ġġrketler TASARRUFLU CĠHAZLARA YÖNELDĠ, TÜKETĠCĠLER ÜRÜN TERCĠHĠNĠ ĠLK ÜÇ KRĠTERE OTURTTU Konutların zorunlu ihtiyaçları arasında bulunan beyaz eşyalarda tasarruflu trendi yükseliyor. Şirketler hemen hemen tüm ürün gamlarında tasarruflu cihazlara da yer verirken, tüketiciler de tercihlerini bu cihazlardan yana kullanıyor. Yapılan tüketici araştırmaları, dayanıklı tüketim sektöründe enerji tasarrufunun artık tüketici tercihlerini belirleyen ilk üç kriter arasına yerleştiğini gösteriyor. Türkiye de üretilen enerjinin yüzde 30-35 civarı hanelerde kullanılıyor. Son dönemde trend haline gelen tasarruflu cihazlar, minimum yüzde 30-60 aralığında bir oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Yüzde 30-60 tasarruf Çevre ve Kültür Kuruluşları Dayanışma Derneği ne (ÇEKÜD) göre Türkiye de 10 yaşın üzerinde yaklaşık 16 milyon elektrikli ev aleti mevcut. Ortalama bir hanede tüketilen suyun yüzde 15-20 sini ise sadece çamaşır makinesi tek başına tüketiyor. Bu cihazların enerji verimliliği yüksek ev aletleri ile değiştirilmesi halinde yıllık elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 1.5 ine denk gelecek bir enerji tasarrufu sağlanacağı hesaplanıyor. Tasarruflu cihazlar minimum yüzde 30-60 aralığında bir oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Enerji tasarrufunun sadece kullanılan elektriğin azalması anlamına gelmediğini söyleyen Vestel Pazarlama Genel Müdürü Timur Tuncer, Daha gelişkin teknolojilerle, suyu, deterjanı ve elektriği daha verimli ve etkin kullanan makineler elektrik dışındaki faturaların da kayda değer ölçüde azalmasına yarar. Bu da sözgelimi yüzde 30 tasarruflu bir çamaşır makinesinin, daha kombine bir etkiyle, hem doğalgaz, hem su hem de elektrik faturalarının minimum yüzde 30 oranında azalmasını sağlar şeklinde ifade etti. Ar-Ge ye yönelindi Vestel Pazarlama Genel Müdürü Timur Tuncer, Beyaz eşya ve elektronik eşya sektöründe Ar-Ge, inovasyon ve tasarım kavramları her zaman olduğundan daha ön plana yerleşmeye başladı. Tüketicilerin bilinçlenmesi, ev teknolojisinde çevreye duyarlı ve daha az enerji harcayan ürünlere yönelmeyi beraberinde getirdi. Firmalar da küresel ısınma ve diğer ekolojik problemleri dikkate alarak ve bu sorunların çözümüne katkıda bulunmak amacıyla uzun süreden beri enerji ve su tüketimini azaltıcı araştırmalar yürütüyorlar. Şirketler önümüzdeki dönemde zaman tasarrufu ve ekstra hijyen gibi dost teknolojiler içeren, çevre dostu özellikleri enerji tasarrufu ile ön plana çıkan ve kullanım kolaylığı yanında tasarımları ile de dikkat çeken yeni ürünleri tüketicilerle buluşturacak diye konuştu. Avrupa ya göre geride kaldık Timur Tuncer, Son yıllarda çevre bilinci hızla yayılırken, tüketicilerin de çevre dostu beyaz eşyaya olan talebi artıyor. Fakat özellikle 2008 krizi, bu konudaki talebi ve firmaların bu doğrultudaki çalışmalarını ve üretimlerini artırmasına vesile oldu. Aldıkları ürünün uzun süre dayanması ve fazla masraf çıkarmaması konusunda hassaslar. Avrupa nın enerji verimliliği konusunda bizden daha erken davrandığını söylemek mümkün. Örneğin 2009 yılında Avrupa Birliği üyesi 27 ülke, 2012 ye kadar normal yani akkor ampulleri piyasadan kaldırma kararı aldı. Batı Avrupa da A+ sınıfı soğutucuların pazar payı yüzde 6 civarında, çamaşır makinelerinde ise bu oran yüzde 9. Türkiye de ise bu oran çok daha gerilerde dedi. Enerji kullanımında dikkatsizlik 3.300 TL. zarar ettiriyor GFK Türkiye nin enerji verimliliği konusunda Ocak 2009 da Türkiye de yürüttüğü araştırma da minimum yüzde 30 civarında tasarruflu ürünlerin kullanılmasıyla 2008 rakamlarına göre yılda ortalama 1.650 TL civarında tasarruf sağlamak mümkün oluyor. Enerji kullanımı konusunda savurgan davranan bir ailenin ise yıllık gideri 3.300 TL düzeyinde oluyor. Klimalar tasarruflu atağında Klima üreticilerinin de artık tasarruflu cihazlara yöneldiğini dile getiren Alarko Carrier Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hırant Kalataş, Soğutma sektöründe en verimli cihazlar DC Hybrid Inverter teknolojisine sahip klimalar olarak karşımıza çıkıyor. Bugün bir A sınıfı klimadan BEYSAD 1
