Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı

Benzer belgeler
İSTANBUL DA KORUMA MERKEZLERİNE BAŞVURAN ÇOCUKLARDA TÜTÜN, ALKOL VE MADDE KULLANIM ÖZELLİKLERİ

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Sokakta yaşayan ergenler ve sağlık durumları

Madde Kullanımı ve Suç 1

YATARAK TEDAVİ GÖREN ERGEN UÇUCU MADDE KULLANICILARINDA MADDE KULLANIM ÖZELLİKLERİ: CİNSİYET VE YAŞADIĞI YERE GÖRE KARŞILAŞTIRMA

Ergenlerde Uçucu Madde Kullanımı Şiddetini Değerlendirme Ölçeğinin Geliştirilmesi ve Güvenilirlik Çalışması

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ÇOCUKLAR İÇİN YAPILMIŞ İKİ ARAŞTIRMANIN VERİLERİNİN YENİDEN ANALİZİ

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

YENİDEN Ergenler için Uçucu Madde Kullanımını Değerlendirme Ölçeği Uygulama Kılavuzu

Uçucu madde kullanımının yaygınlığı: Çok merkezli bir araştırmanın verilerinin değerlendirilmesi 1

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ERGENLERDE MADDE KULLANIMI

Kendine zarar verme davranışı

KENDİNE ZARAR VERME DAVRANIŞI RAPORU

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

ONUNCU SINIF ÖĞRENCİLERİ ARASINDA TÜTÜN, ALKOL VE MADDE KULLANIM YAYGINLIĞI: İSTANBUL ÖRNEKLEMİ

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOCUK VE ERGEN TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MODELİ. Dr.Cenk YANCAR Psikiyatri Uzmanı

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

10 soruda makalelerde sık karşılaştığımız epidemiyolojik terimler Uzm. Dr. Tolga Binbay

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

A.Evren Tufan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

*Bu araştırma Psikiyatrik Araştırmalar Ve Eğitim Merkezi (PAREM) tarafından yapılmıştır.

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

UÇUCU MADDE KULLANAN ERGENLERDE BİLİNÇLENDİRME EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİ. The Effectiveness Of Awareness Education. Among Adolescent Inhalant Addicts

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ALKOL VE MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI BİRİMİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

ALMANYA DA YAŞAYAN TÜRK EROİN BAĞIMLILARININ ÖZELLİKLERİ

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Kırıkkale İl Merkezi İlköğretim ve Lise Öğrencilerinde Sigara ve Alkol Alışkanlıkları ve Etkileyen Faktörler

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

HIV ile yaşayan erkek bireylerin cinsel davranış özellikleri ve ilişkili faktörler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

SAĞLIK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN HEPATİT A VİRÜSÜ HAKKINDAKİ BİLGİ TUTUM VE DAVRANIŞLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

Medaim YANIK, 1 Mine ÖZMEN 2

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

LİSE ÖĞRENCİLERİNDE ARKADAŞ ÖZELLİKLERİ VE MADDE KULLANIMI

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

UÇUCU MADDE KULLANICILARININ ÖZELLİKLERİ

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Mustafa Haki Sucaklı 1 Hamit Sırrı Keten 1 Mustafa Çelik 1 Soner Ölmez 1 Ahmet Yılmaz 2. Sucaklı MH ve ark.

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

[BİROL BAYTAN] BEYANI

ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞUNDA CİNSİYET FARKLILIĞI: YATAN HASTA VERİLERİNİN İNCELENMESİ *

ADÖLESAN KIZLARIN KİŞİLER ARASI ŞİDDETTEN KAYNAKLANAN CİDDİ YARALANMA VE ÖLÜMLERİ

Malatya İl Merkezindeki Lise Son Sınıf Öğrencilerinin Ruhsal Durumlarının GSA-12 ile Değerlendirilmesi

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

AYDINÕDA SOKAKTA ALIÞAN OCUKLARDA SU LULUK Delinquency among children working on the street in AydÝn

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2017; 9(4):

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Cezaevi Ortamında Şiddet

Ergenin Psikososyal Uyumu, Arkadaşlıklarının Niteliği İle Annenin Arkadaşlıklarla İlgili İnançları ve Akran Yönetimi Davranışları Arasındaki İlişkiler

Cukurova Medical Journal

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Madde Kötüye Kullanım Öyküsü Olan Bireylerde Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtilerinin Yaygınlığı

Transkript:

