16 E y l ü l Sevgili Öğrenciler, Zorlu bir üniversite hazırlık maratonu başarıyla tamamlayıp kendinize iyi bir gelecek sağlamak için seçtiğiniz Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü ne hoş geldiniz. Bölümümüz 22 öğretim üyesi, 50 asistanı ve 750 öğrencisiyle Türkiye nin en büyük ve saygın bölümlerinden biridir. Bugüne kadar bölümümüzden 1235 öğrenciyi mezun etmiş bulunmaktadır. Mezunlarımızın önemli bir bölümü dünyanın en iyi üniversitelerinde akademik kariyerlerine devam etmektedirler. Benzer şekilde, iş hayatını tercih eden mezunlarımızın büyük bir bölümü yine çok uluslu dünya şirketlerinde çalışmaktadırlar. Bölümümüz, Amerikan üniversitelerindeki mühendislik bölümlerinin eğitim kalitesini değerlendiren Accreditation Board of Engineering and Technology (ABET) adlı kuruluşun verdiği Akredite Eşdeğerliği ni Türkiye de ilk kez alan endüstri mühendisliği bölümüdür. Dünyanın en iyi üniversitelerinden eğitimini almış ve yurt dışı deneyimli öğretim üyelerimiz bilimdeki son gelişmeler ışığında ve en ileri teknolojileri kullanarak ve kaliteyi gözeterek iyi bir eğitimi siz öğrencilerimize vermektedir. Unutmayınız ki üniversite bir amaç değil sizleri geleceğe hazırlayan önemli bir araçtır. İleride kariyerinize iyi bir yerden başlayabilmek için üniversitenin sunmuş olduğu olanakları en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Bilkent in size sağladığı teknoloji ve iletişim kanallarından yararlanmanızı tavsiye ederim. Eğitim hayatınız boyunca yanlızca bölümden değil aynı zamanda diğer bölümlerden farklı fakültelerden seçmeli dersler alarak kendinizi çok yönlü yetiştirmenizi öneririm. Türkiyede ilk defa bölümümüzde bir kariyer yönetici sizlerin hizmetindedir. Bu hizmetten yararlanarak kariyerinizi zamanından ve doğru bir şekilde şekillendirebilirsiniz. Üniversite hayatınızda yalnızca akademik değil aynı zamanda sosyal ve kültürel konulara önem vermenizi rica ederim. Bu kapsamda, bölümümüzün öğrencilerinin oluşturduğu OR kulübunun Türkiye nin en aktif ve başarılı kulüplerinden biri olduğunu hatırlatmak isterim. dilerim. Hepinize ideallerinize kavuşmak dileğiyle başarılar Prof. Dr. İhsan SABUNCUOĞLU Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Bize Katılmak İster Misiniz? Aramıza katılmak için tek yapmanız gereken b_yazar@ug.bilkent.edu.tr veya or-bulten@yahoogroups.com a bir e-posta atmak. 3. Kattan Manzaralar Bölümümüz hocalarımızı yakından tanıyalım... EMT Genel Kurulu 13 farklı üniversiteden gelen endüstri mühendisi adayları Endüstri Mühendisliği Toplulukları Birliği 9. Genel Kurulu için okulumuzdaydı... Yine ve Yeni Bir Açılım: IIE Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü, yine bir ilki gerçekleştirip merkezi Amerika da bulunan IIE nin ( Endüstri Mühendisliği Enstitüsü) Türkiye deki ilk ve tek yerel grubu olmaya değer görülmüştür... Serdar Bilgili ile Bizbize... Fotoğrafçı, spor adamı, eski Bjk başkanı ve medyatik iş adamı Serdar Bilgili den başarı ve mutluluk üzerine tavsiyeler... Proje Fuarı 6. Proje Fuarı ve Yarışması düzenlendi. 4. sınıfta hepimizin yaşayacağı bu heyecanı yakından tanıyalım... Mezuniyet Mezunlarımızın sevincine ortak olduk!