yüzde 75 daha verimli olan klimalar mevcut ve tercih ediliyor. Bugün Avrupa da inverterli klimaların kullanım oranı yüzde 80 leri aşmış durumda. Ülkemizde ise bu oran yüzde 13. Bu nedenle çok yakın bir zamanda Türkiye de de inverter klima satış oranının çok artacağını tahmin ediyoruz. Aynı kapasitelerdeki inverterli bir klima klasik bir klimaya oranla yüzde 50 ye varan tasarruf sağlayabilir diye konuştu. ÖTV indirimi kalıcı olmalı Sektördeki aktörlerin, üretimlerini tamamen tasarruflu cihazlardan oluşturmak için, kendi üstlerine düşeni yaptığını dile getiren Timur Tuncer, Bu noktada salt özel sektörün çabaları yeterli olamayacaktır. Özellikle 2008 krizinden sonra büyük bir oranda daralan pazar, gerek ana şirketleri gerek de beyaz eşya sanayine yan ürün tedarik eden firmaları oldukça zor durumda bıraktı. Bu noktada, geçici ve küçük boyutlu ÖTV indirimlerinin yeterli olmayacağı, devlet kanalında yapıcı ve destekleyici adımların atılması, teşviklerin sağlanması gerektiği kanaatindeyiz. Hali hazırda bu, ürün maliyetini ve dolayısıyla tüketiciye sunulan fiyatı olumlu anlamda etkileyeceği için, tamamen tasarruflu ürünlerden oluşan bir üretim ve iç pazarın oluşma süreci de hızlanmış olur dedi. Üretim tesislerinde de tasarruflu cihazlar kullanılıyor Tasarruflu cihazların maliyetleri hakkında ise, Tüketici daha az enerji tüketen ve doğal kaynakları en etkin şekilde kullanan ürünlerin Ar-Ge bütçesinin ve üretim tesislerinde son teknolojilerin takip edilerek kullanılmasının ürün fiyatına yansıyacağını düşünüyor. Halbuki şirketler sadece ürünlerin değil, üretim tesislerinin de bu unsurları taşımasına dikkat ediyor, bu sayede maliyet avantajı sağlıyorlar. Fabrikalarımız en yeni teknolojilerle donatıldığı için tesislerimizde eski teknolojide üretim yapan fabrikalara göre daha az elektrik ve doğal kaynak kullanılıyor. Böylece hem küresel ısınmanın önlenmesine destek vermiş oluyoruz, hem de ürünleri daha ekonomik fiyatlarla kullanıcıya sunuyoruz dedi. DEMĠRDÖKÜM YÜZDE 25 BÜYÜME HEDEFLĠYOR DemirDöküm Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Christoph Grosser, 2011 yılının ilk iki ayının DemirDöküm açısından çok olumlu geçtiğini belirterek, Hem iç piyasa, hem de ihracat hedeflerimizi gerçekleştirdik. Bu doğrultuda yılsonu hedeflerimiz pazar ile doğru orantılı olarak büyüyecektir. Geçen yıla oranla yüzde 25 büyüme hedefliyoruz dedi. 2011 yılı ile ilgili genel beklentilerinin, ekonominin ve pazarın olumlu seyredeceği yönünde olduğunu ifade eden Grosser, şunları kaydetti: 2011 yılında bayi ve servis teşkilatımızdaki yeni yatırımlarımıza devam ediyoruz. Özellikle bayi ve servis teşkilatımızda yaptığımız kurumsal kimlik yenileme, yeni showroomlar ve yeni iş modeli projelerimiz, bize gerçekten büyük bir heyecan veriyor. DemirDöküm bayi ve servisinde 15 yıldır ilk kez yapılan bu yenileme çalışmalarını müşterimize daha iyi hizmet verme hedefimiz doğrultusunda gerçekleştiriyor ve sektörün lideri olarak sistemimizi daha da iyi noktalara taşımayı amaçlıyoruz. Fabrikamızda yaptığımız yatırımlara devam ediyoruz. Son 3 yıldır Vaillant Group olarak DemirDöküm e yapılan yatırım 726 milyon liradır ki bu yatırım sektörümüzde bu kadar sürede yapılan en büyük yatırımdır. 