ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA BAĞLI VE HÂKİM ŞİRKETLERİN RAPORLARI İLE BU ŞİRKETLERE AİT BİLDİRİM, TESCİL VE İLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ Ufuk ÜNLÜ* I. GİRİŞ Şirketler topluluğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile ticaret hukuku sistemimize girmiş bir kavramdır. Holding ya da grup şirketleri kavramları yerine şirketler topluluğu kavramı tercih edilmiştir. Yeni Türk Ticaret Kanunu nda şirketler topluluğu teriminin kabul görmesinin nedeni, bu kavramın hukuki olması, kavramı tanıtma gücünün bulunması ve toplumda yaygınlık kazanmış olmasıdır. (Akbulak, 2011, 262) Şirketler topluluğuna ilişkin olarak dünyada, şirketler topluluğun aktörleri olarak ya işletme esası (Federal Almanya gibi) ya da sermaye şirketleri esası olmak üzere iki temel sistem öngörülmüş, Türk hukukunda işletme kavramının sınırlarının çok geniş olacağından hareketle şirketler topluluğu sermaye şirketleri esasına dayandırılmıştır. (KOSGEB, http:// icerik.myenocta.com/enocta/3985/docs/pdf_1.pdf ) Türk Ticaret Kanunu ndaki şirketler topluluğu, hâkim ve bağlı şirket mantığı üzerine kurulmuştur. 6102 sayılı Kanun un 195 inci maddesine göre, bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak; oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçiminisağlayabilmek hakkını haizse veya kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte,oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa, bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altındatutabiliyorsa,birinci şirket hâkim, diğeri bağlı şirket olarak adlandırılır. Şirketler topluluğu içerisinde en önemli unsur hâkimiyettir. Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altındatutabiliyorsa şirketler topluluğunu meydana getirme şartı oluşmuş demektir. Ayrıca bir ticaret şirketinin başka bir ticaret * Başbakanlık Müfettiş Yrd. Başbakanlık Teftiş Kurulu 219
şirketinin paylarının çoğunluğunaveya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması, birinci şirketin hâkimiyetinin varlığınakarinedir. Bununla beraber, bir hâkim şirketin, bir veya birkaç bağlı şirket aracılığıyla bir diğer şirkete hâkim olması, dolaylı hâkimiyettir. Hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketler, onunla birlikte şirketler topluluğunu oluşturur.hâkim şirketler ana, bağlı şirketler yavru şirket konumundadır. Bu çalışmada, ekonomik ve yasal avantajları nedeniyle sayıları gün geçtikçe artan şirketler topluluğu içerisinde yer alan bağlı ve hâkim şirketlerin raporları ile bu şirketlere ait bildirim, tescil ve ilan yükümlülükleri üzerinde durulacaktır. II. BAĞLI VE HÂKİM ŞİRKETLERİN RAPORLARI Bağlı ve hâkim şirketlerin şirketler topluluğuna bağlı olarak düzenledikleri raporlar vardır. Bağlı şirketin yönetim kurulu, faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hâkim ve bağlı şirketlerleilişkileri hakkında bir rapor düzenler. Raporda, şirketin geçmiş faaliyet yılında hâkim şirketle, hâkim şirkete bağlı bir şirketle,hâkim şirketin yönlendirmesiyle onun ya da ona bağlı bir şirketin yararına yaptığı tüm hukuki işlemlerin ve geçmiş faaliyetyılında hâkim şirketin ya da ona bağlı bir şirketin yararına alınan veya alınmasından kaçınılan tüm diğer önlemlerinaçıklaması yapılır. Bir başka ifadeyle bağlı şirketin yönetim kurulu her yıl bağlılık raporu diye adlandırılan bir rapor hazırlar. Bu rapor bağlı şirketlerin kendi aralarındaki ve hâkim şirketle aralarındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin kayıp/yarar olarak sonuçlarını açıklar. Hukuki işlemlerde edimler ve karşı edimler, önlemlerde, önlemin sebebi ve şirket yönünden yarar vezararları belirtilir. Zarar