FOTOGRAF. www.sumed.org.tr. TARİH: Ekim-Kasım-Aralık 2010 SAYI: 24

Benzer belgeler
Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller


İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM GELECEĞİM OLDU. Sayın Yurduseven öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

Fikirden Girişime EN HIZLI YOL

YARATICI DÜŞÜNME & İNOVASYON MİCRO MBA PROGRAMI

TürkiyeEnerjiForumu. Enerji profesyonellerinin vazgeçilmez doruğu 12.yaşında! ANTALYA Nisan Club Med Palmiye, Kemer

BURS ÖNCESİ BİLGİLENDİRME SEMİNERLERİ

CARROLL ÜNİVERSİTESİNİ KEŞFEDİN 1846 dan beri akademisyenlerde mükemmellik

BİLGİ İşletme

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

ÜNİVERSİTEMİZ ÖĞRENCİLERİNE ÜST DÜZEY OLANAKLAR SAĞLIYOR

TRABZONSPOR ŞENOL GÜNEŞ STADYUMU AÇILIŞI

İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

MBA MBA. İslami Finans ve Ekonomi. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)


TÜRKİYE- ALMANYA EĞİTMEN DEĞİŞİM PROGRAMI KATILIMCI ÇAĞRISI

SOSYALLEŞEBİLEN ÖĞRENCİNİN İLETİŞİMİ DE GÜÇLÜ OLUYOR

BURCU GERİŞ, Başkan Yardımcısı ve CFO, TAV Havalimanları Holding

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Tüm Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz!

Stajyer Eğitim Programı (SEP)


TANDEM - KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİM PROGRAMI TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ

İçindekiler YENİ YILA BAŞLARKEN OKUL AİLE BİRLİĞİMİZE TEŞEKKÜR EDERİZ

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Aralık Şubat 2018)

İçindekiler. Hakkımızda Misyon Vizyon TKYD Üyelik Ayrıcalıkları Faaliyetler

ETKİN YÖNETİM BECERİLERİ - FERDİN HOYİ 10 MART ÇARŞAMBA İNSAN ODAKLI YÖNETİM - FERDİN HOYİ 24 MART ÇARŞAMBA

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2016 / Sabancı Center

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

17. SAYI. kasım 2016 EXPO 2016 ANTALYA

MBA MBA. Bankacılık Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

5-Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

JCI Antalya. Nisan-Mayıs-Haziran 2010 Haber Bülteni. Antalya

EYLÜL - EKİM BÜLTENİ

Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB)

Bilim Kahramanları Buluşuyor

Tiyatro Gösterisi Su Damlası Sabancı Müzesi Gezimiz Öğretmenler Günü Kutlamamız Yılbaşı Kermesimiz Bahar Kermesimiz Yardım Kampanyamız

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Sık Sorulan Sorular. TANDEM KÜLTÜR YÖNETİCİLERİ DEĞİŞİMİ Türkiye Avrupa Birliği (AB) Soru listesi:

YALIN YÖNETİM DE İLETİŞİM SÜRECİ

TEB KOBİ BANKACILIĞI

2012, Novusens

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

İstanbul Aydın Üniversitesi Mezunlar Derneği

Harvard Business Review Dergisi, Türkiye de Türkçe içeriği ile 1 EKİM 2012 den beri raflarda yerini alıyor.

BİRLİKTE TOPLANTILARI- ÇİMSA

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

MBA MBA. Altın ve Kıymetli Metaller. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

Staj. 128 Ülke Liderlik Fırsatı den beri Dünyanın En Büyük Gençlik Organizasyonu Üye

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2015 / Sabancı Center

MBA MBA. Stratejik Marka Yönetimi. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

Biz diyoruz ki, her bavulda sevgiye yer vardır.

2 MAYIS MAYIS Stratejik Ortak YERLİLİK

ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (19 Aralık Şubat 2017)


Bir Gün CEO Program Elçi Ağı ODGERS BERNDTSON

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

YALIN UYGULAMALARLA Farkında, Planlı ve Verimli Olmak.

Zirve Takvimi

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ.

Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

Bilgi Çağına Uyumlu, Doğru Kariyer Yolları

TEB KOBİ BANKACILIĞI

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Adnan Menderes Üniversitesi Akademik Değerlendirme Puan Bildirim Formu

Kariyer ve Profesyonel Ağlar

AR-GE ANKETİ ANALİZ RAPORU

KALİTE PERSONELİ YETİŞTİRME PROGARMI 2014

Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü. Bilgisayar Mühendisliği

İki MVP, Türkiye Finans ta

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Neden TSEV eğitimlerini tercih etmeliyim?

İLKOKUL BÜLTENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI TED İSTANBUL KOLEJİ

ÇANAKKALE KARA SAVAŞLARI 100.YIL ANMA TÖRENİ

Adana Sanayi Odası. Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Toplantısı

Çeyrek asırdır Türkiye de eğitimin ciddi bir iş olduğunun farkında olan Bilfen Liseleri; evrensel ilkeler ışığında, spora, müziğe, sanata ve kültürel

Esas Sosyal 2017 İlk Fırsat Programı Değerlendirme Raporu. III. Paydaşlara göre Genel Değerlendirmeler ve Geri Bildirimler

AKADEMİ ÇEVRE FAALİYET RAPORU 2017

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

AK PARTİ YURT DIŞINDAKİ

2-3 EKİM 2018, ANKARA

MEDYA VE İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ YÖNETİMİ YOĞUNLAŞMA ALANI BİLGİ PAKETİ

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

MBA MBA. İş Analitiği. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

3. Uluslararası İlaç Bileşenleri, Hammaddeleri ve Teknolojileri Fuarı Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi. pharmaist.net. Medya Partnerleri:

Öncelikle KalDer in kuruluşundan bu yana varlığının sürdürülmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim.

15 Ekim 2014 Genel Merkez

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER

YIL BOYUNCA 185 FARKLI ÜNİVERSİTE 40 FARKLI BRANŞTA 20 BİN SPORCUNUN MÜCADELESİNE SAHNE OLAN

Sosyal Paylaşım Siteleri & Web Sitesi aracılığıyla aday. bulma kuralları. Tıklayarak ilerleyiniz Copyright 2010 by Oriflame Cosmetics SA

Transkript:

FOTOGRAF www.sumed.org.tr TARİH: SAYI: 24

EDİTÖRDEN Abracadabra İdem Yalın FOTOGRAF ETKİNLİKLER FOTOGRAF ABD Buluşması 30 Nisan 2010 Mezunlar Sahaya Dönüyor 21 Mayıs 2010 Mezunlar Buluşması 2-3 Temmuz 2010 Hyde Park'ta Piknik 8 Ağustos 2010 Gülor Şarapları Bağbozumu Gezisi 4-5 Eylül 2010 Sergi 6 Ağustos-3Ekim 2010 MEZUNLARDAN HABERLER FOTOGRAF FOTOGRAF Mezunlardan Haberler Mezuniyet ve Sonrası Ayşegül Boz Baltacı Hakan Akbaş ile Söyleşi Metin Tabalu / Murat Genç Esra Taşdelen ile Söyleşi Melih Özsöz Volkan Yorulmaz SABANCI ÜNİVERSİTESİ'NDEN FOTOGRAF FOTOGRAF Toplumsal Duyarlılık Projeleri Civic Involvement Projects (CIP) 10.Güneş Günü 30 Mayıs 2010 Halkla İlişkiler Oscar'ı ÇöpMadam'ın Ceo'larla Çay Sohbetleri 14-18 Haziran 2010 SÜMED AVANTAJLAR SÜMED Üyelik Avantajları FOTOGRAF

Abracadabra FOTOGRAF FOTOGRAF İdem Yalın SPS 05 idemy@su.sabanciuniv.edu FOTOGRAF Yaz baş döndürücü bir hızla geçti. Severek hazırladığımız Lacivert i sonbaharla birlikte sizinle buluşturmak bizim için açıkçası daha elverişli oldu. O nedenle görebileceğiniz gibi, bu sayı geçtiğimiz birkaç ayın etkinliklerine geri dönüp keyifle bakıyor; yaz fotoğrafları tadında. Umarız sizin de hoşunuza gider. Bu sırada dergimizin tasarımının yaratıcısı Ayşegül de mezun olarak aramıza katıldı. Bir diğer güzel adım daha atarak Temmuz ayında evlendi. Bu sayı için o da bizimle mezuniyet anısını paylaştı, keyifle okuyacağınıza eminim. Londra daki mezunların Hyde Park ta spontane Piknik Buluşması.. ÇöpMadam projesinin yaratıcı ve yapıcı ruhuyla tüm dünyada aynı hissi yaratarak ödül kazanması bizi de dergiyi hazırlarken motive eden detaylardan sadece iki tanesi. Öyle ki, sevgili iş arkadaşım Pırıl'ın ÇöpMadam projesiyle üretilen çantalardan birini taktığını görür görmez fotoğrafladım. Sabancılı olma ruhunu aktarabilmeyi başarmış olmak dileğiyle, iyi okumalar... Görüşmek üzere, Lacivert Dergisi Tasarım: Ayşegül Boz Baltacı VAVCD'10 EDİTÖRDEN 3