3. Kattan manzaralar Bölüm hocalarımızla farklı konularda yaptığımız konuşmalar sonucu bu yazı ortaya çıktı. Bazılarıyla daha çok akademik hayat hakkında, bazılarıyla hobileri hakkında bazılarıyla da geçmişleri hakkında konuştuk. Umarız onları tanımanız açısından küçük bir adım atabilmişizdir. Aysu Bozkurt EM 2 İdil Berke EM 2 Yrd. Doç. Dr. Osman Alp Öğretim üyemiz ODTÜ Endüstri Mühendisliği nden mezun olduktan sonra, yüksek lisans ve doktora eğitimini de ODTÜ de tamamlamıştır. Tedarik Zinciri Yönetimi, Envanter Kontrol Teorisi, Lojistik, Tehlikeli Madde Taşımacılığı konularında araştırma yapmaktadır. Ayrıca okulumuzda da Faaliyetler Analizi ve Tasarımı (IE 271), Rassal Modeller (IE 325) ve Kalite Güvencesi ve Güvenilirlik (IE 380) derslerini vermektedir. Doç. Dr. Mustafa Akgül 21 yıldır bölümümüzde olan Mustafa Akgül, lisansını İnşaat Mühendisliği nden almış. Matematiğe olan tutkusu onu olasılık ve optimizasyona yönlendirmiş, oradan Endüstri Mühendisliği ne geçiş yapmış. Türkiye de interneti yaygınlaşması ve gelişmesi konusunda önemli bir rolü var. İnternet Türkiye ye daha yeni gelirken, ağ bağlantısını geliştirmek için bu konuda çalışmalara başlamış ve bir daha bu konudan uzaklaşamamış. Kendisi Mühendislik Mekaniğine Giriş (GE 212) ve Mühendislik Ekonomisi Analizi (IE 342) derslerini vermektedir. Klasik müzik dinlemek ve kitap okumaktan hoşlanmanın yanısıra, fotoğrafçılıkla da ilgileniyor. Prof. Selim Aktürk Akademik hayatın verdiği özgür çalışma ortamı, Selim Hoca ya göre Hollywood ve Yeşilçam a rakip; fakat bu akademik hayatın kolay olduğu anlamına da gelmiyor. Ama hocamız bu yaşam tarzını bilimle uğraşmak, insanlara faydalı olabilmek için seçmiş. Hocamız ayrıca öğretim üyelerimizin, mezunlarımızın ve öğrencilerin oylarıyla akademik yaşamda bir kere alınabilecek bir ödül olan 2007 2008 dönemi Eğitimde Üstün Başarı Ödülü nü almıştır. Üretim Bilgi Sistemleri (IE 376), Üretim Sistemleri Tasarımı - Sentez (IE 477), Üretim Sistemleri Tasarımı - Uygulama (IE 478) ve İleri Üretim Teknolojileri (IE 461) okulumuzda verdiği derslerden birkaçı. Futbol, kitap okumak ve tarih gibi hobilerin yanı sıra işine olan sevgisinden dolayı öğretmek de hocamızın bir hobisi. Öğretim Gör. Figen Eren Lisans ve yüksek lisansını Elektrik ve Elektronik Mühendisliği üzerine yapmış olan Figen Eren, doktorasını Mühendislik Bilimi üzerine halen devam ettirmektedir. Kontrol Teorisi, Sinyal İşlemleri, Bilişim Teknolojileri üzerine araştırmalar yapmaktadır. Okulumuzda verdiği dersler ise Bilgisayar Destekli Üretim (IE 261), Üretim Süreçleri (IE 262) ve Mühendislik Mekaniğine Geçiş (GE 212)tir. Öğretim üyemizin hobileri, kayak yapmak ve takı tasarlamaktır. Prof. Nesim Erkip Nesim Erkip i ziyarete gittiğimizde o, bize öncelikle akademik hayatla ilgili bilgi vermek istedi. 3 bölüme ayrılan akademik hayatın ilk kısmı hepimizin bildiği eğitim. İkinci kısmı araştırma, yani altyapıyı geliştirmekle ilgili. Araştırma kısmı yayın ve kitaplar okuyarak, yani bilgi alışverişiyle sağlanıyor. Bu bilgilerin geldiği yer ise üçüncü başlık olan servis işi. Servis işi birçoğumuzun bilmediği fakat onların hayatında oldukça gündemde olan bir konu. Örneğin içerisinde yayınlar içeren dergiler var. Bu yayınlar oraya gelmeden önce her biri için akademisyenlerden oluşan bir grup seçiliyor ve onlar, bu yayının güvenilirliğini inceliyorlar. Bu tür dergilerin başka bir adı; hakemli dergi. Bize bu önemli bilgiler veren ve şehir hayatına çok düşkün olan öğretim üyemiz, aynı zamanda bir sinema tutkunu ve briç oyuncusu. Yrd. Doç. Dr. M. Murat Fadıloğlu Lisans eğitimini Elektrik Mühendisliği üzerine almış olan Murat Fadıloğlu, yüksek lisansını ve doktorasını Endüstri Mühendisliği üzerine yapmıştır. Üzerinde yaptığı araştırmalardan bazıları Tedarik Zinciri Yönetimi, Envanter ve Üretim Sistemlerinin Performans Analizi, Rassal Modelleme, Rassal Kalkülüs ve Finansta Uygulamalarıdır. Okulumuzda verdiği bazı dersler ise Faaliyetler Analizi ve Tasarımı (IE 271), Kalite Güvencesi ve Güvenilirlik (IE 380) tir. Öğretim üyemizin kişisel ilgi alanları arasında dalgıçlık ve dünya mutfakları vardır.
