6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU KAPSAMINDA PARA CEZALARIVE İTİRAZ YOLLARINDA YAPILAN SON DEĞİŞİKLİKLER Recep GÜNER 81 * Lütfi ALPSOY 82 ** ÖZ İdari para cezaları 6331 İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun kapsamında yoğun uygulanan bir idari yaptırım türüdür. Bu sebepten ötürü 6331 sayılı Kanunun kapsamında idari para cezalarının uygulandığı mevzuata aykırılıkların, idari para cezası uygulanmasının usul ve esaslarının ve uygulanan yaptırımlara karşı başvurulabilecek hukuki yolların ortaya konulması büyük önem arz etmektedir. Anahtar Sözcükler: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, idari Para Cezası, Para Cezasının Uygulanması, İtiraz Yolları GİRİŞ 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayımlanarak işverenin kamu ve özel hukukta dağınık halde bulunan iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin müstakil bir kanununda vücut bulması sağlanmıştır. 6331 sayılı Kanun işverene iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, alınan önlemlerin kontrol edilmesi, çalışanların alınacak önlemlerin karar sürecine dâhil edilmesi, risk değerlendirmesi yapılması gibi birçok sorumluluk yüklemektedir. 6331 sayılı Kanun da yer alan normların işyerlerinde uygulanmasını sağlamak amacıyla yükümlülüğünün yerine getirmeyen işverenlere idari para cezaları öngörülmektedir.çalışanların için sağlıklı ve güvenli çalışma ortamlarının tesis edilmesi ve işverenlerin gerekli önlemleri almasının sağlanması ancak idari para cezalarınınetkili, önleyici, uygulanabilir ve caydırıcı nitelikte olması ve etkin bir şekilde uygulanması ile mümkündür.(süzek, 2012 : 115) 1. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATINDAİDARİ PARA CEZALARININ YERİ İş sözleşmesinin, edimin ifasında işçi üzerinde işverenin egemenliğini kurduğu itiraz edilemeyecek bir durumdur. İş ediminin borçlusu olarak işçi, edim 81 * Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi, Elektrik ve Elektronik Müh. 82 ** Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş İş Müfettişi, Makine Y. Müh. Makale Geliş Tarihi: 16.03.2016 Yayın Kurulu Kabul Tarihi: 09.06.2016 295
programını kendisi organize etmemekte, faaliyeti işveren tarafından planlanmaktadır.(mollamahmutoğlu, 2008 : 264) İşçi, işverenin emir ve talimatları doğrultusunda kendisine verilen işten kaynaklanan riskler nedeni ile beden ve ruh sağlığı bakımından tehlike altına girmektedir(eren, 1984 : 35). İşçinin, işverenin emir ve talimatları çerçevesinde, işveren tarafından kurulmuş organizasyonun bir parçası olarak risklere maruz kalması durumu işverenin söz konusu risklere karşı iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almasını gerektirmektedir(süzek, 2012 : 18). Günümüz şartlarında iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine yapılan harcamaların işveren tarafından lüzumsuz görülmesi, çalışanlarda ve işverenlerde yeterli düzeyde güvenlik kültürünün oturmamış olması ve daha fazla kar elde etmek arzusunda olan işverenlerin yükümlülüklerinden olanak buldukça kaçınmayı tercih etmesigerekli önlemlerin alınmasının işverenin salt iyi niyetine bırakılamayacağını göstermiştir(akbulut, 2007 : 127). Söz konusu sebeplerden ve daha birçoğundan ötürü işyerinde uygulanması gereken iş sağlığı ve güvenliği normlarının kanunlarca belirlenmesi ve devletin çalışma hayatına müdahale etmesi kaçınılmaz hale gelmiştir(arıcı, 1999 : 104 ve Süzek, 2012 : 109). Bu kapsamda İş Kanunu, Borçlar Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu vb. yasa ve yönetmeliklerde çalışanların ruh ve vücut bütünlüğünü korumaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Ülkemizin 2005 yılında AB (Avrupa Birliği) ile müzakerelere oturması ve yerel mevzuattın AB direktifleri