Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım. Dosya Selami Merdin Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç Prof. Dr. Mehmet Çalışkan Prof. Dr. Hasan Heperkan



Benzer belgeler
KONUTLARDA VE SANAYİDE ISI YALITIMI İLE ENERJİ TASARRUFU - SU YALITIMI EĞİTİMİ VE GAP ÇALIŞTAYI

Binalarda Enerji Verimliliği Konusundaki Yönetmelikler (BEP) ve BEP Yönetmeliği Kapsamında Yetkilendirme ve Denetleme

Daha İyi Bir Gelecek İçin Enerji Verimliliği

1. ULUSLARARASI ÇELİK ZİRVESİ SUNUMU

TÜRKİYEDEKİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATI. Ekim İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Fen İşleri Daire Başkanlığı. Şehir Aydınlatma ve Enerji Müdürlüğü

Tesisatlarda Enerji Verimliliği & Isı Yalıtımı

Küresel Isınma ile Mücadelede Kentlerin Rolü: Ulaşım ve Yapı Sektöründen Uluslararası Örnekler 12 Eylül 2014

Enerji Verimliliği ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB)

BİNALARDA ENERJİ. HAZIRLAYAN: IĞDIR İL BAYINDIRLIK ve İSKAN MÜDÜRLÜĞÜ

Yılda 12 milyar dolar tasarruf imkânımız var

Bina Sektörü. Teknik Uzmanlar Dr. Özge Yılmaz Emre Yöntem ve Duygu Başoğlu

ÇEVRE DOSTU BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE ÖRNEK UYGULAMALAR Seda YÖNTEM / EKODENGE A.Ş.

BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSI YÖNETMELİĞİ UYGULAMALARI VE SONUÇLARI

Daha Yaşanabilir, Sağlıklı, Sürdürülebilir Kentler için Binalarda Enerji Verimliliği. Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü

TÜRKĠYE DE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ

DENEYİM. Yenilik, Tekfen deneyimi ile birleşiyor.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

ENERJİ VERİMLİLİĞİ İMRAN KILIÇ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ FİZİK BÖLÜMÜ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Binaların Enerji Etkinliğinin Teşviki Erzurum İlinde Uygulama Projesi

TÜRKİYE DE YEŞİL BİNA KAVRAMI ÖRNEK : GAZİANTEP EKOLOJİK BİNA

TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ. Binalarda Enerji Verimliliği

AR& GE BÜLTEN. Bir Zırh = Yalıtım

ENERJİ VERİMLİLİĞİ KANUNU KAPSAMINDA BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI TARAFINDAN YAYINLANAN YÖNETMELİKLER

yeni türkiye yeni esenler Esenler, Emlak Konut la yepyeni bir görünüme kavuşuyor. Kentsel dönüşümün en güzel örneklerinden biri; Esenler Emlak

MLİLİĞİİĞİ Bina Enerji Kimlik Belgesi- EKB

Yapex 2014 Yapı ve Restorasyon Fuarı Sonuç Raporu..

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASINDAKİ MEVCUT DAR BOĞAZLAR

Enerji Verimliği 2. A. Naci IŞIKLI EYODER (Yönetim Kurulu Murahhas Üye)

Konfor Tasarımı Gürültü Kontrolu Yangın Güvenliği

EĞİTİM PROGRAMI ÇERÇEVESİ BİRİNCİ EĞİTİM MODÜLÜ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE ENERJİ İZLEME SİSTEMLERİ

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

En Ucuz Enerji, Tasarruf Edilen Ve Verimli Kullanılan Enerjidir.

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

teskon 2011 de buluşmak üzere SUNUŞ

BSBEEP Karadeniz Havzası Binalarda Enerji Verimliliği Planı. Faaliyet GA1.3

KAMU BİNALARINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ETÜDLERİ YAPILMASI EKB ÇIKARTILMASI (OCAK 2015)

Binalarda Enerji Performansı

SERBEST BÖLGELER, YURTDIŞI YATIRIM VE HİZMETLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Kalorifer Tesisatı Proje Hazırlama Esasları. Niğde Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

AB Müzakere Süreçlerinde Tesisat Mühendisliğinin Durumu

Davetkar Atıf YAPI - HİZMET BİNASI - KAYSERİ

Murat BAYRAM Mak.Yük.Müh.- Şb.Müd.V. B.İ.B. Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Binalarda Enerji Verimliliği Şube Müdürlüğü.

BİNALARDA ENERJİ KİMLİK BELGESİ (EKB)NEDİR?

BİNA ENERJİ PERFORMANSI VE BÜTÜNLEŞİK BİNA TASARIM YAKLAŞIMI

ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE CAM

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesi hususunda yetkilendirilmiş bir kuruluş olan OLUŞUM PROJE, yeni ve mevcut

SULTANBEYLİ NİN YENİ CAZİBE MERKEZİYLE TANIŞMAYA, HAYATINIZI DAHA KONFORLU YAPMAYA, HAYALLERİNİZİ YAŞAMAYA HAZIR MISINIZ?

ENERJİ KANUNU. İ.Yenal CEYLAN Makina Mühendisi. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü

YAPI MALZEMELERİ VE GÜVENLİ ÜRÜN KAVRAMI. Dr.İnş.Müh.Nuran DANIŞMAN

Konya Sanayi Odası. Ocak Enis Behar Form Temiz Enerji twitter/enisbehar

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

Yazılım ÖzEllİKlERİ: Konut Yükleri. Ofis Yükleri. Yangın Direnci. u Robust standartları detayları

İZOCAM TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ. 30 Haziran 2015 itibarı ile Operasyonel Bilgiler

MLİLİĞİİĞİ ISI YALITIMI-ENERJ

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

Gelişmiş olan ülkelere göre Türkiye de kişi başına tüketilen enerji miktarı 1/3 oranında olmasına karşın, ısınma için sarf ettiğimiz enerji 2 kat

LEED Yeşil Bina Sertifikasyonu ve Yeşil Bina Tasarım / İnşaat Süreci

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖN ETÜDÜ

YILDIZ ENERJİ EVİ. Yıldız Enerji Evi

BATIKENT, TAM ISI YALITIMLI KONUTTA İŞLETME DÖNEMİ SONUÇLARI

İlgili idareler, sorumluluğun takip, tespit ve gereğinin yerine getirilmesi hususunda görevli ve yetkilidir.

Üzerinde yaşadığımız Dünya da tüm maddeler katı, sıvı ve gaz halde bulunur. Daha önce öğrendiğimiz gibi bu maddeler hangi halde bulunursa bulunsun,

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:

Sultanbeylİ merkezde prestijli bir home ofis projesi

Tesis Bilgileri Üretim tesislerimize ait mevcut kapasitelerimiz aşağıdaki tabloda belirtilmektedir. Tesis Toplam Alan Kapalı Alan Kapasite

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN BAKANLIĞI VE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ. Sefer AKKAYA. Genel Müdür Yapı ĠĢleri Genel Müdürlüğü

500+ Proje. Bulundukları sektörde öncü olan firmaları bünyemize katmaya devam ediyoruz. AMACIMIZ AYDINLATLAK MECİDİYEKÖY MEYDAN TÜNELİ

UYGULAMA VE SATIŞ BAYİİ

Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansmanı Programı DESIGNED BY SUPPORTED BY IMPLEMENTED BY

Binalarda Enerji Kimlik Belgesi.

YAPI MALZEMELERİ 04-07

Akıllı ve Çevreci Hastane Yatırımları

ÇATI MANTOLAMA SİSTEMLERİ

YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Yapı; Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina.

Endüstriyel Uygulamalarda Enerji Verimliliği ve Kompanzasyon Çözümleri. Yiğit Özşahin

Emlak Konut Başakşehir Evleri Projesi Satış Ofisi: Atatürk Mahallesi Çitlenbik Caddesi No:4 Ataşehir - İstanbul F:

Firmamız mühendislik hizmet sektöründe kurulduğu 1998 yılından bugüne 16 yılı aşkın sürede faaliyette bulunmaktadır.

ISI SU SES YANGIN YALITIMI ÜRETİCİLERİ, SATICI VE UYGULAYICILARI

Kalorifer Tesisatı Proje Hazırlama Esasları. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Doç. Dr.

yalıtımı sağlama alın... /akggazbeton

Onur Enerji - Onur Günduru / BRICKER / 2015 EVF

Binalarda enerji performansı yönetmeliği ve süreçleri

Körfez Mah. Ankara Karayolu Cd. No.119 Birleşim İş Mrk. K.3 D. 306 İzmit, KOCAELİ T. T. M. W.

Onur Enerji - Onur Günduru / BRICKER / 2015 EVF

Geleceğinize Açılan Kapı

Aluminyum Sektöründe Enerji Yönetimi

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

ULUSAL ENERJİ VERİMLİLİĞİ EYLEM PLANI (Bina Sektörüne Yönelik Eylemler)

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

AirMini Serisi kw Isı Pompası Sistemleri

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

Transkript:

Nisan Mayıs Haziran 2015 Dosya Selami Merdin Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç Prof. Dr. Mehmet Çalışkan Prof. Dr. Hasan Heperkan Haberler İzocam EPD Belgesi nin sahibi oldu Kişisel Gelişim Neyi, nasıl söylediğimiz sözlerimiz kadar önemli Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım 06 08 12 14 Selami Merdin: Sağlıklı, güvenli, enerji verimli ve konforlu bir yapılaşma için çalışmalarımızı heyecanla yürütüyoruz Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç: Yalıtım doğru yapıldığında kazanç, yanlış yapıldığında büyük kayıp Prof. Dr. Mehmet Çalışkan: Maliyet kaygılarıyla ses yalıtımı gözardı edilebiliyor Prof. Dr. Hasan Heperkan: Gerekli denetimlerin yapılması durumunda sağlanacak yarar büyük 04 Haberler İzocam çalışanlarıyla 50. yılını kutladı İzocam Kullananlar 25 İzocam Manto Taşyünü çok tercih ettiğimiz bir ürün 28 38 Sokak Röportajı Ev satın alırken/ kiralarken yalıtım ne kadar önem taşıyor? Kişisel Gelişim Etkili iletişim: Neyi, nasıl söylediğimiz sözlerimiz kadar önemli İZOCAM Diyalog İzocam Yayın Organı Yayın türü: Yerel, süreli, üç aylık dergi İzocam Adına İmtiyaz Sahibi: A. Nu ri Bu lut Yayın Sorumlusu: Hakan Kiraz Yayın Kurulu: Fa tih Ök tem, Hakan Kiraz, Sezen Burcu Ertek Danışman: Dr. Kemal Gani Bayraktar Editör: Melda Bağdatlı Grafik Tasarım: Kadir Kaymakçı Yazışma Adresi: İzocam Ticaret ve Sanayi A.Ş. Altayçeşme Mah. Öz Sok. No: 19 Kat: 3-5-6, 34843 Maltepe / İstanbul Tel: (0216) 440 40 50 Faks: (0216) 440 40 70 E-posta: kurumsaliletisim@izocam.com.tr İnternet: www.izocam.com.tr Sosyal Medya: facebook.com/izocam twitter.com/izocamofficial Yapım: Konak Medya Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi 3. Blok No: 10 K: 5 D: 54 Gayrettepe / İstanbul Tel: (0212) 216 97 00 www.konakmedya.com Renk Ayrımı ve Baskı: Özgün Ofset - Aytekin Sok. Yeşilce Mah. No: 21 34418 4. Le vent / İs tan bul Tel: (0212) 280 00 09 Faks: (0212) 264 74 33 2

