Lesson 49: hardly, rarely, never Ders 49: hemen hemen, nadiren, asla/hiç Reading (Okuma) I rarely drink alcohol. ( Nadiren alkol içerim. ) My father rarely listens to classical music. ( Babam nadiren klasik müzik dinler. ) My boss rarely works on Saturdays. ( Patronum nadiren Cumartesi günleri çalışır. ) I rarely remember their names. ( Onların isimlerini nadiren anımsarım. ) Our dog hardly barks at strangers. ( Köpeğimiz ancak yabancılara havlar.) Our Math teacher hardly smiles. ( Matematik öğretmenimiz zorla güler. ) 1
The children never watch TV in the afternoon. ( Çocuklar öğleden sonra hiç televizyon seyretmezler. ) Jenny never smokes cigarettes. ( Jenny asla sigara içmez. ) I will never see him again. ( Onu asla tekrar görmeyeceğim. ) I have never been abroad. ( Hiç yurt dışında bulunmadım. ) Grammar focus (Dil Bilgisi) hemen hemen, nadiren, asla/hiç kelimeleri cümle içinde değil (not) olumsuzluk sözcüğü ile beraber kullanılmaz. Bu zarfların anlamları : hardly - olumsuz, olabilirliği çok düşük; rarely - olumsuz, olabilirliği çok düşük; never - olumsuz, olabilirliği bulunmayan. Örnek: Tom never tells a lie.( Tom asla yalan söylemez.) Tom hardly tells a lie. (Tom güç bela yalan söyler.) Tom rarely tells a lie. (Tom nadiren yalan söyler.) 2
Speaking (Konuşma) 1) The children never say thank you to their parents. ( Çocuklar asla ailelerine teşekkür ederim demezler.) 2) Vegetarians never eat meat.( Vejeteryanlar asla/hiç et yemezler.) 3) The company rarely gives bonuses to the employees. ( Şirket nadiren çalışanlarına prim verir.) 4) I am rarely at the church on Sundays.(Pazar günleri nadiren kilisede olurum.) 5) My father hardly ever watches TV. (Babam güçlükle televizyon izler.) 6) It never rains in California. (California da hiç yağmur yağmaz.) 7) I have never met him before. (Onunla daha once hiç karşılaşmadım.) 8) Jessica has never cooked dinner for her husband. (Jessica eşi için hiç akşam yemeği pişirmedi.) 9) His children never went to college. (Çocukları üniversiteye hiç gitmediler.) 10) I am never late for work. This is what my supervisors like about me. (İşe hiç geç kalmadım. Yöneticilerim, benim hakkında tam olarak bunu beğeniyorlar.) 3
Gap Filling (Boşluk Doldurma) Doğru kelimeleri kullanarak boşlukları doldurunuz. 1) It here in summer. (Burada yazın nadiren yağmur yağar.) 2) You are to ask personal questions. (Sen asla kişiler sorular sorulmasına izin vermedin.) 3) Alex the chance to go to church. (Alex asla kliseye gitme şansını kaçırmaz.) 4) I to the cinema. (Hemen hemen hiç sinemaya gitmem.) 5) Those shops on our street on holidays. (Bizim caddedeki şu mağazalar nadiren tatillerde kapalıdır.) 6) The applicants will able to work if they don t speak English. (Eğer İngilizce bilmiyorlarsa başvuru yapanlar asla işin içinden çıkamazlar.) 7) Mr. Johnson hello to his neighbor. (Mr. Johnson zorla komşularına merhaba der.) 8) I about my grades. (Notlarım için hiç kaygılanmam.) 9) We problems with him. (Bizim onunla hiç problemimiz olmazdı.) 4
Translating (Çeviri) Aşağıdaki cümleleri İngilizce ye çevirin. 1) Erkek ve kız kardeşim asla ev ödevime yardım etmezler. (yardımcı kelime: ev ödevi=homework) 2) Bu yönetici ofis içinde hiç gülmez. Her zaman ciddidir. (yardımcı kelime: yönetici = supervisor) 3) Baba nadiren çocuklarını alışveriş merkezine bırakır. 4) Arkadaşlarım nadiren benimle parkta koşuya gelirler. (yardımcı kelime: tempolu yürüyüş = jogging) 5) Seyahat acentesi asla geç rezervasyonları kabul etmez. (yardımcı kelime: seyahat acentesi = travel agency; rezervasyon = reservation) 6) Jinky hemen hemen hiç gazete okumaz. 7) Yönetim kurulu başkanı bu yıl çok meşgul olacak. Biz onu nadiren görürüz. 8) Hemen hemen hiç sinemaya gitmem. 9) Biz neredeyse hiç hafta sonları müze ziyaret etmeyiz. (yardımcı kelime : müze = museum; ziyaret etmek = visit) 5
10) Anne ve babama asla kabalık etmem. ( yardımcı kelime : kabalık etmek (birine) = rude (to someone)) 6