ile uyum sürecinin başlatılmasıbununla beraber onaylanan ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) sözleşmelerinin yerine getirilmesi çabası daha geniş kapsamlı müstakil bir iş sağlığı ve güvenliği kanununa ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur.uzun bir bekleyişten sonra 2012 yılındayayımlanarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kademeli bir geçiş dönemi öngörülmüştür.6331 sayılı Kanunu n çalışma hayatına girmesiyle beraber 4857 sayılıiş Kanunu ndaki iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili maddelerdençalışma süreleri, çalışma koşulları ve ara dinlenmeleri gibi hususlardaki hükümler haricinde neredeyse tamamını yürürlükten kaldırılmıştır.6331 sayılı Kanun, 4857 sayılı İş Kanunu ndaki birçok iş sağlığı ve güvenliği ilgili hüküm ve düzenlemeyi ortadan kaldırmakla beraber bu Kanunda olmayan çalışan temsilcisi, ulusal İSG konseyi, büyük endüstriyel sanayilerin denetimigibi yeni düzenlemeler getirmekte ve emrettiği yükümlülüklerin yerine getirilmesini çoğunlukla idari para cezasına bağlamaktadır. 296 MAYIS - HAZİRAN
2. 6331 SAYILI KANUN KAPSAMINDA PARA CEZALARININ UYGULANMASI 6331 sayılı Kanun kapsamında idari para cezaları denetime yetkili iş müfettişleri tarafından tanzim edilen tutanağa paralel hazırlanan rapora göre uygulanır. İş müfettişi teftiş sırasında tespit ettiği mevzuata aykırılıkları ve gerekli gördüğü hususları bunların yanında teftiş sırasında giderilmesini sağladığı mevzuata aykırılıkları tutanakta belirtir. Hazırlanan raporda tespit edilen mevzuata aykırılıklar için idari para cezası uygulanırken teftiş sırasında giderilen noksan hususlar için uygulanmaz. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporlar İş teftiş Grup Başkanlıklarında kurulan rapor okuma servisleri tarafından mevzuata uygunluk yönünden incelenir. Raporlarda müfettişin mevzuata dayanan görüş ve kanaatlerine müdahale edilemez. Çalışma ve İş Kurumu il Müdürlükleri gereği yapılmak üzere doğrudan gönderilen iş teftişi raporlarında belirtilen işlemleri geciktirmeksizin yerine getirir. Ancak, raporda maddi hata veya mevzuata açıkça aykırı yönler bulunması halinde, raporu işleme koymaz ve aykırılığı gerekçeleriyle birlikte İş Teftiş Kurul Başkanlığına intikal ettirir. İş Teftiş Kurul Başkanlığının vereceği karar, Bakanlık görüşü olarak uygulamaya esas alınır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Kanunu nun26/2 inci maddesine göre idari para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce verilmektedir. İş müfettişlerinin direk olarak idari para cezası verme yetkisi bulunmamaktasadece para cezasına karar vermektedirler, para cezasının uygulanması Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce yapılmaktadır. 6331 sayılı Kanun kapsamında idari para cezaları uygulanırken işyerinde istihdam edilen çalışan sayısı ve işyerinin tehlike sınıfı göz önüne alınarak aynı miktarda veya belli oranda arttırılarak uygulanır. Daha önce bütün işyerleri için aynı miktarda idari para cezası uygulanması 6645 sayılı torba yasa ile değiştirilip idari para cezalarının miktarı işyerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre tekrardan düzenlenmiştir. Buna göre 6331 sayılı Kanunu n 26 ıncı maddesinde belirtilen idari para cezaları: Ondan az çalışanı bulunan işyerlerinden; Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için aynı miktarda, Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yirmi beş oranında artırılarak, Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak, On ila kırk dokuz çalışanı bulunan işyerlerinden; 297
Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için aynı miktarda, Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak, Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yüz oranında artırılarak, Elli ve daha fazla çalışanı bulunan işyerlerinden; Az tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde elli oranında artırılarak, Tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde yüz oranında artırılarak, Çok tehlikeli sınıfta yer alanlar için yüzde iki yüz oranında artırılarak idari para cezaları uygulanmaktadır. Bilindiği gibi bireyin işlemiş olduğu eylemden veya sebep olduğu olaydan dolayı ortaya çıkan aykırılık ile uygulanacak olan idari yaptırım arasında adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun bir ölçü bulunması gerekmektedir.(ozay, 1985 : 57) Bu noktada sadece maktu nitelikte olan idari para cezalarının işyerlerinin tehlike sınıfı ve çalışan sayısına bağlı olarak belli oranda arttırılması son derece yerinde bir uygulamadır. 3. YERİNE GETİRİLMEYEN YÜKÜMLÜLÜKLER İÇİN HER AY İDARİ PARA CEZASININ TEKRARLANMASI İdari para cezaları için erteleme, iştirak, adli sicile kayıt, kast, taksir ve tekerrüre kurumlarının işletilmesi pekte söz konusu değildir(mahmutoğlu, 1995 : 81). Bilindiği gibi tekerrür kelime anlamı olarak tekrar etme, tekrarlama anlamına gelmektedir.(hukuk Sözlüğü) Ceza Hukuku nda tekerrür daha önce işlediği suçtan mahkûm olduktan sonra mahkûmiyetin kesinleşmesinden sonra kanunda öngörülen süre geçmeden yeni bir suçu işlemesi olarak tanımlanmaktadır.(dönmezer ve Erman, 1994 : 125) Suçun tekrar işlenmesi ile ceza belirli değişkenler göz önünde bulundurularak ağırlaştırılır. İdari yaptırımlarda konu olan eylem ve olaylar tekerrür uygulamasına esas teşkil etmez(oğurlu, 173) ama mevzuatta tekerrür uygulamasını içeren düzenlemeler mevcuttur. Her ne kadar Kabahatler Kanunu nda tekerrür uygulaması yer almasa da bazı özel düzenlemelerle uygulanmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu nda yer alan katlamalı idari para cezaları tekerrür uygulamasına örnek olarak verilebilir. 6331 sayılı Kanunun 10 nuncu maddesine göre risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 2016 yılı için 3906 TL idari para cezası uygulanmakta eğer işveren risk değerlendirmesi yükümlülüğünü yerine getirmemekte ısrar ederse noksanlığın devam ettiği her aybaşına 5860 TL idari para cezası öngörülmektedir. Bu durumda risk 298 MAYIS - HAZİRAN
değerlendirmesi yapmayan işverene ilk önce 3906 TL para cezası; eğer 2016 yılı içinde risk değerlendirmesi yükümlülüğünü yerine getirmemeye devam ederse 5860x12=70320 TL idari para cezası uygulanır. Kanun da katlamalı idari para cezası öngörülen hükümler şu şekilde sıralanmaktadır; 6 ıncı madde iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri kapsamında iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli istihdam edilmemesi, 10 nuncu madde risk değerlendirmesi yapılmaması, 11 inci ve 12 inci maddeleri acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardım, tahliye, 25 inci madde işin durdurulması halinde işçilerin ücretlerinin ödenmemesi, 29 uncu madde güvenlik raporu hazırlamaksızın işyeri açmak ve son olarak 30 uncu maddeye dayanılarak çıkarılan yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmemesi şeklinde sıralanmaktadır. 4. 6331 SAYILI KANUN KAPSAMINDA UYGULANAN PARA CEZALARINA İTİRAZ YOLLARI 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında uygulanan idari para cezaları 30 gün içerisinde işveren tarafından derhal ödenebileceği gibi daha sonra cebri yolla da tahsil edilebilmektedir. 6331 sayılı Kanunu n14 üncü maddesinde belirtilen iş kazalarını ve meslek hastalıklarını bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyenler için uygulanan idari para cezaları hariç olmak üzere bu Kanuna göre tahsil edilen idari para cezaları, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim ve araştırma-geliştirme projelerine ilişkin harcamalarda kullanılmaktadır. 