D F TERİM KOLU BÜLTENİ G N R I. Eylül 2012 / Sayı 8. Terim Kolu Başkanından Prof. Dr. Taner ÇAMSARI. Sunuş Prof. Dr. Gültekin SÜLEYMANLAR



Benzer belgeler
Editörden. Editör Doç. Dr. Onur KÖKSAL

Prof.Dr. Aydın Türkmen Türk Nefroloji Derneği

Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo

6. Sınıf. Kazanım Değerlendirme Sınavı - 1. Birinci Ünite konularını kapsar.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

IEEE Türkiye Başkanlar Kurultayı

TÜBİTAK-BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ (FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI SOSYAL ETKİNLİKLER RAPORU

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Ekonometri Ders Notları İçin Önsöz

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ

Performans Görevi. Talha, Furkan, Gizem, Zeynep Merhaba Çocuklar

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

ULTIMATE LANGUAGE SCHOOLS D O P İ N G D İ L. İngilizce Eğitim Merkezi WWW. DOPINGDIL. COM

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Ön Söz. Dr. Nicola Thomas Londra


T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SANDIKLI UYGULAMALI BİLİMLER YÜKSEKOKULU

Farmakoloji Uzmanlık Eğitiminden Ne Bekliyoruz?

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

2. Eğitici Gelişimi Kursu

Öğrencilerimize bu ortamı hazırlamak bölüm olarak temel görevimizdir.

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

TEB Eczacılık Akademisi 2015 Yılı Bilim Hizmet ve Teşvik Ödülleri Sahiplerine Takdim Edildi

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Hepinizi Şahsım, Yönetim Kurulum ve etkinliğe emeği geçenler adına selamlıyorum.

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ DÖKÜMANTASYON ve SEKRETERLİK PROGRAMI 1. SINIF 2.DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ DÖKÜMANTASYON ve SEKRETERLİK PROGRAMI 1. SINIF 2.DÖNEM DERS İZLENCESİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE VE YABANCI DİL ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DİL KURSLARIMIZ BAŞLIYOR

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ORTAOKULU DÜŞÜNME EĞİTİMİ DERSİ 8. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

Sarıyer Belediyesi ile Her çocuk İngilizce konuşsun

Müteşebbis Üniversiteliler Bilgi İletişim Topluluğu

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

2 NİSAN OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ Farklı olduğumu biliyorum ama yetersiz değilim.

ORTAK GÖRÜŞ 2010 ANKET VERİLERİ

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

16. Ulusal Halk Sağlığı Kongresinin Ardından

Yaşam Temelli Öğrenme. Yazar Figen Çam ve Esra Özay Köse

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

ORTAÖĞRETĠM ĠNGĠLĠZCE ÖĞRETMENĠ ÖZEL ALAN YETERLĠKLERĠ

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281-

BİLİMSEL ARAŞTIRMA KULÜBÜMÜZÜN SUNUMU

Gönüllü Çağrısı! Tescil Merkezi Dizin Hizmeti (RDS) İncelemesi (eski adıyla WHOIS2)

Mutlu ve Başarılı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

II. SOSYAL PEDİATRİ ÇALIŞTAYI RAPORU 15 HAZİRAN 2012, İZMİR

: Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Maltepe Eğitim Köyü Başıbüyük Maltepe-İstanbul : behiceekici@hotmail.com

ANAOKULU 5 YAŞ 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim-Öğretim Yılı

İlkokuma Yazma Öğretimi

Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı

YAPI KREDĐ VE KOÇ HOLDĐNG, MLMM BURSĐYER BULUŞMALARI NIN ĐKĐNCĐSĐNĐ KAYSERĐ DE GERÇEKLEŞTĐRDĐ

Nasıl Bir Deniz Feneriyiz?

DEBİP DENİZLİ EĞİTİMİNDE BAŞARIYI İZLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ

Uzman Doktorlar. Akay Hastanesi nin tıbbi kadrosu, alanında uzmanlaşmış, bilgili, deneyimli, yenilikleri takip eden doktorlardan oluşmaktadır.

XI. REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ANA BİLİM DALI BAŞKANLARI TOPLANTISI 8-9 Haziran 2012 Kars

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

2017 Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödülleri

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

BİLGİYE ERİŞİM MERKEZİ

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

XVIII. TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ KURULTAYI

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n. N e d e n İ n g i l i z D i l i v e E d e b i y a t ı B ö l ü m ü?

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni

Zihinsel Yetersizliği olan bireylere Okuma- Yazma Öğretimi. Emre ÜNLÜ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Seminer MES

2016 YA GİRERKEN. Yeni bir yıl demek bir çoğumuz için yeni bir yaşam, yeni bir umut, yeni başlangıçlar demektir.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLERİ

YÖNETMELİK. Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Yaşam Boyu Finansal Okur-Yazarlık

YAŞAM İÇİN EĞİTİM. Lena Merkle Yeşildağ - Cavit Yeşildağ

TPRECD Bülten Kasım Değerli meslektaşlarımız ve asistan arkadaşlar,

VAKALARLA KARDİYOPULMONER

EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi

Stratejik Plan

SPİKER TANIM A- GÖREVLER. Spikerleri, radyoda ve televizyonda görev yapanlar olarak iki gruba ayırabiliriz.

ÇOCUĞUM BAŞARACAK MI?

Yaptığım şey çok acayip bir sır da değildi aslında. Çok basit ama çoğu kişinin ihmal ettiği bir şeyi yaptım: Kitap okudum.

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI. Sanat ve Tasarım Yüksek Lisans Programı (Tezli)

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

İngilizce öğretmenlerinin asenkron eğitimden ürkmeleri

Göçmenler için hangi Danca dil kurslarının 1 mevcut olduğunu inceleyin

ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Doğum Tarihi: Ünvanı: Öğrenim Durumu: Akademik Ünvanlar : öğretim görevlisi öğretim görevlisi dr. yardımcı doçent.

Akademik Bir Derginin İşletilmesi. Dr. Behçet Al Gaziantep Üniversitesi Acil Tıp 2017

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Selçuk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi ve Modern Kütüphanecilik Uygulamaları

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ ANABİLİM DALI STRATEJİK PLANI

Transkript:

R I C T U J K D F H E P M J O G N TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ B Eylül 2012 / Sayı 8 M Z A M Ç B TERİM KOLU BÜLTENİ E i Terim Kolu Başkanından Prof. Dr. Taner ÇAMSARI Sunuş Prof. Dr. Gültekin SÜLEYMANLAR Tıp Dilimizin Yeni Güzellikleri New Beauties of Our Medical Language Prof. Dr. Ali Tahsin GÜNEŞ Türkçeye Dair Bir Yaz Günlüğü Prof. Dr. Ferah Gönülşen SÖNMEZ Kapsamlı Yeni Tıp Sözlüğü Prof. Dr. Taner ÇAMSARI Son On Yılda Tıp Dilimizdeki Sorunları Araştıran Çalışmalar Ragıp Kayar, Serbest Cerrah, İzmir 2 3 4 7 9 11 TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ TERİM KOLU BÜLTENİ Bu bülten, Türk Nefroloji Derneği nin resmi yayın organı olan Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi nin sürekli bir ekidir. EDİTÖR Prof. Dr. Taner Çamsarı TERİM KOLU Prof. Dr. Taner Çamsarı Prof. Dr. Ferah Gönülşen Sönmez Doç. Dr. Ragıp Kayar TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ TERİM KOLU Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı, İnciraltı, İzmir Tel: 0 232 412 37 60 (Hastane) 279 09 29 TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ Valikonağı Cad. Şakayık Sok. Polat Apt. 79/1 80220-1 Nişantaşı, İstanbul Tel: 0 212 219 48 82-219 48 83 www.tsn.org.tr