ABD Buluşması Sabancı Mezunları 3. ABD Buluşması Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Boston'da Sabancı Üniversitesi mezunları ve öğretim üyeleriyle buluştu. 30 Nisan 2010 ABD de, her zaman olduğu gibi yoğun bir katılımla, 3. kez gerçekleşen buluşmada, Güler Sabancı, çoğu burslu olarak ABD üniversitelerinde eğitimine devam eden ya da aktif olarak iş hayatında bulunan Sabancı Üniversitesi mezunlarıyla bir araya geldi ve Harvard, Massachusetts Institute of Technology (MIT), Brown, Columbia, Northeastern Üniversitelerinin yanı sıra California bölgesindeki üniversitelerde lisansüstü çalışmalarını sürdüren 50 nin üzerinde mezunla ABD'deki çalışmaları ve gelecekleriyle ilgili planları hakkında tek tek sohbet etme fırsatı buldu. Buluşmaya Rektörümüz Nihat Berker, Boston'da her yıl mezunlar buluşmasının düzenlenmesine büyük katkıda bulunan öğretim üyemiz Halil Berktay ve aralarında Harvard Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölümü Başkanı Gökhan Hotamışlıgil'in de bulunduğu Boston'un çeşitli üniversitelerinden Türk ve yabancı öğretim üyeleriyle birlikte, Türk Medya sından temsilciler katıldı. Katılımcı listesini görmek için tıklayınız. Güler Sabancı yaptığı konuşmada, ABD'deki mezunlar buluşmasını, Harvard ve MIT gibi asırlardır eğitim sahnesinde olan üniversitelerin bulunduğu Boston'da yaptıklarına dikkat çekti ve "Daha 10 yıllık bir geçmişimiz var ama bizim de 400-500 yıllık bir ufka sahip olmamız gerek ve bunu gerçekleştirmemizde sizlere güveniyorum" diye konuştu. Sabancı şöyle devam etti: "Sabancı Üniversitesinin dünya çapında bir üniversite olmasını istiyoruz, bu bizim başından beri vizyonumuz oldu. Şimdi tüm alanlarda uzun dönemli uluslararası ilişkiler inşa etme zamanı ve mezunlar olarak siz de üniversitemize daha fazla ve daha iyi öğretim üyesi ve öğrencinin gelmesini sağlamaya yardımcı olmalısınız." Rektör Nihat Berker de konuşmasında Sabancı Üniversitesinin her zaman limitleri zorlamaya çalıştığını ve yeni şeyler yapmaya odaklandığını söyledi ve nanoteknoloji merkezi kurduklarını, bu merkezin Türkiye'deki diğer merkezlerden farklı olacağını, sadece akademik değil, ticari de olacağını ve Harvard, MIT gibi üniversitelerle işbirliği yapacaklarını belirtti. Konuşmasının sonunda, bugüne dek 3,300 dolayında mezun verdiklerini ve mezunlarının iyi işler bulduklarını ekleyen Berker, mezunlardan hem birbirleriyle hem de üniversiteyle sürekli iletişim halinde olmalarını istedi. ETKİNLİKLER http://alumni.sabanciuniv.edu/tr/paylas/haber.php?id=155 4

Mezunlar Sahaya Dönüyor 21 Mayıs 2010 http://www.sabanciuniv.edu/ok/spor/tr/?mezunlar/2010.html Spor takımlarımızda yer almış ve mezun olmuş, halen spor takımlarımızda oynamakta olan öğrencilerimiz ile hocalarımızın buluştuğu ve birlikte basketbol, futbol ve voleybol dallarında müsabakalar yaparak eğlendiğimiz mezunlar buluşmamızın 4. sünü gerçekleştirdik. Üniversitemizi sportif alanda yıllarca temsil etmiş, mezun sporcularımızla bir araya gelmek amacıyla Mezunlar Spor Buluşmasının Dördüncüsünü düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gelenekselleşen buluşmamız bu yıl da SuŞenlik in birinci günü olan 21 Mayıs 2010 Cuma günü gerçekleşti. Spor bahane.. Mezun olsak da bir arada olmak için daha birçok nedenimiz var... ETKİNLİKLER 5

Mezunlar Buluşması İkincisi düzenlenen Mezunlar Buluşması etkinliği, bu yıl da coşkulu geçti. Mezuniyet Sınıfı (Reunion) ve Mezunlar Buluşması (Homecoming), 2-3 Temmuz 2010 tarihlerinde, Tuzla daki kampüste gerçekleşti. Etkinliğin ilk gününde, mezuniyetinin 5. yılını dolduran mezunlar (2005 lisans ve lisansüstü) dönem arkadaşları ve öğretim üyeleriyle bir araya geldi. 2-3 Temmuz 2010 Etkinliğin ikinci gününde ise, tüm dönemlerden Sabancı Üniversitesi mezunlarının katılımıyla "Mezunlar Buluşması" gerçekleşti. Hyde Park'ta Piknik İngiltere deki mezunlar Hyde Park ta piknikte buluştu... 8 Ağustos 2010 İngiltere de bulunan Sabancı Üniversiteli mezunlar Hyde Park da 8 Ağustos Pazar günü düzenlenen piknikte buluştu. Kapalı ve yağmurlu İngiltere havasının aksine güneşin tadını çıkaran mezunlar, İngiltere ye geliş serüvenlerini ve yaşadıklarını paylaştılar. Hem lisans hem de lisansüstü mezunlarının katılımıyla gerçekleşen piknikte, okul sonrası iş arayışları ve kariyer sorunları tartışılırken, kampüs anıları da gündem konusuydu. Pikniğe katılan mezunlar birlikte yaratıp geliştirdikleri menünün de yardımıyla hem keyifli hem de güneşli bir Londra pazarının tadını çıkardılar. Tüm katılımcılara piknik sonrasında SUMED in hediyeleri dağıtılırken SUMED üyesi olmanın ayrıcalıkları dile getirildi. Bir sonraki etkinlikte buluşmak üzere sözleşen mezunların, Londra daki ilk piknik maceraları keyifle tamamlanmış oldu. ETKİNLİKLER 6

Gülor Şarapları Bağbozumu Gezisi Gülor Şarapları Bağbozumu Gezimizde Buluştuk! Gülor Şaraplarının Şarköy'den Mürefte yönüne doğru 4 km de ve denizden 2 km uzaklıkta hafif deniz meyilli Güney rüzgârları alan bağlarda 130 dönümlük bağları ve tam ortasında şarap üretim binası ve çok konforlu konuk evinde 4 5 Eylül 2010 Cumartesi ve Pazar günleri Sabancı Üniversitesi Mezunlarına ev sahipliği yaptı. 30 Nisan 2010 Gürol Şarapları ve Gürsel Turizmin sponsorluğu ile SÜMED 76 mezunumuz, hocamızı ve SUMED dostu misafirlerimizi,bumed üyelerini ağırladı. Fabrika şarap teknikeri Burcu Ateşel in bilgilendirmesi ışığında çok keyifli ve bilgilendirici bir gezi oldu. Bağbozumu gezisi 1.Gün fotoğrafı için tıklayınız Bağbozumu gezisi 2.Gün fotoğrafı için tıklayınız 4-5 Eylül 2010 http://alumni.sabanciuniv.edu/tr/paylas/haber.php?id=171 ETKİNLİKLER 7

Sergi Japonya Medya Sanatları Festivali, 1999 yılından beri Japonya da düzenlenen, Sanat, Eğlence, Animasyon ve Manga bölümlerinden oluşan özgün bir festival. Ana amacı, medya sanatları alanında mükemmelliğe ulaşmış yapıtları biraraya getirerek yeni fırsatlar yaratmak, süreci ve yaratıcılığı desteklemek ve esin vermek. 6 Ağustos-3 Ekim 2010 İstanbul da ilk kez Pera Müzesi nde düzenlenen Japonya Medya Sanatları Festivali sergisi, medya sanatlarının iki özgün yönüne, Yaratıcı Akıl ve Anlatıcı Akıl a odaklanıyor. Sergi bu iki temayı, Japonya Medya Sanatları Festivali nin geçmişteki sergilerinde yer alan ödül kazanmış yapıtlarla olduğu kadar, son dönemden yapıtlar aracılığıyla da gündeme getiriyor. Beşinci yılını kutlayan ve kuruluşundan bu yana genç sanatçılara, farklı sanat anlayışlarına, destek veren Pera Müzesi sinin bu sergisinde, Japon sanatçıların şaşırtıcı ve yaratıcı yapıtları, teknolojiyle anlatımı en olağandışı biçimlerde birleştiriyor. 6 Ağustos-3 Ekim 2010 tarihleri arasında açık kalacak sergi kapsamında, sanatçı sunumları, paneller ve film gösterimleri gibi etkinlikler de düzenleniyor. Yaratıcı Akıl Üretim mühendisliği demek olduğu kadar, tinsel bir içerik de taşıyan Japonca Monozukuri / Yaratıcı Akıl ifadesinin pek çok açılımı var. Yaşamı zenginleştirme çabasının ayrılmaz bir parçası olan Monozukuri, Japon endüstrisi ve kültürünün gelişmesini sağlıyor. Seri üretimi yapılan endüstri ürünlerini ifade etmekle birlikte, kuşaktan kuşağa aktarılan geleneksel zanaat teknikleriyle üretilen eserleri de kapsayan Monozukuri, sanatsal ve yaratıcı çalışmaları esas alıyor. Serginin Yaratıcı Akıl bölümü, daha ileri ifadeler ve işlevsellik arayışıyla yeni medya ve teknolojileri kullanan interaktif sanat örnekleri ve enstalasyonlardan oluşuyor. Anlatıcı Akıl Eski dönemlerde Monogatari / Anlatıcı Akıl kuşaktan kuşağa sözlü olarak yayılırdı. Karakter ve illüstrasyonların kullanılmasıyla birlikte öykü anlatma sanatı evrensel anlamda yaygınlaştı. Japonya tarihinde bir dönem, Monogatari, özel bir ifade aracı olan emakimono / resimli rulolar kullanılarak dile getirilmişti, bu araçlar ve ifade biçimleri zamanla değişip gelişti. ETKİNLİKLER Anlatıcı Akıl bölümünde, Japonların çağdaş Monogatari si olan manga, animasyon ve oyunlardan örnekler sunuluyor. Etkileyici orijinal çizimlere ve resimli taslaklara yer veren bu bölüm, sanatçıların yaratıcı becerilerini keşfe çıkıyor. 8

