IŞİD in Ramadi yi Kontrolü ve Bağdat-Washington Eksenindeki Gelişmeler

Benzer belgeler
Tuzhurmatu daki Güç Mücadelesi ve Türkmen-Kürt İlişkileri

Irak ta Siyasi Kriz ve Şii Ulusal İttifakı

Ankara-Bağdat Hattında Musul Operasyonu ve Türkmenler

Bağdat hükümeti ilerleyemiyor: Musul'da son durum ne?

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Türkiye nin Güvenlik Stratejileri Çerçevesinde Irak ve Suriye

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

Irak ta Türkmenlerin Geleceği ve Kerkük ün Özerklik İhtimali

Irak ta Kürt Partileri Arasındaki Rekabet Dinamikleri ve Kerkük Petrolü

Irak taki Gelişmeler ve Türkiye (II) Irak ta Bugünkü Durum

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Kuzey Irak taki Başkanlık Krizi, IŞİD ve İran

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Ankara-Washington Hattında Suriye İç Savaşı ve Güvenli Bölge Planı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.

Suudi Arabistan ın Yemen Çıkmazı: Pakistan-İran Denklemi

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Devrim Öncesinde Yemen

İran Seçimlerinin Orta Doğu Politikasına Yansımaları

Pazartesi Basın Gündemi

Kerkük, Telafer, Kerkük...

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

ÜZERİNDEKİ ETKİSİ ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ. No.8, Temmuz 2014 ORSAM BÖLGESEL GELİŞMELER DEĞERLENDİRMESİ: Bİlgay Duman

Saddam'ın Torunu: Bağdat Yeniden Fethedilecek!

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

KDP-GORAN-KYB Arasındaki Siyasi Kriz ve Muhtemel Senaryolar

IRAK TA ŞİİLER ARASINDAKİ MUHTEMEL ÇATIŞMALAR VE ÖNGÖRÜLER

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜVENLİK RİSKLERİ: SURİYE SORUNU VE TEHDİT DENGESİ

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Dış Ticaret Verileri Bülteni

EHLi SÜNNET GRUBU IRAK TA ŞİİLEŞTİRME PROJESİ. SAMARRA ÖRNEĞİ

TURAN: KERKÜK Ü IŞİD TEHDİDİNDEN KORUMAk VE ELİMİZDE KALMASI EN ÖNEMLİ HUSUSLARDIR.

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Terör Örgütü DAEŞ in İstila Stratejisinin Bir Parçası Olarak Su

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

MUSUL OPERASYONU VE MUSUL UN GELECEĞİ: FIRSATLAR VE RİSKLER

GÜNLÜK BÜLTEN 13 Haziran 2014

Fırat Kalkanı harekatı Başladı

Başika Krizi ve Türkiye-Irak İlişkilerinin Geleceği


ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Putin in Orta Doğu da Mekik Diplomasisi

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

ABD'li eski komutan: Afganistan'daki savaşı nasıl kaybettik?

ABD NİN IŞİD STRATEJİSİ VE IRAK İLE SURİYE YE OLASI YANSIMALARI

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

ABD'nin Fransa'ya Reaper İnsansız Uçak Satışı ve Türkiye'nin Durumu 1

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

ORTADOĞU GÜNCESİ 1 ŞUBAT - 29 ŞUBAT Günce No: 87. Firuze Yağmur GÖKLER

Menbiç'teki ABD'li komutan Funk'tan Türkiye sorusuna yanıt : Bizi vurursanız agresif karşılık veririz

Avantaj Tahran da: Trump ın yeni Afganistan stratejisi İran için bir fırsat

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Trump ın Kudüs Kararı ve Avrupa nın Petrol Kaygısı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

NATO'yu nasıl bir gelecek bekliyor?

Fırat Kalkanı Operasyonu

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

BÖLGE ÜLEKELERİ VE BÖLGE HALKINA TEHDİT OLUŞTURAN Şİİ MİLİSLER

Yemen Krizi, Husiler ve İran-Körfez Güç Mücadelesi

Siber Savaş ve Terörizm Dr. Muhammet Baykara

IRAK VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELERİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ BİLGE ADAMLAR KURULU RAPORU

Yaşar ONAY* Rusya nın Orta Doğu Politikasını Şekillendiren Parametreler

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

GÜNLÜK BÜLTEN 24 Haziran 2014

Batı Dünyasının 'Bireysel Silahlanma' İkilemi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Amerikan Stratejik Yazımından...