6331 sayılı Kanunu na dayanılarak verilen idari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilmektedir. Kanun kapsamındauygulanan idari para cezalarının tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi durumunda dörtte bir oranında bir indirim yapılmakta ve işverenin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkı saklı kalmaktadır. İdari para cezalarının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilmektedir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde idari para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilmektedir. 6331 sayılı Kanun da uygulanan idari para cezalarına itiraz ile ilgili hüküm bulunmadığından dolayı genel hükümler uygulanmaktadır. Kabahatler Kanunu 27 inci maddesi kapsamında 6331 sayılı Kanuna dayanılarak uygulanan idari para cezaları kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden 299
itibaren en geç 15 gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilmektedir. 15 gün içinde başvuru yapılmazsa idari para cezası kesinleşmekte ancak mücbir sebebin varlığı dolayısıyla 15 günün geçirilmiş olması halinde bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç 7 gün içinde karara karşı başvuruda bulunulabilmektedir. 6331 sayılı Kanunu n 14 üncü maddesinde belirtilen iş kazalarını ve meslek hastalıklarını bildirim yükümlülüğünüyerine getirmeyenler için uygulanan idari para cezalarının tebliğ, itiraz ve tahsilinde 5510 sayılı Kanun un 102 inci maddesi hükümleri uygulanmaktadır. SONUÇ VE KANAAT Toplum yaşamını düzenleyen hukuk kurallarının etkililiği taşımış oldukları yaptırım unsuruna bağlıdırlar. Bu kapsamda idari yaptırımlar düzenin sağlanması ya da düzenin bozulmasının engellenmesi amacıyla uygulanmakta ve yaptırım içermeyen hukuk kuralları etkinlik noktasında eksik olarak değerlendirilmektedir.(soyaslan, 1990 : 119) Genel itibariyle idari para cezaları bozulan hukuki düzeni eski haline getirmeyi amaçlayan onarıcı ve zararın meydana gelmesinden önce uygulanabilen önleyici nitelikte yaptırımlardır. (Süzek, 1985 : 255) 6331 sayılı Kanun kapsamında idari para cezasının uygulanmasının amacı iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda ortaya çıkan zararın tanziminden ziyade işverenin gerekli önlemleri almasının sağlanmasıdır. Bu noktada söz konusu idari para cezalarınınuygulandığı mevzuata aykırılıkların, idari para cezası uygulanmasının usul ve esaslarının ve uygulanan yaptırımlara karşı başvurulabilecek hukuki yolların ortaya konulması büyük önem arz etmektedir. KAYNAKÇA Akbulut, Ali Şahin (2007). İş Hukukunda İdari Para Cezaları. Ankara : Turhan Kitapevi Arıcı, Kadir (1999). İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Dersleri. Ankara : Tes-İş Eğitim Dönmezer, Sulhi ve Erman Sahir (1994). Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, C.III, 11. bs., İstanbul : Beta Eren, Fikret (1984). Borçlar Hukuku ve İş Hukuku Açısından İşverenin İş Kazası ve Meslek Hastalığından Doğan Sorumluluğu. Ankara : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 300 MAYIS - HAZİRAN
Mahmutoğlu, Fetih Selami (1995). Kabahatleri Suç Olmaktan Çıkarma Eğilimi ve Düzene Aykırılıklar Hukukunda Yaptırım Rejimi. İstanbul : Kazancı Mollamahmutoğlu, Hamdi (2008). İş Hukuku, 3.bs. Ankara : Turhan Kitabevi Oğurlu, Yücel [t.y.]. İdari Yaptırımlara Genel Bir Bakış ve İdari Yaptırım Ceza Yaptırımı Ayrımı AÜEHFD, III, 1 [t.y.] Özay, İl Han (1985). İdari Yaptırımlar. İstanbul : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Soyaslan, Doğan (1990). Yürütme Organının Suç ve Ceza Koyma Yetkisi. Ankara : Kazancı Süzek, Sarper (1985). İş Güvenliği Hukuku, İstanbul : Savaş Yayınları Süzek, Sarper (2012). İş Hukuku,, 8. bs. İstanbul: Beta Yayınları 301