Sergi Animasyon TEZUKA Osamu imzalı ilk TV animasyonu Astro Boy un, 1963 te yayınlanmaya başlamasından bu yana Japon animasyon sanatı hızlı bir ilerleme gösterdi. Yaratıcı ve yenilikçi fikirlerle dolu yetenekli yönetmen ve animasyon sanatçılarının hazırladığı filmlerle Monogatari / Anlatıcı Akıl alanı da gelişti. Animasyon sanatçıları dünyada büyük beğeni topluyor ve filmler yalnızca çocukları değil yetişkinleri de büyülüyordu. İçlerinde en çok ilgi toplayan, MIYAZAKI Hayao imzalı Ruhların Kaçışı, 2002 Berlin Uluslararası Film Festivali nde Altın Ayı Ödülü nü kazandı ve dünya çapında üne kavuştu. MIYAZAKI gibi, YAMAMURA Koji nin Mt. Head ve KATO Kunio nun Küçük Küplerden Ev adlı eserleri de 2003 Annecy Uluslararası Animasyon Festivali nde büyük ödülü kazandı ve 2009 yılında Oscar Ödülü nü aldı. Manga Japon manga sanatı İkinci Dünya Savaşı nın ardından ciddi bir gelişim gösterdi. TEZUKA Osamu, sinema tekniklerini Japon manga sanatına uyguladı; genç manga sanatçılarıysa yeni kuşak mangayı yarattılar. 1963 te TV animasyonlarının ekranlarda yayınlanmasının ardından önemli bir yer edinen manga, çizgi filmlere de kaynaklık etmiştir. Günümüzde ise, yalnızca animasyon ve oyunlar değil, aksiyon filmleri ve dramlar da manga ile yakından ilişkilidir. Japon manga sanatının gelişmesindeki başlıca etken, Monogatari / Anlatıcı Akıl için yapısal ve görsel açıdan kusursuz bir ortam sunuyor olmasıdır Oyun 1978 de satışa sunulan ve Japonya da müthiş başarı kazanan Space Invaders la Japon video oyunları büyük bir ivme kazandı. Ardından Family Computer 1983 te piyasaya sürüldü ve şirketler birbiri ardına çok çeşitli oyun konsolları ürettiler. Teknik açıdan, grafiklerin fotoğraf gerçekçiliği çizgisinde gelişim göstermesi ve arayüzlerin kullanım kolaylığı sağlayacak şekilde iyileştirilmesi, oyunların gelişiminde ö- nemli etken oldu. İçerik açısından, Monogatari / Anlatıcı Akıl, manga ve animasyonlar gibi, oyunlar için de önemli bir unsur olarak görülür. Dünyanın farklı köşelerinden insanlar ortak bir sanal uzamda maceralara a- tılıp, ilginç ve alışılmadık türde bir Monogatari deneyimer. ETKİNLİKLER 9

Mezunlardan Haberler Ahmet Onur Önder MANUF 09 Londra'da LBS'ten mezun oluyorum, Bank of America Merrill Lynch, Investment Banking Equity Research departmanında işe başlayacağım. Ali Doruk Günaydın ELECTRONIC 09 Sabancı Üniversitesi nden 2009 yılında mezun oldum. Halen Boston Üniversitesi nde yüksek lisans öğrenimime devam etmekteyim. Başak Sönmez SPS 06 Mezuniyetimden sonraki birkac yillik is deneyiminin ardindan, su anda Barcelona' dayim. Universitat Internacional de Catalunya'da Cultural Management Master'i yapmaktayim. MEZUNLARDAN HABERLER Burcu Ünlü 2008 yılından bu yana Nokia Siemens Networks Türkiye İnsan Kaynakları Müdürlüğü görevinde bulunan Burcu Ünlü, firmanın Organizasyonel Gelişim, Liderlik ve Yetenek Yönetimi konusunda çalışan global ekibine Global Projeler Müdürü olarak atandı. 10

Mezunlardan Haberler Deniz Yetkin POL 08 Bilkent Universitesi Doktor Adayı ve öğretim asistanı- Ankara Müge Erdoğmuş Birlik & Fırat Birlik COMPUTER 05 Merhabalar, Ben 2005 lisans ve 2007 lisansüstü mezunuyum. Yine benim gibi lisans 2005 ve lisansüstü 2007 mezunu olan Fırat Birlik ile 4 Temmuz 2009 tarihinde evlendik. Onur User MANUF 05 2010 Mayıs ayı itibari ile çalışmakta olduğu Novartis Sağlık Şirketinde Transplantasyon(Organ Nakli) ve Ophthalmology(Göz) Departmanlarına Proje Müdürü olarak atanmıştır. MEZUNLARDAN HABERLER Özlem Kalkan SLP 05 2010 Mayıs ayı itibari ile Avea da Ürün Geliştirme Departman Müdürü görevine atanmıştır. 11

Mezunlardan Haberler Sarp Şık VAVCD 07 Selamlar! 2 hafta önce yeni işime başladım, 7 yıldır yaptığım İngilizce kursları işletmeciliğinden Vending Makinaları operasyonu ve ithalatına doğru bir geçiş dönemindeyim... Hem de nişanlandım :) Herkese keyifli günler Selma Mirhan Köroğlu European Studies 05 Ben Sabanci Üniversitesi Avrupa çalışmaları yüksek lisansının ilk mezunlarından (2005) Selma Mirhan Köroğlu. 2005'ten bu yana daha çok yurt dışındaydım, hem eğitim (LSE'de Chevening bursuyla European Political E- conomy bölümünü geçen yıl bitirdim) hem de iş (Avrupa Parlamentosu' nda maaşlı stajyer olarak çalıştım) için. Artık Türkiye'deyim ve şu an Sabancı Universitesi çatısı altında çalışıyorum. Carbon Disclosure Project isimli dünyanın en büyük çevre projesi bu sene Sabancı Universitesi'nin partnerliğinde Türkiye' de de hayata geçiyor. Ben de bu Projenin yöneticisiyim. MEZUNLARDAN HABERLER Sevim Hatırnaz & Osman Ayrancıoğlu SPS 04 & MEKA 04 Merhaba, Osman Ayrancıoğlu (Mekatronik 2004; SLP 2006) ile Kasım 2009'da evlendik :) 12

Mezuniyet ve Sonrası 26 Haziran 2010 Yeni mezun olarak bu sayıda sizlere katılma, sizlerden biri olmanın heyecanı ile yazıyorum. Bu sene de her sene olduğu gibi haziran a- yında mezuniyet töreni ve balomuz gerçekleşti. Ancak bu sene yağmur faktörü, provamızı epey etkiledi. Herkese yağmurluk dağıtıldı. Yağmurluklarla ve yağmur altında prova yapmaya çalıştık. Tabii asıl önemlisi ertesi gündü ve herkes bu nedenle endişeleniyordu ama 26 Haziran güneşli çok güzel bir gün oldu bizler ve ailelerimiz için. Yine her zaman ki gibi çok sevdiğim Ayhan Sicimoğlu ve ekibi, törenimize renk kattı, dans ettik, güldük, hüzünlendik, duygulandık eğlendik. Mezuniyet Töreni ile ilgili aklımda kalan en güzel şey Lisans Konuşmacımız Onur Okudan'ın konuşmasıydı. Bence tüm mezunların düşüncelerine, hissettiklerine sözcü oldu. Hepimizi çok duygulandırdı. Bana gelince; mezuniyet töreninden sonra koşuşturmaca ve heyecanım bitmedi, tam tersi arttı çünkü evlenmeme 2 hafta kalmıştı. Uzun hazırlık süreci ve heyecan sonrası 7 Temmuz'da evlendim. Ayşegül Boz Baltacı VAVCD'10 Bu kadar çok telaşı ve heyecanı bir arada yaşadıktan sonra, insan boşlukta hissediyor kendini. Okul bitmiş, düğün hazırlıkları bitmiş Öğrencilik hayatımın bittiğini, artık işsiz olduğumu o zaman anladım ve hemen bu konuya yoğunlaştım. Öğrencilik hayatımda part-time yürüttüğüm işlerimi kendi şirketimi kurarak devam ettirmeye karar verdim. Grafik tasarımı hizmeti veren "boz tasarım" isimli şirketimde şimdi freelance olarak çalışıyorum. Bana contact@boztasarim. com ve www.boztasarim.com adresinden ulaşabilirsiniz. Herkese Selamlar ve Sevgiler, Ayşegül Boz Baltacı MEZUNLARDAN HABERLER 13