Terim Kolu Başkanından Prof. Dr. Taner ÇAMSARI Sayın Meslektaşlarım, Terim kurulu bültenimizin yeni bir sayısıyla daha huzurlarınızdayız. Dil bir toplumun varlığını simgeleyen, birliğini sağlayan, ona omurga görevi yapan ana unsurlardan birisidir, tıpkı vatan gibi, bayrak gibi. Toplum nasıl yaşayan bir yapıysa ve zaman içerisinde değişimlere uğruyorsa dil de onun ana unsuru olarak sürekli bir devinim ve değişim içindedir. Herşeye karşın Türkçemizdeki olumlu değişimi yok saymak olanaksızdır. İngilizcenin küresel tehdidi altındaki pek çok dil gibi Türkçe de son 20 yılda karşı bir savunmaya geçmiştir. Uzun soluklu bu devinimler sonunda güzel ve zengin dilimizi daha da zengin ve güçlü bir yapıya kavuşturacaktır. Son on yılda, neredeyse bütün üniversitelerimizde Türkçe Topluluklarının oluşması ve Türkçeyi gözetmeleri, ne denli sevinilecek ulusal ve yurtseverce bir tepkidir. Bütün bu gelişmeler on yılları alacak bir süreçtir. Ben ortaokul ve lise çağlarındaki konuştuğumuz yazdığımız Türkçeye bakıyorum, eski gazete arşivlerini karıştırdıkça, eski okul defterlerini karıştırdıkça şunu gözlüyorum. Her şeye karşın Türkçemiz daha zenginleşiyor çağa uyum sağlıyor ve yabancı istilasına direniyor. Yüzyılın başında çökmekte olan bir ortaçağ imparatorluğunun kalıntılarından eşsiz bir önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun önderliğinde de çağdaş bir Cumhuriyet yaratan bu ulus daha nice başarılara imza atacaktır. Bundan kuşku yoktur. Bu sayımızda Terim Kurulumuzun çalışkan üyeleri Ferah Gönülşen Sönmez ve Ragıp Kayar ın yazıları var. Yaz havasında kolayca okunacak bir yazı yazan Ferah, Türkçeyle ilgili olarak, gerek gündelik yaşamdan gerek bilim dünyasından kendi güzel düşüncelerini esintiler halinde bize sunuyor. Ragıp, araştırmacı kimliğini her zamanki gibi yazdığı yazıya yansıtmış. Son on yılda Türkçeye ilişkin çalışmalara bir göz atmış ve bir kaynak taraması gerçekleştirmiş. İlgiyle okuyacağınızı umuyorum. Ali Tahsin Güneş Hoca Türk Tıp Dili nin gelişimine tarihsel açıdan bakmış, ilginç ve çok yararlı bir yazı yazmış. Bu sayıda Dokuz Eylül Üniversitesinden Ortopedi Profesörü olarak emekli olan hocamız Dr. Kemal Erol un çok değerli bir çalışmasını sizlere tanıtıyoruz: Kapsamlı Yeni Tıp Sözlüğü! Bu yazıyı da ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum. Bu bülten Nefroloji topluluğumuzdaki tüm üyelere açıktır. Burada yazı yazmak isteyen değerli meslektaşlarımı bir kez daha içtenlikle makale göndermeye davet ediyorum. Bu yazılar BİLİM DİLİ TÜRKÇE ve genel olarak TÜRKÇE ile ilgili olmak üzere, deneme, araştırma, derleme, çeviri vb. herhangi bir biçimde olabilir. Biliyorum ki Türk Nefroloji Topluluğu içinde buraya yazı yazacak ve ilgiyle okutturacak düzeyde yüzlerce aydın insan vardır. Prof. Dr. Taner ÇAMSARI Türk Nefroloji Derneği Terim Kolu Başkanı 2 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

Sunuş Prof. Dr. Gültekin SÜLEYMANLAR Değerli Arkadaşlarım, Derneğimizin Terim Kolu nun hazırlamış olduğu bülteninin yeni sayısını sizlere sunmaktan mutluluk duymaktayım. Bilindiği gibi Terim Kolu çalışma grubu uzun bir süreden beri Türkçe mizin bilim dili olarak benimsenmesi adına değerli çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmaları takdirle karşıladığımı ifade etmeliyim. Başta İngilizce olmak üzere çeşitli yabancı dillerin boyunduruğu altında yozlaşma eğilimine giren Türkçe mizin benliğini korumak ve geliştirmek her duyarlı bilim insanının ve kurumun önemli görevleri arasında olmalıdır. Terim Kolumuzun çalışmaları aslında bu duyarlılığın bir örneği olarak değerlendiriyorum. Dilimizin niteliğinin iyileştirilmesi, düşünce yapımızın güçlenmesi anlamına gelmektedir. Nitelikli düşüncenin de gelişmiş, sağlıklı ve huzurlu bir toplumun temel etkenleri arasında sayıldığı unutulmamalıdır. Ayrıca, bilimin temelini oluşturan sorgulayan, araştıran, özgür ve özerk düşünebilme yeteneklerinin de ancak kişinin anadili ile geliştiği ve olgunlaştığı bilinmelidir. Büyük düşünce yapılarına ancak gelişmiş ve yaşayan bir dil ile ulaşmak olasıdır. Bu bağlamda ülkemizdeki düşünsel yaşamın ve bilimin gelişmesi için dilimize hak ettiği değeri vermeliyiz. Türkçe nin geniş olanaklarına güvenmeli ve dil bilincini eğitimin her aşamasında vurgulamalıyız. Dilimizin dinamik yapısı, en karmaşık tıbbi bilgilerin ve kavramların bile büyük bir verimlilikle anlatılabilmesini ve öğretilebilmesine olanak sağlamaktadır. Türkçemizin yapısı ve bilim dili olarak kullanılması ve yaygınlaştırılması için değerli bilim insanlarının düşünce, görüş ve önerilerini toplumla ve bilim dünyası ile paylaşmasını önemli bir girişim olarak görmekteyim. Bu konudaki duyarlılıkları ve katkıları nedeniyle Terim Kolu üyelerimiz Ferah Sönmez e, Ragıp Kayar a ve ayrıca Terim Kolumuzun sürekli yazarlarından Ali Tahsin Güneş e şükranlarımı sunarım. Bu sayıda ayrıca, hocamız ve büyük bilim insanı Dr. Kemal Erol un çok değerli bir çalışmasını da sizlere sunmaktan mutluluk duyuyorum. Uzun süren emek yoğun bir çalışma ürünü olan Kapsamlı Yeni Tıp Sözlüğü nün her meslektaşımın kütüphanesinde olması gereken temel eserlerden birisi olması gerektiğine inanıyorum. Nefroloji topluluğumuzun değerli üyelerinin bu bültene sahip çıkmasını bekliyor ve konuya ilişkin yazılarını esirgemeyeceklerini umuyorum. Prof. Dr. Taner Çamsarı nın önderliğindeki Terim Kolumuzun başlattığı bu girişimin geliştirilmesi için vereceğiniz değerli desteğe ve yardıma şimdiden çok teşekkür ediyorum. Türkçemizin bilim dili olması adına çaba gösteren ve bülten çalışmalarını başarıyla sürdüren Terim Kolu üyelerimize minnet ve şükranlarımı sunarım. Saygılarımla, Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar Türk Nefroloji Derneği Başkanı Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 3