2011 yılında da yatırımlarımız devam edecektir. dedi. DEMĠRDÖKÜM, 3.5 DAKĠKADA BĠR GÜNEġ KOLEKTÖRÜ ÜRETĠYOR Bozüyük tesislerinde devreye aldıkları yeni solar sistemler fabrikalarının şu anda Avrupa da alanında en modern tesislerden biri olduğunu ifade eden DemirDöküm Satış ve Pazarlama Direktörü Erdem Ertuna, Fabrikada 3.5 dakikada bir güneş kollektörünün üretilebildiği üretim hatlarının yıllık kapasitesi 125 bin adet dedi. Erdem Ertuna 2010 yılında yeni solar sistemler fabrikasını Bozüyük tesislerinde devreye aldıklarını belirterek, Yüksek teknolojiye sahip makine parkı, tam otomasyonlu üretim hattı ve en güncel test olanakları ile donatılmış solar sistemler fabrikası şu anda Avrupa da alanındaki en BEYSAD 2
modern tesislerden biri dedi. 3.5 dakikada bir güneş kollektörünün üretilebildiği üretim hatlarının yıllık kapasitesinin 125 bin adet olduğunu söyleyen Ertuna, DemirDöküm ün, solar sistemlerle müşterisini buluştururken aynı zamanda sektöre yeni bir teknoloji sunduğunu kaydetti. Bu yeni üründe, farklı metal alaşımla malzeme kullanıldığını, su kanallarına farklı geometrik şekiller verildiğini ve özgün bir seçici yüzey kaplaması yapılarak yüksek bir performans elde edildiğini aktaran Ertuna, Roll Bond teknolojisi ile DemirDöküm patentli olarak üretilen Sunroll Güneş Enerji Sistemleri Türkiye pazarına sunuldu diye konuştu. Klasik güneş kolektörlerinde, 10-12 adet olan ısı kanalı sayısının Roll Bond teknolojisi sayesinde DemirDöküm güneş kollektörlerinde 56 adete çıktığına dikkat çeken Ertuna, bu sayede DemirDöküm kollektörlerin, son derece yüksek verimlere ulaşabildiğini bildirdi. Ertuna, Solar Key Mark belgeli DemirDöküm Sunroll solar sistemlerin, hızlı montaj ve sorunsuz kullanım imkanı sunduğunu kaydetti. VAĠLLANT, GÜNEġ EVĠ NĠN ELEKTRĠK ĠHTĠYACINI KARġILIYOR Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Güneş Evi nin elektrik ihtiyacını Vaillant Türkiye nin karşıladığını dile getiren Vaillant Türkiye Genel Müdürü Levent Taşkın, Binanın çatısına yerleştirdiğimiz güneş pilleri ile ilk kez halka açık bir Güneş Evi nin elektriğini sağlıyoruz diye konuştu. Yüzde 100 yabancı sermaye ile 1992 yılında faaliyete başlayan ve İstanbul daki merkezinin yanı sıra Ankara, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Kayseri, İzmir Bölge Müdürlükleri ile hizmet veren Vaillant Türkiye, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Güneş Evi nin elektrik ihtiyacını karşılıyor. Binanın çatısına yerleştirdiği güneş pilleri ile elektrik üreten firma, böylece ilk kez halka açık bir Güneş Evi nin elektriğini sağlıyor. Türkiye de güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla daha önce yapılan binaların üniversitelerde deneysel ve bilimsel araştırma amaçlı olduğunu ifade eden Levent Taşkın, Avrupa Birliği nin desteği ile sürdürülen bu projede Vaillant, yörenin enlemine uygun, 40 derece eğimli ve güney cephede kurulu güneş pilleri ile 3.84 kilowatt saat elektrik üretiyor dedi. 2010 yılında sektörün gerek değişim pazarı gerek yeni yatırımlar ve inşaat sektörünün büyümesi ile önceki yıla göre adetsel olarak yüzde 20 büyüdüğünü ifade eden Taşkın, sektördeki firmaların da pazarın gelişimine bağlı şekilde bu büyüme oranlarına yakın bir büyümeyi adetsel olarak gerçekleştirmeye çalıştıklarını kaydetti. Ana faaliyet konularını doğalgazlı kombi cihazların, kat kaloriferleri, kazanlar, yoğuşmalı kombi ve kazanlar, şofbenler, klimalar, elektrikli ısıtıcılar, oda termostatları, dış hava duyar elemanlı otomatik kontrol sistemleri, güneş enerji sistemleri, ısı pompaları ve mchp sistemlerin oluşturduğu bilgisini veren Taşkın, bir anlamda Vaillant ın, doğalgazlı, LPG li, fuel-oil li, elektrikli ve güneş enerjili sıcak su, ısıtma ve soğutma sistemlerinde komple sistem sunan bir şirket olarak tanındığını ifade etti. GÜNEġ ENERJĠSĠNE ISINAN ARĠSTON THERMO, BĠR YILDA ÜÇ KAT BÜYÜDÜ Güneş enerji sistemleri ürünlerini Türkiye pazarına 2009 yılı ortalarında sunmaya başladıklarını söyleyen Ariston Türkiye Genel Müdürü Francesco Sgarbi, güneş enerjisi ürünlerinde 2010 yılında bir önceki yıla göre üç kat büyüdüklerini dile getirdi. Sgarbi, sektörde özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde büyüme hedeflediklerini kaydetti. Geliştirdiği ürünlerle yaşam alanlarında yüksek konfor sağlamayı hedefleyen Ariston Thermo Group, Güneş Enerji Sistemleri ürünlerini Türkiye pazarında 2009 yılı ortalarında sunmaya başladı. 