Başlarken Kentsel dönüşüm doğru yalıtım uygulamaları ile amacına ulaşabilir Doğal afetlere karşı güvenli yapılaşma hedefiyle başlatılan ve mevcut riskli yapıların dönüşümüyle birlikte nitelikli yaşam alanları oluşturmayı hedefleyen kentsel dönüşüm hamlesi, Türkiye nin tamamını içine alan ve toplumun tüm kesimini etkileyen bir süreç. Ancak hedefi ne olursa olsun, doğru yalıtım uygulamalarını içermediği sürece, kentsel dönüşüm çalışmaları ne yazık ki istenen amaca ulaşmakta yetersiz kalacaktır. Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım konusuna fikirleri ve bilgileriyle katkı yapan Sayın Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Prof. Dr. Mehmet Çalışkan ve Prof. Dr. Hasan Heperkan a; konuya dair çalışmalarını bizimle paylaşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür Vekili Sayın Selami Merdin e teşekkür ediyoruz. Paylaşımlarının konuyla ilgili genel bir değerlendirme yapabilmek adına faydalı olacağına inanıyoruz. İzocam olarak yalıtımı ilgilendiren ve içeren her konuya olduğu gibi kentsel dönüşüm çalışmalarına da hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bu nedenle yeni sayımızda, özellikle yaz aylarında hızlanan kentsel dönüşüm çalışmalarına yalıtım çerçevesinden göz atmak istedik. Yalıtım ve kentsel dönüşüm konularına eğilen akademisyenlerin ve kamuyu yönlendiren resmi makamların yanında, nitelikli konut projelerine imza atan Soyak Yapı, Büyükhanlı Kardeşler ve Teknik Yapı firmalarına da İzocam Kullananlar sayfalarımızda yer verdik. İzocam ın 50. yıldönümünü münasebetiyle Mart ayında gerçekleştirdiğimiz 50. Yıl Gala Gecemizin ardından kutlamalarımıza devam ettik. 39. İstanbul Yapı Fuarı nda yer alan standımızda bu kez müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla birlikte ellinci yılımızı kutladık. Ardından 6 Haziran da Mersin Mereda Center da ve 12 Haziran da İstanbul Crowne Plaza Asai de çalışanlarımız için Gala Gece leri düzenledik. Her iki Gala Gecesi nde Kıdem Ödülleri ve Genel Müdür Özel Ödülleri emeği geçen çalışanlarımıza takdim edildi. Bizleri heyecanlandıran bir diğer konu da Yalıtım Yarışması oldu. Bu yıl on beşincisini düzenlediğimiz Yalıtım Yarışması nın uluslararası aşamasında, ülkemizi Kazakistan daki finalde temsil eden ODTÜ öğrencileri Birinci Jüri Özel Ödülü nü kazandı. Kendilerini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Diyalog un yeni sayısını keyifle okuyacağınızı umuyoruz. Sevgi ve Saygılarımla, İzocam olarak yalıtımı ilgilendiren ve içeren her konuya olduğu gibi kentsel dönüşüm çalışmalarına da hassasiyetle yaklaşıyoruz. Bu nedenle yeni sayımızda, özellikle yaz aylarında hızlanan kentsel dönüşüm çalışmalarına yalıtım çerçevesinden göz atmak istedik. A. Nuri Bulut Genel Müdür 3

Haberler İzocam çalışanlarıyla 50. yılını kutladı İzocam, her yıl gerçekleştirdiği Çalışan Gecesi ni bu kez 50. yılı için gerçekleştirdi. İstanbul ve Mersin de olmak üzere iki farklı kutlama gecesinde İzocam çalışanları stres attı. İzocam da farklı pozisyonlarda çalışanlar, Kıdem Ödülleri ve Genel Müdür Özel Ödülleri ni İzocam üst düzey yöneticilerinin elinden aldılar. Türkiye de yalıtım sektörüne 50 yıldır yön veren İzocam, bu özel yılını çalışanlarıyla da kutlamayı ihmal etmedi. 50. yıl kutlamaları 6 Haziran da Mersin Mereda Center da ve 12 Haziran da İstanbul Crowne Plaza Asai de düzenlenen Çalışan Gala Gecesi ile devam etti. Her iki Gala Gecesi nde de Kıdem Ödülleri ve Genel Müdür Özel Ödülleri sahiplerine takdim edildi. Sunuculuğunu Pınar Esen in üstlendiği Gala Gecesi nde 50. yıl İzocam filmi izlendi ve İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut bir konuşma yaptı. Bulut konuşmasına; Kurulduğumuz günden bugüne kadar yalıtım sektörünün yeniliklerini ülkemize sunan ilk şirket olduk. Bu bağlamda, 50 yılda 200 milyon ton petrol eşdeğeri enerji tasarrufu, diğer bir deyişle 110 milyar dolar değerinde enerji tasarrufu ve en önemlisi bu tasarrufla 650 milyon ton karbondioksitin atmosfere salımını önledik. Elbette ki bu başarıların ardında tüm İzocam ailesinin ilkeli, düzenli ve özverili çalışması yatıyor. Her yıl 730 çalışanımıza istihdam sağlıyoruz. Bizler için çok kıymetli olan çalışma arkadaşlarımızın sağlığına ve güvenliğine önem veriyor; bu konuyu çalışma ilkelerimizin öncelikleri arasına alıyoruz. Bu vesileyle, Altın yıl olarak anılan 50. yılımızı kutlarken, şirketimize emeği geçmiş, değer katmış tüm çalışanlarımızı saygı ve sevgiyle anıyor, teşekkürlerimi sunuyorum dedi. İstanbul daki Çalışan Gala Gecesi öncesinde bir kokteyl düzenlendi. Kokteylde en çok ilgiyi, 1965 ten bu yana İzocam da çalışmış herkesin isminin yer aldığı Çalışan Saygı Panosu gördü. Kokteyl sonunda İzocam aile fotoğrafı çektirildi. Gala Gecesi, Turgay Telli ve orkestrasının performansıyla devam etti. Orkestra İzocam ailesine, yerli ve yabancı repertuarıyla romantizm ile neşenin harmanlandığı bir gece yaşatırken çalışanlar da doyasıya eğlendi. 50. yıl pastasının İzocam yöneticileriyle birlikte kesilmesinin ardından sahne alan ünlü oryantal Didem Kınalı etkileyici dansıyla Gala Gecesi misafirlerini büyüledi. 4

Aklın Yolu Yapı Fuarı ndan Geçti Ülkemizdeki yalıtım bilincinin oluşturulup, geliştirilmesine yönelik ilkleri hayata geçiren İzocam, sektördeki 50. yılını bir kez de Yapı Fuarı nda kutladı. TÜYAP Beylikdüzü nde gerçekleştirilen 38. Yapı Fuarı nda İzocam, 50. yılına özgü tasarlanan standıyla ve Aklın Yolu ödüllü interaktif oyunuyla yer aldı. 21 25 Nisan tarihleri arasında Beylikdüzü Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi nde düzenlenen Yapı Fuarı nda İzocam, 50 yıllık geçmişini vurguladı. Fuar boyunca uzman mimar ve mühendislerden oluşan kadrosuyla ziyaretçilerini ağırlayan İzocam, kuruluşundan bugüne bünyesinde çalışmış herkesin isminin olduğu bir saygı duvarına da standında yer verdi. 50 yıldır aklın yolundan gidenler kazanıyor! konsepti ile geliştirilen İzocam, Aklın Yolu ödüllü interaktif oyunu da fuar boyunca İzocam ın standında yer aldı. İzocam, Aklın Yolu oyununu oynayanların puanları saat başı değerlendirildi ve her saat en yüksek puanı alan oyuncu bir powerbank (taşınabilir şarj cihazı) sahibi oldu. Yapı Fuarı boyunca devam eden yarışmada 37,756 puanla en yüksek puanı alan Fatih Defterli ise fuarın birincisi olarak ipad Air 2 kazandı. 5