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Zeytin Dalı Harekâtı Suriye DURAP OCAK 2018 Önemli Gelişmeler

Sahtekarlıkta tüm sınırlar aşıldı : Beyaz Miğferler'in Suriye'deki 'icraatları'

DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN ELÇİLİKLERİ

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

2013 ABD Hükümeti Bütçe Krizi

Irak Yerel Seçimleri Ülkenin Geleceğine Dair Umut Veriyor

ORTADOĞU GÜNCESİ NİSAN

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

Transkript:

IŞİD in Ramadi yi Kontrolü ve Bağdat-Washington Eksenindeki Gelişmeler Ali SEMİN Irak ta yerel güvenlik güçlerinin ve ABD öncülüğünde kurulan uluslararası koalisyonun Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı başlattığı askeri mücadeleden bugüne kadar herhangi bir somut netice alındığını söylemek mümkün değildir. Irak, 10 Haziran 2014 tarihinden bu yana IŞİD krizinden ve petrol fiyatlarının düşüşünden dolayı ekonomik krizle de mücadele etmektedir. IŞİD tehdidinin büyümesiyle birlikte ortaya çıkan göç sorunu, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumun ve Irak hükümetinin yaşanan krizi aşmasını zorlaştırmaktadır. Irak ın IŞİD krizi ile beraber ülke tarihinin en zorlu dönemecinden geçtiğini ve bu sorunun yalnızca havadan sınırlı operasyonlarla çözülemeyeceğini ifade etmek gerekir. Gerek yerel güvenlik güçleri gerek uluslararası koalisyon IŞİD in ülkedeki ilerleyişini kısa süreliğine durdurmayı sağlasa da örgütün Irak ta ve hatta Suriye de stratejik bölgeleri denetimine aldığı görülmektedir. IŞİD in Anbar ı kontrol etmesi hem bölgesel ve küresel güçlerin Orta Doğu daki güç rekabeti açısından hem de Irak ın iç siyasetindeki etnik ve mezhepsel ayrışmaların keskinleşmesi bakımından oldukça önemli bir gelişmedir. IŞİD sadece bir örgütten ibaret değildir. Bölgede yaşanan gelişmeler ve güç boşluğunun belirginleşmesi sonucunda çıkara dayalı bir güç mücadelesinin de aracıdır. Küresel ve bölgesel güçlerin Irak ve Suriye deki nüfuz rekabetinin sonucunda güçlenen IŞİD e karşı Ağustos 2014 ten beri yürütülen operasyonlara ramen örgütün zayıflatımaması/ve ilerleyişinin durdurulamaması kuşkulara yol açmıştır. Bu bağlamda IŞİD sorununun ardından Irak ta ortaya çıkan milisleşme süreciyle birlikte, Irak güvenlik güçleri dışındaki silahlı grupların etnik ve mezhepsel (Şii-Sünni ve Kürt) aidiyete göre silahlanması ülkenin kısa ve orta vadede iç savaşa doğru gideceğinin habercisidir. Bu analizde söz konusu saptamalar ışığında Anbar vilayetinin IŞİD kontrolüne geçmesinin düşündürdükleri ve Bağdat-Washington ekseninde yaşanan gelişmeler kaleme alınmaya çalışılacaktır. IŞİD in İlerlemesi ve Ramadi nin Kontrolü IŞİD in Musul dan sonra Irak ın en önemli vilayeti olan Anbar ı kontrol etmesi, ülkedeki yerel güçlerin ve uluslararası koalisyonun örgüt ile olan askeri mücadelesinin yetersiz olduğunun önemli bir göstergesi olmuştur. Ayrıca IŞİD e yönelik askeri mücadelenin yetersizliğinden dolayı ülkedeki sivil kaybının arttığı görülmektedir. Birleşmiş Milletler in açıkladığı rakamlara göre, IŞİD in 10 Haziran 2014 tarihinde Musul u kontrol etmesinden 2015 yılı- Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Mecidiyeköy Yolu Caddesi, No:10, 34387 Şişli -İSTANBUL www.bilgestrateji.com bilgesam@bilgesam.org Tel: 0212 217 65 91 - Fax: 0 212 217 65 93 BİLGESAM Tüm hakları saklıdır. İzinsiz yayımlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. 1