Tıp Dilimizin Yeni Güzellikleri New Beauties of Our Medical Language Prof. Dr. Ali Tahsin GÜNEŞ Son günlerde bir arkadaş toplantısındaki konuşmalar: - Biğç (beach) denmesine karşıyım, plajın ne eksiği var ki. - Plaj (plage) Fransızca, biğç (beach) İngilizce. Ben her şeyin Türkçesi nin kullanılmasına taraftarım, kumsal diyebiliriz vb. Eski yüzyıllarda olduğu gibi, güncel dünyadaki günlük yaşantımızda yabancı dillerle iç içe geçmiş durumdayız. Toplum olarak, içinde bulunduğumuz ortamlara ve çevremizdeki kişilere, yabancı dillere dönük uyum sağlama ereğiyle, gülünç denebilecek çabalar gösterip duruyoruz. Ti-şörtlerde başka dildeki mesajları, adları ve markaları taşımaktan zevk almaktayız; yeni yapılan sitelere ve işyerlerine başka dillerden komik adlar vermekten hoşlanmaktayız. Sonuçta, bu yaklaşımdaki bir toplum, yeni yapılacak anayasasında, eğitim dilinin ve resmi dilinin Türkçe olup olmamasını ruhsuz ve ilgisiz biçimde tartışabilecek bir durumda bulunmaktadır. Moda olarak kullanım bulan yabancı dillere yukardan bakabilenler ve dilsel açıdan sindirmişliğe ulaşanlar, Türkçe yi yaşamak arzusu ve kararlılığını ortaya koyabilmektedir. Bu kişiler, yeni kavramların ve moda sözcüklerin Türkçe lerini bulmak, Türkçe ağırlıklı yazmak ve okumak, Türkçe kökenli sözcükleri dolanımda tutmak, kısacası Türkçe yi etkin biçimde yaşamak istemektedir. Türkçe yi tıpta da yaşamak isteyenler kendilerini son yıllarda zarif bir biçimde ve çoklu olarak göstermeye başlamıştır. Tıp toplantılarında belli konuşmacıların Türkçe ye dönük kararlılığını çok çarpıcı biçimde gözlemekteyiz. Bildirilerde ve görsellerde yer alan, konuyu daha anlaşılır ve beğenilir kılan, sunucunun özel emeklerini yansıtan bu Türkçe sözcük tercihlerini hayranlıkla ve takdirle karşılamamak olanaksız. Toplantılarımızda, her şeyi yerli yerinde olan böyle güzel bir bildiri bittiğinde, ardından gelecek olan sıradaki güzel bildiriyi merakla beklemek bir zevk halini alıyor. Tıp terimi niteliği taşımayan yabancı anlatım dili sözcüklerinin yerine, özgürce, cesaretle ve zevkle Türkçe sözcüklerin yeğlenmesi, Türkçe Tıp Dili nin evrimini gösteren bir ölçüttür aslında. Kişisel emek ürünü olan bu özgün yaklaşımlar henüz yazılı yayınlara aynı ölçüde yansımamaktadır. Ancak günü geldiğinde, birikimler ve etkileşimler yeterli düzeye gelince, bu da olacak ve bu güzellikler yazıya da yansıyacaktır. Türkçe Tıp Dili konusu, Sultan II. MAHMUD un 1839 yılında Galatasarayı ndaki Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhâne nin açılışında verdiği ünlü söylevde ilk kez resmi olarak ortaya konmuştur. Fransızca olarak başlatılmak zorunda kalınan tıp öğretimi konusunda konuşan Sultan II. MAHMUD, Çocuklar...sizlere Fransızca okutmaktaki erek, öğretimi Fransızca diliyle yaptırmak değil... demiş ve...fenn-i tıbbı kâmilen lisânımıza alıp kütüb-i lâzimesini Türkçe tedvîne say ü ikdâm etmeliyiz :...tıp bilimini tümüyle dilimize alıp gereken Türkçe kitapları oluşturmaya emek ve çaba göstermeliyiz diyerek ilk kez hem devlet, hem de tıp dili olarak Türkçe sözcüğünü kullanmıştır. Yurdumuzdaki ilk Türkçe savaşımı (ya da ilk Türk ulusseverlik savaşımı ) Mekteb-i Tıbbiye-i Şâhane de tıp dili konusunda verilmiş ve 1867 yılından sonra öğretim Fransızca yerine Türkçe yapılmaya başlanmıştır. Bunun ardından Sultan ABDÜLAZİZ, 1871 yılında yayınladığı ferman ile tıp öğreniminin Fransızca yerine devletimizin diliyle olması, Her millette olduğu ve fevâid-i adîdesi 4 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

âşikâr bulunduğu vechile, devletimizin lisânıyla tedrîs olunması: Her ulusta olduğu ve yararları belirgin bulunduğu üzere, devletimizin diliyle öğretim yapılması gerektiğini bildirmiştir. 30 yıl sürmüş olan bu Fransızca dilli tıp okulu dönemimiz Türk tıbbının kara yılları olarak nitelenmektedir (UNAT). 1876 da Kânûn-i Esâsî nin 18. Madde sine göre devletimizin resmi dili Türkçe olarak belirlenmiştir:...devletin lisân-ı resmîsi olan Türkçe.... Bu arada, göstermelik adı Cemiyet-i Tıbbiye-i Şâhane olan ve 1856 da padişah korumasında kurulup 39 kurucusu arasında tek Türk bulunmayan Société Impériale de Médecine de Constantinople adlı dernek ise, tüm etkinliklerini Fransızca üzerinden sürdürürken Türkçe bilim dili olamaz görüşünün savunucusu olmuş ve bu yönde savaşım vermiştir. Sağlık işleri atamalarını yapan, diplomaları onaylayan Cemiyet-i Tıbbiye-i Mülkiye nin resmi dili ise 1892 ye dek Fransızca olarak kalmış, ancak bu yıldan sonra Türkçe ye geçilebilmiştir. Sonuç olarak, XIX. yüzyılın sonunda, karşı çıkan belli kesimlere karşın, Türkçe, hem resmi dil olmuş, hem de tıp öğretiminde Fransızca nın yerine geçmiş ve Türkçe savaşımı kazanılmıştır. Ancak,...fenn-i tıbbı kâmilen lisânımıza alıp kütüb-i Türkçe tedvîne say ü ikdâm etmeliyiz. denerek başlatılan batı tıbbındaki yolculuğumuzun, ödünçlemeler ve Türkçe karşılıklar açısından başarılı geçmediği ve geçen bu 170 yılda tıp bilimini tümüyle dilimize alamadığımız ortadadır. 1994 yılında İzmir de yapılan TÜRKOD (Türkdili Konuşan Deribilimciler) Kurultayı nın açılış oturumunda Prof. Lütfü TAT, 1930-1945 arasındaki yoğun uğraşılardan sonra bilim dilimizin aldığı yüz ağartıcı durum ortadayken son yıllarda bizlerin vurdumduymazlığı ve bu alanda da olan tembelliği yüzünden genel olarak Türk dili nin ve özel olarak da tıp dilinin içine düşmekte olduğu hale, gidişatın oluşturduğu hazin tabloya üzülmemek elde değil, diyerek o günlere ilişkin saptamalar yapmıştır. Günümüzde de terimlere yeterli nicelikte Türkçe karşılık bulunamadığı gibi tıptaki uygulama dili bile Türkçeleştirme den henuz nasibini alamamış durumdadır [Örn. Günümüzde tıp öğrencilerine hiç sıkılmadan Fransızca reçete yazılımı öğretilmeye çalışılmaktadır (Örn. Donne II Boîtes, D. II. B, Usage Externe vb.)]. XIX. yüzyılın ilk yarısında, yüzyıllardır süregelen Osmanlıca (Türkçe iskelet üzerine kurulu Arapça ve Farsça) tıp terimcesi batı tıbbındaki yeni kavramları karşılayamadığından, batı tıp terimcesine (Latince terimceye) geçilmek istenmiştir. O dönemdeki koşullar nedeniyle, Latince terimce, baskın ekin dili olan Fransızca üzerinden alınarak, Fransızcalaştırılmış Latince sözcüklerin Fransızca okunuşlarının Osmanlıca abecesiyle yazılması biçiminde ödünçlenmiştir. Türk harf devriminden sonra ise, Fransızcalaştırılmış Latince sözcüklerin Fransızca okunuş biçimleri bu kez yeni Türk abecesiyle yazılıp ödünçlenmiştir. Latince terimlerin Fransızca aracılığıyla ödünçlenmesi, sistem eksikliği, dilimize uyumsuzluk ve Fransızca nın tıptaki güncelliğini ve baskınlığını yitirmesi sonucu giderek biriken karmaşık sorunlara yol açmış, sonuçta günümüzdeki kaotik tıp terimcesi ve anlatım dili ortaya çıkmıştır. Tıp kavramları evrenseldir, tıp terimleri uluslararasıdır ve tıptaki anlatım dili (bilgilerin aktarıldığı, tanımlamaların ve açıklamaların yapıldığı dolgu bölümünü oluşturan dil) ulusaldır. Evrensel kavramlara ve uluslararası terimlere Türkçe karşılıklar bulunması, tıp dilimizin diğer batı ülke- Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 5