Aksoy ve Ögel 163 Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı Alper AKSOY, 1 Kültegin ÖGEL 2 ÖZET Amaç: Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışının sıklığı ve özelde madde kullanımıyla olan ilişkisi incelemektir. Yöntem: Araştırmaya İstanbul da sokakta yaşayan koruma ve tedavi merkezlerinde kalan 21 yaşından küçük ergenler alınmıştır. Toplam 194 ergene araştırmacılar tarafından hazırlanan anket uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan çocukların %20.6 sında kendine zarar verme davranışı olduğu görülmüştür. Kendine zarar verme davranışına başlama yaşı ortalaması 16.3±2.4 olarak saptanmıştır. Kendine zarar verme davranışı olan çocuklarda madde kullanımı %76.4 tür. Erkeklerin %38.7 si kendine zarar vernme davranışı gösterirken, bu oran kızlarda %15.4 tür. Sokakta 4 yıldan daha fazla yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı daha fazla olduğu bulunmuştur. Suç işleyenlerde kendine zarar verme riski işlemeyenlere göre 3 kat, madde kullanımı olanlarda kendine zarar verme riskinin kullanmayanlara göre 6 kat fazladır. Sokakta yaşayan çocuklarda tercih maddelerine ve cinsiyete göre kendine zarar verme davranışına baktığımızda erkeklerde boya tineri, kızlarda ise alkol ve boya tineri kullananların daha fazla kendine zarar verdiği görülmektedir. Lojistik regresyon analizi yapıldığında madde kullanımının ve suçun kendine zarar vernme davranışı üzerinde belirleyici olduğu saptanmıştır. Tartışma: Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışının görülme riskinin sokakta yaşam süresi, madde kullanımı ve suç işleme ile ilişkili olduğu gözlenmiştir. Bu bulgular, kendine zarar vernme davranışı nin antisosyal kişilik özellikleri veya davranım bozukluğu olanlarda sık görüldüğünü bildiren çalışmalarla benzerlik göstermektedir. () Anahtar sözcükler: kendine zarar verme, sokakta yaşayan çocuk, madde, suç Drug abuse and self injuring behavior (SIB) among the adolescents who live on the streets ABSTRACT Objective: The objective of this study is to investigate the relationship between drug abuse and the frequency of self injuring behavior (SIB) among the adolescents who live on the streets (street children). Methods: The sample used in this research consists of the adolescents under the age of 21 who were being accommodated in the protection and rehabilitation centers in Istanbul. A total of 194 adolescents were given a questionnaire. Results: 20.6% of the street children have reported self injuring behavior (SIB). The average age of starting SIB found to be 16.3±2.4 ages. The percentage of SIB has been found to be 76.4% among the adolescents who have been 1 Psk., Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği 2 Doç. Dr., Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Ted. ve Eğit. Merkezi Yazışma Adresi: Psk. Alper AKSOY, Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği Teyyareci Cemal Sk. No.26 D.5 Şişli/İSTANBUL E-posta: alper@yeniden.org.tr, ogelk@superonline.com