denkleştirilmişse, bunun faaliyet yılı içinde fiilen nasıl gerçekleştiği veya şirketin sağladığı hangimenfaatlere ilişkin olarak bir istem hakkı tanındığı ayrıca bildirilir. Rapor, doğru ve dürüst hesap verme ilkelerine uygun olmalıdır. Yönetim kurulu raporun sonunda şirketin, hukuki işlemin yapıldığı veya önlemin alındığı veya alınmasındankaçınıldığı anda kendilerince bilinen hâl ve şartlara göre, her bir hukuki işlemde uygun bir karşı edim sağlanıpsağlanmadığını ve alınan veya alınmasından kaçınılan önlemin şirketi zarara uğratıp uğratmadığını açıklar. Şirket zararauğramışsa, yönetim kurulu ayrıca zararın denkleştirilip denkleştirilmediğini de belirtir. Bu açıklama sadece 220
yıllık faaliyetraporunda yer alır.yönetim kurulunun hazırladığı raporun sonuç kısmı, yıllık rapora alınarak olağan genel kurula sunulan, böylece paysahiplerinin aydınlatılmasında önemli rolü olan kısımdır. Burada yönetim kurulu, faaliyet yılında gerçekleştirdiği tüm hukuki işlemleri ve alınan veya alınmayan tedbirleri değerlendirerek, bunların şirkete sağladığı fayda ve kayıpları ortaya koyacaktır. Yönetim kurulu, değerlendirmesini, söz konusu işlemlerin veya tedbirlerin gerçekleştirilmesinin söz konusu olduğu sırada kendisi tarafından bilinen hal ve şartlar ışığında yapacaktır. Yönetim kurulunun sorumluluğu açısından kurulca bilinmesi gereken bazı hal ve şartların da dikkate alınıp alınmayacağı, öğreti ve içtihat faaliyeti gerektirir. Her halükarda yönetim kurulu, ilgili her hukuki işlem için karşı edimin uygunluğunu değerlendirecek, uygun bir karşı edim alınmamışsa bundan doğan kaybın nasıl denkleştirildiğini açıklayacaktır. Alınan veya alınmasından kaçınılan tedbirler için de fayda/zarar analizi yapılır. O faaliyet yılında birinci fıkraya göre açıklanması gereken bir hukuki işlem veya tedbir bulunmuyorsa, bu da rapora yazılır. Hâkim şirketin her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu başkanından; bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıylailgili durumları ile üç aylık hesap sonuçları, hâkim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hâkim ve bağlışirketlerin pay sahipleri ve bunların yakınlarıyla ilişkileri; yaptıkları işlemler ve bunların sonuç ve etkileri hakkında, özenli,gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine göre düzenlenmiş bir rapor hazırlattırıp yönetim kurulunasunmasını ve bunun sonuç kısmının yıllık rapor ile denetleme raporuna eklenmesini isteyebilir. Bağlı şirketler, red içinyoruma yer bırakmayacak açıklıkta bir haklı sebebin varlığını ispat edemedikleri takdirde, bu raporun hazırlanması içingerekli olan bilgi ve belgeleri hâkim şirketin bu işle görevlendirilen uzmanlarına vermekle yükümlüdürler. İstemde bulunanyönetim kurulu üyesi, bunu bir üçüncü kişinin yararlanması amacıyla yapmışsa bunun sonuçlarından sorumlu olur. Esasında rapor özenli, gerçeği aynen ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkeleri ne göre düzenlenmelidir. Raporun niteliğine (kalitesine) ilişkin bu ölçü emredicidir. «Hesap verme» ibaresi ise hükme bilinçle konulmuştur. Amaç, sadece aydınlatma, üyelerin fikirleri olsun diye bilgi verme değil; denetlemeye olanak sağlayacak rakamların, olguların ve sonuçların açıklanmasıdır. Uygulamaların amacı hakim şirketin yönetim kurulu üyelerine, konsolide bir finansal ve malvarlıksal resim vererek onlara denetim ve gö- 221
