UZAK YOLCULUKLAR KÜÇÜK B R ADIMLA BAfiLAR Bir Çin atasözü: Uzak yolculuklar küçük bir ad mla bafllar diyor. TÜÇS AD Baflkan Murat Sungurlu, dünyan n süper gücü olma yolunda ilerleyen Çin i sadece ithalat bazl düflünülmemesi gerekti ini vurguluyor. Sema Kumru ÇALIfiKAN Özel RÖPORTAJ K ısa adı TÜÇSİAD olan Türk Çin Sanayici İş Adamları Derneği, son 10 yılda ticari alanda iyiden iyiye ivme kazanan Türk-Çin ilişkilerinin, her iki ülke sanayici ve iş adamları için daha sağlam ve güçlü bir zeminde yürütülmesi amacıyla 2006 yılında İstanbul da kuruluyor. TÜÇSİAD, geleceğin dünyasında çok önemli rol oynayacak bu iki aktörün henüz yeterince birbirinin farkına varamamış olması, ikili ticaretin dengesizliği ve iki ülke iş adamlarının güven kaybından dolayı oluşan sorunların giderilmesini hedefliyor. Ve bu alanda da önemli girişimlere imza atıyor. Yalnızca haritanın öbür ucunda değil, birbirleri için bir anlamda dünyanın öbür ucundaki iki devlet Türkiye ve Çin... Aradaki bunca mesafeye karşın tarihin derinliklerinde de bir biçimde sıkı ilişkileri olmuş iki cumhuriyet... Birbirine benzer değerlere sahip, harita üzerinde uzak, ancak iki komşu kadar yakın iki uyumlu devlet... Ve tarihi İpekyolu nun iki ucunu yakınlaştırmaya ve bu iki uzak yakın arasında köprü olmaya adanmış bir 104
kuruluş TÜÇSİAD. Deyim yerindeyse 21. yüzyılın İpekyolu Ç N, TÜRK YE Ç N ÖNEML B R ÜLKE Murat Sungurlu kimdir, tanıyabilir miyiz? Kayseriliyim. Bundan dolayı hem okudum hem ticarete atıldım. Lise hayatımdan bu yana ticaretin içindeyim. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev aldım. Hala da bu görevlerim devam ediyor. Türk-Çin Sanayici ve İş Adamları Derneği nin de yaklaşık 2 yıldır başkanlığını yapıyorum. Gerçekten severek ve isteyerek yapıyorum bu görevi. Çünkü çocukluğumdan beri Uzak Doğu ile olan yakınlığımız ve ticaret ilişkimiz var. İlk önce gezmeyle başlayan bu ilişki daha sonra ticarete dönüştü. Şu anda iş yaptığım Çinli dostlarımla olan ilişkimiz uzun yıllara dayanıyor, onların çocuklarını da gördük evliliklerini de diyebilirim. İş dışında bir de sosyal ilişkimiz var Çin ile. Çin, Türkiye için önemli bir ülke. Sayın Ali Babacan ın katılımlarıyla Türkiye de yaklaşık 66 Çinli iş adamını ağırladık. Karşılarına 250-300 arasında firmayla çıktık. Bu karşılaşma çok başarılı geçti, son derece verimli oldu. Katılımlardan aldığımız pozitif elektrikle bir araya gelmenin ikincisini yapmaya karar verdik. 2012 Ocak ayı içinde de yaklaşık 16 firmanın katılımıyla 2. İş Forumu nu düzenledik. Bunun konusu da inşaat ve yapı sektörüyle alakalıydı. Ç NL LER TÜRK YE Y YETER NCE TANIMIYOR Çin, dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve Türkiye de yıldızı parlayan bir ülke. Bu iki ülke birlikte neler yapacak? Sadece Çin de ve Türkiye de mi yatırımlar devam edecek, yoksa üçüncü bir ülkede ortak yatırımlara girilecek mi? 2. İş Forumu nu düzenlerken üzerinde durduğumuz şey de buydu. Çin in 1.3 milyarlık nüfusu var ve her geçen gün de bu nüfus artıyor. Çin, büyük bir coğrafyaya hakim ve dünyanın ikinci