Yrd. Doç. Dr. Kağan Gökbayrak Üniversitede okurken aklında akademik hayat hiç bulunmayan Kağan Gökbayrak, bir süre ABD de çalıştıktan sonra Türkiye ye dönünce akademik hayatta daha mutlu olacağını fark etmiş. Lisans eğitimini hem Elektrik Elektronik Mühendisliği hem de Matematik alanlarında tamamlayan Kağan Hoca, Bilgisayar Mühendisliği nde de yüksek lisans yapmış. Hocamızın Endüstri Mühendisliği ne geçişi doktorayla başlamış. Bir futbol meraklısı olan Kağan Gökbayrak, haftada 3 gün futbol oynamasının yanı sıra zaman buldukça vaktini film seyretmeye, yüzmeye, PS3 oynamaya ve yemek yapmaya ayırıyor. Doç. Dr. Bahar Yetiş Kara Prof. Ülkü Gürler Öğretim üyemiz Ülkü Gürler, araştırmaya, öğrenmeye ve öğretmeye olan hevesini akademik hayatla gerçekleştirebileceği için bu hayatı seçmiş. Verdiği derslerden bazıları Olasılık Teorsine Giriş (MATH 250), İstatistiğe Giriş (MATH 260), Rassal Süreçlere Giriş (IE 321) ve Rassal Modelleme (IE 322) dir. Bunların içinden olasılık hocamıza göre bizlere hayata başka bir pencereden bakabilmeyi, bir olayın bütün olası sonuçlarını ve detaylarını düşünebilmeyi öğretmesi açısından önemli bir ders. Bunun yanında Ülkü Hoca, olasılığın önlem almaya yönelttiği düşüncesi içinde. Sadece çalışarak başarılı olunamayacağını savunan hocamız tam bir spor tutkunu. Vakit buldukça tenis oynuyor, yoga ve uzun doğa yürüyüşleri yapıyor. Stres ve zorluklarla baş edebilmek için çeşitli aktivitelerde bulunmamız gerektiği de bir tavsiyesi. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Bilkent Üniversitesi nde Endüstri Mühendisliği üzerine yapan Bahar Hoca, Ana Dağıtım Üstü Yerleştirme, Tehlikeli Madde Taşımacılığı, Serim Akışları ve Tamsayılı Eniyileme alanlarında araştırma yapmaktadır. Verdiği derslerden birkaçı; Modelleme ve Optimizasyona Giriş (IE 202), Optimizasyonda Modelleme ve Metodlar (IE 303), Mühendislik ve Yönetimin İlkeleri (IE 400) ve Dağıtım Lojistiği (IE 479) dir. Bahçe işleri ve yemek yapmak, öğretim üyemizin hobileri arasındadır. Doç. Dr. Oya Ekin Karaşan Lisansını Bilgisayar Mühendisliği nden alan Oya Hoca, yüksek lisans ve doktorasını Endüstri Mühendisliği alanında yapmıştır. Araştırma alanları arasında Matematiksel Programlama, Serim Akışları, Kombinatoryel Optimizasyon ve Teorik Bilgisayar Bilimi olan öğretim üyemiz, Modelleme ve Optimizasyona Giriş (IE 202), Mühendislik Ekonomik Analizi (IE 342), Matematiksel Programlama (IE 311) ve Mühendislik Yönetiminin İlkeleri (IE 400) derslerini vermektedir. Yrd. Doç. Dr. Yiğit Karpat Bilimsel çalışmalar yapmaktan ve öğrendiklerini gençlerle paylaşmaktan hoşlanan Yiğit Karpat, lisansını aldıktan sonra akademik hayatı tercih etmiş. Çevresinde çok sayıda akademik hayatı seçen yakının olması da onun bu yola girmesinde etkili olmuş. Okulumuzda ikinci sınıf derslerinden olan, bizim tabirimizle Oper (IE 271) yani Faaliyetler Analizi ve Tasarımı ile Manuf (IE 262) yani İmalat Süreçleri derslerini vermektedir. Genel olarak, imalat sistemlerinin modellenmesi ve optimize edilmesi konularında çalışmalar yapan öğretim üyemiz, mikro, nanoteknoloji ve endüstri mühendisliği prensiplerinin bu alanlara uygulanması konusunda da çalışmalar yapmaktadır. Bunlardan ayrı olarak seyahat etmek ve sinemaya gitmek hocamızın ilgi alanının içerisindedir. Prof. Mustafa Pınar Doç. Dr. Osman Oğuz Osman Oğuz, birçok kişiden farklı olarak akademik hayata üniversitedeyken karar vermiş. Mezun olduktan sonra bir süre TÜBİTAK ta çalışmış ve orada edindiği deneyimlerle endüstri mühendisliğini geliştirmek adına üniversitemize gelmiş. Çalışma alanları içerisinde matematiksel programlama, doğrusal ve tamsayılı eniyileme ve çizelgeleme bulunmaktadır. Modelleme ve Optimizasyona Giriş (IE 202), Maliyet Analizi ve Kontrolü (IE 341), Mühendislik Ekonomik Analizi (IE 342), Faaliyetler Analizi ve Tasarımı (IE 271), Mühendislik Yönetiminin İlkeleri (IE 400) ve Üretim ve Dağıtım Sistemlerinde Planlama (IE 375) verdiği dersler arasında. 20 yıldır tenis oynayan hocamız aynı zamanda bir briç oyuncusu. 1994 te üniversitemize gelen Mustafa Pınar ın araştırma alanları arasında Doğrusal Olmayan Eniyileme, Serim Eniyilemesi, Tamsayılı Eniyileme ve Telekomünikasyon ve Finans Uygulamaları vardır. Kendisiyle Modelleme ve Optimizasyona Giriş (IE 202), Mühendislik Ekonomisi (IE 342), Üretim Planlama, Çizgeleme ve Kontrol (IE 372) ve Üretim ve Dağıtım Planlama (IE 375) gibi derslerde karşılaşabilirsiniz.