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Sağlıklı, güvenli, enerji verimli ve konforlu bir yapılaşma için çalışmalarımızı heyecanla yürütüyoruz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü nün kentsel dönüşüm çerçevesinde ele aldığı yalıtıma yönelik çalışmalar hakkında, Mesleki Hizmetler Genel Müdür Vekili Selami Merdin ile sohbet ettik. Enerji ihtiyacı gün geçtikçe ülkemiz için daha önemli hale geliyor. Enerji tüketimimizin %72 si ithalata dayalı olup, ülkemizdeki enerji tüketiminin %37 si binalarda kullanılıyor. Bu enerji tüketiminin %80 i ise ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketiliyor. Doğru yapılan ısı yalıtımı uygulamaları ile %50 ye varan tasarruf sağlamak mümkün. Bu da enerji tüketiminde %15 oranında tasarruf sağlayabileceğimiz anlamına geliyor. Bu oranın ekonomik büyüklüğü ise yıllık yaklaşık 10 milyar dolar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü olarak sağlıklı, güvenli, yaşanabilir ve sürdürülebilir yapılar inşa etmek için yapısal önlemler almaya devam ederken, enerji verimliliği konusunu bu saydığımız nedenlerden ötürü önemsiyoruz. Bu çerçevede Genel Müdürlüğümüzün görevleri arasında yer alan imar mevzuatı çerçevesinde projelendirme ve yapılaşmaya ilişkin usul, esas ve standartları belirlemeye yönelik çalışmalarımız son bir yıllık süreçte ivme kazandı. Yapılaşmaya ilişkin olarak yürürlükte olan ve sürdürdüğümüz çalışmalarda, sağlıklı, güvenli, enerji verimli yapıların inşasını teminle sürdürülebilir bir yapılaşma sağlamaya çalışıyoruz. Bilindiği üzere, afetlere karşı güvenli yapılaşma hedefiyle başlatılan ve mevcut güvensiz yapıların dönüşümüyle birlikte nitelikli yaşam alanları oluşturmak hedefiyle bir kentsel dönüşüm hamlesi başlatıldı. Bu kapsamda gerek mevcut yapıların enerji verimli hale getirilmesi gerekse yeni yapılacakların üst seviyede enerji verimli inşa edilmesi için bir dizi çalışma yürütüyoruz. Genel Müdürlüğünüzün kentsel dönüşüm çalışmaları konusunda bizleri bilgilendirebilir misiniz? Yasal düzenlemelerimizin yanı sıra Dünya Kalkınma Bankası ve ülkemizde faaliyet gösteren bankalarla birlikte bir kısım finansman modellemeleri üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmalar sonucunda güvenli olan, ancak enerji verimliliği açısından zayıf mevcut binaların enerji verimli hale dönüştürülmesi için vatandaşlarımızı teşvik ediyoruz. Ayrıca, yeni yapılan yapıların üst düzey enerji verimli olarak inşa edilmesi durumunda inşaat maliyetinin belirli bir yüzdesi kadarının düşük faizle kredilendirilmesi modelleri üzerinde duruyoruz. Bu çalışmalarla birlikte, yalıtım uygulamalarının bir sistem olarak değerlendirilmesini sağlayacak yasal düzenlemelerde son aşamaya gelmiş olacağız. Böylece yalıtım malzemesi üreticilerinin, malzemenin dış cephe yalıtımında kullanılması halinde sistem bileşenlerini tanımlaması, sistem güvenliğini akredite laboratuvarlardan onaylatması ve sistem performansını piyasaya arz dokümanında uygulayıcıları ve son kullanıcıyı bilgilendirmek üzere sunması sağlanacak. Bu sayede gerçekleştirilecek olan nitelikli uygulamalarla etkin verimlilik sağlanmış olacak. Selami Merdin Kentsel dönüşüm çalışmalarında yalıtım çalışmaları yeterince yer bulabiliyor mu? Bu alandaki önemli adımlardan biri de binalarda ses ve su yalıtımına ilişkin teknik düzenlemeler olacak. Bilindiği üzere, su yalıtımı yapıların sürdürülebilirliği ve güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Binalarda su yalıtım uygulamalarına yönelik gelişmelerin ve mevcut uygulamaların tartışılması ile mevzuat altyapısının güçlendirilmesi amacıyla; Bakanlığımız ve sektör temsilcisi İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) işbirliğiyle Mayıs 2014 te gerçekleştirilen Su Yalıtımı Konferansı - Uygulamalar, Gelişmeler ve Mevzuat Geliştirme konulu etkinlik çok önemli bir başlangıç oldu. Su yalıtımı konusunda başlatılan çalışmanın ikinci aşaması olarak; Bakanlığımız ve sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen çalışma toplantılarında sektörün ihtiyaçlarının yanı sıra yapılacak teknik düzenlemeden etkilenecek tasarım firmaları, malzeme üreticileri, müteahhit ve yapı denetim firmalarının beklentileri ele alındı. Bu çalışmalar sonucunda hazırlanan taslak üzerinde son düzenlemeler yapılırken, bir taraftan da ihtiyaç duyulan bir kısım TSE 6

düzenlemelerinin hızlı bir şekilde sonuçlandırılması için ilgili kurum ve sektör temsilcileriyle birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz. Genel Müdürlüğümüzce başlatılan bir başka çalışma ile, günümüz şehir hayatında en büyük sorunlardan biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlenecek. Bu amaçla bir üniversiteyle işbirliğine gidildi. Hazırlanan taslak yönetmelik çok kısa süre içerisinde ilgili kurum ve kuruluşlar ile sektörün görüşlerine sunulacak. Bu düzenleme, binalardaki doğrudan veya dolaylı ses iletiminin ve gürültünün önlenmesi açısından, yapıların konumu ve tasarımını da içerecek şekilde yapılacak. Tesisattan kaynaklanan gürültü ve titreşimlerin kabul edilebilir seviyelere indirilmesinin yanı sıra, yapı elemanları vasıtasıyla iletilen seslerin miktarlarını azaltmak için duvar, döşeme, pencere gibi yapı elemanlarının taşıması gereken özellikler de belirlenecek. Binalarda ses yalıtımının sağlanabilmesi için artık binanın bulunduğu çevre dikkate alınacak, malzeme seçimi mekanın fonksiyonuna uygun olacak ve inşaat gürültüye karşı yeterli koruma sağlayabilecek şekilde yapılacak. Bakanlığımızın Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler hedefine ilerlerken, Genel Müdürlüğümüzce hazırlanan uygulama kılavuzları, yerel yönetim danışma masalarında görev alan teknik elemanlara yönelik düzenlenen eğitim programları ile vatandaşlarımızın ve uygulayıcıların bilinçlendirilmesini hedefliyoruz. Aynı zamanda sürdürülen düzenlemeler ve piyasa gözetim ve denetim faaliyetleriyle sağlıklı, güvenli, enerji verimli ve konforlu yapılaşmayı temin için heyecanla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Günümüz şehir hayatında en büyük sorunlardan biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlenecek. 7

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Yalıtım doğru yapıldığında kazanç, yanlış yapıldığında büyük kayıp Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç Diyalog dergisi için Türkiye nin mevcut yapı stoğunu yangın riski ve yangın yalıtımı açısından ele aldı; Yangın Yönetmeliği nin uygulanması ve denetlenmesindeki aksaklıkları ve kentsel dönüşüm çalışmalarında yangın yalıtımının yerini değerlendirdi. Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, yangın konusunda ilk çalışmalarına 1987 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi nde başladı. 1989-1994 yılları arasında İstanbul İtfaiye Müdürü olarak görev yapan Kılıç, bugün yangın ve yangın güvenliği konusunda Türkiye nin en tanınan ve güvenilen isimlerinden. Halen İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç; Türkiye de ilk Yangın Yönetmeliği nin çıkarılması konusundaki çalışmalarının yanı sıra ilk kurtarma ekibini oluşturma faaliyetlerine de öncü oldu. Birçok ulusal ve uluslararası kuruluşa üye olan Kılıç, Japonya da itfaiye söndürme ve kurtarma eğitimi görmüş, Almanya, İngiltere gibi ülkelerde yangın önlemleri konusunda eğitimlerde bulundu. Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı nın kurucusu ve Onursal Başkanı olan Kılıç ın, yangın güvenliği konusunda çok sayıda yayını bulunuyor. Öncelikle yangın yalıtımı nedir, kapsamını anlatabilir misiniz bizlere? Yangına karşı alınan önlemler pasif ve aktif olarak ayrılıyor. Yalıtım, pasif önlemler arasında yer alıyor. Çoğu zaman bir mekanda bir bölümden diğerine yangının geçişinin engellenmesi yangın yalıtımı olarak düşünülüyor. Şaftların ayrılması, katlar arası geçişlerin kapatılması, kablo geçişleri, boru ve kanal geçişleri, bunların çevresinin yalıtılması gibi. Bu detaylar da kuşkusuz çok önemli yangın geçişinin önlenmesi açısından. Ancak yangın yalıtımını ses, ısı ve su yalıtımlarından ayırmak mümkün değil. Doğru yapılan ısı ve ses yalıtımı aynı zamanda yangın yalıtımı da sağlar. Bununla beraber yangına yol açan nedenlerin başında çoğu zaman yanlış kullanılan ısı, ses ve su yalıtım malzemeleri gelmektedir. Yangın yalıtımı söz konusu olduğunda, yalıtım malzemelerini iki sınıfta ele alıyoruz; biri alevlenicilik diğeri yanıcılık Yanıcılık sınıfındaki malzemeler, yanmaz ve zor yanıcı olarak iki grupta, alevlenici sınıf ise zor, normal ve kolay alevleniciler olarak üç grupta inceleniyor. Bu malzemelerin her birinin kullanıldığı yerler farklıdır. Hep şunu söylerim, İyi olan malzeme yoktur, uygun olan malzeme vardır. Polistiren, poliüretan gibi yanıcı özellikteki malzemelerin de tercih edildiği ve kullanılmasının uygun olduğu yerler vardır. Yanıcılığı daha az olan taşyünü, camyünü ve benzeri perlit gibi malzemelerin kullanılacağı yerler daha farklıdır. Doğru olan; uygun yerde uygun malzeme kullanılmasıdır. 8