164 Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı using drugs. The percentage of SIB among boys found to be 38.7% but the proportion found to be 15.4% among girls. SIB has been found to be higher among those of the participants who have been living on the streets for 4 or more years. The risk of SIB has been found to be 3 times higher among the street children who have committed a crime. In relation, SIB risk has been found to be 6 times higher among the street children who have been using drugs. SIB risk has been found to be higher among the boys who live on the streets and use inhalants and the girls who drink alcohol and use inhalants. According to the results of logistic regression analysis, it was found that drug abuse and committing a crime could predict SIB. Discussion: The probability of self injuring behavior of the street children has been found to be related with the length of the period the participant has been living on the streets, using drugs and committing a crime. According to the results, the probability of SIB has been found to be higher among the street children who have had antisocial personality traits or behavioral disorders. These findings found to be compatible with the previous literature. (Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6:163-169) Key words: self injury, street children, drug use, crime GİRİŞ Kendine zarar verme davranışı, özkıyım niyeti olmaksızın kişinin kendi bedenine yönelik zarar verici davranışta bulunma olarak tanımlanmaktadır. 1 Kendine zarar verme davranışları sıklıkla bedeninin bir yerini sıkma, morartma, ısırma, kesici bir aletle kesme, yakma, eşyalara yumruk atma, kafasını duvara vurma gibi davranış örüntülerini içermektedir. 2 Kendine zarar verme davranışının çoğunlukla ergenlik döneminde başladığı bildirilmektedir. 1,3-6 Kendine zarar verme davranışının genellikle 13-19 yaşlarında başladığı gözlemlenmiştir. 4 Türkiye de yapılan bir çalışmada ise Kendine zarar verme davranışının 16-20 yaşları arasında başladığı saptanmıştır. 7 Günümüzde 600 kişiden en az birinin kendini tedaviye gereksinim duyacak şekilde yaraladığı bildirilmektedir. 8 Amerika da 500 öğrenciyle yapılan bir çalışmada %14 ünün en az bir kez de olsa kendine zarar verdiği belirtilmiştir. 9 Bazı çalışmalar Kendine zarar verme davranışının kadınlarda daha fazla görüldüğü belirtilirken, 4 başka çalışmalar da ise kendine zarar verme davranışının kadın ve erkek oranının eşit olduğu ileri sürülmektedir. 10 Belirli klinik psikopatolojik durumlarda kendine zarar verme davranışının daha sık görüldüğü gözlenmiştir. 11 Kendine zarar verme davranışının sırasıyla borderline, antisosyal ve histrionik kişilik bozukluğunda görüldüğünü belirtilmiştir. 7 Özellikle antisosyal kişilik bozukluğu olgularının, çoğunlukla polis, adli ve askerlikle ilgili sorunlar nedeniyle kendine zarar verme davranışına başladıkları ve bu olguların sıklıkla sıkıntı ve öfkelerini azaltma, ortamın ve şartların değiştirilmesi için başkalarını etkileme pozisyonunda oldukları saptanmıştır. 12 Çocukluk çağı istismar yaşantısıyla kendine zarar verme davranışı arasında bir ilişkinin olduğu ve kendine zarar veren kişilerde istismar davranışının olmayanlara göre yüksek oranda görüldüğü bildirilmiştir. 10,13 Ayrıca kendine zarar verme davranışı ve cinsel istismar yaşantısının ilişkili olduğu ve bu verilerle kendine zarar verme davranışının cinsel istismarın varlığı için bir sinyal işlevi gördüğü söylenebilir. 14 Madde kullanımı ve kendine zarar verme davranışının birlikte ya da ardışık olmayan biçimde aynı kişide görülme oranının yüksek olduğu ve özellikle yineleyen kendine zarar verme davranışı olan kişilerde madde kullanımının sıklıkla görüldüğü belirtilmiştir. 1 Kendine zarar veren kişilerin %90 ında madde kullanımı olduğu, çoğunun birden fazla madde kullandığı (%66.7) ve madde kullanımının büyük oranda (%71.1) bağımlılık düzeyinde olduğu saptanmıştır. Kendine zarar veren kişilerin, kendine zarar vermeyenlere göre daha küçük yaşlarda madde kullandığı görülmüştür. 7 Sokakta yaşayan çocuklarda yaptığımız ampirik gözlemlerde, Kendine zarar verme davranışının klinik uygulamada çok sık karşılaşılan bir durum olduğunu, ancak bu alanda yeterince bilgi ve veri olmadığını gözlemledik. Bu çalışmada sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışının yaygınlığı ve bu davranışı belirleyen etmenlerin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6:163-169