Yrd. Doç. Alper Şen Prof. İhsan Sabuncuoğlu (Bölüm Başkanı) Bölüm başkanımız İhsan Hoca bir süre iş hayatında çalıştıktan sonra daha zorlu konularla uğraşmak için akademik hayatın daha uygun olduğunu düşünmüş. Bu yolu aynı zamanda kendi ajandasını kendi yapabildiği için seçmiş. Her ne kadar akademik hayatın içinde olsa da, iş hayatında da yer aldığı birçok proje var. İhsan Hoca ya göre önceleri akademik hayat üretmek, iş hayatı da uygulama odaklıymış; fakat artık akademik hayat ve iş hayatı birbirine çok yakın. Akademik yaşamdakiler hem üretip hem de ürettiklerini uygulama şansına sahipler. Dolayısıyla kendisi akademik hayatta bulunmanın iş hayatından çok da uzak olmadığını fark etmiş. Tenis oynamayı çok seven hocamızın, bunun yanı sıra, bir de futbol tutkusu var. Kendisi ABD de bir dönem futbol antrenörlüğü bile yapmış, hatta çalıştırdığı takımlar şampiyon olmuş. Yeni bir şeyler öğrenmeyi ve keşfetmeyi seven Alper Şen, doktora sonrası 3 senelik bir iş deneyiminin ardından, profesyonel hayatla ilgili merakını giderip, kendisi için doğru olanın akademik hayat olduğuna karar vermiş. Ayrıca gençlerle beraber olup onlara öğrendiklerini ve keşfettiklerini aktarabilme fırsatı onu akademik hayata çeken diğer faktörlerdir. Şu anda Envanter Yönetimi, Fiyatlandırma ve Tedarik Zinciri Yönetimi üzerine araştırmalar yapmakta olup; bu alanlar içinde uygulanabilirliğine inandığı konuları seçmeye özen göstermektedir. Okulumuzda 3.sınıf derslerinden Üretim Planlama (IE 375) ve Üretim Bilgi Sistemleri (IE 376) dersleri vermektedir. Alper hoca, seyahat etmeyi, snowboard yapmayı, futbolu ve tarihi seviyor. Prof. Barbaros Tansel Yrd. Doç Dr. Mehmet Rüştü Taner Mehmet Rüştü Taner in akademik hayatı seçmesinin nedenlerinin başında akademik ortamın bilgi ve yeteneklerini kullanmasına ve geliştirmesine elverecek şekilde, kendi ilginç bulduğu problem ve projeler üzerinde baskı altında hissetmeden çalışmasına olanak sağlaması geliyor. Bunun en az bu kadar önemli bir nedeni de öğretmeyi ve öğrencilerle birlikte çalışmayı çok seviyor olması. Hobiler deyince de öğretmek aslında her ne kadar biraz iş odaklı gözükse, hocamızın en büyük hobilerinden birisi. Bunun dışında sinemayı ve klasik müziği çok seviyor. Vizyondaki filmleri ve Bilkent Senfoni Orkestrası nın konserlerini kaçırmamaya özen göstermekte. Barbaros Tansel üniversitemize 1991 yılında gelmiş. Akademik hayata geçişi karşılaştığı durum ve insanlarla birlikte plansız gerçekleşmiş. Onun deyişiyle Süreçlerin içinde kendisini şekillendirmek çok keyif verici bir olay ve risk almayı gerektiriyor; fakat o, ülkemizde tam tersinin uygulandığı, herkesin hayatını planlayıp garantiye almaya çabaladığı kanısında. Lojistik, Yer Seçim Analizleri gibi alanlarda araştırma yapıyor. Tam bir dans tutkunu olan Barbaros Hoca nın hayatının her döneminde dans bulunmuş. Bunun dışındaki başka bir ilgi alanı ise; edebiyat. Her zaman edebiyata ilgi duymuş ve artık bu konuda girişimlerde bulunmak istiyor. Zamanın kısıtlı olması en büyük problemi olsa da, kısa süre içinde edebiyata belirli bir zaman ayırmayı hedefliyor. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Toptal Ayşegül Hoca üniversitemizden lisans derecesini alıp yüksek lisans yaptıktan sonra, bulunduğu ortamdaki öğretim üyelerinden etkilenmiş ve doktora da yapmaya karar vermiş. Doğru yerde olduğunun en büyük kanıtının ise küçüklüğünden beri süregelen sorgulayıcı yapısı olduğunu düşünüyor. Okulumuzda Üretim Planlama (IE 375), Tedarik Zinciri Yönetimi (IE 461), Kalite Güvencesi ve Güvenilirlik (IE 380) derslerini vermektedir. Kendisini 3. sınıf derslerinde daha iyi tanıyabilecek olsanız da bölümümüzde stajların