nın Nisan ayına kadar Irak ta 15219 kişi hayatını kaybetmiş ve 29493 kişi de yaralanmıştır. 1 Bunun yanı sıra Irak ta IŞİD saldırılarından ötürü 3 milyon kişi göç etmek zorunda kalmış ve 8 milyon 200 bin kişi ise insani yardıma muhtaç duruma düşmüştür. 2 Dolayısıyla IŞİD ile mücadelenin yalnızca askeri yöntem ile yürütülmesi zor görünmektedir. IŞİD için Anbar bölgesinin stratejik önemi oldukça yüksektir. Anbar vilayeti yüzölçümü olarak Irak ın en büyük ilidir. Anbar ın bir diğer önemi ise Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan ile çevrili bir kent olmasıdır. Ayrıca nüfusunun çoğunluğu Sünni Araplar dan oluşmakta ve Bağdat merkezi hükümetindeki Şii yönetim karşıtı aşiretlerin çoğunluğu Anbar da bulunmaktadır. Anbar Bağdat ın batısından 110 kilometre uzaklıktadır. Anbar vilayetinin Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan ın sınırında olması stratejik olarak IŞİD in ülkenin diğer bölgelerine ve hatta güneydeki kentlere ilerlemesine yol açabilir. Bunlara ilaveten Ramadi de bulunan Ramadi ve Hadise barajlarını kontrol altına alması, birçok kentte su sıkıntısı yaşanmasına ya da kapakların açılarak bazı bölgelerin sular altında kalmasına sebep olabilir. Anbar vilayetine bağlı 41 ilçe ve kasabanın sadece 5 tanesi Irak güvenlik güçlerinin kontrolünde olup geri kalanı IŞİD in denetimindedir. IŞİD in Anbar vilayetinin merkezi olan Ramadi yi kontrolünde tutmasının Irak güvenlik güçlerinin Musul a yapacakları kurtarma operasyonlarını engellediğini/ engelleyebileceğini ifade etmek mümkündür. Bu çerçevede 17 Mayıs 2015 tarihinde Ramadi nin IŞİD in kontrolüne geçmesi, örgütün Musul dan sonra Irak taki ikinci başarısı olarak kabul edilebilir. Bu durum IŞİD in Irak ta ve Suriye de ilerleyişinin hızlanmasına yol açabilir. Aslında IŞİD in Irak taki ilerleyişi, örgütün güçlü olmasından ziyade, Irak güvenlik güçlerinin çatışmadan birçok kentten geri çekilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Irak ın tek bir bütün olarak savaşan güvenlik gücünün olmayışı IŞİD in ülkedeki hareket alanını genişletmesine neden olmaktadır. Musul dan sonra Irak güvenlik güçlerinin Ramadi den de çatışmadan çekildiği belirtilmektedir. Irak Başbakanı Haydar el-abadi, Ramadi nin IŞİD in denetimine geçmesiyle ilgili yaptığı açıklamada güvenlik güçlerinin herhangi bir çekilme emrini beklemeden kentten geri çekildiğini belirtmiştir. Bu sebeple Abadi, 20 Mayıs ta Anbar İl Emniyet Müdürü Ge- :دكؤتو ناسين لالخ ايقارع 2538 ةباصإو لتقم نع نلعت يمانوي 1 http://www.almadapress.com/ar/news/47, نطولا ةحلاصملل ةجاحلا 930/%D9%8A%D9%88%D9%86%D8%A7%D9%85%D9%8A- %D8%AA%D8%B9%D9%84%, (Erişim: 19.05.2015) / http://elaph.com/webماليل ا يلخاد قارعلا يحزان ددع عافترا 2 News/2015/5/1007556.html,(Erişim: 25.05.2015) neral Kazım Muhammed Farıs el-fehdavi yi görevden almış ve yerine General Hadi Rezic i atamıştır. 