Hakan Akbaş ile Söyleşi 11 Haziran 2010 Cuma günü saat 14:00 te, Sabancı Holding Strateji, İş Geliştirme, Sigorta Hizmetleri ve Bilgi Teknolojileri gibi önemli fonksiyonları yöneten Grup Başkanı Sn. Hakan Akbaş ile Sabancı Mezunları a- dına bir söyleşi yaptık. Çok genç yaşta parlak bir kariyer geçmişine sahip Hakan Bey in hem kişisel hem de profesyonel yaşamda önem verdiği konular ve biz Sabancı Mezunları na yönelik önerilerini çeşitli sorular sorarak öğrenmek istedik. Yoğun programında bize 1 saatini ayırdığı için kendisine teşekkür ederiz. Metin Tabalu (MSE, 2002-2003)- Murat Genç (CSE, 2003-2004) SÜMED Lacivert (e-dergi) için 11.06.2010 tarihinde Sn. Hakan Akbaş la yapılan söyleşi Soru-Cevap M.T.: Hakan Bey öncelikle vaktiniz için teşekkürler. Daha önce Grubunuzda çalışmış biri olarak Lacivert dergisi adına yapmak istediğimiz birkaç executive söyleşisinde ilk olarak sizi ziyaret etmeyi istedim. Murat la beraber size çeşitli sorular yönelteceğiz. H.A.: Teşekkürler Metin. Her ikinizi de burada ağırlamak büyük mutluluk, iyi düşünmüşsünüz. M.T.: Hakan Bey dilerseniz fazla vaktinizi almadan sorularımız geçelim. Linkedin den özgeçmişinize baktığımızda, Sabancı Üniversitesi nden mezun olan her arkadaşımızı özendirecek parlak bir kariyer sahip olduğunuzu görüyoruz. Bize kendinizden ve başarınızda etkili olan unsurlardan bahseder misiniz? H.A.: Öncelikle şunu belirtmek isterim, Güler Hanım Türkiye nin sayılı liderlerinden biri olarak Sabancı Grubu olarak bizim hamimiz. Sabancı yı marka haline getirmek için çok daha başarılı olmak durumundayız. Bu bizlerin ana kişisel motivasyonlarından biri. Kişisel olarak benim başarımın ya da daha temelinde karakterimin aile hayatımda şekillendiğini düşünüyorum. Annemin benim karakterimin şekillenmesinde çok büyük rolü var. İnsanın kendini bilmesi, büyüyerek yaşamak, bazı değerlere sahip olabilmek çok önemli. Bu değerler benim ABD de MBA dahil bulunduğum 15 yıl boyunca ana kılavuzum oldu. Galatasaray Lisesi mezunuyum; orada geçirdiğim 8 yıl boyunca Beyoğlu nun merkezindeki bu köklü okulda yatılı okumam bana kendi ayaklarım üzerinde durabilme, yani toughness kazandırdı. 120. Devre olarak 1988 de mezun olduktan sonra Boğaziçi Endüstri Mühendisliği ni tamamladım ve üniversite sonrası arkadaşlarımın tavsiyesi ile bilgi alarak paid forward sistemi ile burs alarak Rochester da MBA yaptım. E- sasında Fransa ya gitmeyi planlıyordum ve ISAAC etkinliğinde tanıştığım arkadaşlarımın önerisi hayatımı değiştirdi. MEZUNLARDAN HABERLER Sonrasında XEROX, Accenture gibi büyük şirketler ve bazılı büyük şirketlerin ortak girişimi olan küçük şirketlerde görevler aldım ve her birinde önemli tecrübeler edindim. Özetle başarılı olmam ya da daha önemlisi karakterimin şekillenmesinde önemli faktörlerin; 14

Hakan Akbaş ile Söyleşi 1. Anne-Baba, aile eğitimi, mütevazi şartlarda kendimi geliştirmeye çalışmam, 2. Eğitim, yatılı okumuş olmak, kendi ayakların üzerinde durabilmeyi öğrenmek, 3. Özellikle kariyerin ilk aşamalarında yurtdışına gitmiş olmak, 4. Sosyal aktiviteler, ISAAC ve GPA in önemli olmadığı etkinliklerde e- dindiğim çevre olduğunu söyleyebilirim. M.G.: Hakan Bey, bu faktörlere ek olarak uzun vadede kişisel başarıda neler etkilidir? H.A.: Esasında know how değil know who, yani networking çok önemli. Kimi bildiğin, özellikle Türkiye de çok önemli, people dimension ve ne söylediğinden öte nasıl söylediğin çok önemli. Çok zeki insanlarla çalıştım, ancak her zaman ne söylendiği kadar nasıl söylendiğinin önemli olduğunu gördüm. İş hayatı, özellikle Türkiye de küçük bir dünya. Herkes herkesi tanıyor. Bu açıdan insan ilişkileri çok önemli. Örneğin Linkedin in bile bana katkıları oldu diyebilirim. ABD de bulunduğum dönemde tanıştığım, beraber çalıştığım kişlerin Türkiye de bağlantıları olduğunu gördüm. Networking le ilgili olarak vurgulamak istediğim bir konu var; network ten faydalanmak yerine network ü beslemek her zaman çok ö- nemli. Nasıl faydalı olabilirim? diye sorabilmek ve gerektiğinde mentorluk edebilmek çok önemli. M.T.: Hakan Bey, profesyonel yaşamda kendini geliştirmek isteyen arkadaşlarımız sizce nelere dikkat etmeliler? H.A.: Kariyerin ilk 5-6 yılının çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kurumsal, oturmuş, governance ı olan, eğitim anlamında da size çok şey katacak bir şirkette bulunmanız önemli. B2B, B2C farkları görebilmek önemli. Hemen aile işine gidilmesini yerine MBA artı kurumsal iş tecrübesi çok daha faydalı olacaktır. Ben üniversiteyi bitirdiğimde burs bulup hemen MBA yapmaya gitmiştim, fakat kendi paramla gidebilecek olsam mutlaka 3-5 yıl çalıştıktan sonra MBA yapardım. Burada bir noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor. Her zaman şirketler değil, insanlar iş yapar. Dolayısıyla bulunduğunuz yerde karşılaşacağınız ve kendilerinden çok şey öğreneceğiz kişilerin size sağlayacağı katkının ne kadar kritik olduğunu göz ardı etmemeniz gerekiyor. MEZUNLARDAN HABERLER M.G.: Hakan Bey, bu konuda çok haklısınız. Gerek Metin gerekse ben bunu kariyerimizin ilk 5-6 yılını tamamlamış kişiler olarak ciddi ölçüde gözlemleyebildiğimizi söyleyebiliriz. Örneğin kendi şirketim P&G nin pazarlama alanındaki birikimi ile çalışanlarına büyük bir katkısı var. 15

Hakan Akbaş ile Söyleşi H.A.: İş Dünyasında karar vermeden önce çalıştığın insanı seçmen gerekiyor. İş yaptırmak, insanı motive etmek çok önemli. Bu işin alfabesini öğrenmek isteyenlere Good to Great (Jim Collins) kitabını okumalarını tavsiye ederim. Benim çok dikkat ettiğim konulardan biri de; ekibi kurarken üyelerini teker teker seçmek ve onlara coach luk etmek, kendi gelişimleri için fırsat vermektir. Birilerini yönetmeye başladığınız zaman artık individual contributor dan öteye geçip, koçluk yapmaya başlamanız gerekiyor. Özellikle girişimciler için bu çok çok önemli çünkü büyük bir şirkette bunun etkisi hissedilmez, ancak küçük bir şirkette 5 kişi seçtiyseniz ve 2 kişi katkıda bulunamadıysa başınız derde girebilir. Her zaman kendinizde ve seçtiğiniz kişilerde demanding, genuine, role model, çalışkan olmaya/olmalarına dikkat etmenizde fayda var. Çalışanlarınıza karşı özü-sözü bir olmak, onlara içtenlikle yaklaşabilmek çok önemli. M.G.: Dünya geneline baktığımızda rekabet hızla artıyor, paralelinde i- novasyon tabanlı birçok start-up ortaya çıkıyor. Türkiye nin bu açılardan baktığımızda durumu nedir? Bizde yeni fikirlere yatırım yapan sermayedar var mı? Ayrıca, Sabancı Mezunu ve kendi şirketini kurmuş, birçok girişimci arkadaşımız var. Onlar nelere dikkat etmeliler? H.A.: Türkiye rekabetin inanılmaz boyutlara ulaştığı bir ülke. Güzel bir örnek Best Buy. Best Buy ın ABD haricinde sadece Çin ve Türkiye de o- perasyonları var. Değişen Türkiye içerisinde liderlerin çok farklı, çok üstün özelliklere sahip olması gerekiyor. Inovent (Hakan Bey aynı zamanda Inovent in YK üyesi) gibi inovasyon ve inkübasyon destek şirketlerimiz var. Bu alanda Endeavor gibi gibi organizasyonlar da girişimcilik kulvarında isteyenlere önemli katkıda bulunuyorlar. Imagine-Network gibi diğer organizasyonların da gelmesi çok faydalı olur, ben şahsen Türkiye ye gelmelerini çok istiyorum. Türkiye deki girişimcilerin esas ihtiyacının para olmadığını düşünüyorum. En büyük ihtiyaçları Mentorluk ve Fundamental larının sağlam olması. Projelerin rekabet avantajının ve yaratabileceği ölçek ekonomisinin bir business case olarak sunulabilmesi ve bir yatırımcıyı tatmin edecek şekilde sunulabilmesi çok çok önemli. Pazarın büyüklüğünü ölçebilmek, rekabetçi avantajı sergileyebilmek ve time-to-market çok önemli. MEZUNLARDAN HABERLER Kriz ortamları da bir nevi inovasyona tetikleyicidirler. Bu zamanlarda her konuda daha fazla soru sorulur, inovasyon bir çıkış noktası halini alır ve kaynak verimliliği her zamankinden daha fazla sorgulanmaya başlar. Tekrar belirtmek istiyorum, girişimci fikir her zaman para / destek bulur. Benim bu konuda eklemek istediğim innovation ile invention ı karış- 16

