olmuş ve var olan dört cevaba ördek de eklenmiştir. Dağda daliman, Suda Süleyman, Yeşil başlı kuş, Tuzsuz pişen aş, Köpüren taş (tavşan, balık, ördek, pelte, sabun) (Tezel A 46). Diğer bir örneğimiz ise mektup cevabına sahip bir bilmecedir. Dörtlüğün sonuna eklenen mısra Gözlerinnen yaş geli ifadesi Ne diyerse khoş geli ifadesiyle anlam bakımından çok fazla bağdaşmaz. xaxa şeklindeki kafiye düzeni çok sık olmasa da mânilerde kullanılmaktadır. Beşlik olan örnekte karşımıza çıkan xaxaa şekli, çok fazla rastlanılan bir düzen değildir. Bunlardan hareketle son mısraın yapı içerisinde eğreti durduğunu söyleyebiliriz. Uzun uzun yollardan Bir acaip kuş gelir Kırma badem dili var Söyleyişi hoş gelir (mektup) (Başgöz-Tietze 479). Uzun uzun yollardan Bir eceyib kuş geli Kırma badem dili var Ne diyerse khoş geli Gözlerinnen yaş geli (mektup) (Saatçi 93). Dörtlük-Nesir Değişikliği Şimdiye kadar ele aldığımız örneklerin hepsi, nazım şeklinde olan bilmecelerdi. Dörtlük olan bir bilmece ister beyte, ister iki, üç veya beş mısradan oluşan bir metne dönüşsün nazım özelliğini yine de korur. Yani mısra sayılarındaki farklıklar dışında, şekil bakımından çok fazla bir değişiklik olduğunu söylemek mümkün değildir. Manzum bir bilmecenin nesre dönüşmesi ise çok sık rastlanılan bir durum değildir. Bu tür bilmecelerin oluşmasında unutmanın payı çok büyüktür. Öyle ki, metnin esas şekli bile değişerek na- http://www.millifolklor.com 161

zım nesre dönüşmüştür. Nesre dönüşen bu tür bilmecelerde bazen bir mısra unutulmuş, bazen de koca dörtlükten unutula unutula bir mısra kalmıştır. Tabii bu arada nazma ait özellikler olan kafiye ve hece ölçüsü de ortadan kalkmıştır. Birinci örneğimizin cevabı arı olup, 2. mısraı unutulmuştur ve metin şiiriyetini kaybederek yavan bir nesir diliyle ifade edilmiştir: Bir acaip kuş gördüm Yerde yürür izi yok Eti haram sütü helal Boğazladım kanı yok (arı) (Sılacı 9; Çelebioğlu-Öksüz 151; Başgöz-Tietze 120). Ben bir nesne gördüm; canı var kanı yok, südü helâl eti haram (arı, bal, petek) (Güngör-Ozanoğlu 63). Diğer bir örnekte doldurma olan 1. mısra unutulmuş ve metin nesre dönüşmüştür: Nestedir neste Kuşlar kafeste Yem yer su içmez Böyle bir nesne (ipekböceği) (Hamamizade 31; Kowalski 300). Kafestedir, yem yemez, su içmez; adı acayip bir usta (ipek böceği) (Hafız A 88). Cevabı nar olan bir bilmecemizde ise 3. mısra fiil değişikliği ile (kırıl- > sın- ) korunarak 2. mısra atılmış, 1 ve 2. mısra birbirine karıştırılarak yeni bir form oluşturulmuştur: Hanım uyandı Cama dayandı Cam kırıldı Kana boyandı (nar) (Hamamizade 51; Güngör-Ozanoğlu 102; Elçin 22; Çelebioğlu-Öksüz 91; Şenkaya-Aygen 7; Taştan 58; Hafız B 85). Cam sındı, hanım kana boyandı (nar) (Kafkasyalı 101). Başka bir örnekte ise 3 ve 4. mısralar tamamen atılarak, 1 ve 2. mısralardan kurulu nesir şeklinde bir varyant ortaya çıkmıştır: Bir dedem var metten Sakalı var etten Şimdi gelir görürsün Güle güle ölürsün (hindi) (Sılacı 69; Çelebioğlu-Öksüz 150). Bir dedem var: Sakalı etten (hindi) (Şenkaya-Aygen 27). Yukarıda dörtlük-beyit değişikliği başlığı altında incelediğimiz, kucağı çocuklu gebe kadını soran bilmecemizin nesirleşmiş şekli de konumuza ayrı bir örnek teşkil etmektedir: Bir köprüden üç kişi geçer Biri bakar basar geçer Biri bakar basmaz geçer Biri ne bakar ne basar ne geçer (kucağı çocuklu gebe kadın) (Güngör-Ozanoğlu 70; Çelebioğlu-Öksüz 207). Bu bilmecenin diğerlerinden farkı, nesre dönüşürken hiçbir mısraın unutulmaması, mısralarda ifade edilenin nesir diliyle aktarımı ve bazı kelimelerin farklılaşmasıdır: Köprüden üç kişi geçiyor; birisi yürüye yürüye, birisi yalnız görerek, diğeri görmeden, yürümeden (gebe kadın ve üç çocuğu) (Tezel A 8). Unutmanın en etkili olduğu örneğimizde ise bilmecenin sadece 4. mısraı kendisini koruyabilmiştir. Ha benim şahbaz atım Göğsü sudan kalkmaz atım Akşam olur kişnemez Arpa saman istemez (gemi) (Başgöz-Tietze 295). Aynı bilmece Çelebioğlu-Öksüz 316, 317; Tezel A 41 gibi kaynaklarda da dörtlük olarak yer almaktadır. İlk üç mısraın unutulmasıyla âdeta yeni bir bilmece 162 http://www.millifolklor.com