Bir binanın öncelikle fonksiyonel olması hastane mi okul mu ne amaçla yapıldığının belli olması- ikincisi güvenlikli olması, üçüncüsü konforlu olması örneğin hastane ise ses yalıtımı yapılması- bir taraftan estetik, diğer taraftan ekonomik ve kolay işletilebilir olması, ayrıca enerji tasarrufunu içermesi gerekiyor. Bütün bunları yaparken de uygun malzemeleri seçmelisiniz. Bir jeneratörün ses yalıtımını sağlarken kullanacağınız malzemenin mutlaka en az zor alevlenici olması lazım. Yanıcı özellikteki malzemeleri bile kompozit içinde rahatlıkla kullanabiliyorsunuz. Doğru ve uygun yalıtım; binanın özelliği, kullanım amacı, yapı yüksekliği ile mekanik ve elektrik sistemlerine bağlı olarak yalıtım malzemesinin seçilmesi anlamına geliyor. Mesela çatıda kullanacağınız yangına dayanıklı su yalıtımı malzemeleri biraz pahalıdır. Bunun yerine alternatif olarak su yalıtım malzemesi üzerine çakıl taşı serebilirsiniz. Önemli olan yangının çatıdan yayılmasının engellenmesidir. Bazı yerlerde çatı statik olarak çakılı taşıyamayabilir, o zaman daha hafif bir malzeme kullanabilirsiniz, perlit serebilirsiniz. Alanın büyüklüğüne, kullanım amacına göre bir çare her zaman vardır. Mimarın uyguladığı sistemi rahatlıkla yangına dirençli hale getirebilirsiniz. Türkiye nin mevcut yapı stoğunu yangın riski ve yangın yalıtımı açısından değerlendirebilir misiniz? Türkiye genelinde mevcut yapıların durumuna baktığımızda, sadece yangına dayanıklı yalıtım malzemesinin değil, diğer sistemlerin de çok yetersiz olduğunu görüyoruz. Ülkemizde yangın yönetmeliklerinin uygulanmasındaki zorluklar ve kadercilik anlayışımız nedeniyle yangın konusu en son dikkate alınmaktadır. Üşüdüğünüzde ya da sıcak hissettiğinizde soğutma sisteminin, ısıtma sisteminin, ısı yalıtımının eksikliğini anlarsınız. Ancak yangın olmadan yangın sisteminin eksikliğini anlamadığımız gibi, yangın olduğu zaman da ya sigaradan ya elektrik kontağından ya da sabotaj diyerek sorunu kendimizde değil başka yerlerde aramaktayız. Yüksek binalar da dahil dış cephelerde ve içeride kullanılan ısı yalıtım malzemeleri; özellikle jeneratör ve tesisat dairelerinde kullanılan ses yalıtımı malzemelerinin, çatılarda kullanılan su yalıtımı malzemelerinin büyük çoğunluğunun yönetmeliklere uygun olmadığını söyleyebilirim. Birçok AVM nin çatısında çıkan ve genişleyen yangınlar, bina cephelerinde başlayıp yayılan yangınlar bu duruma örnek verilebilir. Benzer biçimde, birkaç yıl önce bir rezidansın cephesinde meydana gelen yangın malzemenin yanıcılık sınıfı uygun olmadığı için ortaya çıkmıştı. Sinemalarda, villalarda, toplantı salonlarında, fabrikalarda ses yalıtımı için kullanılan malzemelerin kısa sürede binayı yok edebilecek kadar riskli olduğu örnekleri çok gördüm. Dünyadaki örnekleri dikkate aldığınızda; yangın yalıtımı konusunda Türkiye deki yönetmelikleri nasıl değerlendirirsiniz? Dünya geneline baktığımızda, kullanılan yapı malzemelerinin her geçen gün yangına biraz daha dayanıklı hale getirildiğini görüyoruz. Ülkemizde geçerli olan yangın yönetmeliğini esas aldığımızda; yüksek binaların dış cephelerinde kullanılan malzemelerin zor yanıcı olması, diğer taraftan içeride, tavanda kullanılanların zor yanıcı olması, boruların yüksek binalarda zor alevlenici olması, topluma açık yapılarda içeride kullanılan malzemelerin mutlaka zor alevlenici özellikte olması gibi şartlar var. Kolay alevlenici malzemelerin, özellikle poliüretan, polistiren, PVC gibi malzemelerin kullanılmaması gerektiği; kullanıldığı takdirde ise sadece kompozit içinde kullanılması gerektiğine dair şartlar var. Avrupa daki yönetmeliklerle karşılaştırdığımızda, bizim yönetmeliklerin pek farklı olmadığını söyleyebiliriz. Ancak uygulamaya baktığımızda, başta devlet daireleri olmak üzere, şartlara pek itibar edilmediğini görüyoruz. Ne yazık ki en büyük risklerden biri yönetmeliklerin uygulanmaması. Üzücü olan, kamuya ait binalarda yangın yalıtımı önlemlerinin yetersiz olması. Şu anda en çok yanıcı malzemenin kullanıldığı binalar devlet tarafından yaptırılan kamu binaları. En çok da TOKİ tarafından yaptırılan binalar. Denetim konusuna gelince Maalesef TOKİ ve benzeri kurumların müteahhitlerinin baskısı ile denetim itfaiyelerden alınarak doğrudan ilçe belediyelerine verildi. Proje kontrollerinin ilçe belediyelerine verilmesi uygulaması İstanbul da Eylül 2014 itibariyle başladı. İlçe belediyelerinde, değil yalıtım malzemelerinin uygun olup olmadığını, sistemleri bilen kişilerin sayısı bile yok denecek kadar az. Bu nedenle Türkiye de bir kaos oluşuyor yavaş yavaş. İlçe bazında karar alındığı zaman, yorumlama da her ilçede farklı oluyor. Yönetmelikler hiçbir zaman çok net açıklanamaz ama her ilçe belediyesi yönetmelikleri kendine göre yorumlamaya başladı. Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç Jeneratör ve tesisat dairelerinde kullanılan ses yalıtımı malzemelerinin, çatılarda kullanılan su yalıtımı malzemelerinin büyük çoğunluğunun yönetmeliklere uygun olmadığını söyleyebilirim. 9

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Sinemalarda, villalarda, toplantı salonlarında, fabrikalarda ses yalıtımı için kullanılan malzemelerin kısa sürede binayı yok edebilecek kadar riskli olduğu örnekleri çok gördüm. Kentsel dönüşüm çalışmalarında yangın yalıtımı çalışmaları sizce yeterince yer bulabiliyor mu? Hem iyi tarafı var kentsel dönüşümün, hem de kötü tarafı İyi tarafı, yeni yapılarda yeni söndürme ve algılama sistemlerinin kullanılması. Kötü tarafı ise binaların çok yüksek olması ve kullanılan malzemenin buna uygun seçilmemesi nedeniyle yangın riskinin artması. Kentsel dönüşümde yönetmeliklere uygun yalıtım yapılması; mevcut binaların değiştirilerek yenilenmesi yangın güvenliği açısından da fevkalade olumlu bir olay. Küçük binalar yıkılarak yerlerine büyük binalar yapılıyor. Küçük binalarda kullanılan yalıtım malzemelerinin yanıcılık sınıfı çok fazla önemli değil, çünkü müdahale edebilmek kolay. Ancak yüksek binalarda hassasiyet göstermek ve yanmaya elverişli olmayan malzeme kullanmak gerekiyor. Bir taraftan 3-4 katlı binalar yıkılırken yerlerine 17-18 katlı konutlar yapılıyor. 17-18 kat, yani 51 metre, yangın sistemleri yönetmeliğine uyma zorunluluğunun alt sınırı. Alçak binalar ile çok katlı binaların yangın riski farklıdır, çünkü yüksek binalara müdahale zordur. Konutlarda yapı yüksekliği 51,50 metreden daha düşük binalarda sprinkler, algılama sistemi ve anons zorunluluğu bulunmamaktadır. TOKİ nin yaptığı, Emlak Konut un desteklediği kentsel dönüşüm içerisinde yer alan konutların çoğuna baktığınızda yapı yüksekliklerinin hep 50-51 metre olduklarını görürsünüz. 51,5 metreye çıkıldığında yangın söndürme ve algılama sistemlerinin yapılması gerekiyor. Bu nedenle 45-51 metre yükseklikteki binaların riski diğer binalara göre çok çok yüksek. Ancak maliyeti aşağı çekebilmek için bina yükseklikleri sınırın hemen altına çekiliyor. Bu zorunluluklardan kaçınmak için 51,45 metre yükseklikte inşa edilmiş binalar bile var. Bu bakış açısı ile yoluna devam eden kentsel dönüşüm mimarisi yangın açısından hayli riskli. Yine yönetmeliklerde 21,50 metre yüksekliğe sahip 7 katlı binalarda dış cephede kullanılan malzemelerin en az zor alevlenici olması isteniyor. Bu sınır 21,50 metre iken yeni hazırlanan yönetmelik taslağında 28,5 metreye çıkarılmaktadır. Bunun arkasında zannediyorum kentsel dönüşüm dahilinde yapılan yeni binaları 10 kata çıkarmak yatıyor. Bu da yeni binaları daha tehlikeli bir konuma getiriyor. Diğer ülkelerde ise tam tersi bu sınır düşürülüyor. 10

Haberler Dış Cephe Kaplama ve Isı Yalıtımı Semineri Türkiye ve çevre ülkelerde ısı yalıtımının öncüsü İzocam Erzurum Büro Sorumlusu ve inşaat mühendisi İlhan Tohumcu tarafından Bayburt Üniversitesi nde verilen seminere akademisyenler ve öğrenciler katıldı. İzocam EPD Belgesi nin sahibi oldu İzocam, 50. yılını yalıtım sektöründe yine bir ilki gerçekleştirerek kutluyor. 50 yıldır sektörüne kazandırdığı yeniliklerle öncülüğünü sürdüren İzocam, 1 Nisan 2015 tarihinde camyünü ve taşyünü ürünler için EPD Belgesi nin sahibi oldu. İlhan Tohumcu seminerde; yalıtım gerçeği, Türkiye deki enerji durumu, mantolama sistemleri, Türkiye deki enerji tüketiminin dağılımı, Avrupa da yalıtımın gelişimi, ısı kayıpları, yüzeyde yoğuşma, kesit içinde yoğuşma, mantolama yalıtım malzemeleri, mantolama ve yangın güvenliği, hatalı uygulamalar gibi konularda katılımcıları bilgilendirdi. Tohumcu, Ülkemizde enerjinin yüzde 34 lük kısmı binalarda kullanılıyor. Onun da yüzde 25 lik kısmı tasarruf edebileceğimiz bir durumda. Yaklaşık 9 milyona yakın binamız, 20 milyon civarında bir konut stokumuz var. Çiftçimiz, mühendisimiz, emekçimiz herkes üretiyor. Ürettiğimizden elde ettiğimiz geliri maalesef dışarıya gönderiyoruz. Çünkü çok iyi bir ihtimalle bina stokumuzun yüzde 10 u TS-825 ısı yalıtım kurallarına göre yalıtılmış durumda. Daha yüzde 10 dayız. Bu nedenle yalıtımın önümüzdeki 25-30 yılı var. Mevcut üretim kapasitesinde olan firmaların hepsi düşünüldüğünde tam zamanlı çalışsa dahi mevcut binalarımızın renovasyonu için bir 25-30 yıla daha geçmesi gerekiyor. Çok önemli bir sektör. Ülkemiz açısından önemli; çünkü kazandığınızı, ürettiğinizi dışarı veriyorsunuz dedi. Isı yalıtımının enerji tüketimini azalttığını anımsatan Tohumcu, bazı detayların da altını çizdi; Isı yalıtımı çevrenin korunmasına katkı sağlar, ısıl konfor sağlar, sağlıklı yaşam sunar. İlk yalıtım ve işletme maliyetlerini azaltır. Isı yalıtımında başlangıç profilinin doğru yerleştirilmesi, ısı yalıtım sistemlerindeki yapıştırıcıların yüksek yapıştırma mukavemetinde olması, temel genleşmelerden dolayı elastikiyetinin olması, dolgu yapmaya yardımcı tanecikli yapının olması gerekiyor. Mantolamanın ise rüzgârlı ve sıcak havalarda uygulanmaması, don tehlikesi olan durumlarda uygulama yapılmaması, ürünlere yabancı madde karıştırılmaması, yağmur mevsiminde uygulamaya dikkat edilmesi, yüzey tespitinin yapılması, yüzey temizliği sağlamlığının, emiciliğinin ve düzgünlüğünün kontrol edilmesi gerekiyor. Türkiye de Isı Yalıtım Malzemeleri üreticileri içinde EPD Belgesi ne (Environmental Product Declaration - Çevresel Ürün Beyanı) sahip ilk kuruluş olan İzocam, yalıtımın çevreye ve doğaya katkılarını her fırsatta gündeme getiriyor ve ürünlerinin çevresel performansını beyan ediyor. EPD, ürün veya hizmete ait doğrulanmış nicel çevresel bilgilerin şeffaf olarak toplumla paylaşımını ve böylece çevreye olumsuz etkileri daha az olan ürün ve hizmetlerin teşvik edilmesini amaçlıyor. EPD belgeleri, yapı malzemelerinin çevresel performansı açısından aydınlatıcı bilgiler içeriyor. Ayrıca malzemelerin verimlilikleri ile ilgili bilgi edinmeyi mümkün kılıyor. Çevresel Ürün Beyanı, uluslararası ölçekte kabul gören bir sistem ve bağımsız kuruluşlar tarafından onaylanıyor. Çevresel ürün bildirimlerinin hazırlanmasında ürün sınıflandırma kuralları esas alınıyor. Çevresel ürün beyanlı ürünler, LEED, BREEAM gibi yeşil bina sertifikasyon sistemlerinde ek kredi puanları kazanılmasına imkân tanıyor. EPD Belgeleri sayesinde elde edilen avantajlar arasında; Avrupa Birliği mevzuatına uyum, Uluslararası tanınırlık, Yeşil bina pazarında tercih edilmek, Sektörde rekabet yer alıyor. 11