Aksoy ve Ögel 165 YÖNTEM Örneklem Araştırmanın örneklemini 2002 ve 2003 yıllarında İstanbul da, koruma ve tedavi merkezlerinde kalan 21 yaşından küçük toplam 194 ergen oluşturmaktadır. Bu merkezler UMATEM, Ayvansaray Çocuk Koruma Merkezi, Taksim Çocuk Evi ve Umut Evi dir. Araştırma verilerinin toplanması görüşmecilerin haftada iki gün çalışması nedeniyle yaklaşık 9 ay sürmüştür. Bu merkezlere başvurular gönüllü olmaktadır. Bu süre içinde değerlendirilmeye merkezlerde kalanların %75 i alınmıştır. Değerlendirmeye alınamayan vakalar, görüşmecilerin gelmediği günlerde merkezlere gelen, ancak merkezleri terk edenlerden oluşmaktadır. En az son bir aydır gecelerin büyük çoğunluğunu ailesinin yanında geçirmeyen ve sokakta kalan çocuklar sokakta yaşayan olarak tanımlanmıştır. Klinik olarak zeka geriliği ya da zihinsel bir sorunu olduğu düşünülen çocuk ve ergenler çalışmadan çıkarılmıştır. İstismar ve ihmale uğrayan ya da evsiz çocuklarla yapılan çalışmalar, yarar gözeten ve gizlilik ilkelerine uygun yürütülen araştırma ve tedavi programlarında çocuktan alınacak sözlü onamın yeterli olduğunu belirtmektedir. 15,16 Araştırmaya alınan ergenlerin ebeveynleri olmadığı için araştırmaya katılmaya ilişkin sözlü onayları kendilerinden ya da kurum çalışanlarından alınmıştır. Veri toplama araçları Araştırmada Ögel ve arkadaşları tarafından geliştirilen bir anket formu uygulanmıştır. Anket formunda sosyodemografik bilgiler, barınma ve aile özellikleri, sağlık durumları, kendine zarar verme davranışı, madde kullanım özellikleri, arkadaş ve çevre özellikleri, yasal ve ruhsal durumları ve travma yaşantıları sorgulanmaktadır. Soru formundaki yanıtlar kategorik olarak düzenlenmiştir. Anket formunun görüşmeciler arası ve test-retest güvenirliği olduğu bir başka araştırmada gösterilmiştir. 17 İşlem Anket formu toplam beş görüşmeci tarafından yüz yüze uygulanmıştır. Görüşmeler çocuk ve ergenlerin bu merkezlere gelişlerini takip eden ilk 24 saatten sonra yapılmıştır. Genellikle tek oturumda görüşmeler tamamlanmış olup, çok az sayıda görüşme iki ayrı oturumda bitirilmiştir. Oturumlar arası süre, bir günü geçmemektedir. Kendine zarar verme davranışının olup olmadığı, doğrudan gözlemle müşahede edilmiştir. Sorulara bilmiyorum cevabı verenler değerlendirmeye alınmamış, değişkenler dikotom hale getirilmiş ve bu şekilde değerlendirilmiştir. Böylece değerlendirmenin daha kolay olması amaçlanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Student-t testi ve %95 güven aralığında Odds oranı kullanılmıştır. BULGULAR Araştırmaya alınan çocukların büyük çoğunluğu erkekti. On beş yaşından büyük olanlar örneklemin üçte ikisini oluşturuyordu. Büyük çoğunluğunun eğitimi ilkokul düzeyindeydi. Yarıya yakını 4 yıldan fazla süredir sokakta yaşıyordu. Araştırmaya alınan çocukların %78 i sigara ve alkol dışında bağımlılık yapan maddeleri kullanıyordu (Tablo 1). Sokakta yaşayan çocukların %20.6 sında kendine zarar verme davranışı olduğu saptanmıştır (Tablo 2). Kendine zarar verme davranışı olanların hepsi kendini kesme biçimindeydi. Erkeklerin %38.7 si kendilerine zarar verme davranışı gösterirken, bu oran kızlarda %15.4 di. Cinsiyetler arası fark istatiksel olarak anlamlı değildi. Sokakta yaşayan çocuklarda ilk kendine zarar verme davranışı başlama ortalama yaşı 16.3±2.4 tü. Kendine zarar verme davranışına başlama yaşı ortalaması erkeklerde16.3±2.5, kızlarda ise 16.0±1.4 olarak bulundu (t=0.5, df=122, p=0.1). On beş yaş ve üstü ile altını karşılaştırdığımız zaman da, her iki yaş grubunda kendine zarar verme davranışı açısından bir fark saptanmadı. Aynı şekilde bugüne kadar ruhsal tedavi gören ve görmeyenler arasında da bir fark yoktu. Sokakta 4 yıl ve daha uzun süredir yaşayanlarda kendine zarar verme davranışı riski, sokakta 4 yıldan daha az süredir yaşayanlara göre iki kat fazla olarak bulundu.