metni ortaya çıkmıştır. Ancak metin, bilmece olarak sağlam bir yapıya sahip değildir. Yukarıda da değinildiği gibi bir bilmecede verilen ipuçları çok önemlidir. Bu ipuçları sorunun bilinmesine zemin hazırlayacak kadar açık olmalıdır. Ancak burada verilen arpa, saman istememek ipucundan hareketle, cevabı doğru tahmin etmek oldukça güçtür. Çünkü modern aletlerin hepsi arpa saman istemeden, yani eskiden ulaşım aracı olarak kullanılan hayvanlardan (eşek, deve, katır, vb.) farklı olarak yem yemeden çalışmaktadır. Arpa, saman istemez (gayıg, gemi) (Kafkasyalı 93). Sonuç olarak diyebiliriz ki, bilmeceler şekil itibariyle sağlam bir yapıya sahip değillerdir. Dörtlük şeklinde olan bir bilmece bazen beyit, bazen üçlük, bazen beşlik, bazen de nesir olarak karşımıza çıkabilmektedir. Varyantlaşma diyebileceğimiz bu hadisede bilmecelerin yayıldığı geniş Türk coğrafyası kadar (bölgeden bölgeye geçerken meydana gelen unutmalar) kaynak kişinin hafızası da etkilidir. Bilmecenin şeklinde meydana gelen bu değişiklik, bazen onun muhtevasını da etkilemiştir. Buna bağlı olarak bazı bilmeceler anlam bakımından bozulmuş ve yapılarında bazı eksikler ortaya çıkmıştır. Şekil ve muhtevadaki bu değişiklik, bozuk varyantların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bazı bilmecelerde ise şekil değişikliği olmasına rağmen, bilmece anlamından pek fazla bir şey kaybetmemiştir. Elçin, Şükrü (1983), Türk Bilmeceleri, Ankara. [Ergun], Saadettin-Mehmet Ferit [Uğur] (2002), Konya Vilâyeti Halkiyat Ve Harsiyatı, Konya. Gökçeoğlu, M. (1988), Tezler Ve Sözler, Lefkoşa. Göktaş, Köksal (1982), Halk Edebiyatı Tezlerindeki Türk Bilmeceleri, Erzurum. Yayımlanmamış lisans tezi. Güngör, Nasıh-İhsan Ozanoğlu (1939), Kastamonu Bilmeceleri, İzmir. Hafız, Nimetullah (1989), Makedonya Türk Halk Edebiyatı Metinleri, İstanbul. Hafız, Nimetullah (1990), Bulgaristan Türk Halk Edebiyatı Metinleri I, Ankara Hamamizade İhsan (1930), Bilmeceler, İstanbul. İçel, Hatice (2005), Batı Türklerinin Dörtlüklerden Kurulu Bilmeceleri Üzerinde Bir Araştırma, Konya (Yayımlanmamış doktora tezi). Kafkasyalı, Ali (2002), İran Türk Edebiyatı Antolojisi-I, Erzurum. Kowalskı, Tadeusz (1932), Türkısche Volksrätsel Aus Kleinasien, Archiv Orientálni, 4 (3), Prag, 295-324. Mahmut, Enver-Nedret Mahmut (1997), Dobruca Türk Halk Edebiyatı Metinleri, Ankara. Önal, Mehmet Naci (1997), Dobruca Türklerinin Bilmeceleri, Folklor/Edebiyat, (10), Ankara, 83-107. Saatçi, Suphi (1984), Kerkük Çocuk Folkloru, İstanbul. Sılacı, Ferhat (1960), Seçilmiş 1001 Bilmece, İstanbul. Şenkaya, Mehmet-Mehmet Saadettin Aygen (1980), Afyonkarahisar Bilmeceleri, Afyon. Taştan, Ömer (1983), Halk Edebiyatı Tezlerindeki Türk Bilmeceleri II, Erzurum. Yayımlanmamış lisans tezi. Tezel, Naki (1941), Bilmeceler ve Maniler, Ankara. Tezel, Naki (1969), Türk Halk Bilmeceleri, Ankara. Yançev, Mihail (2002), Mani ve Bilmeceler, Ankara. KAYNAKLAR Ahundov, Ehliman-Semih Tezcan (1994), Azerbaycan Halk Yazını Örnekleri, Ankara. Başgöz, İlhan-Andreas Tietze (1999), Türk Halkının Bilmeceleri, Ankara. Çelebioğlu, Âmil-Yusuf Ziya Öksüz (1995), Türk Bilmeceler Hazînesi, İstanbul. Çelik, Ali (1999), Trabzon-Şalpazarı Çepni Kültürü, Trabzon. Ðukanovic, Marija-Ljubinka Rajkovic (1980), Türk Bilmeceleri/Les Enigmes Turques, Belgrade. http://www.millifolklor.com 163