büyük ekonomisi. Ve liderliğe doğru da gidiyor. Yalnız Türkiye bir konuda Çin i büyüme hızında geçti. Yaklaşık iki ülkenin büyüme hızı da 9.6 civarında. Biri 9.2, diğeri 9.6 üste- GEÇEN YIL TÜÇS AD Ç N DE RESM AÇILIfiINI YAPTI TÜÇSİAD hakkında bilgi verir misiniz? Kısa adı TÜÇSİAD olan Türk Çin Sanayici İş Adamları Derneği, 2006 yılında kuruldu. Derneğin şu anda 133 üyesi var Türkiye de. Çin de de Çinli iş adamlarından oluşan bir portföyümüz var. Geçen yıl TÜÇSİ- AD, Çin de resmi açılışını yaptı. TÜÇSİAD ilk resmi açılış yapan Türk- Çin İş Adamları Derneği dir. TÜÇS AD K ÜLKEN N T CAR L fik LER N N GEL fimes N SA LAYACAK Ben, TÜÇSİAD ın büyük bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Çünkü Çin, dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve en kalabalık nüfusu. Bizim bu tür ilişkilerimizi sağlayan kalıcı ve güzel işler yapan bir derneğimiz yoktu. TÜÇSİAD, bu boşluğu doldurdu. Geçen yıl güzel bir aktivite yaptık. Ticari dengesizliği minimize etmek için, B Z, Ç N DEN HEP UCUZ ÜRÜN ALMIfiIZ Türkiye de, Çin malları kalitesizdir gibi bir önyargı var öyle değil mi? Bu yargı esasında bütün dünyada var. Ben şunu çok iyi biliyorum ki Çin de ne verirseniz onu alırsınız. Biz Çin den hep ucuz ürün almışız. Bunun maliyeti var ve maliyetin de sonuçları var. Tabi özellikle hazır giyimde Türkiye kadar kaliteli ürün ürettiklerini düşünmüyorum açıkçası. Ama çok kötü ve ucuz, dayanıksız mal mı üretiyorlar? Hayır. Siz öyle isterseniz, o parayı verirseniz onu üretiyorlar doğru. Ama özellikle tekstilde biz daha kaliteli ürün üretiyoruz, marka değeri olan ürünler üretiyoruz. 105
lik bir ara biz Çin i geçtik. Türkiye yıldızı parlayan bir ülke. Coğrafi avantajları ve diğer sosyolojik avantajlarıyla bölgesinde çekim merkezi haline geldi. Son yapılan yatırımlarla Türkiye bir enerji havzası haline geldi. 3-4 saatlik uçuş mesafesinde dünya gelirinin yüzde 60 ına sahip bir coğrafyadayız. Tabiri caizse tam bir köprü durumundayız. Biz her gittiğimiz yerde Çinli dostlarımıza; biz sizin batıya açılan kapınız olalım diyoruz. Türkiye yi anlatmaya çalışıyoruz. Türkiye nin fırsatlarını, yatırım avantajlarını, coğrafik özelliklerini anlatmaya çalışıyoruz. Ancak bizi çok tanımadıklarını gördük. Bu tür yaklaşımlar, ikili görüşmeler, ziyaretler bunu minimize edecek ve eninde sonunda gerçekleşecek ve büyüyecek olan ticari ilişkiyi kısa zamanda aktivite haline getirecek. TÜRK CUMHUR YETLER ARAMIZDA B R BA VAR Biz onlara şunu söyledik, Türkiye nin bir kısmı Avrupa da, bir kısmı Asya da. Ve Türki Cumhuriyetleriy le aramızda olan bir kültür bağlılığı var. Ortadoğu ile de tarihsel bir bağımız var dedik. Son zamanlarda hükümetimizin yaptığı atılımlarla Afrika da çok ciddi açılımlar oldu. Dolayısıyla buradaki insan da Avrupalı dan ziyade Türklerle iş yapmak istiyor. Çünkü biz aynı kökenden gelen insanlarız, aynı dili konuşuyoruz. Aynı değer yargılarımız var. Bunu Çinli dostlarımıza mümkün olduğunca anlatmaya çalıştık. KAZANAN HEP M Z OLALIM Ocak ayında yaptığımız iş forumu hakkında bilgi verir misiniz? Ocak ayında önemli bir işe imza attık. 