3 Öte yandan Anbar iline bağlı el-bağdadi nahiyesinde ve Ramadi nin 90 km batısında bulunan Aynel-Esed askeri üssünde Irak güvenlik güçlerine eğitim ve danışmanlık yapan 300 den fazla Amerikan askerinin bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca Irak ordusunun en eğitimli özel operasyon gücü olarak tanımlanan el-dehabi (Altın) kolordusu, Ramadi de IŞİD e karşı savaşmaktadır. Bütün bunlara rağmen Ramadi nin IŞİD in kontrolüne geçmesi oldukça düşündürücüdür. Irak güvenlik güçlerinin Ramadi den geri çekilmesi hususunda iki gerekçe ileri sürülmektedir. Birincisi bin civarında Irak askerinin IŞİD tarafından Ramadi operasyonlarının koordinasyon merkezinde kuşatıldığı, silah ve askeri mühimmatın ulaştırılamadığıdır. Diğeri ise, Irak güvenlik güçlerinin savaşmak istemediği ve Bağdat hükümetinin bölgede silahlandırdığı 3 bin aşiret mensubunun da silahlarıyla birlikte IŞİD in safına geçtiği iddiasıdır. Hem Abadi hükümetinin hem de ABD nin başını çektiği uluslararası koalisyonunun terörle mücadele kapsamındaki tutumuna bakıldığında, ordu ve güvenlik güçlerinin Anbar da ve diğer Sünni bölgelerinde IŞİD ile savaşın tamamen Sünni Arap aşiretleri arasında bir güç rekabetine dönüştürüldüğü ifade edilebilir. Bu durum ABD nin Irak ta IŞİD in kontrolündeki Sünni bölgelerinde örgütle mücadele stratejisini Sünni Arap aşiretleriyle sürdürmek istemesinden kaynaklanmaktadır. Irak ın işgalinden bu yana Irak ordusunun ve güvenlik güçlerinin Washington tarafından yeterince eğitilmediği ve desteklenmediği gerçeğini de ifade etmek mümkündür. Irak ordusunun en eğitimli özel operasyon gücü olarak tanımlanan el-dehabi (Altın) kolordusu, Ramadi de IŞİD e karşı savaşmaktadır. Bütün bunlara rağmen Ramadi nin IŞİD in kontrolüne geçmesi oldukça düşündürücüdür. Bu bağlamda 29 Nisan da ABD Kongresi, Irak ordusu dışında IŞİD e karşı savaşan Peşmerge ve Sünni Arap aşiretlerin milis güçlerine doğrudan askeri desteği öngören yasa tasarısını onaylamıştır. ABD Kongresi aynı zamanda Iraklı güçlere 715 milyon dolarlık askeri destekte bulunulacağı da belirtilmiştir. Söz konusu yasaya göre, Irak a yapılacak askeri yardımların %25 i Peşmerge ile Sünni millis güçlerine اهتيجيتارتسا يف رظنلا ديعت نطنشاوو...رابنألا ةطرش دئاق ءافعإ 3. http://www.alwasatnews.com/4639/news/read/992806/1 رلا طوقس دعب html,(erişim: 21.05.2015) 2