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Maliyet kaygılarıyla ses yalıtımı gözardı edilebiliyor Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü nden Prof. Dr. Mehmet Çalışkan, kentsel dönüşüm çalışmalarında ses yalıtımı ve gürültü kontrolü çalışmaları üzerine Diyalog okurlarını bilgilendirdi. Lisans ve Yüksek Lisans derecelerini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü nden alan Prof. Dr. Mehmet Çalışkan, Doktora öğrenimini North Carolina State University de akustik alanında tamamlamış. Halen ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü nde görev yapmakta olan Prof. Çalışkan ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim kadrosunda da yer alıyor. Akademik uğraş alanları akustik, mimari akustik, gürültü denetimi ve rasgele titreşimler olan Çalışkan, akademik etkinliklerine paralel olarak inşaat ve yalıtım sektörlerinin yanısıra raylı ulaşım, otomotiv, iş makinaları ve makina sanayii sektörlerinde çok sayıda kuruluşa danışmanlık yapıyor. Prof. Dr. Mehmet Çalışkan dan, kentsel dönüşümde ses yalıtımı çalışmalarının ne ölçüde yer bulabildiği konusunda bilgi almak istedik. Türkiye nin mevcut yapı stoğunu ses yalıtımı açısından değerlendirebilir misiniz? Ülkemizde ses yalıtımı açısından yapı kodları mevcut olmadığından ve ısı yalıtım yönetmeliği benzeri zorlayıcı bir ses yalıtım yönetmeliği bulunmadığından mevcut yapı stoku ses yalıtımı açısından çok yetersizdir. Özellikle tünel kalıp sistemi ile inşa edilmiş yeni yapılarda bile ses yalıtımı içerikli gerekli önlemler alınmadığı için bu yetersizlik kaygı verici boyutlardadır. Kentsel dönüşüm çalışmalarında ses yalıtımı ve gürültü kontrolü çalışmaları sizce yeterince yer bulabiliyor mu? Kentsel dönüşüm çalışmalarında lüks konut ya da rezidans olarak bilinen konutların inşasında kısıtlı da olsa ses yalıtımı önlemleri gündeme getirilebiliyor. Ancak çoğunlukla maliyet kaygılarıyla ses yalıtımı gözardı edilebiliyor ya da layıkıyla yapılamıyor. Yine de on sene öncesine baktığımızda bugün gelinen durum ses yalıtımı açısından umut vericidir. Prof. Dr. Mehmet Çalışkan 12

Özellikle LEED, BREEAM benzeri uluslararası yeşil bina sertifikasyon sistemlerinin uygulanması sürecinde, ses yalıtımı karşılığında alınacak puanlar projenin yeterliliği ve sertifikasyonuna yardımcı oluyor. Dünyadaki örnekleri dikkate aldığınızda; gürültü yönetmelikleri ve ses yalıtımı konusunda Türkiye nin konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde Avrupa Birliği ne uyum çalışmaları uyarınca hazırlanmış ve 2005 yılından bu yana uygulanmakta olan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği kapsamında yapı dışından içeriye girebilecek çevresel gürültü ve yapı içindeki asansör, hidrofor ve benzeri teçhizattan yaşam alanlarına yayılabilecek gürültü ile ilgili sınırlamalar ve yaptırımlar bulunuyor. Ancak bunlar yatırımcılar, yükleniciler, kullanıcılar tarafından yeterince bilinmediğinden uygulamada sorunlarla karşılaşılıyor. Daha önemlisi yapılarda yer alan komşu dairelerin veya ofislerin ortak duvarlarının ve döşeme, tavan benzeri yapı elemanlarının ses yalıtım özellikleri konusunda yol gösterici/sınırlayıcı bir düzenleme ülkemiz mevzuatına henüz girmemiş durumda. Bu nedenle yeni yapılmakta olan yapılarda ses yalıtımı yatırımcının, yüklenicinin iyi niyetine ya da insafına bırakılmış. Akustik tasarımcılar ise ülkede yürürlükte olan bir mevzuat olmadığı için ya gelişmiş ülkelerin mevzuatından ya da IBC olarak da bilinen Uluslararası Yapı Kodları ndan (International Building Code) referans alıyorlar. Ayrıca uluslararası zincir otellerin tasarımı ve inşasında, işletmeci kendisine özgü ses yalıtım kriterlerinin uygulanmasını zorunlu kılabiliyor. Yeni yapılmakta olan yapılarda ses yalıtımı yatırımcının, yüklenicinin iyi niyetine ya da insafına bırakılmış. Konutlardaki ses yalıtımı mevzuatı konusunda ne düşünüyorsunuz? Konutlardaki gürültü şikayetlerinin büyük çoğunluğu yatay ve düşey yönlerdeki komşuluk gürültüsüden kaynaklanıyor. Ne var ki Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde komşuluk gürültüsü kapsam dışında tutulmuştur. Komşuluk gürültüsü rahatsızlığı, yatay ve düşey yönde ses yalıtım özellikleri doğru hesaplanmış ve inşaat sürecinde doğru oluşturulmuş yapı elemanları ile azaltılabilir. Bunun için de yol gösterici mevzuata gereksinim vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde mevzuat ihtiyacının giderilmesine yönelik çalışmalar yapıldığı biliniyor. Özellikle konutlarda, yapı elemanlarının ses yalıtım kodlarının belirleneceği ses yalıtım yönetmeliği ve benzeri mevzuatın hazırlanarak en kısa zamanda yürürlüğe konulmasını umut ediyoruz. 13

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Gerekli denetimlerin yapılması durumunda sağlanacak yarar büyük Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Heperkan ile Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (BEP) ve kentsel dönüşümdeki rolü üzerine sohbet ettik. Enerji, iktisadi ve sosyal kalkınma için önemli girdilerin başında geliyor. Dünya enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan fosil yakıt rezervi büyük bir hızla tükeniyor. Sanayileşme sürecinde enerji tüketimindeki hızlı artışa bağlı olarak sera gazı salımları insan yaşamını tehdit eder hale geldi. Ozon tabakası da aynı nedenle zarar görmeye başladı. Bunun ardından ilk etkilerini gözlemlemeye başladığımız iklim değişikliği, çağımızın en önemli sorunlarından biri olarak, özellikle 1990 lı yıllardan itibaren hemen hemen bütün çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma girişimlerinin odağında yer alıyor. Türkiye, genel olarak enerji üretim kapasitesinin enerji talebini karşılayamaması nedeniyle enerji ithal Prof. Dr. Hasan Heperkan eden bir ülke. Bunun tabii bir sonucu olarak, enerjinin ve enerji kaynaklarının kullanım verimlilikleri ön plana çıkıyor. Türkiye de bir birim katma değer yaratabilmek için diğer ülkelere göre çok daha yüksek miktarda enerji tüketiliyor. Enerjinin verimli ve etkin kullanımını özendirmek ve bu hedefle çeşitli çalışmalar yapmak, bazı uygulamaları zorunlu hale getirmek, yapılan çalışma ve uygulamaları denetlemek amacıyla ülkemizde de yakın zamanda bir takım yasal düzenlemeler yapıldı. 2 Mayıs 2007 de yayınlanan 5627 numaralı Enerji Verimliliği Kanunu ile başlayan süreç; 22 Mayıs 2008 de TS 825/T4: Binalarda Isı Yalıtım Kuralları nın yeniden düzenlenmesiyle devam etti. Ardından 09.10.2008 tarihli Binalarda Isı 14