16 tane yapı sektöründe önde gelen iş adamlarımızı oraya götürdük ve yaklaşık 55 civarında müteahhit ve yapı sektöründe hizmet veren firmalarla görüştük. Bunu yaptırmaktaki amacımız, biz Çin ile başka konuda daha rekabet ediyoruz. Türk müteahhitler Çinli müteahhitlerin önüne geçti ama şu anda hala lider konumda Çinli mütahitler var. Dünyada üçüncü ülkelerde iş yapan iş adamları olarak, ilk 500 firma arasında yaklaşık 55 Çin firması var. 33 tane de Türk firması var. Her iki ülkenin iş alanları ve müteahhitlerinin kendilerine has avantajları var. Bunu hem onlar çok iyi biliyor hem de kendimiz için Biz bu avantajlarımızı nasıl değerlendirebiliriz? Nasıl iş imkanı sağlayabiliriz, nasıl daha fazla üretebiliriz ve birbirimizle rekabet etmektense birbirimizle nasıl beraberlik yaparız? Bunları masaya yatırdık. Kazan kazan formülüyle daha çok kazanan hepimiz olalım dedik. Bunu anlatmaya çalıştık. Tüm bu anlattıklarımız çok büyük bir ilgiyle karşılandı. Yaptığımız her aktivite, attığımız her adım gerçekten çok başarılı oluyor. Bu da bize 3., 4. iş forumlarını gerçekleştirmek için destek veriyor. Çok köklü kültürleri olan iki toplumuz 2012 yılı Türkiye de Çin kültürü yılı, 2013 te Çin de Türk Kültür yılı kutlanacak. Bunun ticari ilişkilerimize etkisi olur mu dersiniz? Her ne yapılırsa yapılsın ticarete etkisi olacaktır diye düşünüyorum. Özellikle turizm sektöründe, Çinli turistlerin gelmesini istiyoruz; çünkü ticaret sadece ticari ilişkiyle olmuyor. Bunun sosyolojik yönünün de olması gerekiyor. Öyle olursa daha bütünleyici ve kalıcı oluyor. Bizler çok köklü kültürleri olan iki toplumuz. Dolayısıyla bu tür aktivitelerin her türlü ticarete katkısı sağlayacağını düşünüyorum. 21. YÜZYILIN PEKYOLU Arada oluşturulmak istenen ticari ilişkiye 21. yüzyılın İpekyolu diyorsunuz, öyle değil mi? Evet öyle bir sloganımız var. Onu mümkün olduğu kadar tekrar faal duruma geçirmek istiyoruz. Başka bir sloganımız daha var. Bu bir Çin atasözü Uzak yolculuklar küçük bir adımla başlar. Belki bu çok uzun ve zor bir yolculuk. Ticari hacme, nüfusa baktığımızda Türkiye ile karşılaştırdığınızda bir dengesizlik var. Ama bundan korkmamamız lazım. TÜÇSİAD bir adım attı ve bunun karşılığını da hemen aldı. Adımlar atılmaya devam edecek ve koşulmaya başlanacak. GIDA SEKTÖRÜNE A IRLIK VERMEK ST YORUZ 2. İş Forumu nu yaptınız. Bundan sonraki iş forumu ne zaman gerçekleşecek? Sivil toplum kuruluşları biraz gö- 106
KEND PARA B R MLER M ZLE T CARET YAPMAK ÖNEML Dünya genelinde ticarette dolar kullanıyor. Ama zannediyorum bu yapılan anlaşmalarda Lira ve Yuan önem kazanıyor, değil mi? Geçen yıl Çin Başbakanı nın ülkemize yaptığı ziyaret bence çok önemliydi. Kendisiyle bizim de tanışma fırsatımız oldu. Ondan iki sene evvel sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ün Çin ziyareti de çok önemliydi. Ben de o heyetteydim. Daha sonra en son ziyarette sayın başkan, sayın başbakanımızla birtakım antlaşmalar yaptılar ve hedefler koydular. Ticaret hacmimizi de 100 milyar dolara çıkarmak