lerine koşut olarak gelişmesi ve mükemmelleşmesini sağlayacaktır. Ancak tıp dilimizdeki en önemli güncel sorun, ulusal olması gereken terimdışı anlatım dili sorunudur. Tıpta, terimler dışında kalan anlatımın uluslararası olma gerekliliği yoktur. Ancak tıptaki anlatım dilimiz günümüzde de yabancı dillerin, özellikle Fransızca ve Fransızca dilbilgisine göre uydurulmuş sözcüklerin baskısı altındadır. ATATÜRK ün 1930 yılında dediği gibi: Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. Anlatım dilindeki bu boyunduruğun ne düzeyde olduğunu anlamak için herhangi bir tıp yayınını kısaca incelemek bile yeterlidir (Örn. koordine, komple, organize, pütrifiye, visköz). Anlatım dilimiz terimsel değeri olmayan benzeri yabancı sözcükler ve özellikle de bunların özel dilbilgisi biçimlerinden arındırılmalı ve bunların yerine Türkçe sözcüklerin yeğlenmesine çalışılmalıdır. Yazılı belgeler yönünden değerlendirildiğinde, Grekçe ve Latince den sonra Avrupa daki en eski dil konumunda olan Türkçe nin varlığını sürdürmesi bizlerin çabasına bağlıdır. Bizler, öz dilini yeterli bilmeyen ve dolayısıyla kullanamayan kişiler, eğer Türkçe diye bir dilin varlığını sürdürmesini gerekli görüyorsak ve bu dili anamızla konuşmak dışında da kullanmayı düşlüyorsak, dilimizi, gerekiyorsa bir yabancı dili öğrenir gibi, öğrenmek, kullanmak, öğretmek ve türeterek güçlendirmek durumundayız. Türk hekimi, bilimsel sorumluluğunun yanında, ulusuna ve ulusal varlığının asalı olan anadiline karşı da sorumluluk taşıdığını bilmelidir. Temeli Osmanlı döneminde atılmış ve özleştirme devrimi Atatürk döneminde yapılmış olan Türkçe tıp dili nin evrim hızı, II. Dünya Savaşı sonrasında ve yurdumuzdaki belli iktidar dönemlerinde yavaşlamış bulunmaktadır. Ancak, tıp dilimizin yeni güzellikleri, bu evrimin günümüzde artan bir hızla sürdüğünü gözler önüne sermektedir. Sonuç olarak, son yıllarda sözel bildirilerde gözlemlediğimiz Türkçe güzellikler, Türk tıp dilindeki evrimin bir göstergesini oluştururken, geleceğe dönük Türkçe bilim dili umudumuzu perçinlemektedir. 6 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

Türkçeye Dair Bir Yaz Günlüğü Prof. Dr. Ferah Gönülşen SÖNMEZ Telefonun ucundaki ses Taner Hoca ya aitti. Ferah, sana Terim Kolu Bültenine bir yazı göndermen için bir hafta süre veriyorum dedi. Aslında ben tıp öğrencileri ve öğretim üyelerine yönelik bilim dilimizin Türkçe olup olmaması ile ilgili görüşlerini alacağım bir sormaca hazırlamıştım. Buradan elde edeceğim bilimsel verileri sizlerle paylaşacağım bir yazı yazmak istiyordum. Ama yaz döneminde bu olanaksızdı. Taner Hoca ma hayır demek de olanaksızdı. Telefonu kapattım. Uzmanlık öğrencilerimle hastalarımızı ziyarete başladık. Fellow olmadan da iyi bir çocuk nefroloji uzmanı olabileceklerinin artık bilincindeydiler. Hipertansiyonu kür olan hastanın ilacını artık stoplamıyorlardı Kan basıncı düşen hastanın ilacını kestiklerini söylerken yüzlerine yansıyan öz güven ve mutluluk çocuklara da yansımış, hasta çocuklarımız güzelce taradıkları saçları ve gülen yüzleri ile çizdikleri rengârenk resimleri bize hediye ederek teşekkür ediyorlardı. Hasta iken bile üretici ve yaratıcı olabilmenin haklı gururu ve sevincini yaşıyorlardı. Hayal dünyalarında Türkçe düşünmeseler ya da not, yarışma kaygısı içinde olsalar bu güzel resimleri yapabilirler miydi acaba diye düşünmekten kendimi alamadım. Öğlen yemekhaneye geldim. Arkadaşların ortak konusu her zamanki gibi çocuklarının eğitimi idi. Bir arkadaşım çocuğunu servisle gideceği bir başka ilçedeki anaokuluna yazdırmaktan söz ediyordu. Neden dedim yakın çevremizde o kadar çok anaokulu varken oraya göndereceksin bu küçücük çocuğu? İngilizceyi çok iyi öğretiyorlarmış dedi. İngilizceyi ne kadar küçük yaşta öğrenirse o kadar iyi çocuk yetiştirmiş olacağına o kadar inanıyordu ki. O iyi İngilizcesi ile belli mi olur ülkemizde ileride yaşanmaz hale gelirse çocuğu daha rahat yurt dışına gidip kendini kurtaracaktı. Diğer arkadaşın çocuğu üniversiteye giriş, İngilizce sınavında Türkiye 17.si olmuştu. Yabancı dili iyi, hazırlık okumasına gerek yok dedim. İki profesör olan anne babasının gözleri öyle bir büyüdü ki hiç olur mu okuyacak tabi derken. Arkadaşlar çocuğunuz şimdiye kadar iki yıl hazırlık okudu, İngilizcede Türkiye 17.si oldu, hazırlıkta da mesleki İngilizce okutmuyorlar biliyorsunuz. İngilizcenin eni boyu ne ki gencecik çağda 3 yılını aynı İngilizceyi öğrenmeye verecek böyle zeki bir çocuk. Oysa iletişim çağındaydık ve uygulayım bilimi öyle bir hızla gelişiyordu ki dünyada belki bir süre sonra anında çevirililerle dil bilmeye bile gerek kalmayacaktı. Markalaşma ve tüketim çağının eseri olarak birçok kişinin elinde olan iphone 4S telefonu ile anında çeviri sözlü olarak yapılabiliyordu. Siri Nasılsınız?. Telefondan bir bayan sesi (adı Siri) How are you? Gel buraya Ulan! Siri hemen çeviriyor Come here, brother Çeviri ancak bu kadar oluyor, ya İngilizcenin kibarlığından ya da Türkçe kadar türetme yeteneği olmamasından, yetersizliğinden. Biraz yürüyüş yaparak eve gitmek istiyorum bugün. Aydın Forum da alışveriş yapacağım. British Home, Damat s, Toyzzshop, LCW, Playland, Alin s Cafe, Kebapix, Popeyes, Daily Fresh... Sahipleri, çalışanları ve müşterileri Türk. Ama İngilizce isim koymak kaliteyi artırıyor!! 15 yıl önce Aydın a geldiğimizde belki çok büyük alışveriş merkezleri yoktu, ama ben Seçkin Bakkal dan, Erdemoğlu ndan alışveriş etmeyi özlüyorum. Küçük yeğenime İngilizce yazılı olmayanını bulamadığım için hediye edeceğim giysiyi almaktan vazgeçtim. En iyisi eve gidip biraz dinlenmek ve Bülten için yazımı yazmaya başlamak olacaktı. Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 7