2010 yılında 2009 yılına göre güneş enerjisi ürünlerinde üç kat büyüme gerçekleştirdiklerini açıklayan Francesco Sgarbi, Ariston, güneş enerjisi sistemleri alanındaki ürün özellikleriyle bu pazarda kendini farklı bir alanda konumlandırıyor. Ürün kalitemize güveniyoruz. Bu alanda büyümeye devam edeceğiz dedi. Aynı zamanda Ariston Türkiye Ülke Müdürü olan Francesco Sgarbi, güneş enerjisi pazarında hedef bölge olarak BEYSAD 3
özellikle Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde büyümeyi hedeflediklerini duyurdu. Ariston Thermo Group un termosifon pazarında hem dünya hem de Türkiye pazarında liderliği elinde bulundurduğunu söyleyen Sgarbi, firmanın bir yandan termosifon ve kombi gibi geleneksel ürünlerinde enerji verimliliğini artıracak yatırımlara imza atarken, diğer yandan da yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında güneş enerjisine odaklanarak bu alanı yeni büyüme alanı ilan ettiğini kaydetti. Ariston Thermo Group un, 2008 de Serra De Conti bölgesinde kurduğu Ar-Ge Merkezi ile güneş enerji sistemleri üretim kapasitesini genişlettiğini anlatan Sgarbi, üretim tesisinde termik güneş teknolojileri kolektörlerin yanı sıra, sıcak kullanım suyu sağlayıcı güneş enerjisi sistemleri de üretilebildiğini söyledi. Firmanın hayata geçirdiği Ar-Ge Merkezi nin, Avrupa güneş enerjisi sistemleri sektöründe referans noktası olduğuna dikkat çekti. AĠRFEL, CĠROSUNUN % 20 SĠNĠ ĠHRACATTAN KARġILIYOR Toplam dört fabrikalarında yaptıkları üretim yatırımlarının 62 milyon dolara ulaştığını kaydeden Airfel Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Önder, dört kıtada 33 ülkeye ihracat yaparak cirolarının yüzde 20 sini bu kanaldan elde ettiklerini açıkladı. Geçen yılı yüzde 37 büyüyerek 203 milyon TL ciroyla kapatan Airfel, 2011 de ise yaklaşık yüzde 20 büyüyerek cirosunu 100 milyon TL den fazla yükseltmeyi planlıyor. Sektörde üretime en fazla yatırım yapan firmalar arasında bulunduklarını bildiren Hasan Önder, toplam dört fabrikalarında üretim yatırımlarının 62 milyon dolara ulaştığını açıkladı. Yaptıkları yatırımlarla dünya standartlarında üretim yaptıklarını söyleyen Önder, Bu da ihracatta başarılı rakamlara imza atmamızı sağlıyor. Dört kıtada 33 ülkeye ihracat yapan Airfel in cirosunun yüzde 20 si bu kanaldan geliyor. İran, Azerbaycan ve Almanya ya kombi ihracatı yapıyoruz. En güçlü iç pazara sahip olan Çin de distribütörlerimiz var ve showroomlar açıyoruz. Özellikle Şangay da yatırımlarımız bulunuyor dedi. Airfel in enerji verimliliği konusundaki çalışmalarını gün geçtikçe artırdığını kaydeden Önder, firmalarının dünya standartlarında üretim yapan başarılı markaların distribütörlüklerini yürüttüğünü söyledi. Yatırım yapmak isteyenlere proje ve altyapıyla ilgili tüm desteği sağladıklarını aktaran Önder, diğer yandan yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarının ve fotovoltaik sistemlerin öneminin aktarılması ve geliştirilmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. RUSYA DA KOBĠ LER ĠÇĠN BÜYÜK FIRSATLAR BULUNUYOR Türk-Rus İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Gün, Rusya da büyük şirketlerin ve tüketicilerin bulunduğunu belirterek, KOBİ lere ihtiyaç duyulduğunu