doğrudan dağıtılacaktır. 4 ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Ramadi kentinin IŞİD in kontrolüne geçmesine ilişkin 24 Mayıs ta CNN kanalına verdiği mülakatta Ramadi deki gelişmeler Irak ordusunun savaşma iradesi olmadığını gösteriyor şeklinde bir açıklama yapmıştı. 5 ABD nin Irak ta IŞİD ile mücadele etme ve krizin çözümünde ülkedeki yerel güçler arasında kime güveneceği konusunda henüz net bir karara varamadığı ifade edilebilir. Irak ta IŞİD ile mücadelede Irak güvenlik güçleri, Peşmerge gücü, Haşed el-şaabi Şii milis gücü ve Sünni Arap aşiretlerine bağlı silahlı milis güçleri olarak dört ana faktörün varlığından söz etmek mümkündür. ABD nin söz konusu kararındaki belirsizliğin sebepleri şu şekilde sıralanabilir: 1. Irak Güvenlik Güçleri Faktörü: Irak ordusunda ve güvenlik güçlerindeki etnik ve mezhepsel ayrışmalar IŞİD e karşı mücadeledeki en önemli sorunlardan birisidir. Yerel güçler arasında koordinasyonun sağlanamaması ülkedeki terör sorununun artmasına ve IŞİD in ilerleyişine yol açmaktadır. Dolayısıyla IŞİD e karşı mücadelenin sadece Irak ordusu ve güvenlik güçleri tarafından yürütülemediği görülmektedir. ABD Kongresi nden geçen yasa tasarısında Irak güvenlik güçleri yerine Iraklı güçler tabirinin yer alması, Washington yönetiminin IŞİD ile mücadelede Irak güvenlik güçlerine güvenmediğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Yerel güçler arasında koordinasyonun sağlanamaması ülkedeki terör sorununun artmasına ve IŞİD in ilerleyişine yol açmaktadır. 2. Peşmerge Gücü Faktörü: IŞİD ile mücadelede bir başka problem de peşmergenin Irak anayasasının 140. maddesinde yer alan tartışmalı bölgelerin dışında savaşmak isteğinin olmamasıdır. Başka bir ifadeyle Irak ta Kürtler in, 2003 Irak işgalinden sonra Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeleri kendi toprakları olarak çizdikleri sınırlar dışında savaşmak istememeleri ABD nin ülkedeki hangi yerel güçlere güveneceği hususunu belirsiz kılmaktadır. حيلست ليومت نوناق ىلع مويلا توصي يكيرمالا سرغنوكلا 4 http://www.alliraqnews.com/modules/ نسلا رئاشعلاو ةكرمشيبلا news/article.php?storyid=2935,(erişim:25.05.2015) لاتقب ةبغر مدع اورهظأ نويقارعلا : CNNل يكيرمألا عافدلا ريزو 5 - http://arabic.cnn.com/middleeast/2015/05/24/ashton-carterا يف شعاد isis-ramadi,(erşim:25.05.2015) 3. Haşed el-şaabi Faktörü: Silahlı Şii milis güçlerinin koalisyonu niteliğindedir. Haşed el-şaabi gücünün komutanı eski Ulaştırma Bakanı ve Bedr Tugayı lideri Hadi el-amıri dir. Bu güç Bağdat tan ziyade İran Devrim Muhafızları na bağlı Kudüs Ordusu Komutanı General Kasım el-süleymani nin kontrolündedir. Söz konusu Şii milis gücü IŞİD ile mücadelede önemli bir unsurdur. Bunun da iki temel nedeni vardır. Birincisi Haşed el-şaabi ye katılan gönüllü Şii milisler, Şiiliği ve Şiiler için kutsal topraklar ve türbeleri koruma inancıyla çatışmaktadır. Diğeri ise Bağdat merkezi hükümeti tarafından ciddi mali, askeri ve silah desteği almaktadır. 12 Haziran 2014 tarihinde Şii Dini Merci Ayetullah Ali el-sistani nin çağrısı üzerine kurulan Haşed el- Şaabi Şii milis gücüne Bağdat hükümeti 1 milyar dolar harcamıştır. Ayrıca Bakanlar Kurulu kararıyla Heşad el-şaabi gücü, Başbakan ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Haydar el-abadi ye bağlı olarak resmi bir şekilde IŞİD e karşı mücadele etmektedir. Haşed el-şaabi gücü, IŞİD ile mücadelede zımnen başarılı olsa da Şiilik bilincini fazlasıyla ön plana çıkarmasından dolayı ülkede mezhepsel çatışmayı körüklemektedir. Çünkü Irak ın Diyale ve Selahaddin vilayetinde (Tikrit te) IŞİD e karşı başarı kaydettiğinde Sünni Araplara karşı baskı, sindirme ve yok etme potansiyeli olan bir güç şeklinde hareket etmiştir. Uluslararası İnsan Hakları Örgütü, Haşed el-şaabi milis gücünün özellikle Diyale bölgesinde Sünni Araplara karşı katliam düzenlediğini açıklamıştır. Dolayısıyla İran ın etkisi altında olan Haşed el-şaabi milis gücünün IŞİD ile olan savaşta başarı kaydettikçe zamanla Bağdat merkezi hükümetinin kontrolünden çıkma ihtimali oldukça yüksektir. 4. Sünni Arap Aşiretlerinin Milis Gücü Faktörü: Irak ta IŞİD in kontrol ettiği Sünni Arap bölgelerinde Bağdat hükümetine destek veren aşiretler bulunmaktadır. Fakat Bağdat yönetimi ile IŞİD e karşı mücadele etmek isteyen Sünni Arap aşiretleri arasında ciddi anlamda güven bunalımı söz konusudur. Bağdat hükümetinin Sünni Arap aşiretlerine silah ve para yardımı yapma hususundaki çekincelerinin aynısının Obama yönetiminde de olduğu ifade edilebilir. Bağdat merkezi hükümetinin Sünni Arap aşiretleriyle ilgili kaygıları iki taraf arasındaki anlaşmanın bozulması halinde, bu aşiretlere verilen silahların IŞİD e gitme ihtimalinden kaynaklanmaktadır. Nitekim 2008 yılında ABD nin öncülüğünde dönemin Başbakanı Nuri el-maliki tarafından kurulan ve Sünni Arap aşiretlerinden oluşan el-sahva gücünün (Uyanış) durumu bu kaygının yersiz olmadığını göstermektedir. Sahva gücünü destekleyenlerin ellerindeki silahların büyük kısmı daha sonra Maliki ile ilişkilerinin kötüleşmesi neticesine IŞİD ve IŞİD e destek veren silahlı Sünni milis güçlerinin eline geçmiştir. 3