166 Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı Tablo 1. Araştırmaya alınan çocukların genel özellikleri Özellikler n % Cinsiyet Erkek 163 84.0 Kız 31 16.0 Yaş On beş yaş ve altı 71 36.6 On beş yaş üstü 123 63.4 Eğitim durumu Hiç 37 19.3 Okuma-yazma 56 29.3 İlkokul 86 44.8 Ortaokul 12 6.3 Lise 1 0.5 Sokakta yaşama süresi Dört yıl altı 93 53.4 Dört yıl ve üstü 81 46.5 Sigara, alkol dışı madde kullanımı Olan 149 78 Olmayan 42 22 Fiziksel şiddete maruz kalan, cinsel taciz veya tecavüze uğrayanlarda, işkenceye maruz kalanlarda kendine zarar verme davranışı oldukça yüksek oranlardaydı. Ancak travmatik yaşantıları olan ve olmayanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Suç işleyenlerde kendine zarar verme davranışı riski, suç işlemeyenlere göre 3 kat daha yüksek olarak bulundu (Tablo 2). Madde kullanımı olan ve sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme riskinin kullanmayanlara göre 6 kattan fazla olduğunu görülmüştür. Kendine zarar veren çocuklarda tercih maddelerine ve cinsiyete göre kendine zarar verme davranışına baktığımızda boya tineri kullananlarda Kendine zarar verme davranışı sıklığının en yüksek olduğu dikkati çekmektedir. Boya tinerini yapıştırıcı takip etmektedir (Tablo3). Cinsiyetler arasında tercih maddesine göre kendine zarar verme davranışı farklılık göster- mektedir. Erkeklerde boya tinerini tercih edenlerde, kızlarda ise alkol ve boya tineri kullananlarda kendine zarar verme davranışı en yüksek orandadır (Tablo 3). Kendine zarar verme davranışının belirleyicilerini saptamak için çok değişkenli lojistik regresyon analizi yapılmış (Tablo 4), sadece suç ve madde kullanımının model içinde belirleyici olduğu gözlenmiştir. TARTIŞMA Bu çalışmada sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı sıklığı ve özelde madde kullanımıyla olan ilişkisi incelenmeye çalışılmıştır. Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı oranının oldukça yüksek olduğu dikkat çekicidir. Ergenlerle yapılan çalışmalarda Kendine zarar verme davranışı görülme oranının %10-14 arasında değiştiği bildirilmiştir. 9,21 Sokakta yaşayan ergenlerle bu konuda yapılmış başka bir çalışma saptayamadığımız için, sokakta yaşamayan ergenlere göre Kendine zarar verme davranışı görülme riskinin sokakta yaşayanlarda daha fazla olduğu söylenebilir. Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışının başlama yaşı ortalamasının 16.3±2.4 olduğu görülmüştür. Elde edilen bu sonuçlar yapılan çalışmaları destekler niteliktedir. Favazza ve Conterio nun çalışmalarında kendine zarar verme davranışı genellikle 13-19 yaşlarında başladığı belirtilmiştir. Tarlacı ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise kendine zarar vermenin başlama yaşı 16-20 dir. Genel olarak bakıldığında kendine zarar verme davranışının çoğunlukla ergenlik döneminde başladığına ilişkin görüşe uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. 1,3-6 Araştırmamızda, kendine zarar verme davranışı açısından cinsiyetler arası bir farklılık saptanamadı. Daha önce yapılan araştırmalarda da çelişkili bulgular elde edildiği görülmektedir. Kendine zarar verme davranışını, bazı çalışmalar kadınlarda daha fazla görüldüğü belirtilirken, 4 başka çalışmalar da ise kendine zarar verme davranışının kadın ve erkek oranının eşit Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6:163-169

Aksoy ve Ögel 167 Tablo 2. Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ile cinsiyet, yaş, ruhsal tedavi görme ve sokakta kalma süreleri oranları Özellikler n % odds (GA) Cinsiyet Kız 20 15.4 0.7 (0.3-1.7) Erkek 104 38.7 Yaş On beş yaş ve altı 44 62 0.7 (0.4-1.4) On beş yaş ve üstü 80 67.8 Ruhsal tedavi Gören 23 74.2 1.5 (0.6-3.6) Görmeyen 100 65.4 Sokakta yaşama süresi Dört yıldan az 47 43.1 0.4 (0.2-0.8) Dört yıl ve daha fazla 35 62.5 Travmatik yaşantılar Fiziksel şiddete maruz kalan 83 66.4 1.0 (0.4-2.5) Cinsel tacize uğrayan 33 75 1.5 (0.7-3.4) Tecavüze uğrayan 28 63.6 0.8 (0.4-1.7) İşkenceye maruz kalan 62 68.1 1.1 (0.6-2.1) Suç işleme İşleyen 76 74.5 3.3 (1.6-6.7) İşlemeyen 23 46.9 Madde kullanımı Olan 111 76.4 6.8 (3.1-14.6) Olmayan 13 31.7 Tablo 3. Kullanılan maddenin türüne göre sokakta yaşayan çocuklarda kendini kesme oranı Cinsiyet ** Genel* Erkek Kız Tercih edilen maddeler n % n % n % Sigara 15 12.9 11 11.3 4 21.1 Alkol 11 9.5 5 5.2 6 31.6 Boya tineri 67 57.8 61 62.9 6 31.6 Yapıştırıcı 16 13.8 15 15.5 1 5.3 Esrar 6 5.2 4 4.1 2 10.5 Flunitrazepam 1 0.9 1 1.0 - - * χ 2 = 33.8, df = 5, p = 0.00, ** χ 2 = 40.7, df = 5, p = 0.00