istediler. Ticaret hacmimizde çok büyük bir dengesizlik var maalesef. Son aldığımız rakamlara göre 25 milyar dolarlık olan ticaret 2 buçuk milyara 22 buçuk milyar gibi Türkiye aleyhine. Bunu da her iki taraf da minimize etmek istiyor. Temaslarımız da şunu BATIYA AÇILAN KAPINIZ OLALIM TÜÇS AD Baflkan Murat Sungurlu, Çinlilere: Biz sizin Bat ya aç lan kap n z olal m diyerek Çinlilere Türkiye yi anlatmaya çal flt klar n belirtiyor. Sungurlu, Çinlilerin Türkiye yi çok tan mad na vurgu yaparak ikili görüflmelerle bu durumu minimalize etmeyi hedeflediklerini söylüyor. nüllü kuruluşlar. Bu tür organizasyonları yapmak çok kolay değil. Biz de elimizden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyoruz ama bunlar zaman alan şeyler. Dolayısıyla çok sık aktiviteler yapamıyoruz. Çin seyahatimiz çok başarılıydı. Gelen tüm iş adamları da memnun kaldı. Dünyanın ikinci yüksek binası olacak inşaatı gezdik orada. Daha sonra yine dünyanın en büyük metro istasyonunu gezdik. Orayı gezen ilk yabancı heyet bizdik. 3 durağını deneme sürüşü için açmışlardı. Onu ziyaret ettik. Onun haricinde hızlı tren Türkiye nin önümüzdeki yatırımlarında büyük bir yer teşkil ediyor. Onu da ziyaret ettik. O da çok güzeldi. Daha sonra sponsorlarımızdan birinin Ar- Ge merkezini ziyaret ettik ve o da çok etkileyiciydi. Bu sene yılsonuna doğru burada bir organizasyon daha yapmak istiyoruz. Biraz daha sektörel ağırlıklı. Gıda sektörüne ağırlık vermek istiyoruz. Yapı sektörü bizim için çok önemli. Bu iki ülke arasındaki ticari dengesizlik sadece zeytin yağı, fındık ihracatıyla maalesef kapanacak bir şey değil. Ürün yelpazemizi genişletmemiz gerekiyor. Çin de de önümüzdeki ilk 5 senede iç piyasaya yönelik kalkınma modeli var. Onlar böyle bir hedef seçmişler kendilerine. Lüks tüketime ihtiyaç var. Milli gelir, hayat standartları her geçen gün yükseliyor. Mücevher sektöründe biz söz sahibiyiz. Bu sektörde, hazır giyimde açılım yapılabilir. Daha çok oradan teknolojik ürünler alıyoruz. Finans sektörü çok önemli çünkü onların elinde ciddi bir gelir var. Türkiye onu değerlendirebilir. Bu sene sonuna doğru bir forum daha düzenlemeyi istiyoruz. 107
gösterdi ki, devlet erkanı ve büyükelçilikle bu durumu dengelemek için gayret gösteriyorlar. Orada da Yuan ile ticaret gündeme geldi. Hükümetimiz bunun üzerinde duruyor. Vizelerin kalkması, kendi para birimlerimizle ticaret yapmak önemli. Ama bunun bir süreç alacağı malum. Birtakım dengelerin yerine oturması gerekiyor. En son yaptığımız program çok önemli Türkiye yi bilen Çinli iş adamları gerçekten çok önem veriyorlar ülkemize. Bu yıl olmasa da önümüzdeki yıllarda Yuan ve Lira ticarette biraz daha oturacaktır diye düşünüyorum. Ama şu anda çok aktif değil işin açıkçası Ç N, HRACAT YAPTI I KA- DAR THALAT DA YAPIYOR Çin, inşaatta bizden önde, tekstilde biz çok iyiyiz ancak onlar da bizden geri kalmıyorlar. Türkiye hangi sektörler açısından Çin in ilgisini çekiyor ve en çok hangi sektörde iş birliği yapmak istiyorlar? Şöyle üzücü bir nokta var ki başta altını çizmem gerekiyor. Çin in