koordinatörü olduğu için onunla 2. sınıfta karşılaşacaksınız. Ayşegül Hoca, spor yapmaya, seyahat etmeye ve sinemaya vakit ayırmaya çalışıyor. Yrd. Doç. Dr. Hande Yaman Lisansını Brüksel de tamamladıktan sonra yüksek lisans ve doktorasını üniversitemizde bitiren Hande Yaman ın araştırma alanları Tamsayılı Programlama, Ağ Tasarımı, Yerseçimi Problemleri ve Gürbüz Eniyileme vardır. Hocamızın verdiği dersler arasında Modelleme ve Optimizasyona Giriş (IE 202), Modelleme ve Optimizasyon Metodları (IE 303) ve Mühendislik Yönetiminin İlkeleri (IE 400) vardır. Hande Hoca nın ilgi alanları arasında seramik ve sinema vardır. Doç. Dr. Emre Alper Yıldırım Akademik hayatı 3. sınıfın sonlarında düşünmeye başlayan Emre Alper Yıldırım ın, mezun olduğu dönemlerde özel sektörde araştırma-geliştirme boyutu, bugünkü kadar ön planda değilmiş. Dolayısıyla öğretim üyemiz kendisini akademik hayatın içinde bulmuştur. Genel olarak optimizasyon alanında kuramsal, yöntemsel ve uygulamaya yönelik bilimsel araştırmalar yapan hocamızın verdiği dersler de optimizasyonun çeşitli alanlarındadır. Dünya sinemasına ilgi duyan ve sevdiği müzisyenlerin konserlerine elinden geldiğince gitmeye çalışan Emre Alper Yıldırım, havaların elverdiği ölçüde uzun yürüyüşler yapmayı da sevmektedir.
Endüstri Mühendisliği Toplulukları Birliği 9. Genel Kurulu Haziran ayında okulumuzda Endüstri Mühendisliği Toplulukları Birliği nin (EMT) 9. Genel Kurulu na ev sahipliği yaptık. 2005 yılında bölümümüz öğrencileri tarafından kurulan ve 3 yıl sonra tekrar Bilkent e dönen EMT çalışmalarını son olarak Doğu Akdeniz Üniversitesi nin de katılımıyla 13 üniversite ile sürdürmektedir. 3 proje ve 3 komiteden oluşan EMT de dört gün süren organizasyon boyunca arkadaşlarımız çalışma gruplarında eğlenceli ve profesyonel bir ortamda birlikte çalışma imkanı buldular. Gündüz yapılan çalışmaların yanında akşam programlarındaki parti ve fasıllar ile eğlence kattığımız organizasyonumuzun son gününde EMT seçimleri yapıldı. Yeni yönetim kurulunun ve Vaka Analizi Yarışması elemelerinin nerelerde yapılacağının oylandığı son gün büyük Yine ve yeni bir açılım: bir heyecana sahne oldu. Buradan yeni yönetim kuruluna da başarılar diliyoruz. Organizasyon sonunda herkesin yüzündeki mutluluk ve aldığımız teşekkürler organizasyon sürecindeki ve öncesinde hazırlık dönemindeki tüm yorgunluğumuzu unutturdu ve ne kadar güzel bir işe imza attığımızı fark etmemizi sağladı. Tüm organizasyon ekibine ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz, gerçekten EMT yine Bilkent in farkını hissetti ve başarılarımızın yanına bir yenisini daha eklemiş olduk. Yeni bir organizasyonda görüşmek dileğiyle... IIE Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü, yine bir ilki gerçekleştirip merkezi Amerika da bulunan ve çok değerli çalışmalarda bulunan IIE nin (Endüstri Mühendisliği Enstitüsü) Türkiye deki ilk ve tek yerel grubu olmaya değer görülmüştür. IIE, alanında çok ünlü akademisyenlerin ve profesyonellerin çalışmalarda bulunduğu ve çok geniş kitlelerce tanınan bir topluluktur. Emir Mutlu EM 3 1948 yılında kurulan bu organizasyon, konferanslar, atölye çalışmaları ve çeşitli işlevsel faaliyetler düzenleyerek üyelerine hem mesleki anlamda deneyim kazandırıyor hem de dünyanın çeşitli ülkelerindeki endüstri mühendisleriyle tanışma imkanı tanıyor. Şu anda 280 üye üniversitenin bulunduğu topluluğun yaklaşık 15000 üyesi bulunmaktadır. Geçtiğimiz eğitim döneminden itibaren bölümümüz öğrencileri IIE içerisinde düzenlenen yarışmalara katılıp çeşitli ödüller kazanma imkânına sahipler. Üyelik, aynı zamanda çeşitli burslar sağlama ve mentör olarak belirlenen başarılı endüstri mühendislerinden yardım alma gibi ayrıcalıklara da sahip olma imkânını üniversitemiz öğrencilerine sunacaktır. Daha birçok konuda olduğu gibi Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü Türkiyedeki emsallerine örnek olmaya devam ediyor. Size tavsiyem sağlanan bu ayrıcalığı mümkün olduğunca kullanmanızdır. Enver Ak EM 4