168 Sokakta yaşayan çocuklarda kendine zarar verme davranışı ve madde kullanımı Tablo 4. Çok değişkenli lojistik regresyon analizi sonuçları B S.E. Wald df Sig R Yaş - 0.7370 0.4874 2.2867 1 0.1305-0.0391 Cinsiyet - 0.8887 0.7083 1.5741 1 0.2096 0.0000 Ruhsal tedavi - 0.0941 0.6548 0.0206 1 0.8857 0.0000 Sokakta yaşam süresi 0.0359 0.4378 0.0067 1 0.9346 0.0000 Fiziksel isitismar - 0.1247 0.5844 0.0456 1 0.8310 0.0000 Cinsel taciz - 0.2004 0.5678 0.1245 1 0.7242 0.0000 Tecavüz - 0.8593 1.1734 0.5363 1 0.4640 0.0000 İşkence 0.0756 0.5007 0.0228 1 0.8800 0.0000 Suç 1.4445 0.4806 9.0325 1 0.0027 0.1936 Madde kullanımı 2.2129 0.5141 18.5290 1 0.0000 0.2968 olduğu bildirilmiştir. 10 Cinsiyetten daha çok sokakta yaşamanın getirdiği diğer özelliklerin ve yaşama nedenlerinin, kendine zarar verme davranışı üstünde belirleyici olduğu söylenebilir. Sokakta daha uzun süredir yaşayanlarda kendine zarar verme davranışı riski daha yüksek bulunmuştur. Öte yandan 15 yaş altı ve üstü olma ile travma yaşantıları ve kendine zarar verme davranışı riski arasında bir fark gözlenmemiştir. Aynı şekilde araştırmamızda kendine zarar verme davranışı ile geçmişte ruhsal tedavi görme açısından anlamlı bir sonuç bulunmamıştır. Bulgularımız, Ak ve arkadaşlarının 5 kendine zarar veren olguların %76.6 sının daha önce ruhsal tedavi görmediğini belirledikleri çalışma sonuçları ile uyumludur. Suç işleyen çocuklarda kendine zarar verme davranışı oranı oldukça yüksektir. Başka bazı araştırmalarda da suç işleyenler de kendine zarar verme davranışı oranının yüksek olduğu ve bu durumun kendine zarar verme davranışı ile antisosyal kişilik özelliklerinin birlikteliğinden kaynaklandığı bildirilmektedir. 3,12 Çalışmamızda da kendine zarar verme davranışı gösteren çocuklarda madde kullanımı %76.4 olarak bulunmuştur. Madde kullanımı olan çocukların kendine zarar verme davranışı riski Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6:163-169 kullanmayanlara göre 6 kattan daha çok olduğu gözlenmiştir. Bulgularımız daha önce yapılan araştırmalarla benzerlikler göstermektedir. 1,7 Uçucu madde kullanan çocuklarda kendine zarar verme davranışı daha yüksektir. Bu bulgu, uçucu maddelerin agresyonu artırdığına ilişkin verilerle uyumludur. Agresyon dışa ya da içe dönük olabilir ve kendine zarar verme davranışı ile sonuçlanabilir. 18-20 Kız ve erkekler arasında tercih maddesi ile kendine zarar verme davranışı görülme oranı farklılıklar göstermektedir. Kızlarda tercih maddesine Kendine zarar verme davranışı gösterme, uçucu maddeler kadar diğer başka bazı maddelerin kullanımlarıyla da ilişki gözükmektedir. Bu nedenle, kızlarda tercih maddesi ile kendine zarar verme davranışı arasında bir ilişki kurmaktan çok, temelde yatan başka etkenlerin belirleyici olduğu söylenebilir. Kendine zarar verme davranışı görülme riskinin sokakta yaşam süresi, madde kullanımı ve suç işleme ile ilişkili olduğu gözlenmektedir. Bunlar içinde suç işleme ve madde kullanımının kendine zarar verme davranışı için belirleyici olduğu da saptanmıştır. Bu bulgular, kendine zarar verme davranışının antisosyal kişilik özellikleri veya davranım bozukluğu olanlarda sık görüldüğünü bildiren çalışmalarla benzerlik göstermektedir. 7,12