Bugün duruma baktığımızda gelinen noktanın başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Ne yazık ki denetimler yeterince yapılamıyor. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile ilgili kontrolleri yapması öngörülen belediye ve valiliklerin çoğu teknik personel ve bilgi birikimine sahip değil. Enerji verimliliği konusunda yetkilendirilen EVD şirketleri ile enerji yöneticilerinin çoğu ise, enerji verimliliğinin artırılması hedeflerine katkı sağlayabilecek niteliklere sahip değil. Mevcut çalışmalar göstermelik uygulamalara dönüşmüş durumda. Ayrıca, eski binaların enerji performanslarının iyileştirilmesine yönelik teşvik ve/veya cezai yaptırımların olmaması da iyileştirmeyi yavaşlatıyor. Türkiye de bir birim katma değer yaratabilmek için diğer ülkelere göre çok daha yüksek miktarda enerji tüketiliyor. Diğer önemli nokta, iyileştirmelerin finansmanı konusunda yeterli ilerlemenin sağlanamamış olması. Mevcut kredi ve teşvikler kullanıcılara cazip gelmiyor. Yapılan iyileştirmeler binanın değerini yeterince artırmadığından, bina sahipleri yatırım yapmakta ikileme düşüyor. Bina Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği Yalıtımı Yönetmeliği, 25.10.2008 tarihli Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik, 05.12.2008 tarihli Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ve 06.02.2009 tarihli 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu Kapsamında Yapılacak Yetkilendirmeler, Sertifikalandırmalar, Raporlamalar ve Projeler Konusunda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ in yayınlanması da bu süreçte gerçekleşti. Aradan geçen zaman içerisinde bazı değişiklikler yapılmışsa da yönetmeliklerdeki ve uygulamalardaki bazı aksaklıklar, belirsizlikler ve eksikler ne yazık ki doyurucu bir şekilde giderilemedi. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile sizce hedefe ne ölçüde ulaşılabildi? Yönetmeliğin yayınlanmasından sonra sektörden gelen itirazlarla, içerikteki bazı hata ve eksiklikler tekrar düzenlenerek Nisan 2010 da Resmi Gazete de yayınlandı. Daha sonra farklı tarihlerde yönetmelikte başka değişiklikler de yapıldı. Bu değişikliklerden en önemlisi merkezi ısıtma sistemi kurulması sınırının 2000 m 2 ye yükseltilmesi, merkezi soğutma sistemi kurulmasının ise 250 kw sınırı ile düzenlenmesiydi. Yönetmeliğin amacı; iklim şartlarını, iç mekan gereksinimlerini, mahalli şartları ve maliyet etkinliğini dikkate alarak; bir binanın bütün enerji kullanımlarının değerlendirilmesini sağlayacak hesaplama kurallarının belirlenmesini, birincil enerji ve karbondioksit salımı açısından sınıflandırılmasını, yeni ve önemli oranda tadilat yapılacak mevcut binalar için asgari enerji performans gereklerinin belirlenmesini, yenilenebilir enerji kaynaklarının uygulanabilirliğinin değerlendirilmesini, ısıtma ve soğutma sistemlerinin kontrolünü, sera gazı salımlarının sınırlandırılmasını, binalarda performans kriterlerinin ve uygulama esaslarının belirlenmesini ve çevrenin korunmasını düzenlemek. 2000 m 2 kullanım alanının üzerindeki tüm binalarda merkezi ısıtma sistemi, 2000 m 2 üzerindeki konut dışı binalarda merkezi soğutma sistemi kurulması ve binalara enerji kimlik belgesi düzenlenmesi yönetmeliğin önemli maddelerinden. Bu çerçevede binalara, fosil yakıt tüketimlerine (birincil enerji) göre A, B, C, D, E, F ve G olarak enerji sertifikası veriliyor. A sınıfı bina, fosil yakıt tüketimi ve salımı en az olan binayı tanımlıyor. Yeni binalara enerji kimlik belgesi, BEP-TR bilgisayar programı yardımıyla veriliyor. Mevcut binaların enerji kimlik belgesi düzenlenmesi ise 2017 yılından sonra zorunlu olacak. BEP-TR yazılımı Bina enerji performansı hesaplama yöntemi, binanın enerji tüketimine etki eden tüm parametrelerin, binaların enerji verimliliğine etkisini değerlendirmek ve enerji performans sınıfını belirlemek için geliştirilen yazılım, konutlar, ofisler, eğitim binaları, sağlık binaları, oteller ile alışveriş ve ticaret merkezleri gibi bina tipolojilerindeki mevcut ve yeni binaların enerji performansını değerlendirmek için kullanılıyor. Programda; ısıtma, soğutma, havalandırma, kullanım sıcak suyu, bileşik ısıl güç ve fotovoltaik sistemlere ait modüller bulunuyor. Aydınlatma ile ilgili hesaplar, EN 15193 standardı esas alınarak yapılıyor. Yöntem, bina enerji performansını değerlendirirken; Binaların ısıtılması ve soğutulması için binanın ihtiyacı olan net enerji miktarının hesaplanmasını, Net enerjiyi karşılayacak kurulu sistemlerden olan kayıpları ve sistem verimlerini de göz önüne alarak binanın toplam ısıtma-soğutma enerji tüketiminin belirlenmesini, Havalandırma enerjisi tüketiminin belirlenmesini, Binalarda günışığı etkileri göz önüne alınarak, günışığından yararlanılmayan süre ve günışığının etkili olmadığı alanlar için aydınlatma enerji ihtiyacının ve tüketiminin hesaplanmasını, sıhhi (kullanım) sıcak su için gerekli enerji tüketiminin hesaplanmasını kapsıyor. 15

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım enerji performansının değerlendirme ayağı olan BEP-TR yazılımının geliştirilmiş yeni sürümünün hâlâ kullanıma hazır olmaması da etkenlerden biri. BEP Yönetmeliği nin kentsel dönüşümdeki rolü konusunda ne düşünüyorsunuz? Dünya iklim sisteminde değişikliklere neden olan küresel ısınmanın ve çevresel sorunların yarattığı olumsuzluklarda yapı sektörü de büyük oranda rol oynuyor. Değişen hayat şartları, büyük şehirlere göç ve buralardaki yaşama ve çalışma alanlarının kısıtlı olması, daha önce batı toplumlarında olduğu gibi ülkemizde de yüksek binaların yapım ve kullanımını artırdı, yaşama biçimimizi değiştirdi. Kentlerimizdeki bina stoğunu depreme dayanıklı, yaşam kalitesi yüksek, temiz, estetik ve çağdaş ortamlara dönüştürmek amacıyla Türkiye nin başlattığı kentsel dönüşüm projeleri, aynı zamanda enerji verimliliğine önem veren bir içeriğe de kavuşturulabilir. Böylece, Avrupa Birliği ne girme sürecindeki ülkemizin, 2010 da düzenlenen Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği nin 2020 için koyduğu hedeflere ulaşması, diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha kolay olabilir. AB deki 160 milyon binanın (Tükiye de 8,5 milyon bina, %86 sı konut), Birliğin enerji talebinin %40 lık (Türkiye de %31) bir bölümünü oluşturması, toplam karbondioksit yayılımının %40 ını gerçekleştirmesi nedeniyle enerji verimliliğini sağlama konusunda son derece büyük önem arz ediyor. Avrupa Birliği ne üye olma ve uyum sürecinde olan Türkiye de de durum çok farklı değil. Bina stoğunu yenileme kararı almış olan Türkiye nin önünde çok önemli bir fırsat var. Avrupa Birliği nin koyduğu hedeflere ulaşarak, cari açığımızın bir kısmını oluşturan enerji faturamızı azaltabiliriz. Bu konuda da ne yazık ki bir gelişme yapılamıyor; rant ve aşırı kazanç hırsı ön plana geçiyor. Yetkililerin koyacağı bazı yaptırımlar, proje ve yapı denetimlerinin daha duyarlılıkla yerine getirilmesi istenen hedeflere erişilmesini kolaylaştıracaktır. BEP Yönetmeliği nin mevcut yapı stoğumuzdaki niteliksiz konutlara nasıl bir faydası olacak? BEP Yönetmeliği mevcut binaların da belirli bir süre içerisinde iyileştirilmesini ve enerji sınıfının yükseltilmesini öngörüyor. Yönetmeliğin içerisinde bu tip binalara neler yapılması gerektiği farklı maddelerde açıklanmış. Bu nedenle yönetmeliğin uygulanması ve gerekli denetimlerin yapılması durumunda sağlanacak yarar büyük. Türkiye de ısıtma sistemleri eskimiş ve yenilenmesi gereken çok sayıda bina var. Bunlara merkezi sistemden kat kaloriferine yapılan dönüşümler de katılırsa konu daha da önem kazanıyor. Yeni ısıtma sistemlerinin temel felsefesi, ısı kayıplarının azaltılmasıdır. Küçük binaların ısıtma sistemlerinin seçimi zor değildir. Esas problem, fabrika, hastane gibi büyük ve farklı amaçlarla ısıtmaya gereksinim duyulan binalarda yaşanıyor. Buralarda çoğunlukla sadece binanın ısıtılması değil, aynı zamanda mevcut başka ısı kullanıcılarının da ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Bu bakımdan seçim yapılmadan önce, mümkünse projenin erken evrelerinde uzmanlarla görüşülmesinde yarar vardır. Yalıtımın iyileştirilmesi ve kazanın yenilenmesi gibi önlemler, enerji üretimi ile mahallin ısıtma ihtiyacı birbirine zaman ve güç olarak uydurulmadığında enerji tasarrufu açısından etkisiz kalır. Bu uyum ancak iyi bir kontrol sistemi ve stratejisiyle sağlanır. İyi bir kontrol sistemi, üretilen enerjinin en az kayıpla dağıtılmasını, dış hava sıcaklığı değişse bile oda sıcaklığının istenen değerde tutulmasını sağlar. Böylece kontrol edilmeyen bir sisteme göre %30 a kadar bir iyileştirme gerçekleşir. Düşük sıcaklıkta çalışan sistemlerin kullanılması halinde normalde 90/70 olarak seçilen bir sisteme göre ısıtma sisteminde dolaşan suyun sıcaklığı düşük bir değerdedir. İşletme sıcaklığı ile dış sıcaklık arasındaki fark ne kadar azsa, kaybedilen enerji de o kadar az olur. İleride alternatif enerji kaynaklarının kullanılması düşünülürse (ısı pompası veya güneş enerjisi gibi), düşük sıcaklıklı bir sistemin seçilmesi avantaj teşkil eder. Çünkü böyle bir sistem değişikliğe gerek kalmadan hemen uygulanabilir. Binanın iç ve dıştan yalıtılması, çatının ısıya ve buhar difüzyonuna karşı yalıtılması, sızdırmazlığına dikkat edilmesi, brülör gücünün gerçek ihtiyaca göre azaltılması, ısı üreticisinin yeni gereksinime göre (mümkünse gaz yakıta dönüştürülmesi) değiştirilmesi, sıcak kullanma suyu sisteminin ısıtma sisteminden ayrılması ve ayrı olarak çalıştırılması, ısı pompalarından ve güneş enerjisi kullanan sistemlerden yararlanılması, kojenerasyon olanaklarının kullanılması, ısı geri kazanım sistemlerinin uygulanması binada enerji tasarrufu sağlayabilecek önlemler. BEP i dünyadaki benzer yönetmeliklerle kıyasladığımızda yeterlilikleri ve yetersizliklerini nasıl değerlendirirsiniz? Son yıllarda Avrupa da çıkartılan enerji ve çevre ile ilgili yasaların sayısı, yirmi yıl 16