iç talebi çok fazla. Dolayısıyla şu an gördüğüm kadarıyla Çinli iş adamları iç piyasaya yönelmiş durumda ve bizi tanımıyorlar. Türkiye yi anlatmamız lazım. Şu sektörde, bu sektörde iş yapmak istiyorum dan ziyade buna kafa yormalıyız. Maalesef Türk iş adamları mal satmak yerine ne mal ithal edebiliriz buna odaklanmışlar. Bu da belki bizim eksikliğimiz. Çin, 1.6 trilyon dolar ihracatı olan bunun yanında 1.4 trilyon dolar da ithalatı olan toplam ticaret hacmi de yaklaşık 6 trilyon dolarlara çıkan bir ülke. Yani ihracat yaptığı kadar ithalat da yapıyor. Dolayısıyla Türkiye, 2023 yılında 500 milyar dolar hedefini koyduysa Çin in mutlaka bunun bir yerinde olması gerekiyor. Sektör olarak kendimizi anlatamamışız. Oradan çok güzel hazır giyim ithalatımız var ama hazır giyimci arkadaşlarımız oraya gitseler yüzde 100 mal satacaklarını düşünüyorum. Ç NCE YE ÖNEM VERMEK GEREK YOR! Türkiye de Çince bilmek çok önemli bir noktaya geldi. İstanbul da bazı anaokullarında çocuklara İngilizce eğitiminin yanında Çinçe de öğretiliyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben bunu sizden duyuyorum. Gerçekten de güzel bir uygulama... Dünyanın en kalabalık nüfusu Çin, ve dünyanın süper gücü olacak. Buranın insanının dilini, kültürünü bilmek çok büyük bir avantaj. Ben 30 yıldır Çin e gidip geliyorum ancak iyi derecede Çince öğrenemedim henüz. Ama nelerden hoşlanırlar, iş yaparken nelere dikkat etmeliyiz işte onları çok iyi biliyorum. Biraz da vücut lisanıyla anlaşıyoruz onlarla. Ama Çince eğitimine ülkemizde önem vermenin avantajlarını önümüzdeki zamanlarda göreceğiz. Çin nasıl bu hale geldi? Nasıl dünyanın ikinci büyük ekonomisi oldu? Bir kere çok çalışkanlar. Piyasayı ve dünyayı çok iyi gözlemliyorlar. Taklit yetenekleri var. Çin in en büyük gücü, bu hale gelmesindeki en büyük kozu nüfusu Siyasilerden, özellikle Kültür Bakanlığı ndan ticari ilişkilerimizin gelişmesi açısından beklentileriniz var mı TÜÇSİAD olarak? Kültür Bakanlığı bu sene çok fazla aktivite yapacak. Türkiye nin değişik şehirlerinde 72 aktivite yapacak diye biliyorum. Çin in çok eski kültürü var. Bu kültüre bizler yabancı değiliz üstelik. Tüm bu aktiviteler iki ülke arasındaki gelişime büyük katkı sağlayacak. Ç N SADECE THALAT OLARAK DÜfiÜNMEYEL M Türk iş adamlarına çağrınız var mı? Çin i sadece ithalat olarak düşünmesinler diyorum. Mutlaka ziyaret etsinler. Ne satabilirize baksınlar. Ferdi değil, birlik beraberlik yaparak piyasaya daha güçlü girmeye çalışsınlar. Israrcı ve sabırlı olmaları gerekiyor. Orada uzun soluklu yatırım yapan iş adamlarının mutlaka kazanacaklarını düşünüyorum. Çin in geniş nüfusunu düşünürsek biz yaklaşık 4 te biriyiz. Avrupa standartlarında milyonerleri çok fazla Çin in. Yani buradaki lüks tüketim maddelerinin ne kadar önem sağladığını da göreceğiz. Dolayısıyla orada yatırım yapmak isteyen Türk firmalarının bunları dikkate almaları gerekiyor. Zaten gittiklerinde oradaki belli bir kısmın ne kadar lüks tutkunu olduğunu görecekler. Bu açıdan bakarlarsa bizim iş adamlarımız başarılı olacaklardır. 108