Serdar Bilgili ile BizBize... Geçtiğimiz Nisan ayında üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Genç Akademi nin bu yılki ünlü konukları arasında en çok dikkat çeken isimlerden biri Serdar Bilgili ydi. Boş durmadık, Spor ve Liderlik başlıklı keyifli bir oturumun ardından kendisiyle daha da keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İşte spor dünyasının belki de gelmiş geçmiş en iyi liderini öğrencilik, başarı ve mutluluk üzerine düşünceleri... Ceren Ünal EM 2 Nasıl bir öğrenciydiniz? Çok başarılı bir öğrenciydim, ilkokulu birincilikle bitirdim. Ondan sonra ortaokulda Robert Kolej i kazandım. Tabii orayı birincilikle bitirmedim ama ortalamanın üstü bir öğrenciydim. O dönemde çok ciddi aktiviteler yaptım; voleybol takımı kaptanıydım, fotoğraf kulübü başkanıydım, yıllığın editörüydüm, müzikallerde oynadım, yani eğitim dışında diğer konularda da kendimi geliştirmeye çalıştım. Gerçekten Robert Kolej in benim bugünkü konumumda çok büyük etkisi vardır ve halen daha borcumu ödemeye çalışırım devamlı yardımda bulunarak. Ardından Amerika ya, Redlands Üniversitesi ne gittim, yaklaşık 1500 kişilik küçük bir üniversite. Orayı tercih etme sebebim hem ufak olmasıydı hem de Kaliforniya devamlı sıcak, hava güzel, yani hoş bir atmosferi vardı. Oradaki dönemi de gayet iyi bir öğrenci olarak bitirdim, üniversiteyi erken bitirdim ben, 3 senede tamamladım. Daha sonra yarım sene kadar Viyana da, Birleşmiş Milletler de staj yaptım ve ondan sonra da iş hayatına atıldım. Fotoğraf çekmekle ilgilendiğinizi söylediniz, sergilerinizden de haberimiz var Fotoğrafçılığa lise yıllarında başladım, orada hem eğitimini gördüm hem de 2 sene kulüp başkanıydım. Sonra Redlands de okurken şansıma dünyanın en önemli fotoğrafçılarından birinin, Ansel Adams ın, baş asistanı Andrea Gray Stillman bizim okulda öğretmendi ve yaklaşık 3 yıl boyunca onunla çalıştık. Bu dönemde iki sergi açtım. Daha sonra Türkiye ye döndüğümde Engellere Rağmen adlı bir sergim oldu, sonra o kitaba döndü ve dört şehirde daha sergilendi. Şimdi yine devam ediyorum çalışmalara. Engellere Rağmen demişken ülkemizde bedensel ve zihinsel engellileri spora kazandırmak için sizce yeterince çaba sarf ediliyor mu? Şöyle söyleyeyim, benim başkanlık dönemimde Türkiye deki ilk engelli basketbol takımını biz Beşiktaş olarak kurmuştuk, ona bütçe ayırdık ve gerçekten çok uğraştık onun belli bir noktaya gelmesi için. Bugün Galatasaray da kurdu ve çok kuvvetli bir takım kurdular. Türkiye de sadece sportif olarak değil, engellilere maalesef yaşama şansı bile verilmiyor, yani fiziksel imkanlar, sokaklar, kaldırımlar, %98-99 u maalesef engellilerin rahat yaşamasına müsait değil. Bu gerçekten de hükümetin kararıdır, devlet politikasıdır ve bu politikanın bütün belediyeler tarafından uygulanıp buna bütçe ayrılması gerekir, bu durum ancak böyle çözülür. Çok haklısınız. Peki, sporla ilgilenen insanlar hep özel hayatlarında da iş hayatlarında da daha başarılı olarak nitelendirirler. Sizin hayatınızda böyle bir şey oldu mu? Doğrudur. Spor yapan, yani sportif mücadeleyi veren, takım oyunu içinde olmayı beceren ya da bireysel iddialı yarışmalara katılabilen spor geçmişi olan insanlar, dediğiniz gibi, özel yaşantılarında, iş yaşantılarında, kariyerlerinde, her zaman daha başarılı olmuşlardır. Bunun hem bedensel hem de zihinsel sebepleri var tabi.