ve önemli fırsatlar sunulduğunu anlattı. Mehmet Gün, Rusya da çok fazla iş ve yatırım fırsatı olduğunu ifade ederek, Özellikle KOBİ ler için önemli fırsatlar var. Rusya da büyük şirket ve tüketici var. Arada küçük ve orta ölçekli işletmeler yok. Bu tür ihtiyaca cevap verecek orta sınıf yok. Her ülkenin kendine özgü kuralları var. Ancak Rusya nın biraz daha kendine özgü, farklı kuralları bulunuyor. Bu nedenle de Rusya da iş yapmak isteyen işadamlarının bu kurallara uygun hareket etmesi gerekiyor. HĠNDĠSTAN DA TÜRKLERE 500 MĠLYAR DOLARLIK FIRSAT Hindistan ın Ticaret ve Sanayiden Sorumlu Devlet Bakanı Jyotiraditya Scindia, Hindistan a toplam 1 trilyon dolar yatırım yapılacak. Hindistan a yatırılacak bu paranın yüzde 50 sinin özel sektörden gelmesi gerekiyor dedi. Scindia, bunun Türk yatırımcılar için 500 milyar dolarlık bir fırsat olduğuna işaret etti. Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan ve ekonomisiyle küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Hindistan, Türk yatırımcıları çağırıyor. Hindistan ın Ticaret ve Sanayiden Sorumlu Devlet Bakanı Jyotiraditya Scindia, Hindistan da toplam 1 trilyon dolar yatırım yapılacağını belirtti. Türk-Hindistan İş Konseyi tarafından 3 Şubat ta Türkiye-Hindistan: Öngörüler ve BEYSAD 4
Engeller konulu toplantı Levent teki TOBB Plaza da düzenlendi. Toplantıda konuşan Scindia, bu organizasyonun iki ülke arasındaki ilişkileri somut bir ortama taşıdığını belirtti. Türkiye nin yabancısı olmadığını, ilk kez 17 yaşındayken 1988 yılında babasıyla geldiğini ifade eden Scindia, Sonra da ziyaretler yaptım. Hep hayran kaldım dedi. Türkiye ile Hindistan arasındaki ekonomik bağlantının sürdürülebilir olduğuna inanmadığını, bunun kurulması gerektiğini belirten Bakan Scindia, iki ülke arasındaki bağlantının çok derinlere gittiğini, her iki ülkede de aynı tür yemeklerin pişirildiğini, aynı isimlerin kullanıldığını ve birçok ortak nokta olduğunu kaydetti. Scindia, Türkiye nin bölgesinde politik açıdan merkezi konumu bulunduğunu, ekonomik açıdan bir köprü görevi gördüğünü ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Avrupa, Doğu Akdeniz ve Karadeniz de etkileyici bir rol oynuyorsunuz. Napolyon un dediği gibi Eğer dünya tek bir devlet olabilseydi, İstanbul başkent olurdu: Türkiye aslında Avrupa nın ekonomik orta kapısı. Türkiye nin stratejik ortaklığı çeşitli yönlerden ele alınmalı. 4 saatlik bir uçuşla İstanbul dan 17 ülkeye erişebiliyorsunuz ve 1,5 milyar insana ulaşabiliyorsunuz. Ben diyorum ki 6 saat uçun, tek bir ülkeye gidin, bir anda 1,2 milyar insanla temas kurun. Büyüklerimizin geliştirdiği tarihi bağlantılara erişmek için çok şey yapmalıyız. Bütünsel bir ortaklık kurulmalı. Geçmişi değiştiremeyiz, ama gelecek kuşaklara parlak bir yol hazırlamamız lazım. Gelecek kuşaklara zengin bir miras bırakmak için dünyaya önderlik yapacak iki ülke arasında bunu kurmalıyız. Başbakanlık Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı Başkan Yardımcısı Hüseyin Aslan da, yabancı şirketlerin gelmesinin Türk ekonomisine duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu, Türkiye nin yabancı yatırımcılar için en cazip, 15. ülke haline geldiğini belirtti. AR-GE YE VERĠLEN DESTEKLER 50 MĠLYON TL YE ÇIKIYOR Torba Yasa teklifinin komisyondaki görüşmeleri sırasında muhalefetin önergesiyle Ar-Ge destekleri artırıldı. Komisyonda kabul edilen önergeyle Ar-Ge projelerinin desteklenmesi amacıyla ödeneği bulunan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin tümü tarafından yapılan ödemelerin toplamı için sınır, her takvim yılı için 10 milyon liradan 50 milyon liraya çıkarıldı. Yasa teklifinde 30 milyon lira olarak öngörülen Ar-Ge destekleri Muhalefetin önergesiyle 50 milyon liraya çıkarıldı. Plan Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri sırasında CHP ve MHP nin ortak önergesi, komisyondaki AK Partili milletvekillerinin sayısı yetmeyince, iktidardan AK Parti Konya Milletvekili Hasan Angı nın da muhalefetin önergesine destek vermesiyle 50 milyon lira olarak kabul edildi. TÜM SEKTÖRLERĠN REKABET FOTOĞRAFI ÇEKĠLECEK Rekabet Kurumu, sağlık, eğitim, ulaştırma, enerji, kamu ihalelerinin aralarında yer aldığı, ekonominin bütün sektörlerinin rekabet açısından mercek altına alındığı Rekabet Raporu yayımlayacak. Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı yaptığı açıklamada, Rekabet Kurumu nun ilk yıllarında bazı sektörlerden daha çok şikayet gelirken, bugünkü aşamada, aynı sektörlerden nispeten az şikayetle muhatap olduklarını belirtti. Kaldırımcı, kurumun 4054 Rekabet Kanunu na aykırı davranan şirketlere verdiği cezaların ve aldığı kararların bazı sektörlerde rekabet duyarlılığının oluşmasına neden olduğuna dikkati çekti. Rekabet Kurumu nun yeni dönemde ekonominin arka sokakları denilen, fazla göz önünde bulunmayan kamuoyunun da fazla dikkati çekmeyen alanları belirleyerek bunları rekabet açısından değerlendireceklerini bildirdi ve: 2011 yılı sonu itibariyle, rekabeti açısından Türk ekonomisinin mevcut durumuna ilişkin toplu değerlendirme raporu hazırlayacağız ve kamuoyuyla paylaşacağız 2011 yılı için bütün BEYSAD 5
dairelerimiz ekonominin ulaşabildiği bütün alanlarına dönük rekabetçi tespit yapmaya çalışacaklar. Yılsonu itibariyle veya 2012 başı itibariyle kamuoyuyla paylaşacağız. dedi. Kaldırımcı, bundan sonra da her yıl raporu yayımlamayı hedeflediklerini söyledi. Tespitlerinin, gözlemlerinin ve önerilerinin bu raporlar içinde bulunulacağına işaret eden Kaldırımcı, raporu kamuoyuyla paylaşacaklarını, politik, bürokratik çevrelere göndereceklerini sivil toplum kuruluşları, teşebbüs birliklerinin de bundan haberdar edileceğini kaydetti. YENĠ TĠCARET KANUNU ġġrketlere EK MALĠYET GETĠRECEK Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) üyesi ve Kurumsal Yönetim Danışmanı Selda Ergökçen, Yeni Türk Ticaret Kanunu nun, şirketlere hukuki, mali ve kurumsal danışmanlık açısından en az 20 bin eurodan başlayarak, milyon euroları bulan zorunlu maliyetler getireceğini, açıkladı. Yeni Türk Ticaret Kanunu nu değerlendiren Ergökçen, kanunun kurumsal yönetim ilkeleriyle birçok yönden uyumlu olduğunu söyledi. Ergökçen, ayrıca Yönetim Kurullarına ve yöneticilerine yüklediği ciddi yaptırımlar ile şirketlere yeni düzen ve disiplin getireceğine dikkat çekti. DIġ TĠCARET AÇIĞINDA KÖTÜ SĠNYAL Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2011 yılı Ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre Türkiye nin ihracatının yüzde 22.1, ithalatının ise yüzde 44.3 oranında artış gösterdiğini bildirdi. Dış ticaret açığı ise söz konusu dönemde yüzde 89.4 artışla 7 milyar 312 milyon dolara ulaştı. TÜİK ve Gümrük Müsteşarlığı işbirliği ile oluşturulan 2011 Ocak ayına ilişkin, geçici dış ticaret verileri açıklandı. Buna göre, bu yılın Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 22.1 oranında artarak 9 milyar 561 milyon dolar, ithalat ise yüzde 44.3 artarak 6 milyar 873 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde dış ticaret açığı yüzde 89.4 artışla, 3 milyar 860 milyon dolardan 7 milyar 312 milyon dolara yükseldi. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre, 2011 yılı Ocak ayında, 2010 yılı Ocak ayına göre ihracat yüzde 22.1 artarken, ithalat yüzde 38.6 artış gösterdi. 