Bağdat, Washington ve Tahran Hattında IŞİD Krizi IŞİD ile mücadelenin yalnızca hava operasyonlarıyla çözüme kavuşturulması oldukça zordur. IŞİD in Irak ve Suriye de kontrol ettiği bölgelerde yaklaşık 8 milyon sivil yaşamaktadır. Bu nedenle havadan veya karadan askeri operasyonların büyük ölçüde sivil kaybına yol açacağı unutulmamalıdır. Irak ın sorunu sadece güvenlik kurumlarındaki bölünmüşlük değildir, istihbarat ve bilgi edinme eksikliği de söz konusudur. ABD nin Irak hükümetiyle istihbarat anlamında daha fazla bilgi paylaşımı yapması gerekmektedir. Öte yandan Irak güvenlik güçleri etnik, mezhepsel ve ideolojik bölünmüşlük sebebiyle IŞİD ile savaşmamaktadır. Örneğin Haşed el-şaabi milis gücü Şii bölgelerin ve kutsal türbelerinin korunması amacıyla kurulmuştur. Bu da ülkenin pratikte Kürtler, Şiiler ve Sünni Araplar arasında üçe bölündüğünün göstergelerinden biridir. Amerikan yönetimi IŞİD in Musul u kontrol etmesinden sonra bazı Sünni yetkili ve aşiret liderlerini Washington a davet edip görüşse de bu çabaların örgütle mücadelede yeterli olmadığı görülmektedir. Çünkü Sünni Arap aşiretler arasındaki bölünmüşlük faktörü, ABD nin Sünni bir muhatap bulmakta zorlanmasını beraberinde getirmektedir. Başka bir ifadeyle Irak hükümetinin ve Washington yönetiminin IŞİD ile mücadelede Sünni Arap aşiretlerinden tam manasıyla destek aldığı söylenemez. Aslında Sünni Araplar da birçok bölgede IŞİD in faaliyetlerinden rahatsızdır. Fakat IŞİD in kontrol ettiği bölgelerden çıkarılması durumunda Haşed el-şaabi Şii milis güçlerinin kendilerine yönelik saldırı gerçekleştirmesinden ve sebepsiz tutuklamalar yapmasından çekinmektedir. Eğer Haşed el- Şaabi milis gücü Şii ve İran güdümlü bir yapıda olduğu görüntüsünü vermeseydi ve Haşed el-irak olarak ortaya çıksaydı Sünni Araplar ın çoğundan destek alabilirdi. Bu durumda Irak ta IŞİD e karşı savaşan yerel güçler arasında mensup oldukları etnik ve mezhepten ziyade ait oldukları toprakları savunma fikri daha belirgin hale gelebilirdi. Bugün Irak ta bu yönde bir güvenlik ve savunma anlayışı oluşturulması elzemdir. Aksi halde IŞİD ile mücadele hususunda askeri operasyonlardan sonuç elde etmek oldukça güç görünmektedir. Eğer Haşed el-şaabi milis gücü Şii ve İran güdümlü bir yapıda olduğu görüntüsünü vermeseydi ve Haşed el- Irak olarak ortaya çıksaydı Sünni Araplar ın çoğundan destek alabilirdi. IŞİD ile mücadele etme konusunda ne Bağdat merkezi hükümeti ne de Washington yönetimi Iraklı güvenlik güçlerinin tek çatı altında olması için çaba harcamıştır. ABD nin öncülüğünde kurulan uluslararası koalisyon, Irak ın hassas bölgelerinde (barajların