Önce bugün aldığım kitabı okumaya başladım. Yazarı Oktay Sinanoğlu, dünyanın en genç profesörü, yıllarca yurtdışında çalışmış fizik profesörü ve çeşitli uluslararası ödüllerin sahibi. Son kitabı Göçmen Hamamı nı okuyorum. Akın akın geldiler..artık ülkeleri yok sayılırdı..dayı ülkeye göçten başka çareleri kalmamıştı Sırası gelen, nemli, kirli kağıtlarına bakıldıktan sonra göçmen hamamı na sevkediliyordu. Göçmen hamamı : Giren buharlar içinde önce kirinden pasından arındırılıyor, sonra biyokimyasal bir maddenin ince ince püskürtüldüğü bir bölmeye geçiyor. Beyin kimyası uzmanlarının bulduğu bu harika madde göçmenin öz anadilini bellekten siliyor, sadece, gelmeden öne hızla öğretildiği 250 kelimelik Tarzanca dilini bırakıyor, komut alacak, az da alışveriş yapacak kadar bir dil, yeni dünya düzeni köle kitleleri için dünya dili. Kendi dili silinince, göçmenin öz tarih bilinci, inançları, gelenek, görenekleri, köklü hırsı da kalmıyor.. Yalnız, biyokimyasal maddenin tek tük durumlarda tam çalışmadığı da oluyordu. Harsına, diline, inançlarına özellikle bağlı olan Ayuk böyle bir işlem hatası idi. Önsözünde ise şöyle yazmış Sinanoğlu Göçmen Hamamı ndaki göçmenlerin üzerine püskürtülen kişinin dilini, kültürünü hafızadan silen sadece istenen bilgileri bırakan biyokimyasal madde çok da hayal değil. Bilimin askeri amaçlara yönlendirildiği son yıllarda zihin kontrolü vasıtası ile bireylerin ve toplumların idare edilmesi işinde epey yol alındı. Ancak bilim ve gönül bir arada olursa insanlığın hayrına işler başarılır. Bizler de çok geniş, toplumdaki her bireyi yakından ilgilendiren ve toplumla yakın ilişki içinde bulunan tıp bilim dalına gönül vermiş bilim insanlarıyız. O kadar yabancı sözcük barındıran tıp bilimini ezberlemeden anlayabilmek, bilimin gelişmesine daha çok katkıda bulunabilmek, yeni bilgiler üretebilmek, öğrenci ve hastalarımızla daha iyi anlaşabilmek için yabancı tıp terimlerinin Türkçeleştirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Türkçeleştirme, yeni terimlerin İngilizce karşılıkları yerleşmeden, Türkçe karşılıklar bulunması ve Türkçe olmayan tüm terimlerin karmaşaya yol açmadan Türkçeleştirilmesi şeklinde olabilir. Bunun için de terimlerin anlamlarını en iyi bilen tıp bilim insanları ile Türkçe dil bilimcilerin ortaklaşa çalışmalarına gereksinim var. Türkçenin bilim terimlerine karşılık bulunabilecek yeterlilikte bir dil olduğu bu konu ile ilgili bilim insanlarınca defalarca vurgulandı. Hepimiz bizi etkisi altına alan yeni dünya düzeninin kimyasallarından ve yersiz aşağılık duygularımızdan kendimizi arındırabilirsek, bizden istenmese de tıp terimlerinin Türkçeleştirilmesi konusunda da güzel performence ler! sergileyebiliriz. Bir yaz günü de böylece sona eriyor. Yatarken yeni dünya düzeninin kimyasallarından fazla etkilenmememizi diliyorum. Belli mi olur, belki bu kimyasalların panzehirlerini bulacak bilmi ve gönlü bir arada olan bilim insanları daha çoğunluktadır. Yeni eğitim-öğretim yılında tıp öğrencileri ve öğretim üyelerinin tıp terimlerinin Türkçeleştirilmesi ile ilgili görüşlerini alacağım soruların yanıtlarını bültenin bundan sonraki sayılarından birinde paylaşabilmeyi diliyorum. 8 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

Kapsamlı Yeni Tıp Sözlüğü Kitap Tanıtımı Prof. Dr. Taner ÇAMSARI Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalının kurucularından olan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. S.Kemal Erol, 15 yılı geçen bir süredeki çalışma ürünü olan Tıp Sözlüğünün yeni baskısını çıkardı. Tüm meslek yaşamı boyunca Türkçe Bilim Terimlerinin kullanılması, zengin ve duru bir Türkçe için emek veren Kemal hocamızın, bu uzun soluklu savaşım periyodundaki çalışmalarının ürünü olan yapıtını sizlere tanıtmak istiyorum. Boyut Yayınları ndan Ocak 2012 tarihinde yayınlanan bu eser, 26980 madde başı içermektedir. Prof. Dr. Erol, sözlüğün temel görevinin halen tıp dilinde kullanılmakta olan yabancı terim ve sözcüklerinin karşılıklarını vermek, bunları bilmeyen ya da araştırmak isteyen tıp mensuplarına açıklama yapmak ve onları Türkçe terimlere yöneltmek olduğunu ifade etmiştir. Prof. Erol, sözlüğün önsözünde şu açıklamalara yer vermiştir: Konuşulan dilin anlaşılabilir olması, hasta ile hekim ve öğrenci ile öğretim üyesi arasındaki sözlü iletişimi ve söylemi kolaylaştıracaktır. Her ülkenin bireyleri, kuşkusuz, iletişimde kendi dillerinin kullanılmasını isterler. Günümüzde bu değer kavramı, teknoloji ve bilim üreten gelişmiş ülkeler için geçerlidir. Gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerin bireyleri kendilerine dayatılan yabancı dilleri ve terimleri kullanmaya doğrudan zorlanmakta ya da kendileri buna özenmektedirler. Ülkemizde konuştuğumuz anadilimiz, yalnız tıp alanında değil, hemen hemen günlük yaşamın tüm boyutlarında, ne yazık ki artık İngilizcenin egemenliği altına girmiş bulunmaktadır. Klinikopatolojik konferans demek dururken, neden, birçoklarının dile getirdiği gibi SİPİSİ (CPC), lumbal ponksiyon yerine de ELPİ (LP) diyelim? Benim çocukluğum ve gençliğimde Nisaiye Mütehassısı gibi uzman doktor levhalarına rastlardık. Günümüzde gynecologist/obstetrician yazan levhalar ortaya çıktı. Osmanlıcadan doğrudan İngilizceye olan bu yönelmeler, konuşma dilinde de bir özenti eğilimini tetiklediğinde, günlük anlaşma ve gelecek açısından ortaya çok olumsuz durumların çıkabileceği kolayca anlaşılır. Ülkemizde Tıp alanında kullandığımız dilin arılaştırılması, yani Türkçeleştirilmesi konusunda gösterilecek olan çabalar, bir ulusal bağımsızlık savaşı kadar önemlidir. Dilimiz her istediğimizi anlaşılabilir bir düzeyde açıklamaya elverişlidir, yeter ki özentilerden uzak duralım ve bu konuyu yürekten benimseyebilelim. Değinilen gerçekler çerçevesinde, sözlükte kullanılan dilin arılığı ve anlaşılabilirliği konusunda gösterilmiş olan çabaların önemi de gözden kaçırılmamalıdır. 26980 madde başı ile 312073 sözcüğün yer aldığı yapıtta, sayrılıklara, sendromlara, bulgulara, reflekslere, deyimlere, ur belirteçlerine, laboratuvar inceleme sonuçlarına yer verilmiş, bunlarla ilgili güncel bilgilerin, ansiklopedik ölçülerde sunulmasına çalışılmıştır. Ayrıca, sözlük içerisinde yer alan sözcüklerin, Türkçe okunuşları yanında, Yunanca, Latince, Almanca, Fransızca ve İngilizce dillerindeki yazılışlarına da yer verilmiş olması, yapıta ayrı bir değer kazandırmaktadır. Sözlük alfabetik olarak Türkçe temelinde hazırlanmıştır. Okuyucunun arayacağı yabancı dildeki sözcükler, sözlük içinde alfabetik dizindeki madde başlarında yer almıştır. İki dilde hazırlanan sözlüklerde, (örneğin İngilizceden Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 9