öncesine göre yaklaşık üç kat arttı. Bu yasaların önemli bir kısmı doğrudan veya dolaylı bina hizmetleri ve iklimlendirme sistemleriyle ilişkili. HVAC yani iklimlendirme, farklı ülkelerde değişik anlamlar alabiliyor. Soğuk iklim bölgelerinde ısıtma, soğutma, havalandırma olarak algılanırken; sıcak iklim bölgelerinde, örneğin Akdeniz ülkelerinde sadece soğutma ve havalandırma anlaşılıyor. Avrupa Birliği, 1990 lardan başlayarak Avrupa pazarında satılan ürünlerin, enerjiyi etkin kullanmasını benimsetiyor. Bu amaçla bir dizi standartlar, direktifler ve yönetmelikler yayınlıyor. Biz henüz ilk çıkan yönetmelikteki kavramlarla uğraşırken, Avrupa Birliği kendisine yeni hedefler koymuş ve bu doğrultuda yol almaya başlamış durumda. Bizim de bir an evvel çalışmaları sonlandırarak, geç kalmadan yeni aşmalara geçmemiz gerekiyor. Biz henüz ilk çıkan yönetmelikteki kavramlarla uğraşırken, Avrupa Birliği kendisine yeni hedefler koymuş ve bu doğrultuda yol almaya başlamış durumda. Avrupa Birliği, 17 Aralık 2008 de Yenilenebilir Enerji Yönetmeliği ni kabul ederek iklim değişikliğini durduracak bazı hedefler koydu. Buna göre 2020 ye dek; sera gazı salımlarının 1990 seviyesinden %20 azaltılması, enerji verimliliğinde yapılacak geliştirmelerle enerji tüketiminin %20 azaltılması ve yenilenebilir enerji kullanımının %20 artırılması hedefleniyor. Yeşil ve sıfır enerjili binalar Avrupa Birliği Araştırma Merkezi verilerine göre 2007 de 27 üye ülkede tüketilen toplam elektrik enerjisinin yaklaşık %11 i HVAC sistemlerinde kullanılmış. Havalandırma, binanın enerji tüketiminin önemli bir kısmını oluşturuyor, ticari binalar için bu oran %35 ile %50 arasında değişiyor. İlk olarak; 4 Ocak 2003 te yürürlüğe giren, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi nin Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, 2010 da yeniden düzenlenerek, yaklaşık 160 milyon bina stoku ile Kyoto protokolüne göre karbondioksit yayılımını azaltmayı taahhüt etmiş olan üye ülkelere asgari enerji gereksinimi konusunda somut hedefler getirdi. Öncelikle, farklı kullanım şekillerine göre referans binaların oluşturulması istendi. Bu binaların yaşam süreçlerini dikkate alan optimum maliyet e dayalı yönetmeliklerin hazırlanması ve amaca ulaşmak için yapılacak geliştirme yöntemlerinin tanımlanması gerekiyor. İkinci olarak; 2020 den sonra yapılacak yeni binaların (kamuya ait binalar için 2018) yaklaşık net sıfır enerjili olması şart koşuluyor. Yeni düzenleme, sadece mimari tasarıma değil, aynı zamanda mekanik tesisata, HVAC ekipmanlarına ve aydınlatmaya radikal değişiklikler getiriyor. Artık bu hedeflerin mevcut yapılarda ufak ayarlamalarla elde edilmesi mümkün olamayacak. Dolayısıyla yeni süreçler bulunmalı ve sanayi yeni ürünler geliştirmelidir. Hatta yeni binaları inşa edecek, yeni tesisatı kuracak iş gücünün de yeniden eğitilmesi gerekecek. Avrupa Birliği bu konuyu desteklemek üzere yeni fonlar oluşturuyor, projeler üretiyor, teşvikler veriyor. Yeni düzenleme ile elde edilen enerji verimliliği düzeylerinin sürdürülebilmesi için bakım ve denetim zorunluluğu da getiriliyor. Sağlıklı, rahat, sağlam, enerji verimli, çevre bilinçli ve çevre dostu olan yeşil bina kavramı; binanın yerleşimini, su yönetimini, iç hava kalitesini, malzeme kullanımını ve enerji unsurlarını içeriyor. Bu tür binalar, LEED (Yeşil Bina Sertifika Sistemi) adı verilen bir sistemle değerlendiriliyor. Her türlü binaya uygulanabilen bu sistemde, yerel olarak mevcut maddelerin tekrar kullanılması ve kaynakların korunarak sürdürülebilirliğin sağlanması için günışığından faydalanma, ısıl verimlilik, güneş enerjisi uygulamaları, su tasarrufu sağlayan tesisat kullanımı, yağmur suyunu tutan ve bakım ihtiyaçlarını azaltan peyzaj gibi yöntemler kullanılıyor. Böylece atıkların değerlendirilmesi, bina içi hava kalitesinin sağlanması, güneş toplayıcılarının sıcak su ihtiyacını karşılaması, kışın güneş enerjisinden bina ısıtmasında yararlanılması mümkün olabiliyor. 1990 larda İngiltere de oluşturulan BREEAM (Bina Araştırma Kurumu Çevre Değerlendirme Yöntemi), LEED gibi bir başka bina değerlendirme sistemi. Türkiye de TSE bu konuda bir standart oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. Sıfır enerjili binalar, yıllık birincil enerji kullanımı 0 kwh/m 2 olan yapılar. Bu sistemde çeşitli enerji ağları tarafından binaya verilen net enerji, binadan bu enerji ağlarına iletilen enerjiyle dengeleniyor. Bu da ancak bina sınırları içerisinde yenilenebilir enerji üretilmesiyle gerçekleşiyor. Yani net sıfır enerjili bina şartlar uygun olduğunda enerji üretiyor, diğer zamanlarda verilen enerjiyi kullanıyor. Yaklaşık net sıfır enerjili binalar için ise yıllık birincil enerji tüketimi > 0 kwh/m 2 kabul ediliyor. Binanın enerji performansı; binanın normal kullanımı sırasında ısıtılması, soğutulması, havalandırılması, kullanım suyunun ısıtılması, aydınlatılması ve cihazların çalıştırılması için gerekli birincil enerji faktörleri temel alınarak hesaplanıyor. 17

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Enerji verimliliği ve Multi Konfor Binalar Enerji kaynaklarının hızla tükenmesi, doğaya zararlı gazların salımı nedeniyle yaşanan küresel ısınma ve iklim değişiklikleri günümüzde çevreye daha duyarlı olmayı gerektiriyor. Ülkeler sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelirken, sera gazı salımlarını en aza indirecek yöntemlerin uygulanması için de çaba sarfediyor. OECD nin hazırladığı Çevre Tahmin Raporu nda, 2050 yılında dünya ekonomisinin bugünkünden dört kat daha büyüyeceği ve %80 daha fazla enerji tüketeceği öngörülüyor. Daha etkili politikalar benimsenmediği takdirde, küresel enerji bileşimi içinde fosil enerjinin payı hâlâ %85 civarında olmaya devam edecek. Enerji kaynağı olarak çoğunlukla tercih edilen kömür ve petrol gibi fosil enerji kaynakları doğaya zararlı gazların salımını artırıyor. Dünya nın geleceği için, talep artışının önüne geçmek, enerjiyi verimli kullanarak en aza indirgemek, ülke politikası olmasının yanı sıra bütün bireylerin kişisel olarak sahiplenmesi gereken bir olgu olmalıdır. Rüzgar, güneş, jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları devlet teşviği alsa da bütün enerji kaynakları içersinde hâlâ %6 gibi çok küçük bir kullanım payına sahiptir. Karbondioksit gaz salımlarının %35 inin konutlardan, %35 inin endüstriyel yapılardan, %25 inin ise ulaşımdan kaynaklandığı düşünüldüğünde, konutlarda ısınma amaçlı gaz salımlarını en aza indirgeyecek tedbirleri almamız gerektiği anlaşılır. Yakıt tüketimi ve gaz salımının yalıtımla ilişkisi Düşük enerji gereksinimli ev uygulamalarının yoğunlaştığı bu dönemde İzocam ın sürdürülebilir yapılar geliştirme stratejisinin merkezinde Multi Konfor Binalar yer alıyor. Pasif Ev kavramından türeyen ve biyoiklimsel tasarımı hedefleyen bu yapılar, en üst düzeyde ısıl konforu yüksek enerji tasarrufuyla sunarken, kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlıyor. Yapıda yer alan ısı yükleri düşünüldüğünde sıfır hatta artı enerji gereksinimli binalar yapma fikri daha cazip görünse de günümüzde maliyetlerin çok yüksek olmasından ötürü asgari ısıtma enerjisine gereksinim duyan binalar yapmak daha mantıklıdır. Pasif Ev fikri bu noktada devreye giriyor. Pasif Ev ilk kez 1991 yılında Darmstadt/Almanya da yapılmış. Günümüzde ise 40.000 in üzerinde sertifikalı Pasif Ev bulunuyor. Pasif Evler çok iyi yalıtılmış, yıllık ısıtma ihtiyacı çok düşük yani 15 kwh/m 2 yi geçmeyecek şekilde planlanmış, dolayısıyla geleneksel ısıtma sistemlerine gereksinim duymayan binalar olarak tanımlanabilir. Bu binalar klasik ya da modern tasarımlı ahşap, tuğla, betonarme sistemlerle yapılmış, konut, ofis binası, okul, jimnastik salonu gibi pek çok amaç için tasarlanmış olabilir. Yeni yapılarda yapılabildiği gibi yenilenecek projelerde de uygulanabilir. Bir yapının Pasif Ev olabilmesi için aşağıda sıralanan referans değerlerini sağlaması gerekir: Dış ortama açık bina duvar kesitlerinde U değeri 0,15 W/m 2 K değerinin altında olmalı. Dış kabukta hiçbir biçimde ısı köprüsü olmamalı. Sızdırmazlık DIN EN 13289 hava boşluğu testiyle ölçülmeli. Hava değişimi ±50 Pa basınçta saatte %60 ı (0,6h-1) geçmemeli. Bütün camların U değeri EN 673 e göre 0,8 W/m 2 K den düşük olmalı. Ayrıca EN 410 normuna göre kış aylarında ısı kazancı sağlayabilmek için toplam güneş enerjisi kazanımı en az %50 olmalı. Enerji dönüşüm etkinliğini en yüksek düzeyde sağlayacak ve asgari elektrik kullanımı getirecek bir havalandırma sistemiyle tasarlanmalı. Pencerelerin toplam U değeri 0,8 W/m 2 K den düşük olmalı. Merkezi sıcak su dağıtımında ısı kayıpları en aza indirgenmeli. Elektrik kullanımında yüksek etkinlik sağlanmalı. 18