Hakan Akbaş ile Söyleşi tırmamak gerektiği yönünde. Inovasyon, buluştan daha önemli çünkü ticari bir ürün olarak, pazara sunulabilme boyutunu da içeriyor. M.T.: Hakan Bey, Murat ın sorusuna paralel olarak, kişisel anlamda girişimcilik ve gelişim için ek önerileriniz nelerdir? H.A.: İnsanın kişisel danışmanının (mentor personal advisor) olması çok önemli. Zor kararlar vereceğim zaman ABD de ya da Türkiye de bu bağlamda mentor olarak addedebileceğim kişileri arayıp mutlaka sorarım. Çabuk karar vermem, insanlarla konuşurum. Organizasyon içinde de, dışarıda da mutlaka bir mentor unuz olması çok önemli. Etrafındaki insanları dinleyebilmek, yarattığın ortam ve samimiyet çok önemli. Bunlara dikkat eden biri kendi kariyerinde ya da işinde atacağı girişimci adımlarda mutlaka daha net düşünebilme yetisine sahip olacaktır. Hazır tekrar bahsi geçmişken, kişisel başarı açısından eklemek istediğim bir nokta daha var. Başarı için evdeki hayatınızın stabilize olması da çok önemli. Başarılı profesyonel yaşam, ev hayatınızın düzeninden ve huzuruyla son derece bağlantılı. M.G.: Sabancı Holding i teknolojide daha etkin bir oyuncu olarak görmek istiyoruz. Bu açıdan SA Holding ve Üniversite nin çeşitli girişimleri de var. Bu alanda, gelecekte daha etkin olmak için planlar nelerdir? Neler öngörülmektedir? H.A.: Türkiye deki rekabet koşullarının temel bir özelliği var. Müşteriler global bakış açısına sahip, rakipler global oyuncular ve pazarlar bölgesel. Bu bölgede artık bir ortağın size getirebilecekleri eskisinden daha sınırlı. Örneğin, Türkiye de yabancı hiçbir perakendeci kendi formatını uygulayarak başarılı olamadı. Türkiye de başarılı olmak isteyen yabancı şirketler, uzaktaki bir merkezden yönetimle burada başarılı olamayacaklarını artık anlamaya başladılar. Türkiye, kendi işgücüyle ve yetiştirdiği liderlerle bu işi yapabilir. Bu liderler girdikleri her ortamda başarılı olacaklardır. Yabancı yatırımcıların, bu liderlerle tutkulu persistent şekilde u- zun vadeli düşünmeleri gerekiyor. Ancak bu şekilde başarılı olabilirler. Bazı konulara kafa yormak gerekiyor. Örnek; Türkiye de otomotivin bundan sonraki chapter ı nedir? Hyundai nin Chief Designer ına baktığımız zaman şirketin geldiği yer, yaptığı yatırımlara baktığımızda bunlar bize çok şey söylüyor. Peki biz Türkiye olarak IBM, Intel gibi bir şampiyon yaratabilecek miyiz? Apple, Google gibi bir dev çıkarabilecek miyiz? Buna odaklanmamız gerekiyor. MEZUNLARDAN HABERLER Elbette bunların hayata geçebilmesi için altyapı ve regülasyonların düzenlenmesi çok önemli. Burada örnek olarak Güney Kore nin 80 lerde takip ettiği sanayi stratejisi dikkate alınabilir. Ülkenin ekonomik yapısına uygun belli-başlı sektörlere yönelik uygulanacak regülasyonlar ve teşvikler, hem yerli yatırımın gelişmesini hem de doğrudan yabancı yatırım gelmesini sağlayacaktır. Örnek olarak, çimento, otomotiv, ulaşım ve paralelinde biyo-teknoloji, ilaç (pharma), enerji, yenilenebilir enerji ve 17

Hakan Akbaş ile Söyleşi atık yönetimi gibi sektörlere öncelik verilerek hızlı büyüme ve rekabet avantajı göz önünde bulundurulabilir. Türkiye deki oyuncuların uygun şartlarda kendilerini geliştirerek her türlü rekabete açık olduklarını düşünüyorum. Türkiye deki sektörler şu an Dünya da rekabetin en yoğun olduğu pazarlardan biri. Bu noktada altyapı, regülasyonlar ve hukuki uygulamalar (rekabet hukuku) geliştiği sürece Türkiye deki oyuncular Dünya ölçeğinde de daha rekabetçi olacaklardır. Örnek vermek gerekirse, LifeTime sigortaya baktığınızda, pazarda 33 o- yuncu rekabet ediyor ve herkes geçtiğimiz sene zarar etti. Oyuncuların %80 i yabancı ya da yabancılarla ortaklık şeklinde. Türkiye de benzeri birçok sektör, rekabet koşullarının son derece zor olduğu sektörler (Almanya da benzer sektörlerde ilk üç oyuncu pazarın %60 ına hükmediyor). Regülasyonlar, kayıtdışı ekonominin kontrol altına alınması ve yetişmiş işgücü potansiyeli Türkiye nin genelinde, bütün sektörler için çok çok önemli. Herkesin üniversiteye gitmesi gerekliliği yanılsaması var ancak esasında doğru planlanmış Meslek Yüksek Okulları da sektörleri beslemek açısından yetişmiş işgücü yaratmalı. Herkesin mühendis olması gerekmiyor. Pazarların rekabetçi olması, doğrudan bizim oyuncularımızın rekabetçi olması anlamına da gelmiyor. M.T. M.G.: Hakan Bey, değerli vaktinizi bize ayırdığınız için çok çok teşekkür ederiz. Ufkumuzu genişleten bir söyleşi oldu. Size ayrıca SÜ- MED Logo lu ürünlerinden ufak birkaç hediye arzetmek isteriz. [*] H.A.: Ben teşekkür ederim. Hepinize başarılar dilerim. [*] (Hediyeleri zaman fakirliğimizden ve lojistik şirketinin kötü performansı sebebiyle son dakikada elimize ulaşmasından dolayı pakette değil, poşette vermemiz gülüşmelere sebep oluyor. Murat ın çıkışta Center girişindeki sözü; Metin hediyelerimizi SÜMED poşetinde vermen benim için Berlin duvarı nın yıkılması kadar akılda kalıcı bir olay. ) Tekrar görüşmek dileğiyle. Metin Tabalu Murat Genç MEZUNLARDAN HABERLER 18