ve petrol rafinerilerinin olduğu bölgelerde) başarılı hava operasyonları düzenlese de, diğer yandan yerel güvenlik güçleri arasındaki ayrışmayı derinleştirmiştir. Koalisyona destek veren Almanya gibi ülkelerin Peşmerge güçlerine silah, eğitim ve lojistik destek vermesi, Irak ta iki nizami ordu ortaya çıkarmıştır. Bir başka ifadeyle Irak taki mevcut durum, Şii milis güçlerinin koalisyonu niteliğindeki Haşed el-şaabi ve Peşmerge gücünün lehine değişmeye başlamıştır. Bu da aslında IŞİD ile mücadele hususunda Bağdat, Washington ve Tahran arasında hem dolaylı hem de doğrudan bir mücadele yaşandığını göstermektedir. Bağdat ile Washington yönetimi arasında ciddi bir güven sorunu bulunmaktadır. 13 Nisan da Irak Başbakanı el-abadi, ABD yi ziyareti sırasında Başkan Obama dan silah ve para talep etmiştir. Ancak Irak ın ABD ile olan milyarlarca dolarlık silah anlaşmalarına rağmen Washington yönetimi Bağdat a silahları vermeyi geciktirmektedir. Özellikle satın alınan 36 adet F-16 tipi savaş uçağının Washington tarafından hala teslim edilmemesi oldukça düşündürücüdür. Diğer yandan Washington dan yeterli silah desteği alamayan Bağdat hükümeti alternatif olarak Rusya ile silah anlaşması yapmaya yönelmiştir. Başbakan el-abadi nin 21 Mayıs ta Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşmesinin ana gündemini silah anlaşması oluşturmuştur. Irak hükümetinin IŞİD ile mücadele sürecinde ABD ye ve kurduğu uluslararası koalisyona fazla güvenmediğini söylemek mümkündür. ABD, Irak ta IŞİD ile mücadeleyi Tahran, Haşed el-şaabi ve Peşmerge güçleriyle sürdürmektedir. Ancak Washington IŞİD ile mücadelede Irak ve Suriye deki yerel güçlerle işbirliği sağlamanın yanı sıra bölgesel bir işbirliği mekanizmasının oluşması için de çaba sarfetmelidir. Öte yandan İran, Irak a IŞİD ile mücadelede destek vermeyi sürdürmektedir. Bunun üç temel sebebi bulunmaktadır: Bağdat yönetimindeki Şii çoğunluğun nüfuzunu sürdürmesini sağlamak, Şii milis güçlerinin kendi güdümünden çıkmasını önlemek ve Şiiliği simgeleyen kutsal mekânları IŞİD den korumak. İran ın bu noktada Sünni bölgeleri kurtarmak için herhangi bir çaba içerisinde olmadığını da görmek mümkündür. Yukarıda da bahsedildiği üzere ABD, IŞİD ile mücadele kapsamında bölgesel bir koalisyon kurmalıdır ki bu koalisyon tüm bölgesel rekabetler bir kenara bırakılarak Suudi Arabistan, Türkiye ve İran öncülüğünde oluşturulmalıdır. Zira IŞİD sadece Irak ve Suriye için bir sorun değildir, bölgesel ve global bir kriz unsurudur. Sonuç IŞİD in Irak ve Suriye de ilerleyişinin önüne geçilememesi bölgesel anlamda büyük tehdit arz etmektedir. 10 Haziran 4