2010 yılı Ocak ayında yüzde 67 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı 2011 yılı Ocak ayında yüzde 56.7 ye geriledi. Geçen yıl Ocak ayında 7 milyar 831 milyon dolarlık ihracat, 11 milyar 691 milyon dolarlık ithalat yapılmıştı. Söz konusu ayda ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 67 olmuştu. İthalatın yüzde 70 ten fazlasını oluşturan ara malı, bu yılın ocak ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42.8 artışla 12 milyar 505 milyon 927 bin dolar oldu. TÜİK in 2011 yılı ocak ayı dış ticaret verilerine göre, bu yılın ocak ayında sermaye (yatırım) malları ithalatı yüzde 45.1 artışla, 2 milyar 265 milyon 252 bin dolara çıktı. Tüketim malları ithalatı yüzde 47.5 artarak, 2 milyar 870 bin dolara yükseldi. Ocak ayında en yüksek ithalat içinde petrolün de bulunduğu mineral yakıtlar ve yağlar (3.7 milyar dolar) faslında görüldü. Bunu 1 milyar 614 milyon dolar ile kazan, makine ve cihazlar, aletler ve bunların aksamları izledi. OSB LERDE TAHSĠSĠ YAPILMAMIġ PARSELLER YATIRIMCIYA VERĠLECEK OSB Kanunu na eklenen geçici bir madde ile il ve ilçelerin sosyo ekonomik durumları dikkate alınarak OSB lerdeki tahsis edilmemiş olan parseller organize sanayi bölgelerinin yetkili organlarının karar alması halinde en az 10 kişilik istihdam öngören yatırımcılara kısmen veya tamamen bedelsiz olarak tahsis edilecek. Geçtiğimiz hafta Meclis Plan Bütçe Komisyonu nda görüşmelerine başlanan Torba Yasa teklifine önergelerle çok sayıda madde eklendi. Komisyonda kabul edilen önerge ile OSB lerde tahsisi yapılmamış 16 bin 500 adet parselin daha yatırımcıya tahsisinin önü açıldı. OSB lerde tahsis edilmemiş parseller, 10 kişilik istihdam şartını yerine getirmek koşuluyla yatırımcıya kısmen veya tamamen bedelsiz olarak tahsis edilecek. BEYSAD 6
Islah organize sanayi bölgeleri oluģturulacak Komisyonda kabul edilen diğer bir önergeyle de organize sanayi bölgeleri dışında yer alan sanayi tesislerinin OSB olarak örgütlenmesinin yolu açıldı. Torba Yasa teklifinin görüşmeleri sırasında yasa teklifine eklenen yeni bir madde ile Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu na Islah Organize Sanayi Bölgeleri başlığı ile geçici bir madde eklendi. Kabul edilen önergeye göre OSB Kanunu nun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili idareler tarafından yapılan imar planları ile sanayiye açılmış olan alanlarda kurulu tesisler bir yıl içerisinde başvurmaları ve başvurularının valilikçe uygun görülmesi halinde bu alanlar OSB olarak değerlendirilecek. GÜMRÜK BORCUNA SON TARĠH 2 MAYIS Gümrük idarelerince takip edilen vergi, para cezası, faiz ve gecikme zammının yeniden yapılandırılması için 2 Mayıs a kadar ilgili gümrük idarelerine başvurulacak. Gümrük Müsteşarlığı nın Resmi Gazete nin dünkü sayısında yayımlanan Gümrük Genel Tebliği ne göre, 31 Aralık 2010 dan önce gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince takip edilen amme alacaklarından 25 Şubat 20117de kesinleşen amme alacaklarına ilişkin olarak vadesi geldiği halde ödenmemiş olan veya ödeme süresi henüz geçmeyen gümrük vergisi aslının tamamı yapılandırılacak. Borç, TEFE/ÜFE aylık değişim oranı esas alınarak güncellenecek, borca ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı ile vergi aslına bağlı kesilen idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilecek. Başvuru süresi sonuna kadar ihracat taahhüt hesabı müeyyideli kapatılan Dahilde İşleme İzin Belgeli kamu alacakları da bu kapsamda değerlendirilecek. INOKSAN ENDÜSTRĠYEL MUTFAKLA ZĠRVEYE ÇIKTI Gentlemen Dergisi ne konuşan Vehbi Varlık, küçük bir atölyeden İnoksan şirketinin doğuşunu anlattı. Anadolu dan önce Türkiye ye, ardından dünyaya yayılmış bir şirket İnoksan. Gentleman dergisi, Mart sayısında Vehbi Varlık ile dün, bugün ve gelecek üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Kosova dan Türkiye ye göçen bir ailenin oğlu Vehbi Varlık. Doğduğu toprakları arkasında bırakan aile her şeye sıfırdan başlamış Türkiye