Aksoy ve Ögel 169 Bu araştırmanın sokakta yaşayan çocukları temsil gücü daha yüksek bir örneklemle yapılmasının daha iyi fikir verebileceği inancındayız. Öte yandan yapılandırılmış ölçeklerle yapılacak görüşmelerle konan tanı gruplarında araştırmanın yapılması, sokakta yaşayan çocuklar arasında kendine zarar verme davranışının daha iyi açıklanmasını sağlayabileceğini düşünüyoruz. KAYNAKLAR 1. Favazza AR, Rosenthal RJ. Diagnostic issues in self mutilation. Hosp Community Psychiatry 1993; 44:134-140. 2. Walsh BW, Rosen PM. Self-Mutilation Theory, Research and Treatment. New York, Guilford, 1988. 3. Feldman MD. The challange of self-mutilation: a review. Compr Psychiatry 1988; 29:252-269. 4. Favazza AR, Conterio K. Female habitual self-mutilators. Acta Psychiatr Scand 1989; 79:283-289. 5. Ak İ, Erden C, İnci Y ve ark. Self-mutilasyonun psikososyal yönden incelenmesi. 29. Ulusal Psikiyatri Kongresi Özet Kitabı, Bursa, 1993, s.80. 6. Herpetz S. Self-injurious behavior: psychopathological and nosological characteristics in subtypes of selfinjurers. Acta Psychiatr Scand 1995; 91:57-68. 7. Tarlacı N, Yeşilbursa D, Türkcan S, Saatçioğlu Ö, Yaman M. B kümesi kişilik bozukluklarında kendini yaralamanın özellikleri. Türk Psikiyatri Dergisi 1997; 8:29-35. 8. Tantam D, Whittaker J. Personality disorder and selfwounding. Br J Psychiatry 1992; 161:451-464. 9. Favazza AR. Repetitive self-mutilation. Psychiatric Annal 1992; 22:60-63. 10. Briere J, Gil E. Self-mutilation in clinical and general population samples: prevalance, correlates and functions. Am J Orthopsychiatry 1998; 68:609-620. 11. Favazza AR. Bodies under siege. İkinci baskı, Baltimore, John Hopkins University, 1996. 12. Tarlacı N. B Kümesi Kişilik Bozukluklarında Self Mutilatif Davranış Özellikleri. Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi, İstanbul, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, 1996. 13. Sieman D, Hollander E. Self-Injury Behavior: Assessment and Treatment. Washington DC, American Psychiatric Publishing, 2001. 14. Baral I, Kora K, Yüksel Ş, Sezgin U. Cinsel istismara uğramış erişkin kadınlarda kendine zarar verme davranışı ve tedavisi. Nöropsikiyatri Arşivi 1996; 33:49-54. 15. Meade MA, Slesnick N. Ethical considerations for research and treatment with runaway and homeless adolescents. J Psychol 2002; 136:449-463. 16. Sanci LA, Sawyer SM, Weller PJ, Bond LM, Patton GC. Youth health research ethics: time for a mature-minor clause? Med J Aust 2004; 180:336-338. 17. Ögel K, Aksoy A, Liman O, Yücel H, Sorgun E, Polat Z. Sokak çocuklarıyla görüşme formunun güvenilirliği. 39. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Antalya, 2003. 18. Mackesy-Amiti ME, Fendrich M. Inhalant use and delinquent behavior among adolescents: a comparison of inhalant users and other drug users. Addiction 1999; 94:555-564. 19. White HR, Loeber R, Stouthamer-Loeber M, Farrington DP. Developmental associations between substance use and violence. Dev Psychopathol Fall 1999; 11:785-803. 20. Inciardi JA, Surratt HL. Children in the streets of Brazil: drug use, crime, violence, and HIV risks. Subst Use Misuse 1998; 33:1461-1480. 21. Clemente RJ, Panton LE, Hartley D. Prevalance and correlates of cutting behavior: risk for HIV transmission. J Am Acad Adolesc Psychiatry 1991; 30:735-739.