Esra Taşdelen ile Söyleşi Özet Esra Taşdelen SPS 03 1999-2003 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Toplumsal ve Siyasal Bilimler programını tamamladım ve 2003te Chicago Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Master programına burslu olarak kabul edildim. Master programımdan mezun olduğum yıl, yine Chicago Üniversitesi nde Yakın Doğu Dil ve Uygarlıkları doktora programından tam burs ve yaşam masrafları bursu ile kabul alarak bu programa başladım. Şu anda tez yazma aşamasındayım ve aynı zamanda da dil ve tarih dersleri veriyorum. Aynı zamanda bu sene üniversitemde alanımın en büyük konferanslarından biri olan Orta Doğu Tarihi ve Teorisi konferansını organize ettim. ABD de ve uluslararası kongrelerde makalelerimi sunmaya devam ediyorum. Neden doktora? Kendimi bildim bileli yeni ve fakrlı kültürler tanımak, farklı diller öğrenmek, çok okuyup çok yazmak ve dünyayı, insanları daha iyi tanımak itici güçler oldu benim için. Okuyarak, yazarak, görerek, öğrenerek sürekli kendimi geliştirmek istediğimden, akademisyenlik benim için en ideal seçim oldu. Sabancı Üniversite sindeki sevgili hocalarımın da bu seçimimde rolü büyük elbette. Gerçekten sevdiğim ve yaparken içimde coşku ve tutku hissettiğim bir mesleği icra etmek istedim. Doktorayı seçtim çünkü bilginin güç olduğunu gördüm. Bilgiyi elde etmenin sürekli öğrenip kendini geliştirmenin, hiç bitmeyen bir eğitim-öğretim serüveninde kendimizden sonraki kuşaklara bilgilyi aktarabilmenin ne kadar önemli olduğunu hissettim, yaşadım. Yazdığımız bir kaç satır dahi insanlığın bilgi denizine bir kaç damla daha ekliyor, bizden sonraki nesillere aktarılıyor. Öğrendikçe ve öğretiikçe kendimi ve dünyayı daha iyi anladığımı, tanıdığımı, hatta yepyeni dünyalar keşfettiğimi farkediyorum. Bu yolu seçtim çünkü dünyayı değiştirmek istedim. İnsanlığa bir yararım olsun istedim, çalışarak ve azmederek gerek kendi ülkemdeki, gerekse bütün dünyadaki insanların yaşamlarını biraz olsun kolaylaştırabileceğime, onlar için küçük de olsa iyi ve güzel bir şeyler yapabileceğime inandım. Bir ülkeyle sınırlı kalmak değil, bir dünya vatandaşı olmak istedim, sürekli hareket halinde olmak, bildiklerimi ve gördüklerimi mümkün olduğu kadar çok sayıda insanla paylaşabilmek istedim. MEZUNLARDAN HABERLER Yurtdışında Yaşam, Akademisyenlik Mesleğim ve konumum gereği sürekli hareket halindeyim. Gerek ABD nin değişik eyaletlerinde, gerekse dünyanın farklı ülkelerinde kongre ve kon- 19

Esra Taşdelen ile Söyleşi feranslara katılıyor, sesimi ve hikayemi meslektaşlarımla paylaşıyorum. Akademisyenlik, ucu bucağı olmayan bir okyanusta yüzmek gibi. İlerledikçe o ummanın genişlediğini, derinleştiğini farkediyor, okudukça ne kadar az şey bildiğinizi ve ne kadar daha çok okumanız gerektiğini anlıyorsunuz. Tabii Sabancı Üniversitesi eğitimimin getirdiği bir disiplinlerarası çalışma becerisi var. Hiç bir zaman tek bir konuyla, tek bir bakış a- çısıyla sınırlı kalmadan, birden çok alan içinde hareket edebilmek, kısacası.. Aynı anda bir çok farklı proje yürütüyor, makaleler yazıyor, konferans ve çalıştaylar düzenliyoruz. Aynı zamanda Chicago daki Türk toplumu (Türk Amerikan Kültür Birliği Derneği / Turkish American Cultural Alliance - kısaca TACA) olarak burada bir çok konser, konuşmalar, kongreler, film gösterimleri, eğitim seminerleri..vb düzenliyoruz. ABD Deki Türkleri bir araya getirmenin yanısıra, Türk kültürünü de ABD vatandaşlarına en iyi şekilde tanıtmak hedefimiz. ABD deki yaşamın da dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi bazı zorlukları var elbette. Burada da bir şeyler başarmak, sesinizi duyurmak ve hedefe ulaşmak için azimle çalışmak en temel şart. Sosyal ilişkiler ve meslektaşlarınızla oluşturduğunuz iletişim ağı burada da çok ama çok önemli. Ancak düzenli olarak ve azimle çalışırsanız, çalışmanızın er ya da geç meyvesini almanız da kaçınılmaz. Akademik burslar, tamamen başarı temelli veriliyor öğrencilere. ABD deki üniversitelere başvururken doldurduğunuz forma, vesikalık fotoğrafınızı dahi koymuyorsunuz. Üniversitenin sizi kabul kararında asıl etkili olan, önceki okulunuzdaki akademik başarınız (transkriptiniz) ve hocalarınızdan aldığınız tavsiye mektupları. Öğrencinin başarısını ö- düllendiren, hangi millet mensubu olduğu ya da hangi ülkeden geldiği konusunda ayrım yapmadan onu başarısına göre değerlendiren bir sistem var. Bence Avrupa Üniversitelerine göre biraz daha açık, daha eşitlikçi bir sistem. Benim Chicago Üniversitesi ni seçmemdeki başlıca etmenlerden biri bu oldu. Tabii buradan aldığım derecelerin dünya çapında kabul görmesi, üniversitemde departmanımın ABD de en iyi ilk üç içerisinde yer alması ve profesörlerimin, danışmanımın alanlarındaki başarıları da bu seçimimde çok etkili oldu. MEZUNLARDAN HABERLER Yurtdışında geçirdiğim yıllar boyunca şunu anladım ki eğer mesleğinizi gerçekten seviyorsanız ve büyük bir tutkuyla yapıyorsanız, nerede olursanız olun, başarılı olmamanız için bir neden yok. Ders vermek için bir sınıf dolusu öğrencinin karşısına çıktığım anda, elime tebeşiri aldığım anda, ayağa kalkıp o ilk cümleyi söylediğim anda, i- çimde başka hiç bir zaman hissetmediğim büyük bir coşku hissediyorum. Bildiklerimi bir sonraki nesille paylaşabilmek, en büyük mutluluk kaynağım oluyor. Dünyayı biraz olsun değiştirebileceğime olan inancım, işte böyle anlarda kuvvetleniyor. Gülümsüyorum. 20

Melih Özsöz FOTOGRAF Melih Özsöz, İKV Kıdemli Uzmanı SPS 04 Türk Vatandaşlarının Schengen Vize Başvurularında Yaşadıkları Sıkıntılar Raporlandı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin desteğiyle İktisadi Kalkınma Vakfı ve European Citizen Action Service (ECAS) işbirliğinde gerçekleştirilen Vize Şikâyet Hattı Projesi tamamlandı. Türk vatandaşlarının Schengen üyesi AB ülkelerine yaptıkları vize başvurularında karşılaştıkları sıkıntıları tespit edilmek amacıyla oluşturulan proje, kamuoyunda büyük ilgi görmüştür. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin desteğiyle, İktisadi Kalkınma Vakfı ve European Citizen Action Service işbirliğinde gerçekleştirilen Vize Şikâyet Hattı Projesi 2010 yılının Ocak ayında tamamlandı. Proje çerçevesinde elde edilen sonuçların yeraldığı rapor, konuya ilişkin hukuki sürecin ele alındığı ek raporlar ile birlikte yayımlandı (söz konusu yayımlara adresinden ulaşabilirsiniz). Vize Şikâyet Hattı Nedir? Vize Şikâyet Hattı Projesi, Türk vatandaşlarının vize başvurularında karşılaştığı sorunların tam bir dökümünün çıkarılması; vize işlemlerinin başlatılması için talep edilen belgeler, uygulanan prosedürler, maruz kalınan muamele ve diğer tüm zorlukların sistematik ve kategorik bir biçimde tespit edilerek incelenmesi ve raporlanarak Türkiye ve AB de uygulamadan sorumlu ilgililere sunulması amacıyla oluşturulmuştur. 17 Kasım 2010 18 Ocak 2010 tarihleri arasında yürütülen projenin nihai sonuçları 18 Mart 2010 tarihinde, TOBB un ev sahipliğinde Ankara da gerçekleştirilen toplantıyla kamuoyuna duyurulmuştur. MEZUNLARDAN HABERLER Bilindiği üzere 1980 yılından bu yana Türk vatandaşlarının karşılaştığı ve muhtemelen çoğumuzun bizzat yaşadığı, AB üyesi ülkelere girişte Türk vatandaşlarına yönelik uygulanan vize alma mecburiyeti ve bunun doğurduğu sorunlar, hukuki, sosyal, insani, diplomatik, bürokratik, idari, teknik ve uluslararası boyutlara sahip, çok geniş kapsamlı bir konu. Özellikle hukuki alanda yaşanan güncel gelişmeler nedeniyle gündemin üst sıralarına taşınan vize konusunda, son on yılda ATAD nezdinde Türk vatandaşları lehine karara bağlanan davalar sonucunda Ortaklık Anlaşması ndan kaynaklanan Türk vatandaşlarının hakları hukuken tescil edilmiş ve Şubat 2009 tarihinde vizenin kalkacağı umudunu yaratan Soysal Davası kazanılmıştır. Söz konusu karar ile Katma Protokol ün 41 (1) Maddesine dayanarak, hizmet edimi amacıyla seyahat eden Türk vatandaşlarına Almanya tarafından vize uygulanmasının 21