yapılan çevirilerde) yabancı dildeki sözcüklerin ayrı bir dizin olarak verildiği bilinmektedir. Hazırlanan bu yapıtta, yabancı dil çokluğu (Yunanca, Latince, Almanca, Fransızca, İngilizce) buna olanak vermediğinden, yabancı sözcük yazılışları, Türkçe okunuşlarıyla birlikte, oklarla imlenerek, alfabetik dizinde Türkçe sözcüklerin arasına yerleştirilmiştir. Bir sözcüğü arayan okuyucu, bunu, hem Türkçe okunuşu ile, hem de yabancı dildeki yazılışı ile doğrudan dizin içinde bulabilecektir. Böylece sözlükten yararlanma kolaylaştırılmış olmaktadır. Prof. Dr. S. Kemal Erol Türk dili çerçevesindeki söyleşimizde, şu konuları da dile getirmiştir: Tıp alanında geçerli olan konuşma dilinin bilimsel temellere ve etik kurallara da uyması gerekmektedir. Hasta ile hekim arasındaki söylemde, yalan yanlış sözcük ve tanımlamaların yer alması, kafa karıştırmanın yanında etik kurallara da uymamaktadır. Örneğin bir eklemde, değişik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan kıkırdak aşınmasının yarattığı ve tıpta artroz denilen ağrılı tabloya, ülkemizdeki hekimlerin büyük çoğunluğu kireçlenme tanımını getirmektedirler. Oysa artroz, eklemdeki kıkırdak aşınmasıdır ve böyle söylendiğinde kolayca ve daha iyi anlaşılabilir. Etik kurallara uymamanın daha çarpıcı bir örneği de, kemik kırıklarının ameliyatında tesbit aracı olarak kullanılan paslanmaz çelikten yapılmış plak ya da çivilere hekimlerin platin demeleridir. Soy metallerden ve çok pahalı olan platin, tıpta bu amaçla hiçbir zaman kullanılmamıştır. Bu deyim bir tıp sözlüğü içinde yer alabilir mi?. Tıp alanında Türkçe sözcükleri kullanmamız, ulusumuzun yaşaması açısından, kuşkusuz, bir sigorta değeri yaratacaktır. Bizlere bilim alanında ahlaklı olmayı öneren Ulu Önder Atatürk, geometride kullandığımız yüzlerce tanımlamayı, üçgen, dörtgen gibi sözcükleri, kendisi çalışıp bularak bizlere armağan etmeseydi, biz bunlarda bugün halen müselles, murabba gibi anlaşılmaz tanımlamalar kullanacaktık. Türkçemize özen gösteren değerli meslektaşlarımızın yararlanabileceklerini düşünerek, Prof. Dr. S.Kemal Erol un bu değerli yapıtını edinmelerini öneriyorum. 10 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

Son On Yılda Tıp Dilimizdeki Sorunları Araştıran Çalışmalar Ragıp Kayar, Serbest Cerrah, İzmir Yabancı sözcük kullanma tutkusunun temelinde, eski çağlarda olduğu gibi, yetersizlik, güvensizlik duygularına bağlı olarak büyüsel düşünce ve anlaşılmazlığa sığınma eğilimi vardır. Orhan Öztürk, Psikiyatri Profesörü ÖZET Bu çalışmada son on yılda ülkemizde bu alanda yapılan araştırmalar değerlendirildiğinde Türk Tıp Terimlerinin Türkçeleştirmesindeki asıl sorunun bu alanda çalışan tıp uzmanlarının dilbilim düzeylerindeki farklılıklardan kaynaklandığını, bunu gidermek için terim çalışma gruplarına mutlaka dilbilim uzmanlarının alınması gerektiğini ortaya koymuştur. GİRİŞ Tıp mesleğinde kullanılan yabancı terimlerin gün geçtikçe artması, meslek içi (hekimlerarası) ve meslek dışı (hekim-hasta arasında) iletişimde önemli sorun ve karmaşalara yol açmaktadır. Türkçe tıp dilindeki sorunları Türkçe de yaşanan sorunlardan ayrı düşünülemeyeceğini gösteren bulgulara sıkça rastlanan bir örnek olarak, yeni yabancı terimlerin yanlış Türkçeleştirilmesi ve hatta üşengeçlik nedeni ile olduğu gibi bırakılan yabancı sözlüklerin (örneğin, sentinel) terim sanılarak terim gibi kullanılması verilebilir. Tıp dilimizdeki sorunlara yönelik çalışmalar 2002 deki bir çalışmamızda kısmen (1), Ülker in çalışmasında ise çok ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır (2). Burada ağırlıklı olarak son 10 yıla ait çalışmaları inceleyerek konuya güncel bakışı ve bu bakıştaki değişiklikleri ortaya koymak istedik. Çeşitli Kollarda Tıp Diline İlişkin Araştırmalar: 1997 Ulusal Gastroenteroloji Kongresi katılımcıları arasında yapılan bir sormaca(anket)da yabancı terimlere yanlış Türkçe karşılık verenlerin oranı %96 olarak saptanmıştır(3). 2000 yılında Atmaca, Güncel Gastroenteroloji Dergisinin dilinin tümüyle İngilizce olmasına gelecekteki zararları nedeniyle karşı çıkmıştır(4). Türk Nefroloji Derneği Terim Kurulu 3.9.2003 tarihinde Prof. Dr. Taner Çamsarı başkanlığında kurulmuş ve ilk Terim Kurulu Bülteni Ekim 2004 te Türk Nefroloji Dergisi nin eki olarak yayınlanmıştır. Şimdiye değin bültenin 7 sayısı basılmıştır. Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 11

2003 yılında Çocuk Cerrahisi Dergisinde son 15 yılda yayınlanmış makaleler değerlendirildiğinde 302 makalede sözcüklerin %48 inin yabancı olduğu bildirilmiştir(5). Aynı yıl Çocuk Cerrahisi Kongresindeki sunumların %84 ünde yazım(imla), %91 inde ise dilbilgisi hatası bulunmuştur(6). Onaltı yıldır İngilizce Tıp Eğitimi veren Marmara Tıp Fakültesi öğretim üyelerine uygulanan sormacada, eğitimcilerin %28 inin derslerde, %89 unun uygulamalarda Türkçeyi yeğledikleri ve %68 ininse dersin İngilizce olmasının katılımı olumsuz etkilediği belirlenmiştir (7). 2006 da yayınlanan Meme Bilimi Terimleri nde yer alan 1268 terimin %91 inin İngilizce olduğu, 785 ine (%62) Türkçe karşılık bulunabildiği bildirilmektedir(8). 2007 de Çocuk Cerrahlarına uygulanan bir sormacada, yeni Türkçe kaynak bulunmayışının mesleki gelişimlerini olumsuz etkilediğini bildirenlerin oranı % 51 bulunmuştur(9). 2008 de en çok kullanılan 1658 Latince anatomi terimine 19 farklı tıp sözlüğünde Türkçe karşılık aranmış, %14 terimin Türkçe karşılığının bulunmadığı, bildirilen karşılıklardan 466 sının ise (%28) yabancı kökenli olduğu saptanmıştır. Yabancı kökenlerin %45 i Arapça, %28 i Farsça ve %19 u da Fransızca sözcükler olduğu bildirilmiştir(10). Bu çalışmanın önemi, çeşitli Türkçeleştirme çabalarını temsil eden 19 tıp sözlüğünde iyi niyetin yeterli olmadığı, konunun dilbilim uzmanlarının desteğine gereksinim duyduğunu vurgulamasıdır. 2009 da Erciyes Tıp Fakültesindeki 804 öğrenci üzerinde uygulanan sormacada tıp dilimizdeki sorunların öğrencilerin %65 inin eğitimini olumsuz etkileyecek düzeyde olduğu saptanmıştır. Bu incelemede öğrencilerden Türkçeye özen gösterenlerin oranının %45, yeterli yabancı dili bulunanlarınsa yalnızca %22 olduğu saptanmıştı(11). 2010 daki bir araştırmada Türk Radyoloji Derneği nin bilimsel yayın organı olan Tanısal ve Girişimsel Radyoloji Dergisi nin geçen 49 yıl boyunca Türkçe sözcük sayısında yalnızca %11 lik bir artış olduğu, Osmanlıca terimlerinse %24 azaldığı ortaya konmuştur(12). Alerji ve Bağışıklık Hastalıkları Kongresindeki 165 sunumda yabancı sözcük oranı %32 olmuş, bu sözcüklerin yarısının(%46) Türkçe karşılığının bulunduğu saptanmıştır(13). 1988-2008 arasında Beyin Cerrahi Kongrelerindeki sunumlar kapsamında Türkçe karşılığı bulunan yabancı sözcük oranları 1988, 1999 ve 2008 de sırasıyla % 82, 69 ve 63 olarak gerçekleşmiştir(14). Solunum Hastalıkları alanında yayınlanan 5 Türkçe derginin son 2 yıldaki sayıları incelenmiş, 325 sözcüğün birden fazla ve farklı şekillerde yazıldığı saptanmıştır. Bunların 108 inin v/y kaynaştırma eki ve 31 inin ise çift/tek sessiz harf kullanım farklılıklarından kaynaklandığı bildirilmiştir(15). Türkiye de basılan dergilerde İngilizce makale basma sorununu araştıran bir çalışmada, 1994 te % 7 olan İngilizce makale yayınlayan dergi oranı, 2010 da %9 a çıkmıştır. İngilizce makale kabul eden Türkçe dergilerde İngilizce makale oranı %18 lere yükselmiştir(16). Tıp dergilerinde Türkçe Dil Düzeltmeni görevlendirmenin makalelerdeki dile etkisinin araştırıldığı bir başka çalışmada, yabancı sözlük sayısında azalma ve yazım/kullanım kusurları bakımdan %38 lik bir azalma sağlanırken yeni ve öztürkçe sözcük kullanımında %250 lik artış sağlandığı gösterilmiştir(17). Sözlük ve Kılavuz Çalışmaları: 26 Aralık 2003 te Abant ta TÜBA tıp terimleri sözlüğü oluşturmak üzere ilk toplantısını yaptı. Tıp Fakülteleri ve Eğitim Hastanelerindeki gönüllü eğitimciler davet edildi. Ortak çalışma sonucu oluşturulan 19.000 terimlik 12 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