Konuşmanızda Yaptığımı akıllı bir insan yapmaz, egosu olan bir insan daha çok yapar dediniz, bunu biraz daha açar mısınız? Çünkü insanın egosunun o kadar iddialı bir yapısı oluyor ki, bazı insanların özellikle, ben öyleyim sanırım, yapılan işin başarılı olması, diğer insanlar tarafından takdir edilmesinin verdiği keyif, vereceği acının her zaman önüne geçiyor ve kişi o bedellere katlanmayı göze alıyor ve tabi o sırada onun muhasebesini yapmam mümkün olmuyor. Ne zaman ki o his geçiyor, o ego duygusu tatmin oluyor, o zaman o muhasebeyi yapma becerisine ulaşılıyor ki ben şu anda o beceriye ulaştım ve hata yaptığımı görüyorum. Hata diyorsunuz; fakat bıraktığınıza üzülen azımsanamayacak bir kitle var. Peki, okul hayatımızda üniversite öğrencileri olarak düşünürsek, mesela az önce 200 kişiye yakın bir öğrenci kitlesi vardı, bu arkadaşlar Türkiye de okuyorlar ve ilerideki yaşantıları için hedeflerinde genellikle yurtdışı var. Yani öğrenciler genellikle okumak için ya da okul sonrası yurtdışına gidiyor ve orada kalıyorlar ne yazık ki, bu beyin göçü hakkında ne düşünüyorsunuz? Beyin göçü eskisi kadar çok yok, yani benim gençliğimde biraz daha fazlaydı, şimdi artık Türkiye de de çok ciddi imkanlar var gençlerin iyi para kazanması, başarılı olması için. Hatta bence Amerika ve Avrupa dan çok daha iyi imkanlar var. Özellikle girişimci ruhlu gençler için İstanbul, Türkiye, Anadolu çok çeşitli imkanlar, fırsatlar sağlıyor. O yüzden ben artık öyle bir problem olduğunu düşünmüyorum. Fakat yurtdışında okumayı çok doğru görüyorum, çünkü orada alınan eğitim ve oradaki yaşamı gözlemlemek vizyonu ve dünyaya bakış açısını çok etkiliyor ve ileride Türkiye nin yöneticisi olacak kişilerin bu vizyona sahip olmasında çok büyük fayda var. Mesela yurtdışında insan daha rahat, kendi başına olduğu için belki, daha fazla bir şeylerle ilgilenebiliyor, peki burada öğrenci olarak belli bir takım şeylere erişmek için biz kendimiz ne yapabiliriz? Ben size şunu söyleyeyim, bu benim hem lise hayatımdaki tecrübem hem de üniversitedeki gözlemim, her zaman okulun en başarılı öğrencisi iş hayatında da en başarılı olan olmuyor. En başarılı olanlar genellikle diğer spor aktivitelerinde sosyal aktivitelerinde, hobilerinde ön plana çıkan, onlarda başarılı olan, ama tabi bunun yanında derslerini de belli bir seviyede götüren, götürebilen insanlar arasından çıkıyor. Hayatta başarı esasında bir dengedir, yani bu denge sadece akademik ya da sadece sosyal yaşantıda değil, fakat hepsinin birleştiği bir başarı ortamı sizi hayatta gerçek başarıya ulaştırır. Benim sizlere, gençlere tavsiyem de akademik hayatınızdaki başarı kadar sosyal yaşamınızda, hobilerinizde yani sizi geliştirebilecek diğer konularda da muhakkak imkanlarınızı zorlayın; sporda, sanatta vesaire. Mesela sizin bir lider ve yönetici olmanızda egonuzun da çok etkisinin olduğunu söylediniz, peki o kadar egosu yüksek olmayan ama benzeri bir konuma gelmek isteyenler için küçük tüyolar ya da şimdiden yapılabilecek bazı şeyler var mı? Bir kere başarının bence birinci şartı hırs. Elbette çalışmak da önemli; fakat en önemli şey hırs. Hırsınız yoksa başarıya ulaşmak çok zor, o zaman şans lazım size, yani başarı için şansınızı kendiniz yaratmak istiyorsanız o zaman muhakkak hırs gerekiyor, ki hırs da egoyla eşit giden bir his. O yüzden ben başarıda bunun çok önemli olduğunu, yani insanın kendine güveninin, egosunun, kendine olan saygısının ve hırsının çok yüksek olması lazım. Yoksa da zaten hayatta ille de başarılı olmak mutluluk getiriyor diye bir iddia da yok, yani ille bulunduğunuz şirkette en yüksek konumda olmak, iş hayatında en başarılı insan olmak eşittir mutluluk değil. Mutluluğun esasında değerleri çok farklı, yani eğer amacınız hayatta mutluluğu aramaksa ve mutlu