Melih Özsöz AB hukukuna aykırı olduğu ortaya koyulmuştur. Üye Devletler ise, bu kararları hayata geçirmekte isteksiz davranırlarken, mahkeme salonlarında elde edilen kazanımlar gerçek hayata çok kısıtlı olarak yansıyabilmiştir. Türkiye gibi 1963 yılından itibaren AB ile ortaklık ilişkisi içinde olan, 1999 yılından beri aday ve 2005 yılından beri katılım müzakerelerini yürüten bir ülke ile Birlik arasındaki ilişkilerin düzgün işlemesinin, bugün her zamankinden daha önemli olduğu ise yadsınamayacak bir gerçek. Türkiye ve Avrupa kamuoyları arasındaki karşılıklı önyargılar ve yanlış algıların giderilmesi kritik önem taşırken, bu ön yargıları yıkmanın en kolay yollarından biri kişilerin serbest dolaşımını her iki taraf için de tesis etmekten geçiyor. Müzakerelerin beşinci yılına girdiğimiz bu dönemde, Türkiye nin AB üyeliği hedefinin gerçekleştirilmesi için Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının kaldırılması çok büyük bir önem taşıyor. Hele ki Sırbistan, Karadağ ve Makedonya vatandaşlarına vize muafiyeti hakkını tanıyan AB nin, söz konusu imkânı 1963 ten bu yana Birlik ile ortaklık ilişkisi içerisinde bulunan ve 2005 yılından bu yana müzakereci ülke sıfatını taşıyan Türkiye vatandaşlarına tanımasının talep edilmesi en doğal hakkımızdır. Proje Sonuçları Nelerdir? İşte bu noktadan hareketle oluşturulan Vize Şikâyet Hattı projesi dâhilinde, ağırlıklı olarak iş dünyası, akademik çevreler, öğrenciler ve genel olarak Türk vatandaşlarının vize başvurularında karşılaştığı sorunlar, kurulan iki telefon hattı (0 212 324 51 88 / 0 212 324 51 99) ve e- posta adresi (vize@ikv.org.tr) aracılığıyla toplandı. Projenin uygulamada olduğu 2 ay süresinde ilgili telefon hatları ve e-posta adresine 944 çağrı gelirken, söz konusu çağrıların 280 i telefon hattı, 332 si e-posta adresi, 236 sı faks ve 96 sı posta yolu ile İKV ye ulaştırılmıştır. İKV nin proje ortağı ECAS tarafından 2008 yılı boyunca Batı Balkan ülkelerinde gerçekleştirilen benzer şikâyet hattı projeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye de hayata geçirilen projenin hem nitelik, hem de nicelik bakımından diğer ülkelerden (Arnavutluk, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan) ayrıldığı görülmektedir. MEZUNLARDAN HABERLER Vize Şikâyet Hattı Projesi, katılımcı profili itibariyle Türkiye genelinde geniş kesimlere ulaşmayı başarmıştır. Türkiye nin farklı bölgelerinde toplam 52 ilden ve ülke dışında Almanya, Belçika, Romanya, Fransa ve Malta dan gelen çağrılar bunun bir göstergesidir. Türkiye genelinde gelen çağrılarda İstanbul (243), İzmir (97), Ankara (65) ilk üç sırayı paylaşırken, bölgeler itibariyle en fazla çağrı Marmara Bölgesi nden gelmiştir. Katılımcıların mesleki profili açısından bakıldığında ise, gelen çağrıların sırasıyla iş dünyası (yüzde 48), öğrenci (yüzde 18) ve akademisyenlerden (yüzde 13) oluştuğu görülmektedir. Meslek grupları açısından orta- 22

Melih Özsöz ya çıkan bu dağılım, vize sorununda yaşanan mağduriyet derecesi ile doğru orantılı olduğu sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Vize Şikâyet Hattı Projesi dâhilinde İKV ye ulaşan şikâyetlerin profiline bakıldığında ise, vize türü açısından turistik vize (yüzde 45), iş/ticari vize (yüzde 28) ve eğitim/akademik vizenin (yüzde 20) şikâyet konusu olduğu görülmektedir. Proje kapsamında yer almamasına karşın aile birleşimine ilişkin şikâyetlerde (yüzde 7) göz ardı edilemeyecek boyuttadır. Şikâyete konu olan vize başvurusunun sonucu itibariyle ise, vize başvurularının yüzde 51 inin reddedildiği, yüzde 29 unun olumlu sonuçlandığı, yüzde 5 inin ise henüz işlemde olduğu anlaşılmaktadır. Çağrıların AB coğrafyasında dağılımına bakıldığında ise, söz konusu şikâyetlerin yöneldiği AB ülkeleri arasında açık farkla Almanya (293) en üst sırada yer alırken, onu Fransa (82), Belçika (48) ve Hollanda(39) izlemektedir. Schengen alanında yer almamasına karşın, şikâyetlerin yoğunluğu sebebiyle İngiltere (53) listede üst sıralarda bulunmaktadır. Gelen şikâyetlerin belli başlı AB ülkelerinde yoğunlaşmasına karşın, neredeyse tüm AB ülkelerini kapsaması ise göz ardı edilmemesi gereken bir bulgudur. Bu çerçevede 2004 yılında beşinci genişleme dalgasıyla AB ye katılan Merkez ve Doğu Avrupa ülkelerinin de listede yer alması dikkat çekicidir. Şikâyetlerin yoğunlaştığı ülkeler incelenirken, Almanya, Fransa ve Belçika nın ilk üçte yer almasına ilişkin olarak, söz konusu ülkelerde ikamet eden Türk kökenli vatandaşlar nedeniyle ziyaret vs. a- macıyla vize başvurusunda bulunan kişi sayısının göreceli yüksek olduğu söylenebilir. Ayrıca, bu ülkelerle Türkiye arasındaki köklü ticari, kültürel, turistik ve diplomatik ilişkiler nedeniyle kişilerin dolaşımının diğer AB ülkelerine kıyasla daha fazla olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Projeye gelen çağrılara içeriği itibariyle bakıldığında ise, Türk vatandaşlarının vize alma sürecinin her aşamasında çok farklı sorunlar ile karşılaştığı görülmektedir. Söz konusu şikâyetlerin yoğunlaştığı alanları şu şekilde sıralamak mümkün olabilir: MEZUNLARDAN HABERLER 1-Vize talebinin reddedilmesi, ret gerekçesinin bildirilmemesi veya ret gerekçesinin tatmin edici olmaması; 2-Vize başvurusunda istenilen belgelerin niceliği/niteliği; 3-Vize başvuru ücreti (vize ücreti/aracı kurum ücreti ve diğer ücretler); 4-Konsolosluk personelinin muamelesi/fiziki koşullara ilişkin şikâyetler; 5-Maddi/Manevi kayba ilişkin şikâyetler; 6-Vize talebi ve alınan vize arasındaki dengesizlikten kaynaklanan şikâyetler; 7-Vize ile ilgili genel şikâyetler; 8-Aile birleşimlerinde yaşanan sıkıntılar. 23

Melih Özsöz Proje kapsamında elimize ulaşan her bir çağrı ve her bir e-posta vatandaşlarımızın bu haksız uygulamadan ne denli maddi ve manevi zarar gördüğünü tüm çıplaklığıyla ortaya koyar nitelikte. Örneğin Denizli den bir iş adamımız, vize başvurularında konsolosluk tarafından talep edilen belgeleri şikâyet ediyor. Banka hesap cüzdanlarından, kredi kartı fotokopilerine, ev tapularından, otomobil ruhsatına kadar birçok kişisel belgeyi konsolosluğa sorgusuz sualsiz sunmanın ticari gizliliğin ötesinde kişisel gizliliği ihlal ettiğinden yakınıyor. Benzer şekilde İzmir den bir çalışan, Schengen vizesi için talep edilen belgelerin çokluğundan dolayı artık Avrupa ya seyahat etmek istemediğini belirtiyor. Adana dan bir iş adamı ise yurtdışına çıkabilmek için iş yapılan Avrupalı firmadan alınması gereken davetiye mektubunu aşağılayıcı olarak nitelendiriyor. Öğrenciler ve akademik çevreler, hatta sade vatandaş için de durum çok farklı değil. Ankara dan bir üniversite öğrencisi, Erasmus bursu kazanmış olmasına rağmen gideceği ülkenin konsolosluğu tarafından istenilen seyahat ve sağlık sigortasının çok masraflı olmasından, kabul aldığı üniversiteye gitmekten vazgeçtiğini söylüyor ve vize benim eğitim hakkımı engelliyor diyor. Yozgat tan bir ev hanımı ise, vize başvurusu yapmak için 600 km. yol yaptığını, 3 günlük yol, konaklama masrafı olduğunu, üzerine bir de vize talebi reddedilince yıkıldığını belirtiyor. Vize talebi reddedildiği için AB ülkelerinde uzun yıllardır yaşayan aile, akraba ve arkadaşlarına yıllardır göremeyenler; düğün, cenaze, mezuniyet gibi bir daha tekrarı mümkün olmayan olayları vize başvurusunda yaşadıkları sorunlar nedeniyle kaçıranlar; vize almak için sabah gün ağırmadan kuyrukta beklemek zorunda kalanlar gelen tüm çağrılar vize konusunda duyulan yılgınlığın, yorgunluğun ve tepkinin çarpıcı birer örneği. Vize konusunda yaşayacağınız şikâyetleri vize@ikv.org.tr adresine gönderebilirsiniz. MEZUNLARDAN HABERLER 24