İç ortam hava kalitesini sağlayabilmek için bütün yapılarda havalandırma yapılmalıdır. Konvansiyonel yapılarda pencereleri açarak yapılan doğal havalandırma; nem, karbondioksit, uçucu organikler, radon gibi zararlı etmenleri içerdiği için hijyenik değildir. Bununla birlikte temiz hava girişini kısıtlamak da çözüm sağlamaz. Konutlarda bir kişinin bir saatte gereksinim duyduğu temiz hava 30 m 3 olarak belirlenmiştir. DIN 1946-6 normuna göre temiz hava ihtiyacı okul ve kreşlerde 15-20 m 3 /çocuk/saat; jimnastik salonlarında 60 m 3 /saat; sigara odasında 40m 3 /saattir. Doğal yöntemlerle havalandırma yapıldığında saatte 300W/kişi enerji boşa giderken, bir kişinin ortamda bulunmasından dolayı sağladığı iç ısı kazancı miktarı 100W. Bu durumda kayıplar kazancın çok üzerinde seyreder. Enerji etkinliği ve hijyen için doğal yöntemler yerine havalandırma sistemi tercih edilmelidir. Pasif Evlerde havalandırma kaynaklı kayıpları ortadan kaldırmak için ısı geri kazanımlı havalandırma sistemi kullanılır. İçerden emilen kirli-sıcak hava, dışarıdan alınan temiz-soğuk hava ile yer değiştirken, temiz hava ısıtılarak iç ortama gönderilir. Böylece iç ortamda temiz hava, enerji kaybı olmadan sağlanabilir. Havalandırma sisteminin kullanılmasından dolayı enerji kaybı azaldığından Pasif Evlerde aktifleştirilmiş maliyet yaklaşık %25 azalmış olur. Düşük enerji gereksinimli ev uygulamalarının yoğunlaştığı bu dönemde İzocam ın sürdürülebilir yapılar geliştirme stratejisinin merkezinde Multi Konfor Binalar yer alıyor. Pasif Ev kavramındaki ilkeler Pasif Evler çok iyi yalıtılmış, yıllık ısıtma ihtiyacı 15 kwh/m 2 yi geçmeyecek biçimde planlanmış, binalar olarak tanımlanır. Pasif Ev kavramıyla tasarlanan yapılarda uyulması gereken 5 ana ilke bulunuyor. 1. Isı yalıtımı: Pasif Ev oluşumunda ilk ve en önemli ölçüt ısı yalıtımını sağlamaktır. Pasif Ev olabilmenin ilk koşulu olan 15 kwh/m 2 yıllık enerji kullanımını aşmamak için, ısıtma amaçlı enerji kullanımını sıfıra kadar indirgemek önemlidir. Konut ya da ticari yapı ayrımı olmadan bütün binalarda enerji kullanımını en aza indirgeyebilmek için dış yüzeylerde yeterli ısı yalıtımının sağlanması gerekir. Dış ortamla iç ortam konfor koşulları arasındaki sıcaklık farkını ısıtma sistemine gerek kalmadan sağlamanın temel koşulu olan ısı yalıtımı, aynı zamanda yapı malzemelerinin hasar görmesini engelleyerek strüktürün yıllarca sürdürülebilirliğini de sağlar. Pasif Evlerde U (ısıl geçirgenlik) değeri duvarlarda 0,15W/m 2 K, pencerelerde 0,8 W/m 2 K değerine eşit ya da küçük olmalıdır. Pasif Evlerde duvarların yanı sıra şeffaf yüzeylerin de yüksek nitelikte olması gerekir. Bunun için özel pencere detayları geliştirilmiştir. Sistemin işleyebilmesi için yalnızca kasa değil camlar da özellikli olmalıdır. Süper yalıtımlı pencereler olarak adlandırılabilecek bu pencere kasalarında U değeri en çok 0,8 W/m 2 K olmalıdır. Pasif Ev ilkeleri Başka bir konfor koşulu pencere ve duvar yüzeyinde sıcaklığın oda sıcaklığına yakın olacak biçimde ayarlanmasıdır. Pencere yüzeyinde ya da duvarda yüzey sıcaklığı düşük olduğunda soğuk hava ışımayla sanki cereyan varmışçasına kişiyi rahatsız edebilir. Bunu engellemenin yolu yeterli ve nitelikli ısı yalıtımının yapılmasıdır. 2. Isı köprüleri Pasif Evlerde ikinci önemli unsur ısı köprülerinin yapılmaması; ısı köprüsü etkilerinin engellenmesidir. Isı köprülerinin çoğunlukla yer aldığı köşe, kapı, pencere, balkon birleşim detayları dikkatle incelenerek çözümlenmelidir. Isı köprülerinin bulunması durumunda yüzey sıcaklığı düşük olacağından iç ortamdaki sıcak havanın soğuk yüzeyle temasıyla yoğuşma gerçekleşir. Yoğuşma; nem, küf, mantar gibi anti hijyenik oluşumları beraberinde getirir. Isı köprüleri hijyen ve iç ortam konforu için mutlaka engellenmelidir. Pencere montajında ve balkonlarda ısı köprüleri oluşmasını engellemek için yurt dışında özel önlemler alındığı biliniyor. Isı köprülerini engellemek için, yalıtım levhaları yapıştırılacağı yüzeye tam temas ettirilmeli, arada hava boşluğu bırakılmamalıdır. Levhalar birbiriyle örtüşmeli, aralarında 5 mm den büyük boşluk kalmamalı, yalıtımın sürekliliği sağlanmalıdır. 3. Saydam yüzeyler Saydam yüzeylerin yani camların U değeri 0,8 W/m 2 K e eşit ya da küçük olmalıdır. Bu ise ancak 3 panelli low-e özellikli cam kullanılarak sağlanabilir. Ayrıca camların güneş enerjisi kazanım değeri %50-55 aralığında olmalı, soğuk kış günlerinde dışardan güneş ışınımıyla gelen enerji iç ortama alınabilmelidir. 4. Sızdırmazlık Bina yüzeyinde hava sızdırmazlığı sağlanmalı, bina zarflanmalıdır. Proje aşamasında binanın sızdırmazlık çerçevesi belirlenmeli ve enerji dengesi buna göre kurgulanmalıdır. Sızdırmazlık DIN EN 13289 hava boşluğu testiyle ölçülür. Pasif Ev olabilmesi için binanın ±50 Pa basınçta hava geçişi 0,6h-1 i geçmemelidir. Norveç ten bir Multi Konfor Bina örneği: ZEB Multi-Comfort House (sol, üst ve arka sayfadaki fotoğraf) 19

Dosya: Kentsel Dönüşüm ve Yalıtım Multi Konfor Binalar sadece enerji etkinliğinin değil; barınan kişilerin sağlığının, güvenliğinin, konforunun da düşünüldüğü, sürdürülebilir gelecek için önemli bir yaklaşım. Hava sızdırmazlığı ile binadaki yapısal hasarlar, kondens engellenir, enerji tasarrufu sağlanır, yapı içerisinde daha iyi konfor elde edilir. Banyo ve mutfaktan diğer odalara istenmeyen hava akımı oluşmayacağından hava kalitesi artar. Daha iyi gürültü kontrolü sağlanır ve en önemlisi ısı kaçışları engellenir. Bununla birlikte sızdırmazlık sağlanan yapılarda mutlaka havalandırma sistemi kullanılmalı ve yalıtım yeterli kalınlıkta olmalıdır. Aksi halde özellikle yoğuşma ve küflenme görülecektir. 5. Mekanik havalandırma Mekanik havalandırma sistemiyle ısı iyileşmeleri sağlanmalıdır. Dış ortamdan alınan temiz hava, iç ortamdan çekilen sıcak hava ile ısıtılarak, iç ortama gönderilir. Böylece temiz hava iç ortam sıcaklığında ortama verildiğinden havalandırmadan dolayı bir ısı kaybı oluşmaz. Havalandırma sistemi basit bir teknoloji içermesi ve küçük bir alan kaplamasının yanında etkin kullanılabildiği için caziptir. Havalandırma sistemi, ısıtma ve merkezi sıcak su sistemleriyle birlikte rahatça uygulanabilir hatta tek bir cihaz içerisinde bütün bu özellikler bulunabilir. 1995 te yalnızca düşünce olarak bulunan cihazların ilk prototipi 1997 de yapıldı. Günümüzde ise pazarda düzinelerce model-marka yer alıyor. Pasif Ev ekonomisi Çalışmalar Pasif Evlerin toplam inşaat maliyetini %10 artırdığını gösteriyor. Türkiye deki sınırlı sayıdaki çalışmalar ise maliyetin %20 oranında arttığını ortaya koyuyor. Yıllık enerji tüketimiyle ilgili verilere bakıldığında yalıtımsız yapılarda ortalama 150-200 kwh/ m 2 enerji kullanılırken, TS825 standartına göre yapılan binalarda %60 tasarrufla enerji kullanımı 60-80kWh/m 2 oluyor. Pasif Evlerde ise enerji kullanımı 15 kwh/m 2 ile sınırlandırıldığından eski ya da eksik yalıtımlı yapılara nazaran ısıtma ihtiyacı %90 azalıyor ve yüksek miktarda enerji tasarrufu sağlanıyor. Avrupa da hükümetlerin Pasif Ev yapımı konusunda vermiş olduğu krediler ve teşviklerle tüketicilerin tercihini Pasif Evlerden yana kullanmaya başlamasıyla aradaki yatırım maliyeti farkı göz ardı edilebiliyor. Multi Konfor Binalarda ses yalıtımı ve yangın güvenliği Ses yalıtımı ve yangın güvenliği konuları da Multi Konfor Binalarda büyük önem taşıyor. Günümüz şehirlerinde nüfusun büyük kısmının apartman tipi binalarda yaşadığı düşünüldüğünde, hem konfor hem mahremiyet açısından ses yalıtımı büyük önem kazanıyor. Ses yalıtımında gürültü hava doğuşumlu ve darbe doğuşumlu olarak iki grupta ele alınarak inceleniyor. Komşudan gelen müzik veya konuşma sesleri hava doğuşumlu gruba girerken, çekiçle vurma sesi, topuk sesi veya binada titreşime neden olan tesisat gürültüsü darbe doğuşumlu grupta yer alıyor. Binada akustik konfor elde edebilmek için dış duvarlarda, komşu duvarlarda, döşemelerde, tesisat geçişlerinde önlem alınması gerekiyor. Multi Konfor Binaların üzerinde durduğu yangın yalıtımı ve güvenliği konusunda ise binada kullanılan malzemelerin yanmazlık sınıfları ve binanın yangına dayanımı önem kazanıyor. Yangının getirdiği tehditler duman ile yayılan toksik gazlardaki artış, havasız kalma, ısının yükselmesiyle yangının daha da büyümesi ve kişilerde oluşan panik hali olarak sıralanabilir. Yangın güvenliğinin temel gereksinimleri arasında; yangının tutuşmasını ve büyümesini baskılayabilmek, belirlenen yangın korunum bölmelerine alevlerin ulaşmasını engellemek, acil çıkışların güvenliğini temin etmek, bina strüktürünün sağlamlığını temin etmek ve kurtarma-itfaiye ekipleri için gerekli, güvenli ulaşım yolları sağlamak sayılabilir. Yapıda kullanılan malzemelerin yangına tepki sınıflarına özen gösterilmeli; damlama yapmayan ve duman yaymayan A Sınıfı-Yanmaz Malzemelerin kullanımı sağlanmalıdır. Küçük bir alevden bile kritik düzeyde çıkabilen duman, boğucu-zehirleyici etkisi ve görüşü kapaması nedeniyle önemli bir tehdittir. Multi Konfor Binalarda yanmaz malzeme kullanımı aranmakla birlikte yangın anında tahliye süresince binanın taşıyıcı sisteminin sağlam kalabilmesi de önemlidir. Tüm taşıyıcı iç ve dış duvarlar; ISO standartlarına göre en az REI 60 değerini karşılamalı, taşıyıcı olmayan iç duvarlar ise ISO standartlarına göre en az EI 60 değerini sağlamalıdır. Çatı ve tavanlar, ISO standartlarına göre en az REI 60 değerine ulaşmalıdır. Multi Konfor Binalar sadece enerji etkinliğinin değil; barınan kişilerin sağlığının, güvenliğinin, konforunun da düşünüldüğü, sürdürülebilir gelecek için önemli bir yaklaşım. Bu konuda bilinçlendirme faaliyetleri ve proje destekleriyle hizmet veran İzocam, Multi Konfor Bina örneklerinin artması için çaba sarfetmeye devam ediyor. 20