taslak Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Latince karşılıkları ile birlikte değerlendirmeye alındı. Bu çalışma henüz tamamlanamamıştır(18). Türk Dil Kurumu 16 Aralık 2004 te, Tıp Terimleri Çalışma Grubu nun kurulmasına karar verdi. 11 Şubat 2005 te oluşturulan kurul halen terim üretmeyi çevrimiçi ortama açık bir şekilde sürdürmektedir: bkz (www.tdk.gov.tr) ve (www.tipterimleri.com) 2003 başından beri 41 tıp yandalında mini-sözlük hazırlanmasını ve bunları Sendrom dergisinde ek olarak yayınlanmasını başaran Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, Logos yayıncılıkla anlaşarak bu eki 2008 den beri bir Sözlük Dergisi ne dönüştürmüş olup aynı zamanda TDK Tıp Terimleri Çalışma Grubu üyesidir(19). Kocaeli Tıp Fakültesi Tıp Dili Kurulu 2004 te, Prof. Dr. Emin Sami Arısoy başkanlığında hazırladığı terimleri çevrimiçi ortama(www.turkoloji,cu.edu.tr/trk-tipdili-kılavuz.pdf) sunmuşlardır. Geçmiş dönemde olduğu gibi son 10 yılda da birçok uzmanlık derneği kendi terimlerini küçük sözlükler halinde yayınlamışlardır(tablo.1) Tablo 1: Terim Sözlükleri. Deribilim Terimleri Eşanlamlılar Sözlüğü 1994 TOTBİD Ortopedi Terimleri 2010 Mikrobiyoloji Terimleri Kılavuzu 1998 Tıbbi Latince(Mesut R) 2011 Çörbilim Terimleri Sözlüğü 2001 Tıbbi Terminoloji(Mesut R) 2011 Gastroenteroloji Terimleri 2004 Meme Bilimi Terimleri 2006 2009 da Türkiye Klinikleri Yayınevi İngilizce tıbbi konu başlıkları(medical Subject Headings-MesH)nın Türkçe karşılıklarını oluşturmaya başlandığını, 650 bin terimden 365 bininin çevirisinin tamamlandığını bildirildi (Medimagazin 2009: 10(413): 1) Son On Yıl ve Önceki Dönemin Kıyaslanması Geçmişte tıbbi Türkçe alanındaki makaleler daha çok uç örneklerle konuya dikkat çekmeyi amaçlayan, kişisel eleştirilerden oluşmaktaydı(1). Son on yıldaki çalışmalar ise, serzeniş düzeyinde kalmamış, aktif olarak alandaki sorunları saptamaya yönelik nesnel araştırmalar haline dönüşmüştür. Kullanılan Tıp dilindeki yabancı sözcük ve terimlerin oranını ve bu oranların yüksekliğinin tıptaki iletişim ve eğitim üzerindeki olumsuz etkilerini araştırmak öncelikli amaç olmuştur. Yabancı Terimlerin Türkçeleştirilmesinde Önerilen Yöntemler: A-Dilemre Yöntemi: Bu yöntem, 1946 da Adli Tıp Profesörü olan Dilemre tarafından önerilmiştir. Bu yöntem kısaca, yabancı terimdeki latince köke karşı gelen orjinal Türkçe ad/kök bulunarak, kendi ürettiği işlek ekler (örneğin: ce-ca eki: eklendiği organın iltihabı anlamına gelir) yardımıyla yeni bir terim oluşturmaya dayanır (Dirgerin Sesi 2005:15:5-9). B-Değişkin (modifiye) Dilemre (Ülker) yöntemi: Ülker, İşlek eklerin bazılarını değiştirerek(örn. key-eki yerine iyi-, kako-eki yerine kötü- ekini) ayni yöntemle terim türetmiştir (Dirgerin Sesi 2005:15:28-30). Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 13