Volkan Yorulmaz Volkan Yorulmaz MBA 07 Bazen insanın kısmetinde bir şey varsa o er ya da geç oluyor. ÖSS den sonra çeyrek burs kazandığım Sabancı Üniversitesi ne patlayan 2001 ekonomik krizi sebebiyle gidemediğim için içimde uhde kalmıştı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi nde Uluslararası İlişkiler okumaya başladım. Ama o dönem Sabancı Üniversitesi ni o kadar çok araştırmıştım ki adeta aklım orada kalmıştı. Dört senelik lisans eğitimimin henüz ikinci senesindeyken kendime Sabancı Üniversitesi nde MBA eğitimi alma hedefini koymuştum. Bu doğrultuda yetkinliklerimi geliştirmeye özen gösterdim. Dördüncü sınıfa geldiğimde programa kabul edilmek için gereken TOEFL, GMAT, LES gibi sınavlara girmiş, hocalarımdan tavsiye mektuplarımı almış ve yazdığım niyet mektubu ile kabul için mülakat görüşmelerini bekliyordum. Neyse ki mülakat görüşmeleri sancılı geçmedi ve annemin doğum günü olan 1 Temmuz 2005 günü kabul edildiğimi öğrendim ve O na da güzel bir hediye vermiş oldum. Heyecanlı geçen 2005 yazından sonra dönem başladı. Farklı disiplinlerden ve kültürlerden insanlarla bir arada olacağım, iş hayatına yönelik yoğun bir programın içerisinde buldum kendimi. Zorunlu müfredat cangılında kol kola ilerlerken, cehalet ve beceriksizlik bataklıklarından güneşle yıkanan uzmanlık ve fırsat tepelerine çıkarken birbirimize destek olacaktık. Uluslararası ilişkiler eğitimimde aldığım sözel ve teoriye yönelik derslere göre daha çok uygulamaya yönelik ve takım çalışmasına yönlendiren dersler zorlayıcı ancak gelişimim için kesinlikle çok faydalıydı. Aynı zamanda oda arkadaşımın Belçika lı bir Exchange öğrencisi olması da İngilizce pratiğim için bulunmaz bir fırsattı. MBA programındaki birinci senemin sonunda bu kez Company Action Project heyecanı sarmıştı. Programın ikinci senesinde haftanın i- ki günü tam zamanlı olarak bir şirket için proje hazırlayacak olmak bizler için hem öğrendiklerimizi uygulama fırsatı bulmak hem de mezuniyet sonrası iş bulabilmek için çok önemli bir imkandı. İkinci senemin başında İş Yatırım için proje geliştirmeyi tercih ettik. O dönemin yeni ve popüler konusu olan türev ürün geliştirme üzerine seçtiğimiz projemiz sayesinde takım arkadaşlarımla çok iyi dostluk kurmamızı sağlamasının yanında bizler için iş hayatına atılan ilk ciddi adım olması açısından da büyük bir avantaj oldu. MEZUNLARDAN HABERLER MBA deki son sömestrde bu kez iş bulma telaşı başlamıştı. İzmir li olduğum ve İzmir dışında yaşamak istemediğim için sınıf arkadaşlarıma göre iş bulma konusunda işim biraz daha zor gözüküyordu. Neyse ki korktuğum gibi olmadı. Son sınıfta Türk Vergi Sistemi dersime giren Yeminli Mali Müşavir Faruk Sabuncu sayesinde dünyanın en iyi denetim firması PriceWaterhouseCoopers ı tanıma fırsatım oldu. Kendisi aynı zamanda şirket ortağı olan hocamız bizi BJK Plaza da ağırladığı bir gün İzmir de de ofislerinin olduğunu söyledi. O gün ciddi ciddi bu firmada çalışmayı istedim. İşe alım sürecini takip 25

Volkan Yorulmaz ettim ve sürecin olumlu devam etmesi sonucunda Mayıs 2007 de teklif aldım. Teklifi aldım ama aldığım teklif İzmir için değil İstanbul içindi. O an ki heyecan ve askere gitme endişesi ile çok fazla düşünmeden kabul ettim ama daha sonra içime ailemden ayrı yaşayacak olmak içime sinmemişti. Yaz tatilinin sonunda eğitim öncesi istenilen evrakları teslim etmek için İzmir ofise giderken telefonum çaldı ve İzmir ofis için bir kişilik pozisyon açıldığını, istersem değerlendirebileceğimi söyledim. Cevabım çok netti: Yoldayım, hemen imza atmaya geliyorum! Denetim firmalarını bilmeyenler için anlatmam da fayda var. Ortam aynen üniversitenin devamı gibi. Yaş ortalaması çok düşük, dolayısıyla çalıştığınız kişiler sizin yaş seviyenizde olduğu için çoğu zaman birbirinizi iyi anlayabiliyorsunuz. Sürekli bir yoğunluk ve deadline lar söz konusu. Bu nedenle ofiste ya da evde geç saatlere kadar laptopınızla çalışmak işin büyük bir parçası. Sürekli olarak bir bilgi bombardımanına tutuluyorsunuz. Bunlardan ne kadarını alabilirseniz kariyer yolunuza o kadar donanımlı devam ediyorsunuz. PwC nin İzmir ofisinde Vergi Departmanında takım şefi (Senior Associate) olarak çalışıyorum. Bu aralar üçüncü senemi devirmek üzereyim. Geçtiğimiz ay Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir ünvanına haiz oldum. Erken yaşta bu ruhsatı almak kariyerim için önemli bir açılım olacak diye umut ediyorum. Kendimi sektörde farklılaştırabilmek adına, SPK nın düzenlediği sınavlara girip Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey Lisansı nı bu ay aldım. Önümüzdeki süreçte Bağımsız Denetim lisansını da almayı hedefliyorum. 2010 yılında Sabancı Üniversitesi nde öğrenci danışmanlığı da yapmaya başladım. Hiç tanımadığım öğrenci arkadaşlarla mail vasıtasıyla tanışıp onlarla fikir alışverişinde bulunmak gerçekten çok keyifli. İşim gereği pek çok firmaya denetim için gidip, farklı iş yapılarını görme fırsatım oluyor. Bunu yaparken edindiğim tecrübeleri genç arkadaşlarımızla paylaşmak ve onlara biraz olsun faydalı olmak beni gerçekten tatmin ediyor. Sabancı Üniversitesi mezunu olarak gerçekten gurur ve onur duyuyorum. Okula duyulan saygı da gerçekten doğru bir tercih yaptığımı bana her zaman hissettiriyor. Öyle ki, askerliğimi yaparken ya da gece bir trafik kontrolünde bile bana faydası dokunabiliyor. Tüm mezunlara ve öğrenci arkadaşlara çalışmalarında başarılar diliyorum, sevgilerimle MEZUNLARDAN HABERLER 26

Toplumsal Duyarlılık Projeleri 10. Güneş Gününü CIP Mezunlarıyla Birlikte Kutladık Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP) sene boyunca devam eden çalışmalarının bitişini simgeleyen geleneksel Güneş Günü etkinliğinin 10.sunu 30 Mayıs 2010 Pazar günü gerçekleştirdi. 30 Mayıs 2010 Hepinizin hatırlayacağı üzere; Güneş Günü, bir sene boyunca CIP öğrencilerinin bir arada çalıştığı ilköğretim okulu öğrencilerinin, engellilerin, yaşlıların, mülteci ailelerin çocuklarının ve çocuk esirgeme kurumundaki çocukların kampusta öğrencilerimizle birlikte eğlenceli bir gün geçirdiği bir şenliktir. Geçen yıllarda olduğu gibi yine hazırlık aşamasından başlamak üzere Güneş Günü organizasyonunda en büyük rolü öğrencilerimiz oynadı. Tüm aşamalarında büyük bir özveriyle çalışarak Güneş Günü nü gerçekleştirdiler. Güneş Günü bu sene de her zaman olduğu gibi saat 10:00 da başladı. 10. Güneş Günü de bir rekor olarak yaklaşık 4000 kişiyi okulumuzda ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. 30 Mayıs 2010 Okulumuza gelen çocuklar kampusumuzdaki yeşil alanlarda istasyon oyunu adını verdiğimiz oyunları oynadılar, amfilerde film izlediler. Yaşlı konuklarımız üniversitemiz öğrencilerinden oluşan Neşeli Günler müzik grubunu dinleyerek hoşça vakit geçirdiler. Engelli konuklarımız ise onlar için özel olarak getirttiğimiz palyaço ve illüzyonist eşliğinde oyunlar oynayıp eğlendiler. 2010, Güneş Günü nün 10. senesinde geçen yıllardan farklı olarak Güneş Günü ne büyük emeği geçmiş olan Sabancı Üniversitesi mezunları da o gün kampusa davet edildi. Güneş Günü ne gelen mezunlarımız anı olarak kampusta belirli alanlara ağaçlar diktiler ve kampusu şenledirdiler. CIP nin onlar için hazırladığı Dünden Bugüne CIP fotoğraf sergisini gezerek anılarını tazelediler ve tıpkı eski günlerdeki gibi çocukların oynadığı oyunlara katıldılar. Eski CIP anılarını, anlarını yeniden yaşadılar. Bundan sonraki her Güneş Günü ne tüm eski emektar CIPcileri bekliyoruz. SABANCI ÜNİVERSİTESİ'NDEN Tüm TDP projelerinde ve organizasyonlarında olduğu gibi Güneş Günü nde de hazırlık aşamasından başlamak üzere en büyük rolü öğrencilerimiz oynadı. Hazırlık aşamasından başlamak üzere büyük bir özveriyle çalışarak Güneş Günü nü gerçekleştirdiler. 28