ye gelince. Vehbi Varlık ise ailenin kaderini değiştiren kişi. Herkesin ümitlerini bağladığı, okuyup geri dönmesini heyecanla beklediği çocuk olmuş. Gerçekten ısrarcı kişiliğiyle talihini döndürüp bugün endüstriyel mutfak alanında zirveye oturmuş bir şirketin sahibi Vehbi bey. Onun hikayesi Anadolu dan dünyaya yayılma öyküsü Vehbi Varlık 1951 doğumlu. Kosova Gilan da doğmuş. Gilan o zaman küçük bir kasabaymış. O günleri şöyle anlatıyor Varlık: Gilan, akrabalarımızın çok yoğun olduğu bir yerdi. O zamanlar hali vakti yerinde bir aileyiz. Ama baskı koşullarında, ellerinde bir bavul, gece kaçan bir aile. Özgürlüğü seçip varını yoğunu her şeyini bırakmış bir tek bavul beş çocuk, anne, baba, babaanne sekiz nüfus buralara gelip bir göz odada yıllarca yaşadığımız bir yolculuktu bizim yolculuğumuz. İyi ki öyle yapmışlar. Önceleri hep üzülürdüm niye geldiniz derdim. O kadar anlatıyorlar evler, arsalar. Yaşadığımız yeri hatırlıyorum çok büyük bahçeli, dev kapıları olan bir yer. Bir tarafta ağıllar, kümesler, meyve bahçeleri. Verandalı odalar. Sonra bir odada bu kadar nüfus. Çocuklar hep çalışıyordu. Göçmenlerin kaderi o. Çalışıp bir havuz yapıp yaşamak. Gece okudu, gündüz çalıģtı Aile 1957 de Türkiye ye gelmiş ve Bursa ya yerleşmiş. Vehbi Varlık, Bursa da ilk, orta ve lise tahsilini tamamlamış. Üniversite için Yıldız Teknik Üniversitesi nde gece makine mühendisliği tahsili yaparken gündüz çeşitli işlerde çalışmış. İnter Gaz Mutfak Sanayi nde teknik ressam olarak işe başlamış. 1977 yılına kadar çeşitli kademelerde çalışmış. 1977 de okul sonrasında kendi memleketinde Anadolu da ilk defa mutfak sanayi işine başlama isteğiyle yola çıkmış. Bursa da sıfıra yakın imkanlarla küçük bodrum bir atölyede bizzat üretim yaparak işe başlamış. Varlık a sermayeniz var mıydı diye soruyoruz. Aslında sermaye bulacağımı umarak Bursa ya gelmiştim. Yakınlarımın hep vaatleri BEYSAD 7
vardı sen gel dükkan senin derlerdi ama gelince hepsinin bir mazereti çıktı. Benim için şok oldu ama artık gemileri yakmıştık diyor. Destek çıkılmaması nedeniyle zorluklar yaşasa da, yolundan dönmemiş. Yaşadığı zorluklardan şöyle örnek veriyor: O zamanlar lokanta işleri yapıyorduk. Kuzine dediğimiz ürün ve yemeği teşhir edip sattığımız bölüm. O yıllarda Yalova yolunda bodrum kat bir atölyedeyiz. Ürünlerimizi asfalta çıkarıyorduk. Vitrinimiz orasıydı. Gelip geçen otobüstekiler görsünler diye. Biri indi sonunda yaşlı bir amca, bize sipariş verdi. Bereketiyle geldi diyelim. Bizi çok motive etmişti. Bekle bekle bekle, artık pil bitmiş, umutlar tükenmiş bir dönemdesiniz. Gece gündüz dolaşıyoruz, her yere broşür kart veriyoruz. Patatesin kabuğunu israf etmeden soyan makine Şirket başlangıcından bugüne pek çok ilke imza atmış. Mesela, dünyada üretilmeyen, insan sağlığına zarar vermeyen, yanmış gazları etten uzaklaştıran, kanserojen etkisi olmayan döner ocakları bunlardan biri. Patatesin kabuğunu israf etmeden soyan makine bir diğeri. Yeni İnoksan tarafından Türkiye de ilk defa büyük pasta, börek fırınları üretip geliştirilmiş. Şirket, en son fırınıyla da sektörde bir ilke imza atmış. Bursa da kurulan şirket, hep bu şehirde kalmış. Pek çok şirketin yaptığı gibi İstanbul u merkez olarak seçmemiş. Vehbi Varlık, bunun yanlışlarından biri olduğunu düşünüyor ve O da içimizdeki yaralardan biridir. Bu işin yeri orasıydı. Ama işte aile burada. Toprak çekiyor derler ya. Biz de oraya gittik memlekete geri geldik. Beni burada bekliyorlardı. Beklenen kişiydim. Okuyacak gelecek filan. O duygular çekiyor belki o yıllarda. Ama bugünkü aklım olsaydı tabii İstanbul olurdu. Oradan Türkiye ye bakmak lazım. O eksikliğimizi biz İstanbul bölge müdürlüğü açarak, oradaki ekibi güçlü tutarak telafi etmeye çalıştık diyor. BEYSAD 8