2014 tarihinden bu yana IŞİD in Irak ta ve Suriye de kontrol ettiği stratejik öneme sahip bölgelerin geri alınamaması, bu örgütün Orta Doğu da uzun bir süre daha kalacağı şeklinde yorumlanabilir. Şu hususa dikkat çekmek gerekir ki, Irak ta veya Suriye de IŞİD le işbirliği içerisinde olan Sünni Arap aşiretlerinin IŞİD e biat etmesi durumunda örgüt ile mücadele daha da zorlaşacaktır. Çünkü bu durumda IŞİD in kontrol ettiği bölgelerde toplumsal ve sosyal destek bulması kolaylaşacaktır. Dolayısıyla Sünni Arap aşiretlerinin IŞİD e biat etmesiyle birlikte örgütün bundan sonraki süreçte Irak ta yeni bölgeleri kontrol altına alması beklenebilir ki Irak ta Ramadi yi, Suriye de Tedamır ı kontrol etmesi ilerlemesinin süreceğinin sinyallerini vermektedir. Öte yandan Irak ta IŞİD ile mücadelenin yerel güçler arasında bir nüfuz rekabetine ve silahlanmaya dönüşme ihtimali oldukça yüksektir. Zira bugün Irak ta IŞİD ile mücadele bağlamında ulusal güvenlik güçlerinden ya da ordudan bahsetmek zorlaşmaktadır. Bu sebeple hem Irak hükümeti hem de ABD öncülüğünde kurulan uluslararası koalisyona katılan ülkeler yeni bir yöntem geliştirmeli ve somut adımlar atmalıdır. IŞİD e karşı savaşmak için uluslararası toplumun ve ABD nin sadece hava operasyonları gerçekleştirmesi ve sınırlı sayıda askeri danışman göndermesi yeterli değildir. IŞİD ile mücadele; sosyal medya araçlarının kullanılmasını, örgütün yeni üye bulmasının önlenmesini ve mali kaynaklarının engellenmesini gerektirmektedir. Ayrıca Irak ile bölge ülkeleri ve ABD arasındaki istihbarat paylaşımının artırılması ve IŞİD ile bölgesel çapta bir mücadele için zemin hazırlanmalıdır. Bu çerçeveden bakıldığında ABD nin Irak ta IŞİD ile savaşa doğrudan ve tek başına girmek istemediği görülmektedir. Bu nedenle Obama yönetiminin Irak ta iki stratejisinin olduğu söylenebilir. Birincisi hava operasyonlarının uluslararası koalisyona katılan ülkelerle devam ettirilmesidir. Diğeri ise, Irak ta IŞİD ile mücadelenin karadan İran ın desteklediği Haşed el-şaabi gibi Şii milis güçleri tarafından yürütülmesidir. Her iki seçeneğin de Irak taki Sünni Araplar tarafından tepkiyle karşılanacağı söylenebilir. Bu nedenle IŞİD ile mücadele etmek amacıyla Haşed el-şaabi dışında Sünni Arap, Kürt ve Türkmenler den oluşan yeni bir karma güç kurulmalıdır. Aksi takdirde IŞİD in Irak tan tamamen çıkarılması 5 ila 10 yıl sürebilir. BİLGESAM Hakkında BİLGESAM, Türkiye nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri olarak 2008 yılında kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak BİLGESAM; Türkiye deki saygın akademisyenler, emekli generaller ve diplomatların katkıları ile çalışmalarını yürütmektedir. Ulusal ve uluslararası gündemi yakından takip eden BİLGE- SAM, araştırmalarını Türkiye nin milli problemleri, dış politika ve güvenlik stratejileri, komşu ülkelerle ilişkiler ve gelişmeler üzerine yoğunlaştırmaktadır. BİLGESAM, Türkiye de kamuoyuna ve karar alıcılara yerel, bölgesel ve küresel düzeydeki gelişmelere ilişkin siyasal seçenek ve tavsiyeler sunmaktadır. Yazar Hakkında Mart 2011 den beri BİLGESAM Orta Doğu araştırmaları uzmanı olarak çalışan Ali Semin, Orta Doğu siyaseti, Türkiye nin Ortadoğu politikası, Türk-Irak ilişkileri, Irak ın iç ve dış politikası, kuzey Irak ın siyasi yapısı, Türkmenler, Iraklı Kürtlerin bölgesel ve küresel güçlerle ilişkileri, Körfez ülkeleri, İran, Suriye, Libya, Mısır, Tunus, Filistin sorunu, Hizbullah ve Hamas konularıyla ilgilenmektedir. Semin, 2012 yılından itibaren Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler doktora programına devam etmektedir.. 5