C-TÜBA yöntemi: Tüm kaynaklar (yerli-yabancı) kullanılarak yabancı terimin amaçladığı kavramı Türkçe de en iyi temsil eden karşılık bulmayı çeviri yöntemi temelinde gerçekleştirmek. Uygun karşılık bulunamazsa kısa net bir açıklama yapmak. D-TDK Yöntemi: Türkçedeki terim oluşturma kuralları dışındakiler geçersiz olup uyduruk diye nitelenmektedir. (örn. önek yok, sonek vardır, b ve d ile biten terimleri p ve t yle bitecek şekilde değiştirmek gerekir. Tıp terimleri konusundaki yapılacak çalışmalarda TDK nın görevlendireceği uzman yer almalıdır(20). E-Unat Önerileri: Bunlar da TDK önerilerine oldukça yakındır(21). Tıp Dilimizdeki Ölçün(standart)süzlük: Son on yılda tıbbi Türkçedeki sorunları araştıran çalışmalar öncekilerin aksine, daha nesnel veriler elde ederek sorunun kökenine yönelik öneriler ileri sürmektedirler. İleri sürülen sorunlar arasında, yazım ve konuşmadaki keyfilik ve düzensizlik ile anlaşılmayan terimler önde gelmektedir. Tıp dilimiz ve onun özünü oluşturan tıbbi terimlerimiz konusunda yayınlanan araştırmalarda aşağıda belirtilen şu öneriler getirilmiştir: Çözüm Önerileri: 1. Dil Derneği, Dilim Dergisinde bir sayısını Bilim terimlerinin Türkçeleştirmesine ayırmıştır. Buradaki çeşitli makaleler sonunda her bilimci ve bilimci adayının TDK nın ürettiği terim sözlüklerinden yararlanmasını ve yeni terimlere karşılık bulmakta kendilerini sorumlu hissetmelerini bildirmiştir (Dil-İm 2007 yıl:2 sayı:3). 2. Unat, hiçbir ulusun uluslararası bir tıp terimini kendi diline çevirmediğini bildirmiştir(21). 3. Işık, tıp terimleri yazım kılavuzu hazırlanması gerektiği, Türkçe makale yazılmasının teşvik edilmesini, kongrelerde dille ilgili oturumlar konması gerektiğini vurgulamıştır(22). 4. Yakıncı, her uzmanlık derneğinin kendi sözlük çalışma grubu oluşturması ve bu gruplarda bir de dil uzmanı bulunması gerektiğini bildirmiştir(19). 5. Yavuz kongre sunumlarında kullanılacak terim kılavuzları oluşturulmasının ve derslerde yabancı terimlerden kaçınılmasının önemine dikkatleri çekmiştir(13,14). 6. Güneş, anadilimizin çağdaş ilerlemelere ayak uydurabilmesi için bir yabancı dil öğrenir gibi yeniden öğrenmek ve bilgilerimizi yenilemek zorunda olduğumuzu vurgulamıştır(23). 7. Atmaca, bir Kısaltmalar Sözlüğü hazırlanması gerektiğini bildirmiştir(4). 8. 16 yıldır İngilizce eğitim yapan bir fakültenin(marmara Tıp) eğitmenleri olan Sav ve ark., yabancı dille tıp eğitimi yanılgısından caymak gerektiğini ve ancak anadilde tıp eğitimiyle çağdaş bilim düzeyinin yakalanabileceğine dikkatleri çekmektedirler(6). 9. Sevinç ve Karacagil, yabancı terimlerin Türkçeleştirilmesinin tıp eğitimini olumlu yönde etkileyeceğini bildirmişlerdir(11). 10. Özçekici ve arkadaşları, Uzmanlık derneklerinin bilimsel yayın organı konumundaki dergilerin özellikle Türkçe basılmasının önemine dikkati çekmişler, İngilizce çevirinin isteğe bağlı olmasını önermişlerdir(12). 11. Kayar, tıp dilimizde yaşanan sorunların temelinin ilk ve orta öğretimde yetersiz oluşturulan dil bilinci ne bağlamakta ve Türkçe dergilerde İngilizce makale basılmasına karşı çıkmaktadır. Ayrıca, yabancı dilde basılan her orjinal Türk tıp araştırmasının Türkçeye çevrilerek çevrimiçi(internet) ulaşıma sunulmasını ve ünvan yükseltme sınavlarındaki yabancı dil sınav bölümüne Türkçe nin ikinci bir bölüm olarak eklenmesini önermektedir (1,16,17). 14 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8

SONUÇ: Son on yılda tıp dilimizdeki sorunları saptamaya yönelik araştırmalar sayıca artmış, pekçok uzmanlık derneği terim kurulları oluşturmuş ve kılavuzlar yayınlamıştır. Tüm terimleri birlikte ele alan büyük projeler(tdk ve TÜBA) ise halen sürmektedir. Gerek bu projeler ve gerekse kişisel ve bazı amatör grupların terim Türkçeleştirme çabalarının birbirinden beslenmesi gerekirken tersine kopuk oldukları dikkati çekmektedir. Dil bilincinin oluşturulacağı ve geliştirileceği yer temel eğitimdir. Eğitimci ve yazarlarımızın Türkçe dilindeki modern gelişmeleri ve yeni terim oluşturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini yenileme amacıyla seçkin dil uzmanlarının vereceği dil ve terim kurslarına katılmalarını sağlamak ve Terim Çalışma Grupları oluştururken bu kursu almış hekimlerin kabul edilmeleri ortak noktalarda buluşma olasılığını artırabilecek bir çözüm olabilir. Her eğitimci, Türkçe tıp terimleri konusundaki yenilikleri izleme alışkınlığı edinerek, derste, kongre sunumlarında ve her türlü yayında yabancı sözcüklerin Türkçesini yeğlemelidir. Bu titizliğin ulusal ve evrensel tıp biliminin eğitimi ve gelişmesinde yaşamsal önemi olduğunu bir an bile unutmamalıdır. KAYNAKLAR 1. Kayar R: Tıbbi Terimlere Türkçe karşılıklar sorunu. SSK Tepecik Hastn Derg 2002; 12: 37-48 2. Ülker S: Cumhuriyet döneminde tıp dilinde Türkçeleştirme çalışmaları. Dirgerin Sesi 2002; 12: 60-90 3. Pelin SŞ, Örs Y: Kavramlar,terimler ve tıp öğretimi. Ankara Üniv Tıp Fak Mec 2000; 53: 145-148 4. Atmaca NS: Gastroenteroloji dergisinin İngilizce yayımlanması doğru mu? Güncel Gastroenteroloji 2000; 4: 32-42 5. Sander S: Yazdığımız dil. Çocuk Cer Derg 2003; 17: 6-11 6. Karagüzel G: Tıpta Türkçe nin kullanımı. www.ulusaltipgunleri.com/sunum/gungor_karaguzel/pdf(22.7.2012) 7. Sav A, Yeğen BÇ, Fak AS, İskit S: Tıp eğitiminde dil tartışması. Üniv. ve Toplum 2003; 3: 4-6 8. Kayar R: Başlarken. Dirgerin Sesi 2007; 17: 17 9. İnan M, Gül H, Koltuksuz U, Sürer İ Hoşgör M, İskit S ve ark: Çocuk Cerrahlarının uğraşıları yönünden Türkçeye bakışı. Çocuk Cer Derg 2007; 21: 5-10 10. Çıkmaz S, Mesut R: Anatomi terimlerine önerilmiş Türkçe karşılıklardaki yabancı kökenli terimlerin analizi. İnönü Üniv Tıp Fak Derg 2008; 15: 175-179 11. Sevinç HF, Karacagil M: Tıp dili ve Türkçe üzerine öğrenci görüşü. Erciyes Tıp Derg 2009; 31: 250-255 12. Özçekici O, Erdoğan N, Eren S: Işınbilim yazınında Türkçeleşme sorunu: Türk Radyoloji Mecmuasının ilk sayısından(1955) Tanısal ve Girişimsel Radyoloji Dergisi nin son sayısına (2004) Tepecik Eğit Hastn Derg 2010; 20: 49-55 13. Yavuz H: Alerji ve Bağışıklıkbilimi hekimlerinin dili. Türk Dili 2010; (703): 28-34 14. Yavuz H, Kalkan E: Beyin ve Sinir Cerrahlarının dili. Türk Nöroşirürji Derg 2010; 20: 23-29 15. Epöztürk K: Türkçe Göğüs Hastalıkları literatüründe dil birliği. İzmir Göğüs Hastn Derg 2011; 25: 69-86 16. Kayar R: Türkçe tıp dergilerinde İngilizce makale sorunu. T Nefrol Dern Terim Kolu Bülteni 2011; (6): 9-11 17. Kayar R: Tıp makalelerinin Türkçe ölçünleşmesine ait bir deneme: Dil düzeltmenlerinin rolü. T Nefrol Dern Terim Kurulu Bülteni 2012; 7: 13-15 18. Öztürk O: TÜBA Bilim Terimleri Sözlüğü çalışması. Dil-İm 2007; 2(3): 18-20 19. Yakıncı C: Tıp dili olarak Türkçe ve Tıp Terimleri Sözlüğü çalışmaları. Astım Alerji ve İmünoloji Derg 2007; 5: 47 20. Yakıncı C, Celiloğlu ÖS, Aksu B: Tıbbi yazılarda Türkçe kullanımı ve sıkça yapılan hatalar. Türk Pediatri Arşivi 2011; 46: 189-190 21. Unat EK: Türkçe Tıp dilimiz ve terimlerimiz. Sendrom 1996; 8: 18-24 22. Işık S: Bilim Dili Türkçe. Tanısal ve Girişimsel Radyoloji Derg 2004; 10: 93-95 23. Güneş AT: Anlatım dilimizdeki yeni güzellikler. Türkderm 2012; 46: 1-2 Türk Nefroloji Derneği / Terim Kolu Bülteni - Eylül 2012 / Sayı 8 15