zetim yapma, gereğinde önlem alma, fikir edinme olanağını sağlamaktır. Bilgi alma hakkı bağlı şirketlerin birbirleriyle, paysahipleri ve bunların yakınlarıyla ilişkilerini de kapsadığından, hüküm şeffaflığa da yardımcı olur. Şirketin bu raporu kendi bilgi ve olanaklarıyla hazırlaması hem güçtür; hem de böyle bir rapor amaca tam olarak hizmet edemez. Bu sebeple madde bağlı şirketlerin de gerekli bilgi ve belgeleri vermelerini açıkça ve emredici nitelikte öngörmüştür. Bağlı şirket yoruma yer bırakmayacak açıklıkta haklı bir sebebin bulunması halinde bilgi ve belge vermeyi reddedebilir. İstenen bilginin hükmün amacı dışında, meselâ bir haberde, davada, diğer bir raporda, bir kitapta kullanılacak olması, rakibe, potansiyel rakibe veya yabancılara verilme tehlikesi taşıması, bu hüküm anlamında haklı sebeptir. Bilginin ayrıca amaca uygun kullanılması, yukarıda sayılan durumlardaki haklılığı ortadan kaldırmaz. III. BİLDİRİM, TESCİL VE İLAN YÜKÜMLÜLÜKLERİ Bildirim yükümlülükleri, katılma ilişkilerinin, özellikle karşılıklı katılmaların açıklanması, bu yolla kamunun aydınlatılması, sermaye piyasasında şeffaflığın sağlanması ve sorumluluk hükümlerinin uygulanması yönünden ağırlık kazanır.bir teşebbüs, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini,onunu, yirmisini, yirmibeşini, otuzüçünü, ellisini, altmışyedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahipolduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; teşebbüs, durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyenon gün içinde, sermaye şirketine ve bu Kanun ile diğer kanunlarda gösterilen yetkili makamlara bildirmek zorundadır. Payların yukarıdabelirtilen oranlarda kazanılması veya elden çıkarılması, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarında ayrı bir başlık altındaaçıklanır ve sermaye şirketinin internet sitesinde ilan edilir.teşebbüsün ve sermaye şirketinin yönetim kuruluüyeleriyle yöneticileri de, kendilerinin, eşlerinin, velayetleri altındaki çocuklarının ve bunların, sermayelerinin en az yüzdeyirmisine sahip bulundukları ticaret şirketlerinin o sermaye şirketindeki payları ile ilgili olarak bildirimde bulunurlar.bildirimler yazılı şekilde yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan olunur.bildirim bütün payları kapsar, yoksa sadece eşiği aşan paylara özgülenemez. Bildirim anının belirlenmesinde payların hukuken iktisabı 222
esas alınır. Hüküm, bildirim yükümünü paysahipliği sıfatının kazanılmasına bağlamamıştır. Bildirim adresleri katılınan şirket, SPK, BDDK, RK ve Hazine gibi özel kurumlar ve hükûmet kuruluşlarıdır. Bildirimi alan kurum ve kuruluş, kendi kanununa göre işlem yapar. Bildirim ile tescil ve ilan yükümlülüğü yerine getirilmediği sürece, ilgili paylara ait oyhakkı dâhil, diğer haklar donar. Bildirmemenin sonucu, oy hakkının kullanılmamasıdır. Aksi halde, kullanılan oy geçersiz olur. Kararın geçerliliğini sürdürüp sürdürmeyeceği geçersiz oyların karar nisabını etkileyip etkilememesine bağlıdır.hâkimiyet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bu sözleşmenin ticaret siciline tescil ve ilanı şarttır. Sözleşmenin geçersizliği, 6102 sayılı Kanun ile diğer kanunlardaki şirketler topluluğuna dair yükümlülüklere ve sorumluluklara ilişkinhükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. III. SONUÇ Hâkim ve bağlı şirket mantığı üzerine kurulan şirketler topluluklarının, ekonomik ve yasal avantajları nedeniyle gün geçtikçe sayıları artmaktadır. Bu açıdan söz konusu şirketlerin düzenlemek zorunda oldukları raporlar ile bildirim, tescil ve ilan yükümlülüklerinin, yukarıda açıklanan hususlar çerçevesinde bilinmesinde fayda vardır. 223
KAYNAKÇA Akbulak, Yavuz (2011), Yeni Bir Kurum: Şirketler Topluluğu, Mali Çözüm Dergisi, 106 (Temmuz-Ağustos 2011). KOSGEB, Şirketler Topluluğu (Hakim Şirket-Bağlı Şirket İlişkisi) Yeni Türk Ticaret Kanunu Eğitimi, [çevrimiçi erişim: http://icerik.myenocta.com/enocta/3985/docs/pdf_1.pdf] 224