bir insan olarak yaşamaksa bunun formülü sadece başarı değil. Peki sizce mutluluk nedir? Valla o herkes için çok değişiyor, mutluluğun tarifini yapmak bence imkansız ama mutluluğun bence ne olmadığını söyleyeyim; para değil, zenginlik değil, başarı değil bunu bilin. Bu diğerinden çok daha güzel oldu. Şunu da ifade edeyim tekrar, bence mutluluk bir tek yerde, o da diğer insanlar. Bu aileniz olur, kızınız olur, sevgiliniz, arkadaşınız, dostunuz olur. Başarıyı, zenginliği, parayı, her şeyi onlarla paylaşabildiğiniz sürece o size mutluluk getirir. Diğer taraftan istediğiniz kadar hayatta başarılı olun, tek başınıza olduğunuz sürece, sevdiğiniz ve bunu paylaşabileceğiniz kimse olmadığı sürece bu hiçbir zaman mutluluğa dönmeyecektir. Sizce insanlar eğitilebilir mi hırs ya da egoya ulaşmak için eğitilebilir mi? Hırs, ego, bunları eğitemezsiniz. Eğitimle bunları birine öğretemezsiniz; fakat insanlar başka konularda elbette eğitilir. Röportajı Yapan: Ceren Ünal Başak Yazar
6. Proje Fuarı ve Yarışması Tuğçe Kartalkanat EEM 2 Yıllardır firmaların büyük ilgi gösterdiği ve öğrencilerin yarışmada dereceye girebilmek için büyük çaba harcadığı Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 6. Proje Fuarı ve Yarışması 16 Mayıs günü Rektörlük Binası nda düzenlenen resepsiyonla sona erdi. Türkiye nin en kapsamlı proje fuarlarından biri olan Endüstri Mühendisliği Proje Fuarı birçok büyük firmanın problemlerine çözüm getirmesinin yanı sıra öğrencilere işe başlamadan tecrübe kazandırdığı için ilgi görmeye devam ediyor. Biraz süreçten bahsetmek gerekirse; Bilkent Üniversitesi 4. sınıf öğrencileri 1. dönemin başında 4-6 kişiden oluşan gruplar oluşturuyor ve şirketlerin sunduğu problemler arasından iki dönem boyunca üzerinde çalışacakları bir problem seçiyorlar ve bu problemi proje konusu olarak alabilmek için niyet mektubu veriyor, mülakata giriyorlar. (Öğrencilerin not ortalaması bu süreçte pek de bir önem teşkil etmiyor) Bundan sonra gruplar projelerini incelemeye başlıyor ve problem tanımı yapıyorlar. Ardından bu problemi çözecek bir sistem tasarlıyorlar. Proje yarışmasında ise bu gruplardan teknik yönü ve doğruluğu, şirkete katkısı ve özgünlüğü açısından öne çıkan gruplar çoğunluğu endüstricilerden oluşan fuar jürisi tarafından ödüllendiriliyor. Öğrenciler proje süreci sayesinde mezun olmadan hocalarının gözetiminde gerçek iş hayatı tecrübesi yaşıyorlar. Bu senede de yaşanan bu süreçlerin ardından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı bulunan projeler birincilik, ikincilik, üçüncülük, mansiyon ve en iyi poster ödüllerine layık görüldü. KÜNYE Birincilik: BENLİ GERİ DÖNÜŞÜM: Evsel Atık Toplama Ağı Tasarımı ve Geri Kazanım Süreçlerinin İyileştirilmesi İkincilik: TÜRK HAVA YOLLARI TEKNİK A.Ş.: Boeing 737-800 Uçakları Bakım Malzemeleri İhtiyaç Planlama Sistemi Tasarımı ve Uygulaması Üçüncülük: PROCTER & GAMBLE: Market Zincirleri Dağıtım Ağı İyileştirmesi Mansiyon: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş.: 3G Uygulamaları İçin Geniş Bant İnternet Mobil Modem Pazarlama Stratejileri Geliştirilmesi En İyi Poster: COCA-COLA SATIŞ VE DAĞITIM A.Ş.: Otomat Yer Seçimi ve Servis Sistemi Tasarımı Yayın Sahibi: Kürşat Aydoğan Yazı İşleri Direktörü: Başak Yazar Yazı İşleri Müdürü: Hüseyin Binzat Yazı İşleri ve Tasarım Ekibi: Enver Ak, Elif Aksoy, İdil Berke, Aysu Bozkurt, Tuğçe Kartalkanat, Emir Mutlu, Ceren Ünal, Başak Yazar, Başar Yenidünya Yayın İdare Merkezi: Bilkent Üniversitesi Lojmanları 43/ 4 Bilkent- ANKARA Yayın İdare Merkezi Tel.: 0 (312) 290 72 47 Yayın Yürü: Yerel Süreli Yayın Basım Yeri: Meteksan A.Ş. Basım Yeri Tel.: 0 (312) 266 44 10 Ticari Ünvanları/ İşyeri Adresi: -/ - Basım Tarihi: Eylül 2008 Eleştiri ve önerileriniz için İrtibat Adresi: or-bulten@orbilkent.org